Etiket: kalp sağlığı

  • Cinsel isteksizliğin de nedeni kalp krizi

    Cinsel isteksizliğin de nedeni kalp krizi

    Her 100 kişiden 5’inde görülen uyku apnesi tedavi edilmezse kalp krizinden inmeye, diyabetten cinsel soğukluğa birçok hastalığı tetikleyebilir.

    İSTANBUL – Uyku Apne Sendromu; geceleri uyku sırasında üst hava yollarının daralması ya da tam tıkanması nedeniyle, nefes alıp vermenin bozulması sonucunda akciğerlere yeterince hava girememesine bağlı olarak dokulara yeterli oksijen iletilememesiyle karakterize bir hastalık. Uyku sırasında apne denilen nefes durmaları kanda oksijen miktarını düşürüyor, hem sistemik, hem de pulmoner hipertansiyona neden olacak sempatik deşarja neden oluyor. Ayrıca oksidatif stres denilen, vücuttaki tüm damarlarda damar sertliği yapacak bir dizi olayın başlamasına neden oluyor.Sendrom gündüz ve gece aşırı uyku eğilimi yaparak kişinin direksiyon başında veya işyerinde uyuklamasına ve dikkat dağınıklığına yol açarak sık trafik ile iş kazaları olmasına neden oluyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Sadık Ardıç, Uyku Apne Sendromu’nun tedavi edilmediğinde yaşamı tehdit eden pek çok hastalığı da tetiklediğine dikkat çekerek, “Bu sendrom kalp krizinden inmeye, diyabetten obeziteye kadar birçok hastalığa davetiye çıkarabiliyor. Bu nedenle hastalığın tedavi edilmesi yaşamsal öneme sahip” diyor.

    ÜÇ TEMEL BELİRTİSİ VAR

    Şiddetli horlama, nefes durması, gündüz aşırı uyku hali… Doç. Dr. Sadık Ardıç, Uyku Apne Sendromu’nun en temel belirtisinin şiddetli horlama olduğuna dikkat çekiyor. Horlama daralmış hava yollarında vücudun aşırı çaba harcayarak nefes almaya çalışmasından kaynaklanıyor. Uykudan boğularak uyanma ve uykuda nefesin zaman zaman kesilmesi de diğer önemli belirtilerinden. Apneler gece boyunca onlarca kez tekrarlayabiliyor. Bu şekilde her gece birçok kez uyanan hastalar sık uyku bölünmeleri nedeniyle dinlendirici derin uyku evrelerine geçemiyor. Bunun sonucunda gündüz uyuklama hali ve çok çabuk uykuya dalma sorunundan da şikayet ediyor. Bunların yanı sıra sabahları gergin uyanma ve baş ağrıları, çabuk sinirlenme, unutkanlık, anksiyete, konsantrasyon bozukluğu ve cinsel yaşama karşı isteksiz görülebiliyor. Belirtilerden özellikle nefesin durması, horlama ve gündüz aşırı uyku hali varsa, bu durum hastada yüzde 90 olasılıkla Uyku Apnesi Sendromu olduğuna işaret ediyor. Kesin tanı ‘polisomnografi’ adı verilen uyku testi ile konuyor.

    UYKU APNESİ’NİN TETİKLEDİĞİ 7 HASTALIK

    Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Sadık Ardıç, Uyku Apne Sendromu’nun tedavi edilmediğinde uzun dönemde hangi hastalıklara yol açabileceğini şöyle sıralıyor:

    1. İnme: Oksidatif stres vücuttaki tüm damarlarda sertliğin gelişmesine neden oluyor. Bunun sonucunda da beyinde yaşamı tehdit eden dolaşım bozuklukları gelişiyor. Kişi ya yaşamını yitiriyor ya da hayatına felçli olarak devam ediyor.

    2. Kalp krizi: Yapılan araştırmalar kalp krizi geçiren hastaların yüzde 35-65’inde Uyku Apne Sendromu olduğunu tespit etti. Özellikle genç yaşta hayatını kaybeden ve ‘hiçbir yaşta hastalığı yoktu’ denilen hastaların çoğunun ölüm nedeni aslında Uyku Apne Sendromu oluyor.

    3. Yüksek tansiyon: Yapılan çalışmalar Uyku Apne Sendromu olan hastaların yarısından çoğunda hipertansiyon olduğunu ortaya koydu. Hastaların kan basıncı uykuda apnelere bağlı gelişen sempatik aktivitenin artışına, kan oksijen değerinin düşmesine bağlanıyor. Bu hastaların gece ve gün boyu tansiyonları yüksek olabiliyor. Bazı hastalar ise düzenli ilaç tedavisi almalarına rağmen yüksek tansiyonlarının kontrol altına alınamadığından şikayet ediyor. Bu hastaların kontrolünün Uyku Apne Sendromu tedavisinden sonra kolaylaştığı biliniyor.

