Etiket: kadin

  • Tüp bebek uygulamasında “yaş” başarıyı etkiliyor

    Tüp bebek uygulamasında “yaş” başarıyı etkiliyor

    “35 yaşından küçük kadınlarda tüp bebekte canlı doğum oranı yüzde 35’i bulurken, 40 yaş üzerinde yüzde 5-14 gibi daha düşük oranlardadır. Buna bebek sahibi olamamanın stresini eklersek, tüp bebek uygulamasında yaşın ne kadar önemli olduğu görülmektedir”

    Tüp bebek uygulamasında başarıyı bir çok faktörün etkilediği ancak bunların başında “kadının yaşı” nın geldiği bildirildi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Berker, yaptığı açıklamada, bebek sahibi olamamanın günümüzün önemli bir sağlık sorununu teşkil ettiğini belirterek, aile sağlığının, toplum sağlığını oluşturduğu noktasından hareketle bebek isteyen çiftlere bu mutluluğu yaşatmanın aslında en önemli sağlık hizmetleri arasında yer aldığını söyledi. Bebek sahibi olmak isteyen çiftlere bu konuda en yardımcı yöntemin tüp bebek uygulaması olduğunu vurgulayan, Berker, “doğal yoldan gebelik oranının en fazla yüzde 15-20’yi bulduğunu, tüp bebek başarısı oranlarının da bunun çok üzerinde olduğunu ifade etti. Tüp bebekte uygulanan tedavi yöntemlerinin, gelişen teknoloji vegelişen teknikler sayesinde bebek sahibi olamayan çiftler için umut olarak görüldüğünü anlatan Berker, ” Fakat çiftler bir tüp bebek uygulamasından hemen pozitif bir sonuç beklemektedirler, ki bu doğru bir beklenti değildir. Burada bilinmesi gereken en önemli nokta tüp bebek tedavisinin ’eve bebek götürülünce ’sonuçlandığıdır “ şeklinde konuştu. Tüp bebek tedavisini sadece bir uygulama ile sınırlandırmanın doğru bir yaklaşım olmadığını ifade eden Berker, tüp bebek uygulama sayısı arttıkça başarı oranının da yükseleceğini kaydetti. Tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de evlilik yaşının arttığına dikkati çeken Berker, artık çiftlerin daha geç yaşlarda bebek sahibi olmak durumunda kaldığını söyledi.

    YAŞLA BİRLİKTE BAŞARI ORANI DÜŞÜYOR
    Tüp bebek uygulamasında başarıyı etkileyen ” infertilite sebebi, yumurtalık kapasitesi, sperm sayısı “ gibi birçok faktör bulunmakla birlikte, en önemli faktörün kadın yaşı olduğunu belirten Berken, ” tedavi uygulanacak kadının yaşı, tüp bebek tedavisinin başarısı için son derece önemlidir “ dedi. Berker, şunları kaydetti: ” 1-2 milyon yumurtalık rezervi ile dünyaya gelen bir kız çocuğunun yumurtalık rezervi adet görmeye başladığı yaşlarda 250-300 bine kadar düşmekte menopoz dönemine kadar hızla azalmaktadır. 37 yaşından sonra ise hem yumurtalık rezervindeki kayıp belirginleşmekte hem de yumurtanın kalitesi düşmektedir. Birkadının hamilelik için en verimli yaşı 25-34 yaş arasıdır. Kadının yaşıilerledikçe hem yumurta kalitesi hem de yumurta sayısı azalmaktadır, bununlaberaber tedavinin başarı oranı ilerleyen yaşa bağlı olarak azalmakta, düşük riskide artmaktadır. 35 yaşından küçük kadınlarda tüp bebekte canlı doğum oranı yüzde35 gibi yüksek bir değer iken, bu 35-37 yaş grubu için yüzde 28, 38-39 yaş grubuiçin yüzde 21, ve 40 yaş üzerinde yüzde yüzde 5-14 gibi daha düşük oranlardadır. Bir de bunlara bebek sahibi olamamanın stresini eklersek kadın yaşının ne kadar önemli olduğu görülmektedir. “ Türkiye’de SGK tarafından karşılanan ve çoğul gebelikleri önlemek amacıyla transfer edilecek embriyo sayısının maksimum 2 ile sınırlandırıldığını hatırlatan Berker, ” Bu yaklaşım çoğul gebeliklerin önüne geçmekte etkilidir ancak tüp bebek başarısını da sınırlamaktadır “ dedi. Tüp bebek uygulamasına hazırlanmanın hem maddi hem manevi olarak çiftlerin üzerinde bir sıkıntı oluşturduğuna işaret eden Berker, Torba Yasa tasarısı ile Türkiye’de SGK tarafından karşılanan deneme sayısının 2’den 3’e çıkarılmasına dönük çalışmaların bebek özlemiyle dolu çiftler için çok güzel bir müjde ve tarif edilemez bir mutluluk olacağını söyledi.

