Etiket: ilişki

  • Düğün öncesi aile ilişki önerileri

    Düğün öncesi aile ilişki önerileri

    Düğün öncesi ayrılıklar kırgınlıklar olabiliyor.Düğün sezonu açıldı ve çiftler hazırlıklarını yaparken bazı tatsızlıklar yaşayabiliyor. Bu dönemde tatsızlığa en aza indirmek için yapabilecekleriniz… İstatistiklere göre düğün öncesi ayrılıklar olabiliyor.

    Düğün öncesi öneriler…

    Kayınvalidenize karşı ılımlı olun: Hem gelin hem de damat adayları için anneleri değerlidir. Onlara sıcak yaklaştığınızda geri dönüşleri de aynı şekilde alabilirsiniz. Söylediği en negatif sözleri bile alttan alarak, iyi niyetinizi ona da hissettirin.
    Kendi annenize anlayışlı davranın: Bu dönemlerde annenizin gereksiz alınganlıkları veya istekleri olabilir. Ona anlayışlı yaklaşın ve size çok düşkün olduğu için böyle davrandığını unutmayın.
    Onlara jestler yapın: Düğün süreci sadece sizin için değil, tüm aile için gergin bir dönem. İçerideki bu stresli ortamı dağıtmak için aile bireylerine küçük sürprizler yapabilirsiniz. Örneğin; kayınvalidenize en sevdiği pastayı almak veya kayınpederinize en hoşlandığı yemeği yapmak, onların keyfini yerine getirecektir.
    Fikirlerini sorun: Aile büyüklerinin en çok yakındıkları nokta, gelin ve damat adaylarının hazırlıkları onlara danışmadan sürdürmesidir. Bu yüzden “uygulamayacak olsanız bile” onlara ne düşündüklerini sorun. Böylece size de onların tecrübelerinden yararlanma fırsatı da doğar.
    Değerli olduklarını hissettirin: Elbette ailenizdeki herkes sizin için paha biçilmez. Ama düğün sürecinde bunu biraz daha hissetmeye ihtiyaçları var. Düğün hazırlıkları için görev paylaşımı yaparak bu sorunu da hafifletebilirsiniz. Bu, hem aile içi dengeleri sağlayarak kendilerini değerli hissetmelerini sağlar, hem de sizin yükünüzü hafifletir. Unutmayın, asıl sorun değersiz hissedince çıkar.
    Kararlarınızı ailenize doğru bir şekilde anlatın: Düğün stresinin yarattığı gerginlikle hareket etmeyin. Çift olarak birlikte aldığınız kararları, anlaşılabilir bir şekilde tüm ailenize anlatın. Böylece onlar da sizin artık bir aile olmaya başladığınızı kavrayarak, size daha farklı bir gözle bakmaya başlayacaktır.
    Size sormadan aldıkları eşyaları beğenmediğinizi belli etmeyin: Herkesin zevki farklıdır. Annenizin ya da kayınvalidenizin çeyiziniz için aldıkları da mutlaka kendi beğenilerine göre olacaktır. Bu nedenle, siz beğenmeseniz bile bunu belli etmeyin. Sadece onlara hissettirmeden paketin içinde değiştirme kartı olup olmadığına bakın, yeter.

    2013 Gelin Adayları için tıklayın !

  • Evlenmeden önce tüm bunları konuşmalısınız

    Evlenmeden önce tüm bunları konuşmalısınız

     Her evlilik yeni bir başlangıç. Bu tozpembe başlangıcın ileride kabusa dönüşmemesi için önceden konuşulması gerekenleri hatırlamakta fayda var.

    Uzmanlar, çiftler evlendikten sonra artık ortak bir bütçeleri olacağını, ancak para harcama alışkanlıklarının birbirininkine uymayabileceğini belirtiyor. Bu yüzden dikkat edilmesi gereken noktaları uzmanlar şöyle anlatıyor: “Eğer çalışmayacaksanız, eşiniz size günlük ev harcamalarının dışında da para bırakmalıdır. İleriki planlarınız için, örneğin ev almak, taksit ödemek gibi, sizin de paranızın ne durumda olduğundan haberdar olmanız gerekir. Eğer siz de çalışacaksanız, her ikiniz de kazandığınız parayı ortak bir hesaba yatırabilirsiniz. Ancak kendiniz için para biriktirmek gibi bir niyetiniz varsa, her ikiniz için özel bir hesap açtırıp, her ay buraya belli bir miktarda para yatırabilir ve kalanı, ortak hesaba aktarabilirsiniz. Ortak hesaptan yapacağınız harcamalarıysa birbirinize haber vermenizde fayda vardır.”

