Etiket: kadın erkek ilişkileri

  • Kadın ve erkek arkadaş olabilir mi?

    Kadın ve erkek arkadaş olabilir mi?

    Ateşle barut yan yana durur mu? Kadın ve erkek yan yana geldiğinde illa ki aşk mı olur yoksa arkadaşlık, sırdaşlık kurulabilir mi? Psikolog Sezin Gündoğdu, “Çok sıkı dost bir kadın ve bir erkek yaratmak mümkün mü?” sorusunu yanıtlıyor.

    Kadınlar ve erkekler… Apayrı iki dünyanın, özgün iki ruhu… Peki bu ayrı dünyaların iç içe geçtiğini düşünürsek, ama sadece “arkadaşlık” çerçevesinden bunu yapmaya çalışırsak sonuç ne olurdu sizce? Çok sıkı dost bir kadın ve bir erkek yaratmak acaba mümkün mü?

    Cevap biraz evet, biraz hayır… Aslında çok az literatür kadınlar arası ilişkilere yer vermiştir. Kadın psikolojisi uzmanları kadınların daha çok erkeklerle kurdukları ilişkiler üzerine araştırmalar yapmıştır. Donovan ve Sanford, Kadınlar ve Benlik Saygısı (Women and Self-Esteem) isimli kitaplarında kadınlar arası ilişkilere ek olarak kadın ve erkeğin dost olup olamayacağına ve erkeklerin bu duruma bakışına değinmişlerdir.

    Kadınlar arası ilişkilerin temelleri çocuklukta atılır. O dönemde genelde kızlar beğenilerini birbirlerine gösterirler. Ancak ergenlikteki birtakım fiziksel ve psikolojik değişimler “kadın” benliğinin ortaya çıkmasını sağlarken, genç kızların birbirlerine gösterdikleri beğeniyi, erkek beğenisine dönüştürür. Artık kadınlar arası sohbetlerin konusu “erkek arkadaşlar” olmaya başlamıştır.

    Bir kadının yakın çevresini sadece kız arkadaşlar ve “seçilen bir erkek” olarak görmek elbette imkansızdır. Okul hayatı ve sonrasında iş çevresi, kadını birçok erkekle etkileşim kurmaya yöneltir. Kimi kadın birbirinden farklı erkeklerin oluşturduğu çevreden -“partner” olarak görmeksizin- erkek arkadaş seçme eğiliminde olabilir. Ancak “Kadınlar ve Benlik Saygısı”nda, bu eğilimde olan kadınların kadın-erkek arkadaşlığı kurma sürecinde birçok zorluğun ortaya çıkabileceğine dikkat çekilmiştir.

    Neden kadın-erkek dostluğu kurmak zordur?
    Kadınlarla erkekler arasında arkadaşlık kurulmasını zorlaştıran en önemli sebeplerden biri kadınların ve erkeklerin “arkadaşlık” kavramına yüklediği anlamların farklılığıdır. Kadına göre arkadaşlık duygu paylaşımını ifade ederken, erkekler için ortak bir aktivite yapabilmektir. Örneğin, bir erkek beraber futbol ya da bilardo oynayabildiği birini arkadaşı olarak görürken, kadın bir konu hakkında saatlerce fikir yürütüp, tartışabildiği birini arkadaşı olarak görür. Bu farklı anlamlandırmalar altında da doyurucu bir arkadaşlık kurabilmek zordur.

    Bunun dışında toplumsal cinsiyet rollerinin de arkadaşlığın şekillenmesi üzerinde önemli bir etkisi vardır. Kadınlar arkadaş olarak gördükleri kişilerle yakın temasta olmak, sarılmak ve duygularını aktarmak isterler. Oysa erkekler, kadın arkadaşlarına dokunurken kendilerini rahat hissetmediklerini dile getirmişlerdir.

    Erkeklerin daha çok cinsel ilişki kurmak istedikleri kadınlara karşı fiziksel ve sözlü temasta bulunmaya eğilimli oldukları da kitabın araştırma sonuçları arasında yer alır. Bunun dışında “arkadaşlık” çerçevesi içerisinde erkeklerin kadınlarla yaptıkları sözlü iletişimlerde kadınların konuşma tarzlarını kendilerine yakın bulmadıkları ve bu sebeple de kadınlarla arkadaşlık kurmaya gönülsüz oldukları da söylenebilir.

    Arkadaşlık aslında günlük hayatta sıkça kullandığımız bir kelime olmasına rağmen kadın ve erkekler için farklı dinamikleri içinde barındırır. Cinsiyet etkilerini göz önünde bulundurmaksızın, ideal arkadaşlığın eşit seviye ve ortak yaşantıya bağlı olduğu söylenebilir. Ancak kadın ve erkek bu tabloya dahil olduğunda durum farklı bir hal alır. Kadın ve erkeklerin kendilerine ait dünyalarının iç içe geçmesi zor gözükse de, bu iki dünyanın kesişim alanı ilişkilerin sağlıklı iletişimle desteklenmesi halinde kadın-erkek arkadaşlıklarına ev sahipliği yapabilir.

  • Çocuklu ve mutlu evliliğin sırları

    Çocuklu ve mutlu evliliğin sırları

    Hani var ya o malum şarkı: Evli, mutlu, çocuklu… Ne dersiniz? Gerçek olabilir mi? Karamsar mısınız yoksa? Hemen başınızı öne eğmeyin. Hem evli hem çocuklu hem de mutlu olabilirsiniz.