    YAŞ SINIRI 41’E ÇIKARILMALI
    Ayrıca halen 39 yaşla sınırlı olan tüp bebek desteğinin günümüz koşulları dikkate alınarak daha ileri yaşlara çekilmesinin önemine değinen Berker, yaş sınırının geç yaşlarda yapılan evlilikler de dikkate alınarak, 41’eçıkarılması gerektiğini kaydetti. Bebek sahibi olmak isteyen ve tedavi sırasında ümitlenen çiftler içintüp bebek uygulamasının başarısızlıkla sonuçlanmasının üzücü bir durum olduğunu belirten Berker, ” Yalnız başarısızlıklarda ümitsiz olmamak gerekir. İlk uygulamada başarısız olmak diğer denemelerde de böyle olacağı anlamına asla gelmez. Burada önemli olan zamanı iyi kullanmaktır. Morali bozup tüp bebek tedavisini ertelemek gebelik şansını azaltır “ şeklinde konuştu. Tüp bebek tedavisinde kullanılan hormonların vücutta birikmediğini ve hastaya hiçbir risk yaratmadığını da dikkati çeken Berker, bunların vücutta zaten doğal olarak bulunan ve çok kısa bir süre kalan hormonlar olduğunu, bu nedenle hastaların birden fazla tüp bebek tedavisi yaptırmasının hiçbir sağlık sorunu yaratmayacağını bilmesi gerektiğini söyledi. AA

  • Mutlu Bir İlişkinin 8 Sırrı

    Mutlu Bir İlişkinin 8 Sırrı

    Mutlu bir ilişkinin 8 sırrı makalemizde uzman görüşlerine yer vereceğiz

    Türkiye’de boşanma oranlarının hızla yükseldiğini ve 2013 yılının, Cumhuriyet tarihinde en az evlilik yapılan yıl olduğunu dile getiren Kişisel Gelişim Uzmanı ve Yaşam Koçu Süleyman Akay, daha mutlu ve sağlıklı bir ilişki kurmaya yönelik önerilerini açıkladı. Akay’a göre 8 temel faktöre sahip; bağlanmaktan korkmayan, bahanelere sığınmayan, pozitif varsayımlar üzerinden hareket eden, sağlıklı iletişime önem veren, cinsellikte partnerini de önemseyen, işkolik olmayan, bireysel farklılıklara saygı duyan ve özür dilemeyi bilen çiftler daha sağlıklı bir ilişkiye sahip oluyor.

    Günümüzde çiftlerin ilişki sürelerinin ortalama 3-4 ay, evlilik sürelerinin de ortalama 6-7 yıl gibi süreler içerisinde sonlandığını vurgulayan Akay, tüketim toplumunun getirdiği psikolojik etmenlerin boşanmalarda daha büyük etken olarak karşımıza çıktığını söyledi. Akay’a göre iki kişiyle oynanan ancak rakibi olmayan bu oyunda mutlu sona ulaşmak için çiftlerinin birbirlerinin olumlu yönlerini görmeleri gerekiyor.

    İşte Akay’ın tespit ve önerileri

    Bahanelere sığınmayın
    Kadın erkek ilişkilerindeki en önemli sorunlardan biri bahanelerdir. Hem erkekler, hem de kadınlar bahanelere gereğinden fazla anlam yüklerler ve yaşadıkları sorunları geçiştirmeye çalışırlar. İstenilen her zaman ve durumda, bir şeylere bahane bulunabilir. Bahanelerin birçoğu gerçek değildir ve ilişkileri yıpratırlar. Çiftlerin yapması gereken mümkün olduğunca açık olmak ve kendisini net şekilde ifade etmektir.

    Cinsellik olmazsa olmaz
    Sağlıklı bir ilişki kurmanın en temel kurallarından biri cinselliktir. Eski yıllarda çiftler cinsellik üzerine bu denli konuşmuyorlardı. Kendilerini neyin mutlu ettiğini, karşılarındakine anlatamıyorlardı. Bugün ise bu konu çok daha sık gündeme geliyor ve olası sorunların önüne geçiliyor. Doğanın temel kuralı, doyuma ulaşanların daha mutlu olduğudur. Mutlu birlikteliğin sırlarından biri budur.

    İşkolik olmayın
    Öte yandan işkolik olmak da boşanma sebepleri arasında yer almaktadır. Psikolojik ve fizyolojik enerjinin büyük bölümünün uzun süreli çalışma temposuna adanması ve eşe ilgi eksikliği, çiftlerin sık sık evliliğini sorgulamalarına neden olmaktadır.

    Değerini bilin
    Her birey birbirinden farklıdır. Mutlu bir birliktelik için hem kadın hem de erkeğe düşen görev, bu farklılıkları bilmek ve saygı duymaktır. İlişkileri kurmak ve sürdürmek oldukça zordur, yıkmak ise bir o kadar kolaydır. Bu nedenle karşınızdaki kişide, sizin için değerli olan ne varsa onu görmeye odaklanmak gerekir. İlişkiye, onu ilk engelde bırakacak gibi bakmak ve böyle algılamak, hızla mutsuzluğa götürebilir.

