Etiket: güzellik

  • Güzel bir cilt için kakao maskesi

    Güzel bir cilt için kakao maskesi

    Kakao, cilt maskelerinde kullanılan bir güzellik iksiri gibidir.Kakao yağı, gerçekten iyi bir nemlendiricidir. Ciltteki en belirgin etkisi onu yumuşatması, ince kırışıklıkları düzeltmesidir. Çikolata maskesi özellikle olgun ciltlerde harikalar yaratır. Güzel kokusunun aroma-terapik etkisi de güzelleşirken rahatlama sağlar.

    Malzemeler :

    Yarım çay bardağı kakao,
    bir çorba kaşığı süt,
    bir tatlı kaşığı bal.
    1-2 damla jojoba yağı

    Kakao maskesi yapılışı

    Tüm malzemeleri derin bir kap içerisinde iyice karıştırın. Sürülebilir bir kıvam elde edince, yüzünüze, boynunuza, dekoltenize
    uygulayın. 15 dakika bekleyin, sonra da ılık su ile yıkayın. Cildinizin kadifemsi bir yumuşaklık kazanacaktır. Daha sonra yüzünüze nemlendirici kreminizi uygulayabilirsiniz. Bu maskeyi haftada 1-2 defa yapabilirsiniz.

  • Türk kahvesi ve zeytinyağı ile yüz maskesi

    Türk kahvesi ve zeytinyağı ile yüz maskesi

    Siyah noktalara birebir olan Türk kahvesi ve zeytinyağı karışımı kadınların yeni yüz maskesi ve peeling’i olarak yerini aldı.

    Kolay ve bir o kadar masrafsız olan bu peeling hem siyah noktaların oluşumunu engeller hem de yüzünüzün nemlenmesine yardımcı olacaktır. Aynı zamanda cildinizin yumuşacık olmasını sağlayacaktır.

    Malzemeler
    1 tatlı kaşığı Türk kahvesi
    1 tatlı kaşığı zeytinyağı

    Yapılışı: Bir kabın içerisine 1 tatlı kaşığı Türk kahvesini ve 1 tatlı kaşığı zeytinyağını karıştırın. Yaptığınız karışımı cildinize sürün. İyice yaydıktan sonra 5 dakika bekleyin. Sonra soğuk su ile yüzünüzü yıkayın. Zeytinyağının etkisi ile yüzünüzü yıkadığınız anda cildinizde yağlı bir etki hissedebilirsiniz, endişelenmenize gerek yok. İyice yıkadığınız zaman bu yağ etkisi zaten gitmiş olacak. Haftada 1 ya da 2 defa bu uygulamayı yaptığınız zaman yüzünüzdeki farklılığı hissedeceksiniz.

  • Kleopatra, Süt ve Bal Banyosu

    Kleopatra, Süt ve Bal Banyosu

    Kırışıklıklarla başa çıkmanın 6 altın kuralı ve Süt Banyosunun Gizli Formülü

    Cildimiz, yaşlandığımızı bize hatırlatan en önemli organızmız.

    İnsanlık tarihi boyunca insanoğlu, akla hayale gelmeyecek farklı karışımları kullanarak cildi güzelleştirdiği, yaşlılık alemetlerini sildiği, kırışıklıkları giderdiği söylenen o büyülü karışımın, iksirin, peşinde koşmuş, koşmakla kalmamış bu işi başardığını iddia eden insanlara avuç avuç para ödemiştir.

    Milattan önce 3000 ila 1070 yılları arasında, anlayacağınız binlerce yıl önce, hala tarihin en güzel kadınlarından biri kabul edilen Kleopatra’nın yaşadığı Antik Mısır’da bu büyülü iksirler ilk olarak bulundu, denendi ve uygulandı.

    Cilt bakımının tarihte ilk olarak Antik Mısır’da uygulanması tesadüf değildir. Havanın son derece kuru ve sıcak olması, çöl ikliminin varlığı özellikle soyluların saçlarını kısa kesmesine, erkeklerin tamamen kazımasına ve bitkisel yağların nemlendirici olarak kullanılması için keşfedilmesine neden oldu.

    Böylece binlerce yıldır devam eden, ekonomik, sosyal velhasıl kelam her bağlamda dünyamızı şekillendiren öykü başladı.