    Önce kendi hayatınıza sahip çıkın

    Çocuklarınızın annesi, eşinizin karısı olmak güzel, ama siz aynı zamanda bir birey, bir kadınsınız. Her şey bir yana, kendinizi hayatınızın merkezine koyarak sizi siz yapan ve mutlu eden şeyleri yapmaya özen göstermelisiniz. Kendi duygusal açlığınızı giderir, kendinizi her yönde beslerseniz, bu, aile hayatınıza da mutluluk olarak yansır. Örneğin tenis oynamayı seviyorsanız mutlaka zaman ayırın; sadece eşinizle birlikteyken değil tek başınıza da arkadaşlarınızla çıkın, sosyalleşin; kendinize haftada ya da 15 günde bir spa keyfi fırsatı yaratın.

    Şunu asla unutmayın: Anne mutluysa, tüm aile mutludur!

    Birbirinizi önceliğiniz olarak düşünün

    Çocuklardan önce eşinizi düşünmek, pek çoğunuza ters gelebilir. Ama sağlıklı bir evlilik ve mutlu bir cinsel yaşam için, evliliğinizin omurgasını oluşturan eşinize önem vermelisiniz. Bunu çocuklarınız da görmeli, hissetmeli. Örneğin, eşiniz evden ayırılırken bir dakika kadar onunla birlikte dışarı çıkıp birlikte yürümek, onu arabasına kadar geçirmek, sonra da büyük bir öpücük vermek, ona kendini özel hissettirecektir. Böylece o da size aynı karşılığı vermekten çekinmeyecektir. Anne-baba olmadan önce karı-koca olduğunuzu hatırlayın.

    O bir baba, ona ders vermeyin

    Çoğu kadının düştüğü bir hata! Eşlerinden çocuk bakımını tıpkı kendileri gibi yapmalarını istemek… Mesela eşiniz çocuğunuzla baş başa kaldığında kahvaltıda onun şekerleme yemesine müsaade ediyordur. Eşinizi bu konuda sürekli olarak uyarmaktan vazgeçin. Sizin çocuk bakma yönteminiz çok daha sağlıklı ve güvenli olsa da, çocuğunuzu babasıyla başbaşa bırakacağınız zaman dilinizi ısırıp eşinize “Sana güveniyorum hayatım” deyip, onun kendi metodunu uygulamasına göz yumun.

    Egzersiz yapın

    Aktif bir hayat sürmek, sizi, çocuklarınıza karşı doğru bir rol model olmaya yaklaştırır. Ayrıca spor yapmak, vücudun mutluluk hormonu olan endorfini salgılamasına neden olur ve böylece eşinize karşı daha az sinirli olup kendinizi iyi hissedersiniz. Bir spor salonuna gitmeye zamanınız yoksa ailece bisiklet turu ya da yürüyüş yapmayı deneyin. Bu işi ailece yaptığınız bir eğlenceye dönüştürmek, çok daha mutluluk verici olacaktır.

    Seksi es geçmeyin

    Şunu iyi bilmek gerekiyor ki çocuktan sonra çiftlerin sekse olan ilgilerinin azalması, geçici bir durum. Tüm ilişkilerde anahtar niteliği taşıyan “iletişim”, bu sorunda da devreye girmeli. Eşinizle yine eskisi gibi iletişim kurarak aranızdaki romansı yeniden yaratıp evliliğinizi canlandırmalısınız. Artık evinizde bir de çocuk var. Öyleyse kapıyı kilitleyin ve oyuna başlayın!

    Tüm sorunların çözülebilir olmadığını kabul edin

    Söz konusu olan ebeveynlik olunca eşinizle aranızda çocuk yetiştirme konusunda bazı farklar olması normal. Bu farklılığın sizi çatışmalı bir evliliğe taşımasına son verin. Eşiniz belki de asla sizin haklı olduğunuza ikna olmayacak. Onun hiçbir zaman değişmeyeceğini kabul edin. Değiştirmeye çalışırsanız mutsuz bir evlilikten başkasını elde edemezsiniz. Bakım konusunda çocuğunuza zarar verdiğini düşündüğünüz yanlış bazı temel uygulamalar söz konusuysa, eşinizle birlikte bir çocuk psikoloğundan ya da pedagogdan bilgi alarak eşinizin kendi yanlışını uzmandan dinlemesini sağlayın.

    Çocuklarınızın yanında flört etmekten çekinmeyin

    Küçük bir öpücük, sevgi dolu bir sarılma gibi flörtöz hareketleri çocuklarınızın önünde sergilemekten çekinmeyin. Böylece çocuklarınız, evliliğin sadece faturalar konusunda hesaplamalar, münakaşalar, ciddi sorumluluklardan ibaret olmadığını anlarlar. Sizin birbirinize sevginizi göstermenizden memnun olurlar. Bu, onlara sevgiyi anlatmanın en güzel yoludur!

    Eşinizle işbölümü yapın

    Eşinizin ev işlerinde sizinle işbölümü yapmayı seçmesi için ev aletleriyle tanışık olmasını sağlayın. Elektrikli süpürgenin nerede olduğunu, çamaşır ve bulaşık makinesinin nasıl çalıştırıldığını anlatın ona. Böylece ev işlerine katılmamak için “bilmemek” gibi bir bahanesi kalmayacak size karşı. Evdeki işbölümü sizin yükünüzü hafifletirken, eşinizin evini daha fazla sahiplenmesini ve çift olarak çocuklarınıza doğru örnek oluşturmanızı sağlar.

    Başta da söylemiştik. Kendinizi evin hizmetçisi olarak görmeyince mutlu olacaksınız; siz mutlu olunca da bütün aileniz mutlu olacak!

