Etiket: ilişki

  • Hangisi normal hangisi anormal?

    Haftada üç defa mı yoksa ayda bir defa mı? 15 dakika mı yoksa 1 saat mi? Bu soruların cevapları uzun zamandır sadece zihninizi değil yatağınızın içini de meşgul ediyorsa cevapları yorganın altından çıkarma vakti geldi demektir.

    ■ Haftada kaç gün seks yapmak normaldir?
    A) Haftada iki
    B) Haftada bir
    C) İki haftada bir

    Cevap: B
    20’li ve 30’lu yaşlardaki birçok kişinin cevabı haftada iki defa olacaktır. Bu sayı iki yıldan fazla süren ilişkilerde genelde ayda altı defa olarak belirtiliyor. Cinsel ilişkiye girme sayısı çoğunlukla ilişkilerin süresiyle ilgili olabiliyor. Evlilik Terapisti ve Cinsel Terapist Sezen Salihoğlu bu sorunun cevabını şöyle açıklıyor; “Cinsel ilişkiye girmek için standart bir sayı yok. Tamamıyla kişilerin isteklerine, ihtiyaçlarına göre ayarlanabiliyor. Ama yapılan araştırmalar haftada iki defa seksin normal olduğunu ortaya koyuyor. Biz de bu nedenle haftada iki idealdir diyoruz ama isteniyorsa tabii ki daha fazla birlikte olunabilir. Cinsellik sadece cinsel organların ilişkisi değil. Daha çok dokunarak, sevişerek, haz vererek ve alarak, ruhun paylaşılması demek. Kişilerin yoğunlukları, stresleri, ruh durumları, ilişki problemleri cinsel birlikteliği de azaltabiliyor. Cinsel birlikteliğin azalması ise ilişkiyi zedeleyebiliyor” diyor.

    Ne yapılmalı?
    Cinsel hayatı renklendirmek için aşk oyunları uzmanların ilk tavsiye ettikleri şeyler arasında geliyor. Çiftler ilk birlikte olmaya başladıklarında, evlenmeden önce birbirlerine nasıl davranıyorlardı, neler paylaşıyorlardı bunları hatırlamalı, daha sonra bunu bir liste haline getirmeli ve bunları evliliklerinde de uygulayıp, hayatlarına renk katmalılar. Cinsel Terapist Sezen Salihoğlu, “Birbirleriyle tekrar randevulaşabilirler, evde birlikte olmak yerine otelde bir gece geçirebilirler. Bu tür paylaşımlar arttığında cinsel hayatları renklenebilir. Cinsel fanteziler kurabilir, yeni teknikler öğrenebilirler” diyor.

    ■ Çiftler ne sıklıkla cinsel fantezi kuruyor?
    A) Günde 1-2 defa
    B) Haftada 1-2 defa
    C) Ayda 1-2 defa
    Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Cised’in 2300 kişi arasında yaptığı anket sonuçlarına göre, ankete katılanların yüzde 10’u günde 3-4, yüzde 30’u günde 1-2, yüzde 45’i haftada 1-2, yüzde 10’u ayda 1-2 ve yüzde 5’i de yılda 1-2 defa cinsel fantezi kuruyor.

    Ne yapılmalı?
    Cinsel fanteziler çiftlerin seks hayatını renklendirici güce sahip. Fakat her fantezinin gerçekleştirilmesi gibi bir zorunluluk yok. Eğer iki taraf da istiyorsa cinsel fanteziler gerçekleştirilebilir. Ama bu bir taraf için zorlayıcı, aşağılayıcı oluyorsa cinsel fantezilerin seks hayatına yarardan çok zararı olabiliyor.

    Kadınlar arka arkaya boşalırken erkeklerin 45 dakika – 1 saat gibi bir toparlanma süresi oluyor. Kadınlar boşaldıktan 10-15 dakika sonra tekrar boşalma yaşayabiliyor.

    ■ İyi bir seks ne kadar sürmeli?
    A) 45 dakika
    B) 25 dakika
    C) 10 dakika
    Buradaki doğru cevap 45 dakika olmalı. Fakat Amerika’da yapılan ve International Sex Medicine Dergisi’nde yayınlanan bir araştırmada en ideal cinsel birleşme 7-13 dakika arasında olandır deniliyor. En iyi seksin kısa ama zevk veren olduğu söyleniyor. Fakat uzmanlar 30 dakika da sürse 10 dakika da sürse en iyi seksin her iki taraf için de kaliteli ve tatmin edici olan olduğunu belirtiyorlar.

    Ne yapılmalı?
    Terapist Sezen Salihoğlu ise “Ön sevişme çok önemli. Kesinlikle aceleye getirilen bir şey olmamalı. Çiftlerin birbirlerine dokunmaları gerekiyor. İki taraf da haz almalı. Ön sevişme çiftleri iyi bir cinsel ilişkiye hazırlıyor. Çiftler ön sevişme sayesinde gevşiyor ve uyarılma düzeyleri artıyor. Bu nedenle ön sevişme 20-30 dakika arasında sürmeli ve ön sevişmeden sonraki cinsel birleşme ise 5 dakikanın üzerinde olmalı. Bu da 15 dakika kadar olursa ideal olan toplam 45 dakikadır” diyor.