    Ekonomi ve para derken, günümüzde de durum farklı değil. Kadınlar ve dahi erkekler, yaşlılık izlerini sildiğini iddia eden kremlere, losyonlara milyon dolarlar verip satın alıyor, hepsi de muhteşem olduğunu iddia eden “iksirler”e tonla para ödüyorlar.

    Ülkemizde kozmetik sektörü 2012 yılında akıtılan para tam 2.2 milyar dolar. Bakanlık bütçesi kadar neredeyse.

    Üstelik tüm dünyada kozmetik sektörünün önü açık zira giderek daha uzun yaşıyoruz ve tüm sektörün hedefindeki organ olan cildimiz, bu uzun süreçte en çok etkilenen organlardan biri.

    Geçtiğimiz 100 yıl içinde insan ömrü 2 kat uzadı. Türkiye’de ise kadın ömrü 2009 yılı verilerine göre 76.1’dir.

    Peki bizleri hem maddi hem manevi böylesi ilgilendiren cildimizin yaşlanması hangi faktörlere bağlı ? Kozmetiklere para ödemeden düzeltemiyormuyuz cildimizi ? veya kozmetikler gerçekten etkili mi?

    Kısacası yüzümüzden zamanın izlerini silmek için ne yapmalıyız, bilimsel alt yapısı olan hangi faktörler ile bu acımasız sürece dur diyebiliriz ? Salatık ve sütünden medet ummaya devam mı etmeliyiz ?

    Cildimizin yaşlanması 3 temel faktör bağlamında gerçekleşiyor:

    1. Doğal yaşlanma; buna dur demeniz imkansız. Açıkçası plastik cerrahın (o da bir yere kadar) kapısını çalmadan doğal yaşlanmanın önüne geçemezsiniz. Plastik cerrahi denilince yanılmayın sakın, onların yarattığı sadece illüzyon. Yoksa yaşlı dokuyu iyileştirmeleri mümkün değil.

    2. Özellikle kadın için östrojen ve diğer metabolik faktörler; Cilt vücutta bunca farklı hücre grubunun inanılmaz bir harmoni ile çalıştığı tek organ. Ve bu organın temel yapı taşı kollajen dediğimiz protein bazlı yapı.

    İşte menopozla beraber ortaya çıkan östrojensiz ortam kadının cilt dokusunda, zaman içinde ciddi bir kollajen azalmasına neden olur. Kollajen cildi destekleyen adeta kırışıklıkları ortadan kaldıran esas destek dokusunu oluşturduğu için menopozla beraber cilt kırışmaya başlar.

    Kıssadan hisse hiç bir şey, o tonlarca para ödediğiniz losyonlar falan, kadında östrojen kadar güzel bir cilt yapamaz.

    Tabii cilt söz konusu olduğunda, sadece kadında değil erkekte de cildi etkileyen hormonal devinimler ön plana çıkar. Örneğin tiroid hormonları, testosteron gibi androjenler de doğrudan cilt ve cildin görünümüne etki ederler.

    3. Dış faktörler; bunlar bizim kendi kendimize ettiğimiz dolayısıyla önleyebileyeceğimiz olumsuz faktörlerdir. Örneğin sigara ya da Eda Taşpınar ve benzerlerine özenerek ultraviolet ışınlarının radyasyonuna maruz kalma.

    Amerika Birleşik Devletlerinde melanom olmayan cilt kanseri tedavisi %77 oranında artmıştır ve yine Amerika’da en sık görülen kanserdir. Bunun nedeni koruma faktörü olsun olmasın güneşin altında saatlerce yatmaktır.

    Cilt dediğimiz yapı dışarıdan içeri doğru; epidermis, dermis ve hipodermisden oluşur. Epidermis en dıştaki tabakadır. Kan damarı içermeyen epidermis keratinosit ve melanositlerden oluşur.

    Keratinositler kollajen dediğimiz destek dokuyu sentezleyen hücrelerdir. Dermis ise bol miktarda kollajen, kan damarı ve lenfatik içerir.

    İşte doğal yaşlanma dediğimiz süreç tam da epidermis ve dermis tabakalarında yer alan kollajen dokusunun bozulması, azalması ve harap olması ile ortaya çıkar. Kadında menopoz ile başlayan bu azalama süreci kadının sigara kullanması ile haraplanarak hızlanır.

