Etiket: hamilelik

  • Kadınlar İçin Korunma Yöntemleri

    Kadınlar İçin Korunma Yöntemleri

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, kadınlar için korunma yöntemleri makalemizi hazırladık.
    Sağlıklı bir cinsel hayatınızın olması ve hamile kalmamak için korunmalısınız.Günümüzde en ideal hamilelikten korunma yöntemlerinden biri de prezervatiftir.
    Prezervatif gebeliği önlemekle beraber, sizi cinsel yolla bulaşan hastalıklardan da korur.
    Ancak erkekler genellikle prezervatif kullanmaktan pek haz etmezler.
    Burda kadınlara iş düşer, şayet eşiniz korunmak istemiyorsa bu yöntemlerle siz korunabilirsiniz.

    Doğum Kontrol Hapları
    Doğum kontrol hapları günümüzde kadınların en çok tercih ettiği korunma yöntemlerindendir.
    Bu haplar düşük hormon içerdiklerinden gebeliği engellerler.
    Adet kanamasını düzenler, krampları düzenlerler.
    Korunma Oranı % 92 – 99,9’dur.

    Diyafram
    Diyafram vajina içine yerleştirilen kubbe şeklinde lastik tabakadır.
    Bu işlem doktor tarafından uygulanır.
    Doğru uygulanıldığında korunma oranı %84’tür.

    Doğum Kontrol Bandı
    Bu bantların işlevi doğum kontrol haplarınınki ile aynıdır.
    Östrojen ve gestajen hormonlarını ufak miktarlarda deri üzerinden dolaşım sistemine iletir. Bu sayede ovülasyon engellenir.
    Omuz, karın, kol bölgenize bu bantları yapıştırabilirsiniz.
    Koruma etkisi 1 haftaya kadar sürebilir.
    Olası yan etkileri kanda pıhtılaşma, ve şiddetli kramplardır.

    Spiral
    Rahim içi araç (ria, spiral); aile planlaması yöntemleri arasında dünyada en cok kullanılan geri dönüşümlü doğum kontrol yöntemidir.
    Halk arasında spiral olarak tabir edilir.
    Ria’nın en önemli özelliklerinden biri uzun süreli geri dönebilir yöntemler arasında en düşük maliyetli olmasıdır.
    Yumurtanın spermle buluşmasını önler.
    Spiralin koruma oranı %98’dir.

    Kadın Prezervatifi
    Bu prezervatif, ilişkiden önce vajinaya yerleştirilir ve spermlerin yumurtaya ulaşmasını engeller.
    Erkek prezervatifleri kadar korumada etkili değildir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    doğum kontrolü
    doğum kontrolü
  • Hamilelikte Gaz Sancısı Nasıl Giderilir?

    Hamilelikte Gaz Sancısı Nasıl Giderilir?

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, hamilelikte gaz sancısı nasıl giderilir makalemizi hamilelikte mide şişkinliğinden muzdarip gebeler için hazırladık.
    Gebelik sırasında gaz sorunu hamile kadınlar arasında en yaygın problemlerdendir.
    Hamilelikte fiziksel, ruhsal, zihinsel çeşitli değişimler yaşamanız olağan şeylerdir.
    Hamilelikte gaz problemi de bu değişikliğin sonuçlarındandır.
    Bu sorunu önlemek ve mide şişkinliğinden kurtulmak için yapacağınız şeyler vardır.
    Bunları yaparak bağırsak kaslarınız rahatlar, sindiriminiz düzene girer.

    hamilelikte gaz sancısı nasıl giderilir
    hamilelikte gaz sancısı nasıl giderilir

    Az Ve Sık Yiyin
    Hamilelik koşularından dolayı bağırsaklarınız katı ve büyük yiyecekleri sindirmekte zorlanacaktır.
    Sindirim rahatsızlığı da şişkinliğe neden olacaktır.
    Bu nedenle gebelikte ağır yemekler tüketmek yerine gün içinde sık ve az yemek gaz sorununun oluşumunu önleyecektir.

    Yavaş Yiyin
    Lokmaları ağzınıza küçük atın ve güzelce çiğneyin.
    Sindirim sistemi organlarımızdan ilki ağızdır, yiyeceklerin öğütülmesi için
    tükürük salgısı yeterli olmalıdır, bunun içinde yemekte acele etmemek,
    iyi çiğnemek zaruridir.

    Kabız Kalmayın
    Kabızlık, mide şişkinliğine, midede gaz birikimine neden olur.
    Hamilelikte kabız olmamak için azami dikkat edin.
    Bunun için lif yönünden zengin olan meyve ve sebze gibi gıdalarla beslenin.
    Konserve ve işlenmiş gıdalardan uzak durun.

    Gebelikte gaz sancısına lezzetli ve keyifli bir çözüm tarifi için tıklayınız

    Spor
    Doktor tarafından izin verilen fiziksel aktiviteler yapın olun.
    Basit Prenatal egzersizleri uygulayın.
    Yoga da sindirim yolunuzu aktif hale getirmek için yardımcı olacaktır.

    gebelikte gaz sancısı
    gebelikte gaz sancısı

    Çemen
    Çemen gebelikte gaz sorununa deva olabilecek gıdalardandır.
    Bir bardak suya bir avuç çemen tohumunu atın, geceden suda bekletin.
    Ertesi gün tohumu süzüp suyunu için.
    Bu uygulama doğal olarak sizi gazdan koruyacaktır. Yalnız doktorunuza danışmadan bunu içmeyin

    gebelikte gaz sancısı
    gebelikte gaz sancısı

    Gaz Yapan Yiyeceklerden Uzak Durun.
    Şişkinliğe neden olan gıdalar kişiden kişiye göre değişebilir.
    Fakat genel olarak gaz yaptığı bilinen gıdalar şunlardır; soğan, kuru fasulye, karnabahar, brokoli, kepekli yiyecekler,
    lahana, portakal, limon, greyfurt. Kafein içeren içecekler, çikolata, çay.

    ilgili Konular

    Hamilelikte Gazdan Kurtulma Önerileri Tıklayınız

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Sağlıklı doğumun püf noktaları

    Sağlıklı doğumun püf noktaları

    Birçok anne adayı hamile kalmak için onca hayal kurduktan ve çaba sarf ettikten sonra bu sürecin pamuklara sarılı, masum bir dönem olmadığını yaşadığı olumsuzluklarla anlayabilir. Mutlu sonun gerçek anlamı sağlıklı doğum ve sağlıklı bebeğin kucağa alınmasıdır. Sağlıklı doğumun püf noktalarını Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Aytun Aktan açıkladı.

