Etiket: kalkık burun

  • Kim Korkar Burun Estetiğinden

    Kim Korkar Burun Estetiğinden

    Eğer burun estetiği yaptırmayı düşünüyorsanız, en yeni teknikler sayesinde daha kolay bir nekahet dönemi, eskisine kıyasla daha doğal görünümlü bir burun sizi bekliyor.

    Birçok seçenek mevcut
    Son yıllardaki gelişmeler sonucunda, operasyon sonrası dönem ağrısız ve hafif şişliklerle geçmektedir. Eskiden kullanılan tamponlar yüzünden nefes alamama problemi de artık kalmadı.

    Üstelik, teknoloji sayesinde, müdahale öncesinde ulaşacağımız sonucu hastaya gösterebiliyoruz. Burnunda daha hafif değişiklik isteyenler ise burun endolifti yöntemini tercih edebilir ve lokal anestezi altında, yarım saatte istenilen sonuca ulaşılabilir. Bu tekniğin en iyi yanı ise beğenmediğinizde geri dönüşünün mümkün olması.

    Daha hafif değişikliklerde ise botoks ve dolgu maddeleri kullanılabilir. Gördünüz gibi burun estetiğine giden birçok alternatif yol var. Önemli olan siz ne kadar farklılık istediğinize karar verin, biz size yardımcı olalım.

    Burun bütün güzel hatlarınızı gölgeleyebilir
    Burun estetiği, ülkemizde en sık yapılan estetik girişimdir. Burnunun estetik görünümünden rahatsız olan, yüzünün diğer hatlarıyla uyumsuz olduğunu düşünen, kaza ya da geçirilen operasyon sonrası burunda oluşan estetik bozukluğu düzelttirmek isteyen kişilere uygulanır.

    Burun yüzümüzün tam ortasında yer aldığı için, büyük veya asimetrik olması bakışları bu bölgeye yöneltir. Yüzün diğer güzel hatlarının ön plana çıkmasını engeller. Operasyon sonrasında kişilerin sert ifadesinin ortadan kalktığını, güzel fakat arka planda kalmış bölgelerin öne çıkarak yüzün çok daha güzelleştiğini görüyorum.

    Önceden sonucu görmek mümkün
    Burun estetiği, yüz kemiklerinin gelişimi tamamlandıktan sonra yani ergenlik çağında kızlarda 16, erkeklerde 17 yaşından sonra yapılır, estetikle beraber şayet varsa nefes alma problemleri de düzeltilir.

    Operasyon öncesi yapılan görüşmeler sırasında bilgisayar yardımı ile, kişinin nasıl bir görünüme sahip olabileceği gösterilir. Böylece kişinin hedeflediği görünüme ne kadar yaklaşıldığı da gösterilmiş olur. Her hasta için farklı uygulamalar gerekir, aynı tipte standart bir burun yapılmaz. Ayrıca, gelişmiş teknikler sayesinde burun estetiği sonuçlarında doğallık korunabiliyor, burun ucu düşmesi gibi sorunlar yaşanmıyor.

    Profil görünümün; alın, burun, elmacık kemiği, dudak, çenenin birlikteliğiyle ortaya çıktığı unutulmamalıdır. Operasyon öncesi görüşmelerde, bu bölgelerle ilgili yapılan önerileri iyi değerlendirmeniz gerekir. Burun estiğine eklenecek çene veya dudak estetiği profil görüntüyü çok etkilediğini unutmayın.

    Ameliyat güncesi
    “Kişinin burnunda elde etmek istediği sonuca ve gerekliliğe göre yapılacak girişim ve anestezi şekli belirlenir. Cerrahi işlem genel veya lokal anestezi altında yapılır, çoğunlukla hastanede kalmayı gerektirmez. Burun ucunda ve sırtında küçük girişimler yapılacaksa lokal anestezi tercih edilebilir.

    Burnun tümünde çalışılacaksa tercihim genel anestezi oluyor. Kesiler burun delikleri içinden veya görülmeyecek bölgeden 3 -4 milimetrelik kesilerle yapılıyor ve sonrasında gözle görünür bir iz kalmıyor.

    Nekahet dönemi
    Operasyon sonrasında, burunda sızlama, basınç hissedilebilir, fakat ağrı şikayeti ile karşılaşmıyorum ve hastalarıma yüze soğuk uygulamalarını ve başlarının yukarıda olacak şekilde uyumalarını öneriyorum.

    Burun içinde tampon kullanmıyorum. Böylece, burun deliklerine yerleştirdiğim özel silikonlar sayesinde operasyon sonrası nefes alma güçlüğü yaşanmıyor. 5-7 günde burun üzerindeki kalıp çıkararak, yerine ödemi engelleyici kağıt bantlar yapıştırılıyor. Hasta, 7-10 günden itibaren normal günlük aktivitelerine dönebiliyor.

    ALTERNATİF GİRİŞİMLER

    Botoks ve dolgu uygulamaları
    Özellikle değişikliklerden çekinen ama burnunu daha güzel görmek isteyen kişilerde sıklıkla uyguladığım bir yöntemdir. Uygulama çok kolaydır. Lokal anestezik krem sürülmesi sonrası, uygulama 5-10 dakika sürer.

