Etiket: ihanet

  • Aldatıldığınızı Anlamanın Yolları

    Aldatıldığınızı Anlamanın Yolları

    İhanete uğradığınızı anlamanın yolunu merak ediyor musunuz? Eğer bu seçeneklerden bazıları başınıza geliyorsa aldatılıyorsunuz demektir.

    1- “Her seferinde dışarı çıkmak için bahaneler uyduruyorsa eve geç geliyorsa,
    2- Cep telefonuna, tabletine veya bilgisayarına şifre koyduysa ve bunları sizden gizliyorsa,
    3- Facebook, Twitter, MSN gibi sosyal paylaşım ağlarında daha çok vakit geçirmeye başladıysa,
    4- Sık sık seyahate çıkıyorsa,
    5- Ara sıra ona ulaşamıyorsanız ve cep telefonunu açmıyorsa,
    6- Sizinle birlikte olmasının yaşamını ve işini engellediğini düşünüyorsa,
    7- Durup dururken spora başlayıp, kendine, kıyafetlerine ve iç çamaşırlarına daha önce göstermediği bir özen gösteriyorsa,
    8- Kredi kartı harcamalarında bir artış varsa,
    9- Birebir konuşmalarınızda başka şeylerle uğraşıyor ve gözünüzün içine bakmıyorsa,
    10- Size soğuk ve ukala bir şekilde davranıyorsa,
    11- ‘Bana hükmetmeye mi çalışıyorsun?’ diye tepki göstermeye başladıysa,
    12- Size şefkatli davranmayı bıraktıysa,
    13- Sizinle birlikte duş almıyorsa,
    14- Yatarken artık size sarılmıyor, hatta sizinle aynı yatakta yatmamak için TV karşısında uyumaya başladıysa ya da partnerinizde uykusuzluk sorunu başladıysa,
    15- Cinsel hayatınız nedensiz bir şekilde bitmişse,
    16- Sorumluluklarını art arda unutmaya başladıysa,
    17- Her seferinde, yalnız kaldığınızda ve yapacak bir işiniz olmadığında siz yokmuşsunuz gibi davranıyorsa, tehlike çanları çalmaya başlamış demektir.”

    Derdi olan buyursun “Bir Derdim Var” tıklayınız…

  • Erkeklerin Aldatmasının 8 Nedeni

    Erkeklerin Aldatmasının 8 Nedeni

    Kadınların korkulu rüyası, aldatılmak maalesef modern (!) çiftler arasında yaygın görülen bir durumdur.
    Peki, yaşları ya da konumları ne olursa olsun, erkeklerin vazgeçmediği bu yasak duygunun sebepleri neler?
    Uzmanlara göre, erkeklerin eşlerini ya da sevgililerini başka kadın veya kadınlarla aldatmasının pek çok sebebi var, işte kesinlikle tasvip etmediğimiz, dinen ve ahlaken uygun olmayan erkeklerin aldatmasının 8 nedeni.

    Erkeklerin Aldatmasının 8 Nedeni

    Evde Huzur Yoksa!
    Sürekli bir huzursuzluk, gerginlik evin genelinde hakimse, neşeli günleriniz hayal olduysa,
    sık kavga ediyorsanız, evde kendini güvende ve mutlu hissetmiyorsa, eşiniz muhtemelen
    huzuru başka kollarda arayacaktır.

    Aşık Olmuştur
    Karısıyla yalnızca çocuklar yüzünden beraberliğini sürdürüyordur, eşini sevmiyor fakat düzenini de bozmak istemiyordur, veya herhangi bir nedenden ilişki bitmiştir.
    Erkek kendini boşlukta hissediyor olabilir, böyle bir ruh halindeyken, çoğu erkek karşısına çıkan kadına maalesef hayır diyemiyor.
    Bu pozisyondaki erkek çok kolay bir kadına kapılıp, aşık olabiliyor.

    Ego Tatmini
    Aldatmak, yeni bir kadın, erkeklerin egolarını besliyor!
    Uzun vadeli ilişkiler erkeklerin sekse olan ilgisi azalabiliyor, dışarıdan bir kadın ona değer verip yakınlaştığında, hala bu hislerini kaybetmediklerini göstermek için bu teklife atlayabiliyorlar.
    Bu hala varım, hala erkekliğime güveniyorum anlamı taşıyor!

    Cinsel Hayatınız Bitmişse
    Çaba gösterip bu durumun düzelmesini talep etseniz de etmesinizde, şayet
    aranızdaki çekim bittiyse, seks hayatınız ölmüşse, bu evliliğinizde tehlike sinyallerinin çalmaya başladığını, kopuş sürecinin başladığını gösterir.
    Erkekler fizyolojik olarak cinselliğe ihtiyacı olan canlılardır.
    Şayet artık beraber olmuyorsanız, eşinizin yanında yeni bir kadın görmeye hazır olun.

