Etiket: ilişki

  • En az 3 yıl çocuk yapmayın…

    En az 3 yıl çocuk yapmayın…

    Uzun süredir evli olan ve çocuk sahibi olmalarına rağmen cinsel yaşamlarda hiç doyuma ulaşamayan kadınların son zamanlarda artması üzerine Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED), “Kadın olmadan anne olmak zorunda kalan kadınlar” konulu bir basın açıklaması yaptı. Toplumsal çalışmaları ve basın açıklamalarıyla ülkemizde gündem yaratabilen CİSED’in basın açıklamasından işte çok çarpıcı başlıklar:

    Kadın doğulmaz kadın olunur

    Kadınların çoğu için cinselliğin evlilikle birlikte başladığını ve bu nedenle de çoğu zaman sağlıklı olarak yaşanamadığını belirten CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; “Toplumumuzda, evlenecek kadının toplum içindeki değeri cinsel deneyimsizliğiyle belirlenmekte ve “bakirelik” kutsanmaktadır. Kız çocukları yetiştirilirken, cinselliğin erkeklere özgü olduğu, sadece erkeğin zevk aldığı, kadın için çoğu zaman mide bulandırıcı, acı veren, ama evliliğin devam etmesi ve anne olmak için yerine getirilmesi gereken bir kadınlık görevi olduğu öğretilmektedir. Aile ve toplum baskısı, cinsellikle ilgili yanlış inanışlar, cinsel eğitim yetersizliği, cinselliğin ayıp, günah veya yasak olarak kabul edilmesi nedeniyle, kadınlarımız cinsellik hakkında yeterince bilgi sahibi olamamakta, bilgi sahibi olmak bir yana cinselliği kelime hazinelerine dahi ekleyememektedirler. Evleninceye kadar cinselliği hiç bilmeyen veya çoğu zaman yaşamayan kızlarımız, evlilikle birlikte cinsel hayata başlamaktadırlar. Ancak hayatı boyunca cinsel fantezi kurmamış, birini arzuladığında kendinden utanmış, suç işlediğini ya da günaha girdiğini düşünmüş, kızlık zarını korunması gereken en önemli yapı olarak görmüş, hiç mastürbasyon yapmamış, kendi bedenine yabancılaşmış, cinselliği eşine karşı yerine getirilmesi gereken bir görev ya da onu sevdiğini gösterebilmesinin bir yolu olarak algılayan bir kadın için cinsellik; haz alınacak güzel bir yaşantı olmaktan çok istenmeyen bir durum haline dönüşebilmektedir. Çoğu zaman yatakta aktif olan erkektir, ilişkinin uzunluğunu, kısalığını, tarzını erkek belirler, o isterse sevişilir istemezse sevişilmez, kadın da erkeğin isteklerine uyum gösterebilmeyi mutlu bir cinsellik göstergesi olarak algılamaya başlayabilir. Bu da bir kadın olarak cinselliği bir hak olarak görme sürecini sekteye uğratır ve “kadın doğulmaz kadın olunur” sözünün içini boşaltır. Cinselliği hak ettiğine inanan ve rahat bir şekilde yaşayan bir kadın olmadan anne olmak yani erkenden çocuk sahibi olmak kadınlarımızın bir açmazıdırBir kadın gerçekten kendi bedenini ve eşinin bedenini tanıyıp, keşfedip, rahat ve gevşemiş bir halde, cinsel haz alıp haz verebilecek bir seviyeye gelmek için en az 3 yıla ihtiyaç duyar. Çünkü seks yapmak öğrenilebilen ve geliştirilebilen bir davranıştır3 yıldan önce erken bir hamilelik yaşayan her kadın daha tam anlamıyla kadın olmadan anne olmak zorunda kalmaktadır, bu da mutsuz ve tatmin olamayan kadın sayısının hızla artmasına yol açmakta, mutsuz aileler kurulmasına neden olmaktadır. Ayrıca evliliklerde ilk 3 yıl çok önemlidir, bu süre çiftin cinsellik dışında diğer konularda da bir uyuma gelebilmesi için genellikle yeterli olmaktadır.Bu nedenle yeni evlenen çiftlere “tam olarak kadın olmadan anne olmamak için en az 3 yıl çocuk yapmayın” önerisinde bulunuyoruz.” dedi.

    Cinsel eğitim şart

    Cinselliğin erkeğin olduğu kadar kadının da hakkı olduğunu vurgulayan CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör; “Kadının biyolojik olarak cinsel haz alma, boşalma veya orgazm olma kapasitesi erkeğe göre fazladır. Ancak bu kapasitenin kullanabilmesi için kadının öncelikle onun farkında olması gereklidir. Kadınlara yaşamlarının ilk yıllarından itibaren cinsel sağlık bilgisinin verilmesi, cinselliği yaşamanın bir günah, konuşmanın ise ayıp olmadığının öğretilmesi gelecekte ortaya çıkabilecek sorunları en baştan ortadan kaldıracaktır. Yani cinsel eğitim şarttır. Çünkü cinselliğin tam olarak gelişimi temas, mahremiyet, duygusal ifade, zevk, şefkat gibi temel ihtiyaçların doyumuna bağlıdır. Cinsel isteğin nerede ne zaman kimle yaşayıp yaşanamayacağı, içinde doğulan aile, toplum, ahlaki değerler ve sosyal yapılar tarafından belirlenir. Cinsel arzularını bastırmayan, gerektiğinde erteleyebilen ve istediğinde doyuran bir kadın, cinselliği haz alınan bir etkinlik olarak algılayacaktır. Bir kadın cinselliği, aşkı yaşamanın veya sevgiyi paylaşmanın bir parçası olarak görürse cinsel doyum yaşama ve haz alma kapasitesini arttıracaktır. Bütün bunların sonucunda, cinsellikle ilgili yanlış inanışlardan uzak, cinsellikten korkmayan, cinsel arzularını, düşüncelerini eşiyle paylaşan daha sağlıklı ve daha mutlu kadınlar ortaya çıkacaktır.” dedi.

  • Aldatan erkeği nasıl anlarsınız?

    Aldatan erkeği nasıl anlarsınız?

    Kadınlar, erkeklerin davranışlarındaki farklılıkları gözden kaçırmaz. Araştırmalar gösteriyor ki kadınlar kendisini aldatan erkekleri yakalayabilir. Erkekler de eşlerine yakalanma korkusuyla kendini ele verir. İşte erkeğin kendini yakalatan davranışları…

    Artık sizinle fazla ilgilenmiyorsa

    Bir zamanlar, her yaptığınız ve her söylediğinizle ilgilenirdi. Ancak birden bütün bunlar önemsiz olmaya başladı. Sadece hatalarınızı kabullenmiş ve sizi olduğunuz gibi kabul etmiş olabilir, ancak yepyeni biriyle tanışmış da olabilir.

    Farklı kokuyorsa

    Sevgiliniz birden yeni bir koku kullanmaya başladıysa korkmayın. Ancak giysilerinde ve vücudunda farklı bir koku varsa, şüphelenmeye başlayabilirsiniz.

    Yalanlarını yakalıyorsanız

    Eğer açık bir yalanını ve ya geç saatlere kadar süren bir iş toplantısı gibi klasik atlatmalarını yakalıyorsanız şüphelenmeye başlayın. Ancak unutmayın, bir kez yalan söylemesi onun her zaman yalan söyleyeceği anlamına gelmez.

    Size yaklaşmaktan çekiniyorsa

    Birdenbire sevgili yerine arkadaş gibi davranmaya başlaması, başka biriyle ilgilenmeye başladığının sinyali olabilir.

    Yepyeni bir görünüme büründüyse

    Birden farklı giysiler giymeye ve sürekli kuaföre gitmeye başladıysa, şüphelenmeye başlayabilirsiniz. Bütün bunları yeni bir işe başladığı için yapıyorsa, fazla korkmanıza gerek yok. Ancak yeni bir işe başlamadıysa ya da bu değişiklikleri sizin için yapmıyorsa, tehlike sinyalleri çalıyor demektir.

    Sağlığına birdenbire daha fazla önem vermeye başladıysa

    Sürekli spor salonuna gidiyor, daha sağlıklı yiyecekler yiyor ve kısa zamanda kilo vermeyi amaçlıyorsa, daha dikkatli olun. Bunları sadece sizin için yapıyor olabilir. Ancak spor salonundan dönüp duş aldıktan sonra nereye gittiğini size söylemiyorsa, şüphelenmeniz için iyi bir nedeniniz var demektir.

    İş saatleri uzamaya başladıysa

    Terfi etmediyse ya da çok önemli bir proje üzerinde çalışmıyorsa, iş saatlerini uzatmasının arkasında bambaşka bir nedeni var demektir. Ya sizinle bir sorunu var ya da başka biriyle ilgileniyor olabilir.

    Sizi ailesinden uzaklaştırıyorsa

    Bir zamanlar sizle tanıştırmak için can attığı ailesini sizden uzak tutmaya başladıysa, bazı hatalarını onların arkasına saklıyor olabilir.