    Botox ve dolgu yardımıyla, uygun kişilerde burunda geçici şekil düzeltilmesi, küçük değişiklik isteyenlerde, operasyona vakit ayıramayanlarda veya çekinenlerde uygulanabilir. Gülümseme sırasındaki burun ucu düşmesi durdurularak burun ucu kaldırılabilir ve burun üzerindeki kavisin daha az görülür olması sağlanabilmektedir.

    Ortalama altı ayda bir işlemi tekrarlamak gerekir. Birçok kişi burnundaki güzel değişikliği gördükten sonra burun endolifti veya burun estetiği operasyonuna daha rahat karar veriyor.

    Burun endolifti
    Endolift yöntemini birçok bölgede uyguladıktan sonra, bu yöntemin ismini vererek ilk uygulayanlardan oldum. Kıkırdak ve kemik yapısında değişiklik yapmadan lokal anestezi altında 20-30 dakika kadar süren bir işlemdir. Burun ucunda daralma, burun kanatlarının daraltılması, burun ucunun kaldırılması, bu yöntemle kalıcı olarak sağlanabilmektedir.

    Burun üstündeki kemeri çok büyük olan ve kemik yapısı yana doğru geniş olan kişilerde, bu bölgelerde kesin bir değişiklik isteniyorsa, klasik burun estetiğini tercih ediyorum.

    Burun endolifti nasıl yapılıyor?
    Özel endolift materyalleri, kesi yapmadan özel bir şekilde cilt altına yerleştirilmektedir. Çok yumuşak olan materyaller elle cilt altında hissedilemez.

    Müdahale sonrası burunda 2-3 günde geçecek bir şişlik olur. Bu şişliğin daha çabuk iyileşmesi için bu dönemde burun üstüne bir bant koyuyorum. Üç gün sonra bant çıkarılıyor ve kişi sosyal yaşamına tamamen dönebiliyor.
    Yüzünüzdeki gülücüklerin, güzel burnunuzla bütünleştiği günler dileğiyle…

  • Burun estetiğinde doğru bilinen yanlışlar…

    Burun estetiğinde doğru bilinen yanlışlar…

    BURUN ESTETİĞİNDE DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

    1- Burun estetiği sadece belli mevsimlerde yapılır

    Burun estetiği operasyonu her mevsimde yapılabilir.

    2-Estetik burun ameliyatları sonrası burun ucu düşer

    Burun estetiği operasyonlarında artık “destekli burun” felsefesi ön plandadır. Yani burnun öncelikle sağlam desteğinin olması hedeflenir. Böylelikle burna yapılan estetik operasyon sonrası burun ucu düşmez, tam tersine eskisine göre daha sağlam destekli bir burun ortaya çıkar.

    3- Estetik burun ameliyatını sadece plastik cerrah yapabilir

    Burun estetiği operasyonunu hem kulak burun boğaz uzmanı hem de plastik cerrah yapabilir. Burada önemli olan seçilecek hekimin çok üst düzeyde tecrübe sahibi olmasıdır. Burun estetiği operasyonları kişiye özel yapılması gereken, dolayısıyla hepsi birbirinden farklılık gösterebilen  özel operasyonlardır ve yoğun tecrübe gerektirmektedir.

    4-Estetik burun ameliyatı sonrası nefes alma işlevi bozulur

    Tam tersine burun estetiğinin amacı sadece burnu güzelleştirmek değil, aynı zamanda daha rahat nefes almayı sağlayan hem estetik hem fonksiyonel ameliyatlardır.

    5-Estetik burun ameliyatında amaçlanan her zaman için küçük ve kalkık bir burundur

    Burun estetiği operasyonu sonrası hedeflenen;  doğal,  yüze uyumlu, çekici,  güzel,  fonksiyonları çok iyi olan bir burun elde etmektir.  Burnun  çok küçük veya  kalkık olması hedeflenmez.  Doğallık esas hedeftir ve operasyon sonrası ameliyat olduğu anlaşılmamalıdır. Bazen küçük ama bazen de büyük olabilir. Her yüz biçimi birbirinden farklı olduğu için burada önemli olan yüze uyumlu doğal burnu hedeflemektir.

    6-Estetik burun operasyonu sonrası aylarca morluk şişlik sürebilir

    Kullanılan yeni teknikler sayesinde artık ameliyat sonrası morluk ve şişlikler çok az olmaktadır

    7- Estetik burun ameliyatı sonrası uzun süre hastanede yatılır

    Burun estetiği operasyonları genellikle günübirlik ameliyatlardır. Ameliyat günü hastalarımızı çoğunlukla taburcu ederiz.

    8-  Estetik burun ameliyatı çok ağrılı bir operasyondur

    Kullanılan yeni mikrocerrahi teknikleri  ve anestezinin artık çok ileri düzeylerde gelişmiş olması dolayısıyla burun estetiği operasyonları artık  ağrılı olmaktan çıkmıştır. Hastalarımız ameliyat sırasında,  ameliyat sonrası nekahat döneminde ve  tamponlar çıkarılırken ağrı duymazlar.

