Etiket: hamilelik

  • Gebelik haftası nasıl hesaplanır?

    Gebelik haftası nasıl hesaplanır?

    Kaç Haftalık Hamileyim?

    Kadınların çoğu doktor kontrollerinde net bir bilgiye sahip olsalar da, yine de bebeklerinin olacağı düşüncesiyle merakla bu haftaları bilmek isterler. Genellikle geciken adet kanamalarıyla bu kanıya varılır. Aklı ilk olarak hamilelik düşüncesi sarar. Evet, genelde bu belirtiyle yola çıkabilirsiniz. Ama gecikme sebebiniz başka etkenlerden dolayı da olabilir. Doğru bir bilgi için doktor kontrolü yaptırmanız gerekir. Ama hamileliğiniz kesinleşmiş ve siz kaç haftalık gebe olduğunuzu bilmek istiyorsanız, gebelik haftası hesaplaması yaparak öğrenebilirsiniz. Eğer kendiniz hafta hafta bu süreci takip etmek isterseniz, bu hafta hesaplarını yapabilirsiniz. Ama bu hafta hesaplamaları biraz karışıklık yaratabilir.

    Gebeliğiniz toplamda 40 haftalık bir süreyi kapsar. Ay olarak hesaplanması yanlış bilgi sağlayacaktır. Kısaca açıklayacak olursak; gebeliğinizin 1 ayı tam olarak 4 haftaya tekâmül etmemektedir. Gebeliğinizin oluşumu yaklaşık olarak 4 hafta 3 günlük sürenin sonunda belli olur. Bu yüzden hesaplama yaparken ay olarak değil hafta olarak hesaplayarak gerçek gebelik haftanızı ve doğum tarihinizi öğrenebilirsiniz. Gebeliğiniz 40 haftalık bir evredir. Bu konuda kafanız biraz karışabilir. Bu yüzden doktorların yaklaşık olarak kabul ettiği ay ve haftalar, size gebelik tarihinizi hesaplamanızda yardımcı olacaktır.

    • 4 ve 5 haftalık gebelikler 1 aylık süreci kapsar.
    • ve 9. Haftanın bitimi 2 aylık süreci kapsar.
    • ve 13. hafta bittiğinde 3 ayı doldurmuş sayılırsınız.
    • ve 17. haftalar bittiğinde 4 ay bitmiştir.
    • ve 21. haftalar bittiğinde 5 ay bitmiştir.
    • ve 25. haftalar bittiğinde 6 ay bitmiştir
    • ve 29. haftalar bittiğinde 7 ay bitmiştir.
    • ve 33. haftalar bittiğinde 8 ay bitmiştir.
    • hafta bittiğinde 9 ay bitmiştir ve son aya girilmiştir.
    • haftanın bitişiyle; 9 ay 10 gün denilen yani toplam 280 gün tamamlanmış olur. Bu da gebeliğinizin 40. Haftası demek oluyor.

    Gebelik Haftası Nasıl Hesaplanır?

    Bir kadının gebelik süreci 40 haftadan oluşur. Hesabınızı yaparken ay olarak değil hafta olarak öğrenebilirsiniz. Yani gebelik süreci haftalara göre yapılarak hesaplanabilir. Doğumların geneli 38. Ve 40. Haftalar arasında gerçekleşir. Bazı kadınlar daha erken doğum yapabildiği gibi daha geçte olabiliyor.

    Gebelik hesabınızı yaparken, son âdetinizin başladığı ilk güne göre hafta hesabı yapabilirsiniz. Bu hesaplamalar adet gününüzü temel alarak yapılır. Bu yüzden âdetinizin gecikmiş olması veya yanlış tarih belirlemiş olmanız, size doğru bilgi vermeyebilir. Kesin bir bilgi için doktor kontrolü yaptırmanız gerekir.

    Gebelik Haftası Hesaplama

    Söylediğimiz gibi gebelik süresi tam olarak 40 haftayı kapsamaktadır. Hamile olan kadının son adet tarihinin ilk gününde itibaren gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Bu tarihten sonra geçen 7 günün sonunda tam bir haftalık hamile olmuş oluyorsunuz. Bir kadının hamile olup olmadığını anlamak için âdetinin gecikmesini beklediğini düşünürsek, âdetinin geciktiği o hafta 5. Gebelik haftası olmaktadır. Çünkü düzenli bir adet gören kadın 4 hafta da bir yani 28 günde bir adet görmektedir. Hamile kadınların doğum tarihi, tam olarak 40 hafta sonra hangi güne ve aya denk geliyorsa o günlerde doğum yapacağını öğrenebilir.

    Örnek bir gebelik haftası hesaplamasıyla daha iyi anlayabilirsiniz:

    Son adet tarihi 15 Temmuz 2015 olan bir kadının 40 haftalık hamilelik dönemini ele alırsak, tahmini doğum tarihi 20 Nisan 2016 tarihinde gerçekleşmesi beklenir. Genel olarak yapılan bu hesaplama sezaryen veya erken doğum ihtimalini kapsamamaktadır. Bu gibi durumalar söz konusu olunca da gebelik haftası hesaplamaları doğru sonuç vermemektedir.

    Kaynak: http://jinekoloji.com/hamilelik-haftasi-nasil-hesaplanir

  • Doğurganlığı etkileyen faktörler

    Doğurganlığı etkileyen faktörler

    Kadınların doğurganlık yetileri çeşitli faktörler tarafından etkilenmektedir. Doğurganlık yetilerini etkileyen en önemli faktörlerden biri ise yumurtalık rezervleridir. Bunu da yumurta bozukluğu ve çikolata kisti takip etmektedir.

    • Yumurtalık Rezervi:

    Kadınlar dünyaya belirli bir yumurtalık rezervi ile gelir. Yumurta üretimi yalnızca anne karnındayken gerçekleşir. Bebek dünyaya geldiğinde, sahip olduğu yumurtaların yarısını kaybetmektedir. Ortalama olarak, bir kız çocuğu dünyaya 1 milyon yumurta ile doğmaktadır. Adet görmeye başladığı zamanda ise bu sayı 400 bine inebilmektedir.Adet döneminden itibaren de yumurtalar sayıca azalmaya devam eder. Yaşın ilerlemesi ve menopoz dönemine yaklaşılması ile çocuk sahibi olma şansının azalmasının sebebi de budur. Kadının yaşı ilerlerken, yumurtaları hem sayıca hem de kalite bakımından düşmektedir.

