Etiket: işitme kaybı

  • Çocuklarda işitme kaybı sebepleri ve tedavisi

    Çocuklarda işitme kaybı sebepleri ve tedavisi

    İşitme kaybı her 1000 doğumda 1 ile 4 bebek arasında görülen bir rahatsızlıktır. Özellikle bebeklerde erken fark edilmesi gerekmektedir. Herhangi bir odyoloğa gidilerek işitme testi yaptırılabilir.

    Çocuklarda İşitme Kaybı Belirtileri

    Çocuğun işitme kaybının olduğundan şüphelenilmesi için var olması gereken belirtilerden bazıları şunlardır:

    • Görüş alanı dışında kalan yerlerde konuşan kişileri hiçbir şekilde fark etmeme ve tepki vermeme durumu var ise işitme kaybı olabilir.
    • Adının söylendiğini anladığında korku, ürperme ve şaşkınlık dolu bir bakış sergiliyor ise işitme kaybı olabilir. Bu kıstas için ortamın gürültü seviyesi önemli değildir.
    • Örneğin televizyon izlenen bir odada; televizyon odadaki diğer bütün kişilerin duyabileceği ses seviyesindeyken, televizyona özellikle yakın oturuyor ise işitme kaybı olabilir.
    • Televizyon, müzik seti gibi ses çıkaran aletlerin seslerini makul sayılamayacak kadar yükseğe çıkartıyor ise işitme kaybı olabilir.
    • Telefonda söylenen şeylere yanıt vermiyor ise veya konuşurken sürekli telefonu tuttuğu kulağını değiştiriyor ise işitme kaybı olabilir.
    • Kendisine yüksek sesle bir şey söylendiği halde tepki vermiyor ise işitme kaybı olabilir.

    İşitme Kaybının Nedenleri

    İşitme kaybının yaygın nedenlerinden bazıları şunlardır:

    • Kulak enfeksiyonları
    • Kulak kiri
    • Dış kulak iltihabı
    • Gürültüye bağlı işitme kaybı
    • İç, dış veya orta kulağı etkileyecek nedenler sonucunda karışık tip işitme kaybı

    Çocuklarda İşitme Kaybı Sebepleri

    Kabakulak, menenjit, kızamıkçık, suçiçeği gibi enfeksiyonlar ile bazı ilaçlar, çocuklarda kalıcı iç kulak hasarı ve işitme kaybına yol açabiliyor.

    Uluslararası İşitme Engelliler Haftası” nedeniyle açıklama yapan KBB Uzmanı Prof. Dr. Yücel Anadolu, işitme kaybının, çocuk doğduktan hemen sonra saptanmadığı durumda topluma işitme engelli bir birey ekleneceğini söyledi.

    Tüm dünyada ortalama 360 milyon işitme engelli bulunduğuna dikkati çeken Anadolu, Türkiye’de de işitme engelli sayısının azımsanamayacak kadar çok olduğunu söyledi.

    İşitme kayıplarının doğuştan olabildiği gibi sonradan da çocuğun gelişimi sırasında veya daha sonraki ergenlik ve erişkinlik dönemlerinde de ortaya çıkabildiğini ifade eden Anadolu, akraba evliliklerinin de çocuklarda doğuştan oluşan Kabakulak, menenjit, kızamıkçık, suçiçeği gibi enfeksiyonlar ile bazı ilaçlar, çocuklarda kalıcı iç kulak hasarı ve işitme kaybına yol açabiliyor.

    Enfeksiyonlar İşitme Kaybına Yol Açar Mı?

    Anadolu, çocukluk çağında geçirilen enfeksiyonların önemsenmesi gerektiğinin altını çizerek, “Çocukluk çağında geçirilen kızamık, kabakulak, menenjit, kızamıkçık, suçiçeği gibi enfeksiyonlar ile yüksek ateşle seyreden havale yaratacak kadar ciddi hastalıklar iç kulak hasarı ve işitme kaybına yol açabiliyor. Çocuklarda kullanılan iç kulaktaki duyu hücrelerine ve sinir hücrelerine zarar veren bazı toksik ilaçlar da kalıcı iç kulak hasarı ve işitme kaybına neden oluyor.” ifadelerini kullandı.

