Etiket: hücre

  • Parkinson ve diyabette yeni tedavi yolları

    Parkinson ve diyabette yeni tedavi yolları

    ABD’li bilim insanları, parkinson ve diyabette yeni tedavi yollarında çığır açacak bir gelişmeye imza attı. Oregon ve Sağlık ve Bilim Üniversitesi’nden bir bilim ekibi, klonlanmış insan embriyosundan kök hücre elde etmeyi başardı

    KLONLANMIŞ insan embriyosundan kök hücre elde eden ABD’li bilim insanları, parkinson ve diyabet gibi hastalıklara yeni tedavi yolları geliştirilmesinde çığır açacak bir başarıya imza attı. Her hücreye dönüşebilme özelliğine sahip kök hücreler, hastalıklı dokularla değiştirilebilecek, yeni dokular yaratılmasında kullanılabilecek olmaları nedeniyle önem taşıyor. Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi’nden Shoukrat Mitalipov başkanlığındaki bilim ekibi, bağışlanan yumurtalardan oluşturulan 6 embriyodan, kök hücreler elde etmeyi başardı.

    MAYMUNDAN İNSANA
    Başarının, bir teknik buluştan ziyade, süreçteki denemelerin tekrar tekrar gözden geçirilmesiyle elde edildiğine dikkati çeken Mitalipov, maymun embriyolarıyla yaptıkları 6 yıl süren çalışmalar sonucu hedeflerine ulaştıklarını vurguladı. Mitalipov, maymunlar üzerindeki çalışmalarda, bu teknik yardımıyla elde edilen embriyolardan klonlanmış bebek elde edilmesinin mümkün olmadığı sonucuna vardıklarını ve böyle bir şey yapmaya da ilgi duymadıklarını belirtti.
    Bilim adamlarının on yılı aşkın bir süre önce başlattıkları, klonlanmış insan embriyolarından kök hücre elde etme girişimleri, temelde embriyoların kök hücreleri oluşturmadan önce gelişimlerini durdurmaları nedeniyle şimdiye kadar başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

    WOO-SUK’UN YALANI
    Hwang Woo-suk adlı Güney Koreli bir bilim adamı, 2004 yılında bunu başardığını açıklasa da, sonra açıklamanın gerçeği yansıtmadığı ortaya çıkmıştı.

  • Cilt bakımı

    Cilt bakımı

    Cildimizdeki gözenekler zamanla dış etkenler (toz, sigara vs.), yağ bezlerinin çalışması, hücrelerin kendilerini sürekli yenilemeleri ve atılmaları nedeniyle tıkanır.

    Cildimiz donuklaşır, siyah noktalar oluşur. Cilt bakımı ile cilt temizlenir, gözeneklerimiz açılır, kan dolaşımı hızlanır. Cilt bakımı cildimizin canlı ve temiz bir görünüme kavuşmasına yardımcı olur.

    Cilt bakımı işleminden önce cildin muayenesinin yapılması gerekir. Cilt tipi, yıpranma derecesi, mevcut problemler, yaş gibi faktörler dikkate alınarak hangi cilt bakımı ürünlerinin kullanılacağı tespit edilir ve kişiye özel cilt bakım programı oluşturulur. Cilt bakımının amacı gözeneklerin temizlenmesi, cilde oksijen sağlanması, cilde parlaklık, canlılık, tazelik verilmesi ve lenf drenajı ile toksinlerin atılmasıdır. Cilt bakımı sonrasında cildin üzerinde koruyucu ve besleyici bir tabakanın oluşturulmasıyla kırışıklıkların oluşumu gecikeceğinden, cildin genç ve sıkı kalmasına yardımcı olacaktır. Özellikle akneli ciltlerde yağ sekresyonunun artması ile birlikte gözenekler hızla tıkanır ve altta bakteri oluşumu meydana gelir. Bu kısır döngünün kırılmasında, gözeneklerin ve siyah noktaların temizlenmesini sağlayan cilt bakımının önemi büyüktür.

    Evde cilt bakımı yapmak için tıklayın !

    Cilt bakımı işlemi, yapılacak bakımın özelliklerine göre 45 – 90 dakika sürmektedir.

