Etiket: gurme

  • Şokola Mus Tarifi

    Şokola Mus Tarifi

    Şokola Mus Tarifi
    Malzemeler:
    Şerbet için:
    ¾ su bardağı krema
    4 yumurta sarısı
    ¼ su bardağı su
    1 tatlı kaşığı granül kahve
    3 yemek kaşığı toz şeker
    1 tutam tuz
    170 gr bitter çikolata
    2 yumurta beyazı

    şokola mus tarifi
    şokola mus tarifi

    Hazırlanışı:
    Bir kasede 2 yemek kaşığı toz şeker, yumurta sarısı, tuz ve suda çözülmüş granül kahveyi ekleyip benmari de sürekli çırparak iyice kabartın. Karışıma çikolata parçalarını ekleyin ve eriyene kadar karıştırın.
    Ayrı bir kapta yumurta beyazlarını 1 yemek kaşığı toz şeker ile iyice mereng kıvamına gelinceye kadar çırpın. Çırptığınız yumurta beyazlarını çikolatalı karışıma 2 adımda söndürmeden yedirin. Soğuk kremayı katılaşana kadar iyice çırpın ve çikolatalı karışıma spatula yardımıyla söndürmeden içten dışa doğru karıştırın. Şokola muşu kaselere bölün. Ağızlarını streç filmle kaplayıp buzdolabına kaldırın. En az 2 saat soğuttuktan sonra servis edin.

     

    Ardanın Mutfağı / Facebook

  • Peynirli Rulo Tarifi

    Peynirli Rulo Tarifi

    Peynirli Rulo Tarifi

    Malzemeler;
    6 adet tost ekmeği
    6 adet burgu peynir
    2 adet yumurta
    2 su bardağı ekmek kırıntısı
    Sıvı yağ – kızartmak için

    Ballı Hardal Sosu için;
    1 yemek kaşığı bal
    2 yemek kaşığı hardal
    3 yemek kaşığı mayonez

    Peynirli Rulo Tarifi
    Peynirli Rulo Tarifi

    Hazırlanışı;
    Ekmeklerin kenarlarını kesin ve her birini merdane yardımıyla inceltin
    Burgu peyniri 2 kat yapıp ekmeğin kısa kenarına yerleştirip rulo yapın.
    Bir kasede yumurtaları iyice çırpın
    Bir tabağa ekmek kırıntılarını yayın
    Rulo ekmekleri önce yumurtaya ardından ekmek kırıntısına bulayın.
    Tavayı ocağa alıp yarısına kadar sıvıyağ ekleyip ısıtın. Ruloları kızgın yağa koyup her tarafını iyice kızartın.

  • Kış Güveci Tarifi

    Kış Güveci Tarifi

    Kış Güveci
    Malzemeler:
    700 gr dana kuşbaşı
    3-4 yemek kaşığı zeytinyağı
    20 adet arpacık soğan
    2 yemek kaşığı domates salçası
    1 yemek kaşığı biber salçası
    2 su bardağı su
    3 adet köy biberi
    2 adet havuç
    3 adet patates
    1 adet kereviz
    2 dal pırasa
    6 diş sarımsak
    2 dal biberiye
    2 adet defne yaprağı
    Tuz
    Karabiber

    Hazırlanışı:
    Güvecinizin içine zeytinyağı ilave edip ısıtın. Üzerine kuşbaşı etleri koyun bir iki tur çevirin. Soğanları ilave edip soteleyin. Salçalarını ekleyin kokusu çıkana kadar sotelemeye devam edin. Defne yaprağı ve 2 su bardağı su ilave edip etler pişene kadar pişmeye bırakın. Etlerinizin pişmesine yakın içine dilimlediğiniz havuçları, biberleri, iri kuşbaşı doğradığınız patatesleri, pırasa, kereviz ve sarımsakları ekleyin bir tur karıştırın. Tuz, karabiber ve ince ince kıydığınız biberiyeleri ve bir su bardağı sıcak su ekleyip kapağını kapatarak kısık ateşte pişmeye bırakın.

