Etiket: hızlı kilo verme

  • Kilo vermek için hızlı çözümler

    Kilo vermek için hızlı çözümler

    Fazla kilolarınızdan bu zamana kadar kurtulamadıysanız, yazı formda geçirmek için hala bir şansınız var. Bahaneleri bir kenara bırakıp yanlış yeme davranışlarınızı ve alışkanlıklarınızı hemen değiştirebilirsiniz.

    “Yazın gelmesi ile birlikte hepimiz metabolizmalarımızı hızlandırma derdine düştük. Diyet listelerini ortaya çıkarttık ve filmi yine geri sarmaya karar verdik” diyor Acıbadem Maslak Hastanesi’nden Uzman Diyetisyen Aslı İçingür Güler ve soruyor: “Daha ne kadar kilo alıp vermeye devam edeceksiniz?” Doğru ve verimli bir zayıflama programı için gerekli malzemelerin; doğru bir hedef koymak, sağlam psikoloji ve motivasyon ile kullanılacak yöntemin doğru seçilmesi olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Güler, “Elinizdeki malzemeleri hazırladıktan sonra ortaya güzel ve lezzetli bir mönü çıkarabilirsiniz. Ancak önce diyet uygularken sık düşülen hatalara göz atmak gerekiyor” diyor. Peki nerede hata yapıyoruz? Şimdi hatalarımızla yüzleşme vakti!

    Uykusuzluk

    Sidney’de düzenlenen ve konusu uyku olan bir sağlık konferansında konuşan diyet uzmanları, uyku süresi ile obez olma riski arasında güçlü bir bağlantı olduğunu belirtiyor. Konferansta konuşan bilim adamları, gecede dört saatten az uyuyanların yedi ile dokuz saat uyuyanlara göre daha yüksek bir risk altında olduğunu kaydetti. Konferansta beş saat uyuyanların obez olma riski yüzde 50 iken, altı saat uyuyanların riskinin yüzde 23 oranında olduğu bildirildi. Uzman Diyetisyen Güler, uyanıkken yemek yemenin daha çok düşünüldüğünü ve atıştırma riskinin daha fazla olduğunu belirterek şunları söylüyor: “Yani günlük yedi saat uyku uyumak iştahı dengelemek açısından da oldukça önemli. Uyku, iştahı bastıran ve vücut yeterli besini aldığında beyni etkilediği düşünülen kan proteini leptinin oranını düşürüyor. Bu da uyku sırasında ‘yemek ye’ sinyalinin zayıfladığını gösteriyor.”

    Kilo koruma programına katılmamak

    Kilo problemi yaşayan birçok insan çeşitli diyet programlarıyla hedefledikleri kiloyu verdikten sonra defteri kapatıp eski yaşam şekillerine geri dönüyor. Ancak bu oldukça yanlış bir yaklaşım… Asıl maraton sonradan başlıyor. Başarılı bir program için kilo verildikten sonra 6-12 ay boyunca verilen kiloyu koruma programıyla sabitlemek gerekiyor. Bunun için hastaya diyet dinamikleri anlatılarak besin değişimleri eğitimi verilmesi gerekiyor. Koruma yapılmayan hiçbir diyet başarılı sayılmıyor çünkü verilen kiloların aynı hızla geri alınması kaçınılmaz oluyor.

    Kusursuz olmaya çalışmak

    Uzman Diyetisyen Aslı İçingür Güler, “Diyet yaparken hiçbir koşulda kusursuz olmaya çalışmayın” diyor ve ekliyor: “Çünkü bunu yapmaya çalışırken motivasyonunuzu kaybedip diyetten uzaklaşma olasılığınız oldukça yüksek… Eğer listenizde olmayan kalorili bir şey yediyseniz ertesi gün bir ara öğünü eksilterek bunu dengeleyebilirsiniz. Her zaman bir B planınız olmalı. Bu konuda en önemli nokta sağlıklı yaşamayı hayat tarzı haline getirebilmeniz. Yaşamda elbet doğum günleri, partiler, açılışlar, yıldönümleri gibi özel ve yemeyi gerektiren günler olabiliyor; bu ne zayıflamanıza bir engel oluşturur ne de kilo almanızı sağlar, yalnızca dengelemek şart.”

    Uzman Diyetisyen Aslı İçingür Güler, kısa sürede dünya kadar kilo kaybı vadeden diyetleri “sihirli” olarak nitelendiriyor ve şunları söylüyor: “Greyfurtlu, maydanoz sulu, yoğurtlu, sadece proteinli veya sıvı diyetler bu gruba giriyor. Siz de gördüğünüz her diyeti uygulayanlardan mısınız? O zaman bundan hemen vazgeçin. Bu diyetlerde hızla kaybedeceğiniz kilo; su ve kastan gidiyor. Zayıflama programlarında yağ dokularının azalması hedeflenmeli. Yağlardan veremediğiniz her kilo bedeninize geri dönmeye mahkum. Kısa vadeli mutluluklar yaşamamak için sağlık konusunda maceraperest olmayın. Bu kiloları bir haftada almadığınızı düşünerek hedef kilonuzu zamana yayarak vermenizi öneriyorum.”

    Hızlı sonuç veren büyük girişimler

    Hatalarımızın birkaçına değindikten sonra, şimdi sıra önümüzdeki kısa zamanda kilo kaybı için uygulayabileceğimiz büyük girişimleri öğrenmeye geldi. Uzman Diyetisyen Aslı İçingür Güler, kısa sürede yapılacak büyük girişimler için öneriler sunuyor.

