Etiket: güneş koruyucu

  • Cilt Kanseri Alternatif Tedavi Yöntemleri: 6 Etkili Çözüm

    Cilt Kanseri Alternatif Tedavi Yöntemleri: 6 Etkili Çözüm

    Cilt kanseri alternatif tedavi yöntemleri hakkında bilgi alın! Sağlığınız için 6 etkili çözümle cilt kanserine karşı doğal ve bütünsel tedavi seçeneklerini keşfedin.

    Cilt kanseri teşhisi genellikle endişe verici olabilir, ancak umut verici haber, neredeyse tüm vakaların tedavi edilebilir olmasıdır. Her yıl, ABD’de üç milyondan fazla insanın cilt kanseri teşhisi konulduğu tahmin ediliyor; bazıları ise birden fazla türle karşı karşıya kalabiliyor. Bu tanıların en yaygını genellikle bazal hücreli cilt kanseri olarak karşımıza çıkarken, onu skuamöz hücreli kanser izlemektedir. Güneşe maruz kalma, gelişmiş cilt kanseri tespiti ve uzun yaşam süresi gibi faktörler, bu kanser türlerinin artışında rol oynayabilir.

    Cilt kanseri tedavisi için bir dizi seçenek bulunmaktadır. Geçmişte cerrahi, kemoterapi ve radyasyon terapisi standart tedavi seçenekleri olarak kabul ediliyordu, ancak günümüzde hastalar genellikle alternatif, doğal tedavi yöntemlerini tercih etmektedir. Sistemik tedaviler arasında immünoterapi gibi seçenekler, kanser hücrelerini yok ederken bütünsel bir bakım sağlar.

    Kişilerin tedaviye farklı tepki göstermesi nedeniyle, çeşitli seçeneklerin sunulması önemlidir. Farklı cilt kanseri türleri ve alternatif tedavi yöntemleri hakkında bilgi edinmek, sağlık kararlarınızı daha bilinçli bir şekilde verebilmenize yardımcı olabilir. Bu nedenle, kendi durumunuza en uygun tedavi seçeneğini belirlemek için araştırma yapmak önemlidir.

    Cilt Kanseri Türleri

    Farklı cilt kanseri türleri geniş bir yelpazeye yayılmış durumdadır ve her birinin belirtilerini ve semptomlarını bilmek, uygun bakım rotasını belirlerken önemlidir.

    Bazal Hücreli Karsinom (BHK)

    BHK olarak da adlandırılan bazal hücreli karsinom, cilt kanserinin en yaygın türüdür ve tüm cilt kanserlerinin yaklaşık %80’ini oluşturur. Uzun süreli ultraviyole (UV) maruziyeti, DNA’ya zarar vererek bazal hücrelerin hızlı büyümesine neden olur ve bu da BHK’yi tetikler. Tedavi edilmediğinde, vücudun diğer bölgelerine yayılabilir ve tümör oluşturabilir.

    Neyse ki, BHK için geleneksel yöntemlerden daha az invaziv olan ve genel vücut sağlığını destekleyen çeşitli alternatif tedaviler bulunmaktadır. Erken teşhis bu yavaş ilerleyen ve tedavi edilebilir kanser için hayati önem taşır. Ciltte düzleşen, pullanmaya başlayan kırmızı lekeler; inci beyazı veya hafif pembe şişliklere dönüşen işaretler arasında kahverengi, siyah veya mavi lezyonlar; veya yara benzeri, mumsu büyümeler dikkate alınmalıdır.

    Skuamöz Hücre Karsinoması (SHK)

    BHK’nın hemen ardından gelen skuamöz hücre karsinoması, cilt kanserinin ikinci en sık görülen türüdür. Skuamöz hücrelerin hızlı büyümesi nedeniyle vücutta hızla gelişebilir ve zaman içinde tümöre dönüşebilir. Sert, kırmızı nodüller, pullu kabuklu düz yaralar veya cildin herhangi bir yerinde kırmızı, kabarık lekeler veya yaralar gibi erken belirtiler görülebilir. Skuamöz hücre karsinoması, bazal hücreli karsinoma kadar yaygın olmasa da, agresif olabilir; ancak genellikle hedefe yönelik tedavilerle başarıyla tedavi edilebilir.

