Etiket: kalp hastalıkları

  • Kalp Krizini Önlemek İçin Neler Yapmalıyız?

    Kalp Krizini Önlemek İçin Neler Yapmalıyız?

    Sağlıklı bir yaşam sürmek koruyucu hekimlik için çok mühimdir.Kalp krizini önlemenin yolları hangileridir? makalemizde kalp krizi geçirme riskinizi düşüren faktörlere yer verdik.
    Siz de bildirdiğimiz şeylere uyarak kalbinizi koruyabilir, kalp hastalıklarının önüne geçmiş olabilirsiniz.

    Kolestrol seviyenizi dengeleyin! Kolestrolünüz ne kadar yüksekse o kadar kalp krizi geçirme riski altındasınız demektir.
    Kolestrolünüzü düşürmek için doymuş yağ oranı düşük gıdalarla beslenin.
    Bir diyetisyen yardımı almanızda da fayda vardır.

    kalp_krizini_onlemek (6)Sigara içen kişilerin, içmeyenlere nazaran kalp krizinden ölme oranları iki kat daha fazladır.
    Sigara kalp hastalıkları, felç ve çeşitli hastalıkların baş sorumlulularındandır.
    Sigarayı bırakmak, kendinize yapacağınız en güzel iyiliklerden olacaktır.

    kalp_krizini_onlemek (1)Kalp Krizinin Erken Belirtileri Nelerdir? Tıklayınız

    Tansiyonunuzu kontrol altında tutun.
    Yüksek kan basıncı da kalp krizini tetikleyen faktörler arasındadır.
    Tansiyonunuzun yükselmesini önlemek için tansiyona ilaçlarından yararlanabilir, alternatif tıbbı deneyebilirsiniz.

    kalp_krizini_onlemek (4)Yapılan araştırmalar yaşamını hareketsiz bir şekilde geçiren kişilerin düzenli egzersiz yapanlara göre daha fazla kalp hastalıklarına yakalandıklarını gösteriyor.
    En azından her gün yarım saat yürüyüş yaparak sağlığınızı korumanıza yardımcı olabilirsiniz.

    kalp_krizini_onlemek (7)Diyabetinizi kontrol altında tutun.
    Diyabet, kalp krizi dahil pek çok soruna neden olan, asla ihmal edilmemesi
    gereken bir hastalıktır.
    Şeker hastalığı için ilaçlarınızı kullanarak, doğru beslenerek şekerinizi dengeleyebilirsiniz.

    kalp_krizini_onlemek (2)Kilonuzu koruyun.
    Obezite, diyabet, inme, kalp krizi ve daha pek çok hastalığın temel nedenlerindendir.
    Fazla kilolu kişiler her zaman kalp krizi tehlikesindedirler.
    Diyetisyene başvurup ideal kilonuza sağlıklı bir şekilde ulaşabilirsiniz.

    kalp_krizini_onlemek (3)Stresten uzak durun
    Ağacı kurt insanı dert yer. Stres insanı içten içe tüketen, fiziksel ve ruhsal olarak bitiren en tehlikeli etmenlerdendir.
    Sevdiğiniz kişilerle vakit geçirmek, spor yapmak, hobiler edinmek, uzun yürüyüşler yapmak stresten kurtulmanızı sağlayan yöntemler arasındadır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Kalp Krizinin Erken Belirtileri Nelerdir?

    Kalp Krizinin Erken Belirtileri Nelerdir?

    Kalp krizi günümüzde 7’den 70’e herkeste görülebilen bir durumdur. Kalp krizinin erken belirtileri nelerdir? makalemizde kalbinizde sorun oluştuğunu gösteren semptomlara yer verdik.

    Kalp krizi riskini gösteren belirtilerin ilki nefes darlığıdır. Nefes almakta zorluk çekmek kalp krizi riskine yol açar.
    Solunum ve kardiyovasküler sistemin birbirine uygun çalışması önemlidir.
    Kalbe az kan gittiğinde akciğerler de daha az oksijen alacak ve bunun sonucunda nefes darlığı ile karşılacaksınız.

    kalp_krizi_belirtileri (1)Kalp krizinin diğer bir belirtisi de kaslarınızın güçsüzleştiğini hissetmenizdir.
    Kan akışında azalma vücudun aldığı oksijeni azaltır.
    Kan dolaşımı kötüleştiğinde kaslar fonksiyonlarını normal olarak yerine getiremezler.

     

    3. önemli belirti de soğuk ter atmaktır.
    Nedensiz baş dönmesi ile birlikte soğuk ter yaşıyorsanız, muhtemelen kalp krizi belirtileri içindesiniz.
    Özellikle ayağa kalktığınızda bu durum gerçekleşiyorsa acil bir doktora görünmelisiniz.

    kalp_krizi_belirtileri (5)Göğüs sıkışması en güçlü kalp krizi belirtilerindendir.
    Koroner arter daralması olduğunda, bu durum normal kan akışını engeller ve göğüste sancı başlar.
    Zamanla ağrı daha derin hissedilir. Böyle bir şeyle karşılaştığınızda acil hastaneye başvurun.

    Öksürük
    Kesintisiz öksürüyorsanız ve bu soğuk algınlığı yahut sigara gibi herhangi bir nedenden değilse, kalp krizi belirtisi içinde olabilirsiniz.

