Etiket: karatay

  • Canan Karatay diyet önerileri

    Canan Karatay diyet önerileri

    İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, saat saat sağlıklı yaşam önerilerini sunarken, demir eksikliğinin önemini de vurguluyor. Karatay ayrıca “Diyabetliler bal, pekmez ve her türlü reçelden de uzak durmalılar” uyarısında bulunuyor…

    SON kitabı “Karatay Diyeti’yle Obezite ve Diyabete Çözüm Var” ile sağlıklı beslenmeyle ilgili tüm sorularımızı yanıtlayan İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, saat saat sağlıklı yaşam önerilerini sıralıyor, diyabet hastalarının neler yapması gerektiğine ışık tutuyor. Karatay, kişide D vitamini ve demir eksikliği varsa kilo verilemeyeceğinin altını çizerken, Türk halkını şişmanlatan hataları da sıralıyor. İşte Karatay’dan öneriler…

    ‘DİYABET HASTALARI EKMEK, BÖREK, KEK, PİLAV YEMEMELİ’

    “Eğer obezseniz, diyabet ya da gizli şeker hastasıysanız, mutlaka sık yeme ihtiyacınız oluyordur. Diyabetlilerin öncelikle hedefi bunu kırmak olmalıdır. Diyabet, yanlış beslenme ve yaşam biçimi sonucu gelişen metabolizma bozukluğu hastalığıdır. Bu sebeple sağlıklı beslenme ile gerileyebilir. Diyabetlilerin vücuduna sağlıklı yağ (Köy tereyağı, soğuk sıkım sızma zeytinyağı, omega 3), sağlıklı protein (özgür tavuk yumurtası, normal yağlı peynir, et, balık, pastırma, evde yapılmış sucuk ve yoğurt), sağlıklı karbonhidrat (baklagiller grubu yani fasulye, mercimek, barbunya, börülce veya kuruyemiş grubundan fındık, fıstık, ceviz ve badem) girdiği zaman ensülin direnci yavaş yavaş kırılmakta ve kan değerleri yavaş yavaş normale dönmektedir. Sağlıksız karbonhidrat grubundaki yiyecekler (ekmek, börek, kek, beyaz pirinç pilavı, patates, fazla meyve, taze ve endüstriyel meyve suyu, asitli ve şekerli içecekler, alkol) tamamen kesilmelidir.” “Diyabet hastalarının tatlı ihtiyacı, kuruyemişler (fındık, fıstık, ceviz, badem) ve kuru meyvelerle (kuru kayısı, kuru erik, kuru incir) karşılanabilir. Diyabetliler, bal, pekmez (keçiboynuzu dahil) ve her türlü reçelden (diyet dahil) de uzak durmalılar.”

    ‘DOĞAL YAĞLAR VE KIRMIZI ET OBEZLER İÇİN SAĞLIKLIDIR’

    “Doğal yağla yapılan yemekler kolesterolün ve ensülinin sağlıklı, normal değerlere gelmesini sağlıyor. Bu sebeple doğal yağlar ve kırmızı et obezler ve diyabet hastaları için sağlıklıdır, zararlı değildir!”

    ‘Düşük enerji, aşırı egzersiz yanlış’

    “OBEZLERDE karaciğer yağlanmasının oluşması sonucu, göbek etrafında araba tekerleği şeklinde yağların birikmesinin nedeni de budur. Fizik aktivitemizi artırarak, ensülin direncinin gelişmesini önlemek elimizdedir. Günlük karbonhidrat tüketimimizi azaltıp sağlıklı yağları ve proteinleri tüketiyorken, aynı zamanda fizik aktivitemizi de artırırsak, kan şekerimizi normal düzeylere indirmek mümkün olmaktadır. Düşük kalorili diyet ve fizik aktivitenin artırılmasının kilo verdirmediği, aksine kişileri bunalıma düşürdüğü yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Yani günlük enerjinizi azaltacaksınız, düşük enerji alıyorken her gün 1 saat koşacaksınız! İşte yapılan en önemli yanlışın bu öneriler olduğu bilimsel olarak gösterilmiştir. Bu şekilde ‘kilo verme’ ise, kilo almanın en güçlü nedenidir. Düşük enerji, aşırı egzersiz kilo aldırır, verdirmez!”