    4. Pulmoner Hipertansiyon: Akciğer damarlarında sempatik aktivite artışı ve oksidatif stres nedeniyle damar cidarında yapı bozukluğu oluşup, tansiyonunun yükselmesi durumudur. Uyku Apne Sendromu tedavisi ile düzeliyor. Ancak tedavi olmayan hastalarda, tedavisi çok zor olan nefes darlığıyla kendisini gösteriyor.

    5. Diyabet: Apne sonrası gelişen uyku parçalanmaları ve oksidatif stres bir süre sonra insulin direnci gelişmesine neden olarak diyabet gelişimini kolaylaştırıyor. Bu durum tedavi edilmezse glikoz kontrolü ve insülin direncini kötü etkiliyor ve kan şekeri düzensizliğinin daha da artarak hastalığın ağırlaşmasına neden oluyor.6. Obezite: İştahı ve doyma isteğini düzenleyen hormonların mekanizmasının bozulmasına yol açarak obeziteye neden oluyor. Bu hormonların oranları değiştiğinde kişide önlenemez bir iştah artışı ortaya çıkıyor. Ayrıca gece uyku bölünmesi de kilo artışını kolaylaştıran bir başka önemli faktörü oluşturuyor.

    7. Erkeklerde empotans, kadınlarda cinsel isteksizlik: Libido kaybına neden olarak aynı zamanda cinsel yaşamı da olumsuz etkiliyor. Örneğin erkeklerde empotansa (iktidarsızlık) neden olurken, kadınlarda ise cinsel isteksizlik ve orgazm güçlüğüne yol açabiliyor. Uyku apnesinin cinsel ilişkide sorun yaratmasının diğer bir önemli nedeni, hastaların uykuya eğilimleri nedeniyle cinsel ilişkiyi sürdürememeleri.

    “TEDAVİDE BASINÇLI HAVA AVANTAJLI”

    Doç. Dr. Sadık Ardıç, Uyku Apnesi Sendromu’nda hangi tedavi yönteminin uygulanacağına hastalığa yol açan nedenler ve sorunun şiddeti göz önüne alınarak karar verildiğini söylüyor. Ardıç, Uyku Apnesi Sendromu için günümüzde birçok tedavi seçeneği olduğunu belirterek şu bilgileri veriyor:

    “Tedavi, tıkanıklığa yol açan nedenin ortadan kaldırılmasıyla sağlanıyor. Örneğin hasta eğer kiloluysa uzman eşliğinde diyet yaparak ideal kiloya ulaşması isteniyor. Ameliyat dışı yöntemler arasında en etkili tedavi ise burundan basınçla hava üfleyen ve hastanın yatarken yüzüne taktığı maske aracılığıyla etkili olan CPAP-BiPAP (devamlı pozitif basınçlı hava) cihazıdır. CPAP daralan hava yollarında basınçlı hava girmesini sağlayarak, kullanıldığı süre boyunca uyku Apne Sendromu’nu tedavi edebiliyor. Üst solunum yollarında tıkanıklığa neden olan daralmalar varsa, bunlar da operasyonla düzeltilebiliyor. Örneğin ileri derecede burun tıkanıklığı yapan burun etleri, radyofrekans yöntemiyle küçültülerek burundaki tıkanıklık ortadan kaldırılabiliyor.

  • Kolesterolü Diyetle Düşürme Yanlışları

    Kolesterolü Diyetle Düşürme Yanlışları

    Millet olarak en çok kolesterolümüzün yüksekliğinden şikayetçiyiz. Kolesterolü düşük tutmanın yolu ise bilinçli bir diyetten geçiyor.

    Yapılan araştırmalar gösteriyor ki kolesterol düşürücü diyet ve sağlıklı yaşam biçiminin benimsenmesi, kalp ve damar hastalıklarının görülme oranını belirgin oranda azaltıyor. Bu yüzden kalp sağlığımız için, beslenmemizde yağ tüketimine ve kolesterol içeren besinlerin tüketimine özen göstermemiz gerekiyor.

    Peki bu kadar önemli olan kolesterol ne ve kalp sağlığımızı nasıl etkiliyor?

    Sorumuzu Acıbadem Hastanesi Kadıköy Beslenme ve Diyet Uzmanı Şengül Sangu yanıtlıyor: “Kolesterol, hayvansal kaynaklı besinlerde ve tüm hücrelerde bulunan mum yapısında yağa benzer bir madde. Kolesterol hepimizin vücudunda bulunur. Hem vücudumuzda üretilir hem de dışardan hayvansal besinlerle alınır.”

