Etiket: kanser

  • Kanser tedavisinde “ağrın var mı?” sorusu ihmal edilmemeli!

    Kanser tedavisinde “ağrın var mı?” sorusu ihmal edilmemeli!

    Kanser Haftası dolayısıyla görüş belirten Türk Algoloji (Ağrı) Derneği Üyesi, Ağrı tedavisi Uzmanı Prof. Dr. Ayşen Yücel nöropatik ağrıların şeker hastalığında şekerin iyi kontrol edilememesi, vitamin eksiklikleri veya kanser hastalarında tümörlerin sinirler üzerinde baskı oluşturması gibi nedenlerle oluşabileceğini vurguladı. Özellikle Medikal onkologların ve kemoterapi ünitelerinde çalışan doktorların nöropatinin ve nöropatik ağrının erken teşhisi için dikkatli olmaları gerektiğinin altını çizdi. 

    Nöropatik ağrıların pek çok nedeni olabilir

    Ağrı tedavisi uzmanı Prof. Dr. Ayşen Yücel nöropatik ağrıların çok farklı nedenlerle ortaya çıkabileceğini söyleyerek şöyle devam etti; “Nöropatik ağrılar sinir sistemi kaynaklıdır. Sinir sistemindeki herhangi bir hastalık veya problem nöropatik ağrıya neden olabilir. Nöropatik ağrı farklı bireylerde çok farklı nedenlerle ortaya çıkabilir. Örnek vermek gerekirse şeker hastalığında, şeker iyi kontrol edilemediğinde uçtaki küçük sinirler etkilenir ve bu etkilenmenin sonucu olarak da ellerde, ayaklarda uyuşma, karıncalanma, yanma şeklinde şikayetler görülür. Bu şikayetler genel olarak nöropatik ağrı bulgularıdır. Kanser vakalarında, tümörün sinir üzerinde bası oluşturmasıyla da nöropatik ağrı oluşabilir. Diğer taraftan, kullandığınız bazı ilaçlar nedeniyle veya vitamin eksikliklerinde de nöropatik ağrı görülebilir.” 

    Kanser hastalarında üç farklı nöropatik ağrı tipi gözlemleniyor

    Kanser kaynaklı nöropatik ağrıların üç grupta incelendiğini belirten Prof. Dr. Ayşen Yücel şunları söyledi: “Kanser hastalarındaki nöropatik ağrılar kanserin kendisine  veya kanser tedavisine bağlı olarak gelişebiliyor. Üçüncü grup ise;, kanserle ilişkisi olmayan nöropatik ağrıların bu hastalarda da görülebilmesi nedeniyle ortaya çıkabiliyor. Kanser ileri evrelerde bütün sinir sistemine, yani beyin zarlarından omurilik zarlarına kadar yayılabilir. Paraneoplastik sendrom olarak adlandırılan bu tabloda yaygın nöropatik ağrıyla seyreden bir klinik durum ortaya çıkar. Ayrıca tümör sinire, sinir sistemine çok yakınsa oluşan bası nedeniyle çok şiddetli kol veya bacak ağrısı gibi şiddetli nöropatik ağrılar oluşabilir. Bunlar kansere bağlı nöropatik ağrılardır. İkinci grup, tedaviye bağlı nöropatik ağrılardır. Örneğin meme kanseri tedavisinde, ameliyatla alınan memenin yerinde “hayalet (fantom)” meme ağrısı, yani kişinin memesi hiç alınmamış gibi olan bir ağrı olur. Buna cerrahi sonrası nöropatik ağrı denir. Radyoterapi sonrasında da tedavinin neden olduğu yapışıklık veya o sinir boyunca ortaya çıkan hassasiyet nedeniyle nöropatik ağrılar oluşabilir. Kemoterapi sırasında da hastaya kanser tedavisi için verilen birtakım ilaçların neden olduğu nöropatik ağrılar da görülebilir.” 

