Etiket: Kan Grubu Diyeti

  • Kan grubu diyeti yorumlanması

    Kan grubu diyeti yorumlanması

    Kan grubu diyeti ilişkin birçok yayın incelendiğinde ve diyetin yorumunu yapacak olursak, çıkış noktasının mantıklı
    olmasına rağmen birçok noktada yetersiz ve dayanaksız kaldığını söyleyebiliriz. Kişiye özgü beslenme modellerini ele almamız gerektiğini bilen ve vurgulayan biz diyetisyenler için farklı bir yaklaşıma da neden olabilir.Ayrıca kitaplarda yazılan birçok besin ülkemizdeki insanların pek içli dışlı olmadığı besinler olarak göze çarpmaktadır. Diğer bir olumsuzluk ise kitaplardaki diyetlerin çok yoğun oluşudur. Bu nedenle uygulamaya geçirmek isteyen insanlar için karmaşık olabilecektir. Uygulama açısından düşünüldüğünde ve çevremdeki bazı insanların beslenme düzenini sorguladığımda benzer durumları gördüğüm gibi, bunun aksi yönde durumlarla da karşılaştımıızı ifade etmek isterim..

    KAN GRUBU DİYETİ YORUMLANMASI

    Kan grubu diyetinin son zamanlarda hastalıklarla ve beslenmeyle ilişkisi araştırılsa da somut bulguların elde edilemediğini tekrar vurgulamak isterim.
    Konu ile ilgili bilgiler araştırldığında, başlangıçta bütün insanlar sıfırdır. Sıfır grubu en eski kandır. M.Ö. 100.000-300.000 yıllık bir tarihi vardır.

    Sonra et obur insan ziraata geçiyor. Uzun süre sıcak bölgelerde ziraatla uğraşmaya başlayınca bilhassa Mezopotamya’da bu kan grubu mutasyona uğruyor ve A grubu kan ortaya çıkıyor. A grubunun var oluşu M.Ö. 25.000-15.000 yıla kadar inmektedir.

    B grubu ise, M.Ö. 15.000-10.000’li yıllarda Doğu Afrika’dan kuzeye giden ve soğukta yaşayan, et yemeye devam eden insanlarda oluşmuştur. İlk olarak Himalayalarda görülmüş daha sonra muhtemelen Moğollar vasıtasıyla da Kafkaslara getirilmiştir.

    A ve B kan gruplarının kaynaşmasıyla da AB kan grubu ortaya çıkar ki bu grubun ortaya çıkışı M.S. 900 yıllarından itibaren başlar. En yeni kan grubu olan AB grubuna dünyadaki insanların ancak yüzde beşi dahildir. Dolayısıyla bunlar mutasyonlar neticesinde ortaya çıkmış kan gruplarıdır. Kendisine has kimliği vardır.”

    Bugünkü modern anlamda hangi gıdanın hangi kan grubuna faydalı veya zararlı olduğuyla ilgili ilk çalışmaları 1950’li yılarda James D’adamo’nun Amerika’da yaptığı belirtilmektedir.

    “D’adamo, belli hastaları üzerinde yapmış olduğu çalışmalarında aynı ilaç ve aynı perhizi verdiği hastalarının bir kısmının çok süratli iyileştiklerini, bir kısmının kötüleştiklerini görüyor. Bunların ilaçlara tepki vermediğini gözlemliyor. Veya aynı yemekler veriliyor ancak o yemeğe bir takım hastalar farklı tepki veriyorlar. Bunun üzerine yemekleri, yedikleri gıdaları incelemeye başlıyor. Bakıyor ki yenildiğinde kan gruplarında ağdalaşmalara sebebiyet veren gıdalar var. Bu gıdalarda bilhassa proteinlerde bulunan ve lektin denilen bir yağ çeşidi var ki bu yağ çeşidi kan grubumuza göre sağlığımızı olumlu veya olumsuz yönde etkiliyor.”

    Sağlıklı bir beslenme için her şeyden önce bilinçli olmak gerektiğini akıldan çıkarmadan birey, kendisine faydalı olan besinleri tüketmesi gerekmektedir.

    Kan gruplarının her birinin kendine özel bir yapısı vardır. Bu özel yapıya uygun lektinler kanın akışkanlığını artırır, uygun olmayan lektinler ise kanın akışkanlığını yavaşlatır. Zararlı lektinler kan yoluyla taşınarak damar ve diğer organlara zarar verir bu da hastalıklara davetiye çıkarır.

    0 KAN GRUBU DİYET ÖZELLİKLERİ

    Avcı kan grubu olarak adlandırılır. Nedeni sindirim sistemlerinin en eski insanlara göre çalışmasıdır. Bu nedenle bu grubun başarısı yağsız, kimyasaldan arınmış et ve kümes hayvanlarıyla
    balık tüketmesine bağlıdır. Süt ürünleri ve tahıllar bu gruba önerilmez. Buğday glüteni, mısır, kurufasulye, mercimek gibi besinler kilo almaya yardımcı besinler olurken, deniz yosunu, deniz ürünleri ve
    iyotlu tuz (genelde tiroit hormonu bozuklukları yaşadıkları için), karaciğer kilo vermeye yardımcıdır.
    Pastırma/jambon dışında her türlü eti yağsız tüketebilirler. Deniz ürünleri ideal besinlerdir. Sütürünleri bu kan grubu için uzak durulması gereken besinlerdendir. Çok az miktarlarda tüketimi
    esas olmalıdır. Simit ve her türlü ekmek uzak durulması gereken yiyeceklerdir. Zeytinyağı ve ketentohumu yağı az miktarda tüketimi idealdir. Kepekli çavdarlı ekmekler daha uygundur. Mantar,patates, mısır, karnabahar, siyah zeytin gibi besinler uzak durulması gereken besinlerdendir.Yüksek asitliği olan armut, portakal, mandalina, kivi ve böğürtlen ve kavun yenmemesi gereken
    meyvelerdendir. Muz, mango, kiraz, erik ve incir faydalı meyveler grubuna girer. Her türlü sostanuzak durulmalıdır. İçecek olarak en uygunu maden suyu ve yeşil çaylardır. Bu kan grubunda B-Kvitamini, kalsiyum, iyot, manganez alımına dikkat edilmelidir. Bunların eksikliği belirgin rahatsızlıklarayol açar. Bu kan grubuna sahip insanların kişisel özelliklerine bakılırsa güç, direnç, özgüven, cesaret,sezgi, doğuştan iyimserlik gibi özellikler gösterir. Liderlik vasıfları ön plandadır.