    Gebelikte vücut, dengesini yeni baştan kurar ve adaptasyon sürecinde daha fazla miktarda kan taşımaya damarlarını gevşeterek, nabız sayısını artırarak cevap verir. Dolayısıyla anne adayı gebeliğin ilk dönemlerinde, önceki tansiyon değerlerinin bile altındaki seviyelerde hiç rahatsızlık hissetmeden yaşantısına devam eder. Kalp, böbrek, karaciğer yeni gelecek hayata yardım edebilmek için daha fazla çalışmayı göze alıp, kendi aralarında iş bölümü yaparlar. Ahenkli bir ekip çalışması ile anne adayının vücudu dokuz ay süresince misafirine en iyi ev sahipliğini yapar.

    Hamilelik hakkında herşey için tıklayınız!

    Yüksek tansiyona dikkat!

    Anne ve bebeği için büyük sorunlar yaşatan, hayatı tehdit eden yüksek tansiyon sorunu gebelikte yaşanan adaptasyon sorunlarıyla ortaya çıkar. Tüm gebeliklerin % 6-20’sinde rastlanır. Hiç azımsanmayacak bu oran coğrafyalar arası farklılıklar gösterebilir. Hele de anne adayı gebe kalmadan önce bazı hastalıklara sahipse, süregelen böbrek hastalığı, şeker hastalığı, damarsal bozukluklar, lupus hastalığı gibi gebelikte yüksek tansiyon görülme olasılığını yukarılara çıkarmaktadır. Yıllarca gebelikteki hipertansiyona gebelik zehirlenmesi denmişse de, zehir olabilecek bir madde kanda saptanmamıştır. Kan basıncı değerinin dinlenmiş halde, tekrarlanan ölçümlerde 140/90 mmHg değeri ve üstünde olması ya da gebelik öncesinde bilinen kan basıncı değerinden büyük (sistolik) 30 mmHg, küçük (diastolik) 15mmHg daha fazla olması yüksek tansiyon olarak tanımlanır. Bu tek başına yüksek tansiyon durumu olabilir ya da beraberinde başka sıkıntılarla birliktelik gösterir.

    Gebelik haftasının ilk 20 haftasında saptanan yüksek tansiyon genellikle kronik hipertansiyon olarak adlandırılır. İlerleyen gebelik haftalarında ise yani ilk beş ayın tamamlanmasından sonra ortaya çıkan ve beraberinde idrarda protein atılması, el ve yüzde şişme (ödem), nöbetler (konvulzüyon) görülmesi gibi durumlarda, yüksek tansiyon, preeklampsi/ eklampsi adını alır. Bu durumu yaşayan anne adayını, bebeğini ve doktorunu zor günler bekliyor demektir. Bu hastalığın zamanında tanınması, gerekli önlemlerin alınması ve tedavisinin yapılması hayat kurtarıcıdır.

    Kimler risk altında?

    *İlk gebelikler,

    *Ailesel öyküde yüksek tansiyonun varlığı,

    *Şeker hastalığı, kronik böbrek hastalığı, lupus eritematosis, diğer damarsal hipertansif hastalıklar,

    *Çoğul gebelik,

    *Bebeğin fazla amnion sıvısı içinde olması (polihidramnios),

    *Bazı genetik hastalıklı bebeklerin varlığı (Trisomi 13),

    *Anne yaşının 20’nin altı ya da 35’in üstünde olması,

    *Beslenme bozuklukları, kansızlık, obezite, ,

    *Üzüm gebeliği (molar gebelik),

    *Daha önceki gebeliklerde preeklampsi – eklampsi yaşanmış olması preeklampsi gelişme olasılığının daha fazla olduğu gebelerdir.

    Hastalığın tespitinde kan basıncı ölçümü dışında anne adayının bir gün boyunca biriktirdiği idrarda protein ölçümü yapılır. Kan testlerinde pıhtılaşma faktörlerinin durumu, karaciğer ve böbreğin sağlıklı çalışıp çalışmadıkları, hastalıktan ne derece etkilendikleri tespit edilmeye çalışılır. Çünkü ciddi düzeylerde yaşanan yüksek tansiyon durumlarında anne adayında çok sayıda hayati organ geçici ya da kalıcı hasar görebilir. Bu hedef organlar, karaciğer, böbrek, beyin, akciğer, kalp ve gözdür.

    Anne karnındaki bebek sıkı takip edilmeli!

    Bebek için ise ana sorun plasentada yaşandığından bebekte gelişme geriliği, suyunda azalma, erken doğum, plasentanın ayrılması (dekolman) ya da en kötüsü anne karnında bebeğin kaybedilmesidir. Gebelikte tansiyon yükseklikleri çok ciddiye alınmalıdır.
    Takiplerin deneyimli doktorlar tarafından yapılması gerekmektedir. Çünkü bazı hastalarda preeklampsi yaşanabileceği erken dönemde yapılan (20-24.haftalarda) doppler ultrasonografilerde ön görülebilmektedir.

