Etiket: hamilelik

  • Hamileler için pratik bilgiler

    Hamileler için pratik bilgiler

    Hamilelik boyunca giyinmekten tutun hareket etmeye kadar pek çok şey işkence haline geliyor. Yaratıcı anne adayları, internet ortamında hamileler için hayat kurtarıcı pratik bilgiler paylaştı.

    Hamileler için pratik bilgiler

    Hamilelikte düğmesi kapanmayan kotlarınızın belini bu toka yöntemiyle genişletebilirsiniz.

    hamile_kot_giyme

    Hamile bir blogger, spor bantlarının ağrıları hafiflettiğini söylüyor.

    hamileler_icin_bilgi

    Yaz aylarında sütyen takmak işkence haline gelebilir. Göğüslerinizi biraz serinletmek için sütyeninizi buzdolabında soğutabilirsiniz.

    hamileler_icin_sutyen_bilgisi

    Buzlu dondurmalar susuzluğu giderirken aynı zamanda mide bulantısına da iyi geldiği söyleniyor.

    buzlu_Dondurma_hamile

    Buzlu dondurmalar susuzluğu giderirken aynı zamanda mide bulantısına da iyi geldiği söyleniyor.

    kraker_hamile

    Bazı anne adayları sabah bulantısını gidermek yataklarının yanında krakerler bulundurduklarını ve sabah uyanır uyanmaz atıştırdıklarını söylüyorlar.

    Karnınız büyüdükçe bazı eşyalara uzanmak zorlaşabilir. Uzanamadığınız eşyalarınıza uzanmak için mutfak maşalarını kullanabilirsiniz.

    pantolon_hamile_giyme

    Beliniz genişledikçe pantolonlarınızın düğmesi kapanmamaya başladıysa belinize likralı korseler dikerek giyebilirsiniz.

    sutyen_hamile_pratik_bilgi

    Pahalı hamilelik sütyenleri almak yerine, sütyenlerinize ek uzatıcılar alın.

    hamile_yastık

    Hamilelik yastığınızı da evde kendiniz dikebilirsiniz.

    sisme_simit_hamilelik

    Bir anne adayı da şişme simitlerin belini ve omuzlarını rahatlattığınız söylüyor.

    bulanti_geciren_hareketler_hamilelik

    Bulantıyı geçiren yoga hareketleri

    hindistan_Cevizi_yagi_hamile

    Bazı anne adayları hindistan cevizi yağının pişiğe iyi geldiğini söylüyorlar.
    Kaynak: Daily Mail
  • Hamilelikte cinsel ilişki faydaları

    Hamilelikte cinsel ilişki faydaları

    Birçok erkek yanlış bir inanış nedeniyle bebeğe ve anneye zarar veririm düşüncesiyle hamilelik döneminde eşiyle cinsel ilişkiye girmiyor. Hatta birçoğu, hamilelikte eşiyle ilişkiye girememesini aldatma gerekçesi yapıyor.

    Aslında doktorunuz aksi yönde bir tavsiyede bulunmadığı sürece, gebelikte cinsel ilişkiye girmek tamamen güvenli.

    Hamilelikte cinsel ilişkinin faydaları

    Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, eğer gebelik esnasında; açıklanamayan vajinal kanama, amnios sıvısının gelmesi, rahim ağzı yetmezliği, bebeğin eşinin aşağıda olması, daha önce erken doğum, çoğul gebelik gibi hamileliği tehlikeye düşürecek bir durum yoksa hamileliğin her döneminde cinsel ilişkiye girilebileceğini söylüyor.

    “Önemli olan yavaşça hareket etmektir” diyen Op. Dr. Betül Görgen, kuruluk, ekstra hassas serviks ve cinsel ilişki sonrası lekelenme gibi sebepler yüzünden gebelikte cinsel ilişki sırasında dikkatli hareket etmek gerektiğine işaret ediyor.

    Op. Dr. Betül Görgen, dokuz aylık gebelik boyunca cinselliğe zaman ayırmanızı gerektirecek dokuz sebep ve  gebelikte cinsel ilişkinin dokuz faydasını şöyle anlattı.
    ORGAZMIN ARDINDAN DAHA İYİ BİR UYKU

    Gebeler, hamileliğin her döneminde uyku sorunları yaşayabilirler. Özellikle, sık tuvalete gitme ihtiyacı gebeliğin ilk üç aylık döneminde oldukça rahatsız edicidir. Son üç aylık dönemde de anne adayı, iyice büyümüş göbeğinden dolayı rahat uyuyamayabilir. Bazı kadınlar da gebelikteki hormonal değişikliklerden kaynaklı uykusuzluk  problemi yaşarlar. Seks bütün bu uyku sorunlarını ortadan kaldırabilir, çünkü orgazmın hemen arkasından prolaktin hormonu salgılanır, bu da kişinin rahatlamış ve uykulu bir hale girmesine yardımcı olur. Gece uykusunu güzel almış bir anne sabah daha enerjik bir anne demektir.

    SEKS AĞRILARINIZI ENGELLER

    Birçok gebe bütün gün boyunca gece kendilerini yatağa atmanın hayalini kurar ama günün sonunda yataklarına kavuştuklarında, orada da rahat edemediklerini fark ederler. Çabuk büyüyen rahim genel olarak vücuda  büyük yük yükler, bu da bazen ağrılara sebep olur. Ama seks bu ağrıları engelleyebilir. Orgazm sırasında “sevgi hormonu” olarak da bilinen oksitosin hormonu salgılanır ve bu hormonun ağrıyı engelleme ve ağrı toleransını arttırma gibi özellikleri vardır.

    hamilelikte_cinsel_iliski

    SIK SIK SEKS DAHA AZ HASTALIK

    Herkes bağışıklık sisteminizi nasıl güçlendirebileceğiniz konusunda bir şeyler söyler. Bilimsel araştırmalara göre sık sık seks yapan insanlar daha az hasta oluyor. Gebe kadınlarda normale göre zaten baskılanmış bir bağışıklık sistemi vardır. Seks, vücutta hastalıklara karşı savaşan antikorların sayısını arttırır ve bu sayede minik bebeğinizi beklerken en son başınıza gelmesini isteyeceğiniz hastalıklardan korunmuş olursunuz.
    DAHA AZ ALTA KAÇIRMA İHTİMALİ

    Birçok kadının gebelikleri sürecince hiç beklemedikleri bir anda, öksürdüklerinde, güldüklerinde ya da bir şeye şaşırdıklarında, altlarına kaçırdığı olmuştur. Pelvik tabanınız, leğen kemiğinizdeki tüm organları tutan bir tramboline benzer ve mesanenin kontrolüne yardımcı olur. Seks yapmak pelvik tabanınızı güçlendirmeye yardımcı olur. Orgazm pelvik kaslarda kasılmalara sebep olur. Keyif veren bir egzersiz yapmış gibi olursunuz. İdrar yaparken, idrar akışını durdurmak için kullandığınız kaslar pelvik taban kaslarıdır.