    A GRUBU DİYET ÖZELLİKLERİ

    Çiftçi kan grubu olarak adlandırılırlar. Hassas bir sindirim sistemine sahiptirler. Bu nedenlevejetaryen beslenme düzeni faydalıdır. Oldukça hassas bir bünyeye sahip oldukları için tamamen saf
    ve doğal gıdalar tüketmeye çalışmalıdırlar. Et ve süt ürünleri hızla kilo aldırırken; soyalı yiyecekler,sebzeler kilo vermede yardımcı olacaktır. Eti tamamen menülerinden çıkarmalıdırlar. Çok azmiktarlarda deniz ürünleri tüketilebilir. Yine süt ürünleri de hayvansal olduğu için çok az miktarlarda fermente edilmiş olarak tüketilmelidir. Mukus üretimi az olan bu grupta buğdaylı besin tüketimioldukça az olmalıdır. Protein alımı, et ürünleri tüketiminin az olmasıyla çok aza indirgenen bu grup
    makarna ve tahıllarla protein alımını arttırmalıdır. Sebzeler A grubunun tüketimi için çok önemlidir.Lahana, biber, domates, patlıcan gibi her türlü sebze ve mantar dışındakiler tüketilebilir. Muz ,
    mandalina, kavun dışındaki meyveler tüketilmelidir. Kahve ve yeşil çay ideal içeceklerdendir. B-C-E vitaminleri kalsiyum, demir, çinko, selenyum, krom alımlarına özellikle dikkat edilmelidir. Bunların
    eksikliğinde görülen bozukluklar daha belirgindir. Kişisel özelliklerine bakılırsa dürüst, mazbut,yasalara saygılı, kontrollü insanlardır. Endişelerini çoğu zaman gizlerken hemen parlama özelliğine
    sahiptirler. Hitler’in bu kan grubundan olduğu bilinmektedir.

    B GRUBU DİYET ÖZELLİKLERİ

    Göçebe kan grubu olarak adlandırılırlar. Bağışıklık ve sindirim sistemleri güçlüdür, esnek birbeslenme düzenine sahiptirler. En çok kalp hastalıkları ve kansere yakalanan gruptur. Ancak birçok
    hastalığın etkisinden kurtulabilen ve kan grupları içerisinde en fazla ömür ortalamasına sahip olankan grubudur. Mısır, mercimek, buğday kilo almasına direkt etki ederken, yeşil sebze, et, karaciğer,
    süt ürünleri kan gruplarına inat kilo vermelerinde yardımcıdır. Kırmızı et tüketimi çok faydalıdır.Buna karşın beyaz et tüketiminden uzak durmalıdırlar. Süt ürünlerinin tadını çıkarabilen tek gruptur.
    Nedeni bu grubun şekerinin süt ürünlerinin şekeriyle benzer olmasıdır. Pirinç, yulaf ve kepekliürünler in tüketimi idealdir. Buğday, mısır ve çavdar ekmeği dışındaki ekmeklerin tüketimi önerilir.
    Enginar, domates, mısır dışındaki sebzeler tüketilmelidir. Avokado, hurma, nar, kavun dışındakimeyveler tüketilmelidir. Yeşil çay bu grup için en ideal içecektir. Magnezyum, B vit. Eksikliği en çok
    görülen eksiklikler olduğundan bu eksikliklere dikkat edilmelidir. Kişisel özelliklerine bakılırsa esnek,yaratıcı, hastalıklara dayanıklı, uyumlu ve çalışkandırlar. Bir diğer isim olarak denge kan grubu olarak adlandırılır.

    AB GRUBU DİYET ÖZELLİKLERİ

    Gizemli kan grubu olarak adlandırılır. Nitekim diğer kan gruplarının bileşkesi olarak ortayaçıkmasıyla birçok özelliği üzerinde taşır, belirgin sınıflandırması yoktur. Dünyada RH faktörükatılmadan en az bulunan kan grubudur. Kırmızı et, barbunya, mısır kilo almasına neden olurken,;
    tofu, deniz ürünleri, süt ürünleri, yeşil sebzeler kilo vermeye yardımcı yiyeceklerdir. Hindi eti dışındaet tüketimi istenmemektedir. Çok çeşitli deniz ürünleri tüketebilirler. Levrek, mezgit, alabalık gibibalıklardan uzak durmalıdır. Süt ürünleri tüketiminde B grubuyla benzer özellikler taşır. Yulaf, çavdar,esmer pirinç ekmeği tüketilmesi ideal; mısır unu, mısır gevreği, karabuğday ürünleri tüketimi uygun olmayan tahıl ve ekmek grubuna girmektedir. Biber, mısır, turşular, enginar dışındaki sebzelerin tüketimi idealdir. Muz, avokado, mango, ayva, nar dışındaki meyveler idealdir. Yeşil çay bu grupiçinde en uygun içecektir. C vitamini, çinko, selenyum eksikliği hastalıkları ön plandadır. Bunedenle bu vitamin minerallerin alımlarına dikkat edilmelidir. Kişisel özelliklerine bakıldığında maneviyatına düşkün, kin tutmayan, tüm durumlara adapte olabilen, titiz, uyumlu insanlardır olduğu bildirilmiştir.

    Uzm. Dyt. Zühal AYNACI BAYEL

  • Star Diyeti

    Star Diyeti

    İngiltere’nin en popüler kadın dergilerinden ‘B’, ünlü manken, fotomodel ve oyuncuların diyetlerini ele geçirdi. Siz de yıldızınızı belirleyin diyetinizi seçin

    Savunma Diyeti
    Jennifer Aniston, Sarah Jessica Parker ve Geri Halliwell
    Yüksek Protein ve düşük kalori içeren yiyecekler yiyip bol Su içmeye dayanan diyet, egzersizle desteklendiğinde kolay ve çabuk kilo kaybına yol açıyor. Aniston’un Oscar töreninden önce, Halliwell’in de yeni albüm, yeni imaj’ için kullandığı diyetin listesi şöyle:
    – Kahvaltı: yoğurt soslu bir elma.
    – Öğle yemeği: Izgara tavuk salatası (bir porsiyon).
    – Akşam yemeği: Kabak, Kereviz sapı, havuç ve Domatesin küçük küçük parçalara ayrılıp çok az zeytinyağda kızartılıp tofu eklenmesiyle elde edilen sebze yemeğinden bir porsiyon.
    – Acıktıkça: Küçük parçalar halinde ananas.
    Kan Grubu Diyeti
    Elizabeth Hurley
    Dünyanın en çok kazanan top modellerinden Hurley, bu diyetle cildinin taze ve canlı, saçlarının parlak olduğunu iddia ediyor. Kan grubu (0) olan Hurley’in diyet listesi şu yiyeceklerden oluşuyor:
    – Kahvaltı: 2 elma, B vitamini tableti, şekersiz yeşil çay.
    – Öğle yemeği: Nohut ve kırmızı fasulyeden yapılmış bir porsiyon çorba.
    – Akşam yemeği: Soya sütünün mayalanmasıyla elde edilen bitkisel peynir, 2 ızgara sosis, yağsız teflon tavada pişirilmiş 2 yumurta.
    – Öğün aralarında ya da sonrasında atıştırmak için: Bir bardak kırmızı şarap, bir le su, bir havuç, bir salatalığın üçte biriyle hazırlanmış humus.
    Ot Diyeti
    Elle MacPherson
    Avualyalı top model MacPherson, doğum yapmasına rağmen muhteşem fiziğini lifli besinler ve yeşilliklerle koruyor. İşte reçetenin yiyecekleri:
    – Kahvaltı: Buğday, Yulaf gibi tahıllarla hazırlanan besinler.
    – Öğle yemeğinden önce: Bir armut.
    – Öğle yemeği: Sadece yeşil yapraklı sebzelerden oluşan bol peynirli salata.
    – Akşam yemeği: Çok az tereyağda pişirilmiş mantar, avokado, Zeytin ve yeşil sebzelerden oluşan salata.
    – Acıktıkça: Bu diyette acıkınca tüketilebilecek tek şey bol su. Su haricinde her tür içecek yasak.