    9-Estetik burun operasyonlarında tamponlar çıkarılırken çok ağrı olur

    Estetik burun operasyonlarında bazen tampon kullanmaya  bile gerek kalmaz.  Şayet tampon kullanılacaksa da silikon yumuşak tamponlar kullanılır. Bunların çıkarılması ise asla ve asla ağrı yapmaz

    10- Estetik burun ameliyatı sadece burnu güzelleştirmek amacıyla yapılır

    Sadece burnu güzelleştirmek amacıyla değil nefes alıp vermeyi daha iyi yapmak amacıyla da estetik ameliyat yapılabilir. Burundaki şekil bozuklukarı nefes alıp vermeyi olumsuz etkileyebilir. Yapılacak estetik burun ameliyatı burnun şeklini güzellektirmekle kalmaz, nefes alıp vermeyi de olumlu etkiler.

    Op.Dr.Muhammet DİLBER
    Nose Estetik “Estetik Burun Ameliyatları”
    www.noseestetik.com , www.muhammetdilber.com

    Op.Dr.Muhammet Dilber Facebook 
    Op.Dr.Muhammet Dilber twitter

    İlgili yazıları ;

    – Burun estetiği ile birlikte yapılan operasyonlar 
    – Burun şekli nefes almayı etkiler mi ?
    – Doğal burun estetiği
    – Burun operasyonu öncesi öneriler
    – Burun estetiği operasyonlarında doğru zaman ?

    [youtube id=”1j6QvsqSzwo” width=”600″ height=”350″]

     

     

  • Burun estetiğinde içten bantlama tekniği

    Burun estetiğinde içten bantlama tekniği

    Burun estetiği konusundaki çalışmaları ile tanınan Op. Dr. Barış Çakır “içten bantlama” adını verdiği yeni bir teknik geliştirdi.

    İlk olarak 6 yıl önce ameliyatlarda denemeye başladığı daha sonra da daha güzel burun ucu elde etmeye başladığını gördüğü tekniği geliştiren Çakır artık bu yöntemi ameliyatlarının hepsinde kullanmaya başladı.

    Bu konuyla ilgili pek çok kongreye konuşmacı olarak davet edilen ÇAKIR’ın içten bantlama tekniği tıbbi literatüre de girdi.

    Bu teknik, Rhinoplasty: A Complete Subperichondrial Dissection with Management of the Nasal Ligaments.”(Tam Subperikondrial diseksiyon ve burun ligamentlerinin onarılması) adı ile Amerikan’ın saygın dergilerinden Aesthetic Surgery Journal’de de yayınlandı.

    İçten bantlama nedir?

    Burun ameliyatı kıkırdak ve kemiklere yapılır. Bu ameliyatı yapabilmek için deri, kıkırdak ve kemiklerden ayrılır. Ameliyat bitince deri bantlanır ve alçı yapıştırılarak, derinin kıkırdak ve kemiklere tekrar yapışması sağlanır. Burun ameliyatında bantlama, burun derisini kontrol etmek için yapılır. Ülkemizde genellikle 1 hafta alçı yapılır ve bir hafta bant yapıştırılır. Burun bantlama süresi, derinin, burun ucu kıkırdaklarına oturması için bazen yetmiyor. Çakır ameliyatlarında burun derisini içeriden teyelleyerek, uzun süre bir bantlama etkisi elde ediyor Dr. Barış Çakır bu tekniğe “içten bantlama” adını verdi.

    içten bantlama tekniği
    Burun estetiği içten bantlama tekniği

    Bu teknik nasıl bir yenilik getirecek?

    Normal bir burun ucunda kıkırdakların siluetleri seçilirken, bazen estetikli burunlarda, anormal bir yuvarlaklaşma olur. Yıllarca burun derisi parlayabilir, burun derisinin karakteri değişebilir, burun ucunun hemen üstündeki deride kalınlaşma, burun orta etinde sarkma olabilir. İçten bantlama, bu yan etkileri azaltır.

    Burun ucunun hemen üstündeki deriyi kontrol etmek çok zordur. Kemer alınınca oluşan deri fazlalığı, kabarıklık yapmaya çalışır. Burun küçültüldükçe deri fazla gelir ve burun ucu yuvarlaklaşır. Kabarıklık olma ihtimali olan noktalarda, alttaki kıkırdaklara dikince deri içerden teyellenmiş ve kontrol edilmiş olur. Böylece kabarıklık olmadan burun daha fazla küçültülebilir.

    İçten bantlama tekniğinde, ameliyat, burun dışını oluşturan kıkırdakların zarlarının altından yapılır. Böylece, nefes için önemli olan burun kaslarına daha az zarar vermiş olunur. İçten bantlama tekniğinde, kıkırdakların zarları, doğal örtücü doku olarak kullanılır.

    Burnun 3 boyutlu yapısı, sadece kıkırdak ve kemiklerle sağlanmaz. Burun ucu, elastik kas ve ligamentler ile hareketsiz gövdeye tutunur. Bu elastik bağlar, burun ucunun hareketli olmasını sağlarken, yüksekliğini ve açısını kontrol eder. İçten bantlama tekniği ile, kas ve ligamentler korunur, ameliyat bitiminde onarılır. Burun ucu düşmesi daha az görülür, daha az kıkırdak greft kullanılır, daha az şişlik olur, burun daha hızlı iyileşir, yumuşak doku hasarına bağlı “burun derisi parlaması” görülmez. Burunda uyuşukluk çok az olur.

