Etiket: güneş yanıkları

  • Güneş yanıklarından hızlıca kurtulmanız için tavsiyeler

    Güneş yanıklarından hızlıca kurtulmanız için tavsiyeler

    Mükemmel bir dünyada yaşayan mükemmel insanlar olsaydık, her gün güneşe çıkmadan önce güneşten koruyucu kremlerimizi, losyonlarımızı sürer kapıdan dışarıya ilk adımımızı öyle atardık. Hatta gün içerisinde etkisini kaybeden güneş kremlerini, 2 saatte bir yenileyerek cildimize büyük bir iyilik yapabilirdik. Ama itiraf edelim, hayat bu kadar lay lay lom değil… Hepimiz insanız sonuçta ve güneş kremi sürmek belki de dünyanın en zor şeylerinden biri olabilir! Özellikle “saatlerce makyaj yapıp yine saatlerce kıyafet deneyebilen kadınlar dahil olmak üzere”, altı üstü 5 dakikalık krem sürmeye nasıl bu kadar üşendiğimizin cevabını inanın kimse bilmiyor.

    Yine güneş kremi sürmeye üşendiğiniz ya da sürüp de yenilemediğiniz, bu yüzden de ıstakoz gibi kızardığınız bir gün yaşarsanız, sizin için birkaç tavsiyemiz olacak ve işinize fazlasıyla yarayacağını düşündüğümüz Dermatolog Allison Arthur’un güneş yanığı giderme tedavi planları sizinle paylaşacağız.

    Güneş yanıklarından hızlıca kurtulmanız için tavsiyeler | 1

    Güneş yanıklarından hızlıca kurtulmanız için tavsiyeler

    Eğer farkında olmadan kötü bir şekilde kızardıysanız, Doktor Allison aşağıdakileri yapmanızı öneriyor.

    1. Hızlıca içeriye kaçın

    Bu sizin de mutlaka bildiğiniz basit bir öneri ama oldukça etkili! Cildinizin kırmızılaştığını gördüğünüzde hızlıca plaj çantanızı toplayıp gölge bulmaya çalışın. Yanık iyileşene kadar da doğrudan güneş ışığına maruz kalmamaya dikkat edin.

    Güneş yanıklarından hızlıca kurtulmanız için tavsiyeler | 2

    1. Duşa girin

    Serin suyun altına girmek hızlıca rahatlama sağladığından, olabildiği kadar çabuk sürede duşa girmenizi öneriyor Doktor Arthur.

    1. Losyonunuzu sürün

    Cildiniz hala ıslak iken, aloe vera ile nemlendirici bir losyon uygulayın. Yanık iyileşene kadar günde birkaç kez tekrarlayın. Doktor Arthur, bu losyonların ciltte ısıyı tutabilen olanlarından anestetik olup lidokain ve benzokain içerenlerden uzak durmanız gerektiğini söylüyor.

    1. İlaç alın

    Ağrıyı hafifletmeye ve şişmeyi azaltmaya yardımcı olması bakımından, varsa ibuprofen içeren bir ilaç alabilirsiniz.

    Güneş yanıklarından hızlıca kurtulmanız için tavsiyeler | 3

    1. Soğuk uygulayın

    Yanığınız lokal ise yani örneğin vücudunuzun sadece belirli bir kısmı yanmış ise o bölgeye soğuk kompresler uygulayın. Cildiniz için en iyi kompres ise eşit miktarda soğuk süt ve buzlu su ile ıslatacağınız bez ile mümkün. Sütün serinliği, ph seviyesi ve içerdiği proteinler, cildinizi hiç olmadığı kadar rahatlatır.

    Güneş Yanıklarından Kurtulmanın Doğal Yolları için Tıklayın !

    Güneş Yanığı Kızarıklığına Ne İyi Gelir? Tıklayın !

    Güneş Yanığı Tedavisi Nasıl Olmalı? Tıklayın !

    Güneş yanığına neler iyi gelir? Tıklayın !