    Bir kadının en doğurgan olduğu dönem 20-35 arası olarak kabul edilir. 35 yaşından itibaren üreme yetisi hızla azalır. Bu noktada unutulmaması gereken, 25 yaşında bir kadının hamile kalması durumunda sağlıklı bir gebelik geçirmesi ve bebeğin sağlıklı olarak dünyaya gelmesi bir ihmalken, 45 yaşında bir kadının gebe kalması dahi zor olabilirken, gebe kalsa dahi hamileliğin düşükle neticelenme riski söz konusudur. Bunun yanında bebeğin anomali riski de artmıştır. Anne adayı  45 yaş gibi ileri bir yaşta hamile kalırsa, vücudundaki yumurtalar sayıca daha az ve kalite bakımından daha düşük olduğu için bebeğin genetik sorunlara sahip olma riski yüksek olacaktır.

    Genetik problemlerin söz konusu gebeliklerin ise ortalama olarak yüzde 80’i düşükle neticelenmektedir. Geriye kalan ve doğumla sonuçlanan yüzde 20’lik bölümde ise;

    • down sendromu,
    • organ bozuklukları,
    • zeka geriliği gibi sorunlar meydana gelebilmektedir.

    FSH hormonu sayesinde kadının yumurtalık rezervlerinin tahmin edilmesi mümkündür. Bu sebeple de bir kadının ilk olarak yumurtalık rezervlerinin durumuna baktırması gerekir. Bunun dışında çocuk sahibi olmak yaşını çok fazla ertelememesi ve bir biyolojik saatin gerçekten olduğunu bilmesi gerekmektedir.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

    • Yumurtlama Bozukluğu:

    Yumurtlama; üreme döneminde olan kadınların her ay yumurtalarından bir ya da kimi zaman iki adet yumurta hücresinin olgunlaşması, yumurtalık dışına atılması ve yumurtaların tüplerden geçerek rahme ulaşması anlamına gelir. Kadının gebe kalma yetisi, işte bu yumurtlama sayesinde mevcuttur.

    Yumurtlama olabilmesi için kadının hormon dengesinin normal olması gereklidir.

    Kadınlar arasında en yaygın olarak rastlanan kısırlık sorunlardan biri yumurtlama bozukluğudur. Yumurtlama bozukluğunun en büyük işaretçisi adet bozukluklarıdır.  Bu sebeple adet düzensizlikleri oldukça ciddiye alınmalıdır. Yumurtlama bozukluklarının görüldüğü hastalar ise çoğunlukla polikistik over sendroma sahip olan kişilerdir.

    Bu sendromda hormon dengesi bozulduğu için hastada erkek tipi tüylenme sorunu söz konusudur. Şakaklar ve göbek altında sert kıllar çıkmaktadır. Yüzde sivilce sorunu hakim olabilir.

    • Çikolata Kisti:

    Çikolata kisti sancılı adet dönemleri ile cinsel ilişki sırasında ağrı ile kronik pelvik ağrıları ile ortaya çıkabilir.

    Kısırlık sorununa sahip olan kadınların %40’ında çikolata kisti olduğu bildirilmiştir.Bu sebeple çikolata kistinin doğurganlığı olumsuz etkilediği söylenebilir.

    Üreme çağında olan kadınların yaklaşık olarak %10’unda çikolata kisti vardır. Kadın kaynaklı kısırlıkların ise %40’ında çikolata kisti söz konusudur.

    Çikolata kistinin 4 evresi vardır ve tedavi edilmez ise ilerleyebilen ve üretkenlik yetisini oldukça azaltabilen bir sorundur. Çikolata kistinin erken teşhisi ile gerekli önlemleri almak mümkündür. Bu sebeple şayet adet dönemleri sancılı geçiyorsa, pelvik ağrı söz konusu ile bu ağrılar ciddiye alınmalı ve bir uzmana danışılmalıdır.

    • Adet düzensizlikleri:

    Adet düzensizlikleri oldukça önemli işaretlerdir. Adet sancıları iltihabi durumlara işaret edebilmektedir. Mutlaka altında yatan sebebin araştırılması ve tedavi edilmesi gerekmektedir. Şayet adet düzensizliklerinin altında yatan sebep vajinal bir iltihap ise, bu iltihap zamanla ilerledikçe doğurganlık yetilerini azaltabilir.

    Adet düzeni 21-35 gün arasında değişmektedir. Bundan kısa sürede görülen adet döngüsü ya da 35 günden uzun süren adet döngüsü sağlıklı değildir.  Bunun dışında düzensiz olarak görülen adetler de normal değildir. Mutlaka bir doktora başvurulmalı ve sorunun tespiti sağlanmalıdır.

    Adet kanamasının düzeni de önemlidir. Şayet adet kanaması yalnızca bir gün sürüyorsa, bu durumda hormon bozuklukları ve yumurtalık rezervlerinde bir söz konusudur. Mutlaka bir doktora başvurmak gerekir.  Bunun dışında şayet adet kanamaları 10 günden uzun ve yoğun sürüyorsa rahim kanseri riski dahi söz konusu olabileceğinden mutlaka bir doktor tarafından kontrol edilmek gerekmektedir.

    • Sigara Kullanımı:

    Kadınlarda doğurganlık yetisini olumsuz etkileyen en önemli faktör sigara kullanımıdır. Sigara kullanan kadınlar, menopoza girmeleri gereken yaştan 2-3 yıl önce menopoza girerler. Yani doğurganlık daha erken kaybedilir.  Bunun dışında sigara kullanımı yumurtalıkların kalitesini düşürdüğü için gebe kalma şansı düşerken, gebelik söz konusu olduğunda düşük, anomali gibi riskleri de peşinden getirmektedir. Bu sebeple anne adaylarının özellikle hamile iken sigara dumanının olduğu ortamda dahi durmaması gerekir. Hamile kalmak isteyen bir kadın ise ilk iş olarak sigarayı bırakmalıdır.