    CİNSEL İLİŞKİ KAN BASINCINI DÜŞÜRÜR

    Gebelik boyunca sağlıklı beslenme kan basıncının istenen düzeyde kalmasına yardımcı olur ama bilimsel araştırmalar cinsel ilişkinin de sistolik kan basıncını (büyük tansiyon) düşürmede etkili olduğunu göstermiştir. Tansiyonunuzun istenen düzeyde olması bebeğinizin ve sizin sağlığınız ve gebeliğinizdeki riskleri azalttığı için önemlidir. Sağlıklı kan basıncı sizi doğum için suni sancı (indüksiyon) almaktan ve hatta sezaryen ameliyatı olmaktan koruyabilir.

    ORGAZM RUH HALİNİZİ İYİLEŞTİRİR

    Anne adayları bazen gebeliğin zorluklarından bunalabilirler. Yorgunluk hissi ve bir türlü rahat edememek genel ruh halinizi kötü yönde etkileyebilir. Cinsel ilişki sırasında orgazmla hem anne hem bebek için faydalı olan endorfin hormonu salgılanır, bu da ruh halinizin iyileşmesine yardımcı olur. Ayrıca oksitosin hormonu da anne ve baba arasında sevgi ve yakınlığı arttırarak daha mutlu bir ilişkiye kapı aralar. Orgazmın bu kadar faydası olduğunu muhtemelen bilmiyordunuz.

    hamilelik_cinsel_iliski_faydalari

    DAHA AZ STRES

    Bir çiftin hayatında bebeklerini bekledikleri dönem hep güzel hatırlanacak bir zaman dilimi olmalıdır ama bu dönemin strese sebep olduğu zamanlar da vardır. Yine strese karşı orgazm bir rahatlama kaynağıdır. Oksitosin ve endorfinler beyindeki haz merkezlerini harekete geçirir, bu da gerginlik, stres ve hatta depresyonun azalmasını sağlar.

    DOĞUM KASILMALARINI BAŞLATIR YA DA İLERLETİR

    Meninin içinde prostaglandinler denen rahimin açılmasına ve yumuşamasına yardımcı olan bileşenler vardır. Orgazm sırasında da çok fazla oksitosin hormonu salgılanır. Bu hormon aynı zamanda kasılmalara sebep olan ve bebeğinizin rahim kanalından geçerek dünyaya gelmesine yardımcı olan hormondur. Vücudunuz doğuma hazırsa, cinsel ilişkide bulunmak doğum kasılmalarının başlamasını tetikleyebilir. Kasılmalar başladığında, eşinizle beraber bu kasılmaları karşılıyorsanız onunla yakın hareket ediyor olmaktan ve salgılanan yüksek oksitosin nedeniyle cinsel olarak uyarılmış olabilirsiniz. Gebelik kesesi açılmadığı ve anne adayının suyu gelmediği sürece, doğum kasılmaları sırasında cinsel ilişkiye girmek tamamen güvenlidir ve hatta doğum için de faydalıdır. Kulağa biraz tuhaf geldiği için birçok çift böyle bir şeyi denemeyi akıllarından bile geçirmez. Fakat kasılmalar sırasında cinsel ilişki doğumu ilerleterek, bebeğin dünyaya daha çabuk gelmesini sağlayabilir.

    DAHA ÇABUK İYİLEŞME

    Gebelik sürecince güçlendirilen pelvik taban kasları, bebeğin doğumundan sonra da annenin daha hızlı iyileşmesine yardımcı olur. Güçlü bir pelvik taban bebeğin doğumunu kolaylaştırır, iyileşme süreci de daha az ağrılı olur. Yine de doktorunuza mutlaka gebeliğiniz boyunca cinsel ilişkinin sizin için güvenli olup olmadığını konusunu danışın. Unutmayın, eğer güvenliyse, bu dönemde cinsellikten uzak kalmamanız için dokuz sebebiniz var.

    Hamilelikte bazı kadınların cinselliğe olan ilgisi artarken, bazılarının da azaldığını anlatan Op. Dr. Görgen, anne adaylarına “Size doğru gelen ve sizi rahat ettiren neyse onu yapın” tavsiyesinde bulunuyor. Erkeklere de seslenen Görgen, “Eşler, lütfen anne adaylarını rahat ettirmeye dikkat edin. Hamilelikte ilişkiye girilebiliyormuş diyerek istemediği halde eşinizi ilişkiye zorlamayın” diyor.

  • Hamilelikte kullanılan ilaçlar bebekte katarakt yapıyor

    Hamilelikte kullanılan ilaçlar bebekte katarakt yapıyor

    Genellikle yaşlılık hastalığı olarak bilinen katarakt, bebeklerde de görülebiliyor. Bebeğin katarakt olmasında, annenin hamilelikte kullandığı ilaçların önemli etkisi var

    Çocuklarda kataraktın doğumdan itibaren her an ortaya çıkabileceğini söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Tülay Kılıç, “Bebeklerde ve çocuklarda katarakt çok çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Özellikle annenin hamileyken geçirdiği kızamık ve kızamıkçık gibi enfeksiyonların yanı sıra, hamileliğin ilk 3 ayında kullanılan antibiyotik ve antiviral ilaçlar çocukluk çağı kataraktının gelişmesini büyük oranda etkilemektedir” dedi.