    kanser_tadavisi

    Kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar nöropatik ağrıları tetikleyebilir

    Ağrı tedavisi uzmanı Prof. Dr. Ayşen Yücel kanser tedavileri ve nöropatik ağrılar arasındaki bağlantıyı şöyle özetledi: “Bir takım kemoterapi ilaçlarının sinir uçlarında harabiyet yapma potansiyelinin olduğu bilimsel olarak ispatlanmıştır. Elbette kanser tedavisi hayati bir konu olduğu için hastanın nöropati ihtimali nedeniyle tedavisini kesmesi düşünülemez. Dolayısıyla tedaviyi planlayan ve izleyen hekimin bu konuda çok dikkatli olması gerekir. Eğer nöropatik ağrı erken dönemde teşhis edilir ve tedaviye başlanırsa ilerlemesi de durdurulabilir. Hasta aynı anda nöropatik ağrı tedavisiyle kanser tedavisini birlikte sürdürebilir. Nöropati ile nöropatik ağrının birbirinden farklı olduğu da unutulmamalı. Bazı kemoterapi ilaçlarının nöropati oluşturma ihtimali yüksektir ama nöropatik ağrı oluşturma ihtimali daha düşüktür. Nöropatinin ağrısız olmasının getirdiği en önemli sonuç ise gözden kaçma ihtimalinin daha yüksek olmasıdır. Nöropati çok ilerlediğinde maalesef sadece duyu liflerini değil, motor lifleri ve otonom sistemi  de etkilemeye başladığında, hastanın yürümesi bozulur, dengesi bozulur. O yüzden medikal onkologların, kemoterapi ünitelerinde çalışan doktorların bu konuda çok dikkatli olması gerekiyor.”

    Nosiseptif ağrılar nöropatik ağrıları gölgelememeli

    Prof. Dr. Ayşen Yücel ağrıların genel olarak 2 gruba ayrıldığını söyledi: “Birincisi nosiseptif ağrı, diğeri ise nöropatik ağrı. Nosiseptif ağrı fizyolojik bir olgudur. Örneğin kolunuzu bir yere çarparsınız, çarptığınız yerde ağrı oluşur. Bu tarz nereden kaynaklandığı, hangi yollarla beyne iletildiği bilinen ağrılar nosiseptif ağrılardır. Nöropatik ağrı ise sinir sisteminin herhangi bir yerinden kaynaklanabilir. Bizim klinik olarak en çok sıkıntı çektiğimiz ağrı grupları, nosiseptif ağrılarla nöropatik ağrıların aynı anda görüldüğü vakalardır. Nosiseptif ağrılar çok şiddetli olduğu için klinikte bunlar ön plana çıkar ve nöropatik ağrılar arka planda kalabilir. Nöropatik ağrının atlanmasının en önemli nedeni hasta ile hekim arasındaki iletişim sorunudur. Nöropatik ağrıyı diğer ağrılardan ayıran en önemli özelliği karakteridir. Nöropatik ağrılar, hastada uyuşma, karıncalanma, kaşıntı, üşüme gibi belirtilerle seyredebildiği gibi, yanma, sızlama, iğnelenme, batma, elektriklenme tarzında bulgularla da seyredebilir. Hasta nosiseptif ağrısının yanında, bu bulguların ağrı olduğunu düşünmediği için ağrısı var mı, yok mu diye sorulduğunda daha çok nosiseptif ağrıya ait bulguları söyler. Ya da doktor aklına gelip “ayağında uyuşma karıncalanma var mı, yanma var mı” diye sormazsa bu iletişim kazası nedeniyle nöropatik ağrı gözden kaçar.”