    Her cildin anatomik yapısı aynı olsa da yağlılık dereceleri birbirinden farklıdır. Buna göre yağlı, karma, normal, kuru ve olgun cilt tiplerine göre farklı cilt bakımı uygulamaları yapılır

  • Hamilelik Şekeri Hakkında Herşey

    Hamilelik Şekeri Hakkında Herşey

    Hamilelik şekeri, hamilelik döneminde başlayan bir çeşit diabet hastalığıdır. Bunun anlamı vücudunuzun şekeri kullanması gerektiği gibi kullanamamasından dolayı kan şekeri değerlerinizin normalin üstüne çıkmasıdır. Hamilelik şekeri yaklaşık olarak %4 oranında hamileyi etkiler. Genelde hamileliğin beşinci veya altıncı aylarında ortaya çıkar (24-28 haftalar). Genellikle de doğumdan sonra ortadan kaybolur.

    Hamilelik Şekeri Bebeğimi Nasıl Etkiler?
    Yüksek şeker oranları hem sizin hem de bebeğiniz için sağlıksızdır. Eğer yüksek şeker seviyeleri kontrol altına alınmazsa doğumda problem yaşama riski artar. Bebeğin no
    rmalden fazla büyümesi gibi etkilerle doğumu sizin için ve bebeğiniz için zorlaştırabilir. Ayrıca bebeğin ileriki yaşamında şeker hastalığı riski taşımasına sebep olur.

    Hamilelik Şekerim Varsa Ne Yapabilirim?
    Doktorunuzun ve diyetisyeninizin önerileri doğrultusunda beslenmenizi düzenlemeniz, düzenli egzersiz yapmanız ve kan şekeri seviyelerinizi düzenli olarak kontrol etmeniz gerekir.

    Beslenmemde Ne Gibi Değişiklikler Yapmam Gerekir?
    Doktorunuz bu değişiklileri bir diyetisyen yardımıyla yapmanızı isteyebilir. Bunun yanında bazı gıdaların beslenmenizden çıkarılması istenebilir. Özellikle dondurma, şerbetli tatlılar, kurabiyeler, çikolata gibi şekerden zengin gıdalardan uzak durulması bunlar yerine doğal şeker içeren meyveler tercih edilmesi gerekebilir.

    Öğün aralarında acıktığınızda kuru üzüm, havuç, meyve gibi sizin için sağlıklı olan seçenekleri tercih edebilirsiniz. Beyaz undan yapılan makarna veya beyaz pirinç yerine sizin ve bebeğiniz için daha yararlı olan bulgur, kepekli makarna veya esmer (kepekli-kabuklu) pirinç tercih edebilirsiniz.
    Dengeli ve çeşitli beslenmenizde sizin ve bebeğiniz için çok önemlidir. Hamilelik döneminde ne kadar kilo aldığınıza bağlı olarak öğünlerde daha az yemeniz gerekebilir. Bununla ilgili olarak doktorunuz veya diyetisyeninizle konuşabilirsiniz.

    Neden Egzersiz Önemli?
    Doktorunuz sizin ve bebeğiniz için güvenli olan egzersizi düzenli olarak yapmanızı önerecektir. Egzersiz kan şekeri seviyenizi normal düzeyde tutmanıza ve kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olacaktır.
    Yürüyüş hamileler için genellikle en kolay egzersiz şeklidir. Yüzme veya diğer egzersiz çeşitleri de güvenli olan seviyelerde yapılabilir. Hangi egzersizlerin sizin için güvenli olduğunu doktorunuza danışabilirsiniz.
    Eğer genelde yürüyüş alışkanlığınız yoksa günlük 5-10 dakikalık yürüyüşlerle başlayabilirsiniz. Güçlendikçe yürüyüş zamanını 30 dakikaya kadar çıkartabilirsiniz. Egzersizi ne kadar sık yaparsanız o kadar kolay kan şekeri seviyenizi kontrol altına alabilirsiniz.
    Egzersiz yaparken dikkatli olmanız da şart. Egzersiz yaparken kendinizi çok zorlamamanız, çok terlememeniz ve nefes nefese kalmamanız gerekir.

    Eğer egzersiz yaparken başınız dönerse, sırt ve bel bölgenizde şiddetli ağrı hissederseniz veya başka bölgelerde ağrı hissederseniz egzersizi hemen bırakıp doktorunuz arayınız.

    Hamilelik Döneminde Hangi Testleri Yaptırmam Gerekir?
    Doktorunuz sizden rutinde yapılan kan tahlillerini isteyecektir. Bunun yanında sizin de düzenli olarak kan şekeri seviyenizi ölçtürmenizi isteyebilir. Bu testler doktorunuza beslenmenizin ve egzersizin kan şekeri seviyesini istenilen seviyede tutup tutmadığı konusunda bilgi verecektir. Eğer değerler istenilen düzeylerde değilse doktorunuz sizden kan şekeri seviyenizi düşürmek için insülin kullanmanızı isteyebilir. Doktorunuz bu konuda sizden bir uzmanla görüşmenizi isteyebilir.