    Melanom

    Melanin üreten hücreleri etkileyen bir cilt kanseri türüdür. Tüm cilt kanseri vakalarının sadece %1’ini oluşturmasına rağmen, bu tip kanser en ciddi olanlarından biri olarak kabul edilir. Melanom genellikle açık tenli, bağışıklık sistemi zayıf olan ve ileri yaşta olan bireylerde daha sık görülür. Ancak, melanomla birlikte, bazal hücreli cilt kanseri ve skuamöz hücreli karsinom gibi diğer cilt kanseri türleri için de alternatif tedaviler bulunmaktadır.

    Melanom, diğer cilt kanseri türlerinden farklı olarak daha hızlı yayılma eğilimindedir, bu nedenle erken teşhis büyük önem taşır. Alternatif tedaviler arasında immünoterapi, hedefe yönelik tedaviler ve kanser hücrelerini yok etmeyi amaçlayan diğer bütünsel yöntemler bulunmaktadır. Bu tedavi seçenekleri, hastanın genel sağlığını desteklemeye yönelik bir yaklaşım sunar.

    Melanom teşhisi konan bireyler, özellikle açık tenli, bağışıklık sistemi zayıf veya yaşlı olanlar, düzenli cilt kontrolü yapmalı ve herhangi bir anormal değişikliği hemen doktorlarına bildirmelidir. Bu sayede erken aşamada tanı almak ve uygun tedavi seçeneklerine yönlendirilmek mümkündür.

    Cilt Kanseri Alternatif Tedavileri

    Cilt Kanseri Alternatif Tedavi
    Cilt Kanseri Alternatif Tedavi

    Cilt kanseri teşhisi konulduğunda, geleneksel tedavilere göre daha az invaziv seçeneklere sahip olmak, umut verici bir durumdur. Alternatif cilt kanseri tedavileri, sadece kanser hücrelerine saldırmakla kalmayıp aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve yaşam kalitesini korumaya odaklanmaktadır. İşte göz önünde bulundurulması gereken daha az invazif yöntemlerden birkaçı. Her biri cilt kanserini tedavi etme etkinliğine sahip olabilir, hatta ileri evrelerde bile.

    Graviola IV Terapisi

    Graviola, doğal bir alternatif kanser tedavisi olan apoptoz veya hücre ölümü sürecini kullanır. Graviola’nın ana aktif bileşeni olan asetogenin, anti-tümör etkileri olduğu kanıtlanmıştır. Bu yöntem, Graviola ekstraktının doğrudan kan dolaşımına girmesine izin veren IV yoluyla uygulanır.

    Lazer Kanser Tedavisi

    Cerrahlar, artan hassasiyet yetenekleri nedeniyle kanser tedavisi için lazerleri sıklıkla cerrahi aletler veya cerrahi müdahale yerine tercih ederler. Yüksek yoğunluklu ışık, sağlıklı dokuya zarar vermeden tümörleri hedef alarak küçültme veya yok etme amacı güder. Karbondioksit lazerleri ve argan lazer tedavileri, genellikle yüzeysel cilt kanserleri için kullanılır.

    Gerson Terapisi

    Gerson terapisi, vücuttan arındırmayı amaçlayarak beslenmeyi kullanır ve bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Vejetaryen diyet, günlük vitamin takviyeleri ve detoks maddeleri içeren bu terapi, organik meyve ve sebze diyetini uygular ve kişiselleştirilebilir.

    Biyomanyetik Terapi

    Biyomanyetik terapi, manyetik enerji alanlarını kullanarak vücudun moleküllerini uyarmayı ve kanserli hücre büyümesine katkıda bulunabilecek bozuklukları düzeltmeyi amaçlar. Bu terapi, nanoparçacıkların enjekte edilmesini içerir ve darbeli manyetik alanda ısı oluşturarak tümörleri küçültebilir veya hasar verebilir.

    Rejeneratif Hücre Kanseri Tedavisi

    Rejeneratif hücre kanseri tedavisi veya peptid kanseri tedavisi, peptidlerin enjeksiyonunu kullanarak doku yapılarını ve reseptörlerini güçlendirmeyi amaçlar. Bu tedavi, hücre apoptozunu hedef alır ve kanser hücrelerinin yayılmasını önlerken doku onarımını destekler.