    Doğal Güneş Kremi Resimli Tarif için Tıklayın !

    Güneş lekelerine karşı 5 etkili çözüm için Tıklayın !

  • Güneş Yanıklarından Kurtulmanın Doğal Yolları

    Güneş Yanıklarından Kurtulmanın Doğal Yolları

    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık Güneş yanıklarından kurtulmanın doğal yolları yazımızı bu dertten muzdarip kişiler için hazırladık, burda bildirilen yöntemlerle cildinizdeki tahrişten, acıdan kurtulacak, kısa sürede sağlığınıza kavuşacaksınız

    Güneş yanığı insanların yazın en sık karşılaştığı sorunlardan biridir.
    Bu yanıklar güneşin ultraviyole ışınlarına aşırı maruz kalma sonucu oluşur.
    Pek önem verilen bir rahatsızlık olmasa da, güneş yanıkları cilde çok acı verir.
    Kadınlar kulübü editörleri olarak araştırdık Güneş yanıklarından kurtulmanın doğal yolları yazımızı bu dertten muzdarip kişiler için hazırladık, burda bildirilen yöntemlerle cildinizdeki tahrişten, acıdan kurtulacak, kısa sürede sağlığınıza kavuşacaksınız

    Güneş Yanıklarından Kurtulmanın Doğal Yolları

    Güneş Yanıklarından Kurtulmanın Doğal Yolları
    Güneş Yanıklarından Kurtulmanın Doğal Yolları

    Yoğurt
    Evde hazırlanmış doğal yoğurt güneş yanıkları için en güzel çözümdür.
    Güneş yanığı olan bölgelerinize bol bol yoğurt sürün, bu uygulama kısa sürede sizi rahatlatacak, derinizi hızla iyileştirecektir.
    Yanığın geçmesini beklemeden, cilt pembeyken sıcağı sıcağına yoğurt sürmek,
    iyileşme sürecini hızlandıracaktır.

    Güneş Yanıklarından Kurtulmanın Doğal Yolları
    Güneş Yanıklarından Kurtulmanın Doğal Yolları

    Aleo Vera Jel
    Güneş yanığı için 7 doğal çareden biri yanık bölgeye aleo vera jel sürmektir.
    Yalnız satın alacağınız aleo vera jel iyi bir marka olsun, aleo vera oranı düşük jel pek işe yaramaz.
    Bu jel cilde ferahlık verir ve cildinizi hızla iyileştirir.

    Güneş Yanıklarından Kurtulmanın Doğal Yolları

    Yulaf Ezmesi ile Banyo
    Karbonata alternatif olarak, yulaf ezmesi ile su dolu küvetin içinde oturmanın keyfini çıkarabilirsiniz.
    Küvet suyuna 1 bardak yulaf ezmesi atın.
    Bu uygulama kısa sürede cildinizi rahatlatacaktır.

    Güneş Yanıklarından Kurtulmanın Doğal Yolları
    Güneş Yanıklarından Kurtulmanın Doğal Yolları

    Buz
    Güneş yanığı kaynaklı kızarıklık ve acı bu bölgelere soğuk buz ile kompres yaparak hafifletilebilir.
    Buzu tutmak bir süre sonra ellerinize acı verir bu nedenle uapmanız gereken şey bir bez buzu tutup, yanık olan yerlere sürmek.
    Bu uygulama acıyı aldığı gibi şişlik ve kızarıklıktan da kurtaracaktır.

    Bol Su İçin
    Güneş ışığında çok kaldıysanız, bedeninizdeki su miktarı da azalmıştır.
    Günde 2, 2,5 litre su içerek bu açığı kapatın.

    Karbonatlı Su İle Banyo
    Güneş yanığından kurtulmanız için önce yapmanız şey, hemen soğuk bir duş almaktır.
    Küveti suyla doldurup bu suya bir kaç kap karbonat ekleyin.
    Suyun içinde 20 dakika kaldıktan sonra çıkın.
    Karbonat acınızı hafiftletip, yanıklarınızı iyileştirmeye başlayacaktır.