    ‘Türk halkı hareketsiz ve unlu gıdaları çok tüketiyor’

    * “Türk halkındaki en büyük problem, hareketsizlik!” * “Türk halkı maalesef çok fazla ekmek, tatlı ve unlu gıdalar tüketiyor. Özellikle gençlerimiz fast food kültürüyle yetiştiriliyor. Hamburger, pizza, tost, sandviç, cips gibi yiyeceklerle karınlarını doyurmaya çalışıyor.” * “Ayrıca halkımızın büyük bir kısmı sağlıklı sanarak, her gün neredeyse 2-3 kilogram taze meyve yiyor, ama kuruyemişten kilo aldırır diye uzak duruyor!” * “Kuruyemiş tüketenler de, çiğ yemek yerine kavrulmuş ve tuzlanmış şekilde yiyerek büyük hata yapıyor!” * “Türk halkı az az, sık sık yiyerek zayıflamaya çalışıyor. Oysa sık sık yemek, sürekli ensülin hormonu salgılanmasına sebep oluyor ve farkında olmadan yağları eriten leptin hormonunun salgılanmasına engel olunuyor!” * “Halkımızın yaptığı bir diğer yanlış da sağlıklı yağlarla sağlıksız yağları aynı kefeye koymak. Vücudumuza sağlıklı yağ (doğal tereyağı, doğal sızma zeytinyağı) girmediği sürece birikmiş zararlı yağlarımızdan kurtulamayız!” * “diyetyapanlar, yalnızca kalori hesabına takılıyor. Yiyeceklerin ne protein içeriğine, ne de sağlıklı yağ içeriğine bakılıyor.”

    Hastalıklar

    Gizli şeker, diyabet ve tüm kronik hastalıkların nedenleri

    * Kötü beslenme * Kronik stres * Mikroplar * Toksinler * Alerjenler

    ‘D vitamini ve demir eksikliği kilo vermeyi engeller!’

    “BANA gelip ‘Ne yaparsam yapayım, kilo veremiyorum’ ya da ‘Çok yavaş kilo veriyorum’ diyenlerin gizli alerjileri, bilinmeyen değişik sağlık sorunları ve hormonal dengesizlikleri olabilir. D vitamini eksikliği de, kilo vermeyi engeller! Vücudumuzun ürettiği doğal ve en güçlü antioksidan özelliği olan D vitamininin eksikliğinde hücrelerimiz normal çalışmadığı için her türlü alerjik hastalık ve enfeksiyon hastalığı meydana gelmektedir. D vitaminin iki kaynağı vardır: Birincisi güneşin UVB ışınları etkisiyle derimizde üretilmektedir. İkincisi, gıdalarla alınabilmektedir. En önemli besin kaynağı balık, yürek ve karaciğerdir.”

    ‘Karaciğer, yürek ve dalak demir açısından zengin gıdalardır’

    “DEMİR eksikliği varsa, yine kilo verilemez! Yemekten hemen sonra çay içme âdeti de, gıdalarda bulunan az miktardaki demirin emilimini önlemektedir. Karaciğer, yürek, dalak gibi sakatatlar, kırmızı et, baklagiller, kuru üzüm ve yumurta sarısı demir açısından zengin gıdalardır.”

    ‘MUTLAKA YOĞURT TÜKETİN’

    “Yoğurt, bir mutfağın olmazsa olmazlarındandır. Önemli bir probiyotik gıdadır, sindirim enzimlerinin düzenli çalışması ve bağırsaklardaki faydalı mikropların üremesi adına çok etkilidir. Yani buzdolabınızdan eksik olmamalıdır. Evde yoğurt yapmak için açık süt, mandıralardan veya günlük taze süt satan şarküterilerden alınabilir. Eğer bulunmazsa günlük pastörize süt (cam şişede) kullanılabilir.”

