Etiket: ikiz bebek

  • Arı Sütü ve İkiz Hamilelik İlişkisi

    Arı Sütü ve İkiz Hamilelik İlişkisi

    Arı sütü, ikizlere hamile kalmak isteyenler için doğal bir çözüm mü? Arı sütü ve ikiz hamilelik arasındaki ilişkiyi keşfedin. Doğal yolla ikizlere hamile kalmak için ipuçları!

    Günümüzde, doğal ve alternatif tıp yöntemleri popülerlik kazanmaktadır. Bu yöntemlerden biri de arı sütüdür. Pek çok insan, arı sütünün sağlık üzerinde bir dizi olumlu etkisi olduğuna inanmaktadır. Ancak, bazıları arı sütünün ikizlere hamile kalmak isteyen kadınlar için bir çözüm olabileceğini iddia etmektedir.

    Arı Sütü ve İkiz Hamilelik İlişkisi

    Arı Sütü ve İkiz Hamilelik İlişkisi
    Arı Sütü ve İkiz Hamilelik İlişkisi

    Arı sütü, arılar tarafından arı larvalarını beslemek için üretilen bir sıvıdır. Bu sıvı, zengin bir besin kaynağı olarak kabul edilir ve içerisinde birçok vitamin, mineral ve protein bulunur. Ayrıca, arı sütü içerisinde bulunan royal jelly adlı bir madde, doğurganlık üzerinde olumlu etkilere sahip olduğuna inanılan bir madde olarak bilinir.

    Ancak, arı sütünün ikizlere hamile kalmak için bir garantisi olmadığını belirtmek önemlidir. Bilimsel olarak kanıtlanmış bir yöntem olmamakla birlikte, bazı insanlar arı sütünün hormonal dengeyi düzenleyerek doğurganlığı artırabileceğine inanmaktadır. Ancak, bu konuda daha fazla araştırma yapılması ve bilimsel verilere dayalı kanıtların ortaya konması gerekmektedir.

    Araştırmalar, ikizlere hamile kalmanın genetik ve çevresel faktörlere bağlı olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, hamile kalmak isteyen çiftlerin bir uzmana danışmaları ve bilimsel olarak desteklenen yöntemlere odaklanmaları daha sağlıklı bir yaklaşım olabilir.

    Sonuç olarak, arı sütü gibi doğal ürünlerin sağlık üzerinde olumlu etkileri olabilir ancak ikizlere hamile kalmak için kesin bir çözüm olup olmadığı konusunda daha fazla bilimsel araştırmaya ihtiyaç vardır. Hamilelik konusunda her zaman bir uzmana danışmak ve bilimsel olarak kanıtlanmış yöntemlere odaklanmak önemlidir.

    İkiz Bebek Sahibi Olmanın 6 Yolu

  • İkizlere Hamile Olma Şansınızı Artıran 7 Yiyecek

    İkizlere Hamile Olma Şansınızı Artıran 7 Yiyecek

    Bir bebek hayatınızda muazzam mutluluk getirir ve ikiz bebekler iki kat daha eğlencelidir ve kendinizi dünyanın zirvesinde hissettirir. Ancak tüm ebeveynler aynı görüşe sahip değil. Pek çok kişi aynı anda ikiz veya daha fazla bebek sahibi olmaktan korkarken, diğerleri umutsuzca ikiz bebek sahibi olmak isteyebilir. Siz ve eşiniz ikinci kategoride misiniz? O halde bu makale tam size göre! 

    İkizlere Hamile Olma Şansınızı Artıran Yiyecekler

    doğal yollardan ikizlere hamile kalmak için gıdalar
    doğal yollardan ikizlere hamile kalmak için gıdalar

    İşe yarayan sadece genleriniz değil, aynı zamanda beslenme alışkanlıklarınızdır. Aşağıdaki makalede, doğurganlığınızı artırabilecek çeşitli yiyecekleri listeledik, böylece ikizlere hamile olma şansınız daha yüksek.

    Ananas Çekirdeği

    Ananaslar, fetiliteyi artırabileceği için ikiz bebek sahibi olma şansınızı artırmanın harika bir yoludur. Ananas meyvesinin çekirdeğini diyetinize dahil edebilirsiniz.

    İkizlere Hamile Olma Şansınızı Artıran 7 Yiyecek | 1

    Ananaslarda bir tür protein olan bromelainin varlığı yumurtlama ve döllenmeye yardımcı olur.

    Tapyoka

    Tapyoka nişastalı bir üründür. Çoğu kadın yumurtlama sırasında bir yumurta bırakır. İkizler, döllenmeden sonra yumurta ikiye bölündüğünde veya iki ayrı yumurta döllendiğinde oluşur.

    İkizlere Hamile Olma İhtimali Arttıran Yiyecekler
    İkizlere Hamile Olma İhtimali Arttıran Yiyecekler

    Bazı araştırmacılar, tapyoka yemenin bir kadının yumurtlama sırasında birden fazla yumurta salmasına yardımcı olabileceğini kanıtladı. Birden fazla yumurtanın serbest bırakılması ikiz doğurma olasılığını artırır. Bununla birlikte, bu durumda, ikizler tek yumurta ikizi değil, çift ​​yumurta ikizleri olabilir , çünkü iki ayrı yumurta döllenir.

    Folik Asit

    Folik asit , büyüyen bebeğinizin temel gereksinimlerinden biridir ve doktorunuz hamileliğiniz sırasında diğer vitaminlerle birlikte folik asit takviyeleri önerebilir . Avokado, ıspanak, brokoli ve kuşkonmaz da iyi bir folik asit kaynağıdır. Bunun dışında hamile kalmaya çalışan kadınların gebe kalma şanslarını artırmak için düzenli olarak folik asit tüketmeleri önerilmektedir.

    İkizlere Hamile Olma Şansınızı Artıran Yiyecekler
    İkizlere Hamile Olma Şansınızı Artıran Yiyecekler

    Araştırmacılar ayrıca, daha yüksek miktarda folik asit almanın bir kadının ikiz bebek sahibi olma şansını artırabileceğini de tespit ettiler. İkizleri hamile bırakmaya çalışıyorsanız, doğurganlığınızı artırmak için önerilen dozun iki katını alabilirsiniz. Ancak bunu yapmadan önce doktorunuza danıştığınızdan emin olun. Forum sayfamızda Hamilelikte Folik Asit Kullananlar yorumlarına bakabilirsiniz.