    Dr. Barış Çakır

    Dr. Barış Çakır Facebook

    Dr. Barış Çakır Twitter

  • Doğal burun estetiği

    Doğal burun estetiği

    Estetik operasyonlar vazgeçilmez bir olgu artık hayatımızda! Nedenleri tartışılabilir ama bence bunun en önemli sebebi; kişinin kendisini daha özgür, daha özgüvenli ve doğal bir havaya büründürmek istemesi.

    Estetik operasyonlar günümüzde hayatımızla iç içe giren , çok sık uygulanan, bir çok kişinin yaptırdığı ve benimsediği bir durum oldu. Burun estetiği de bunların en başında geleni… Hele hele son dönemlerde yaptığımız yüze uyumlu, güzel ve en önemlisi doğal görünümlü , ameliyat olduğu hiç belli olmayan burunlar, artık yeni trend olmaya başladı.
    Doğal burun; burun sırtının aşırı oyuk olmadığı, burun ucunun çok fazla kalkık durmadığı, burun ucunun sivri olmadığı, yuvarlak ve geniş görünmediği, mandalla sıkılmış gibi bir izlenim meydana getirmediği, burun sırtının pürüzsüz, burnun simetrik, dudakla arasındaki açının normal sınırlarda olduğu, burun sırtının da yandan bakışta makul seviyede açılı olmasını ifade eder.

    Doğal bir burun, kaş ve gözlerin daha güzel göründüğü, bakışların anlamını yitirmediği ya da bakışların daha bir anlam kazandığı, hatların yumuşadığı, sinirli ifadenin kaybolduğu, özgüvenli ve yumuşak bir ifade katmalıdır yüze.
    Ameliyat yaptığınız bir burnun, nasıl olurda doğal ve ameliyat olduğu hiç anlaşılmaz bir halde olabilir diye düşünebilirisiniz ama inanın bu artık yeni tekniklerle mümkün. Hatta ve hatta naturel olmayan burunlar demode yakıştırmalarla baş başa artık!

    Hastalarımızın bizlere yeni burunlarının çok beğenildiğini, daha da önemlisi kimsenin ameliyat olduğunu anlamadığını söylemesi, doğallık trendinin ne kadar benimsendiğinin bir göstergesi…
    Önceleri yapılan mandalla sıkılmış gibi görünen burunlar, ucu çok kalkık, çökük ya da asimetrik burunlar, doğallığın dışına çıkılarak yapıldığı için hem görüntü olarak, hem de fonksiyonel olarak olumsuz sonuçları beraberinde getiriyordu.

    Doğallık; sadece dış görünüşteki güzelliğe değil, burnun fonksiyonlarına da katkıda bulunan bir kavram olmaya başladı. Burun estetiğinde doğal görünümü elde etmek, burnun çok daha iyi nefes almasına da yardımcı olmaktadır.
    Sonuç olarak doğal burun felsefesi yaklaşımı; hem iyi nefes alabilen, hem de aynı zamanda yüze uyumlu, güzel bir burnun yeniden doğuşunu sağladı.

    Op.Dr.Muhammet DİLBER
    Nose Estetik “Estetik Burun Ameliyatları”
    www.noseestetik.com , www.muhammetdilber.com

    Op.Dr.Muhammet Dilber Facebook
    Op.Dr.Muhammet Dilber twitter
    İlgili yazılar ;

    Burun estetiği ile birlikte yapılan operasyonlar 

     

    Burun şekli nefes almayı etkiler mi ?

     

     

  • Burun estetiği kabusunuz olmasın!

    Burun estetiği kabusunuz olmasın!

    Burun estetiği kabusunuz olmasın! | 1Başarısız burun estetiğine çözüm: “Yapısal rinoplasti”

    Daha önce bir veya birden çok burun ameliyatı geçirmenize rağmen burun şekliniz sizi rahatsız ediyor, burun tıkanıklığınız düzelmedi veya daha da kötü olduysa umutsuzluğa kapılmayın. Günümüzde yüz estetik cerrahisi ve estetik burun ameliyatlarındaki gelişmeler sonrasında yapısal olarak çok kötü burunlar bile ideale yakın hale getirilebiliyor.

    Geçirdiğiniz başarısız burun ameliyatları sonrasında mutsuz, umutsuz olmanıza veya korkmanıza gerek yok. İyi yetişmiş, yapısal rinoplasti konseptini benimsemiş ve sanatsal yönü kuvvetli bir cerrah seçimi ile burnunuz hem estetik yönden düzeltilebilir hem de fonksiyonel olarak çok daha iyi olması sağlanabilir. Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre İlhan, yapısal rinoplasti yöntemiyle burnun nasıl yeniden inşa edildiğini anlatıyor…

    Başarısız burun ameliyatı psikolojiyi bozuyor

    Op. Dr. Emre İlhan, “Burun ameliyatı olmak isteyen hasta doğal, yüzüne uyan, ideal buruna sahip olmayı bunun yanında da varsa burun tıkanıklığı şikayetinden kurtulmak istiyor. Burun ameliyatını yapan doktorun da hastası için her zaman en iyisini istediğine inanıyorum. Ancak sonuç her zaman hasta ve doktorun istediği gibi olamayabiliyor. Özellikle başarısız burun ameliyatı geçirmiş olan hastalarda en sık gözlemlediğim durum, bu hastalar daha önceki burun ameliyatının sonucu kötü olduğu için bundan sonraki ameliyatın da sonucunun kötü olacağını düşünüyorlar, estetik ve fonksiyon açısından kötü olan bir burun ile yaşamayı kabulleniyorlar.