    Olası bir kalp krizi öncesi yaşanan durumlardan biri de iştahsızlıktır.
    Canınız hiç bir şey yemek istemiyorsa dikkat!

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Doktorlar da hastalarına bu formülü öneriyor…

    Doktorlar da hastalarına bu formülü öneriyor…

    Özellikle Rus doktorların tavsiye ettiği kalp ve damar hastalıkları reçetesi mucizevi sonuçlar veriyor. Bitkilerle doğal tedavi yöntemine son derece önem veren Rus tıp dünyası, bu formülü yüzlerce yıldır kullanıyor ve son derece başarılı sonuçlar elde ediyor. Limon suyu ve sarımsakla yapılan karışım, damar sertlikleri, damar yağlanması, damar tıkanıklıkları ve tansiyon gibi sorunları kalıcı olarak ortadan kaldırıyor.

    Türkiye’deki bazı doktorlar da hastalarına bu formülü öneriyor.

    EVİNİZDE KENDİNİZ YAPABİLİRSİNİZ!

    – 2 Litre hiç su katılmamış sıkılmış saf limon suyu

    – 40 diş soyulmuş ve ezilmiş sarımsak (Mümkünse Anadolu’da yetiştirilmiş ithal olmayan sarımsaklardan)

    – Ağzı sıkı kapanan 2 litrelik kavanoz (2 litrelik pet şişeler de kullanılabilir)güneş ve gün ışığı görmemesi için dışına alüminyum folyo kapatın.

    HAZIRLANIŞI

    2 Litrelik kavanoz ya da pet şişeyi dolduracak kadar limon satın alın. Limonların suyunu iyice sıkıp şişeye doldurun. Soyulmuş 40 diş orta boy sarımsağı yıkamadan ve ezerek limonun içine atıp şişenin kapağını sıkıca kapatın. 25 gün boyunca normal ılık bir yerde tutun ve her gün birkaç kez çalkalayın. Yaklaşık 25 gün sonra sarımsakların limon suyunun içinde eridiğini göreceksiniz.

    25 gün sonra hazır hale gelen karışımdan her sabah kahvaltıdan yarım saat önce yarım çay bardağı için. Bunu hergün düzenli olarak ve mümkünse aynı saatte yapın. Bu karışımın içine asla başka bir madde (şeker, tuz, tatlandırıcı vs. katmayın)

    YÜZDE 100 KANITLANMIŞ FAYDALARI

    1- Tüm damar iltihaplarını (vasküler) tedavi ediyor, tıkanan damarları açıyor, damar sertliklerini ve hipertansiyonu
    önlüyor.

    2- Kolesterol ve lipidi düşürüyor, zararlı yağların yakılmasını sağlıyor, kilo verdiriyor (bazal metabolizmayı hızlandırıp yağların yakılmasını sağladığı için iştahı açıyor.), vücuttaki şeker oranını dengeliyor, pankreasin yenilemesini sağlıyor.

    3- Böbrek ve safra taşlarını eritiyor, idrar söktürüyor, vücuttaki şişkinliği yok ediyor ve dokularda ödem oluşmasını engelliyor.

    4- Helycobeacter pylori adlı ülser mikrobunu öldürerek mide ve oniki parmak bağırsağı ülserinin kesin tedavisini
    yapıyor.

    5- Tüm romatizmal iltihabi önleyor, her tür romatizmal ağrıları dindiriyor, kireçlenmeyi önlüyor, eklem yüzeylerinin
    yenilenmesini sağlıyor ve her türlü ağrıyı kesiyor.

    6- Beyin hücreleri ve tüm sinir sistemlerini yeniliyor, sinirdeki aksiyon potansiyelini düzenleyip ileri-refleks hızını artırıyor, felç ve inme riskini azaltıyor.

    7- Vücudun bağışıklık sistemini son derece mükemmel hale getiriyor ve her türlü alerjiyi, özellikle de damarsal kökenli ve strese bağlı cilt alerjilerini kökünden engelliyor. Kanser oluşumlarına karşı tüm vücudu koruyor.

    Dipnot: Kan inceltici kullananlar “dr danışmadan” denemesin,düşük tansiyon problemi olanlar çok dikkat etmeli…

  • 2014 Yılbaşı için sağlıklı menüler

    2014 Yılbaşı için sağlıklı menüler

    Yeni yıl dileğiniz daha sağlıklı ve fit bir vücuda sahip olmak ise işe yılbaşı gecesi mönünüzü dikkatli bir şekilde hazırlayarak başlayabilirsiniz.

    İnanması zor gelse de yeni yıl sofranız hem iştah açıcı hem de sağlıklı olabilir. İşte diyetisyen Müge Arslan’dan yılbaşı menünüzü hazırlarken işinize yarayacak tüyolar…

    Yılbaşı sofralarında şarküteri ürünlerini mümkün oldukça az tüketiniz. Bu besinlerin içeriğindeki doymuş yağ asitleri özellikle kalp damar sağlığını olumsuz etkiler.

    Şarküteri ürünleri illa tüketmek istiyorsanız da beraberinde C vitamininden zengin yiyecekleri de bulundurun. Şarküteri ürünlerinin içeriğindeki nitrit ve nitratın etkilerini minimuma indirmek için domates, limon, yeşil biber ve maydanozdan oluşan salata en uygun seçenek olacaktır.

    – Kırmızı et yerine balık, tavuk ve hindiyi tercih ediniz. Ancak yediğiniz miktarlarına ve pişirme şekline dikkat ediniz.