    Yatak odanızın seksi havasını koruyun

    Evin her yerinde çocuklarınıza ait izler olsa da yatak odanızı size ve eşinize özel kılmaya gayret edin. Cinsel hayatınızı canlı tutmak adına yatak odanıza seksapel ve romantizm katın. Odanızda mum yakabilir, loş ışıkları tercih edebilir, seksi nevresim takımları kullanabilirsiniz. Yatak odanızı nasıl daha seksi hale getirebilirsiniz? yazımızdan ilhamla odanıza küçük değişiklikler katabilirsiniz.

  • Sevgili kalma yolları

    Sevgili kalma yolları

    Uzman Psikolog Zeynep Zat, Sevgililer Günü’ne, ilişkilerinde problemlerini çözerek girmek ya da bir ömür “sevgili” kalmak isteyenlere haftada 5 saatlerini ayırarak ilişkiyi güçlendirmenin ipuçlarını veriyor.

    Günümüzde tüm dünyada, seven ve sevilen, ilişkilerinde dengeyi, sağlıklı iletişimi yakalayabilmiş çiftler, işlerinde başarı grafiğini artırıyor, özel hayatlarında ise mutlu ve huzurlu bir yaşam sürüyor.

    İşte bu noktadan hareketle sevginin günü 14 Şubat’a az bir zaman kala, Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Psikolog Zeynep Zat, çiftlerle, ilişkilerindeki problemli noktaları hayatlarından çıkartarak yerine sevginin “iyileştirici” gücünden yararlanabilmeleri için şu ipuçlarını veriyor.

    “Sıradan bir haftanız toplam 168 saat. Sevdiğiniz kişi ile mutlu bir birliktelik için vermeniz gereken bunun yalnızca 5 saati. Hayatınızın içine almadığınız bilgilerin faydası yok, ancak ilişkinize destek vermesi için bunları yaşama geçirebilmek sizin elinizde. İlişkide iki taraf olmaktansa ‘ortak’ olabildiğiniz sürece, ilişkinizin rayından çıkması artık o kadar da kolay olmayacaktır.

    5 adımda ilişkinizi güçlendirin!
    Günde 2 ile 20 dakika arası değişen aralıklarla, haftada toplam 5 saat ayırarak ilişkinize yenilenme getirebilirsiniz. Güvensizlik, hor görme yerine sevgi, şevkat ve takdir duygusunun tatminini hayatlarınıza ve ilişkilerinize çekebilirsiniz. Her gün sadece 5 dakika ayırarak sürekli sevgili kalmak için yapmanız gerekenler:

    Beğendiklerini dile getirme ve takdir
    Maalesef sevgi ve hayranlık kırılgandır. Bazen çiftler kendilerini, birbirilerinin kişilikleri ya da davranışlarındaki kusurlarını eleştirmeye kaptırabilirler. Ancak hor görmenin panzehiri sevgi ve hayranlıktır. Partneriniz ile onu neden sevdiğiniz üzerine bir konuşma yaparak başlayabilirsiniz. Bir çiftin birbirine verebileceği en büyük armağan tanındığını ve anlaşıldığını hissetme keyfidir. Kendinizi ve birbirinizi tanımak bir ilk adımdır, buradan edinilen bilgilerle birbirinize olan sevginizi ve birbirinizin beğendiğiniz özelliklerini söyleyebilirsiniz. Süre: Günde 5 dakika, 7 iş günü Toplam: 35 dakika

    Şefkat
    Günlük yaşamın sıkıntı ve telaşı içinde partnerinize kendisine değer verdiğinizi bildirmeniz kıymetlidir. Örneğin, ‘İşlerin yoğunluğu yüzünden yakın arkadaşlarımı çoktandır ihmal ettim’ diye yakınan partnerinize, ‘Önceliklerini belirleyemeyen sensin’ demek yerine çözümün bir parçası olmaya gönüllü olduğunuzu göstermek için ‘Hafta sonu hep beraber bir plan yapmayı ister misin?’ diyebilmek, uzaklaşmak yerine yakınlaşmayı seçmek olacaktır. Birlikte olduğunuz zamanlarda birbiriniz ile fiziksel ve duygusal temas halinde olmanız önemlidir. Süre: Günde 5 dakika, 7 iş günü Toplam: 35 dakika

    Ayrılıklar
    Sabah güne başlamadan önce, o gün neler yapacağınızı partneriniz ile paylaşabilirsiniz. Onun yapacaklarını da öğrenmelisiniz. Bunu karşı tarafı sorgulamak ya da birbirinize hesap vermekten öte, gün başlamadan önce planlarınızdan birbirinizi haberdar etmek için yaptığınızı unutmamalısınız. Süre: Günde 2 dakika, 5 iş günü Toplam: 10 dakika

    Günün sonunda
    Çiftler birbirinin duygusal ihtiyaçlarını çoğu zaman kötü niyetle değil, düşüncesizlik yüzünden göz ardı ederler. Sadece günlük etkileşimleri hafife almamalarını gerektiğini anlamak bile birçok çiftin ilişkisinde fark yaratır. Eve tüm işi getirmek ne kadar sağlıksız olsa da, aklınızdaki bu sorunları evin kapısından girerken bir anda bırakabilmek de çoğu zaman öyle kolay değildir. Bunun için her iş gününün sonunda mutlaka stresinizi azaltacak bir konuşma yapmanız size ve eşinize iyi gelecektir. Süre: Günde 20 dakika, 7 iş günü Toplam: 1 saat 40 dakika

    Haftalık buluşma
    Birbirine destek olmanın bile ilişkinin gücüne ve tutkusuna iki haftalık bir tatile çıkmaktan çok daha fazla katkıda bulunacağını aklınızdan çıkarmamalısınız. Sadece ikinize ait olan iki saati sohbet ederek geçirmek de bağlı kalmanın gevşetici, alçak basınçlı bir yolu olabilir. Bu konuşmada hafta içinde yaşadığınız bir tartışmayı da sağduyunuzu kaybetmeden irdelemeniz mümkündür. Süre: Günde 2 saat,1 iş günü Toplam: 2 saat

  • Sevgiliniz sizden daha mı alımlı?