    Yam Sebzesi (Dioscorea)

    Yam sebzesi pek çok vatantaş tarafından bilinmez. Tatlı patatese benzer. Afrika, asya tarafında olan yumru türünde bir sebzedir.

    Çalışmalardan birinde Nijerya’daki Yoruba kabilesine mensup kişilerin yüksek oranda ikiz doğum yaptığı görüldü. Diyetlerindeki önemli miktarda patates nedeniyle olduğu tespit edildi.

    Yamlar, zengin bir progesteron ve fitoöstrojen kaynağıdır ve bu, aşırı yumurtlamaya yol açabilir. Bu nedenle, diyetlerindeki yüksek miktarda patates, ikiz veya çoklu doğumların olası bir nedeni olarak bildirildi.

    Süt

    Yapılan bir çalışmada, daha fazla süt ve süt türevleri tüketen kadınların, daha az süt veya süt ürünleri tüketen kadınlara göre ikiz bebek sahibi olma olasılığının beş kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir.

    çoğul gebelik şansını artıran gıdalar
    çoğul gebelik şansını artıran gıdalar

    Süt ve diğer süt ürünleri tüketiminin vücutta ‘insülin benzeri büyüme faktörü’ adı verilen belirli bir protein türünü artırdığı görüldü. Bu tür protein inek sütünde bulunur ve diğer hayvansal ürünlerden de elde edilebilir. Daha fazla süt tükettiğinizde, yumurtalıklarınızın daha fazla yumurta salma şansı artar ve bu da ikizlere hamile kalma olasılığını artırır.

    Maca kökü

    Maca kökü tüketimi, doğurganlık sorunları yaşayan erkekler ve kadınlar için çok faydalıdır. Ek olarak, ikiz bebek sahibi olmak isteyen kadınlara doğurganlıklarını artırabileceği için maca kökü tüketilmesi önerilmektedir.

    maca kökü ile hamile kalanlar
    maca kökü ile hamile kalanlar

    Bu iddiayı destekleyen çok fazla kanıt bulunmamakla birlikte, denemeye değer. Bu kök çiğ, kurutulmuş veya toz halinde tüketilebilir. Kısırlıkta Mucize bitki MACA adlı forum konusuna bakabilirsiniz.

    Karbonhidratlar

    İkiz bebekler için plan yapmak istiyorsanız karbonhidratlar iyi bir seçenektir. Karbonhidratlar vücudunuz için harikadır.

    Baklagiller, tahıllar ve sebzeler gibi gıda maddeleri harika bir karbonhidrat kaynağıdır. Bu tür bir diyetle doğurganlığın artması nedeniyle sadece ikizlere sahip olma olasılığınız daha yüksek değil, aynı zamanda karbonhidratlar açısından zengin bir diyet bebeklerde nöral doğum kusurlarını önlemeye bile yardımcı olabilir. En Sağlıklı 10 Düşük Karbonhidratlı Sebze adlı makalemize göz atabilirsiniz.

    hamile kalmayı kolaylaştıran besinler
    hamile kalmayı kolaylaştıran besinler

    Dikkat: Diyetinize yukarıda belirtilen yiyecekleri eklemek ikiz bebek sahibi olmanıza yardımcı olabilir. Bununla birlikte, hamile kalmaya çalışırken herhangi bir diyet değişikliği yapmadan önce doktorunuzla iletişime geçmelisiniz. Bu diyet değişikliklerinin yanı sıra, bazı yaşam tarzı değişiklikleri de yapılması önerilir.

    Eğer zayıfsanız, biraz kilo almanız önerilir çünkü araştırmalar fazla kilolu kadınların ikiz bebeklerle hamile kalma şansının daha yüksek olduğunu göstermiştir.

    Daha kısa ya da ortalama boylu kadınlara göre daha uzun boylu kadınların ikiz doğurma olasılığının daha yüksek olduğu da gözlemlenmiştir. Emziriyorsanız ve ikiz doğurmayı planlıyorsanız, emzirmeye devam etmek iyi bir fikirdir. Bunun nedeni, emzirmenin ikiz olma şansınızı 9 kat artırmasıdır.

    İkiz çocuk sahibi olmak, genlerinize de bağlı olabilir. Örneğin, Afrikalı kadınların ikiz doğurma şansı Kafkas kadınlarına göre daha yüksektir; İspanyol veya Asyalı kadınların ikiz bebek sahibi olma olasılığı daha düşüktür.

    İkizlere Sahip Olma Şansınızı Artırmanın Diğer Yolları

    İkizlere hamile kalma şansınızı artırmak için bazı tıbbi yöntemler vardır. Ancak şu yöntemleri değerlendirirken mutlaka doktorunuza danışın:

    1. Tüp Bebek (IVF) Yöntemi

    Tüp bebek sırasında kadından alınan yumurtalar, eşinin spermi tarafından laboratuvarda alınır ve döllenir.

    tüp bebekle ikiz bebek sahibi olma yöntemi
    tüp bebekle ikiz bebek sahibi olma yöntemi

    Embriyolar oluştuğunda, pozitif bir gebelikle sonuçlanması için bir veya daha fazla kadının rahmine transfer edilir. Bununla birlikte, birden fazla embriyo transferinin çoğul gebeliklere (veya ikizlere) neden olabileceği görülmektedir. Bu nedenle, ikiz bebek sahibi olma olasılığınızı artırmak için IVF (tüp bebek) tedavisini tercih edebilirsiniz.

    2. Doğurganlık İlaçları

    Doğurganlık ilaçları, gebe kalma şansını artırmak için yumurtalıklar tarafından salınan yumurta sayısını artırır. Bununla birlikte, bu aynı zamanda birden fazla yumurtanın döllenme olasılığını da artırarak çift yumurta ikizlerine neden olur.

    Doğurganlık ilaçları tıbbi ve fiziksel sağlığınıza bağlı olarak sadece belirli bir miktarda alınabileceğinden, çoğul gebelik yöntemi denemeden önce bir doktora danışılmalıdır.

    Kuşkusuz ikiz bebek doğurma şansınızı etkileyebilecek birçok faktör vardır. Ancak yukarıda belirtilen bazı önerileri uygulayarak ikiz bebek sahibi olmak için deneyebilirsiniz. İkiz bebek sahibi olmak hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, doktorunuzla iletişime geçin.

  • İkiz bebek sahibi olma ihtimalleri

    İkiz bebek sahibi olma ihtimalleri

    İkiz bebek normalde pek beklenmeyen bir durumdur. Hal böyleyken bazı çiftler için ikiz bebek düşüncesi korkutucu gelir ancak bir diğerleri içinse bu yaşamın bir mucizesidir.