    – Yağ tüketimini azaltınız. Katı yağlar yerine sıvı yağları, özellikle zeytinyağını kullanınız.

    – Yemeğinizi yavaş yavaş tüketiniz. Hızlı yerken daha fazla insülin salgılanır, bu da hem yağın vücutta depolanmasına, hem de karaciğerde kolesterol yapımının artmasına neden olur.

    – Kuruyemişler özellikle kalp hastalıklarının önlenmesinde önemli yere sahip besin maddeleridir. Kuruyemişlerde bulunan tekli doymamış yağ asitleri ile bitkisel kolesterolü düşürür. Ama aşırı tüketilmemelidir.

    – Antioksidan etkisi bulunan meyve ve sebzelere ağırlık verilmelidir.

    – Çorba, sebze yemeği ya da cacığınızda 2-3 diş sarımsak tüketiniz. Sarımsak bol miktarda potasyum, fosfor, selenyum, A ve C vitaminleri ile 75 farklı kükürtlü madde içerir. Kan damarlarını genişletir, kanın pıhtılaşma oranını azaltıp damar tıkanmasını önler.

    – İki, üç yemek kaşığı kadar barbunya pilakisi, kuru fasulye ve nohut tüketiniz. Kuru fasulye, nohut, mercimek, börülce ve barbunya hem çok besleyicidir, hem de kalp hastalıklarını ve kanserden koruyucu madde içerir. Bu koruyucu maddelerden biri de diyet lifidir. Diyet lifi, yüksek tansiyonu ve kötü kolesterolü düşürür; kan şekerinin yükselmesini, kabızlığı ve kalın bağırsak kanserini önler.

    Yılbaşı için sağlıklı mönü önerileri

    Yılbaşı Günün Menüsü

    Sabah
    – Çay (şekersiz)
    – 1 kibrit kutusu beyaz peynir
    – Domates, salatalık
    – 5–6 adet zeytin
    – 1 ince dilim çavdar ekmek

    Ara
    – 1 porsiyon meyve
    – 1 kase yoğurt

    Öğle
    – 1 kase çorba
    – 6 yemek kaşığı sebze yemeği
    – Salata (yağsız)
    – 1 ince dilim çavdar ekmek

    Ara
    – 1 porsiyon meyve
    – 1 kase yoğurt

    Akşam
    – 1 kase çorba
    – Salata (yağsız)
    – Hindi dolması
    – 1 ince dilim çavdar ekmek

    Ara
    – 1 porsiyon meyve

    Yılbaşı Mönüsü

    Başlangıç tabağı
    – Somon füme
    – Lakerda
    – Dana jambon
    – Yaprak sarma
    – Beyaz peynir
    – Kaşar peynir
    – Patlıcan salata
    – Haydari
    – Domates-salata söğüş

    Ara Sıcak
    – Karides güveç
    – Sıcak pilaki
    – Salata
    – Özel doğa salatası

    Ana Yemek
    – Palamut ızgara veya kestane iç pilavlı kuzu tandır
    – Meyve/Dondurma
    – Çorba

    Yılbaşı Menüsü
    – Yaprak sarma
    – Beyaz peynir
    – Kaşar peynir
    – Patlıcan salatası
    – Domates, salatalık
    – Sigara böreği
    – Çorba, patates sufle veya su böreği veya peynirli sufle veya tavuk pate
    – Hindi dolması
    – Salata
    – Meyve

  • Damar yaşlanması

    Damar yaşlanması

    Kalp hastalıkları, hemen hemen tüm toplumlarda en sık görülen ölüm nedenlerinden biridir. Gelişmiş toplumlardaki hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme ve aşırı stres, kalp hastalıklarını tetikleyen en önemli unsurların başında gelir. Central Hospital’dan Diyetisyen Selma Turan, kalp ve damar hastalarına beslenme konusunda tavsiyelerde bulundu.

    Kalbe kan taşıyan damarların deforme olması kalp rahatsızlıklarını tetikliyor. İnsanlar yaşlandıkça damarları da yaşlanıyor. Yaşlanmayı yavaşlatmak için damarların iyi korunması gerekir. Kalp hastalarının aşırı kilodan, yüksek kolesterolden ve kan basıncından, ürik asit düzeyinden, fazla yağlı ve proteinli beslenmeden, yoğun stresten, hareketsizlikten ve sigara ile alkol kullanımından uzak durması şart.

    Kan basıncını düzenlemek için dikkat edilmesi gerekenler:
    Düzenli bir şekilde egzersiz

    Sigarayı bırakmalı

    Bel çevrelerini kontrol altında tutmalı

    Doymuş yağları sınırlayarak yağ tüketimini azaltmalı

    Kalsiyum ve magnezyum kullanımını çoğaltmalı

    Muz, kayısı, patates gibi potasyum içerikli besinlerin tüketimi arttırmalı

    Kan basıncının yüksekliği damar yaşlanmasına sebep olur. Bu sebeple iyi dengelenmesi gerekir. Düzenli ölçümlerde kan basıncı 140/90’dan yüksek olan kişilerin mutlaka kardiyoloji uzmanına başvurması gerekir. Kan basıncının yüksekliği damarların serleşmesinin bir göstergesidir. Damarsal yaşlanmanın ikinci nedeni ise, kolesteroldür. Damarsal yaşlanma erkeklerde, kadınlara göre daha sık ve daha erken yaşta başlar. Kadınlarda damarsal yaşlanma, genellikle menopoza kadar görülmez. Kolesterolün yükselmesine neden olan yağlı veya yağda kızarmış etler, sakatatlar, yağlı pastalar, kurabiyeler, karides ve midye gibi deniz ürünleri, tereyağı, peynir, kaymak, krema, sert margarinler, 500 gramdan fazla süt/yoğurt, alkollü içecekler ve meşrubatlar aşırı tüketilmemelidir.

