Etiket: ilişki

  • Ona fazla olduğunuzu gösteren işaretler

    Ona fazla olduğunuzu gösteren işaretler

    Her ilişkinin kendine özgü sorunları vardır. Ama bazı ilişkiler bütünüyle sağlıksız ve zararlı olarak nitelendirilebilir. Aşık olduğumuzda, genellikle aşık olduğumuz kişinin hatalarını ve noksanlarını görmemeye eğilimli olmamız, bu sorunları daha da içinden çıkılmaz hale getirir.

    Kendinizi, böyle bir kaybedenle ne yaptığınızı merak ederken bulduğunuzda, bazı soruları sormanın vakti gelmiş demektir.

    Bu makalede, sevgilinize fazla olduğunuzu gösteren işaretleri açıklıyoruz. Temennimiz sevdiğimiz kişinin zaman içinde değişeceği yönündedir ama genellikle böyle bir şey gerçekleşmez. Aşağıdaki işaretler sizin için bir şey ifade ediyorsa, hemen kendinize başka birini bulmanızı öneririz.

    Her zaman para yönünden sıkıntılıysa

    Tarih öncesi zamanlardan bu yana, erkek kadınına bakar. Erkek avlanmaya çıkar ve eve yiyecek getirir. Günümüzde ise erkekler için bu durumun karşılığı, mali olarak bir kadına bakabilecek düzeyde olmaktır. Çulsuz bir erkeğe bağlanmanız muhtemeldir. Neden sürekli yemeklerin parasını sizin ödediğinizi merak ettiniz mi? Bütün faturaları ödeyen siz misiniz?

    Eğer geçerli olan durum buysa, yalnızca kendisine bakması için hayatına kadın alan bir erkekle berabersiniz demektir. Bu erkek annesinin yanından ayrıldığından bu yana hayatını kendi kazanmak ve giderlerini karşılamak durumundadır ve açıkçası bu işte çok iyi olmadığı ortadadır. Bu türden bir erkekle karşı karşıya kaldığınızda, genellikle mazeretleri benzerdir: “Ekonomik durgunluk nedeniyle zor bir zamandan geçiyorum,” ya da “Patronum zam yapmadı,” ya da “Kimse beni işe almak istemiyor.” Bu türden mazeretler ancak kısa süreli olarak kabul edilebilir. Aylar, hatta yıllar sürüyorsa, bir aylakla berabersiniz demektir.

    Bu türden bir erkeğe ültimatom vererek, hemen iş bulmasını, aksi takdirde kendisini terk edeceğinizi bildirebilirsiniz. Bu hamleyi yapmadığınızda, tembelliği sonsuza dek sürebilir.

    Bir çocuk gibi bakmak zorunda olacağınız bir eş istemeyeceğinizi sanıyoruz. Zaten bütün hesapları bir erkeğin ödemesi gerektiğini de düşünmüyorsunuz. Tek isteğiniz birlikte olduğunuz erkeğin bağımsız olması. Bu nedenle bu konuda ısrarcı olmaya hakkınız var.

    Kıskançlık onu yiyip bitiriyorsa

    Birlikte olduğunuz erkek için fazla olduğunuzu anlamanızı sağlayacak diğer bir işaret desürekli kıskançlıktır. Sevgiliniz, kapıdan her girişinizde nerede ve kimle olduğunuza dair binlerce soru soruyor mu? E-postalarınızı, telefonunuzdaki mesajları sürekli kontrol etmeyi mi kalkıyor? Karşı cinsten birisiyle konuştuğunuzda bile sizi itham altında bırakacak hareketlerde mi bulunuyor?

    Kıskançlık bir insanı deliliğe sürükleyebilir. Ve kıskançlık, kendine güvensizliğin açık bir işaretidir. Eğer sevgiliniz, nerede ya da kimle olduğunuzu söylemediğinizde bağırmaya, kavga etmeye başlıyorsa, ve genel olarak size kesinlikle güvenmiyorsa, onu terk etmenin zamanı gelmiş demektir. İnanın bu türden davranışları gelecekte de değişmeyecek, hatta daha kötüye gidecektir. Hayatınızı kontrol etmeye ve sizi sürekli gözetmeye kalkabilir, kendi başınıza ne yaptığınızı anlamak için çöplerinizi bile karıştırabilir. Kimseninhayatınıza bu kadar girmesine izin vermemelisiniz; ve böyle bir adam için çok fazla olduğunuzdan emin olabilirsiniz.

    Sizi gerçekten seven biri, size güvenmek ve olduğunuz kişi gibi davranmanıza göz yummak durumundadır.

    Sizinle yeterince ilgilenmiyorsa

    Erkeklerin genellikle yıldönümlerini, doğumgünlerini ve diğer önemli tarihleri akıllarında tutamadığı bilinen bir gerçektir. Bunun nedeni erkeklerin bu türden özel günlere kadınlar kadar önem vermemesidir, o kadar. Diğer deyişle, bunun, bir erkeğin birlikte olduğu kadını önemsememesi olarak algılanması yanlış olur. Ama bu türden ilgisizlikler ya da unutkanlıklar bir rutine dönüşmüşse, iş başka.

    Eğer sevgiliniz bütün önemli günleri ve yapması gerekenleri sürekli unutuyorsa, durum biraz daha ciddi demektir. Sizi bir restoranda saatlerce bekletmesi gibi durumlar, bu ilişkinin onun için çok da önemli olmadığını gösterir açık bir şekilde.

    Gerçekten bu kadar unutkan olması bile mazeret sayılamaz. Sürekli saçınızı başınızı yolacağınıza, kendinize daha düşünceli biri bulabilirsiniz, öyle değil mi?

    Kendinize bir iyilik yapın ve bu türden bir erkekten hemen kurtulun.

    Devasa bir porno koleksiyonu varsa

    Birlikte olduğunuz erkeğin sizin için doğru kişi olmadığını anlamanızı sağlayacak diğer bir işaret de, bir dükkanı dolduracak kadar geniş porno koleksiyonudur.

    Sizin gibi seksi bir kadınla birlikte olan bir adam neden bu kadar çok pornoya ihtiyaç duysun ki?

    Dürüst olmak gerekirse, hiç porno sahibi olmayan erkek neredeyse yok denebilir. Hiçbir nedenle değilse bile, sırf meraktan olabilir bunun nedeni.

    Gerçekleştirilen araştırmalar pornonun belli bir dereceye kadar sağlıklı olduğunu da göstermektedir. Özellikle de sevgilinizle birlikte porno seyretmek çok farklı bir deneyime dönüşebilir. Ama sizinle sevişmektense pornolarını tercih eden bir adamla sorun yaşarsınız.

    Bu türden bir erkeğin seks yaşantısında sorunlar olması muhtemeldir. Bu sorunların sizin de sorunlarınız olmasını neden isteyesiniz ki? Bir de gay pornolar çıkarsa karşınıza, kırmızı alarm durumuna geçebilirsiniz.

    Sizden çok daha farklı bir şey istiyor olabilir.

    Çevrenizdeki kimse ondan hoşlanmıyorsa

    Komşunun rezil oğluyla çıktığınız için ebeveynlerinizle ettiğiniz kavgaları ve en sonunda, o şapşalla bunca vakit öldürdüğünüze pişman olduğunuz ergenlik yıllarınızı hatırlıyor musunuz?

    Çocukluğunuzda yaptığınız hatalardan ders çıkarmanız gerek! Eğer herkes, hem arkadaşlarınız hem de aileniz, size sevgilinizin işe yaramaz biri olduğunu söyleyip duruyorsa, olaylara onların bakış açısından bakmanız gerekiyor demektir. Gerçekten de atladığınız bir şeyler olabilir.

    Herhalde bunca insanın yalnızca sizi ayırmak için şeytanlıklar peşinde olduğu sonucuna ulaşamazsınız. Bazen, özellikle de aşıkken, sevgililerimizin davranışlarına karşı oldukça kör bir tutum içinde olabiliriz. Ve bu hatamızı çok geç, hatta evlendikten sonra fark edebiliriz.

    Bunun için çok geç olmadan, yakınlarınızın tepkilerini ve uyarılarını dikkate alın. 