    “Kadınlar erkeklere anne gibi davranabiliyor. Bu da çiftlerin cinsel yaşamını etkiliyor. Bize gelen hastalarımıza eğer bir erkek kanepede uykuya daldıysa üstünü örtmeyin, bırakın öyle uyusun çünkü siz annesi değilsiniz diyoruz.”

    ■ Seks oyuncaklarını kullanmak yanlış mı?
    A) Evet
    B) Hayır
    C) Hiç düşünmedim
    Cevap ‘hayır’ şıkkı olmalı. Terapist Sezen Salihoğlu, “Seks oyuncakları kişilerin görüşleriyle, inanışlarıyla ilgili oluyor. Ama çiftler eğer seks oyuncaklarını seviyorlarsa tabii ki kullanabilirler” diyor. Fakat bu oyuncakları kullanırken tarafların istekleri dikkate alınmalı. Taraflardan biri istemediğinde kullanmaya zorlanmamalı.

    Ne yapılmalı?
    Eğer kişi sadece bu oyuncaklardan zevk alıyorsa bu durumda kişinin bireysel olarak incelenmesi gerektiğini söyleyen Salihoğlu, “Eğer eşiyle birlikte olmak yerine sadece bu tür oyuncakları kullanmak istiyorsa bunun altında yatan sebeplere bakmak gerekiyor. Çocukluğa dönülerek kişinin ailesiyle olan yaşantısı, annesi ve babasıyla olan ilişkileri, geçmişteki travmalara bakılabilir; geçmişte yaşanmış tecavüz, taciz olabilir. 3-6 yaş arasında kız çocukların babaya, erkek çocukların da anneye aşık olduğu dönemde eğer taciz, tecavüz gibi travmalar, boşanma ya da babanın evi terk etmesi gibi olaylar yaşanırsa ileride Oedipus Kompleksi denilen durum ortaya çıkabiliyor. Bu durumu yaşayan kişi sevişme esnasında bir şeyden rahatsız olabiliyor ve partneriyle birlikte olamıyor. Oedipus Kompleksi yaşayan erkekler kadını annesi yerine koyduğu için sertleşme, erken boşalma sorunu yaşayabiliyor. Kadınlarda ise vajinismus görülebiliyor. Bu tür durumlar rahatsızlık veriyorsa cinsel birliktelik yerine seks oyuncakları tercih edilebiliyor” diyor.

  • Kadının da kalbine giden yol midesinde

    Kadının da kalbine giden yol midesinde

    Evli kadınlar, eşlerinin kendilerini yatakta mutlu etmesinden çok, mutfakta mutlu etmesini tercih ediyor. ABD basınında da geniş yer bulan bir ankette;kadınların, eşlerinin güzelyemekleryapabilmelerini iyi bir seks partneri olmasına tercih ettikleri ortaya çıktı.

    Avustralya’da binden fazla kişi arasında yapılan anketin sonucuna göre; kadınlar için cinsel mutluluğun, mutfaktaki mutluluğun yanında ikinci planda kaldığı ortaya çıktı. Anketle ortaya çıkan bir diğer ilginç sonuç da; on kadından dokuzunun, eşlerinin kendilerine çiçek almasından çok, yemek yapmalarından etkilenmeleri oldu.

    Ankette, “Eşinizin size en çok hangi ev işinde yardımcı olmasını isterdiniz?” sorusuna kadınların çoğu, güç gerektiren işler yerine, eşlerinin evde yemek yapmaları ve kendilerine günlük temizlik işlerinde yardımcı olmaları yanıtını verdi.

  • Evlenmeden önce sormanız gereken 41 soru :)

    Evlenmeden önce sormanız gereken 41 soru :)

    1. Sence mutlu bir evlilik nasıl olmalıdır?
    2. Evlilikle ilgili en büyük korkun ne?
    3. Anne-babanda olan hangi özelliklerin eşinde de olmasını istersin?
    4. Sen evlendikten sonra ailen ilişkinde nasıl bir yerde olacak?
    5. Stres ve hayal kırıklıkları ile nasıl başa çıkıyorsun? Sende en çok ne stres oluşturur? Hayattaki en büyük hayal kırıklığın neydi? Bu hayal kırıklığı ile ilgili bugün duyguların ne?
    6. Özel günleri kutlama alışkanlığın var mıdır? Özel günlerde hediye almak, kutlama yapmak senin ve ailen için önemli midir?
    7. Benimle ilgili ne tür endişelerin var? Kafanı neler meşgul ediyor?
    8. Bu cümleleri nasıl tamamlarsın?

    *Bir evlilikte, kadın ….. olmalı/yapmalı.

    *Bir evlilikte , erkek ……olmalı/yapmalı.

    Unutmayın, ilişkinizin geleceği ancak bugününü doğru tanımlamanızla mümkündür.

    Alacağınız tüm cevapların sizi mutlu etmesi dileğiyle;

    Dr.phil. R. Meltem KAVCAR SIRMALI

    Konu hakkında detaylı bilgiö kalan soruları öğrenmek için meltemkavcarsirmali.com adresini tıklayın.

  • Bel soğukluğu nedir ?

    Bel soğukluğu nedir ?