    ‘6-7 DİLİM EKMEK SAKINCALI’

    “Günde 100 gram karbonhidrat yeterlidir. Çünkü vücudumuzu aşırı çalışmaya zorlar. Bu nedenle kilolu, karaciğer yağlanması oluşmuş, göbek çevresi genişlemiş olan obezlere ve diyabet hastalarına günde 6-7 dilim ekmek tüketmenin önerilmesi son derece sakıncalıdır.”

    Yemeklerin yanında tercih edilen yiyecekler 

    * “Et ve balık yemekleri ile birlikte bol mevsim salatası, soğan yenebilir.” * “Yemeklerle birlikte cacık, sızma zeytinyağı, bol sarmısak ve nane eklenerek içilebilir.” * “Turşu, evde geleneksel usulle (bol sirkeli ve az tuzlu) hazırlanarak rahatlıkla tüketilebilir.”

    Karatay Diyeti Deneyimlerimiz için tıklayın !

    Saat saat öneriler :

    06:00

    Kahvaltıda köy tereyağında yumurta (arzu edilirse pastırmalı olarak), yanında 8-10 adet zeytin, bir avuç içi kadar beyaz peynir, bir çay bardağı ceviz içi, arzu edildiği kadar domates, biber, salatalık, turp, maydanoz, nane, roka, tere ve limonlu çay.

    08:00 – 09:00

    Herhangi bir ekmek, simit, poğaça yenmeyecek.

    10:00

    Ara öğün şart değil! Acıkma hissi oluşanlara şekersiz bitki çayı ve birlikte avuç içi kadar ceviz içi yeter de artar.

    11:00

    Her gün bir antioksidan vitamin ile birlikte mutlaka 2-3 gram katkısız omega 3 tüketmenizde fayda var.

    Öğle yemeği, bir tabak zeytinyağlı yeşil fasulye, 3-4 adet ızgara köfte, bir kâse yoğurt, turp ve havuç ile hazırlanmış salata ile bir tatlı kaşığı keten tohumu olabilir. Tüm salatalara doğal sirke konabilir. Çünkü sirke, mide hazmını ve midenin boşaltılmasını yavaşlatır. Bu nedenle faydalıdır.

    14:00

    Öğle yemeği sonrası işe başlamadan önce 15-20 dakika yürümek, siz çalışırken yağlarınızın yakılmasını, göbeğinizin erimesini ve selülitlerinizin yok olmasını kolaylaştırır.

    15:00

    Ara öğün şart değil! Yine de acıkanlar bir elma, bir avuç tuzsuz yer fıstığı ile taze limon eklenmiş su ya da şekersiz çay tüketebilir.

    16:00

    Her gün 2-3 litre sıvı almaya dikkat etmeli. Öğünler arasında bol limonlu su, şekersiz çay ve ayran içilebilir.

    17:00

    Üzerinde diyet yazsa dahi kurabiye, bisküvi, çikolata, şeker yenilmeyecek, gazlı içecekler içilmeyecek.

    18:00 – 19:00

    Akşam yemeğinde 3-4 kalem kuzu pirzolası, mevsim salatası, zeytinyağlı enginar yenebilir.

    20:00

    Bu saatten sonra meyve dahil her şey yasak! Şekersiz bitki çayı ile limonlu suya izin var.

    21:00 – 22:00

    Sakın bir şeyler atıştırmayın! Ensülini yükseltmeyin.

    23:00

    Yatmadan önce 20 dakikalık yürüyüş harika olur.

    24:00 – 01:00

    Uyku önemlidir. Siz uykunun derinliklerine dalarken, zayıflatan hormon leptin uyanıyor ve en yüksek düzeyde salgılanmaya başlanıyor.

    02:00

    Leptin hormonunun salgılanmasına fırsat verdiğimiz zaman kilolarımızı rahatlıkla verebiliriz. Böylece organizmada birikmiş ve depo edilmiş yağlarımızın, ara öğün olarak kullanılmasını sağlıyoruz. Güçlü ve dinç kalıyoruz.

    Canan Karatay Diyet Deneyimlerimiz için Tıklayın !