    30 yaşında halen annesinin evindeyse

    Otuzlarında halen ailesinin evinde oturan bir erkek, sizin için en tehlikeli ve açık işaret olmalı. Dahası, annesi halen çamaşırlarını yıkıyorsa, faturalarıyla ilgileniyorsa, yemeğini hazırlıyorsa, durum çok daha kötü demektir. Bu yaşa dek ayaklarının üzerinde duracak ve bağımsızlığını ilan edecek bir duruma gelemediyse, muhtemelen hiçbir zaman bunu başaramayacak demektir.

    Bırakın evlenmeyi, böyle bir erkekle bir gününüzü bile geçirmemelisiniz. Sevgilinizinm sizinle eş olmasını istemeniz doğal; aksi takdirde onun annesi oluverirsiniz. Böyle bir erkek gerçekten elle tutulur bir şeyler yapana dek kesinlikle ciddi bir adım atmaya kalkışmayın.

  • Yatak odasının ateşini yükseltin

    Yatak odasının ateşini yükseltin

    Cinsellik en temel ihtiyaçlarımızdan biri. Kadını kadın gibi, erkeği erkek gibi hissettiren bir şey. Bir bütünleşme hali… Yatak odanızın ateşini yükselterek hem fizyolojik hem de psikolojik doygunluğa ulaşabilirsiniz.

    Her ne kadar içgüdüsel bir davranış ve en temel ihtiyaçlarımızdan biri olsa da yatak odasında bazen aradığımız mutluluğu veya doyumu yakalayamıyoruz. Önünüzde iki seçenek var: Doyumsuz bir cinsel hayatı kabullenip her gün aynı yemeği yiyebilirsiniz ya da size verdiğimiz muhteşem önerilerle yatak odasının fitilini yakabilirsiniz. Ena Therapia’dan Uzman Psikolog Esin Nur Akyıldız, cinsellikle ilgili tüm yanlış anlayış ve kanıların aksine tarih öncesi döneme gittiğimiz zaman insanların birlikte olabildiğini vurguluyor ve soruyor: Tarih öncesi dönemde kim kime nasıl öpüşeceğini veya sevişeceğini öğretmiş? Kimse! Uzman Psikolog Akyıldız, hem kadının hem de erkeğin temel ihtiyaçlarından biri olan cinsellik konusunda yaşanılan sorunların pek çok etkene bağlı olduğunu söylüyor. Bazen de çok fazla okumanın veya bilmenin, içgüdüsel davranışlarımızdan bizi uzaklaştırabildiğini ekliyor. Başarı, performans kaygısı, mükemmeliyetçi kişilik yapısı gibi etkenler de yine kişi üzerinde cinsel ilişkiye girerken sıkıntı yaratabiliyor. Uzman Psikolog Esin Nur Akyıldız, işin en temelinden başlayıp kadını cinselliğin doruğuna taşıyacak muhteşem önerilerini formsanté okurları için anlattı.

    CİNSEL AÇLIĞINIZLA YÜZLEŞİN
    Toplumumuzun muhafazakar yapısı yüzünden çiftler cinsel isteklerini çoğunlukla dile getiremiyor. Özellikle kadınlar “Acaba beni yanlış anlar mı?” kaygısı yaşıyor. Uzman Psikolog Akyıldız cinselliğin, erkek kadar kadının da en temel ihtiyaçlarından biri olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Bir sürü açlık çeşidi var. Zihinsel, fiziksel, bedensel ve psikolojik açlık. Fiziksel açlıklarımızın arasında yemek yemek, su içmek, uyumak olduğu gibi cinsel ilişkiye girmek de var. Bir kadın o kadar güzel cinsel deneyim yaşar ki yüzüne coşku, enerji ve ışıltı yansır. Çünkü kadın, kadın olduğunu hisseder. Bazen de o kadar uzaklaşır ki başka noktalarda onu tamamlamaya çalışır. Boşluk doldurmaya ve farklı uğraşlar bulmaya çalışır kendine. Bu bazen sigara, bazen yiyecek, bazen de alışveriş olabilir. Kadının her şeyden önce cinselliği yaşamaya hakkı vardır ve bunu önce kendine söylemeli.” Uzman Psikolog Akyıldız, bir kadının rahatlıkla partnerine “Deli gibi sana dokunmak ve seninle birlikte olmak istiyorum” diyebilmesi gerektiğini anlatıyor. İnsanların dünyaya geldiği dönemi düşünmemizi öneren Uzman Psikolog Esin Nur Akyıldız, “Kim kime nasıl öpüşmeyi, sevişmeyi ve nasıl kadın-erkek olmayı öğretmiş?” sorusunu soruyor. Cevap olarak ise doğayı seyretmemizi öneriyor. Doğa kanunlarının bize her şeyi öğrettiğini, kumruların, kuşların ve köpeklerin hepsinin içgüdüsel olarak bunu yaptığını belirtiyor: “İçimizdekileri bastırmamakta fayda var. Kadınlar, cinselliğin yemek yemek, su içmek gibi olduğunu unutmamalı.”

    Uzman Psikolog Esin Nur Akyıldız, kadının cinsel ilişki çağrısına erkekten yanıt alınamadığı durumların da olabileceğini söylüyor. Uzmanımız bu durumda kadının erkeği tehdit edercesine değil ama onu seksten mahrum bıraktığında neler olabileceğini anlatmasını öneriyor. Kadının içinde bulunduğu durumu anlatmak için ise şu cümleleri kullanabileceğini söylüyor: “Neden böyle yapıyorsun? Ben seni çok özlüyorum, sensiz kendimi eksik hissediyorum. Temel ihtiyaçlarım olmayınca başka yollar deneyeceğim, eğer kadın olduğumu hissettiremezsen farklı yerlerden bunu karşılamaya çalışacağım. Herkes bunu yapıyor ama ben yapmak istemiyorum. Beni yanlış yollara yönlendirme, beni kaybedebilirsin.” Yazının başında söylediğimiz gibi cinsellik en temel ihtiyaçlardan; bir taraf diğerini mutlu edemiyorsa doğa kanunlarının işlemesi normal. Mesela deli gibi açsınız ama çatal ve bıçak yok. Ne yaparsınız? Ellerinizle yemeye başlarsınız çünkü insansınız; yemezseniz ölürsünüz.”

    TAHRİK UNSURLARINI BELİRLEYİN
    Uzman Psikolog Esin Nur Akyıldız, herkesin bir tarzı olduğunu söylüyor. Mesela hayata meydan okuyarak bakan kadının tahrik olduğu tarz, “Böceğim, bitanem” değildir. Tam tersi çok narin ve kırılgan bir kadını tahrik eden erkek formatı da “Seni deli gibi arzuluyorum, akşam eve geldiğimde beni hazır bekle” değildir. Tarzların denk düşmesi ve tencere-kapak gibi uyumlu olması çok önemli. Uzman Psikolog Akyıldız, vücudumuzda tahrik olduğumuz bölgelerin son derece değişken olduğunu söylüyor. Diyelim her şeyi kendi başına yapmaya alışmış bir kadın var, bu kadına bel bölgesinden destek verir gibi dokunulması kadının seksi hissetmesine sebep olabilir. Çünkü kadın onu vücut sinyali olarak şöyle algılar; “Söylemese bile ne kadar desteğe ihtiyacım olduğunun farkında ve o beni tamamlıyor”. Uzman Psikolog Akyıldız, “Hepimiz doğduğumuz aileden kadın-erkek ilişkilerini öğreniriz. Kadın genelde ‘İstemem ama yan cebime koy’ der, bu ailesinden öğrendiği bir davranıştır aslında. Cinselliğin bir kalıbı yoktur önemli olan sizin ruhunuzun ne istediğidir” diye açıklıyor.