    Halk arasında “bel soğukluğu”, tıp dilinde ise “gonore” adıyla bilinen rahatsızlık, cinsel temas yoluyla bulaşan bir enfeksiyon hastalığıdır. Cinsel temasın doğası gereği kadından erkeğe bulaşma daha az bir olasılıkken, erkekten kadına bulaşma olasılığı daha yüksektir.

    Erkekte Bel Soğukluğu

    Bakteri sıklıkla idrar yoluna yerleşir. Bulaşmayı takiben 2-8 günlük kuluçka süresinin sonrasında hastada belirtiler görülmeye başlar. İdrar yolunda sarı-yeşil renkli, çamaşırı ıslatacak kadar bol miktarda iltihaplı akıntı hastalığın tipik belirtisidir. Beraberinde idrarda yanma, sık idrara çıkma gibi idrar yolu enfeksiyonu bulguları da olabilir.

    Hastalığı kapan erkeklerin %80′inde bulgular görülür ancak %20′lik bir bölüm hastalığa yakalanmasına rağmen hiç belirti vermeyebilir. Bu durum hastalığın yayılması açısından önem taşır çünkü hastalar enfeksiyon geçirdiklerini bilmeden başka insanlara bulaştırabilirler. Hastalık tedavi edilmezse prostat enfeksiyonu, testis enfeksiyonu ve sperm kanalları enfeksiyonuna yol açarak kısırlığa neden olabilir, idrar yolunda darlıklar ortaya çıkabilir.

    Kadında Bel Soğukluğu

    Bel soğukluğu kadında genellikle cinsel organa yerleşir ve ilk bulguları sarı-yeşil kötü kokulu akıntı ve kasık ağrısıdır. Hastalığın vücutta var olduğu halde belirti vermemesi ya da hafif akıntıyla seyretmesi, yani gizli kalması erkeklere göre daha sık görülen bir durum olduğu için kadından erkeğe bulaşması yaygın görülen bir durumdur. Tedavi edilmezse üreme organlarına ve karın içi organlara kadar yayılabilir ve “pelvik enfeksiyon” adı verilen ağrılı, ateşli bir tablo ortaya çıkabilir. Komplikasyon olarak gebelikte düşük veya tüplerin tıkanması sonucu çocuk sahibi olamama sorunları nedeniyle erken tanı ve tedavi önem taşır.

    Hem Kadın Hem de Erkekte Bel Soğukluğu

    Cinsel davranış şekillerinin değişkenliğine bağlı olarak gonore bakterisi tipik olmayan yerleşimler de gösterebilir. Bunlar arasında ağız içi, boğaz ve makat bölgesi sayılabilir. Ayrıca kadın cinsel organının enfekte olması, bakterinin doğum sırasında bebeğe geçmesine ve göz enfeksiyonuna neden olur. Bu durum derhal tedavi edilmezse bebekte körlüğe yol açabilir. Hastalık erken tedavi edilmezse, özellikle vücut direnci düşük insanlarda bakteri kana karışıp eklem veya kalp zarına yerleşebilir ve buralarda enfeksiyon yaratabilir. Bu oldukça tehlikeli ve tedavisi güç bir durumdur.

  • Aşkın Ömrü

    Aşkın Ömrü

    Aşkın ömrü testinin sonuçları

    4 bin çifte evliliklerinin hangi döneminde mutlu oldukları soruldu. Çiftlerin en mutlu zamanlarını ilişkilerinin üçüncü yılına doğru yaşadıkları, bu noktadan sonra beraberliklerin çöküşe geçtiği görüldü. Üç yılın sonunda hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.

    Evlilik sitesinde mutlu evliliğin reçetesi aşağıdaki gibi verildi:

    – Her gün kendinize 1 saat 15 dakika zaman ayırın.
    ( Aşkitom ne yemek var ? Ne zaman mı ya yattık ya işte ben sana 8 saat zaman ayırdım hep yanında yattım gülüm .. )
    – Eşinize ev işlerine yardım ettiğinde teşekkür edin.
    ( Ne var tabiki yardım edeceksin, bende çocuklarına bakıyorum ev işçisiyim ben hadi yıka bulaşıkları )
    – Ayda bir açık havada yürüyüş yapın.
    ( Of ya hanım, maç var tamam biliyorum bir ay oldu ama maç ezel hepsi var napim sonra yürürüz hadi gülüm bi su ver bana )
    – Günde en az bir kere partnerinize çay ya da kahve içmeyi teklif edin.
    ( Kahve içermisin hayatım ? Yatakta olursa olur gülüm )
    – Yatağa girmeden önce 24 dakika dertleşin.
    ( Bıdıbıdıbıdıbıdı çocukların, anan, alentirik ZzzZzZZz HORRRR )
    – Kavga da etseniz uyumadan önce öpüşüp barışın.
    ( Iııı hadi dön öpim gülüm küslük olmaz. Defol Necati defooooool )
    – Günde beş kez kucaklaşın ve en az bir kere “Seni seviyorum” deyin.
    ( Yavaş la ayu kemiklerimi kıracaksın. Beni seviyon mu nejlaa Ya seviyom seviyom ama çok acıtıyon )
    – Eşiniz iş yerindeyken mesaj, telefon ya da e-posta yoluyla dört kez haberleşin.
    ( Hayatım ordamısın ? İşim var işim hadi )
    – Haftada üç geceyi kanepede kıvrılıp oturarak geçirin.
    ( Hay ben bu kanepeyi icat edenin, yahu ne rahatsız bişey bu kardeşim )
    – İki günde bir birbirinize iltifat edin.
    ( Hayatım o kadar güzelsin ki o kadar güzel sin ki, bir öpsem iki yetim kalıyor, iki öpsem üçün boynu bükük Necatiiiiii hayırdır bu iltifatlar sen kesin bi haltlar işliyorsun )