    İkiz sahibi olmak her ne kadar doğal yollarla kendiliğinden olsa da, bazı belirtiler ikiz bebek sahibi olma şansınızı arttırır.

    İşte ikiz bebeklere sahip olabilme ihtimalinizi arttıran işaretler:
    1. Uzun olanlar
    Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Koleji tarafından yayımlanan bir araştırmada, ikiz doğumuyla ortalama uzunluğun üstündeki kadınlar arasında bağlantı kurulmuştur.

    Uzun boylu ve kilolu kadınlarda ikiz hamilelik şansı daha fazladır.

    2. Afro-Amerikan
    Bazı ırklarda ikiz hamilelik daha sık görülmektedir. Araştırmalar, Afrika kökenli Amerikalı kadınların diğer ırklardan daha çok ikiz sahibi olduğunu kanıtlıyor!
    Aynı çalışma bir kadının ayrı yumurta (dizigotik) ikizleri doğurup doğurmayacağına genlerin büyük bir katkısı olduğunu söylüyor.

    Buna göre, Batı Afrikalı anneler, Asya ırkından olanlara göre, on kat daha fazla ikiz sahibi oluyor ve Kafkas kadınları, bu iki grubun ortasında bir yerde bulunuyor.

    3. Doğum kontrol hapları
    Doğum kontrol haplarının genellikle hamileliği önlemesinde yüzde 99.9 etkili olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte, bu yüzde 0.01’in gebelikle sonuçlanabileceği gibi, aynı zamanda, ikiz gebelikle sonuçlanma ihtimalinin de yüksek olduğu kabul ediliyor.

    Doğum kontrol haplarının hormonal karışımının aşırı yumurtlamaya yol açabileceği ifade ediliyor.

    İkiz bebek sahibi olma ihtimalleri | 2
    4. Kilolu olanlar
    Bir diğer araştırma kilolu kadınlarda ikiz doğum oranlarının yükselişine işaret ediyor. Buna göre, BMI (Vücut Kitle İndeksi) 30 ya da daha yüksek olan kadınların ikizlere sahip olma ihtimali daha yüksek çıkıyor.

    Ayrıca, bu çalışma, dünyadaki ikiz doğumların artışı ile artan obezite oranı arasında ilginç bir korelasyon kuruyor.
    5. Eğer sizin ikiniz ya da ailede ikizler varsa
    Ayrı yumurta (dizigotik) ikizleri söz konusu olduğunda, kalıtım önemli rol oynuyor.

    Eğer bu genetik özellik ailenizin gen havuzunda varsa, yani ailenizde ikiz varsa, siz de bu geni taşıyor olabilir yani sizin de ikizleriniz olabilir demektir.
    Kendiniz ikiz iseniz, şansınız daha da yüksek

    6. İleri yaşta anne olmak
    Kadınların anne olma yaşı ilerledikçe, ikiz çocuk sahibi olma şansı yükseliyor.
    Çünkü yaşlı kadınlar genç olanlardan daha çok yumurta üretiyor ve bu da gebelik ve çoklu gebelik şansını arttırıyor.
    7. İlk doğumunuz değilse

    Daha önce bir ya da birkaç çocuk sahibi olmuş, 35 yaş üzeri kadınlarda ikiz gebelik olma şansı daha yüksek görülüyor.

    Bunun nedeni, ikinci veya üçüncü çocuklarını dünyaya getirdiklerinde, yaşlarının biraz daha ilerlemiş olduğu ve daha önce de belirtildiği gibi, kadınlarda yaş ilerledikçe yumurtalıkların daha çok çalışıyor olmasıdır.
    8. Emzirirken hamile kalmışsanız

    Genel olarak, emzirirken hamile kalmanızın mümkün olmadığı düşünülür çünkü emzirme süreci kadını yumurtalamadan korur. Ancak emzirirken hamile kalan ve ikiz bebekleri olan anneler de vardır. Bazı araştırmalar, emzirirken gebe kalanların ikiz veya çoklu gebelik ihtimalinin arttığına dair sonuçlara ulaşmıştır.

    9. Büyük bir aileniz varsa

    Ortalama 2 veya daha fazla sayıda kardeşi olan kadınların, ikiz gebelik ihtimali artar.

    Herhangi kesin bir kanıt olmamakla birlikte, bu görüşü destekleyen araştırmalar vardır.
    10. Günlük süt içiyorsanız

    Bazı çalışmalar, süt ürünlerinde sentetik bir hormonun yüksek olması nedeniyle süt tüketen kadınların ikizlere daha yatkın olduklarını ortaya koymaktadır.
    11. Sizin ikiz çocuklarınız varsa

    İkiz çocuk doğuranların bir daha ikizlere sahip olma şansı daha da artar!

    Kaynak: tiphero.com / kadin.mynet.com

  • İkiz Bebek Sahibi Olmanın 6 Yolu

    İkiz Bebek Sahibi Olmanın 6 Yolu

    Pekçok çift, ikiz bebek sahibi olmayı istiyor, bunun çeşitli nedenleri var;büyük bir aile sahibi olmak, çocukların aynı anda büyümesinin daha kolay olduğunu düşünmeleri, çocuğunun bir kardeşe sahip olup ileride yalnız kalmaması vb. İkiz Bebek Sahibi Olmanın 6 Yolu yazımızda siz ikiz bebek sahibi olmak isteyen çiftlere uzman tavsiyelerini bildireceğiz.

    İkiz Bebek Sahibi Olmanın 6 Yolu

    Türkiyede çoğul bebek dünyaya gelme oranı %2 civarıdır.
    Beslenme, etnik köken, genetik, hayat biçimi gibi belli etkenler ikiz bebek sahibi olma oranını artıran faktörlerdir.
    İkiz bebek sahibi olma şansınızı artırmak istiyorsanız, İkiz Bebek Sahibi Olmanın 6 Yolunda yeralan önerilere bir göz atmanızı tavsiye ederiz.