    1. Daha fazla fiziksel aktivite yapın

    Kilo vermenin basit bir matematiği var; aldığımızdan daha fazla enerji harcamak. Şu an sizin iki sorununuz olabilir; ya çok fazla enerji alıp bunu yakamıyorsunuz ve kilo artışı yaşıyorsunuz. Ya da aldığınız ve harcadığınız enerji eşit; ne kilo alıyorsunuz ne de kilo veriyorsunuz. Tabii bunun dışında hastalık durumlarında daha farklı mekanizmalar da devreye girmiş olabiliyor. Ancak normal şartlarda kısa sürede yaza sıkı ve daha zayıf bir şekilde girmek istiyorsanız spor yapmak için herhangi bir sağlık sorununuz yoksa haftada beş gün spor yapmanız öneriliyor. En fazla yağ yakımı için kardiyo en ideal spor ve bunun püf noktaları için mutlaka bir spor eğitmeninden danışmanlık almanız gerekiyor.

    2. Nişasta ve tuzu azaltın

    Bunlar vücutta su tutulmasına neden olabilen önemli ikili… Bildiğiniz gibi zayıflama programlarında en büyük şikayetlerden birisi de “Vücudumda ödem var kilo veremiyorum” oluyor. İşte bundan dolayı yemeklerinize ekstradan tuz ilave etmekten kaçının. Aynı zamanda karbonhidratları bir miktar azaltın çünkü aşırı karbonhidratlı beslenmek vücutta su tutulmasını artırıyor. Şişkinlik ve ödem problemi yaşamamak için işlenmiş gıdalardan, nişastalı gıdalardan ve tuzdan uzak durmak gerekiyor.

    3. Beslenme günlüğü tutun

    Birçoğumuz günlük koşturmada yediklerimizin miktarını kontrol edemeyebiliyoruz. Aslında farkında olmadan fazladan aldığımız küçük kaloriler bir süre sonra bizlere fazla kilo olarak geri dönmeye başlıyor. Yediklerimizi yazmaya başladığımızda fazla kalori kaçaklarının da önüne geçebiliyoruz. Farkındalığımızın artması için günde iki dakikamızı bu günlük için ayırmak oldukça önemli.

    4. Tabağınızı gözden geçirin

    Mönüde yapacağınız küçük değişiklikler size daha az kalori olarak geri dönüyor. Tabağınızdaki yiyecekte aramanız gereken en temel özellikler; besleyici olması, doyurucu olması ve vücuda kalori yükü getirmemesi olmalı.

    5. Tabağınızdakileri yavaş çiğneyin

    Uzun süreli açlık durumundan sonra yemeğe oturduğunuzda kontrolsüz şekilde yemek yiyebiliyorsunuz. Beyne tokluk sinyalinin 15 dakikada ulaştığı düşünüldüğünde hızlı yemek yemenin fazla kalori alımına da katkısı olduğu söylenebilir. İleride reflü, gastrit gibi mide sorunları yaşamamak hem de beynin vücuda gönderdiği sinyalleri duyabilmek için lokmaları iyi çiğneyerek yemek yiyin.

    6. Tok tutan yiyecekleri tercih edin

    Neleri mi? Yağlı tohumları bu listenin en başına koyabilirsiniz. Kulağa kalorili gibi gelebilir ancak vücudun tokluk merkezini uyarıp sizi uzun süre yemek masasından uzak tutabilirler. Örneğin; ceviz, fındık, badem ve yer fıstığı bunların en değerlileri… Bu besinler hem dışarıdan alamadığımız esansiyel yağlar içeriyor (Omega 3, Omega 6 gibi) hem de bizi uzun süre tok tutuyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir husus var; günlük olarak yemeklerden önce yenilecek 10 adet fındık veya iki adet ceviz veya 10 adet badem yeterli, fazlası kalori artışına neden oluyor. Listemizin bir diğer değerli besini ise sebzeler. Yemeklerde bol miktarda özellikle koyu yeşil yapraklı sebze tüketmeniz daha çabuk doygunluk sağlayarak kabızlık sorunu yaşamamanıza neden oluyor.

    7. Yiyecek alışverişine aç karnına çıkmayın

    Yemek yemeden alışverişe çıkmak her gördüğünüze saldırmanıza neden olabiliyor. Saldırdıklarınız içinde de genellikle bol kalorili ve karbonhidrat içeriği yüksek olan abur cubur yiyecekler yer alıyor. Daha sağlıklı bir yiyecek alışverişi için mutlaka tok olmaya dikkat edin. Yaza keyifli, formda ve sağlıklı girmek için bu önerilerden birkaçını bile hayatınıza entegre etmeniz, yaşam kalitenizde büyük bir değişim göstererek daha bilinçli beslenmenizi sağlayacak. Bu kısa zamanda tüm fazlalıklarınızdan kurtulamasanız da birkaç kilo vermeniz yaza motive girmenizi kolaylaştıracak.

    Sağlıklı, leziz ve düşük kalorili tarifler

    Aslı İçingür Güler’in sağlık veren Girit kabakları

    Malzemeler

    * 2 orta boy Girit kabağı

    * 4 çorba kaşığı yeşil mercimek, haşlanmış

    * 1 adet kırmızı biber, közlenmiş

    * 1 dilim light dil peyniri

    * Yeşil soğan

    * Maydanoz, fesleğen, kekik, pul biber, limon

    Girit kabaklarının içlerini çıkarttıktan sonra malzemeleri ufak ufak doğrayıp harç gibi kabağın içine koyun. Üzerine light dil peyniri ekleyip fırına verin.