    Zaman içerisinde artık çiftler birbirlerini daha iyi anlıyorlar. Bu yukarıda yazılanlarda gerçek payı yok değil elbetteki var. Siz siz olun saygıda kusur etmeyin. Saygının bittiği yerde hiçbirşeyin olmayacağını unutmayın.

    İlgili Konular ;

    Aşkın ömrü uzar mı?
    Aşkın ömrü 3 yıl mı?
    Aşk & Sevgi Köşesi

  • Kadınlarda Görülen Cinsel İşlev Bozuklukları

    Kadınlarda Görülen Cinsel İşlev Bozuklukları

    Kadınlarda görülen cinsel işlev bozukluklarını birkaç başlık altında toplayabiliriz:

    Vajinismus (Cinsel İlişkiye Girememe)
    Disparoni ( Ağrılı Cinsel İlişki)
    Cinsel İsteksizlik – Frijidite
    Orgazm Bozuklukları
    Cinsel Tiksinti Bozukluğu
    – Nemfomani (Kadında Cinsel Doyumsuzluk)

    Vajinismus:

    Vajinismus bizim ülkemizde 10 kadından birinde görülen bir cinsel işlev bozukluğudur. Kadında cinsel ilişkinin kurulduğu anatomik bölgeye ‘’ vajen’’ adı verilir. Vajenin etrafındaki kasların kasılması, tüm vücutta kasılma, endişe, korku ve panik hali, kadının bacaklarını sıkıca kapatması ve elleriyle eşini itmesine yol açan kadının bilinçdışı yan istemsiz tepkilerine vajinismus denir. Vajinismus çoğunlukla ilk gece ortaya çıkan bir sorundur. İlk gece cinsel ilişkiye giremeyen çift sorunun geçici olduğunu ve daha sonraki günlerde kendiliğinden çözüleceğini düşünür. Ancak sorun kendiliğinden çözülmez ve çift yıllarca vajinismusu yaşayabilir.

    Vajinismusun en yaygın görülen nedenleri psikolojik kaygılardır. Kız çocuklarına öğretilenveya çocukluktan itibaren bilinçdışımıza kodlanan ‘’cinsellik kötüdür’’, ‘’kızlık zarı çok değerli ve korunması gereken bir şeydir’’, ‘’ilk gece çok acılı ve ağrılı geçer’’ düşünceleri bu sorunun ortaya çıkmasında önemli rol oynar. Bazen neden cinsel bilgi eksikliği, utanma ya da cinsel duyguları baskılama olabilir. Bazen de altta yatan neden özellikle çocukluk dönemindeki travmatik bir yaşantıdır.

    Vajinismusun temel belirtileri şu şekilde ortaya çıkar: O an geldiğinde kadın panik atak benzeri bir durum yaşar. Eşini iter ve kasılır. Kontrol bilinçdışına geçer. Erkekler genellikle o an eşlerini tanıyamadıklarını söylerler.

    Vajinismusun tanısı çiftin ilk cinsel ilişki sırasında olanları anlatması ile konulur. Vajinismus tanısında bir jinekolog ve psikoloğun varlığı gerekmektedir. Vajinismusun iki türü vardır: Primer vajinismus ve sekonder vajinismus. Primer vajinismusta kişi hayatında hiç cinsel birleşme yaşamamıştır. Bunun altında yatan en önemli neden korkudur. Sekonder vajinismus ise sonradan ortaya çıkan bir sorundur. Sağlıklı bir cinsel hayatı olan bir kadın doğum, düşük, kürtaj, sert yapılan jinekolojik muayene, taciz ya da tecavüz gibi olumsuz bir yaşantıdan sonra vajinismus olabilir, ancak bu nadiren görülen bir durumdur. Ülkemizde yaygın olarak görülen primer vajinismustur.

    Vajinismus cinsel terapi ile maksimum 10 seansta çözülebilen bir cinsel işlev bozukluğudur.

    Disparoni (Ağrılı Cinsel İlişki)

    Disparoni cinsel ilişki sırasında ya da sonrasında acı duyulmasına verilen addır. Erkekte de görülebilir, ancak kadınlarda daha yaygındır. Kadınlar bu ağrıyı ‘’genital bölgede basınç’’, ‘’yırtılma’’ veya ‘’yanma hissi’’ olarak tarif ederler. Disparoni zaman zaman vajinismusla da karıştırılabilir, çünkü kadın cinsel ilişki sırasında acı duyduğu için kendini kasabilir ve bu durum da vajinismusa benzetilebilir.