  • Kan grubunuza göre diyet !

    Kan grubunuza göre diyet !

    Aşağıda yazılanlar koca bir yalandır ! Bu tür haberlere lütfen itibar etmeyin !

     

     

    İnsanlarda kan gruplarının Sağlık ve hastalıklarla ilişkileri üzerinde uzun yıllar yapılan çalışmalarda, kişilerin kan gruplarının, beslenmelerinde kilo vermelerine veya almalarına neden olduğu tespit edildi.

    Uzmanlar, beslenerek de zayıflamanın mümkün olduğunu, bunun için de kan grubuna göre diyet yapılmasını tavsiye ediyor.

    Uzmanlar, kan gruplarına göre yapılacak diyet hakkında şu bilgileri veriyor:

    0 Grubu Diyeti Nasıl Olmalı ?

    Diyet 0: 0 grubu diyetin başarılı olabilmesi için yağsız ve kimyasal Madde içermeyen (dondurulmamış) kırmızı et, beyaz et ve balık yemelisiniz. 0 grubundakiler süt ve sütlü besinlere, diğer gruplardakiler kadar kolay alışamazlar.

    Tahıl ürünleri, Ekmek ve taneli sebzeleri mümkün olduğu kadar az tüketirseniz kilo verebilirsiniz. Buğdayda bulunan gluten maddesi, 0 grubuna dahil kişilerin kilo vermelerini engeller. Bu nedenle Buğday Unundan yapılmış yiyeceklerden uzak durulması gerekiyor.

    0 kan grubundaki kişilerin metabolizmaları düşük hızda çalışıyor olabilir. Tiroid Hormonu üretmekten başka bir görevi olmayan iyodun yeterli miktarda olmaması, 0 grubundaki kişilerin yediklerini yakmalarını zorlaştırıyor.

    İşte bu nedenle 0 kan grubuna dahil olanların bol bol deniz ürünleri, iyotlu Tuz, karaciğer, kırmızı et, ıspanak ve brokoli ile beslenmeleri öneriliyor.

    Süt ve Yumurta Yok

    0 grubuna dahil kişilerin midelerindeki Asit miktarı yüksek olduğu için eti kolayca sindirirler . Fakat midenizde fazla asitlenme olmasını önlemek için et Proteini tüketimini, sebze ve meyve yiyerek dengelemelisiniz.

    0 grubuna dahil olanlar, süt ürünlerinden ve yumurtadan uzak durmalılar. Onların metabolizmaları ağır çalışır ve sütlü besinlerin de metabolizmayı yavaşlattığı biliniyor. Süt ve sütlü besinler, vücudun kalsiyum ihtiyacını giderirler. Vücudunuzda kalsiyum eksikliği olmaması için çeşitli haplarla kalsiyum ihtiyacınızı gidermelisiniz.

    0 kan grubuna dahil olanlar için Sıvı yağlar tavsiye ediliyor. Sıvı yağlar, özellikle zeytinyağı önemli bir besin kaynağıdır. Mono doymamış yağları, özellikle zeytinyağını tercih ederseniz, kalp ve damar sağlığını da korumuş olursunuz. Bu yağın kandaki kolesterol miktarını da azalttığı biliniyor.

    A Grubu Diyeti Nasıl Olmalı ?

    Diyet A: Günümüzde giderek yaygınlaşan ˊayaküstü atıştırmaˊ uygulamasının A grubuna dahil kişiler için yararlı bir beslenme şekli olmadığı kesin. Aslında bu tür beslenme alışkanlığı herkes için sakıncalı ama özellikle A grubu insanının böyle uygulamalardan kaçınması gerek. Bu alışkanlıktan vazgeçip soya proteinleri ve tahıl ürünleri ve sebzelere ağırlık vermeliler. A grubuna dahil olanlar olanakları elverdiğince doğal besinlerle beslenmeli.

    A grubu için hazırlanan diyeti uygulamak kilo vermeyi sağlar. Metabolizma açısından A grubu, 0 grubunun tam tersidir. A grubundaki kişiler kırmızı et yedikleri zaman ağırlık hissederler, enerji kaybına uğrarlar. Ama proteinli besinler ve sebzeler bu kişilere enerji verir, daha Canlı olmalarını sağlar. 0 grubundakiler için et, vücuda enerji veren bir yakıttır. A grubundakiler ise eti yağ olarak vücutlarında depolarlar. A grubundakilerde mide asidi miktarı çok azdır.

    A grubundakilerin sütlü besinleri sindirmeleri de zor olur. Bunlar ensülin reaksiyonunu artırdıkları için metabolizmada yavaşlama görülür. Dahası sütlü besinlerde doymuş yağ oranı çok yüksektir. Bu özellik de şişmanlığa ve diyabet hastalığına zemin hazırlar. Bu nedenle A grubundakiler sütlü besinleri yemek listelerine dahil etmemeliler.

    A grubundakiler, sağlıklı bir şekilde kilo verebilmek için Mümkün olduğu kadar az et tüketsin. Et yerine haftada iki üç kez balık yiyin. Et yediğiniz zaman yağsız olmasına dikkat edin. Balık yerine tavuk eti de yiyebilirsiniz. Et yemekleri haşlama ya da fırında pişirilsin. Salam, sosis ve kavurma gibi türlerden uzak durulmalı.

    A grubundakiler aşırıya kaçmamak koşuluyla haftada üç dört kez deniz ürünleriyle beslenebilirler. Fırında pişirilmiş, ızgara ya da haşlanmış deniz ürünleri zarar vermez.

    Öncelikle Meyve ve Sebze

    A grubu için hazırlanan diyetlerde, sebzeler birinci sırada yer alıyor. Vücudun Mineral, Enzim ve antioksidan ihtiyacının giderilmesi için sebze çeşitlerine ağırlık verilmeli. Sebzelerin mümkün olduğunca doğal durumda olmalarına özen gösterilmeli (çiğ ya da buharda pişirilmiş.) A grubundakilerin sebze ağırlıklı yemek listelerinde biber, Domates, patates ve Lahana yer almamalı.

    A grubundakiler için çok yararlı olan sebzeler arasında havuç, balkabağı, ve ıspanağı sayabiliriz.

    Sarmısak sofradan hiç eksik edilmemeli. Doğal bir Antibiyotik olan sarmısak, aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirir, kan için de yararlıdır. Sarmısak her kan grubu için yararlıdır, fakat en fazla yarar sağlayan kan grubu Aˊdır.

    Günde üç öğün meyve yenmeli. Erik ve vişne gibi meyveler yenilmeli. Tropikal bölgelerde yetiştirilen meyvelerin hiçbiri A grubuna dahil olan kişilere tavsiye edilmiyor. Narenciye türü meyveler de A grubu için zararlı olabilir.