    Risk grubu olan hastalara erken dönemde başlanılan ilaçlarla ve yakın takiplerle bu sorunun şiddetti azaltılabilmektedir. Preklamsinin gebeliğin hangi haftasında ortaya çıktığı ve şiddetine bağlı olarak bırakacağı hasarlar ve tedaviler değişmektedir. Tanıda ya da tedavisinde geç kalındığında ya da yetersiz tıbbı koşullar altında anne adayının ve bebeğin hayatını kaybetmesine kadar giden bir süreçtir. Annede kalıcı böbrek, karaciğer yetmezliği, körlük, yaygın damar içi kanama bozuklukları, akciğer ve kalpte hasarlar yaratabileceğinden takip doktorunun da bıçak sırtı kararlar alması gerekmektedir.

  • Perine masajı nedir, nasıl yapılır?

    Perine masajı nedir, nasıl yapılır?

    Perine Masajı normal doğumda epizyotomiden kaçınmak için gerekli hazırlıklardan biri… (Perine vajina ile anüs arasında kalan bölgeye verilen ad) Hamileliğin son 5-6 haftasında haftada 1 ya da iki kez bu masajı yapmanız önerilir…

    Perine masajı şu şekilde yapılıyor:
    Tek ayağınızı yüksek bir yere yaslayın ve ayakta durun (sandalye, küvet kenarı vs…)

    Masaj için zeytinyağı ya da buğday tohumu yağı kullanabilirsiniz. Ya da dilerseniz hazır yağ karışımları kullanın.

    Baş parmağınıza yağdan bolca sürün. Parmağınızı vajinanın içine yerleştirin sonra bir kere Kegel egzersizi uygulayın. Sonra kaslarınızı gevşetin ve parmağınızı nazikçe arkaya, aşağıya doğru çekerek bir U hareketi yaptırın. Bunu 3 dakika kadar sürdürün. Bu şekilde bölge dokusunun esnekliği artar. Bir kaç gün egzersiz yaptıktan sonra doku daha kolay esneyecektir.

    Masaja alıştıktan sonra baskıyı biraz daha artırın. Bu size bir parça yanma ya da acıma hissi verebilir. (Bebeğin başı çıkarken vereceği hisse benzer bu)…

    Anlayacağınız perine masajının mantığı bebeğin başının çıkarken geçeceği yolları önceden biraz bu duruma alıştırmaktır… Parmakla İçte dışa doğru, esneterek yapacağınız hareketler sizi bu hisse, dokularınızı da baskıya hazırlar…

    Epizyotomiden kaçınmaya hazırlanmanın bir diğer yolu da Kegel Egzersizi‘dir…

  • Anne güzelleşirse erkek, çirkinleşirse kız olur

    Anne güzelleşirse erkek, çirkinleşirse kız olur

    Günümüzde anne adayları ne kadar bilinçli olsalar da halk arasında bilinen bazı hurafelere inanırlar. Peki, nedir bu hurafelerin doğruları?

    Doğum ve Perinatoloji Uzmanı Profesör Doktor Melih Atahan Güven, hamilelik hakkında toplumda yerleşmiş olan ‘yanlış’ bilgilerin ‘doğru’larını sıraladı.

    1.Yanlış: Hamilelikte manikür-pedikür yapılmaz, saç boyanmaz

    Sanılanın aksine steril ve hijyenik ortamda yapıldığında manikür-pedikür yaptırmanın bir sakıncası yok. Tırnağa oje sürmekle de bebeğe zararlı bir etki oluşmuyor. Hamile kalınca hemen her anne adayında “saç boyatmanın zararlı olup olmadığı” sorusu akla geliyor. Zararlı ajanların bebeğe etki edebilmesi için öncelikle anne adayının kanında belli bir seviyeye ulaşması ve de plasentadan geçip bebeğin kanına karışması gerekiyor. Dolayısıyla saç boyama sırasında kullanılan boyanın saç dersinden anne kanına karışması mümkün görünmüyor veya önemsenmeyecek düzeyde olduğu düşünülüyor. Bugüne kadar saç boyama sonrası bebeğe zararlı olduğu ispatla gösterilmiş bir vaka haberi de yok. Aslında dikkat edilmesi gereken nokta; kuaför salonu ortamında boya kokusunu uzun süre solumamak. Bununla birlikte, bitkisel bir boya ve havadar (bol oksijenli) bir ortam tercih edilmeli.

    2.Yanlış: Anne güzelleşirse erkek, çirkinleşirse kız olur

    “Anne güzelleşirse erkek, çirkinleşirse kız olur.” İşte, hamilelik hurafelerinden biri daha. Yaygın inanışın aksine anne karnının yayvan veya sivri olması, bebeğin cinsiyetini ifade etmiyor. Anne adayının vücut yapısına bağlı olarak (kısa veya uzun boylu olması gibi) karnın şekli değişken olabiliyor. Cinsiyet rahme cenin yerleştiği anda belli olmakla beraber ultrasonda ancak 11-12. hamilelik haftasında yüzde 90 doğruluk payı ile 17. haftada ise yüzde 100 tespit edilerek söylenebiliyor.

    3.Yanlış: 7 aylıkken doğan bebek yaşar, 8 aylık doğan bebek yaşamaz

    Doğum haftası ne kadar ileri olursa, bebeğin yaşama şansı ve erken doğuma bağlı hasarlar o kadar az oluyor. Bugün, modern yenidoğan ünitesi koşullarında, 8 aylık tabir edilen 32. hamilelik haftasında doğumdan sonra bebek ölümü hemen hemen hiç yaşanmıyor. 28-32. haftalar arası doğanlar kritik olup, asıl problem 28. hafta altında doğanlarda görülüyor.

