Etiket: kadin

  • Erkekler neden yazın aldatır?

    Erkekler neden yazın aldatır?

    Erkekler aldatma sezonunu açtılar. Peki, bu durum karşısında ne yapmalıyız?

    Havaların ısınmasıyla üzerimizdekileri birer birer çıkardık. Uçuşan etekler, bronz ve çıplak bacaklar… derken erkeklerin de aklı kuş olup uçtu!

    Yaz tatilleri belki ayrı ayrı geçiriliyor, güzel kızlara bakılıyor, belki de bir gece barda tanışılan kızla ‘sıcak’ bir dans ediliyor. Erkek arkadaşınızı affetmeli misiniz?

    Kadın, erkek farketmez; genel olarak yaz mevsimi, bir macera mevsimi olarak algılanıyor. İnsanlar daha fazla sosyal faaliyete giriyor ve bununla beraber tehlike çanları çalmaya başlıyor. Özellikle erkekler, yaz aylarında aldatmaya daha meyilli oluyorlar. Biz kadınlar da bunu bazen bir sıcak hava hastalığı olarak adlandırıp umursamıyoruz ve yolumuza devam ediyoruz, bazen de ilişkimize son veriyoruz.

    Sizi aldattı. Peki şimdi ne olacak? Onu affetmeli mi, yoksa terk etmeli misiniz?

    Aşağıdaki sorular durumu anlamanıza ve karar vermenize yardımcı olacak.

    Bir gecelik miydi, yoksa daha uzun bir ilişkimiydi?

    Hangisi olursa olsun, size sadakatsizlik yaptığını sakın aklınızdan çıkarmayın. Bir geceden fazla süren bir ilişkiyse, arkanızda bırakmanız çok daha zor olacaktır.

    Birbirinize sadık kalmak için karşılıklı söz vermiş miydiniz?

    İlişkiniz uzun zamandır devam ettiği halde birbirinizle tek eşli bir ilişki yaşayacağınız hakkında hiç konuşmadıysanız, sizi aldattığının farkında bile olmayabilir.

    Bunun ne kadar önemli bir olay olduğunun farkında mı?

    Sizi ne kadar üzdüğünü anlamasını sağlamanız gerekiyor. Sıradan bir özür yeterli olmayacaktır ama onun gerçekten üzüldüğünü ve sizi anladığını hissediyorsanız, kendisini sizin yerinize koyuyor ve durumu düzeltmeye çalışıyordur.

    Her şeyi düzeltmek için yeterince istekli mi?

    Bir daha böyle bir şeyin yaşanmayacağını, sizi kaybetmek istemediğini ve güveninizi kazanmak için ne gerekiyorsa yapabileceğini söylemesi çok önemlidir. Ama aldatmayı önemsemiyorsa bu iyi bir işaret değildir.

    Bunun dışında ilişki yolunda gidiyor muydu?

    Eğer birlikte eğleniyor, size saygı duyduğunu hissediyor ve iyi bir insan olduğunu düşünüyorsanız, ona bir şans daha vermenize değer. Ama zaten sorunlu bir ilişki yaşıyorsanız veya sizi daha önce de aldattığından şüpheleniyorsanız, bir kere daha düşünün deriz…

  • Kadınlara ‘bayan’ dememek için nedenler!

    Kadınlara ‘bayan’ dememek için nedenler!

    “Bayan” yalnızca bir hitap şeklidir. İşte kadınlara “bayan” dememek için 10 neden…

    İki cinsiyet vardır: Kadın ve Erkek

    Bayan yalnızca bir hitap şeklidir. Cinsiyet yerine kullanılamaz.

    Yolda bir kadınla konuşmanız gerektiğinde elbette, “kadın / karı / kız / hatun bakar mısınız?” demeyeceksiniz. “Erkek / adam / herif bakar mısınız” diyor musunuz? Hayır. Demek ki konu hitap yerine geçen “bayan” değil; cinsiyet yerine kullanılan “bayan”.

    Yalnızca hitapla kısıtlı durumlarda, “Hanımefendi ya da bayan” diyebilirsiniz.

    Erkeğe, “erkek” denildiği durumlarda, kadında da “kadın” denilir. “Bayanlar kırılgandır ama erkekler dayanıklıdır”, “Erkekler tuvaleti sağda bayanlar solda” denilemez.