    Bazı bebeklerin katarakt ile doğabildiğini, bazılarında ise doğumdan itibaren 3-6 ay ya da 1 sene sonra katarakt geliştiğini belirten Kılıç, 4 ile 6 yaşına kadar olan tüm katarakt vakalarının “bebeklik çağı kataraktı” olarak adlandırıldığını söyledi:

    Katarakt, bazı vakalarda herhangi bir nedene bağlı olmadan ailelerden geçişli olarak çıkabileceği gibi çok çeşitli nedenlere bağlı olarak da görülebiliyor. Örneğin, bebeklik çağı kataraktındahamilelik süreci belirleyici özellikte. Anne adaylarının hamileliklerinin ilk 3 ayında kullandıkları antibiyotik ve antiviral ilaçlar bebeklerde başta göz sağlığı olmak üzere organ gelişimini olumsuz etkilerken, katarakt oluşumundan da sorumlu tutulmaktadır.”

    FOTOĞRAFLARDAKİ KIRMIZI GÖZE DİKKAT

    Anne ve babaları bebeklik çağı kataraktına karşı uyaran Op. Dr. Tülay Kılıç “Günümüzde maalesef çoğu aile çocuğundaki kataraktı fark etmiyor. Çocuk 4-5 yaşına geldiğinde tesadüfen ortaya çıkan kataraktların sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Bu nedenle çocuklarda her yıl rutin göz muayenesi asla ihmal edilmemeli ve anne- babalar kataraktın belirtilerine karşı bilinçli olmalıdır” dedi.

    Kataraktın bebeklerin göz bebeklerinde beyazlaşma, koyulaşma ya da tek gözde kayma şeklinde ortaya çıktığını söyleyen Kılıç “Ayrıca fotoğraflarda bebeğin sadece bir gözünün kırmızı çıkması, kırmızı alanın içinde siyah gölgelerin bulunması da çocuklarda katarakta ait önemli bir bulgudur. Bu belirtileri fark eden aileler, çocuklarını hiç vakit kaybetmeden bir göz hastalıkları uzmanına götürmelidir” uyarısında bulundu.

    GÖZ TEMBELLİĞİNE VE ŞAŞILIĞA DA SEBEP OLABİLİR!

    Katarakt teşhisi konmuş ya da katarakt ameliyatı olmuş bir çocuğun belli bir yaşa kadar veya devamlı gözlük kullanması gerekebileceğini belirten Tülay Kılıç, “Bebeklerde katarakt, ileriki yıllarda göz tansiyonu, göz tembelliği ve şaşılık riskini de beraberinde getirebiliyor. Bu nedenle katarakt, bir çocuğun erişkinliğinde de takip edilmesini gerektiren bir durumdur” dedi.

    Kaynak: posta.com.tr

  • Hamileliği kolaylaştıran gıdalar

    Hamileliği kolaylaştıran gıdalar

    Hamileliği kolaylaştıran gıdalar vardır. Bu gıdalar hem vücudun hem sağlıklı bebek dünyaya gelmesi için önemlidir. Bu gıdaları tüketmek üreme sistemi ve vücudun genel sağlığını iyileştirmek, yumurtlamayı geliştirmek ve düşük yapma şansını en aza indirmekte önemli rol oynar.

    Yakın bir gelecekte normal yolla anne baba olma şansının azalacak olması bilim dünyasını bu konuda farklı çalışmalar yapmaya zorundu kıldı. Amerika’da yapılan araştırma sonuçlarına göre hazırlanan kadın için üreme reçetesini Tüp Bebek, Üreme İmmünolojisi ve Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Halit Fırat Erden yorumladı.

    Üreme sağlığının giderek bozulduğu dönemde bilim dünyası da atağa kalktı ve hamile kalma şansını artıran yiyecekler listesini hazırladı.

    Hamileliği kolaylaştıran gıdalar

    1- Meyve: Antioksidan bakımından zengin olduğu için meyve aslında üreme sağlığının bankası gibidir. Meyve sperm ve yumurta kalitesini artırır. Vücut hücrelerini özellikle C vitamini açısından zengin olan turunçgiller yumurta ve sperm hücrelerini korur. Aynı zamanda yumurta oluşumu sorunu yaşayan kadınlarda doğurganlığı artırır.

    Anne olmak isteyen kadın günde 3 porsiyon portakal, limon, mandalina, greyfurt gibi turunçgiller tüketmelidir. Hamileler için özel bir meyve yoktur ama embriyo gelişimi için çeşit çeşit bol ve farklı meyve tüketmek bebeğin gelişimi için de faydalıdır.

    hamileligi_kolaylastiran

    2- Sebzeler : Bol, taze ve organik sebze tüketimi hamile kalma şansını artırır. Yumurtanın döllenmesine yardımcı olmak, vücutta östrojen sentezini düzenlemek için günde 2 porsiyon taze, kurutulmuş, konserve ya da dondurulmuş sebze tüketilmesi gerekir.

    A vitamini bakımından zengin olan karnabahar, brokoli, ve lahana da anne olmak isteyen kadının üreme menüsünde mutlaka olmalıdır.

    3- Balık: Haftada 2 porsiyon yağlı balık yemek hamile kalma şansını artırır. Çünkü balık vitamin ve mineraller kaynağıdır. Omega-3 yağ asidi büyümekte olan ceninin sinir sisteminin gelişimi için de önemlidir. Uskumru, somon, sardalya, hamsi, alabalık gibi yağlı balıklar haftada bir kez tüketilmelidir.

    Çinko eksikliğinde yumurta oluşumunu yavaşladığı ve hamile alma şansını azaldığı için çinko bakımından zengin olan istiridyede menüde yer alabilir.

    4- Protein: Hamile kalmaya çalışırken protein çok önemli rol oynar. Et, baklagiller, fasulye, yumurta ve kümes hayvanları protein kaynağı olduğu için hamile kalmayı kolaylaştırır.

    Bebek gelişiminde iyi kaynaklardan protein almak gereklidir.