    İş bölümü: Bütün erkeklerin, ev işlerinde annelerine ne kadar yardımcı olduklarını, her zaman kendi işlerini üstlendiklerini söylediklerini hatırlatan uzmanlar, ancak iş gerçeğe döküldüğünde, durumun sanıldığı gibi olmadığının görülebileceğini bildiriyor. Uzmanlar, bu konunun önceden konuşulması gereğine dikkat çekerek, “Sizin ütü yapıp, yemek hazırlamak için değil bir yuva kurmak için onunla evlendiğinizin altını çizmelisiniz. Şüphesiz çalışmayıp, ev kadını olmayı tercih ettiğiniz takdirde ev işlerinin büyük sorumluluğu sizde olacaktır. Ama bu, müstakbel eşinizin size kesinlikle yardım etmeyeceği anlamına gelmez” diyorlar.

    Çocuklar: Uzmanlar, çocuk konusunun da evlilikte önemli sorunlardan biri olduğunu vurgulayarak şunları kaydediyor: “Henüz çocuk doğurmaya hazır olmadığınızı düşünebilir, bu yüzden beklemek isteyebilirsiniz. Öte yandan eşiniz sizinle hemfikir olmayabilir. Bu durumu da önceden çözmeniz gerekir. Çocuk yapacağınız zamanı birlikte kararlaştırmalı, bu konuda size baskı yapmamasını önceden sağlamalısınız”.

    Aile: Aileler ve çevrelerin, ilişkinin yürüyüp yürümemesindeki en büyük etken olduğunu ifade eden uzmanlar, “Eğer taraflardan biri ailesine fazlasıyla bağlıysa diğeri bu durumdan rahatsız olabilir. Örneğin eşinizin annesi sürekli gelip, sizin ortak hayatınıza müdahale ediyorsa, ikilemler yaşanacaktır. Bu yüzden evlenmeden önce bu konuya değinmeli, ikinizin de hoşlanacağı bir yol bulmalısınız. Bunu önceden konuşmanız, ilerideki pürüzleri de silecektir” tavsiyesinde bulunuyor.

    Çalışmak: Uzmanlar, birçok kadının, eşi izin vermediği için istediği halde çalışamadığını da hatırlatıyor. Bu yüzden bu konunun da evlenmeden önce netleştirilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, “Eğer çalışamıyorsanız, evlendikten ve çocuklarınız doğduktan sonra da iş hayatınızı sürdürebileceğinizi eşinize net biçimde anlatmalısınız. Çalışma hayatınız yoksa bile, ona istediğiniz takdirde çalışabileceğinizi belirtmelisiniz. Bu şartlar size önemsiz gibi gelebilir ama sonraki yaşantınızda nelerle karşılaşabileceğinizi bilmediğinizi unutmayın” diye uyarıyorlar.

  • Herkesin başına gelen kötü alışkanlık listesi

    Herkesin başına gelen kötü alışkanlık listesi

    İşte herkesin başına gelen 10 ortak kötü alışkanlığın listesi:

    Eleştirici olmak
    ‘Yapıcı’ kritikler dahi olsa sevgilinizin savunmaya geçmesine sebebiyet verebilirler çünkü bu bir ilişkideki güven hissini azaltır. Sinirliyken sert ve yargılayıcı olmak büyük kavgaları tetikleyebilir.

    Tamamen size benzemesi için ısrar etmek
    Uzmanlar tamamen uyumun sıkıcı bir ilişkiden başka bir şeye sebep olmadığını söylüyor. Eğer partnerinizin sizinle aynı duygu, düşünce ve davranışlara sahip olmasını ister ve sağlamaya çalışırsanız, ilişkiniz yok olmaya mahkûmdur.

    Mahremiyet yoksunluğu
    Eğer sevgilinizin fiziksel ya da duygusal olarak hiç uzaklaşmasına izin vermezseniz, bu geniş zamanda aranızdaki uçurumun büyümesine sebep olacaktır.

    Suçlama oyunu
    Sinirli olduğunuz zamanlar kullanacağınız ‘sen’ vurgusuna dikkat etmelisiniz, bu karşı tarafı düşünmeden savunmaya geçirir. Amacınız iletişim kurmaksa, ‘şöyle hissediyorum’ gibi kendi üzerinizden kurduğunuz cümleler daha iyi sonuçlar verecektir.

    Pazarlık
    Şartlı verme ve dikkatli almalar ilişkileri çürütür. Yaptığınızı, sadece karşılığında bir şey almak üzerine yapıyorsanız, bu büyük hata, hiç yapmayın daha iyi.

    Romantizm hakkında rahat olun
    Hiçbir ilişki sonsuza dek spontane keyiflerle beslenmez. Oysa çoğu insan, ilişki eski romantizmini kaybedince ümidi keser ve çaba harcamaktan vazgeçer. Ve aynı insanlar daha derin bir sevgiyi keşfetme şansını da böylece kaybeder.

    Negatif yoğunlaşma
    Eğer sürekli karşınızdakinin hataları hakkında konuşuyor ve onun hatalarını düşünüyorsanız, bu sizi hiç de iyi etkilemeyecektir. Çiftler terapisinde en büyük paradokslardan biri, çiftlerin sürekli birbirleri hakkındaki şikayetleri üzerine kurulu olmasıdır. Aslında ilişki için çok zararlı olan bir şey.