    Kaynak: http://jinekoloji.com/dogurganligi-etkileyen-18-faktor

  • 2015 Yazlık Hamile Kıyafetleri Örnekleri

    2015 Yazlık Hamile Kıyafetleri Örnekleri

    2 can taşıyan siz anne adayları yediklerinize olduğu kadar giydiklerinize de son derece dikkat etmelisiniz. Yazlık hamile kıyafetleri 2015 modası resim galerimizde
    birbirinden şık hamile giysilerine yer verdik. Polyester kıyafetler, sizi terletir ve hasta olmanıza yol açar. Gebe kadınlara tavsiyemiz dar ve sıkı giysilerden kaçınıp, bol, pamuklu elbiseleri tercih etmeleridir. Aldığınız kilolalar yüzünden asla kendinizi çirkin hissetmeyin, şık ve doğru giyinerek siz de güzel gözükebilirsiniz. İşte size fikir verebilecek hamile elbiseleri 2015

     

    yazlik_hamile_kiyafetleri_2015 (2) yazlik_hamile_kiyafetleri_2015 (3) yazlik_hamile_kiyafetleri_2015 (4) yazlik_hamile_kiyafetleri_2015 (5) yazlik_hamile_kiyafetleri_2015 (6) yazlik_hamile_kiyafetleri_2015 (7) yazlik_hamile_kiyafetleri_2015 (8) yazlik_hamile_kiyafetleri_2015 (9) yazlik_hamile_kiyafetleri_2015 (10) yazlik_hamile_kiyafetleri_2015 (11) yazlik_hamile_kiyafetleri_2015 (12) yazlik_hamile_kiyafetleri_2015 (13)

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

     

  • Hamile Kot Elbise Modelleri 2015

    Hamile Kot Elbise Modelleri 2015

    Karnınız iyice büyüdü ve siz artık ne giyeceğinizi şaşırıyor musunuz? Hamile kot elbise modelleri 2015 resim galerimizde size fikir verebilecek birbirinden şık kot giysilere yer verdik.
    Sevgili anne adayları hamileyken doğru giyinmek bebeğinizin ve sizin sağlığınız için çok önemlidir.Siz gebeler için doğru kıyafetler ise bol, rahat ve pamuklu kumaşlardan yapılmış giysilerdir hatta en ideali ise hamile elbiseleridir. Şık kıyafetler moralinizi yüksek tutmaya da yardımcı olurlar.
    Kendinizi güzel kıyafetlerin içinde daha mutlu ve huzurlu hissedersiniz.
    Moralinizin yerinde olması hamileliğinizin de sağlıklı geçmesine etki eder.
    İşte size fikir verebilecek modeller

    Hamile Kot Elbise Modelleri Tıklayınız

     

    hamile_kot_elbise (1) hamile_kot_elbise (2) hamile_kot_elbise (3) hamile_kot_elbise (4) hamile_kot_elbise (5) hamile_kot_elbise (6) hamile_kot_elbise (7) hamile_kot_elbise (8) hamile_kot_elbise (9) hamile_kot_elbise (10) hamile_kot_elbise (11) hamile_kot_elbise (12) hamile_kot_elbise (13) hamile_kot_elbise (14) hamile_kot_elbise (15)

  • Hamilelikte Beslenme Menüsü Örnekleri

    Hamilelikte Beslenme Menüsü Örnekleri

    Hamilelikte beslenme menüsü örnekleri! Lezzetli tariflerle anne ve bebek için gerekli vitamin ve mineralleri içeren özel menüler.

    Hamilelik dönemi, anne adaylarının hem kendi sağlıklarını korumak hem de bebeklerinin sağlıklı bir gelişimine katkıda bulunmak adına özenle beslenmelerini gerektiren bir süreçtir. Bu özel dönemde sağlıklı ve dengeli bir beslenme, hem anne hem de bebeğin ihtiyaçlarını karşılamak açısından büyük önem taşır.

    Bu yazıda, hamilelikte beslenme menüsü örnekleri ile sağlıklı tariflere odaklanacağız. Bu tarifler, gerekli vitamin ve mineralleri içerirken, lezzetli ve doyurucu seçenekler sunarak anne adaylarının bu özel dönemde ihtiyaç duydukları enerjiyi sağlamalarına yardımcı olacaktır. İşte, bebeğin sağlıklı gelişimi için önemli olan hamilelikte beslenme menüsü örnekleriyle ilgili detaylar…

    Hamilelikte Beslenme Menüsü Örnekleri

    Hamilelik süreci, anne adaylarının ve bebeğin sağlığı için büyük önem taşır. Sağlıklı beslenme, bebeğin gelişimini desteklemek ve anne adayının vücut ihtiyaçlarını karşılamak adına hayati bir rol oynar. Bu yazımızda, hamilelikte gönül rahatlığıyla tüketebileceğiniz, uzun süre tok tutan, vitamin açısından zengin yiyecek ve içecek tariflerini bulabilirsiniz.

    Hamilelikte Beslenme Menüsü Örnekleri
    Hamilelikte Beslenme Menüsü Örnekleri

    1. Ispanaklı Omlet:

    Malzemeler:

    • 2 yumurta
    • 3 yemek kaşığı süt
    • 1 su bardağı kıyılmış ıspanak
    • 1 adet doğranmış domates
    • 2 dilim normal veya kaşar peynir
    • Biraz sıvı yağ veya zeytinyağı
    • Tuz, karabiber

    Yapılışı:

    1. Bir kasede süt ile birlikte yumurtayı çırpın. Tuz ve karabiberi ekleyin.
    2. Ispanağı ekleyip karıştırın. Tavada yağı ısıtın ve yumurtayı dökün, altı beyazlaşana kadar pişirin.
    3. Domates ve peyniri ekleyin, her iki tarafı da 2’şer dakika pişirin.