    Demek ki kollajen dediğimiz yapı cildin görünümü, yaşlanması açısından son derece önemli. Bu da gayet doğal zira kollajen bağ dokusunun temelini oluştururken, tüm vücuttaki kollajenin %80’i cildin dermis tabakasında ve kemiklerde bulunur. Kollajen lifleri cilde paralel bir seyir izlerken onu adeta destekler, gergin ve güzel görünmesini sağlar.

    Kadında Menopozla Beraber Ciltte Ortaya Çıkan Değişimler

    1. Menopozla birlikte östrojen azalmasına bağlı cilt kurudur. Nedeni ise ter bezlerinin östrojen az ortamda azalmaları ve cildin nemlenmesinin bozulmasıdır.

    2. Cilt östrojen olmadığı için postmenopozal dönemde her yıl %1.13 oranında incelirken kollajen düzeyi %2.1 oranında azalır.

    3. Kollajen düzeyindeki azalmaya aynı zamanda kemik erimesi de eşlik eder. Aslında hep gözden kaçırılan önemli konulardan biri cildin altındaki kemik dokusundaki harabiyetin aynı zamanda cildin görünümüne eşlik etmesidir. Cilt incelir ve altındaki kemik dokususu erirken kollajen azlığının etkileri çok daha belirgin biçimde dışarıdan hissedilir hale gelir.

    4. Kadın cildi östrojen reseptörleri (organların çeperinde bulunan ve salgılanan hormonların o organı etkilemesini sağlayan alıngaçlara reseptör adı verilir) açıısndan son derece zengindir. Bu reseptörler sayesinde östrojen etkisini ciltte ki kan damarları üzerinde de gösterebilir.

    Östrojensiz ortamda reseptörlerin azalması, kılcal damarların sayıca ve genişlik bağlamında azalmasına dolayısıyla cildin beslenemeemsine neden olur.

    Tek bir cümle ile özetlemek gerekirse; Östrojen azalması ciltte oksidatif protein hasarının artışına ve yaşlanmaya neden olur.

    Östrojenin yokluğu okside olmuş radikallerin açığa çıkmasına, bu radikaller ise hücre ömrünün kısalmasına sebep olurken oluşan metabolik süreç “Oksidatif Protein Hasarı” adını alır.

    Benzer süreç menopoz ile berber kadında damar duvarında da yaşanmakta dolayısıyla kadında kalp krizi geçirme riski menopozal dönemde erkekteğin riski ile eşitlenmektedir.

    Cildi Yaşlanma Sürecinden Korumak İçin Ne yapmalıyız ? 6 Altın Kural Nedir?

    1. Sigara içiyorsanız bırakın. Sadece akciğer ve idrar torbası kanserinden korunmak için değil, cildinizi de korumak için mutlaka bırakın.

    Sigara karaciğerde bazı enzimatik reaksiyonları hızlandırarak kollajen yıkımını arttırıyor. Yazık o kadar para verdiğiniz kozmetiklere. Sigara içiyorsanız bilmelisiniz ki, cildiniz özellikle menopozla beraber hızla yaşlanacak. Yüzünüzde derin cizgiler oluşacak

    2. Güneşin altında marsık oluncaya kadar yatmaktan vazgeçin. Sadece cildinizin yaşlanmasına neden olmuyorsunuz. Cildinizi yaşlandıran UV rasyosyon aynı zamanda cilt kanseri riskinizi arttırıyor.

    Biliyorsunuz artık ozon tabakasına etki eden ve dünyanın her yerinden salgılanan kimyasallar nedeniyle ultraviole ışınlarının radyoaktif etkisine daha açık durumdayız Bu nedenle mutlaka koruyucu krem kullanın ve güneş altında uzun süre yatmayın.

    3. Sadece menopozal dönemde değil her zaman kadınların nemlendirici kullanması şart. Nemlendiricinizi yanınızdan ayırmayın

    4. Beslenmenize dikkat edin. E ve C vitamini aldığınızdan, bu vitaminleri içeren gıdaları tükettiğinizden emin olun. Hem E, hem de C vitamini antioksidan etkileri ile cildinizi ve damar sisteminizi koruyacaktır.

    5. Bol bol su tüketmelisiniz. Bu son derece önemli. Cildin nemlenmesi ve beslenmesi için mutlaka 2 litre /gün su içmelisiniz.

