Etiket: güzellik

  • Göz Renginize Göre Göz Makyajı

    Göz Renginize Göre Göz Makyajı

    Makyaj yaparken göz renginize uygun renk tonlarını seçebilmek, daha etkili bir sonuç almanızı sağlayacaktır.Pek çok sayıyı kapsayan renk yelpazesinden yararlanarak göz rengimize en uygun olanı bulmak biraz yorucu olabilir.

    Mavi gözlüler
    Gözlerinizin doğal güzelliğini ortaya çıkarmak için,  mavinin karsısında olan, yani turuncu ailesinden bir ton seçin.

    Modeldeki efekti elde etmek istiyorsanız, kahverengi kalemle gözlerinizin alt ve üst kenarlarını çizerek, göz şeklini belirginleştirin. Far için mercan tonlarını tercih edin. Farı göz kapaklarınıza birkaç kat uygulayın ve derinlik vermek için, özellikle göz çizgisinde farı daha belirgin olarak sürün.

    Gözlerinizi parlak kılmak istiyorsanız, patlıcana çalan kahverengiyi tercih edebilirsiniz. Aynı zamanda füme de mavi gözleri buğulu gösterir.

    Yeşil gözlüler

    “Gözleriniz yeşilse, bakışlarınızı keskinleştirmek için, çizelgede yeşilin karşısında olan, kırmızı paletinden bir renk seçebilirsiniz. Pembeler ve sıcak lavanta tonları gözlerinize en iyi giden renklerdir” diyor Kate Hudson’ın makyözü Paul Starr. Kırmızı ailesinden renk seçerken, gözlerinizden daha canlı renklerden kaçının, yoksa gözlerinizi ön plana çıkarmak yerine, tam tersine onların soluk kalmasına neden olacaksınız. Starr’dan bir öneri daha: “Siyah likit kalem kullanırsanız, uçuk tondaki farla son derece seksi bir kontrast elde edersiniz.” Ayrıca açık sarıya çalan bakır tonlarını çok ince bir şekilde kullanırsanız ilgi çekici bir makyaj sağlayabilirsiniz.

    Kahverengi gözlüler

    Kahverengi gözlerinizin sıradan olduğunu asla düşünmeyin. Yapmanız gereken tek şey, mavi renk kullanarak, onları ön plana çıkarmak. Kahverenginin kontrastı olan mavi, gözlerinizi son derece çekici gösterecek. “Zengin bir kobalt, parlak bir gök mavisi veya uçuk bir bebek mavisi kullanabilirsiniz.” Işıltılı bir mavi tercih ediyorsanız, daha dramatik bir efekt için, gözünüzün alt tarafını koyu bir mavi kalemle çizerek, kalemin üzerine açık renkteki farı sürün. Ancak daha doğal bir bakış elde etmek istiyorsanız, haki ve kahverengi tonlar da kullanabilirsiniz.

    Gri-mavi gözler

    Göz kapaklarında asker yeşili far kullanılabilir. Asker yeşili bu renk gözleri daha çok öne çıkarır, çok doğal durur.

    Mavi-yeşil gözler

    Gece mavisi bu göz rengini daha çok vurgular. Yalnız gece mavisini transparan şeklinde kullanmayı tercih edin, yani abartıya kaçmayın, hafif sürmeye dikkat edin.

    Gri gözler

    Jean mavisi gri gözleri ön plana çıkarır. Ama bu göz rengi için inci beyazı ya da opal rengi de son zamanlarda çok fazla tercih ediliyor.

    Gri-yeşil gözler

    Gül kurusu gri ve yeşil karışımı gözler için idealdir ama gözün üstünü de siyah bir eye liner ile belirginleştirin. Ayrıca gümüş ya da azur renklerini ayrı ayrı ya da kombine ederek kullanmak da çok beğeniliyor.

    Ela gözler

    Kahverengi tonları bu göz rengini belirginleştirir. Yalnız kahverengi tonlarını göz kapağı ve kaş kenarına doğru farklı tonlarda kullanmak daha doğru olur.