    Olumlu yönleri görmeye çalışın
    İlişkilerde sürekli negatif varsayımlar üzerinden hareket etmek, ayrılmalara kadar giden bir sonuç doğurabilir. Bilinçaltımız sürekli olarak bir şeyler çalışır ve bir şeyler üretir. Karşımızdakine pozitif yaklaşmak yerine negatif yönlerine odaklanırsak, bir süre sonra istem dışı soğuk davranışlara yönelebiliriz. Çiftler birbirlerinin pozitif yönlerini görmelilerdir.

    Empati kurun
    Sağlıklı bir ilişki ve iletişim için dinlemek çok önemlidir. Dinleme, empati kurmanın ilk ve temel kuralıdır. Dinlemeye sadece işitmek olarak bakarsanız, karşınızdaki kişiyi ne şekilde anlamayabilirsiniz. Önemli olan önyargılardan kurtularak kişiyi dinlemek ve konunun odağını yakalamaktır.

    Özür dileyin
    Haksız olduğunuz ya da hata yaptığınız bir konuda eşinizden özür dilemek, sağlıklı bir iletişim kurmak açısından çok önemlidir. Özür dilemek, bireye telafi etme şansız tanıdığı için, ilişkinin sonraki aşamalarında olası yanlışların da önüne geçecektir.

  • Erkekleri Etkilemenin Yolları

    Erkekleri Etkilemenin Yolları

    Bir erkeği etkilemenin yolları yaşla, tecrübeyle, zamanla öğrenilebilecek bir kavramdır.
    Erkeklere cazip gelen, onları etkileyen pek çok faktör vardır.
    Kimi erkeklere çok itici gelen bir davranış, diğer erkeğe sevimli gelebilir.
    Bugünkü yazımızdaki resimli galerimizde size bahsedeceğimiz erkeklerin etkilendikleri genel hareket ve kadın tutumlarıdır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    Erkekleri Etkilemenin Yolları

    Doğal Ol!
    Çoğu erkeğin favori kadın tipi az makyajlı, doğal görünümlü kadınlardır.
    Abartı bir makyaj, yaşına yakışmayan giysiler, yapmacık davranışlar
    işte bunlar erkeklere en itici gelen şeylerdendir!
    Olduğun gibi görün, kendini kasma, seni seven olduğun gibi sevsin!

    Dinle
    Gözlerinin içine bakarak birini dinlemek
    sana saygı duyuyorum seni önemsiyorum demektir.
    O konuşunca, başka şeylerle ilgilenmeyi unut
    ve arada bir gülümseyerek ve başını sallayarak,
    konuştuklarının senin için ne kadar önemli olduğunu hissettir.

    erkekleri etkilemenin yolları
    erkekleri etkilemenin yolları

    İltifat Et
    Hangi kişi güzel söz duymaktan hoşlanmaz ki
    Yüzünün ne kadar güzel olduğunu, fiziğini çok çekici bulduğunu söyleyebilirsin,
    fakat bunu sık söyleyip, abartıpta karşı tarafın egosunu şişirme!…
    Bunları söylerken samimi ol, düşüncen buysa söyle!
    samimi olmadığın iltifat hemen kendini belli eder zaten!

    Öz güvenli Ol
    Kendine güvenin olsun ve bunu karşı taraf anlasın.
    Bu ister fiziki anlamda isterse bulunduğun konum anlamında olsun,
    kendinle barışık olan biri olduğunu bilsin.
    Her erkeğin ideal kadın tipi ukalalığa kaçmadan öz güvenli,
    ayakları yere sağlam basan kadın tipidir.

    erkekleri etkileme
    erkekleri etkileme

    Ahlakın Düzgün Olsun!
    Kaba saba bir tavır, nezaketsiz tutumlar, erkeksi bir hal,
    erkeklerin sevmediği kadın tipine bundan iyi örnek olamaz!
    Nazik, mütebessim, aklı başında bir kadın
    erkeklerin kalp kalesini içten feth eder!

    erkekleri etkileme
    erkekleri etkileme

    Her zaman Bakımlı Ol!
    Bu daim makyajlı gez anlamında değildir.
    Temiz kok, dişlerin güzel görünsün, üstün başın daim tertipli ve düzenli olsun.

    erkekleri etkileme
    erkekleri etkileme

    Pozitif Olun
    Daim güler yüzlü, bardağın hep dolu yüzünü gören,
    sahip olduğu nimetlere şükreden bir kadın, bir erkek başka ne isteyebilir ki…
    Nemrut suratlı, memnuniyetsiz, agresif biriyseniz bir erkeği etkilemekten çok uzaksınızdır.