    B Grubu Diyeti Nasıl Olmalı ?

    Diyet B: B Grubundakiler, kendileri için uygun olan beslenme düzenini eksiksiz uyguladıkları takdirde uzun ve sağlıklı bir ömür sürdürebilirler. B Grubunun diyeti değişik türlerde yiyecekleri kapsar. Hayvansal gıdalarla sebzeler arasında tam bir denge kurulur. B grubu, A ile 0 grupları arasında denge kurar. B grubundakiler için mısır, Buğday, Mercimek, fındık ve susam kilo aldıran besinlerdir. Bu yiyecekler, kişilerde yorgunluk, vücudun Su tutması ve kan şekerinde düşüklük gibi sorunlar yaratır.

    Özellikle yemeklerden sonra kan şekerinin düşmesinden yakınanlar, azar azar ve çok sık beslenmeleri gerektiğine hükmederler. Oysa önemli olan öğünlerin sıklığı değil seçilen yiyeceklerdir. B grubundakilerde kan şekerinin düşmesi sık görülen bir olaydır. Saydığımız yiyeceklerden uzak durulması, bu sorunun B grubundakiler için bir tehlike olmaktan çıkmasını sağlayabilir.

    Kolay Kilo Verirler

    Kısa aralarla yemek yemeyi alışkanlık haline getirenler, çok kısa bir süre sonra sık sık acıkmaya başlarlar. Kilo vermeye çalışanlar için bu hiç de olumlu bir gelişme değil. edikleri zaman ağırlık hiKan grubu B olanların kilo vermekte pek de zorlanmadıkları biliniyor. 0 grubundakiler tiroid problemleri yüzünden kilo vermekte zorlanırlar. oysa B grubundakilerin böyle bir sorunları yoktur.

    Aşırıya kaçmamak koşuluyla sütlü besinlerden de yararlanabilirler. B grubundakilerin vücut sistemlerinde stres yorgunluk ve kırmızı et arasında bir bağ olduğu belirtiliyor. B grubundaki atalarınız, kırmızı et yerine değişik et türlerini tercih etmişlerdi. Eğer bağışıklık sisteminizde sorun varsa, kuzu eti ya da tavşan eti yememelisiniz. Dana ve hindi etini tercih etmelisiniz.

    B grubuna dahil olanlar piliç etinden uzak durmalıdırlar. Günümüzde böyle bir uygulamayı kabullenmek gerçekten çok zor. Tavuk eti yerine hindi eti tercih edilmeli. Çünkü piliç etinde bulunan bazı maddeler, B grubuna zarar verir.

    Derin denizlerde yaşayan balıklar da B grubu için yararlıdır. Fakat ıstakoz, karides, kalamar ve midye gibi deniz ürünlerinden uzak durulmalı.

    Kan grupları arasında sütlü besinlerden yarar sağlayan tek grup Bˊdir. Sütlü besinlere tepki gösteriyorsanız, soya ürünleriyle sütlü besin ihtiyacınızı giderebilirsiniz.

    Sindirim sisteminizin düzenli çalışabilmesi için zeytinyağını mutfağınızdan eksik etmemelisiniz. Gün aşırı bir yemek kaşığı zeytinyağı tüketmelisiniz. Susam yağı, ayçiçek yağı, mısırözü yağı B grubundakilerin sindirim sistemi için zararlıdır.

    Sebzelerin hemen hepsi B grubu için yararlıdır. Günde dört beş öğün haşlanmış sebze yiyebilirsiniz. B grubunun uzak durması gereken sebzelerin sayısı çok azdır. Domatesten uzak durulmalı. Zeytinyağı çok yararlı olduğu halde, tane Zeytin sindirim sistemine zarar verebilir. Ama diğer kan gruplarına kıyasla çok daha zengin bir sebze çeşidinden yararlanabilirsiniz. Yeşil yapraklı sebzeler sizin için bire birdir. Ayrıca patates, Lahana, ve mantarı da çekinmeden yiyebilirsiniz.

    AB Grubu Diyeti Nasıl Olmalı ?

    Diyet AB: AB grubundaysanız, yiyeceklerinizi seçerken çok dikkatli davranmalısınız. A ve B gruplarının beslenme düzenlerini dikkatle incelemek gerekir. A ve B gruplarına uygun olmayan yiyeceklerin çoğu AB grubu için de sakıncalıdır. Ancak diğer kan gruplarına tavsiye edilmeyen Domates AB grubundakilere öneriliyor.

    Kilo alma konusunda AB grubundakiler A ve B gruplarındaki genlerin özelliklerini taşıyabilirler. Bu da zaman zaman problem yaratır. Örneğin A grubundakiler gibi mide asidinizin miktarı az olabilir. B grubundakiler gibi et yemeye kalkıştığınız zaman sindirim sorunuyla karşılaşırsınız. Yediğiniz et, vücudunuzda yağ olarak depolanabilir. Eğer kilo vermekistiyorsanız, et yemekten kaçınmalısınız. Et yerken de yanında mutlaka sebze bulundurmalısınız ve de etin miktarının çok az olmasına dikkat etmelisiniz. Deniz ürünleri, süt ürünleri ve taze sebze kilo vermenize yardımcı olur

    Çok fazla hayvansal Protein almanız sindirim sisteminizi zorlar. Tıpkı A grubundakilerde olduğu gibi sizin de mide asidiniz yeterli değildir. İşte bu yüzden azar azar ve sık sık yemek yemelisiniz. Kuzu, koyun, tavşan ve hindi eti yiyebilirsiniz. Dana ve sığır etlerinden uzak durmalısınız. Tavuk ve piliç eti yerine hindi etini tercih etmelisiniz.

    Sütlü besinler konusunda, B grubundakilerin alışkanlıklarına ağırlık verebilirsiniz. yoğurt, Kefir ve yağı alınmış krema sizin için uy edikleri zaman ağırlık higundur. Yumurta yerken iki yumurta beyazı ile bir yumurta sarısı yerseniz, kolesterolünüzün artmasını önlersiniz buna karşılık vücudunuzun protein ihtiyacını gidermiş olursunuz.

    A GRUBU KAN

    Faydalı olan yiyecekler.

    – Balık
    – Zeytinyağı
    – Yer fıstığı, ceviz, kabak çekirdeği, badem, hardal (sirkesiz), kedi otu, ginseng, kuşburnu, papatya, kahve, yeşil çay, keten tohumu, kimyon, kekik, biberiye,
    – Börülce fasulye, her türlü mercimek, soya ve ürünleri (doğal, genetiği değiştirilmemiş), çavdar ürünleri ve ekmeği, yulaf ürünleri ve ekmeği, karabuğday ürünleri ve ekmeği, eski tip buğday ürünleri ve ekmeği (amarant veya eski turk buğday)
    – Enginar, karalâhana, marul, havuç, kabak, pırasa, ıspanak, pazı, beyaz lahana, brokoli, yer elması, sarımsak, soğan, kereviz, maydanoz ve bütün yeşil yapraklı sebzeler
    – Kayısı, dut, incir, üzüm, kiraz, vişne, erik, greyfurt, limon, mürdüm eriği, zencefil, pekmez, aloe vera,
    – Magnezyum sülfat (İngiliz tuzu).