    Kolesterolü düşürmek için yapılması gerekenler:
    Yemekler bitkisel yağlarla hazırlanmalıdır.

    Yumurta haftada 2 kez haşlama olarak tüketilmelidir.

    Haftada 2 kez kırmızı et, diğer günler tavuk ve balık yenmelidir. Balık iyi kolesterolü yükseltir, trigliseriti düşürür.

    Meyve ve sebze bol bol tüketilmelidir.

    Sarımsak bol miktarda potasyum, fosfor, selenyum, A ve C vitaminleri ile 75 farklı madde içermekle birlikte kan damarlarını genişletir ve kanın pıhtılaşmasını önler. Bu nedenle sarımsak sık sık tüketilmelidir.

    Kuru baklagiller bol bol tüketilmelidir.

    Yer fıstığı, ceviz, badem, fındık, fıstık, ayçekirdeği, kabak çekirdeği gibi kuruyemişlerin çok faydalı olduğu unutulmamalıdır. Örneğin cevizin içerisinde balıktaki gibi Omega 3 yağ asitleri vardır. Ancak kilo problemi olan bireyler kuruyemişleri aşırı tüketmemelidir.

    Beyaz ekmek yerine kepekli, çavdar, tam tahıllı veya tam buğday ekmekleri tercih edilmelidir.

    HTHayat

  • Seks hakkında doğru bilinen yanlışlar

    Seks hakkında doğru bilinen yanlışlar

    Her şeyde olduğu gibi cinsellikte de birçok doğru bilinen yanlış mevcuttur. İşte o yanlışlar…

    Çok orgazm, az sperm demektir (DOĞRU)

    Erkekler ne kadar çok orgazm yaşarlarsa, vücutları o kadar az sperm üretir. Örneğin bir gün önce orgazm yaşayan bir erkek bir çorba kaşığı kadar sıvı boşaltırken, birkaç saat önce orgazm olmuşsa daha az sıvı üretir.

    Çikolata cinsel isteği artırır (DOĞRU)

    Yapılan araştırmalar, her gün çikolata yiyen kadınların seks konusunda daha istekli olduklarını ve daha şiddetli orgazm yaşadıklarını söylüyor.

    Ön sevişmeyi olabildiğince uzatmak gerekir (YANLIŞ)

    Ön sevişme her ne kadar özellikle kadın açısından genital bölgenin gevşemesi ve kayganlaşması için gerekliyse de ayarını tutturamayıp bu süreyi fazla uzatmak, hem kadının
    hem de erkeğin orgazma ulaşma süresini uzatıp ve orgazm şiddetini düşürebilir.

    Erkekler her 7 saniyede bir seks düşünür (YANLIŞ)

    Bazıları daha insaflı davranıp, “Hayır, 58 saniyede bir” diyor. Bu sayılar her yerde uçuşuyor aslına bakarsanız. Ancak, erkeklerin sadece yüzde 23′ü sık sık seksi düşündüğünü, fantezi kurduğunu söylüyor.

    Kadınlar sadece klitoryal orgazm yaşarlar (YANLIŞ)

    Klitorisin uyarılması sekste çok önemli ve birleşme olmaksızın sadece klitorisin uyarılmasıyla
    da kadınlar orgazma ulaşabilirler. Ancak, klitoryal orgazmın yanı sıra vajinal orgazm da yaşayabilirler. Tabii bu, öğrenilmesi gereken ve defalarca ilişkiye girerek kazanılabilecek bir tecrübe.

    Önemli olan boyu değil işlevi (DOĞRU)

    Vajinanın alt 3′te 1′lik kısmı zengin bir sinir ağına sahipken, üst 3′te 2′lik kısımda sinir lifleri nispeten daha azdır. Bu nedenle alt kısım çok daha hassas ve penis en çok bu kısmı uyar

    Kalp hastaları cinsel yaşamdan sakınmalı (YANLIŞ)

    Bir araştırmaya göre, sabah yataktan kalktığımız an ile cinsel ilişki sırasında kalp krizi geçirme riski aynı.

    Yaşlanınca cinselliğin kalitesi azalır (YANLIŞ)

    Seks hayatı yaş ilerledikçe farklılaşsa da bu, eskisinden daha kötü olacağı anlamına gelmez. Yaşı ilerleyen kadınların cinsellik açısından kendilerine güvenleri artar ve cinsel birleşmeden daha fazla zevk alırlar. Üstelik hamile kalma riski olmadan özgürce sevişebilirler.

    Yoğurt ve peynir cinsel gücü artırır (DOĞRU)

    Bu yiyecekler, triptofan içerdiğinden, cinsel gücü olumlu etkiler. Orta Avrupa kültüründe, uzun akşam yemeklerinin peynirle tamamlanmasının altında, triptofanı beyne daha fazla ulaştırıp, kendini iyi hissetme duygusundan faydalanma ve sekse yönelmeyi kolaylaştırmanın yattığı düşünülüyor.

