Etiket: kadın sağlığı

  • Yaza Zayıf ve Sağlıklı Girmenin Yolları

    Yaza Zayıf ve Sağlıklı Girmenin Yolları

    Yemek yeme alışkanlıklarınızla ile ilgili davranış değişikliği yapın.

    • Az ve sık yemek yiyin, öğün atlamayın. Bu yeme şekli, sizin için uygun olan günlük kalorinin, gün içine dağılmış olarak alınmasını ve vücutta depo edilmeden harcanmasını sağlayan çok önemli bir anahtardır.
    • Hergün sebze ve meyve yemeye çalışın. Böylece vücudunuzun ihtiyacı olan posayı almış olursunuz.
    • Yemekleriniz için küçük tabak , salatalarınız için büyük tabak kullanmaya özen gösterin.
    • Küçük lokmalar halinde yemek yiyin, iyi çiğneyin, acele yemek yemeyin.
    • Yemek yerken başka birşeyle meşgul olmayın (TV izleme, gazete, kitap okuma gibi).
    • Yüksek kalori içeren hazır besinleri çok sık tüketmeyin.
    • Mutlaka kahvaltı yapın, öğünlerde aşırı yemek yememeye özen gösterin.
    • Yeterince ve bol su için
    • Sıkıntılı ve stresliyseniz bunu yemek yiyerek bastırmaya çalışmayın. Stresinizi atmak için kendinize farklı uğraşlar bulun.

    Yemek pişirme yöntemlerinizle ilgili davranış değişikliği yapın

    • Etli, kıymalı yemeklere yağ koymayın.
    • Diyetinizdeki doymuş yağ ve kolesterol miktarını azaltın. Yemeklerinizde zeytinyağı ve diğer bitkisel yağları da kullanın.
    • Zeytinyağlı sebze yemeklerine az yağ koyun (1 kilogram sebze için 2-3 yemek kaşığı zeytinyağı).
    • Her türlü kızartmadan uzak durun, evinizde kızartma yapmamaya çalışın. Dışarda yerken de çok sık olmamasına dikkat edin.
    • Kömür ateşinde, aşırı pişmiş etleri ve salamura ve tütsülenmiş yiyecekleri yemekten kaçının.
    • Tatlı yerine meyve veya daha hafif olan dondurma gibi sütlü tatlıları deneyin.
    • Fırında pişmiş börekleri tercih edin.

    İlgili Konular ;

    Yaza Hazırlık Diyeti İle Yaza Zayıf Girin
    Kararlıyım Yaza Zayıf Gircem
    Yaza Zayıf ve Sağlıklı Girmenin Yolları
    Yazın Hangi Estetikler İsteniyor

  • Rahim ağzı kanseri

    Rahim ağzı kanseri

    Hemen hemen her kanser tipi kontrolsüz ve anormal hücre çoğalmasından meydana gelir.

    Rahim ağzı kanseri

    Rahim ağzı kanseri de bu şekilde rahim ağzındaki hücrelerin anormal ve kontrolsüz çoğalması sonucunda meydana gelir. Her kanser türü gibi rahim ağzı kanseri yaşamı doğrudan tehdit eden kanser türlerindendir.
    İstemsizce ve kontrolsüzce çoğalan rahim ağzı hücreleri için erken tanı ve tedavi her hastalıktaki gibi çok önemli bir yere sahiptir. Eğer erken tanı ile farkedilemez ise tedavi için geç kalınıp rahmin alınması gerekebilir. Bu da hasta olan bayanımızın doğurganlığını elinden almak demektir.
    Bazı durumlarda tedavi edilse dahi bayanın doğurganlığını son bulabilir.

    Belirtileri nelerdir ?

    Çoğu durumda hastalığın en son safhalarına kadar herhangi bir belirti vermeyen rahim ağzı kanseri genellikle hastalık aşamasında,

    – Kasık ağrılarına sebep olur
    – Cinsel ilişki sonrası kanama meydana getirebilir.
    – Adet dışı anormal vajinal kanamalara sebep olabilir.
    – Vajinal akıntıların düzenini ve sıklığında değişiklikler gösterebilir anormal boyutlara taşıyabilir.

