Etiket: karaciğer yetmezliği

  • Ödem sorunu

    Ödem sorunu

    Ödem daha çok kadınlarda görülen yüz, el ve ayaklarda şişkinlikle kendini gösteren bir dolaşım problemidir. Sıcak hava, uzun süre ayakta durmak, fazla tuzlu veya tatlı yemek, az su içmek, uyku problemleri ödemi tetikler.

    Eğer ödem probleminiz sürekli devam ediyorsa altta yatan sorunun belirlenmesi gerekir.

    Genel beslenme prensiplerine baktığımızda bazı unsurlara dikkat etmenizi öneririm;

    *Yemeklerinize ekstra tuz ilave etmeyin, yemekleri az tuzlu pişirin ve daha daha çok baharatlandırın.

    *Şekerin sindirilmesinde çok miktarda su gerekir ve vücut suyu tutar. Tüketilen şeker miktarının azalmasıyla ödem sorunuda azalacaktır.
    *Gün içerisinde eğer herhangi bir sağlık probleminiz yoksa ödem atımını hızlandıran biberiye, ısırganotu, kiraz sapı ve funda yaprağından destek alınabilir.
    *Meyvelerden kiraz, ananas ve kayısı sebzelerden ise yeşil yapraklı olanlar diüretik etkiye sahiptir.
    *Günde 2,5 lt su içmeye özen gösterin, kola, alkol ve şekerli içeceklerden uzak durun.
    *Ara öğünlerinizden birinde probiyotik yoğurt veya kefir tüketin.
    *Dolaşım problemi ödemin oluşumunda büyük bir etken, varisi olan kişilerde ödem de sıklıkla görülmektedir.

    *Besin alerjileri de ödemi artırabilir, sürekli bu şikayetten yakınıyorsanız bir alerji testi yaptırabilirsiniz. Sonuçlara göre alerjen yiyeceğin diyetinizden çıkarılmasıyla şikayetlerinizin de azaldığını göreceksiniz.

    *Vitamin ve mineral eksiklikleri de ödemi etkiler, özellikle B6 vitamini ve magnezyum minerali eksikliğinin tetiklediği bilinmektedir.

    *Uyku probleminiz varsa, 8 saatten fazla veya az uyuyorsanız bilin ki ödem yine etkilenmektedir.

    *Hormon düzensizliği özellikle troid hormonu ödemi artırır. Bu nedenle hormonlarınızı düzenli kontrol ettirin.

    *Tansiyon düzensizliği yine bir diğer etken. Eğer tansiyonunuz varsa ve ilaç kullanmanız gerekiyorsa düzenli kullanmanızı öneririm.

    *Kadınlarda en çok regl öncesinde ve regl sırasında görülen bu problemi minimuma indirmek için tuzlu ve tatlı yiyeceklerden uzak durmanızda fayda var.

    Dyt.Özlem Sert Aydın

  • Dispepsi

    Dispepsi

    Dispepsi, karnın üst bölgesine yerleşmiş olan şişlik, bir aydan fazla süredir devam eden ağrı, geğirme ve gaz çıkartmayla seyreden şikayetler paketidir.

    Halk arasında hazımsızlık diye adlandırılır ve sık görüldüğü için pek de önemsenmez. Dispepsi, kendi başına bir hastalık olmaktan çok, genellikle altta yatan bir sorunun belirtisidir.

    Dispepsi belirtileri
    – Mide yanması
    – Karın ağrısı
    – Şişkinlik
    – Geğirme ve gaz
    – Bulantı ve kusma
    – Ağızda acımsı veya asitli tat

    Bu belirtiler stresli zamanlarda artabilir. Dispepsiyle birlikte göğüs alt bölgesinde bir yanma şikayeti de oldukça sık görülmektedir. Kadın ve erkeklerde her yaş grubunda görülebilir.

    Aşırı alkol kullanımı, aspirin gibi mideyi tahriş eden ilaçlar, sindirim kanalında ülser gibi bozukluklar ve endişe hali ya da depresyon gibi duygusal sorunlar riski artıran faktörlerdir.