  • Çarpıcı dudaklar için makyaj uygulaması

    Çarpıcı dudaklar için makyaj uygulaması

    Makyaj yapma teknikleri ve Çarpıcı dudaklar İçin makyaj uygulaması…

    Rujunuza Kalıcılık:
    Rujunuzu sürmeden önce dudaklarınıza biraz fondöten sürüp pudralayın. Bir kat ruj sürün, fazlasını almak için iki dudağınızın arasına bir kağıt mendil koyup dudaklarınızı bastırarak kapatın, 2. katı uygulayın.

    Dudakdaki Çatlaklardan Korunma:
    Dudak bakımında en önemli unsur ise dudakları çatlaklara karşı koruyan dudak kremi kullanmaktır. Makyaj yaparken dudaklar çatlak olmamamalıdır.Kış aylarında dudaklarınızı çatlaklara karşı koruyan rujlardan kullanmalısınız.

    Makyaj ve Ruj:
    Makyajın ortaya çıkmasını sağlayan rujların seçimi de makyajınızın rengine göre önemlidir. Rujunuzun dudaklarınızda uzun süreli kalmasını istiyorsanız kolay çıkmayan rujlardan yani ever-lasting rujlardan kullanabilirsiniz veya dudaklarınızda kuruma problemi yoksa ruj sürmeden önce biraz pudra kullanabilirsiniz.

    Parlak Dudaklar:
    Pek kalıcı olmayan dudak parlatıcılarının yerine, dudaklarınıza vazelin sürün. Hem parlaklık daha kalıcı olacak, hem de dudaklarınız yazın güneşinden, kışın da soğuğundan korunmuş olacak.

    Makyaj Temizleme Teknikleri

  • Burun şekli nefes almayı etkiler mi ?

    Burun şekli nefes almayı etkiler mi ?

    Burun tıkanıklığının sebepleri yalnızca burnun içindeki problemlerden kaynaklanmayabilir. Burun deviasyonu dediğimiz kıkırdak yada kemik eğikliği, burun eti büyümesi, alerjik sebepler, kronik sinüzit nasıl ki burun tıkanıklığı yapıyorsa burun şeklinin bozuk olması da burun tıkanıklığı yapabilir.

    Burun ucunun aşağı doğru düşük, burun kanatlarının dar, dış kıkırdaklarının zayıf olduğu durumlarda, mandalla sıkılmış gibi görünen yada travmaya maruz kalmış basık eğri burunlarda şekle bağlı  burun tıkanıklığı olabilir.

    Burnun şeklinin normale getirildiği durumlarda burun tıkanıklığı sorunu da ortadan kalkar.

    Bazı hastalarımız bizlere, nefes almakta zorlandıklarını, bazen rahat nefes alabilmek için yanaklarını yana doğru gererek ya da burun ucunu yukarı doğru kaldırarak daha rahat nefes aldıklarını söylerler. Genellikle dışarıdan burnun şekli kötü olmasa da nefes alma sırasında kanatların daraldığı ve solunumu zorladığı bu gibi durumlarda, burun tıkanıklığı olabilir ve bu sorun burun estetiği esnasında ortadan kaldırılarak burun tıkanıklığı problemi giderilebilir.

    Burun estetiği yaparken varsa hem içindeki tıkanıklık yapabilecek sorunları hem de aynı anda dışındaki sorunları çözerek burun tıkanıklığını gidermek, bununla beraber yüze uyumlu doğal güzel bir burnun oluşması hedeflenmelidir.

    Op.Dr.Muhammet DİLBER
    Nose Estetik “Estetik Burun Ameliyatları”
    www.noseestetik.com , www.muhammetdilber.com

    Op.Dr.Muhammet Dilber Facebook
    Op.Dr.Muhammet Dilber twitter
    İlgili yazılar ;

    Burun estetiği ile birlikte yapılan operasyonlar

  • Ruj Sürme Teknikleri

    Ruj Sürme Teknikleri

    Güzel görünümlü dudaklar iyi bir dudak çizgisi çizmek ile başlar. Rujunuzu sürerken aşağıdaki teknikleri uygulayabilirsiniz;

    – Dudaklarınıza rujdan önce bir kat fondöten sürerseniz, ruj daha uzun süre kalıcı olur ve kolay bozulmaz.

    – Dudağınıza güzel bir çizgi çizmeniz için ağzını kapalı tutmalısınız ve sivri bir kalem kullanmalısınız. Ucu körleşmiş bir kalem boyayı etrafa saçar.