     

     

    Kaynak: Ardanın Mutfağı / Facebook

  • Muhammara Tarifi

    Muhammara Tarifi

    Muhammara Tarifi
    Malzemeler:
    4su bardağı ceviz
    2 su bardağı sarı leblebi
    3.5 yemek kaşığı acı biber salçası
    2,5 yemek kaşığı domates salçası
    5 diş sarımsak
    ½ su bardağı zeytinyağı
    1/3 su bardağı tahin
    1 çay kaşığı kimyon
    Tuz
    Karabiber

    Hazırlanışı:
    Leblebiyi rondoda toz haline gelinceye kadar iyice çekin ve süzgeçten geçirerek eleyin.
    Cevizin yarısını sarımsak ile birlikte rondodan geçirin ve iyice parçalayın. Cevizin kalan yarısını bıçakla kesin, biraz dişe gelecek parçalar kalmasına özen gösterin.
    Tüm malzemeyi borcam da güzelce yoğurun ve porsiyonlayarak servis edin.

     

     

    Kaynak: Ardanın Mutfağı / Facebook

  • Mutfakta Gözümüzden Kaçanlar

    Mutfakta Gözümüzden Kaçanlar

    Severek kullandığımız çoğu ürün dikkatsizlik sebebiyle tehlike saçabiliyor. Sizler için gözden kaçan püf noktaları derledik. Listemizde teflon tencere ve tavalar, döküm tencere setleri, porselen yemek takımları ve silikon kaplar yer alıyor.

    Teflon ve döküm tencere setlerini ocağa ortalamalı ve alevin tencerenin etrafından taşmamasına dikkat etmeliyiz. Bu tencerelerde metal aletler kullanmak çizilmelere sebep olabilir. Tahta kaşıklar en ideal olanıdır. Yalnız bu kaşıklar bulaşık makinesinde yıkanmamalıdır. Yüksek sıcaklıkta direnci azalan tahta, deterjan kimyasalını emer ve yemeklere geçirir.

    Teflon ve döküm tencereler yanmaz-yapışmaz özelliği ile kolay temizlenir. Bulaşık makinasında ağır deterjanlarla temizlemek tencerelerinizin ömrünü kısaltır. Yapışmaz teflonun içerdiği PFO zararlı kimyasalı, tavanın sıcaklığı 350 dereceyi geçtiğinde tavadan gıdaya ve havaya yayılır. Tavalar ocakta boş tutulursa bu ısıya çabuk ulaşır.

    Döküm tencere ve tavalar kullanmaya başlamadan önce özel bir işlemden geçirilir. Bu tavaları ilk defa kullanıyorsak öncelikle deterjansız sıcak su ile yıkarız. Sonra ocağın üzerine koyup iyice ısınmasını bekleriz. Isınan tavaya biraz sıvıyağ döküp ısıya dayanıklı bir fırça yardımıyla her yerini sıvıyağ kullanarak yağlarız. Sonrasında kâğıt havlu ile yağın fazlasını alırız. Bu işlem emaye yüzeyin kaygan bir tabaka ile kaplanmasını sağlayacaktır.

    Döküm setleri sert bir yüzeye çarpmaktan kaçınmalıyız. Emaye tabakası bir tür camdır ve kırılabilir. Ayrıca bu setlerin hem alt hem de üst yüzeyi tamamen emaye ile kaplandığı için iki yüzeyin birleştiği yerde ham dökme demir kullanılabilir. Bu kısmın kuruluğunu dolaba koymadan önce kontrol etmeliyiz.