    Çilekli kinoa salatası

    Malzemeler

    * Körpe ıspanak yaprakları

    * 4 çorba kaşığı kinoa, haşlanmış

    * 5 adet çilek

    * Roka

    * 2 dilim light peynir (70 gr)

    * 50 ml greyfurt suyu

    * Limon

    Tüm malzemeleri karıştırıp leziz bir salata yapabilirsiniz. Bu salata hem sizi tok tutacak hem de içeriğindeki zengin besin öğeleri sağlığınıza katkı sağlayacak.

    Formsanté

  • Bir ayda yaklaşık 10 kilo verdiriyor

    Bir ayda yaklaşık 10 kilo verdiriyor

    Plastik Cerrahi Uzmanı Nikolas Chugay’ın, Amerika’da uyguladığı yeni bir zayıflama yöntemi ülkede tartışmalara yol açtı. Bir ayda yaklaşık 10 kilo verdiren bu metod, bazı doktorlar tarafından “barbarca” olarak nitelendirdi.

    Fıtık ameliyatlarında kullanılanlara benzeyen plastik bir yamanın dil üzerine yerleştirilmesiyle uygulanan yöntem, kısa sürede kilo vermek isteyen kadınlar arasında hızla yayılırken tıp çevrelerinde “barbarca” olarak niteleniyor.

    Chugay, 10 dakika süren ve 2 bin Amerikan dolarına mal olan cerrahi bir girişimle dil üzerine dikilen plastik yamanın katı gıda tüketimini son derece acı verici bir hale getirerek müşterilerinin hızla kilo vermesine yardımcı olduğunu ileri sürüyor.

    Bir ayda ortalama 10 kilo verdiriyor
    Yöntemi ilk kez 4 yıl önce deneyen ve şimdiye kadar 81 kadının dillerine yama diken Chugay, sadece meyve suları ve protein karışımları gibi sıvı gıda maddeleriyle beslenebilen müşterilerinin bir ay içinde ortalama 10 kilo verdiklerini söyledi.
    Chugay, kendisi gibi doktor olan oğluyla uyguladıkları yöntemin herhangi bir riski olmadığını ve şimdiye kadar yamayı yutan bir hastaya rastlamadıklarını belirtti.

    Uzmanlardan yönteme eleştiri
    Yöntem, Amerikan plastik cerrahi çevrelerinde ise büyük eleştiriyle karşılandı. Amerika Kozmetik Cerrahi Derneği, Chugay ve oğlunun yazdığı araştırmayı yayımlamayı reddederken kilo kaybın konusunda uzmanlaşan bazı doktorlar, yöntemi “barbarca” olarak niteledi.
    Doktorlar, dil yaması ya da diğer yöntemlerle hızla kilo kaybeden kişilerin aynı hızla ve çok daha fazla kilo aldıkları uyarısında bulundu.

    AA

  • Fazla kilom var, Depresyondayım !

    Fazla kilom var, Depresyondayım !

    Kilo fazlalığı ve obezite sorunu, toplumsal çalışmalara, uyarılara, önlemlere rağmen giderek büyüyor. Fazla kilolar konusunda yanlış beslenme, insülin direnci, hareketsizlik birincil sebepler olarak ortaya çıkarken basit psikolojik travmaların dahi beslenme alışkanlıklarını değiştirebildiği de biliniyor. Depresyon ile fazla kilo arasındaki ilişki pek çok çalışma var. Özellikle 65 yaş altı, eğitimli ve yüksek gelirli insan grubunda daha fazla öne çıkan depresyon-fazla kilo ilişkisine ergenlik döneminde de sıklıkla rastlanıyor. Hamilelik döneminde fazla kilo almış annelerin depresif belirtiler geliştirdiği de gözlemlenen bir durum. Fazla kilo mu depresyona yol açıyor yoksa depresyon mu beslenme alışkanlıklarını değiştirerek fazla kilo almaya yol açıyor? Yönü tam tam olarak belirlenememiş olsa da her iki sorun arasındaki ilişkinin varlığı ve birbirlerine etkileri kabul edilen bir gerçek.

    Son yıllarda dünyada pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de fazla kilo sorununun çözümünde bir tamamlayıcı tıp yöntemi olarak Mora Terapi tercih ediliyor. Sonuçları bilimsel olarak araştırılan, yan etkisi son derece az, elektromanyetik rezonans tıbbı olarak da bilinen Sağlık Bakanlığı onaylı Mora Terapi, zararlı bağımlılıklardan kurtulmada geleneksel tedavi yöntemlerine göre daha kısa sürede ve kalıcı sonuçlar ortaya koyması sebebiyle en çok başvurulan tamamlayıcı tedavi yöntemlerinden biridir. Dr. Sema Karadağ Mora Terapi ile fazla kilolardan kurtulmak konusundaki görüşlerini ve süreci şöyle açıklıyor: “Kişiye Mora Terapi ile karbonhidrat bağımlılığının giderildiğini anlatmak gerekiyor. Terapi alanlar %91 oranında memnuniyetlerini ve karbonhidrat düşkünlüklerinin azaldığını belirtiyorlar. Memnuniyet açısından baktığımızda erkek ve kadın ayrımı olmamakla birlikte erkeklerin kas oranının fazla olması dolayısıyla daha kolay kilo verdiklerini gözlemliyoruz. İlk seans sonrasında bağırsaklar boşalıyor, ödem çözülüyor, bu durumun etkisiyle daha fazla kilo kaybı görülebiliyor. Özellikle genç yaşta olanlar ya da metabolizma yaşı genç olanların daha kolay kilo verdiği görüyoruz. Zor kilo veren kişilerdeki en büyük eksiklik su içmemek ve az hareket etmek. Mora Terapi ile kilo verirken dikkat edilmesi gereken hususlar, su içmek, haftada 3 gün hareket, ara öğünleri atlamamak, gece geç saatlerde yemek yememek ve en önemlisi düzenli kontrole gelmek.