    Heyecan İçin
    Hayatınız sıkıcı ve monotonsa, muhtemelen o da sıkılacaktır.
    Ve yeni arayışlar, yeni mutluluklar peşine düşecektir.
    Bu ortamda ortaya çıkan güzel bir kadın onun aklını başından alabilir, bu yeni heyecanın peşine düşebilir…

    Kötü Çevre
    Arkadaşları sağlam ayakkabı değilse, ayyaş, ve zampara kişilerse, eşinizin de onlardan etkilenip, sizi aldatması çok yüksek ihtimaldir.
    Arkadaşın çevrenin kişi üzerinde etkisi büyüktür, isin yanında duran is, misin yanında duran mis kokar.

    Affediyseniz!

    Daha önce bu durumla karşılaştığınız ve affettiğiniz erkeğin, heran tekrar aldatması size süpriz olmasın!
    Alışmış kudurmuştan beterdir diye çok bilindik bir atasözü vardır, bu sözler tecrübelerle söylenmiş sözlerdir, yabana atılmamalıdır.
    Aldatmaya karşı tepkinizi kesin koyun, ya ilişkiyi hemen bitirin veya bir daha olmayacağından emin olana kadar ilişkiyi askıya alın!

    Siz de Aldattıysanız
    Gerçekten aldatmışsanız veya eşiniz birşeylerden şüphelendiyse, kırgın, üzgün ve mutsuz hisseder, ve intikam için fırsat kollar, bu durumda karşısına kim çıkarsa bu bir barmaidde olabilir, eski kız arkadaşı da, her an sizi aldatma ihtimaline hazır olun!

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Eski dost düşman olmaz, peki ya eski eş?

    Eski dost düşman olmaz, peki ya eski eş?

    Eski eşinize duyduğunuz nefretin yükünü omuzlarınızdan atıp biraz rahatlamaya, nefret etmek yerine medenice bir ‘Merhaba’ demeye ne dersiniz?

    Kimse boşanmak için evlenmiyor, kimse ayrılmak için sevgili olmuyor… Ve tabii kimse sevgiyle gözlerinin içine baktığı kişiyle ayrıldıktan sonra düşman olacağını da düşünemiyor. Oysa hem insanın doğası gereği hem de özellikle toplumsal yapımızın müsait olması nedeniyle ayrılanlar çoğunlukla birbirinden nefret ediyor. Şöyle bir düşünün, eskilerde kalan isimlerin kaçı ile yolda karşılaşsanız hiç değilse ayaküstü sohbet etmek istersiniz? Sokakta görünce yolunu değiştirenler, aynı ortamda bulunmamak için programını erteleyenler, yıllarca hiç bıkmadan olur olmaz yerde eski eşin aleyhinde konuşanlar yanlış mı yapıyor? Ayrılıp da dost kalmak biraz fazla iyi niyetli bir beklenti olabilir ama biraz medeniyetin de kimseye zararı yok.

    İhanetin bedeli!

    “Eski eşle arkadaş kalabilmek neden zor?” sorusuna Psikolojik Danışman-Evlilik ve İlişki Terapisti Selin Özkök Karacehennem şöyle yanıt veriyor: “Bizim toplumumuzda çoğunlukla kadının eşinden ayrılması için erkeğin ihanet etmesi gerekiyor. Kadınlar kocaları ile anlaşamayınca, dayak yiyince ya da kayınvalideleri ile sorunları olunca hiç ses çıkarmadan evliliği yürütüyorlar. Ne zaman ki erkek ihanet ediyor kadınların sesi çıkıyor. Kadınlar terapiye de ancak bu durumda geliyorlar. İhanet ile birlikte nefret de devreye giriyor. Eğer adam başka bir kadın uğruna evini terk etmiş ise zaten arayıp sormuyor, bazıları çocuklarını bile zor görüyor. Kadın ise kocasını başkasına kaptırdığı için iletişimi sürdürmek istemiyor. Dolayısıyla ayrılan eşler birbirine düşmanlık besliyor.” Avrupa’da ve özellikle ABD’de ihanet olsa dahi tarafların medeniyet  çerçevesinde ilişkilerini sürdürdüğünü belirten İlişki ve Evlilik Terapisti Karacehennem, bu durumun sınırını ise şöyle çiziyor: “Taraflar ayrılmaya karar verdikten sonra özellikle görüşmek istemezler. Ancak bir partide ya da sokakta karşılaştıklarında birbirlerine medenice hal hatır sorabilmeliler. Bu karşılaşmada biri ‘Nasılsın?’ diye sorduğunda karşı taraf ‘Senden sonra nasıl olmamı bekliyorsun?’ gibi yanıtlar vermediği sürece bir sorun çıkmaz. O saatten sonra eski defterleri açmak, iğneleyici sözler söylemek çok anlamsız ve hiç kimseye bir yarar sağlamaz.”