    Bir çok hastamın belirttiği bir nokta da; başarısız ameliyattan sonra burunlarının eski burunlarından daha çirkin olduğudur. Bunun nedeni ameliyatta kemik ve kıkırdak dokulardan aşırı çıkarılması sonucunda veya yarım yapılmış ameliyatlar sonrasında burnun kendi içindeki dengesinin bozulmasıdır. Burun estetiği ameliyatı yüzün kompozisyonu ile uyumsuz olmamalı, burun kendi içinde de denge içinde olmalıdır. Yani burunun sırtı, ucu, yüzle birleştiği bölümleri birbiri ile uyumlu olmalıdır. Kendi içinde dengesi olmayan bir burnun, yüzün diğer bölümleri ile de dengesi olmaz. Eğer bu kompozisyon tam olarak sağlanamazsa, bu hastalara revizyon adı verilen operasyonlar yapılması gerekebilir. Revizyon burun estetiği operasyonlarında çok kısaltılmış burunlar uzatılabilir, burnun sırtı çok oyulmuşsa bu bölümler hastanın kendisinden alınan kıkırdaklar ile doldurulabilir, burun ucu çok kaldırılmışsa eğer burun ucu kalkıklığı azaltılabilir. “ diyor.

    Burun ameliyatı kişiye özel, terzi işi olmalıdır

    Dr. İlhan, herkesin yüzü ve yüzünün oranları birbirinden farklı olduğu için burun estetiği ameliyatının kişiye özel tam anlamıyla terzi işi planlanması ve yapılması gereken bir ameliyat olduğunu ifade ederek, şöyle söylüyor:

    Revizyon burun ameliyatı gereken her hastanın çok farklı ve kendine özgü şekil bozuklukları olabilmektedir. Bu hastalarla kişiye özel, terzi işi bir yaklaşımla ilgilenilmesi, ameliyat planının hastanın şikayetlerine ve yüzünün genel dengesine göre yine kişiye özel olarak yapılması gerekmektedir. Rinoplasti ameliyatı, dünyanın en zor ameliyatlarındandır. Rinoplasti operasyonlarında cerrah milimetrik olarak çalışır ve kombine bir ameliyatla hem burun içinindeki nefes problemlerini, hem de burundaki şekil bozukluklarını tek seansta çözmek durumundadır. Estetik burun ameliyatlarında cerrahın amacı yüzün diğer bölümleri ile uyumlu ve nefes alma problemi olmayan bir burun yapmaktır.

    Güzelliğin formülü değişti

    Günümüzde çok aşırı kalkık sırtı kayık gibi oyulmuş, küçük burunlar yani ‘ameliyatlı’ görünümü olan burunların ne hastalar ne de doktorlar tarafından tercih edilmediğini belirten İlhan, burun estetiğinde yeni ameliyat felsefesinin kıkırdak ve kemikleri çıkarıp atmaktansa, iyiyi koruyup gereken yerlere ek yapmak, burun içi kıkırdaklarının yerlerini değiştirmek üzerine kurulu olduğunu ifade ediyor. Dr. İlhan sözlerine şöyle devam ediyor : “Artık burun sırtı çok oyulmamış, aşırı kalkık olmayan hem yüzün diğer unsurları ile uyumlu hem de kendi içinde dengeli ‘dogal’ görünümlü burunlar tercih ediliyor. Yani bir burnu çok kaldırmak, sırtını çok oymak 1950 ve 1960’ların trendiydi. Burun estetiği ameliyatlarında 2000’li yılların konsepti aslında dengeli burun konseptidir. 2005 yıllarında ise hekimler arasında yapısal burun konsepti konuşulmaya başlandı. Şu anda ise yapısal , öngörülü ve dengeli burun konsepti tercih ediliyor. Artık öngörü de girdi işin içine. Ameliyatı ne kadar öngörülü yapabilirsek, o kadar başarılıyız.” diye konuştu.

    Yapısal rinoplasti ile burun yeniden inşa ediliyor

    Özellikle daha önceki yıllarda yapılan rinoplasti ameliyatları sonucunda revizyon ameliyatlarına daha fazla ihtiyaç duyulduğunu belirten İlhan, yapısal rinoplasti yöntemiyle yapılan ameliyatlarda revizyon ameliyatlarına olan gereksinimin azaldığını ifade ederek, yöntemle ilgili şu bilgileri veriyor:

    Yapısal rinoplasti konsepti özellikle 1990’ların sonunda, 2000’li yılların başında tanımlanmış, Amerika’da popülerize olmuş ve ülkemizde de kullanılan bir yöntem. Burnu bir yapı gibi düşünerek, burnu taşıyan mekanizmaları burnu inceltmek ve daha zarif göstermek adına yıpratmadığımız ve tahrip etmediğimiz bir yöntemdir. Burada burnu taşıyan mekanizmaları mutlaka güçlendirerek, orta çatı ve burun uç kısmına mutlaka destek koyuyoruz, çatıyı yeniden yapılandırıyoruz ki burnu taşıyan mekanizmalar daha iyi ve sağlam olsun. Yapısal burun kavramında, uzun vadede sağlam olan burnu kastediyoruz. Artık burun ameliyatlarını planlarken burnu taşıyan destek mekanizmalarını göz önünde bulundurarak yapıyoruz. Yapısal burun konseptiyle amaçladığımız, yıllar boyunca düşme ve çökme gibi sorunlar olmayan, bir bina gibi güçlü burunlar yapmayı amaçlıyoruz.