    Birden saldırgan ve paranoyak olduysa

    Durup dururken her söylediğinizi yanlış anlıyorsa… Ona sorduğunuz en ufak soru bile kavgaya dönüşüyorsa… Bazı telefonları cevaplamaktan kaçınıyor, size garip sorular soruyorsa… Artık onunla oturup her şeyi açıkça konuşmanız, ikiniz için de en iyisi olacaktır.

    aldatan erkek

  • Küçük Evlilik Büyük Sorun

    Küçük Evlilik Büyük Sorun

    Uzmanlar uyarıyor: “Erken yaşta evlilik kesinlikle ağır travmalara ve kalıcı psikolojik rahatsızlıklara neden olur”

    Türk toplumunun kanayan yaralarından biri de erken yaşta yapılan evliliklerdir. Son günlerde kamuoyunda büyük yankı alan bu olgu üzerine, konunun önde gelen uzmanları çok dikkat çekici uyarılarda bulunuyorlar.

    Uzmanlar, toplum tarafından önemli bir sorun olarak görülmeyen erken yaşta evliliklerin, hem çiftleri, hem ailelerini hem de toplumu, hem kısa vadede hem de uzun vadede büyük sorunlarla karşı karşıya bırakacağının altını çizdiler. Uzmanlara göre erken yaşta evlilik Türk toplumunun aile yapısını tehdit ediyor.

    Konuyla ilgili çok çarpıcı tespitlede bulunan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Dr. Cem Keçe,Türkiye’de yapılan her 4 evlilikten birinin küçük yaşlarda olduğuna dikkat çekerek, artık normalleşen meşrulaşanbu olgunun derhal ortadan kalkması gerektiğini vurguladı.

    Dr. Keçe şunları kaydetti:

    “ERKEN EVLİLİK HAYATTAN ÇALMADIR”

    “Ataerkil ve geleneksel toplum yapısı, erken yaşta evlilikleri normalleştirmiş ve meşrulaştırmıştır. Oysa erken yaşta yapılan evlilikler özellikle kız çocuklarının toplumdaki eşitsiz konumunu pekiştirmekte ve hayat tercihlerini azaltmaktadır. Ruhsal ve bedensel gelişimini henüz tamamlamamış, kendi yaşamının iplerini eline henüz alamamış, haklarını bilmeyen yüzlerce genç kız, ya kendi istekleri ile ya da ailelerinin zorlaması ile evlenmektedir. Toplumun erken yaştaki evlilikler için nedenleri veya mazeretleri her zaman mevcuttur. Bazen yoksulluktan kurtulma isteği, bazen yalnızca bir aidiyet arayışı, bazen mevcut durumda kurtulup daha iyi görülene koşma, bazen köle gibi satılma, bazen “Evde kalırsın, yaşın geçerse kimse seni almaz” gibi yüz yıl öncesinden getirilip halen terk edilemeyen baskılar, bazen bir aşk, bazen de kendini ifade etme isteği, küçük yaşta evliliklerin nedenleriarasındadır.”

    “ERGENLİĞİNİ AŞAMAYAN EVLİLER, SORUNLARLA BOĞUŞUYORLAR”

    “Ülkemizde evlilikler genellikle bir maharet, bir başarı veya bir yetişkinlik hareketi gibi algılanır ve çiftler kararlarını özgürce verirler. Ancak bazen bunun olmadığı evliliklerde olur. Bazen 13–15 yaş arasındaki genç kızlar aileleri tarafından zorla evlendirilmeye çalışılır, bazen de özentiyle genç kızlar evlenmek isterler ve aileleri evliliklerine onay vermediği için evden kaçarlar ve evlendirilmek zorunda kalırlar. Her ne sebeple olursa olsun, erken yaşta yapılan evlilikler yanlıştır. Çünkü halen genç kız olan bu bireyler biyolojik, psikolojik ve sosyal gelişimlerini tamamlamamıştır. Bununla birlikte erken yaşta yaşanan evliliklerde erken hamilelikler sıktır, daha kadın olmadan anne olan bireyler yaşam evrelerini sağlıklı geçirip, sağlıklı bir kişilik yapısı geliştiremezler ve evlilik ilişkilerinde çözümleyici yaklaşımlar gösteremezler. Kendi ergenlik sorunlarını halletmeden önce ebeveyn olan bu tip ailelerin çocukları da sorunlu kişilik yapısına sahip olabilmektedir.”

    “ERKEN EVLİLİK SAĞLIKLI TOPLUM İÇİN TEHDİTTİR”

    “Toplum olarak ilerlemiş bir ülke, iyi koşullarda yaşamını sürdüren insanlar ve mutlu çocuklar beklentimiz var, ancak erken yaşta yaşanan evlilikler bizi bu beklentilerden uzaklaştırmaktadır. Bu noktada hem devletimize hem medyamıza hem ruh sağlığı profesyonellere hem de ailelere çok fazla iş düşmektedir. Evliliğin nasıl bir düzen olduğuna, aile ortamının ne tür şartlara sahip olması gerektiğine ve diğer benzer durumlara açıklık getirilmesi gerekmektedir.

    “18 YAŞ ALTI EVLİLİK YASAKLANMALI”

    Ebeveynlerin çeşitli eğitimlerle görsel ve işitsel medya kullanılarak erken yaşta evlilik, kadın hakları, çocuk hakları, aile içi şiddet gibi önemli konularda bilinçlendirilmeleri gerekmektedir. Aile planlaması hizmetlerinin yaygınlaştırılması, aile planlaması olgusunun topluma daha açıklayıcı bir şekilde yansıtılması, din görevlilerinin günümüz koşullarında erken evliliğin sakıncalarını gerekli yerlerde gündeme getirerek vurgulaması önemli hususlardandır. 18 yaş altındaki evliliklerin yasalarla kesin bir şekilde engellenmesi, özellikle kız çocuklarının eğitime dâhil edilmesi, kadınların ekonomik anlamda özgürlüğünün sağlanması, kadınların iş kurma ve meslek edinmelerinin sağlanması, cinsel istismar, cinsiyet ayrımcılığı ve toplumsal halk sağlığı konularında toplumun bilinçlendirilmesi, ekonomik koşulların iyileştirilmesi gerekmektedir.”

    “EVLİLİK ÖNCESİ EĞİTİM ŞART”

    Evlenmeyi düşünen bireylerin ani kararlar almadan önce uzun bir süre birbirlerini tanımamaları gerekir. Unutulmamalıdır ki erken evlilikler o kişilerin çocukluğundan, gençliğinden ve yaşamından çalınan bir takım özgürlükleri akla getirir. Evlilik öncesi fiziksel tahlilleri zorunlu tutan devlet, evlilik öncesi eğitimi şart koşmalıdır. Evlenmeden önce anne-baba ve eş eğitimleriyle çiftlere sertifika verilmeli ve ancak bu sertifikaya sahip çiftler evlenebilmelidir. Annelik, babalık, karılık veya kocalık bir meslektir ve dünyanın en ucuz mesleği gibi eğitimsiz yapılmamalıdır. Ayrıca hem devletimiz, hem medyamız hem de ruh sağlığı profesyonelleri ilk üç yıl çocuk yapılmaması için kamuoyunda ortak bir bilinç yaratmalı ve çiftlerin birbirlerine alışmaları için zaman tanımalıdırlar. Aslında ne koşulda olursa olsun erken yaşta yapılan evliliklerin sonucu baştan bellidir. Bu evlilikler yeni neslin sağlıksız ve yetersiz bir şekilde gelişmesine neden olmaktadır.”

    “KÜÇÜK YAŞTA EVLİLİK TRAVMADIR”

    CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör ise küçük yaşta evliliğin çiftler için travmadan başka bir anlamı olmadığına dikkat çekti. Henüz gelişimini tamamlamamış gençlerin evliliğin getirdiği ağır sorumlulukları yüklenmesinin psikolojik travmaların ortaya çıkmasına neden olabileceğini belirten Güngör, çiftler için evlilikten önce yaşanması ve deneyimler kazanılması gereken birçok olgu olduğunu kaydetti.

    Psikolog Güngör şunları kaydetti:

    “Erken yaşta yapılan evliliklerde pişmanlık, öfke, özlem, hayal kırıklığı gibi duygular yoğun bir şekilde yaşanmaktadır. Erken evliliklerde ortaya çıkan sorunlar arasında en çok depresyon, kaygı bozuklukları, fobik problemler, güven problemleri, sağlık ile ilgili problemler ve intihar girişimleri bulunmaktadır. Erken yaş evlilikler erken gebelik ve doğumlara yol açabilmektedir. Fiziksel gelişimini ve ruhsal olgunlaşmasını tamamlayamamış gençler erkenden evlendiklerinde, gebelik ve doğumlarda anne veya çocuğun ölümüne, çocukların sağlıklı bir şekilde gelişimlerini tamamlayamamalarına neden olabilmektedirler. Ayrıca, erken yaş evliliklerinde aile içi sorunlar daha fazla görülmekte, çocuk bakımı ve çocuğu büyütme noktasında çift yeterli bir olgunlukta olamadığından ciddi sorunlar yaşamaktadırlar. Aile içi şiddet ve evlilikten mutlu olamamaları, kadında ve erkekte psikolojik sorunların görülmesine yol açabilmektedir. Bu tür evlilikler kadın için katlanılması gereken bir durum, erkek içinse mutluluğu dışarıda aramak için bir bahane olabilmektedir. Genç karı koca arasındaki sorunlar ailelerini de etkilemekte, aile ve eşler arasında kavgalara, kıskançlıklara, şiddete neden olmaktadır. Bu durum yıpranmış ailelere, mutsuz çiftlere, ortada kalmış ve psikolojik sorunlarla büyüyen çocuklara yol açmaktadır.”