    Mora Terapi

    Depresyonun belirtileri olan iştah artışı, azalan fiziksel aktivite, depresyon için geliştirilmiş pek çok ilacın yan etkileri fazla kilo alımına sebep olurken diğer yandan fazla kilolu biri olmak da başlı başına bir depresyon sebebi olarak karşımıza çıkmakta. Fazla kilolar olumsuz, acı verici yorumların gelmesine, kendini değersiz hissetmeye, sosyal ilişkilerin bozulmasına, sıkılganlık, yalnızlık ve daha sayabileceğimiz pek çok duruma yol açan sosyal bir damgaya dönüştüğünde bu durumla ve olumsuz duygularla baş edebilmek için daha çok yemek yemeğe yönelmek bir seçim olarak kişinin karşısına çıkıyor. Hayata karşı derin iç motivasyon kaybı, duygusal açlık tıkınırcasına yemek refleksi geliştirebildiği gibi tedavi aşamasını da engelleyici faktörler arasında ilk sırada.

    Mora Terapi ile kilolarından kurtulmak isteyen kişilere aynı zamanda duygu durumlarını güçlendirecek tedaviler de uygulanabiliyor. Özellikle Bach Çiçekleri Terapisi ve Süper Tunning tedavileriyle kişilerin psikolojilerinin dengelenmesine özen gösteriliyor. Kilolarından kurtulmak için Mora Terapi’yi tercih edenlerinde dikkat etmesi gereken önemli noktalar var. Kişilerin Mora terapistleriyle işbirliği içinde hareket etmesi, önerilere uyması, yaşam şeklinde ve beslenme alışkanlıklarında değişiklik yapmaya istekli olması, kontrolleri aksatmaması tedavinin başarıya ulaşması açısından önem taşıyor. Motivasyon kaybı yaşan kişilere özellikle duygu durumlarını dengelemek için kendilerine zaman ayırmaları tavsiye ediliyor. Mora Terapi ile zayıflamak için başvuran kişiler arasında ek hastalıkları olanlara, menopoz dönemindeki kadınlara, yaşlılara da daha detaylı değerlendirmeler yapılarak ek tedaviler tavsiye edilebiliyor.

    Bugüne kadar Türkiye’de binlerce hastanın Mora Terapi gördüğü ve başarı oranlarının yüzde 80’ler civarında olduğu Mora tedavi uzmanları tarafından belirtilmektedir. Amerika ve Avrupa’da yaygın bir şekilde kullanılan Mora Terapi, Türkiye genelinde 20 farklı ilde ve KKTC Lefkoşa’da bulunan 50 Mora Terapi Merkezi üzerinden hizmet vermektedir.

  • Hızlı Kilo Vermenin Tehlikeleri Neler?

    Hızlı Kilo Vermenin Tehlikeleri Neler?

    Fazla kilolarıyla başı dertte olanların en büyük isteği kısa zamanda kilolarında kurtulmak, incecik bir bedene sahip olmaktır. Hızlı kilo vermek adına izlenen diyet tutumu çok düşük kalorili, ağır egzersizlerin yapıldığı, metabolizmanın alışkın olmadığı eforla karşılaştığı programlara dayanır. Ancak bu agresif kilo verme isteği yanında birçok sağlık sorununu beraberinde getirir.

    Uzun süre açlık ve kan şekerinin düşmesi

    Hızlı kilo vermek için yapılan düşük kalorili diyetler genelde karbonhidrat açısından oldukça fakirdir. Alınan az kalorinin yanında karbonhidrat tüketiminin de çok az olması kan şekeri seviyesinin sürekli düşük seyretmesine eden olur. Bu durum açlık hissinin artmasına hatta zaman zaman dayanılmaz hale gelmesine, asabiyete, halsizlik ve yorgunluğa neden olur. Açlık hali daha da uzarsa konsantrasyon yetersizliği, zihinsel bulanıklık hatta efor gerektiren işler yapılırken bayılmalara neden olabilir.

    Kas kaybı ve buna bağlı olan organ fonksiyonlarında bozukluk

    Uzun süre düşük kalorili diyete maruz kalan vücut aç kalarak kas kaybetmeye başlar. Beslenmeyle doğrudan ilişkili olan organlarımız karaciğer ve böbrek kas erimesine bağlı olarak fonksiyon kaybetmeye başlar. Kalp kaslarının erimesi ve hatta kemik yoğunluğu uzun süren düşük kalorili diyetler sonucunda oluşabilir. Kemik yoğunluğunun azalması eklem ağrılarına, yorgun uyanmaya neden olurken, kalp kasının erimesi kalp krizlerine kadar varabilir.