    İkiz Bebek Sahibi Olmanın 6 Yolu

    ikiz_bebek_sahibi_olmanin_6_yolu_1İkiz Bebek Sahibi Olma Oranınız
    Bir kadının ikiz bebek sahibi olma oranı %3’tür. Bu oran çok yüksek değil, fakat bu oranı artıran pekçok etken vardır.
    Şayet eşinizin ve sizin tarafınızda genlerden gelen ikiz bebek yoksa, genç bir anne adayıysanız, asya kökenliyseniz ikiz bebek sahibi olma şansınız oldukça düşüktür.
    Özellikle annenin üst neslinde ikiz bebek sahibi olanlar varsa,ve daha önce ikiz sahibi olduysanız, ikiz sahibi olma oranınız en az 4 kat daha fazladır.
    Afrika kökenli olmak Avrupalı olmaktan sonra ikiz sahibi olmak şansında ikinci sırada olmaktır.
    İspanyol ve Asya kökenlilerde ikiz sahibi olma şansı düşüktür.
    Uzun boylu , iyi beslenmiş veya kilo fazlası olan kadınların ikiz bebek sahibi olma ihtimali diğer kadınlara oranlara çok daha yüksektir.
    Uzun boylu ve kilolu kadınların ikiz bebek doğurma sıklığı, kısa, zayıf ve yeterli beslenememiş annelere göre %25-30 fazladır.

    İkiz Bebek Bekleyen Annelere Tavsiyeler Tıklayınız

    ikiz_bebek_sahibi_olmanin_6_yolu_2Geç Hamile Kalırsanız, İkiz bebek sahibi olabilirsiniz!
    Belli yaştan sonra kadınların hamile kalması güçleşir,fakat ikiz bebek sahibi olma oranı artar.
    Ne kadar geç gebe kalırsanız, o kadar ikiz sahibi olma oranınız artar.
    40 yaş civarı hamile kalırsanız, ikiz bebek sahibi olma ihtimaliniz %7 oranında yükselir.
    Gebeyseniz ve yaşınız 45 gibiyse, bu ihtimal %17’lere kadar çıkar.

    Erkek Bebek Olması İçin Etkili Yöntemler Tıklayınız 

    ikiz_bebek_sahibi_olmanin_6_yolu_3Vitamin Alın
    Yeterli beslenmemiş kadınların ikiz sahibi olma ihtimali düşüktür.
    Bütün vitaminler ikiz sahibi olma ihtimalini artırabilir, fakat bu konuda etkinliği kanıtlanmış vitamin folik asitlerdir.İkiz Bebek Sahibi Olmanın 6 Yolundan biri f0lik asit alımıdır.
    Bu vitamin takviyesini herhangi bir eczaneden edinebilirsiniz.
    Folik asit ayrıca tüm hamile kadınlara tavsiye edilen bir takviyedir, doğum kusurlarını öneler.
    Ancak günde 1000mg’dan fazla alınmamalıdır.

    ikiz_bebek_sahibi_olmanin_6_yolu_4 ikiz_bebek_sahibi_olmanin_6_yolu_5İyi Beslenin ve Belli Gıdalara Ağırlık Verin
    Genel olarak kilolu insanların zayıflara göre, ikiz bebek sahibi olma şansları daha yüksektir.
    İkiz Bebek Sahibi Olmanın 6 Yolundan biri olan İyi beslenerek ve biraz kilolu bir kadın olmayı tercih ederek ikiz şansınız artırabilirsiniz.
    İyi beslenme sağlıklı bir şekilde kilo alma anlamınada gelir. Kilo almak için bir diyetisyene başvurabilirsiniz.
    1 Ayda 10 Kilo Almanın Yolları konumuzda size yardımcı olacaktır. ikiz_bebek_sahibi_olmanin_6_yolu_6Süt ürünleri ve Tatlı patates Yiyin İkiz Bebek Sahibi Olma Şansınız Katlansın!
    Süt ve süt ürünleri, tatlı patates tüketin. Bu yiyecekler ikiz sahibi olma şansını artırıyor.
    Doğurganlık üzerine yapılan uzman araştırmaları gösteriyor ki, süt ürünlerini sık tüken kadınların, ikiz sahibi olma oranı, bu ürünleri az tüketenlere oranla çok daha yüksek.
    Araştırmalar sonucu, tatlı patates tüketim oranı yüksek olan afrika kabilelerinde, ikiz bebeklerin, dünya ortalamasının çok üstünde olduğu saptanmıştır.Bu sebzedeki vitaminlerin ikizlik oranını artırdığı biliniyor. Öte yandan bu sebzenin hiç bir zararı yok, hatta çok lezzetlidir. ikiz_bebek_sahibi_olmanin_6_yolu_7Doğum Kontrol Hapını Bıraktığınız İlk Aylarda İlişkiye Girin!
    Doğum kontrol haplarını bıraktığınızda, vücudunuz hormonlarınızın işleyişini yeniden düzenlemeye çalışır.
    Bazı araştırmalar gösteriyor ki, doğum kontrol hapını bıraktıktan bir kaç ay içinde hamile kalırsanız,
    ikiz bebek sahibi olma şansınız yüksektir.

  • İkiz Bebek Bekleyen Annelere Tavsiyeler

    İkiz Bebek Bekleyen Annelere Tavsiyeler

    İkiz bebeklere hamilesiniz haliyle çok heyecanlı ve mutlusunuz. İkiz bebek bekleyen annelere tavsiyeler makalemiz ikiz sahibi olacak annelere yardımcı olmak için hazırlanmıştır.
    Beslenme
    Unutmayın! şimdi üçünüz için yiyorsunuz, kendiniz bebekleriniz.
    Günlük beslenmenizde Folat ve Folik asite bolca yer verin.
    Folik asit hamilelikte bebekte oluşabilecek beyin ve omur ilikle ilgili sorunları önlemede
    yarımcı olan B vitamini grubudur.
    Yetersiz folik asit (folat) alımı, erken doğum riskini de beraberinde getirir.

    Hamilelikte Folik Asit Alabileceğiniz 7 Yiyecek İçin Tıklayınız

    ikiz_bebekler (1)Spor
    İkiz bebeğe hamile olsanızda formunuza dikkat etmelisiniz.
    Doktorunuza yapabileceğiniz egzersizler konusunu danışın.
    Yürüyüş ikiz bebek bekleyen anneler için en ideal spordur.

    İhtiyaç Listesi
    Bebeklerinize lazım olabilecek şeylerin ihtiyaç listesini çıkarın.
    Hepsini hemen almanız şart değil, acil olanlara öncelik tanıyın.
    İkiz bebek demek normal çocuğun iki katı masraf demek, buna hazırlıklı olun!