  • Erkeklerin kadınlarda sevdikleri şeyler…

    Erkeklerin kadınlarda sevdikleri şeyler…

    Dürüst (ve cesur) bir erkek her şeyi açığa çıkarıyor. Gülecek, ağlayacak ve bakım ürünlerini saklamak isteyeceksin.

    Egzersiz sonrası terli doğal halin
    Oyuncak bebek gibi süslenip bütün zarafetini ortaya çıkardığın zaman daha çok arzu edildiğini mi düşünüyorsun? Bu doğru değil. Hafta içi saat 18.00’de üzerinde spor sütyenin ve eski gri bluzunla makyajdan ve parfümden yoksun şekilde sadece olduğun gibi parıldayarak geldiğinde kendini iğrenç hissetsen de biz öyle düşünmüyoruz.

    Bizim giysilerimizi giydiğin zamanlar
    Neden bizim tişörtümüzü veya bokserımızı giydiğinde bu kadar çılgına dönüyoruz? Belki sadece şempanzelerdeki gibi ilkel bir sahiplenme güdüsü ama böyle olsa bile sonuç aynı. Senin bize ait olduğun duygusu biz maymunların kontrol edemediği ve çok heyecan duyduğu bir his.

    Utanç verici lise fotoğrafların
    Fotoğrafları elimizden kapıp “Aman Allahım!” diye bağırıyorsun. Ancak bilmediğin bir şey var. Kıvırcık saçlarının, sırık gibi vücudunun veya güldüğünde ortaya çıkan diş tellerinin bir önemi yok. Aslına bakarsan o çağda bizimle konuşmayacağını biliyoruz.

    Film zevkin
    Şaka yapıyorum tabii ki. Alınma ama bu konuda anlaşamıyoruz. Anlaşacağımızı da hiç zannetmiyorum.

    Çocuklarla olan tutumun
    Yeni başlamış olan ilişkimizin nereye gittiğini bilmiyorum. Ama bilmen gereken ve bizi en çok korkutan şey var olmayan çocuklarımıza isim koymaya başlamandır. Onun dışında içten hareketlerini, çocuklarla iyi anlaştığını ve onların varlığında neşelendiğini görmek bizi gülümsetir ve “Belki” diye düşündürür.

    Spagetti ve köfte
    Tüm mutfak becerilerini kullanarak hazırladığın mum ışığındaki akşam yemekleri çok hoşumuza gidiyor. Ancak bir o kadar güzel olan başka ne var biliyor musun? Bahçede veya kanepede oturup o gün hakkında konuşarak geçireceğimiz bir gecede annenin spagetti tarifi ve yanında pahalı olmayan bir Chianti. Bazı basit anlarda sonsuz bir mutluluk vardır.

    Saklı güzellik malzemeleri
    Toplum içinde yüksek teknoloji nemlendiricinle, mikrodermabrazyon temizlik ürünlerinle veya ne olduğu belirsiz kremlerinle alay ederiz. Ama banyoda yalnız kaldığımızda gizlice bütün gizemli kimya setini kullanırız.

    Ailemize karşı sabrın
    Amcam, fiziğin hakkında eleştiri yaparken, teyzem jambonlu salatayı ağzına sokmaya çalışır. O sırada kuzenim “Et yemek cinayettir” diye bağırır. Tuhaf küçük kuzenim sen tuvaletteyken gizlice izlemeye çalışır. Ama sen bütün bunlara rağmen hâlâ seks yapmak isteyebiliyorsun.

    Tabağını temizliyorsun
    Güzel bir kadının önündeki bonfileyi kesmesinden daha seksi olan tek şey, “Bunu yemeye bayılıyorum. Tadı muhteşem!” demesidir. Mükemmel bir yemeğe olan tutku, hayatın bütün zevklerine duyulan kayıtsız ve doymak bilmez bir iştahı akla getiriyor.

    Sert tavırların ve kendine güvenin
    Kamp sırasında biz hâlâ çadırı kurmakla uğraşırken senin odun toplayıp ateşi yakman veya kendi bilgisayarını tamir edebilmen veya da su sızdıran bir musluğu tamir etmen çok etkileyici. Bize ihtiyacın olmadığını göstermen bizi istiyor olman kadar tatmin edici.

    Şu bakış
    Hangisi olduğunu biliyorsun. Hani o gecenin nerede biteceğini belli eden. Kalabalık bir akşam yemeği masasında göze çarpmayacak kadar inceden ve kurnazca ama dizlerimizi titretecek kadar da arzu doludur. Sakın hafife alma.