    Rahim ağzı kanseri tedavisi nasıldır ?

    Hastalığa yakalanan bayanın sağlık durumu, yaşı, hastalığın safhası gibi önemli etkenler göz önünde bulunarak tedavi şekli seçilmektedir. Tedavi şekli hemen hemen her kanser türünde ki gibi kemoterapi ile başlar ancak hastalık yayılma safhasında ise cerrahi müdahale ile hastalık bitirilebilmektedir.

    Neden oluşur ?

    HPV denilen virüsün birkaç tipinden olduğu saptansa da genel olarak bir sebep, sonuç hala belirgin olarak saptanamamıştır. Rahim ağzı kanseri HPV denilen bu virüsün belirli versiyonlarından oluşmakta ve sağlığı hatta yaşamı tehdit edici bir hal alabilmektedir. HPV denilen bu virüsün pek çok çeşidi vardır ve genellikle vajinal siğil hastalıklarına sebep olan virüstür. Rahim ağzı kanseri hemen hemen her bayan için tehlikeli bir hastalık olabilmektedir. Dünya üzerinde meme kanserinden sonra kadınlar üzerinde sık görülen 2. Kanser çeşididir. Bu sebeple vajinal muayenelerinizi aksatmamamız ve sürekli bu hususa dikkat etmeniz önemle tavsiye edilir.

    İlgili Konular ;

    – Rahim ağzı kanserinin belirtileri nelerdir?
    – Rahim ağzı kanseri nasıl teşhis edilir?
    – Rahim ağzı kanseri neden olur?
    – Rahim ağzı kanseri nasıl tedavi edilir?
    – Rahim ağzı kanserinden nasıl korunabiliriz?

  • Beta Karoten Nedir ?

    Beta Karoten Nedir ?

    Beta Karoten Nedir?

    Beta karoten A vitamininin öncül maddesidir. (Provitamin) Karaciğerde depolanır ve ihtiyaç duyulduğu zaman A vitaminine dönüşür. 600 e yakın karotenoid vardır. Bunların hepsi A vitaminine dönüşmez. Dönüşme oranının en fazla olduğu karoten beta karotendir.

    Karotenoidler, meyve ve sebzelere rengini veren maddelerdir.

    Beta Karoten Hangi Besinlerde Bulunur?

    Beta karoten meyve ve sebzelerde bulunur. Ispanak, marul, lahana, brokoli, kavun, şeftali, havuç, kayısı beta karoten açısından zengin besinlerdir. Genel olarak sarı, turuncu ve koyu yeşil sebzeler ile sarı turuncu meyveler beta karoten içeren yiyeceklerdir.

    Beta Karotenin Faydaları:

    – Beta karoten serbest radikallerin nötralize edilmesine yardımcı olan güçlü bir antioksidandır.

    – Bağışıklık sistemini destekleyerek vücudun enfeksiyonlara karşı mücadele etmesini sağlar.

    – Kansere karşı koruyucu etkisi vardır. Ağız, göğüs, mide, kalın bağırsak, serviks, yemek borusu gibi kanser türlerinin görülme sıklığının yetersiz beta karoten alımıyla ilişkisinin olduğunu tespit eden araştırmalar vardır.

    – Kalp damar hastalıklarını önleyici etkisi vardır. Damar sertliğini ve kalp krizi riskini azaltır.

    – Katarakt oluşumunu engelleyebileceği yine yapılan bazı araştırmalarda görülmüştür.

    Beta Karoten Günlük Kullanım Dozu:

    A vitamini için RDA (Önerilen Günlük Kullanım) değeri günlük 4,000-5,000 IU dür. Beta karoten için resmi bir RDA yoktur ancak 10,000 ve 15,000 IU arası RDA değerinin eşdeğeridir. Beta karotenin 3 mg’ı A vitamininin 5000 IU değerinin karşılığıdır. Genel olarak tavsiye edilen günlük doz 6-12 mg (10.000 IU-20.000 IU) beta karotendir.
    Beta karoten E ve C vitaminleriyle birlikte kullanıldığında etkisi daha da artar.