    Zararlı olan yiyecekler:

    – Her et (tavuk ve hindi hariç); karışık et (salam, sucuk, sosis gibi); deniz hayvanları (kerevit, kalamar v. b. ) ve havyar
    – Süt, dondurma, tereyağı; herhangi sıvı veya katı yağ (balık yağı, inek iç yağı, zeytinyağı ve keten yağı hariç), piyasa (boyanmış ve beyaz sirke veya limon asidi ile karıştırılmış) zeytinler
    – Kavrulmuş ve bekletilmiş kuru yemiş, buğday tip 405–550
    – Patates, biberler, pul biber, domates salçası
    – Portakal ve suyu
    – Soda, gazoz, şarap sirkesi, früktoz, glikoz, tatlandırıcı, sakız, jelâtin, bayat yiyecekler, hazır yiyecek ve içecekler, mide ve bağırsaklarda gaz oluşturan her yiyecek.

    Yenebilenler:

    – Tavuk ve hindi eti, taze yumurta
    – Yoğurt, kefir, koyun keçi peyniri ve sütü, beyaz peynir, salamura peynir, eski kaşar, tulum peyniri, mozarella
    – Kestane, badem, susam ve ürünleri, pirinç ve ürünleri, mısır ve çeşitleri, arpa çeşitleri, barbunya, nohut
    – Turp, kırmızı pancar ve “Zararlılara girmeyen meyve, sebze ve yiyecekler.

    Dikkat!

    – Kırmızı et, süt, soda, gazoz ve tüm karbondioksit içeren içecekler;

    – Transgenik tatlandırıcı, aroma, boya, nişasta, glikoz, früktoz; süt tozu,

    – Yumurta tozu, yağlı ve koruyucu kimyasallar içeren hazır içecek ve yiyecekler

    – Hazım yetersizliğine veya tam hazımsızlığa neden olabilirler. Bunlardan uzak durun!

    – Kabız olmamaya dikkat edin! Sıhhatli olmak isteyen büyük abdesti gelmeden yemek yemeye oturmamalıdır. (karpuz, incir, greyfurt, üzüm gibi bağırsakları rahatlatıcı meyveler ve yeşil yapraklı sebze hariç) Bu kaideye ömür boyu riayet edilmelidir.

    Kabızlık varsa: Aynı miktarda sinameki ve pelin otu öğütülüp 1/4 veya 1/2 çay kaşığı her yemekten sonra su ile veya 1 çorba kaşığı öğütülmüş civanperçemi ve 1 tatlı kaşığı öğütülmüş sinameki karıştırılıp her sabah 1 tatlı kaşığı su veya bal şurubu ile içilirse bu iyi gelir.

    – Zencefil, kekik, mercan köşk, hardal, körri, çemen ve biberiyeyi sırayla devamlı kullanmak lazım. Onlar mide ve bağırsakları kuvvetlendirir, sindirimi kolaylaştırır, iltihaplanma surecini durdurur.

    – Karabiber, fülfül, pul biber ve sirkeyi ilaç olarak kullanabilirsiniz. Eti azaltın! Proteinlerden haftada: 1-2 defa hindi veya tavuk eti, 1-2-3 defa balık, 1-2 defa taze yumurta, 1-2 defa peynir, hemen hemen her gün kefir ve yoğurt (ev yoğurdu!), 2- 3 defa (her gün de olabilir) yeşil veya kırmızı mercimek olsun.

    – Yumurtayı sadece taze olarak 1-3 günlük (en fazla 7- 9 günlük) yiyebilirsiniz. 10 günlük ve daha eski yumurta veya 5 dakikadan fazla kaynatılmış yumurta zehirlidir, alerjendir. Yumurta tozu ve süt tozu da sizin için alerjendir. Bu ikisini içeren ürünleri ağzınıza bile almayın! Süt ürünlerini balık ile ve et ile birlikte yemeyin; karışık et (sosis, sucuk, salam gibi); nohut, mercimek, fasulyeyi yoğurt ile yemeyiniz! Hazım bozulmasına, vücutta zehirli kalıntılar oluşmasına, alerji ve karaciğer hastalıklarına yol açar! Sarımsak yutmaya kendinizi alıştırın! İlk önce 3 diş, sonra 21 dişe kadar çoğaltın. Böylece yılda 1 defa 21 günlükten sarımsak kürleri yapın! İmkân var ise, bu 21 günlük kürlerde 10 gün her akşam bir baş sarımsak dövülür, 1 tatlı kaşık öğütülmüş çörekotu, 1 çay kaşık ısırgan otu tohumu ve 1/4 çay kaşığı hardal bal ile karıştırılır ve yenir (aç karnına). Ama 1- 3 diş her akşam yutmaya hiç bırakmadan devam edin. Sarımsak (ve karışımı) kansere, alerjiye, ağır enfeksiyonlara ve genetik mutasyonlara karşı vücudun direncini artırır. Yeşil sebzeyi çoğaltınız! Sizin durumunuzda havuç, çiğ ıspanak, hindiba, kereviz, maydanoz, semizotu, soğan, yeşillik, brokoli, kısaca “Faydalı olan” herhangi istediğiniz sebze – limon suyu ve zeytinyağı eklenerek -salata şeklinde her gün yemek lazım.

    – Havuç ve havuç suyunu, zencefil ve zencefil suyunu, hindiba ve suyunu, ısırgan ve suyunu, kereviz ve suyunu tüm hastalıklara karşı ilaç alarak kullanın! Bunlar mide, bağırsak ve karaciğer enzimlerini çoğaltıcı ve hazmı düzelticidir. Karpuz mevsiminde – karpuzu, enginar mevsiminde – enginarı, tüm hastalıklara karşı büyük nimet olarak görün! Enginarı kabukla pişirin, suyunu için ve içini yiyin. Karpuzu çekirdekleri ile yiyin ve 1- 2 çay bardak sıkılmış kabuğun suyunu için. Onlar karaciğer ve böbreklerinizi temizler, kuvvetlendirir ve temiz tutar; böbreklerin taşlarını eritir ve düşürür, B1, pantetin, B6, B12 vitaminlerinin kaynağı çimlenmiş buğday veya arpa veya yulaf veya çavdar yılda bir defa 30 – 40 günlük kür olarak kullanın. Sizin için zararlı olan siyah çay yerine, faydalı olan yeşil çayı veya bitkisel çayları içiniz!

    – “Faydalı” olarak belirtilmiş yiyecekler, sizin için en kuvvetli ilaçlardır. Sebze ve meyvenin genetiğinin değiştirilmemiş olmasına dikkat ediniz.

    – Hazır yiyecek ve içecekleri, parfümleri evinize almayın! Onlar genetiği değiştirilmiş ürünleri içerir. Alerjilere, bugüne kadar bilinmeyen hastalıklara yol açarlar.

    – Temizlik maddeleri ve deterjanları kullanmayın!

    – Deterjanların tümü GMO aromalar içerir ve GMO bazlı yağlardan üretilir.