    2. Meyveli Smoothie:

    Malzemeler:

    • 1 adet olgun muz
    • Yarım kase az yağlı yoğurt
    • 1 su bardağı dondurulmuş çilek, ahududu veya böğürtlen
    • 2 yemek kaşığı bal
    • Yarım su bardağı portakal suyu

    Yapılışı:

    1. Bir kaseye önce portakal suyunu ardından yoğurdu ekleyin.
    2. İçine dondurulmuş meyveleri ve muzu ekleyin.
    3. Pürüzsüz hale gelene kadar blenderdan geçirin.

    3. Sağlıklı Kurabiye:

    Malzemeler:

    • 1 kase çikolata parçacığı
    • 1 su bardağı esmer şeker
    • Yarım su bardağı toz şeker
    • 2 yumurta
    • Biraz tereyağ
    • 3 su bardağı yulaf
    • 1,5 su bardağı kızılcık
    • 1 tatlı kaşığı vanilya
    • 12 yemek kaşığı beyaz un
    • 12 yemek kaşığı tam buğday unu
    • 1 tatlı kaşığı karbonat
    • 1 tatlı kaşığı toz tarçın
    • Yarım yemek kaşığı tuz

    Yapılışı:

    1. Un, kabartma tozu, tarçın ve tuzu bir kapta birleştirin.
    2. Ayrı bir kapta tereyağ, yumurta, toz şeker, esmer şeker ve vanilyayı çırpın.
    3. İki karışımı birleştirip içine yulaf, kızılcık ve çikolata parçalarını ekleyin.
    4. Fırın tepsisine fırın kağıdını yayın, kağıdı yağlayın. Hamura kurabiye şekli verip 10-15 dakika pişirin.

    4. Patates Çorbası:

    Malzemeler:

    • 4 adet tatlı patates (soyulmuş, küçük küçük kesilmiş ve yağda kavrulmuş)
    • 2 adet beyaz patates (soyulmuş, küçük küçük kesilmiş ve yağda kavrulmuş)
    • 1 adet ince dilimlenmiş pırasa
    • 1 diş soyulmuş, ezilmiş sarımsak
    • 4 su bardağı tavuk suyu
    • 1 yemek kaşığı zeytinyağı
    • Yarım kupa krema

    Yapılışı:

    1. Sarımsak ve pırasayı zeytinyağında yumuşayana kadar karıştırın.
    2. Tavuk suyunu dökün, içine dilimlenmiş patatesleri atın.
    3. 25 dakika pişirin, ardından blenderdan geçirip kremasını katın.

    5. Meyve Salatası:

    Malzemeler:

    • 2 adet büyük boy portakal
    • 1 adet küçük dilimlenmiş muz ve elma

    Yapılışı:

    1. Portakalı ikiye kesip içindeki etli kısımları çıkarın, küçük küçük doğrayın.
    2. Boş olan portakal çanağına, dilimlediğiniz muz, elma, portakal karışımlarını koyun. Göze hitap eden, bol vitaminli bir meyve salatası oluşturun!

    Hamilelik sürecinde bu sağlıklı tarifleri deneyerek, bebeğinizin gelişimine katkıda bulunabilir ve kendi sağlığınızı da ön planda tutabilirsiniz. Unutmayın, herhangi bir diyet değişikliği yapmadan önce doktorunuza danışmak önemlidir. Sağlıklı günler dileriz!

    İlgili Konular;

    Hamilelikte Süt İçmenin Faydaları Tıklayınız

    Hamilelikte Folik Asit Alabileceğiniz 7 Yiyecek

    Hamileyken Mutlaka Yenilmesi Gereken 9 Besin!

    Hamilelikte Yumurta Yemenin Faydaları

    Hamilelikte Yapılmaması Gereken 13 Şey için Tıklayın

    Hamilelere 13 Uzman Önerisi için Tıklayın

    Hamilelikte Temel Besin Kaynakları

  •  Polikistik Over Sendromu

     Polikistik Over Sendromu

    Polikistik over sendromu yaygın olarak 30 yaş altı kadınlarda ortaya çıkan bir sorundur.  Polikistik over sendromu salgılanması beyinden yapılan LH ve FSH hormonlarının normal olmayan biçimde salgılanması sebebiyle meydana gelir.

    Bu hormonal dengesizlik sebebiyle de her ay yumurtlama düzenli olarak meydana gelmez. Bu sebeple de yumurtalıklar erkeklik hormonu salgılamaya başlar. Bu hormona testesteron denilmektedir. Polikistik over sendromunun meydana gelmesine sebep olan faktörler, net olarak açıklanamamıştır.

    Ancak kısaca bu sendromun oluşmasına sebep olan faktör, LH’daki artış sebebiyle yumurtalıklardaki erkeklik hormonunun artmasıdır.  Testestoren yani erkeklik hormonu, yağ dokusunda östrojene dönüşür. Östrojenin artması da LH hormonunun salgılanmasını arttırır. Bu sebeple de bir kısır döngüye girilir.

    Bu kısır döngünün kırılması için kilo verme ve yumurtalıkların baskılanması gibi yöntemler kullanılması gerekir.

    Polikistik over sendromu, üreme çağındaki kadınların %3 ile 5’inde ortaya çıkar.

    Polikistik Over Sendromu Belirtileri

    Bu sendromun genel olarak verdiği belirtiler:

    • adet düzensizliği,
    • sivilce-akne,
    • cildin yağlanması,
    • tüylenmede artış,
    • infertilite (kısırlık),
    • kilo artışı olarak sayı

    Polikistik over sendromu ilk adet kanamaları ile kendini gösterebilir. Bu süreçte adet kanamaları düzensiz olarak yaşanır. Bu sendroma sahip olan hastalarda adet düzensizliği ve seyrek adet görme sorunu mevcuttur. Bu süreçte adet düzensizlikleri en önemli işarettir. Kimi zaman hiç adet görmeme sorunu da meydana gelebilir. Bu düzensizlikler, yumurtlama ile ilgili bir sorunun olduğunu ortaya koyar.

    Bu gecikme ve seyrek yaşanan adetler sebebiyle de kanamalar çok olur ve uzun sürer.  Adet düzensizliği sebebi ile doğum kontrol hapları kullanımı sendromunun teşhis edilmesin gecikmesine yol açabilir.