    Hekimler “ağrın var mı” sorusunu kesinlikle ihmal etmemeli

    Kanserli hastalarla çalışan radyasyon onkologlarının veya medikal onkologların çok fazla bulguyla karşı karşıya kaldığını belirten Prof. Dr. Ayşen Yücel, “ağrın var mı” sorusunun çoğu zaman ihmal edilebildiğine dikkat çekti: “Uzmanlar bir yandan kanserin kendisine ait bulgularla, bir yandan kanserin tetiklediği bulgularla, bir yandan da tedavinin yan etkileri nedeniyle oluşan bulgularla uğraşıyor. Bu nedenle özellikle de yoğun polikliniklerde,  ağrı değerlendirmesi gözden kaçabiliyor. Yani “ağrın var mı?” sorusu belki kanser hastalarında en çok ihmal edilen sorulardan bir tanesi olabiliyor. Halbuki ağrı bazen kanserin kendisinden bile daha korkutucu ve hasta için hayat kalitesini bozan bir bulgu. Bu nedenle hekimlerin ağrıyı ve ağrının tipini sorgulaması, hastanın hayat kalitesini yükseltmek açısından oldukça önemlidir.”

  • Adenoid Kistik Karsinom Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?

    Adenoid Kistik Karsinom Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?

    Kanser günümüzün vebası diyebileceğimiz oldukça yaygın görülmeye başlanılan bir hastalıktır. Adenoid kistik karsinom nedir? nasıl tedavi edilir? makalemizde bu kanser türü hakkında bilgiler verdik.

    Adenoid Kistik Karsinom nedir?
    ACC olarak da bilinen adenoid kistik karsinom dil kökü, damak, gırtlak, göz yaşı bezleri, nazofarenks ve göğüsleri etkileyen nadir rastlanan bir kanser çeşididir.
    Hastalık yavaş ilerlerleyip zamanla akciğer, karaciğer ve kemiklere de geçebilir.

    Tümör şu bölgelerde başlayabilir;
    Küçük tükrük bezlerinde;
    *Damak (ağız çatı)
    *Nazofarenks (boğaz üst kısmındaki hava geçidinde ve burun arkasında)
    *Dil tabanında

    Büyük Tükürük Bezlerinde
    *Ağız mukozal astarında
    *Gırtlakta
    *Trakea (nefes borusunda)
    *Tükürük bezlerinde
    *Parotid (her bir kulağın ön yüzünün iki tarafında bulunan en büyük tükürük bezi)
    *Submandibuler (çene kemiği altında bulunur)
    *Sublingual bezleri ( Dil altında)

    Adenoid Kistik Karsinom belirtileri şunlardır;
    *Dilin altında ya da ağız tabanındaki damakta bir yumru,
    *Ağız üstünde anormal boşluk oluşması
    *Üst çene, damak, yüz, ya da dilde uyuşukluk
    *Yutmada zorlanma
    *Ses kısıklığı
    *Ağrı
    *Kulağın önünde veya çene altına bir yumru veya nodül
    *Yüz sinirlerinde felç

    Adenoid Kistik Karsinom Nasıl Tedavi Edilir?

    Tedavide cerrahi rezeksiyon ve adjuvan radyoterapi önerilmektedir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Kanserden Koruyan İçecek Nasıl Yapılır?

    Kanserden Koruyan İçecek Nasıl Yapılır?

    Prof. Dr. Mehmet Öz Amerika’da tıbbi konularda sözü otorite kabul edilen en ünlü doktorlar arasında yer alıyor. Dr. Mehmet Öz geçtiğimiz günlerde kendi show programında kanserden koruyan içecek tarifi verdi. Antioksidan deposu olan bu içecek zehirli atıklardan, toksinlerden bedeninizi arındırıyor, ve kanserli hücrelerle savaşıp, kanseri önlüyor. Şifalı bitkilerden oluşan bu formül sayesinde kansere yakalanmamak için tedbir almış olacaksınız.