    Nemlendirici
    Güneş yanıkları için doğal çözümlerden biri de ev yapımı nemlendirici ile bu derde çare olmak.
    Bunun için biraz un, biraz lor peynir ve birazda nemlendirici kreminizi karıştırıp kalın bir macun elde edin.
    Bu macunu yanık bölgelere sürün. Macun yanık bölgelerdeki hücre yenilenmesini teşvik ederek sizi iyileştirecektir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Bronzlaşma bağımlılığı: Tanoreksiya

    Bronzlaşma bağımlılığı: Tanoreksiya

    Bronzlaşma tutkusu kanser riskini beraberinde getiriyor. Uzmanlar sağlıklı bronzlaşma diye bir kavram olmadığına işaret ediyorlar. İşte güneşlenmenin püf noktaları…

    Yaz mevsimiyle daha görünür hale gelen bronz tenli olma isteğini uzmanlar riskli bir eğilim olarak değerlendiriyorlar. Bu isteğin bağımlılığa dönüşmesi ise tıpta tanoreksiya olarak tanımlanıyor.
    Uzmanlar, bu kişilerin kendilerini soluk ve renksiz saydıkları için kışın solaryumda yazın güneş altında bronzlaşma çabası içine girdiklerini ve yeterince bronzlaşmış hissetmedikleri zaman sinirli olduklarını belirtiyorlar.
    Peki bronslaşmanın boyutu nedir? Ne kadarı karar ne kadarı zarar sayılmalıdır?
    Bu konuyu Medical Park Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Gökhan Okan anlattı:

    KANSERE ZEMİN HAZIRLAR

    Bronzlaşmayı tutkuya dönüştürenler tanoreksik, yani bronzluk bağımlısı heline gelmiş sayılırlar.
    Tanoreksiya özellikle gençlerde görülüyor. Hemen belirtelim ki, sağlıklı bronzluk diye bir durum söz konusu olamaz! Özellikle genç yaşlarda alınan yoğun güneş ışınlarının gelecekte cilt kanserine zemin hazırlayacağını sakın unutmayın
    Yaz-kış demeden sürekli bronz bir tene sahip olmak için solaryumdan çıkmayanları ve saatlerce güneşin altında yatanlar şunları unutmamalı:

    • Bronzlaşma; doğal ya da suni kaynaklarla yoğun UV ışınlarına maruz kalınması sonrası deri renginin koyulaşmasıdır. Bronzlaşma sonrası, deri renginde koyulaşma yanında çiller, lekeler, benler, kılcal damar genişlemeleri ve cilt kanserlerine zemin hazırlama gibi istenmeyen etkiler de oluşmaktadır.
    • İnsanların bronzlaşmaya olan merakı, bazı durumlarda bağımlılık oluşturmakta ve bu durum tıp literatüründe ‘tanoreksiya’ diye adlandırılmaktadır. Tanoreksik kişiler kendilerini soluk, renksiz olarak algılamaktadır ve bunu telafi etmek amacıyla da çok sık suni kaynaklarla bronzlaşma yoluna başvurmaktadır. Bu durum bağımlılık hali kazanmakta, kişi kendini bronz görmediği zaman sinirlilik ve ruh halinde bozukluk olmaktadır.