  • Erkeklerin Kadınları Soğutan 10 Hatası

    Erkeklerin Kadınları Soğutan 10 Hatası

    Erkekler dikkat! Bu hataları yapıyorsanız, eşiniz sizden soğuyabilir. Cinsel terapistlere göre, bu hatalar kişileri tedavi gerektirebilen cinsel isteksizliğe ve mutsuz bir cinsel hayata kadar götürebilir.

    Cinsellik sadece arada bir yapılması zorunlu bir alışkanlık veya görev haline geldiyse ve zamanla birbirinizden soğumaya başladıysanız, çift olarak cinsel isteksizlik sorunuyla karşı karşıyasınız demektir. Uzun süreli ilişkilerin en büyük sorunlarından biri olan cinsel isteksizliğin birçok nedeni olabilir.Birlikteliklerde erkeklerin kadın algılayışına yönelik hatalı tutumları, sonunda kadınlarda cinsel soğukluk adı verilen bir süreci başlatabilir.

    Konuya yönelik tespit Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe’dengeldi. Daha önce de ilişkilerde kadınların hatalarını kamuoyunun gündemine getiren Dr. Keçe, erkeklerin kadınlara yönelik temel hatalarını da mercek altına aldı.

    Kadınların kutsal anneyi oynamak, orgazm taklidi yapmak, ilişkideki gizemi kaybetmek, eşin erotik film veya porno izleme isteğini aşağılamak, ilişki sırasında sessiz kalmak, seksi amaçlar için kullanmak gibi tipik hatalar yaptığını ortaya koyan Dr. Keçe, erkeklerin de tıpkı kadınlar gibi kendilerine özgü birtakım yanlışları tekrarladıklarının altını çiziyor. Peki bunun sonu nereye varıyor?

    KADIN SOĞUYOR

    Dr. Keçe, yaşanılan sürecin sonunda kadının bir direnç gösterdiğini ve zamanla cinsel soğukluğun meydana geldiğine dikkat çekiyor. İşte cinsel soğuklukla ilgili Dr. Keçe’nin yorumları:

    “Cinsel soğukluk veya cinsel isteksizlik, cinsel eylem yetisinin sağlam olmasına karşın cinsel etkinlik ile ilgiliisteğin olmamasıdır. Sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde, cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmamasıdır.Tanının konabilmesi için cinsel terapistin, hastanın yaşı ve yaşam koşulları gibi cinsel işlevlerini etkileyen etkenleri göz önünde bulundurarak cinsel isteğin azaldığı ya da hiç olmadığı yargısına varması gerekir. Gerçekten de azalmış cinsel isteği değerlendirmek, kültürel, sosyal, dini, psikolojik ve bedensel bir dizi etkenle son derece karmaşık bir etkileşim içerisinde olması nedeniyle ciddi güçlükler içerir. Bunu tanımlamanın bir koşulu da bu alanda deneyimli olmayı gerektirir. Kadınlarda cinsel duyguların azalması ya da tamamen yok olması, partnere karşı duyulan cinsel çekiciliğin kaybedilmesi şeklinde tarif edilir. Cinsel soğukluk, sonunda orgazma ulaşamamaya ve cinsel birleşmeden tamamen kaçmaya kadar varabilir.”

    İLİŞKİYİ TEHDİT EDİYOR

    Her zaman bir hastalık olarak tanımlanmasa da cinsel soğukluğun, bir işlev bozukluğu olarak karşılarına çıktığını belirten CİSED Genel Başkanı Doç. Dr. Cebrail Kısa ise çiftin sorunlarını çözememesi ile de bu bozukluğun ilişkiyi tehdit eder hale geldiğine dikkat çekiyor. Kadının, cinsel isteksizliğinin ve kendisinden beklenen cinsel tepkiyi gösterememesinin istemsizce geliştiğine değinen Doç. Dr. Kısa, kadının böyle bir duruma düşmesinde şüphesiz partnerinin etkilerinin de olduğunun altını çiziyor.

    BU ERKEKLER KADINI SOĞUTUYOR!

    Peki erkekler ne yapıyor da kadınları soğutuyorlar? Doç. Dr. Kısa, danışanların ortaya koyduğu verileri inceleyerek,erkeklerin kadınları cinsel olarak soğutan 10 hatasını belirledi. İşte bu hatalar:

    1-Bakımsızlık

    Erkek çok içki veya sigara içerse, kötü, hatta dayanılmaz bir koku yayarsa, hijyenik temizliğine eskisi kadar önem vermezse kadın bundan rahatsızlık duyabilir, zamanla ona dokunmak ve seks yapmak istemeyebilir.

    2-Aşırı kıskançlık

    Kadına karşı aşırı sahiplenici ve kıskanç tavırlar göstermek belki ilk başlarda iyi bir etki bırakabilir. Ancak erkeğin aşırı müdahaleci tavırları eğer duygusal şiddete dönüşmüşse, kadında olumsuz bir algıya neden olabilir.

    3-Baskı kurmak

    Kadının da erkeğin de ayrı bir dünyası vardır. Eğer erkek kendi dünya algısını baskı kurarak kadına kabul ettirmeye çabalarsa sonunda iki dünya çarpışır. Erkeğin kadının doğasını anlayışla karşılamasının yanında, herkesin kendi hikayesi olduğunu ve dünyayı farklı farklı algıladığını kabul etmesi gerekir. Baskı sürerse, kadın kesinlikle psikolojik tepkisini ortaya koyar ve zamanla soğuyabilir.

    4-Özensiz tavırlar sergilemek

    Flört dönemlerinde erkeğin kadına karşı gösterdiği nazik, ılıman ve sevecen tavırların değişmesi, kadına karşı eskisi gibi ilgiyi ve özeni göstermemesi, kadını kaybetmenin kestirme yolu gibidir. Her şeyde olduğu gibi ilişkilerde de istikrar önemlidir. Bu nedenle ilişkinin süresi ve şartları ne olursa olsun, erkek de kadın da karşılıklı ilgiyi ve saygıyı canlı tutmak zorundadır.

    5-Bencillik

    Bencillik bir insani ihtiyaçtır. Ancak aşırı bencillik, her olgunun merkezine kendini yerleştirme davranışı sıkıntı veren bir tutumdur. Hele ki kadın gibi doğuştan ilgi odağı olma isteğine sahip olan, duygusallığın hakim olduğu bir karakter varken, erkeğin kendini zorla merkeze yerleştirme isteği sonunda olumsuzlukları beraberinde getirebilir.

    6-Aceleci olmak

    Kadınlar, cinsellik başta olmak üzere birçok konuda erkeğin aceleci tavırlarından rahatsız olurlar. Oysa unutmamak gerek ki ilişki, iki bireyin arasında yaşanan, sabrı ve saygıyı gerektiren bir süreçtir. Aceleyle karar veren, kendine odaklı ve acele ile cinsellik yaşayan bir erkek, bir süre sonra kadında dengesiz bir ruh haline neden olabilir. Özellikle söz konusu olan kadın olunca, karışık bir akıl ve dengesiz bir eş, kadın için hiç de iyi bir izlenim değildir.

    7-İlişkiyi monotonlaştırmak ve uzun süre seks yapmamak

    Uzun süre cinsellikten ve cinsel uyaranlardan uzak kalmak cinsel isteği azaltabilir. Cinsel ilişki hep aynı, durağan ve fanteziden yoksun ise çift zamanla birbirinden uzaklaşabilir. Bu nedenle erkekler istemeseler bile eşlerine dokunmalı ve erotik masaj yapmalıdırlar. Bu ille de seks yapacakları anlamına gelmez ama kadının soğumasını önler.

    8-Kadının istemediği davranışlarda ısrar etmek

    Evlilikte ya da ilişkide anlaşmazlık varsa cinsel sorunu da beraberinde getirebilir. Özellikle kadının istemediği davranışlarda ısrar etmek, kadını öfkelendirir ve öfkeli kadın zamanla eşinden soğuyabilir.

    9-Cinsel performans ısrarı ve penis-vajina birlikteliğine odaklanmak

    Cinsellik, ruh, beden ve zihin üçgeninde yaşanılan bir süreçtir. Yani cinsellik çok boyutlu bir kavramdır. Bu boyutların eksik bırakılması ile yaşanılan cinsellik, kadın ve erkekte cinsel sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilir. Seksi sadece penisin vajinaya girmesi ile sınırlamak, cinselliğin yalnızca neslin devamına yönelik olması gerektiğine ilişkin bazı tutucu görüşlerle de paralellik gösterir. Cinselliğin sevgi saygı ve güvenle birlikte yaşanması gerekir. Bunun aksi olursa kadın ve erkekte yaş ilerlediğinde ya da bir hastalık durumunda, yaşamaları gereken yakın ilişkilerden ya da sevgi paylaşımlarından yoksun kalmaya neden olabilir, çiftler birbirlerinden uzaklaşarak cinsel yaşamlarını sonlandırabilirler. Oysaki sadece penis-vajina odaklı olmaması gereken cinsel yaşamlarında dokunuş, sevgi ve güven duygularının paylaşımı çiftleri daha çok birbirine yaklaştırabilir.

    10-Kadının vücudunu beğenmemek

    Kadınlar vücutlarının nasıl göründüğüne çok önem verirler. Vücutlarını beğenmeyen kadınlar partnerlerinin bakış açısını kendi gözleriymiş gibi algılarlar. Bu nedenle erkek iltifat etmediğinde, beğendiğini ve arzuladığını partnerine hissettiremediğinde, kadın zamanla özgüvenini yitirir ve cinsel açıdan soğuk bir hale gelebilir.