    – Dudak çizgisi için dudağınızın v kısmından başlayın ve köşe kısımlara doğru kısa dokunuşlar yapın. Elinizi, çenenizden destek alarak daha rahat kullanabilirsiniz. Üst dudağınız bittikten sonra alt dudağınıza geçin ve yine dudağınızın orta kısmından başlayarak dışa doğru çizin.

    – Dudaklarınızın daha dolgun görünmesini istiyorsanız kalemi dudak çizgisinin dış tarafından çizin. Doğal görünümü için normalde tam üstünden çizmelisiniz.

    – Eğer daha ufak bir dudak görünümü  istiyorsanız doğal çizginin iç tarafından çizmelisiniz. Bu işlem dudaklarınızı olduğundan daha ufak gösterecektir.

    – Rujun uzun süre kalıcı olmasını istiyorsanız sürmeden önce dudağınızı kalemle hafifçe boyayın. Eğer bu tekniği kullanacaksanız, koyu bir dudak kalemi rujunuzun rengini koyu gösterir. Açık bir renk istiyorsanız açık renkli bir dudak kalemi kullanmalısnız.

    – Dudak dolgusunu hallettikten sonra ruju sürebilirsiniz. Ruju ruj fırçasıyla sürmeniz daha düzgün bir boyama yapmanızı sağlar. Ruju bitirdikten sonra kağıt veya mendil kullanarak ruj üzerindeki kalıntıları alın.

  • Banyonuzu Spa’ya Çevirin

    Banyonuzu Spa’ya Çevirin

    Sakin ve dingin, kendi özel vahamızı yaratmak için unutulmaması gereken tek şey beş duyumuzun her birini ayrı düşünmek…

    Uzun süredir stres dolu olan hayatımızı sürekli endişe ile geçirmek ruh halimiz için de sağlığımız için de pek iyi değil elbette. Rahatlamak için farklı alternatifler sunulabilinir, işte bizden bir öneri; banyonuzu dinlenmenize ve canlanmanıza yarayan bir spa’ya çevirmek…

    Sakin ve dingin, kendi özel vahamızı yaratmak için unutulmaması gereken tek şey beş duyumuzun her birini ayrı düşünmek…

    Görünüm: Sizi sakinleştirecek renkler seçmelisiniz. Monokromatik, nötr ya da kahverengi tonları gibi zengin sıcak renk paletleri genelde sakinleştirici, yatıştırıcı olarak bilinenlerdir. Parlak kırmızılar ya da canlı sarılar fazlasıyla uyarıcı olabilir.

    Yumuşak tonlar ve düşük kontrastlı materyaller (dolap ve demirbaşlardaki mat yüzeyler), yaratmaya çalıştığınız tabloya uyacaktır. Basitlik de sakinlik yaratır, bu yüzden musluklar için de minimalist tasarımlar değerlendirin.

    Banyolar aynı zamanda hazırlık aşamasında, makyaj yaparken ya da traş olurken kullanılan, iyi ışıklandırılması gereken yerler oldukları için kısılan ve açılan elektrik düğmeleri sizlere uygun zamanda uygun alternatifi sunan esnek bir seçenek olacaktır

    Ses: Banyonuza monte edilmiş kolonlarınız olmayabilir ama portatif kolonlar ve bir ipod da yeterli olacaktır. Rahatlamanıza yardımcı olacak bir müzik ve hatta doğa sesleri dinlemenize.

    Aynı zamanda dışarıdaki çocuk ve trafik gürültüsünü de bloke ederek kargaşayı sizden uzak tutacaktır. Bir akarsu sesi son derece dinlendirici ve huzur verici olabilir örneğin.

    Koku: Çok kişisel bir seçimdir. Bazıları için bir temizlik malzemesinin basit esansı rahatlatıcı olabilir. Bazıları içinse mumlar ve kurutulmuş çiçeklerle yaratılmış kokulardan bir duvar tercih edilebilinir.

    Genelde en dinlendirici ve rahatlatıcı etkiyi lavanta, vanilya ve limon gibi kokular sağlar… Tütsüler ve kokulu mumlar, alerjik reaksiyonlara en az sebep olan alternatifler olmalarına rağmen bu durumun da kişisel olduğunu unutmayın.

    Kokuların ayrıca çok güçlü hatıra tetikleyici oldukları bilinir; yani vanilya size sert mizaçlı halanızı hatırlatıyorsa çok da doğru bir tercih olmayacaktır. Öte yandan, anınız sevgi ve kurabiye kokusu dolu olan sıcacık bir evi içeriyorsa, rahatlamakta geç kalmayacak ve muhtemelen acıkacaksınız. Ki bu da bizi bir diğer duyuya yönlendiriyor…

    Tat: Tek kelimeyle; çikolata! Küvette keyif esnasında, birkaç şekerleme ile kendinizi şımartırken iyi bir kitap okumak ya da saçlarınızı taramaktan güzel bir his daha olabilir mi? Ya da aşırıya kaçmamak şartıyla bir kadeh şarap eşliğinde…

    Dokunma: Vücutlarımız ve tenimiz bir duyuya bağlı olan en geniş alanlar, o yüzden tüm duyularımıza hitap edecek böyle bir ritüelin de en önemli öğesi olmaları içten değil.

    Yumuşak ve tüylü bir havludan sıcacık bir küvete, etrafımızdakileri dokunsal olarak nasıl ‘hissettiğimiz’ ne kadar dinlendiğimize dair en önemli etkiye sahiptir. Özel bir masörünüz yoksa, masaj yapan duş başlıklarına ne dersiniz? Şiddetli bir yağmurdan, hafif ve yumuşak bir çiselemeye, nasıl isterseniz öyle…

    Sonuçta, size kendinizi iyi hissettirecek ve dinlendirecek ayrıntılar gayet kişisel ama kalp atışlarınızın size nasıl teşekkür ettiğini mutlaka duyacaksınız.

     

  • İyi bir cinsellik için vajina estetiği

    İyi bir cinsellik için vajina estetiği

    Çoğu kadın cinsel organının zamanla deforme olmasından dolayı cinsel hazzı yaşayamıyor. Oysa yeni tıbbi uygulamalarla kadın cinsel organının şekli düzeltiliyor, küçültülüyor, vajina yolu daraltılıyor hatta yeni bir vajina bile yaratılıyor!

    Sevişmekten kaçınan veya cinsel ilişkiden yeterince haz alamadığından yakınan kadınların sorunlarının altında yatan en önemli nedenlerden biri, cinsel organlarıyla ilgili estetik kaygıların olması.

    Özellikle doğum sonrası genişleyen vajina, hem kadınların hem de partnerlerinin cinsel ilişki sırasında yeterince haz almalarını engelliyor. Üstelik sorun sadece bununla da kalmıyor; kadınlar, genişleyen vajinaları yüzünden idrar kaçırma gibi sağlık problemleriyle de karşı karşıya kalabiliyor. Kadınların cinsel organlarıyla ilgili en çok yakındıkları bir başka sorun ise iç dudakların sarkık ve büyük olması. Bu görüntüyü estetik bulmayan kadınlar bikini veya dar pantolon giymekten kaçındıkları gibi partnerlerine de çıplak görünmek istemiyor. Hal böyle olunca da zamanla cinsel ilişkiden soğuma, hatta takıntı veya anksiyete gibi ciddi sorunlar da ortaya çıkmaya başlıyor. Oysa sağlıklı ve mutlu bir birlikteliğin yolu, öncelikle insanın kendine duyduğu özgüvenden geçiyor. Partneri tarafından beğenildiğini hissetmek de cinsel yaşamda önemi bir rol oynuyor. İşte tüm bu nedenlerden dolayı günümüzün modern kadını artık cinsel yaşamda aktif bir rol almak için utansa da sıkılsa da hekimlerden yardım alacak kadar kararlı görünüyor. Son sürat gelişen estetik cerrahi de yeni uygulamalarla daha estetik bir görüntüye kavuşmak isteyen kadınların yüzünü güldürüyor! Biz de Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. İsmail Kuran ile Marmara Üniversitesi’nden Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erdem Tezel’e günümüzde kadınlara özel uygulanan tüm yöntemleri tek tek sorduk. Operasyonların ücretleri konusunda bilgi almayı da ihmal etmedik!

    Geniş vajina

    Vajina bölgesinin geniş olması kadının yapısından kaynaklanabildiği gibi ilerleyen yaş ve normal doğuma bağlı olarak da gelişebiliyor. Vajina kaslarının gevşemesi, cinsel ilişki sırasında önemli bir sorun haline gelebiliyor. Özellikle doğumdan sonra düzgün onarılmayan yırtıklar nedeniyle genişleyen vajina, kadın ile partnerinin cinsel ilişkiden haz almasını engelliyor. Bunun sonucunda kadın zamanla özgüvenini yitirebiliyor ve cinsel yaşamdan uzaklaşabiliyor. Oysa günümüzde vajina daraltmaya yönelik operasyonlar sayesinde kadının cinsel ilişkiden yeniden haz alması sağlanabiliyor. Ayrıca operasyon sonrasında yaşla birlikte daha sık rastlanan bir şikayet haline gelen idrar kaçırma sorunu da ortadan kalkabiliyor. Bunun yanı sıra epizyotomi, yani doğum sırasında rastgele yırtılmayı engellemek için cerrahi olarak yapılan kesi işleminden sonra kabarık ya da kötü görünümlü izler oluşabiliyor. Günümüzde bu izlerin düzeltilmesi için yararlanılan çeşitli tekniklerden oldukça başarılı sonuçlar alınabiliyor.

    Ne yapılıyor? Basit bir cerrahi girişim olduğu için genel veya lokal anestezi ile sedasyon adı verilen iki uygulamanın bir arada kullanılmasıyla gerçekleştiriliyor. Ameliyatla vajinal kanalın daraltılması ve vajinanın gevşemesi sonucu oluşan (estetik) görünümün düzeltilmesi hedefleniyor. Yaklaşık bir saat süren operasyonda vajinanın arka duvarına sıkılaştırıcı işlem yapılıyor. Operasyon sonrasında dikişlerin alınmasına gerek duyulmuyor.

    Nelere dikkat etmeli? Vajinanın tam anlamıyla iyileşmesi iki-üç haftayı buluyor. Bu süreç içerisinde enfeksiyon gelişmemesi için kadının hijyen kurallarına özen göstermesi, yani tuvalet sonrası temizliğini vajinadan anüse doğru yapması ve cinsel ilişkiden kaçınması yeterli oluyor.

    Büyük dudaklar

    İç dudaklar (labia minör), klitorisin üst kısmından vajina girişinin altına kadar uzanan kıvrımlı yapıları oluşturuyor. Bazı kadınlarda iç dudakların dış dudaklardan biraz taşması doğal olarak kabul ediliyor. Ancak dış dudaklardan sarkacak şekilde uzun olması tıbben önemli bir sorun yaratmasa da estetik görüntüyü bozarak kadını çözüm arayışına itiyor. Doğuştan var olan ya da doğum sonrasında gelişen bu şekil bozukluğu, kadının cinsel hayatını adeta kabusa dönüştürebiliyor. Vajinasını estetik bulmayan kadın özgüvenini yitirerek partnerine çıplak görünmek istemeyebiliyor. İç dudaklar aşırı sarkık olduklarında cinsel ilişki sırasında araya girerek kadının acı duymasına da neden olabiliyor. Ayrıca vulvada, yani kadının cinsel organında terleme sonucunda oluşan salgıların bu bölgede birikmesi sonucu kötü kokulu mantar enfeksiyonları da gelişebiliyor. Tüm bu sorunlar da kadının zamanla özgüvenini yitirmesine, cinsel yaşamdan soğumasına, hatta orgazm güçlüğü çekmesine yol açabiliyor.

    Ne yapılıyor? Lokal anestezi altında uygulanan basit bir operasyonla iç dudakların kesilerek dış dudakların içinde kalması sağlanabiliyor. Yaklaşık 30 – 40 dakika süren işlemde eriyen dikişler kullanıldığı için dikiş alma sorunu da yaşanmıyor. Kadın operasyondan sonra aynı gün normal yaşantısına dönebiliyor, bir hafta sonra da cinsel ilişkiye girebiliyor.

    Nelere dikkat etmeli? İşlem sonrasındaki ilk iki gün iç dudakların olduğu bölümde şişlik oluşabiliyor. Bu nedenle antibakteriyel pomatla günlük pansuman gerekebiliyor. Kadının hijyen kurallarına özen göstermesi yeterli oluyor.

     

    Ameliyatsız vajinal gençleştirme

    Vajinal Operasyonlar Nelerdir?

  • Saç Diplerindeki Kaşıntı İçin Maske

    Saç Diplerindeki Kaşıntı İçin Maske

    Saç dipleri neden kaşınır?  Saç diplerindeki kaşıntıya ne iyi gelir? Saç diplerindeki kaşıntıyı nasıl önlenir?

    Saç diplerindeki kaşıntı egzema gibi bir rahatsızlıktan kaynaklanabilir. Öncelikle bir dermotolağa gidilmesinde fayda vardır.

    Saç temizliği de önemli etkendir. Olası bir bitlenmeye karşı, çocukların ve uzun saçlı kişilerin saç temizliğine daha çok dikkat etmeleri gerekir.

    Ayrıca, saç diplerindeki kaşıntı yapısal olup, stesli dönemlerde ve kış aylarında artabilir. Bir rahatsızlıktan kaynaklanmaz.

    Herhangi bir rahatsızlık yok ve saç dipleri kaşınıyor ise, Suna Dumankaya bu karışıntıyı giderecek bitkisel tedaviler öneriyor:

    Saç Diplerindeki Kaşıntı için Bitkisel Reçete 1

    * 1 çorba kaşığı biberiye yağı,

    * 1 çorba kaşığı üzüm sirkesi,

    * 1 tatlı kaşığı tuz,

    * 4 adet dövülmüş aspirin.

    Bunların hepsini karıştır. Boya sürer gibi saç diplerine sür. 5 saat beklet ve durula. Bu uygulamayı haftada 2 defa yaparsanız, saç diplerindeki kaşıntıdan kurtulursunuz.

    Saç Diplerindeki Kaşıntı için Bitkisel Reçete 2

    * 1 adet yumurta sarısı,

    1 çorba kaşığı alkol,

    * 1 çorba kaşığı hint yağı,

    * 1 çay kaşığı tuz.

    Malzemeleri karıştırın ve saç diplerine boya sürer gibi yedirin. 2 saat bekletin ve durulayın.

    Saç Diplerindeki Kaşıntı için Bitkisel Reçete 3

    5 adet aspirini dövüp, maden suyu ile karıştırın. Karışımı saç diplerine sürün ve 15 dk. sonra durulayın.

    Ayrıca, ıslak saç ile klimalı ortamda bulunmamak gerekir. Saç derisi hasta olabilir ve kaşıntıya neden olabilir.

  • Güzel Bir Cilt İçin 10 Etkili Kural

    Güzel Bir Cilt İçin 10 Etkili Kural

    Her kadının hayali pürüzsüz, sağlıklı, sivilcesiz bir cilde sahip olmaktır.

    İşte cilde iyi gelen 10 etkili yöntem…

    Düzenli uyuyun

    Uzmanlar cilt hücrelerinin geceleri, uyku sırasında yenilendiğini söylüyor. Evoria.com geç yatmanın metabolizmayı yorduğunu, bu yüzden cildin hem kendini yenilemesi hem de yorgun görünmemesi için günde 7-8 saat uyumayı tavsiye ediyor.

    Narenciye tüketin

    İçeriğinde yüksek oranda C vitamini olan greyfurt, limon, portakal, mandalina gibi narenciye türündeki meyveler cildi besleyerek parlak ve sağlıklı görünmesini sağlayacaktır. Evoria.com kış mevsiminde gerek vücut gerekse cilt için C vitaminli meyvelerin bolca tüketilmesini öneriyor.

    Cildinizi masajla hareketlendirin

    Yatmadan önce cildinize nemlendirici krem sürerken masaj yapın, bu işlem ciltteki kan dolaşımını hızlandırır ve parlak görünmesini sağlar. Cildin daha parlak görünmesi için Evoria.com’da indirimle satışa sunulan Clinique Krem Peeling’ler kullanılabilirsiniz.

    Güneşten korunun

    D vitamini aldığımız güneşin yararlı etkilerinin yanı sıra zararlı ışınlar ve güneşin yarattığı lekeler ciltte kalıcı iz bırakabiliyor. Bu etkileri en aza indirmek için Evoria.com güneş koruma faktörlü cilt bakım ürünlerini öneriyor. Özellikle yaz mevsiminde güneşin zararlı ışınlarından korunmak için yüksek faktörlü kremlerin kullanılması gerekiyor.

    Sivilceleri sıkmayın

    Sivilceleri sıkmak, cildin zarar görmesine ve sivilce izi kalmasına neden oluyor. Beyaz uçlu sivilceleri sıkılmaması gerekiyor. Sivilcelerden hızlıca kurtulmak ve iz kalmasını önlemek için Evoria.com’da indirimle satışa sunulan Neutrogena Sivilce Karşıtı ürünleri kullanabilirsiniz. Bu sayede sivilcenin kendi kendine kurumasını beklemeden çözüme kavuşturabilirsiniz.

    Siyah noktaları temizleyin

    Alın, burun, çene bölgesindeki siyah noktalar, güzelliği gölgeliyor ve sivilce oluşumuna zemin hazırlıyor. Siyah noktaların oluşumunu engellemek için cildi temiz tutmak gerekir. Evoria.com satışa sunulan cilt tipine uygun Roc Temizleme Jelleri ile cilt kolaylıkla siyah noktalardan arındırılır. Temizleme jellerinin yanı sıra derinlemesine temizleme özelliği bulunan siyah nokta bantları kullanılarak siyah noktalar yok edilebilir.

    Çikolata yiyin

    Çikolatanın cilde zararlı olduğunu söyleyenlerin aksine günde küçük bir parça bitter çikolata yemek; antioksidan özelliğiyle cildin genç kalmasını sağlar. Evoria.com çikolatanın az miktarda tüketilmesi gerektiğini, aksi halde kilo alımına sebep olabileceğinin altını çiziyor. Özellikle kakao miktarı yüksek çikolata tüketilmesinin ciltte daha iyi sonuç verdiği söyleniyor.

    Bol miktarda su için

    Suyun sağlığa faydası yadsınamaz bir gerçek. Günde 7-8 bardak su içmek; hem vücut sağlığınızı hem de cilt sağlığınızı korumaya yardımcı olur. Uzmanlar su içmeyi alışkanlık haline getirmek için su şişesi bulundurmayı faydalı görüyor. Bu konuda Evoria.com’da satışa sunulan Soğutucu Jel İçerikli Coolgear BPA içermeyen mataralar su içmeniz gerektiğini hatırlatan minik yardımcılarınız olacak. Özellikle aşırı sıcaklardan dolayı terlemenin arttığı ve vücudun su kaybettiği yaz mevsiminde, su içmeyi ihmal etmemek gerekiyor.

    Egzersiz yapmayı unutmayın

    Egzersiz yapmak hem formda kalmanızı hem de cildinizin ışıl ışıl parlamasını sağlıyor. Yapılan her spor, cilt güzelliğine büyük katkısı oluyor. Bunun için Evoria.com indirimle satışa sunduğu Voit spor ürünlerini tavsiye ediyor. Hiç spor yapmadıysanız ilk olarak günde 15-20 dakika yürüyüş yapabilir, asansör yerine merdivenleri kullanabilir, ev içinde spor aletleri kullanarak egzersiz yapabilirsiniz.

    Cinsel hayatınızı düzene sokun

    Yapılan araştırmalara göre düzenli seks hayatı olanların, cilt sağlığının iyi olduğu görülmüştür. Bu durumun sebebi ise seks sırasında üretilen halk arasında mutluluk hormonu olarak bilinen endorfin hormonunun cilde fayda sağlamasıdır.

  • Boyalı Saç Bakımı

    Boyalı Saç Bakımı

    İşte boyalı saçların bakımıyla ilgili başlıca soruların yanıtları…

    Boyanırken saç temiz mi yoksa kirli mi olmalı?

    Saçınızın temiz ya da kirli olması farketmez. Her iki durumda da iyi sonuç alabilirsiniz. Ancak boya yapmadan önce saçınızda jöle, biryantin, sprey, köpük gibi saç şekillendiricileri varsa fırça yardımıyla temizlemelisiniz. Çünkü şekillendiriciler saça yeterli miktarda boyanın nüfuz etmesini engeller. Boyanın kalıcılığı kısa süreli olur.

    Saç boyası saçı döker mi?

    Boya, saçı dökmez. Mevsim değişikliği, fizyolojik rahatsızlıklar, düzensiz beslenme gibi koşullar saçın dökülmesine neden olur.

    Cilde bulaşan boyalar nasıl temizlenir?

    Saç boyasını uygulamaya başlamadan önce saç diplerine nemlendirici krem uygulanabilir. Bekleme süresi sonunda saçlar yıkanmadan önce veya yıkandıktan sonra nemli bir pamukla boyanın ciltten temizlenmesi kolaylaşır. Nemlendirici krem uygulaması unutulursa, sabunlu bir bez ya da pamuklu yardımı ile boya temizlenebilir.

    Kaş ve kirpik boyanabilir mi?

    Kaş ve kirpikler hiçbir boya ile boyanmaz. Eğer kaşlarınızı boyamak istiyorsanız, özel olarak hazırlanmış kaş- kirpik boyalarını kullanın.

    Boya ne kadar zamanda uygulanmalı?

    Saç, ayda yaklaşık 1 cm uzar. 4 ila 5 hafta ara ile saç diplerini boyamak ve saç uçlarına rötuş yapmak gerekir.

    Kına olanlar boya yapabilir mi?

    Kına saçı kaplar ve saç üzerinde bir tabaka oluşturur. Kınayı saçtan çıkarmak ise mümkün değildir. Bu nedenle saçınızda kına varsa saç boyası kullanmayın.

    Saç renginin daha belirgin olması için saç boyasından fazla oksidasyon kremi kullanılırsa ne olur?

    Boya kutusunun içindeki reçetede yazılan miktar ve oranlar en sağlıklı sonucu almak için idealdir. Bu nedenle farklı bir karışım tavsiye edilmez.

    Renk seçerken nelere dikkat etmeli?

    Saçı renklendirmeden önce istenen sonuca ulaşmak için elde edilmek istenen rengin çok iyi saptanması gerekir. Renk saptaması yaparken daha önce boyanmamış saçlar için; saçlarda beyaz yoksa veya azsa, doğal renginden bir ton açık renk seçilmelidir. Daha önce boyanmış saçlar aynı renge veya koyu renge boyanabilir. Ancak boyalı saçları olduğundan daha açık renge boyamadan önce dekolore (saçın rengini açma) işleminin uygulanması gerekir. Bu şekilde arzulanan saç elde edilmiş olunur.

     

    Saç Bakımı, Saç Rengi, Saç Renkleri, Saç Modelleri, Saç Şekilleri

  • Yumurta Akı Maskesi

    Yumurta Akı Maskesi

    EBRU ŞALLI CİLDİ SIKILAŞTIRAN YUMURTA VE BAL MASKESİ TARİFİ

    Ebru Şallı hafta içi her sabah TV 8 ekranlarında saat 10.00′da sunuculuğunu yaptığı “Ebruli” programında, plates sonrası cilt bakımı gibi güzellik konularında bilgiler veriyor. Yine programında açıkladığı sıkılaştırıcı maske ile cildiniz daha dolgun, düzgün ve pürüzsüz görünecektir. Sıkılaştırıcı maske evde çok kolay yapılıp uygulanabilecek çok faydalı bir cilt maskesidir. Cildinizin daha sıkı ve dolgun görünmesini isterseniz bu maskeyi mutlaka denemelisiniz.

    Malzemeler:

    * 1 yumurta akı,
    * 1 yemek kaşığı süt tozu,
    * 1 tatlı kaşığı bal.

    Hazırlanışı ve Uygulanışı:

    İlk olarak cildimizi temizleyelim. Sonra maskemizi hazırlayıp cilde uygulayalım. Yumurtanın akını ayırıp bir kaseye alalım. İçerisine süt tozu ve balı ilave edip iyice çırpalım. Yumurta akı bembeyaz olacak şekilde karıştırdıktan sonra dairesel haraketlerle cildimize masaj yaparak uygulayalım. 20 dakika bekletip ılık su ile yıkayalım. Bu maskeyi haftada 2 kez yapabilirsiniz. Düzgün ve güzel bir cilt için mükemmel bir maskedir.