Etiket: istatistik

  • Google’dan Alışveriş Alışkanlıklarımızı Ortaya Koyan Bir Araştırma

    Google’dan Alışveriş Alışkanlıklarımızı Ortaya Koyan Bir Araştırma

    Haziran ayında Türk kullanıcıların otomobil alımında interneti ne kadar kullandığını araştıran Google, bu kez Türk perakende sektörüne özel bir araştırmanın sonuçlarını paylaştı.

    Türk internet kullanıcılarının online alışveriş alışkanlıklarını ‘Thinkretail’ adlı araştırmada inceleyen Google da e-ticaret sektörünün büyüdüğünü gözler önüne seriyor.

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun yıllık Hane Halkı Bilişim Teknolojileri Kullanım anketi sonuçları, internetten alışveriş yapma oranının 2011 yılında yüzde 18,6 seviyelerine ulaştığını paylaşıyor. Yapılan araştırmada Türkiye’nin farklı bölgelerinden seçilen 1000 kişinin görüşlerini bizimle paylaşıyor.

    Google Türkiye Ülke Direktörü Bülent Hiçsönmez, söz konusu araştırmayı değerlendirirken perakende sektöründeki oyuncuların fiziksel mağazacılığın yanı sıra interneti de kullanarak çoklu satış kanalı oluşturmaları gerektiğine işaret ediyor. Bu konuda ulusal markarların çeşitli adımlar attığını da görüyoruz ve Hiçsönmez bu yönelimin haklılığına işaret ediyor.

    Thinkretail sonuçları internetten alışveriş yaparken en çok rahatlığa önem verdiğimizi, fiyat avantajı ve ürün çeşitliliğini önemsediğimizi gösteriyor.
    Yükselen Kategoriler

    Araştırmada “Önümüzdeki 12 ay içerisinde internet üzerinden alışveriş yapmayı düşünüyor musunuz?” sorusuna yüzde 60 oranında olumlu yanıt veren katılımcılar elektronik eşya, beyaz eşya, giyim/aksesuar ve kozmetik kategorilerinin yükselişine kanıt oluşturuyor.

    Planlanan urun kategorileri !

    Anneler Daha Çok Araştırıyor

    Kadın e-ticaret kullanıcılarının önemli bir bölümünü oluşturan anneler ise Thinkretail sonuçlarına göre, ürün araştırma ve satın alma için interneti oldukça aktif kullanıyor. Araştırmaya göre arama motoru kullanıcılarının yüzde 80′inden fazlası ve annelerin yüzde 90′ı gıda, giyim ve aksesuar, ev bakımı, kişisel bakım ve kozmetik kategorilerinden ürün satın alıyor. Anneler en çok kişisel bakım ve ev aletleri kategorisini araştırıyor.

    Hangi kategoriler ?

    Google’ın bu araştırması internette en çok araştırma yaptığımız kategoriyi elektronik olarak gösterirken, beyaz eşya, giyim aksesuar ve kişisel bakım & kozmetik kategorilerine özel araştırmaların da yükseldiğini gösteriyor.
    Neden İnternetten Ürün Almıyoruz?

    Bu soruya “güvenlik endişesi” cevabını vermek aklınıza gelebilir ancak Google ilk sırada tüketicilerin alacağı ürünü görmek ve dokunmak istemesinin yani “gerçeklik duygusunun” geldiğini ifade ediyor. Aslına bakarsanız güvenlik endişesinin ilk sırada gelmesi pek de doğru değil. Çünkü artık e-ticaret siteleri oldukça güvenli satış süreçleri tasarlayabiliyor ve kullanıcılar dilerse kapıda veya havale ile ödeme yapabiliyor.
    Ürünleri Nerede Arıyoruz?

    Arama motorları ilk başvuru kaynağı olarak göze çarpsa da, uzman mağazaların web siteleri ilk sırayı zorluyor. Google’ın ilk sırayı koruması için ürün arama özelliğini daha fazla öne çıkarması gerekiyor.