    Enzim Terapisi

    Enzimatik kanser tedavisi, doğal sistemik enzimleri kullanarak kanser hücrelerini nötralize ederek ve tümörleri küçülterek kanserli büyümeyi engellemeyi hedefler. PEG-KYNase adlı bir enzim, bağışıklık sistemini destekleyerek bu büyümeyi durdurmaya yardımcı olabilir.

    Bu alternatif tedaviler, her hastanın sağlık geçmişi ve teşhisi göz önüne alınarak özelleştirilmiş tedavi planlarıyla kullanılabilir. Günlük tedavi değerlendirmesi, tedaviyi kişiselleştirmek ve bağışıklık sisteminin kanserle savaşma yeteneğini güçlendirmek için gereken ayarlamaları belirlemek açısından önemlidir.

    Kanseriniz Özeldir, Tedaviniz de Özel Olmalıdır.

    Bütünsel Bakım Önlemeyle Başlar

    cilt kanseri tedavisi
    cilt kanseri tedavisi

    Sağlıklı seçimler yaparak ve erken tespit yöntemlerini bilmek, birçok kanseri önlenebilir kılar. Özellikle cilt kanseri söz konusu olduğunda, genellikle ana zarar verici faktör, güneşe korunmasız maruz kalma olabilir. Karsinom riskinizi azaltmak için aklınızda bulundurmanız gereken birkaç en iyi uygulama şunlardır.

    UV Maruziyetinden Korunma

    Güneşin UV ışınları cilde zarar verebilir ve kanserli hücrelerin gelişme olasılığını artırabilir. Bronzlaşma yatakları ve yapay güneş lambaları da aynı olumsuz etkilere sahip olabilir. Kendinizi aşırı UV ışınlarından korumak için her zaman güneş koruyucu kullanmalısınız. Bulutlu günler bile sizi zararlı ışınlara maruz bırakabilir. Özellikle güneşin en yoğun olduğu saat 10.00 ile 16.00 arasında sık sık yeniden uygulayın. Kanser oluşumuna karşı son derece duyarlı olan yüz, boyun ve omuzları gölgelemek için şapka ve güneş gözlüğü takın.

    Erken Kanser Tespit Yöntemleri

    Cilt kanserini erken tespit etmek, yayılmasını önlemek adına önemlidir. Cildinizi en az ayda bir kez muayene etmek ve herhangi bir lezyon, uzun süreli kızarıklık veya diğer olağandışı semptomları not almak önemlidir. Benler dahil ciltteki büyümeleri kontrol ederken, boyut, şekil veya renk değişikliklerine özellikle dikkat edin. Ayrıca kaşınan, kabuklanan veya birkaç hafta içinde iyileşmeyen açık yara veya lekeler olup olmadığına bakın. Bu tür belirtiler varsa, bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir. Cilt kanserini ne kadar erken tespit ederseniz, tedavi şansınız o kadar yüksek olacaktır.

    Sağlıklı Yaşam Tarzı Alışkanlıkları

    Genel olarak sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek, kanser riskinizi büyük ölçüde azaltabilir. Bu, dengeli bir beslenme, yeterli sıvı alımı ve düzenli egzersiz içerir. Tütün ve aşırı alkol kullanımından kaçının, çünkü bu alışkanlıklar vücutta toksik birikime neden olabilir. Güçlü bir bağışıklık sistemini sürdürmek, kanserle mücadelede ve vücut dengesini korumada önemlidir. Küçük yaşam tarzı değişiklikleri, gelecekteki kanser teşhisleri üzerinde olumlu bir etki yapabilir.

    Bütünsel bakımın temeli, aktif bir şekilde sağlıklı seçimler yapma ve kendi vücudunuzun belirtilerini anlama becerisidir. Bu, kanseri önceden teşhis etme ve önleme açısından kritik öneme sahiptir.

