Etiket: kadın

  • Vajinismus belirtileri nelerdir?

    Vajinismus belirtileri nelerdir?

    Her 10 kadından 2’sinin kabusu olan vajinismus hakkında neler biliyoruz? Kadınlar Kulübü sizler için araştırdı..

    Vajinismus ülkemizde ve tüm ülkelerde olmak üzere kadınların yaşadığı en büyük sıkıntılardan biridir. Hayatı adeta çekilmez hale getiren bu rahatsızlık kişinin cinsel hayatını hatta evlilik hayatını bitirecek kadar ciddi boyutlara gelmektedir.

    vajinismus-hakkinda-9-bilgi-2

    Vajinismus nedir?

    Vajinismus bir çeşit cinsel işlev problemidir. Bazı ülkelerde sık görülür. Özellikle baskın toplumlarda ve baskıcı ailelerde sık görülen rahatsızlıktır. Çünkü bu hastalığın zemininde psikolojik nedenler yatmaktadır.

    Vajinismus cinsel ilişki sırasında vajina kaslarının istemsiz bir şekilde kasılmasıdır. Tamamen kişinin kontrolü dışındadır. Bu kasılmadan dolayı cinsel birleşme gerçekleşememekte veya zor gerçekleşmektedir. Hatta bazı hastalar çene ve ayak parmaklarına kadar kasılma hissetiklerini belirtmişlerdir.

    Vajinismus belirtileri nelerdir?

    -Vajinismusun en temel belirtisi cinsel birleşme sırasında vajinal kasların istemsiz olarak kasılması ve cinsel birleşmenin olanaksız duruma getirmesidir.

    -Cinsel birleşmenin biraz yaşandığı durumlarda ise cinsel birleşme sırasında ağrı ve acı hissedilmesi. Yani çiftin penis-vajina ilişkisini tam anlamıyla gerçekleştiremememsi.

    -Cinsel birleşme sırasında vajinada yanma,batma ve kaşıntı hissi. Nedensiz cinsel ağrılar.

    -Jinekolojik muayene olamama ve doktara sürekli müdahale etme.

    -Çok acıyacak ağrıyacak düşüncesiyle yaşanan cinsel isteksizlik.

    Genel olarak değerlendirecek olursak 2 tür vajinismus vardır. Bunlar;

    Primer vajinismus, kadının ilk cinsel deneyiminde ortaya çıkan vajinismus türüdür.

    Sekonder vajinismus, zorlayıcı vajinismus tedavi yöntemleri sonucunda ortaya çıkar. Kadın daha önce vajinismus yaşamıştır ve geçici tedavi yöntemleriyle sorununu ‘geçici’ olarak çözülmüştür. Ancak yaşayacağı ilk duygusal sıkıntıda, hastalık yeniden tekrarlayabilir. Yüzdesi düşük olsa da, doğum ve cinsel ilişki travmaları, kişinin partneri ile ilişkisinde yaşadığı sorunların da sekonder vajinismusa sebep olabileceği bilinmektedir.

    vajinismus-hakkinda-9-bilgi-4

    Vajismus tedavi edilir mi?

    Vajinismus tedavi edilebilen bir hastalıktır. Hastalığın teşhisi deneyimli bir jinekolog tarafından 15-20 saniye içinde koyulabilir. Tedavi sürecide çok uzun zamanı kapsamaz. Vajinismusa neden olan şey belirlenir ve tedavi süreci başlar. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi vajinismusun en büyük nedeni psikolojik kaynaklıdır. Vajinismusun tedavi yöntemi ise “cinsel terapi” şeklindedir.

    vajinismus-hakkinda-9-bilgi-3

    Vajinismus tedavi edilmezse ne olur?

    Vajinismus hastası olup tedavi olmadığınız sürece tam anlamıyla rahat şekilde cinsel birleşme yaşayamazsınız. Bu durum ilk başta cinsel hayatınızı ve zamanla sosyal hayatınızı etkisi altına alır. Vajinusmus kişide zamanla özgüven kaybı oluşturur. Kişinin kendisini yetersiz hissetmesi zamanla insan ilişkilerinde olumsuzlara neden olacaktır.

  • Meme kanseri olabilirsiniz dikkat!

    Meme kanseri olabilirsiniz dikkat!

    Her kadının kabusu olan meme kanserinin belirtileri nelerdir? Meme kanserinin belirtileri nelerdir ve nasıl oluşur? Tüm merak edilenler Kadınlar Kulübü’nde.

    Öncelikle yazımıza meme kanserinin tanımıyla başlayalım ve tedavi sürecine varan bilgilerimizi paylaşalım.
    Meme kanseri,meme dokusundaki hücrelerden gelişen kanser türü olup kadınlarda görülür. Kadınlarda en sık görülen kanser türlerinin başında gelmektedir.
    Meme kanseri meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabilir. Oluşumunda genetik faktörler çok etkilidir.

    MEME KANSERİNİN RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

    Meme kanserinin en önemli oluşum nedeni cinsiyet ve yaşlanmadır. Genetik yapıda çeşitli faktörlerin ve normal yaşlanmanın etkisiyle ortaya çıkan bozukluklar kansere neden olur.

    Ancak meme kanserlerinin sadece %7-9’luk bir kısmı ailesel geçişlidir. Özellikle anne tarafında genç yaşta meme kanseri ve erkek meme kanseri görülmesi ailesel bir geçişe işaret edebilir.

    Meme kanserinin yaygın bir şekilde yayılma oluşturduğu bölgeler ise kalça ve omurga kemikleri ile akciğer ve karaciğer olarak tanımlanır.

    Meme kanserine neden olan risk faktörlerine bakacak olursak;

    İlk doğum yaşı:

    30 yaşından sonra ilk doğumunu yapanlarda risk artmaktadır.