    Baharın gelmesiyle dolaplarımızdan çıkardığımız rengârenk çiçekli yemek takımları dikkatli kullanmazsak sağlığımız açısından risk oluşturabilir. Bu tabaklarda asitli ve tuzlu gıdaları uzun süre bekletmek ağır metallerden kurşun ve kadmiyumu açığa çıkarır. Aynı şekilde kaplamalı çatal ve kaşıklar çizildiğinde asidik ya da tuzlu gıdalara uzun süre maruz kalırsa sağlık açısından tehlikeli olabilir. Bu gereçlerdeki kurşun ve kadmiyum içeren dekor ve boyalar zamanla çözünerek yiyeceklere nüfuz eder.

    Kurşun insan vücudundaki organ ve dokulara zarar verir. Özellikle böbrek ve bağışıklık sistemini etkiler. Çocukların merkezi sinir sisteminde büyük tehlikeler yaratır. Erken doğum, yeni doğanda zekâ geriliği; yetişkinlerde bellekte zayıflama ve kan hastalıklarına sebebiyet verir. Kadmiyum akciğer tahribatına bağlı olarak ölüme neden olabilir. Kanserojen etkisi bulunur.

    Bazı Çin malı porselen tabaklarda, kurşun ve kadmiyum miktarı belirlenen limitin 40 katından fazladır.  Bu metallerin etkisi uzun vadede ortaya çıkar. 2002′de yasalar Avrupa standartlarına göre yeniden düzenlenmiş olsa da, denetimler yetersiz kalmaktadır. Bu sebeple yemek takımı gibi kritik ürünleri güvenilir kaliteli markalardan almak gerekir.

    Esnek, kullanışlı, kokusuz ve kırılmayan yapısı, cıvıl cıvıl renkleriyle silikon kaplar bayanların yeni gözdesi. Bu kapların kanserojen olduğuna yönelik söylentiler her geçen gün artıyor. Camın da hammaddesi olan kum, silikonun da hammaddesidir. Pratikte, nasıl borcamı fırında gönül rahatlığıyla kullanıyorsak, silikon ürünleri de kullanmamız gerekir. Yalnız silikonların birinci kalite solvent içermeyen yerli üretim olmasına dikkat etmeliyiz. Ucuz uzak doğu üretimi olan ürünlerin içeriğinde sağlığa zararlı kimyasallar bulunur. Yapışmazlık özelliğini tam olarak taşımaz.

    Silikon kapları alırken öncelikle % 100 silikon olduğundan ve Tarım Bakanlığı izni ile üretildiğinden emin olmalıyız. Bu kapların Sağlık Bakanlığı Hıfzıssıhha Enstitüsü ve uluslararası akredite laboratuvarındaki analizlerle Avrupa standartlarına uygunluğu belgelenmiş olmalıdır. Silikon kapların insan sağlığına etkileri hakkında AR-GE çalışmaları fazla bulunmadığı için her ihtimale karşı güvenilir kaliteli markalardan almakta fayda var.

    Bu yazı ile çoğu sorunuza yanıt bulduğunuzu düşünüyoruz. Mutfak gereçlerinizi gönül rahatlığıyla seçebilirsiniz artık.

    Vintage

  • Tatlı Bir Kış Masalı

    Tatlı Bir Kış Masalı

    Kış mevsiminin gelmesiyle havalar soğuyor. Kış benim için sahlep ve kestane demek. Bu lezzetler eskisi kadar olmasa da kış akşamlarımıza eşlik ediyorlar. Geç vakitlerde sokağın sessizliğini delen bozacı sesleri, Kız Kulesi’ne karşı yudumladığımız sahlepler, kese kâğıdına sarılı kestane kebaplar… Bu tatların yanı sıra kışın can sıkıcı bir tarafı da kısa süreli hayatımızı kâbusa dönüştüren kış hastalıkları. Grip vücudumuzun direnci düşmeye dursun hemen ortaya çıkar. Selpaklar cebimizden eksik olmaz. Silmekten kızaran burnumuz iyice iştahımızı kaçırır. Bütün bunlar bir araya geldiğinde hayat çekilmez bir hal alır.