    Dinlemeyi reddetmek
    Her zaman haklı olduğunuzu düşünmek ve monologlar kurmak bir ilişkinin sonunu hazırlamak için en kolay yöntemlerden birisi…

    İhtiyaçlarınızı gizlemek
    Eğer neye ihtiyacınız olduğunu partnerinize söylemezseniz, kısa bir süre sonra yoksun ve hayal kırıklığına uğramış hissetmeniz kaçınılmaz.

    Masal beklentisi
    Masalların hepsi kurgu, bu yüzden dünyaya dönmenin zamanı geldi. Fantezi kurmak, birlikte olduğunuz insanın doğal davranmasını ve onu bu yüzden sevebilmenizi engellemekten başka işe yaramaz.

  • Cinsel ilişki aşamaları

    Cinsel ilişki aşamaları

    Cinsel ilişki dört aşamadan oluşuyor:

    İstek, uyarılma, orgazm ve çözülme dönemleri. Bunlara bağlı ortaya çıkan problemler farklı farklı olabiliyor.

    İstek bozuklukları, uyarılma bozuklukları, orgazm ve cinsel ağrı bozuklukları yaşanabiliyor.

    Kadında da, erkekte de bu bozukluklar var. Bugünden itibaren cinsel sağlıkta yaşanan sorunları ele alacağız.

    Cinsel sorunların psikiyatri içindeki yeri nedir?

    Bazen psikiyatrik sorunla uzmana gidiliyor ama altından bir cinsel sorun çıkıyor. Bazen de direkt cinsel sorunla gidiliyor uzmana ancak bunların yanında tabii ki, cinsel sorunlara zemin olan psikolojik sorunlar var.

    Cinselliği olumsuz etkileyen hastalıklar

    Depresyon, anksiyete, kaygı cinselliği olumsuz etkiliyor. Obsesif kompülsif bozukluklar, takıntılar ya da birtakım dini takıntılar da öyle. Örneğin; günah işlemeye yönelik endişeler oluşuyor ve bunlar insanı cinsellikten uzaklaştırıyor.

    Ayrıca eşler arasındaki ilişki sorunları nedeniyle de cinsel yaşam çok fazla bozulabiliyor, örneğin alkol bağımlılığında, hem eşler arasında sorun oluyor ve cinsellik evlilik bu soruna bağlı olarak etkileniyor ya da alkol direkt olarak damar yapısını bozduğu için cinsel sorun yaşanıyor.

    Tabii ki, kaygı bozukluklarında, sıkıntı, stres, kişinin yaşam güçlükleri, iş stresi, uyku sorunları varsa bunlar da kişinin cinsel isteğini azaltıyor ya da yok ediyor.

    Cinsel istek bozukluğu neden olur?

    Cinsel istek bozuklukları hipo aktif cinsel istek bozukluğu ve cinsel tiksinme bozukluğu olarak ikiye ayrılıyor.

    Bozukluk, cinsel isteğin olması ya da hiç olmamasıdır

    İsteksizliğin düzeyi önemlidir. Birincil ya da ikincil olarak ayrılır cinsel istek sorunu. Yaşamı boyunca hiç haz almamış olanlar ya da duymuş ama sonradan istemeyenler olarak sınıflandırılır.

    Cinsel istek sıklığını ilişki ile sınırlandırmıyoruz kesinlikle. İsteğin olması durumunu mastürbasyon, eşine istek duymak, fantezilerin olması ile değerlendiriyoruz. İsteksizlik, sadece bir partnere yönelik mi, yoksa genelde mi isteksizlik var buna bakıyoruz.

    Cinsel istek bozukluğu demek için mesela insanın hiç istemiyor olması lazım yoksa sadece eşine yönelik bir isteksizliği olabilir kişinin. Çünkü onunla ilişkisinde sorunlar vardır. O ise durumsal isteksizliktir.

  • Bir Erkeğin Evlilik Teklif Edeceğini Nasıl Anlarsınız ?

    Bir Erkeğin Evlilik Teklif Edeceğini Nasıl Anlarsınız ?

    Erkek arkadaşınız son günlerde biraz garip mi davranıyor ? Evini değiştiriyor, harcamalarına dikkat ediyor ya da yüzüğünüz ortalarda yoksa evlilik teklifi yakın demektir.

    Sevdiğiniz adamın size evlilik teklifi edeceği günü iple çekiyorsanız; işte size o günün geldiğini gösteren işaretlerden bazıları…

    YAŞADIĞI YERİ DEĞİŞTİRMESİ
    Tek başına yaşıyorsa, evini artık bekar evi değilde, yetişkin insanların yaşayabileceği şekilde değiştiriyorsa bu en önemli işaretlerden biridir. Buna göre demekki artık evini başkalarınında yaşayabileceği şekilde hazırlıyorsa, sizi bu yaşama dahil edecektir.