  • Prof. Dr. Canan Karatay Diyet ve Kolesterol

    Prof. Dr. Canan Karatay Diyet ve Kolesterol

    Kolesterol değil şekerli gıdalar kalp krizi nedeni Prof. Dr. Canan Karatay’a göre yağlı yiyecekler kolesterol yükseltmez. Kalp krizi, felç ve şeker hastalığının asıl nedeni yüksek kolesterol değil, doğal yağlardan mahrum kalmak ve yüksek düzeyde şeker kullanmak ! Yağlı yiyecekler kan kolesterolünü yükseltip kan hastalığına neden olur mu ? Hayır, yağlı yiyecekler kolesterolü yükseltmez. Sadece karbonhidratlı yiyecekler, kanda trigliserid denen kan yağlarını yükseltir. Kan yağlarını zararlı hale getiren tatlı, şeker, bal ve tatlandırıcılar ; meyveler ve meyve suları; bütün şekerli içecekler ve yüksek glisemik indeksli karbonhidratlardır (prinç, ekmek, makarna vb). Yaygın bilinen aksine yüksek miktarda kolesterol içeren yiyeceklerin tüketilmesi sonucu, bu yiyeceklerdeki kolesterol direk olarak hemen kana geçmez ve kan kolesterolünü yükseltmez.

    Neden yiyecekler kan kolesterolünü yükseltmiyor ? Yediğimiz gıdaların hepsi bağırsaklarımızda yakılır, parçalanır ve küçük moleküller olarak emilerek kanımıza geçer ve karaciğere ulaşır. Benzer şekilde yiyeceklerde bulunan kolesterolde parçalanır ve bağırsaklarda küçük moleküller olarak emilir, o şekilde karaciğere taşınır. Karaciğerimiz bir fabrikadır. Kendine ulaşan yapı taşlarından, vücudun ihtiyacına göre yağ, şeker ve protein üretir; kullanılmış ve yıpranmış olanı da safra şeklinde vücuttan dışarı atar. Kolesterol zengini yiyecekleri hiç ağzımıza koymasak bile karaciğer ve bağırsakların iç yüzünü kaplayan zar dokusu her gün sürekli şekilde kolesterol üretir.

    Yani kolesterol düşman değil mi ? Kesinlikle. Kolesterol vücudumuzda yeni hücre üretiminde, seks hormonlarının yapımında kullanılır. Kolesterol hafızayı kuvvetlendirir.

    Kolesterol ilaçları ne yapıyor peki ? Maalesef ilaçları satmak için çeşitli söylemlerle korkutulan halk, bu ilaçları kullanıyor. Ama bu ilaçlar çok zarar veriyor. Örneğin karaciğeri bozuluyor, kalp yetersizliği yapıyor, beyni bozuyor, Alzheimer ve halsizliğe sebep oluyorlar. Aslında bu ilaçların hiçbir faydası yok sadece hikaye.

    Peki kalp krizi, felç, şeker gibi hastalıkların artışındaki sebepler neler ? Bu hastalıkların asıl nedeni kolesterol değil doğal yağlardan mahrum gıda tüketmek ve yüksek düzeyde şeker kullanmaktır.

    Yumurtayı aşırı haşlamak besin değerini kaybettirir ! Kahvaltı, 24lik bir gün içinde en önemli öğündür. Kuvvetli, bol protein ve sağlıklı yağ (tereyağ) içeren bir kahvaltının, metabolizmayı 12 saat süre ile %30 kadar artırdığı gösterilmiş. Bu şekilde bir kahvaltının hızlandırdığı metabolizma sonucu, harcanan kalori miktarı 4-5 km’lik bir koşu da harcanan kalori-enerjine eşdeğerdir. Bu nedenle 2 adet az pişirilmiş(kayısı kıvamında) yumurta, bir avuç kadar beyaz peynir veya çökelek sabah yenecek en önemli besin kaynağıdır.