  • Tırnak Modelleri 2015

    Tırnak Modelleri 2015

    Tırnak modelleri 2015 bakımlı ve zarif ellere uygulanmış birbirinden güzel tırnak modellerinden oluşuyor.
    Güzel eller özenle boyanmış tırnaklarla birleştimi, o ellere bakanlara keyif veriyor. Tırnak modelleri 2015 resim galerimizde
    tırnakların manikür uygulamasıyla şekil verilmiş, en trend örneklerini görebilirsiniz.
    Tırnak modelleri 2015 hakkında bilgi almak için kuaförünüze danışabileceğiniz gibi internetten de yararlanabilirsiniz.
    Tırnak modelleri 2015 tırnakları törpülenmesi ve şekillenmesi sırasında değişik stiller uygulanmakta ve şekillenen tırnaklar renkli renkli ojeler sayesinde daha şık ve modern bir hale bürünmektedir.Tırnak modelleri 2015 modellerini inceleyerek tırnakların verildiği modelleri inceleyerek kendi tırnaklarınıza uygulayabilir, şık bir görünüme kavuşabilirsiniz.
    İşte tırnak modelleri 2015

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    Tırnak Modelleri 2015

    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
    tırnak modelleri 2015
  • Kadınların vazgeçemediği erkek tipleri

    Kadınların vazgeçemediği erkek tipleri

    Bazı kadınlar sarışın sever, bazıları esmer. İşte kadınların vazgeçemediği o erkekler…

    Fiziksel özellik bakımından belki anlaşamayabilirler ama bir erkekte aradıkları özellikler hemen hemen aynıdır; güçlü olsun, güvenilir olsun vesaire. Peki, kadınlar beğendikleri erkekleri bir şekle sokarak tarif etselerdi nasıl olurdu. Örneğin mesleği ne olurdu? İlk sırayı hangisi, son sırayı hangisi alırdı.

    Merak edenler için işte kadınların vazgeçemediği 10 erkek tipi.

    1. Kötü çocuk: Ne yapacağı kestirilemez, kararsız, hiçbir şeye değer vermez ama kadınlar ona bayılır. Ne zaman iki erkek arasında kalsalar kadınlar daima kötü çocuğu seçerler. Dayanılmaz cazibesi ve şeytan tüyüyle kötü çocuk kadınların en çok beğendiği erkeklerin zirvesinde.

    2. Sporcu: Asi, atletik ama aynı zamanda disiplinli. Kusursuz bir vücut. Sporcu erkekler kadınların hoşlandığı erkek tiplerinin başında geliyor.

    3. Müzisyen: Bir konsere gittiğinde sahnede gördüğü adamla birlikte olmayı kim istemez ki?

    4. Yabancı erkek: Farklı ve oldukça gizemli. Değişik alışkanlıkları ve değişik bir aksanı olan dış ülkelerden bir adam, özellikle yurt dışına çıkmamış kadınlar için çok çekicidir.

    5. Sanatçı: Her kadının ağlayacak bir omuza ihtiyacı vardır ve duyarlı bir sanatçı bu kişilerin başında gelir. Bol triko kazaklar ve düşük bel pantolon giyen yakışıklı bir destekçiye kim hayır diyebilir?

    6. Köpek sahibi erkek: Köpeğin cinsi ne olursa olsun özellikle 30 yaş üstü kadınlar için bu erkekler dayanılmazdır. Çünkü onlar şefkatli ve sorumluluk almayı bilen erkekler.

    7. İtfaiyeci: Alevlerle savaşan adam. Hem güçlü, hem de cesur. Üstüne üstlük bir de yakışıklıysa.

    8. Cerrah: Herhangi bir şeyi bir cerrahtan daha seksi bulacak pek az kadın vardır. Bunun nedeni cerrahların aldıkları zorlu eğitimi hayatı daha iyi yapmak için kullanmalarıdır. Kadınlar yakışıklı bir cerrahta hem zekayı hem güzelliği bir arada bulabilirler.

    9. Aşçı erkekler: Yemek yapabilme yeteneğinin kadınlar üzerinde inkar edilemez bir etkisi vardır. Mutfakta ne yaptığını bilen bir erkek bir kadını kolayca etkileyebilir. Ne de olsa hiçbir kadın kendisi için hazırlanmış bir akşam yemeğine hayır diyemez.

    10. Marlboro erkeği: Dar kot pantolonu ve deri çizmeleriyle oldukça vahşi görünür ama aynı zamanda çok romantik ve naziktir. Sert bakışları ve iddialı bir konuşmaları vardır.

  • Bekar kadınlara öğütler

    Bekar kadınlara öğütler

    Ayrlık sonrası yalnızlık buhranları geçiren ve sonra bu durumun üstesinden gelmeyi başaran mutlu bekarlardan mutsuz bekarlara tavsiyeler

    Yalnız olmak zor. Hele ki uzun bir ilişkiden çıkınca iyice zor. Neden yalnızım diye içe kapanmaktansa, sizi karanlığa çeken ruh haliyle baş etmenin yollarını öğrenmelisiniz.

    Yalnızlık buhranları geçiren ve sonra bu durumun üstesinden gelen mutlu bekarlardan halihazırda mutsuz bekarlara tavsiyeler…

    Güzel olduğunuzun farkına varın

    Burnunuz uzunmuş, kalçanız büyükmüş, memeleriniz küçükmüş; bunların hiç önemi yok! Emin olun, tüm bunlara başkalarından çok daha dikkatli bakıyor, kendinizi ölümüne eleştiriyorsunuz.