  • Coppertone güneş kremi

    Coppertone güneş kremi

    Amerika’nın bir numaralı güneş koruyucu markası Coppertone, bu yaza yeni ambalajı ve yenilenmiş içeriğiyle çok hızlı bir giriş yapıyor. Türkiye’nin büyük ilaç ve sağlık markası Merck Sharp ve Dohme (MSD) tarafından pazara sunulan Coppertone ürünleri bu yaz güneş severleri güneşin zararlarından koruyacak. 30, 45 ve 50 SPF içeren 3 farklı koruma düzeyine sahip ürünleri, olgun ciltler için özel korumalı ürünleri ve çocuklar için hassas güneş koruyucular ile güneş sonrası kremin yer aldığı geniş ürün yelpazesi ile Coppertone ürünleri bu yaza damgasını vuracak. Sadece eczanelerde satılacak ürünlerile ilgili detaylı bilgiye i-tunes ve google play üzerinden coppertonetr uygulamasından ulaşabilirsiniz.

    Coppertone Hakkında
    Coppertone markası, Türkiye’de ve Dünya’da birçok ülkede güneş kremi ile eş anlamlı olarak algılanan bir markadır. Birçok nesil 70 yıldır Coppertone ile güneşten korunmuş ve birçok ülkede Coppertone’u bir numaralı güneş koruyucu markası durumuna getirmiştir. Coppertone, Türkiye’de 15 yıldır bulunmaktadır ve güneşin zararlı etkilerinden korunma bilincinin ülkemizde yerleştirilmesinde önemli bir rol üstlenmiştir. Coppertone’un hikayesi Eczacı Benjamin Green’in 1944 tarihinde cildi koyulaştıracak bir losyon keşfetme girişimi ile başlamıştır. Daha sonra şirket 1953 yılında Küçük Coppertone kızınının halka tanıtımıyla meşhur olmuştur. Coppertone kızının ve köpeğinin yer aldığı reklam konseptinde küçük sarışın kızın mavi bikinisinin altı Cocker Spaniel cinsi bir köpek tarafından çekiştirilmektedir. Bu arada kızın bikinisinin altında kalan bölümü daha açık bir tonda gözükmektedir. Reklama eşlik eden slogan ise «Solukbenizli Olmayın»dır. O tarihten bu yana bu sempatik ikili, ailelerin Coppertone markasına bağlılıklarının sembolü olmuştur. Coppertone 1970’lerin başında Amerikan Sanayi’sinin Sun Protection Factor (SPF) metodolojilerini geliştirmesinde öncü rol oynayan bir markadır. Coppertone Güneş Araştırma Merkezi tarafından geliştirilen metotlar, güneş kremlerinin sınıflandırılmasında değerlendirilmek amacıyla Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi, FDA’ya gönderilmiştir. O günden bu yana bütün güneş kremi ürünleri için SPF testleri, Coppertone Güneş Araştırma Merkezi’nin FDA ile birlikte yaptığı öncü çalışmalar sonucunda ortaya konulan standardize laboratuvar koşullarında yürütülmektedir. Bugün Coppertone, ailenin bütün üyelerinin ihtiyaçlarını karşılayan yenilikçi güneş kremleri geliştirmeye devam etmeyi bir marka taahhüdü olarak benimsemiş bir markadır. Coppertone, 70 yıllık marka tecrübesi ile güneşten korunma kavramını 1 numaralı öncelik olarak ele almaktadır.
    ÜRÜNLER
    Coppertone Güneş Koruyucu Losyon SPF 45, Coppertone güneş koruyucu serisinin buğday ciltlere uygun yüksek koruma sağlayan yeni jenerasyonudur.

    Coppertone Sunscreen Lotion SPF 45 62.00 TL

    Coppertone Forteplus Krem SPF 50+, yüksek SPF’li UVA/UVB koruyucular ve antioksidanların birleşimi ile oluşan, cildi hem koruyan hem de besleyen güçlü bir formüldür.

    Coppertone Forte Plus Cream 50+ 86.50 TL
    (Anti-aging özelliğine sahiptir)

    Coppertone Bebek Losyonu SPF 50+, bebeklerin hassas cildini UVA ve UVB ışınlarının hasarından korumak için özel olarak geliştirilmiştir.