    “SENİN İÇİN HAİN PLANLARIM VAR…”
    “Canım ya ben çok yorgunum, bugün yapmak istemiyorum” cümlesi size de aşina geldi mi? Partneriniz, söylediği gibi yorgun olabilir veya birlikte olmak istemeyebilir. Bu durum bir-iki kere hatta üç kere tolere edilebilir ama bir süre sonra kadın “Neden istenmiyorum?” diyecektir. Uzman Psikolog Akyıldız, kadının hemen kendi vücuduna bakmaya başlayacağını, sorunun kendisinden kaynaklandığını düşüneceğini söylüyor ve ekliyor: “Halbuki cinsellik kesinlikle şekille ilgili değildir. Kadın, öyle bir durur ki karşısında hiçbir erkek dayanamaz. Kim olduğunuzu ve ne istediğinizi bildiğiniz, eksiklerinize değil de artılarınıza konsantre olduğunuz sürece kimse size öyle değersiz bir kadınmışsınız gibi davranamaz.” Kadının tüm isteklerini erkeğine söylemesi gerektiğini belirten Uzman Psikolog Akyıldız, “Hayatım ben seni çok fazla hissetmek istiyorum, dokunmak istiyorum. Uzun zamandır ateşli bir gecemiz olmadı. Senin için hain planlarım var” gibi cümlelerin kullanılabileceğini belirtiyor.

    DİZGİNLERİ ELİNİZE ALIN
    Cinsel ilişkide konuşmak en önemli kısmı oluşturuyor. Uzman Psikolog Esin Nur Akyıldız, kadının cinsel ilişkiyi yönlendireceğini bilmesinin de önem taşıdığını söylüyor ve ekliyor: “Şöyle düşünelim; ben erkeğim, karşımda da dünyanın en güzel kadını var. Ama her şeyiyle kontrol bende. Ben istersem öperim, istersem dokunurum, istersem koltukta sevişirim. O kadının hiçbir şekilde kontrolü yoksa ve tüm dizginler benim elimdeyse, cazibe bunun neresinde? Kadınlar kontrolü tamamen erkeğe bırakırsa, erkek ‘Adrenaline ihtiyacım var’ deyip farklı yollara başvurabilir.”

    MASUM SEKS OYUNLARININ TAM SIRASI
    Yatak odasında ateşli ve şehvetli ilişkiyi sağlayabilmenin bir yolu da ufak oyunlar oynayabilmekten geçiyor. Oyunların asıl fonksiyonunun karşındakini şaşırtabilmek olduğunu anlatan Akyıldız, “Şaşırtmak çok önemli. Çocuklar genelde ne yapar? Bir şey ister, olmuyorsa farklı formüller dener. İlla istiyorum der, o da olmuyorsa avazı çıktığı kadar ağlar. Şaşırtarak dikkati çeker. Hayatta herkesin yaptığını aynen yaptığınızda kimseyi şaşırtamaz, dikkati çekemezsiniz” diye ekliyor.

    EROTİK SAHNELERİ HATIRLAYIN
    Öğrenme, duyarak veya yazarak değil görerek gerçekleşiyor. Türkiye de cinselliğin öğretildiği veya gösterildiği bir toplum değil. Uzman Psikolog Esin Nur Akyıldız, bu durumda cinsel içerikli filmlerden yararlanılabileceğini şu şekilde anlatıyor: “Einstein demiş ki ‘Bir insanın zekasının göstergesi hayal gücüdür’. Yani gözlerinizi kapattığınızda gözünüzün önüne gelen filmlerden yola çıkabilirsiniz. İzlediğiniz filmlerden hangisinin en erotik sahnesi gözünüzün önüne geliyorsa belli ki o bölümler sizi cinsel ilişki sırasında motive eden ve tahrik eden sahneler.” Sizi heyecanlandıran filmi bulmak için gözlerinizi kapatın ve düşünmeye başlayın. “Ya ben de onlarınki gibi cinsel ilişki yaşamak istiyorum” dediğiniz filmdeki kadın ve erkeğin neler yaptığını bir kağıda not alın. Daha sonra not aldığınız bu sahneleri partnerinizle birlikte deneyin.

    G NOKTASI VE ORGAZM
    Uzman Psikolog Esin Nur Akyıldız, kadında ve erkekte orgazm oldukları bir nokta olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Erkek cinsel organının pozisyonla birlikte dokunduğu, paralel düştüğü bir nokta vardır. Zaten o pozisyon denk düştüğünde ‘Ah bu pozisyon, benim pozisyonumdu’ deriz. Onu bulabilmek için farklı farklı şeyleri deneyerek, tecrübe etmek gerekir. Bunların hepsi hem konsantrasyon, hem tarz, hem de kendinizi ne kadar şehvetli hissettiğinizle alakalı. Tüm bu faktörleri bir iksir gibi düşünebiliriz.”
    Orgazm sıkıntısı yaşayan kadınlara ise G-Shot isimli bir uygulamanın yapılabileceğini söylüyor. G-Shot uygulamasıyla, kadının genital bölgesinin içine silikonsu bir yapı enjekte ediliyor. Bu silikon yapı sayesinde titreşim kadına daha kolay ulaşıyor ve kadın daha hızlı orgazm olabiliyor.

    EN GÜÇLÜ SEKS ORGANINIZ: BEYİN
    Yapılan araştırmada bir kadından çimenlik alanda uzanıp sadece kendi nefesiyle mastürbasyon yapması isteniyor. Kadın kendi nefesiyle orgazm olabiliyor. Akyıldız, en güçlü seks organının beyin olduğunu söylüyor. Konsantrasyon eksikliği olan kadınların cinsel ilişki sırasında yapabileceği şeyler:
    1- Müzik dinlemek.
    2- Konuşmak.
    3- Göz kontağında kalmak.

    DANTEL Mİ JARTİYER Mİ?
    Kadının aynaya baktığı zaman “Hakikaten seksi bir kadınım” demesi gerekiyor. Uzmanımız, kadınlara iç çamaşırı satan bir dükkana gitmelerini öneriyor. Böylece dantelli modellerden mi yoksa jartiyerden mi hoşlandığınızı belirleyebilirsiniz. Akyıldız, “Aynaya baktıklarında ‘İşte ben buyum’ diyebilecekleri hale gelsinler. Önce kendi şehvetlerine inanırlarsa bunu partnerlerine aktarırlar. Bütün olay bizim ne kadar inandığımızla ilgili. Her şey kadının beyninde bitiyor” diye ekliyor.

    Formsanté Dergisi

  • Mutlu Bir Evlilikte Dikkat Edilmesi Gereken 7 Öneri

    Mutlu Bir Evlilikte Dikkat Edilmesi Gereken 7 Öneri

    Mutlu bir ilişki ve evliliğiniz olmasını istiyorsanız dikkat! Eşinize karşı sergilediğiniz ve hemen terk etmeniz gereken 7 davranış biçimi.

    1. Ailesini eleştirmek

    Eşinizin ailesi hakkında belki iyi belki biraz kötü hisleriniz olabilir. Ama siz siz olun, eşinize karşı ailesi hakkında eleştiri yapmaktan kaçının. Hiç kimse, arasında kan bağı olan yakınları hakkında sert sözler duymaktan hoşlanmaz. Dolayısıyla konu bir şekilde onun ailesine geliyorsa, dilinizi tutmanızda yarar var.

    2. Ajanlık yapmak

    Eşinizin nerede olduğunu, ne düşündüğünü ve diğer önemsiz ayrıntıları, Facebook’undan ya da Twitter’ından sürekli takip ederek, kendiniz için iyi bir şey yaptığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Belki bu sayede onun, ilişkinizi ilgilendiren farklı alışkanlıklarından haberdar olabilirsiniz. Ama bu, ilişkinize yarar getirmekten daha çok zarar verebilir.

    3. Toplum içinde kavga etmek

    Çiftlerin ara sıra tartışmaları doğal bir şeydir. Ancak, bu tartışmanın kavgaya dönüşmesi, sık aralıklarla tekrarlanması ve özellikle başkalarının da olduğu ortamlarda herkesin ilgisini çekebilecek kadar kontrolden çıkması, sizin açınızdan utanç verici olduğu kadar ilişkiyi zedeleyici bir probleme de dönüşebilir.

    4. Kendinizi bırakmak

    Kendinize bakmayı bırakmak, kilonuza ve görünümünüze dikkat etmemek, sadece sizin sağlığınıza zarar vermekle kalmaz, ilişkinizde de karşı tarafa kötü bir mesaj verir. Kendinize bakmayı bıraktığınızda, eşiniz, ona bakmaktan da vazgeçtiğinizi, ilişkinizi önemsemediğinizi düşünecektir.