    Metabolizma hızının yavaşlaması

    Hızlı kilo vermenin zararlarını günümüzde birçok kişi üzerinde olumsuz olarak görebilmekteyiz. Dünya Sağlık Örgütünün önerilerine göre aylık kilo kaybı 4 kg. ortalamasında olmalıdır. Yaşı genç bireylerde, aktif spor yapan bireylerde ya da erkeklerde aylık kilo kaybı 6kg kadar ulaşması zararlı bir durum teşkil etmemektedir. Ancak bu ortalamalardan daha hızlı kilo vermeye çalışmak kesinlikle yağ dokusundan gerçekleşmeyeceği için ciddi anlamda zararlı ve sağlıksız bir durumdur.

    Hızlı kilo kaybı süreci sırasında metabolizma yavaşlar ve su dokusu kaybı yaşandığı için vücut üzerinde birtakım sağlık sorunları oluşur. Ayrıca bunların dışında hızlı kilo vermenin zararları arasında, safra kesesi taşı, sindirim sistemi bozuklukları, dolaşım problemleri, tansiyon dengesizlikleri de şok diyetlerin sonuçlarıdır. Ve hızlı kilo vermenin zararları arasında en büyük riski taşıyan ise kalp krizine sebep olabileceği ihtimalinin yüksek oluşudur. Bu da ani ölümlerle sonuçlanabilmektedir.

    Vücut sıvı-elektrolit dengesinin bozulması

    Hızlı kilo vermeye başlayan kişiler çok ciddi boyutlarda vücutlarına zarar verirler. Örneğin bu tür kilo kayıplarında yapılan en birinci hata tek yönlü beslenmelerdir. Vücuda ihtiyacı olan ana besinler alınmadığı zaman vücut direnci hızla düşmektedir ve birçok rahatsızlıklar belirmeye başlamaktadır. En dramatik olan vücudun sıvı eloktrolit dengesinin bozulmasıdır.

    Kalpte ritim bozuklukları ve yine yukarıda belirtildiği gibi ani kalp ölümleri ortaya çıkmaktadır. Şok durumlarına bağlı tansiyon düşmeleri görülür.

    Özellikle sıcak mevsimlerde ve egzersiz yapıldığı durumlar¬da susuzluğun giderilmesi dehidratasyonun önlenmesi açısın¬dan önemlidir. Özellikle ketojenik çok düşük kalorili diyetlerde ilk birkaç günde görülen hızlı kilo kaybı ve yorgunluğun çoğu zaman nedeni su kaybına bağlı dehidratasyondur. Bu durum¬da su içilmeli, su kaybına neden olan alkol ve kafeinden uzak durulmalıdır. Vücut suyunun %2 kaybı bile fizik ve mental du¬rumu, ısı düzenlenmesini bozabilir.

    Hızlı kilo verirken saçlarınızdan olmayın!

    Saç dökülmesi her zaman yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan bis sorun değildir. Maalesef hızlı kilo verme arzusuyla yapılan ketojenik yani kronik açlığa sürükleyen diyetler de saç dökülmesine neden olabilir. Şiddetli psikolojik stres, hormonal ve metobolik stres, özellikle yeterli protein ve mineral içermeyen hızlı kilo verdiren diyetler saç dökülmesine neden olur. Özellikle çinko, selenyum, magnezyum gibi minerallerin yeterli alınmaması saç tırnak sağlığını olumsuz etkiler.

    Hızlı verilen kilolar hızla geri döner!

    Verilen kiloların yeniden hızla geri dönmesinin nedenini, kiloyu vermek için yapılan diyet tutumunda araştırmak lazım. Hızlı kilo vermek için yapılan ilk girişim karbonhidrat ve proteinden fakir, enerji bakımından yetersiz, vitamin-mineral açısından vücudun ihtiyaçlarını karşılamayacak bir beslenme programını uygulamaktır.

    Kilolar bu şekilde verilse bile izlenen bu diyet tutumu uzun süre tolere edilemeyeceği için ve kişi normal beslenme seyrine döneceği için kilolar yeniden hızla gelir. Dolayısıyla uygulanması en mantıklı olan yol; uzman kontrolünde kişinin fizyobiyolojik ihtiyaçlarının düşünüldüğü, kilosunun yaşının, soysal ve ekonomik hayatının hesaplanarak planlandığı, tamamen bireye özel beslenme programıyla kilo vermektir.

    Güncel Diyet Haberleri için tıklayın…

  • 2 Günde 4 Kilogram Vererek Nasıl Sağlıklı Zayıflanır?

    2 Günde 4 Kilogram Vererek Nasıl Sağlıklı Zayıflanır?

    Neredeyse kadınların tümü fazla kilolarından şikayetçidir. Fazla kilolarından kurtulmak için başvurmadık yol, yapmadıkları yöntem, denemedikleri diyet kalmıyor. Bazen bunu başarır, bazende başarısız oluruz. Kilo vermekte başarılı olmak kadar, bunu sağlıklı bir şekilde yapmak, sağlığımızı yitirmeden kalıcı kilo vermek herşeyden daha önemlidir.

    Kilo vermenin en önemli aşaması sabırdır. Sabırsızlıktan çoğumuz dayanamaz, diyetlerimizi bozarız. Ama sizlerle kadinlarkulubu.com olarak bu yazımızda öyle bir diyet yöntemi paylaşacağız ki, 2 günde, yanlış duymadınız sadece ve sadece 2 günde 4 kilo verebileceksiniz.