    Hadi ama, biraz olgunlaşma zamanı! 15 yaşındaki halinizde kalmayacağınızı biliyor olmalısınız. Her şeyi bir yana bırakın ve güzel yanlarınıza odaklanın. Geçin aynanın karşısına; gözlerinizin güzelliğine, gülüşünüzün sıcaklığına bir kez daha hayran olun. Kendi güzelliklerinize sarılır ve onları sahiplenirseniz, onları daha çok ortaya çıkarmaya meyilli olursunuz ve böylece başkalarının da fark etmesi kolaylaşır.

    “Hayır, teşekkürler” demeyi öğrenin

    Bir erkek, size karşı ilgili olduğunu gösteriyorsa sırf yalnız kalmamak için, size çekici gelmediği halde ona evet demek zorunda değilsiniz. Üstelik bu, kabalık olarak algılanır endişesi de taşımanıza gerek yok. Hiç kimseyi bulamayacağım galiba düşüncesiyle hoşlanmadığınız biriyle birlikte zaman geçirmek kendinizi kötü hissettirebilir. Gerçekten ilgi duyacağınız birine evet demek hakkınız.

    Öte yandan sizin için umut vaat eden birinin birlikte dışarı çıkma teklifini olumlu karşılamak da bir hata değil. Bu, illa ki geceyi onunla birlikte geçireceksiniz anlamına gelmez. Niyetiniz, sadece birini tanımak, hepsi bu. Evet demek de hayır demek de sizin hakkınız. Her ikisi için de kendinizi mecbur hissetmeyin.

    Seks için her zaman önce aşk paranoyasına kapılmayın

    Özellikle bir ilişkiyi yeni bitirmişseniz, vücudunuzla sorununuz varsa, bundan sonra bir kimsenin sizi sevmeyeceği, kimseyle seks yaşayamayacağınız endişesine kapılabilirsiniz. Oysa ten çekimi yaşadığınız biriyle sürekli bir ilişki ya da evlilik hayali kurmadan da birlikte olabilirsiniz. Zor bir ilişki ve zor bir ayrılık yaşamış olmanız, sizi geleceğe dair dikkatli planlar yapmaya itiyor olsa da, kendinize hakim olun ve yaşadığınız anın tadını çıkarın sadece. Belki ilişkiniz zamanla gelişecek ve taşlar yerine oturacaktır.

    Yatakta tek başına olmak bir ayrıcalıktır

    Ayrılık sonrası, biriyle yorgan savaşı yapmadığınız, selülitlerinizi örtmeye çalışmadığınız, uykunuzun en güzel yerinde horultuyla uyandırılmadığınız geceler sizin. Çapraz şekilde keyif yapabileceğiniz yatağınızın tadını çıkarın!

    Bazı şeyleri teş başınıza yapmayı öğrenin

    Bugüne kadar hep eski sevgilinizle yaptığınız şeyleri; konsere, sinemaya gitmek, dışarıda akşam yemeği yemek, seyahat etmek gibi pek çok aktiviteyi tek başınıza yapın. Elbette tüm bunları arkadaşlarınızla da yapabilirsiniz ama tek başına olmanın verdiği özgürlük duygusunu mutlaka yaşayın. Hem kendinizi dinlersiniz hem istediğiniz yerde, istediğiniz kadar kalırsınız hem de yeni insanlarla tanışma fırsatı yakalarsınız.

    Kendi ayaklarınızın üzerinde durmayı öğrenin

    Bugüne dek kendinize ait bir cüzdanınız olmadıysa, boşanma sonrası sıkıntı yaşamanız kaçınılmaz. Ama bu, sıkıntıların üstesinden gelemeyeceğiniz anlamına da gelmez. Bazen yakınlarınızın desteğini alarak, çalışma hayatına sıkı sıkı tutunarak, kendi bağımsızlığınızın tuğlalarını örebilirsiniz.

  • Aşıklar romantizm yalnızlar macera istiyor

    Aşıklar romantizm yalnızlar macera istiyor

    Bir arkadaşlık sitesinin üyeleriyle yaptığı ankete göre çiftler romantik bir tatil hayal ederken yalnızlar macera yaşayacakları bir tatili tercih ediyor.

    Türkiye’nin ilk arkadaşlık platformlarından biri olan siberalem.com, üyelerine tatil için nereyi tercih ettiklerini sordu. Anket sonuçları, yalnız tatile çıkanların çoğunun “Sırt çantamı alıp nereye olsa giderim” diyerek yeni maceralar peşinde koştuğunu, sevgililerin ise gözlerden uzakta başbaşa romantik bir tatil istediğini ortaya koydu.