    B GRUBU KAN

    Faydalı olan yiyecekler :

    – Koyun, kuzu, keçi, hindi, tavşan ve yabani et, alabalık, sardalye, kırmızı levrek, mezgit, morina, havyar, bey balığı, taze yumurta,Yoğurt, doğal süt, beyaz peynir, kaşar peyniri, mozarella, koyun ve keçi sütü ve peyniri, Zeytinyağı, ceviz
    – İnci fasulye, yulaf ve çeşitleri, pirinç ve çeşitleri, doğal buğday ve çeşitleri, horozibiği, yulaf ve ürünleri
    – Patlıcan, kereviz, kırmızı pancar, havuç, her çeşit lahana, karnıbahar, patates, her türlü biber, pul biber, karahindiba, maydanoz
    – Erik, karpuz, muz, üzüm, incir, vişne, kiraz, frenküzümü
    – Körri, reyhan (fesleğen), yeşil çay.

    Zararlı olan yiyecekler:

    – Deniz hayvanları (kabuklu ve kabuksuz), tavuk ve kaz eti,
    – Dondurma, sakız
    – Her türlü mercimek, nohut, rafine olmuş sıvı yağlar (zeytin ve keten yağı hariç)
    – Kavrulmuş ve bekletilmiş kuru yemiş, yer fıstığı, susam ve ürünleri, mısır ve ürünleri, çavdar ve ürünleri, karabuğday ve ürünleri
    – Enginar, piyasadaki yeşil ve siyah zeytinler, domates salçası
    – Aloe vera, Hindistan cevizi,
    – Karabiber, beyaz biber, tarçın,
    – Jelâtin, glikoz, früktoz, mısır şurubu ve nişastası, tatlandırıcı, bayat yiyecekler, hazır yiyecek ve içecekler, mide ve bağırsaklarda gaz oluşturan her yiyecek.

    Yenebilenler:

    – Her et (tavuk ve kaz hariç), tereyağı, ara sıra kaymak
    – Barbunya, beyaz fasulye, yeşil fasulye, mantar, kabak
    – Kestane, badem, keten tohumu, sinameki (yaprak olarak), kekik, kimyon, keçiboynuzu, nane, anason, çay, kahve, şeker,
    – ‘Zararlılar’a girmeyen her meyve ve sebze bal ve sirke

    AB GRUBU

    Faydalı olan yiyecekler :

    – Koyun ve hindi eti, kırmızı levrek, sardin, morina, bey balığı, makrel ve ton balığı, taze yumurta,
    – Yoğurt, beyaz peynir, eski kaşar, keçi ve koyun sütü ve peyniri,
    – Karabuğday ürünleri ve ekmeği, yulaf ürünleri ve ekmeği, pirinç ürünleri ve ekmeği, yumuşak buğday (eski turk buğdayı) ürünleri ve ekmeği,
    – Zeytinyağı ve ceviz yağı, ceviz, yerfıstığı, zencefil, ginseng, kuşburnu, papatya, körri, yeşil çay, kimyon, keten tohumu
    – Yeşil mercimek, salatalık, karnabahar, beyaz lahana, patlıcan, kırmızı pancar, semizotu, çiğ ıspanak, karalâhana, marul, havuç, pazı, brokoli, , sarımsak, soğan, kereviz, deniz lahanası (laminarya), maydanoz ve her türlü yeşil yapraklı sebze
    – İncir, üzüm, kiraz, vişne, erik, greyfurt, limon, mürdüm eriği, karpuz, kivi, ananas, yerelması, pekmez, magnezyum sülfat (İngiliz tuzu)

    Zararlı olan yiyecekler:

    – Tavuk ve her et (koyun ve hindi hariç), deniz hayvanları
    – Mısır ve ürünleri, çavdar ekmeği, buğday tip 405–550 (durra) ve ürünleri, susam ve ürünleri, kavrulmuş ve bekletilmiş kuru yemiş
    – Börülce fasulye, ayçiçeği çekirdekleri, pul biber ve her biber, kara ve beyaz biber, domates salçası, şarap sirkesi, enginar, turp, piyasa zeytinler, her türlü sıvı yağ ve katı yağ (zeytinyağı ve ceviz yağı hariç),
    – Siyah çay, kahve, Portakal ve suyu, nar ve suyu, muz, avokado, aloe vera, anason, Hindistan cevizi
    – Tereyağı, dondurma, süt, Jelâtin, bayat yiyecekler, hazır yiyecek ve içecekler, früktoz, glikoz, mide ve bağırsaklarda gaz oluşturan her yiyecek

    Yenebilenler:

    – Arpa ekmeği, keten tohumu, kekik, nane, arpa ve ürünleri, Antep fıstığı, badem
    – Kırmızı mercimek, beyaz fasulye, barbunya, pırasa, domates
    – Kayısı, dut, kavun ve “Zararlılara girmeyen yiyecekler, meyve ve sebze

    0 GRUBU KAN

    Faydalı olan yiyecekler :
    – Kırmızı et: dana, sığır, koyun, yabani (yağlı olabilir), balık,
    – Zeytinyağı, keten yağı, ceviz, ceviz yağı,
    – Kavrulmamış kabak çekirdeği, enginar, lahana, brokoli, hindiba, marul, çiğ ıspanak, roka, maydanoz, her türlü yeşil yapraklı sebze, pazı, turp (bilhassa karaturp), kırmızı pancar, kabak, bal kabak, soğan, sarımsak,
    – Zencefil, safran, kırmızı pul biber, keçiboynuzu (tohum ile beraber) körri (zerdeçal), kimyon, kuşburnu, mercanköşk, ıhlamur, keten tohumu,
    – İncir, üzüm (bilhassa kara üzüm), erik, mürdüm erik, kiraz, vişne, greyfurt ve suyu, karadut, karpuz, mango, bal (gerçek), soda (maden su), yeşil çay,

    Zararlı olan yiyecekler:

    – Karışık et (salam, sucuk, sosis gibi); süt ve ürünleri (“Yenebilenler” hariç)
    – Buğday ve ürünleri (bilhassa tip 405–550), mısır ve ürünleri
    – Rafine olmuş sıvı yağlar (zeytin ve keten yağı hariç), piyasa zeytinleri, hazır turşular
    – Dondurma, kavrulmuş ve bekletilmiş kuru yemiş, yerfıstığı, kahve, siyah çay, buğday ve mısır nişastası
    – Portakal, aloe vera,
    – Karnabahar, ketçap, domates salçası, şarap sirkesi, bayat yiyecekler, hazır yiyecek ve içecekler, tatlandırıcı, , glikoz, früktoz, mide ve bağırsaklarda gaz oluşturan her yiyecek.