    Pimpirikli bir insan olarak kendimi bu sinsi hastalıktan nasıl korurum diye düşünürken aklıma bir fikir geldi. Çevremdeki insanlara sorup onların fikirlerini sizlerle paylaşacaktım. Kime sorabilirim diye meraklı gözlerle dolaşırken karşıma ananem çıktı. Hemen sorumu ona yönelttim. Yılların getirdiği yıpranmışlıktan olsa gerek “Ayaklar insanın en çok üşüyen organı” dedi. Ananemin iki lafından biri “İnsan yaşlandıkça kanı koyulaşıyor, önceden hiç üşümezdim. Ayaklarını sıcak tut yavrum” oluyor. Ananemin ısıtıcısı hep yatağının yanında durur. Isıtıcıyı seçerken çok araştırdık. Özellikle havayı kurutmayan ve enerji tasarrufu yapan bir ısıtıcı seçmeye özen gösterdik. Devrilmelere karşı emniyet sistemi olan modeller bile var artık. Her şey ısıtıcı ile bitmiyor. Sıcacık battaniyeler sıcacık bir evin vazgeçilmezidir. Ananem geleneksel kış motifi olan geyikli battaniyelere bayılır. Annem farklı battaniyeler verdiğinde hemen geyikli battaniyesini ister.

    Ananemden sonra direkt mutfağa yöneldim. Mutfaktan harika bitki çayı kokuları geliyordu. Annem her zamanki gibi büyük bir keyifle çayını yudumluyordu. Annem bir çay tiryakisidir. Mutfaktaki en büyük saklama kabı bitki çaylarının olduğu kaptır. Annem beklediğim üzere dinç görünüşünü bitki çayına borçlu olduğu söyledi. Bitki çayını bu kadar anlatmışken annemin meşhur bitki çayı sırrını da sizlerle paylaşacağım. Annem bitki çayı hazırlarken her zaman taze kaynamış klorsuz su kullanır. Suyu kaynattıktan sonra hemen çayı koymaz, bir iki dakika dinlendirir. Annemin favorisi tarihi lale motifli porselen demliğidir. Porselen demliğine önce bitki çayını koyar. Sonra üzerine gerekli miktarda su katar ve çayın demlenmesi için 3-4 dakika bekler. İşte mükemmel bir çayın püf noktaları bunlar.

    Kışın olmazsa olmazı ısıtıcılardan, sarılıp ısınacağımız battaniyelerden ve içimizi ısıtan bitki çaylarından bahsettik. Şimdi sıra enerji verici kış yemeklerine geldi. Kışın en çok hangi yemekler pişer sorusuna en doğru yanıtı babam verebilirdi. Babamın en çok sevdiği kış yemekleri etli nohut, pastırmalı kuru fasulye ve çoban kavurma. Düdüklü tencere bizim eve geldiğinden beri annem bu harika yemekleri soframızdan eksik etmiyor. Bence düdüklü tencere kullanan bayanlar zamanını verimli bir şekilde değerlendiriyor. Düdüklü tencerelerde pişirme ısılarını ayarlayabildiğiniz için gıdalar vitaminlerini kaybetmiyor. Yemekler dağılmadan ve renklerini koruyarak pişiyor. En önemlisi de mutfaklarda rahatsız edici yemek kokuları artık yok. Sağlıklı beslenme ve hızlı yemekler için düdüklü tencere şart.

    Kış hastalıklarından korunmak için bu kadar tüyo verdikten sonra benim de sizlere bir önerim olacak. Mis gibi kış kokan vitamin deposu taze sıkılmış portakal suyu. Bizim evde hasta olmadan kışı geçirmenin püf noktaları bu detaylarda gizli. Peki, sizin kış mevsiminde uyguladığınız koruyucu yöntemler neler?

  • Yeşil Çayın İnanılmaz Etkisi

    Yeşil Çayın İnanılmaz Etkisi

    Kahve ve yeşil çayın düzenli olarak tüketilmesi felç riskini azaltıyor. Japon bilim insanlarının yaptığı araştırmanın sonuçları dikkat çekici.