    İngiltere’nin Manchester Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma sonucu sadece karbonhidrat diyeti yaparak 2 günde 4 kilo verebilirsiniz.

    115 kadın katılımcı üç gruba ayrıldı, her gruba farklı beslenme düzeni uygulandı. Bir grup, haftanın iki günü 650 kaloriyi geçmeyecek şekilde tüm karbonhidratlardan uzak, kalan beş gün ise miktar fark etmeksizin sağlıklı besinler tüketerek beslendi. Üç ayın sonunda, ilk iki gruptaki katılımcıların dört kilo verdikleri; klasik diyet uygulayanların 2.4 kilo verdikleri görüldü. Uzmanlar, haftanın iki günü karbonhidrat tüketmemenin doğal olarak az yemeyi sağladığını açıkladı.

  • Kavitasyon nedir ?

    Kavitasyon nedir ?

    Kavitasyon, Cildin dış yüzeyine uygulanan ultrasonun yayılması, yağ dokusundaki hücre sıvısında ani ve yüksek basınç değişikliklere dayanan bir yöntemdir. Bölgesel yağlanma ve selülitle ses dalgaları yardımıyla savaşan, cerrahi olmayan bir yöntemdir. Kavitasyon uygulaması ile oluşan köpüklenme önce genişleme, sonra patlama yaratır. Kavitasyon denilen bu etki; yağı sıvılaştırıp hücrelerin duvarlarını tahrip ederek yağların yapısını bozar. Bu dokudaki yağ hücreleri ve açığa çıkan yağ asitleri parçalanarak, lenf yolları sayesinde buralardan uzaklaştırılmaya çalışılır. Kavitasyon Uygulamasında İlk seansta yağlı alanın kalınlığına göre değişen 2-10 cm arasında bir incelme görülebilir. Kavitasyonda sonraki seanslar haftada 2 seans, daha sonra haftada 1 seans olarak devam edebilir. Kişinin durumuna göre seans sayısı belirlenir. Tedaviyi desteklemek için, yağsız diyet, bol su içilmesi önerilir.

    Ultra kavitasyon liposuctiondan hangi özellikleri ve avantajları nelerdir?

    Liposuction veya abdominoplasti yani karın germe denilen yöntemleri gerektiren durumlar dışında, ameliyatsız çözüm isteyen kişiler için teknolojiyle birlikte tıbbın varabileceği gerçek sonuçlar vaat eden, bilimsel bir alternatiftir.

    Ultra kavitasyon avantajları: Güvenlidir, ağrısızdır, cerrahi müdahale gerektirmez, selülit ve yağ parçalamada son derece etkilidir.

    Erkeklere de bu uygulamalar; Tabi ki erkeklere de bu uygulamaları rahatça yapılabilir. Bu sistemde erkek, kadın ayrımı yoktur.

    Sonuç alabilmek için ne kadar süre geçmeli ve bu arada neler; Özel bir diyet, spor takviyesi gerekmemekle beraber nasıl olsa böyle bir uygulama yaptırdım diye fazla yemek kaybedilen yağların yeniden oluşmasına neden olur. Yine de serbestleşen yağ asitlerini harcamak ve yenilerini depolamamak için ultra kavitasyon ile hipoosmolar lipotomi ertesi, yaşa ve bedene uygun bir beslenme ve hareket etmenin haricinde özel bir çaba gerekmez.

    İlk seanstan itibaren yağlı bölgede elle tutulur bir yumuşama ardından da sertleşip küçülme hissedilir. Gözle görülür sonuçlar ise 15. günden itibaren görülebilir.

    Kaç seans uygulama gerekir; Uygulama yapılacak bölgenin büyüklüğü ve yoğunluğuna göre değişebilmekle birlikte 10-15 gün aralıklarla 4-8 seans arasında uygulanır. Birlikte yapılması gereken yardımcı uygulamalara göre bu süreler değişkenlik gösterebilir.

    Kimlere yapılmaz; Yüksek tansiyon ve koroner kalp hastalığı, diyabet, kan koagülasyon disfonksiyon rahatsızlıklar.

    Amaçlanan uygulama bölgesinde yara veya dermatit bulunması halinde. Amaçlanan uygulama bölgesinde metal protez bulunması halinde hamilelerde. Akut veya kronik hastalıklar veya ciddi patolojik değişiklikler yaşamış kişilerde kullanılmaz.

    Düşük frekanslı ultrason dalgaları.Cihaz uygulaması bölgesel yağ birikimlerini azaltmak ve vücudu yeniden şekillendirmeyi içermektedir. Oluşturduğu ultrason dalgaları yağ hücre zarlarını parçalamakta ve açığa çıkan yağ da vücuttan atılmak üzere kan ve lenf yoluyla bölgeden uzaklaştırılmaktadır.

    Gözle görülebilen iyi sonuçlar elde etmek için 6-10 seans uygulama yapılmaktadır.her seans 40 dk sürmektedir.Seanslar haftada 1 uygulanmaktadır.

    Ultrasonik kavitasyon bölgesel zayıflama yöntemi nasıl çalışır?