    Beta Karoten Zararları:

    – Sigara içenlerin beta karoten takviyeleri almamaları gerektiğine dair yapılan uyarılar vardır. Sigara içimi ile birlikte beta karoten takviyesi alımının akciğer kanseri olasılığını artıracağı belirtilmektedir.

    – A vitamini yüksek dozlarda alındığında toksik ( zehirleyici) etki yapar. Oysa Beta karotenin yüksek dozlarda alımında bile toksik etkisi olmadığı düşünülmektedir. 50 mg’a kadar yüksek doz alınmasıyla yapılan araştırmalarda toksik etki görülmemiştir.

    – Beta karoten açısından zengin yiyeceklerin veya beta karoten takviyelerinin aşırı miktarda alınması cilt renginde koyulaşmaya sebep olabilir.

    – Yüksek dozajlı takviye kullanılması uzun vadede sağlık riskleri oluşturabilir ve sadece belirli eksiklik durumlarında düşünülmelidir.

  • İhtiyoz – Balık Pulu Hastalığı Nedir?

    İhtiyoz – Balık Pulu Hastalığı Nedir?

    İhtiyoz’ a balık pulu hastalığı da denir. Bunun nedeni karakteristik döküntüsünün görünümüdür. Kalıtım yoluyla geçen cilt hastalıkları içinde en sık görülenidir…

    Belirtileri: Küçük çocuklarda kuru, pullu cilt.

    Bu hastalık genellikle 1 ile 4 yaşları arasında ilk defa ortaya çıkar. Bazen yetişkinlik yıllarında tamamen kaybolup daha ilerde yeniden belirir. En fazla belirgin olan döküntü yerleri dirsekler, dizler ve ellerdir. Genellikle, kışın daha kötü olur. İhtiyoz, atopik dermatitle bağlantılı olabilir.

    İhtiyoz - Balık Pulu Hastalığı Nedir? | 1

    Tedavisi:

    Etkilenen yörelere vazelin sürün ve gece naylonla sarın. Günde iki kere kullanmak kaydıyla laktik asit losyonu ve gece kremi sürmek faydalı olabilir.

  • Menopozun ilacı şefkat olabilir mi?

    Menopozun ilacı şefkat olabilir mi?

    Türkiye’de menopoza girme yaşı ortalama 48. Bu dönemde uygulanan hormon replasmanı, bu dönem sıkıntılarını rahatlatan bir tedavi . Yorgunluk, konsantrasyon kaybı, depresyon, eşlerin cinsel yaşamını olumsuz etkiliyor.

    Menopoz, bir hastalık değilse neden ilaç tedavisi uygulanıyor?

    Koruyucu hekimlik ve yaşam kalitesini arttırmak amacıyla kullanılmalılar. Bu çalışmalarla yaşam süreleri de artıyor.

    Hormon tedavisi bu çalışmalara nasıl katkıda bulunuyor?

    Kadınlarda kalça kırıkları azalıyor. Kalın bağırsak kanserinde de azalma olduğu görüldü.

    Bu dönemde cinsel problemler neler?

    Cinsel istek kaybı, vajinada yanma, kuruluk, kaşıntı, cinsel temasta ağrı. Sık idrara çıkma veya tutamama.

    Problemler neden ortaya çıkıyor?

    Vajen dokusu, kaygan kalabilmek ve elastikiyetini devam ettirebilmek için östrojene ihtiyaç duyar. Östrojen seviyesi menopozda düşer.

    Eşler arasında bu dönem nasıl yaşanıyor?

    Kadın, psikolojik olarak kadınlığını kaybettiğini düşünüyor. Sıcak basması, terleme, uykusuzluk gibi değişiklikler yaşıyor .Bu dönem anlayış gerektiriyor.