    Vajinusmus ilaçla tedavi edilebilir (YANLIŞ)

    Cinsel birleşme esnasında vajina girişindeki 3′te 1′lik kısmın istem dışı kasılarak penis girişine izin vermemesi anlamına gelen vajinusmusun tek tedavi biçimi, cinsel terapidir. Ne ağrı kesici jeller, ne kas gevşetici ilaçlar sorunu çözemez, çünkü bu hastalık vajinayla değil, beyinle ilgilidir.

    Vajinusmus deneyimleri için tıklayın !

    Suda seks, spermleri öldürür (DOĞRU)

    Havuzda ya da küvette seks, bazı spermleri öldürür. Özellikle sıcak su, testisleri aşırı ısıtıp spermlerin ölmesine yol açar. Ancak, bunu hiçbir zaman için iyi bir doğum kontrol yöntemi
    olarak düşünmeyin. Geride, yumurta avına çıkmış spermlerin kalmadığını bilemezsiniz!

    Doğumdan sonra kadında cinsel istek azalır (DOĞRU)

    Loğusalık döneminde süt salgılanmasıyla birlikte kadının hormon düzeylerinde bir azalma olduğundan cinsel isteksizlik gerçekleşebilir. Bu durum genelde iki ay sürer. Cinsel ilişkinin tekrar başlaması kadının kendini ilişkiye hazır hissetmesiyle alakalıdır.

    Menopozda cinsel arzu azalır (YANLIŞ)

    Menopozla birlikte hormonlarda değişiklikler oluşsa da cinsellik sadece hormonlarla açıklanamayacağından, menopozla birlikte seks de biter diyemeyiz. Zira 50 yaş üzerindeki kadınların yüzde 70′inden fazlasının istek azalması dahil, cinsel yaşamları ile ilgili herhangi bir şikayetleri bulunmadığını araştırmalar ortaya koyuyor.

    Sevişmede nihai hedef cinsel birleşmedir (YANLIŞ)

    Pek çok kadın cinsel birleşme olmadan, yeterince uyarılmışsa orgazma ulaşır. Erkek, sevişmede sadece birleşmeye odaklanırsa, çoğu zaman sevişme kadın için zevkli bir aktivite olmaktan çıkar.

    Sevişmeli mi, sevişmemeli mi?

  • Anne ölümlerinin nedeni

    Anne ölümlerinin nedeni

    Anne ölüm nedenlerinde ilk sırayı ‘kanama’ alırken bunu enfeksiyon, gebelik zehirlenmesi, emboli ve anesteziye ait komplikasyonlar izliyor

    Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Fazlı Demirtürk, AA muhabirine,yaptığı açıklamada, Türkiye’de 1990 yıllarda anne ölüm hızının 100 binde 68 olduğunu söyledi.

    Çalışmalar sonucu 2006’da 100 binde 28,5 olan anne ölüm hızı 2011’de 100 binde 14,8’e kadar gerilediğine dikkati çeken Demirtürk, böylece Türkiye’nin, anne ölüm oranlarında dünyada en hızlı düşüş gösteren 10 ülke arasına girdiğini dile getirdi.

    Anne ölüm nedenlerinde ilk sırayı “kanama”nın aldığını, bunu enfeksiyon, gebelik zehirlenmesi, emboli ve anesteziye ait komplikasyonların izlediğini belirten Demirtürk, diyabet, kalp hastalıkları, anemi ve kazaların da diğer nedenler arasında yer aldığını anlattı.

    İleri yaşta anne ölümlerinin daha yüksek olduğuna işaret eden Demirtürk, anne ölümlerinin eğitim düzeyiyle ters orantılı olduğu ifade etti.

    ‘RUTİN KONTROLLERİ AKSATMAYIN’
    Kadının bedenini iyi tanımasının, vücudundaki değişiklikleri ve hastalık göstergesi olabilecek belirtileri fark edebilmesini sağlayacağını vurgulayan Demirtürk, erken yaşlarda ailede başlayacak eğitimle sağlıkta özsorumluluk kavramının geliştirmesinin önemine işaret etti.

    Kadınların düzenli jinekolojik takibinin önemine de değinen Demirtürk, sorunun oluşmasını beklemeden yapılacak rutin kontrollerin kadın sağlınının korunması açısından gerekli olduğunu vurguladı.

    Demirtürk, gebelik dönemi dışında kadınların jinekologlara en çok vajinal akıntı, anormal kanama, pelvik ağrı, idrar yolu problemleri, cinsel fonksiyon bozuklukları ve kısırlık nedeniyle başvurduğunu kaydetti.

    AA

  • EKG (Kalp Elektrosu) Nedir?

    EKG (Kalp Elektrosu) Nedir?

    Proje konum olan elektrokardiyografi hakkında cevap arayacağım sorular; 

    1-     EKG nedir?

    2-     EKG ne için kullanılır?

    3-     EKG’nin ölçüm çeşitleri nelerdir?

    4-     EKG cihazları nelerdir?

    5-     EKG cihazlarında karşılaşa bilinecek sorunlar?