    Malzemeler
    2 orta boy elma
    3 sap kereviz
    1 adet turşu
    2,5 cm rendelenmiş taze kök zencefil.
    Yarım limon( kabuğu rendelenmiş, suyu sıkılmış)
    1 misket limonu suyu sıkılmış kabuğu rendelenmiş
    150 gram maydanoz
    60 gram ıspanak

    Yapılışı
    Bir kaba tüm malzemeyi koyup blenderdan geçirin.
    Suyunu süzgeçle süzüp, günde 1 bardak için.
    Sebzelerden hazırladığınız muhteşem karışım kan basını düzenler, sindirim sorunlarını rahatlatır, astım için ve diğer pek çok hastalığa şifadır.
    Üstelik bu içecek, meme kanseri, akciğer, karaciğer ve kolon kanserini önler, kötü kolesterolü düşürür ve hızlı kilo vermenize yardımcı olur. Günde 1 bardak içebilirsiniz.

    İlgili Konular;

    Bu ürünler kanser yapıyor! Tıklayınız

    Kanser Riskini Artıran Faktörler Tıklayınız

    Kanser Yapan Yiyecekler Ve Kanserden Korunma Yolları Tıklayınız

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Meme Kanseri Belirtileri Ve Kanserle Savaş

    Meme Kanseri Belirtileri Ve Kanserle Savaş

    Meme kanseri meme dokusundaki hücrelerde gelişen kanser türüdür.Meme kanseri belirtileri ve kanserle savaş makalemizde bu kanser hakkında size bilgiler verdik.
    Göğüs meme kanserinin nedenleri  arasında genetik, sağlıksız beslenme, doğum kontrol hapları, boy ve kilo faktörü, alkol, adet ve menopoz yaşı gibi konular büyük rol oynar. Erken menstrual dönem görenler, 30’dan sonra ilk doğumunu yapanlar, ileri yaşta menopoz olanlar, alkol tüketenler, ailesinde meme kanseri öyküsü olanlar risk altındaki gruptur.
    Meme Kanserinin Belirtileri;
    Memede;
    Şişlik
    Deride tahriş
    Meme ağrısı
    Memenin görünümünde değişme
    Meme başından gelen iltihaplı akıntı
    Şekil ve boyutunun farklılaşması
    Cilt etrafında kızarıklık

    gogus_kanseri_nedenleri (1)

    Meme Kanserinden Korunmak İçin Neler Yapmalı?
    Günde bir kaç fincan yeşi çay için bu çay, göğüs kanseri dahil pek çok kanser türünün oluşumunu engellemekte etkilidir.

    gogus_kanseri_nedenleri (2)
    Kaju, yer fıstığı, çileğin düzenli tüketimi tümör hücrelerinin büyümesini geciktirerek, kanserin yayılmasını engeller
    Organik bal ile karıştırıp tüketeceğiniz sarımsak, meme kanserinin önlenmesinde yardımcı olur.
    D vitamini takviyesi almak kanser hücrelerinin büyümesini önlemede etkilidir.
    Balık yağı hapı alımı da meme kanserini önlemede rol oynayan etmenlerdendir.

    gogus_kanseri_nedenleri (5)
    C vitamini bakımından zengin olan gıdalarla beslenmek, bağışıklığı artırır ve meme kanseri ve diğer kanser türleriyle savaşır. vücut mücadele artırmada yardımcı olur.
    Keten tohumu da kanser hücrelerine karşı etkili bitkiler arasındadır.
    Alkolden uzak durun
    Sigara içmeyin
    İşlenmiş ve rafine gıdaları hayatınızdan çıkarın.
    Gazlı içecekler, marketlerdeki satılan ürünler asla sofranızda yer almasın.
    Sağlıklı ve dengeli beslenin.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Cilt Kanserinden Korunma Yolları Rehberi

    Cilt Kanserinden Korunma Yolları Rehberi

    Her yıl cilt kanseri olan hastaların yüzdesi artmaktadır.  Cilt kanserinden korunma yolları hangileridir? makalemizde bu kanser türüne yakalanma oranınını artıran sebeplere yer verdik.