    Acıbadem Hastanesi Bakırköy Beslenme ve Diyet Uzmanı ise “Kolesterol, vücudumuza LDL olarak bildiğimiz düşük dansiteli lipoproteinler ile taşınır. LDL kolesterolden en zengin lipoproteindir ve kötü kolesterol olarak bilinir. Normalde dokulara hücre zarı yapımı için gerekli kolesterolü taşır fakat fazlası damar duvarlarında kolesterol birikmesine neden olur.

    Bu da kalp hastalıkları riskleri açısından önemlidir. Kolesterol ayrıca vücudumuzda HDL olarak bildiğimiz yüksek dansiteli lipoproteinler ile taşınır. Bu, iyi kolesterol olarak bilinir. HDL dokularda biriken kolesterolü toplayarak parçalanmak üzere karaciğere taşır.

    Bu sebeple LDL kolesterolün düşürülüp HDL kolesterolünün artırılması kolesterol düşürücü diyette hedef alınmaktadır” diye yanıtlıyor sorumuzu.

    Doğru Bilinen Yanlışlar Nelerdir?

    Kolesterolünü düşürerek kalp sağlığını korumayı kim istemez ki? Bu konuda çevremizden de bir sürü şey duyuyoruz. Ancak kulaktan dolma bu bilgiler bizi bazen yanlış yöne sürükleyebilir. Konuyla ilgili doğru bilinen yanlışları Beslenme ve Diyet uzmanı Şengül Sangu şöyle sıralıyor:

    Zeytinyağı kolesterolü düşürdüğü için sınırsız olarak tüketilmesinde sakınca yoktur.

    Günlük alınan enerjinin yüzde 25-30’ u yağlardan gelmeli. Bu yağların da yaklaşık yüzde 7-10‘u doymuş, yüzde 10’u tekli doymamış, yüzde 10-15‘i çoklu doymamış yağ asitlerinden karşılanmalı. Zeytinyağı tekli doymamış yağ asiti olduğu için mutlaka diyette yer verilmeli fakat çoklu doymamış yağ asitlerini unutmamak kaydıyla! Zaten hayvansal kaynaklı besinlerden doymuş yağı alınıyor. Bunun dışında günlük yağ gereksinimi için zeytinyağı (yerine fındık yağı) ile birlikte mısırözü yağını (veya yerine soya veya ayçiçek yağı) eşit oranda karıştırıp yemeklerde ve salatalarda bu yağ karışımı kullanılmalı.

    Fındık, ceviz ve badem kolesterolü düşürür. Her gün 1 avuç yenmeli.

    Fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar kalp sağlığı açısından değerli yağ asitlerine sahip olduğundan beslenmede yer verilmeli. Ancak yağlı tohumların yağ içeriğinin yüksek olması nedeniyle fazla miktarlarda tüketilmesi kan kolesterol oranını düşürmüyor. Günlük 6-8 adet fındık veya 2 adet ceviz yeterli.

    Süt, yoğurt ve peynir gibi hayvansal kaynaklı besinler hiç tüketilmemeli.

    Süt ve süt ürünleri sağlık açısından diğer besin gruplarından farklı olarak tüm besin öğelerini içeriyor. Bu sebeple doymuş yağ oranı yüksek bu besinlere mutlaka günlük beslenmede sınırlı olarak yer verilmeli. Bu besinlerdeki görünmeyen doymuş yağları azaltmak için süt, peynir ve yoğurdu az yağlı veya yağsız olarak tercih edilmeli.

    Kırmızı et kesinlikle yenmemeli. Beyaz et istenildiği kadar tüketilmeli.

    Tavuk ve balık da kırmızı et gibi hayvansal gıdalar kapsamına giriyor. Bu grup besinler belirli miktarlarda kolesterol içeriyorlar. Bu nedenle hiç bir hayvansal besin sınırsız yenilemez. Önemli olan bu besinlerin yenilme sıklığı ve miktarı. Yağsız kırmızı et haftada 1-2 kez olmak üzere ortalama 100 gr kadar tüketilmeli.

    Yumurta kesinlikle tüketilmemeli.

    Bir büyük yumurta 213-220 mg kolesterol içeriyor. Haftada 1-2 kez haşlanmış 1 yumurtanın 1 kibrit kutusu beyaz peynir yerine yenmesi yararlı kabul ediliyor. Yumurtayı haşlanmış, yağsız tavada omlet veya bol sebzeli menemen şeklinde tercih edilebilir. Dikkat etmeniz gereken o hafta başka besinlerin içerisinde yumurta almamak!

    Ldl Kolesterol Düşüklüğü