    4.Yanlış: Hamileliğin 5. ayından sonra mide ekşimesi bebeğin saçlarının çıktığını gösterir

    Yaygın inanışın aksine 5 aydan sonra mide ekşimesi bebeğin saçlı olduğunun bir göstergesi değildir. Hamilelikle birlikte rahmin büyümesi, mide-yemek borusu bileşkesinin yer ve açısının değişmesi sonucu reflü gelişebiliyor. Şikâyet, yemekten sonra mide asidinin yemek borusuna kaçması ve gögüs kafesinin arkasında yanma hissedilmesi şeklinde oluyor. Sıklıkla 20. hamilelik haftasından sonra oluşuyor.

    5.Yanlış: Anne adayı çiğ ete dokunmamalı

    Eğer anne adayı hamilelik öncesinde Toksoplazma enfeksiyonu geçirmemişse, hamileliğin özellikle ilk 3 ayında bu enfeksiyonu geçirmesi bebekte kalıcı sekellere neden olabiliyor. Bu sebeple anne adaylarına “çiğ et yeme, sebzeleri iyi yıka” deniyor. Ancak çiğ ete dokunmakla bu enfeksiyonun geçtiği görülmemiş.

    6.Yanlış: Bebeğin suyunu artırmak için bolca su içmeli

    “Bebeğin suyu” diye ifade edilen aslında bebeğin idrarı oluyor. Anne karnındaki bebeğin 12. haftadan itibaren idrarını yapmasıyla bu amniyon sıvısı (bebeğin suyu) oluşuyor. Eğer anne adayının su kesesi açılmadıysa, su azalması sıklıkla bebekte karın çevresi küçülmesi ve gelişme geriliğiyle birlikte oluyor. Bu durumun ana sebebi ise plasentanın (bebeğin eşi) bebeği yeterince besleyememesi. Böylece bebeğin kilosu ve suyu azalıyor. Anne adayının çok yemek yemesi ve çok su içmesinin hiçbir faydası olmuyor. Bu durumda anne adayının hemen bir Perinatoloji Uzmanına başvurması gerekiyor.

    Doğal Bebek Maması Nasıl Yapılır? Tıklayınız!

    7.Yanlış: Uçağa binmek, havalimanında detektörden geçmek zararlıdır

    Anne adayı seyahat edecekse yolculuk aracı olarak en kısa sürecek olanı seçmeli. Uçak içinde dengelenmiş bir ortam olduğu için karadaki ortamdan farklı olmuyor. Dolayısıyla hamileler erken doğumu tehdidi yoksa uçakla seyahat edebilirler. Havalimanında içinden geçilen dedektörler de metal tespiti için olup, X ışını içermiyor ve bebeğe zarar vermiyor.

    8. Yanlış: Ceviz, balık, folik asit bebeği zeki yapar

    Cevizde olan yüksek omega-3 düzeyi ile anne adayında kalp damar hastalıkları, diyabet riski ve yüksek tansiyon riski azalıyor. Ancak bunun bebeğin zekasına bir etkisi olmuyor. Balık da omega-3, B6, B12 ve E vitamin yönünden zengin. Özellikle Somon, uskumru, sardalye, ton balığı hamilelikte öneriliyor. Cevizde olduğu gibi beyin gelişiminde yer alan aminoaistler balıkta da bulunuyor. Beyin gelişimine faydası olmakla beraber, zekayı artırıcı yönde bir etki yaratmıyor. Folik asit takviyesi nöral tüp defekti (belde açıklık vs) riskini yüzde 50 azaltıyor. Ancak bebeğin zekasına faydası olmuyor.

    9. Yanlış: Sık sık ultrason takibi yaptırmak iyidir

    Dünya Sağlık Örgütü; hamilelik boyunca: 11-14. gebelik haftasında bebeğin Down Sendromu açısından değerlendirilmesi (ikili kombine test, ense kalınlığı testi), 22. haftada bebeğin anatomisinin değerlendirilmesi (ayrıntılı-detaylı ultrason) , 30. haftada gelişme geriliğine bakılması ve 36. haftada genel değerlendirme olmak üzere hamilelik boyunca 4 ultrason takibi öneriyor. Dolayısıyla hamilelikte bebeğin kalp atışları izlendikten sonra 4 temel ultrason takibi bebeğin sağlığı için yeterli oluyor. 15 günde bir ultrasona girerek bebeğe bakılmasının hiçbir faydası olmayacağı gibi, fazla sayıda ultrason takibi nedeniyle bebekte bazı risk artışlarının (ses dalgalarının bebek üzerine etkisi) oluşabileceğine dair veriler artıyor.

    10. Yanlış: Bebeğin burun kemiği varsa down sendromlu değildir

    Down Sendromlu bebeklerin yüzde 65’inde, yani Down sendromlu doğan her 3 bebekten ikisinde bebeğin burun kemiğinin gelişimi yetersiz veya eksik oluyor. Görüldüğü gibi, hem Down Sendromlu hem de burun kemiği gelişmiş bebek olabiliyor. Anne karnında Down Sendromu’nun yüzde 100 tanısı ancak CVS (plasentadan örnek alma) veya amniyosentez (su alma) ile tespit edilebiliyor.