    İlk adet yaşı:

    İlk adetini erken yaşlarda görenler, yaşam boyu daha uzun süre östrojen hormonuna maruz kalacaklarından dolayı risk artmaktadır.

    Menopoz yaşı:

    Menopoz kadının adetten kesildiği, doğurganlığının sona erdiği dönemdir. İleri yaşta, 55’ten sonra menopoza girme meme kanseri riskini arttırmaktadır. Burada da etken uzun süre östrojen hormonuna maruz kalmadır.

    Emzirme:

    En az bir yıl süreyle emzirmenin koruyucu etkisinin olduğunu gösteren verilerin yanı sıra herhangi bir etkisinin olmadığını iddia eden çalışmalar da mevcuttur.

    Doğum kontrol hapları:

    Doğum kontrol haplarının uzun süre kullanımı meme kanseri gelişim riskini arttırmaktadır. Bunun yanı sıra en az beş yıl süreyle bu ilaçların kullanılmasının kalın bağırsak, rahim ve over (yumurtalık) kanseri riskini azalttığı gösterilmiştir. 10 yıldan daha uzun süre kullanımlarda ve özellikle genç yaşta (20 yaş öncesinde) kullanmaya başlamakla meme kanseri, kalp krizi ve inme riski artmaktadır. Burada özellikle belirtilmesi gereken nokta, doğum kontrol hapıyla birlikte sigara içiminin ciddi sorunlara yol açabileceğidir. İkisi birlikte kalp hastalıkları ve inme riskini belirgin arttırmaktadır.

    Menopoz sonrası hormon tedavisi:

    Bu tür ilaçlar genellikle menopoza bağlı şikâyetlerin ortadan kaldırılması veya azaltılması amacıyla kullanılırlar. Bu ilaçlar vücudun üretimini kestiği östrojen ve progesteron hormonlarını içermektedir. Bu ilaçları 5 yıl ve daha uzun süre kullanan menopoz sonrası dönem kadınlarda meme kanseri ve rahim kanseri riski artar.

    Boy ve kilo:

    Uzun boylu kadınlarda meme kanseri riski artmaktadır. Bunun nedeni bilinmemektedir. Benzer şekilde bu kadınlarda kalın bağırsak kanseri riski de yüksek saptanmıştır. Menopoz öncesi dönemde aşırı zayıf kadınlarla, menopozdan sonra idealin üzerinde kilosu olan kadınlarda meme kanseri riski artmaktadır. Menopoz sonrası dönemde aşırı kilolar ve özellikle yağ dokusu fazla miktarda östrojen hormonu (meme kanserine neden olduğu bilinen hormon) yapımına neden olmaktadır.

    Beslenme: Menopoz sonrası dönemde yağ oranı yüksek gıdalarla beslenme ile meme kanseri gelişimi arasında ilişki mevcuttur. Sebze ağırlıklı beslenmenin ise koruyucu etkisi vardır.

    Alkol:

    Günde 1 bardaktan (1 bira, 1 bardak şarap, 1 duble sert içecek) daha fazla alkol tüketimi kadınlarda östrojen hormonu düzeylerini arttırdığı için kanser gelişim riskini arttırabilir.

    İyi huylu meme hastalıkları: Kist, fibroadenom ve hiperplazi gibi meme hastalıkları iyi huylu tümörlerdir. Biyopsi sonucu habis olmayan oluşumlar tespit edilmesi risk faktörüdür.

    Ailede meme kanseri öyküsü olması: Annesinde, anne tarafından akrabalarında, teyzesinde ve ve/veya kız kardeşinde meme kanseri olan kadınlarda meme kanseri gelişmesi riski normal toplumdan daha fazladır.

    Korunma:

    Bazı risk faktörleri sizin kontrolünüz altındadır. Genel sağlık durumunuzu koruma amaçlı dengeli beslenme, zayıflama veya kilonuzu koruma, sigara içmeme, alkolü sınırlandırma, düzenli egzersiz gibi faaliyetlerde bulunabilirsiniz. Ancak bunlar riskinizi tamamen yok etmez. Bu nedenle meme kanserine yakalanmışsanız bu hiçbir şekilde sizin veya başkasının suçu değildir. Kendinizi suçlu hissetmek veya yanlış olduğunu düşündüğünüz şeyleri veya kişileri suçlamanızın size bir faydası yoktur; tam aksine moralinizi yüksek tutmak tedavinizi de olumlu yönde etkileyecektir.

    Bulgular:

    Meme Kanserinin Belirtileri: Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin hissedilmesidir. Ancak, hastaların çok azında ağrı da belirtilere eşlik edebilir. Daha nadir olarak memede çekintiler, deride kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar ve meme ucunun hassaslaşması ya da içe dönmesi de dahil olmak üzere meme ucu belirtileri yer almaktadır. Sanıldığının aksine ağrı ve kanlı akıntı ileri evrelerde ortaya çıkmaktadır.

    Tanı:

    Erken evrede meme kanserleri diğer kanser çeşitlerinde olduğu gibi ileri dönemlere gelene kadar belirgin bir belirti vermeyebilir. Erken teşhiste en önemli faktör, kişinin bu konuda bilinçlendirilmesidir. Bu nedenle, meme kanserinin erken tanısı için önerilen kontrol programlarını uygulamanız çok önemlidir. Meme kanserine erken evrede tanı konması, tedavinin başarıya ulaşma ve hayatta kalma şansını arttırır.