    Yağlı etlerden ve kızarmış yiyeceklerden uzak durun.
    Bu gıdalar, kanserli hücre oluşumuna katkı sağlayan özler içerir ve cilt kanseri ile doğrudan ilgilidirler.

    cilt_kanserinden_korunma_yollari (1)Süt ürünleri tüketiminizi azaltın. Bilim adamları, peynir, süt ve yoğurt gibi süt ürünlerini çok aşırı sık tüketen kişilerde cilt kanserine yakalanma riskinin 3 kat arttığını bildiriyor.
    Yani sağlıklı besinlerinde fazlası zarardır!

    cilt_kanserinden_korunma_yollari (2)Hergün mutlaka salata yiyin.
    Yeşil yapraklı sebzeler öğünlerinizin vazgeçilmezi olsun.
    Böylece kansere yakalanma ihtimalinizi epey düşürebilirsiniz.

     

    cilt_kanserinden_korunma_yollari (3)Daha fazla balık tüketin.
    Çalışmalar düzenli balık tüketiminin tümörün yayılma oranını %28 azalttığını saptamıştır.

    Güçlü bir bağışıklık ve kanserle mücadele için doktorunuza danışarak balık yağı hapı alabilirsiniz.

    cilt_kanserinden_korunma_yollari (4)Günlük diyetiniz kırmızı, turuncu ağırlıklı sebze ve meyvelerden oluşsun.

    Kronik hastalıkların önüne geçmek için her gün 2-3 fincan yeşil çay için.

    Ailenizde, üst kuşaklarda cilt kanseri yaşayanlar olduysa muhakkak doktor kontrolü altında olun ve cildinizde olağanüstü lekeler ve belirtilerle karşılaştığınızda doktora görünmeyi asla ihmal etmeyin.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Akciğer Kanserinden Korunmak İçin Neler Yapmalı?

    Akciğer Kanserinden Korunmak İçin Neler Yapmalı?

    Kanser günümüzün vebası diyebileceğimiz, maalesef kimi zaman ölümcül olabilen bir illettir. Akciğer kanserinden korunma yöntemleri nelerdir? makalemizde akciğer kanserine yakalanmamanız neler yapmalısınız konusuna yer verdik.,

    Sigaradan Uzak Durun
    Bu önemli bir adımdır. Sigarayı hayatınızdan çıkarmak yalnızca akciğer kanseriyle karşılaşma riskinizi düşürmekle kalmaz, bedeninizin genel sağlığını düzenleyerek,
    çeşitli hastalıklara yakalanmazı önler.
    Duman altı kalmak, pasif içici olmakta sigara içmek kadar tehlikeli bir durumdur.

    akciger_kanserinden_korunma (1)Alkol
    Alkol, siroz, kanser ve daha pek çok hastalığın tetikleyicisi bir faktördür.
    Bira, şarap, rakı alkolün hiç bir türlüsünü hayatınıza sokmayın.

    akciger_kanserinden_korunma (5)İlaçlar
    Zayıflama ilaçları, aşırı vitamin hapı tüketimi gibi ilacın da fazlası karaciğeri yorar ve kanser dahil bir çok hastalığa davetiye çıkarır.

    akciger_kanserinden_korunma (4)Kilo Verin
    Günlük yarım saat yürüyüş yapmak, sağlıklı gıdalarla beslenmek, kalorisi düşük fakat besleyici yiyecekler tüketmez zayıflamakta, fazla kilolardan arınmakta etkilidir.
    Aşırı kilo da kanserin tetikleyicisi etmenlerdendir.

    akciger_kanserinden_korunma (3)Doktor Kontrolü
    Aile fertlerinizde, üst kuşaklarda kanser yaşamış akrabanız varsa, maalesef bazı kanserlerde genetik yatkınlık etkili olduğundan, siz de risk altındasınızdır.
    Senede bir kez check up yaptırmak, doktor gözetiminde olmak, akciğer kanserinin erken teşhis ve tedavisinde önemli rol oynayacaktır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Ağız Kanserinden Korunmanın Yolları Nelerdir?