    MUTLAKA TEDAVİ EDİLMELİ

    • Tanoreksiya daha çok ergenlik yaşlarında görülmektedir. Genellikle zayıf ve sigara bağımlısı olan kişilerde daha sık rastlanır. Tanoreksik kişilerin yoğun UV maruziyetinden dolayı cilt kanseri riskleri fazladır. Tanoreksiklerin dermatoloji ve psikiyatri hekimleri ile ortak takip edilmeleri gerekir. Vücutlarındaki riski benler dermatologlar tarafından tespit edilip, gerektiğinde uzaklaştırılmalı, ayrıca kişi psikolojik destek almalıdır.
    • Tanoreksiya tedavi edilmediği durumlarda, özellikle ilerlemiş vakalarda, kişi solaryuma girmediği ve kendini bronz görmediği zaman mide bulantısı ve kusma gibi sorunlar da ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle bronzlaşma bağımlılığı, bu ciddi sorunlarla sonuçlanmadan mutlaka tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır.
    • Melanosit dediğimiz hücreler, cildimize renk veren melanin maddesinin salgılanmasından sorumludur. Melanin maddesinin görevi, cildimizi güneşin zararlı etkisinden korumaktır. Çok yoğun güneşe maruz kalındığında, vücut buna koruyucu tepki olarak melanin üretimini hızlandırır. Bu da bronzlaşmanın sebebidir. Açık tenli kişilerde yoğun güneşe maruz kalınması sonrası ciltte kızarıklık sık görülmekte, bronzlaşma son derece nadir olmaktadır. Koyu ten yapısına sahip kişiler ise güneşte kızarmayıp, bronzlaşırlar.

    SOLARYUMUN ZARARLI ETKİSİ

    • Deri renginin koyulaşması, hücrelerde mevcut olan melaninin salınımının artışı ya da yeni melanin salgılanması ile gerçekleşir. Bronzlaşma aniden olabileceği gibi geç de başlayabilir. Erken bronzlaşma, koyu tenli kişilerde daha belirgindir; UVA ışınına cevap olarak hızla oluşur ve kısa sürede söner.
    • Geç bronzlaşma UVB ve UVA ışınlarına temastan 48-72 saat sonra başlar. Yeni pigment oluşumu başlar; pigmentasyon kalıcıdır, haftalarca sürer, kalıcı ve derin bir bronzluğa olur.

    CİLT KANSERİ ŞAKA DEĞİL!

    • Solaryum cihazı suni kaynaklarla cildin bronzlaşmasını sağlar. UVA ışınları ile bu etkiyi yaratır. Güneş ışınlarının neden olduğu tüm olumsuz etkiler solaryum için de geçerlidir.
    • UVA ve UVB ışınlarının cilde bronzluk kazandırma yanında çok sayıda olumsuz etkileri bulunmaktadır. UVA ışınları, cilt kanserlerinde en tehlikelisi olan malign melanom oluşmasında önemli bir etmendir. UVB ışınları erken deri yaşlanması, cilt kanseri ve benlerde değişikliğe neden olma gibi ciddi riskleri vardır.

    SAĞLIKLI BRONZLUK YOKTUR!

    • Bronzluk, tavsiye edilecek bir durum değildir. Sağlıklı bronzluk diye bir kavram söz konusu değildir. Bronz görüntü isteyen kişiler otobronz ürün kullanmalıdır. Özellikle ergenlik çağındaki gençlere güneşin uzun dönemdeki yan etkileri hakkında bilgi verilmelidir.
    • Bronzlaşmak isteyen kişiler için en iyi alternatif otobronz ürünlerdir. Otobronz ürünler; krem, losyon, sprey ve jel şeklinde olup güvenilirdirler. Yan etkileri yok denecek kadar azdır. Ultraviole ışını olmaksızın cilde bronz görünüm kazandırırlar. İçeriklerindeki güneş koruyucuların faktörleri düşük olduğundan, otobronz ürünlerin üzerine ayrıca güneş koruyucu sürülmesi unutulmamalıdır.