    Hürriyet Aile

  • Gebelikte Çatlak Önleyici Kremler Ve Çatlakları Önleme Yolları

    Gebelikte Çatlak Önleyici Kremler Ve Çatlakları Önleme Yolları

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık, gebe kadınlar için hamilelikte çatlak önleyici kremleri ve çatlak önleme yolları resimli makalemizi sizler için hazırladık.
    Hamilelikte görülen çatlaklar kadınların en büyük kabuslarındandır, bebek bekleyen annelerin bedeninde oluşan bu kötü görüntü anne adayının motivasyonunu düşürür.
    Gebelikte kullanacağınız çatlak önleyici kremler imdadınıza yetişecektir.Hamilelikte çatlak önleyici kremlerden bazıları şunlardır: Roc hamilelik çatlak önleyici yağ, Strivectin çatlak kremi, bio oil, bepanthol, babe çatlak kremi, mama mia goodbye, mustela, galenic in elancyl, Lierac Phytolastil Çatlak Kremi, Weleda Gebelik Vücut Yağı
    Hamilelik çatlaklarının oluşmasının en büyük nedenleri arasında genetik faktörler, kiloyla beraber cildin gerginleşip, esnekliğini kaybetmesi, hamileliğin doğal süreci gibi durumları sayabiliriz.
    Bu dönemde çatlaklara karın, uyluk, kol ve bacak bölgelerinde sık rastlarız.
    Hamilelikte çatlakları tamamen engelleyebilecek hiç bir formül yoktur, fakat
    oluşmalarını en aza indirgemek için yapılabilecek şeyler, kullanılabilecek kremler vardır.

    Gebelikte Çatlaklar Nasıl Önlenir? yazımızı okumak için tıklayınız

    Bugün sizlere hamilelikte çatlak önleyici en iyi krem neler bu konuda bilgi vereceğiz.
    Yürüyüş yapmak, hamileleri yormayan sporlar yapmak, düzenli ve dengeli beslenmek, özellikle bol su tüketmek gebelikte çatlak önleme yollarındandır.
    Gebelikte kullanabileceğiniz çatlak kremleri ile cildinize masaj yaparak çatlak oluşumunu bir parça engelleyebilirsiniz.
    Sizler için hamilelikte kullanabileceğiniz çatlak önleyici kremleri derledik.

    not:doktorunuza danışmadan kullanmayın

    Hamilelikte Çatlak Önleme Yolları İçin Tıklayınız

     YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    hamilelikte çatlak önleyici en iyi krem
    hamilelikte çatlak önleyici en iyi krem
    hamilelikte çatlak önleyici en iyi krem
    hamilelikte çatlak önleyici en iyi krem
    hamilelikte çatlak önleyici en iyi krem
    hamilelikte çatlak önleyici en iyi krem
    hamilelikte çatlak önleyici en iyi krem
    hamilelikte çatlak önleyici en iyi krem
    hamilelikte çatlak önleyici en iyi krem
    hamilelikte çatlak önleyici en iyi krem
    gebeklikte çatlak önleyici krem
    gebeklikte çatlak önleyici krem
    gebeklikte çatlak önleyici krem
    gebeklikte çatlak önleyici krem
    gebeklikte çatlak önleyici krem
    gebeklikte çatlak önleyici krem
    çatlak önleyici
    çatlak önleyici
    çatlak önleyici
    çatlak önleyici
    çatlak önleyici
    çatlak önleyici

     

  • Hızlı Hamile Kalma Yolları

    Hızlı Hamile Kalma Yolları

    Hamile kalmayı kolaylaştırmak için ne yapmalı?Ayın hangi döneminde hamile kalınabilir? Hamile kalma şansının en yüksek olduğu günler nelerdir?
    tüm bu soruların cevabı için makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.
    Hamilelik bir kadının yaşayabileceği en tatlı zaman dilimlerindendir.
    Evlada kavuşmayı bekleme bu güzel heyecan hayattaki hiç bir mutlulukla değişilemez.
    Kariyer, okul hayatı, iş bulma gibi durumlar derken, günümüz gençleri evliliği sürekli erteliyorlar.
    Yaşın verdiği gecikmeden dolayı veya bazen hiç bir sorun bulunmamasına rağmen
    beklenen bebek bir türlü gelmiyor.
    Çünkü ya yumurtlama zamanı tutturulamıyor ya da farkında olmadan hamileliği engelleyen bazı sorunlar var.yapılıyor. Özellikle maddi ve manevi açıdan hazır olunan bir dönemde bebek sahibi olmak istendiğinde insanların beklemeye pek de fazla tahammülü olmuyor.
    Peki istediğimizde hamile kalabilmek, yani hamile kalma şansımızı artırabilmek için neler yapmalı, nelere dikkat emeli, bunları öğrenmek ister misiniz?

    Uzmanlara göre korunmayan ve sağlık sorunu olmayan her çiftin, adet döneminde hamile kalma şansı %25 civarıdır.
    Çiftin yaşı, ilişki sıklığı gibi faktörler bu başarıyı etkileyen kriterlerdendir.

    Adaçayı
    Hormon eksikliğini giderip hamile kalmanızı sağlar. Adaçayı yapmak için, 1 bardak sıcak suya 3-5 yaprak taze adaçayı atıp 5 dk, demleyip süzüp için.
    Döl yatağı hastalığınız varsa arasıra adaçayı oturma banyosu yapsanız iyi olur, bu banyoyu yapmak için, 2 avuç dolusu taze adaçayı yaprağını 1 gece suda bekletin.
    Ertesi gün bu yapraklar ocakta suyun içinde kaynatılıp,için su dolu küvete eklenir, bu tedavi için banyo suyu belini geçmeli.

    Hızlı Hamile Kalmak İçin 9 Öneri Tıklayınız

    Yaş Faktörü
    Yaş faktörü kadın için de erkek içinde çocuk sahibi olmak için çok önemlidir.
    Yaşla birlikte kadında yumurta sayısı azalırken, erkekte sperm kalitesi düşüyor.
    Bir kadın üreme çağı boyunca ortalama 400 – 500 kez yumurtluyor, yaş ilerledikçe kaliteli yumurta sayısı da azalıyor.