    Ayrılan kadın kendine güvenmeli

    Boşanan ve özellikle çocuklu kadınların zorlu günler yaşayacaklarını, ancak bunları aşabilmek için kadının önce kendine güvenmesi gerektiğini söyleyen Evlilik ve İlişki Terapisti Karacehennem, “Geçmişi bir türlü unutamamak normal bir durum değil. Buna bağlı olarak aşırı yemek, alışveriş yapmak ya da takıntılı bir hal almak gibi ruhsal hastalıklar doğabiliyor. Bu durumdaki bir kadının iş bulması kurtarıcı oluyor. Bu işin çok büyük paralar kazandırması da gerekmiyor. Hemen iş bulamıyorsa bir süre dinlenip kendine zaman tanıması gerekiyor. Kendine bu şekilde yeni bir düzen kurmayı başaran kadın eski eşine kin gütmeyi bırakıp medeni bir ilişki kurmayı da başarıyor” diyor.

    Çocuklar için çabalayın

    Ayrıldıktan sonra birbirinden nefret eden taraflar en çok da çocuklarına zarar veriyor. Dünyada en çok sevdiği iki kişi arasında ikilemde kalan çocukların ruhu derinden yaralanıyor. Terapist Karacehennem, kayınvalidelerin de çocuklar üzerinde bu anlamda olumsuz etkileri olabildiğini söylüyor. Hafta sonu çocuğunu almaya gelen bir babanın eski eşi ile ayaküstü sohbet edebilmesinin ya da bir sorun olduğunda ayrılmış anne-babanın iletişim kurarak ortak bir çözüm üretmelerinin çocuklar için de olumlu olduğunu vurgulayan Karacehennem, “Bazen ayrılan eşlerden biri tekrar evlenebiliyor. Evlenmeyen taraf çocuğu kullanarak karşı tarafın peşini bırakmıyor. Örneğin anne, çocuğun sağlığı ile ilgili uydurma ya da abartılı bahanelerle eski eşini arayıp duruyor. Ya da baba çocuğunu almak için okula giderken onların peşine takılıyor. Evde çocuğunu olumsuz mesajlarla dolduruyor. Çocuk babasının yeni eşine  yönelik olarak ‘Sen babamı bizden aldın’ gibi cümleler kurabiliyor. Aileler unutmamalı ki çocuğu, anne veya babası hakkında doldurmak ona yapılacak en büyük kötülüktür” diyor.

    1 kadın ve 1 erkek dost olabilir mi?

    Evlilik ve İlişki Terapisti Selin Özkök Karacehennem, bu soruya “Hayır” diye yanıt veriyor ve ekliyor; “7-8 yıl önce bu soruya ilk kez yanıt verdiğimde bana tepki gösterdiler. Ancak bu bir gerçek. Bekarsındır, bir çekim hissetmiyorsundur, kafa yapısı olarak çok iyi anlaşıyor olabilirsin. Ancak taraflar evli ise bir tarafın karşı cins ile samimi bir arkadaşlık kurması, eşini dahil etmediği buluşmalar gerçekleştirmesi çok da gerçekçi değildir. Çünkü eğer kişinin bir çekincesi yoksa bu buluşmalara eşini de dahil edecektir. Bu durum evliliğin yazılı olmayan kanunlarından biridir. Zaten biraz derine inildiğinde arkadaşlık taraflarından birinin diğerine aşık olduğu ancak arkadaşlığı da kaybetmemek uğruna bunu sakladığı anlaşılıyor.”

    Medeni ilişki yeni eşi üzer mi?

    Ayrıldıktan sonra iletişimlerini koparmayan eşler az da olsa var tabii. Ancak tarafların görüşmenin kapsamını genişletmeleri zaman zaman yeni eşler için sıkıntı verici olabiliyor.