  • Nasırlar İçin Bitkisel Tedavi

    Nasırlar İçin Bitkisel Tedavi

    Nasırlar, kendisi küçük ama acısı büyük sorunlar.. Genellikle hatalı ayakkabı seçimi, kan dolaşımı yetersizliği nedeni ile oluşurlar. Ayak tabanları, topuklar, parmaklar ve parmak eklemlerinde sıkça görülürler. Yüzeysel olanlar nispeten daha az acı verse de içe ya da dışa bir piramit şeklinde büyüyen bu doku bozuklukları hayatı zindan edebilir.

    Nasırların tedavisinde beslenme yönteminin pek etkisi olmamakla birlikte dolaşımı bozacak ve tansiyonu arttıracak gıda alınmaması, vitamin ve minerallerin ihmal edilmeyerek bol sebze ve meyve yenilmesi önerilir.

    Nasırların hayati tehlike oluşturması söz konusu değildir. Ancak verdiği acı dayanılmazdır. Tabi şeker hastalarında durum biraz değişiktir. Kan dolaşımının bozulması ciltte yaralara neden olabilir ve şeker hastalarında cildin kendini yenileme süreci çok yavaş işler.

    Bir şeker hastalığı hastası, bazı problemleri karşılayacaktı, eğer onların eli veya ayaklarında mısır yüzeyleriyse. Kanın dolaşımı, daha çok probleme hangisinin sebep olduğu daha azdır. Orada, kaçınmış olabilen güçlüklerin şansları olabilir.

    Nasırın bitkilerle tedavisinden önce nasırlardan korunmak için neler yapacağımıza bakalım;

    Ayak nasırlarında ilk olarak nasır yaptığından şüphelenen ayakkabının giyilmesini kesmek gerekir. Genellikle ayakkabının giyilmesi durdurulunca nasır kendiliğinden düzelir. Ayaklar hergün yıkanmalı ve talk pudrası sürülmelidir. Dar ayakkabılar ve yüksek ökçe/ topuklar ayak basınçlarına neden olur, dolayısıyla nasır gelişir. Nasırlarda doğru çorap seçimi de önemlidir. Pamuklu ve çok sıkmayan çoraplar tercih edilmeli ve bu çoraplar hergün değiştirilmelidir. Ayaklar yıkanırken bir ponza taşı ya da ayak törpüsü ile temizlenirse nasırların oluşma ihtimali oldukça düşer. Ponza ve törpü uygulamasından sonra antiseptik bir madde ile ayak yıkanmalıdır. Ayakların yıkandıktan sonra krem sürülerek nemlendirilmesi de önemlidir. Çıplak ayakla kuma yürümek ponza gibi etki yaratır ve ölü derileri döker. Nasır oluşmaması için sürekli aynı konumda kalınmamalı arada bir duruş değiştirilmelidir. Nasırların en büyük nedeni yukarıda da söylediğimiz gibi basınçtır. Nasır oluşumunu önlemek için 2 çift ayakkabı edinilmeli ve bunlar hergün değiştirilmelidir. 2 gün üstüste aynı ayakkabıyı giymek pek çok ayak sorununa neden olur. Ayak tabanında nasır oluşmaması için sert tabanlı ayakkabılar giyilmemeli ve böyle ayakkabılarımız varsa yumuşak astarlarla desteklemeliyiz.

    Nasırları sökmek için kullanılacak tarifler ise şöyledir:

    Bir tutam meyankökünü öğüterek içine 1 çay kaşığı limon suyu eklenir ve bir hamur yapılır. Nasır olan bölge bu hamurla gece yatmadan önce acı vermeyecek kadar sertçe ovulur. Bir kaç gün devam edilmelidir.

    Taze bir limon dilimi nasırın üzerine bağlanır ve gece boyunca orada tutulur.

    Papaya meyvesinin suyu günde 3 defa nasırlı bölgeye sürülür.

    Bir ada soğanı kavrularak ya da fırında pişirilerek nasıra bağlanır. Gece kalır ve sabah çıkarılarak ayaklar yıkanır.

    Günde 2-3 kez incirden elde edilen sütle masaj yapılır. Bir süre devametmek gerekecektir.

    Tebeşir tozu bir kaç damla su ile hamur yapılarak nasırın üzerine bağlanır.