    Yumurtlama Döneminini Belirleyin
    Kadınların doğurganlığının maksimum düzeyde olduğu bir dönem aralığı vardır.
    Bu dönemde şöyle hesaplanıyor detin başladığı gün “1. Gün” olarak kabul ediliyor ve 28 günde bir adet gören kadında yumurtlama 13.- 15. gün arasında gerçekleşiyor, işte bu dönem en fazla doğurgan olunan zaman ortaya çıkmış oluyor.
    Ancak kadınların tümü bu dönemde yumurtlamıyor. Bazıları biraz daha önce veya sonra yumurtlayabiliyor. Bazıları da hiç yumurtlamıyor.
    Erkek spermi cinsel ilişkiden sonra yaklaşık 48-72 saat kadın vücudunda canlı olarak kalabiliyor, işte kadının en doğurgan olduğu bu zamanda, spermin de orada olması gerekiyor, bir de yeterli sperm bulunabilmesi için her gün yerine gün aşırı cinsel ilişkiye girilmesi.
    Çünkü fazla sayıda cinsel ilişkide bulunmak erkeğin menisindeki sperm sayısını azaltıyor.

    Yumurtlama gerçekleştiğini gösteren bazı belirtiler vardır bunlar; göğüslerde hassasiyet, vajinal akıntıda artış, karın bölgesi ve bedende rahatsızlık hissidir.Ayrıca eczanelerde satılan ovülasyon belirleme testleri ile de yumurtlamanın gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenebilir.

    LH Düzeyi Testi
    Yumurtlama döneminizi tespit etmek, böylece hamile kalma şansınızı yükseltmek için bir jinekoloğa başvurabilirsiniz.
    Jinekologlar yaptıkları LH düzeyi testi ile bu dönemi tespit edebiliyorlar.
    LH düzeyi yüksek olduğu günler yumurtlama için en verimli günlerdir.
    İdrardaki LH düzeyindeki ani yükselişi artık eczanelerde satılan testler sayesinde evinizde de zamanında ve kolayca tespit edebilirsiniz.

    Hamile Kalmak İçin
    Belli ilişki pozisyonları hamile kalma şansını artırır, bazıları ise düşürür.
    Ayakta veya oturur pozisyonda kurulan ilişkide ya da ilişkiden hemen sonra ayağa kalkıldığında spermlerin rahim ağzındaki açıklıktan geçmeleri zorlaşır ve hamilelik şansı düşebilir.
    Hamilelik ve öncesindeki dönemde çiftlerin yüksek ısıya maruz kalmaktan kaçınmaları gerekir. Saunadan ve çok sıcak suyla banyo yapmaktan kaçınılmalıdır.
    Günümüzde bilgisayar kullanımının yaygınlaşmasıyla video, display terminallerinden (bilgisayar ve televizyon ekranı) yayılan elektromanyetik alanın da hamilelere zararlı, olabileceği düşünülmektedir. Bu tip enerjiye maruz kalan kadınlarda düşük oranının arttığı gösterilmiştir. Bu zararlı etkiden korunmak için bilgisayar ekranından 80 cm. uzakta oturulması önerilir. Özellikle monitörlerin arka bölgelerinden uzakta oturmak gerekir.

    Şansınızı artırın!
    Sağlıklı beslenmek yumurta ve sperm kalitesini, dolayısıyla da döllenmeyi etkiler. Hamilelik öncesi dönemde sağlıklı beslenme alışkanlıklarının edinilmesi ve bunların hamilelik süresince devam ettirilmesi çok önemli. Düzenli beslenme alışkanlığı anne adayına, ailesine ve gelişecek bebeğin sağlığına katkıda bulunur.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.hizli_hamile_kalma

  • Diş sağlığında doğru bilinen 4 yanlış

    Diş sağlığında doğru bilinen 4 yanlış

    Sağlıklı bir vücut için ağız ve diş sağlığının önemi gözardı edilemez. Ancak doğru bilinen birçok yanlış düşünce, insanlarda kafa karışıklığına yol açıyor. Uzmanlar diş sağlığı ile ilgili, “Sert diş fırçası dişleri beyazlatır, diş taşlarını rutin temizletmeye gerek yoktur, her hamilelikte bir diş kaybedilir, düzenli diş fırçalamak iyi bir ağız bakımı için yeterlidir.” gibi bilgilerin kesinlikle yanlış olduğunu belirtti.

    Diş Hekimi Murat Zogun, ağız ve diş sağlığına ilişkin doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdi.
    Sert diş fırçası dişleri beyazlatır bilgisinin kesinlikle yanlış olduğunu söyleyen Zogun,”Çünkü önemli olan fırçanın sertliği değil, fırçalama tekniğidir.Diş fırçası, sentetik kıldan yapılma olmalıdır.Kişiye uygun diş fırçalarını konusunda diş hekimleri hastalarını bilgilendirirler. Doğru teknikle,düzenli olarak fırçalamak ağız ve diş bakımı açısından oldukça önemlidir.Diş beyazlatma; çeşitli nedenlerle renk değiştirmiş veya kişiye özel diş rengini bir kaç ton açmak için dişlerin yüzeyindeki gözenekli mine yapısında oluşan renkli organik ve inorganik maddelerin diş beyazlatma jelleri ile çözünmesi işlemidir.Bu nedenle dişlerin beyazlatılması da ancak diş hekimin uyguladığı yöntemle ya da ev tipi diş beyazlatma ile sağlanabilir.” dedi.

    Evde Diş Beyazlatmanın 7 Doğal Yolu İçin Tıklayınız!

    Ağız bakımı için sadece diş fırçalamak yetersiz kalır diyen Zogun, “Dişler ağız yüzeyinin yalnızca yüzde 25’ini kapladığı için, kalan yüzde 75’lik ağız yüzeyi fırça ve diş ipiyle yapılan temizlikten belli bir oranda yarar görüyor. Ulaşılamayan yüzeylerdeki bakteriler hızla çoğalarak dişlerin üzerine ve tüm ağıza yeniden yayılıyor. Bu sebeple bakteri plağına karşı etkili ve sürekli kullanıma uygun bir ağız gargarası, diş fırçası ve diş ipi ile günlük, etkin bir ağız temizliği yapılabiliyor.” diye konuştu.