    Terapist Karacehennem, “Eski sevgili ile görüşmek ihanete girer mi?” sorusuna şöyle yanıt veriyor: “İhanet değil ama beraber olduğu kişiye saygısızlık olarak kabul edilmelidir. Tabii ki karşılaşıldığında ayaküstü sohbet edilebilir ancak baş başa kahve içmek, yemeğe çıkmak gibi görüşmeler yeni eşi rahatsız ediyor. Her şeyi sınırında tutmak gerekiyor.” Bir de şu “Arkadaş kalalım, ben sana layık değilim” meselesi var. Ayrılmak isteyen tarafın diğerine kalp kırmamak için söylediği bu söz çok açık bir şekilde ayrılığı ifade ediyor. Terapist Karacehennem, bazen karşı tarafın bu laftan bile bir umut çıkarmaya çalıştığını ancak gerçekçi olunması gerektiğini vurguluyor.

    Formsanté Dergisi

  • Çapkın Erkeği Tanımanın Yolları

    Çapkın Erkeği Tanımanın Yolları

    Sevgiliniz ya da hoşlandığınız erkeğin çapkın olup olmadığını anlamak için yazımızı okuyun.

    – Çapkın erkekler genelde cool takılırlar

    – Hiçbir şey, hiç kimse umurunda değilmiş, onlarla asla işi olmazmış gibi davranırlar.

    – Ama bir kızı elde etmek istiyorlarsa ufak ufak iletişim kurmaya başlarlar. Eğer kız onun ilgisine yanıt vermiyorsa fazla uğraşmazlar, tabir-i caizse yeni avlarına doğru yola çıkarlar.

    – Çapkın olan erkekler her gördüğü kızla ilgilenmezler

    – Etrafta gördüğünüz her kızla flört etmeye çalışan tipler genelde hiç bir kızı elde edemeyen erkeklerdir. Onlar zararsızdır.

    – Çapkın erkekeler ağzı laf yapan, kısa hikayeleri olan erkeklerdir. Yer yer bilgisiyle kadınları etkilerler.

    – Çapkın erkekeler ağzı laf yapan, kısa hikayeleri olan erkeklerdir. Yer yer bilgisiyle kadınları etkilerler.

    – Çapkın erkekler kendileriyle asla övünmezler

    – Ama kendilerine güvenleri her zaman tamdır. Karşısındakini özgüvenleriyle etkilerler.

    – Çapkın erkekler; kadınların kalbine giden yolu çok iyi bilirler

    – Önce karşısındaki kadın hakkında fikir edinir, sonra uygulamaya geçerler. Yani nabza göre şerbet verirler. Karşısındaki kadını nasıl etkileyeceğini her zaman bilirler.

  • Eşiniz aldatıyorsa…

    Eşiniz aldatıyorsa…

    Doç. Dr. Ersoy “Eğer eşiniz tedavi edilmemiş bir dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu vakası ise sizi aldatma olasılığı çok daha yüksek” diyor.

    Erişkinlerde görülen Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), trafik kazası yapma, hız yüzünden ceza yeme, üniversiteyi bitirememe veya kariyer hayatında güçlükler yaşama, sık iş değiştirme ya da işten atılma, evlilik hayatında sorunlar ve sık boşanma gibi sosyal ve özel yaşamda sorunlara yol açıyor.

    Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy, DEHB’nin, genellikle nörolojik tabanlı bir gelişim bozukluğu olarak kabul edildiğini söyledi.

    Bu bozuklukluğun, tipik olarak kendini çocukluk çağında dikkatsizlik, aşırı hareketlilik (hiperaktivite), unutkanlık, tepkilerin kontrolsüzlüğü ya da ani ve dürtüsel tepkiler ve kolayca başka şeylere sapma olarak gösterdiğini ifade eden Ersoy, DEHB’nin yalnızca çocuklarda görülen bir sorun olmadığın vurguladı. Ersoy, çocukluk çağında bu tanıyı alanların yarısından fazlasının, erişkin dönemlerinde de aynı sorunu yaşadığına dikkati çekti.

    Erişkinlerde görülen DEHB’nin sosyal yaşamda bazı sorunlara yol açtığını ifade eden Ersoy, “Bunlar arasında, daha fazla trafik kazası yapma, genellikle hız yüzünden ceza yeme, üniversiteyi bitirememe veya kariyer hayatında güçlükler yaşama, sık iş değiştirme ya da işten atılma, evlilik hayatında sorunlar ve sık boşanma gelmektedir” dedi.

    “Akıllarından geçeni düşünmeden eyleme koyuyorlar”

    Ersoy, bu kişilerin evlilik hayatlarının sıkıntılı olduğuna dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:

    “Eğer eşiniz tedavi edilmemiş bir dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu vakası ise sizi aldatma olasılığı çok daha yüksek. Bu vakalar dürtüsellikleri nedeniyle, başkalarının sadece akıllarından geçirdiklerini düşünmeden eyleme koyabiliyorlar.