    Sevgiliniz sizden daha mı alımlı?

    Sizden daha alımlı bir partneriniz olduğunu düşünmeniz ne anlama geliyor? Durun, biz söyleyelim: Siz galiba aşıksınız!

    Partnerinizin sizden daha hoş göründüğünü düşünmek, sizin için iyi bir işaret. Yani demek istiyoruz ki siz ona sırılsıklam aşıksınız.

    Oysaki benzer seviyede eğitim almış, benzer IQ’lu, sosyo ekonomik statü ve dış görünüm açısından bize yakın insanlar tarafından daha çekici bulunuruz. Her açıdan benzer konumda olmanıza rağmen onu kendinizden daha hoş buluyorsanız, “aşkın gözü kördür” klişesini doğruluyorsunuz demektir. Hem bir fikir artık klişeleşmişse illa ki yanlıştır anlamına gelmez, öyle değil mi?

    Ayna ayna söyle bana…
    Bir çalışmada insanlardan kendi çekiciliklerini derecelendirmeleri istenmiş. Partnerleri onların çekiciliklerine kendilerinin verdiğinden daha yüksek puanı layık görmüş. Bu demek oluyor ki partnerimiz bizi bizim kendimizi bulduğumuzdan daha çekici buluyor. Biz de aynı şekilde partnerimizi ondan daha çekici buluyoruz. Tabii ortada “aşk” varsa!

    Bazı bilimsel çalışmalara göre bir insanın partnerini onun kendisi için düşündüğünden daha alımlı buluyor olması, ona kendisini adadığını, tutkuyla bağlı olduğunu, yakınlığını ve ilişkinin doyurucu olduğunu gösteriyor.

    Siz iyisi mi bu cicim ayı duygularını geçiciymiş gibi görüp terk etmeyin, onlara sıkıcı sarılın. İyi haber: Bu cicim ayı duyguları siz onları sakladığınız sürece cicim aylarından sonra da devam edebiliyor. Ne diyelim: Aşkınız daimi olsun!

  • Romantizmi artırmanın yolları

    Romantizmi artırmanın yolları

    Sevgiliniz veya eşinizle aranızdaki romantizmi artırmak istiyorsanız seçtiğimiz 10 öneriyle artık ilişkiniz daha dinamik olacak.

    Romantizmi artırmanın yolları

    Her gün “Seni seviyorum”u çekinmeden söyleyin
    Uzmanlara göre pek çok romantik hareket iki kelimeye eşdeğer: Seni seviyorum. Sevgilinize onu ne kadar çok sevdiğinizi söylemeniz romantizminizi 365 güne yayacaktır.

    Güne kahvaltı sürpriziyle başlayın
    Sevgiliniz uyurken yatağa getirdiğiniz kahvaltı tepsisi hem sabahı hem de gününüzü güzelleştirir.

    En sevdiği yemeği pişirin
    En sevdiği yemek ya da sevgilinizi aşka getirecek tatlı… Akşam işten geldiğinde kendisi için mutfakta hummalı bir çalışma olduğunu görmesi sevgilinizi mutlu edecektir. Hem zaten atalarımız boşuna kalbe giden yolun mideden geçtiğini söylememiş.

    Seksi olun
    Partnerinizin içini gıcıklatacak iç çamaşırlarının romantik bir gecenin ön koşulu olduğu malum. Ancak bunu yaparken rahat edeceğiniz çamaşırlar giymeniz de önemli. Zira üzerinizde iyi durmayan bir giysi, kendinize güveninizi engelleyecektir. Bu da sevgilinize olumsuz yansıyabilir.

    Tutkulu bir öpücük
    Minik ve masum bir öpücüğü tutkulu bir öpüşmeye dönüştürün. Öpüştükten sonra sevgilinizle aranızda oluşan cinsel çekimi sürdürün. Asla ama asla tutkulu bir öpücükten sonra gündemi değiştirecek başka bir konuya yelken açmayın.

    Monotonluğa savaş açın
    Spontane programlar hazırlayıp, minik sürprizlerle sevgilinizi şaşırtabilirsiniz. Hep önünden geçtiği şık restoranda sürpriz bir akşam yemeği ya da gece seansı için sinema biletleri…

    Bir diğer alternatifiniz ise evde oturup dizi izlemektense birlikte tango, fotoğrafçılık gibi kurslara gidip dışarıda eğlenceli vakit geçirmek.

    Romantik anlar yaratın
    Romantik bir dağ oteli ya da unutulmaz bir akşam yemeği rutinleriniz arasına girdiyse bizim önerimiz alışılmış, minik, romantik anlar: ” Seni seviyorum” yazılı bir not ya da ” Sana aşığım çünkü…” diye sıraladığınız 100 maddelik bir yazı yazabilirsiniz.

    Unutmayın gelecek sefere sevgiliniz de sizin için bir şeyler yapacaktır.

  • Hayatınızdaki adamı şımartmanın yolları

    Hayatınızdaki adamı şımartmanın yolları

    Eşinize ya da sevgilinize karşı nasıl davranıyorsunuz? Ona olan ilginizi açıkça ortaya koyuyor musunuz? Yoksa kendinizi ilgili göstermekten kaçınıyor musunuz?