    Erken tanı için üç temel yöntem uygulanabilir. Bunlar ;

    Evde kendi kendine yapılan meme kontrolleri

    Doktor tarafından yılda bir yapılan meme muayeneleri ve

    Mamografi (meme röntgen filmi) olarak sayılabilir

    Kadınların 20 yaşından sonraki dönemde, her ay memelerini kendi kendilerine muayene etmeleri gereklidir. Menopoz öncesi dönemde adetin başlangıcından sonraki 7-10. günlerde, menopoz sonrası dönemde ise her ayın aynı gününde muayene yapmalısınız. Meme dokusu içerisinde herhangi bir şüpheli kitle ele geldiğinde vakit geçirmeden doktora başvurunuz. 20 yaşından sonra 2 yılda bir, 40 yaşından sonra yılda bir kez doktorda meme muayenesi yaptırınız. Bu şekilde takip edilen kadınlarda kanserin çok erken dönemlerde yakalanabildiği ve meme kanserine bağlı ölümlerde %30 oranında azalma sağlandığı saptanmıştır.

    Evreleme

    Meme kanseri oluşumu çok hızlı bir süreç değildir. Tümör ortalama 5-7 yılda 1 cm büyüklüğe erişir. Yayılımı öncelikle lenf kanalları yoluyla koltuk altı lenf bezlerine ve daha sonra kan yoluyla karaciğer ve kemik gibi uzak organlara olur. Tümörün yayılımını tespit etmek için evreleme yapılıp, tedaviye karar verilir. TNM sistemi adlı bir evreleme sistemi kullanılır.

    basliksiz-2

    Tedavi:

    Meme kanseri tedavisi, alanında uzmanlaşmış bir ekip tarafından yapılmalıdır. Bu ekibin temel üyeleri meme cerrahı, tıbbi onkolog ve radyasyon onkoloğudur. Meme kanserinin temel tedavisi cerrahidir. Tercih edilen cerrahi şekli meme dokusunun tamamen çıkarıldığı mastektomi ameliyatıdır. Ancak, erken evre küçük tümörlerde meme koruyucu cerrahi yapılması da uygundur.

    Kanserli dokunun memeden, çevresinde bir parça sağlıklı meme dokusu bırakılarak çıkarılmasına lumpektomi adı verilir. Ancak, lumpektomi yapılan memelere daha sonra radyoterapi verilmesi şarttır. Yapılan çalışmalar sonucunda meme koruyucu cerrahi sonuçlarının mastektomi ile benzer olduğu anlaşılmıştır. Bu yaklaşım özellikle batı ülkelerinde mastektomiye tercih edilmektedir.

    Sevindirici olarak ülkemizde de giderek daha çok uygulanmaktadır. Cerrahi sonrası gerekiyorsa tamamlayıcı olarak kemoterapi veya hormonoterapiler tıbbi onkologlar tarafından yapılır. Bazı durumlarda radyoterapi de uygulanması gerekebilir. Tedavi kararı verirken tümörün büyüklüğü, koltuk altı lenf bezlerine yayılım olup olmaması, tümörün hormon bağımlılık durumu, Her2 (c-erb-B2) adı verilen kanser geninin varlığı gibi faktörler göz önüne alınır. Tümörün büyük olduğu durumlarda tedaviye önce kemoterapi ile başlanıp tümörün küçültülüp cerrahiye uygun hale getirilmesi gerekebilir. Bu tedavilere doktorunuz karar verip sizi yönlendirecektir.

    Tarama:

    Normalde 20 yaşından sonra meme muayenesi ve yılda bir kez doktorda meme muayenesi yaptırmanız önerilir. Bu nedenle, erken dönemde hastalığın yakalanması için kadınların bilgi sahibi olması gereklidir. 50 yaşından sonra 2 yılda bir mamografi çekilmesi önerilmektedir. Ulusal kanser tarama programı önerilerine göre ülkemizde uygulanan meme kanseri tarama protokolü aşağıda yer almaktadır.
    20-40 yaş arası; Ayda bir kendi kendine meme muayenesi, iki yılda bir klinik meme muayenesi
    40-69 yaş arası; Ayda bir kendi kendine meme muayenesi, yılda bir klinik meme muayenesi, iki yılda bir mamografi çekilmesi gerekmektedir.
    Buradaki metin genel bir bilgilendirme olup, hastalıklar değişkenlik gösterebileceğinden kişisel değerlendirme için uzmanınızla görüşünüz.

     

     

  • Metabolizma saati nedir? Nasıl bulunur?

    Metabolizma saati nedir? Nasıl bulunur?

    Bu yazımızdan sonra ne yediğinize değil eminiz ne zaman yediğinize önem vereceksiniz.

    Gün içinde vücudumuzda metabolizmanın daha hızlı ve daha yavaş çalıştığı dönemler vardır. Yani vücudumuzun biyolojik bir saati vardır. Bu saati bilirsek vücudumuzu zorlamamış oluruz ve dengede tutarız.

    Gündüz saatlerinde vücudumuz gün ışığının etkisiyle hızlı çalışır doğala olarak aktif olur. Gece ise vücut kendisini organların onarımı için dinlenmeye alır.

    Metabolizma saatinizi biliyor musunuz?
    Metabolizma saatinizi biliyor musunuz?

    METABOLİZMA SAATİ NASIL BULUNUR?

    Sabahın ilk saatleriyle birlikte metabolizma hız kazanmaya başlar ve vücudumuzun organizmaları harekete geçer. Tiroid hormonları ve adrenalin hormonları da sabah saatlerinde yükselmeye başlar. Vücudun sabah saatlerinde enerjiye ihtiyacı vardır ve bu yüzden güne güzel bir kahvaltıyla başlamak çok önemlidir.

    Öğlen saatlerinde sindirim sistemi daha uzun süreye ihtiyaç duyar. Bu nedenle hazımsızlığa neden olacak yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Sizi uzun süre tok tutacak proteinli besinler tüketmek en doğrusu olacaktır.

    ÖĞLENDEN SONRAYA DİKKAT!