    Evlilikleri dürtüsel davranışları, çabuk sinirlenmeleri, eşlerinin sözünü dinlemeden cevap vererek basit bir konuyu bile çabucak tartışmaya dönüştürme potansiyelleri, dikkatlerinin dağınık olması nedeniyle evle ilgili sorumluluklarını yerine getirmekte güçlük çekmeleri, dürtüsel alışverişleri nedeniyle aile bütçesini tehlikeye sokmaları gibi birçok doğrudan dikkat eksikliği hiperaktiviteyle ilgili sorunlar yaşamaları nedeniyle evlilik hayatlarında ve ilişkilerinde sorunlar yaşayabiliyorlar.”

    Eşini anlamaya çalışan ABD’li gazeteci, kitap yazdı

    Ersoy, erişkinlerde DEHB’nin hem vatandaşlar hem de ruh sağlığı alanında çalışan uzmanlar tarafından yeterince farkına varılmadığını öne sürdü.

    Gina Pera isimli kişinin, ABD’nin Kaliforniya eyaletinde yaşayan ödüllü bir gazeteci olduğunu anlatan Ersoy, bu kişinin evlenmeyi düşündüğü ve şu anda evli olduğu erkeği anlamaya çalışırken, bu bozuklukla özel olarak ilgilenmeye başladığını anlattı. Ersoy, gazetecinin, DEHB konusunda ABD’de isim yapmış uzmanlarla röportajlar yaptığını ve kendi kendine yardım gruplarında moderatörlük yaparak edindiği birikimi “Sen mi, Ben mi, Erişkin DEHB mi? Sevdiğiniz Birinde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Olduğunda Lunapark Trenini Durdurmak” isimli kitabında okuyucularla paylaştığını belirtti.

    Söz konusu kitabı Türkçe’ye çevirerek editörlüğünü yapan Ersoy, gazeteci yazar Gina Pera’nın 30 Ekim-3 Kasım tarihleri arasında Antalya’da yapılacak çok sayıda yerli ve yabancı bilim insanını biraraya getirecek “Uluslararası Psikofarmakoloji Kongresi”nin konuklarından biri olacağını dile getirdi.

    Ersoy, gazetecinin, kongrede yapacağı konferansta, bilim insanlarının ve uzmanların dikkatini konuya çekeceğini belirterek, DEHB’nin erken tanı konmaması halinde bir erişkinin evliliğini nasıl etkilediğinin anlatılacağını bildirdi.

  • Eski sevgilinizle arkadaş kalamamanızın nedenleri

    Eski sevgilinizle arkadaş kalamamanızın nedenleri

    Eski sevgilinizle arkadaş kalamamanızın nedenleri…

    1. O sizin eski sevgiliniz.

    Yani, sizin için ideal olan kişi değil. Eğer ilişkinizde problemler yaşıyorsanız ve aranızda işler yolunda gitmiyorsa, bir arada olmanız gerçekten mantıksız değil midir? Hala bir arada olabileceğini düşünüyorsanız gerçekten büyük bir hayal gücüne sahipsiniz demektir, bu yüzden aşağıda belirttiğimiz diğer 9 nedeni de okumalısınız!

    2. Hala onu seviyorsunuz.

    Böyle bir durumdaysanız, onunla arkadaş kalmayı denemeyin veya arkadaştan da öte bir ilişki ile devam edin! Bu fikri güzel bulacaktır, fakat, malesef, sahip olduğunuz gizli hislerinizin farkında olmayacaktır. Bu yüzden, daha fazlasını beklediğiniz birisiyle arkadaş kalmanız imkansızdır; bu tarz taktikler de tekrar bir araya gelebilmek adına pek işe yarar denilemez.

    Eski sevgiliden dost olur mu ? yazısı için tıklayın !

    3. Hala size aşık.

    Onu siz terk ettiyseniz ve hala bir şeyleri toparlayabileceğinizi umut ediyorsa, ihtiyacı olan son şey omzunuzda ağlamaktır. Tüm bunların sonrasında, mutsuzluğunun sebebi siz olarak kalacaksınız, bu yüzden bırakın da onunla arkadaşları ilgilensin. Çünkü onların yanında rahatça ağlayabilir ve mutsuzluğunu yaşayabilir, size yakın olması yanlış umutlara kapılmasından başka bir işe yaramayacaktır.

    Bu tarz bir arkadaşlık da sizin için oldukça zor olabilir, masalınızı bitirmekte çok zorlanabilir, hayatınıza bakmak isterken önünüzü göremeyebilirsiniz.