    Bayan reyonu, Bayan milletvekilleri, Bayan futbol takımı, bayanlar tuvaleti gibi birliktelikler yanlış. Onları lütfen ayırın.

    Kız diye de bir cinsiyet yoktur. Kadın / Erkek; tıp dilinde “Dişi / Erkek” olarak geçer. Bunların küçük boylarına kız / oğlan denir.

    Ayıp olan “kadın” demek değil; kadın kelimesinin çağrışımlarını “ayıp” bulup, bir cinsiyeti nazikleştirmeye ya da bayanlaştırmaya çalışmaktır. Bayan, kadın olmanın ayıp sanıldığı ve sayıldığı tutucu anlayışın kelimesidir.

    Bilgi formlarında cinsiyetinizi belirtmeniz gereken yerde genelde iki hane vardır. bunlardan biri “bayan” diğeri “erkek” şeklinde görünüyorsa, o formu doldurmayın.

    Yine karıştırırsanız, şuradan aklınıza gelsin: Günün adı, “8 Mart Dünya Bayanlar Günü” değil; “8 Mart Dünya Kadınlar günü”dür.

  • Erkeklerin kadınlarda dikkat ettiği şeyler

    Erkeklerin kadınlarda dikkat ettiği şeyler

    Erkekler önemsemezler diye düşündüğümüz çoğu şeyi aslında önemsiyorlar

    Saç Bakımı!

    Erkekler her ne kadar bu tarz şeylerle pek ilgilenmiyor gibi gözükseler de, aslında bu gibi durumlar onların umurunda. Saçınızın bütünüyle aynı olmayan dipleriniz uzadığında, ya da çektirdiğiniz fönü üç gün kullanmaya çalıştığınızda bu onların dikkatini elbette ki çekecektir!

    Evde doğal ve bitkisel saç bakımı ,saç uzatma yöntemleri ve saç maskeleri nasıl yapılır ? Saç Modelleri, renkleri ve saç uzman ve kullanıcı görüşlerini okuyabilirsiniz.

    Dikkatsiz Giyim!

    Pek tabii fazla kilolarınız olabilir. Herkes zayıf olmak zorunda değil. Ama ufak hilelerle vücudunuza en uygun giyim tarzını bulabilirsiniz! Daracık pantolonun yanından fışkıran fazlalıklar erkeklerin pek de hoşuna gitmeyen detaylardan biri!

    Küfür!

    Her ne kadar arkadaş gibi eş, sevgili arasalar da argo ve küfür içeren konuşmaları kadınlardan duymaya pek alışkın olmadıkları gibi bu onları sizden uzaklaştırır! Onlarla konuşurken üslubunuza dikkat edin! Unutmayın, siz kadınsınız!

    Sakız!

    Bizim için her ne kadar böyle ufak şeylerin önemi olmasa da erkekler sakız çiğneyen kadınlardan da hoşlanmıyor!

    Tırnaklar Önemli!

    Erkeklerin çoğu kadınlarda el ve ayak bakımına önem verir. Bunu unutmamalısınız! Yarısı çıkmış ojeler ve bakımsız eller onları uzaklaştırabilir. Ellerinizi nemlendirip, manikür ve pedikürünüzü aksatmamalısınız!

    Selülit Alarmı!

    Bacaklarınızda selülit gibi problemler varsa tercihinizi bunları açmaktan çok gizlemekten yana kullanmalısınız. Biz her ne kadar problem etmesek de erkekler bunlara dikkat ediyor. En azından çorap giyerek selülit görünümünü en aza indirebilirsiniz!

    Selülit için 9 doğal çare için tıklayın!

    İstenmeyen Tüy!

    İstenmeyen tüylerinizle başa çıkmalısınız! Erkekler her ne kadar lafını etmiyor gibi gözükseler de özellikle kadınların kolları üzerinde bulunan tüyleri erkeksi buluyorlar ve bu durum çoğu erkeği rahatsız ediyor!

    İstenmeyen Tüyler için forum sayfamıza bakın :)

    Kokunun Önemi!

    Sigara içsin, içmesin hiçbir erkeğin sigara kokan bir kadını hoş bulacağı elbette ki düşünülemez! Sigara kullanıyor olabilirsiniz kokusunun üzerinize sinmemesi için çaba gösterin, ya da azaltın!

  • Erkeklerin etkilendikleri kadınlar

    Erkeklerin etkilendikleri kadınlar

    Kadınların da erkeklerin de ilişki kuracakları insanlarda önem verdikleri şeyler vardır. İlişkiye başlamadan önce bunları bilmenizde fayda var.