    5- Süt ürünleri: Kadın için önemli bir mineral olan süt ürünleri kalsiyum bakımından zengindir.

    Süt, peynir, dondurma ve yoğurt, kemik güçlendirir aynı zamanda üreme sistemine verimli çalışması için yardımcı olur.

    6- Tüm tahıllar: Kompleks karbonhidratlar hamile kalma ve yumurtlamayı şansını arttırır.

    Tam buğday, yulaf ezmesi, mısır unu, tam tahıllı mısır, kahverengi pirinç, yulaf bol lif içerir.

    7- Demir açısından zengin yiyecekler: Hamile kalmak ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek için demir gerekli bir bileşendir. Doktorlar gebelik öncesinde ve sonrasında demir takviyesi reçete eder.

    Demir yumurtalıkları uyarır. Demir açısından zengin gıdalar; yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı et, zenginleştirilmiş kahvaltılık tahıllar, ekmek, kurutulmuş meyve, bakliyat ve narenciyedir

    Kaynak: milliyet.com.tr / Pembenar
  • Hamilelikte Adet Görülür Mü?

    Hamilelikte Adet Görülür Mü?

    Hamileyken adet görülür mü? sorusunun yanıtı, hem evet hem de hayır olarak olabilir. Birçok kadın, normal olarak en son adetini görür ve daha sonra yumurtlaması ile birlikte hamile kalarak, adet döngüsü sonlanır. Kimi kadınlarda ise, bu durum tam aksi şekilde gerçekleşir. Kısacası, kadın yumurtlaması gerçekleşip hamile olduğu zaman bile, adet görmeye devam edebilir. Bu konu, hamileyken adet görmenin nadir gerçekleşen bir durumdur.

    Hamilelikte Adet Görülür Mü?

    Aslında hamilelik gerçekleştiği zaman, adet görmek denildiğinde her ay düzenli bir şekilde adet görmesini beklemeyiniz. Bu bir nevi kanama olarak kabul görür. Kısacası bu durum, hamilelik sürecinin kimi aylarında rastlanabilir ya da tüm hamilelik süreci içerisinde bir iki defa da görünmüş olabilir. Birçok kadın, bu sebep yüzünden düzensiz adet olduğunu düşünüyor ve hamileliğin gerçekleşmediğini düşündüğünden ötürü de bu gerçek ile çok geç bir zamanda yüzleşiyor.

    Daha çok genetik olan bu durumu, ailenizde daha öncesinde yaşayan kadınların bulunduğu takdirde sizlerin de bu durum ile karşılaşma ihtimaliniz yüksek olabilir. Bu sebepten ötürü, her zaman istenmeyen hamilelikler için önlemlerinizi almayı ve adet görseniz bile, korunmasız ilişkiler yaşadığınız takdirde şüphesini göz ardı etmeyiniz.

    Hamileyken üstüne adet görme nasıl olur?

    Hamileliğin gerçekleşmesini isteyen ya da hamileliğin gerçekleşmesinden endişe duyan kadınlar, bazen düzensiz olarak bir adet gördükleri zaman hamileliğin gerçekleştiği kaygısına kapıldıkları gibi, bazen de hamile olmalarına karşın meydana gelen bir kanamayı normal adet, yani “period” olarak düşünerek, dikkate almamaktadırlar.  “Üstüne adet görme” ve “üste adet görme” olarak adlandırılan ifadeler, kadınlar arasında çok fazla kullanılan ve hamile oldukları rağmen adet görmeye devam etmelerini belirten bir terimdir. Hamile olmayı istemeyen çok fazla sayıda ki kadın, gördükleri düzensiz bir adet ardından kaygılanarak, hatta paniğe kapılarak “hamile olma endişesini” yaşamaktadırlar.

    Peki hamile kadın adet görür mü? Adet olur mu?

    Elbette ki hayır. Birçok sayı da ki kadın, hamile olmalarına rağmen hamilelik ile alakalı meydana gelen kanamaları (implantasyon –yerleşme kanaması, düşük tehlikesi kanaması, servikal enfeksiyon, yara –lezyon ile alakalı olan kanama, plasenta yerleşim durumu ile alakalı olan kanamalar  gibi) adet olarak zannederek, hamileliklerinin farkına varmamaktadırlar. Hatta bir kısmı, karın bölgesinde olan büyüme ya da bebek hareketleri ile hamileliklerinin farkına varırlar. “Üstüne görme” ya da “üste görme” olarak ifade edilen bu durumda ki kanamanın yapısı, genel olarak değişiktir. Daha olması beklenen günde olmayıp rengi değişik (daha koyu ve siyaha yakın) ve miktarı da bir önceki adetlerine göre değişiktir.

    Bilinçli olan bir kadının, genellikle bu anormal kanamayı ve aradaki farkı ayırt etmemesi zor olmaktadır. Bu sebepten ötürü, tüm anormal ve olması gerekenden değişik kanamalarda hamilelik şüphesi olabilmeli ve bir hamilelik testinin yapılması gerekmektedir. Test yapılmayacaksa da, bir kadın doğum uzmanı tarafından muayene edilmesi gereklidir. Tüm gerçekleşen adet gecikmelerinde ve anormal adet kanamalarında hamilelik ihtimali de olabileceğinden ötürü, hamilelik testi yapmalı ve bir şüphe duymanız durumunda da muhakkak bir kadın doğum uzmanına başvurulmalıdır.

    Özetlemek gerekirse, görülen her kanama adet kanaması anlamına gelmemektedir. Hamilelikte de kimi sebeplerden ötürü kanamalar meydana gelebilir. Fakat bunlar adet kanaması değildir. Hatta hamile olmayan kişilerde de görülen her kanama adet kanaması olmayabilir. Örneğin, hamile ya da hamile olmayan bir kadında rahim ağzında oluşan bir hastalık ile alakalı olan kanama meydana gelebilir, fakat bu kanama da, adet kanaması değildir.