    Yenebilenler:

    – Tavuk, hindi ve yabani kuş eti, taze yumurta,
    – Tereyağı, ara sıra kaymak, kefir, yoğurt, beyaz peynir, eski kaşar, tulum peyniri, koyun ve keçi peyniri, (peynirler haftada 1–3 defa olabilir)
    – Susam ve ürünleri, kestane, fındık, badem ve badem yağı, çam fıstığı,
    – Her çeşit lahana (bağırsaklarda gaz yapan hariç), börülce, barbunya, beyaz semiz fasulye, yeşil fasulye, patlıcan, kereviz, her meyve ve sebze (yasaklanmış olanlar hariç), doğal zeytin
    – Nohut, pirinç ve ürünleri, karabuğday ve çeşitleri, çavdar ve çeşitleri, nişasta buğday (eski turk buğdayı) çeşitleri ve “Zararlılar”a girmeyen yiyecekler.
    – Kabızlık varsa, aynı miktarda sinameki ve pelin otu öğütülüp yemekten sonra günde 1 çay kaşığı içmek iyi gelir. Sıhhatli olmak isteyen biri büyük abdesti gelmeden yemek yemeye (karpuz, incir, greyfurt, hurma, üzüm gibi bağırsakları rahatlatıcı meyveler ve yeşil yapraklı sebze hariç) oturmamalıdır. Bu kaideye ömür boyu riayet edilmelidir
    – Zencefil, kekik, biberiyeyi kullan! Onlar antioksidan olduğu için, mide ve bağırsakların mikroplarını normalleştirir, sindirimi kuvvetlendirir, iltihaplanma sürecini durdurur, gastrit ve ülseri iyileştirir.
    – Her gün meyve ye! Kışta kuru meyveyi (doğal bir şekilde kurutulmuş) ve cevizi tercih et! Kuru meyveyi su ile ıslat, kaynatma! Meyve mutlaka yemekten ayrı olarak veyahut ta yemekten önce yenmelidir. Buna mukabil sebze, yemek ile beraber tükenebileceği gibi yemekten sonra da yenmesinde bir sakınca yoktur. Unutulmaması gereken bir konu da şudur: yemekten sonra yenilen meyve hazım olamadan mayalanır, ispirto, sirke asidi, gaz oluşturarak, çeşit-çeşit hastalıklara ve ayrıca siroz hastalığına ve kan şekerinin yükselmesine sebep olur.
    – Meyve ve sebze kabuğu soyulmadan birkaç çekirdeğiyle yenilmelidir. Katı meyve ve sebzeler sıkılırken de mutlaka kabuğu ile sıkılmalıdır. Birkaç farklı çeşit meyve de birbiri ile karıştırılarak tüketilmemelidir. Ancak aynı cinsten olanlar (greyfurt ile limon yada vişne ile kiraz gibi), birlikte yenilebilir. Yalnız mevsiminde yenen meyve ve sebzeler hastalıkları iyileştirici özelliklere sahiptir, mevsiminin dışında üretilenler değil. Meyve ve sebzenin en iyisi en taze olanı ve en yakın bahçe veya tarladan gelenidir.
    – Her gün1–3 dişe kadar sarımsak ye ve yut!Kuru soğanı ye veya soğan suyunu her gün 5Ogr’dan 1-2 defa iç! İdrar, balgam ve safrayı söktürür, iltihabı kurutur, zararlı mikropları ve kurtları öldürür, kan şekeri ve alerjik tepkileri kontrol altında tutmaya çalışır.
    – Sebze suyunumeyve suyuna tercih et. Sebze suyu: kara turp suyu (günde 100gr. , bal ile yudum-yudum içilir), lahana suyu, ıspanak suyu, semiz otu suyu -karaciğer, dalak, böbrek ve mideyi rahatlatır, iltihabı kurutur, mide asidini azaltır, yaraları kapatır, kan şekerini normalleştirir.
    – Yabani semizotu, hindiba, ısırgan otu, domuz dikenive benzerlerini her gün yemeye gayret ediniz (bilhassa ilkbaharda)! Enginar mevsiminde enginara önem veriniz! Onu kabukla beraber pişirin, suyunu için ve içini yiyin. Karpuz mevsiminde karpuzu çekirdekleri ile yiyin ve 1- 2 çay bardağı sıkılmış kabuğun suyunu için. Onlar karaciğer ve böbreklerinizi temizler, kuvvetlendirir ve temiz tutar; böbreklerin taşlarını eritir ve düşürür, Sebze ve meyvelerin genetiği değiştirilmemişolmasına dikkat edin! Haftada 3–5 defa et ve 1-2 defa balık, yeşil sebze ile yenebilir. Onlar mideyi rahatlatır, bağışıklık sistemini kuvvetlendirip, metabolizmayı normalleştirir ve hastalıkları kökten kaldırır.
    – Yumurtayısadece taze olarak (1–3–7 günlük) yiyebilirsin. 10 günlük ve daha eski yumurta veya 5 dakikadan fazla kaynatılmış yumurta, yumurta tozu senin için zehirdir. Misvak kullanımınaönem ver. Misvakı su ile değil, tükürük ile ıslat ve dişlerinle fırçayı aç. Her kullanımdan sonra, fırçayı kes. Çok sıcak yemeği yeme ve sıcak suiçme! Çay içerken de biraz soğut sonra iç. Siyah çay, kahve içme!Onlar mide asidi ve safrayı çoğaltıcıdır, kandaki kalsiyumu kirece indirerek, atar damarları daraltır. Siyah çay ve kahve yerine, faydalı olan yeşilçayı iç.
    – Buğday (genetik değiştirilmiş, 405–550 tipi ve genetiği değiştirilmiş ekmek mayası) ürünlerisizin için şiddetli metabolizma bozukluklarına ve tüm hastalıklara en büyük Sebeplerden biri oldu. Onlardan daima uzak durun! Sonuna kadar hazım olunmamış mısır ve buğday kalıntılarıdamarlarda -tıkanıklar, diş, diş etlerinde, eklem ve kaslarda – iltihaplanma ve ağrı oluşturur. Süt ürünlerini balık ve et ile nohut ve fasulyeyi yoğurt ileyeme! Bunlar hazmın bozulmasına, vücutta zehirli kalıntılar oluşmasına, alerji ve karaciğer hastalıklarının başlamasına yol açar!
    – Seni hastalıklara batıran proteinler: eski yumurta ve yumurta tozu proteinleri, buğday, mısır proteinleri (bilhassa genetiği değiştirilmiş olanı), süt, süt ürünleri ve süt tozu proteinleri.
    – Karaciğer temizlemeden önce süt ve ürünlerini yeme! Onlar safra kesesi, böbrek ve mesanede taş, eklem ve kaslarda kireç oluşmasına sebep olur. Önce sıhhatini düzelt, sonra süt ürünleriyemeye başlayabilirsin.
    – Hazır, katkılı yiyecek ve içecekleri, parfümüevine alma! Onlar genetiği değiştirilmiş ürünleri içerir. Alerjilere, bugüne kadar bilinmeyen hastalıklara yol açarlar.
    – Temizleyici madde ve deterjanları(bilhassa klorlu ve asitli) kullanma!
    – Ev temizliğinde kullanılan deterjanlar, beyin damarlarını, akciğerde bronşları ve alveolleri eriterek şişirir ve yıpratır, kana karışarak ağır hastalıklara sebep olur.

  • 1 Haftada 5 kilo “NASIL” verilir ?

    Çok basit: VERİLEMEZ !