    Özenli ve çekici kadınlar
    – Giyimlerinden, yemeklerine kadar onlara özen gösteren kadınlar erkekler için etkileyicidir. Bu, ilişkilerine ne kadar özen gösterdiklerinin bir işaretidir.

    – Erkeklerin kalbine giden yol, boğazlarından geçer. Özenerek hazırladığınız yemekler, onlar için vazgeçilmez olmanızı sağlayabilir.

    – Evde temizlik veya yemek yaparken bile onların gözünde çekici olduğunuzu biliyor muydunuz? Sebebi gayet açık, doğal halinizlesiniz.

    Sağduyulu ve çocuksu kadınlar
    – Her ne kadar kadınların ilgi alanlarından anlamasalar da, kadınların bu konulardaki sağduyusu birçok erkek için etkileyicidir.

    – İşte bir klasik: Erkeklerin çoğu ilk bakışta kadınların kalçalarından etkilenir.

    – Sürprizler karşısında kadınların yüzünde beliren çocuksu tebessümler ve gözlerinin parıldaması erkekler için vazgeçilmezdir.

    Çekici ve cezbedici kadınlar
    – Cinsel hayatınızda baştan çıkarıcı olsanız bile, erkeklerin aslında şehvetin habercilerinden (imalı bakışlar ve sözler gibi…) etkilendiklerini unutmayın.

    – Onlar için özenle seçtiğiniz çamaşırları baştan çıkarıcıdır.

    – Erkekler hastalıkları boyunca başlarından ayrılmayan kadınları sever.

    Zevkli, doğal ve güvenilir kadınlar
    – Birçok erkek, gömleğini veya tişörtünü kadınların üzerinde görmekten çok hoşlanır.

    – Özel eşyalarını emanet ederek onlara duyduğu güveni belli eden kadınlar, erkekleri etkiler.

    – Yapmacık hareketlerden kaçınan, kendisi olan kadınlar erkeklerin beğenisini kazanırlar.

    Islak dudaklar, yumuşak eller, bakımlı kadınlar
    – Dudak parlatıcalarının yapışkanlığından şikayet etmesine aldırmayın, aslında ıslak görünümlü parlak dudaklar tüm erkekleri cezbeder, sizi öptükçe öpesi gelirler! Her zaman yanınızda dudak parlatıcısı taşımanızda fayda var!

    – Kadınların yumuşak ve mis kokulu elleri erkekler için vazgeçilmezler arasındadır. Ellerinizin her zaman bakımlı ve mis kokulu olmasına özen gösterin.

    – Bakım için tonlarca para döktüğünüzden yakınsalar bile, bakımlı kadınlara bayılırlar! Güzelliğinizden asla ödün vermeyin!

    Özverili, başarılı ve anaç kadınlar
    – Kadınların eşyalarına gösterdikleri özen, erkeklerin gözünde sadakat ve özveri simgesidir. İlişkinize gösterdiğiniz özveriyle ne kadar sadık ve güvenilir olduğunuzu anlamasını sağlayabilirsiniz.

    – Yaşantısının her alanında başarılı, ne istediğini bilen ve yardım sever kadınlar erkekleri cezbeder.

    – Çocuklarla iyi anlaşan ve onları seven kadınlar erkekleri etkiler.

    Zevkli ve ince düşünceli kadınlar
    – Erkeklerin zevklerine ve alışkanlıklarına anlayış gösteren kadınlar, onlar için daha vazgeçilmezdir.

    – Hatırlamaları için erkekleri zorlamadığınız sürece, özel anlarınıza dair tarihleri es geçmemeniz onlar için etkileyicidir.

    – Arkadaşlarının ve başkalarının yanında söylemediğiniz sürece, özel hitaplarla ona seslenmeniz erkekleri çok etkiler.

    Teslimiyetçi ve duygusal kadınlar
    – Bazen, erkeklerin kadınlarla kasten inatlaştıklarını unutmamak gerekir. Kimisi inatlaşan kadınları çok çekici bulurken, kimisi de çocuk gibi küsen kadınları çok şirin bulur.

    – Kadınların koruyucusu gibi hissetmek erkekler için gurur verici bir davranış olduğundan etkileyicidir.