    Hamilelik sürecinde bir takım sebeplerden ötürü kanama gerçekleşebilir. Bu kanamaların kesinlikle adet kanamasıyla bir alakası bulunmamaktadır. Bu sebeple hamilelik sürecine etki eden bir durum söz konusu olabileceği için, muhakkak kadın doğum uzmanına başvurulması gereklidir. Hamilelik sürecinde oluşan kanamaların sebepleri aşağıdaki gibidir:

    Üstüne görme: Hamileliğin oluşma sürecinde gerçekleşen implantasyondan kaynaklı olarak görülebilir.

    Düşük: Embriyonun rahme tutunmasını engelleyen etkenlerden ötürü, düşük tehlikesinin habercisi olarak görülebilir.

    Servikal enfeksiyon kanaması: Serviks bölgesinde meydana gelen enfeksiyondan kaynaklı olarak hamileliğe etki eden bir kanama durumudur.

    Rahim kaynaklı: Rahimde meydana gelen yara ya da lezyondan kaynaklı olarak, kanama olabilir.

    Plasenta: Plasentanın konumu itibariyle hamileliği olumsuz şekilde etki eden kanamalar gerçekleşebilir.

    Üstüne görmenin hamileliğe bir etkisi var mı?

    Embriyonun rahim yatağına yerleşmesi neticesinde ortam koşullarının farklılaşması, üstüne görme olarak adlandırılan kanamaya sebep olur. Hamilelik neticesinin gerçekleşmesinin haricinde, hamileliğe ve bebeğe bir zararı söz konusu değildir.

    Üstüne görmenin dezavantajı ise, anne adayının hamile olduğunu fark edememesi neticesinde hamilelik için riskli durumlar yaratan davranışlarda bulunmasıdır. Hamileliğin farkında olmayan ve bu sebeple günlük yaşam tarzı aynı şekilde sürerken; radyasyona maruz kalma, ilaç kullanımı ve alışkanlıklar süreci etkilemektedir. Bir diğer dezavantajı ise, istenmeyen hamileliklerin daha geç anlaşılmasına ve müdahale edilememesine sebep olmasıdır. Sonuç olarak hamile kalma ihtimali mevcutsa, bu süreçlerde gerçekleşen her türlü kanama durumunda hekiminize danışmanızda fayda vardır. Hekiminiz kanamanın oluşturabileceği tüm durumları ayrıntılı olarak inceleyerek, hem hamilelik hem de bir hastalıktan kaynaklı olup olmadığını tespit edecektir. Eğer üstüne görme durumunuz mevcutsa, hamileliğe sürdürme isteğiniz doğrultusunda hamilelik süreci takibine başlanacaktır.

    Kaynak: bulenttiras.com

  • Hamilelikte diş bakımı

    Hamilelikte diş bakımı

    Atatürk Üniversitesi (AÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Ertaş, toplumda, hamilelikte anestezik ilaç kullanımı nedeniyle ağız ve diş tedavisinden kaçınmak gibi yanlış bir anlayış olduğunu belirterek, diş hekimliğinde kullanılan ilaç ve anesteziklerin anne ve bebeğe hiçbir zararı bulunmadığını, aksine tedavi edilmeyen dişin büyük zararı olabileceğini söyledi.

    Hamilelikte diş bakımı

    Ertaş, yaptığı açıklamada, ağız ve diş sağlığının sağlıklı yaşam için çok önem taşıdığını kaydederek, hiçbir zaman ihmal edilmemesi gerektiğini anlattı.

    Dünya Sağlık Örgütü tarafından diş hekimliğinde kullanılan ilaçların, hamileler için “güvenli”, “az güvenli” ve “güvensiz” ilaçlar diye gruplara ayrıldığını dile getiren Ertaş, “Hamilelik döneminde diş hekimliğinde kullanılan ilaç ve anestezik maddelerin anne ve karnındaki bebeğe ilk 3 ayda da olsa herhangi bir zararı yok.” dedi.

    gebelikte_dis_bakimi
    Hamilelikte diş bakımı

    Ertaş, diş problemlerinin hamilelikte önemli sorunlara yol açabileceğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

    “Hamilelikte kontrol amacıyla düzenli olarak diş hekimine gidilmesi gerekir. Eğer planlı hamilelik ise anne adayları mutlaka bir diş hekimi kontrolünden geçmeli, hamilelik öncesinde varsa diş ve diş eti problemleri giderilmelidir.

    Şiddetli ağrının olduğu durumlarda hamileliğin hangi döneminde olursa olsun, tedavi yapılmalıdır. Diş hekimleri tarafından kullanılan lokal anestezik maddeler, birinci ayda dahi olsa güvenli ilaç grubunda kabul ediliyor. Yani diş ağrısı çeken hamile, hamileliğin hangi aşamasında olursa olsun, hekimler tarafından her türlü koruma tedbirleri alınıyor. Dolayısıyla hamilenin diş ağrısını boşu boşuna 9 ay çekmesi ve tedavi ettirmemesi yanlış bir anlayış çünkü tedavi ettirmemesinin daha çok zararı var.

    Hamileliğin en hassas dönemi 0-3 aylık dönem, bu dönemde ağrısına önem vermediğiniz diş, anneye ve bebeğe zarar verebilir.”

    “Ezbere hiçbir bitki kullanmayın”

    Prof. Dr. Ertaş, ağrılı durumlarda hamilelerin diş hekimine gitmemelerine gerektiğine inandıkları için ezbere ya da sağdan, soldan duyma bazı bitkileri kullanma yoluna gidebildiklerini belirtti.

    Bunun son derece tehlikeli olabileceğini anlatan Ertaş, “Ezbere hiçbir bitkiyi kullanmayın. Diş hekiminize başvurun. Artık hastanelerde her türlü donanım mevcut. Hamileliğin hangi dönemi olursa olsun, hastaneye gelip ağrılı etkenin bertaraf edilmesi gerekir. Aksi takdirde bunun mevcudiyeti hamileliğe daha çok zarar verecektir.” ifadelerini kullandı.