    İkiz Bebek Bekleyen Anneler İçin Acil İhtiyaç Listesi Tıklayınız

    ikiz_bebekler (2)Bilgilenin
    İnternetten veya satın alacağınız kitaplardan ikiz bebek yetiştirme ile ilgili yazıları okuyun.
    İkiz annelerinin buluştuğu forum sayfamız da bu konuda size yardımcı olacaktır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Kök hücre ile çocuk yapabilme 2013

    Kök hücre ile çocuk yapabilme 2013

    Kök hücre ile sperm üretme sayesinde kanser tedavisi gören veya zayıf sperme sahip olan erkekleri baba olma hayallerine kavuşturacak

    Testislerden alınan doku örneklerini laboratuvar ortamında geliştiren uzmanlar, döllenmeye imkan veren sperm üretmeyi başardı.

    Dünya ‘kök hücre’ araştırmalarını büyük bir heyecanla takip ediyor. Henüz deney aşamasındaki çalışmaları yürüten araştırma merkezleri, tedavi amaçlı uygulamalara da imza atıyor. Bunların bazılarında elde edilen başarılı sonuçlar, bilim adamlarını daha da umutlandırıyor. Ancak bu münferit sonuçlara bakarak kök hücre ile kanser, alzheimer, parkinson, felç ve benzeri çaresiz hastalıklar yenilmek üzere” demek için henüz çok erken.

    Erkek kısırlığını yakın gelecekte bitirecek gelişme

    Kök hücre araştırmaları Türkiye’de de yapılıyor. Yağ dokusu kaynaklı yetişkin kök hücre çalışmaları yapılmakta, “Kök hücre çalışmalarının en önemli amacı günümüzde tedavi imkanı olmayan kronik hastalıkları, kanseri, yaşam kalitesini düşüren alzheimer ve parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkları tedavi etmek ve organ yetmezliğinden kaynaklanan problemleri gidermektir. Hedeflenen amaç bugün tam anlamıyla gerçekleşmemiş olmasına karşın elde edilen gelişmeler bu ölümcül hastalıkların yakın gelecekte kök hücreler kullanılarak tedavi edilebileceğini göstermektedir

    Kök hücre çalışmalarının tek amacı uygun şartlarda uygun kişilere hücre nakli yaparak hastalıkların tedavi edilmesi değil. Tedavi edici ilaçların geliştirilmesi ve hastalıkların daha iyi tanınması da hedefler arasında.

    -Kök hücre çalışmalarında neler hedefleniyor ?

    Kök hücreyi yapabilmeyi yardımcı üreme teknikleri sağlıyor. Kaynak embriyo ya da embriyo dışı dokular. Embriyodan elde edilen kök hücrelere inanarak bu işe başladık. Bilimde ileriyi hayal edebilmek ve görebilmek önemlidir. Ama hayal bilgiler doğrultusunda oluşmalıdır.

    Hedef, bugün için tedavisi imkansız hastalıkların tedavisini sağlamak. En önemlisi, kısırlıktan önce, hayatı tehdit eden ve bugün için net bir tedavisi olmayan hastalıkları tedavi etmek. Çevremizde çok fazla kanserli var. Önemli bir kısmı yemek borusu kanseri. Tedavisi yok. Acaba kanser tedavisinde kullanılabilecek bir yöntem olabilir mi ?

    Ayrıca ilerleyici romatizmal hastalıklar, alzheimer ve parkinson gibi ilerleyici beyin hastalıkları var. Bunlar kanserden daha ağır. Kanserde en azından, kişi belli süre acı çekip sonra kaybediliyor. Ama ilerleyici beyin hastalıkları, bütün yaşam boyunca devam ediyor. Stefan Hawkinks, inanılmaz bir beyin ama ALS hastası. Suna Kıraç da öyle. ALS’li çok hasta var Türkiye’de. Bunların yanında çocuklarda sık görülen lösemi gibi kanser tipleri. Acaba hücre ve doku nakli kanser tedevisi için bir alternatif olabilir mi ?

    Bugün için şeker hastalığı çok önemli. İnsanı kısa sürede öldürmüyor, ama yaşam kalitesini çok azaltıyor. Yaşam kalitesini azaltan başka hastalıklarda da aynı şekilde kullanılabilecek mi diye düşünerek yola çıktık.

    Bugünkü ileri teknolojiye rağmen tedavi edilemeyen iki grup hasta var. Biri hiç sperm üretimi olmayan erkekler. Testislerden biyopsi alınsa dahi, hiç sperm gelişimi olmayan erkekler var. Bunlarda büyük ihtimalle genetik faktörler, spermi oluşurken belli bir noktada durduruyor. Bloke ediyor. Bu blokajın ötesine geçirebilir miyiz? Daha ileri hücreler elde edebilir miyiz ? Bugün için cevap hayır. Bir sürü şey denendi ama hiçbiri bu tür erkeklerin tedavisine imkan vermiyor.

    Sperm üretimi olmayan erkeklerde, kök hücreden sperm hücrelerini elde edebilmeyi hedefleniyor. Bu birden hareket eden sperm hücrelerini elde etmek anlamında değil. Dölleyebilecek özellikte olan, daha ilkel de olsa sperme giden o ara hücreleri elde edebilmek ve bunları kullanarak döllenmeyi sağlamak.

    Kadınlarda da, yaşlanmış, yumurta sayısı azalmış ya da bitmiş olanları tedavi edilememektedir. Acaba bu kadınlarda da olgun bir yumurtayı değil ama, olgun yumurtanın önceki hücrelerini kök hücreden elde edip sonra bunları olgunlaştırarak kullanabilir miyiz diye düşünülmektedir. Fakat bu uzak bir hedeftir.

    -Hükümetin bu çalışmalara bakışı ?

    Çok gelişmiş olduğunu iddia eden birçok ülkede uygulanmayan ama insanlığın faydası için olan uygulamalar bugün Türkiye’de uygulanabiliyor. Türkiye’de başkasına ait sperm ve yumurta kullanılmıyor. Bu, birçok yönüyle tartışılabilir. Ama Türkiye’de embriyoda genetik tanı yapmaya müsade ediliyor. Bu çok önemli. Bu tıbba aydın bir bakış açısıyla yaklaşıldığını gösteriyor. Şu anda Sağlık Bakanlığı’nın insan klonlamasına karşı tamamen negatif baktığı kesin. Cinsiyet tayinini yasakladığı kesin. Ama bunun dışında şarlatanca olmayan ama insanlığın hayrına olabilecek çalışmaları kesinlikle destekleyeceğini düşünülmektedir. Burada embriyolardan elde edilen kök hücreler ne kadar etiktir diye bir tartışma konusu olabilir. Bakanlığımızın ve diğer ilgili mercilerin, araştırma ve insan sağlığını tedavi etme amaçlı ise buna sıcak bakacağını biliyorum. Kullanılamaz diye bir karar çıkmaz.