    Disparoninin 4 tipi vardır:

    – Primer- Birincil Disparoni: Şikayetler ilk cinsel ilişkiden beri vardır.
    – Sekonder- İkincil Disparoni: Şikayetler sonradan ortaya çıkmıştır.
    – Yüzeyel Disparoni: Vajina girişinde ortaya çıkan ağrı vardır.
    – Derin Disparoni: Penisin girmesiyle birlikte vajinanın derinlerinde ortaya çıkan ve alt karın bölgesinde yaygın olarak hissedilen bir ağrı vardır.

    Tıbbi ve cinsel öykü, jinekolojik muayene, hissedilen acının genital organlara dokunmakla mı yoksa penis girişiyle mi olduğunu ayırt etmek, acının yeri, süresi ve ilişki sonrasında ne kadar sürdüğü tanı koymada önemli kriterlerdir.
    Disparoni büyük ölçüde fiziksel bir sorundan kaynaklanır, nadiren de psikolojik olabilir. Tedavide hem jinekolojik tedavi hem de cinsel terapi uygulanır.

    Cinsel İsteksizlik- Frijidite

    Cinsel isteksizlik sık görülen cinsel işlev bozukluklarından biridir. Cinsel isteksizlik, yeterli cinsel uyarı olmasına rağmen cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmaması, cinsel arzu duyulmaması durumudur. Halk arasında frijidite ya da cinsel soğukluk olarak da adlandırılır. Tanı koymak için en az 6 ay süreyle tüm cinsel etkinlik sıklığının ayda iki kez ya da daha az olduğunun bildirilmesi ve buna eşlik eden herhangi bir cinsel davranışta bulunmaya yönelik öznel istek kaybının varlığına dikkat edilmelidir.

    Cinsel isteksizlik primer ve sekonder olarak ikiye ayrılır:

    – Primer Cinsel İsteksizlik: Ergenlik döneminde başlar.
    – Sekonder Cinsel İsteksizlik: Cinsel sorunu olmayan bir kadının hayatının herhangi bir evresinde cinsel açıdan isteksizleşmesidir.

    Cinsel isteksizliğin nedenleri fiziksel, hormonal, ilişkisel ya da psikolojik olabilir. Sorun ağırlıklı olarak psikolojik nedenlere bağlıdır.

    Tedavide önce sorunun nedeni tespit edilmeli ve ona uygun olarak eşler arasındaki uyum arttırılmaya çalışılmalıdır. Eşlerin cinsel istek düzeyleri arasında bir denge oluşturulmaya çalışılmalıdır. Eğer fiziksel, hormonal ya da ilaç kullanımına bağlı bir cinsel isteksizlik yoksa, sorun psikolojiktir, o zaman çifte birlikte cinsel terapiye başvurmaları önerilir.

    Orgazm Bozuklukları

    Kadınlarda sık görülen cinsel işlev bozukluklarından biri de orgazm olamamadır.

    Kadınlarda orgazm bozukluklarının 4 alt tipi vardır:

    – Anorgazmi: Hiç orgazm olamama durumudur.
    – Rastgele Anorgazmi: Zaman zaman orgazm yaşanmaması durumudur.
    – Koital Anorgazmi: Cinsel birleşme ile orgazm olamama, ancak masturbasyon, vb. ile olma durumudur.
    – Erken orgazm: Çok nadir görülür.

    Orgazm bozukluklarının birçok nedeni olabilir. Ön sevişmenin yetersiz ya da acele olması, partnerin cinsel bir sorununun olması, partnere karşı ilgi kaybı, depresyon, kullanılan bazı ilaçlar, cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve düşünceler, sevişirken kendini rahat bırakamamak, gebe kalma korkusu, partneri tarafından cinsel ilişkiye zorlanmak, partnere güvenmeme, cinsel ilişkinin yaşandığı ortamın güvenli bir ortam olmaması, bazı fiziksel rahatsızlıklar, vb. olası nedenlerden bazılarıdır.

    Orgazm bozukluklarının nedeni de büyük ölçüde psikolojik ve partnere bağlıdır. Bu nedenle partnerle olan iletişimin yeniden gözden geçirilmesi ve eksikliklerin giderilmesi önemlidir.

    Tedavide cinsel terapi uygulanır. Amaç orgazmı cinselliğin en önemli amacı olarak görmekten vazgeçip, sevişmenin tadını çıkarmak ve çiftlerin birbirlerinin bedenlerinden zevk almayı öğrenmelerini sağlamaktır.

    Cinsel Tiksinti Bozukluğu

    Cinsel tiksinti bozukluğu, cinsel ilişkiden uzak durma ve cinselliğe karşı tiksinti duyma ile karakterizedir. Nedenleri genellikle çocuklukta ya da genç kızlıkta yaşanan travmatik cinsel yaşantılara dayanır. Çocukluk veya ergenlikte cinsel taciz ya da tecavüze uğrama, cinselliğe yönelik güçlü suçluluk ve utanç duyguları, toplumsal önyargılar, baskıcı bir aile ortamında yetişme, cinsel organların pis olduğu düşüncesi ve daha derin psikolojik sorunlar cinsel tiksinti bozukluğuna yol açabilir.

    Bu kişilere cinsel açıdan yaklaşıldığında iğrenme, korku, kaygı, utanç ortaya çıkabilir hatta bu tepkiler panik atağa, ağlama nöbetlerine kadar gidebilir.