    6. Alfa hidroksi asit içeren besinler almalısınız. Limon, üzüm ve süt içmelisiniz. Bu gıdalar cildinizi koruyan özellikle alfa hidrosi asitleri içerir.

    İlaç Bazlı Hangi Tedavileri Kullanabilirsiniz?

    1. Östrojen Tedavisi: Burada bahsedilen menopozal belirtilerin tedavisi için kullanılan hormon tedavisi değildir. Östrojen kullanılmaya başladıktan 6 ay sonra özellikle tip III kollajen düzeyini arttırır. Topikal kullanılan (cildinize sürebileceğiniz) östrojen preparatları cildinizi gençleştirecektir.

    Bu amaçla 0.3% östriol ve 0.01% östradiol ilaçlar 6 ay kullanıldığında cildinizin kollajen içeriğini arttıracak ve cildiniz gençleşecektir. 6 aydan fazla kullanmanın anlamı yok zira menopozda ki kadında östrojeni nasıl verirseniz verin ciltte yapacağı değişim 6 ay sonunda ulaştığı düzeyden daha fazla olmayacaktır.

    Takiben östrojeni kesip koruyu önlemlere dikkat ederseniz problemsiz biçimde cildinizi yaşlanmaya karşı koruyabilirsiniz.

    2. Retinoik asit kullanımı: Retinoik asit kulanılabilir olsa da bu kullanım mutlaka doktor gözetiminde ve belli endikasyonlarla olmalıdır.

    3. Beslenmesi düzenli olmayan kişiler için E ve C vitamini içere preparatlar önerilebilir.

    4. Son yıllarda glukozaminoglikan ve proteoglikan içeren preparatlar üzerinde çalışılmaktadır. Ancak bunlar deneyseldir.

  • Seks güzelleştiriyor

    Seks güzelleştiriyor

    Güzel olmak için yalnızca krem kullanmak, masaj yaptırmak, spor yapmak yada bakım uygulamak gerektiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Kadınların seks yaparak da güzelleştiği kanıtlandı. Yapılan araştırmalar cinsel yaşamından memnun olan ve uzun yıllar seks yapan kadınların genç ve güzel kaldığını ortaya çıkarttı.

    Seks sırasında kan basıncının artması, kasların çalışması ve mutluluk hormonunun aşırı derecede salgılanması kalıcı güzellikte önemli etkenler arasında. Haftada 3 defa seks yapan kadınlar, en az 10 yaş daha genç ve güzel görünüyorlar.

    İyi bir cinsel hayatın, beyin için de yararı büyük. Bunun sebebi ise beynin cinsel ilişki sırasında normalden çok daha fazla çalışıyor olması. Üstelik seksle birlikte başağrısı, stres gibi sorunlar da son buluyor. Kısacası, hem genç ve güzel kalmak hem de sağlığınızı korumak için uzmanlar seksi öneriyor.

  • Su içmenin cilde faydaları

    Su içmenin cilde faydaları

    Yazın dayanılmaz sıcaklığıyla tanıştığımız şu günlerde suyun vücudumuz için önemli bir gereksinim olduğ u tartışılmaz bir gerçek. Özellikle vücudumuzun koruyucu tabakası olan derimizin yaz aylarında kuruyup dökülmesini engelleyen, elastikiyet, ipek gibi bir görünüm ve canlılık kazandıran tek yaşam kaynağı su. Cildimiz vücudumuzun dış etkenlere, virüs, bakteri ve toksik maddelere karşı en büyük silahı.

    Derimiz, yaşamın zorlukları na karşı vücudumuzu koruyan elastik bir sınır. Cildimizde yer alan su, vücuttaki toplam suyun yüzde 20’sini oluşturur. Normal iklim koşullarında derimiz günde yaklaşık 400 ml su kaybeder. Derinin kusursuzluğu, esnek ve elastik doğası değişik tabakalarındaki su miktarına bağlıdır. Epidermis adı verilen derimizin en üst katmanı nı oluşturan ölü hücreler, esnek kalabilmek için suyla birleşmesi gereken keratin adında lifli bir protein içerir. Yüzey kuru dukça esneklik kaybolur, su kaybı cildimizin erken yaşlanmasına yol açar. Bu yüzden cildin nemlendirilmesi büyük önem taşır.