    ÇÖZÜM İÇİN NE YAPMALI?

    CİSED Genel Başkanı Doç. Dr. Kısa’ya göre, cinsel isteksizliği çözmek için yapılacak ilk şey cinsel sorunu olduğu gibi kabullenmek. Partnerlerin yargılayıcı, suçlayıcı olmadan bu sorunu konuşabilmesicinsel isteksizliği çiftin ortak bir sorunu olarak ele alması ve birlikte çözüm yolları araması gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Kısa, “Kadın beğenilme istediğini erkeğin gözünde görmeli, davranışlarında hissetmeli. Yani erkeğin kendisine karşı duyduğu ilgiyi tüm duyuları ile özümseyebilmeli. İşte bu gerçekleşebilirse, yaşanan cinsel soğukluk yerini sıcaklığa bırakır” dedi. Bireysel çabaların sonuç vermemesi ve meselenin tıbbi bir duruma bağlı olması halinde konunun uzmanına gidilmesi gerektiğini de hatırlatan Doç. Dr. Kısa, eğer sorun psikolojik ise bir cinsel terapiste başvurulması gerektiğinin altını çizdi.

  • Aşık Erkek Bunları Yapar!

    Aşık Erkek Bunları Yapar!

    Sevgiliniz ya da eşinizin size hala aşık olup olmadığını öğrenmek mi istiyorsunuz? O zaman bu habere bir göz atın…

    Hayatınızdaki kişinin size gerçekten aşık olup olmadığını ya da ilk günkü heyecanını kaybedip kaybetmediğini nasıl anlayacaksınız? İşte size birkaç ufak ipucu!

    Eşyalarınızı taşıyorsa

    Eğer elinizde poşetleriniz varsa ya da çantanız ağırsa, daha siz söylemeden elinizden alıyor, yükünüzü hafifletmeye çalışıyorsa, hala sizi önemsiyor demektir.

    Her halinizde sizi beğeniyorsa

    Ayıcıklı pijamalarınızla evin içinde dolaşırken bile size iltifatlar ediyor, ne kadar seksi göründüğünüzden dem vuruyorsa, gözleri hala aşktan kör demektir.

    İhtiyaçlarınızı sizden çok düşünüyorsa

    Eğer size gelirken, siz bir şey istemeseniz bile eli kolu dolu geliyorsa, hayatınızı kolaylaştırmak için elinden geleni yapıyorsa, aşkından emin olabilirsiniz.

    Sizi gerçekten dinliyorsa

    İçinden çıkamadığınız bir derdiniz olduğunda ya da işte stresli geçen bir günün ardından onunla konuşurken sizi can kulağıyla dinliyor, dertlerinize ortak oluyor ve dahası çözümler üretmeye çalışıyorsa size gerçekten aşık olduğunu düşünebilirsiniz.

    Sevdiğiniz şeyleri siz ondan istemeden yapıyorsa

    Sinemaya gitmeyi sevdiğinizi biliyor ve akşam için iki sinema biletiyle karşınıza çıkıyorsa, sabah uyandığınızda kahvenin vazgeçilmeziniz olduğunu biliyor ve sabahları sizi bir fincan kahveye uyandırıyorsa bilin ki sevgiliniz size deli gibi aşık!

    Gideceğiniz yere sizi bırakıp alıyorsa

    Akşam için her ne planınız olursa olsun, toplu taşıma araçlarında sürünmeyin diye sizi gideceğiniz yere götürüp, çıkışta da almaya geliyorsa, hem sevgilinizin değerini bilmeli hem de duygularından emin olmalısınız.

    Sizin için yemek yapıyorsa

    Herhangi özel bir gün olmaksızın sizin için yemek yapıyorsa, özellikle sizin sevdiğiniz yemekleri size olan duygularından hiçbir şey kaybetmediğinden emin olabilirsiniz. çünkü erkekler genellikle aşık olmadıkları zaman bu tarz işlere kalkışmazlar.

  • Hangi Burçlarla Evlenelim!

    Hangi Burçlarla Evlenelim!

    Burcunuzun özelliklerini ve hangi burçlarla daha uyumlu olduğunu biliyor musunuz?

    Koç Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Koç-Koç: Sonuçta kadın erkeğe hükmedecektir. Erkek de rolünden rahatsızlık duyacaktır.

    Koç-Boğa: Oldukça sürtüşmeli bir maceradır. Uzun vadede sorunlar ortaya çıkacaktır.

    Koç-İkizler: Heyecan verici bir birleşme. İkizler durulursa başarılı evlilik olabilir.

    Koç-Yengeç: Güçlü cinsel çekim vardır ama evlilik korkunç bir kasırga olabilir.

    Koç-Aslan: Başarılı bir beraberlik ve evlilik Aslan’ın fazla kısıtlamaması ile yürür.

    Koç-Başak: Aşkta eğlence duyulmasına karşın başarılı evlilik olasılığı yarı yarıyadır.

    Koç-Terazi: Kısa süreli bir çekim yaşanabilir. Cinsellikte başarı olsa da evlilik için uyum azdır.

    Koç-Akrep: Tutarsız bir aşk macerası ve alışılmadık bir evlilik ortaya çıkacaktır.

    Koç-Yay: Güzellik dolu bir aşk macerası ve fiziksel tatmine bağlı evlilik başarısı.

    Koç-Oğlak: Bu burçlar Evlilik için, aşk macerasından daha uygun bir çift olurlar.

    Koç-Kova: En başarılı ve mutluluk verecek bir ilişki ve evlilik ortaya çıkacaktır.

    Koç-Balık: Aşk ve evlilikte cinsel fantezilerle desteklenen bir beraberlik ve başarı şansı vardır

    Boğa Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Boğa-Koç: İki farklı kişiliğin birliği olup Koç’un kaçamaklarına göz yumması gerekecektir.

    Boğa-Boğa: Zevkli bir ilişki olabilir ama evlilik söz konusu olursa durum biraz karışıktır.

    Boğa-İkizler: Taban tabana zıt iki karakterdir. İlişki ve evlilikte sağlamlık zor bulunur.

    Boğa-Yengeç: Fiziksel uyum olursa ilişki ve evlilik başarılı yürüyecektir.

    Boğa-Aslan: Uzun vadede başarılı bir ilişki olmaz. Aslan’ın yönetimine uyması gerekir.

    Boğa-Başak: Cinsel uyum sağlanırsa beraberlik ve evlilik yürüyebilir.

    Boğa-Terazi: Doyumlu bir cinsellik ve kalıcı bir beraberlik olasılığı çok yüksektir.

    Boğa-Akrep: Derin bir aşk yaşanabilir. Evlilikte ise hoşgörü ile sağlamlık gelebilir.

    Boğa-Yay: Tasasız Yay’dan eğlenceli bir aşk beraberliği çıkar. Boğa ise sahiplenicidir.

    Boğa-Oğlak: Uzun vadeli bir beraberlik olasıdır. Ama tutkulu bir aşk zordur.

    Boğa-Kova: Rasgele bir ilişki ve geleceği olmayan bir beraberlik olasıdır.

    Boğa-Balık: Tutkulu ve ateşli bir aşk ve geleceği olan bir evlilik umudu çok yüksektir.

    İkizler Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    İkizler-Koç: Kısa süreli harika bir ilişki. Uzun süreli aşka dönme şansı da yüksektir.

    İkizler-Boğa: Kısa süreli ve sonu mutsuz bir ilişki olasıdır.

    İkizler-İkizler: Seyrek olarak yürüyecek çok ilginç bir ilişki olacaktır.

    İkizler-Yengeç: Baştan batmaya mahkum bir ilişkidir ve evlilikte de yürümesi zordur.

    İkizler-Aslan: İdeal bir çift olacaktır. Kalıcı bir ilişki için aranan her şey vardır.

    İkizler-Başak: Merkür kafa beraberliği yaparsa da tutkulu gönül beraberlikleri zordur.

    İkizler-Terazi: Çekici ve ilginç bir beraberlik olacaktır. Mutlu bir evlilik olasıdır.

    İkizler-Akrep: Tutkulu dönemden sonra monotonluk başlar. Düşmanlık bile olasıdır.

    İkizler-Yay: Evlilikte her iki tarafın çabası gerekir. İlişki birden başlayıp birden bitebilir.

    İkizler-Oğlak:Tutucu taraf ile uçarı taraf arasında ancak tutkulu bir aşk yardımcı olabilir.

    İkizler-Kova:Tutku yerine sevginin yer alacağı bir evlilik yürüyecektir.

    İkizler-Balık:Riskli bir aşk ilişkisi ve mutsuz bir evlilik ortaya çıkması olasıdır.

    Yengeç Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Yengeç-Koç =Sahiplenici Yengeç için zor bir ilişkidir. Evlilik de kayalara toslayabilir.

    Yengeç-Boğa=Eğlenceli bir ilişki ve başarılı bir evlilik getirmesi olasıdır.

    Yengeç-İkizler=Fazlasıyla duygusal bir ilişkidir. Temel farklılıklar fırtınalar kopartabilir.

    Yengeç-Yengeç=Fiziksel çekiciliği yüksek bir ilişkidir. Evlilikte ise anlayışlı olmaları gerekir.

    Yengeç-Aslan=Tutkulu bir aşk ilişkisi ve başarılı bir evlilik olasıdır.

    Yengeç-Başak=.Çekingen yürüyen bir ilişkidir ama başarılı bir evlilik getirecektir.