    Cinsel tiksinti bozukluğunun tedavisi diğer cinsel işlev bozukluklarına göre biraz daha fazla zaman alabilir, ancak tedavi mümkündür. Öncelikle derinde yatan nedenin bulunması gereklidir. Ona göre bireysel psikoterapi, eş terapisi ve cinsel terapi uygulanabilir.

    Nemfomani (Kadında Cinsel Doyumsuzluk)

    Nemfomani, kadınlarda görülen ailesinin, yaşının ve psikolojisinin tam karşıtı bir davranışta bulunarak değişik erkeklerle olma isteği ve aşırı cinsel istek duyma şeklinde tanımlanabilir. Aşırı cinsel isteği olan her kadın nemfoman değildir. Nemfomani de kadın kim olduğuna, zamana, mekana, konumuna bakmadan sadece cinsel ilişki kurmuş olmak için bir erkekle beraber olur. Orgazmla birlikte gelmesi gereken rahatlama ve gevşeme olmaz ve cinsel gerilim devam eder. Bu da onu sürekli farklı erkeklerle birlikte olmaya yönlendirir.

    Çocuklukta sevgisiz ve güvensiz bir ortamda yetişmiş olmak, ruhsal bir takım sorunlar, genetik faktörler ve iç salgı bezi düzensizlikleri nemfomaniye yol açabilir. Tedavide psikoterapi ve ilaç tedavisi birlikte uygulanabilir.

    İlgili Konular ;
    Cinsel gücü Artıran besinler
    Kadınlar neden orgazm taklidi yapıyor?
    Cinsel ilişki sıklığı ne olmalı?
    Kadın Hastalıkları

  • Erkeği Etkileme Hileleri

    Erkeği Etkileme Hileleri

    Evde uygulayacağınız yöntemlerle bunu başarabilirsiniz…

    Amacınız illa ki bir erkeği etkilemekse bundan kolay yolu yok. Bu hilelere başvurduğunuzda istediğiniz erkeği etkilemeyi başarabilirsiniz…

    Dudakları öpülesi yapın:

    Ateş kırmızısı dudaklar kesinlikle onu şaşırtacak. Ancak yüzünde bırakacağınız izler yaşlı teyzesini anımsatabileceğinden uzun süre kalemi ile üstünden geçin ve sonra tekrar ruju uygulayın.

    Yataktan yeni kalkmış havasında dalgalı saçlar yaratın:

    At kuyruğunu unutun, hiçbir model büyük ve yerinde duramayan dalgalar kadar etkili olamaz. Hiç uğraşmayın ve nemli saçlarla yatağa girin. Ertesi gün saçınıza fön tutarken parmaklarınızı kullanın ve saçlarınızı parmağınıza dolayarak iri bukleler yaratın…

    Aydınlatıcı pudra kullanın:

    Nemli bir ten ve ahu bakışlı gözler bir arada muhteşemdir. C şeklini yakalayabilmek için yelpaze fırça kullanın. Gözünüzün iç kısmından kaş çizginize ve oradan da elmacık kemiğinize kadar fırçayla C şeklini verin ve tekrar ters yönde üzerinden geçip, burun kavisinden aşağı dudağınızın orta noktasında işlemi bitirin.

    Davetkar bakışlar için doğru far seçin:

    Zeki görünümlü buğulu bakışlar için lacivert far kullanarak, gri ve siyah tonlara ara verin. Farı, göz kapağınız ve kirpik çizginize aynı anda uygulayın ve nazikçe dağıtın. Kaş kavisinde herhangi koyu gölgenin oluşmamasına dikkat edin.

    Doğal olun:

    Renksiz bir parlatıcı ve renkli bir allıkla sıradan ve doğal olun. İmzanız olan parfümü belli stratejik noktalara sıkın: Dizlerin arkası, kalçaların iç kısımları, bilekler, kulak arkası ve saçlar. Mini etek ya da düz bir tişört giyseniz dahi, doğal yanınızı mutlaka yansıtın..

    Dekolteye parıltı verin:

    Dekoltenize yoğun olmayan parlak toz pudrayı, büyük T harfini andıracak şekilde serpin. Daha da büyütmek ve dekoltenizi çekici kılmak için destekleyici sütyenlere ilave olarak göğüslerinizin iç kısmının çevresine bronzlaştırıcı sürün.

    Yüksek topuk ve parlak bacaklardan vazgeçmeyin:

    Bacaklarınıza parlak görünüm veren bir nemlendirici sürün ve yüksek topukları ayağınıza geçirin.

    İlgili Konu : Kızlar Erkegi Etkilemenin Yollari

  • Sizin erkeğiniz hangi tip?

    Sizin erkeğiniz hangi tip?

    Birlikte olduğunuz erkeği ne kadar tanıyorsunuz? Ya da birlikte olmaya niyetlendiğiniz erkeğin özellikleri size uyuyor mu? Bunu anlamak için onun hangi erkek tipine dahil olduğunu bilmeniz gerekiyor. Ne dersiniz, sizinki bir ana kuzusu mu yoksa tam bir kazanova mı? Ruhunda maçoluk barındırıyor mu yoksa tam bir entelektüel ukala mı?