    Şu bir gerçek ki, onu mutlu edecek hareketlerde bulunmak, daha çok yakınlaşmanızı, size olan bağlılığının daha fazla artmasını sağlar. Siz ona ne kadar özel olduğunu gösterirseniz, o da size aynı şekilde karşılık verecektir.

    İltifat edin
    Erkekler, erkeksi yanlarının öne çıkarılmasından hoşlanırlar. Bu özelliklerini anlatan güzel sözler duymak isterler. Mesela onun yanında kendinizi güvende hissettiğinizi söyleyerek onu mutlu edebilirsiniz.

    Özel kahvaltı hazırlayın
    Her zaman birlikte kahvaltı ediyorsunuzdur zaten ve belki de bu kahvaltıların çoğunu siz hazırlıyorsunuzdur. Ama zaman zaman özel kahvaltılar hazırlamaya ne dersiniz? Yatağına götüreceğiniz kahvaltı tepsisiyle, ona kendini özel hissettirebilirsiniz. Bu kahvaltıya siz de eşlik eder ve yatakta birlikte keyifli dakikalar geçirirseniz, daha ne olsun…

    Sevdiği yemekleri yapın
    Tüm gününüzü mutfakta geçirin demiyoruz elbette. Onu mutlu etmek için ziyafet çekmeniz de gerekmiyor. Sadece sevdiği bir yemeği pişirebilirsiniz. Ya da daha basit bir yol önerelim. Sevdiği içkiden alın ve yanına da mısır patlatın ya da başka atıştırmalıklar hazırlayın. Bu sürpriz bile onu şımartmaya yetebilir.

    Sevişmede ilk adımı siz atın
    Cinsel yaşamınızda eşit konumda olduğunuzu bilmelisiniz. Sevişmek istiyorsanız, pekala ilk adımı atan siz olabilirsiniz. Bundan utanmanıza ve çekinmenize gerek yok. Hem erkekler, her zaman kendilerinin başlattığı bir sevişmedense karşı tarafın istekli olduğunu gördükleri bir sevişmeden daha çok zevk alırlar. Farklı dokunuş teknikleri deneyin.

    Not yazın
    Sevgi notları sadece flört dönemlerine özgü değildir. Pekala, ilişkinin ilerleyen zamanlarında da sevginizi belirten küçük sürprizler yapabilirsiniz. Sabah, ondan önce çıkacağınız bir gün yastığının yanına, ceketinin cebine, çantasının içine ya da okumakta olduğu kitabın arasına “seni seviyorum” notu bırakmayı deneyebilirsiniz.

    Hastalandığında ona çocuk gibi bakın
    İnsan hastalandığında onunla ilgilenecek birine ihtiyaç duyar. Eşiniz ya da sevgiliniz hastalandığında ona en yakın kişi olarak siz ilgilenirseniz onu mutlu edersiniz. Her ne kadar bir şeye ihtiyacı olmadığını, iyi olduğunu söylese de… Ona en sevdiği çorbayı yapmak, dinlenmesini sağlamak, ilaçlarını içirmekle şımartabilirsiniz. Erkeklere hastalık zamanlarında yardımcı olmak, güven duygusunun inşa edilmesini kolaylaştırır.

  • Seks güzelleştiriyor

    Seks güzelleştiriyor

    Güzel olmak için yalnızca krem kullanmak, masaj yaptırmak, spor yapmak yada bakım uygulamak gerektiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Kadınların seks yaparak da güzelleştiği kanıtlandı. Yapılan araştırmalar cinsel yaşamından memnun olan ve uzun yıllar seks yapan kadınların genç ve güzel kaldığını ortaya çıkarttı.

    Seks sırasında kan basıncının artması, kasların çalışması ve mutluluk hormonunun aşırı derecede salgılanması kalıcı güzellikte önemli etkenler arasında. Haftada 3 defa seks yapan kadınlar, en az 10 yaş daha genç ve güzel görünüyorlar.

    İyi bir cinsel hayatın, beyin için de yararı büyük. Bunun sebebi ise beynin cinsel ilişki sırasında normalden çok daha fazla çalışıyor olması. Üstelik seksle birlikte başağrısı, stres gibi sorunlar da son buluyor. Kısacası, hem genç ve güzel kalmak hem de sağlığınızı korumak için uzmanlar seksi öneriyor.

  • Seks hakkında yeni sırlar

    Seks hakkında yeni sırlar

    Seks hakkında bütün ezberlediklerinizi bir kenara bırakın. Mutlu cinselliğe yaklaşmanızı sağlayacak sırlarla tanışmaya hazır mısınız?

    1- Seksin duraklama dönemi vardır
    Seks hayatında üç aylık bir duraklama normaldir. Hatta çiftlerin yüzde 24’ü hayatlarının bir döneminde üç ay ilişkiye girmiyorlar. Seks, günlük hayatlarının bir parçası olmaktan çıkıyor. Bu durumda eşlerin birbirine masaj yapması ve nelerden hoşlandığından söz etmesi, uyuyan duyguları yeniden harekete geçirmeye yardımcı oluyor.

    2- Kadınlar zihnen daha çok aldatıyor
    Araştırmalar kadınların erkekleri zihnen daha sık aldattıklarını ortaya koyuyor. Kadınların yüzde 80’i tanıdıkları bir erkekle ilgili fanteziler kurarken, erkeklerin yüzde 75’i yalnızca pornografik görüntüleri hayal ediyor. Erkekler için beğendikleri bir kadınla seks yapmayı hayal etmek zor değil, ancak porno dergilerinde gördükleri kızlar dururken o kadar çaba sarf etmeye değmez. Kadınlar ise fantezi nesnelerine kanlı canlı bir karakter eklemek istiyorlar.

