Etiket: k vitamini

  • K Vitamini Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

    K Vitamini Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

    K Vitamini: Kullanımlar, Yan Etkiler, Dozaj ve Daha Fazlası. Beslenmenizde K vitamini hakkında bilmeniz gereken her şeyi öğrenin.

    K vitamini, vücudumuzdaki birçok önemli fonksiyonu destekleyen yağda çözünen bir vitamin türüdür. İki ana formu olan K1 ve K2, bir dizi biyokimyasal süreçte görev alır ve sağlıklı bir yaşam için gereklidir. Bu makalede, K vitamini hakkında daha fazla bilgi edineceksiniz, kullanımları, yan etkileri, doğru dozajı ve daha fazlası hakkında bilgi sahibi olacaksınız.

    K1 vitamini, yeşil yapraklı sebzelerde (ıspanak, brokoli, pazı), soya yağı, kıvırcık lahana ve bazı bitkisel yağlarda bulunur. K2 vitamini ise fermente gıdalarda (natto, kefir, fermente peynirler) ve hayvansal ürünlerde (karaciğer, süt ürünleri, yumurta) daha yaygındır. Düzenli olarak bu besinleri tüketerek K vitamini ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.

    K Vitamini Kullanım Alanları

    1. Kan Pıhtılaşması: K vitamini, kanın normal şekilde pıhtılaşmasını sağlar. Pıhtılaşma, yara iyileşmesi ve kan kaybının kontrol edilmesi açısından önemlidir.
    2. Kemik Sağlığı: K2 formu, kalsiyumun kemiklere taşınmasına yardımcı olur ve kemik sağlığını destekler. Bu, osteoporoz riskini azaltabilir.
    3. Kalp Sağlığı: K2 vitamini, kan damarlarının sertleşmesini ve kireçlenmesini önleyebilir, bu da kalp sağlığını destekler.
    4. Diş Sağlığı: K2 vitamini, dişlerin ve diş etlerinin sağlıklı olmasına yardımcı olur.

    K Vitamini Eksikliği

    Vitaminler vücudumuzun sağlıklı bir şekilde çalışması için önemli besin maddeleridir. Bunlardan biri de K vitamini olarak bilinir. K vitamini, kan pıhtılaşması, kemik sağlığı ve diğer birçok biyokimyasal süreçte rol oynar. Ancak, bazı durumlarda K vitamini eksikliği ortaya çıkabilir. Bu makalede, K vitamini eksikliği hakkında daha fazla bilgi edinecek, belirtilerini, nedenlerini ve tedavi yöntemlerini öğreneceksiniz.

    K Vitamini Eksikliği Belirtileri

    K vitamini eksikliği durumunda, vücudun normal fonksiyonlarını yerine getirmesi zorlaşabilir. Bazı yaygın belirtiler şunlardır:

    1. Kanamalar: K vitamini, kanın pıhtılaşmasını sağlar. Eksiklik durumunda, kanama eğilimi artabilir. Burun kanamaları, ağır adet kanamaları, kolay morarmalar, kanlı dışkı veya idrar gibi belirtiler görülebilir.
    2. Kalsiyum Emilimi Problemleri: K vitamini, kalsiyumun kemiklere taşınmasına yardımcı olur. Eksiklik durumunda, kalsiyum emilimi azalabilir, bu da osteoporoz riskini artırabilir.
    3. Osteoporoz: K vitamini eksikliği, kemik sağlığını etkileyebilir ve osteoporoz riskini artırabilir. Kırılgan kemikler, kolay kırılmalar veya kemik ağrıları gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

    K Vitamini Eksikliğim Olup Olmadığını Nasıl Anlarım?