    5. Onu değiştirmeye çalışmak

    Çoğu kadının düştüğü bir hata bu! Kadınlar sürekli birlikte yaşadıkları erkeği geliştirmek için çabalarlar. Her ne kadar bu, ilişkiyi zora soksa, yeni problemler yaratsa da… Sürekli onu eleştirmek, yanlışlarını göstermek, bazı alışkanlıklarını değiştirmesi için uyarmak, kalp kırıcı olabilir. Bu da erkek açısından ilişkiyi tatsız hale getirir.

    6. Problemleri kafanıza takmak

    Herkes mükemmel bir ilişkiye sahip olduğunu düşünmek ister. İşte bu uğurda didinmek, sürekli ilişkinize ait problemlere kafa yormak, sizi üzer. Ama bu sorunları dile getirmeden, sürekli kendi içinizde onlarla boğuşursanız, kendinizi olduğu kadar eşinizi de incitebilirsiniz. İyi iletişim, mutlu olmanın ve uzun süreli bir ilişkinin köşe taşıdır.

    7. Yalan söylemek

    Birlikte güzel bir gelecek hayali kuruyorsanız, eşinize yalan söylemenin hiçbir gerekçesi olmamalı. Yani ‘beyaz yalanlar’ deyip işin içinden sıyrılmaya kalkmayın!

  • Fazla Sevgi İnsanı Zehirliyor mu?

    Fazla Sevgi İnsanı Zehirliyor mu?

    Duyguların aşırı yaşandığı, bu duyguların kişinin davranışlarını kontrol edemez hale getirdiği durumlarda kendini gösteren sevgi zehirlenmesi, sevgi duygusunu yoğun yaşayan kişilerde aşırı odaklanma, kontrol duygusu, kaygı hali şeklinde belirtiler gösteriyor.

    Üsküdar Üniversitesi Feneryolu Polikliniği Uzman Klinik Psikoloğu Zehra Erol sevgi zehirlenmesine karşı çiftleri uyarıyor. Çok fazla sevmenin olumsuz bir durum olmadığını vurgulayan Erol duygular aşırı olduğunda davranışların kontrol edilemez hale geleceğini ve kişiye zarar verici olabileceğini belirtiyor. Öyle ki yaşanan bu yoğun duygular kişinin algılarını daraltıp bazı şeyleri görmesini de engelliyor. Uzm. Psk. Erol bir örnekle durumu açıklıyor;

    “Yoğun sevgi yaşayan kişi karşısındakinden gördüğü ilgiye odaklanırken aynı kişinin aşağılayıcı, hakaret eden tutumlarını göremeyebilir. Karşımızdakini ve ilişkiyi gerçekçi bir şekilde görmemizi engeller. Davranışlarımız üzerinde de belirgin etkilerde bulunur. Sevilen kişinin merkezde olmasını ve mutluluğun o kişiye bağımlı olmasına neden olur. Sevgi duygusunu yoğun yaşayan kişilerde ilişki üzerinde aşırı odaklanma, kontrol duygusu, kaygı içi içedir. Bu kişilerde yoğun sevgi heyecan ve kaygı birbirine karışmıştır. Bu nedenle de bu yoğun duygular bir yandan kişiyi yorsa da yoğunluğun verdiği heyecan duygusu da tatmin edicidir.”

    Erol, aşırı sevgi yaşayan kişinin karşısındaki için ise durumun aynı olmadığını söylüyor; 

    “Başta heyecan veren bu durum sonrasında zorlayıcı olabilir. İlişkide sevgisini göstermek için aşırı verici davranan, bunu karşısındakine hissettiren kişinin beklentileri karşısındakinin özelliklerini de dikkate alarak değil tamamen kendi ihtiyaçlarına odaklı şekillenecektir. Aşırı sevgi yaşayan kişi beklentileri gerçekleşmeyince bunu bazen direkt, bazen de dolaylı yoldan ifade eder. İstediği oluncaya kadar da karşı tarafı zorlar.”

    Karşı taraf için durum boğucu hale geldiyse ilişki alarm verir diyen Psk. Zehra Erol, sevmek ile karşı tarafı boğmak arasındaki farka dikkat çekiyor.

    “Günde 3-4 kez aranmayı sevginin ifadesi olarak gören kişi 1 kez arandığında bunu yetersiz görecek ve karşı taraf onu 3-4 kez arayana kadar zorlayacaktır. Bu olmadığında da somurtarak, inciterek, bunun doğru olduğunu vurgulayarak istediğini yaptırmaya çalışacaktır. Bu durum da karşı tarafın sıkıntı yaşamasına neden olur. Karşınızdaki için durum boğucu hale geldiyse ilişkiniz alarm veriyordur. Sevginizi göstermek ile karşınızdakini boğmak arasında fark vardır. Yüzme öğrenen birine fazla müdahale ettiğinizde yüzme öğrenen kişi bocalayıp, boğulmak için zemin oluşuyorsa ilişkide de fazla müdahale boğucu hale gelmesine neden olur. Yoğun sevgi yaşayan kişiler bunu kontrol davranışlarıyla şekillendirirler.”

    Bu 3 tutuma dikkat 

    ·Karşısındaki kişinin ilgisini, dikkatini çekmek için aşırı çabalayarak
    ·Karşısındaki kişinin sorunlarını üstlenip çözmeyi kendine görev edinerek
    ·Aşırı koruyarak

    Bu üç tutumda başta cazip gelebilir. Oysaki temelde aşırı sevgi talep etme içerdiğinden bencillik de içerir. Bu şekilde aşırı tepkileri olan sevgisini bu şekilde gösteren kişiler karşısındakinden de benzer tepkiler bekleyeceklerdir. Bu olmadığında da sevilmediğini düşünüp sevgiyi alabilmek için çabalayacaktır. Bu tutumlar karşı tarafın özel alanlarını da daraltacağından kişi adeta sevgi zehirlenmesi yaşar. Çünkü ilişki her tarafını adeta kuşatır. İlişkide nefes alacak boşluklar olmaz.

    Yukardaki tutumlarda olduğu gibi görünüşte iyi niyetli olduğu için sevgi- öfke çatışması da yaşatır sevilen kişiye. Bir yandan korunmak, sorunların çözülmesi kişiyi mutlu ederken diğer yandan da fazla müdahale kişinin kendini kıstırılmış hissetmesine neden olur öfke uyandırır. İlişki sürecinde aşırı sevgi içinde kaygı, kontrol duygusu ve kızgınlık gibi farklı duyguları da barındırır. Duyguların şiddeti ve yoğunluğu davranışlarımızı belirler. Bu nedenle duygularımızı tanımlama ve uygun şekilde gösterme ilişkinin sürekliliği açısından oldukça önemlidir.

  • Seks hayatınızı nasıl renklendirirsiniz?

    Seks hayatınızı nasıl renklendirirsiniz?

    Birçok çift, ilişkileri sorunsuz olsa da monotonlaşan cinsel hayatlarından yakınır. Oysa cinsel hayatınızı canlandırmak ve sevişirken alınan hazzı artırmak sizin elinizde.

    İşte size kolayca uygulayabileceğiniz öneriler:

    Orgazm olmaya odaklanmayın. Her sevişmenin orgazmla sonuçlanması şart değildir. Seksin eğlenceli bir oyun olduğunu unutmayın.

    Partnerinizi şaşırtın. Monotonlaşan cinsel hayatınızı canlandırmanın yollarından biri de alışıldık dokunuşların dışına çıkmaktır.

    Görünüşünüzle etkileyin. Seksi görünmek ve hissetmek için öncelikle rahat olmalısınız. Rahat ve seksi iç çamaşırları kendinize olan güveninizi artırır ve güzel bir gece geçirmenizi garanti eder.

    Partnerinizin fantezilerini öğrenin. Seksin iki kişilik olduğunu unutmayın ve karşınızdakinin isteklerine değer verin. Partnerinizin hoşuna giden şeyleri yapmak sizi de mutlu edecektir.