    Sıralama üreticilerin/markaların web siteleri, ürün/fiyat karşılaştırma siteleri vb.. şeklinde uzuyor ve sosyal ağlar yüzde 15′in üzerinde bir pay alarak sondan 3. sırada geliyor.

    Urun arastirmasi kaynaklari ?

    E-ticareti anlamak ve hem satış hem de hizmet anlamında başarılı girişimler çıkarılması adına güzel veriler sunan bu araştırmanın olabildiğince çok girişimciye ulaşmasını diliyorum.

    Kaynak : webrazzi.com

  • Projenin Adı : Kadınlık Sanatı, Trabzon Şehir Tiyatrosu

    Projenin Adı :KADINLIK SANATI

    Projenin Amacı: Bu proje eğitim düzeyleri düşük, sosyal yaşamdan uzak, dezavantajlı ya da fırsat eşitsizliği nedeniyle tiyatroyla hiç karşılaşmamış ve karşılaşma ihtimali olmayan ailelere tiyatro aracılığı ile ulaşmayı, kadına yüklenen toplumsal rollere, cinsiyet eşitsizliğinin sadece kadınların değil, toplumun yaşam koşullarını zorlaştırdığı konusunda farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır.

    trabzon_sehir_tiyatrosu

    DIŞ SES

    Oyunda biri ev kadını diğeri iş kadını iki kadın onlara çocukluklarından beri “öğretilenlerin içinde” yaşarken, bir gün uyandıklarında yaşadıkları yerin bir kabin olduğunu fark ederler. Dışardan gelen ses onları yargılar ve sonsuza kadar buraya hapseder. Çıkış yolları arayan kadınlar, önce yalnız olmadıklarını, sonra da aslında kendilerini, kabini ve yargılayan sesi sorgularlar.

    Erkek egemen toplumunun kurguları ve kalıplarından kurtulmanın, ezberleri bozmanın, kabinden çıkmanın bir yolu var mıdır?

    trabzon_sehir_tiyatrosu_2

    Trabzon Şehir Tiyatrosunun Birleşmiş Milletler ortak programı kapsamında Sabancı Vakfı Hibe Programı tarafından desteklenen Tek Sanatsal Projesi olan “Kadınlık Sanatı” adlı projemiz tüm hızıyla devam ediyor. “Dış Ses” adlı oyunun sergilenmesi, Film gösterimi ve kadınlarla atölye çalışmalarını kapsayan proje şimdiye kadar Çayırbağı, Dernekpazarı, Yenicuma, Yeşiltepe ve Akoluk pilot bölgelerinde gerçekleştirilmiş ve olumlu geri dönüşler alınmıştır.

    kadinlik_sanati_tstYazar : Zeynep KAÇAR
    Yöneten ve proje danışmanı : Dilek GÜVEN

    Oyuncular ve proje ekibi :
    Nuray Yeşilaraz, Serap Berber, Özkan Yıldırım, Adnan Akyüz, Ali Kemal Durmuş

    Avukat : Işıl Demir Güner

    Sosyal Hizmet Uzmanı : Asuman Çebi

    Aldığımız seyirci tepkileri bizi hem şaşırtıyor hem de bu projeye olan inancımızı perçinliyor. Böyle projeler daha çok olmalı, çünkü toplumumuz okuma, düşünme ve irdeleme tembeli.
    Nuray YEŞİLARAZ

    Belki iğne ile kuyu kazıyoruz. Ama köylerde ya da ücra mahallelerde kadınların (ya da tüm izleyenlerin) tepkilerini görünce tiyatro ve sanatın empati kurma ve etkileme gücünün bir kez daha farkına varıyoruz.
    Özkan YILDIRIM

    Yine kadınların içinden doğacak bir aydınlanma serüveni için dere tepe gidiyoruz. Vardığımız yerlerde kah ineğini sağmadan gelen teyzeler, kah odun taşımadan gelen kız çocukları, kah tarlasından bahçesinden çıkan kadınlar, hepsi ile oyunun sonunda bir araya geliyoruz, sahnede izledikleri kadınları kendilerine o kadar benzetiyorlar o kadar yakın buluyorlar ki her oyunun sonunda sarılıp, öpüşüyoruz. Belki de yıllardır içlerine hapsedilen kendi seslerini, kendi hikayelerini dile getirmemizin sevinciyle bakıyorlar gözlerimize, bunu duyumsamak her şeye değiyor doğrusu . . .
    Serap BERBER

    Dış sesi Zeynep Kaçar niye yazdı, bu oyunu neden emek verip sahneye taşıdık.