    Taze ananas dilimi bağlanarak gece boyunca tutulur.

    Bir pamuk parçası elma sirkesi ile ıslatılarak 10 dakika kadar nasırın üzerinde bekletilir. Bir kaç damla zeytinyağı sürülür ve kurumasu beklenir. Ayak hemen yıkanmamalıdır. Pamuklu bir çorap giyilerek bu şekilde bir kaç saat beklendikten sonra yıkanır. Bi hafta sonra nasır soyulacak duruma gelir.

    Ayak ılık tuzlu suda yıkandıktan sonra ponza ile ovulur ve saf hint yağı sürülür. Günde 3 defa tekrarlanır.

    Aspirine alerjisi olmayanlar 5 tableti ezerek yarım çay kaşığı su ve 3-4 damla limon suyu ile hamur yaparak nasıra bağlar ve bir kumaş ile iyice sarılır. 15 dakika sonra açılarak ponza ile hafifçe ovulur ve yıkanır.

    Nasırlar kesinlikle kesilmemelidir. Özellikle şeker hastası iseniz bu çok acı verici sonuçlara neden olabilir.

  • Koltukaltı Kararması Maske

    Koltukaltı Kararması Maske

    Koltuk altı kararmaları birçok kadın için can sıkıcı olmuştur.Bu kötü görüntüden kurtulmak için Bu maskeyi öneriyoruz…

    Malzemeler :

    – Pirinç unu (bir tatlı kaşığı kadar)
    – Yoğurt (bir yemek kaşığı)
    – Sirke (bir tatlı kaşığı)
    – Hazırlanışı

    Yapılışı :

    Tüm malzemeyi bir kasenin içinde iyice karıştırın daha sonra karışımı koltuk altlarınıza uygulayın ve 15 dk kadar bekleyin. 15 dk sonra kürü ovarak çıkartın ve hafif sıcak su ile durulayın daha sonra limon suyu ile temizleyin daha çabuk etki etmesini istiyorsanız bebek pudrası kullanabilirsiniz.

  • Rahim Mantarı ve Tedavisi

    Rahim Mantarı ve Tedavisi

    Derideki mantar hastalığının vajina bölgesinde görülmesidir.

    Rahim Mantarının Sebepleri

    Rahim mantarının ana sebebi bir mantar türü olan candida albicans’tır. Sağlıklı kadınlarda, normal olarak ağız içinde bulunan bir mantardır. Bu hastalığın belirtisi, kaşıntıyla beraber beyaz renkli bir akıntıdır. Elden geldiğince mantarlı bölgeyi kaşımamak ve hastalığın başka bölgelere de bulaştırmamak gerekir. Kirli çamaşırlar iyi yıkanmalı ve durulama suyunda da dezenfekte ilaçlar kullanılmalıdır. Rahim mantarına sebep olan candida albicans mantarı çok bulaşıcıdır, bu nedenle kişisel temizliğinize önem vermeli ve diğer bölgelere de bu rahatsız edici mantar hastalığını bulaştırmamak için dikkatli olmalısınız.

    Rahim Mantarı Tedavisi için tavsiyeler

    Temiz bir kabın içine 100 gram kadar vazelin, yarım kahve fincanı kükürt ve bu karışımı merhem haline getirecek kadar suyla birlikte karıştırılıp, mantarlı bölgeye günde 2 kez uygulanır.

    Rahim Mantarının Bitkisel Tedavisi için Gereken Şifalı Bitkiler

    Çörek otu, Kasnı ağacı (şeytan tersi), Ada Çayı, Beş parmak otu, Kekik, Bal

    Rahim Mantarının Bitkisel Tedavisi için karışımın hazırlanışı:

    Çörek otunun taneleri sert bir zeminde dövülerek ezilir. Ezilen taneler on beş dakika süre ile kaynar suda demlenir. Süzülerek elde edilen sıvı dinlendirildikten sonra, tedavi süresince günde üç fincan içilir.

    Kasnı ağacının kökleri bir saat süre ile suda kaynatılır. Süzülerek elde edilen sıvı banyo suyuna karıştırılır. Hazırlanan bu karışımla günde iki kez oturak banyosu yapılır.