    HARCAMALARINA DİKKAT EDİYORSA
    Erkek arkadaşınızın harcama alışkanlıklarına dikkat edin. Bekar bir erkek, istediği an istediği şeye bütçesinin el verdiği kadar harcama yapar. Ama bu harcamalarda bir kısıntı dikkatinizi çekiyorsa ve size sürekli para biriktirme konusunda konuşuyorsa, tek taş için para biriktiriyor olabilir.

    YÜZÜĞÜNÜ BULAMIYORSA
    Sürekli taktığınız yüzüklerinizden biri yoksa, şüphelenmeye başlayabilirsiniz. Büyük ihtimalle parmak ölçünüzü almak için birkaç günlüğüne el koymuş olabilir.

    EVLİLİKLE İLGİLİ FARKLI DÜŞÜNCELER
    Eskiden evliliğin gereksiz olduğunu düşünen ve bu konuda konuşmayan erkek arkadaşınıza bir haller oldu. Evlilik hakkında konuşuyor, hatta düğünler gitmekten keyif duyduğunu belirtiyorsa, hazır olun!

  • Topuklu ayakkabılar ve Cinsellik

    Topuklu ayakkabılar ve Cinsellik

    Orgazm hakkındaki ilginç gerçekleri hiç merak ettiniz mi? Sevişmede “altın an” olarak bilinen orgazmın bir çok yararının dışında enteresan gerçekleri de bulunuyor.

    İşte orgazm hakkında şaşırtan gerçekler!

    Topuklular ve orgazm ilişkisi

    Christian Louboutin, İngiliz gazetesine verdiği bir röportajında “orgazm ve topuklu ayakkabıların çok fazla ortak yönü olduğu” söylemişti. Louboutin’e göre topuklu ayakkabıların seksi olmasının nedeni; bu ayakkabıların kadın ayağını, orgazm olurken aldığı şekle sokması.

    Kadınlar da erken boşalabilir

    Erken boşalma sadece erkeklerde yok. Kadınlarda erken boşalabiliyor. Erkeklerin %30′u hayatlarına erken boşalma sorunu yaşıyor. Portekiz’de yapılan bir araştırmada 18-45 yaş arasındaki kadınların %40’ı da ara sıra beklediklerinden daha önce orgazm olduklarını itiraf etti.

    Düşünerek orgazm olmak

    Düşünce gücüyle orgazm olmanız mümkün. Çılgın şarkıcı Lady Gaga bir zamanlar “Hafızamızın hislerimizle ilgili bölümü çok güçlü; bazen sadece düşünerek bile orgazm olabiliyorum” demişti. Betty Dodson’a göre bu açıklama doğru.

    Yogazm ile orgazm

    “Yogazm”, yoga yapanlar arasında son zamanlarda çok konuşulan bir konu. Yoga yaparken uyarılmak gerçekten mümkün mü?
    Seksolog Jeffre TallTrees’ın kadında orgazmı başlatan ve idrarı tutmayı sağlayan pelvik kaslarının yoga sayesinde de çalıştığını söyledi.

    Çoklu orgazm

    Cinsel ilişki esnasında çok zevk aldığınızda birden çok orgazm olmanız mümkün. Betty Dodson’a göre kadınlar orgazm sonrası ortaya çıkan otonom refleksleri de orgazm olarak algılayabiliyor olabilir.

    Orgazmın doğurmaya etkisi

    Üreme konusunda sadece erkeğin orgazm olması yeterli değil. Kadın orgazmı üzerinde araştırmalar yapan bir üniversite kadınında bu konuda çok etkili olduğunu kanıtladı. Kadının orgazm olması çiftleri hem birbirine bağlıyor hem de ebeveyn olma iç güdüsünü arttırıyor.

  • Mutlu evliliğin sırrı “Duygusal Zeka”

    Mutlu evliliğin sırrı “Duygusal Zeka”

    Uzmanlara göre; duygusal zekası yüksek çiftlerin mutlu bir evliliğe sahip olma dereceleri yüksek oluyor. İlişkilerinde romantizm de bitmiyor.

    Uzmanlar çiftleri ‘duygusal zekâ’larını geliştirmeleri konusunda uyardı. Mutlu evliliklere ve sağlıklı ilişkilere sahip çiftlerin başarısının temelinde ‘duygusal zekâ’nın yattığı açıklandı.

    Uzmanlara göre, duygusal zekâsı yüksek çiftler birbirlerinin dünyalarıyla yakından ilgililer. Çiftlerin, birbirlerini anlama ve saygı gösterme, evliliklerine değer verme yetenekleri ne kadar yüksekse mutlu bir evliliğe sahip olma dereceleri de o kadar artıyor.

    Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Psikolog Dr. Ayşegül Önk Eray da sağlıklı ilişkilerin ve mutlu evliliklerinde temelinde ‘duygusal zeka’nın önemini anlattı bizlere…

    Toleranslar tükeniyor, patlamalar başlıyor
    Günümüz koşullarında ilişkilerin ve evliliklerin giderek daha fazla zorlanmaya hatta bozulmaya başladığını artık huzursuz, mutsuz süren evliliklerin daha çok boşanmayla sonuçlandığını belirten Eray, “Büyük umutlarla ve beklentilerle başlayan evliliklerin zaman içinde yaşanan sorunlarla çıkmaza girmesi kaçınılmaz olabiliyor. Eşlerin tüm kurtarma çabalarına karşı bazen gerçek sorunun ne olduğu bile anlaşılmadan ilişkiler tükenebiliyor. Başlangıçta birbirlerini çok sevdikleri halde eşler, sonradan sadece öfke yaşayan, kafaları karışan ve çaresizlik hisseden bir çift haline gelebiliyor. Evliliğin ilk günlerinde birbirlerine hoşgörü ile yaklaşan eşler, ilerleyen süreçte birbirlerinin hatalarını görmeye başlıyorlar. Başlangıçta birbirlerini incitmemek için olumsuzlukları söylemekten kaçınırlar. Zamanla bu toleransları tükenir ve patlamalar başlar. Bu patlamalar giderek şiddetlenebilir de” uyarısını yaptı.

    Evliliğiniz zoraki birlikteliğe dönüşmeden önlem alın
    Sorunları konuşmaktan kaçınan çiftler bunları içlerinde biriktirdikçe birbirlerinden uzaklaşmaya ve yabancılaşmaya başlarlar…

    “Zamanla ortak noktalar da azalmaya başlayınca ilişkileri zoraki bir birlikteliğe veya alışkanlığa dönüşür.

    Yapılan çalışmalar duygusal zekâsı yüksek çiftlerin ise evliliklerinin daha başarılı olduğunu gösteriyor. Bu çiftler, günlük yaşamda birbirleri ile ilgili olumsuz düşünce ve duygularının belli bir düzeyin üzerine çıkmasını engelleyen bir dinamiğe sahipler.

    Duygusal zekâsı yüksek çiftler birbirlerinin dünyaları ile yakından ilgilidirler. Birbirlerini anlama ve saygı gösterme, evliliklerine değer verme yetenekleri ne kadar yüksekse mutlu bir evliliğe sahip olmaları da o derece artar.

    Eğer çiftler karşılıklı saygı ve birbirlerine eşlik etmekten aldıkları keyfi sürdürebilirlerse, birbirlerini yakından tanır ve birbirlerinin hoşlanıp hoşlanmadığı şeylere, kişilik kusurlarına, umutlarına ve hayallerine aşina olurlar. Birbirlerini her zaman düşünür ve bunları küçük vesilelerle dile getirirlerse dostluklarını pekiştirirler.”

    Birbirinizi takdir edin!
    “Burada önemli olan konunun her iki çiftin de bunları yapmaya istekli ve gönüllü olmasıdır” diyen Psikolog Dr. Eray, çiftlere şu tavsiyelerde bulundu: “İlişkide emek karşılıklı işlendiğinde yapıcı hale gelir. Tek taraf sürdürdüğünde bir süre sonra onda yarattığı hayal kırıklığı olumsuz bir şekilde ilişkiye de yansır.

    Çiftlerin birbirleri hakkında bildikleri her şey onları birbirlerine daha çok yaklaştırır ve duyarlı hale getirir. Kendileri hakkında paylaştıkları bilgileri ilgiyle yaklaşacakları sohbetler aralarındaki romantizmi de artırır.

    Eşler birbirlerinin hata ve kusurlarını kabul edene dek başarılı uzlaşmayı yaratamayacaklarını bilmeliler. Birbirlerinin çabalarını küçümsememeleri ve birbirlerini yüreklendirmeleri gereklidir.

    Mutlu bir evliliği oluşturmak için çiftlerin birbirlerine bağlılıklarını artıracak süreçleri ihmal etmemeleri, birbirlerini takdir etmekten vazgeçmemeleri önemli etkiler yaratır. Ayrıca önceki aileleri ile yeni kurdukları aile arasında sağlıklı ayrımlaşmayı da yapabilmeliler.“

    Çitler ilişkileri ile ilgili sorunlar yaşamaya başladıklarında bunu ertelememeliler.

    Ertelemeler sorunların kemikleşmesine ve ilişkinin daha çok zarar görmesine neden olmaktadır. Tüm hastalıklarda olduğu gibi “erken teşhis ve tedavi” evliliklerde de hayat kurtarır. “Nasılsa zamanla unutulur, kendi kendine hallolur” yaklaşımı ilişkilerde yaşanan sorunları kronik hale getirmektedir. Yaşanan sıkıntılarla ilgili olarak evlilik öncesi veya evliliğin ilk yıllarında da çiftler destek almaktan kaçınmamalı.