    Sahneden söylenen her söz, anlatımın, gösterinin çeşidi ne olursa olsun, ister komedi, dram, trajedi vs. havaya üflenen bir nefes değildir, o söz yaşadığı toplumdan, dünyadan, konjünktürden bağımsız olamaz, hem ona dairdir, hem de tartışmaya, konuşmaya açılır. Derdi olanın derdi konuşulur tabi, tartışılır, ortada dert yoksa söz de sadece çalar oynatır. Benim derdim var, Zeynep Kaçar’ın derdi var, bu oyunu seçen Trabzon Şehir Tiyatrosunun derdi var.

    Birleşmiş Milletler tarafından yapılan bir araştırmaya göre,dünyadaki işlerin % 66’sı kadınlar tarafından görülüyor. Buna karşın kadınlar dünyadaki toplam gelirin ancak %10’una sahipler. Dünyadaki mal varlığının ise %1’ine sahipler. Başka bir deyişle dünyadaki işlerin %34’ü erkekler tarafından görülüyor ama erkekler dünyada ve toplam mal varlığının %99’una sahipler.

    Dünyadaki kadınların %47’si ilk cinsel ilişkilerini zor kullanılarak yaşıyor. Halen en az 54 ülkede kadınlara yönelik ayrımcı yasalar bulunuyor. Dünyadaki her üç kadından biri dayak yiyor, zorla seks yapmaya zorlanıyor.

    Türkiye’den rakamlar ve istatistiklerse şöyle, (Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü İstatistikleri) Aile içi şiddetin %87’si kadınlara karşı isleniyor. Bu oran gecekondu semtlerinde %97’ye çıkıyor. Kadınların %20’si okur yazar değil, %40’ı evlenecekleri kişiye kendileri karar veremiyor, eğitim gören 100 kadından sadece 2 tanesi yüksek öğretim görüyor, kadınların iş gücüne katılım oranı %27. 850 kaymakamlığın 17 tanesi kadın, 550 milletvekilinin 24 ü, belediye başkanlarının ise binde 5i. Rakamlar insanı acıtıyor.

    Kadının toplum içindeki yeri, toplumun düzenini belirleyen ekonomik-üretim ilişkileri, kültürel-inançsal yapılanmalarından bağımsız değildir. Bütün etmenleri bir bütün içinde tek tek ele alıp düşününce ve erkek veya kadın sunulan öğretileri-dayatmaları sorgulayınca başlar aslında yolculuk. Dış ses’ de biri ev kadını, diğeri iş kadını iki kadın, onlara çocukluklarından beri yüklenen “öğretilerin” içinde, günlük rutinlerini yaşarlarken, bir gün farklı bir boyutta uyanırlar. İkisi de kabinlerin içindedir. Dışardan gelen bir ses onları yargılar ve sonsuza kadar buraya hapseder. Şaşkınlık ve panik halinde çıkış yolları arayan kadınlar, önce yalnız olmadıklarını, sonra da aslında kendilerini, kabini ve yargılayan sesi sorgularlar. Aslında zaten hep kabinlerin, kutuların içinde yaşadıklarının farkına varırlar. Bize dayatılan kurgular ve kalıplardan kurtulmanın, ezberleri bozmanın, kabinden çıkmanın bir yolu var mıdır? Oyunun sonunda kadınlar birbirine sorarlar çıkış var mıdır, “becerebilir miyiz” diye. Hep beraber becermek, bize sunulan kutuları, kabinleri itelemek, sorgulamak, aslında çok da basit olan çıkış yolunu birlikte bulmak umuduyla…

    DİLEK GÜVEN
    YÖNETMEN