    İşte o erkek tipleri huzurlarınızda…

    ANASININ KUZUSU

    İyi giyinen, dış görünümüne önem veren, şefkatli ve genel olarak hoş görünen ama bir yanıyla annesinin biricik oğlu olan erkekler… Bu tip erkekler arkadaş olarak harikadır ama ciddi ilişkiler için biraz tehlikelidirler. Eğer annesinin sürekli onun hayatını kontrol etmesinden, onun için yemek ve alışveriş yapıp, destursuz yatak odasına girmesinden korkmuyorsanız onunla bir ilişkiyi deneyebilirsiniz.

    KAZANOVA

    Yakışıklı, etkileyici ve seksi erkekler… Kazanova erkekler kadınlara nasıl davranmaları gerektiğini bilirler; romantizmse romantizm, iltifatsa iltifat… Ancak bu tip erkeklerin uzun süreli ilişki ya da evlilik için ne kadar uygun oldukları tartışılır. Zira onlar da bir kişiye bağlanmaya çok yatkın değildirler.

    BÜYÜK KEDİ

    Kendi zevkine düşkün, etkileyici, kibar, devamlı gülümseyen ve hiçbir zaman telaş etmeyen erkekler… Onlar ne yemek yapmayı, ne temizliği, ne adet dönemlerini ne de çocuğun altını değiştirmeyi bilirler. Kazanovalara kıyasla evliliğe kesin olarak karşı ya da çok uzak değildirler ama evliliklerinde hiçbir şey onları rahatsız etmez ve üzmez. Kurşun geçirmez yelek gibidirler, onlara hiçbir olumsuz duygu, sorumluluk, telaş işlemez. Buna karşın odalarının temiz olması, yemeklerinin hazır olması, ayakkabılarının parlatılmış olmasını isterler. Tam hazıra konucudurlar.

    DEĞERİ BİLİNMEMİŞ DAHİ

    Dikkatsiz, rahat ve imajlarını değiştirmeye meyilli kişilerdir. Her zaman ev işleri yapmaya hazırdırlar ama para kazanmak için doğmamıştırlar. Şarkı söylemeyi, gitar çalmayı, şiir yazmayı severler (bazen bu konuda iyidirler de), güzel sözler sarf edebilirler ve bu edayla bazen sadece pasif bir şekilde tavanı seyrederler.

    ETKİSİZ ELEMAN

    Karakteristik özelliği başının bir tarafa yatık olmasıdır. (Ya da hep öyleymiş gibi bir algı yaratır.) Her zaman karşısında konuşan kişiyi başıyla onaymaya hazırdır. Teslimiyetçi bir koca tipidir ve dominant kadın karakterlerin tam dişine göredir.

    İŞADAMI

    Çalışmaktan hiç usanmaz. Çok fazla konuşmaz ve çok nadir gülümser. Klasik takımlar tam onun tarzıdır. Dış görünümünde büyük değişiklikler yapmaktan kaçınır.

    MAÇO

    Maskülen yönü ön planda, dünyayı kendi etrafında dönüyor zanneden, kadının ona hizmet etmek için var olduğuna inanan erkek tipidir. Hatta tüm baskın erkek tiplerinde bu özellik bulunur.

    METROSEKSÜEL

    Metroseksüeller doğmamış, adeta stilistler tarafından yaratılmışlardır. Tüm trendleri takip ederler. Tekdüzeliği itici bulurlar. Kendilerine bakım yaptırmak onlar için sıra dışı değildir. Bakımlıdırlar ama ne maço ne de efeminedirler.

    ENTELLEKTÜEL UKALA

    Bilgisiyle karşısındaki kadını domine etmekten zevk alan tiplerdir. Her ortamda kitaplardan alıntı yapmaya, karşısındakilerin spontane olarak anlattıklarına entelektüel zemin yaratmaya meyillidirler. Ufkunuzu geliştiren bir erkekle birlikte olmak güzeldir elbette ama ukala olmaması kaydıyla…

  • Cinsel ilişki sıklığı ne olmalı?

    Cinsel ilişki sıklığı ne olmalı?

    Haftalık Cinsel İlişki Sıklığı Ne Kadar Olmalıdır…

    Cinsel ilişki sıklığının normal bir sayısı yok. Bu bazı çiftler için her gün bazıları için haftada ya da ayda birkaç keredir. Önemli olan cinsel ilişki sıklığından ziyade yaşanan cinselliğin erkek için de kadın için de fiziksel, duygusal, psikolojik tatmin sağlamasıdır. Eğer bu tatmin azalırsa sorun geçiştirilmemeli, mutlaka incelenmeli. Ancak sıklık bakımından periyodik beraberliklerin oluşması önemlidir. Bir ilişkiden sonra uzun süre ara vermek şeklinde değil daha düzenli ilişkiler içinde olmak tatmini artırır. Yaşa göre cinsel ilişki sıklığı konusun da şu rakamları verebiliriz.

    Yaş…………………………………..Cinsel İlişki Sıklığı (Haftalık)

    20……………………………………. 4-5 kez
    30……………………………………. 3-4 kez
    40……………………………………. 2-3 kez
    50……………………………………. 1-2 kez
    60……………………………………. 10 günde ya da ayda 1 kez

  • Kadınlar neden orgazm taklidi yapıyor?

    Kadınlar neden orgazm taklidi yapıyor?

    Gerçekten orgazm olamayan kadınlar, çözümü taklit yapmakta buluyorlar.

