Etiket: İbrahim Adnan Saraçoğlu

  • Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu ile ilgili merak ettiğiniz her şey bu kitapta! PROF. SARAÇOĞLU ŞİFA KİTABI

    Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu Türkiye’de bitkisel sağlık denildiğinde akla ilk gelen isim. Televizyon kanalları onu konuk alabilmek, gazeteler onun kitaplarını fasikül fasikül verebilmek için birbirleriyle yarışıyor. Saraçoğlu ismi ‘rating’i artırıyor, tiraj aldırıyor. Çünkü bitkisel sağlık artık herkesin gündeminde… Özellikle de modern tıbbın labirentlerinde gezinerek bolca para harcayıp derdine deva bulama¬yanların… Bugün katı Ortodoks tıpçılar hariç hemen herkes bitki gerçeği¬ni kabul ediyor. Kanser olan biri sözgelimi kemoterapi gibi konvansiyonel tedavinin yanında hangi bitkilerden destek alabileceğini de merak ediyor. Avuç dolusu vitamin hapının, kolesterol hapının, tansiyon hapının yerine daha ucuz ve yan etkisiz bir bitkisel tedavi aramaya başlayanların, hadi bi¬raz espriyle söyleyelim ‘uyananların’ oranı hiç de az değil.

    Evet, tıbbi bitkilere, bitkisel kürlere muazzam bir talep var. Saraçoğlu da bu talebe en etkin yanıt verenlerden biri… Duruşuyla, sözleriyle, ifade ye¬teneğiyle, anlaşılırlığıyla, inancıyla, kimya profesörü unvanıyla, bilimiyle… Binlerce kişi onun bilgisine güveniyor, onun önerdiği kürleri kullanıyor. “Şifa buldum, Allah razı olsun” diyenlerin sayısı azımsanamayacak kadar çok. Bir yanda da onu eleştirenler; tıp doktoru olmadığını, bitkisel reçete yazamayacağını söyleyenler var. “Sağlık konuşulurken lafı Kuran’ı Kerim’e getirmesinin ne âlemi var” diyenler, hatta hibrit tohumları eleştirdiği için hakkında suç duyurusunda bulunanlar bile var.

    Prof. Saraçoğlu Şifa Kitabı, tam da bu noktada anlamlı ve işlevsel. Bu kitapta, ilk kez açıklanan yepyeni kürlerin yanı sıra, Saraçoğlu’nun sağlıklı yaşamla ilgili tavsiyelerini; tohumların, toprağın, Türkiye’nin ve dünyanın geleceğiyle ilgili öngörülerini bulacaksınız. Bir bitkisel kürün, kür olana kadar geçirdiği evrelere, bunun arkasındaki bilim, tecrübe ve araştırmaya hayret edeceksiniz.

    Kısa pantolonlu İbrahim Adnan’dan, milyonların sevgilisi Prof. Saraçoğlu’na uzanan yolda yaşanan birbirinden ilginç olaylara tanık olacaksınız. Hastaların ona yazdığı minnet dolu mektuplarla duygulanacaksınız. Dünyanın en büyük araştırma-geliştirme laboratuarlarında dirsek çürütmüş, kendine ait 100’den fazla patente sahip bir bilim adamının ‘şifa veren’ hayat hikâyesini okuyacaksınız.

    İşte karşınızda Prof. Saraçoğlu ve onunla ilgili merak ettiğiniz her şey.

    Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu ile ilgili merak ettiğiniz her şey bu kitapta! PROF. SARAÇOĞLU ŞİFA KİTABI | 1

    Kitabın Bölümleri

    • Niçin Saraçoğlu kitabı ?
    • İlk soru: Portakal niye turuncu, limon niye sarı ?
    • Adam olacak çocuğun merak ettikleri
    • Yaşamın fiziği ve kimyası
    • Deterjan karşıtı bir vatan haini!
    • Uçaklar, ajanlar, patentler!
    • Bitkisel kürlerin hazırlanma süreci
    • İlk kür: Brokoli
    • Anadolu topraklarının ayrıcalığı
    • Tohum biyolojik silahtır
    • Beterin beteri: GDO
    • Gıda takviyeleri
    • Kısırlık ve nüfus patlaması!
    • Bilim adamı nimetin hikmetini arayan kimsedir
    • Programlanmış bilim adamları
    • Otacı kültürüne bilinçli saldırı
    • Modern tıbbın açmazı
    • Ne yemeli, ne içmeli?
    • Kültürü kim yok etmek ister?
    • Bizi Anadolu’nun doğal tohumları kurtaracak!
    • Son soru!
    • Ek 1: Doğal geleneksel tohumla ithal hibrit tohum arasındaki büyük fark!
    • Ek 2: İlk kez yayınlanan 3 yeni kür
    • Ek 3: Hasta mektupları

    Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu kimdir?