    Zayıflatan Tarifler Mantarlı bulgur pilavı :  

    Malzemeler ; – 1 su bardağı bulgur – 1.5 su bardağı sıcak su – 250 gr. mantar – 2 yemek kaşığı tereyağı – 1 adet kuru soğan – 1 yemek kaşığı biber salçası – tuz,karabiber,kimyon,pul biber.

    Hazırlanışı ; Soğanı ince ince doğrayın , mantarı ince dilimler halinde kesin. Bir tencereye tereyağı , salça , soğan ve mantarı koyup kısık ateşte pişmeye bırakın. Bulguru yıkayıp üzerine ekleyin, sıcak suyu ilave edip pişirin. Pişmeye yakın tuzunu serpin ve ateşi söndürdükten sonra 10 – 15 dakika kadar demlendirin. Üzerine pul biber , kimyon ve karabiber serperek servis yapın.

    Sütlü balkabağı çorbası

    Malzemeler ;

    – 500 gr. balkabağı

    – yarım çay bardağı su

    – 5 su bardağı süt

    Hazırlanışı ; Dilimlenmiş balkabağının kabuklarını soyun, çekirdeklerini temizleyin ve yıkayıp iri parçalara bölün. Doğradığınız balkabaklarını bir tencereye yerleştirin , üzerine suyu ilave edin , kapağını kapatın ve kısık ateşte pişirin. Daha sonra balkabaklarını büyük bir kaseye alıp ezin ve soğumaya bırakın. Ayrı tencerede sütü kaynatın ve ezdiğiniz balkabakları ile karıştırıp servis edin.

    Not : Bu çorbayı sıcak veya soğuk servis edebilirsiniz. Aynı tarifi karakaba ile de uygulayabilirsiniz.

    Örnek gün mönüsü :

    Kahvaltı :

    – Peynirli omlet yada pastırmalı yumurta

    – Bir avuç içi kadar beyaz peynir

    – 8 – 9 adet zeytin – Tatlı kırmızı biber , domates , salatalık ,

    – Şekersiz çay

    – 1 çay bardağı ceviz

    Ara öğün / Şart değil

    – 1 avuç ceviz içi

    – bol limonlu su ya da şekersiz bitki çayı

    Öğle yemeği

    – 1 tabak nohut veya bonfile ya da biftek

    – Çoban salata ( sirke ve sızma zeytinyağı eklenebilir)

    Ara öğün / Şart değil

    – Bir avuç tuzsuz yer fıstığı ( kavrulmamış )

    – Şekersiz Çay

    Akşam yemeği

    – Balık ızgara

    – Taze yeşil soğan bol roka ve domates

    – Közlenmmiş taze kırmızıbiber

    Not :

    – Akşam saat 19:00 – 20:00 ‘ den sonra meyve dahil hiçbirşey yenilmemeli

    – Bol su , taze limon eklenmiş olarak içilebilir.

    – Mümkünse yatmadan önce 30 – 40 dakika kadar yürüyüş yapılmalı.

    Karatay Diyeti Deneyimlerimiz – Canan Karatay

  • Hocaların Hocası’ndan Bilimsel Gerçeklerle Kilo Vermenin ABC’si KARATAY DİYETİ

    Farklı beslenme ve diyet uzmanlarından yıllardır ‘az az ve sık sık yiyin’ nasihati dinliyoruz. Bu ‘uzmanlar’ çoğunlukla Amerika’dan ‘ithal’ ettikleri diyetlerin virgülüne dokunmadan Türk insanına sunuyorlar. Sonuçsa hüsran oluyor! Diyet reçetelerini uyguluyor, diyet ürünler yemeye özen gösteriyor, hatta çoğu zaman aç kalıyoruz. Tüm çabalarımızın sonunda bir miktar kilo veriyor ama fazlası ile geri alıyoruz. Mucize olarak önümüze sunulan diyetlerin balonu kısa sürede patlıyor, yerine bir yenisi geliyor. Ancak ne enteresandır ki, diyet konusu yaz kış demeden hep gündemde kalıyor; halkımız da zayıflayacağına giderek şişmanlıyor.