    Çocuklarda İşitme Kaybı
    Çocuklarda İşitme Kaybı

    Çocuklarda İşitme Kaybı Tedavisi

    Bebeklik veya çocukluk döneminde ya da hamilelik döneminde kullanılacak ilaçların mutlaka doktor kontrolünde kullanması gerektiğini dile getiren Anadolu, işitme engelli çocuklarda esas olarak konuşma bozukluklarının ortaya çıktığını, çocuğun konuşamadığını ve konuşması geciken çocukların aileleri için bunların belirti olabileceğini söyledi.

    Anadolu, ailelerin vakit kaybetmeden bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmasını ve çocuğun işitme sorunu olup olmadığının değerlendirilmesinin sağlanmasını istedi.

  • Görme bulanıklığı tümör belirtisi!

    Görme bulanıklığı tümör belirtisi!

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Erkan Üstün, beyin tümörünün baş ağrısı, koku almada azalma, görme bozukluğu ve işitme kaybı gibi belirtileri olduğunu belirterek, beyin tümörünün çocukluk ve yaşlılarda sık görüldüğünü, erken teşhisin ise tedavi şansını artırdığını kaydetti.

    Beyin tümörünün baş ağrısı, görme bozukluğu, koku almada azalma, işitme kaybı gibi basit belirtileri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Mehmet Erkan Üstün, çocukluk çağında ve yaşlılarda sık görülen beyin tümörlerinde erken teşhisin tedavi şansını da artırdığını vurguladı.

    Hastalık konusunda uyarılarda bulunan Prof. Dr. Üstün, “Beyin tümörü, beyindeki hücrelerin anormal veya kontrolsüz büyümesi olarak tanımlanır. Tümörler, iyi huylu (kanser yapıcı olmayan) veya kötü huylu (kanser yapıcı) olabilirler. Beyinde yerleştiklerinden, iyi huylu bir tümör bile tehlikeli olabilir. Neden oluştuğu tam olarak bilinmeyen beyin tümörlerinin, çevre kirliliği, kalıtım, dengesiz beslenme gibi sebeplerden meydana geldiği düşünülür” dedi.

    BEYİN TÜMÖRÜNÜN BELİRTİLERİ

    Beyin tümörlerinin basit belirtileri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Üstün, “Bunlardan biri baş ağrısı. Beyninde tümör olan hastaların büyük çoğunluğunda şiddetli baş ağrısı görülür. Son birkaç aydır ortaya çıkan bu baş ağrısı giderek şiddetini artırır, daha önceleri yaşanan ağrılardan daha farklıdır. Baş ağrısı ile birlikte bulantı ve kusma da gözlemlenebilir. İkinci belirti ise görme bulanıklığı. Beyin tümörü belirtilerinden biri de çift görme, bulanık görme, görmenin azalması ve göz kapağının düşmesidir.

    Bir diğer beyincik tümörü belirtileri olarak görülen konuşamama, anlama güçlüğü, konuşurken yanlış kelimeleri kullanmak da bir bulgu olabilir. Bir diğeri denge kaybı ve hissizliktir. Tümör belirtilerinden bir diğeri ise; dengesizlik, ellerde güçsüzlük, vücudun sağ ya da sol yarısında görülen uyuşmalardır. Son olarak sara nöbetleri (epilepsi).

    Bilinç kaybı olarak ya da olmaksızın istem dışı kasılmalar, panik atak tarzında kendini kötü hissetmeler bir epilepsi çeşidi olabilir. Özellikle 20 yaş sonrası ortaya çıkan bu tarz nöbetlerde beyin tümörü ihtimali düşünülmeli ve gerekli tetkikler yapılmalıdır. Ayrıca beyin tümörleri; hafıza kaybı, ani duyma kaybı, yutma güçlüğü, bozulmuş koku duyusu, kontrolsüz veya işlev bozukluğu olan hareketler, el titremesi, yüz felci gibi belirtiler de verirler” diye konuştu.

    “ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ”

    Erken teşhisin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Üstün, “Beyin tümörlerinin erkenden teşhis edilebilmesi çoğu kez hastanın hayatını ve yaşam kalitesini etkiler. Bunun için hastanın bedeninde olan değişiklikleri erkenden fark edebilmesi ve vakit kaybetmeden hekime başvurması gerekir” şeklinde konuştu.