    Her hamilelikte bir diş kaybedilir düşüncesinin yanlış olduğunu belirten Zogun, şunları ifade etti: “Anne adayında yetersiz kalsiyum alımı veya yeme bozukluğu varsa bebekler bu eksiği annenin kemiklerinden aldıkları kalsiyum ile gidermeye çalışırlar. Ancak dişlerden kalsiyum çözülmesi gibi bir durum kesinlikle doğru değildir. Hamilelikte meydana gelen diş kayıpları çoğunlukla annenin ağız bakımındaki ihmallerinden kaynaklanmaktadır. Hamilelik sırasında diş fırçalama, diş ipi ve üç ayda bir hekim kontrolü tavsiye ediliyor. İlk ve üçüncü üç ayda acil olmayan diş tedavilerinden kaçınmak gerekiyor. Ağız bakımlarını doğru ve düzenli yapan bir anne adayı için böyle bir durum söz konusu değildir.”

    Diş taşlarını rutin temizletmeye gerek yoktur fikrinin de yanlış olduğunu söyleyen Zogun, “Diş taşı temizliğinde diş yüzeyine ait olmayan maddeler (plak, diş taşı) temizlenir. Yani diş taşı temizliği yapılmış ya da yapılmamış olsun ağız ve diş bakımı yapılmadığı sürece diş taşlarının oluşumu kaçınılmazdır.Tabii ki düzenli ve doğru fırçalama diş taşı oluşumunun önüne geçiyor. Ancak oluşmuş diş taşlarının mutlaka hekim tarafından temizlenmesi gerekiyor.Bu temizliğinde rutin olarak 6 ayda bir yaptırılması gerekiyor.” diye konuştu.

  • Hamilelikte varis görülmesinin anne ve bebeğe etkileri

    Hamilelikte varis görülmesinin anne ve bebeğe etkileri

    Hamilelikten önce varis gibi bir rahatsızlığı bulunmayan ancak hamilelik ile birlikte varis olan kadınlar ortalama %4-8 arasındadır.

    Hamilelikte varis görülmesinin sebepleri nelerdir?
    Gebelikte varis görülmesine sebep olan birçok neden mevcuttur. Bu sebepler içerisinde en önemlilerinden birisi; gebelikle birlikte anne adaylarında meydana gelen hormonal değişiklikler sonucunda toplardamar duvarlarında meydana gelen genleşme ve gerilmenin artmasıdır. Bunun dışında diğer sorunlar şunlardır:

    • Rahmin ve bebeğin sürekli büyümesiyle birlikte toplardamarların izlediği yol olan kalbe geri dönüş yolunda leğen kemiği içerisinde baskı oluşması,
    • Gebelikten dolayı vücutta miktarı çoğalan kan ve sıvıdan dolayı bacaklardaki damarlara uygulanan basıncın artması,
    • Bel kemiğinde eğrilik meydana gelmesi,
    • Çoğul gebeliklerden dolayı vücutta basıncın ve bel kemiğinde eğriliğin artması,
    • Obezite, gebelik sürecinde alınan kiloların orantısız ve daha çok olması,
    • Varisten korunma önlemlerinin alınmaması,
    • Yukarıda belirtilen sebeplerden dolayı, anne adayında varis görülme ihtimali artar.

    Hamilelikte varis görülmesinin anne ve bebeğe etkileri:
    Varis ile birlikte bacaklarda veya leğen kemiği civarında bulunan toplardamarlarda göllenen kan artmakta ve bunun sonucunda anne vücuduna ve bebeğe yeterli miktarda kan sağlanamadığından aniden ayağa kalkma gibi durumlarda kalbin daha fazla çalışması veani hareketler gerçekleştiğinde baş dönmesi ve bayılma gibi durumlar söz konusu olabilmektedir. Kan dolaşımının hamilelikte varis görülmesiyle daha da yavaşlaması ve bacaklarda çatlamaların görülmesi, çirkin görüntülere, acı veren kaşıntılara ve aniden meydana gelen kramplara neden olacaktır. Varisin oluşmasından sonra tedavisi sağlanmadığı durumlarda bacaklar daha çok şişmekte ve derin sistemlerde göllenme daha da artmaktadır, damar boyutu 1cm kalınlığa ulaşabilmektedir. Varisin ilerlemesi, bebeğin anne karnında yatış pozisyonuyla da doğrudan orantılıdır. Damarların aşırı büyümesi, anne ve bebeğin hayatını tehlikeye atacak kadar kötü sonuçlara sebep olabilmektedir.

    Hamilelikte varis prematüre doğumlara neden olur mu?
    Araştırmalar sonrasında elde edilen verilere göre sürekli ayakta kalan kadınlarda prematüre doğum görülme ihtimali çok daha yüksektir. Anne adayı sürekli ayakta ise; vücudun ihtiyacı olan kan, varisten dolayı pıhtılaşmış bölgelerde tıkalı kalacağından bebeğe ve anneye yeterli kan akışı sağlanamamaktadır. Bu tür rahatsızlıkları olan hastaların tedavisi basit yöntemler ile kısa sürede yapılmakta ve prematüre doğum gibi ihtimaller ortadan kaldırılmaktadır.

    Gebelik öneminde oluşan varisi ne zaman tedavi ettirmeliyiz?
    Gebelik döneminde meydana gelen varislerin çoğunluğu kısa bir zamanda tedavi edilebilmekle beraber, bazı varislerin tedavisi oldukça zor olmaktadır. Hamilelik döneminde oluşan varisler gebelikten sonraki iki veya üç ay boyunca halen devam ediyorsa kesinlikle tedavi için bir kalp-damar cerrahisi uzmanına başvurulmalıdır.