    KÖK HÜCRE NEDİR ?

    Kök hücreler, ‘yetişkin’ ve ‘embriyonik’ olmak üzere ikiye ayrılıyor. Yardımcı üreme tekniklerinde arta kalan ya da kullanılamayacak durumda olan embriyolar, çiftlerden izin alınarak kök hücre çalışmalarında değerlendirilebiliyor.

    Hücre, bir canlının en küçük hayati parçası. Canlının sağlığı, hücrelerin yeterince kendini yenilemesine, özelliklerini kaybetmemesine ve hastalık yapıcı her türlü unsura karşı dirençli olabilmesine bağlı. Kök hücreyi insan sağlığı için son derece önemli kılan sebep, sınırsız çoğalma özelliğine sahip olması. Uygun ortamı bulduğunda organ ve dokuyu oluşturan hücre tiplerine dönüşebiliyor. Kök hücre, gereken organlarda hücre yenilenmesine ve bazı hasarlı dokuların iyileşmesine imkan tanıyor. Kök hücreyle ilgili çalışmalar aslında 50 yıl öncesine dayanıyor. Kemik iliğindeki yetişkin hematopoetik kök hücrelerin kan hücrelerine dönüştüğünün keşfi, kan kanserinde dönem noktası oluyor. Günümüzde kemik iliğindeki kök hücrelerin kan haricinde kas, kemik ve damar hücrelerine dönüşebildiği görüldü. Ayrıca yetişkin tip kök hücrelerin, sadece kemik iliğinde değil; sinir, kas, karaciğer, göz ve deri gibi organ ve dokularda bulunduğu da artık biliniyor. Arayışlar sonucunda 1998’de insan embriyosundan kök hücre elde edildi. Bu bir çığırdı. Çünkü, embriyonik kök hücreler, yetişkin kök hücrelerdeki sınırlılığın aksine, insan vücudundaki tüm hücre türlerine dönüşebilme özelliğine sahipti. Emriyonik kök hücreler, yetişkin kök hücrelerden daha elverişli olmasına rağmen, kanser oluşma riski, doku uyumu problemi ve etik kaygılarla kliniklerde test amaçlı kullanılmaya başlanmadı. Son zamanlarda yapılan araştırmalarda yağ dokusunda da yetişkin tip kök hücreler olduğu belirlendi.

    Testis dokusu alındı
    Nature Dergisi’nde yayınlanan araştırmaya göre, Takehiko Ogawa başkanlığındaki ekip, testisten alınan dokulara gerekli protein ve diğer besinleri vererek sperm oluşmasını sağladı. Buluşun özellikte kanser tedavisi gören erkeklere yeniden çocuk sahibi olma imkanı vereceği söyledi. Ayrıca dokudan elde edilen spermin, dünya çapındaki milyonlarca kısırlık tedavisi gören erkek için de umut ışığı olduğu belirtildi.
    Buna göre tamamen kısır veya döllenmeyi sağlayamayan zayıf sperme sahip olan erkeklerin spermleri laboratuvar ortamında geliştirilecek. Böylece erkeklerin kısırlığı tamamen tarih olacak ve başka birisinden sperm almalarına gerek kalmayacak. Tekniğin ayrıca donmuş testisler üzerinde bile işe yaradığı belirtildi. Ogawa, “Bir sonraki hedefimiz kadın için laboratuvar ortamında yumurta üretmek” diye konuştu.

    Henüz çok az hastada denenen ve bir kısmında olumlu neticeler alınan uygulamaların hala araştırma aşamasında ve gelişmeler umut verici. Ergenliğe girmeden önce kanser tedavisi geçirmek zorunda olan erkek çocukları için ileride çocuk sahibi olabilmeleri amacıyla, ‘Kök hücreden sperm hücrelerinin üretilmesi yolunun açıldığına’ dikkati çeken aratırmacılar, “Bu yöntemle, kanser tedavisi öncesi testis dokusu dondurularak, tedavi sonrasında sperm hücresi üretebilen kök hücreleri geri nakletmek mümkün oldu” diye konuştu.

    Kök hücreden sperm üreten hücre!

    İnsan embriyonik kök hücresinden, sperm ve yumurta hücresinin üretimini sağlayan germ hücreleri elde edildi.

    Bu buluş sayesinde, erkek sperm ve dişi yumurta hücrelerinin üretimi ile başlayan insan gelişiminin, şimdiye kadar sır olarak kalmış bir çok noktası aydınlatılabilecek. Bu sayede genetik hastalıkların çocuğa geçiş süreci daha iyi anlaşılabilecek ve önleminin alınmasının farklı yolları bulunabilecek.

    Yumurta ve sperm hücrelerinin üretilimin sağlayan germ hücrelerinin bunu nasıl yaptıklarının, bunun yapılması sırasında hangi genlerin ve yolların kullanıldığının bilinmediğini, genetik yapıların farklı olmasından ötürü, bu gelişimi hayvan germ hücrelerinden anlamanın da mümkün olmadığı bir gerçektir.

  • Polikistik Over Sendromu Nedir ?

    Polikistik Over Sendromu Nedir ?

    Polikistik Over Sendromu Nedir ? | 3Polikistik Over Sendromu (PCOS); merkezi sinir sistemi, hipofiz bezi, yumurtalıklar, böbreküstü bezleri ve diğer dokular arasındaki etkileşimşerin bozulmasına bağlı olarak üretkenlik döneminin herhangi bir bölümünde ortaya çıkabilen karmaşık bir hastalıktır. Hastalar genellikle adet düzensizliği(adet gecikmesi, az adet görme veya hiç adet görememe), aşırı tüylenme, sivilcelenme ve kısırlık gibi şikayetlerle doktora başvururlar. Hastalığın oluşmasında genetik faktörlerin yanında beslenme ve egzersiz gibi çevresel faktörlerin de rolü olduğu düşünülmektedir. Özetle Polikistik Over Sendromu tanısı alan kişilerde adet düzensizliği ve buna bağlı yumurtlama bozuklukları, aşırı tüylenme ve sivilcelenme gibi kozmetik sorunlar, kısırlık problemi ile artmış rahim ve meme kanseri, diyabet ve kalp- damar hastalığı riski bulunmaktadır.