    Ülkemizdeki en büyük sağlık sorunlarından biri aşırı şişmanlık ve obezite. Bu sorunların sebep olduğu hastalıklar ise karaciğer yağlanması ile başlayıp, diyabet, hipertansiyon, kalp krizi, felç, inme, Alzheimer, erken bunama, kronik artritler, bel ağrıları, fibromiyosit, polikistik meme hastalığı, erken adet görme, polikistik over sendromu ile devam ediyor ve kanserle son buluyor!

    Peki, bu hastalıkların hiçbirinin genetik olmadığını ve önlenebilir hastalıklar olduğunu biliyor muydunuz? Tüm bu hastalıklardan korunmanın, sağlıklı bir şekilde zayıflayarak, daima zayıf, dinç, enerjik ve mutlu yaşamın aslında ilkokuldaki ABC harflerini çözmek kadar kolay olduğunu söylesek kulaklarınıza inanır mısınız?

    Kolesterolün aslında mutluluk hormonu, stres hormonu ve seks hormonlarının besin kaynağı, yani insan hayatı için ‘can simidi’ olduğunu söylesek dünyanız tersine dönmez değil mi?
    Ya tereyağlı pastırmalı yumurtayı özgürce yiyebilirsiniz desek, kuruyemişler kilo aldırmıyor aksine kilo verdiriyor desek? Aslında yağ depolamanın asıl kaynağı yıllardır bize öğretilen bu yanlışlar desek hayrete düşmezsiniz değil mi?

    Prof. Dr. M. Canan Efendigil Karatay, mesleğe 50 yılını vermiş değerli bir hekim. 4 farklı kıtada hekimlik yaptı, gezdi, gördü, farklı ülkelerin beslenme alışkanlıklarını gözlemledi. Sonuçta Türk insanı için ‘en uygun’, ‘en iyi sonuç’ veren diyeti geliştirdi. Bu diyete de kendi adını verdi. Türkiye’de birçok alanda ilklere imza atarak binlerce hastanın hayatını kurtarmış ‘Hocaların Hocası’ Prof. Karatay’ın Hayykitap’tan yayınlanan Karatay Diyeti kitabı, işte bu 50 yılın kazandırdığı bilimsel deneyimin bir sonucu. Prof. Karatay, bu diyetin eksiksiz uygulanması durumunda başarı şansının yüzde 100’e yakın olduğunu vurguluyor. Kitabında hem zayıflama konusunda doğru bilinen yanlışları anlatıyor hem de yukarıda saydığımız kronik hastalıklardan korunmanın basit formülünü bize açıklıyor.

    Yıllardır yasaklanan, kokusunu özlediğimiz sağlıklı gıdalarımızı da (kırmızı et, balık, süt, peynir, yoğurt, tereyağı, yumurta, pastırma, kuru fasulye ve turşu, sebze ve meyve, kuruyemişler) bilimsel gerçeklerle serbest bırakıyor.

    Bu kitap, klasik bir diyet kitabı değil. ‘1 kibrit kutusu peynir’, ‘ ‘iki yemek kaşığı fasülye’ gibi anlamsız ölçülerle insanları strese sokmuyor. Karatay Diyeti bir yaşam biçimi. Yıllardır pazarlanan beslenme balonlarını patlatıyor, doğru beslenmenin ne demek olduğunu anlatıyor.
    Beslenme ile hücresel/hormonal fonksiyon bozuklukları arasındaki yakın ilişkiye odaklanan Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, kilo vermenin ABC’sini öğretiyor, hiç zorlanmadan zayıflamanın ve zayıf kalmanın sırrını açıklıyor.

    Eğer kilo vermek ve verdiğiniz kiloda kalmak istiyorsanız; kilo verirken halsizlik, bitkinlik, isteksizlik ve yorgunluk hissetmeden, mutlu ve enerjik bir şekilde yaşamayı arzuluyorsanız; unutkanlık şikâyetlerinden kurtulmayı, düşüncelerinizin berraklaşmasını ve yaptığınız işe kolaylıkla konsantre olmayı hedefliyorsanız, Prof. Karatay’ın yazdığı bu kitap tam size göre.