    4. Birbirinizle bir daha asla gerçekten bu kadar yakın olamayacaksınız.

    İyi bir ilişkinin temelinde aşk vardır, sonrasında da seks ve tutku eklenir buna, fakat bunların hepsi iletişim ve yakınlık ile oluşturulmuş iyi bir kombinasyon içerisinde olmalıdır. Cinsel ilişkiniz harika fakat karşılıklı iletişiminiz biraz problemli miydi? Eğer ilişki içerisindeyken yakın arkadaş değilseniz, emin olun ilişki sonrasında da arkadaş olma şansınız yoktur. Karşılıklı iletişiminiz için çok daha az konu kalacaktır geriye.

    5. Onu aldattınız.

    Boyle bir durumda muhtemelen artık sizinle iletişim halinde kalmak istemeyecektir. TAMAM, belki size gördüğünde bir merhaba alabilirsiniz ondan, ama sadece bu kadar. Ve böyle de olmalıdır. Fakat onu aldatmanıza ragmen hala sizinle arkadaş kalmak istiyorsa, muhtemelen umutsuz bir şekilde hala size seviyordur. Sizin doğru olan tek şey ise ondan olabildiğince uzak kalmak ve böylece ona daha fazla acı yaşatmamaktır.

    6. O sizi aldattı.

    Arkadaşlıktaki en temel şeylerden biri güvendir. Peki bir kere size ihanet ettikten sonra ona artık nasıl güvenebilirsiniz? Sizin tarafınızda olan arkadaşlarınız ve eş dostlarınız arkadaşlığınıza nasıl bir gözle bakacaktır? Böyle bir şeyin tekrarlanması durumunda hala bu kez sizin yanınızda olacaklar mı dersiniz?

    7. O tam bir pislik.

    Daha fazlasını söylememize gerek var mı? Eğer onu terk etmişseniz, gerçekten verdiğiniz ikinci şansı mahvedecek aptalca bir şey yapmıştır, aksi takdirde hala birlikte olurdunuz. Hepimiz bir şansı hak ederiz, fakat dürüst olun ve kendinize itiraf edin, daha ne kadar fazla şansa sahip olabilir ki?

    8. Onunla sevişmek istiyorsunuz.

    Hissettiğiniz şeyler tükenmiş olabilir, fakat onu düşündüğünüz her an, sizi kahve içmeye davet etmesi için kapısının önünde hazır bulunmak içinizden geçiyor da olabilir. Fakat bunu gerçekleştirirseniz ve buna devam ederseniz onu hayatınızdan çıkarma ve yeni birisiyle tanışma şansınız oldukça azalacaktır.

    9. Birbirinizi kıyafetsiz olarak gördünüz.

    Bu arkadaş olarak devam edemeyeceğiniz anlamına gelen bir neden değil tabi ki, ama durumu oldukça zora sokması da muhtemel. Birisiyle çok samimi olduktan sonra, ona diğer arkadaşlarınız gibi bakmanız zor olabilir.

    10. Yeni bir erkek arkadaşınız var.

    Eğer daha erken olmadıysa, “arkadaşlığınız” siz yeni bir partnere sahip olduğunuzda muhakkak bitecektir. Bu durum birbirinizden uzaklaştığınız zaman kendiliğinden gelişecektir, veya zaten yeni arkadaşınıza bir saygı göstergesi olarak ya da onun bizzat kendisinin özel isteğiyle bir şekilde sonlanacaktır.

  • Kocam Beni Aldatıyor mu?

    Kocam Beni Aldatıyor mu?

    Birlikte olduğunuz sevgiliniz ya da bir hayatı paylaştığınızı sandığını eşiniz sizi aldatıyor mu? Peki nasıl anlayacaksınız? kesin olmamakla beraber İşte yolları…

    1- Sevgiliniz içindeki suçluluk duygusunu bastırmak için sizin isteklerinize her zamankinden fazla duyarlılık gösterir. Özellikle diğer ilişkisinin ilk dönemlerinde…

    2- Böyle bir alışkanlığı olmasa bile size sık sık hediye almaya başlar. Bu davranışının dikkat çekmemesi için de her hediye

    3- Günlük hayatındaki alışkanlıklarını değiştirir ya da yeni hobiler edinir.

    4- Yaşadığı duygusal karışıklık nedeniyle olur olmaz nedenlerden kavga çıkarabilir.

    5- Ona daha şefkatli yaklaşmanız için sadece sizin yanınızda depresif bir tavır takınabilir.

    6- Sizinle çeşitli bahanelerle daha az konuşmaya ve zaman geçirmeye başlar. Bu sayede daha az açık vereceğini düşünür.

    7- Uykusunda sık sık kabus görebilir. Bir çok geceyi bu nedenle uykusuz geçirebilir.