    Yengeç-Terazi=Çekici bir aşk ilişkisi başlayabilir ama evlilik için durum biraz risklidir.

    Yengeç-Akrep=Giderek derinleşen bir aşk ilişkisi başarılı bir evliliğe yürüyebilir.

    Yengeç-Yay=Özgür taraf ile sahiplenici taraf arasında sürtüşmeli bir beraberliktir.

    Yengeç-Oğlak=Tutarsız tarafları görülen bir ilişki ve umut vermeyen bir evlilik sayılır.

    Yengeç-Kova=Kısa süreli bir tutku heyecanı olabilir ancak bu evlilik için yeterli sayılmaz.

    Yengeç-Balık=Hem kısa dönemde hem de uzun zamanlar için başarı gösteren mutlu ilişkidir

    Aslan Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Aslan-Koç =Keyifli ve tutkulu bir ilişki ve mutlu bir evlilik gözükmektedir.

    Aslan-Boğa=İlişki yürüyebilir ama uzun ve kalıcı bir evlilik tarafları sıkacaktır.

    Aslan-İkizler=Eğlenceli bir aşk ilişkisi ve hoş bir evlilik ortaya çıkacaktır.

    Aslan-Yengeç=Bir taraf tutkulu sevgi diğer taraf korunma bekleyecektir. Evlilik yürüyebilir.

    Aslan-Aslan=Ortak egolar tatmin edilince göz kamaştırıcı bir beraberlik çıkacaktır.

    Aslan-Başak=.Eleştiren taraf ile katlanamayan taraf arasında zor bir beraberliktir.

    Aslan-Terazi=Öfke dizginlenirse hoş bir beraberlik ve dayanıklı bir evlilik sayılır.

    Aslan-Akrep=İlişkileri heyecan vericidir ama evlilik için iki kere düşünmeleri gerekir.

    Aslan-Yay=Çok eğlendirici bir aşk ilişkisi ve mutlu bir evlilik olasıdır.

    Aslan-Oğlak=Kısa ve hoş bir ilişkidir ama evlilikte sorunlar çıkacaktır.

    Aslan-Kova=Geçici bir tutku beraberliği ama zor bir hayat arkadaşlığı gözükmektedir.

    Aslan-Balık=Çok zor yürüyen bir aşk ilişkisi ve mutsuz ve zorlu bir evlilik çıkabilir.

    Başak Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Başak-Koç =Zor bir ilişki ve güç yürüyecek bir evlilik göze çarpmaktadır.

    Başak-Boğa=Heyecanı az ama mutlu bir ilişki ve uyumlu bir evlilik yürüyebilir.

    Başak-İkizler=İlişkinin olması mümkündür ama evlenirken iki kere düşünmesi gerekir.

    Başak-Yengeç=Ateşli ve tutkulu bir ilişki ve kalıcı bir evlilik olasıdır.

    Başak-Aslan=Bir gecelik ateşli aşkın bir ömrü yakacağı evlilik olabilir.

    Başak-Başak=Can sıkıntıları erkenden başlamazsa evlilik yürüyebilir.

    Başak-Terazi=Zor bir aşk beraberliği ve iyice düşünmeden yapılmayacak bir evlilik sayılır.

    Başak-Akrep=İlginç bir ilişki ve kalıcı bir beraberlik için gereken uyumları vardır.

    Başak-Yay=Beraber bir hafta geçirebilirler ama bir ömür için iyi düşünülmelidir.

    Başak-Oğlak=Cansız gözüken bir ilişkidir ama evlilik sağlam yürüyecektir.

    Başak-Kova=Zamanın aşkı azalttığı bir ilişkidir ve evlilik için akıllıca yaklaşım değildir.

    Başak-Balık=Kısa sürede rahatsız bir aşk gelişmesi ve başarılı olmayacak evlilik demektir.

    Terazi Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Terazi-Koç =Sıradan bir ilişki fakat sıra dışı bir evlilik olmaya adaydır.

    Terazi-Boğa=Eğlence ve oyun dolu ilişkidir ama ayakta kalamayan evlilik olasıdır.

    Terazi-İkizler=Aşkta uyumlu bir ilişki ve sıcak bir evlilik görülmektedir.

    Terazi-Yengeç=Sırasında katlanılacak bir ilişkidir ama evliliğe katlanmak zorludur.

    Terazi-Aslan=Tatlı ve ateşli ilişki sıcak bir evliliğe dönebilir ve ayakta kalabilir.

    Terazi-Başak=.Sonu belirsiz bir ilişki olduğu gibi katlanması zor bir evliliktir.

    Terazi-Terazi=Yürüyecek bir ilişkidir ama evlilik için çok olgunlaşması gerekir.

    Terazi-Akrep=Tutkulu,ateşli ve fırtınalı bir ilişkidir. Evlilikte de aynen yürüyecektir.

    Terazi-Yay=Temelde anlaşırlarsa hem ilişkide hem evlilikte uzun vadeli sıcaklık olacaktır.

    Terazi-Oğlak=Kişilik çatışmaları ilişkiyi ve evliliği harap edebilir.

    Terazi-Kova=Seks ve tutkunun bulunduğu ilişki ve heyecanlı bir evliliktir.

    Terazi-Balık=Aşk ilişkisi de evlilikte tarafları küstürebilir.

    Akrep Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Akrep-Koç =Zor bir ilişki ve yine zor bir evlilik beraberliği demektir.

    Akrep-Boğa=Cinsel uyuşma ilişkiyi güçlendirir ama evlilik şüphelidir.

    Akrep-İkizler=İnişleri ve çıkışları olan zor bir ilişki ve evliliktir.

    Akrep-Yengeç=Uyumlu,koruyucu ve iyi bir ilişkidir. Evlilikte mutlu geçer.

    Akrep-Aslan=Heyecan vericidir ama evlilik uzun süreli olunca yıpratacaktır.

    Akrep-Başak=.Düşünceler ortak olsa da Akrep bir süre sonra yeni heyecanlar arayacaktır.

    Akrep-Terazi=İlişkiler çok fırtınalıdır. Evlilik de pek sakin geçmez.

    Akrep-Akrep=Tarafları gerecek ve heyecan verecek bir beraberliktir.

    Akrep-Yay=Taraflar bir gecelik aşk için tutkuludur ama bir ömür için dayanamazlar.

    Akrep-Oğlak=Tutkuda ve duygularda eşitlik sağlanır ve uzun süreli sağlam beraberlik olur.

    Akrep-Kova=Cinsel çekicilik bile tarafları zor bir arada tutar.

    Akrep-Balık=Hem ilişkide hem de evlilikte çok iyi zaman geçer.

    Yay Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Yay-Koç =Cinsel uyuma bağlı olarak ilişki ve evlilik olumlu yürüyecektir.

    Yay-Boğa=Uzun süreli bir ilişki ve evlilik için büyük çabalar gerekmektedir.

    Yay-İkizler=Durum umutsuzdur ama, cinsel anlaşma durumunda bir süre yürüyebilir

    Yay-Yengeç=Sevgili yerine iyi dost olabilirler.

    Yay-Aslan=Başarılı bir ilişki evliliği de cennete çevirebilir

    Yay-Başak=.İlişki ve evlilikte taraflar birbirini sıkıcı bulabilir.

    Yay-Terazi=Hem kısa bir ilişki ve hem de evlilik için başarılı bir beraberliktir.

    Yay-Akrep=Fiziksel uyum sağlansa bile evlilik uzun ömürlü olmayacaktır.

    Yay-Yay=Bağımsızlık arzuları ilişkiyi ve evliliği cehenneme çevirebilir.

    Yay-Oğlak=Maddi dünyalara farklı bakış evliliği mutsuz yapar.

    Yay-Kova=Eğlenceli aşk ve sevgili gibi yürüyen evlilik başarılı olabilir.

    Yay-Balık=Zorlu bir gönül başarısı ve mutluluğu zor bir evliliktir.

    Oğlak Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Oğlak-Koç =İlişkileri yürüyebilir ama evlilik daha az umut vermektedir.

    Oğlak-Boğa=Ayakları yere sağlam basan taraflar ilişki ve evlilikte başarılı olabilirler.

    Oğlak-İkizler=Kararsız kişilik ile sağlamcılık aşkın her şeye yetmediğini gösterecektir.

    Oğlak-Yengeç=Karşıt burç insanları ilişki ve evlilikte zor anlaşırlar.

    Oğlak-Aslan=Fiziksel olarak uyum sağlanması zordur. Tabi evlilikte de bu geçerlidir.

    Oğlak-Başak=.Sadık ve tutucu taraflar ilişki ve evlilikte başarılı olurlar.

    Oğlak-Terazi=İlişki ve evlilik Oğlak’ı tutacak maddi güç varsa yürür.

    Oğlak-Akrep=Bu ikiliden tutkulu beraberlik ve mutlu evlilik çıkacaktır.

    Oğlak-Yay=Mutlu bir ilişki kurulamayınca başarılı bir evlilik çıkamaz ortaya.

    Oğlak-Oğlak=İlişki ve evlilik eğlendirici olmaz ama gene de yürüyebilir.

    Oğlak-Kova=Hoşgörü gerektiren ilişkide tararların çok çaba harcaması gerekir.

    Oğlak-Balık=İlişki ve uzun süreli evlilik için her ikisi de olumlu enerjiler verirler.

    Kova Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Kova-Koç =Bu ikiliden başarılı bir ilişki ve mutlu bir evlilik ortaya çıkar.