    Öte yandan her gün kitle iletişim araçlarında onlarca “mucize diyet” ile karşılaşılmakta. “İsveç Diyeti, Ayırma Diyeti, Hollywood Diyeti, Manken Diyeti, Lahana Çorbası Diyeti, Burçlara Göre Diyet, Uzman Diyeti, Kan Grubu Diyeti, Renk Diyeti, Amerikan Kalp Vakfı Diyeti, Atkins Diyeti, Son Şans Diyeti” ve daha yüzlerce değişik isimli veya isimsiz diyet. Peki bu kadar çok diyet listesi ortalarda dolaşırken neden hala insanların kilo problemi var ? Çünkü bu tip diyetlerin çoğu başlangıçta hızlı kilo kaybı sağlasa da, kısa bir süre sonra bu kilolar fazlasıyla geri alınmaktadır. Bu tip diyetler sağlığa zarar vermenin ve metabolizmanın bozulmasını sağlayarak ömrü kısaltmanın yanı sıra, kişinin “ben bu işi başaramıyorum” diyerek umutsuzluğa kapılmasına neden olmaktadır. Zaten yaşam tarzı haline getirilemeyen hiçbir yönteme başlamamak gerekir.
    diyet_tarti
    Gerçek ağırlık kaybı vücuttaki yağ kitlesinin azalması ile mümkündür. Kas ve su kitlesindeki kayıplar hem sağlık açısından risklidir, hem de kalıcı ağırlık kaybına neden olmamaktadır. Ağırlık kaybının hızlı olması öncelikle su, sonrasında kas kitlesindeki azalma ile ilişkilidir.

    Genel ilkeleri benzer olmakla birlikte diyet mutlaka “kişiye özel” olarak hazırlanmalıdır. Çünkü herkesin metabolizması birbirinden farklılık gösterir, tıpkı parmak izi gibi. Multifaktöriyel bir hastalık olan şişmanlığın tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım gerekir. Dahiliye uzmanı veya endokrinolog, diyetisyen, fizyoterapist ve psikolog ile ekip halinde tedavi edilmesi durumunda daha sağlıklı sonuçlar alınabilir. Günümüzde birçok kronik hastalığın temel nedenini oluşturan şişmanlığın tedavisinde diyetisyen en yetkili ve etkin meslek mensubudur. Sağlık ekibinin temel direği olan hekim hastanın gerekli muayenesini yapar, tahlillerini yaptırır ve diyetisyen, kişinin özelliklerine uygun beslenme modelleriyle normal ağırlığa iniş sürecini başlatır. Diyetisyenler aldıkları eğitimin gereği olarak beslenme programını kişiye göre ayarlayabilen, aynı zamanda zayıflama diyetlerini yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı sağlayabilecek şekilde düzenleyebilen kişilerdir.

    Zayıflama programlarının, kişinin (yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, fiziksel aktivite düzeyi, beslenme alışkanlıkları vb.) özelliklerine göre enerji ve besin öğesi içermesi; yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırabilmesi ve yavaş (0,5 – 1 kg / hafta) ağırlık kaybı ile bireyin yeni beslenme programını yaşam tarzı haline getirmesini sağlayabilmesi gerekir. Unutulmamalıdır ki; ayda 6 kg üzerinde ağırlık kaybı metabolik olarak başka sağlık problemlerine zemin hazırlamaktadır. Sabırlı olmak şart. Kişi, seneler içerisinde aldığı kiloları birkaç haftada vermeye çalışmamalı. Bu uğurda aç karına greyfurt veya limon suyu içmenin, kabak çekirdeği yemenin, sürekli maden suyu içmenin, yosun tabletlerinden, kekik sularından ve form çaylarından medet ummanın hiçbir bilimsel dayanağı olmadığı gibi; faydadan çok zarar verdiği aşikardır.
    diyet_her_kadin_guzeldir
    Ağırlık kaybının geçmişine bakıldığında; midede hacim oluşturan posa tabletlerinin sindirim sisteminde tıkanmalara, kafein ve amfetaminlerin bağımlılığa, çok düşük kalorili diyetlerin ve sindirim sistemine yapılan cerrahi müdahalelerin besin öğesi yetersizliklerine, protein diyetlerinin böbrek ve kalp problemlerine, kalp yetmezliği sonucu ölümlere neden olduğu görülmektedir.

    Dünya Sağlık Örgütü aylık ağırlık kaybını 2 – 4 kg arasında olması gerektiğini vurgulamaktadır. Kişi çok şişmansa ve ameliyata hazırlanacaksa, anestezi riskini azaltmak için doktor ve diyetisyen gözetiminde ayda 6 kg verdirilebilir. Yoksa kimse 20 senede aldığı kiloları 20 günde vermeye kalkışmamalı, sabırla tedavinin üzerine gitmelidir. Zayıflamanın temelinde eğitim yer almaktadır. Dahiliye uzmanı veya endokrinolog kontrolünde yapılacak klinik muayenenin ardından elde edilen kan tahlil sonuçları yorumlanarak, kişi diyetisyen eşliğinde tıbbi beslenme tedavisine alınmalıdır. Egzersiz ve davranış değişikliği tedavisinin yerleştirilmesi ile hedefe ulaşılmalı ve kişi koruma programına alınmalıdır. 3 ay süresinde diyet, egzersiz ve davranış değişikliği tedavisi uygulanmadan kimseye ilaç tedavisi ve/veya cerrahi tedavi uygulanmamalıdır.

    Sonuç olarak; zayıflama programı kişiye özel, bireyin benimseyip, yaşam tarzı haline getirerek uygulayabileceği, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırabilecek özellikte olmalıdır. Ayrıca obezitenin tedavisinde tek başına diyet tedavisi yeterli olmamakta, beraberinde egzersiz programı ve davranış değişikliği tedavisi de gerekmektedir.

    Uzman Diyetisyen
    M. Turgay KÖSE

    1977 İstanbul doğumlu Köse, ilk ve ortaöğrenimini aynı şehirde tamamladıktan sonra Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden 2001 yılında derece ile mezun oldu. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda yedek subay Diyetisyen olarak askerlik görevini tamamladı. Sonrasında Florence Nightingale Hastanesi Diyabet, Obezite ve Metabolizma Hastalıkları Merkezi bünyesinde Diyetisyen olarak çalıştı. 2004 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisans programını tamamlayarak “Toplu Beslenme Sistemleri Bilim Uzmanlığı” aldı.

    Türkiye Diyetisyenler Derneği, Obezite Derneği ile Diyabet, Obezite ve Beslenme Derneği ve Yeni Çınar Lions Kulübü’ne üye olan Köse, hem bireysel hem de kurumsal anlamda beslenme danışmanlığı ve eğitimi çalışmalarını 2004’ten beri kurucusu olduğu Etik Diyet Danışmanlık’ta sürdürmektedir. Uzman Diyetisyen Turgay Köse fuar, kongre, seminer, internet TV, radyo ve televizyon programlarında konuşmacı; çeşitli gazete, dergi ve web sayfalarında köşe yazarı olarak yer almaktadır. Uzman Diyetisyen M. Turgay Köse’nin beslenme alanındaki ilk kitabı “Beslenme ve Diyetetik” Ekim – 2007’de piyasaya çıkmıştır.