    Ada çayı, kekik otu veya beş parmak otu yirmi dakika süre ile kaynar suda bekletilir. Süzülerek elde edilen sıvı, şerbet kıvamına gelinceye kadar bal ile tatlandırılarak karıştırılır. Hazırlanan şerbetten tedavi süresince günde üç bardak ısıtılarak içilir.

    İlgili Konular ;

    – Vajinal mantar nasıl tedavi edilir?
    – Vajinal mantarın belirtileri nelerdir?
    – Vajinal mantar nasıl teşhis edilir?
    – Vajinal mantar cinsel yolla bulaşır mı?
    – Vajinal mantarın nedenleri nelerdir?
    – Vajinal mantar sık görülen bir sorun mu?
    – Hamilelik döneminde vajinal mantarlara daha sık mı rastlanır?

  • Genital Herpes Simplex Nedir

    Genital Herpes Simplex Nedir

    Genital herpes “Herpes Simplex” adlı bir virüsten kaynaklanır ve semptomları genital organlarda uçuk (kabarcık, kızarıklık, ağrı, kaşıntı) çıkmasına benzer. Virüs ile enfekte olan insanların çoğu herhangi bir semptom göstermez.

    Herpes simplex virüsünün (HSV) iki ana tipi vardır: HSV-1 ve HSV-2. HSV-1 enfeksiyonu çoğunlukla yüz bölgesinde uçukların ortaya çıkmasına yol açar. (Buna karşın kimi zaman genital herpese de sebep olabilmektedir) Genital herpesin semptomları belirtileri genital organlarınızda uçuk (kabarcık, kızarıklık, ağrı, kaşıntı) çıkmasına benzer. Semptomların ilk ortaya çıkışının ardından, yeni semptomlar ortaya çıkabilir, ya da diğer adıyla “reküranslar” oluşabilir.

    Genital herpes virüsü ile enfekte olan bir kişi için kesin tedavi olmamasına rağmen, ilaç tedavisi yoluyla semptomlar kontrol altında tutulabilir ve cinsel aktivitenin daha güvenli yapılmasıyla (kondom kullanılarak) enfeksiyonun eşlere bulaşma riski azaltılabilir. Durumu kontrol altına alabilmeniz için yapılabilecek çok şey vardır. Öncelikle genital herpesi öğrenmekle başlayabilirsiniz. Genital herpes virüsü ile enfekte olan bir kişi için kesin tedavi olmamasına rağmen, ilaç tedavisi yoluyla semptomlar kontrol altında tutulabilir.

    Size veya bir yakınınıza genital herpes teşhisi konuldu ise öncelikli olarak yapmanız gereken bu hastalık hakkında bilgi sahibi olmaktır. Genital herpes virüsü ile enfekte olan bir kişi için kesin tedavi olmamasına rağmen, ilaç tedavisi yoluyla semptomlar kontrol altında tutulabilir ve cinsel aktivitenin daha sağlıklı yapılmasıyla (prezervatif kullanılarak) enfeksiyonun eşe bulaşma riski azaltılabilir.

  • Loğusa Humması ve Korunma Yolları

    Loğusa Humması ve Korunma Yolları

    Halk arasında albastı olarak da bilinen loğusa humması, bazı loğusalarda görülen ciddi bir hastalıktır. Üreme organı yollarında iltihaplanma, doğum esnasında temizliğe yeteri kadar önem verilmemesi veya idrar yollarının iltihaplanma gibi hijyenik nedenlerle ortaya çıkar.

    Doğumdan 3 veya 7 gün sonra ateş yükselir. Karnın alt bölümünde yumuşaklık hissedilir. Akıntı fazlalaşır ve loğusa genel bitkinlikten şikayet eder. Hemen doktora başvurmak gerekir. Doğumdan sonra gerekli temizliğe dikkat edilmezse, vücuda giren mikroplar cinsiyet organları üzerinde bir hastalık meydana getirirler. Bu hastalığa loğusa humması adı verilir. Loğusa hummasının sebebi çeşitli bakterilerdir ve artık bu hastalığın tedavisi de mümkündür.