    Bu sorunun yumurtlama ile ilgili sorunlara yol açması ve adet düzensizliklerini ortaya çıkarması sebebiyle kısırlık sorunu da görülebilir. Ancak bu soruna sahip olan kadınların yüzde yüz kısır olması gibi bir sorun söz konusu değildir. Hastalardan bazıları polikistik sendroma sahip olsa da oldukça kolay şekilde gebe kalabilirler. Fakat bu sendromun kısırlığa yol açma riski de göz ardı edilmemelidir.

    Polikistik over sendromu olan hastaların ortalama olarak %40’ında fazla kilo problemi mevcuttur.  Bu hastaların mutlaka kilo vermesi gerekmektedir.

    Poliskitik Over Sendromu Tanısı

    Polikistik over sendromu teşhisi, hastanın yaşadığı belirtiler, laboratuar tetkikleri ve ultrason değerlendirmelerin sonucu olarak ortaya konmaktadır.

    Bu sendromunun kesin olarak teşhisi transvajinal ultrasonografi ile konulmaktadır.

    Polikistik over sendromunun teşhisinde kan hormon değerleri de oldukça önemlidir. Kandaki androjen, LH ve FSH hormonlarına bakılır. Buna göre de polikistik over sendromu konusunda bilgi sahibi olunur.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

    Tedavi Nasıldır?

    • Adet düzensizliği

    Polikistik over sendromunda yumurtlama sorunlarına bağlı olarak uzun ve yoğun kanamalar meydana gelebilir. Bundan dolayı da tedavi için ilk amaçlanan yumurtlamayı yeniden ve düzenli olarak sağlamaktır. Şayet kadın çocuk istiyor ise, yumurtlamanın uyarılacağı ilaçlar kullanılabilir. Fakat bu ilaçların yan etkileri  vardır. Bu sebeple de uzun vadede kullanılmaz. Kilo fazlalığı da polikistik over sendromunda yumurtlama sorunlarını tetikleyebilir. Bu sebeple de hastanın mutlaka kilo vermesi ve yumurtlamaya yardımcı olması gerekir.

    Yaşı 35’ten az olan kadınlar için ise doğum kontrol hapları kullanılabilir.

    • Kısırlık

    Yumurtlama bozukluğu kaynaklı olarak kısırlık sorunu yaşayan hastaların  %70’inde problem, polikistik over sendromudur.  İleride anne olmak isteyen hastaların, yapması gereken ilk  eylem, kilo vermektedir.

    Kilo kaybı sayesinde yumurtlama yeniden başlayabilir. Bu sendromun tedavisinde kullanılan bir diğer yumurtlamayı uyarıcı hap ise, klomifen sitratır. Bu ilaç ilk olarak enjeksiyon formunda kullanılır ve yumurtalıklar uyarılır. Ardından ise aşılama yöntemine başvurulur ve kadının gebe kalması sağlanmaya çalışılır.

    • Tüylenme

    Androjen şeklinde tabir edilen erkeklik hormonları ne kadar fazla salgılanıyor ise, o kadar tüylenme sorunu söz konusudur.  Tüylenme sorunu, bu sendroma sahip olan hastalarda yaygın olarak karşılaşılan bir sorundur.

    Çeşitli durumlarda tüylenme, hormonal dengesizlik kaynaklı değildir. Bu tüylenme yapısal da olabilir. Mevcut olan tüyler, kullanılan ilaçlarla dökülemez. Bu gibi durumlarda epilasyon yöntemlerine başvurmak gerekir.

    Doğum kontrol hapları kandaki androjen düzeylerini düşürür. Bu sayede yeni tüylerin çıkma riskini engeller.  Hirsutism yani tüylenme sorununun tedavisi uzun vadeli bir tedavidir. Tedavide başarı elde edebilmek için 8-18 ay tedavi gerekebilir. Bunun sebebi ise kıl büyümesinin yavaş olmasıdır.

    Kaynaklar:

    Polistik Over Sendromu Neden Olur?

    6 Soruda Polikistik Over Sendromu

  • En Güzel Hamile Kombinleri 2015

    En Güzel Hamile Kombinleri 2015

    Bir evlada sahip olmak dünyanın en güzel duygularındandır. Hamile kombinleri 2015 modası resim galerimizde anne adayları için birbirinden şık kombinlere yer verdik.
    Gebelikte aldığınız kilolalar canınızı sıkabilir, fakat doğru giyimle kilolalarınızı kamufle edebilir ve aynı zaman zarif de görünebilirsiniz. Güzel giyinmek için sokağa da çıkmanız şart değil! kendiniz ve eşiniz için de süslenebilirsiniz. Kendinizi güzel görmek psikolojinize de iyi gelecektir.
    Peki kombin nedir? kombin, giyim kuşamda doğru parçaların biraraya getirilmesi demektir. Renk uyumu, kıyafet seçimi tüm bunlara dahildir.
    Hamilelikte giysi konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli şeyler kıyafetlerin bol ve rahat olması, kişinin üzerine yapışmaması, pamuklu terletmeyen giysiler olması ve giyerken mutlu olduğunuz elbiseler tercih edilmesidir.

    hamile_kombinleri (1)

    hamile_kombinleri (2)

    hamile_kombinleri (3)

    hamile_kombinleri (4)

    hamile_kombinleri (5)

    hamile_kombinleri (6)

    hamile_kombinleri (7)

    hamile_kombinleri (8)

    hamile_kombinleri (9)

    hamile_kombinleri (10)

  • Yumurta Dondurma Nedir?

    Yumurta Dondurma Nedir?

    1 ) Yumurta Dondurma Nedir?

    Yumurta dondurma işlemi, kadının yumurtalığından sağlanmış olan yumurtanın (oosit) uygun koşullar altında saklanması sağlanarak, ilerleyen zamanlarda kullanılabilmesi için, dondurulması işlemine denir. Kadın yumurtalıklarından, vajinal ultrasonografi sayesinde toplanmakta olan yumurtaların, laboratuvar ortamı içerisinde vitrifikasyon yöntemi ile dondurulması sağlandığı bu yöntem, yumurtaların uzun seneler boyunca bir müddet korunması sağlanarak saklanmasına yardımcı olmaktadır.