    Bebeğim Doğduktan Sonra Kan Şekeri Değerlerim Düzene Girer mi?
    Bebeğiniz doğduktan sonra hastanede bulunduğunuz zaman içerisinde kan şekeri düzeylerine baktırmanıza gerek yoktur. Hamilelik şekerinin kontrolü loğusalık döneminde, doğumdan 6–8 hafta sonra yapılmalıdır. Hamilelik döneminde gebeliğe bağlı şeker yükselmesi yaşayan anne adaylarının yaşamları boyunca diğer annelere göre şeker hastalığına yakalanma riskinin biraz daha yüksek olduğunu biliyoruz.

    Bu yüzden sağlıklı ve dengeli beslenmeye devam edip, düzenli egzersizlerinizi yapmak ve doktorunuzun önerdiği peryodları da şeker kontrolünüzü yapmanız sizin için çok önemlidir.

     

    Diyabetli hamileler nasıl beslenmeli?

    Gebelik şekerinde de normal diyabetteki gibi en önemli besin öğesi karbonhidratlı (şekerli) besinler. Karbonhidratlı besinler kan şekerini yükseltir diye diyetten çıkartılmaz. Yapılan çalışmalar da göstermiş ki; gebelikte yeterli protein ve yağ alınsa dahi eksik karbonhidrat bebeğin beyin gelişimi üzerinde olumsuz etkiler oluşturur.

    • Karbonhidratlarda önemli nokta; ne kadar karbonhidrat gerektiğinin iyi hesaplanması ve kişinin ihtiyaç duyduğu karbonhidratı günün hangi saatlerinde, ne kadar ve hangi besinlerle karşılayabileceğini öğrenmesidir. Kan şekerini hızlı yükselten basit şekerler yerine lif miktarı yüksek, kan şekerini daha yavaş yükselten, sağlığı geliştirmede daha etkin kompleks karbonhidratları seçmek faydalı olur.
    • Kompleks karbonhidratlar; tam tahıl taneleri, kepekli pirinç, makarna, bulgur, tam buğday ekmekleri, çavdar, yulaf ve benzerleridir. Basit şekerler ise; çay şekeri, reçel, bal ve marmelat gibi gıdalardır. Diyet programında karbonhidrat kaynaklarını öncelikli olarak ekmek ve ekmek yerine geçenler ile meyve grubu besinler oluşturur. Bu besinler diyette kesinlikle bulundurulmalı. Ancak yenilecek miktar ve zamanlama çok iyi belirlenmeli.
    • Sıkıntı her zaman kan şekerinin yükselmesi olmaz. Kan şekerinin düşmesi de yaşanır ve çok tehlikelidir. Bu nedenle doktorun ve beslenme uzmanının istediği periyotlarda kan şekeri kontrolü yapmak / yaptırmak, besin tüketim kaydı tutmak ve bu kayıtlar eşliğinde beslenme programını yenilemek gerekir. Annenin aldığı kilo, kan şekeri değerleri, yiyebildiği ve yiyemediği besinler göz önüne alınarak diyetisyen kontrolünde beslenme programı yenilenmelidir.
    • Öğün atlamayın. Kan şekerinin düşmesi oldukça sıkıntılı bir durumdur. Bunu önlemenin en güzel yolu sık aralıklarla beslenmektir. Kan şekerlerinin istenilen düzeylerde tutulabilmesi için öğün sayı ve miktarları önemlidir. Ara öğünler, öğünden 2,5 – 3 saat sonra kompleks karbonhidrat içerikli olmalıdır.
    • Kan şekerini düzenlemede yardımcı besinlerin başında posa gelir. Posa, birlikte yenilen karbonhidratın kan şekerine olan etkisini azaltır. Kan şekerinin yükselme hızını yavaşlatır. Bu nedenle de tüm öğünlerinizde kalori değeri çok az olan ama vitamin, mineral ve posadan zengin olan kaynakları, yani sebzeleri mutlaka sofranızda bulundurun. Bununla birlikte diğer karbonhidrat kaynaklarında da posadan zengin olanları tercih etmelisiniz. Yani tam buğday ekmeği, çavdar, bulgur, meyveler gibi.