    Varislerin tedavisi neden gerekmektedir?
    Öncelikle varis; akciğer embolisi dediğimiz, toplardamarlarda meydana gelen tıkanıklık nedeniyle oluşan pıhtılaşmış kan topluluklarının akciğere temasına sebep olacağından tedavisi oldukça önemlidir. Gebelikte oluşan varisin anne adayının psikolojisi üzerindeki olumsuz etkilerinin giderilmesi, fiziksel görünüşü bozacak bir yapıya sahip olduğundan tedavisi sağlanmalıdır.

    Gebelikte varis oluşumunu engellemek için ne yapılmalıdır?
    Öncelikle hareketsiz bir gebelik dönemi geçirmemeli, sert kısımları bacaklara denk gelecek oturak ve kanepeler kullanılmamalı, güneşte uzun süre kalınmamalı ve bacaklara günlük soğuk su masajı yapılmalıdır.

  • Gebelikte Çatlaklar Nasıl Önlenir?

    Gebelikte Çatlaklar Nasıl Önlenir?

    Gebelikte çatlaklar nasıl önlenir? bu sorunun cevabını bu makalemizde bulabilirsiniz.
    Gebelikte çatlaklar nasıl önlenir? yazımızın içeriği uzman önerilerinden oluşuyor.
    Hamilelik bir kadının yaşayabileceği en güzel zaman dilimlerindendir. Evlada kavuşma günü yaklaştıkça, kadının içi kıpır kıpır olur. Çatlaklar ise bu güzel rüyaya gölge düşürebilen estetik sorunlardır
    Gebelikte kilo aldıkça cilt gerilir, cilt gerildikçe çatlaklara davetiye çıkarır.
    Size bildireceğimiz gebelikte çatlaklar nasıl önlenir? sorusunun cevapları ile artık bu sorundan korunabilirsiniz.
    İşte Gebelikte Çatlaklar Nasıl Önlenir? yazımız

    Hamilelikte Çatlak Önleme Yolları İçin Tıklayınız

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    Gebelikte Çatlaklar Nasıl Önlenir?

    Gebelikte Çatlaklar Nasıl Önlenir?
    Gebelikte Çatlaklar Nasıl Önlenir?

    Su İçin
    Gebelikte çatlaklar nasıl önlenir sorusunun bir cevabı da hamilelikte yeterli miktarda su içmektir.
    Hamilelikte 2-2,5 litre su içmek cildinizin içten nemlenmesini sağlayacaktır.
    Gebeyken, cildinizde gerilme olur ve çatlakların oluşumu için en müsait ortam kuru cilttir.
    Bu nedenle her gün, su içmeyi ihmal etmemelidir.

    Karın Çatlakları Maskesi yazımız için tıklayınız

    Kaşınmayın!
    Hamileyken özellikle karın bölgesinde tatlı kaşıntılar oluşabiliyor.
    Kesinlikle mümkün mertebe kaşınmamaya çalışın.
    Şayet göbek bölgenizi kaşırsanız, bu durum kurtulması zor olan izlere ve çatlaklara yol açabilecektir.

    Gebelikte Çatlaklar Nasıl Önlenir?
    Gebelikte Çatlaklar Nasıl Önlenir?

    Zeytinyağı
    Gebelikte çatlaklar nasıl önlenir? güzel soru.
    Bu sorunun cevaplarından biri de zeytinyağı ile karın bölgenize masaj yapmaktır.
    Zeytinyağının içeriğindeki elementler kaşıntıyı önleyecek böylece cildinizi çatlaklardan koruyacaktır.
    Zeytinyağının bir diğer faydası cildinizi nemli tutmasıdır,
    nemli cildin çatlaklarla karşılaşması kuru cilde nazaran daha zordur.
    Zeytinyağı çatlaklarla mücadelede etkili bir devadır.

    Hamilelikte Çatlakları Önlemenin Yolları yazımız için tıklayınız

    Gebelikte Çatlaklar Nasıl Önlenir?
    Gebelikte Çatlaklar Nasıl Önlenir?

    Bitkisel Yağlar
    Zeytinyağı, E Vitamini yağı, she yağı gibi yağlar gebelikte sizi çatlaktan koruyacaktır.
    Yapmanız gereken yalnızca karın bölgenizi bu yağlarla yağlamaktır.

    Gebelikte Çatlaklar Nasıl Önlenir?
    Gebelikte Çatlaklar Nasıl Önlenir?

    Yumurta
    Yumurtanın akı gebelikte çatlakları önlemenin yollarındadır.
    1 yumurta akını göbek bölgenize masaj yaparak yedirmeniz, sizi çatlaklardan koruyacaktır.

    Çatlaklara Kesin Çözüm Önerileri Tıklayınız

    Gebelikte Çatlaklar Nasıl Önlenir?
    Gebelikte Çatlaklar Nasıl Önlenir?

    Aloe Vera Jel
    Gebelikte çatlaklar nasıl önlenir?
    sorusuna verebileceğiniz en iyi cevaplardan biri de
    aloe vera jel iledir.
    Aloe vera çatlaklardan korunun en doğal ve etkili yollarındandır.
    Ayrıca, aloe vera çatlaklardan kurtulmanın en hızlı yollarından biri olarak kabul edilir.

     Spor

    Egzersiz yapmak kan dolaşımını düzenleyerek cildin elastikiyetini korurur.
    Bu durum hamilelikte çatlakları önlemenin en etkili yollarındandır.

    Kilo Korunması
    Gebelikte çok kilo almamak, belli kiloyu muhafaza etmek çok önemlidir.
    Çok kilo alımını sağlık sorunlarına yol açabileceği gibi, çatlakların oluşmasına da neden olacaktır.
    En doğru olanı hamilelikte bir diyetisyene gidip, hamileliğiniz boyunca yemeniz gerekenlerin listesini çıkarmaktır.