    2 ) Yumurta dondurma işlemi nasıl yapılır?

    Adet döngüsü içerisinde kadının yumurtalıkları hormonlu ilaçlar yardımı ile uyarılır. Yumurtalıklardan ultrasonografi muayenesi ile ve yumurta toplama iğnesinin yardımı ile yumurtaların toplanması gerçekleştirilir. Toplanan yumurtalar özel kimyasal solüsyonların içerisinde belli bir müddet bekletilir. Daha sonra -196 derecede sıvı azot içeren tankların içerisinde dondurularak bekletilmesi sağlanır. Vitrifikasyon yöntemi ile gerçekleştirilen yumurta dondurma işlemi, gayet başarılı bir şekilde tamamlanmaktadır. Bu yöntem hızlı dondurma prensibine dayanır. Bunun hızlı bir şekilde yapılmasının nedeni, dondurma işlemi esnasında yumurtaların zarar görmesine sebebiyet verebilecek buz kristallerinin meydana gelmesini önleyebilmek içindir .Vitrifikasyon yöntemi sayesinde dondurulmuş olan yumurtalar, çözündüğü zaman yaklaşık % 90 ile % 100 civarında canlı kalabilmektedir. Canlı bir şekilde çözülmesi sağlanan bu yumurtalar, erkekten tedarik edilen spermler ile mikro enjeksiyon tarafından döllendirilir. Döllenmesi sağlanan embriyolar, daha sonra kadının rahmine aktarılarak, hamilelik şansının elde edilmesi gerçekleştirilir.

     

    3 ) Kimler, ne zaman yumurtalarını dondurabilir?

    Kemoterapi ve radyoterapi gibi yumurta hücrelerine zarar veren tedavilere başlamadan önce,

    Üreme fonksiyonlarının kaybedilmesine yol açacak ameliyatların öncesinde (yumurtalıkların alınması gibi),

    Ailesinde erken menopoz hikayesi olan ya da yumurtalık rezervi düşük olmakla birlikte henüz gebelik yaşamamış kadınlar (Bu durumlarını üç uzman tabipten oluşan sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmesi durumunda),

    Kariyer odaklı yaşayan ve anneliği 30’lu yaşların sonrasına erteleyen kadınlar. bknz: http://jinekoloji.com/7-maddede-yumurta-dondurma-islemi

    4 ) Yumurta dondurma işleminin başarısız olmasına sebep olabilecek faktörler nelerdir?

    Bu uygulamanın başarılı olmasına engel olacak en önemli etken, çözülmek üzere dondurulan yumurtaların canlılığını yitirmesidir. Yumurta hücresi, insan vücudunda bulunan en büyük hücredir. İçerisinde ciddi anlamda su bulunur. Dondurma işlemi esnasında, yumurtanın içinde bulunan suyun buz kristallerine dönüşmesi, yumurtanın hasar görmesine sebep olur. Bu yumurtalar da, çözülmesinin ardından herhangi bir döllenme şansı kalmaz. Ancak ortaya çıkan bu olumsuz etkinin, yumurta dondurma işlemi esnasında kullanılmaya başlayan vitrifikasyon tekniği ile önüne geçilmiştir. Aynı zamanda, döllenme işlemi esnasında uygulanan yöntemlerde, bu başarıya etki etmiştir. Dondurulan yumurtaların etrafında görülen zona pellucida isimli kabuğun, sertleşmesinden dolayı spermin döllenme işlemi esnasında yumurtaya girişine engel olur. Bu zorluğun önüne geçilebilmesi için de, spermin yumurtaya direkt olarak enjekte edildiği ICSI yöntemi kullanılmaya başlanmıştır. Bu yöntemler ile beraber, yumurta dondurma işleminin ardından sağlanmakta olan hamileliklerde artış ortaya çıkmıştır. Bu sayede elde edilen hamileliklerde, herhangi bir doğumsal anomali olmadığı gibi,  kadınların doğurganlık yaşı daha ileri yaşlara ertelenmiştir.

    5 ) Yumurta dondurma işleminde elde edilen başarı oranı nedir?

    Yumurta dondurma işlemi, kadınlarda yumurta rezervinin bulunduğu her yaşta yapılması mümkün olan bir yöntemdir. Bu uygulamanın her geçen gün daha çok rağbet görmesi ve gereksinim haline gelmesi sebebi ile teknolojik çalışmalar yapılarak geliştirilmesi için çalışılmaktadır. Dondurma işleminin vitrifikasyon yöntemi ile yapılmaya başlanmasından sonra, başarı oranları her geöen gün yükselmeye başlamıştır. Bu sayede yumurtalarda bulunan canlılık oranı da artmıştır.

    Yumurtaların mikro enjeksiyon tekniği ile beraber, spermler ile buluşturulması da elde edilecek olan başarıya yardımcı olan uygulamalar içine girmiştir. Bugünün koşullarında, yumurta toplama işleminden elde edilecek olan başarı oranları, tüp bebek tedavisinde sağlanacak olan başarı oranları ile neredeyse aynı seviyeye gelmiştir. Dondurma işlemi ile sağlanmakta olan başarı oranları, yaklaşık % 35 ile % 50 arasında değişiklik göstermektedir.

    6 ) Neden yumurtaların dondurulması gerekmektedir?

    Yaşın ilerlemesi ile beraber, hem hamilelik ihtimalinde azalma olmakta, hem de dünyaya gelecek olan bebeklerde genetik anomali riski daha çok olmaktadır. Kadınlarda 25 yaşında hamilelik elde etme şansı ortalama % 85 civarında iken, 40 yaşındaki bir kadında hamilelik elde etme şansı % 40 oranına düşmektedir. İş sahibi olan ve kariyer planları olan kadınlar, daha çok anne olmayı ilerleyen tarihlere ertelemektedir. Bu nedenden dolayı da, çocuk sahibi olmayı garanti altına alabilmek amacı ile yumurtaların dondurulması gerekmektedir.

    7 ) Dondurulmuş olan yumurtalar ne kadar saklanabilir?