    Beyin tümörünün tedavisine de değinen Prof. Dr. Üstün, “Beyin tümörünün tedavisi; tümörünün tipi, yerleşim yeri, tümörün çapı, hastanın yaşı ve genel sağlığı gibi birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterir. Tedavisi cerrahi operasyon gerektiren beyin tümörlerine, tümörün yerine göre bazı durumlarda sadece ışın ve ilaç tedavisi (kemoterapi) yapılır. Bazı hastalara ise ameliyat sonrasında ışın ve ilaç tedavisi (kemoterapi) uygulanır” ifadelerini kullandı.

    İHA

  • Çocuklarda Seröz ve Orta Kulak İltihabı

    Çocuklarda Seröz ve Orta Kulak İltihabı

    Çocuklarda burun ile kulak arasında bulunan ve kulağın havalanmasını sağlayan östaki tüpü tam gelişmemiştir.Ayrıca konum olarak da daha yatay olduğu için çocuklar yetişkinlere göre daha sık orta kulak enfeksyonu geçirirler. Östaki tüpünün çalışmadığı durumlarda ve östaki tüpünün burun arkasına açılan ağzını tıkayan geniz eti (Adenoid dokusu) gibi bir durum varsa orta kulak basıncı negatife döner. Negatif orta kulak basıncı sonunda orta kulaktaki kılcal damarlardan orta kulak içine serum çekilir. Böylece çocuğun kulağının içinde sıvı oluşur.

    Bu durum çocukların çok büyük bir çoğunluğunda gözlenir. Çocuğunuz seslendiğinizde sizi duymuyor , televizyonu yakından izliyorsa, bunu farkedip bir KBB uzmanına başvurmalısınız. Ayrıca okul çağındaki çocuklarda çocuğun öğretmeni sizleri uyaracaktır. Doktor size çocuğunuzun kulağında sıvı var derse korkmayın bu sıvı kulağa dışarıdan girmiş değildir.

    Bu durumdaki bir çocuk gerekli ilaç tedavisini almazsa kalıcı bir takım kulak problemleri gelişmesi kaçınılmazdır. Orta kulaktaki sıvı ilaç tedavisine rağmen geçmezse ki bu durumu tekrarlayan timpanogram testleri ile kolayca anlıyoruz.

    Çocuğun her iki kulağına sıvıyı oradan almak ve orta kulak basıncını normale döndürmek için kulak zarını çizerek buradan içeriye tüp uyguluyoruz. Bu müdahale için genel anestezi tercih edilir. Çocuğun eşlik eden bademcik ve veya geniz eti mevcut ise bunlarda aynı seansda çocuk uyumuşken alınabilir.

    Çocuğumun kulağına tüp takıldı ama bu tüpler ne kadar kalacak ?

    Bu tüpleri genellikle durumuna göre 6 ay ila 1 sene arasında takip ederek kulak zarında tutuyoruz. Bu süre dolmadan da çocuğun kulağındaki bu tüpler kendiliğinden de düşebilir. Ameliyat sonrası ayda bir kontrol gerekmektedir. Nispeten kolay olan bu uygulama bir çok önemli orta kulak hastalığını ve işitme kayıplarını önleme açısından çok önemlidir.

    Çocuklarda Orta Kulak İltihabı
    1. Orta kulak iltihabında kullanılan tüp tedavisi nedir?
    2. Tedavi edilmeyen orta kulak iltihabı işitme kaybına neden olur mu?
    3. Çocuklarda orta kulak iltihabı nasıl tedavi edilir?
    4. Orta kulak iltihabı sonucu işitme kaybı nasıl oluşur?
    5. Çocuklarda orta kulak iltihabının ne tür belirtileri vardır?
    6. Çocuklarda orta kulak iltihabının nedenleri nelerdir?
    7. Çocuklarda orta kulak iltihabı nedir?
    8. Çocuklarda orta kulak iltihabı için nasıl bir cerrahi yöntem uygulanır?
    9. Çocuklarda hangi orta kulak iltihabı türlerine rastlanır?