    Su cildi nemlendirir

    Su, mucizevi diye tanımlanan güzellik kremlerinin hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceğini yapar ve cilde yaşam katar. Su, cildi doğal olarak nemlendirir. Çünkü gerçek nemlendirme ancak derinin altından, yani doğal suyla olur. Derinin nemi çeşitli dış etkenlerle azaldığında, ki bu yaz aylarında artış gösterir, deriyi dışarıdan nemlendirmek yetersiz kalır. Derinin nem dengesini sağlamanın tek yolu ise yeterli ve sağlıklı miktarda su içmek.

    Su cildi dirileştirir

    Hücrelerin canlılığını sürdürebilmesindeki en önemli element su. Vücudumuzdaki su dengesinin de cilt üzerinde büyük bir etkisi bulunur. Su, sağlıklı bir cildin temel besin kaynağıdır. Güneş, hava basıncı ve klimaların yarattığı sağlıksız ortamlarda cildimizin doğal parlaklığını bol bol su içerek koruyabiliriz.

    Su neden gerekli

    Vücudumuzdaki tüm enzim reaksiyonları suyla yapılır. Suyun, enzim reaksiyonlarını hızlandırıcı işlevi bulunur. Vücut suyumuzun yüzde 90’ı, vücudun ana suyolu diye adlandırılan kan plazmasında yer alır. Yiyecekler hücrelere bu ana suyoluyla taşınır ve daha sonra geriye kalan atıklar böbreklerden süzülerek idrarla birlikte dışarıya atılır. Vücudumuza aldığımız suyun yüzde 20’sini ise buharlaştırırız. Sindirim sistemi, yiyecekleri işlemek için vücudumuza aldığımız suyun çoğunu kullanır.

    Vücut, suyu kendini soğutmak için de kullanır. Dışarıda sıcaklık 33 derecenin üstüne çıktığında ya da spor yaptığımızda vücut ısınır. Sağlık açısından vücut ısısı mutlaka dağıtılmalıdır. Sistem içerisinde kan, kaslardan deriye doğru pompalanır ve suyla birlikte ciltte nem oluşmasını sağlayarak vücudu soğutur. nsan vücudu üç ana elementten oluşur. Kas, organik doku ve yağ. Vücudumuza bu yağın yalnızca yüzde 3’ü gereklidir. Yağın yerleşim alanı böbrekler ve mide gibi hayati organizmaların içi ve etrafıdır. Değişik hormon seviyeleri nedeniyle erkek ve kadın vücudunda depolanan yağ oranı farklıdır. Kadınlar, erkeklere göre daha çok yağ depolar.

    Forma girmek için su

    Fazla kilolarımız estetik açıdan olduğu kadar sağlığımız açısından da tehlike taşıyor. Kilo verme amaçlı uygulanan bir diyette günde üç litre su içmenin büyük yararı var. Çünkü su, yağların parçalanarak dışarı atılmasında önemli rol oynar. Hiç kalorisi olmadığı için sanıldığının aksine şişmanlatıcı etkisi yoktur. Metabolizmamızı hızlandırdığı için alınan besinlerin yararlı kullanımına ve gereksiz metabolik atıkların vücut dışına çıkarılmasına yardımcı olur.

    Sağlığın anahtarı su

    Normal bir yetişkinin günde en az 1.5 litre, sporcuların, hamilelerin ve emziren annelerin en az 2.5 litre su içmesi gerektiğini biliyoruz. Hiçbirimiz susuz bir hayatı düşünemezken sağlığımız için bu kadar önem taşıyan suyu acaba yeterince tanıyabiliyor muyuz? Suyunuzun nasıl olması gerektiği konusunda birkaç ipucu var:

    • Yerleşim yerlerinden uzak, hijyenik koşullarda şişelenen, doğal kaynak suyu olmalı.

    • Suyunuz bulanık olmamalı, renksiz ve berrak olmalı.

    • İçeriğindeki mineral yapısı dengeli olmalı.

    • Tokluk hissi verir.

    • Vücutta gereksiz su toplanmasını önler. Çünkü vücut az su alınca bunu tehlike işareti sayar ve her damlayı saklar. Bu da el, ayak, ve bacakların şişmesine yol açar.

  • Gözaltı sarkmasına bitkisel çözüm

    Gözaltı sarkmasına bitkisel çözüm

    Göz altı sarkması en genel yaşanan güzellik problemlerinden biri. Kremler genelde çare olmadığı için estetik bu problemde en çok başvurulan çarelerden biri.Oysa göz altı için en güzel ve etkili yöntem bitkisel çarelerde.