    Ağız Kanserinden Korunmanın Yolları Nelerdir?

    Kanser zararlı hücrelerin kontrolsüzce büyümesi olarak tanımlanabilir. Ağız kanserinin belirtileri, ağız kanserinin nedenleri ve  ağız kanserinden korunma yolları makalemiz sizi ağız kanseri konusunda bilgilendirmek için hazırlanmıştır. Dudaklar, dil, yanak, ağız tabanı, sert ve yumuşak damak, sinüsler, yutak ve (boğaz) ağız kanserinin görülebildiği bölgelerdir. Erken teşhis ve tedavi hayat kurtarır.

    Ağız Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
    Ağız içinde, dudaklarda, diş etlerinde ve ağızın diğer bölgelerinde şişlikler, sert kütleler, topaklanmalar.
    Ağızda kadifemsi beyaz, kırmızı, ya da (beyaz ve kırmızı) lekeler, benekler
    Açıklanamayan ağız kanamaları
    Yüzde ağız çevresinde uyuşma, ağrı
    İyileşmeyen ve çabuk kanayabilen yüz, boyun, ağız yaraları.
    Boğazınızda bir şey kalmış gibi yutkunmada zorluk.
    Çiğneme, konuşma, dil ve çeneyi hareket etmekte zorlanma
    Ses kısıklığı, kronik boğaz ağrısı
    Kulak ağrısı
    Belirgin kilo kaybı
    agiz_kanseri_tedavisi (1)

    Her ne kadar kanser oluşumunun sebebi bilinemese de, sigara, genetik, kötü yaşam şartları, stres gibi bazı şeylerin kanseri tetiklediği alenen ortadadır.

    agiz_kanseri_tedavisi (2)
    Sigara, puro, pipo vb tütün ürünleri ağız kanserinin oluşumundan büyük ölçüde sorumludurlar.
    Alkol özellikle bira ve sert likörler ağız kanserine davetiye çıkaran içkilerdendir.
    Ağız kanserinden korunmanın yollarından biri de sigara ve alkolden uzak durmaktır.

    agiz_kanseri_tedavisi (1)
    Genetik, ağız kanserinin nedenleri arasında yer alır.
    Aile fertlerinizde, yakın akrabalarınızda, dede, nine gibi sizden üst kuşaklarda ağız kanseri vakası görüldüyse, maalesef siz de risk altındasınız.
    Bunun için en az senede bir kez çekap yaptırmalı veya bir doktorun kontrolü altında olmalısınız.

    agiz_kanseri_tedavisi (1)
    Güneş bilinen en önemli kanser sebeplerindendir.
    Son zamanlarda yapılan araştırma, uzun süre güneşe maruz kalanlarda kanserin görülme oranının oldukça yüksek olduğunu gösteriyor.
    Uzun süre güneşte kalmamalı, şayet zaruri bir durum varsa güneş koruyucusuz asla dışarı çıkmamalıdır.

    agiz_kanseri_tedavisi (3)
    Ağızdaki yaraların tedavi edilmemesi de ağız kanserini tetikleyen durumlardandır.

    Çeşitli kimyasallar barındıran, ruj, parlatıcı gibi kozmetik ürünleri de ağız kanserine yol açan nedenlerdendir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Yaşlılıkta en çok kanserden korkuyoruz!

    Yaşlılıkta en çok kanserden korkuyoruz!

    Sağlıklı yaşama ve yaşlanma bilincini geliştirmek amacıyla 30 Eylül’de düzenlenen Sen Çok Yaşa Günü’nde 750 kişiyle yapılan anket sonucuna göre yaşlılıkta en çok kanserden korkuyoruz. 70 yaşına geldiğimizde ise kendimizi en çok sevdiklerimizle, huzurlu ve dinç bir hayat yaşarken hayal ediyoruz.