    Japon bilim insanlarının kahve ve yeşil çay tüketimiyle ilgili olarak yaptıkları araştırmanın sonucu, Amerikan Journal of the American Heart Association dergisinde yayımlandı. Japon bilim insanları 83 bin 269 Japonun 13 yıl boyunca kahve ve yeşil çay tüketimini gözlemledi.

    Yeşil çay kürü için tıklayın !

    Daha az felç riski

    Bunun yanı sıra kilo, içki ya da sigara tüketimi, beslenme alışkanlıkları ya da spor faaliyetleri gibi diğer faktörler de göz önünde bulunduruldu. Araştırmanın sonucunda kahve ya da yeşil çay tüketenlerin daha az felç geçirme riski taşıdığı tespit edildi. Örneğin düzenli olarak günde bir fincan kahve içen kişi, çok nadir kahve tüketen birine oranla yüzde 20 daha az felç tehdidiyle karşı karşıya. Günde iki ya da üç fincan yeşil çay tüketenler ise nadiren yeşil çay içen birine göre yüzde 14 daha az felç geçirme riski altında.

    Bilim insanları kahve ya da yeşil çaydaki hangi madde ya da maddelerin felç riskini azalttığı konusunda bilgi vermezken, bu konunun araştırılması gerektiğine dikkat çekti.

    Hangi Bitki Çayı Zayıflatır?

    2 fincanı geçmeyin

    Bu araştırma, fazla kahve tüketiminin sağlık açısından risk oluşturduğu yönünde daha önce yapılan araştırmaları da çürütmüş oluyor. Gerçi Japon bilim insanları araştırmanın başlarında günde iki fincandan fazla kahve tüketenlerin daha sık kalp rahatsızlığı yaşadığını gözlemledi. Ancak araştırmanın ilerleyen yıllarında kalple ilgili bu rahatsızlıkların kahve tüketimiyle ilgisi olmadığı sonucuna varıldı. Bilim insanlarına göre fazla kahve tüketen kişiler genellikle sigara da tüketiyor ve kalp sorunları muhtemelen bundan kaynaklanıyor.

    Deutsche Welle

  • Çikolatalı baklava

    Çikolatalı baklava

    MALZEMELER
    3 adet yumurta
    3 çorba kaşığı yoğurt
    3 çorba kaşığı sıvıyağ
    l çorba kaşığı sirke
    Aldığı kadar un
    3 çorba kaşığı kakao

    İÇİNE:
    300gr iri kıyılmış ceviz içi
    1 su bardağı damla çikolata

    AÇMAK İÇİN:
    1 su bardağı nişasta
    1 su bardağı kakao
    250 gram margarin
    250 gram tereyağı

    ŞERBETİ İÇİN:
    4 su bardağı su
    4 su bardağı şeker
    yarım limon

    YAPILIŞI:
    Öncelikle hamur malzemesi olan yumurta,yoğurt,sıvıyağ, sirke,un ve kakaoyu derin bir kaba alın.İyice yoğurup yumuşak bir hamur elde edin.Folyoya sarıp yarım saat dinlendirin.Hamurdan 15 beze koparın 1 su bardağı nişasta ve 1 su bardağı kakaoyu eleyin.Bezeleri tepsiden daha büyük açın.Tepsiyi yağlayın.250 gram tereyağı ve margarini eritin.

    Yufkaların üç adetini bırakıp,kalanların her birini dört parçaya ayırın.2 kat tepsiye serin.Üzerine yağ gezdirin.4 kattan sonra da çikolata ve cevizli harcı koyun. Parçalanmamış yufkalar kalana kadar her iki katta bir yağ gezdirip, dört katta bir de çikolatalı malzemeden serpin.En üste sağlam olan yufkaları serin.Kalan yağı üzerine gezdirin.