    Coppertone Baby Sunscreen SPF 50+ 66.50 TL

     

    BABY Baby-Kids Forte SPF45

  • Güneş ışınları ve cilt

    Güneş ışınları ve cilt

    Güneşten korunma; spor, havuz, deniz aktiviteleri veya gezmekten vazgeçmek anlamına gelmemeli,tam aksine gerekli önlemleri alarak; bu aktiviteleri, sağlıklı bir şekilde ve doya doya yaşayabilmeye yardımcı olmalıdır.

    GÜNEŞ IŞINLARI
    “Cildiniz, güneş ışınlarının hassas terazisi olmasın!”
    20. yüzyılın özellikle ikinci yarısında güneş ile ilgili bilgi ve gözlemlerimizin artması, güneş ışınları hakkındaki yarar-zarar dengesini hassas bir noktaya getirdi. Bir yandan bronz bir ten, sağlık ve güzellik belirtisi olarak kabul edilirken; diğer yandan güneşin insan sağlığına olumsuz etkilerine işaret eden kanıtlar, gün geçtikçe artmaya başladı. Bu gelişmeler karşısında ise günlük yaşamda nasıl davranmamız gerektiği konusunda bazı soru işaretleri doğdu…

    Dünyamıza elektromanyetik ışın demetleri şeklinde ulaşan güneş enerjisi, görülebilen (gün ışığı) ve görülemeyen (ultraviyole – UV) olmak üzere ikiye ayrılıyor. UV ışınları ise, dalga boylarına göre ultraviyole – A (UVA), ultraviyole – B (UVB) ve ultraviyole – C (UVC) olarak üçe ayrılırken; UVC ışınları, atmosferi geçemedikleri için yeryüzüne ulaşamıyor ve bizler günlük hayatımızda sadece UVA ve UVB ışınlarına maruz kalıyoruz.

    GÜNEŞ IŞINLARININ ZARARLI ETKİLERİ
    “Güneş; cildin erken yaşlanmasına, kırışıklıklara ve lekelenmelere yol açıyor!”

    Erken dönemi kapsayan etkiler

    Güneş yanıkları
    Güneş yanığı; özellikle açık tenli kişilerin uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmasını takip eden 12-48 saat içinde ortaya çıkan ağrı, sızı ciltte kızarıklık ve su toplaması ile kendini belli eden geçici bir hastalıktır. Hastalık şiddetli olduğunda; baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü, ateş, bulantı-kusma gibi genel belirtiler (güneş çarpması olarak bilinir) ortaya çıkabilir ve bu durum acil müdahale gerektirebilir.

    Güneş ışınlarına bağlı gelişen alerjiler
    Bazı kişiler güneş ışınlarına maruz kaldıklarında, çok kısa süre içinde (bu bazen 5-10 dakika bile olabilir) ya da birkaç gün sonra ciltlerinde; kızartı, kabartı, kaşıntı ve lekeler ile karşılaşabilir. Cilt yüzeyine sürülen kozmetik veya tıbbi ürünler ya da bazı ilaçlar (doğum kontrol hapları, bazı psikiyatrik ilaçlar, tansiyon ve romatizma ilaçları) da bu durumun ortaya çıkmasını artırabilir.

    Geç dönemi kapsayan etkiler
    Güneş ışınlarının geç dönem zararlı etkileri ise günümüzde Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve tıp otoritelerince daha önemli bir toplum sağlığı problemi olarak kabul edilmektedir. Güneş ışınlarının geç dönem etkilerini kısaca şöyle sıralayabiliriz:

    Cildin erken yaşlanması
    Kırışıklıklar ve güneş lekeleri ile cildin kuru, sert ve kaba bir görünüm alması, özellikle yüz ve el sırtında sert ince kabuklu cilt lekelerinin gelişmesi; cildin erken yaşlanmasının habercileridir. Bu leke ve kabuklu gelişimlerin, aktinik keratoz olarak adlandırılan ve kansere dönüşme riski taşıyan belirtiler olabileceği unutulmamalıdır.

    Cilt kanserleri
    Güneş ışınlarının özellikle açık tenli, açık renkli gözlü, sarışın / kızıl saçlı kişilerde cilt kanseri oluşma riskini çok artırdığı bilinmektedir. