Etiket: hamilelik belirtileri

  • Erken Hamilelik Belirtileri Nelerdir ?

    Erken Hamilelik Belirtileri Nelerdir ? | 1Erken Hamilelik Belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Erken Hamilelik Testi ile en doğru sonucu alırsınız fakat sizlere suncağımız Belirtilerin de birçoğunu gösteriyorsanız Hamile olduğunuz kanısına varabilirsiniz. Hamilelik Belirtileri, bazı insanlar da çok yoğun olarak görülürken bazıların da farklı olabilir.

    Erken Hamilelik Belirtileri Nelerdir ?

    En belirgin Hamilelik Belirtileri: Bulantı, Sık İdrara Çıkma, Aşırı Uyuma İhtiyacı ve Kokulara Karşı Duyarlılıktır.

    Bu belirtilerden birçoğu sizde varsa bir an önce bir hekime başvurunuz, veya Hamilelik Testi yöntemini deneyiniz.

    Hamilelik ile vücuttaki hormonal dengeler tamamen değiştiği için bu belirtiler görülür. Bu şekilde kadının hamile olup olmadığı anlaşılır.

    Erken Hamilelik ile ilgili soru, sorun ve yorumlarınız için Erken Hamilelik Formunu kullanabilir, diğer insanlarla iletişime geçebilirsiniz..

    GEBELİĞİN TANISI

    GEBELİK (hamilelik) BELİRTİLERİ

    Aşağıdaki belirtiler erken gebelik döneminde en sık görülen belirtilerdir:

    * Beklenen adetin başlamaması

    * Memelerde dolgunluk, hassasiyet, memeucunda koyulaşma, memebaşında karıncalanma hissi

    * Karnın alt kısmında dolgunluk, şişkinlik ve bazen hassasiyet

    * Bulantı ve bazen kusma

    * Yorgunluk, uykuya eğilim, başdönmesi

    * Sık idrara çıkma

    * Vajina salgılarının artması

    Bu belirtiler gebelik oluştuğu andan itibaren vücudunuzda salgılanmaya başlanan gebelik hormonlarının ve salgılanma miktarı artan östrojen ve progesteronun etkisiyle meydana gelir. Bu fizyolojik hormonal değişikliklerin esas amacı vücudunuzun gebeliğe uyumunun sağlanması ve bebeğinizin gelişmesidir.

    Bu belirtiler muhtemel bir gebeliğin habercisidir. Kesin tanı için gebelik testi yapılmalı veya ultrasonda gebelik gözlenmelidir.

    GEBELİK (hamilelik) TESTLERİ

    Gebelik rahim içinde (dış gebelik durumunda tüplerde ya da karın boşluğu gibi bir yerde) yerleştiği andan itibaren trofoblast hücreleri tarafından HCG (Human chorionic gonadotropin) adı verilen bir hormon salgılanmaya başlanır. Normalde kanda ve idrarda eser miktarda bulunan bu hormonun arttığının çeşitli testlerle gösterilmesi (HCG salgılayan tümörlerin olduğu çok ender durumlar hariç) vücutta bir gebelik olduğunun kesin kanıtıdır.

    Kandaki ve idrardaki HCG seviyesinin bu hormona yapısal olarak çok benzeyen luteinizan hormon (LH) adlı yumurtlamadan sorumlu hormon ile karışmasını önlemek için HCG hormonunun beta fraksiyonu yani ß-HCG ölçümü yapılır.

    İdrar Testleri :

    Kanda ß-HCG belli bir eşik seviyesine ulaştığında idrara çıkmaya başlar ve gebeliğin ilerlemesiyle idrardaki seviye artar. İdrarla yapılan gebelik testlerinin esası bu ß-HCG’nin varlığının ya da yokluğunun saptanmasına dayanır. Çeşitli testlerin hassasiyeti arasındaki farklılıklar idrardaki seviyeyi tanıyıp tanıyamamalarına bağlıdır. Hassas bir test idrarda gebeliğin en erken dönemlerindeki düşük seviyedeki ß-HCG’yi tanıyabilirken, hassas olmayan testler gebelik biraz daha ilerleyip idrardaki seviye yükseldiğinde, yani daha geç bir dönemde gebeliği tanıyabilirler. İdrar testlerinde “gebelik müspet” sonucu alındığında hata oranı oldukça düşüktür. Ancak “gebelik menfi” sonucu veren testin bir süre sonra tekrarlanması uygundur.

    Eczanelerde ya da evlerde hazır test kitleri yardımıyla uygulanan idrarda gebelik testlerinin güvenilirliği üretici firma tarafından her ne kadar %99 olarak belirtilse de yapılan çalışmalar özellikle adet gecikmesinin 10 günden daha az olduğu durumlarda hata oranının %50’lerde olabileceğini göstermektedir (“Hata” genellikle testin hassasiyetinin düşük olması nedeniyle varolan bir gebeliği saptayamaması şeklinde olmaktadır. Ancak tam tersi de mümkündür).

    Laboratuvarda uygulanan idrarda gebelik testleri ise adet gecikmesinin beşinci gününden itibaren güvenilir sonuç verebilmektedir. Bu testler daha düşük hormon seviyelerini tanıyabilen ve bu yüzden de hazır test kitlerine göre daha hassas olan testlerdir.

    Kan Testi (beta HCG):

    İdrar testleri ß-HCG’nin varlığını ya da yokluğunu saptayabilirken kan testleri ß-HCG’nin kandaki seviyesini saptarlar. Böylece hormon salgısının başladığı en erken dönemlerde, henüz adet gecikmesi bile olmadan kanda ß-HCG seviyesi saptanarak gebeliğin tanısı konabilir, ya da gebelik oluşmadığı yönünde kesin karar verilebilir.

    Kanda ß-HCG testi gebelik testi olarak kullanılmasının yanında dış gebelik, mol gebeliği, düşük gibi durumların tanısında da kullanılan oldukça değerli bir tanı aracıdır.

    ULTRASONLA GEBELİK TANISI

    Adet gecikmesi birkaç günü bulduğunda geçtiğinde gebelik testi yapılmaksızın vajinal ultrasonla gebelik tanısı konabilir. Abdominal (karından bakılan) ultrasonla ise adet gecikmesi en az bir hafta olmalıdır.

    Erken gebelikte yapılan ultrasonografinin önemi:

    Gebelik testinin müspet çıkması gebelik varlığının kesin kanıtıdır, ancak gebelik tanısı konduktan sonra cevap arayan önemli sorular vardır:

    – gebelik normal mi ?

    – gebelik rahim içinde midir, yoksa bir dış gebelik mi söz konusudur ?

    – bebek canlı mıdır ?

    – mol gebeliği söz konusu olabilir mi ?

    – çoğul gebelik söz konusu olabilir mi ?

    Yukarıdaki normaldışı durumlar ileri aşamalara kadar hiç bir belirti vermeyebilir. Bu yüzden gebelik testi yapıldıktan sonra hiç bir şikayetiniz olmasa bile en erken dönemde doktor kontrolüne gitmeniz önemlidir. Yapılan basit bir ultrasonografi incelemesi, ya da gebelik çok erken dönemdeyse seri ultrasonografilerle gebeliğin yakın takibe alınması bu normaldışı durumların en erken dönemde ortaya çıkarılmasını sağlar. Erken gebelikte normaldışı durumların erken tanısı tedavi şansınızı önemli derecede yükseltir.

    Erken gebelik döneminde yapılan ultrasonografinin en büyük yararlarından biri de son adet tarihiniz ile gebelik haftanız arasındaki uyumun belirlenmesidir. Erken dönemde yapılan ultrasonun gebelik haftasını belirlemedeki hata payı ±3 gündür, buna karşın miada yakın yapılan ultrasonun hata payı ±3 hafta olabilir! Bu incelemenin yapılmış olması gebeliğinizin ilerleyen dönemlerinde, belirttiğiniz son adet tarihi ile bebek ölçüleri arasında bir uyumsuzluk olduğunda, bebeğinizin miadı konusunda şüpheler oluştuğunda çok önemli veriler sağlar.

    Dr. Kağan Kocatepe

  • Hamilelik mide sorunlarını artırıyor


    Hamileliğin ilk ayları, bir çok kadın için mide sorunlarıyla geçen günlerin de başlangıcıdır. İlk dönemdeki bulantı ve sonrasında yaşanan yanma şikayetleri bebek heyecanını kabusa çevirebilir.

    Gebelik, hem hormonel değişimlere bağlı olarak, hem de özellikle son aylarda bebeğin artan kütlesinin baskısıyla sindirim sistemi sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Memorial Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Duygu İbrişim, gebelik döneminde yaşanan mide sorunları ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

    HAMİLELİKTE MİDE SORUNLARI NEDEN OLUR ?

    Gebeliğin ilk ayları anne adayı için yeni bir dönemin başlangıcıdır. Gebelik hormonlarının etkisi ile bulantı, midede dolgunluk-yanma, bazı gıdalardan tiksinme, karında şişkinlik ve gaz hissi sık yaşanan şikayetlerdir. Bu şikayetler bazen günlük hayatı etkileyecek ve yaşam kalitesini bozacak düzeylerde olabilir.

    DUYGUSALLIK MİDE SORUNLARINI ARTIRIR

    Bayanların büyük kısmı bu dönemde daha duygusal, daha hassas olurlar ve sıkıntılar karşısında daha kolay umutsuzluğa kapılabilirler. Sindirim sistemi ruhsal durumdan çok etkilenir ve bu da bir kısır döngünün başlangıcı olabilir. Gebeliğin ilk üç-dört ayında daha sık yaşanabilen bu sorunlar çoğunlukla hafif-orta düzeydedir. Yaşam biçimi ve beslenme ile ilgili bazı düzenlemelerle tahammül edilebilirler.

    SAĞLIĞI TEHDİT EDECEK BOYUTLARA ULAŞABİLİR

    Zaman zaman anne adaylarının bu şikayetleri çok şiddetli olabilmektedir. Aşırı bulantı ve kusma ile birlikte annenin ve bebeğin beslenmesini tehdit edecek bir tablo olan hiperemesis gravidarum’un oluşması söz konusudur. Bu durumda yakın tıbbi takip ve gerekirse hastanede yatırılarak ilaç ve serum desteği gerekebilir.

    BALAYI DÖNEMİ

    İlk birkaç ay atlatıldığında çoğunlukla mide problemleri azalır. Anne adayı duygusal olarak da duruma daha adapte olmuştur ve bu dönem gerçekten gebeliğin balayı dönemidir. Son üç ayda ise büyüyen bebeğin oluşturduğu baskı ile mide yanmaları, dolgunluk hissi, göğüs arkasında yanma ve ağza ekşi acı su gelmesi, reflü tipi şikayetler belirginleşebilir. Kabızlık, gebeliğin başlangıcından itibaren hormon değişiklikleri ve ilerleyen aylarda artan karın içi yükle ortaya çıkabilir ve hiç de nadir değildir.


    Daha önceden ülser, reflü, bağırsak ve karaciğer- safra yolları hastalıkları olanlarda gebelik sırasında daha fazla problem yaşanabilir. Gebelik planlanıyorsa mevcut sorunlar yönünden sağlık kontrollerinin yapılması önemlidir.

    MİDE SORUNLARINI DAHA AZ YAŞAMAK İÇİN…

    Gebe olduğunuzu öğrendiğiniz andan itibaren düzenli bir yaşam uygulamaya çalışın. Yeterince uyuyun. Alkol, sigara ve ilaçlardan uzak durun. Düzenli ve sağlıklı beslenin. Özellikle kahvaltının günün en önemli öğünü olduğunu unutmayın.

    Sık sık ve az miktarlarda yemek yiyin. Öğünlerde beyaz ekmek, haşlanmış patates, yağsız makarna gibi ilaveler midenizi rahatlatır. Susuz kalmayın. Böylece bağırsaklarınız daha düzenli çalışır.

    Tiksindiğiniz gıdaları kısa süreli olarak diyetinizden çıkarabilirsiniz. Yağlı-baharatlı-gaz yapıcı yiyecekler, keskin kokular rahatsız edici olabilir. Bazen kendi pişirdiğiniz yemeği yemekte zorlanabilirsiniz. Bu durumda ya o yemeği bir gün sonra tüketin ya da güvendiğiniz biri siz mutfakta yokken pişirsin.

    Gebeliğin son aylarında belirginleşen reflü tipi yakınmalara akşam yemeğinin erken saatte yenilmesi, yatak başının yükseltilmesi yararlı olur. Doktorunuz önerirse gebelikte kullanılabilen bazı ilaçları alabilirsiniz.

    Doktorunuzun bilgisi dahilinde yürüyüş ve yüzme gibi düzenli egzersizler yapabilirsiniz. Spor endişe ve gerginliği de azaltır.


    Eşiniz ve ailenizle daha çok vakit geçirmeye çalışın, onların desteği size güç verir.

    Pozitif düşünmeye çalışın. Bu sıkıntılar geçicidir ve bebeğinizi sağlıkla kucağınıza almak hepsini unutturacaktır.

    Kaynak : ntvmsnbc.com