    Metabolizma saat 15.00’a doğru sabah saatleri kadar yüksek performansa ulaşır. Saat 16.00’dan sonra ise kan şekerinde hafif düşüş başlar. Enerji toplamak için taze meyve, süt/yoğurt , ceviz/fındık gibi yağlı tohumlarla bir ara öğün zamanıdır.

    Günün akşam saatleri yani 17.00 ve 18.00 arası insanların en mutlu olduğu saatlerdir. Serotonin salgısı ve vücut ısısının arttığı saattir. Spor yapmak için bu saatler uygundur.

    Vücut saat 21.00’dan sonra artık dinlenmeye ve uykuya hazırlanır. Stres hormonlarının etkisi azalır. Bunun dışında idrar atımı yavaşlar, tansiyon,nabız ve vücut ısısı düşmeye başlar.

    Bu aşamalardan sonra vücut artık rahat bir uyku için karanlık,sessiz ve sakin ortama ihtiyaç duyar. Saat 23:00 ile 5:00 saatleri arasında melatonin hormonu salgılanır. Bu hormonun görevi vücudun biyolojik saatini kurup ritmini ayarlar. Bu hormon kişiden kişiye göre değişir. Işığa karşı duyarlıdır karanlıkta ise yoğun şekilde salgılanır.

    Gece aynı zamanda büyüme hormonu devreye girer. Vücut kendini yenilemeye alır. Yağların erimesi bu zaman diliminde olur ve kasların gelişmesinde etkili saatlerdir.

  • Kadınlar nasıl erkeklerden hoşlanır?

    Kadınlar nasıl erkeklerden hoşlanır?

    “Kadınlar nasıl erkeklerden hoşlanıyor?” diye bir soru sorsak, her kafadan pek çok ses çıkacağı kesin. Ama yapılan araştırmalar bazı gerçekleri ortaya koyuyor. Bazı klişeler değişmiyor ve kadınlar ortak noktada buluşuyor.
    Şu ana kadar 4 milyon beğeniye ev sahipliği yapan ‘mobile dating’ uygulaması Couplinked, tüm verilerini inceleyerek kadınların nasıl erkeklerden hoşlandığını çıkardı.

    Kadınlar nasıl erkeklerden hoşlanır?

    İlgi çekici verilere infografikten ulaşabilirsiniz.

    • Kadınlar arasında en sevilen burç Boğa, en sevilmeyen burç Kova
    • Kadınlar en hızlı içinde ‘Nasılsın?’ geçen mesajlara cevap veriyor
    • Erkeklerde en çok olunması istenen hobiler sırasıyla; sinema, seyahat, kitap, yüzme ve tiyatro
    • Kadınların erkeklerde en çok görmek istediği üniversiteler sırasıyla; ODTÜ, Yıldız Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İTÜ, Bilkent Üniversitesi
    • Gülümseyen, fit ve 1.76’dan uzun erkekler diğerlerine göre çok daha çekici

    kadinlar_nasl_erkeklerden_hoslanir

     

    Kaynak: cosmopolitanturkiye.com

  • Kadınlar alışveriş yaparak rahatlıyor

    Kadınlar alışveriş yaparak rahatlıyor

    Psikoterapist-Psikolog Naciye Tokaç, alışveriş yapmanın kadınlara iyi geldiğini belirtti.

    Kadını alışveriş yapmaya iten önemli sebeplerden birinin alma ve sahip olma duyguları olduğunu kaydeden Tokaç, “Alışveriş yapmak; kadın için sevinç, mutluluk, yenilik, eğlence ve sosyalleşme aracı mı yoksa sadece ihtiyacını gidermek midir? Birçok kadının ihtiyacı olmayan şeyleri de aldığını düşündüğümüzde alışveriş yapmanın sadece ihtiyaç olmadığını anlayabiliriz. Kadın için alışveriş yapmanın önemini anlayabilmek için alışverişin kadın için nasıl bir araç olduğuna ve kadına neler hissettirdiğine bakmak gerekir. Herkesin ilk aklına gelen kadının üzüldüğünde alışveriş yaptığıdır” dedi.

    Kadın herhangi bir nedenle üzüldüğünde kendisini alışveriş yaparak rahatlattığını belirten Tokaç, “Bu durum aslında alışveriş yaparken kişinin ne yaptığıyla ilişkilidir. Alışveriş sırasında kişinin dikkati dağılmakta ve kendisini üzen olaydan zihni uzaklaşmaktadır. Alışveriş sırasında zihin farklı mağaza, marka, model, beden, fiyat karşılaştırması gibi şeylerle meşgul olmakta ve dikkat böylece dağılmaktadır. Aynı zamanda üzülmesine neden olan olay zihninden anlık da olsa çıkmakta, böylece kadın rahatlamaktadır” diye konuştu.

    Psikoterapist/Aile ve Çift Terapisti Uzmanı Psikolog Naciye Tokaç, “Kadını alışveriş yapmaya iten bir diğer önemli sebep ise almak ve sahip olma duygularıdır. İnsan ne kadar şeye sahip olursa olsun kendisini eksik hissedebilir. Çünkü hissedilen eksiklik maddesel bir boşluk olmayıp, ruhsal dünyanın eksikliğidir. Ruhsal dünyanın hissettiği boşluğu dolduramayan, tam ve yetkin hissedemeyen insan eksikliğini sahip olma ve alma dürtüleriyle tamamlamaya çalışmaktadır. Alışveriş yapmak aynı zamanda bir sosyalleşme aracı olarak görülmektedir. Çünkü alışverişi genellikle bir tanıdığı ile birlikte gerçekleştiren kişi böylece yanındaki kişi ile fikir alışverişi yapmakta, aynı zamanda zevklerine, düşüncelerine yönelik de bilgi almaktadır. Birbirinizi daha iyi tanımak istiyorsanız birlikte alışverişe çıkabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

    Sosyalleşmeye bir diğer katkısı ise alışveriş sırasında alıcı-satıcı arasında gerçekleşen fazla diyaloğun olduğunu ifade eden Tokaç, “Bazen alınacak şeyle ilgili satıcının fikri alınır, hatta satılan malzemeyi iyi bildiği için kendisine daha çok güvenilir. Alışverişle satın alınan eşyanın da kadınlar arasında sosyal statü göstergesi olması da bir diğer nedenler arasındadır. Birçok kişi bir araya geldiklerinde yeni giysilerine, eşyalarına bakmakta veya birbirine göstermektedir. Alınan şeyin marka, modeli, fiyatı ve o nesneye sahip olmak sosyal statü açısından kişiyi diğerlerinden daha üstün yaptığına inanılmaktadır. Bu nedenle kişiler arasında yeni almak aynı zamanda sosyal bir statünün de işareti gibi algılanmaktadır. Aynı zamanda bir eğlence aracı olarak düşünülebilecek alışveriş, başka türlü sosyal ve sportif faaliyetleri olmayan, böyle bir arkadaş/dost grubuna sahip olmayan, kulüp, parti gibi eğlence mekanlarına gitmeyen bireyler için eğlence aracıdır” dedi.

    Kişi alışveriş yaparak hem yeni şeyler almakta hem de her zaman farklı bir faaliyet gerçekleştirmekte olduğunu kaydeden Tokaç, “Çoğu kişi alışveriş yapmayı ‘yeni şeyler almanın mutluluğu’ olarak tanımlar. Bu da bizi yeni şeyler almak neden insanı mutlu eder sorusuna götürmektedir. Kişi yeni şeyler alarak almak ve sahip olmak hissini yaşar ve dolaylı yoldan mutlu olur. Buradan insanların kendisini ne kadar da eksik hissedebildiğini ve mutlu olmaya ne kadar da ihtiyacı olduğunu anlayabiliriz. Alışveriş yapmanın aynı zamanda duygularla ilişkili olduğunu da söyleyebiliriz. Özellikle hayata bakış açıları duygularıyla gerçekleşen kişilerin alışveriş yapmaya ve yeni şeyler almaya daha yatkın olduğunu söyleyebiliriz. Daha önce bahsettiğimiz gibi alışveriş ile kişinin birçok kazanımı olmaktadır. Alışveriş yaparak sosyalleşen, eğlenen, yeni kişilerle iletişim kuran ve sahip olan kadın için sanırım alışveriş her zaman vazgeçilmez olacaktır” şeklinde konuştu. İHA

     

    Kaynak: trthaber.com

  • Yüz Şeklinize Uygun Kaş Modeli Hangisi?

    Yüz Şeklinize Uygun Kaş Modeli Hangisi?

    Kaş modelinizi seçerken nelere dikkat ediyorsunuz? Beğendiğiniz her kaş modeli maalesef sizin için doğru tercih olmayabilir. Herkes anlamlı bakışlara sahip olmayı ister. Kaşlarımız ise yüz ifademiz için büyük önem taşır. Göz makyajımızın tamamlayıcısı kaşlarımıza şekil verilirken dikkat edilmesi gerekenleri bilmek işin püf noktası. Kadınlar Kulübü olarak biz yüz şeklinize uygun kaş modellerini sizler için derledik.

    Hangi Yüz Şekline Hangi Kaş Modeli?

    Oval Yüz Şekli:

    shutterstock_407532589

    Eğer bu yüz şekline sahipseniz çok şanslısınız. Oval yüz şekli en ideal yüz tipidir. Ve hemen hemen kar kaş modeli yüzünüze yakışır. Yinede oval yüz şekilleri için kaş kalınlığı ile fazla oynanmadan, hafif ve doğal kavisli kaşlar doğru tercih olacaktır.

    Uzun Yüz Şekli:

    shutterstock_257633257

    Eğer uzun yüz şekline sahipseniz özellikle saç kesiminiz ile yüzünüze oval bir hat vermeye çalışmanız doğru olacaktır. Özellikle 2 yıldır çıkışta olan kavissiz dümdüz ve doğal kaşlar tam size göre!

    Yuvarlak Yüz Şekli:

    shutterstock_316236872

    Eğer yuvarlak yüz şekline sahipseniz çocuksu ve tatlı bir ifadeniz var demektir. Bu durumu biraz değiştirmeye ne dersiniz? Yuvarlak yüz hatlarına sahip kadınlar için önerimiz olabildiğinde kavisli kaşlar. Böylelikle yüzünüzdeki o çocuksu ifadeyi biraz olsun kırabilirsiniz.

    Dikdörtgen Yüz Şekli:

    shutterstock_328679999

    Eğer dikdörtgen yüz şekline sahipseniz sert yüz hatlarınız var demektir. Bu durumda kaşlarınızın durumu dengelemesi gerekir. Sizin için en önemli adım kaşlarınızın doğallığı. Doğal ve düz kaşlar sizin için ideal tercih olacaktır. Çok kavisli kaş modellerini tercih etmemelisiniz. Şekil vermek adına kaşlarınızın uç kısımlarına kavis verebilirsiniz.

    Peki ya sizin yüz şeklinize göre ideal kaş modeliniz hangisi?

  • Etkili Diyet Püf Noktaları

    Etkili Diyet Püf Noktaları

    Formda kalma uğraşları nasıl gidiyor? Biz kadınlar için ince ve kusursuz bir fiziğe sahip olmak büyük önem taşır… Spor ve egzersizlerle, diyetlerle ve pek tabi ki sağlıklı yaşam kurallarına uyarak da formumuzu korumak için birçok uğraş veriyoruz. Hele ki aylardan Ağustos ise! Plaj mevsimi devam ederken her zamankinden bir tık daha fazla dikkatli olabiliyoruz. Ancak bazen çabalarımızın karşılığını alamadığımız oluyor. Bu noktada ise Kadınlar Kulübü’nün etkili diyet püf noktaları devreye girecek… Ayrıntılara birlikte göz atalım mı?

    İşte uğraşlarınızı boşa çıkarmayacak o etkili diyet püf noktaları

    Fındık tüketimine dikkat edin:

    fındık

    Birçok diyetisyenin öneri listesinde yer alan fındık metabolizmayı hızlı çalıştırmakta bize bir hayli yardımcı J Ancak kararında tüketmek işin püf noktası… Çünkü fındıktaki iyi yağlar yağ yakım oranınızı hızlandırırken çok fazla tüketildiği takdirde tam tersi bir etki yaratabiliyor. Diyetisyeninizin önerisi üzerine tükettiğiniz fındık miktarı ise fazla kilolarınızdan kurtulmanızda size yardımcı olacak!

    Hem karbonhidrat hem yağı birlikte tüketmeyin:

    karbonhidrat

    Vücudumuza enerji veren aynı zamanda çok daha kolay sindirebildiğimiz karbonhidratlar yağlı gıdalar ile birlikte tüketildiğinde, yağlı gıdaların yağının depolanmasına neden olur…

    Kahvaltı alışkanlığı:

    kahvaltı

    Yapılan birçok araştırma sonucu ve uzman bilgisi aynı noktaya parmak basıyor : Kahvaltı alışkanlığı olmayanlar kahvaltı alışkanlığı olanlara nazaran daha kilolu! Güne nasıl başladığınız çok önemli. İyi bir kahvaltı metabolizmanızın gün içinde çok daha hızlı ve sağlıklı çalışmasını sağlar.. Metabolizmanızın iyi çalışması da fazla kilolarla vedalaşmak demektir… Haydi o zaman kahvaltıya!

    Protein alıyor musunuz?

    protein

    Birçok sporcu ya da modelle yapılmış röportajlardan çıkan sonuç aynı! Protein tüketiminize dikkat etmek. Çünkü protein tüketmek vücuttaki kas oranının artmasına neden oluyor. Bu da yağlı bir görüntüden uzaklaşmanız demek. Gün içinde mutlaka protein içeren besinleri tercih etmelisiniz.

    Her gün kaç kalori?

    kalori

    Öğünleriniz arasında mutlaka bir denge olmalı… Bir gün aç kalıp ertesi gün abartarak yemek yemek metabolizmanıza zarar verir… Yapılan birçok araştırma her gün aynı kaloriyi alan insanların daha sağlıklı olduğunu ortaya koyuyor. Siz de diyetisyeninize danışarak günde kaç kalori almanız gerektiği öğrenip, öğünler arası dengeyi daha sağlıklı kurabilirsiniz.

    Etkili Diyet Püf Noktalarını hayata geçirmek için daha fazla beklemeyin! Ne dersiniz?

    BONUS: Düzenli uyku, bol su tüketmek, vitamin değeri yüksek besinleri tüketmek ve tabi ki spor ve egzersizler de formda bir fiziğin altın kuralları!

  • 2016 Sandalet Modelleri

    2016 Sandalet Modelleri

    Biraz ayakkabı modası üzerine konuşalım mı? 2016 yazı ayakkabı trendleri arasında sık sık karşımıza çıkacak sandaletler modelleri biz kadınların gözdesi oldu bile! Hem gündüz hem gece şıklığında rahatlıkla tercih edebileceğiniz bu sandalet modellerine birlikte göz atalım.

    Özgür, şık, rahat, eğlenceli ve seksi sandalet modelleri 2016 yazına damgasını vuruyor!

    İşte o modeller…

    1- İlk örneğimiz günlük şıklığın sembolü… Kahve tonlarında ki bu şık sandalet rahatlık ve şıklığı bir arada seven kadınların ilk tercihi olacak. Gün içinde rahat hareket etmek aynı zamanda ayakkabı trendlerinden geri kalmak istemiyorsanız böyle bir model tercih edebilirsiniz  :)

    foto 1
    2016 Sandalet Modelleri

    2- Sırada çarpıcı bir model var! Siyah, bilekten zikzak bağlamalı bu ayakkabı ile tüm dikkatleri ayağınızda toplayabilirsiniz. Seçimi iddialı tercihlerden yana olan kadınlar için tercih edilebilecek en doğru örneklerden biri diyoruz. Sizce :)

    foto 2

    3- Sade şıklıktan yana olan kadınlar için çok ideal bir örnek daha. Özellikle ten rengi bu sandaletler bronz teninizle uyum içinde şıklığınızın tamamlayıcı bir parçası olacak J Rahat, şık ve sade bu sandalet 2016 ayakkabı trendleri arasında yıldız parçalardan.

    foto 3

    4- Ve tabi ki gladyatör sandaletler! Geçen yaza damgasını vuran gladyatör sandalet rüzgarı bu yaz da devam ediyor. İddialı sevenler için harika bir tercih. Üstelik ‘mini’ kombinlerle harika bir uyum içinde… Sizce de öyle değil mi?

    foto 4

    5-  “Önce ayak konforum!” diyenlerdenseniz bu sade, rahat, özgür ama bir o kadar da şık model sizin için biçilmiş kaftan J Özellikle gündüz kombinlerinizde rahatlıkla kullanabileceğiniz bir parça.

    foto 5

    6-  Şık, rahat, çok özgür! Bu yaz hepimiz düz sandalet rüzgarına kapılacağız!

    foto 6

    7-  “Hem rahatımdan hem gösterişimden ödün vermem” diyen kadınlara… Siz de ayak rahatınız ve şıklığınız arasında seçim yapmakta zorlanıyor musunuz? O zaman taşlarla bezeli bu zarif, şık ve rahat sandaleti tercih edin!

    foto 7

    8-  Yaz renkleri ile cıvıl cıvıl içinizi açacak sandaletleri tabi ki sona sakladık J Pembeler, morlar, turuncular, maviler, yeşiller.. Renkli elbise, şort ve eteklerinizle tamamlayıcı bir parça olarak kullanabileceğinizin bu modeldeki sandeletler de 2016 yazında sık sık karşımıza çıkacak.

    foto 8

    Peki ya sizin 2016 sandalet modelleri arasında favoriniz hangisi?