    11 Nisan 1949’da Mersin’de doğdu. Mersin İleri İlkokulu’nda, İstanbul Avusturya Lisesi ve Mersin Akdeniz Koleji’nde okudu. 1973 yılında Ankara Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisi Kimya Bölümü’nden mezun oldu.
    Avusturya Graz Teknik Üniversitesi Fizikokimya Kürsüsü’nde mastır ve doktora yaptı. Graz Teknik Üniversitesi Biyoteknoloji ve Mikrobiyoloji Kürsüsü’nde asistan; Çukurova Üniversitesi, Avusturya Karl Franzes Üni¬versitesi, Akdeniz Üniversitesi ve Viyana Teknik Üniversitesi’nde öğretim görevlisi; AVL Araştırma Merkezi’nde araştırmacı ve yönetici olarak çalıştı. Buluşlarıyla 100’ün üzerinde patent aldı. Çalıştığı araştırma konularında bi¬limsel makale yazdı.

    1999 yılında televizyonda ilk kez brokoli kürünü açıkladı. 2001 yılın¬da Türkiye’ye yerleşerek fitoterapi alanında çalışmaya başladı. Bitkilerdeki Sağlık Mucizesi, Bitkisel Sağlık Rehberi, Tıbbi Bitkiler Rehberi, Bitkisel Kürler Rehberi ve Tıbbi Bitkiler ve Bitkisel Sağlık Rehberi kitaplarını yazdı.

    İstanbul Aydın Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nde Gıda Kimya¬sı, Bitki Kimyası ve İleri Bitki Kimyası dersleri vermektedir.

  • Su içmek yaşlanmayı yavaşlatıyor

    Su içmek yaşlanmayı yavaşlatıyor | 2Yapılan araştırmalar kadınların erkeklere göre daha az su tükettiklerini gösteriyor. Oysa bayanların cildindeki kırışıkların oluşumunda ve artmasında en önemli etkenlerden biri yeterli su tüketiminin olmamasıdır. Yeterli oranlarda su içen kişilerde yaşlanma daha yavaştır. Konu ile ilgili yaptığı araştırmalarla gündem yaratan Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu doğal mineral içeren sular hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

    Cildin taze ve canlı görünmesinde, vücudun ihtiyacı olan yeterli suyun alınması çok önemlidir. Günde en az birbuçuk litre su içmeyi alışkanlık haline getirmek yaşlanmayı geçiktirmek için en önemli etkenlerdendir. Sadece susayınca su içilir diye bir kural yoktur. İster susayın ister susamayın gün boyu en az bir buçuk litre doğal mineralli su tüketilmelidir. Özellikle yatmadan önce içilen bir bardak doğal mineralli su vücuda sağladığı yararlar bakımından oldukça önemlidir.

    Susuzluğunuzu sadece su ile giderin!

    Susuzluğun sadece su içerek giderilebileceğini açıklayan Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu suyun yerini hiçbirşeyin dolduramayacağını açıklayarak şu açıklamalarda bulundu; “Bazı insanlar, susuzluklarını daha sağlıklıdır diye düşünerek bitkisel çay veya taze sıkılmış meyve sularıyla geçirmeye çalışırlar. Bu yanlış bir uygulamadır. Vücudunuzu meyve sularıyla yıkayabilir misiniz? Öyleyse susadığınızda da susuzluğunuzu sadece ve sadece doğal mineral içeren suyla gidermeniz daha doğru bir karar olacaktır. Susuzluğunuzu suyun dışında herhangi bir içecekle karşılamaya kalkarsanız vücudunuzun su ihtiyacı kesinlikle giderilmez. Ayrıca yemeklerde su haricinde içilen tüm sıvılar açlık duygusunu daha fazla tetikleyerek yemek yerken doyma duygusunu geciktirici etki gösterir. Halbuki yemeye başlamadan önce içilen bir bardak doğal mineralli su sindirimin ön basamaklarını hızla harekete geçirir ve suyla yemeğe başlamak yemek sonrası tatlı yeme ihtiyacının giderilmesini sağlar

    Su hayattır, su sağlıktır!

    Sağlıklı yaşamın, sağlığımızı korumanın ve hastalıklara karşı dirençli olabilmenin temelinde özellikle doğal mineralli su içmenin yattığını ifade eden Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu şunları söyledi; “Vücudumuzun ihtiyacı olan oksijeni bir tek havadan değil sudan da alıyoruz. Hücrelerimiz tıpkı bir elektroliz reaksiyonunda olduğu gibi suyun moleküler yapısında bulunan oksijenide kullanmaktadır. Bu bağlamda suyun vazgeçilmezliği daha da artmaktadır. Ayrıca suyun içerisinde bulunan doğal mineraller ile vücudumuzun günlük mineral ihtiyacının bir kısmını karşılamış oluruz. Doğal minerallerin içerisinde bulunan kalsiyum kemik gelişimi için en önemli faktörlerdendir. Tırnak sağlığında da bunu farkedebiliriz tırnakların kırılması büyük oranda aldığımız su miktarına bağlıdır. Aynı şekilde yeterli su alınmadığı takdirde şaçlar cansız ve mat görünür. Az su içmenin bedene verdiği diğer bir etkide selülit oluşumudur. Gereken miktardan ne kadar az su içilirse, selülit oluşumu o kadar hızlı olur.”