    3- Yaşlanmak orgazmda zirve yapmaktır
    Yaşlanmak seks hayatının bitmesi değil, orgazm olma şansının zirve yapması anlamına geliyor. Yeni bir araştırma, 36-45 yaş aralığındaki kadınların yüzde 63’ünün her seks yaptıklarında orgazma ulaştıklarını gösteriyor. Daha genç kadınlardaysa bu oran yüzde 28. 65-74 yaş arasındaki kadınların bile yüzde 53’ünün cinsel hayatları aktif şekilde devam ediyor.

    4- Kadınlar da porno sever
    Tahmin edilenin aksine kadınlar da cinsel hayatlarını renklendirmek için erkekler kadar porno izliyorlar. Üstelik pek çoğu porno eşliğinde sevişecek kadar cesaretli. Eğer siz de merak ediyor ama aşırı şiddet içeren görüntülerle karşılaşmaktan korkuyorsanız, seçim konusunda eşinizden yardım alın.

    5- Cinsel güdüleriniz genetik olabilir
    Boş bir beyaz sayfa gibi değil, bazı donanımlarla doğuyoruz. Dolayısıyla seks güdülerimizin genetik olma ihtimali var. Kadınların yüzde 30’u kolay, yüzde 60’ı zor tahrik olurken, yüzde 10’u da ortalama bir tahrik olma kapasitesine sahip. Siz bu yelpazenin neresindesiniz?

    6- Evli erkek kadın avcılığını bırakır
    Bilimsel araştırmalar erkeklerin evlendikten sonra kadın avcılığı isteklerinin düşüşe geçtiğini gösteriyor. Çünkü testosteron seviyesi evli erkeklerde, evli olmayanlara kıyasla daha düşük oluyor. Uzmanlar bu düşüşü, evli erkeklerin, kadını için diğer erkeklerle rekabete girmek zorunda olmamalarına bağlıyor.

    7- Nezaket tutkunun katilidir
    Çiftler yatak odası dışında bir yerde sevişmeyi başlatmak ya da yatakta oral seks yapmak istediğinde, birbirlerine çekinmeden açıkça izin verirlerse, cinsel iletişimdeki duvarlar yıkılıyor. Cinsel düğümün çözümü ‘izin’den geçiyor.

    8- Seks değil öpüşmek evliliği kurtarır
    Bir araştırmaya göre her gün öpüşen çiftlerin boşanma olasılığı, her gün seks yapanlardan daha düşük. Dolayısıyla seks değil, öpüşmek ilişkiyi onarıyor. Zira öpüşmek, aşk ve sevgi belirtisiyken; seks spor, basit bir rahatlama ya da egemenlik kurma yöntemi olarak algılanabilir.

    9- Cinsel isteksizliğe karşı tropikal meyveler
    Tropikal meyvelerin büyük bölümünün afrodizyak etkili olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Hindistan cevizinin testosteron aktivitesini artırdığı, ananasın cinsel bir uyarıcı olduğu ve zencefilin cinsel organlarda kan dolaşımını hızlandırarak kadınlar üzerinde Viagra benzeri bir etki yarattığını biliyor muydunuz? Ayrıca çinko bakımından zengin olan kabuklu deniz ürünleri de sperm üretimine yardımcı oluyor.

    10- Emziren bir arkadaş libidonuzu artırabilir

    Kokuların cinsel hayatımız üzerinde güçlü bilinçaltı etkileri olduğunu biliyor muydunuz? Süt veren kadınların yaydığı koku, etraflarındaki tüm kadınların libidosunu yüzde 50 artırabiliyor. Feromon hormonları kadınlara, “Artık senin de hamile kalma zamanın geldi” mesajı veriyor ve sekse yönlendiriyor.

  • Kıskançlığa son

    Kıskançlığa son

    Kadınların hemcinslerine karşı duyduğu aşırı kıskançlık erkekler tarafından sevilmeyen huyların başında geliyor. Etrafınızdaki kişilerin evine, işine, fiziğine, kocasına, sevgilisine, çocuğuna, hayat tarzına imreniyor olabilirsiniz. Kimi zaman girdiğiniz bir ortamda bakışların onun üzerinde olmasını kıskanabilirsiniz. Ancak herşeyin olduğu gibi kıskançlığın da sağlıklı bir dozu var.

    Kendi huzurunuz adına sağlıklı düşünün ve kem gözlerinizi sakının. Kıskançlık yapmaya başladığınız anda ortama ister istemez negatif elektrik saçıyorsunuz, farkında değilsiniz. Bu şekilde size yaklaşmak isteyen insanları da etrafınızdan kaçırıyorsunuz.

    İmalı sözler ile karşınızdakini iğnelemekten vazgeçin. Böylesi bir tutumla onu kendinizden daha üstün olarak gördüğünüzü ve rakibinizi yıpratmak istediğinizi açıkça belli ediyorsunuz. Kendinizi küçük düşürmeyin.

    Kendinizi sevin ve özel olduğunuzu hatırlayın. Kendinizi başkaları ile kıyaslamanız sizi sıradanlaştırır. Ortada kazanan ve kaybedenlerin olduğu bir yarışma yok. Kıyaslamaya son verdiğiniz an özgüveniniz yükselecektir.