    K vitamini eksikliği belirtileri ve risk faktörleri göz önüne alındığında, K vitamini eksikliğini anlamak için bazı ipuçları bulunmaktadır. Ancak, kesin bir teşhis için bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir. İşte K vitamini eksikliği olup olmadığınızı anlamanıza yardımcı olabilecek bazı belirtiler:

    1. Sık Kanama veya Morarmalar: Kolayca moraran veya düşük etkilerle bile kanayan bir cildiniz varsa, bu K vitamini eksikliği belirtisi olabilir. Burun kanamaları, ağır adet kanamaları veya kanlı dışkı veya idrar gibi belirtiler de gözlemleyebilirsiniz.
    2. Yara İyileşme Sorunları: K vitamini, normal yara iyileşmesi için gereklidir. Küçük yaraların uzun süre iyileşmesi veya yara izleri oluşması gibi sorunlar yaşıyorsanız, K vitamini eksikliği bu durumun bir nedeni olabilir.
    3. Kemik Sağlığı Problemleri: K vitamini, kalsiyumun kemiklere taşınmasına yardımcı olur. Eksiklik durumunda, osteoporoz riski artabilir. Kırılgan kemikler, kolay kırılmalar veya sık kemik ağrıları gibi belirtiler yaşanabilir.
    4. Sindirim Sorunları: Sindirim sistemi sorunları, K vitamini eksikliği ile ilişkili olabilir. Özellikle yağda çözünen bir vitamin olan K vitamini, yağ emilimine bağımlıdır. Sindirim sorunları, besin emilimini etkileyebilir ve K vitamini eksikliği riskini artırabilir.
    5. Risk Faktörleri: K vitamini eksikliği riski daha yüksek olan gruplara dahilseniz (yenidoğanlar, safra yolu sorunları olanlar, uzun süreli antibiyotik kullananlar vb.), K vitamini eksikliği olasılığınız daha yüksek olabilir.

    Bu belirtilerden bir veya daha fazlasını yaşıyorsanız veya risk faktörlerine sahipseniz, bir sağlık uzmanına başvurarak K vitamini eksikliği konusunda değerlendirme yapmanız önemlidir. Doktorunuz size uygun testleri ve değerlendirmeleri yaparak kesin bir teşhis koyabilir ve uygun tedaviyi önerebilir.

    K Vitamini Eksikliği Nedenleri

    K vitamini eksikliği farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. İşte bazı yaygın nedenler:

    1. Beslenme Yetersizliği: K vitamini açısından zengin besinleri yeterli miktarda tüketmemek eksikliğe yol açabilir. Özellikle yeşil yapraklı sebzeler, bu vitaminin iyi bir kaynağıdır.
    2. Malabsorpsiyon Sorunları: Bağırsaklarda emilim sorunları, K vitamini eksikliğine neden olabilir. Safra yolu hastalıkları, safra kesesi sorunları, ince bağırsak enfeksiyonları gibi durumlar malabsorpsiyonun nedeni olabilir.
    3. Antibiyotik Kullanımı: Uzun süreli geniş spektrumlu antibiyotik kullanımı, bağırsak florasını etkileyebilir ve K vitamini üretimini azaltabilir.

    K Vitamini Eksikliği Riski Altındaki Gruplar

    K Vitamini eksikliği riski bazı gruplar için daha yüksek olabilir. Bu gruplar şunları içerir:

    1. Yenidoğanlar: Yenidoğan bebekler doğumdan sonra K vitamini rezervleri düşüktür ve bağırsak florasının oluşması birkaç hafta sürebilir. Bu nedenle, yenidoğan bebeklerde K vitamini eksikliği riski artabilir. Yenidoğanlara doğumdan hemen sonra K vitamini takviyesi yapılması, kanama bozukluklarını önlemek için önemlidir.
    2. Safra Yolu Sorunları Olanlar: Safra kesesi hastalıkları veya safra yolu tıkanıklığı gibi sorunlar, K vitamini emilimini olumsuz etkileyebilir. Safra, yağda çözünen K vitamini emilimi için gereklidir. Bu nedenle, safra yolu sorunları olan kişilerde K vitamini eksikliği riski artabilir.
    3. Sindirim Sorunları Olanlar: İnflamatuar bağırsak hastalığı (ülseratif kolit, Crohn hastalığı) veya çölyak hastalığı gibi sindirim sistemi sorunları olan kişilerde besin emilimi bozulabilir. Bu da K vitamini eksikliği riskini artırabilir.
    4. Uzun Süreli Antibiyotik Kullanımı: Geniş spektrumlu antibiyotikler, bağırsak florasını bozabilir ve K vitamini üretimini azaltabilir. Uzun süreli antibiyotik kullanımı gerektiren hastalıkları olan kişilerde K vitamini eksikliği riski daha yüksek olabilir.
    5. Yağ Emilimi Sorunları Olanlar: Yağ emilimini etkileyen hastalıklar veya cerrahi müdahaleler, K vitamini emilimini olumsuz etkileyebilir. Pankreas sorunları, safra yolu tıkanıklığı veya ince bağırsak hastalıkları gibi durumlar bu riski artırabilir.