    Temeli sağlam atılan binaların depreme karşı daha dayanıklı olduğu unutulmamalıdır. Evlilik danışmanları bu konularda çiftlerin kendi süreçlerindeki sıkıntılarının tedavisinde önemli katkılarda bulunmaktadırlar. Yardım alabilen çiftler ilişkilerine daha çok sahip çıkabilmektedirler.

  • Karşı Cinsi Tanıma Rehberi

    Karşı Cinsi Tanıma Rehberi

    İlişkilerinizi yürütemiyor musunuz? Hatayı karşı tarafa yüklemeyi bırakıp, geçmişi silin ve kendiniz için bir adım atın. İşe karşı cinsi tanımakla başlayın. Kaşı cinsi tanıyarak ve durum değerlendirmesi yaparak ileride yaşanacak sorunların önüne geçecek ve aşkta hep bir adım önde olabileceksiniz…

    Bir ilişkiyi yürütebilmek sağduyu ve güven gerektirdiği gibi çoğu zaman karşı cinsi tanımak ve biraz oyunu kurallarına göre oynamayı gerektiriyor. Gerçek hayatta bu oyunları oynamak daha kolayken sohbet odaları üzerinden arkadaş arayan kişiler için durum biraz daha zor olabilir.

    Gazeteci – Yazar Sinan Akyüz erkeklerin ve kadınların beklentilerinden yola çıkarak karşı cinsi genel olarak daha iyi tanımanın faydalı olacağını söylüyor. Genel geçer doğrular, bu oyunun kurallarını belirleyen etkenler aslında. Örneğin “evlilik teklifi tek taş pırlanta yüzük ile yapılır” gibi bazı kurallar tüm kadınların kalbine giden yolu açar.

    Oyunun kurallarını biliyorsanız hata yapma riskiniz azalır. İyi bir oyuncunun mutluluğu yakalama şansı oldukça yüksektir!

    Erkekler için konuyu ele alacak olursak kadınları tanımak biraz zaman ve bolca sabır gerektiren bir iştir. Bayan arkadaş olarak nitelendirdiğiniz kişinin yaptıklarını çok fazla düşünmeyin. Ciddi ilişki düşündüğünüz arkadaşınızla evlilik planlıyorsanız her şeyden önce unutmayın ki bir kızla evlenirken onun ailesi, çevresi ve geçmişiyle de evlenirsiniz. Bu konularda evlenmeden önce anlaşmaya varmak gerekiyor.

    Kadın her yaşadığı ilişkiyi bohça yapıp bir sonraki ilişkiye taşıyor” diyor Sinan Akyüz. Evlilik veya ciddi ilişki öncesi bu tip konularda çıkabilecek sorunları baştan çözmekte fayda var.

    Erkekler evlenecekleri kadına “çocuğuma annelik yapacak kadın” gözüyle bakıyor ve buna rağmen önce güzelliğe ardından zekayı önemsiyorlar. Bilinenin aksine erkekler zeki kadını seçiyorlar ancak Sinan Akyüz’e göre onları yıpratan zeki kadının “dırdırı”! Ayrıca erkekler kadınlardan farklı olarak geçmişlerini yanlarında taşımıyor.

    Erkekler bir ilişkiden diğerine geçerken kolay elde ettikleri, hemen teslim olan kadınları fazla tercih etmiyor. İlişkiler bir oyunsa, bu oyunu kuralına göre oynamak gerekiyor. Çünkü bu oyunda her zaman “zor kadın” kazanıyor.

  • Evlilik problemlerinizi çözecek tatil planı

    Evlilik problemlerinizi çözecek tatil planı

    Her şeyi denemiş ve hiçbiri işe yaramıyormuş gibi görünse de evliliğinizi sürdürmek için standartlarınızı zorlamak zorunda olduğunuzu da unutmamalısınız. Kısa bir tatil, bir yandan problemleriniz ve çözümleri üzerine yoğunlaşmanızı sağlarken diğer yandan hoş atmosferin de tadını çıkarmanıza sebep olacak.

    İkinizin de gitmek için hevesli olduğu bir destinasyon seçin
    Bütçenize uyan ilginç yerlerin bir listesini yapın. Bu listeye pozitif duyguları uyandırmak için balayınız ya da ilk tatiliniz gibi eski romantik anılarınıza sahne olmuş yerleri de dahil edin. Uzlaşmanıza zemin olabilecek ve merakınızı uyandıran sıcak noktalar da olabilir. Maddi durumunuzun tatile çıkmanızı engellemesine izin vermeyin. Eğer çok uzaklaşamıyorsanız, daha yakın bir bölgeye de gidebilirsiniz, yeter ki kendinize birlikte biraz uzaklaşma şansı yaratın.