    Yapısal Burun estetiği ameliyatı konseptinde amacımız; güçlü, doğal ve dengeli bir burun oluştururken fonksiyonları korumak, bunun yanında uzun dönemde burunda çökmeler ve eğrilikler oluşmamasını sağlamaktır. Burada düşmekten kasıt burun ucunun desteksiz olması sonucu burun ucunun aşağıya kayması veya burun sırtında çökme olmasıdır. Burnu taşıyan septum kıkırdağından aşırı miktarda çıkarılmazsa ve burun sırtını taşıyan kısımlar çıkarılmazsa, burunda ameliyattan 20 yıl sonra bile düşme olmaz. ‘Yapısal rinoplasti’ yöntemi ile yapılan burun ameliyatlarından sonra bu tarz komplikasyonlar neredeyse hiç gözlenmememktedir. Bu yöntemi hastalarıma anlatırken şu örneği veriyorum : Nasıl ki bir binayı yaparken binayı taşıyacak kolon ve kirişler, mühendislik ve fizik hesapları ile belirli bir güçte yapılıyorsa, biz de burnu yaparken burnu taşıyan mevcut yapıları koruyoruz ve bu yapıları güçlendiriyoruz. Böylece üstüne kurduğumuz çatıyı taşıyacak güçte bir yapı oluşturuyoruz.

    Op. Dr. A. Emre İlhan kimdir?

    Op. Dr. A. Emre İLHAN, 1976 yılında İstanbul’da doğdu. 1994 yılında Balıkesir Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesinden mezun oldu ve aynı yıl Ege Üniversitesi Tıp Fakültesine girdi. Tıp eğitimini tamamladıktan sonra 2001-2005 yılları arasında Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi İhtisasını tamamladı. 2005-2006 yılları arasında Klinik Şefliği görevini de üstlendiği Erzurum Mareşal Çakmak Asker Hastanesinde askerlik görevini tamamladı. İyi derecede İngilizce , başlangıç düzeyinde Almanca bilmektedir.

    Estetik ve Fonksiyonel Burun Cerrahisi ile asistanlığının ilk yıllarından beri özel olarak ilgilenmekte bu konu ile ilgili bir çok kez kadavra üzerinde özel çalışmalarda bulunmuştur. Ve bu konularla ilgili bilimsel çalışmaları devam etmektedir. Dr. A. Emre İlhan, estetik burun ameliyatlardaki son gelişmeleri her yıl yurtdışında düzenli olarak düzenlenen kongrelere katılarak yakın olarak izlemektedir.

    Dr. A. Emre İlhan Türk Kulak Burun Boğaz Baş Boyun Cerrahisi Derneği, Avrupa Allerji ve Klinik İmmunoloji Derneği, Avrupa Fasiyal Plastik Cerrahi Derneği – www.eafps.org, Türkiye Fasiyal Plastik Cerrahi Derneği, Türk Uyku Araştırmaları Derneği, Akdeniz Ülkeleri Otoloji Norotoloji Derneği ve Türk Tabibler Birliği üyesidir.

  • Burun estetiğinde trendlere aldanmayın !

    Burun estetiğinde trendlere aldanmayın !

    Her yıl dış görünümünü değiştirmek isteyen birçok insan estetik yaptırmayı tercih ediyor. Bu estetiklerin başında ilk sırayı burun ameliyatları alıyor. Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre İlhan, burun estetiğinin modaya göre değil, kişiye özel yapılması gerektiğini söylüyor ve estetik yaptırmak isteyenlere önerilerde bulunuyor.

    Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre İlhan, eskiden kalkık, aşırı kavisli ve yapmacık burunların moda olduğunu, günümüzde daha önceden estetik burun yaptıranların bir çoğunun doğal olmayan burun şeklinden memnuniyetsizlik duyduğunu ve bu nedenle revizyon operasyonlarında artış olduğunu söyledi.

    Op. Dr. Emre İlhan konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, “1960’lı yıllarda estetik görüş ve burun anatomik bilgi ve ameliyat tekniklerinin yetersiz olduğu zamanlardaki “moda” burunlar, sırtı çok oyulmuş (kayık burun) ve domuz burnu olarak tanımlanan aşırı kalkık burunlardı. Bu burunlar doğal olmayan ve ameliyatlı görünüme sahip burunlardı. Bu burunlar genellikle aşırı kıkırdak ve kemik çıkarılmasının estetik burun ameliyatlarının normu olduğu zamanlardaki teknikle yapılmış burunlardır. Günümüzde bu tarz burunlar istenmeyen ve “aşırı ameliyat kokan” burunlar olarak nitelenmektedir. Bu tarz ameliyatlar sonucunda ortaya çıkan aşırı küçültülmüş, kaldırılmış, gözlerin birbirinden ayrı ve tabiri caizse “ablak” durmasına sebep olan burunlar günümüz estetik anlayışı ile uyuşmamaktadır” dedi.