    Hastalığın sebepleri
    Hastalıklar:
    – Ülser
    – Gastro-özofageal reflü (GERD) (asitli mide içeriğinin yemek borusuna geçmesi)
    – Mide hastalıkları (gastritten, ciddi hastalıklara kadar her türlü mide hastalığı)
    – Gastroparezi (midenin normal boşalmaması durumu)
    -Mide enfeksiyonları
    – İritabl bağırsak sendromu
    – Kronik pankreatit
    – Tiroid hastalığı
    – Hamilelik
    – Sindirim sistemi hastalıkları

    İlaçlar:
    – Aspirin ve ağrı kesiciler
    – Östrojen hormonu ve doğum kontrol hapları
    – Kortizon
    – Bazı antibiyotikler
    – Tiroid ilaçları

    Yaşam tarzı:
    – Bir oturuşta çok fazla, hızlı ve yağlı yemek
    – Fazla alkol alımı
    – Sigara
    – Stres ve yorgunluk
    – Mide asidi fazlalığı
    – Yemek yerken aşırı hava yutulması

    Nasıl tanı konur?
    Dispepsi şikayetleriniz varsa daha ciddi bir durumun varlığını ekarte etmek için mutlaka doktorunuza gidin. Çünkü dispepsi geniş bir kavramdır, altında çeşitli hastalıklar gizlenebilir.

    Doktorunuz altta yatan başka hastalıkları araştıracaktır. Bu amaçla birçok kan testi yapabilir, görüntüleme tetkikleri isteyebilir. Yemek borusunu, mideyi ve bağırsakları daha iyi incelemek için endoskopi isteyebilir.

    Dispepsi bir hastalıktan çok bir semptom olduğundan, tedavisi genellikle altta yatan nedene bağlıdır.

    Dispepsi şikayetleri çoğu kez birkaç saat içinde kendiliğinden düzelir ve çoğu hasta doktora başvurmaz. Özellikle 40 yaşın üzerindeki dispepsi yakınmalarının ciddiye alınması gerekir.

    Araştırmalar sonucu altında başka bir hastalık bulunmazsa aşağıdaki öneriler şikayetlerin giderilmesinde yardımcı olabilir.

    Bu önlemlerle dispepside düzelme olmadığında, doktorunuz semptomları hafifletmek için ilaç yazabilir.

    Dispepsiye neden olan yemekleri saptamak için bir yemek günlüğü tutulması da çok faydalı olacaktır. İnsanlar yazdıklarını sonradan incelerken bir anda yedikleri sırada fark etmedikleri önemli ipuçlarını görebiliyorlar.
    Bazen kalp krizleri de dispepsiye benzeyen belirtilere yol açabilir. Bu şikayetler aniden başladıysa ve sizin için olağan dışıysa ve ayrıca nefes darlığı, terleme veya çeneye, boyuna, kola yayılan ağrıyla birlikteyse derhal tıbbi yardım istenmelidir.

    – Bir oturuşta çok fazla yemek yemeyin.

    – Baharatlı yemeklerden kaçının.

    – Turunçgiller ve domates gibi yüksek miktarda asit içeren gıdaları tüketmeyin.

    – Sigarayı bırakın.

    – Alkollü içeceklerden uzak durun.

    – Kafeinli ve gazlı içecekleri tüketmeyin.

    -Karnınızı sıkan dar giysilerden kaçının. Bunlar mideye baskı yaparak içindekilerin yemek borusuna geçmesine neden olur.

    -Yedikten hemen sonra yatmayın veya uzanmayın.

    -Son yediğiniz yemekle yatma saatiniz arasında 2-3 saat olsun.

    -Yatağın baş ucu ayak ucundan en az 15 cm. yüksekte olsun. (Yüksek yastık değil, yatağın başucunu altına kitap gibi bir şeyler koyarak yükseltin veya özel reflü yastıkları kullanın) Böylece yatarken yediklerinizin yemek borusu yerine, bağırsaklara doğru akışı sağlanır.

  • Karaciğer Yetmezliği

    Karaciğer Yetmezliği

    Karaciğerin yerine getirmesi gereken işlevlerinden bazılarını veya bütününü yapamaz hale geldiği durumlar sıklıkla karşılaşılan durumlardır. Aynı zamanda karaciğerin çok fonksiyonlu bir organ olduğu düşünüldüğünde, bu fonksiyonlarından bir ya da birkaçının zaman zaman fonksiyonlarında aksamalar meydana gelme olasılığının oldukça yüksek olması da doğaldır.