    Kova-Boğa=Hem ilişki ve hem de evlilikte taraflar oldukça çaba harcamalıdır.

    Kova-İkizler=Heyecanlı İkizler için Kova denge unsurudur. İlişki ve evlilik yürür.

    Kova-Yengeç=Çok zorluklar barındıran ilişki ve sorunlu evlilik demektir.

    Kova-Aslan=Cinsellik başarılı olsa da uzun süreli aşk için zorlu bir beraberliktir.

    Kova-Başak=.Evlilik ancak cinsellik dışında ortak ilgi varsa yaşayabilir.

    Kova-Terazi=Heyecanlı bir aşk ve büyük ölçüde başarılı bir evlilik ortaya çıkacaktır.

    Kova-Akrep=Bu ikilinin ilişkileri ve evlilikleri de kısa süreli olacaktır.

    Kova-Yay=Bunlar kısa ve uzun vadede çok uyumlu bir çift olacaklardır.

    Kova-Oğlak=Bu ilişki başlasa da mutlu bir sonuca ulaşması çok zordur.

    Kova-Kova=Ortaya zevkli bir ilişki ve sağlam bir evlilik çıkacaktır.

    Kova-Balık=Başlangıcı umut verse de ilişki ve evlilik sağlam kalmayacaktır.

    Balık Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Balık-Koç =Uyum noktaları tutku ve cinsellik olursa ilişkileri yürüyecektir.

    Balık-Boğa=Bu ikiliden cinselliği güçlü bir ilişki ve tatmin edici evlilik çıkacaktır.

    Balık-İkizler=Ortaya kısa ama ateşli bir ilişki ve mutsuz bir evlilik çıkabilir.

    Balık-Yengeç=ilişki ve evlilikte çok uyumlu bir çift olacaklardır.

    Balık-Aslan=Zor bir ilişki ve başarısız bir evlilik demektir.

    Balık-Başak=.Kavgalarla geçen bir ilişki ve başarısız bir evlilik olacaktır.

    Balık-Terazi=Kopuk bir ilişki başarısız bir evlilik getirecektir.

    Balık-Akrep=Uyumlu bir ilişkiden mükemmel bir evlilik çıkacaktır.

    Balık-Yay=İlişkileri başladığı kadar çabuk biter. Evlilik için iki kez düşünmelidir.

    Balık-Oğlak=Ortaya iyi bir ilişki ve başarılı bir evlilik çıkması büyük olasılıktır.

    Balık-Kova=Mantık ve duyguların çatıştığı ortamdan ortaya sorunlar çıkacaktır.

    Balık-Balık=Çok tutkulu bir ilişkidir ama ateş sönünce ortaya biten bir evlilik çıkabilir.

     burç evlilik

    İlgili Konular ;
    En Kolay ve En Zor Evlenen Burçlar
    Erkeğini Burcuna Göre Etkilemenin Yolları
    Aşık Burçların Karakterleri
    Mısır Mitolojisine göre Burcunuz
    Burcunuzla Kişiliğiniz Örtüşüyor mu?

    Kaynak :  hangi burçla evlenelim ?

  • Evlilik Fobisi

    Evlilik Fobisi

    Evlilik korkusu nedir?
    Evlilik korkusu, kişinin çevresinde ve ailesinde yaşadığı olumsuz evlilik örneklerinden edindiği bilgiler doğrultusunda yaşadığı psikolojik bir bağlanma korkusudur.

    Farklı kültür ve farklı ailelerde yetişen kişiler karşı tarafa bağlanarak kendilerini bu zorlu kurumun içine sürüklemek istemezler. Evlilikte çoğul düşünerek bu doğrultuda kararlar alması gereken bireyin yaşadığı olumsuz duygu evlilik korkusunu oluşturur.

    Evlilik korkusunun nedenleri
    Evlilik korkusunun en büyük nedeni çevresel ve ailesel faktörlerdir. Kişinin ailesinde anne babanın mutsuz ve sürekli tartışıyor olması bu korkuyu doğurabilir. Ayrıca kişinin çevresinde yaşayan evli çiftlerin kavgalarına ya da tartışmalarına şahit olması da bu korkunun artmasına sebep olabilir.

    Kişi çelişkiler yaşar, kendisinin de mutsuz bir birlikteliğinin olacağına inanır. Evlenmekten vazgeçer ve evlilik kurumuna olan ilgisi de zamanla yok olur.

    Ayrıca uzun süre yalnız yaşayan bir insan başka biriyle birlikte yaşamayı kabul etmekte zorlanabilir ve evlilikten kaçabilir. Fakat bu durum mutlu bir ailede yaşamış çocuklarda da görülebilir. Bunun nedeni ise mutlu bir ailede büyüyen çocuğun mükemmeliyetçi bir ruh halinde olması ve karşı taraftan da bunu beklemesidir. Kısacası, mükemmeliyetçi olmak da bu korkunun oluşmasına sebep olabilir.

    Boşanma fikri evlilikten soğutuyor
    Ülkemizde ailevi ve çevresel baskılar nedeniyle boşanmanın zor olması da evliliği engelleyebiliyor. Evlenen çiftlerin ne olursa olsun boşanamayacağını düşünmesi ve düğün, nişan gibi geleneksel uygulamaların getirdiği stres de insanları evlilikten uzaklaştırırabilir.

    Daha iyi eş bulma düşüncesi de evliliği zorlaştıran nedenlerden biridir. Adayları, ekonomik, kültürel ve eğitim alanında sürekli başkalarıyla kıyaslamak bir süre sonra kişiyi kronik bekarlığa götürebilir.

    Evlenince ev işlerine katkı sağlamak, anne ve baba olmak, ileride çocuğa iyi bir yaşam sunmak ve özgürlüğün kısıtlanması (halı saha maçları, eğlence mekanları vs.) ihtimali de kişileri evlilikten uzaklaştırabilir. Bu kişiler evlilik sürecinde hayatlarının giderek monotonlaşacağını düşünerek evlilikten uzak durur.

    Evlilikten korkan insanlar daha çok bekar ve yalnız yaşayan insanlarla görüşmek ister. Fazla mükemmeliyetçi düşünürler ve evlilikle ilgili sorulara çelişkili cevaplar verirler.

    Bu karakterdeki insanların evlenmesi riskli
    Narsist ve egoist kişilik bozukluğu olanlar evliliklerinde büyük sorunlar yaşayabilir. Sosyal uyum bozukluğu ya da asosyal kişilik bozukluğu onların evlilikleri eğer eşlerden biri fedakar değilse genellikle boşanma ile sonuçlanır. Aileler kişilik bozukluğu olan çocuklarını, evlenince normale döneceği düşüncesinden kurtularak evlilikten uzak tutmalıdır.

    Beynin accumbens bölgesindeki D1, D2, D3 reseptörlerinden D1’in yetersiz kaldığı ya da D2’nin aşırı etkin olduğu bireyler de evliliğe yatkın değildir. Bu kişilerde hastalık derecesinde çapkınlık söz konusudur. Maalesef D1 ve D2’nin çalışma fonksiyonlarını gösteren pratik bir test henüz mevcut değildir.

    Evlilik korkusunu yenmek için…
    Evlilik korkusunu yenmek için kişinin özgüveni kadar başkalarına da güvenmesi gerekir. Bu korkuyu yaşayanların, paylaşmayı öğrenmeleri ve önyargısız olmaları gerekir.

    Evlilik korkusu yaşayanlar doğru bir ilişkiden neler beklediklerini tam anlamıyla düşünmelidirler. Düzgün, düzenli ve disiplinli yaşamak, kişisel başarının anahtarlarından biridir. Sağlıklı toplumlar, sağlıklı ailelerden oluşur.

    Sağlıklı evlilikler bir toplumun en sağlam dinamikleridir. Bu nedenle düzenli, başarılı bir yaşam ve sağlıklı, uzun ilişkiler yaşayabilmek için gerekirse psikolojik destek alınmalıdır.

    Evlilik korkusu

    Evlilik Hazırlığı

  • Cinsel ilişki sırasında mükemmel olma önerileri

    Cinsel ilişki sırasında mükemmel olma önerileri

    Cinsel ilişki sırasında mükemmel olmak istiyorsanız aşağıdaki önerilere göz atın..

    Bazı kadınlar yatakta sadece iyi, bazılarıysa mükemmeldir. Genelde flört oyunlarıyla erkekleri büyülemeyi tercih ederler. Ama işin gerçeği, erkeklerin gözünde bir seks tanrıçası olmak için tüm bu özelliklere sahip olmanız gerektiğidir.

    Erkeklere göre seks tanrıçası kadınlar, her hareketleriyle erkeklerin kendilerini özel hissetmelerini sağlarlar. En önemlisi de bu kadınlar kendi zevklerini de garanti altına alırlar. Siz de onlardan biri olmak istiyorsanız, tavsiyelerimize kulak verin. Her erkeğin rüyasını süsleyen kadın olun.

    HAZIRLIKLARA ERKEN BAŞLAYIN
    Tutku tohumlarım erken ekerseniz, onu daha uzun süre yaşatabilirsiniz. “302 Advanced Techniques for Driving a Man Wild in Bed” (Erkeği Yatakta Baştan Çıkarmanın Gelişmiş 302 Yöntemi) kitabının yazarı Olivia St. Claire’e göre; ateşli bir gece geçirmek istiyorsanız, gecenin hazırlıklarına sabahtan başlamalısınız.