    Ultrasonik kavitasyon sistemi en gelişmiş ve teknolojinin nimetlerini en iyi derecede kullanan bir bölgesel
    zayıflama yoludur. Dünya çapında bir çok zayıflama merkezi ile güzellik merkezleri, bu yöntemi kendi
    bünyelerinde kullanmaktadır. Kavitasyon cihazı adı verilen bu sistemin temel çalışma prensibi, 3 MHz ile
    1 MHz arasındaki ses dalgalarını vücutta selülitleri tedavi etmek veya bölgesel yağları eritilmek istenen
    dokulara odaklanması ilkesine dayanmaktadır.Özellikle cildin kolajen dokusuna ve derinlerdeki bağ dokuya nüfuz
    edebilen ultrason dalgaları, cildin altında sarkmalara ve selülitlere neden olan inatçı yağ dokularını kolaylıkla parçalayarak lenf ve kan yoluyla vücut dışına atılmasını sağlamaktadır. Kalça, basen, bacak, bel, göbek ve kol bölgelerinde bulunan yağlar ile selülitler zararları olmayan bu yöntemle kısa sürede genç ve pürüzsüz bir görünüme kavuşturulabilmektedir.

    Kavitasyon için kaç seans gereklidir ?

    Bölgesel zayıflama istenilen bölgede ilk seanstan itibaren elle tutulur bir yumuşama ardından sertleşip küçülme hissedilir. Kavitasyon yapılacak bölgeye göre haftada 1 olmak üzere 6-8 seans yapılması yeterlidir. Özel bir diyet ,spor takviyesi gerekmemekle birlikte nasıl olsa kavitasyon uygulaması yaptırdım diye fazla yemek kaybedilen yağların yeniden oluşmasına neden olur.

  • Vücutta Oluşan Çatlaklar

    Vücutta Oluşan Çatlaklar

    Özellikle ani kilo alıp verme veya hamilelik sonrası karın, bel, popo, bacak içlerinde görülen derideki renk farklılıkları, kabarıklık veya çukurlaşma şeklinde görülen deri yırtılmalarıdır. Cildin gerilmesine bağlı olarak elasten ve kolajen dokulardaki deformasyon sonucu oluşurlar.

    Çatlakları gidermenin en iyi yolu her zaman mümkün olmasa bile oluşmalarını önlemektir. Bu amaçla eğer hamile iseniz hamilelik döneminde doktorunuzun önerdiği kremleri kullanabilirsiniz.

    Bol su içerek ve nemlendirici kremler kullanarak cildi içeriden ve dışarıdan nemlendirmelisiniz. Bazı durumlarda ne kadar önlem alınırsa alınsın bu çatlaklar oluşur ve bunların anatomik olarak oluştuğu bölge çok önemlidir.

    En çok görülen yerlerden biri göbek deliği ve sezaryen kesisi arasında kalan bölümdür. Eğer kişinin karın bölgesinde sarkıklık varsa karın germe ameliyatında bahsedilen bölgedeki deri fazlalığı çıkartılacağı için buradaki çatlaklardan kurtulmak mümkündür.

    Ancak basen, bacak içi gibi bölgelerdeki çatlakları gideren ne krem, ne cerrahi müdahale ne de ameliyatsız bir güzellik yöntemi henüz mevcut değildir.

    Kaynak : nacicelik.com

  • Göğüs büyütme estetiği ameliyat yöntemleri hakkında sık sorulan sorular ve cevapları

    Özelden ve diğer forum sayfalarında sıklıkla rastladığım sorulara yeni bir sayfada cevap vermek istiyorum.

    Çeşitli kaynaklara göre :

    *** Kas üstü yerleşim Planı(subglandular): Bu alana yani hemen meme dokusunun altına yerleştirilecek silikon protez mutlaka anatomik ya da damla olarak tanımladığımız protez olmalıdır. Yuvarlak protezler doğal durmayacaktır.

    Avantajları;

    1. Protez çok çabuk oturur ve doğal görünüm çok kısa bir sürede elde edilir,
    2. Kas altına göre daha küçük protez konarak daha büyük görüntü elde edilebilir,
    3. Ameliyat sonrası ağrı daha az olur ve ağrılı dönem daha kısa sürer,

    Dezavantajları;

    1. Protez meme dokusu gibi davrandığından zaman içinde memede sarkma görülür.
    2. Meme dokusu az olanlarda zamanla protez hissedilir, kenarları belirginleşir, görünür hale gelir.
    3. Kapsüler kontraktur dediğimiz silikon proteze karşı gelişen reaksiyon daha fazla sıklıkla görülür.
    4. Bu plana ulaşım sadece meme başı veya meme altından yapılan kesi iledir.

    Yuvarlak silikonların kas üstü plana kullanılması estetik olmayan neticeler ortaya çıkarabilir. Ancak şu da bir gerçektir ki; kas üstü protez yerleştirmenin meme başında his kaybı yapma ihtimali daha yüksektir.

    *** Kas Zarı Altı ( subfasyal ) yerleşim planı;

    Bu plan hem bazı kas altı yerleşim planı avantajlarına, hemde meme dokusu altı yerleşim planı avantajlarına sahiptir. Kas zarı ince bir zar olmasına rağmen oldukça sert ve kolay genişlemeyen bir yapıdır. Bu nedenle protezin farkedilmesini önlediği gibi memenin sarkmasına da neden olmaz. Protezin sarkmaya katkısının en az olması için kas üstü protezlerde en iyi yerleşim alanı kas fasyasının yani kası örten zarın altıdır. Kas fasyası altına konan protezlerde kapsul kontraktürü görülme sıklığı da daha azdır.