    Bu gruplarda bulunan kişilerin K vitamini düzeylerini izlemek ve gerektiğinde takviye almak önemlidir. Bir sağlık uzmanıyla görüşmek, K vitamini eksikliği riskini belirlemek ve uygun önlemleri almak için en iyi yaklaşımdır.

    K Vitamini Besin Kaynakları

    K vitamini hangi besinlerde bulunur
    k vitamini bulunan yiyecekler

    K vitamini, doğal olarak birçok yiyecekte bulunur. İşte K vitamini bakımından zengin olan bazı besin kaynakları:

    1. Yeşil Yapraklı Sebzeler: Ispanak, pazı, brokoli, lahana, kara lahana gibi yeşil yapraklı sebzeler K vitamini açısından zengindir. Bu sebzeleri çiğ olarak salatalarınıza ekleyebilir veya pişirerek tüketebilirsiniz.
    2. Brüksel Lahanası: Brüksel lahanası da K vitamini açısından zengin bir sebzedir. Haşlayarak veya fırında pişirerek tüketebilirsiniz.
    3. Natto: Natto, Japon mutfağına özgü bir fermente soya fasulyesi ürünüdür. K vitamini bakımından oldukça zengindir. Genellikle kahvaltıda veya yemeklerde kullanılır.
    4. Koyu Yeşil Sebzeler: Koyu yeşil yapraklı sebzeler arasında roka, marul, maydanoz, dereotu gibi sebzeler de bulunur. Salatalarınıza veya yemeklerinize ekleyerek K vitamini alımınızı artırabilirsiniz.
    5. Karaciğer: Karaciğer, K vitamini bakımından zengin bir besindir. Ancak karaciğer aynı zamanda yüksek miktarda A vitamini içerdiği için dikkatli tüketilmesi gereken bir gıdadır.
    6. Yumurta: Yumurta sarısında doğal olarak K vitamini bulunur. Yumurtaları pişirerek veya haşlayarak tüketebilirsiniz.
    7. Fermente Gıdalar: Fermente gıdalar, genellikle probiyotikler açısından zengindir ve bazılarında K vitamini üretimi de gerçekleşir. Bunlar arasında turşu, kefir, yoğurt ve kimchi gibi gıdalar bulunur.
    8. Süt Ürünleri: Süt, peynir ve yoğurt gibi süt ürünleri, içerdikleri yağlar ve proteinler nedeniyle K vitamini sağlar.

    Bu besin kaynaklarını düzenli olarak beslenmenize dahil ederek K vitamini ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Ancak, belirli bir sağlık durumunuz varsa veya diyetinizi değiştirmek istiyorsanız, bir beslenme uzmanıyla görüşmek faydalı olabilir.

    K Vitamininin Yan Etkileri Nelerdir?

    K vitamini genellikle güvenli kabul edilen bir vitamin olsa da, bazı durumlarda yan etkilere neden olabilir. Bununla birlikte, genellikle yüksek dozlarda veya uzun süreli kullanımda ortaya çıkar. İşte K vitamini yan etkilerinden bazıları:

    1. Kan Pıhtılarının Oluşumu: K vitamini kanın pıhtılaşmasında önemli bir rol oynar. Aşırı miktarda K vitamini almak, kan pıhtılaşma sürecini etkileyerek kan pıhtıları oluşumuna yol açabilir. Bu durum özellikle kan sulandırıcı ilaçlar (örneğin, warfarin) kullanan kişilerde önemlidir. Bu tür ilaçlarla birlikte K vitamini takviyesi kullanmak, kan pıhtılaşma dengesini etkileyebilir.
    2. Deri Reaksiyonları: Nadiren de olsa, yüksek miktarda K vitamini alımı bazı insanlarda deri reaksiyonlarına neden olabilir. Bu reaksiyonlar genellikle deri döküntüleri, kaşıntı veya kızarıklık şeklinde kendini gösterebilir. Eğer bu tür bir reaksiyonla karşılaşırsanız, K vitamini kullanımını durdurmalı ve bir sağlık uzmanına danışmalısınız.
    3. Sindirim Sorunları: K vitamini takviyesi bazı insanlarda sindirim sorunlarına yol açabilir. Bu sorunlar genellikle mide bulantısı, kusma, ishal veya karın ağrısı şeklinde kendini gösterebilir. Eğer bu tür yan etkiler yaşıyorsanız, K vitamini takviyesini azaltmak veya kullanımını durdurmak uygun olabilir.
    4. İlaç Etkileşimleri: K vitamini, kan pıhtılaşmasını etkilediği için kan sulandırıcı ilaçlarla (örneğin, warfarin) etkileşime girebilir. Yüksek miktarda K vitamini alımı, bu tür ilaçların etkinliğini azaltabilir veya değiştirebilir. Bu nedenle, kan sulandırıcı ilaçlar kullanıyorsanız, K vitamini takviyesi almadan önce doktorunuzla konuşmanız önemlidir.

    Yukarıda belirtilen yan etkiler nadiren ortaya çıkan etkilerdir ve genellikle uygun dozlarda K vitamini takviyesi kullanımıyla ilişkilidir. K vitamini eksikliği durumunda, bir sağlık uzmanı tarafından önerilen uygun dozlarda takviye almak genellikle güvenlidir. Ancak, herhangi bir şüphe durumunda veya ciddi yan etkiler yaşanması halinde bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir.

    Dozaj: Ne Kadar K Vitamini Almalıyım?

    k vitamini dozu
    k vitamini dozu

    K vitamini için önerilen günlük dozajlar, yaşa ve cinsiyete göre değişiklik gösterebilir. İşte genel olarak kabul edilen K vitamini günlük dozajlarına ilişkin yaş ve cinsiyet tablosu:

    K Vitamini dozajı
    K Vitamini dozajı

    Bu dozajlar genel bir rehber niteliği taşır ve kişinin özel durumları, sağlık durumu, beslenme alışkanlıkları ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Hamilelik, emzirme veya belirli sağlık sorunları gibi durumlarda, doktorunuz daha spesifik bir dozaj önerebilir.

    Unutmayın ki K vitamini doğal olarak birçok yiyecekte bulunur ve düzenli olarak K vitamini açısından zengin gıdaları tüketmek genellikle ihtiyaçlarınızı karşılamaya yardımcı olur. K vitamini açısından zengin yiyecekler arasında yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, pazı, brokoli), lahana, brüksel lahanası, karnabahar, natto, karaciğer, süt ürünleri ve yumurta bulunur.

    Herhangi bir K vitamini takviyesi kullanmadan önce, sağlık durumunuz ve diğer ilaçlarınızla etkileşimleri konusunda bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir. Sağlık uzmanınız, size özel uygun dozajı belirleyebilir ve takviye kullanımını yönlendirebilir.

    Çok Fazla K Vitamini Alırsam Ne Olur?