    BİLİNÇSİZ GÜNEŞLENMENİN FATURASI

    • GÜNEŞ YANIKLARI: Kısa sürede yoğun güneşe maruz kalma sonrasında gerçekleşir. Kızarıklık, su toplaması, ateş yüksekliği, titreme, bulantı ve kusma görülür.
    • BRONZLAŞMA: Uzun dönemde yoğun güneşe maruz kalma sonrasında gelişir. Vücudun verdiği bir savunma mekanizmasıdır. Cilt renk hücreleri, korunma amacıyla renk üretir.
    • ERKEN YAŞLANMA: Uzun süreli güneşe maruziyet ciltte derin çizgileşme, damarlarda genişleme, kahverengi lekelenme şeklinde görüntüye neden olur. Damarların genişlemesine, pigment hücrelerinin düzensiz çalışmasına, kollajen üretiminde azalmaya neden olur.
    • CİLT KANSERLERİ: Güneşin vücudumuza vermiş olduğu zararların en tehlikelisidir. Tüm dünyada sıklığı giderek artmaktadır.
    • KATARAKT: Güneş ışınları katarakt oluşumuna zemin hazırlamaktadır.
    • ALERJİK REAKSİYONLAR: UV ışınları bazı kişilerde kaşıntı, kızarıklık, sulantı ile kendini belli eden alerjik reaksiyonlara neden olur. Ayrıca kullanılan kozmetikler, parfümler ve bazı ilaçlarda güneşe karşı hassasiyet yaratabilir.
    • BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ BASKILAR: Deride bulunan bağışıklık sistemi hücreleri UV maruz kalma sonrasında baskılanır. Herpes (uçuk) virüsü gibi enfeksiyon hastalıklarının ortaya çıkışını kolaylaştırır. Lupus, porfiri gibi bazı rahatsızlıklar güneş ışınlarının etkisiyle aktifleşir.

    GÜNEŞE KARŞI NE YAPMALI?

    • UYGUN ZAMANI SEÇİN:
     Güneş ışınlarının en yoğun olduğu saatler olan 10:00-16:00 arasında dışarıda mümkün olduğunca bulunulmamalı.
    • GÖLGEDE DURUN: Dışarıda zaman geçirileceği zaman mümkün olduğunca gölgede kalınmalı.
    • GİYSİNİZ DE SPF’Lİ OLSUN: Koruyucu ve açık renkli giysiler giyilmeli, güneşten koruyucu gözlükler ve şapka takılmalı.
    • DOĞRU KREM SEÇİN: Mutlaka güneş koruyucu kullanımına önem verilmeli.
    • KULAĞINIZA BİLE SÜRÜN: Güneş koruyucular dışarı çıkılmadan 20 dakika önce sürülmeli. Her tarafa eşit uygulanmalı ve arada boşluk bırakılmamalı. Burun, kulaklar, yanaklar, ayak tabanları, sırt, eller ve kolların yan yüzlerine eşit oranda sürülmeli.
    • BEBEKLERE ŞAPKA: Bebekler altı aylıktan küçükse güneş koruyucu kullanımından çok şapka takma, gölgede kalma gibi koruyucu önlemler alınmalı.

    • YEŞİL ÇAY İÇİN: Güneşten kaynaklanan zararlı etkilerden korunmak amacıyla harici ya da sistemik antioksidan kullanımı faydalı olabilir. Vitamin C, E, selenyum, çinko, yeşil çay, silimarin ve soya isoflovanları etkili başlıca antioksidanlardır.

  • Güneş ışınları ve cilt

    Güneş ışınları ve cilt

    Güneşten korunma; spor, havuz, deniz aktiviteleri veya gezmekten vazgeçmek anlamına gelmemeli,tam aksine gerekli önlemleri alarak; bu aktiviteleri, sağlıklı bir şekilde ve doya doya yaşayabilmeye yardımcı olmalıdır.

    GÜNEŞ IŞINLARI
    “Cildiniz, güneş ışınlarının hassas terazisi olmasın!”
    20. yüzyılın özellikle ikinci yarısında güneş ile ilgili bilgi ve gözlemlerimizin artması, güneş ışınları hakkındaki yarar-zarar dengesini hassas bir noktaya getirdi. Bir yandan bronz bir ten, sağlık ve güzellik belirtisi olarak kabul edilirken; diğer yandan güneşin insan sağlığına olumsuz etkilerine işaret eden kanıtlar, gün geçtikçe artmaya başladı. Bu gelişmeler karşısında ise günlük yaşamda nasıl davranmamız gerektiği konusunda bazı soru işaretleri doğdu…

    Dünyamıza elektromanyetik ışın demetleri şeklinde ulaşan güneş enerjisi, görülebilen (gün ışığı) ve görülemeyen (ultraviyole – UV) olmak üzere ikiye ayrılıyor. UV ışınları ise, dalga boylarına göre ultraviyole – A (UVA), ultraviyole – B (UVB) ve ultraviyole – C (UVC) olarak üçe ayrılırken; UVC ışınları, atmosferi geçemedikleri için yeryüzüne ulaşamıyor ve bizler günlük hayatımızda sadece UVA ve UVB ışınlarına maruz kalıyoruz.