     

     

    İlgili Konular ;
    Gebelik şekeri çıkanlar varmı?
    Hamilelik şekeri ve diyet
    Gebelik şekeri olanlar

  • Rahim ağzı kanseri

    Rahim ağzı kanseri

    Hemen hemen her kanser tipi kontrolsüz ve anormal hücre çoğalmasından meydana gelir.

    Rahim ağzı kanseri

    Rahim ağzı kanseri de bu şekilde rahim ağzındaki hücrelerin anormal ve kontrolsüz çoğalması sonucunda meydana gelir. Her kanser türü gibi rahim ağzı kanseri yaşamı doğrudan tehdit eden kanser türlerindendir.
    İstemsizce ve kontrolsüzce çoğalan rahim ağzı hücreleri için erken tanı ve tedavi her hastalıktaki gibi çok önemli bir yere sahiptir. Eğer erken tanı ile farkedilemez ise tedavi için geç kalınıp rahmin alınması gerekebilir. Bu da hasta olan bayanımızın doğurganlığını elinden almak demektir.
    Bazı durumlarda tedavi edilse dahi bayanın doğurganlığını son bulabilir.

    Belirtileri nelerdir ?

    Çoğu durumda hastalığın en son safhalarına kadar herhangi bir belirti vermeyen rahim ağzı kanseri genellikle hastalık aşamasında,

    – Kasık ağrılarına sebep olur
    – Cinsel ilişki sonrası kanama meydana getirebilir.
    – Adet dışı anormal vajinal kanamalara sebep olabilir.
    – Vajinal akıntıların düzenini ve sıklığında değişiklikler gösterebilir anormal boyutlara taşıyabilir.

    Rahim ağzı kanseri tedavisi nasıldır ?

    Hastalığa yakalanan bayanın sağlık durumu, yaşı, hastalığın safhası gibi önemli etkenler göz önünde bulunarak tedavi şekli seçilmektedir. Tedavi şekli hemen hemen her kanser türünde ki gibi kemoterapi ile başlar ancak hastalık yayılma safhasında ise cerrahi müdahale ile hastalık bitirilebilmektedir.

    Neden oluşur ?

    HPV denilen virüsün birkaç tipinden olduğu saptansa da genel olarak bir sebep, sonuç hala belirgin olarak saptanamamıştır. Rahim ağzı kanseri HPV denilen bu virüsün belirli versiyonlarından oluşmakta ve sağlığı hatta yaşamı tehdit edici bir hal alabilmektedir. HPV denilen bu virüsün pek çok çeşidi vardır ve genellikle vajinal siğil hastalıklarına sebep olan virüstür. Rahim ağzı kanseri hemen hemen her bayan için tehlikeli bir hastalık olabilmektedir. Dünya üzerinde meme kanserinden sonra kadınlar üzerinde sık görülen 2. Kanser çeşididir. Bu sebeple vajinal muayenelerinizi aksatmamamız ve sürekli bu hususa dikkat etmeniz önemle tavsiye edilir.

    İlgili Konular ;

    – Rahim ağzı kanserinin belirtileri nelerdir?
    – Rahim ağzı kanseri nasıl teşhis edilir?
    – Rahim ağzı kanseri neden olur?
    – Rahim ağzı kanseri nasıl tedavi edilir?
    – Rahim ağzı kanserinden nasıl korunabiliriz?

  • Meme kanserini bastıran bir enzim bulundu

    Nature Cell Biology dergisinde yayımlanan makalede, CHIP enziminin, kansere yol açan proteinlerin sayısını azaltarak, hastalığın yayılmasını önleyebildiği belirtildi.

    Bilim adamları, farelere, biri CHIP enzimi taşıyan, diğeriyse taşımayan iki çeşit insan meme kanseri hücresi zerk ettiler.
    article_meme_kanseri
    Araştırma sonunda, CHIP enzimli hücrelerin bulunduğu farelerdeki tümörün, enzimin bulunmadığı farelere oranla çok daha küçük olduğu belirlendi.

    Araştırmayı yapanlardan Junn Yanagisawa, “Vardığımız sonuç, CHIP proteininin meme tümörünün büyümesini ve metastazı önlediğidir” dedi.

    Meme kanseri tedavisinde, tümördeki CHIP proteini seviyesini ölçmenin, tedavi açısında önemli bir bilgi sağlayacağını belirten Yanagisawa, “Dahası, CHIP proteini seviyesini ve faaliyetini artıran yeni bir tedavi yöntemi bulunabilir” dedi.

    Meme kanseri, akciğer kanserinden sonra en yaygın kanser türü.

    Kaynak : AA