    Kaynak: trthaber.com

  • Bebeğin Anne Karnında Ters Durması

    Bebeğin Anne Karnında Ters Durması

    Bebeğin Anne Karnında Ters Durması… Özellikle hamileliğin son evrelerinde ve doğumun yaklaştığı zamanlarda her şey tahmin ettiğiniz gibi gitmeyebilir. Çünkü gelişmekte olan bebek anne karnında sürekli aktif bir hareket hali alabilir. Doğum öncesinde ya da nişan gelmesi olduktan sonra ultrason yardımıyla bebeğin pozisyonu tespit edilebilir. Böylece ters durup durmadığı ve bunun doğum sırasında getireceği etkenler doktorunuz tarafından tespit edebilir. Özellikle anne adayını psikolojik ve ruhsal açıdan dengesizleştirecek bu durum mutlaka takip edilmesi gereken önemli bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır.

    Bebeğin son şeklinin ters olma ihtimali nedir?

    Gebeliğin son zamanlarında artık doğum pozisyonunu alan bebekler herhangi bir sorun çıkarmazlar. Bu pozisyon baş tarafı rahim ağzında ayakları yukarıda olacak şekildedir. Ve genelde bebeklerin böyle doğma oranı % 95 civarlarındadır. Ancak bazen bunun tam tersi de olabilir. Çok seyrek bir şekilde gözükse de baş kısmının yukarıda, ayaklarının rahim ağzında olduğu da görülebilmektedir. Bu doğum esnasında daha fazla acı ve ağrı demektir. Aynı zamanda bebeğin dünyaya gelmesi için pek de istenilen bir pozisyon değildir. Bu tip ters durma pozisyonlarına da tıbbi anlamda makat geliş pozisyonu adının verildiğini de belirtmek isteriz.

    Peki, bebeğin ters dönme durumu neden kaynaklanır?

    Özellikle hamileliğin kalan 3 aylık döneminde fiziksel olarak tahminlerin çok ötesinde bir bebek gelişimi görülür. Bulunduğu sıvı içerisinde daha rahat bir pozisyonu bulmak adına bebeklerin sürekli hareket ettiği ve bunun neticesinde bazen baş kısmının karın bölgesinde ayaklarının da rahme doğru yönelmesi söz konusu olabilir. Genellikle makat geliş özelliğine sahip doğumlarda sebep olarak bebeklerin ikiz olması ya da prematüre şekilde doğdukları saptanmıştır. Ancak çok düşük ihtimal de olsa normal bebekler içinde bu ters durma pozisyonu ile karşılaşabilmek mümkündür. Bunun için doğru duruş almalarını sağlamak adına yapılabilecek herhangi bir çalışma da söz konusu değildir. Yani bu tamamen bebeğin rahat pozisyon alma içgüdüsü ile kendine bulduğu yer olarak da nitelendirilebilir.

    Ters durma durumu gebe için tehlike arz eder mi?

    Hamileliğinizin henüz orta dönemlerindeyseniz sıvı içerisinde şekil alma dolayından ötürü bebeğiniz ters durabilir ve bunda herhangi bir sıkıntı yoktur. Çünkü gelişimi sürdükçe pozisyon bilgisini ve duruşunu değiştirecek. Özellikle doğum esnasında rahim kanalına olması gerektiği gibi gelecektir. Bu ters durma olasılığı gebeliğinizin 36. Ya da 37. Haftalarına kadar sürebilir. Bu tip ultrason çekimlerinizde bebeğinizin ters durma ihtimali siz de asla bir panik havası yaratmamalı, sakinliğinizi korumalısınız. Çünkü yüksek ihtimal başı rahim kanalında ayakları karnınızda olacak şekilde pozisyona geçecektir. Eğer normal bir doğum yapacaksanız ve artık zamanınız geldiyse, buna rağmen bebeğiniz ters duruyorsa bir takım sıkıntılar ve tehlikeler arz edebilir. Bunun için daha güvenilir doğum yöntemi olan sezaryen desteği almanızın da sizler için en doğru seçim olacağı güvencesini vermek isteriz. 

    Sezaryen doğum ters duran her bebek için geçerli midir? 

    Eğer doğum yapmak için son 1 hafta 10 güne kadar geldiyseniz ve hala bebeğiniz ters duruyorsa kesinlikle sorun yaşamamak, hem kendi sağlığınızın hem de bebeğinizin yaşamı için sezaryen doğum ile bu olumsuzluktan kurtulabilirsiniz. Sizin için kesinlikle faydası olacak ilk yöntemin bu olması gerektiğini de belirtmeliyiz.

  • Gebelikte sosyal destek

    Gebelikte sosyal destek

    Hamilelikte birçok değişimi yaşayan kadına bu dönemde sosyal destek büyük moral sağlıyor.

    CİHAN’da yer alan habere göre Psikolog Naciye Tokaç, hamilelik sadece kadının yaşadığı bir süreç gibi algılansa da erkeğin de bu süreçte desteğinin çok önemli olduğunu söyledi.

    Psikoterapist aile çift ve evlilik terapisti uzman Psikolog Naciye Tokaç, hamilelik psikolojisini etkileyen faktörlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Psikolog Tokaç, “Hamilelik hayatınızda ender yaşayacağınız; bazı kişilerin hiç yaşayamadığı, hem fizyolojinizi hem de psikolojinizi etkileyen bir süreçtir.” dedi.

    Hamileliğin kadın hayatındaki en önemli ve değerli dönem olarak nitelendiren psikolog Tokaç, şunları söyledi: “İnsanın varlığına ve hayatının devamına etki eden dünyaya geliş serüvenini kadın yapmaktadır. Kadın kendisinin bu denli önemli olduğunu unutmamalıdır. Hamilelik de bu sürecin ilk basamağıdır. Hamilelik; kadının özel ve değerli bir varlığı dünyaya ulaştırma aşamasıdır.

    Hamileliğin bu denli önemli olduğundan bahsettikten sonra bu sürecin nasıl işlediğini anlatalım. Hamilelik sadece kadının yaşadığı bir süreç gibi algılansa da aslında erkeğin de bu süreçte çok önemli olduğunu söylemeliyim. Hamilelikte birçok değişimi yaşayan kadın yanına bir destek ister. Bu dönemde çevresinde sosyal desteklerinin olması çok önemlidir.”