    Çoğunlukla bir kremi alıp sürmek daha kolay geldiği için kulak arkası ediliyor. Halbuki güzelliğin temel taşları bitkisel kökenli karışımlardan geçiyor.

    Malzemeler ve hazırlanışı;

    Bir miktar kuşburnu suda kaynatılarak koyu bir losyon haline getirilir, süzülür. İçine iki parça pamuk daldırılıp göz altındaki sarkan kısımlara yerleştirilir. Sırtüstü yatarak bir süre beklenir.

    Bu uygulama şişi azaltır, cildi sıkıştırır. Düzenli yapılırsa problemi tamamen yok eder.

  • Buz ile cilt bakım önerisi

    Buz ile cilt bakım önerisi

    Günün yorgunluğunu ve stresini alan, metabolizmayı canlandıran çok değerli bir yardımcı. Saydam, sert, pürüzsüz, aydınlık. İşte buz böyledir; tam cildimizin olmasını istediğimiz gibi. Güçlendirici şok tedavisi için bir parça buz gibisi yok.

    Makyajınızı yapmadan önce, bir tülbent ya da gazlı beze saracağınız buzu yüzünüzün ve gözlerinizin çevresinde gezdirmeyi deneyin. Buz ile kasları güçlendirebilir, cildi gerginleştirebilir, derinin çökme ve şişmelerini yok edebilir, yağlı ciltlerin genişlemiş gözenekleri üzerinde mükemmel sonuç alabilirsiniz.

    İşte sizin için buz ile uygulayabileceğiniz bir kaç cilt bakım önerisini sıraladık:

    1- Cildiniz kuru, hassas ya da sorunlu (yani akne ve sivilce oluşumuna meyilli) ise, buzdan uzak durun.

    2- Yüz çevresi ve boynu güçlendirmek için, küçük parçalara ayırdığınız 9-10 adet buzu plastik ve kılıf içine koyun. Bunu bir sure yüzünüzde gezdirdikten sonra biraz ara verin. Bu işlemi, buz eriyinceye dek sürdürün. Zaten, ilgili bölgede karıncalanma hissi duyacaksınız.

    3- Her gece, yatmadan önce cildinizi göz kamaştırmasını sağlayabilirsiniz. İnce bir tülbente sardığınız buz kalıbını hızla göğüslerin üzerinden geçirin. Soğuk, dokuları gerginleştirip canladıracaktır.

    4- Buzdolabında bir çay kaşığı bulundurun. Sabahları, yorgun ya da şişmiş gözlerle uyanırsanız, bunu kullanabilirsiniz. Kaşığın tümsek kısmını gözkapağına dayayıp birkaç saniye bekleyin. Farkı hemen hisedeceksiniz.

  • Saçınızı hızlı uzatmanın yolları

    Saçınızı hızlı uzatmanın yolları

    Bazı insanların saçları çok zor uzar. Uzaması içinde yapmadıkları yöntem kalmaz. Ama aslında beslenme şekli, düzenli bakımı ve kesimi ile saçlarınızın uzamasında büyük etkileri vardır.

    Saçlarınızın hızlı uzaması için protein ağırlıklı yiyecekleri tercih etmelisiniz. Et, süt, yumurta gibi besinler saçların uzamasını kolaylaştırdığı gibi aynı zamanda beslenmesinde yardımcı olacaktır. Ayrıca kafeinli ve alkollü yiyeceklerden kaçının. Çünkü kafein ve alkol saçlarınızı yıpranmasına neden olur.

    Saçlarınızı çok sıcak ve soğuk su ile yıkamayın. Sıcak su saç köklerinizi harekete geçirmez. Bu yüzden saçlarınızı ılık su ile yıkamayı tercih edin. Çünkü ılık su saç derinizdeki hücrelerin harekete geçmesini sağlar.

    Saç diplerinize uygulayacağız masaj da saçlarınızın uzamasında büyük bir öneme sahiptir. Bu masaja ile saç diplerinizi uyarmış olduğunuzdan saç kökleriniz canlanmış olur.

    Bol miktarda su tüketilmesinin saç uzamasında büyük rolü vardır. Su sağlığınıza yararı olduğu gibi saçlarınızı besler ve daha hızlı uzamasını sağlar.