    PCOS olan kadının ailesinde de aynı risklere sahip olduğu ve bazı genlerin sorumlu olduğu sanılmaktadır. Polikistik over sendromunun kadının hayatının hangi döneminde başladığı bilinmemektedir. Bazı araştırmalarda anne karnında bazı araştırmalarda ergenlik döneminde başladığı savunulmuştur.

    Normalde adet döngüsünün ilk gününden itibaren olgunlaşmaya başlayan yumurta hücresinin gelişiminin yarıda kalması, yeterli büyüklüğe erişip çatlayamayarak her defasında yumurtalıklardan birinde milimetrik boyutlarda bir kistin oluşmasıyla sonuçlanmaktadır. Yumurtanın çatlayamaması adet görmek için gerekli hormon seviyesinin tamamlanamayarak adetin gecikmesine ve bir dizi hormonal bozukluğun oluşmasına neden olmaktadır. Hastalığın belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olan esas olay kadınlarda hakim olması gereken östrojen hormonu yerine erkeklere özgü karakterlerin gelişmesini sağlayan androjen hormonunun fazla salgılanmasıdır.

    Polikistik Over Sendromu Nedir ? | 4

    Polikistik Over Sendromlu hastaların %90’ında aşırı kilo, adet düzensizliği(adet gecikmesi, az adet görme veya hiç adet görememe), aşırı tüylenme, sivilcelenme gibi problemler vardır. %10 hasta ise zayıf olup yumurtalıkarı ilaçla tedavi edildiğinde aşırı uyarılmaya bağlı ‘aşırı uyarılmış yumurtalık sendromu’, çoğul gebelik veya düşük riski ile karşılaşmaktadır.

    Polikistik Over Sendromlu hastalara yaklaşırken hastalar aşağıda belirtilen 4 gruba ayrılarak incelenirler:

    1.GRUP: Adolesan (ergenlik döneminde olan) Polikistik Over Sendromlu hastalar

    Bu gruptaki hastalar çocukluktan veya ergenlik döneminden itibaren kilo almaya başlayan, adet düzensizliği, aşırı tüylenme, sivilcelenme gibi problemleri olan hastalardır. Bu hastalar tanısı konulduktan sonra uygun bir egzersiz ve diyet programına alınır. Tüylenme, saç dökülmesi, ciltte aşırı yağlanma ve sivilcelenme gibi kozmetik problemler için gerekli tıbbı tedavinin yanında lazer gibi kozmetik yöntemler birlikte uygulanmalıdır. Ayrıca hormon bozukluğu ve adet düzensizliği varsa uygun hormon tedavileri başlanabilir.

    2.GRUP: Cinsel olgunluk döneminde olup bekar veya çocuk problemi olmayan Polikistik Over Sendromlu hastalar

    Bu hastalarda ilk önce hasta aşırı kilolu ise Beden Kitle indexi (BKİ= Kilo/(Boy²)) 25 kg/m² değerine ulaşılması hedeflenerek uygun bir egzersiz ve diyet programına alınmalıdır. Tüylenme, saç dökülmesi, ciltte aşırı yağlanma ve sivilcelenme gibi kozmetik problemler için gerekli tıbbı tedavinin yanında lazer gibi kozmetik yöntemler birlikte uygulanmalıdır.
    Bu gruptaki zayıf hastalarda ise tanı aşamasında belirtilerin karışması riski olduğu için erkeklik hormonu (androjen) salgılayan tümörler ve Cushing Sendromu ve Konjenital adrenal hiperplazi gibi hastalıklar dışlanmalıdır.

    3.GRUP: Cinsel olgunluk döneminde olup çocuk sahibi olamayan Polikistik Over Sendromlu hastalar

    Bu gruptaki hastalar hekimleri tedavi konusunda en çok zorlayan hastalardır. 1yıllık korunmasız ilişkiye rağmen gebelik elde edilemeyen hastalarda öncelikle erkek faktörü değerlendirilip gerekli tedaviler yapılır. Daha sonra tüplerin açık olup olmadığını anlamak için rahim filmi çektirilir. Soruna yönelik tedavi planlanır. Eğer çiftlerde sperm testi normal, rahim filminde de tüpler açıksa birinci basamak tedavi hastanın mevcut kilosunun en az %5’inin verdirilmesidir. Bu şekilde hastaların %30-40’ı gebe kalmaktadır.

    Bu gruptaki zayıf ya da kilo verip de gebe kalamayan aşırı kilolu hastalarda ikinci basamak tedaviye geçilerek Klomifen Sitrat ya da Aromataz İnhibitörleri denilen ilaçlarla yumurtlama tedavisi yapılır. Bu yöntemlerle hastaların %60-70’inde yumurtlama oluşurken %20-30’unda tedaviye direnç gelişmektedir.

    Yumurtlama olmuşsa %40-50 gebelik gerçekleşmektedir. İşte tedaviye dirençli bu hastalara ya iğne ile yumurtlama tedavisi yapılmakta ( çoğunlukla aşılama tedavisi ile desteklenerek) ya da laparaskopik (kapalı) yöntemle yumurtalara 4-5 adet pencere açılmasıyla yapılan Laparaskopik Ovaryan Drilling yöntemi uygulanmaktadır. Burada tedaviyi belirleyen ana noktalar hastanın kilosu, erkeklik hormon düzeyleri ve kullanılan ilacın miktarıdır.

    Günümüzde bu grup hastalarda AMH (Antimüllerian Hormon) isimli hormon tedaviyi belirlemede oldukça etkin bir rol oynamaktadır. AMH hormonu 3.8 değerinin üzerinde ise bu hastalara Laparaskopik Ovaryan Drilling operasyonu yapılmalıdır. Eğer AMH 3.8’in altında ise aşılama ve tüp bebek yöntemleri bu hastalarda daha etkili olabilir.

    Bir kez daha altını çizelim ki iğneyle yapılan tedaviler aşılama ile birleştirilmezse tedaviye yanıt azalır.

    İğne ile yapılan tedavilerde düşük, çoğul gebelik ve yumurtalıkların aşırı uyarılması beklenen riskler olup, çok deneyimli endokrin bilgi ve becerisine sahip jinekologlar tarafından yapılmalıdır.

    Ayrıca klomifen sitrat tedavisine 6 aydan uzun süre devam edilirse yumurtalık kanserine başlangıç olan gelişmelerin artacağı konusunda da kuvvetli kanıtlar bulunmaktadır.