    HAMİLELİKTE SOSYAL DESTEĞİN OLMASI ÖNEMLİ

    Hamileliğin kadının vücudunda birçok değişim oluşturduğuna işaret eden Tokaç, açıklaması devamında şunları dile getirdi:“İlk aylarda mide bulantısı, baş dönmesi, kan basıncındaki değişimlere bağlı tansiyon sorunları, bayılmalar, vitamin-mineral değerlerinin değişmesine bağlı sorunlar, halsizlik ve aşerme gibi fizyolojik sorunlara ilerleyen aylarla birlikte vücutta ödem oluşmasına bağlı kilo artışı ve şişkinlik oluşması da eşlik eder. Ayrıca hamileliğin en önemli değişikliklerinden birisi olan hormonal değişimlere bağlı duygusal dalgalanmalarda görülmektedir. İşte böyle değişikliklerin olduğu bu süreçte kadının en çok onu anlayan ve destek isteyebileceği sosyal çevresinden kişilere ihtiyacı olacaktır. Eş veya partneri en önemli kişidir.

    Erkeğin kadındaki değişimleri normal karşılayabilmesi zor olsa da onu anlaması önemlidir. Fizyolojik sorunlarında kadının yanında olarak destek olması, duygusal değişimlerinde ise anlayış göstermesi önemlidir. Tabi ki aile bireyleri ve yakın çevresinin de destekleyici olması arzu edilmektedir.

    HAMİLELİĞİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

    Hamilelik sürecinin nasıl geçeceğini etkileyen başka diğer faktörler de vardır. Bunlar kadının fizyolojik sürecini etkilemektedir. Strese bağlı kramplar, düşükler, erken doğumlar görülmektedir. Hamileliğe öncelikle çiftlerin hazır olmaları gereklidir. Çiftlerin mutlu olması ve birlikteliğin devam ettirilmek istendiği durumlarda çocuk sahibi olunmalıdır. Evliliğin sorunlu olması kadına destek olunmasını engelleyeceğinden çiftlerin mutluluğu önemlidir. Hamileliğin planlanması, erken veya geç olmaması, çevre istediği için çocuk yapılmıyor olması gereklidir.

    Çocuk yapılacak ailenin sosyo-ekonomik durumunun da dikkat edilmesi gereklidir. Tüm bu faktörler hamileliğin sorunlu geçmemesi ve doğum sonrasında mutluluk hissinin yoğunluğu açısından önemlidir.

    Hamileliğin özellikle son dönemlerine doğru kadının depresif duygulanım yoğunluğu artmaktadır. Hatta doğum sonrası depresyonu oldukça sık görülmektedir. Daha önce de bahsettiğimiz sosyal desteklerin olması önemlidir ancak eğer depresyon bozukluğu gözleniyorsa profesyonel destek alınması; annenin doğum ve doğum sonrası bebekle kuracağı bağ açısından önemlidir.”

  • Anne adayı için gerekli besinler

    Anne adayı için gerekli besinler

    Uzmanlar, hamilelikte anne sağlığı ve bebeğin gelişimi için gereken besinleri sıraladı: 1-Tahıllı gıdalar 2-Baklagiller 3- Narenciye ürünleri 4- Somon, 5- Yoğurt 6- Yeşil yapraklı sebzeler..

    Sabah’ta yer alan habere göre ABD’li beslenme uzmanları, hamile kalmaya çalışan veya hamile kadınların yemesi gereken besinlerin sağlıklı beslenme öğelerinden farklı olmadığını ancak özellikle bazı ana besinlerin hem anne hem de bebek sağlığı açısından önemli olduğunu vurguluyor. Hamilelik boyunca annenin sağlığını koruması ve bebeğin doğru gelişimi için yenmesi gereken besinlerin ilki, tam tahıllı gıdalar olarak belirtiliyor. Lif açısından zengin E vitamini, selenyum ve demir deposu olan tam tahıllı gıdalar, hamilelik döneminde zorunlu olarak tüketilmesi gereken gıdalar arasında gösteriliyor. Patlamış mısır ise yine bu grupta, bir atıştırmalık olarak öneriliyor.

    YÜKSEK LİF ORANI

    İkinci sırada ise baklagiller var. Demir, folik asit, kalsiyum ve çinko deposu olan baklagiller grubunda kuru fasulye, nohut, bakla, barbunya, kırmızı ve yeşil mercimek ile Meksika fasulyesi yer alıyor. Listenin üçüncü sırasında C vitamininin vazgeçilmez deposu narenciye ürünleri var. Her gün yeterli miktarda C vitamini almak, bebeğin vücuduna demirin daha iyi işlemesi için önemli bir unsur olarak belirtiliyor. Dördüncü sırada Omega-3’ün öncelikle kaynağı somon yer alıyor. Somon, bebeğin beyin gelişimi, gözleri ve merkezi sinir sistemi için önemli olarak kabul ediliyor. Listenin beşinci sırasında kalsiyum deposu yoğurt yer alıyor. Kalsiyum annenin kemiklerini sağlam tutarken, bebeğin de kemik ve dişleri açısından çok önemli. Son sırada ise yeşil yapraklı sebzeler var.

    A, C, K vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, demir ve potasyum gibi önemli mineralleri içeren yeşil yapraklı sebzelerin yüksek lif oranına sahip olması da hamilelikte yaşanan kabızlık sorunu üzerinde olumlu bir etki yapıyor.

  • Gebelikte Baş Dönmesi ve Bayılma

    Gebelikte Baş Dönmesi ve Bayılma

    Hamilelik, kadınların hayatları boyunca fizyolojik olarak köklü değişimleri yaşadığı doğal süreçlerden birisidir. Bu nedenle yaşanan değişimler sonucu hamilelik belirtileri olarak adlandırılan bazı şikayetler görülmektedir. Anne adaylarında en sık rastlanan bu değişim belirtileri ise baş dönmesi ve baygınlık hissidir.