    Hastalar bilinçlendi, artık “doğal burun” istiyorlar

    Op. Dr. Emre İlhan, günümüzde hastaların estetik operasyonlar konusunda bilinçlendiğini ve kendi karakteristik yüz yapılarına uygun, estetik yapıldığı belli olmayan ve kişiye özel “doğal burunlar” tercih ettiğini belirtti. Dr. İlhan: “Günümüzde burun estetiği ameliyatlarında abartılı yaklaşımlardan uzak duruyoruz. Yani bir burnu çok kaldırmak, sırtını çok oymak 1950 ve 1960’ların trendiydi. Toplumda her konuda gelişim ve bilinçlenme olduğu gibi estetik algımız da her geçen gün gelişiyor ve bilinçleniyor. Bize başvuran hastalar artık doğala çok yakın ve yüzleri ile uyumlu burunlar talep ediyor. Yapısal burun kavramında ise uzun vadede sağlam olan burnu kastediyoruz. Artık burun ameliyatlarını planlarken burnu taşıyan destek mekanizmalarını göz önünde bulundurarak yapıyoruz. Yapısal burun konseptiyle amaçladığımız, yıllar boyunca düşme ve çökme gibi sorunlar olmayan, bir bina gibi güçlü burunlar yapmayı amaçlıyoruz. Yani günümüzde yapılan burunlar, yıllara meydan okurken ilerleyen yaşa rağmen hala yüzü genç gösterme özelliğini korumakta” dedi.

    Burun ameliyatı kişiye özel olmalıdır

    Dr. İlhan, burun estetiği ameliyatının resim, heykel veya sanatının diğer alanlarında olduğu gibi bir kompozisyon içerisinde olması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

    Herkesin yüzü ve yüzünün oranları birbirinden farklı olduğu için burun estetiği ameliyatı kişiye özel tam anlamıyla terzi işi planlanması ve yapılması gereken bir ameliyattır. Rinoplasti ameliyatı, dünyanın en zor ameliyatlarındandır. Rinoplasti operasyonlarında cerrah milimetrik olarak çalışır ve kombine bir ameliyatla hem burun içindeki nefes problemlerini, hem de burundaki şekil bozukluklarını tek seansta çözmek durumundadır. Estetik burun ameliyatlarında cerrahın amacı yüzün diğer bölümleri ile uyumlu ve nefes alma problemi olmayan bir burun yapmaktır. Burun estetiği ameliyatı yüzün kompozisyonu ile uyumsuz olmamalı, burun kendi içinde de denge içinde olmalıdır. Yani burnun sırtı, ucu, yüzle birleştiği bölümleri birbiri ile uyumlu olmalıdır. Kendi içinde dengesi olmayan bir burnun, yüzün diğer bölümleri ile de dengesi olmaz. Eğer bu kompozisyon tam olarak sağlanamazsa, bu hastalara revizyon adı verilen operasyonlar yapılması gerekebilir. Revizyon burun estetiği operasyonlarında çok kısaltılmış burunlar uzatılabilir, burnun sırtı çok oyulmuşsa bu bölümler hastanın kendisinden alınan kıkırdaklar ile doldurulabilir, burun ucu çok kaldırılmışsa eğer burun ucu kalkıklığı azaltılabilir.

    Burun estetiği aynı zamanda tedavi amaçlıdır

    Estetik burun cerrahisinin sadece estetik amaçlı değil, aynı zamanda tedavi amaçlı olduğunu vurgulayan Dr. İlhan: “Burun ameliyat teknikleri de bilimin ve tıbbın ilerlemesi ve kazanılan tecrübe sonucunda 2000’li yıllardan sonra konsept değiştirmiştir. Burun anatomisinin daha iyi anlaşılması, estetik görüşün gelişmesi ve bu iki faktörün kombine edilmesi sonucunda, cerrahi bakış açısı ve düşünce yapısı değişmiştir. Bunun sonucunda doğal ve armonik estetik sonuçlar amaçlanırken, burun fonksiyonlarını korumanın önemi anlaşılmıştır. Günümüz estetik burun ameliyatı konseptinde hedef; güçlü, doğal ve dengeli bir burun oluştururken, burun fonksiyonlarını da korumak, bunun yanında uzun dönemde burunda çökmeler ve eğrilikler oluşmamasını sağlamaktır.” diye konuştu.

  • Burun Estetiğinde Yanlış Bilinenler

    Burun Estetiğinde Yanlış Bilinenler

    Yaptırılan burun estetiği ile yüzün şeklinin değiştirmekle kalmayıp, hem kişinin psikolojini hem de nefes rahat nefes alma sorunlarını ortadan kaldırdığı ve burun estetiğinin ülkemizde en çok yaptırılan Ameliyat olduğu bilinmektedir.