    Kadın cinsiyet organı, karın zarı (periton) boşluğuna kadar uzanan bir kanal biçimindedir. Bu organın çeşitli bölümlerinde mikroplara karşı, hormonlarla veya biyolojik özelliklerle savunma setleri bulunmaktadır. Ancak bu setler çeşitli sebeplerle ve özelliklerle savunma setleri bulunmaktadır. Ancak bu setler çeşitli sebeplerle ve özellikle doğum sırasındaki yaralanmalarla yıkılırsa mikroplar kolaylıkla buralara yerleşir ve hastalık ortaya çıkar. Doğumdan sonra görülen akıntı birçok mikrobu dışarıya sürükler. Bu setlerin sağlam kalması halinde hastalığın meydana gelmesi için herhangi bir sebep kalmaz.

    Loğusa Hummasının Başlıca Sebepleri

    Loğusa hummasının meydana gelmesine yani korunma secilerinin yıkılmasına yol açan başlıca sebepler şöyle sıralanabilir:

    – Doğum ya da loğusalık sırasında geçirilen zatürree, anjin ve grip gibi ağır hastalıklar
    – Loğusanın ellerinin kirli ve dolayısı ile mikroplu olması
    – Doğuma yardım edenlerin dikkatsizlikleri ve bu arada kirli ellerle bebeğin doğumunun yapılması
    – Loğusalık sırasında tam banyo almak
    – Altı hafta geçmesini beklemeden cinsi münasebette bulunmak
    – Loğusa humması çeşitli özellikler gösterebileceği gibi, hastaya verdiği zararlar da farklıdır. Bu hastalığın tedavisinde de değişik usuller kullanılır. Loğusa hummasını meydana getiren mikroplar kan ve lenf yolu ile bütün vücuda yayılabilirler. Buna tıp dilinde sepsis adı verilir.

    Bir ya da iki gün süren bir devreden sonra hastada baş ağrısı ve kırıklık görülür. Ateş yavaş yavaş ya da birden bire yükselir. Hastalık sırasında ateş yüksek derecede devam edebileceği gibi sabahlan düşüp akşamlan yeniden yükselebilir. Bu sırada hastada titremeler de görülür. Titremeler geldiği zaman hastanın rengi solar, parmak uçlan ve tırnaklar morarır, nabız hızlı atmaya başlar. Şiddetli baş ağrısının yanı sıra uykusuzluk ve huysuzluk belirir. Loğusa humması tedavisinde, antibiyotiklerin rastgele kullanılması mikropta direnç yaratır. Bu bakımdan mikrobun hangi antibiyotiğe karşı dayanıksız olduğunun tespit edilmesi ve ona göre ilacın kullanılması şarttır.

    Loğusa Hummasına Karşı Alınabilecek Tedbirler

    Hastalığın önlenmesi için alınacak tedbirlerin başında doğum sırasında çok temiz çalışılmak gerek. Bu arada doğumdan önce de rastgele kişilerin hastayı muayene etmeleri sakıncalıdır. Dış cinsiyet organları ile döl yatağında yara meydana gelirse, bunların vakit geçirilmeden tedavi edilmesi gereklidir. Özellikle son aylarda tam banyodan ve cinsi münasebetten kesinlikle kaçınılmalıdır. Doğum sırasında ateşi yükselenlere ve bebeği koruyan su kesesi erken patlayanlara antibiyotik yapılmalıdır. Doğuma yardım eden kişilerin herhangi bir hastalıktan rahatsız olmamalarına dikkat edilmelidir.

    Gerekli tedbirler alınmazsa, ortaya çıkan hastalığın önlenmesi ve annenin hayatının kurtarılması eldeki ilaçlar yardımı ile mümkün olabilir. Ancak, hastalığın anne vücudunda bıraktığı etkiler sonucu üretim ile sağlık durumunun düzelmesi imkansızlaşacağı gibi, kısırlık ve müzmin iltihaplar da görülebilir.