    Partnerinize isteklerinizden söz edin. Sadece ne istediğinizi söyleyin ve sizi mutlu etmesi için fırsat tanıyın. Duygularınızı açığa vurmaktan korkmayın.

    Romantik bir ortam yaratın. Güzel bir gece geçirmenin temellerini romantik bir akşam yemeğinde atmaya başlayın.
    Mekan değişikliği yapın. Hayal gücünüzü zorlayıp sevişmek için yeni yerler keşfedin.

    Farklı saatlerde sevişin. Her zaman aynı saatlerde sevişmek cinsel hayatınızın sıkıcı olmasına neden olabilir. Sabah uyandığınızda, televizyon izlerken hatta yemek yaparken, günün her saatinde sevişebilirsiniz.

    Yeni şeyler deneyin. Farklı bir pozisyon ve erotik malzemeler kullanmak cinsel hayatınızı oldukça canlandıracaktır. Zevk aldığınız pozisyonlardan vazgeçmeyin ama yenilerine de açık olun. Fantezide sınır olmadığını aklınızdan çıkarmayın.

  • Hangi Burç Hangi Burçla Evlenmeli!

    Hangi Burç Hangi Burçla Evlenmeli!

    Burcunuzun özelliklerini ve hangi burçlarla daha uyumlu olduğunu biliyor musunuz? burç evlilik uyumu…

    Koç Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Koç-Koç: Sonuçta kadın erkeğe hükmedecektir. Erkek de rolünden rahatsızlık duyacaktır.

    Koç-Boğa: Oldukça sürtüşmeli bir maceradır. Uzun vadede sorunlar ortaya çıkacaktır.

    Koç-İkizler: Heyecan verici bir birleşme. İkizler durulursa başarılı evlilik olabilir.

    Koç-Yengeç: Güçlü cinsel çekim vardır ama evlilik korkunç bir kasırga olabilir.

    Koç-Aslan: Başarılı bir beraberlik ve evlilik Aslan’ın fazla kısıtlamaması ile yürür.

    Koç-Başak: Aşkta eğlence duyulmasına karşın başarılı evlilik olasılığı yarı yarıyadır.

    Koç-Terazi: Kısa süreli bir çekim yaşanabilir. Cinsellikte başarı olsa da evlilik için uyum azdır.

    Koç-Akrep: Tutarsız bir aşk macerası ve alışılmadık bir evlilik ortaya çıkacaktır.

    Koç-Yay: Güzellik dolu bir aşk macerası ve fiziksel tatmine bağlı evlilik başarısı.

    Koç-Oğlak: Bu burçlar Evlilik için, aşk macerasından daha uygun bir çift olurlar.

    Koç-Kova: En başarılı ve mutluluk verecek bir ilişki ve evlilik ortaya çıkacaktır.

    Koç-Balık: Aşk ve evlilikte cinsel fantezilerle desteklenen bir beraberlik ve başarı şansı vardır

    Boğa Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Boğa-Koç: İki farklı kişiliğin birliği olup Koç’un kaçamaklarına göz yumması gerekecektir.

    Boğa-Boğa: Zevkli bir ilişki olabilir ama evlilik söz konusu olursa durum biraz karışıktır.

    Boğa-İkizler: Taban tabana zıt iki karakterdir. İlişki ve evlilikte sağlamlık zor bulunur.

    Boğa-Yengeç: Fiziksel uyum olursa ilişki ve evlilik başarılı yürüyecektir.

    Boğa-Aslan: Uzun vadede başarılı bir ilişki olmaz. Aslan’ın yönetimine uyması gerekir.

    Boğa-Başak: Cinsel uyum sağlanırsa beraberlik ve evlilik yürüyebilir.

    Boğa-Terazi: Doyumlu bir cinsellik ve kalıcı bir beraberlik olasılığı çok yüksektir.

    Boğa-Akrep: Derin bir aşk yaşanabilir. Evlilikte ise hoşgörü ile sağlamlık gelebilir.

    Boğa-Yay: Tasasız Yay’dan eğlenceli bir aşk beraberliği çıkar. Boğa ise sahiplenicidir.

    Boğa-Oğlak: Uzun vadeli bir beraberlik olasıdır. Ama tutkulu bir aşk zordur.

    Boğa-Kova: Rasgele bir ilişki ve geleceği olmayan bir beraberlik olasıdır.

    Boğa-Balık: Tutkulu ve ateşli bir aşk ve geleceği olan bir evlilik umudu çok yüksektir.

    İkizler Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    İkizler-Koç: Kısa süreli harika bir ilişki. Uzun süreli aşka dönme şansı da yüksektir.

    İkizler-Boğa: Kısa süreli ve sonu mutsuz bir ilişki olasıdır.

    İkizler-İkizler: Seyrek olarak yürüyecek çok ilginç bir ilişki olacaktır.

    İkizler-Yengeç: Baştan batmaya mahkum bir ilişkidir ve evlilikte de yürümesi zordur.

    İkizler-Aslan: İdeal bir çift olacaktır. Kalıcı bir ilişki için aranan her şey vardır.

    İkizler-Başak: Merkür kafa beraberliği yaparsa da tutkulu gönül beraberlikleri zordur.

    İkizler-Terazi: Çekici ve ilginç bir beraberlik olacaktır. Mutlu bir evlilik olasıdır.

    İkizler-Akrep: Tutkulu dönemden sonra monotonluk başlar. Düşmanlık bile olasıdır.

    İkizler-Yay: Evlilikte her iki tarafın çabası gerekir. İlişki birden başlayıp birden bitebilir.

    İkizler-Oğlak:Tutucu taraf ile uçarı taraf arasında ancak tutkulu bir aşk yardımcı olabilir.

    İkizler-Kova:Tutku yerine sevginin yer alacağı bir evlilik yürüyecektir.

    İkizler-Balık:Riskli bir aşk ilişkisi ve mutsuz bir evlilik ortaya çıkması olasıdır.

    Yengeç Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Yengeç-Koç =Sahiplenici Yengeç için zor bir ilişkidir. Evlilik de kayalara toslayabilir.

    Yengeç-Boğa=Eğlenceli bir ilişki ve başarılı bir evlilik getirmesi olasıdır.

    Yengeç-İkizler=Fazlasıyla duygusal bir ilişkidir. Temel farklılıklar fırtınalar kopartabilir.

    Yengeç-Yengeç=Fiziksel çekiciliği yüksek bir ilişkidir. Evlilikte ise anlayışlı olmaları gerekir.

    Yengeç-Aslan=Tutkulu bir aşk ilişkisi ve başarılı bir evlilik olasıdır.

    Yengeç-Başak=.Çekingen yürüyen bir ilişkidir ama başarılı bir evlilik getirecektir.

    Yengeç-Terazi=Çekici bir aşk ilişkisi başlayabilir ama evlilik için durum biraz risklidir.

    Yengeç-Akrep=Giderek derinleşen bir aşk ilişkisi başarılı bir evliliğe yürüyebilir.

    Yengeç-Yay=Özgür taraf ile sahiplenici taraf arasında sürtüşmeli bir beraberliktir.

    Yengeç-Oğlak=Tutarsız tarafları görülen bir ilişki ve umut vermeyen bir evlilik sayılır.

    Yengeç-Kova=Kısa süreli bir tutku heyecanı olabilir ancak bu evlilik için yeterli sayılmaz.

    Yengeç-Balık=Hem kısa dönemde hem de uzun zamanlar için başarı gösteren mutlu ilişkidir

    Aslan Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Aslan-Koç =Keyifli ve tutkulu bir ilişki ve mutlu bir evlilik gözükmektedir.

    Aslan-Boğa=İlişki yürüyebilir ama uzun ve kalıcı bir evlilik tarafları sıkacaktır.

    Aslan-İkizler=Eğlenceli bir aşk ilişkisi ve hoş bir evlilik ortaya çıkacaktır.

    Aslan-Yengeç=Bir taraf tutkulu sevgi diğer taraf korunma bekleyecektir. Evlilik yürüyebilir.

    Aslan-Aslan=Ortak egolar tatmin edilince göz kamaştırıcı bir beraberlik çıkacaktır.

    Aslan-Başak=.Eleştiren taraf ile katlanamayan taraf arasında zor bir beraberliktir.