    Arabasının sileceklerine sıkıştırdığınız şehvetli mesajlar ya da işe gitmeden önce vereceğiniz tutku dolu öpücük, bilinçaltında onun geceye konsantre olmasını sağlayacaktır. Tartışmaların veya aksiliklerin gecenizi bozmasına izin vermeyin ve yaşayacağınız ateşli dakikalara odaklanarak her şeyi unutun.

    TATLI DİL YILANI BİLE DELİĞİNDEN ÇIKARIR
    Erkekler heyecana ve baştan çıkarılmaya her zaman hazırlardır. “Pocket Idiot’s Guide to Sex” (Acemiler İçin Seks Rehberi) kitabının yazarı psikiyatrist Ava Cadell, erkeklerin her zaman baştan çıkarılmaya hazır olduklarını ve sürprizlerin onları kışkırttığını belirtiyor ve sözlerine, “Yeni deneyimler keşfetmeyi teklif ettiğinizde yüzündeki şaşkınlık ifadesi heyecanının yansıması olacaktır. Sunacağınız teklifler arasında alışılagelmiş pozisyonları yeni senaryolarla zenginleştirerek tutkunuzu ateşlemek yer alabilir” diyerek devam eriyor.

    ÖNSEVİŞMENİN DAYANILMAZ CAZİBESİ
    Önsevişmeyi kısa tutmayın ve mümkün olduğunca heyecanınızı artırın. Çiftlerin önsevişme sırasında birbirlerini keşfettiklerini ve bu sayede yatakta daha uyumlu olduklarını hafızanıza not edin. “The Good Girl’s Guide to Bad Girl Sex” (Masum Kızlar İçin Sevişme Rehberi) kitabının yazarı psikiyatr Dr. Barbara Keesling, önsevişmelerin ilişkileri canlandırdığını ve çiftlerin heyecanını ateşleyen itici güç olduğunu iddia ediyor.

    İŞTAH AÇICILARIN ÖNEMİ
    Her kadın, erkekler tarafından arzulandığını hissetmek ister. Çoğu çift şehvetin rüzgârına kapılarak ateşleyici adımları es geçer. Uzmanlar geçici zevk ertelemelerinin tutkulu bir sevişmeye ön ayak olduğunu belirtiyorlar ancak bunu uygularken ertelemekle vazgeçmek arasındaki sınırları iyi belirlemenizde fayda var. Aksi takdirde tutkulu bir sevişme yerine sizden uzaklaşan ilgisiz bir erkekle yüz yüze gelebilirsiniz. Nasıl aperatifler ana yemek öncesi iştah açıcı etkisini gösteriyorsa, zevk ertelemeleri de seksin iştah açıcıları sayılabilir.

    ZEVK YANSIMALARI
    Erkeklerin çoğu kadının da zevk aldığını görmekten etkilenir. Bu aynı zamanda da zevk verebildikleri için duydukları ego tatminidir. Şehvetle kendinizden geçmiş olsanız bile bencillik etmeyin ve ego tatminini yaşamasına izin verin. Aldığınız hazzı tüm içtenliğinizle yansıtmaya çalışın. Bunu sizin mutluluğunuzu ilan ettiğiniz, onun da zaferini kutladığı bir seremoni gibi düşünün. Size zevk verebildiğini gören erkek daha fazlası için çabalayacaktır.

    ERKEĞİNİZİN REHBERİ OLUN
    Kadınlar kimi zaman yatakta tutkuyu, kimi zaman da romantizmi yaşamak isterler. Ne istediğiniz konusunda ona ipuçları vermelisiniz. Uzmanlara göre kadınlar için baştan çıkmış bir erkeği yönlendirmek daha kolaydır. Romantik bir gece yaşamak istediğinizi, gecenin başında şefkatli dokunuşlarınızla veya güzel bir masajla ona belli etmenizde yarar var.

    YARATICI FİKİRLER
    Yatağınızdaki monotonluktan kurtulmanız ve tutkuyu ateşlemeniz için farklı pozisyonlar deneyebilirsiniz. Uzmanlarca bu konuda hazırlanan birçok kitaptan yararlanabilirsiniz. Aynı zamanda bilindik pozisyonları yaratıcılığınızla daha heyecanlı ve eğlenceli kılabilmek sizin elinizde. Böylelikle birbirinizi daha fazla keşfederek, zevkinizi ikiye katlayabilir, erkeğiniz için vazgeçilmez olabilirsiniz.

    HASSAS BÖLGELER
    Hassas bölgelerin şehveti doruklara taşıdığını unutmayın. Erkeğinizin zevkini daha da muhteşem kılmak istiyorsanız, biraz da hassas bölgelere yönelin. Zevk anında bir elle saçlarını çekerken diğer elinizle de kalçasını sıkmayı veya boynuna küçük ısırıklar atmayı deneyin. Yaşadığı hazzın nasıl arttığını göreceksiniz.

    ISLAK BEDENLER
    Fantezilerinize kremleri veya özel vücut yağlarını da ekleyin. Kayganlık etkisiyle hem yaptığınız önsevişme masajlarının etkisi artacak, hem de birbirinizi daha fazla hissedebileceksiniz.

    TUTKU OYUNCAKLARI
    Uzmanlara göre fantezilerinize renk katacak oyuncaklar keşfetmekte yarar var. Çevrenizdeki eşyaları gözden geçirin ve hayal gücünüzü kullanın. Her gün görmeye alıştığınız herhangi bir eşyanın seks hayatınız için ne kadar etkili olduğuna şaşıracaksınız. Unutmayın ki erkekler yatakta sürprizlere ve hayal gücüne her zaman açıktır.

    KARAKTERİSTİK YAKLAŞIMLAR
    Her erkek yatakta vahşi sözler duymaktan hoşlanır diye bir kural yok. Temelde yatakta iyi olduklarını hissetmek isterler ama bunu nasıl ifade ettiğiniz çok önemli. İhtirasınızın ve alışkanlıklarınızın kurbanı olmayın. Yataktaki davranışlarına doğru sözlerle tepki verin. “Beni çıldırtıyorsun” demek yerine, “Dokunuşların beni çok etkiliyor” gibi hislerinizi paylaşan sözler söylemenizde yarar var.

    Tabii bunun aksinden hoşlanan erkekler için en iyisi şehvet dolu konuşmalar olacaktır. Egosunu tatmin etmek istediğini unutmayın ve bunu en doğru sözlerle sağlayın.

    TÜM BENLİĞİYLE BEDENİNİZ
    Alışılagelmiş davranışlar monotonluğa yol açar. Sevişmelerinize dâhil ettiğiniz hayal gücünün erkekleri nasıl baştan çıkardığından bahsetmiştik. Hayal gücünüze bedeninizi de ekleyin ve her noktasıyla onu etkilemenin yollarını bulun. Örneğin saçlarınızı gıdıklayıcı dokunuşlar için kullanın. Böylelikle yeni keşifler yaşarken, bedeninizi de yakından tanıyacak.

    RİSKLERİN TAHRİK EDİCİ GÜCÜ
    Erkekler yakalanma riskini baştan çıkarıcı ve heyecanlı bulurlar. Halka açık yerlerde onu baştan çıkarmayı deneyin veya perdeler açıkken sevişmeyi teklif edin. Uzmanlar risk almanın erkeklerin testosteron salgısının ve beyindeki adrenalinin artmasına sebep olduğunu dolayısıyla da daha çok tahrik olduklarını belirtiyorlar.

    MAKSİMUM TEN TEMASI
    Sevişme sırasında bedenlerinizin bütün olduğu hissini uyandıracak kadar sık ten temasında bulunun. Teninizi hissetmek hoşuna gideceği gibi sizi daha fazla arzulamasını sağlayacaktır. Maksimum ten teması için uygun pozisyonları deneyin.

    GÖRSEL ŞÖLEN
    Erkekler, kadınların yanlarında kendi tenlerine dokunmalarından çok hoşlanırlar. Onun karşısında kendinize dokunmanız zihninde kendine güvenen ve ne istediğini bilen kadın imajını uyandıracaktır. Sizi hayranlıkla ve dikkatle izleyecektir. Bütün dikkatinin size yoğunlaşmasını neyi, nasıl istediğinizi göstermek için bir fırsat olarak kullanın. Hepsini tek tek hatırlayacağından ve zevkinizi garantilediğinizden emin olabilirsiniz.

    ŞEHVET HER YERDE
    Onu baştan çıkarmak için kullandığınız monotonlaşmış metotlarınızdan vazgeçin. Farklılıklar yaratarak, heyecanınızı diriltin. Her sefer görüp de umursamadığınız pelüş halısını düşünün; ateşli bir gece için en uygun yerlerden biri olabilir. Seks terapisti Dr. Linda DeVillers’a göre, tutku yer ve zaman tanımaz. Gün boyunca en çok keyif aldığınız şeyleri yapın. En sevdiğiniz koku ve tatlarla, kendinize en çok yakıştırdığınız giysilerle, sizi en mutlu hissettiren şarkılarla kendinizi motive edin. Yaptıklarınızın üzerinizdeki etkisine ve kendinizi ne kadar çekici hissedeceğinize inanamayacaksınız.

    KASLARINIZ GİZLİ SİLAHINIZ
    Cinsel ilişki sırasında pelvis kaslarınızı aralıklarla sıkın. Bu, erkekleri şehvetle çıldırtmanın en etkili yollarından biridir. Daha sık gerçekleşen sürtünmenin ve baskının etkisiyle aldığı zevk iki kat artacaktır.

