Etiket: Güzelliğin

  • Açık Tenlerde Güzelliğin Püf Noktaları

    Açık Tenlerde Güzelliğin Püf Noktaları

    Makyajınızdan saç modelinize kadar, güzelliğinizi etkileyen her şeyin, bir de teknik kısmı var. Siz de işin püf noktalarını bilirseniz, profesyoneller gibi kendinize bakım yapabilirsiniz. Hele ki bir de açık tenliyseniz teninizde uygulayacağınız püf noktalara dikkat etmelisiniz. Peki bu püf noktalar nelerdir merak ediyor musunuz?

    Açık Tenlerde Güzelliğin Püf Noktaları!

    Açık Renkli Ciltler: Pastel pembe, mat eflatun ve açık sedefli gül rengi, açık tenlerde güzel durur. Bu renkler size aydınlık kazandırır. Önemli olan, ciltteki küçük kusurların ve göz altlarındaki morlukların kapatıcı yardımıyla görünmez hale getirilmesidir.
    Açık renk gözlerin konturları çok koyu olmayan renklerle belirlenmelidir. Kirpikler için gündüz saatlerinde kahverengi, akşam saatlerinde ise siyah rimel kullanabilirsiniz. Kirpiklerinize rimel sürmeden önce, fırçayla pudra serperseniz, rimel sürdükten sonra çok daha dolgun görünmelerini sağlarsınız.

    Işıltılı Gözler: Su renkleri gözlere ışıltı verir. Tüm göz kapaklarına far uygulayın. Dış kenarlara doğru renkleri koyulaştırın. Böylece bakışlarınız ışıltı ve derinlik kazanır.
    Turuncu, killi toprak ve yeşil heyecan verici zıtlıklar yaratır. Kaşlarınızın hemen altına aydınlatıcı renk uygulayın. Böylelikle gözleriniz daha iri görünecektir.
    Pembe ve bej gibi yumuşak renkler, gözlerinize genç ve masum bir hava verir. Bu doğal görünüm, makyaj yapmamışsınız hissi verecektir.
    Sadece hafif bir renk vermek istiyorsanız, farı kirpik diplerinize göz kalemi gibi sürebilirsiniz. Nemli aplikatör kullanırsanız, daha yoğun renk uygulayabilirsiniz.

    Dudaklar: Soğuk pembe ve meyve tonları, açık renk tenlere canlılık verir. Dudak konturunuzu rujunuzla aynı renkte bir kalem kullanarak belirtmelisiniz. Bu şekilde hem dudaklarınızın şekli daha belirginleşir, hem de rujun dudak kenarındaki ince hatlara kaymasını engellersiniz.
    Saçlarınız sarıysa, çarpıcı pembe tonları iyi görünecektir. Parlatıcı, ince dudakların daha dolgun görünmesini sağlar. Mat ve koyu renkler, dudakları daha ince gösterir.

    Saçlarınız koyu renkse, güçlü bir böğürtlen kırmızısıyla, Pamuk Prenses efekti yaratabilirsiniz. Eğer dudaklarınız önceden pudralarsanız renk çok daha yoğun görünür.

    Pembenin tazeliği: Açık renkli tenlerde hafif kızarmış yanaklar, anti-aging etkisi yaratır. Bu ten rengi için ideal renk, açıktan koyuya uzanan pembenin tüm tonlarıdır.
    Pembe tonlar, tene sağlıklı bir renk verirken, yorgun ciltleri bile dinlenmiş gösterir.
    Allığınızı elmacık kemiklerinizin belirgin olduğu noktaya sürün. Aşağı sürerseniz, bu sizi olduğunuzdan yaşlı gösterecektir.

  • Güzelliğin şifresi güzel burun

    Güzelliğin şifresi güzel burun

    Burun güzelliği, yüz güzelliğinin ve gençliğinin temel noktasını oluşturuyor. Düzgün ve ucu doğal duracak biçimde kalkık bir burun, yüzü çok daha genç gösteriyor. Bu anlamda, burun estetiği ameliyatları, diğer estetik ameliyatlar içerisinde en çok tercih edileni…

    Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre İlhan burun estetiği ile ilgili merak edilenleri ve ideal burnun özelliklerini anlatıyor…

    Güzel burun yüzü de güzel gösterir
    Bilindiği gibi burun yüz güzelliğinin merkezi ve genç bir yüzün göstergesidir. Burun yüzün tam ortasında olduğu için en çok dikkat çeken bir bölgedir ve göz, elmacık kemikleri, alın ve çene ile uyumlu olması gerekir. Burnun nefes almak gibi çok önemli fonksiyonu olduğu kadar güzel bir yüzünde olmazsa olmazdır. Değişen ve gelişen yaşam biçimleri, estetik algısı ve güzellik kavramı ile birlikte burun estetiğinde de pek çok şey değişim ve gelişim göstermiştir. Eskiden sırtı çok oyuk, küçük ve kalkık burunlar moda iken günümüzde daha sağlam, sırtı çok oyuk olmayan ve gayet doğal burunlar moda. Çünkü 2000’li yıllarda burun estetiğinde konuşulan kavramlar değişmiştir. Artık en çok konuşulan 3 kavram ise “denge”, “yapısallık” ve “öngörülebilirlik”tir.

    Her yıl dış görünümünü geliştirmek isteyen çok sayıda insan burun estetiği ameliyatı oluyor. Estetik ameliyatlar içerisinde tercih edilmede ilk sırada olan burun estetiği ameliyatlarındaki trendler, zamanla değişmekte ve gelişmekte. Burun estetiğinde denge kavramında, yüzün her noktasındaki uyumdan bahsediyoruz. Yüzün merkezinde olan burnu yeniden yapılandırdığımızda, yeni yapılan burnun hem kendi içinde hem de yüzün diğer bölümleri ile uyum içerisinde olmasını istiyoruz.

    Burun estetiğinin modası olmaz
    Günümüzde burun estetiği ameliyatlarında abartılı yaklaşımlardan uzak duruyoruz. Yani bir burnu çok kaldırmak, sırtını çok oymak 1950 ve 1960’ların trendi. Toplumda her konuda gelişim ve bilinçlenme olduğu gibi estetik algımızda her geçen gün gelişiyor ve bilinçleniyor. Bize başvuran hastalar artık doğala çok yakın ve yüzleri ile uyumlu burunlar talep ediyor. Yapısal burun kavramında ise uzun vadede sağlam olan burnu kastediyoruz. Artık burun ameliyatlarını planlarken burnu taşıyan destek mekanizmalarını göz önünde bulundurarak yapıyoruz. Yapısal burun konseptiyle amaçladığımız, yıllar boyunca düşme ve çökme gibi sorunlar olmayan, bir bina gibi güçlü burunlar yapmak. Yani günümüzde yapılan burunlar, yıllara meydan okurken ilerleyen yaşa rağmen hala yüzü genç gösterme özelliğini korumakta.

    Doğallıktan vazgeçmeyin
    Burun ameliyatlarında burnu şekillendirirken bir heykeltıraş gibi çalışıyoruz. Ancak yeni şekillendirdiğimiz burun ve burnu oluşturan yapılar heykelde olduğu gibi kilden veya mermerden oluşmuyor. Burada bir iyileşme söz konusu. Burun estetiğinde öngörülebilirlikte, cerrahın pozitif veya negatif tüm iyileşme faktörlerini ve dinamiklerini ameliyat sırasında öngörerek çalışması gerekir. Bu yüzden burun estetiğiyle uğraşan bir doktorun hastalarını en az 2 yıl takip etmesi ve tüm bu dinamikleri kontrol etmesi gerekir.

    Sonuç olarak, burun estetiği ameliyatı düşünüyorsanız, doğallıktan vazgeçmemeniz ve ameliyattan sonra 10 yıl geçse bile burnunuzla ilgili herhangi bir sorun yaşamamanız gerekir. Bu bağlamda, burun estetiği ameliyatını kısa vadeli bir çözüm olarak değil uzun vadeli ve hayatınız boyunca sorun yaşatmayacak biçimde değerlendirmelisiniz. Haftaya görüşmek üzere…