    – Eleştirmelerine rağmen kadınların duygusallıklarını yansıtabilmeleri onlar için önemlidir çünkü hiçbir erkek duygularını rahatça ifade edemez.

  • “Kıskanıyorsa sevmiyordur”

    “Kıskanıyorsa sevmiyordur”

    Prof. Dr. Oğuz Erkan Berksun’un açıklamaları yıllardır söylenen “Seven insan kıskanır” sözünü yalanladı. Berksun yaptığı açıklamada seven insanın kıskanmayacağını, kıskanan insanın güvenilmez insan olduğunu anlattı

    Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Erkan Berksun, öz güveni olan bireylerin başkalarını sevebileceğini belirterek, “Seven insan sever, kıskanmaz. Güvensiz insan kıskanır, o da aslında gerçekten sevemez” dedi. Berksun yaptığı açıklamada, kıskançlığın insanlık tarihi kadar eski olduğunu belirterek, birçok insanın ilişkilerini derinde etkileyerek ciddi sorunlara yol açtığını söyledi. Eşlere karşı yöneltilen bu duygunun aşırı olanına “patolojik kıskançlık” veya “othello sendromu” adı verildiğini aktaran Berksun, “Birçok kadın ve erkek, kıskanmanın içgüdüsel davranış olduğundan yola çıkarak sevginin göstergesi kabul eder. Bu, yanlış bir kabuldür. Sevgimizi ve sevdiğimizi esirgemediğimizi göstermenin çok daha sağlıklı yolları vardır” ifadesini kullandı.

    Kıskançlığı öz güven eksikliğiyle açıklayan bazı kuramlara dikkat çeken Berksun, şöyle konuştu: “Kendine güvenen insanların karşıdaki insanlara daha rahat güven duygusu geliştirdiklerini biliyoruz ancak kıskançlık sadece sevdiğimiz insanı kaybetme tehdidiyle ortaya çıkan kendine güven eksikliğiyle açıklanamaz.Kıskançlıkta eğitim, yetiştirilme biçimi, genel geçer kabul ve özellikle kadınlara yöneldiği için kadınla ilgili önyargılar önemli rol oynamaktadır. Sevginin göstergesi olduğuna ilişkin yanlış inançlar da kıskançlığı hem makul heh de meşru gösterebilmektedir. Özellikle birçok kadın, erkeğinin kendisini kıskanmasını istemektedir. Bu, kadınlar tarafından bir çeşit güvence şeklinde algılanmaktadır.”
    “GÜVENSİZ İNSAN KISKANIR”
    Kıskanılmayı beklemenin sağlıksızlığın ifadesi olduğunu savunan Berksun, şöyle devam etti: “Seven insan sever, kıskanmaz. Güvensiz insan kıskanır, o da aslında gerçekten sevemez. Her durumda insanların bireysel gelişimini sağlıklı tamamlamadıklarını gösterir. Öte yandan, gerçekte kendine güvensizlik sevgi zannedilen, hiç içinden çıkışı olmayan çukurdur. Bu durumda şu soru sorulmalıdır. Kıskanıyorsun çünkü güvenmiyorsun, o zaman güvenmediğin insanı nasıl yanında istersin? Bu, ne senin ne de karşındaki insanın onuruyla bağdaşmaz. Bu soruyu sorduğum birçok erkek veya kadın yan çizer ve şöyle der. ’Ben sevgilime, kız, erkek arkadaşıma ve eşime güvenmiyor değilim, ona güveniyorum ama diğer erkeklere, kadınlara güvenmiyorum.”
    “KISKANÇLIK SEVGİ İFADESİ DEĞİL”
    “Kıskanç erkeklerin sadakatsizlik olasılığı her zaman için daha yüksektir” diyen Berksun, sözlerini şöyle tamamladı: “Romantik sahiplenme duygusunu aşan kıskançlıklar her zaman için ilişkileri bozucu etkiye sahiptir. Başlarda hoş gibi algılansa da ilişkinin ilerleyen dönemlerinde eşleri sadakatsiz ve ahlaksız yerine koymaktan başka işe yaramaz. Bir insanın başkasına güvenebilmesi için önce kendine güvenmesi gerekir. Güvenmediğiniz insanı nasıl seversiniz ki? O sizin ananız babanız, çocuğunuz değil ki. En katlanılabiliri romantik olandır. Kıskanç insanlar kendi kıskançlıklarının sevgi ifadesi olduğunu düşünür.”

  • 14 Şubat’ta Sevgiliniz Sizden Ne Bekliyor?

    14 Şubat’ta Sevgiliniz Sizden Ne Bekliyor?

    Bir araştırma şirketi Türkiye’nin aşk haritasını çıkardı. 38 ilde 5 bin 260 denekle yüzyüze yapılan görüşmelerin sonuçları açıklandı. Çiftlerin hediye beklentisinden ilişkilerin neden bittiğine kadar birçok çarpıcı veri ortaya çıktı.

    Elde edilen oran, Türkiye’nin yüzde 18’inin Sevgililer Günü’nü kutladığını ortaya koyuyor.

    Ancak yine de sevgililer ve evli çiftler, 14 Şubat’ı kutlamamayı tercih ediyor.

    Katılımcılar arasında “kutlamıyorum” cevabı veren kadın ve erkeklerin büyük çoğunluğu, Sevgililer Günü’nün ticari bir gün olduğunu düşündüklerini ifade ediyor.

    Yapılan araştırmada kadınların büyük çoğunluğu, “Sevgilinizden 14 Şubat Sevgililer gününde beklediğiniz hediye nedir?” sorusuna “tektaş yüzük” yanıtını veriyor.

    Erkekler ise gömlek, parfüm ya da ceket gibi hediyeler çiçek ya da parfüm gibi hediyeler bekliyor.

    Erkeklerin, “Karınıza/sevgilinize almayı düşündüğünüz hediye nedir?” sorusuna verdiği en sık yanıt “çiçek” olurken, kadınlar ise büyük oranda erkekler için ideal hediyeyi “gömlek” ve “saat” olarak belirliyor.

    Araştırmaya göre kadınların 3’te 2’lik oranı ilişkilerinde mutsuz.

    Ancak kadınların aşka inançları erkeklere oranla yüksek.

    Erkekler ise ilişkinin süresinin uzadıkça aşkın yitirildiği düşüncesinde.

    Ankette kadınlar ve erkekler ilişkilerin bitmesinin en büyük sebebini “ihanet” olarak görüyor.

    Bir ilişkinin bitmesinde en büyük etken olarak “aldatılmak” seçeneğinin öne çıktığı araştırmada, ilişki bitiren diğer başlıca sebepler ise “sevgisizlik, ilgisizlik” ve “aile baskısı” ve “ekonomik sebepler” olarak sıralanıyor.

  • Aspirin ile yumurtalık kanserini önlenme

    Aspirin ile yumurtalık kanserini önlenme

    Günde bir aspirin yumurtalık kanserinin önlenmesine yardımcı olabilir.

    ABD’deki Ulusal Sağlık Enstitüsü’nden bilim adamları daha önce yapılmış, yaklaşık 20 bin kadının katıldığı 12 araştırmanın sonuçlarını inceledi.

    Araştırma, her gün düşük doz (100 miligramdan az) bir asprin içen kadınların yumurtalık kanserine yakalanma riskinin, haftada bir kez içenlerden yüzde 20 az olduğunu gösterdi.

    Bilim adamlarından Britton Trabert, sonuçlar şaşırtıcı olsa da bazı kişilerde kanamalara yol açabileceğinden asprinin doktora danışılarak alınmasının önemine dikkati çekerek mekanizmanın belirlenmesi için başka araştırmaların da yapılması gerektiğini vurguladı.

    Daha önce ”The Lancet” dergisinde yayımlanan bir araştırma da, düşük dozda düzenli aspirin kullanımının kolon kanseri riskini yüzde 24 azaltabileceğini ortaya koymuştu.

    Not : Doktorunuza danışın !

  • Eski dost düşman olmaz, peki ya eski eş?

    Eski dost düşman olmaz, peki ya eski eş?

    Eski eşinize duyduğunuz nefretin yükünü omuzlarınızdan atıp biraz rahatlamaya, nefret etmek yerine medenice bir ‘Merhaba’ demeye ne dersiniz?