    GÜNEŞ IŞINLARININ ZARARLI ETKİLERİ
    “Güneş; cildin erken yaşlanmasına, kırışıklıklara ve lekelenmelere yol açıyor!”

    Erken dönemi kapsayan etkiler

    Güneş yanıkları
    Güneş yanığı; özellikle açık tenli kişilerin uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmasını takip eden 12-48 saat içinde ortaya çıkan ağrı, sızı ciltte kızarıklık ve su toplaması ile kendini belli eden geçici bir hastalıktır. Hastalık şiddetli olduğunda; baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü, ateş, bulantı-kusma gibi genel belirtiler (güneş çarpması olarak bilinir) ortaya çıkabilir ve bu durum acil müdahale gerektirebilir.

    Güneş ışınlarına bağlı gelişen alerjiler
    Bazı kişiler güneş ışınlarına maruz kaldıklarında, çok kısa süre içinde (bu bazen 5-10 dakika bile olabilir) ya da birkaç gün sonra ciltlerinde; kızartı, kabartı, kaşıntı ve lekeler ile karşılaşabilir. Cilt yüzeyine sürülen kozmetik veya tıbbi ürünler ya da bazı ilaçlar (doğum kontrol hapları, bazı psikiyatrik ilaçlar, tansiyon ve romatizma ilaçları) da bu durumun ortaya çıkmasını artırabilir.

    Geç dönemi kapsayan etkiler
    Güneş ışınlarının geç dönem zararlı etkileri ise günümüzde Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve tıp otoritelerince daha önemli bir toplum sağlığı problemi olarak kabul edilmektedir. Güneş ışınlarının geç dönem etkilerini kısaca şöyle sıralayabiliriz:

    Cildin erken yaşlanması
    Kırışıklıklar ve güneş lekeleri ile cildin kuru, sert ve kaba bir görünüm alması, özellikle yüz ve el sırtında sert ince kabuklu cilt lekelerinin gelişmesi; cildin erken yaşlanmasının habercileridir. Bu leke ve kabuklu gelişimlerin, aktinik keratoz olarak adlandırılan ve kansere dönüşme riski taşıyan belirtiler olabileceği unutulmamalıdır.

    Cilt kanserleri
    Güneş ışınlarının özellikle açık tenli, açık renkli gözlü, sarışın / kızıl saçlı kişilerde cilt kanseri oluşma riskini çok artırdığı bilinmektedir. Cilt kanserlerinin büyük bir kısmı, vücudun güneş ışınlarına fazla maruz kalan kısımlarında oluşmaktadır.

    GÜNEŞTEN KORUNMAK
    “Güneşten korunma konusunda; davranışlar, alışkanlıklara dönüştürülmelidir!”

    Güneşten korunma kavramı, son 20-30 yılda hayatımıza girmiş bir kavram olup; sınırları henüz netlik kazanmamıştır. Güneşten korunma konusunda bugün için bilinen ve uygulamada fayda sağladığı tespit edilen bazı önemli noktalar bulunmaktadır.

    • Güneş ışınlarının yeryüzüne ulaşma şekli ve şiddeti coğrafi bölgelere, mevsimlere ve günün saatlerine göre farklılık göstermektedir. Coğrafi olarak; ekvatora yaklaştıkça, ilkbahar-yaz aylarında ve öğlen saatlerinde güneş ışınlarının şiddeti artmaktadır. Ayrıca yüksek rakımlarda güneş ışınlarının size ulaşmak için kat edeceği mesafe azalacağından şiddeti de daha fazla olmaktadır.