    Tatildeki “terapi” seansları için temel kurallar belirleyin
    İki tarafın da kaçamaması için tatil esnasında hangi sorunların masaya yatırılacağına karar verin. Anlamsız tartışmaları evde bırakmaya ve pozitif iletişim için çaba harcayacağınıza dair bir anlaşma yapın. Evlilik problemlerinizle birebir alakadar olmadığı sürece çocuklar ya da iş hakkında konuşmayı kendinize yasaklayın. Tatile ne amaçla çıktığınızı aklınızdan çıkartmayın.

    İlişkinize yeniden hayat katacak aktiviteler planlayın
    Evliliğinizle ilgili sorunlarınızı çözmek için çıktığınız tatil sadece bundan ibaret de olmamalı. Bazen yoğun iş hayatı ve ev hayatını bırakmak tek başına ilişkinin seyrini iyileştirebilir. Gittiğiniz yerdeki görülmesi gereken yerlerin bilgisini önceden edinmek, oradayken değişiklikler yapmanıza ve daha iyi vakit geçirmenize yardımcı olacaktır.

    Yeni hatıralar yaratmaya yoğunlaşın
    Bu tatili evliliğinizi yeniden inşa etmek ve geleceğinizi birlikte planlamak için bir şans olarak kabul edin. Eski anıları anmak işe yarayacağı gibi yenilerini yaratmak için uğraşmak amaca daha yönelik olacaktır. Bol bol fotoğraf çekmek ve kendinize hatıralık küçük hediyeler almak geçirdiğiniz bu güzel günleri unutmamanızı sağlayacak.
    Ekstra desteğe ihtiyacınız var ise bir ‘çiftler tatili’ düşünebilirsiniz. Bir diğer çift ile tatile çıkmak havadaki gerginliği yumuşatabilir. Grup aktivitelerini de garantiye alabileceğiniz böyle bir tatil, bir çift olarak takım ruhunu geri kazanmanızı sağlayabilir ki bu da zorluk ve problemlerin üzerine el ele ve daha güçlü yürümenize yarayacaktır.

    İpuçları:
    Tatilinizi, yıldönümünüz gibi önemli tarihlere yakın seçmeniz tüm olaya daha büyük anlam katabilir.

    Bu tatile ‘ikinci balayı’ gözüyle bakmak onu çok daha çekici ve romantik kılacaktır.

    Uyarı:
    Tatilin esas amacına uyup problemlerinizi çözmek gibi bir niyetiniz yoksa, en baştan katılmamanız daha doğru olacaktır.

  • Sağlıklı ve mutlu cinsel yaşamın sırları

    Sağlıklı ve mutlu cinsel yaşamın sırları

    Yanlış anlamlandırmadan kaynaklı olarak, erkek, kadına sadece seks yapmak için dokunuyor, diğer zamanlarda dokunmasını esirgiyor ve bu bir döngü şeklinde çiftin hafızasına kazınıyor. Dolayısıyla, çift dokunmalar sonrasında gerçekleşen sekse odaklandığı için dokunmanın verdiği hazzı tam olarak yaşayamıyor ve seks tam bir bütünlük duygusuna ulaşamıyor, bir şeyler yarım kalıyor.

    Oysa çiftin cinsel haz ve heyecan yaşayabilmesi için havaya girmeleri çok önemli. Ancak, pek çok çift seks hayatlarını rutinleştirerek cinselliği bir görev haline getiriyor. Burada göz ardı edilen nokta, dokunma, sevişme ya da seks sırasında, ne tür davranışların hangi sıra ile yapılması gerektiği hakkında belirlenmiş kalıpların olmamasıdır.

    Bu nedenle Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (Cised) cinsel terapistleri, sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşamın sırlarından birini açıkladı. Cinsel terapistler çiftlere önsevişmenin gerçek anlamına odaklanarak birbirlerini sevmelerini ve “Sevişmek her zaman, seks zaman zaman!” felsefesini hatırlatarak 7 kere dokunup 1 kez seks yapmalarını önerdi.

    İşte çarpıcı başlıklar:

    Kadına özel ve değerli olduğunu hissettirin, alıcı gözle bakın
    İlişkiye hazırlanmada etken faktörlerden biri olan önsevişmeyi, cinsel içgüdüleri arttırmak için heyecan verici bir eyleme dönüştürmek mümkün.

    Peki, bu doğru bir şekilde nasıl yapılabilir? Görsel hafızanın güçlü olduğu yani görsel olarak cinsel uyarımlar alarak cinselliğe hazırlanan erkeklerin aksine kadınlar, dokunsal ve hissel uyarımlar yaşayarak cinsel isteklerini harekete geçirebiliyor.

    Bu nedenle, cinsel hazzı artırmaya yönelik yapılan “dokunma, okşama, iltifat etme, küçük mesajlarla kadına güzel ve değerli olduğunu, arzulandığını hissettirme, ona alıcı gözle bakma” erkeğin kadını sekse hazırlaması için gereklidir. Cinsel yaşamda hazırlık süreci, tahrik olma, uyarım süreci, odaklanma, boşalma ve orgazm özellikle kadınlar için erkeklere nazaran çok daha uzun bir süreç olduğundan, seks yapmaya geçilmeden önce diğer bir değişle, kuvvetli bir arzu belirinceye kadar dokunmalara daha çok yer verilmesi gerekiyor.