    Burun estetiği (Rhinoplasti) ameliyatları erkek ve kadın tarafından en çok tercih edilen operasyon oldu. Rhinoplasti ile kişilerin sadece yüz görünümlerinin değişmediğini bazı Sağlık sorunlarının çözümüne da yardımcı oluyor.

    Ameliyatta yapılan işlem temel olarak burnun iskeletini oluşturan kemik ve kıkırdak yapının şekillendirilmesidir.

    Gündemden düşmemesine rağmen rhinoplasti ameliyatı hakkında halen fikir birliğine varılamamış birçok bilinmeyen ve bilgi kirliliği yaratan söylentiler devam ede gelmektedir.Açıklığa kavuşturulması gereken konulardan birincisi kullanılan teknik konusundadır. Açık veya kapalı tekniğin hangisinin daha iyi sonuç verdiği tartışılıyor. Rhinop lasti açık ve kapalı olarak adlandırılan iki teknikle gerçekleştirilebilir. Açık teknikte burnun iki deliği arasındaki kolumella dediğimiz bölgeden cilde kesiyapılır. Kapalı teknikte ise tüm kesiler burnun içinden yapılır. dışarıdan görülen herhangi bir cilt kesi izi yoktur. Açık tekniği tercih edenler ise her işlemi görerek yaptıkları için buruna daha hakim olduklarını iddia ederler.Halbuki açık teknikte hemen her şey görerek yapılsa bile, burun iskeletiyle üzerini örten cilt arasındaki bütünlük bozulduğu için,özellikle burun sırtı ile ucu arasındaki ilişkinin ameliyat esnasında yeterli değerlendirilmesi zaafa uğrar. Bu esasen hayati bir dezavantajdır;dışarıdan görülen iz ise cabasıdır. Hangi tekniğin daha iyi sonuç verdiğine dair tartışmalar sürmektedir. Halbuki bu tartışma yanlış bir zeminde devam etmektedir zira iki teknik arasında birbirine üstünlük söz konusu değildir; buradaki seçim daha çok cerrahın tecrübesiyle ilgilidir. Kapalı teknik dışarıdan görülen herhangi bir iz bırakmaz ama yüksek düzeyde tecrübe ve teknik donanım gerektirir; açık teknik ile yapılabilen her türlü cerrahi manevra, tecrübeli ellerde kapalı teknikle de eksiksiz biçimdegerçekleştirilebilir”.

    OPERASYON SONRASI NEFES ALMA GÜÇLÜĞÜ OLUR MU?

    Burun ameliyatı sonrası gelişen nefes darlığı çoğu kez ihmal edilen ama üzerinde önemle durulması gereken yaygın bir sorundur.Ameliyattan sonraki erken dönemde şişliklere bağlı görülen nefes darlığı doğal ve geçicidir. Ama uzun dönemde, şişlikler geçtikten sonra da devam ederse sorun vardır. Rhinoplasti doğası gereği Hava yollarını daraltan bir ameliyattır; bu yüzden ameliyattan önce nefes darlığına yol açmayan , gizli kalmış , hafif dereceliseptal deviasyon eğer cerrah tarafından farkedilerek düzeltilmezse ameliyattan sonra hastada nefes darlığına yol açabilir. Bu sebeple, nefes alma güçlüğü olsun veya olmasın, tüm hastaların, septum deviasyonu veya nefes alma güçlüğü yaratabilecek olası problemlerinin ameliyatta dikkatle değerlendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekir. Bu şartlar yerine getirildiği taktirde rinoplasti ameliyatı sonrası nefes alma problemiyle karşılaşılma olmaz.

    Rhinoplasti sonrası genellikle düzeltici ikinci bir işlemin gerekli olduğu şeklinde yaygın bir kanı olduğunu belirten Kuyubaşı, eğer tatminkar bir sonuç alınmadıysa bu durumun eksik veya yanlış ameliyattan kaynaklanabilir.

    Diğer bilinen yanlış bir konu ise ameliyat sonrası burun ucunun düştüğü yönündeki kanaatların bir yanılsamadan ibaret olduğunu belirten Selçuk Kuyubaşı “Burun ucu düşmez; aslında bu bir yanılsamadır. Burun sırtı ile ucu arasındaki pozisyonun iyi sağlanamadığı yetersizameliyatlarda, bu eksiklik başlangıçtaki mevcut ödem yüzünden saklı kalır. Aradan aylar geçtikçe burundaki ödem yavaş yavaş çözülür ve burun ucundaki sorun kendini belli etmeye başlar.Hastalar bunu burun ucunun düşmesi olarak algılar. Birde tamponların alınması sırasında çok can yaktığı şeklinde biliniyor. Tamponları alırken hasta ciddi rahatsızlık duyabilir. Bu yüzden en iyisi tampon kullanmamaktır. Tamponun kullanım amacı burun içindeki müdahale yapılan bölgede kan birikmesini önlemektir. Bu amaçlabaşvurulabilecek diğer bir yöntem bu bölgeye bir kaç dikiş koymaktır. Bu işlem ameliyat süresini biraz uzatabilir ama tampon ihtiyacı ortadan kalkar…

    İlgili Konular ;

    Burun Estetiği

    Burun Ucu Estetiği (Tip plasti)

    Burun ameliyatı sonrası yapılması veya yapılmaması gerekenler

    Burun Estetik Sayfası