    • Güneş ışınlarının önemli zararları, direkt olarak gökyüzünden gelen ışınlarla olmakla birlikte; bu ışınların kar, kum ve su yüzeyinden yansıyabileceği ve bunun da zararlı etkilere yol açabileceği unutulmamalıdır.

    • Güneşte kalma süresi, alınan ışının dozunu da belirlemektedir.

    • Giysiler, güneş gözlükleri, şemsiye veya tente güneş ışınlarının önemli kısmını engelleyebilmektedir.

    • Açık tenli, açık renk gözlü, kızıl / sarı saçlı kişiler koyu tenli kişilere göre; bebek ve çocuklar ise erişkinlere göre güneş ışınlarına daha az dayanıklıdır.

    • Güneşten koruyucu ürünler, ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerini önemli ölçüde engelleyebilmektedir.

    Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunma, çocukluk çağından başlayan ve hayat boyunca devam eden bir uygulama olmalıdır.

    Alışkanlığa dönüşmesi istenilen davranışlar

    • Açık alanda kalmanız gerekiyorsa (spor aktiviteleri, plaj – havuz aktiviteleri, iş nedeniyle veya gezinti – piknik vb. sırasında), daima gölge bir yer arayın ve gölgede kalmaya çalışın.

    • Geniş kenarlıklı şapka ve ultraviyole ışınlarını yansıtan gözlük kullanın.

    • Sıkı dokunmuş kumaşlardan üretilmiş giysileri tercih edin.

    • Dış ortamda geçireceğiniz zamanın mümkünse, sabah saat: 10.00 ile 16.00 arasına denk gelmemesine özen gösterin.

    • Güneşte kalacağınız zaman cildinizin açıkta kalan tüm alanlarına güneşten koruyucu krem veya losyon sürün.

    • Çocukları ve bebekleri mutlaka yüksek koruma faktörlü (en az SPF 30) ürünlerle koruyun ve öğlen saatlerinde başka aktiviteler yaratarak, güneşte kalmalarını engelleyin.

    Koruyucu ürünler hakkında…
    “Doğru kişiye, doğru zamanda, doğru ürün!”

    Güneşten koruyucu ürünler, içerdikleri kimyasal maddeler yolu ile cildimize ulaşan ultraviyole ışınlarını emerek ya da yansıtarak derinin alt tabakalarına geçişlerini engellemektedir. Bu ürünlerin üzerindeki numaralar, güneşten korunma faktörü (SPF) olarak bilinmekte ve ultraviyole-B ışınlarını engelleme kapasitelerini belirtmektedir. Günlük aktivitelerde 15-20 faktör yeterli olabilmekte ancak deniz kenarında geçirilen bir gün için en az 30 faktörlü bir ürün kullanılmalıdır.

    Açık tenli kişiler, koyu tenli kişilere göre çocuk ve bebekler ise büyüklere göre daha yüksek koruma faktörüne ihtiyaç duymaktadır. Bu ürünlerin etkileri, sürüldükten en az 15-30 dakika sonra başladığı için güneşe çıkmadan en az yarım saat önce sürülmeleri gerekmektedir. Terleme, su ile temas (yüzme – yıkanma) ve havlu ile kurulanma sonucu koruyucu ürünlerin etkileri kaybolabileceğinden; koruyucu ürünlerin gün içerisinde ihtiyaç duyuldukça-birkaç saatte bir- tekrar sürülmeleri gerekmektedir.

    Son yıllarda koruyucu ürünlere, cildi ultraviyole–A ışınlarından da koruyan yeni bileşenler eklenmiştir ancak bu ürünlerin kalıcılık süreleri daha kısa olduğundan, bu ürünlerin, daha sık sürülmeleri gerekmektedir.