    Yalnızlar özgürlüğe düşkün

    “Tatilde yalnızken nereyi tercih edersin?” sorusuna verilen yanıtlar, sevgilisi olmayanların yeni insanlarla tanışacakları ve özgürlüğün keyfini yaşayacakları bir tatilden yana olduğunu gösterdi. Yalnız tatile çıkanların %34’ü “Sırt çantamı alıp nereye olursa oraya giderim” diyerek yeni maceralara yelken açmak isterken, “Gece eğlencesinin bol olduğu yerler” diyenlerin oranı da %21’i buldu.

    Anket sonuçlarına göre sevgilileri olmayanlar arasında da huzurlu ve sakin bir tatil geçirmek isteyenlerin oranı hiç de az değil. Katılımcıların %28’i, yalnız çıkacakları tatilde sakin kıyı kasabalarında kafalarını dinlenmek ve kendileriyle baş başa kalmak isterken, kültür turuna çıkmayı tercih edenlerin oranı da %10. “Yalnız tatile çıkmam” diyen katılımcıların oranı ise %7.

    Sevgililer baş başa kalmak istiyor

    Sevgilisi olanlar ise romantik bir tatilden vazgeçemiyorlar. “Tatil için sevgilinle nereyi tercih edersin?” sorusuna cevap verenlerin %45 gibi büyük bir bölümü “Sakin kıyı kasabaları” dedi. Tatilde sevgilileriyle baş başa romantik anlar yaşamak isteyenleri, %31’le “Sırt çantamı alıp nereye olursa giderim” diyen maceracı sevgililer izliyor. Sevgilisiyle tatili gece eğlence mekanlarında çılgınca eğlenerek geçirmek isteyenlerin oranı %8’de, kültür turuna çıkmak isteyenlerin oranı ise yüzde 4’te kaldı. Siberalem üyelerinin %12’si ise “Bana her yer güzel, yeter ki sevgilim yanımda olsun” diyen romantikler.

  • Neden evlenmedin?

    Neden evlenmedin?

    Kariyerin yüzünden mi? Çok mu seçicisin? Yasak aşk mı yaşıyorsun? Açıklayamayacağın sorunların mı var? Üzgün müsün?

    Evet, 30 yaşınıza gelmiş ve evlenmemişseniz, yukarıdaki sorulardan en az birini mutlaka siz de duymuşsunuzdur. Sorun şu ki, “neden evlenmedin?” sorusuna vereceğiniz üstünkörü ve basit bir cevap, soruyu soranı asla tatmin etmeyecektir. Aşağıdaki cevaplardan birini dilediğiniz gibi kullanabilirsiniz.

    30 yaş ve üzeri bekar bayanlar sohbet topiği için tıklayın

    1. Birlikte yaşayabileceğim ve onsuz yapamayacağım birini bekliyorum.
    Sıradan, ama doğru! Bazıları bu insanla erkenden tanışır ve ‘toplum dırdırı’ndan kurtulur. Ancak herkesin hayat yolu farklıdır ve sorun da burada başlar. Bazı kadınlar, yaşları ne olursa olsun, yanlış insanla birlikte olmaktansa kimseyle birlikte olmamayı seçer.

    2. Bazı insanlar evliliği kendilerini şüphe ve pişmanlıktan uzak tutan gelecek sigortası olarak görüyor. Ben farklı düşünüyorum.
    Evlilik pişmanlığı ortadan kaldırmaz ve gerçekten sevmediğiniz bir erkeği “Hayatınızın Aşkı”na dönüştürmez. Evlilik uğruna birini seçerek “aşk”ın dışında kalmak, yanlış insanla ilişki yaşamaktan çok daha büyük pişmanlıkları beraberinde getirir.

    3. Bazı insanlar evliliğe çok değer verdikleri için evli değildir.
    Bazı insanlar evlilik fikrini istemez, sağlıklı ve güçlü bir evlilik ister. İnsanlar, evlenmek istemeyenlerin yerleşik düzen kurmak ve bağlanmak istemedikleri genellemesini yapar. Belki de, evlenmek istemeyenler, evliliği o kadar iyi anlamışlardır ki, kesinlikle doğru seçim yapmak istiyorlardır. İşlerin ciddiye bineceğini ve “iyi günde, kötü günde”nin ömür boyu sürmesi gerektiğini düşünüyorlardır.

    4. Biz kızlarımıza bağımlı olmayı öğrettik. Çünkü toplum inancına göre, kadınlar tek başlarına ayakta duramazlar ya da durmamaları gerekir. Pekala, bazı kızlara da farklı gerçekler öğretildi!
    Toplum kadının güvende olmasını ister. Sosyal olarak, bir erkeğin ne zaman evleneceğini seçmeye hakkı olduğu gerçeğini kabul ederiz. Ancak bedeli ne olursa olsun bir eş ile kendisini güvenceye alması gerektiğine inanılan kadına, isteklerini ya da ihtiyaçlarını göz önüne alması öğretilmez. Kız çocuklarımızın potansiyellerine inanarak onları iş bulmaları, sevecekleri bir kariyer yapmaları, hayatta bir amaç edinmeleri, güçlü yönlerini keşfetmeleri ve bu yönleri en verimli şekilde kullanmaları yönünde teşvik etmeliyiz. Aksini yapmaya devam edersek, elbette ki tek başlarına hayatta kalamazlar.