     

  • Kadınlar eşitliği, dünyayı yönetmeye tercih ediyor

    Kadınlar eşitliği, dünyayı yönetmeye tercih ediyor

    Online pazar araştırma şirketi DORinsight’ın 3 bin 933 katılımcı ile gerçekleştirdiği araştırmaya göre kadınların neredeyse tamamı Türkiye’de kadın haklarının yeterince korunmadığını ifade etti.

    Araştırmada ayrıca kadınların yüzde 78’i kadın ve erkek haklarının tamamen ve her ülkede eşit olmasını,  yüzde 14’ü ise dünyayı kadınların yönetmesini istediğini vurguladı.

    Türkiye’nin en büyük izinli veritabanına sahip online pazar araştırma şirketi DORinsight’ın 8 Mart’ta kutlanacak Dünya Kadınlar Günü öncesi Türkiye genelinde 3 bin 933 kadının katılımı ile gerçekleştirdiği araştırma çarpıcı sonuçları da ortaya çıkardı. Kadınlara çeşitli soruların yöneltildiği araştırmada ortaya çıkan sonuçlara göre kadınların yarıya yakını kendisini bir anne, bir eş veya bir sevgili görmekten çok bir kadın olarak görürken yarıdan fazlası ise kadınların yalnızca bir gün hatırlanmaması gerektiği görüşünde.

    Aynı araştırma sonuçlarına göre kadınların neredeyse tamamı Türkiye’de kadın haklarının yeterince korunmadığını ifade etti. Kadınların günlük ilişkilerinde karşı taraftan beklentilerinin başında ise dürüstlük geldiği ortaya çıktı.

    Kadınlar eşitlik istiyor

    “Kadınların dünyadaki yerinin ne olmasını isterdiniz?” sorusuna ise katılımcıların yüzde 78’si “Kadın ve erkek haklarının tamamen ve her ülkede eşit olmasını isterdim” şeklinde yanıt verirken, yüzde 14’ü dünyayı kadınların yönetmesini istediğini vurguladı. Kadınların şu an dünya üzerinde yeterince söz sahibi olduklarını düşünenlerin oranı ise yüzde 6’da kaldı.

    Kadınların dünyadaki yerinin ne olmasını isterdiniz?

    Kadın ve erkek haklarının tamamen ve her ülkede eşit olmasını isterdim. %78
    Dünyayı kadınların yönetmesini isterdim. %14
    Kadınların şu anda dünya üzerinde yeterince söz sahibi olduklarını düşünüyorum. %6
    Diğer %2

    “Her şeyden önce bir kadınım”

    DORinsight’ın yaptığı araştırmada katılımcılara “Kendinizi ilk hangisiyle tanımlarsınız?” sorusu yöneltildi. Kadınların yüzde 42’si kendilerini ilk önce bir kadın olarak tanımladıklarını ifade ederken ikinci sırada yüzde 24’lük oran ile annelik yer aldı. Eş ve sevgili kavramları ise sırası ile yüzde 6 ve yüzde 4 oy oranları ile listenin sonlarında ancak yer buldu. Soruya verilen yanıtların sıralaması şu şekilde oldu:

    Kadın %42
    Anne %24
    Kız Evlat %13
    İş Kadını %8
    %6
    Sevgili %4
    Diğer %3

    Araştırmaya katılan kadınlara “Kadınlar Günü’nün nasıl olması gerektiği” sorusu da yöneltildi. Katılımcıların yüzde 52’si kadınların değerlerinin her gün bilinip ona göre davranılması gerektiğini ifade etti. Ayrıca katılımcıların yüzde 12’si ise Kadınlar Günü’nde kadın çalışanlara izin verilmesi gerektiğini savundu. “Sizce Kadınlar Günü nasıl olmalı?” sorusuna kadınların verdikleri cevapların sıralaması ise şu şekilde oldu:

    Kadınları yalnızca bir gün değerli kılıp onlar için kutlama yapmak yerine, her gün değerlerinin bilinip ona göre davranılması gerekir. %52
    Kadınlar Günü’nün çalışan kadınlara tatil olması gerektiğini düşünüyorum. %12
    Kadınlar Günü’nde eşimden/sevgilimden/çocuklarımdan/ailemden hediye beklerim. %9
    Kadınlar Günü’nde kadınlar için özel kampanyalar ve kutlamalar yapılması gerektiğini düşünüyorum. %9
    Kadınlar Günü’nde çalışan kadınlara işyerlerinden hediye ek ücret verilmesi gerektiğini düşünüyorum. %7
    Kadınlar Günü’nün kutlanması benim için çok da önemli değildir. %6
    Sadece sözle Kadınlar Günü’nün kutlanması bile beni mutlu eder. %5
    Diğer %1

    Kadınlar eşitliği, dünyayı yönetmeye tercih ediyor

    “Türkiye’de kadın hakları yeterince korunmuyor”

    Araştırmada ortaya çıkan en çarpıcı sonuçlardan birisi ise katılımcıların yüzde 93’ünün Türkiye’de kadın haklarının yeterince korunmadığını düşünüyor olması oldu. Katılımcıların sadece yüzde 7’si kadın haklarının tam olarak korunduğunu ifade etti.