  • Güneşten Korunma Yolları

    Güneşten Korunma Yolları

    Güneşin yararları kadar cilt üzerinde olumsuz etkileri de mevcut. Güneşin yüzünü gösterdiği şu günlerde, güneşin zararlı etkilerine karşı önleminizi aldınız mı?

    Mutlaka güneş koruyucu krem kullanın. Yapılan en büyük hata koruyucu kremi sürüp hemen güneşe çıkmaktır. Halbuki koruyucu kremler sürüldükten yaklaşık 20 dakika sonra etkisini göstermektedir. Koruyucu kreminizi cilt tipine ve rengine uygun olarak seçmeli ihtiyaç duyduğunuz koruma faktörünü buna göre belirlemelisiniz.

    Geniş kenarlı şapkalarla özellikle yüzünüzü güneşin zararlı etkilerine karşı koruyabilirsiniz. Güneşin zararlı ışınlar neticesinde cildi erken yaşlandırdığını unutmamalısınız.

    12.00-15.00 saatleri arası güneş ışınları en dik açı ile geleceğinden mümkün olduğunca güneşe çıkmamaya özen gösterin.

  • NIVEA SUN DNAge Yüz Kremi GKF 50 güneşin yaşlandırıcı etkilerine meydan okuyor.

    NIVEA Sun DNAge Hücre Yenileyici Yüz Kremi GKF 50, yüksek güneş koruma faktörü ve gelişmiş UVA-UVB filtreleriyle, cildi güneş yanıklarına, güneş alerjisine ve erken cilt yaşlanmasına karşı koruyor. Hücre yenileyici özelliğe sahip Folik Asit ve kuvvetli bir enerji sağlayıcı olan Creatine içeren ürün, düzenli kullanıldığında, güneşten kaynaklanan kahverengi lekeleri, ince çizgi ve kırışıkları azaltıyor. Hızla emilen, yağlanma yapmayan formülü ve nemlendirici özelliğiyle etkin bir bakım sunan NIVEA Sun DNAge Yüz Kremi GKF 50, el, yüz ve dekolte bölgesine uygulanabiliyor.

    Cilt neden yaşlanır ?
    Hücre yenileme işlemlerinin temelini oluşturan DNA, beslenme, hava kirliliği, güneş ışığı gibi dış etkenlerden dolayı zarar görür. Yaş ilerledikçe kendini onarma kapasitesi azalan hücrelerde hasar meydana gelmeye başlar. Hasarlı hücreler cildin yaşlanmasına, sıkılığını kaybetmesine ve mevcut kırışıkların belirginleşmesine neden olur. Uzun süre ve korunmasız şekilde güneşe maruz kalmak, ciltte lekelerin ve kırışıkların meydana gelmesine neden olur, cildin yaşlanmasını hızlandırır.

    nivea_sun_dnage1

    Hücre yenileyici Folik Asit, Creatine ve UVA-UVB koruması içeren formülü sağlıklı ve yeni hücre oluşumunu destekler. Cilt hücrelerinin merkezi olan DNA’yı erken cilt yaşlanmasına sebep olan güneşe bağlı hasarlara karşı korur. Yağlanma yapmayan hafif formülü cildi nemlendirir, ipeksi bir yumuşaklık verir. Daha genç görünen güzel bir cilt için; güneş nedeni ile oluşan kahverengi lekeler, ince çizgiler ve kırışıkların görünümü azalır. Gelişmiş UVA/UVB koruma sistemi ile güneş yanıklarına ve erken cilt yaşlanmasına karşı anında korur. Güneş alerjisi riskini azaltır. Suya dayanıklıdır.Yüz, dekolte bölgesi ve eller için uygundur.

    # Güneşe çıkmadan önce sürün.
    # Özellikle yüzdükten ve kurulandıktan sonra uygulamayı sık sık tekrar edin.
    # Yoğun öğle güneşinden kaçının.
    # Bebeklerin ve küçük çocukların doğrudan güneş ışınlarına maruz kalmamasına dikkat edin. Koruyucu kıyafetlerin yanı sıra yüksek koruma faktörlü güneş koruyucu ürünler kullanın.