    ‘Sen Çok Yaşa Günü’nde düzenlenen anketten çıkan sonuçlar şöyle: 

    Yaşlılıkta başımıza gelmesinden en çok korktuğumuz hastalıklar

    Kanser (%31)

    Alzheimer (%26)

    Felç (%25)

    Kalp krizi (%10)

    Damar tıkanıklığı (%8)

     

    Sağlıklı yaşamak için ne yapıyoruz?

    Dengeli besleniyorum (%30)

    Düzenli egzersiz yapıyorum (%29)

    Hiçbirini yapmıyorum (%18)

    Hepsini yapıyorum (%12)

    Rutin sağlık kontrolleri (%11)

    Yaşlılık hangi yaşta başlar?

    70+ (%26)

    50+ (%23)

    60+ (%19)

    40+ (%19)

    65+ (%13)

     

    Güvenli bir emeklilik için birikiminiz var mı?

    Hayır (%52)

    Evet (%48).

     

    70 yaşında kendinizi nasıl hayal ediyorsunuz?

    Sevdiklerimle (%29)

    Huzurlu (%23)

    Dinç (%15)

    Manevi yönleri kuvvetli (%15)

    Yalnız (%11)

    Güvenli (%7)

    infografik_sencokyasa_anket

    Sonuçlar “Türkiye’nin Yaşama Bakışı” araştırmasına benzer

    İlk kez Mayıs 2013’te tanıtılan Sen Çok Yaşa projesi için geçtiğimiz yıl 1080 katılımcı ile gerçekleştirilen “Türkiye’nin Yaşama Bakışı” araştırması sonuçları da Türk insanının gözünde yaş almak konusunda ilginç bulgular ortaya koymuştu. “Türkiye’nin Yaşama Bakışı Araştırması” 2013 yılı sonuçlarına göre, Türk insanının gözünde yaşlılık 65 yaşında başlarken, halkın yüzde 70’i kendini olduğu yaşta hissettiğini, her beş kişiden biri kendini olduğundan genç hissettiğini ve her üç kişiden biri sağlıklı bir yaşamın zengin olmaktan daha önemli olduğunu ifade etmişti.

  • Kanser Riskini Artıran Faktörler

    Kanser Riskini Artıran Faktörler

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, kanser riskini artıran faktörler yazımızı sizlere bilgi verme amaçlı hazırladık.
    Hepimizin bedeninde kanser hücreleri vardır. Fakat bu hücreler istemsizce aşırı çoğalması ise vücut kanser illetine yakalanır.
    Bazı durumlar kanser hücrelerinin artışına etki ederek kanser olmamıza neden olur.
    İşte kansere neden olan etmenler

    Kansere Neden Olan Etmenler
    Genetik

    Araştırmalar bazı kanser türlerinin genetik olduğunu gösteriyor.
    Meme kanseri bu kanser türlerinden biridir.
    Anneniz, büyükanneniz ya da teyzeniz meme kanseriyse siz de risk altındasınız.

    Kilo Kaybı
    Diyet ve egzersiz yapmamanıza rağmen ani kilo kaybıyla karşılaştıysanız kesinlikle
    bir doktora görünmelisiniz.
    Kanserin bir işareti de sebepsiz kilo vermedir.

    Bu ürünler kanser yapıyor! yazımızı okumak için tıklayınız

     

     Sigara
    Sigara bağımlısı iseniz, sigara içmeyenlere oranla kansere yakalanma riskiniz daha fazladır.
    Özellikle sizi tehdit edebilen kanser türleri şunlardır; boğaz, ağız ve akciğer.

    X -Ray Işınları
    Radyasyon saçan aletlerin olduğu işyerinde çalışıyorsanız kansere yakalanma
    ihtimaliniz daha fazla.
    Aynı şekilde kimyasalarla temas ve o havanın solunduğu bir fabrika çalışanlarının da kanser riski daha çok.

    Et Yeme
    Vejetaryen olmayan kişilerin vejetaryenlere göre kansere yakalanma riskleri daha çoktur.
    Bunun nedeni hayvan etinin kanser hücrelerini beslediği gerçeğidir.

    Belli Gıdalar
    Şeker, süt, ve bazı kanseri tetikleyen gıdalar, günlük diyet listenizde büyük yer alıyorsa, kansere yakalanma şansınız o derece yükseliyor.
    Sağlıklı beslenme kanserden korunmanın en iyi yollarındandır.

    Erken Menopoz
    30’lu yaşların sonu, 40’lı yaşların başında menopoz olduysanız, kanser riski altındasınızdır.
    Menopoz durumu erken veya geç gerçekleşirse, hormonal dengesizliklere yol açabilir bu durumda kansere davetiye çıkarabilir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Cilt Kanserinin Erken Belirtileri

    Cilt Kanserinin Erken Belirtileri

    Cilt kanserinin erken belirtileri vardır, makalemizde geçen bunlardan biri veya birkaçını cildinizde gözlemlediyseniz, derhal cildiyeye başvurun.
    Cildiniz kaşıntı, kurumuş ve çatlamış döküntüler var mı? bunlar kanserin erken belirtileri olabilir.
    Cilt kanseri, dünya çapında hızla artan bir hastalıktır. Cilt renk değişikliği, döküntü, renk değişikliği, enflamasyon ve koyu benler cilt kanserinin size verdiği sinyaller olabilir.
    Cilt kanserinin iki türü vardır; melanom ve melanom dışı deri kanseri.
    Melanom, genellikle güneşe aşırı maruz kalmadan kaynaklanmaktadır.
    Ancak, melanom dışı deri kanseri çok tehlikeli ve tedavisi zordur.
    Hangi kanser türü olursa olsun erken teşhis hayat kurtarır!

    Cilt Kanserinin Belirtileri

    Leke, Benek
    Cildinizde durup dururken dikkat çeken özelliklerde bir leke veya benek çıktıysa, 4 hafta içinde geçmediyse size önerimiz bir cildiye uzmanına görünmeniz.
    Özellikle bu lekede kanama, acı veya yanma varsa hiç vakit kaybetmemelisiniz

    Egzama
    Bazı egzama türleri de cilt kanserinin erken belirtilerindendir.
    Dirsekler, avuç içleri diz gibi yerlerinizde egzama çıktıysa bir doktora görünmenizde fayda var.

    Gül Hastalığı
    Burun, çene, yanaklar, alın ve göz çevresindeki ciltte kızarma ve yanma varsa bu rahatsızlığın adı gül hastalığıdır.
    Bu cilt hastalığı iltihap ve sivilceyle birlikte seyrediyorsa, bu durum cilt kanserinin erken belirtilerinden olabilir.

    Benler
    Benler cilt kanserinin en sık görülen ve erken belirtilerinden biridir.
    Şayet benler, zamanla daha büyük ve daha koyu hale gelirse, o zaman tıbbi yardıma ihtiyacı vardır, doktora görünmek şart oldu anlamına gelir.
    Ayrıca benlerin etrafındaki koyu lekelenmeler, çiller, benekler hiçte hafife alınacak şeyler değildir.

    Cilt Kanserinin Belirtisi Benler yazımızı okumak için tıklayınız 

    Doğum lekelerindeki Renk Değişimi
    Çoğumuz kalıcı bir doğum lekesine sahibizdir.
    Doğum lekeleri büyümeye ve etrafa yayılmaya başlarsa, bu durum deri kanserinin
    erken işaretlerindendir.
    Şayet doğum lekenizde yanma, kızarma, ve tüm bedene yayılma başladıysa maalesef bu durum hiç açıcı değildir.

    Kütle, Yağ Bezesi
    Cildinizde ağrılı bir ve kızarık bir kütle çıktıysa, 1 ay olduğu halde geçmediyse, derhal
    vakit kaybetmeden cildiye uzmanına başvurun.
    Özellikle içi sıvı dolu kabarcıklar tehlike göstergesidir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.