    8- Müzik, sinema gibi alanlarda zevkleri değişebilir. Daha önce nefret ettiği türleri beğenerek takip edebilir. Bu seçimlerden yeni ilişkisinin zevkleri hakkında fikir verir.

    9- Kendisini birden çok beğenmeye başlayabilir. Zamanını eskiye göre daha çok ayna karşısında geçirir.

    10- Sizi ya da ilişkinizi başkalarıyla kıyaslayabilir. Bu artık sizin tek olmadığınızı düşündüğünü gösterir.

    11- Artık hiçbir eleştiriye tahammülü kalmayabilir. Sürekli kendini savunma tavrını takınabilir.

    12- Eve geç gelmeye başlar. Evdeki sorumluluklarını ya da eskiden düzen konusunda önem verdiği konuları atlayabilir.

    13- Sizin nasıl göründüğünüzle artık daha az ilgilenir. Saçınız ya da kıyafetlerinizle ilgili yorum yapmaz.

    14- ‘Seni seviyorum’ demeyi bırakır.

    15- Sizin ona yaptığınız sürprizler karşısında eskisi gibi coşkuyla tepki vermez. Bu içinde suçluluk duygusundan kaynaklanır.

    16- Kendisini başkalarıyla kıyaslaması da size olan ilgisini kaybetmeye başladığını gösterir.

    17- Telefonunda arama listesi ve mesaj kutusunu sürekli boş tutmak gibi önlemler alabilir.

    18- Birden bire arkadaşlarıyla her zamankinden daha fazla vakit geçirmeye başlar

    19- Saçınızı okşamak gibi şefkat gösterilerini bırakır.

    20- İlişkinizin geleceği hakkında evlilik, ev alma gibi planlar hakkında konuşmamaya başlar.

    21- Birden bire kişisel uğraşlara vakit ayırmaya başlar. Kitap okur, film izler…

    22- Aranıza yatak odanızda da mesafe koyar ve bunun için bahaneler sıralar.

    23- Yaptığı şakalar sizi güldürmekten çok kırmaya başlayabilir, eski hoş sohbet tavrı kalmaz.

    24- Çiftlerin yapışık ikizler olmadığını öne sürerek kendi özel sınırlarını korumak adı altında sizden uzaklaşır.

    25- Rüyasında başka isimler sayıklayabilir.

    26- Yakın çevrenizden sürekli ilişkiniz hakkında uyarı alıyor musunuz? Sizdeki değişim en iyi dışardan bakan objektif gözler tarafından görülür.

    27- Sizin artık kendisiyle ilgili sorular sormanıza tahammülü kalmaz. Neredesin sorusu onu bir anda sinirlendirmeye yeterli olur.

    28- Sabah uyandığında kimin yanında olduğunu anlamak için bir süre etrafına bakar.

    29- Ev içinde kapıları kapalı tutmaya başlar. Özellikle bilgisayar başındayken rahatsız edilmek istemez.

  • Erkeklerin Aldatma İşaretleri

    Erkeklerin Aldatma İşaretleri

    Erkeklerin aldatacaklarını haber veren bazı önemli noktalar var!. İşte onlar…

    Şimdi size aktaracağımız bazı işaretler beraber olduğunuz erkeğin sizi yüzde yüz aldattığını/aldatacağını göstermez. Fakat bunları beraberliğinizin kötüye gittiğinin işareti olarak algılamanızı öneriyoruz.

    ‘BEN BUNU ASLA YAPMAM!’

    İşte tehlikeli bir cümle. Erkeğin bu rahatlatıcı sözlerle ‘sevgi dolu ve sadık’ bir eş portresi çiziyor.

    Ne yapmalı?

    Bu zararsız cümle sadakat ve bağlılık konusunda bir sohbet başlatmak için iyi bir başlangıç olabilir. Size: ‘Ben bunu asla yapmam’ dediğinde ona ‘Ben de. Fakat eğer bir gün içimizden biri birisine ilgi duyarsa bunu birbirimize anlatabilir miyiz?’ şeklinde bir soru sorabilirsiniz.

    ‘BİR PSİKOLOĞA GÖRÜNSEN İYİ OLACAK’

    Erkeklerin neredeyse hepsinin eşlerine depresyonda olduklarını söylüyor ‘Kadınları depresyona iten gücün kendileri olduklarının farkında bile değiller. Böyle birşey söyleterek onu başkalarına iten kişinin siz olduğunu düşünmenizi sağlıyorlar’.

    Ne yapmalı?

    Eşinizden böyle bir yorum duyarsanız duymamazlıktan gelmeyin. Ona ‘Kendimi çok yorgun ve stres altında hissediyorum. Neden bana depresyondasın diyorsun?’ deyin ve profesyonel yardım almanız konusunda ısrar ediyorsa birlikte bir evlilik terapistine gidebileceğinizi söyleyin.

    ‘BENİ ANLAMIYORSUN’

    Böyle bir cümle kuran bir erkek ayrı yönlere doğru ilerlediğinizi ima eder. Bu cümleyi duyan kadın erkeğe sert bir yanıt verirse tartışma erkeğin tarafına döner. ‘Sizin mantıksız ve sevimsiz konuşmalarınız yüzünden ev dışında zaman geçirdiğini söyleyecek böylelilke sizi suçlayarak daha az suçluluk hissedecektir’.

    Ne yapmalı?

    ‘Yaşasın! Sizinle konuşuyor! Hem de hisleri hakkında. Tek yapmanız gereken tepki vermeden onu dinlemeye çalışmak. Bunun da ötesinde onu daha çok konuşmaya teşvik etmek’.

    ‘SANA SÜREKLİ SÖYLEDİM AMA DİNLEMEDİN’

    Çalışan bir kadındınız fakat bebeğiniz olunca bir süre onunla evde vakit geçirmeye karar verdiniz. Çalışmaya alışık olduğunuzdan sürekli evin içinde olmak sizi sıkmaya başladı. Bu arada eşiniz de sürekli ‘spora git, kursa git’ gibi önerilerde bulunuyordu. Siz evde oturmaya devam ettiniz. Sonuç: boşandınız

    Bu konuda eşinizin asıl söylemek istediği şey: ‘Ben açık fikirli bir insanım ve eşimin sıkıcı bir ev kadını olmasını istemiyorum’. Eşinizin önceden verdiği bazı işaretleri görme şansınız olsaydı onun gerçek hislerine göre hareket edebilirdiniz öyle değil mi?

    Ne yapmalı?

    Onun gerçekten ne söylemeye çalıştığını anlamak için kendisini anlatmasını istemeniz gerekiyor. ‘Ona sorular sorun. Böylelikle kafasından geçenleri anlayabilirsiniz’.

  • Kadınlar Affetmiyor!

    Kadınlar Affetmiyor!

    Alman psikologlar tarafından hazırlanan “Af haritası”, oldukça şaşırtıcı bir gerçeği gözler önüne seriyor: Yabancı gelinlere nispeten “daha hoşgörülü ve bağışlayıcı” olarak bilinen Türk kadını, yanlış bir imaja sahip. Araştırma sonucuna göre Türk kadının %83’ünün sadakatsizliğe hiç mi hiç tahammülü yok!

    Alman Psikologlar Dr. Wiebke Neberich ve Daniel Nitschke, 11 Avrupa ülkesini baz alarak yaptığı bir araştırmaile “Aldatmayı affetme haritası” oluşturdular. 8 Milyonu aşan üye sayısıyla Avrupa’nın en büyük evlendirme platformları arasında yer alan eDarling’in psikologları araştırmalarında, Türk kadının %83’ünün, erkeğinin sadakatsizliğini hiç de bağışlamadığını ortaya çıkardı. Buna göre Türk kadınının sahip olduğu imajın son derece yanlış olduğu ve sevdiği erkeğini başka bir kadınla kesinlikle paylaşmak istemediği belirlendi.

    8 Milyon üyeden 200 bini aşkın kişiyi araştırmaya tabi tutan uzmanlar, üyelerin bilimsel kişilik testinde kendilerine yöneltilen “Ciddi bir ilişkide sizin için sadakat vazgeçilmez midir?” sorusuna verdiği cevaplardan yola çıkarak hazırladıkları analizde İsviçreli, İtalyan, İsveçli, Fransız ve Rus kadınlarının ise ihanet konusuna daha az önem verdikleri kayıtlara geçti. eDarling’in uzman psikologlarından Neberich ve Nitschke tarafından hazırlanan analize göre, sadakat beklentisi, ilişkilerde ülke koşullarına, kadın ve erkek beklentilerine göre farklılık gösteriyor. Tüm ülkelerde kadınlar sadakate genel olarak erkeklerden daha fazla önem verirken, Polonyalı kadınlar %89 ile (Polonyalı erkekler %77) birinci sırada yer aldı. Rus kadınları da %52 oranla (Rus erkekleri %37) en az kıskanç olan eşler olarak belirlendiler. Sadakate en fazla önem veren erkekler ise, %80 ile Hollandalı erkekler oldu (Hollandalı kadınlar % 87). Almanya’da da sadakat, hayat arkadaşı seçiminde hem erkekler hem de kadınlar için önemli bir kriter olarak kayıtlara geçti.