    Hamilelikte rahmin büyümesine bağlı olarak rahme giden kan miktarı artmaktadır. Bu nedenle vücudun beyin gibi diğer sistemik organlarına giden kan miktarının yetersiz olması gibi bazı aksaklıklar meydana gelebilir. Bunun sonucunda özellikle ikinci trimester döneminde baş dönmesi ya da bayılma hissi ortaya çıkmaktadır. Ayrıca rahmin büyümesi ile anne adayının damarlarına uygulanan bası; göz kararmasına, baş dönmesine ve baygınlığa neden olabilir.

    Hamilelikte baş dönmesi, göz kararması ve bayılma nedenleri nelerdir?

    Hamilelik vücudun tüm sistemik düzeninde farklı etki yaratmaktadır. Özellikle hormon seviyelerinin artmasına bağlı olarak genişleyen damarlar, kan hacminin henüz yeteri kadar artmamasından dolayı bu tarz hassas durumlar yaratabilmektedir. Ancak sağlıklı bir anne adayı yaşadığı bu ciddi değişimlere adapte olarak, tolere edebilir. Fakat bazı durumlarda bu adaptasyon süresi daha geç olarak; baş dönmesi, göz kararması ve baygınlık hissine neden olabilir. Özellikle anne adayını yaşadığı bu durumlar aşağıdaki faktörler sonucunda ortaya çıkabilir:

    • Aniden ayağa kalkma

    Anne adayının sabit pozisyonu nedeni ile vücudun kan akışı bacak ve ayaklarda yoğunlaşır. Anne adayının hızlı bir şekilde yapmış olduğu kalkma eylemi sonucunda, bacaklarda biriken kan miktarı kalbe doğru giderken doğru kan miktar ayarlamasını yapamayabilir. Bu nedenle ani tansiyon düşmesi ve baygınlık hissi ortaya çıkmaktadır.

    • Sırt üstü yatma

    Hamileliğin ikinci trimester döneminde sonra iyice büyüyen rahim, vücudun alt tarafından kalbe dönen kan miktarını azaltır. Bu nedenle sırt üstü yatan anne adayları bu etkinin daha kötü bir hale gelmesine neden olarak baygınlık hissi yaşayabilir.

    • Kansızlık (Anemi)

    Kansızlık sorunu olan anne adaylarında, kandaki oksijen taşımacılığını yapan alyuvarların yeterli olmamasında dolayı beyne ve tüm vücuda giden kan miktarındaki azalma, baş dönmesi ve baygınlık hissine neden olabilir. Özellikle anne adayındaki mevcut kansızlık gebelikle beraber ciddi bir boyuta ulaşabilmektedir. Bu nedenle gebelik döneminde anne adayının demir takviyesi alması önerilmektedir.

    • Açlık ve susuzluk

    Anne adaylarının gebelik sürecinde en çok dikkat etmesi gereken faktör beslenmedir. Özellikle anne adaylarının sağlıklı bir gebelik süreci ve sağlıklı bebek gelişimi için aç ve susuz kalmaması gerekir. Açlık kan şekerinin düşmesine neden olarak anne adayında sersemlik, baş dönmesi ve baygınlığa neden olabilir. Gebelik sürecinde anne adayının sık sık ve küçük porsiyonlarla beslenmesi, vücudun ihtiyacı olan su miktarını karşılaması gerekir. Özellikle sıcak havalarda sıvı alımına özen gösterilmelidir.

    • Vasovagal bayılma

    Bazı anne adayları ıkınma, idrar yapma ve bağırsak hareketleri esnasında halsizlik görülebilir. Anne adayını yaptığı bu eylemler kan basıncının düşmesine ve kalp atımını yavaşlamasına neden olarak, bayılma hissi ortaya çıkmaktadır. Ayrıca terleme, bulantı, esneme, hızlı nefes alma ve verme gibi şikayetler eşlik edebilmektedir.

    • Aşırı sıcak ortamlarda bulunma

    Anne adaylarının sıcağa maruz kalması ve aşırı sıcak banyoda uzun süre kalması, kan basıncının düşmesine neden olarak bayılma hissini ortaya çıkarabilir.

    • Hızlı nefes alıp verme

    Anne adaylarının aşırı efor sarf etmesine bağlı olarak hızlı nefes alıp vermesi, bayılmaya neden olabilir. Egzersiz gebelik süreci için her ne kadar önemli olmasına rağmen, anne adayının kendi yormayacak aşırı ağır egzersizlerden kaçınması gerekir.

    Gebelikte baş dönmesi ve bayılma hissini önlemek amacı ile anne adayları neler yapabilir?

    • Sabit oturma pozisyonunuzdan kalkerken yavaş hareket etmeye özen göstermeniz gerekir.
    • Günlük hayatınızda mümkün olduğunca yorulmayacak işlerle uğraşmanız ve yavaş hareket etmeniz gerekir.
    • Sırt üstü yatmamaya özen gösterin. Ayrıca yan yatarken kalçanızın altına yastık koyabilirsiniz.
    • Aşırı sıcak ve nefes almanızı engelleyecek bunaltıcı kalabalıklardan uzak durun ve oda sıcaklığına dikkat edin.
    • Sık sık ama küçük porsiyonlarla vücudunuzun ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri taze ve doğal besinlerden karşılamaya özen gösterin. Tahıllı ekmek, taze meyve ve az yağlı yoğurtlar ile atıştırarak aç kalmamaya dikkat edin.
    • Vücudun alt bölümündeki kan dolaşımına yardımcı olmak için günlük olarak yapılan hafif yürüyüşler ve egzersizler faydalı olacaktır.
    • Bol bol sıvı tüketin.
    • Demir açısından zengin kırmızı et, fasulye, yeşil yapraklı sebzeler ve kuru meyveler tüketin. Bunun dışında doktorunuzun önerdiği k demir takviyelerini de lamayı ihmal etmeyin.

    Hangi durumlarda doktora başvurulması gerekir?

    Gebeliğin herhangi bir döneminde yaşanan göz kararması, baş dönmesi ve baygınlık hissi durumunda mutlaka doktorunuzu bilgilendirmeniz gerekir. Ayrıca bu semptomların yanı sıra karın ağrısı ve anormal vajinal kanamalar eşlik ediyor ise dış gebelik riski gündeme gelmektedir.