    Seks, hayatın bize sunduğu en güzel nimetlerden biri olduğu halde pek çoğumuz seksin en güzel anının, orgazmın tadına varamıyor ne yazık ki… Halbuki, orgazma ulaşmak açısından kadınlar erkeklerden daha şanslı. Bir kere kadınlar daha kolay ve üstelik aynı sevişmede defalarca orgazma ulaşabiliyorlar. Buna da zincirleme orgazm deniliyor. Erkekte ise ikinci bir orgazm için belli bir süre geçmesi ve erkeğin tekrar ereksiyon durumuna kavuşması gerekiyor.
    Peki orgazm olamayan kadın ne yapıyor? Orgazm taklidi! Psikolog Ayşe Kayhan’a göre; erkeği onore etmek, kaybetmemek, sorun çıkarmamak, cinsel ilgiyi kaybetmiş olduğundan dolayı sevişmenin olup bitmesini istemek gibi nedenler söz konusu orgazm taklidinde. Üstelik erkeğin sahip olduğu kimlik de çok önemli. Gelenekçi, tutucu, cinsel tabuları olan, cinsellik hakkında konuşmayan, cinselliği bir iktidar meselesi olarak abartan kimliklere sahip erkekle birlikte olunca, kadının orgazm taklidi yapmaktan başka şansı kalmıyor ne yazık ki. Çünkü kadın, sorunlara bir de bunu eklemeyeyim düşüncesiyle gerçek orgazmı yakalamaya girişmiyor.
    “Orgazm olamıyorum” demek pek çok kadın için cesaret işi. Neticede erkeği inandıramamak, en modern erkek dahi olsa bunu kendi başarısızlığı olarak görmesinden kaynaklı sert tepkisiyle karşılaşmak da var.

    Erkek kadının orgazm taklidi yaptığını anlayabilir mi?

    Bu sorunun yanıtı kocaman bir “hayır!” Erkekler, taklit edilen orgazmı ayırt edemezler. Çünkü kafalarındaki seks imajı, porno dergi ve filmlerinden, bir de arkadaş arasında edinilen yüzeysel bilgilerden ibarettir. Kadınlar da bu imajı öğrenip ona göre hareket ettiklerinde, sekste bencil olan ve daha çok kendilerine yönelik seks yapan erkeklerin gerçek orgazm ile orgazm taklidini ayırt etmeleri imkansız hale geliyor. Siz bakmayın, “ben anlarım” diyen erkeklere…

    Orgazm olmayı kolaylaştırmak için yapılması gerekenler

    – Zevk ve heyecan ne kadar fazlaysa orgazm o kadar kolaylaşır. Bazen saatler süren bir sevişme orgazm getirmezken, sadece bir bakış ya da minik bir dokunuşun orgazmı başlatması mümkün olabilir. Dolayısıyla partnerinizle birbirinize heyecanla ve ilgiyle yaklaşmanız çok önemli.

    – Tekdüze sevişmeler, sizi cinsellikten soğutabilir. Bu da sevişmenin bir an önce olup bitmesini istemenize ve orgazmı sadece taklit olarak yaşamanıza yol açar. Çift olarak cinsel hayatınızı renklendirme, seks objeleri kullanma ya da fantezileri hayata geçirme konusunda cesur olmalısınız.

    – Ön sevişmenin uzun sürmesi orgazma ulaşmanızı kolaylaştırır. Yeterince hazır olmadan ilişkiye başlarsanız, genital bölgenizin kayganlaşması ve gevşemesi yetersiz olduğundan orgazma ulaşmakta güçlük çekebilirsiniz.

    – Uyarılmada klitorisin rolü çok büyük olduğundan, klitoral olarak sizi tatmin eden pozisyonu bulmaya çalışın.Klitorisin en iyi uyarıldığı ve çiftin yüz yüze bakması nedeniyle duygusal olarak da en güçlü pozisyon erkeğin üstte olduğu, en az uyarıldığı ve duygusal temasın en az olduğu pozisyon ise kadının arkasını döndüğü ve erkeğin arkada olduğu pozisyon. Tabii tüm bunlar her kadın için geçerli değil.

    – Sevişme esnasında açık olmak, zevk aldığınız noktaları sözlü olarak dile getirmek ya da hareketlerinizle belli etmek önemli. Erojen bölgelerinizin uyarılması orgazm olmanızı kolaylaştırır.
    – Erkeğin orgazma ulaşma süresini mümkün olduğunca uzun tutması gerekir. Orgazm taklidi yapan pek çok kadını buna iten sebep, erkeğin erken boşalma sorunu yaşaması.

    – Orgazmı kolaylaştırmak için bazı jeller kullanılabiliyor. L-arginin içeren jeller ilişkiden 30 dakika önce klitoris bölgesine sürülüyor ve klitoral hassasiyeti artırıyor.

    – Son yıllarda G noktası dolgu işlemi uygulanmaya başlandı. Vajen ön duvarına G noktasının olduğu yere 1-2 cc kadar dolgu maddesi enjeksiyonu yapılıyor. Etkisinin 2-3 yıl kadar sürdüğü söylenen bu işlemin zincirleme orgazmı kolaylaştırıcı olduğu söyleniyor.