    Aslan-Terazi=Öfke dizginlenirse hoş bir beraberlik ve dayanıklı bir evlilik sayılır.

    Aslan-Akrep=İlişkileri heyecan vericidir ama evlilik için iki kere düşünmeleri gerekir.

    Aslan-Yay=Çok eğlendirici bir aşk ilişkisi ve mutlu bir evlilik olasıdır.

    Aslan-Oğlak=Kısa ve hoş bir ilişkidir ama evlilikte sorunlar çıkacaktır.

    Aslan-Kova=Geçici bir tutku beraberliği ama zor bir hayat arkadaşlığı gözükmektedir.

    Aslan-Balık=Çok zor yürüyen bir aşk ilişkisi ve mutsuz ve zorlu bir evlilik çıkabilir.

    Başak Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Başak-Koç =Zor bir ilişki ve güç yürüyecek bir evlilik göze çarpmaktadır.

    Başak-Boğa=Heyecanı az ama mutlu bir ilişki ve uyumlu bir evlilik yürüyebilir.

    Başak-İkizler=İlişkinin olması mümkündür ama evlenirken iki kere düşünmesi gerekir.

    Başak-Yengeç=Ateşli ve tutkulu bir ilişki ve kalıcı bir evlilik olasıdır.

    Başak-Aslan=Bir gecelik ateşli aşkın bir ömrü yakacağı evlilik olabilir.

    Başak-Başak=Can sıkıntıları erkenden başlamazsa evlilik yürüyebilir.

    Başak-Terazi=Zor bir aşk beraberliği ve iyice düşünmeden yapılmayacak bir evlilik sayılır.

    Başak-Akrep=İlginç bir ilişki ve kalıcı bir beraberlik için gereken uyumları vardır.

    Başak-Yay=Beraber bir hafta geçirebilirler ama bir ömür için iyi düşünülmelidir.

    Başak-Oğlak=Cansız gözüken bir ilişkidir ama evlilik sağlam yürüyecektir.

    Başak-Kova=Zamanın aşkı azalttığı bir ilişkidir ve evlilik için akıllıca yaklaşım değildir.

    Başak-Balık=Kısa sürede rahatsız bir aşk gelişmesi ve başarılı olmayacak evlilik demektir.

    Terazi Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Terazi-Koç =Sıradan bir ilişki fakat sıra dışı bir evlilik olmaya adaydır.

    Terazi-Boğa=Eğlence ve oyun dolu ilişkidir ama ayakta kalamayan evlilik olasıdır.

    Terazi-İkizler=Aşkta uyumlu bir ilişki ve sıcak bir evlilik görülmektedir.

    Terazi-Yengeç=Sırasında katlanılacak bir ilişkidir ama evliliğe katlanmak zorludur.

    Terazi-Aslan=Tatlı ve ateşli ilişki sıcak bir evliliğe dönebilir ve ayakta kalabilir.

    Terazi-Başak=.Sonu belirsiz bir ilişki olduğu gibi katlanması zor bir evliliktir.

    Terazi-Terazi=Yürüyecek bir ilişkidir ama evlilik için çok olgunlaşması gerekir.

    Terazi-Akrep=Tutkulu,ateşli ve fırtınalı bir ilişkidir. Evlilikte de aynen yürüyecektir.

    Terazi-Yay=Temelde anlaşırlarsa hem ilişkide hem evlilikte uzun vadeli sıcaklık olacaktır.

    Terazi-Oğlak=Kişilik çatışmaları ilişkiyi ve evliliği harap edebilir.

    Terazi-Kova=Seks ve tutkunun bulunduğu ilişki ve heyecanlı bir evliliktir.

    Terazi-Balık=Aşk ilişkisi de evlilikte tarafları küstürebilir.

    Akrep Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Akrep-Koç =Zor bir ilişki ve yine zor bir evlilik beraberliği demektir.

    Akrep-Boğa=Cinsel uyuşma ilişkiyi güçlendirir ama evlilik şüphelidir.

    Akrep-İkizler=İnişleri ve çıkışları olan zor bir ilişki ve evliliktir.

    Akrep-Yengeç=Uyumlu,koruyucu ve iyi bir ilişkidir. Evlilikte mutlu geçer.

    Akrep-Aslan=Heyecan vericidir ama evlilik uzun süreli olunca yıpratacaktır.

    Akrep-Başak=.Düşünceler ortak olsa da Akrep bir süre sonra yeni heyecanlar arayacaktır.

    Akrep-Terazi=İlişkiler çok fırtınalıdır. Evlilik de pek sakin geçmez.

    Akrep-Akrep=Tarafları gerecek ve heyecan verecek bir beraberliktir.

    Akrep-Yay=Taraflar bir gecelik aşk için tutkuludur ama bir ömür için dayanamazlar.

    Akrep-Oğlak=Tutkuda ve duygularda eşitlik sağlanır ve uzun süreli sağlam beraberlik olur.

    Akrep-Kova=Cinsel çekicilik bile tarafları zor bir arada tutar.

    Akrep-Balık=Hem ilişkide hem de evlilikte çok iyi zaman geçer.

    Yay Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Yay-Koç =Cinsel uyuma bağlı olarak ilişki ve evlilik olumlu yürüyecektir.

    Yay-Boğa=Uzun süreli bir ilişki ve evlilik için büyük çabalar gerekmektedir.

    Yay-İkizler=Durum umutsuzdur ama, cinsel anlaşma durumunda bir süre yürüyebilir

    Yay-Yengeç=Sevgili yerine iyi dost olabilirler.

    Yay-Aslan=Başarılı bir ilişki evliliği de cennete çevirebilir

    Yay-Başak=.İlişki ve evlilikte taraflar birbirini sıkıcı bulabilir.

    Yay-Terazi=Hem kısa bir ilişki ve hem de evlilik için başarılı bir beraberliktir.

    Yay-Akrep=Fiziksel uyum sağlansa bile evlilik uzun ömürlü olmayacaktır.

    Yay-Yay=Bağımsızlık arzuları ilişkiyi ve evliliği cehenneme çevirebilir.

    Yay-Oğlak=Maddi dünyalara farklı bakış evliliği mutsuz yapar.

    Yay-Kova=Eğlenceli aşk ve sevgili gibi yürüyen evlilik başarılı olabilir.

    Yay-Balık=Zorlu bir gönül başarısı ve mutluluğu zor bir evliliktir.

    Oğlak Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Oğlak-Koç =İlişkileri yürüyebilir ama evlilik daha az umut vermektedir.

    Oğlak-Boğa=Ayakları yere sağlam basan taraflar ilişki ve evlilikte başarılı olabilirler.

    Oğlak-İkizler=Kararsız kişilik ile sağlamcılık aşkın her şeye yetmediğini gösterecektir.

    Oğlak-Yengeç=Karşıt burç insanları ilişki ve evlilikte zor anlaşırlar.

    Oğlak-Aslan=Fiziksel olarak uyum sağlanması zordur. Tabi evlilikte de bu geçerlidir.

    Oğlak-Başak=.Sadık ve tutucu taraflar ilişki ve evlilikte başarılı olurlar.

    Oğlak-Terazi=İlişki ve evlilik Oğlak’ı tutacak maddi güç varsa yürür.

    Oğlak-Akrep=Bu ikiliden tutkulu beraberlik ve mutlu evlilik çıkacaktır.

    Oğlak-Yay=Mutlu bir ilişki kurulamayınca başarılı bir evlilik çıkamaz ortaya.

    Oğlak-Oğlak=İlişki ve evlilik eğlendirici olmaz ama gene de yürüyebilir.

    Oğlak-Kova=Hoşgörü gerektiren ilişkide tararların çok çaba harcaması gerekir.

    Oğlak-Balık=İlişki ve uzun süreli evlilik için her ikisi de olumlu enerjiler verirler.

    Kova Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Kova-Koç =Bu ikiliden başarılı bir ilişki ve mutlu bir evlilik ortaya çıkar.

    Kova-Boğa=Hem ilişki ve hem de evlilikte taraflar oldukça çaba harcamalıdır.

    Kova-İkizler=Heyecanlı İkizler için Kova denge unsurudur. İlişki ve evlilik yürür.

    Kova-Yengeç=Çok zorluklar barındıran ilişki ve sorunlu evlilik demektir.

    Kova-Aslan=Cinsellik başarılı olsa da uzun süreli aşk için zorlu bir beraberliktir.

    Kova-Başak=.Evlilik ancak cinsellik dışında ortak ilgi varsa yaşayabilir.

    Kova-Terazi=Heyecanlı bir aşk ve büyük ölçüde başarılı bir evlilik ortaya çıkacaktır.

    Kova-Akrep=Bu ikilinin ilişkileri ve evlilikleri de kısa süreli olacaktır.

    Kova-Yay=Bunlar kısa ve uzun vadede çok uyumlu bir çift olacaklardır.

    Kova-Oğlak=Bu ilişki başlasa da mutlu bir sonuca ulaşması çok zordur.

    Kova-Kova=Ortaya zevkli bir ilişki ve sağlam bir evlilik çıkacaktır.

    Kova-Balık=Başlangıcı umut verse de ilişki ve evlilik sağlam kalmayacaktır.

    Balık Burcunun Diğer Burçlarla Uyumu

    Balık-Koç =Uyum noktaları tutku ve cinsellik olursa ilişkileri yürüyecektir.

    Balık-Boğa=Bu ikiliden cinselliği güçlü bir ilişki ve tatmin edici evlilik çıkacaktır.

    Balık-İkizler=Ortaya kısa ama ateşli bir ilişki ve mutsuz bir evlilik çıkabilir.

    Balık-Yengeç=ilişki ve evlilikte çok uyumlu bir çift olacaklardır.

    Balık-Aslan=Zor bir ilişki ve başarısız bir evlilik demektir.

    Balık-Başak=.Kavgalarla geçen bir ilişki ve başarısız bir evlilik olacaktır.

    Balık-Terazi=Kopuk bir ilişki başarısız bir evlilik getirecektir.

    Balık-Akrep=Uyumlu bir ilişkiden mükemmel bir evlilik çıkacaktır.

    Balık-Yay=İlişkileri başladığı kadar çabuk biter. Evlilik için iki kez düşünmelidir.

    Balık-Oğlak=Ortaya iyi bir ilişki ve başarılı bir evlilik çıkması büyük olasılıktır.

    Balık-Kova=Mantık ve duyguların çatıştığı ortamdan ortaya sorunlar çıkacaktır.

    Balık-Balık=Çok tutkulu bir ilişkidir ama ateş sönünce ortaya biten bir evlilik çıkabilir.

  • Sevilip Sevilmediğinizi Vücut Diliyle Anlayın

    Sevilip Sevilmediğinizi Vücut Diliyle Anlayın

    Uzmanlar, partnerinizin, sevgilinizin veya eşinizin sizi sevip sevmediğini hareketlerine bakarak anlayabileceğinizi belirtiyor. İşte uzmanlara göre aşkını anlamak için bilmeniz gereken vücut dili…

    Sevgilinizin ya da eşinizin vücut dili, size karşı olan duygularını ele veriyor. Onun hareketlerini tahlil ederek, sizi sevip sevmediğini anlamanız mümkün. İşte öneriler…

    Kişisel Gelişim Uzmanı Mümin Sekman’a göre, çiftler, birbirlerine vücut dilleri ile “seni seviyorum”, “seni sevmiyorum” ve “sana kayıtsızım” mesajları veriyor. Yani aşk vücut diliyle başlıyor, sonra konuşma diline geçiyor.

    Peki ama sevgilinizin ya da eşinizin size olan duygularını nasıl anlayacaksınız? Mümin Sekman, şu önerilerde bulunuyor…

    İlgisi var mı?

    İnsanların göğüslerinin dönük olduğu yön, ilgilerinin kimde olduğunu gösterir. Bir insanın kafasıyla vücudu farklı yönlere bakıyorsa, asıl göğsünün dönük olduğu kişiye ilgi duyuyor demektir.

    Yapılan bazı araştırmalarda, bir kadının ya da erkeğin sigara içerken avuç içinin dönük olduğu kişiye yönelik özel ilgisinin olduğu tespit edilmiş. Bir kadın beş erkeğin karşısında sigara içerken, kafası başka yerlere dönse de avuç içi hep bir kişinin üzerine dönük ise, o kişi kendini “seçilmiş” hissedebilir!

    Sevgilinize sizi aldatıp aldatmadığını sorduğunuzda, her defasında burnunu kaşıyorsa, aldatıldığınızı düşünmekte haklı olabilirsiniz! İnsanlar gerçekleri söylemekte zorlandıkları zaman kan basınçları yükselir ve burunlarındaki kılcal damarlara uygulanan baskıyla burun kaşınır. Tabii her burun kaşınması yalan söyleme işareti değildir.

    Aşkın vücut dilinde, kanıt kriterleri de önemli bir sorundur. Taraflardan biri “Gözlerime uzun uzun bakmıyorsun, demek ki beni artık sevmiyorsun” diyebilir. Bu, kriter uyuşmazlığını gösterir. İlişkilerin çoğu kanıt kriteri uyuşmazlığından biter. Karşı tarafa “sana nasıl bakıldığında sevildiğini düşünürsün?” diye sorarak o noktadaki kanıt kriteri bulunabilir.

    Aşkta başarı…

    Vücut dilinin asla yalan söylemediğini belirten Mümin Sekman, aşkta başarı için şu önerilerde bulunuyor:

    “Aşkta başarılı olmak için vücut dilinin şöyle ya da böyle kullanılması söz konusu değildir. Çünkü aşk, bir aylık satış raporları sunumundan farklı olarak bilgi alışverişi değil, duygu alışverişidir. İçinizde hangi duygu varsa, beden dilinizden o dışarı sızar. Vücut dili, bedenimizin eldivenine benzetilir. Vücut diliyle yalan söylemek, özellikle de aşk gibi duygusal bir konuda bunu yapmak çok zordur.”

  • Farklı mekanlarda seks neden bu kadar heyecanlı?

    Farklı mekanlarda seks neden bu kadar heyecanlı?

    Alain de Botton, “21’inci yüzyıl cinselliğinin yazgısı sevgiyle arzu, macerayla bağlılık arasında denge kuran bir eylem olmaktır” diyor.

    Uçak tuvaletinde neden bu kadar heyecanlı?

    Normal önceliklerimizin değişmesi ve yabancı biriyle aramızdaki mesafenin bir anda kapanması cinsel dürtülerimizi harekete geçiriyor. Üniformalı seks fantezilerinin temelindeyse iktidar sahibi bir kişiyi alt etme, kurallarla çevrili bir ilişki içinde düzeni bozma arzusu yatıyor. Sınırı aşmanın, yasak olanı yapmanın yarattığı ‘güç bende’ hissi erotik fantezilerimizi ateşliyor.

    Neden iyi bir yalan makinesi?

    İnsanların giderek samimiyetsizleştiği bir çağda ıslak bir vajina ya da sertleşmiş bir penis karşımızdaki insanın bizi beğendiğinin, istediğinin en dürüst kanıtı. Akılla kontrol edilen düşüncelerin yerini bedenle ifade edilen duyguların alması hep arzu edilen ama bir türlü elde edilemeyen gerçek yakınlığı getiriyor.

    “Bu gece olmaz, başım ağrıyor” neden yaralar?

    Evlilik ya da uzun süreli ilişki, düzenli seksi garantileyen bir anlaşma gibi. Ancak bu, gerçek hayatta teoride kalan bir varsayım. Gündelik hayat dertlerini beraberce sırtlamak, ilişkiyi güçlendirse de kişiler arasındaki tutku ve cinsel çekime zarar verebiliyor. Ne zaman istersen sevişebilecek olma olasılığının katacağı rehavet de düşünülürse sevişme garantisi yerini sevişememe garantisine bırakıyor.

    Pornografi insanlığa ihanet mi?

    İzleyince tahrik olmaktan kendimizi alıkoyamıyoruz. İçki ve uyuşturucu gibi pornografi de bizi sıkıcı hayatımızdan kısa süreliğine de olsa kurtarıyor, gelecek kaygısı duymadan bedensel zevklerimizin peşinden gitmemizi sağlıyor.