    Kimse boşanmak için evlenmiyor, kimse ayrılmak için sevgili olmuyor… Ve tabii kimse sevgiyle gözlerinin içine baktığı kişiyle ayrıldıktan sonra düşman olacağını da düşünemiyor. Oysa hem insanın doğası gereği hem de özellikle toplumsal yapımızın müsait olması nedeniyle ayrılanlar çoğunlukla birbirinden nefret ediyor. Şöyle bir düşünün, eskilerde kalan isimlerin kaçı ile yolda karşılaşsanız hiç değilse ayaküstü sohbet etmek istersiniz? Sokakta görünce yolunu değiştirenler, aynı ortamda bulunmamak için programını erteleyenler, yıllarca hiç bıkmadan olur olmaz yerde eski eşin aleyhinde konuşanlar yanlış mı yapıyor? Ayrılıp da dost kalmak biraz fazla iyi niyetli bir beklenti olabilir ama biraz medeniyetin de kimseye zararı yok.

    İhanetin bedeli!

    “Eski eşle arkadaş kalabilmek neden zor?” sorusuna Psikolojik Danışman-Evlilik ve İlişki Terapisti Selin Özkök Karacehennem şöyle yanıt veriyor: “Bizim toplumumuzda çoğunlukla kadının eşinden ayrılması için erkeğin ihanet etmesi gerekiyor. Kadınlar kocaları ile anlaşamayınca, dayak yiyince ya da kayınvalideleri ile sorunları olunca hiç ses çıkarmadan evliliği yürütüyorlar. Ne zaman ki erkek ihanet ediyor kadınların sesi çıkıyor. Kadınlar terapiye de ancak bu durumda geliyorlar. İhanet ile birlikte nefret de devreye giriyor. Eğer adam başka bir kadın uğruna evini terk etmiş ise zaten arayıp sormuyor, bazıları çocuklarını bile zor görüyor. Kadın ise kocasını başkasına kaptırdığı için iletişimi sürdürmek istemiyor. Dolayısıyla ayrılan eşler birbirine düşmanlık besliyor.” Avrupa’da ve özellikle ABD’de ihanet olsa dahi tarafların medeniyet  çerçevesinde ilişkilerini sürdürdüğünü belirten İlişki ve Evlilik Terapisti Karacehennem, bu durumun sınırını ise şöyle çiziyor: “Taraflar ayrılmaya karar verdikten sonra özellikle görüşmek istemezler. Ancak bir partide ya da sokakta karşılaştıklarında birbirlerine medenice hal hatır sorabilmeliler. Bu karşılaşmada biri ‘Nasılsın?’ diye sorduğunda karşı taraf ‘Senden sonra nasıl olmamı bekliyorsun?’ gibi yanıtlar vermediği sürece bir sorun çıkmaz. O saatten sonra eski defterleri açmak, iğneleyici sözler söylemek çok anlamsız ve hiç kimseye bir yarar sağlamaz.”

    Ayrılan kadın kendine güvenmeli

    Boşanan ve özellikle çocuklu kadınların zorlu günler yaşayacaklarını, ancak bunları aşabilmek için kadının önce kendine güvenmesi gerektiğini söyleyen Evlilik ve İlişki Terapisti Karacehennem, “Geçmişi bir türlü unutamamak normal bir durum değil. Buna bağlı olarak aşırı yemek, alışveriş yapmak ya da takıntılı bir hal almak gibi ruhsal hastalıklar doğabiliyor. Bu durumdaki bir kadının iş bulması kurtarıcı oluyor. Bu işin çok büyük paralar kazandırması da gerekmiyor. Hemen iş bulamıyorsa bir süre dinlenip kendine zaman tanıması gerekiyor. Kendine bu şekilde yeni bir düzen kurmayı başaran kadın eski eşine kin gütmeyi bırakıp medeni bir ilişki kurmayı da başarıyor” diyor.

    Çocuklar için çabalayın

    Ayrıldıktan sonra birbirinden nefret eden taraflar en çok da çocuklarına zarar veriyor. Dünyada en çok sevdiği iki kişi arasında ikilemde kalan çocukların ruhu derinden yaralanıyor. Terapist Karacehennem, kayınvalidelerin de çocuklar üzerinde bu anlamda olumsuz etkileri olabildiğini söylüyor. Hafta sonu çocuğunu almaya gelen bir babanın eski eşi ile ayaküstü sohbet edebilmesinin ya da bir sorun olduğunda ayrılmış anne-babanın iletişim kurarak ortak bir çözüm üretmelerinin çocuklar için de olumlu olduğunu vurgulayan Karacehennem, “Bazen ayrılan eşlerden biri tekrar evlenebiliyor. Evlenmeyen taraf çocuğu kullanarak karşı tarafın peşini bırakmıyor. Örneğin anne, çocuğun sağlığı ile ilgili uydurma ya da abartılı bahanelerle eski eşini arayıp duruyor. Ya da baba çocuğunu almak için okula giderken onların peşine takılıyor. Evde çocuğunu olumsuz mesajlarla dolduruyor. Çocuk babasının yeni eşine  yönelik olarak ‘Sen babamı bizden aldın’ gibi cümleler kurabiliyor. Aileler unutmamalı ki çocuğu, anne veya babası hakkında doldurmak ona yapılacak en büyük kötülüktür” diyor.