    Dondurulmuş yumurtaların bekleme süresi oldukça uzun yılları bulmaktadır. Günümüzde dondurulmuş embriyolar 20 sene civarında, spermler ise 30 ile 35 sene boyunca uygun koşullar altında saklanabilmektedir. Kadınlar yumurtalarını dondurdukları yaşından itibaren hamile olmak isteyecekleri yaşa dek, yumurtalar dondurularak saklanabilir. Donduruldukları zamanın kalitesinde olan yumurtalar ile sağlanmakta olan hamilelik, gayet sağlıklı olmaktadır.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

    8 ) Yumurta dondurma uygulamasıyla doğan bebeklerin sakat kalma olasılığı var mı?

    Bu yöntem sayesinde dünyaya gelen bebeklerin, sağlıklı bir şekilde doğduğu bilinmektedir. Bu sebepten dolayı, kadınların endişe duymasına pek gerek yok aslında. Kabul edilmekte olan riske göre, dondurulmuş yumurtalar ile sağlanmakta olan hamileliklerden dünyaya gelecek bebeklerin sakat olma ihtimali, taze yumurta ile dünyaya gelecek olan bebeklerin ihtimali ile aynıdır.

    9 ) Yumurta dondurma işlemi hangi yaşlarda yapılabilir?

    Hemen hemen her yaşta olan kadından alınan yumurtalar dondurulabilmektedir. Ancak dondurulan yumurtaların kadının yaşı ile alakalı bir şekilde kaliteli olacağı için, doktorlar 35 yaşına gelinmeden önce yumurta dondurma işleminin gerçekleştirilmesinin daha uygun olacağını ifade etmektedir.

    10 ) Yumurta dondurma işlemi hangi durumlarda önerilir?

    Bazı nedenlerden dolayı hamileliğini ilerleyen zamanlara ertelemeyi düşünen genç çiftlerin, doğurganlıklarını devam ettirebilmeleri amacı ile yumurta dondurmaları tavsiye edilmektedir.

    Kadınların onkolojik tedavi görmesi, kemoterapi ve radyoterapi gibi süreçlerden geçmesi gerektiği zaman, yumurtalık dokusu ve yumurtalar zarar görür. Bu nedenden dolayı, tedavi yapılmadan önce kadının yumurtalarının veya yumurtalık dokusunun dondurulması tavsiye edilerek, doğurganlığın korunması sağlanabilir.

    Yumurtalıkların alınmasını gerektirecek tıbbi bir ameliyatın yapılması gereken kadınlara, ilerleyen dönemlerde bebek sahibi olma şansını vermek için yumurta dondurma işlemi yaptırmaları tavsiye edilir.

    Tüp bebek tedavisi sırasında kadından toplanan yumurtaların erkekten sperm elde edilememesi nedeniyle dondurulması seçeneğine başvurulur. Yumurtaların heba olmaması ve daha sonra kullanılması için bu işlem yapılır.

    Yumurtalık rezervi azalmış olan kadınların, gebe kalma şansının artırılması için yumurta dondurma işlemi yaptırması tavsiye edilir.

    Ailesinde erken menopoza giren kadınların olması halinde, kişilere yumurta dondurma işlemi yaptırması tavsiye edilir.

  • Era Testi Gerçekten gerekli midir?

    Era Testi Gerçekten gerekli midir?

    ERA testi endometrial tutunma için uygun zaman aralığının bulunması için mucize bir yöntem gibi  hastalara sunulmaktadır.Gerçekte durumun ne olduğunu anlamak için kendi tecrübelerimize ve uluslararası tanınmış otoritelerin görüşlerine bakmak gerekir.

    ERA testi Endometrial reseptivite analizi olarak Türkçemize çevrilebilir. Reseptivite kabul etme anlamı taşır.

    ERA testi ABD deki kliniklerde 450 usd fiyat ile yapılmaktadır.Bazı kimyasal maddeler rahim zarı yani endometriyum içinde bakılmaktadır.Transferden önceki adet döneminde bakılmaktadır.

    Stanford Fertility and Reproductive Medicine Center,  IVF Labaratuvarı sorumlusu ve Embriyolog olarak çalışan Barry Behr, Ph.D. ERA testinin uluslararası gruplarca hala araştırıldığını ve henüz tavsiye edilecek düzeyde bir olumlu sonuç olmadığını belirtmektedir.Endometriyumun embriyoyu rahime koymak yada transfer için en uygun olduğu zaman aralığını belirlemek için yapılabilecek bir çok test olduğu ve bu testlerin bir çoğu için bir ay daha beklemek gerekmemektedir.

    Embriyo kalitesi çok iyi ve hasta gebe kalamıyorsa özellikle genetik testler de normal ise rahim ve tüplerle ilgilenmek gerekir. Yumurta donasyonu vakalarında sağlıklı embriyo transfer edildiğinde hastanın yaşı kaç olursa olsun gebelik oranı %85 lere gelmektedir. Gebe kalamayan %15 gruba yeni bir deneme yapıldığında bu grupta da %70 gebelik oluşmaktadır. Bu bilgiler ışığında ERA testi zaman ve para kaybı gibi görülmektedir. Endometrial reseptivite konusu biraz tartışmalıdır. Dış gebelik bilindiği gibi yumurtalıklarda, tüplerde, barsaklarda olabilmektedir. Endometriyum olmayan bu organlarda gebelik oluşması bu testin yararlılığını tartışmalı hale getirmektedir.

    Era Testi Yerine Geçen Testler Hangileridir?

    1- Endometrial biyopsi ve sitopatolojik inceleme. Bu test ile ERA testi ile bulanamayan bir çok hastalık tanısı da konabilir. Bu testin sonuçları %100 gibi bilimsel sonuç vermektedir. Kanımızca ERA testinden hem daha ucuz hem daha etkilidir.

    2- Transvajinal ultrason ve doppler kullanarak endometriyum kalınlığı, kalitesi ve kan akımının değerlendirilmesi. Bu test ile aynı siklus yani adet döngüsünde embriyo transferi yapılabilir.

    3-Estradiol ve progesteron testlerine belirli günlerde bakarak % 99 oranında başarılı tahmin ve tedavi yapılabilmektedir.