    HATIRI SAYILIR SAHNELER
    Sevişme sonrası, yaşadığınız orgazmları gözünüzde canlandırın. Böylece yaşadığınız zevkin daha uzun sürmesini sağlayabilirsiniz. Ardından, ne kadar zevk aldığınızı ifade edin. Paylaşmaktan kaçınmayın, her erkek size zevk verebildiğini duymaktan keyif alır.

  • 2015 Burçların Şanslı Günleri

    2015 Burçların Şanslı Günleri

    Burçlarla aranız nasıl? Burç yorumlarına bakmadan sokağa çıkmıyorsanız işte sizin için güzel bir araştırma… Hangi burç hangi günde daha şanslı. Önemli günlerinize şanslı günlere denk getirin…

    Koç:

    Burcunuzun uğurlu günü Salı günüdür. Bu gün harekete geçmek istediğiniz konularda daha atak ve cesur olabilir, gücünüzü başkalarına kabul ettirebilirsiniz.

    Boğa:

    Burcunuzun uğurlu günü Cuma. Bu gün kendinizi güvenceye almak istediğiniz konularda daha rahat hareket edebilir ve yatırımlarınız konusunda daha şanslı olabilirsiniz.

    İkizler:

    Burcunuz için uğurlu kabul edilen Çarşamba günü daha hızlı ve rahat iletişim kurabilir, öğrenmek istediğiniz konularla ilgili çok daha çabuk sonuç alabilirsiniz.

    Yengeç:

    Burcunuzun uğurlu günü olan Pazartesi, eviniz ve ailenizle ilgili meseleleri çok daha kolay halledebilir ve yaptığınız çalışmalarla kendinizi ve ailenizi güvencede hissedebilirsiniz.

    Aslan:

    Pazar günü Aslanlar için uğurludur. Pazar günleri yeteneklerinizi ortaya çıkartabileceğiniz çalışmalar içine girebilir ve alacağınız sonuçlarla herkesin övgü ve takdirini kazanabilirsiniz.

    Başak:

    Sizin için en olumlu gün kabul edilen Çarşamba günleri yapacağınız dikkat gerektiren detaylı araştırmalardan daha rahat sonuçlar alabilir ve mükemmel anlaşmalar yapabilirsiniz.

    Terazi:

    Burcunuz için en uğurlu gün Cuma kabul edilir. Cuma günleri bulunacağınız sosyal ortamlarda son derece başarılı ilişkiler kurabilir ve diplomasi gerektiren konularda becerilerinizle çok etkili olabilirsiniz.

    Akrep:

    Salı günü sizin için en olumlu gün kabul edilir> Salı günleri başkalarını etkilemek ve gücünüzü kanıtlamak istediğiniz tüm konularda başarılı çalışmalar yapabilirsiniz>

    Yay:

    Sizin uğurlu gününüz Perşembe. Kendinizi geliştirmek, inançlarınızı sağlamlaştırmak, araştırmalarınızı ve kaynaklarınızı büyütmek istediğiniz her türlü çalışmada Perşembe gününü tercih edebilirsiniz.

    Oğlak:

    Burcunuzun uğurlu günü olan Cumartesi günleri, sizi hedefinize taşıyacak çalışmalar yapabilir, güçlü bir irade sergileyerek başarılı sonuçlar alabilirsiniz.

    Kova:

    Cumartesi günü burcunuzun uğurlu günü olarak kabul edilir. Bu günlerde yapacağınız organizasyonlarda ve geleceğinizle ilgili çalışmalarda başarılı olabilirsiniz.

    Balık:

    Burcunuzun en şanslı günü Perşembe günüdür. Hayallerinize kavuşmak için Perşembe günleri harekete geçebilir ve yapacağınız çalışmalarda şansın sizden yana olduğunu kuvvetle hissedebilirsiniz.

  • İlişkinizi Nasıl Bitirebilirsiniz?

    İlişkinizi Nasıl Bitirebilirsiniz?

    Ne zaman, nerede ve nasıl yapacağınızı önceden planlayarak ayrılma sürecini daha az acılı atlatabilirsiniz…

    Bazen bir evliliği veya ilişkiyi bitirmek istesek de bunu gerçekleştirmek kolay olmaz. Belki duygularımızdan emin olamıyoruz, belki nihai kararı vermekte güçlük çekiyoruz ve genellikle de nasıl söyleyeceğimizi bilemiyoruz.

    Oysa bu işi ne zaman, nerede ve nasıl yapacağımızı önceden planlayarak ayrılma sürecini daha az acılı atlatabiliriz. İlişkiyi bitirmek için adım adım takip edilecek yollar…

    Karar verin

    İlişinizi bitirmeden önce bunu gerçekten isteyip istemediğinizden emin olun. Neden bitirmek istiyorsunuz? İlişkinizin sizin için artı’larını ve eksi’lerini tartın. Ona karşı olan duygularınız değişmiş olabilir, bunu netleştirin. Kendinize şu soruyu sorun: Onu gerçekten artık sevmiyor muyum? Bu sorunun cevabına göre bazı insanlar ilişkilerine sadece ara verme kararı alırken bazıları da sevgililerine ya da eşlerine geri dönmek isteyebiliyorlar. Ama unutmayın ilişkide bir şeyler o zamana dek kırılmışsa, eskiye dönmek öyle sandığımız kadar kolay olmuyor.

    Yeri ve zamanı seçin

    Ayrılık kararınızı açıklamak için seçeceğiniz yer çok önemli. Kalabalık bir alışveriş merkezi ya da bir kafede olmak belki sizin için sorun olmaz, ama bir de karşınızdaki açısından düşünün. Onun da kendini rahat hissedeceği bir yer seçmelisiniz.

    Zamanlamayı da iyi yapmalısınız. Dar zamanlara sığdırılacak bir mesele değil bu. Bir öğle arası tatili ya da hemen aceleyle bir yere yetişmeniz gereken bir günde değil, hem sizin hem de sevgilinizin bu konuşmaya yeterli zaman ayıracağı bir günü seçmelisiniz.

    Konuşun

    Her şeyi kafanızda yaşıyor, diyalogları kendi içinizden tekrarlıyorsanız sizin için hayat çok zor demektir. Uzun sessizlikler yaşamak, asla işinizi kolaylaştırmaz. Aklınızdakileri söyleyin, karşınızdaki kişi de bulmacayı çözmek zorunda kalmasın.

    Aklınızdan geçenleri, ona karşı olan hislerinizi, ilişkinizdeki terslikleri onu kırmadan ifade edin. Elbette onun konuşmasına da fırsat verin. Diyaloğun kavgaya dönüşmesine izin vermeyin.

    Net olun

    Lafı dolandırmak, emin değilmişsiniz gibi konuşmak, geri dönme ihtimaliniz olacağı izlenimi yaratacağından net olmak önemlidir. Ne de olsa bir şeye karar verdiniz ve artık uygulama aşamasındasınız. Sizin için bu ilişkinin bundan böyle süremeyeceğine ikna olduğunuza göre karşınızdakini de buna ikna etmelisiniz. “Sanırım”la başlayan cümleler kurmaktan kaçının.

    Dürüst olun

    Dürüstlük her zaman en iyi politikadır. İlişkinizi sonlandırma nedenlerinizi açıkça ifade edin. Hiçbir şeyi saklamayın. Ancak, dürüst olacağım derken kinci bir ifadeye de bürünmeyin.

    Partnerinizin elbette pek çok sorusu olacaktır. Onları yanıtlarken kızgın bir tavır takınmayın. Onu suçlayıp kendinizi temize çıkarmak yerine, dürüstçe ayrılığın sebebinin kendiniz olduğunu söyleyebilirsiniz. Bu sizi vicdan azabından da kurtaracaktır.

    Ayrılığın nedenini açıklayın

    Hiçbir ayrılık nedensiz olmaz. “Ayrılıyoruz, çünkü ben öyle istiyorum” mantıklı bir neden değildir. Böyle bir açıklamaya siz nasıl ikna olmazsanız karşınızdakinin de sadece bu açıklamayla yetinemeyeceğini anlamalısınız. Siz hiçbir neden açıklamadan, sürekli geçiştirirseniz, o da sorgulamaya ve bu süreci daha sancılı hale getirmeye devam edecektir.

    “İlişkiyi bitirmek istiyorum, çünkü…” cümlesini sizden ya da karşınızdaki kişiden kaynaklanan sorunları gerekçe göstererek sürdürürseniz, her şey netleşecek ve size karşı ısrarcı olmayacaktır.

    Ayrılık sonrasına hazırlıklı olun

    İlişkiyi bitirip bağlarınızı tamamen kopardığınızda aslında tam olarak her şey bitmiş sayılmıyor. Erkekler ikinci şans aramaktan kendilerini alıkoyamayabilirler. Yeniden görüşme isteğine kapalı olduğunuzu kesin bir ifadeyle belirtin.

    Elbette yeni hayatınız sizin için de çok kolay olmayacak. Ne de olsa ağlamadan ayrılık olmaz! Üzüleceğiniz, belki eski alışkanlıklarınızı arayacağınız, onu özleyeceğiniz zamanlar olacak. Ama güçlü olun ve bunların geçici olduğunu aklınızda çıkarmayın.

    Belki eski sevgiliniz onu bıraktığınız için size misilleme yapmak isteyecektir, ama siz bunları görmezden gelin. Arkadaşlarınızla daha çok zaman geçirip yeni hayatınıza adapte olmaya çalışın.