    3 defa aşılama tedavisine yanıt vermeyen çocuksuz hastalarda bundan sonraki basamak tüp bebek tedavisi olmalıdır. Tüp bebek tedavisinde yumurtalar uyarılırken çok dikkatli bir tedavi rejimi uygulanmalı, tedavi sonucu yumurtalıkların aşırı uyarılması sendromundan kaçınılmalıdır.

    Polikistik over sendromlu hastalarda tüp bebek tedavisi uygulanması gereken durumlar aşağıda sıralanmıştır:

    – Gebelik elde edilemeyen ilaç( klomifen sitrat) veya iğne(FSH) tedavileri
    – Tüplerin yapışık veya tıkalı olduğu durumlar
    – Evre 3-4 endometriozsis(Çikolata kisti)
    – Genetik tanı yapmayı gerektiren hastalık geçirme öyküsü
    – Erkek kaynaklı kısırlık
    – İleri anne yaşı

    Bu aşamada Laparaskopik Ovaryan Drilling operasyonu ve İn vitro-matürasyon (IVM) denilen ilaçsız tüp bebek tedavileri de diğer seçenekler olarak göz önünde bulundurulmalıdır. IVM, yumurta toplama işleminden sonra olgunlaşmamış yumurtaların laboratuvar ortamında olgunlaştırılarak mikroenjeksiyon uygulamasının yapılmasıdır. Olgunlaşmamış oositlerin laboratuar ortamında olgunlaştırılması işlemine in vitro matürasyon (IVM) adı verilmektedir. Bu yöntem ile hormon preparatlarının kullanımına bağlı kilo alma, karında şişlik, göğüslerde gerginlik, sinirlilik, bulantı, kusma gibi istenmeyen yan etkiler görülmemektedir. Ayrıca maliyeti çok yüksek olan hormon preparatları kullanılmadığından tedavi daha ucuza mal olmaktadır. Laparoskop ile yumurtalıklara 4-5 adet pencere açılması daha önce aşırı yumurtalık uyarılması, olgun olmayan yumurta elde edilmesi, AMH’nın 4’ün üzerinde olması durumlarında düşünülmesi gereken bir tedavi yöntemidir.

    4.GRUP: İleri yaştaki çocuk sahibi olmuş veya çocuk problemi olmayan Polikistik Over Sendromlu hastalar

    Bu gruptaki hastalarda karşılaşılan sorunlar aşağıdaki başlıklarda toplanmıştır:

    1. Şeker hastalığına yatkınlık (İnsülin direnci)

    Polikistik Over Sendromlu kadınlar şeker hastalığı(diyabet) gelişimi yönünden artmış risk altındadır. Yaş, beden kitle indeksi, artmış bel çevresi, bel/kalça oranı ve birinci dereceden yakınlarında diyabet öyküsü PCOS’ta diyabet risk faktörleri arasındadır. Polikistik over sendromunda insülin direnci temel rol oynamaktadır. İnsülin direnci yumurtlama fonksiyonunun bozulmasına neden olarak polikistik over sendromlu hastaların çocuk sahibi olmalarını zorlaştırmaktadır.

    İnsülin direncini hesaplamak için geliştirilmiş pek çok formül bulunmaktadır. En basit hesaplama yolu açlık kan şekerinin açlık insülinine bölünmesidir. Bu değer 4.5’in altında ise hastada insülin direnci mevcut demektir, derhal insülin duyarlılığını artıran metformin gibi ilaçlara başlanmalıdır.

    2.Yüksek tansiyon ve kalp krizi riski

    Polikistik over sendromlu kadınlarda görülen obezite, şeker hastalığı,yüksek tansiyon ve yüksek kan yağlarının olması kalp krizi riskini arttırmaktadır.

    Bunlar arasında obezite en önemli risk faktörlerinden biridir. Obezite, kalbin yapısında ve fonksiyonunda çeşitli değişikliklere yol açabilir. Obezite ve hipertansiyonun birlikte bulunması kalbin yapısı ve fonksiyonu üzerine olan etkinin çok daha şiddetli olmasına neden olur. Beden ağırlığı olması gerekenin %20 üzerinde olanlarda hipertansiyon sıklığı normal ağırlıktakilerin 2 katıdır. Özellikle bel/kalça oranı artmış hastalarda kan basıncı yüksekliği ile yakından ilişkilidir.

    PCOS’lu kadınlarda artmış insülin direnci kan yağlarının yükselmesine sebep olmaktadır. Kanda kötü kolesterolde(LDL) iyi kolesterole (HDL) oranla artış olması polikistik over sendromlu kadınlarda damarlarda sertleşme (ateroskleroz) riskini ortaya çıkarır. Bu durumda kadınlarda felç ve kalp krizi riski oluşmaktadır. Özellikle insülin direnci mekanizması genel olarak kanda pıhtılaşma eğilimi yaratmakta ve damar tıkanıklığı oluşma riskini artırmaktadır.

    3.Rahim kanseri riski

    Polikistik over sendromlu kadınlar rahim kanseri riski taşımaktadırlar. Endometrium (Rahim iç tabakası ) kanseri kadınlarda görülen kanserler arasında ikinci sıradadır. Obezite, düzenli olarak rahim iç tabakasının adet kanaması ile dökülememesi ve çocuk doğurmamak kanser riskini arttırmaktadır.

    PCOS’de rahim iç tabakasının yüksek östrojen düzeyine maruz kalınması ve yumurtlama olmadığı için progesteron hormonunun koruyucu etkisinin ortadan kalkması nedeni ile kanser riski artmaktadır. Polikistik over sendromu olan kadınların adet kanaması olması için ilaç kullanmaları bu riski azaltmaktadır. Hormon tedavisi almak istemeyen kadınlarda belirli aralıklarla endometrial kalınlık değerlendirmesi için ultrason yapılmalıdır. Endometrial kalınlığın adet sonrası azalmaması durumunda endometrial biyopsi (rahim iç zarından parça alınması) yapılmalıdır.

    SONUÇ:

    PCOS hastaları asla hastalıklı bir insan psikolojisine kapılarak hayatı kendilerine yaşanmaz hale getirmemelidirler. Görme sorunu olan bir insan gözlük takarak yaşama nasıl uyum sağlıyor ise PCOS hastaları da diyet ve egzersizle kilo kontrolü yaparak, zamanında doktora başvurup problemine çözüm üreterek istediği sayıda çocuk sahibi olup tamamen normal bir yaşam standardı yakalayabilirler

    Prof.Dr.Recai PABUÇCU