    Saçlarınızın hızlı uzaması için, belli aralıklarla uçlarındaki kırıkları kestirmelisiniz. Saçların kırıklarının fazla olması geç uzamasına neden olur.

    Unutulmaması gereken önemli ipuçlarından biri de, şampuanı saçlarınızın diplerine, saç kremlerini ise sadece saçlarınızın uçlarını sürmeniz gerekiyor.

    Eğer saçlarınızın biraz daha hızlı uzamasını istiyorsanız, sprey ve jöle şekillendiricileri bir müddet kullanmamalısınız. Bu maddeler saç diplerine ulaştığı zaman, saç köklerinizin tıkanmasına neden olacağından, daha yavaş uzamasına neden olur.

    Havuç maskesi ile hızlı saç uzatma yolları için tıklayın !

    Saç Uzatma Yöntemleri için tıklayın !

  • Parlak ve pürüzsüz cilt önerileri

    Parlak ve pürüzsüz cilt önerileri

    Cildinizi mükemmelleştirmenin yolu bu önerilerden geçiyor..

    1- Cildinizi nemlendirin. Yeni çıkan bir çok nemlendirici gün boyu etkiye sahip. Proteinli ve bitki özlü olanlar ise cildi aktif hale getirip üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturmasını sağlıyor.

    2- Yüzünüzü tazikli su ile yıkayın. Bu şekilde yapılacak duş, ofislerin yol açtığı cilt stresinizi azaltır.

    3- Artık cilt bakım ürünlerinde de rastlayabildiğimiz C vitamini, kan dolaşımını ve kolajen üretimini hareketlendirdiğinden, bu tip ürünleri tercih edin.

    4- Ayaklarınız parmak uçları, yüzünüze sinyal gönderir. Alnınızda oluşacak kırışıklıkları önlemek için ayak parmaklarınız üst kısmına düzenli aralıklarla sertçe bastırın.

    5- Genel yüz temizliğinde kullanılan maskelerden peeling etkisen sahip olanlar, bu sayede ölü hücreleri ortadan kaldırarak, derinlemesine temizlik sağlıyor.

    6- Yüzünüzü haftada iki defa kremleyerek 5 dakikalık masaj uygulayın. Bunun için, parmaklarınızı kullanarak oval hareketlerle çeneden yanaklara, alnın ortasından dışa doğru, burun yanlarından alnın ortasına doğru inip çıkarak masaj yapın. Ağzınızın çevresini, yukarı doğru hareketlerle ovun.

    7- Gece saat 1’den önce güzellik uykusuna yatmayı ihmal etmeyin. Bedenimiz özellikle ilk uyku saatlerinden gece yarısına doğru büyüme hormonları üretir. Bu hormonlar ise hücre yenilenmesini hareketlendirir.

    Güzellik Uykusu Nasıl Olur? Tıklayın !

    8- Kremlerin içindeki enzimlerin faydalarını biliyor musunuz? Biyo teknolojik yöntemler taklit edilerek üretilen minik protein molekülleri, ileri yaşta, insanların cildindeki dolaşım sistemini aktif hale getirip ciltleri koruyucu hücreleri güçlendirir.

    9- Koku kompresleri cilt ve duyuları canlandırır. Dörder damla limon ve selvi ağacı özünü ve iki damla ardıç yağını, iki litre kaynar su içine koyun. Özel yüz havlunuzu bu karışımın içine daldırın ve yüzünüze ölçün.

    10- E vitaminin bulunduğu kremler hücrelerin gerilimini azaltır. Ultroviyole ışınlarının, atık gazların, nikotinin oluşturduğu saldırgan serbest radikaller cildin zamanından önce yaşlanmasına neden olur. E vitamin cildi bu zararlı etkenlerden koruyup nemlendirir.

    11- Yanaklarınız derisini gerginleştirmek için jimnastik yapmalısınız. Bunun için ağzınızı kapatın, yanaklarınızı içeri doğru çektikten sonra, ellerinizin yardımı ile yavaş yavaş gerin.

    12- Patates masajı cildi tazeler ve dinlendirir. Öncelikle çiğ patates dilimlerini 10 dakika buzdolabında bekletin. Cilt temizliğinizi yaptıktan sonra, soğumuş patates dilimleriyle yüzünüze masaj yapın. 15 dakika boyunca patatesi, suyunun cildinize etki etmesini bekledikten sonra yüzünüzü yıkayın.