    Endometriyum kalınlığı bozuk olan ve daha önce kürtaj,miyom ameliyatı ve histereskopi geçirmiş olan hastalarda endometriyumdaki hasar zaten gebelik oluşumunu zorlaştırmaktadır. Malesef ,sebep geçirilmiş endometriyal bozulma olduğu bilinmesine rağmen ERA testi yapılmaktadır.

    4-Beta-3 İntegrin test yada E-tegrity Test

    Bu test ile embriyonun rahme tutunabilmesi için gerekli olan yapıştırıcı misali bir protein miktarına bakılır.

    Çok başarılı olduğu iddia edilmektedir.

    5-EFT ENDOMETRİAL FONKSİYON TESTİ Yale tıp fakültesinde yapılan bir araştırma sonucunda iki yeni kimyasal madde miktarı bakılarak endometriyumun sağlıklı ve gebeliğe hazır olduğu konusunda bilgi elde edilmiştir.

    Bu endometrial fonksiyon testi (EFT®) Harvey J. Kliman, M.D., Bu maddeler  cyclin E and p27dir. Endometriyal biyopsiye göre daha iyi sonuç vermektedir demektedirler.”

    Bu yukarıda belirtilen testler hem daha ucuz hem de daha başarılıdırlar. ERA testi sadece C Simon adlı bir araştırmacı tarafından çalışılmıştır.

  • Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Arttırıcı Yeni Yöntemler

    Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Arttırıcı Yeni Yöntemler

    • Doğal Tüp Bebek

    Her kadın sağlıklı ve doğurgan kadın, her ay regl döneminde bir yumurta üreterek yumurtlar.  Klasik tüp bebekteki anlayış ise, kadının bir ayda, birden fazla yumurtlamasını sağlamaktır. Bu sebeple de daha fazla yumurta elde edilerek birden fazla embriyo edilir. Fakat  bu yöntem, kadının fazla ilaç kullanmasını gerektirmektedir. Bu ilaçların çeşitli yan etkileri de olabilmektedir. Tüp bebek maliyetlerine de yansıyan bu durum,  kalıcı olmasa da çeşitli sorunlara yol açabilmektedir.

    Doğal tüp bebek yönteminde ise, kadının kendi ürettiği tek yumurta kullanılır. Tüp bebek tedavisinde başarıyı arttıracağı düşünülmektedir.

    Adetleri düzenli olan her kadının başvurabileceği bir yöntemdir.

    Avantajları ise:

    • İlaçların yan etkileri görülmez,
    • OHSS sorunu ortaya çıkmaz,
    • Hormonlar aşırı salgılanmaz, bu sebeple kan alınmasına gerek kalmaz,
    • Merkeze gidip gelme sayısı azalır,
    • Yumurta toplama işlemi 5 dakikada tamamlanır.
    • Tüp bebek tedavisinin maliyeti düşer,
    • Yumurtalar daha kalitelidir.
    • İntralipid Serum

    Tüp bebek tedavisinde gebelik şansını yükselten bir diğer yöntem de intralipid serum yöntemidir.

    Bu serumların özelliği, bağışıklık sisteminin dengelemesine yardım etmektir. Bağışıklık sistemi  gebelik için önem teşkil eder. Bu yöntem özellikle tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında başvurulan bir yöntemdir.

    Vücudun, gebelik için daha kolay hazırlanmasını sağlar.

    • Traşlama- Soyma (Assisted Hatching)

    Embriyoların transfer edilmeden önce, dış zarlarının inceltilmesi işlemidir. Bu işlem yapıldıktan sonra, embriyonun rahim duvarına tutulma şansı yükselir. Traşlama ya da soyma işlemleri, anne adayının yaşının ileri olduğu durumlarda uygulanır.

    • IMSI

    Klasik tüp bebek ve mikroenjeksiyon yöntemlerinde spermler büyütülerek, şekil ve morfolojik açıdan değerlendirilir. IMSI yönteminde ise spermler 6000 kat daha büyütülürler. Bu sayede spermde herhangi bir sorun olup olmadığı, daha sağlıklı bir şekilde tespit edilerek, gebelik şansı arttırılır.

    IMSI uygulanan adaylar ise:

    • Erkek kaynaklı kısırlıklar,
    • Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıkları,
    • Sebebi açıklanamayan kısırlıklar,
    • Sperm sayısı yeterli olmayan hastalar.

    Bu yöntem, tüp bebekte başarıyı arttıran bir yöntemdir.

    • PGD – Preimplantasyon Genetik Tanı

    PGD yöntemi ise henüz embriyo aşamasında, ileride ortaya çıkabilecek hastalıklar tespit edilebilir. Genetik açıdan hastalık riski taşıyan embriyolar anne adayının rahmine transfer edilmez ve gebelik şansı arttırılır.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

    PGD İle Embriyoda Araştırılan Hastalıklar:

    • Down sendromu
    • Trizomiler, Talasemi
    • Orak hücreli anemi
    • Kistik fibrozis
    • Tay-Sachs hastalığı
    • Hemofili A ve B
    • Retinitis pigmentoza
    • a1 antitripsin eksikliği
    • Frajil X sendromu
    • Fenilketonuri
    • Epidermolizis bülloza
    • Duchenne musküler distrofi
    • Myotonik distrofi
    • Fanconi anemisi
    • X’e bağlı hidrosefalus
    • Akondroplazi
    • Nörofibramotozis
    • Kan uyuşmazlığı (Rh D) hastalığı
    • Marfan sendromu
    • Hunthington hastalığı
    • Metabolomics

    Metabolomics,  henüz kullanılmaya başlanmamış, oldukça yeni bir yöntemdir. Fakat ilerde yaygın olarak kullanılacağı ön görülmektedir.

    Bu yöntem de, embriyo metabolik olarak incelenir. Nelerle besleniyor ve ortama neler salgıyor, tespit edilebilecektir. Bu sayede de embriyonun her açıdan sağlıklı olup olmadığı anlaşılacaktır. Yakın zamanda, tüp bebek tedavisinde başarıyı arttıracak bir yöntem olarak standart kullanıma girecektir.

    Kaynak: Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Arttırıcı Yeni Yöntemler Neler?