    GİRİŞ:

    _Kalp,vücutta kan dolaşımını sağlayan dört bölmeli bir pompadır.Bu pompanın sağdaki iki bölmesi vücuttan gelen oksijeni azalmış kanı akciğerlere pompalama,soldaki iki bölmesi de akciğerden gelen oksijenlenmiş kanı bütün vücuda ve kalbin kendi kaslarına pompalama görevi görür.Sağdaki ve soldaki ikişer bölmeden esas pompalama işi ventriküllerde yapılmaktadır.Kalp,pompalama işini,diastol evresinde ventiküller kan ile dolduktan sonra,sistol evresinde kasılma ile yapar.Bu devam eden bir çevrimdir.Kalp kaslarının kasılarak vücuda kan pompalama işlemi,tüm kaslarda olduğu gibi bir takım elektriksel uyarılarla olur.Bu kasılmanın yanında kalp kapakları kan akışını düzenler.

    _Damara kateter yerleştirilmesini ve bir madde zerk edilmesini gerektirmeyen, hastada damar zedelenmesi veya doku hasarı riski olmayan, ağrısız tanı yöntemleri ile kalbin durumu hakkında önemli bilgiler elde edilebilir. Bu yöntemlerden biri elektrokardiyografi (EKG ) dır. En basit, en ucuz ve her yerde yapılabilen bir tetkik metodu olduğu için hastalar tarafından sık kullanılır. EKG’nin normal çıkması “her şey normal” anlamını vermez. Sonuçta EKG kalpteki her şeyi göstermez. EKG’si normal olup kalbi sağlıksız olan çok insan vardır. EKG’nin bozukluğu bize kalpte bir şey olabileceğini düşündürdüğü için ilk testtir ve çok faydalıdır.

    EKG nedir?

    • Cilde yapıştırılan elektrotlar aracılığı ile grafik olarak kalbin elektriksel aktivitesini (kalbin ritmini, frekansını, kalp atışlarının ritmini, yayılmasını ve reaksiyonun tekrar yok olması)kaydeden dalga formudur.
    • Elektrokardiyografi(EKG), kalbin kulakçık ve karıncıklarının kasılma ve gevşeme evrelerini, kalbin uyarılması ve uyaranın iletilmesi sırasında ortaya çıkan elektriki aktiviteyi mili metrik kağıt üzerine yazdırma temeline dayanan bir muayene yöntemidir.
    • Kalbin elektriksel haritasının resmidir. Ayrıca EKG ile kalbin şekli hakkında bilgi edinile bilinir.
    • EKG cihazının kayıtlarına elektrokardiyogram denir.

    EKG de her kalp atımının karşılığı olan P,Q,R,S,T,U dalgalarından oluşmuş bir kompleks görülür. Bu dalgalardaki değişiklikler, bu düzenli dalgalardan farklı dalgaların görülmesi, dalgalar arasındaki sürelerdeki değişmeler doktorlara kalp hastalığı hakkında ipuçları verirler.

    P dalgası:Atriyal aktivasyonunun yarattığı elektrik kuvvetlerini gösterir ve P dalgasının başlangıcından bitişine dek olan aralığı ölçer.

    PR aralığı:Atriyal depolarizasyonun başlangıcından ventriküler depolarizasyonun başlangıcına dek geçen iletim zamanını gösterir. P dalgasının başlangıcından QRS kompleksinin ilk defleksiyonuna kadar olan aralıkta en uzun PR ölçülür.

    QRS Süresi:Ventriküler aktivasyonun süresini gösterir.QRS kompleksinin başlangıcından sonuna kadar saniyeyle ölçülür.

    QT Aralığı:Ventriküler sistolün toplam süresini gösterir.QRS kompleksinin başlangıcından T dalgasının sonuna kadar saniye cinsinden ölçülür.

    ST Segmenti: Ventriküler depolarizasyonun bitmesi ile repolarizasyonun(T dalgası) başlaması arasındaki aralığı gösterir.

    T Dalgası: Ventriküler repolarizasyon tarafından oluşturulan elektrik kuvvetleri gösterir.

    U Dalgası:Tartışmalı ventrikül kasındaki ardpotansiyeller yada purkinje liflerin repolarizasyonunu gösterir.

    EKG ne için kullanılır?

    1. Elektrokardiyografi kalbin işlevinin  değerlendirilmesinde kullanılan en önemli yöntemlerden biridir.Doğrudan doğruya kalp kasının kasılma şeklini gösterir.
    2. EKG ile kalbin ritim ve iletim bozuklukları belirlenebilir.
    3. Kroner yetmezliği veya infarktüs tanısı konulabilir.
    4. Kalp duvarlarında kalınlaşma ve kalp boşluklarında genişleme bulguları saptanabilir.
    5. Elektronik kalp pilinin işlevleri değerlendirilebilir.
    6. Bazı kalp ilaçlarının etkileri, elektrolit dengesizliği ( özellikle serum potasyum eksikliği veya fazlalığı )
    7. Kalp dışı hastalıkların kalbe etkileri araştırılabilir.

    EKG’nin ölçüm çeşitleri nelerdir?

    *Ekstremitelerden yapılan ölçümler:Her iki kola ve her iki bacağa da birer tane olmak üzere dört elektrot bağlanır.Bu ölçümler sağ bacak referans alınarak kullanılır.

    *Doğrudandoğruya kalpten yapılan ölçümler: Kalbin içine üzerinde genellikle altı uç bulunan özel bir elektrot sokulur.Alınan sinyaller bir anahtar kutusu yardımıyla EKG’de kuvvetlendirilir,çizilir yada monitörde izlenilebilir.