    13- Duru, yumuşak bir ten için AHA komplekslerine başvurmak bir zorunluluk. Bu isimle tanınan meyve asitleri, cilt hücrelerinin yenilenmesini sağlarken, tahriş de etmiyor. Ayrıca besleyici yağlar da içeriyor.

    14- Kolajen tabakasını harekete geçirecek bir içecek hazırlamaya ne dersiniz? Bunun için 250 gr domates, 2 şeftli, kabuğu soyulmuş yarım limon ve bir havucu katı meyve presine koyun, bir damla zeytinyağı ve bir miktar iyot tuzu ekleyin ve karıştırın.

    15- “Şikaku” baskısı herhalde birçoğunuzun yabancı olduğu bir kelime. Bu basit egzersiz gergin yüz kaslarını yumuşatmaya yarıyor. Söz konusu baskının uygulanacağı enerji merkezi, gözbebeğinin hizasında, gözaltlarındaki kemikler üzerindedir. Bu bölgeye, en az 5 saniye süresince, parmaklarınızla bastırın.

    16- Güzellik kapsülleri cildi bütünüyle beslemese de, işlevini içeriden yürüten bir hücre yenileyicisi olarak görev yapıyor. Vitaminler, nemlediriciler ve doğal maskelerle cildin esnekliğini sağlayabilirsiniz.

    17- Oksijen maskesi, bir çeşit expres lifting görevi görür. Bu uygulamayla, hücrelerin oksijen alımı 10 dakika içinde yoğunlaşır. Sonuç olarak, cilt olabildiğince taze ve sağlıklı bir görünüme kavuşur.

    18- Lipozom maskeleri besleyicidir. Aynı zamanda, cildin alt tabakalarına da nüfuz ettiklerinden, etkilerini uzun vadede gösterirler.

    19- Turuncu ışık, hücreleri canlandırır, mavi oksijen alımını artırır, sarı cildi ölü hücrelerden arındırır ve yeşil kuproza karşı etkilidir.

    20- Renkli ışık tedavisini ancak güzellik merkezlerinde bulabilirsiniz.

  • Yeni cilt maske tarifleri 2013

    Yeni cilt maske tarifleri 2013

    Yeni cilt maske tarifleri…

    Domates Maskesi

    Yağlı ciltler için, olgun bir domatesi püre haline getirin ve yüzünüzde 15-20 dakika bekletin. Ilık ( sıcak olmayan ) su ile durulayın.

    Muz Maskesi

    Olgun bir muzu ezerek püre haline getirin ve içine yumuşak bir hamur haline getirmeye yetecek kadar bal ekleyin. Yüzünüze ve saçınıza uygulayın. Bu, artık yaşlanmış film yıldızlarının göğüslerine ‘ canlılık vermesi için sutyenlerine doldurdukları bilinen, harika bir sıkılaştırıcı maskedir.

    Sadece, çok fazla bal eklemediğinize ve sağlam bir sutyen kullanıyor olduğunuza emin olun. Dantellilerden kaçının, ortalık batabilir!

    Bal maskesi

    Saf balı ( kavanozdan aldığınız şekliyle) yüzünüze ve boynunuza uygulayın. Kuruyana kadar bekleyin. ( yaklaşık 15 dakika). Ilık suyla yıkayıp durulayın.

    Muazzam Temizleyici Maske

    Bir mikserde veya besin öğütücüde bir bardak yulaf ezmesini toz haline getirin. İçine üç damla badem yağı, yarım bardak süt ve 1 yumurtanın beyazını ekleyin. Hepsini beraber çırpmaya devam edin. Bu karışımı sürün, 20 dakika bekleyin ve durulayın.

    Şeftali & Brendi

    Bir şeftaliyi ezip püre haline getirin ( olgun, konservelenmiş veya dondurulmuş olanları kullanın) ve içine bir çorba kaşığı brendi karıştırın. Yüzünüzde 20 dakika bekletin ve sonra durulayın.

    Magnezyumlu Süt Yağ-Emici Maske

    Doğruca şişeden aldığınız şekliyle uygulayın. 5-10 dakika kurumaya bırakın. Ilık su ile durulayın. Yüzünüzü, yumuşak bir havluyu nazikçe temas ettirerek kurutun.