    Davranışları ve sözleri ile sizi üzen, kötü hissettiren kişilerin yanında vakit geçirmek zorunda değilsiniz. Patavatsız, kaba, görgüsüz insanları etrafınızdan uzaklaştırın.

    Etrafınızdaki olumlu gelişmelerden beslenin, sadece bana hep bana yaklaşımı sağlıklı değil. Çevrenizdeki kişilerin hayatındaki pozitif gelişmeler size de umut ışığı vermeli ve hayatta güzel şeyler de oluyor, benim için de her an iyi gelişmeler olabilir mesajını alın.

  • Kadın ve erkeklerin fantezileri arasındaki farklar

    Kadın ve erkeklerin fantezileri arasındaki farklar

    Fantezi kurmak sadece erkeklere özgü bir durum değil. Yaygın kanının aksine kadınların da bir fantezi dünyası var. Zaten uzmanlar da fantezilerin seks hayatını canlı tutmaya yardım ettiğini söylüyorlar. Peki, ama kadınların ve erkeklerin fantezileri birbirine benziyor mu? Arada ne gibi farklılıklar var?

    İnsanın beyninde cinsel olarak coşkusunu artıracak nitelikte hayaller canlanmasına cinsel fantezi denir. Bu zor, her istediğimizi elimizin altında bulamadığımız ve meşakkatli dünyamızda cinsel fantezi kurmak, yerinde, zamanında ve dozunda yapıldığı sürece keyif verici, zararsız ve hoş bir durumdur.

    Kadınlar ile erkekler arasında fantezilerde dahi farklılıklar var. Peki kadınlarda erkeklerden farklı olarak durum nasıl?

    Şimdiki ilişkilerinde önceki cinsel tecrübelerini düşünürler kadınlar. Her daim olduğu gibi yatakta da duygusallık had safhada, hatta başroldedir; romantikleşirler, yeni tecrübelerden ziyade eskide kalmış haldedirler, yeniyi koklamak istemezler, yasak meyve her daim onlar için yasaktır; hayalde bile.

    Erkeklerin “nerede, nasıl olduğu önemli değil, yeter ki olsun” cümlesi, kadında “nerede ve ne zaman olduğu çok önemli, her şey ölçülü olmalı” cümlesi ile değişir. Cinsel organlara ve beden ile ilgili düşüncelere yer vermezler.

    Erkeklerde fantezi alanı, kimseye hesap vermeyecekleri bir yer olduğu için açılırlar da açılırlar, hayatlarında hiç denemedikleri şeyleri hayal edebilirler. Özellikle bir ünlü ile ilişkiye girmek, pencereler açık seks yapmak, o esnada çeşitli aletler kullanmak, gruba önem vermek, arabada ve her an yakalanma korkusu olan bir yerde partneri sıkıştırmak gibi.

    Erkeklerin fantezileri nereye kadar normal nereden sonra sapkınlık?
    Aslında bir kişi cinsel fantezi kuruyorsa, bu o kişinin sağlıklı bir cinsel yaşamı olduğunun ya da olacağının göstergesidir. Hayatını eğlenceli hale dönüştürebiliyorsanız, monotonluktan uzaklaşıp heyecan katabiliyorsanız, üzerinizdeki baskıları azaltabiliyorsanız, çok ileri gitmemek kaydıyla bu sizin günlük hayatınızı rahat ve huzurlu bir şekilde geçirmenize de yardımcı olur.

    Cinselliğin DAHAsına varırsınız, istediğinizi de, hazzı da, orgazmı da en üst noktalarda yaşarsınız. Kendinize daha çok güvenirsiniz, kısacası hayatınızı kolaylaştırır ve renk katarsınız.

    Evet, kadınlar fantezi dendiğinde şöyle bir dururlar. Bunun sebebi karşı taraftan gelebilecek fantezinin sınırının ne olduğunun bilinmemesidir. Aslında onların hayatında da bu yok mudur? Vardır, hem de alası.

    Ama erkek fantezileri daha haşin ve sert, ucu sivri, kadınlarınkiyse biraz daha yumuşak ve kördür. Kafanıza yatan ve hayat anlayışınıza ters gelmeyecek her şeyi deneyin partnerinizle! O fantezi sonradan sizin fantezinize dönüşebilir.

    Toplumumuzda kadınlar erkeklerin gözüyle bakıldığında bu tür isteklerinin farklı algılanıp haklarında olumsuz düşünüleceğine odaklandıkları için bunları dile getiremeyebiliyorlar. Ama yine tekrarlıyorum aslında kadınların hayal alemi tahmin edersiniz ki daha renkli ve cafcaflı… Erkeğe de iyi ve anlayışlı bir partner olup onu çıkarmak düşüyor.

    Cinsel fanteziler bazen cinsel bir sapkınlığın boyutuna da ilerleyebilir. İşte bu da başka bir noktadan bakış. Bizim fantezideki amacımız neydi? Cinsel uyarılmayı sağlamak, isteği tavan yaptırmak, hazzı yükseltmek gibi hoş karşılanacak şeylerdi, değil mi? Eğer orgazm olabilmek için fantezi zorunluluk haline dönerse işte bu cinsel sapkınlıktır. Bunu en çok kadın bedeninin sadece belli bölgelerinden uyarılabilen erkekler için söyleyebilirim. Sonuçta her iki tarafın da kabul ettiği fantezi en güzel ve özel fantezidir. Eğer bunun sınırı partnerinizi aşar ya da artık sadece kendi isteğiniz haline gelir ve bu yolda da gözünüz dönerse işte bu sorundur.