    Çok fazla K vitamini almak, potansiyel olarak bazı sağlık sorunlarına neden olabilir. Bununla birlikte, K vitamini toksikliği nadir bir durumdur ve genellikle yüksek dozlu takviye kullanımıyla ilişkilidir. İşte aşırı K vitamini almanın olası etkileri:

    1. Kan Pıhtılaşması Sorunları: K vitamini kanın pıhtılaşmasında önemli bir rol oynar. Aşırı miktarda K vitamini almak, kanın normalden daha hızlı pıhtılaşmasına ve kan pıhtıları oluşumuna yol açabilir. Bu durum, kan dolaşımını etkileyebilir ve pıhtıların damarlarda tıkanmalara neden olması potansiyel olarak ciddi sonuçlara yol açabilir.
    2. İlaç Etkileşimleri: K vitamini, kan pıhtılaşmasını etkileyen ilaçlarla etkileşime girebilir. Özellikle kan sulandırıcı ilaçlar (örneğin, warfarin) ile aşırı K vitamini alımı, ilaçların etkinliğini azaltabilir veya değiştirebilir. Bu nedenle, kan sulandırıcı ilaçlar kullanıyorsanız, K vitamini takviyesi veya yüksek K vitamini içeren gıdaları tüketmeden önce doktorunuza danışmanız önemlidir.
    3. Sindirim Sorunları: Aşırı K vitamini alımı bazı insanlarda sindirim sorunlarına yol açabilir. Bu sorunlar genellikle mide bulantısı, kusma, ishal veya karın ağrısı şeklinde kendini gösterebilir.
    4. Diğer Yan Etkiler: Aşırı miktarda K vitamini almak bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara veya deri reaksiyonlarına neden olabilir. Bu reaksiyonlar döküntü, kaşıntı, kızarıklık gibi belirtilerle kendini gösterebilir.

    K vitamini toksisitesi nadir bir durumdur ve genellikle normal beslenme yoluyla elde edilen K vitamini miktarıyla ilişkili değildir. Ancak, yüksek dozlu K vitamini takviyeleri veya ilaçlar kullanmadan önce mutlaka bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir. Sağlık uzmanınız, size uygun dozajı belirleyebilir ve herhangi bir olumsuz etkiyi önlemek için takip edilmesi gereken talimatları verebilir.

  • Kuruyemişlerin Faydaları Nelerdir?

    Kuruyemişlerin Faydaları Nelerdir?

    Kuruyemişler, pek çoğumuzun severek tükettiği yiyecekler arasında yer almaktadır. Kuruyemişler hakkında çok fazla bilgimiz olmasa da, kuruyemiş tüketmeyi çok severiz. Bu nedenle, ne yediğinizi bilmeniz için, sizlere, bir takım kuruyemişler hakkında bilgi vermek istedik…

    Kuruyemişler içerisinde fıstığın, kendine has bir güzelliği vardır. Fıstık hakkında neler bilmemiz gerektiğine bakacak olursak:Fıstık, cinsel isteği arttıran kuruyemişlerden bir tanesidir. Bedenen ve zihnen yorgun olan kişilerin, bu yorgunlukları da fıstık sayesinde giderilebilmektedir. Fıstığın faydaları ile birlikte, fıstığın zararlarını da bilmeniz gerekmektedir. Fazla fıstık tüketimi, kişilerde hazımsızlık problemine neden olabilmektedir. Fıstık yiyecek olan kişlerin, fıstığı tek olarak tüketmeleri gerekmektedir. Fıstığın yanında yenilecek olan elma, portakal gibi meyveler; ve sebzeler, fıstığın etkilerinin azalmasına neden olmaktadır. Fıstığın zararlarından, damar hastalıkları olan; ve kolesterol problemi yaşayanlar da nasiplerini almaktadırlar. Bu kişilerin, fıstık tüketiminden uzak durmaları gerekmektedir. Fıstığın, bir takım bünyeler için alerjik etki gösterdiğinin de bilinmesi gerekmektedir.

    Ayçekirdeğinin faydaları arasında ise ilk olarak kolesterolü düşürücü etkisinden bahsetmek gerekmektedir. Ayçekirdeğinin faydalarından bir diğeri de, damar sertliğini gidermesidir. Kuruyemişler arasında yer alan ayçekirdeğinin yağı ve proteini, diğer kuruyemişlere göre daha kalitelidir. Ayçekirdeğini, zayıf kişiler ile, fikir işçiliği yapan kişilerin, günde 50 gram tüketmeleri önerilmektedir.Ayçekirdeğinin faydaları arasında, cinsel arzuyu arttırması da sayılmalıdır. Ayçekirdeği, kalp ve sinir hastalıklarına karşı da önleyici faktör niteliğindedir. Ayçekirdeği, idrar söktürücü özelliği ile de bilinmektedir. Ayçekirdeği aynı zamanda, solunum sisteminde görülen rahatsızlıklara karşı da iyi bir çözüm niteliğindedir.