    İktidarsızlık neden bir başarıdır?

    İktidarsızlık ilkel arzuların ötesine geçip karşısındakini umursama hali. Fiziksel yenilgi gibi görünse de aslında partnerin aldığı zevki düşünen, karşısındakine saygı duyan kişilerin bir etik başarısı.

    Bahsetmesi neden bu kadar daha zor?

    Cinsellikle ilgili yaşadığımız huzursuzluğun temelinde, her şeyin özgürce konuşulabildiği bir çağda yaşadığımız düşüncesi yatıyor. Bu düşünceye göre seks doğal bir mesele olarak görülmeli, mümkün olduğunca fazla yapılması gereken bir spor gibi algılanmalı. Ancak durum farklı. Cinsellik doğası gereği kibar ya da demokratik değil. Onu ehlileştirdiğimizde hayatımızı altüst ediyor, ilişkilerimizi bozuyor, bizi gece yarılarına kadar uyanık tutup barlarda hiç tanımadığımız ama tenine dokunmaktan başka hiçbir şey düşünemediğimiz insanlarla konuşturuyor.

  • Sevginin ve Renklerin Dili

    Sevginin ve Renklerin Dili

    Sevginin de dili var. Çok basit davranışlarla ilişkinizi kalıcı, mutlu ve daha huzurlu kılabilirsiniz…

    Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan sevgi dilinin sırlarını anlattı. Prof. Dr. Nevzat Tarhan ilişkiyi ayakta tutan temel duygulardan birinin sevgi olduğunu vurgularken, sevginin ifadesinde dilin büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor. Tarhan, sevginin ifade edilişi ve algılanışının kişiden kişiye farklılık gösterdiğini çiftlerin de birbirinin sevgi dilini bilmesinin önemine değiniyor. Tarhan sevginin de bilinmesi gereken dilinin olduğunu belirtirken özellikle evliliği ayakta tutan temel duygulardan birinin sevgi olduğunu eşlerin birbirlerine sevgi duymadığı ilişkilerinin sağlıklı yürümediğini, bittiğini söylüyor, sevgi kadar ifade biçiminin de önemli olduğuna dikkat çekiyor.

    Sevginin Dilleri ve Renkleri Var

    İlişkide sevginin olması kadar onun, eşler arası iletişimde karşılıklı olarak ifade edilmesi ve her iki tarafın da bunu algılaması da önemlidir. Çünkü bütün duygular gibi sevginin de ifade edilişi ve algılanması kişilerin karakterine, kişiliğine, alışkanlıklarına, yetiştirilme tarzına, vs. bağlıdır.

    Sevginin de kişiden kişiye değişen dilleri, renkleri vardır. Sevgi insanda doğuştan vardır ama sevgi dilleri sonradan öğrenilir ve kültürlere göre değişir. Kişideki sevgi ve dillerinin tohumları küçük yaşlarda atıldığı için çocuğa sevmenin öğretilmesi gerekir.

    Çiftler Sevgi Dillerini Bilmeli

    Sevginin yadsınamaz önemi düşünüldüğünde çiftlerin birbirinin sevgi dilini bilmesi çok önemlidir. Mesela birçok çift fedakârlığı bir sevgi göstergesi olarak yorumlamaz. Çoğu kadın ya da erkeğin doğal bir davranış olarak gördüğü fedakârlık yapmak da bir sevgi dilidir. Mesela erkekler kadınlara hediye aldıklarında kendisinin de işine yarayacak bir hediye alma(ma)ya özen göstermeli. Çünkü evde başkasının da kullanabileceği bir hediye almak bencilliktir. Böyle bir hediye sevgiyi tam olarak ifade etmez. Erkek sadece eşinin kullanacağı bir hediye alarak hem kendinden hem de hediyenin fonksiyonelliğinden fedakârlık yaparak sevgisini gösterebilmelidir. Kadın çok istediği ama eşi pahalı bulduğu için alamadığı bir eşyadan vazgeçerek fedakârlık yapabilir. Bu bile eşlerde birbirlerini mutlu edecek bir fedakârlık ve sevgi göstergesidir.

  • Ailelerin Onaylamadığı Evliliklerin Ömrü

    Ailelerin Onaylamadığı Evliliklerin Ömrü

    Evleneceğiniz insanın ailesini ya da kendi ailenizi silip atamazsınız. Ancak onların da görüşünü alarak mutlu ve huzurlu bir evlilik yapabilirsiniz. Mutlu bir evlilik için evlenecek kişilerin anlaşması kadar ailelerinin onayı da önemli. “Biz anlaştık, ailelerin ne dediği önemli değil!” diyerek evlenen çiftler, hayat şartlarının acımasızlığı ve beklentilerin karşılanmaması yüzünden kısa sürede ayrılıyor.

    Ailelerin rızasını almadan veya yok sayarak gerçekleştirilen evliliklerin ömrünün çok kısa olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, aile rızası olmadan gerçekleştirilen evliliklerin yarıdan fazlasının ilk bir yıl içinde boşanmayla sonuçlandığını bildiriyor.

    Erciyes Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Yıldız Özkan Dereli, ailelerden biri veya ikisinin evlenme kararına karşı çıkması sonrasında yeni evliler için önü alınamayacak sorunların başladığına dikkat çekti. Aile ve çocukların birbirlerini anlayıp dinlemeye çalışmaları gerektiğinin altını çizen Dereli, aksi takdirde evlilikten kısa bir zaman sonra aile içi şiddet ve geçimsizlikle boşanmaların yaşandığını söyledi.

    Evlilikte doğru eş seçiminin çok önemli olduğunu dile getiren Dereli, “Bireyler yalnız yaşamaya göre değil, topluluk içinde diğer insanlarla birlikte yaşamaya uygun şekilde programlanmıştır. İnsanların kendi cinsleriyle kurdukları ilişkilerin yanında karşı cinsle ilişki kurmaya da ihtiyacı vardır. Beraberliklerin daha kabul görmesi için, din ve toplum tarafından onaylanan bir hale gelmesi için evlilikte bazı kurallara uyulması gerekir.” dedi.

    Kişinin ne aradığını bilmeden, neyin kendisi için önemli olduğunu düşünmeden eş seçimine karar vermesinin durumu şansa bırakmak anlamına geleceğini anlatan Dr. Dereli, kişilerin kendini çok iyi tanıması ve evleneceği kişide aradığı özellikleri belirlemesi gerektiğini kaydetti. Mutlu ve uzun ömürlü bir evlilik için kişi kendine öncelikle şu soruları sorup cevaplarını alabilmeli:

    “Ben kimim? Nasıl bir hayat istiyorum? Hayatımda neler yapmak istiyorum? Güçlü ve zayıf yönlerim neler? Hayatta benim için önceliği olan şeyler nelerdir? Neler beni mutlu ediyor? Nelerden hoşlanıyorum? İnsanlarda aradığım özellikler neler? Bunlar benim için neden önem taşıyor? Hangi tür özellikleri olan insanlarla daha iyi anlaşıyorum? Hangi tür özellikleri olan insanlarla anlaşamıyorum veya tahammül edemiyorum?”

    Kişinin evlenmeyi düşündüğü kişiye ilişkin duygu ve düşüncelerini birlikte ve ayrı iken değerlendirmesinde de çok büyük fayda var. Evlenilecek kişinin fiziksel özelliklerini nasıl bulduğu, beğenip beğenmediği önemli. Özellikle bu durum erkekler tarafından vazgeçilmez bir öncelik olarak algılanıyor.

    Benzer veya yakın eğitim düzeyine sahip olmak ve karşılıklı sosyo-ekonomik düzey de anlaşma ve uyum için önemli. İnsanlar yıllarca içinde yaşadıkları, kişiliklerinin temel taşlarını oluşturan ailelerinden kazandıkları izleri, evlilik yaşantılarında da devam ettirmek isterler. Bu nedenle benzer ailelere sahip eşler daha kolay anlaşabiliyor. Evlenecek kişilerin dinî inancı ve siyasi görüşlerindeki farklılık özellikle karşı görüşlere karşı hoşgörüsüz katı bir tutum da varsa sorun yaşama ihtimali oldukça yükseliyor.