    1 kadın ve 1 erkek dost olabilir mi?

    Evlilik ve İlişki Terapisti Selin Özkök Karacehennem, bu soruya “Hayır” diye yanıt veriyor ve ekliyor; “7-8 yıl önce bu soruya ilk kez yanıt verdiğimde bana tepki gösterdiler. Ancak bu bir gerçek. Bekarsındır, bir çekim hissetmiyorsundur, kafa yapısı olarak çok iyi anlaşıyor olabilirsin. Ancak taraflar evli ise bir tarafın karşı cins ile samimi bir arkadaşlık kurması, eşini dahil etmediği buluşmalar gerçekleştirmesi çok da gerçekçi değildir. Çünkü eğer kişinin bir çekincesi yoksa bu buluşmalara eşini de dahil edecektir. Bu durum evliliğin yazılı olmayan kanunlarından biridir. Zaten biraz derine inildiğinde arkadaşlık taraflarından birinin diğerine aşık olduğu ancak arkadaşlığı da kaybetmemek uğruna bunu sakladığı anlaşılıyor.”

    Medeni ilişki yeni eşi üzer mi?

    Ayrıldıktan sonra iletişimlerini koparmayan eşler az da olsa var tabii. Ancak tarafların görüşmenin kapsamını genişletmeleri zaman zaman yeni eşler için sıkıntı verici olabiliyor.

    Terapist Karacehennem, “Eski sevgili ile görüşmek ihanete girer mi?” sorusuna şöyle yanıt veriyor: “İhanet değil ama beraber olduğu kişiye saygısızlık olarak kabul edilmelidir. Tabii ki karşılaşıldığında ayaküstü sohbet edilebilir ancak baş başa kahve içmek, yemeğe çıkmak gibi görüşmeler yeni eşi rahatsız ediyor. Her şeyi sınırında tutmak gerekiyor.” Bir de şu “Arkadaş kalalım, ben sana layık değilim” meselesi var. Ayrılmak isteyen tarafın diğerine kalp kırmamak için söylediği bu söz çok açık bir şekilde ayrılığı ifade ediyor. Terapist Karacehennem, bazen karşı tarafın bu laftan bile bir umut çıkarmaya çalıştığını ancak gerçekçi olunması gerektiğini vurguluyor.

    Formsanté Dergisi

  • İlişkilerde Kadın ve Erkeğin Önceliği Nedir?

    İlişkilerde Kadın ve Erkeğin Önceliği Nedir?

    İyi niyetli davranışlar kimi zaman eşler tarafından neden yanlış anlaşılır? Ego doyumunda sınır ne olmalı? Kadın-erkek ilişkilerinde mutlu bir yaşam için çok önemli tüyolar veren Prof. Dr. Nevzat Tarhan kadınlara en büyük armağanın güven olduğunu belirtiyor.

    Kadın önce paylaşmak ve yakınlık ister!

    Kadınların erkekler konusunda en çok dile getirdikleri yakınma; erkeklerin onları dinlemediği ve anlamadığı hususu olduğunu vurgulayan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü-Psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kadının ilişkide önceliğinin paylaşmak ve yakınlık hissetmek olduğunu söylüyor. Erkeğin önceliğini ise Tarhan şöyle ifade ediyor.

    “Yetenekli, yeterli ve güçlü olduğunu hissetmesidir. Erkekler doyumu başarıda ve sonuç almada bulurken, kadınlar paylaşma, değer verilme ve önemseme de yaşarlar.” dedi.

    Bir kadın eşini sevdiğinde onun gelişmesine yardımcı olmayı, erkeğinin eksiklerini gidermeyi ve düzeltmeyi görev bilir ve bunun için çalışır diyen Tarhan, doğal eğilimle hareket eden kadının bunu yaparken de eşini koruduğunu düşündüğünü söylüyor. Bu süreçte erkeğin farklı açıdan düşünerek kendisini karısı tarafından yönetildiğini düşünmeye başladığını vurgulayan Tarhan, erkek istemeden kadının erkeğe yardımından erkeğin güçsüzlük ve beceriksizlik duygusu çıkarsamasında bulunabileceğinin altını çiziyor.