    *Diğer ölçümler: Bunların dışında başka ölçümlerde yapılır.Örnek olarak;hastanın izlenmesi amacıyla göğse takılan üç elektrot ile sinyallerin gözlendiği ölçme,vektör kardiyografi(kalbin bir vektör olarak temsili gösterimi) ve göğüs üzerine bir çok elektrotun takılmasıyla potansiyel dağılım haritasının çıkarılması verilebilir.

    EKG cihazları nelerdir?

    EKG cihazları iki şekilde gruplanabilir;

    a)Elektrokardiyografi kaydediciler,

    b)EKG izleme cihazları.

    Bu iki cihazın birleştiği cihaz ve sistemlere rastlamakta mümkün.Ayrıca tek kanallı ve çok kanallı olmak üzere bu cihazlar ikiye de ayrılabilir.

    1)Elektrotlar:EKG cihazında kullanılan bir çok çeşidi vardır.Genelde vücut yüzeyinde

    vücuda iletkenliği artırıcı bir jel sürülerek kullanılır.En iyi kayıt yapabilmenin koşulları elektrotların temiz kabloların sağlam olmasıdır.

    2)Yalıtım ve koruma devreleri:Yalıtım devreleri hastayı cihazdan gelebilecek tehlikeli elektrik akımlarına karşı korurlar.Elektrotlarla makinenin diğer kısımlarını ve bunlarla da şebekeyi yalıtırlar.Koruma devreleri ise cihazı,girişte olabilecek yüksek gerilimlerden korur.

    3)Uç seçici:Bütün elektrotlardan gelen sinyaller bu bloğa girerler ve burada ölçülmek istenen derivasyona uygun şekilde ön kuvvetlendirici girişlerine uygulanırlar.

    4)  1 mV kalibrasyon sinyali,istenildiğinde bir anahtarla ön kuvvetlendirici girişine uygulanır.

    5)Ön Kuvvetlendirici:EKG’ye giren sinyallerin anahtarlandıktan sonra kuvvetlendirildikleri kattır.

    6)Sürücü kuvvetlendirici:Bu kat EKG sinyalinin yazıcıyı hareket ettirebilmesi için gereklidir.

    7)Kaydedici:Genellikle ısıl yazıcılar kullanılır.Isıl yazıcılarda ayarlanıp kayıt edilen çizgilerin koyuluğu ayarlanabilir.

    8)Besleme devreleri:Cihazın çeşitli bölümlerinin çalışması için gereken akım ve gerilimi üretirler.

    9)İşaretleyici:Kağıt üzerinde izlenen derivasyonları bazı kodlarla kaydetmeye yarar.

    EKG cihazlarında karşılaşa bilinecek sorunlar?

    _Frekans Distorsiyonu

    _Doyum veya kesim distorsiyonu

    _Geçici elektriksel gerilimlerden meydana gelen artifaktlar

    _Elektriksel düzenlerden gelen parazitler

    _Toprak çevrimleri

    _Manyetik alanların etkisi

    _Elektriksel kökenli diğer bozucu etkiler

  • Kalbin Düşmanı Göbek Hastalığı

    Kalbin Düşmanı Göbek Hastalığı

    Kalp hastalığında en büyük risklerden biri sağlıksız ve fazla beslenme. İşte beslenmede dikkat edilmesi gerekenler…

    Pek çok hastalık, göbek yağlanması ve obezite sonucu ortaya çıkıyor. Bu nedenle obeziteye yol açan beslenme yanlışlarının da değiştirilmesi gerekiyor. Gıda çeşitliliğinin sağlıklı beslenme için önemli olduğu düşüncesiyle her besinden bol miktarda yemek, kişiye yarar yerine zarar getirebiliyor. Bunun için kişiye uygun beslenme tarzının benimsenmesi, altın kural olarak gösteriliyor. Memorial Şişli Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Kani Gemici, ideal kiloyu korumak ve kalp hastası olmamak için kişiye özel sağlıklı beslenme kuralları hakkında bilgi verdi.

    Sağlık sorunlarının kaynağı göbekteki yağlanmadır

    Hipertansiyon, kalp hastalıkları, metabolik hastalıklar, insülin direnci, diyabet, ortopedik problemler, diz ve eklem hastalıkları, bel fıtıkları ile kanser gibi hastalıklar, aşırı kilolar sonucu ortaya çıkan başlıca sağlık sorunlarıdır. Kişiyi obeziteye götüren ve göbekte başlayan yağlanma, vücuttaki bütün hastalıkların başlangıç noktası gibidir. Bu hastalıkların yanı sıra; kalp hastalıkları oluşma riski, kilolu olan kişilerde kilolu olmayan kişilere göre 3-4 kat daha yüksektir.

    Bel çevrenizle göğüs çevreniz eşitse kilo sorununuz başlamıştır

    Aşırı kiloların en önemli göstergesi, göbek ve bel çevresinin genişlemesidir. Bel çevresinin; kadınlarda 83, erkeklerde ise 92 santimetreyi geçmesi, obezitenin işaretidir. Ancak obezite sınırına ulaşmamak için yalnızca rakamları takip etmek yeterli değildir. çünkü aşırı kilo tehlikesi ile karşı karşıya kalmadan, kişinin vücut ağırlığının artışını gözlemlemesi çok önemlidir. Bunun için alınması gereken önlemlerin başında, kişinin belirli aralıklarla kendini boy aynasında izlemesidir. Ayna karşısındaki görüntüde, bel çevresi ile göğüs genişliği eşitlenmişse, kilo sorunu başlamış demektir.