    Erkeklerin Aldatmasının 8 Nedeni için tıklayın!

    5. Evlenmek bir seçimdir ve her seçim, bir diğerinden vazgeçmektir.
    Tüm kararlarımız tamamen içimize sinmeyebilir. Yaptığı her şeyden %100 memnun olan birini örnek gösterebilir misiniz? Suçluluk ve güvensizlik hissi kendimizi, dolayısıyla birbirimizi ve kararlarımızı sorgulamamıza neden olur.

    HT Hayat

  • Romantizmin Ömrü 937,5 Gün

    Romantizmin Ömrü 937,5 Gün

    Kadın ve erkek beyninin aşkı farklı yaşadığına işaret eden uzmanlar, romantizme de ömür biçti: 937,5 gün.

    Uzmanlar, aşk ve nefret duygularının beyin hareketliliği açısından çok benzediğini, muhakeme ve aklıselimin merkezi olan korteksin nefretten farklı olarak aşk esnasında devre dışı kaldığını kaydetti. Ayrıca kadın ve erkek beyninin aşkı farklı yaşadığına işaret eden uzmanlar, romantizme de ömür biçti: 937,5 gün.

    Medicana International Ankara Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. M. Zülküf Önal, “Aşk da, nefret de yoğun hissedilen duygular. Bu duygular, beyin hareketliliği ve dışavurum açısından benzer özellikler gösteriyor. Aşk ve nefret arasındaki en büyük fark ise muhakeme ve aklıselimin merkezi olan beyin korteksinin büyük bir bölümünün aşk esnasında etkisiz hale gelmesi. Nefret eden kişinin korteksi çalışıyorken, aşık olan kişilerde kortekste ışık gözlenmiyor.” dedi.

    Önal, bu görüşlerine kaynak olarak, Prof. Dr. Semir Zeki liderliğinde İngiltere’de yürütülen ve Manyetik Rezonans (MR) görüntüleme tekniğinden yararlanılarak gerçekleştirilen çalışmanın sonuçlarına işaret etti. Önal, şöyle konuştu:

    “AŞKTA BEYİN KENDİNİ KAPATIYOR, NEFRETTE İSE…”

    “Aşkta beyin kendini kapatıyor. Nefret durumunda beyin korteksinin sadece küçük bir bölümü devre dışı kalıyor, çünkü kişinin nefret ettiği kişiden öç alma, ona zarar verme gibi hamleleri hesaplayabilmesi için kortekse ‘şiddetle’ ihtiyacı var. Buna göre, nefret sinir ağı olarak belirlenen bölgeyi oluşturan beynin alt korteksindeki putamen ve insula adı verilen noktaların, tıpkı aşk sırasında olduğu gibi aktif hale geçtiği ortaya çıktı.”

    ROMANTİZM SÜRESİ 937,5 GÜN

    Önal, romantizmin süresinin de yapılan araştırmalarda 937,5 gün olarak saptandığını belirtti. Önal, “Söz konusu araştırmaya katılan çiftlerin yüzde 83’ü, evliliklerinin ilk aylarında el ele tutuştuğunu açıklarken, 937,5 gün sonra bu oran yüzde 38’e düşüyor. Evliliğin üçüncü yılında, çiftlerin yüzde 83’ü yıl dönümlerini kutlamak için çaba sarf etmemeye başlıyor. Araştırmaya göre, bu oranlar dışarıda sürpriz bir akşam yemeği ve televizyon kumandasının paylaşılması için de aynı” diye ifade etti.

    İLK GÖRÜŞTE AŞK VE TEK GECELİK İLİŞKİNİN NEDENLERİ

    Önal ayrıca, erkek beyninin nörolojik aşk devrelerinin kadınlarınkinden farklı olduğunu, bu durumun “ilk görüşte aşk” ve “tek gecelik ilişki”nin nedenlerini de açıkladığını şöyle anlattı:

    “Aşık kadınlarda beyin taramalarıyla yapılan çalışmalar, kadınların beyninde birçok alanın hareketlendiğini gösteriyor, özellikle içgüdülerle ilgili alanların, dikkat ve hafıza devrelerinin. Erkeklerdeyse görselliğin işlendiği alanlarda hareketlenme yaşanıyor. Görsel verilerin işlendiği bölgelerdeki hareketlilikteki bu artış, aynı zamanda erkeklerin neden kadınlardan daha kolay ‘ilk görüşte aşık’ olduklarının da açıklaması olabilir. Kadın ise tecrübelerine önem veriyor. Bu nedenle tek gecelik ilişkiyi daha çok erkek yaşıyor.”