    Kas zarının altına silikon yerleştirme ameliyatını (subfasyal meme büyütme) tercih etmemizin nedeni ameliyat sırasında kas zarının altında ilerlerken özellikle meme başının duyusu için önemli olan 4. kaburgalar arası mesafeden gelen siniri koruyor olduğumuzdur. Böylece meme başının duyusunu sağlayan sinir zarar görmemiş olur.

    Bu planın dezavantajı, buraya konacak silikon protezler sadece meme başı ya da meme altı kesisi ile konabilir.

    *** Kas Altı( subpektoral ) yerleşim planı;

    Avantajları;

    1- Meme dokusu hiç yok denecek kadar az olanlarda bile protezin farkedilmesi zordur,
    2- Kapsuler kontraktürün görülme olasılığı en az olan yerleşim planıdır.
    3- Memenin sarkmasına neden olmaz,
    3- Koltuk altından yapılan 1,5 cm’ lik kesiden bu plana protez koymak ve memede hiç iz oluşturmamak mümkündür.

    Dezavantajları;

    1- Operasyon sonrası daha ağrılıdır ve ağrılı dönem daha uzundur,
    2- Kol hareketleri memenin görünümünü daha fazla etkiler,
    3- Silikon protezin ve memenin oturması ve doğal görüntünün oluşması için belli bir süre geçmesi gerekir.

    Kas altı plan ise klasik kas altı plan ve dual plane(çift plan) olarak iki başlıkta incelenebilir. Aslında anatomik olarak klasik kas altı plana silikon yerleştirme de silikonun tüm yüzeyini kas dokusunun örttüğü söylenemez. Çünkü kas yelpaze şeklinde yukarıdan aşağıya uzanım gösterir ve dış yan bölümünü meme bezi ve yağ dokusu örter. Ancak klasik kas altı protez uygulamasında kasın kasılma hareketi ve silikona olan baskı ile silikon protezin yer değiştirme ihtimali vardır.

    Sarkmış memeler için ise kas altı plana protezin konulması gene çift meme görüntüsünün oluşmasına neden olabilir.

    *** Dual Plan;

    Dual plane tekniğinde ise kas tabandan göğüs orta hattına kadar ayrıştırılarak kasın yukarı yönde serbestleşmesi sağlanır. Bu teknik sadece klasik kas altı plan tekniğine ait dezavantajları ortadan kaldırmaz aynı zamanda meme alt bölümünün yukarı yönde serbestleşen kas dokusu ile yukarıya çıkmasını(yani dikleştirme etkisi sağlaması) sağlar. Teknik seçenekler oldukça kısıtlıdır. Diğer kısıtlayıcı tarafıda bu yöntemin damla silikon için elverişli olmayışıdır. Çünkü damla silikonun dolgun alt kenarlarını göğüs alt kenarlarına denk getirmek zordur ve mümkün olmayabilir. Bu nedenle yuvarlak silikonlar tercih edilir.

    Devamı için tıklayın

    Meme Estetiği

    1.Meme küçültme ameliyatı nasıl yapılır ?
    2.Meme büyütme ameliyatı nasıl yapılır ?
    3.Göğüslerime silikon taktırdığım belli olur mu ?
    4.Erkeklerde meme küçültme ameliyatı nasıl yapılır ?
    5.Memedeki sarkıklık nasıl giderilebilir ?

  • Nasıl zayıflayacağınızı genlerinize sorun

    Amerika’dan sonra Türkiye’ye de uygulanmaya başlanan “Weight Management Genetic Test” isimli uygulama, kilo vermek isteyen kişinin genetik şifresini çözerek 2,5 kat daha hızlı ve kolay kilo verilmesini sağlıyor.
    Nasıl zayıflayacağınızı genlerinize sorun | 1Amerika’dan sonra Türkiye’ye de uygulanmaya başlanan “Weight Management Genetic Test”, diyet anlayışına yeni bir boyut kazandırıyor. Kilo vermek isteyen kişinin genetik şifresini çözerek 2,5 kat daha hızlı ve kolay kilo verilmesini sağlayan test, günlük olarak alınması gereken karbonhidrat, yağ ve protein miktarını tamamen kişiye özel olarak gösterebiliyor.

    Uluslararası yayın organlarında sıkça bahsedilen bu testin Türkiye’de uygulanmaya başlanmasının önemli bir gelişme olduğunu belirten Estetik Koçu Dr. Alp Mamak, konuyla ilgili olarak “WM Genetik Testi, genlerde bulunan 5 farklı kombinasyon ile kişinin metabolizmasını tam olarak inceleme imkanı veriyor. Sonuçların yurt dışında analiz edilmesiye kişiyle özel rapor hazırlanıyor. Test sonuçları kişisel gen profilini ortaya koyduğu için öngördüğümüz bir diyette hangi oranlarda karbonhidrat, yağ ve protein alınması gerektiğini çok kolay bir şekilde netleştirebiliyoruz . Bu sayede de vücut ağırlığının ideal seviyede tutulabilmesi için kişiye özel programlar çıkartıyoruz.” diyor.

    “Weight Management Genetic Test”inin yapılması için yanak içinden DNA numunesi alınıyor. Bu numunenin tamamen acısız bir şekilde, basit bir pamuklu çubuk yardımıyla alınabilmesi küçük çocukların da bu testi rahatlıkla yaptırabilmesine olanak tanıyor. Böylelikle, çocukta fazla kilolu olma potansiyeli varsa daha çok küçük yaşta özel bir diyetle rahatlıkla önlem alınabiliyor.