    Sağlıklı bir kalp için beslenme alışkanlıkları değiştirilmeli

    Yanlış beslenme alışkanlıkları yüzünden sağlıksız gıdalar tüketen çocuklar, ileri yaşta bilgisayar başında sürekli yemek yiyen insanlar haline gelmektedir. özellikle atıştırmalık olarak yenilen içerisindeki katkı maddesi ve yağ oranı yüksek yiyecekler, çocukların erişkin çağına geldiklerinde ciddi kilo sorunları yaşamalarına ve metabolizmanın yıllar içerisinde bozulmasına neden olmaktadır. Bu nedenle sorunlara erken yaşta müdahale edilmelidir.

    Tıka basa değil tadımlık yiyin

    Acıkmadan yemek, 5-6 çeşit yemekle tabağı doldurmak, her sebzeden ve meyveden bol miktarda yemek sağlık açısından zararlıdır. çünkü her gıda her insanın yapısına uygun değildir. Sebze ve meyvelerin her çeşidi tadımlık olarak tüketilebilir; ancak hepsinden bol miktarda yenilecek diye bir kural yoktur.

    Vücudunuza rahatsızlık veren besinleri tüketmeyi bırakın

    Coğrafi durumlar, yaş grupları, genetik yapılar, kan grupları beslenme şekillerinin oluşturulmasında önemli kriterlerdir. örneğin; çölde yaşayan bir kişi için belki de en uygun olan et deve etidir, balık da deniz kenarında oturanlar için en sağlıklı besindir. çok sağlıklı bir besin olan domates, birçok kişi için yenildiğinde rahatsızlık vericidir ya da yoğurt bazılarında sindirim sistemi sorunlarına yol açabilir. Kişi, aldığı bir gıdaya vücudunun verdiği tepkiyi rahatlıkla ölçebilir; yaptırdığı testlerle birlikte iyi bir gözlemle, kendisi için en sağlıklı olan beslenme şeklini belirleyebilir.

    Tüm meyvelerin suyunu bir bardakta toplamayın

    “Karışık meyve suyu” adı altında, birkaç çeşit meyveyi bir araya getirerek suyunu sıkıp içmek de vücuda yarar yerine zarar getirir. çünkü çeşitli meyvelerden oluşan karışım, mide ve bağırsak sistemi açısından olumsuz etki yapabilir. Meyve suyu tüketiminin dışında, birkaç çeşit meyvenin bir arada yenilmesi de doğru değildir. Kişi, hangi meyveyi yediğinde ya da hangi meyvenin suyunu içtiğinde kendini iyi hissediyor, ferahlıyor ve herhangi bir sorun yaşamıyorsa onu tüketmelidir.

    Sahanda yumurtayı sade yiyin

    Beslenme alışkanlıklarınız içinde etin yeri mutlaka olmalıdır. Ancak et tüketirken sağlıklı olmasının yanında, kişi için uygun olan et türünün tercih edilmesi de önemlidir. Yararlı Izgara tabağı adı altında karışık et tüketimi de, sağlık açısından kabul edilemez bir beslenme şeklidir. Vücut bir süre sonra bu yanlış beslenmeye teslim olsa da bunun getirdiği sağlık sorunları hayatın bir döneminde ortaya çıkacaktır. Bunun için; özellikle etle ekmek bir arada yenmemeli, peynirli ve sucuklu yumurta gibi menüler sofrada asla bulunmamalıdır. Eğer sahanda yumurta yenilecekse, haftada 1- 2 kez kaliteli bir tereyağında sade olarak tüketilebilir.
    Milliyet

  • Kalp Krizi Geçirene Ne Yapılmalı

    Kalp Krizi Geçirene Ne Yapılmalı

    Kalp krizi geçirene ne yapılmalı, Kalk krizi durumunda yapılması gerekenler nelerdir. Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte kalp krizi vakarları artış gösterdi. Bu yazı dizimizde insanları bilinçlendirmek adına kalp krizi vakalarında neler yapılması gerektiğine dair bilgileri sizlerle paylaşacağız. Hayati önem arz eden bu bilgileri dikkate almanızda fayda var. Her an yakınlarınızda olan biri kalp krizi geçirebilir. Gelin kalp krizi geçirene neler yapılmalıymış bir göz atalım.

    Kalp Krizi Durumunda Yapılması Gerekenler

    – Oturmalı ya da uzanmalı.
    – Giysilerini gevşetmeli.
    – Paniğe kapılmaktan kaçınmalı.
    – Hemen bir sağlık kuruluşuna (tercihen 112 aracılığı ile) ulaşmalı.

    Kalp Krizi Geçiren Hastaya Şunları Yapmayın

    – Kriz geçiren hastaya sıvı vermeyin.
    – Hastayı telaşlandırmaktan kaçının.
    – Bilinci tamamen kapalı ve Aspirin alerjisi var ise Aspirin çiğnetmeyin.
    – Hareket ettirmeyin.
    – İlkyardım eğitimi almamışsanız, kalp masajı gibi müdahalelerden kaçının.
    – Tansiyonu düşük, göz kararması ve bayılma hissi olan hastalara dilaltı hapı vermeyin.