    Prof. Dr. Nevzat Tarhan kadınların ruh doyumuna ilişkin şu değerlendirmelerde bulunuyor.

    Ne yapacağını bilememek duygusu uyandırmayın!

    Bir erkekte ne yapacağını bilemediği duygusunu uyandıran bir kadın, erkeği anlamıyor demektir. Bir kadın erkeğe kendisini iyi ve yeterli hissettirir, ‘kontrol bende’ duygusunu yaşatırsa o erkeğe çok şey yaptırabilir.

    Kadının egosunu destek, paylaşmak doyurur…

    Kadının ego doyumunu destek görmek ve destek vermek, paylaşmak, yardımcı olmak hisleri sağlar. Kadın erkekten çok daha fazla estetik kaygılara, sevgiye, iletişime, güzelliğe değer verir. Sevgi ve uyum onlar için daha önemlidir. Bir erkeğin yarışı kazanmaktan veya tuttuğu futbol takımının attığı golden aldığı zevki kadın yakınlaşma ve paylaşma anında hisseder.

    Erkeğin kendisine yardım önerildiğinde bunu zayıflık olarak algılaması psikolojik konulara ilgisini de azaltır. Psikolojik yardımı kabul etmeyi zayıflık gibi telakki eden erkek içgüdüleri ile hareket eden bir davranış sergiler. Bu da onun kendisini aşamadığının işaretidir.

    Erkeğe öğüt verirken dikkat!

    Bir kadının da erkeğe istemeden öğüt vermesi tenkit şeklinde anlaşılır. Erkeğin kendisini sorunlu, arızalı, yetersiz hissetmesine meydan vermeden ona öğüt vermenin yolunu bulan kadın kendini aşmış demektir. Erkekler bu açıdan çocuk gibidirler. Kabullenip sonra yönlendirilirlerse düşünce yanılgısına düşmezler.

    En büyük armağan güven!

    Eşlerin birbirlerine verecekleri en önemli armağan güvenlerini hissettirmeleridir. Bu aynı zamanda karşımızdakini onurlandırma yoludur. Bir kadın, erkeğin giydiği gömleğin pantolonuna uymadığını gördüğünde “Bu olmamış” derse erkek kendisini beceriksiz hisseder. Bu olmamış yerine “Bence böyle olsa sana daha çok yakışır” demek olumsuz duyguları bertaraf edecektir.

    Ancak diğer taraftan kadın fikrini söylemediğinde kendisini işe yaramaz gibi zannedebilir. Bu noktada erkek kadının fikrine saygı duymayı bilmelidir. Farklı görüşü yapıcı olarak paylaşmayı becerebilmek bir erkeğin kendisini aşmasıdır. Sorunun püf noktası “Önce kabul et” düşüncesini alışkanlık haline getirmektir.

  • Cilt kırışıklıkları için maske tarifi

    Cilt kırışıklıkları için maske tarifi

    Cilt kırışıklıkları için uygulayabileceğiniz bu maske ile yüzdeki çöküntüleri ortadan kaldırabilirsiniz.

    Gerekli Malzemeler
    Civan perçemi çiçeği, Saf su Yarım fincan limon suyu Bir çorba kaşığı zeytinyağı Bir tatlı kaşığı süzülmüş bal Çırpılmış yumurta sarısı.

    Hazırlanışı
    Civan perçemi çiçeği, saf suda on dakika kaynatıldıktan sonra sıkılarak süzülür. Bir fincan su soğutulur. Elde edilen posa ezildikten sonra, yarım fincan limon suyu, bir çorba kaşığı zeytinyağı, bir tatlı kaşığı süzülmüs bal ve çırpılmış yumurta sarısı ile birlikte iyice karıştırılır.

    Hazırlanan karışıma soğutulan bir fincan civan perçemi suyu ilave edilir. Maske kıvamına gelinceye kadar yulaf unu eklenir.

    Faydaları
    Yüzdeki çöküntü ve kırışıklıkların giderilmesini sağlayan civan perçemi maskesi, uygulamadan bir saat sonra yıkanır ve cilt gül suyu ile temizlenir.