    Kadının fanteziye erkekten daha düşkün olması sık rastlanan bir durum mu?
    Hayır, çok rastladığımız bir durum değil. Bunun sebebi şu olabilir: Kadınlar ayıp, günah ve yasak üçlüsüyle büyüyüp konuşurken, hareket ederken, hatta sevişirken dikkat edilmesi gerekenler sürekli kafalarına kakıla kakıla kadınlaştıkları için hayatlarında yarıçaptan öteye gidemez. Kod budur, maya budur. Görevini yapar, orgazm olur ya da olmaz ve kapıdan geçip anne kimliğine bürünüp çocuklarına annelik yapar. Bazen de dikkat çekmek uğruna bunu dile getirenler olabilir. Fakat kısa bir konuşma sonrası aslında bunların hiçbirini yapmadığı anlaşılan bir grup vardır.

    Çok nadir de olsa kendisinin aşırılıklarını aktarmak ve uzmana danışmak için gelen kadınlar da yok değil tabii. Bu nefstir, istektir, arzudur, dürtüdür. Tabii ki sekse düşkün, erkeğinden daha çok seks isteyen kadın vardır. Türk erkekleri ve kadınları arasında değerlendirmek gerekirse böyle kadınlar bir elin parmağını geçmez. Bu kadar istekli olan kadın da hiçbir sınır tanımaz.

    Fantezisizlik renksiz bir cinsel yaşam mı demektir?
    Değildir tabii ama fantezi olsa fena olmaz. Fantezi hayata renk katar, heyecan katar, o gün daha mutlu uyanırsınız, daha farklı seversiniz etrafı, farklı bir gözle bakarsınız insanlara, dahasını istersiniz seksin. Heyecanlı bir film izlemek gibidir. Sonunun ne olduğunu ya da olacağını bilmeden sonu beklemek, denemek, istemektir cümlenin sonu ve olay tabii ki kabul ettirmekte biter.

    Fetişizm sapkınlık mıdır?
    Fetişizm aslında cinsel anlamı olmayan ama o kişi için simgesel ve cinsel çekicilik kazanmış bir nesne ile cinsel doyum tutkusudur. Örneğin, ayak, topuk, çorap, ayakkabı, kalem, mendil gibi nesneler bilinen fetişist nesnelerdir. Normal insanlarda cinsel organa ya da vücudun tümüne yönelen cinsel ilgi; fetişistte ise fetiş saydığı bölgelere ya da nesnelere yöneliktir. Bu da bir cinsel sapkınlıktır ve özelliği sadece erkeklerde rastlanmasıdır. Çocukluk döneminden gelen bir sorun olmakla beraber ergenlikte ortaya çıkar. Bir defa kurulduktan sonra da bozukluk sürekli hale gelir. Bu erkeklerin orgazma ulaşması bu nesneler olmadan imkansızdır ve cinsel partneri yoksa fetişin varlığı, onu seyretme, cinsel zevki uyarmaya yeterlidir.

    En az 6 aylık bir süre boyunca, kişinin canlı olmayan nesneleri kullanmakla ilgili (örn. kadın iç çamaşırları) yoğun, cinsel yönden uyarıcı fantezileri, cinsel dürtüleri ya da davranışları yineleyici bir biçimde ortaya çıkar.

    Kişi, bu cinsel dürtülerine göre davranır, bu kişinin cinsel dürtüleri ya da düşlemleri (fantezileri) belirgin bir sıkıntıya veya kişilerarası sorunlara neden olursa bu durum tedavi gerektirir.

    Porno izlemek doğal mıdır, porno izletmek ne anlama gelir?
    Pornoyu cinselliğin odak noktası haline getirmekten kaçınarak ya da alacağınız zevke sadece artı değer katmak için izliyorsanız değmeyin keyfinize.

    Kadınların pornoya bakış açısı erkeklerden çok farklıdır. Kadınlar pornoyu utangaç, huzursuz, korku, tiksinti belki de bayağılık gibi duygularla algılarlar. Peki erkekler için zevk veren bu durum kadınlara neden zevk vermiyor?

    Sıra dışı, hatta büyüklük kavramının tam da gözüne vuran fiziksel özelliklerin olduğu, ses sistemini tepe taklak edecek, ekoların, iniltilerin kol gezdiği, genellikle kadınların acı çektiği ama bunu nasıl olup da zevke çevirdiklerini anlamadığımız farklı bir dünya porno…

    Bu dünya erkeği alıştığımız tavırlarından uzaklaştırıyor. Nasıl mı? Elde etmek için günlerce peşinden koşmak yok… Tabii en son aşama seks… Pahalı akşam yemekleri, saatlerce kendini anlatma, ikna edebilme yok! Pornoda amaç erkeği zora sokmadan ve hiçbir götürü yapmadan onun istediği şeyi canlandırmak, bunu yaparken de çekici kadınları kullanmak.

    Eğer eşinizin seks videolarını izlemesi seks yaşamınızı etkilemeye başladıysa endişelenin. Artık sizinle seks yapmıyor ya da bu yöndeki isteği azaldıysa ve partneriniz eskisi gibi hemen tatmin olamayıp yeni isteklerde bulunuyorsa bu, gerçekten aşırı seks videosu izlemesinden olabilir. Eşinizin performansında azalma varsa, farklı ama sizin yapamayacağınız isteklerde bulunuyor ve tek başına seksten giderek daha fazla hoşlanıyorsa, bu sorundur.

    Porno izlemek bir tercihtir. Seyretmek size kazanç sağlıyorsa tabii ki izleyebilirsiniz. Ama biz terapistler pornodan ziyade erotik, daha yumuşak ve tahrik edici filmlerin ilişkinize daha uygun olacağını düşünürüz.