    Karatay Diyeti ile doğru bildiğiniz yanlışları düzelteceksiniz. Kilo verirken, sabahları dinç ve dinlenmiş olarak uyanacak, güne sevinç içinde başlayacaksınız. Bütün gününüzü de acıkmayarak, tatlılara saldırmayarak, enerji dolu geçireceksiniz. Bağışıklık sisteminizi güçlendirecek ve dolayısıyla sık sık hastalanmayacaksınız!

    Hocaların Hocası’ndan Bilimsel Gerçeklerle Kilo Vermenin ABC’si KARATAY DİYETİ | 1

    Kitabın Bölümleri

    1. KARATAY DİYETİ İLE GENÇ KAL UZUN YAŞA…
    2. NEDEN SPOR YAPMADAN SAĞLIKLI YAŞANMAZ?
    3. BÜTÜN YAĞLAR ZARARLI MI?
    4. HER GÜN İKİ YUMURTA
    5. KOLESTEROL TERÖRÜ
    6. KIRMIZI ET SAĞLIKLIDIR
    7. FINDIK, FISTIK ÇITIR ÇITIR, HEM KAN YAPAR, HEM ISITIR
    8. EFSANE DİYETLER
    9. BİR HAFTALIK ÖRNEK MÖNÜ
    10. PRATİK YEMEK TARİFLERİ
    11. KARATAY DİYETİ’NİN ÖZETİ
    12. KARATAY DİYETİ’Nİ UYGULAYANLAR NE DİYOR?

    Prof. Dr. M. Canan Efendigil Karatay kimdir?

    1943 yılında Elazığ’da doğdu. 1961 yılında Üsküdar Amerikan Kız Lisesi’nden,
    1967 yılında da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu.
    1972 yılında İstanbul Üniversitesi Tedavi Kliniği’nde iç hastalıkları uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra, İngiliz hükümeti bursu ile Liverpool Regional Cardiac Center’da kardiyoloji alanında uzmanlık eğitimine başladı. 1974-1976 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tedavi Kliniği’nde baş asistan olarak çalıştı.
    Bu sırada Türkiye’de bir kardiyolog olarak (cerrahi yardım almaksızın) bir ilki gerçekleştirdi. Kalıcı ve geçici kalp pili implantasyonu tekniğini başarıyla uyguladı. Koroner Yoğun Bakım’da ‘Vena Subklavya Ponksiyon’ tekniğini yerleştirdi.
    1976-1978 yılları arasında, Güney Afrika Cape Town Üniversitesi Groote Schuur Hastanesi’nde, dünyada ilk kez kalp nakli ameliyatını gerçekleştirmiş olan Christian Barnarnd’ın ekibinde çalışarak, doçentlik tezini kalp nakli yapılmış olan hastalar üzerinde gerçekleştirdi ve 1979 yılında doçent oldu.
    İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’nde, Cape Town’da eğitimini görmüş olduğu (şu anda ülkemizde yaygın bir şekilde uygulanmakta olan) ‘femoral arter’ yolu kullanılarak yapılan koroner anjiyografi tekniğini (Judgkin tekniği) yine ilk kez ülkemizde uyguladı ve bu uygulamayı ülkemize yerleştirdi. 1987-1995 yılları arasında State University of New York Health Science’de kalp hastalıkları alanlarında araştırmalar yaptı.
    1995-1997 yılları arasında Gaziantep ve İstanbul’daki birçok özel hastanede, ‘koroner yoğun bakım’ ve ‘koroner anjiyografi laboratuvarları’nı kurdu.
    1997-2002 yılları arasında Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2002-2006 yılları arasında da Kadir Has Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yaptı.
    2006-2010 yılları arasında Türkiye’de ilk ve tek sağlık üniversitesi olan İstanbul Bilim Üniversitesi’nde rektörlük yaptı. Halen İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Ana Bilim Dalları’nda öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
    M. Canan Efendigil Karatay, Ali Başak Karatay ile evlidir ve çiftin Mehmet
    Rahmi Karatay adında bir oğulları bulunmaktadır.