    Karaciğer fonksiyonlarının büyük bir çoğunluğunun aksamadığı yani belli ufak bir kısmının aksadığı durumlara küçük karaciğer yetmezliği de denebilir.

    Bu tanının dayandığı bazı bulguları ise mide bulantısı, bağırsaklarda biriken gazın karna verdiği şişkinlik, hem ruhsal açıdan hem cinsel açıdan güç kaybı, sürekli uyuma isteği, ani giren baş ağrıları, egzama gibi şikâyetlere dayandırabiliriz.

    Tanı esnasında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Örneğin, pankreas ve bağırsak sistemindeki bozuklukların sonucunda görülen sindirim emilim sorunları karaciğer hastalığı ile birlikte ortaya çıkabilir. Bu yanılgıya düşmemek gerekir. Karaciğerin temel fonksiyonlarını yerine getiremeyen bir kesin kanıtlar yoksa ortada küçük karaciğer yetmezliği tanısı konması mümkün değildir.

    Karaciğer yetmezliği genel itibariyle, 3 ayrı kolda incelenir:

    Hafif derece seyreden karaciğer yetmezliği
    Gittikçe ağırlaşan karaciğer yetmezliği
    Ağır durumdaki karaciğer yetmezliği
    Şüphesiz ki bu karaciğer yetmezliği kolları birbirinden kesin çizgiler ile ayrılmıyor.

    Hafif Karaciğer Yetmezliği

    Ağrının olmadığı tüm karaciğer hastalıklarına eşlik eden hafif karaciğer yetmezliğinin sebebi farklı enfeksiyonlar, besin veya ilaçlara dayanan zehirli maddeler olabilmektedir. Bunun yanında sağ karıncık sorunu sonucunda toplardamarlar içinde az derece kan göllenmesi ve henüz başlangıç aşamasında olan safra tıkanıklıkları hafifi derece karaciğer yetmezliklerine nende olur.

    Hafif karaciğer yetmezliklerinde hasta sürekli kendini halsiz hisseder. Sık sık depresyona girer. İştah kaybı ile az derece kilo vermeye başlar. Sindirim sistemi yavaşlamaya başlar ve midesinin üst kısmında sürekli bir ağırlık, sertlik hisseder.

    Hafif karaciğer yetmezliği sırasında dikkat çekici bir gaz fazlalılığı görülür. Karaciğerin hacmi ve sertliği artmıştır. El ile karaciğerin olduğu bölgeye baskı yapıldığında hasta acı duyar. Bu ağrı hafif derecede karaciğer yetmezliği tanısı için son derece önemlidir. Zira karaciğere bastırıldığında karaciğerin ele gelmesi karaciğer yetmezliği için tanı koymaya yeterli kanıt değildir. Çünkü Karaciğerin ele gelmesi, karaciğer sarkmasından da kaynaklanıyor olabilir.

    Bunun yanında bazı deri belirtileri çok önemli ipuçları verebilir. Örneğin deri kaşıntıları çoğu zaman safra tuzlarının atılması sırasında yaşanan aksaklıklara bağlıdır.

    Gittikçe Ağırlaşan Karaciğer Yetmezliği

    Kronik ve akut karaciğer hastalıklarında ortaya çıkabilen gittikçe ağırlaşan karaciğer yetmezliği, siroz, karaciğer iltihabı ve inatçı safra tıkanmalarında hızla ilerleyebilir.

    Gittikçe ağırlaşan karaciğer yetmezliği hastalığının belirtileri hafif karaciğer yetmezliğine benzemektedir. Aradaki fark belirtiler daha ağır seyreder. Kişideki halsizlik, yorgunluk, uyku hali daha belirgindir.

    Cilt üzerinde görülen ve hızla artan yıldız biçimindeki damar genişlemeleri belirginleşir.

    Safra tıkanıklığına bağlı olmayan gittikçe ağırlaşan karaciğer yetmezliğinde sarılık ve ya hafif derecede sarılık meydana gelebilir. Tansiyonda belirgin düşüşler, cinsel performans da düşüklükler, erkeklerde meme büyümeleri, kadında düzensizleşen adet görmeler hastalığın diğer belirtileridir.

    Ağır Karaciğer Yetmezliği

    Hastalığın ilerleyişi son derece hızlıdır. Mide ve yemek borusunda kanamalar, bağırsaklarda mayalanmalar görülür.