    Tepsiyi çevire çevire dilediğiniz şekilde kesin. Önceden ısıtılmış kızgın fırına baklavayı koyup sonra fırının ayarını 150 dereceye getirin.Üzeri kızarana dek pişirin. Buarada şerbeti hazırlayın.Bunun için su ve şekeri kaynatın.Ocaktan aldığınız şerbete limon suyunu katın.Fırından aldığınız baklava sıcakken üzerine sıcak şerbeti gezdirin.Baklava şerbeti çekince üzerine çikolata sosu ve antep fıstığıyla servis yapın.

  • Çikolatalı truf nasıl hazırlanır ?

    Çikolatalı truf nasıl hazırlanır ?

    ÇİKOLATALI TRUF

    Çikolatalı truf nasıl hazırlanır ?

    MALZEMELER:
    2 su b.kek kırıntısı (PASTA TABANI KULLANABİLİRSİNİZ.)
    yarım su b.krema
    1 su b.eritilmiş çikolata

    HAZIRLANIŞI:
    Kek kırıntısını karıştırma kabına alalım. Üzerine kremayı ekleyelim ve İyice karıştıralım. Diğer taraftan çikolatayı benmari usuluyle ya da mikrodalga fırında eritelim. Karıştırma kabına alalım.iyice yoğuralım ve buzdolabında 30 dk kadar bekletelim.Dolaptan çıkarıp küçük küçük koparalım, yuvarlayalım. Daha sonra toz
    fıstığa, hindistancevizine, renkli süslere ya da file fındığa bulayıp servis yapalım..

    AFiyet olsun…

    Çikolatalı truf nasıl hazırlanır ?
    Çikolatalı truf nasıl hazırlanır ?
  • Cevizli Sarma Baklava

    Cevizli Sarma Baklava

    Malzemeler
    • 1 çay bardağı süt
    • 1 çay bardağı sıvıyağ
    • 1 çay bardağı yoğurt
    • 1 adet yumurta
    • ½ paket kabartma tozu
    • Alabildiği kadar un
    Açmak İçin:
    • Buğday nişastası
    İç Harcı İçin:
    • 150 gr. dövülmüş ceviz
    Üzeri İçin:
    • 150 gr. tereyağı
    Şerbeti İçin:
    • 6 su bardağı toz şeker
    • 5 su bardağı su
    • ½ limon suyu

    Yapılışı

    Bir kabın içine kabına süt, sıvıyağ, yoğurt,1 adet yumurta ilave edin ve karıştırın. Daha sonra içine yarım paket kabartma tozu ilave edip tekrar karıştırın. Bu aşamadan sonra içine unumuzu yavaş yavaş ekleyerek kulak memesinden biraz daha sert bir hamur elde edin. Hamurumuzu 25 adet bezeye bölün. Öncelikle hamurumuzun bezelerini tatlı tabağı büyüklüğünde bol nişasta ile açın. Daha sonra her 12 adet açılmış hamurları üst üste getirerek tekrar merdanemiz ile oldukça büyük bir hamur açın. Diğer kalan 12 adet hamuru da aynı şekilde üst üste getirip açın. Üzerlerine ceviz parçaları ilave edin. Daha sonra hamuru rulo yapın ve dilim şeklinde hamurumuzu kesin. Yuvarlak fırın tepsimizi içine rulo şeklinde hamurlarımızı tek tek dizin. Bir tava içine eritmiş olduğumuz kızgın tereyağını ruloların üstüne sürün ve sonra Önceden ısıtılmış olan 180 derecelik fırında nar gibi kızarıncaya kadar pişirin. Şerbeti için tenceremize 6 su bardağı toz şekeri alın ve içine 5 su bardağı su ekleyerek iyice kaynatın kaynadıktan sonra içine yarım limon suyu ilave ederek bir taşım daha kaynatarak şerbetimizi tencereden alıp ılınması için bir kenara bırakın Fırından sarma baklavamızı çıkarın ve üzerine ılık olan şerbeti dökün. Yaklaşık 3-4 saat bekletin ve sonra servis edin.

    Afiyet olsun…