    Kabak çekirdeğinin faydaları hakkında bilgi edinmek istersek, kabak çekirdeği, böbrek zayıflığını giderir. Kabak çekirdeği, mesane ve böbreklerdeki iltihaplanmayı da giderir. Kabak çekirdeği, idrar yollarında var olan yanmaların giderilmesine yardımcı olur. Kabak çekirdeği, idrarında kan bulunan kişilerin, bu sorunlarının giderilmesine de yardımcı olur. Kabak çekirdeği, bağırsak parazitlerinin giderilmesini sağlar. Kabak çekirdeği, prostat sorunlarına da iyi gelmesi nedeniyle, pek çok prostat tedavisi ilacında kullanılmaktadır.

    Görüldüğü gibi, kuruyemişler, zaman geçirmek amacı ile tüketilmelerine karşın, faydaları, hiç bir şey ile değişilmeyecek kadar çoktur. Bu nedenle, yediğiniz kuruyemişlerin nelere iyi geldiğini de bilerek, daha bilinçli tüketiciler haline gelebilirsiniz.

    Fındık , Ülkemizde bolca yetiştirilen, hatta ticari açıdan büyük önemi bulunan besin maddelerinden biridir Fındık. Içerisinde Vücudumuz için gerekli olan bir çok önemli vitamini barınmaktadır. Hatta reklamlarımızı safra süsleyen, bir ara herkesin diline dolanan, fındığı betimlemek için kullanılan kelimesi bile vardır. Bu kadar faydası bulunan fındığı günlük olarak belli ölçülerde tüketmemiz sağlığımız açısından oldukça faydalıdır.

    Ceviz ,  kan dolaşımını düzeltiyor “Ceviz ağaçlarının evlere çok yakın dikilmemesi ve etrafı kapalı ceviz bahçelerinde saatlerce şekerleme yapmanın sakıncalı olduğuna dikkat çekilse de, kökü, yaprakları, kabuğu ve meyveleriyle tam bir şifa kaynağı olduğu artık herkes tarafından bilinir.

    Bilimsel çalışmalar sonucunda cevizin damar koruyucu, ishal kesici, cildi temizleyici, siğil giderici, hipoglisemik ve tümör engelliyici özelliklerinin olduğu belirlenmiştir. Ceviz kan dolaşımını düzenler, karaciğer fonksiyonlarını düzenler, serum kolesterolünün azalmasını sağlar ve oluşumunu engeller.”

    Bademin Faydaları Yararları

    21. yüzyıl mucizesinin adı Badem. Çiğ, kavrulmamış, tuzlanmamış badem. Uzun yıllardır yağlı tohumlar dediğimiz bir gurup yiyecek olan ceviz, badem, fındık, çekirdek, fıstık gibi yiyeceklerin içerdikleri kaliteli yağ asitleri sayesinde kalp-damar hastalıklarına karşı koruyucu olduklarını biliyorduk. Ancak bu yiyecekler yağlı oldukları için kalori değerleri de yüksek olduğu için kilo aldırır endişesi ile hastalarımıza dikkatli tavsiye ediyorduk.

    HEM ZAYIFLATIYOR HEM GENÇLEŞTİRİYOR

    Bademde çinko, demir, kalsiyum, potasyum, E vitamini gibi mineraller ve vitaminler vardır. Ayrıca içerdiği Amigdalin maddesinin kansere karşı koruyucu olabileceği savulunuyor. Bununla birlikte Ko enzim Q 10 ve Omega 3 seviyesi çok yüksektir. Bu enzim ve yağ asidi kalp damar hastalıklarından kişiyi koruyor ve yaşlanmaya gidiş sürecini yavaşlatıyor. Bademi düzenli tüketmek kötü kolesterol olan LDL’yi %6 ila %15 oranında düşürüyor.

    Bu kadar iyi kalpli olduğunu bildiğimiz bademin aynı zamanda çok da iyi zayıflattığı kanıtlandı. Çok yakınlarda, Amerika’da yapılan bir araştırma ile de, zayıflamak isteyenlere günde 17 tane badem verildiğinde daha iyi kilo kaybettikleri gösterildi.

    Bademin kaliteli protein içermesi ve sağlıklı yağlardan zengin olması kişiyi daha uzun süre tok tutuyor. Badem sert bir yiyecek olduğu için çiğnemesi zor oluyor ve bu durum kişinin çiğneme duygusunu tatmin ediyor.

    Lif oranı yüksek olduğu için bağırsak hareketlerini artırıyor. Hazırlama zorluğu olmadığı için her yerde kolayca bulunabiliyor ve her yere kolayca taşınabiliyor.

    Zayıflamak için bademi nasıl yiyeceğiz diyenler için;

    Bademi satın alırken dikkat ; çiğ, kavrulmamış ve tuzsuz olarak satın alın.

    Mümkünse kabuklu ve kabuğu kolay kırılabilir olandan tercih edin.

    Bir defada 15’den fazla yemeyin. Küçük bir kaseye sayarak koyun. İş yerinizde çekmecenizde ve çantanızda 15’lik küçük paketler şeklinde de bulundurabilirsiniz.

    Ara öğünlerde özellikle tercih etmeye çalışın. Az yağlı süt ve ayranla birlikte mükemmel bir birliktelik oluşturuyor.

    Meyveleri tek başına yemektense bademle birlikte yediğinizde glisemik indeksi düşürmüş olursunuz bu da sizin daha tok kalmanızı sağlar.

    Yiyecek bir şey bulamadığınızda da 50 tane bademi bir öğün olarak da tüketebilirsiniz.

    Bademin Faydaları Nelerdir, Neye İyi Gelir? Tıklayın !

  • K Vitamini Eksikliği Ve K Vitamini Eksikliğinin En Önemli Belirtileri

    K Vitamini Eksikliği Ve K Vitamini Eksikliğinin En Önemli Belirtileri

    Vitaminler arasında K vitamini güçlü kemikler ve damarlar için oldukça önemlidir. K vitamini eksikliği ve K vitami eksikliğinin en önemli belirtileri makalemiz bu konuda bilgi verme amaçlı hazırlanmıştır.

    k_vitamini_eksikligi (1)Kanama
    K vitamini eksiğinin en önemli belirtilerinden biri de anormal kanama ataklarıdır.
    Mesela burnunuzda veya diş etlerinizde kanama meydana gelebilir.
    İdrar yolundan kan gelmesi de bu emarelerdendir.

    Fetal Gelişim
    Vitamin K eksikliği belirtileri biri hamile olduğunda fark edilir ve fetüste iç kanama ve yüz gelişiminde kusurlar görülebilir.
    K vitamini fetüsün genel gelişimine yardımcı olur.
    Bu durum, hamile kadınlara K vitaminin takviye olarak verilme nedenlerinden biridir.

    k_vitamini_eksikligi (2)

    Kanda Pıhtılaşma
    Vücutta özellikle K vitamini olmak üzere vitamin eksikliği belirtilerinden biri,
    vücudunuzun yoğun kan pıhtılaşmasıdır.
    Bunun nedeni K vitamini eksikliğinde kan protrombin içeriğinde azalma meydana gelmesidir.

    Kalsiyum Birikmesi
    K vitamini eksikliği çoğunlukla yumuşak dokuda olmak üzere vücutta kalsiyumun aşırı birikimine yol açabilir.
    Bunun sonucunda damar sertliği oluşur.

    Bağırsak Problemi
    K vitamini eksikliğinin bir olumsuz yönü de bağırsaklarda soruna yol açmasıdır.
    Safra yolları tıkanıklığı, malabsorbsiyon, kistik fibrozis ve ince bağırsaklar rezeksiyon bu vitamin yoksunluğunda görülen semptomlardır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    k_vitamini_eksikligi (3)

  • Sağlıklı Olmanın Yolu Bağırsaklardan Geçiyor

    Sağlıklı Olmanın Yolu Bağırsaklardan Geçiyor

    Vücudunuzda bir sürü organ varken aslında sizi hastalıklara karşı koruyan bağışıklık sisteminizin en büyük askerinin bağırsaklarınız olduğunu, bağırsaklarınız ne kadar sağlıklı olursa genel sağlık durumunuzun da o kadar iyi olacağını biliyor muydunuz?

    Bağışıklık sisteminin önemli unsurlarından biri olan bağırsakların ve bağırsakların en büyük desteği probiyotiklerin hayatımızdaki yeri ve önemini Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Güçlü’ye sorduk…

    BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN DİREĞİ: BAĞIRSAKLAR
    Erişkin bir insan bağırsaklarında ortalama 100 trilyon faydalı bakteri ve mantar bulunur. Bunu düşününcebağırsak savunma sisteminin ne kadar aktif olduğunu anlayabiliriz. Bağışıklık sistemini korumak için zaten programlanmış hücrelerimiz vardır. Ancak yine de bu sistemi korumak için beslenmemize çok dikkat etmemiz gerekir. Dengeli beslenmek, enginar, yoğurt, domates, havuç ve brokoli gibi besinleri sıklıkla tüketmek bağışıklı sistemimizi güçlendirir. Temel besin gruplarımız olan süt ve süt ürünleri, et ve balık, sebze ve meyveler ayrıca tahıllar günde en az 3 ana, 3 ara öğünde yeterli miktarda tüketmelisiniz. Unutulmamalıdır ki lifli gıdalar sağlıklı bir bağırsak için vazgeçilmezdir.
    Bağırsaklarınızı ne kadar sağlıklı tutarsanız; özellikle iltihabi bağırsak hastalıkları ve %95 polip dediğimiz et benlerinin neden olduğu bağırsak kanserine karşı o kadar dirençli olursunuz. Gastrointestinal sistem ortalama 8 metredir ve bütün sistem bağışıklık hücreleri ile kaplıdır. Sayıları yaklaşık olarak 400’ün üzerinde olan bu bakteriler ve mantarlar normal bağırsak florasını oluştururlar. İlaçlar özellikle antibiyotikler, bakteriler, virüsler, toksinler ve normal olmayan bağırsak florası bağırsağa zarar verir. Ayrıca hastalıklarda kullanılan antibiyotiklerin faydaları olduğu gibi yan etkileri de çoktur. Antibiyotikler kemik iliği depresyonundan tutun da bağırsak florasını bozmaya kadar birçok yoldan bağışıklık sistemini etkilerler.

    PROBİYOTİK NEDİR?
    Yeterli miktarda tüketildiğinde insan sağlığına faydalı mikroorganizmalara probiyotik denir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek, bazı vitaminlerin sentezini yapmak (K vitamini,B12, Biyotin, Niasin gibi), bağırsak duvarını zararlı maddelerden korumak ve bağırsak geçirgenliğini azaltmak, toksinlerin kana geçişini engellemek, iltihabi hastalıkların oluşumunu engellemek, kanser gelişimini önlemek, ishal ve kabızlığı düzeltmek gibi birçok faydaları vardır. Ayrıca bizim prebiyotik dediğimiz lifli gıdalar bazı faydalı mikroorganizmaların çoğalmasını sağlamasının yanı sıra aktivitesini de uyarırlar.

    Kanser gelişimi, iltihabi hastalıklar ve alerjik hastalıklar gibi birçok hastalığa karşı koruyucudur. Özellikle kış aylarında daha çok probiyotik tüketimi bağışıklık sisteminizi güçlendireceği, toksin ve alerjen maddelerin vücuttan uzaklaşmasını sağlayacağı için hastalıklara özellikle gastroenterit ve kolitlere karşı daha dirençli olursunuz. İshal, kabızlık gibi bağırsak hastalıklarının önlenmesinde ve iltihabi bağırsak hastalıklarında çok önemli destek oluştururlar.