     

    Kadın haklarının yeterince korunduğunu düşünüyor musunuz?

    Evet %7
    Hayır %93

     

    “Kadınların dünyadaki yerinin ne olmasını isterdiniz?” sorusuna ise katılımcıların yüzde 78’si “Kadın ve erkek haklarının tamamen ve her ülkede eşit olmasını isterdim” şeklinde yanıt verirken, yüzde 14’ü dünyayı kadınların yönetmesini istediğini vurguladı. Kadınların şu an dünya üzerinde yeterince söz sahibi olduklarını düşünenlerin oranı ise yüzde 6’da kaldı.

    Kadınların dünyadaki yerinin ne olmasını isterdiniz?

    Kadın ve erkek haklarının tamamen ve her ülkede eşit olmasını isterdim. %78
    Dünyayı kadınların yönetmesini isterdim. %14
    Kadınların şu anda dünya üzerinde yeterince söz sahibi olduklarını düşünüyorum. %6
    Diğer %2

     

    Kadınlar ilişkilerinde dürüstlük arıyor

    Araştırmaya katılan kadınlara “Günlük hayattaki ilişkilerinizde (kadın-erkek) karşı taraftan bekledikleriniz nelerdir?” sorusu da yöneltildi. İlk sırada yüzde 34 oran ile “İnsanların dürüst olmasını ve yalan söylememelerini beklerim” yanıtı yer aldı.

     

    Günlük hayattaki ilişkilerinizde (kadın-erkek) karşı taraftan bekledikleriniz nelerdir?

    İnsanların dürüst olmasını ve yalan söylememelerini beklerim. %34
    Her insanın çevresine ve dünyada yaşanan sorunlara karşı daha fazla duyarlı olmasını beklerim. %26
    Kadınlara erkeklerle eşit davranılmasını beklerim. %16
    İnsanların egolarını dizginlemelerini beklerim. %11
    Verilen sözlerin tutulmasını beklerim. %8
    Karşı tarafın kıskanç davranmamasını beklerim. %2
    Diğer %1
    Hiçbir şey beklemem. %2

    DORinsight’ın araştırması, kadınların hayattan en çok “mutlu bir yaşam sürmeyi” beklediğini de ortaya koydu. “Ne olursa olsun mutlu bir yaşam sürebilmek” istediklerini ifade eden kadınların oranı yüzde 34 olurken, ikinci sırada yüzde 26 ile “mutlu bir aile” istekleri, üçüncü sırada ise yüzde 9 ile “Hayat boyu dürüst ve iyi insanlarla karşılaşmak”  seçeneği yer aldı.

    Genel olarak hayattan beklentiniz nedir?

    Ne olursa olsun mutlu bir yaşam sürebilmek %34
    Mutlu bir aile %26
    Hayat boyu dürüst ve iyi insanlarla karşılaşmak %9
    Özgür bir hayat %7
    Dünyayı gezebilecek kadar para %6
    İyi bir kariyer/iyi bir unvan %5
    Hayatımın sonuna kadar lüks bir yaşam sürmek %4
    Bol kazançlı bir iş %4
    Çocuk sahibi olabilmek %2
    Diğer %1

     

    Araştırmada ayrıca kadınların yüzde 49’u “Size yapıldığında en çok mutlu olacağınız jest nedir?” sorusuna “Sevildiğimi hissetmek benim için yeterli” yanıtını verdi.

     

    Size yapıldığında en çok mutlu olacağınız jest nedir?

    Jeste gerek yok, sevildiğimi hissetmek benim için yeterli. %49
    Bana özel hediyeler alınması. %19
    Benim için yazılmış bir söz, şiir, şarkı, kitap. %13
    Eşimin/sevgilimin eve çiçekle gelmesi ya da bana çiçek yollaması. %11
    Sürpriz akşam yemeği. %7
    Diğer %1

     

  • Kadınlarda En Çok Görülen Cinsellik Sorunu

    Kadınlarda En Çok Görülen Cinsellik Sorunu

    Evlilikte yaşanan bir çok sorun var. Bunlardan bazıları da çiftlerin cinsel hayatlarıyla ilgili sorunlar.Çoğu zaman çiftlerin kendilerine bile açıklayamadıkları ya da karşılıklı konuşamadıkları bu sorunların çözülmediği her bir gün çiftleri ne yazık ki evliliğin çatırdamasına bir o kadar yaklaştırıyor.

    Cinsel sorunlar hakkında merak ettiğiniz her şeyi Aile ve Evlilik Terapisti & Cinsel Terapist Güldane Işık Kavgacı Kadınlar Kulübü TV’ye sizler için anlatıyor. Sakın kaçırmayın!

    Kadınlarda cinsellik sorunu nelerdir?

    Evlilik ve cinsel yaşam hakkında diğer merak ettikleriniz için:

    Erkeklerde cinsel sorunlar neden olur?

    Cinsel tedavi yöntemleri nelerdir? Nasıl uygulanır?

    Cinsel terapi nedir?Nasıl yapılır?

    Evlilikte cinsel yaşam

    Vajinismus nedir?

    Vajinismusun belirtileri nelerdir?

    Vajinismus olduğumuz nasıl anlaşılır?

    Vajinismus neden olur?

    Vajinismus olan çiftler ne yapmalı?

    Boşanma süreci ve boşanma sürecinde çocuk

    Evlilik terapisi ne işe yarar?

    Eşimi seçerken nelere dikkat etmeliyim?

    Aldatma sonrası ilişki nasıl düzelir?