    Sevişmek her zaman, seks zaman zaman
    Günümüzde halen kadın cinselliği karmaşık yapısını korumaya devam ediyor. Bunu bilen pek çok erkek, bu düşüncenin arkasına sığınarak, cinselliğin karşılıklı olduğunu ve cinsel birleşme sırasında kadına da görevler düştüğünü savunuyor fakat cinsel ilişki sırasında kadının uyarılması gerektiği bilincini göz ardı ediyor.

    Rutine dönüşmüş olan önsevişme birkaç saniyelik soyunmalardan, öpüşmelerden, klitoris uyarılarından ibaret değil. Nasıl ki, erkek için hazzını harekete geçiren ve cinsel isteğinin zirve yapmasını sağlayan heyecan verici görsel şovlar cinsel yaşamda önemli bir yer tutuyorsa, cinsel içgüdüleri harekete geçirmede ve cinsel isteği artırmada etken olan heyecan verici dokunuşlar da kadın için önemli bir yer tutuyor.

    Bu nedenle, “sevişmek her zaman seks zaman zaman” felsefesini cinsel yaşama uygulamak gerekiyor. Dokunmaların çok olduğu bir cinsel yaşamda heyecana yer verildiği için cinsel istek artacak ve doyurucu bir seks yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Ayrıca, kalıplaşmış olan ‘dokunma sonrası seks’ bilincinin yıkılması, kadının odak noktasını değiştirecek ve hiç olmadığı kadar istekli, heyecanlı ve mutlu olmasını sağlayacaktır.

    Cinsel doyumun anahtarı: 7 kere dokun 1 kez seks yap!
    Çift birlikte şehvetli ve doyurucu bir cinsel birleşme yaşamak istiyorsa, birbirinin tarafında olması şart. Bunu başarabilmek için biraz fedakârlık yapmak gerekiyor. Fedakârlık bir zorunluluk değildir, bir armağandır.

    Sekste kimse kimse için bir şey yapmak zorunda değildir, herkes kendi tatmininden sorumludur. Çift birbirinden isteklerde bulunabilir, bu istekler yerine geldiğinde çift unları bir armağan gibi kabul etmelidir. Erkeklerin sabah sertleşmelerinden dolayı sabah seksini bir hayli sevdikleri aşikârken, kadınların sabah seksine çoğu zaman kapalı oldukları bilinmektedir. Bunun nedeni, sertleşmiş halindeki erkeğin boşalma odaklı sekse yönelmesi ve kadının uyarılma olmaksızın sekse yönelmek istememesidir. Bu durumun çatışma yaratmaması için erkekler bir değişiklik yapmalı ve partnerlerini dokunuşlarla uyandırmalı fakat bu uyarım sonunda seks olmamalıdır. İlk denemede kadının yüzünde bir tebessüm belirmesi ya da erkeğe doğru dönmesi gibi bir geri bildirim almak muhtemeldir. İkinci dokunma, banyoda yaptığı bir eylem sırasında, üçüncü dokunma giyinirken ya da kahvaltı yaparken ve dördüncü dokunma evden ayrılırken olabilir.

    Kadınlar hissel olarak uyarıldığı için dokunma şiddeti ve dokunmanın yapıldığı bölgeler oldukça önem teşkil eder. Bu nedenle, erkelerin dokunacakları ve öpecekleri yerler kadın erojen bölgeleri, kalçalar, bacaklar, göğüsler, dudaklar, boyun, omuzlar, klitoris ve saçlar olmalıdır. Akşam olduğunda dokunmaların devam ettirilmesine özen gösterilmelidir. Çift birbirini gördüğünde ‘Seni özledim!’ düşüncesini yansıtan bir öpücük sırasında, beşinci olan ‘Seni istiyorum!’ dokunmasını erkek ihmal etmemelidir. Arzulandığını hisseden ve dokunmalar sonucu uyarılan kadın, erkekle cinsel ilişki yaşamak için an kollamaya başlar bile.

    Altıncı dokunuşu erkek TV izlerken ya da soyunurken kendine özel tavırlarla süsleyerek yapabilir. Kadın neler olduğunu çözmeye çalışırken, gözünü erkekten ayıramayışını kullanarak, erkek son dokunmayı yatmadan öncesine taşıyabilir ve bunu seks öncesi sevişmeye dönüştürebilir. Erkek aldığı zevke ve kadının cinsel isteğine göre yedi dokunuştan sonra uygulayacağı seksi gecenin keyifli saatlerine ya da güzel bir günaydın seksine saklayabilir. Görüldüğü gibi sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşamın sırrı 7 kere dokun 1 kere seks yap felsefesidir.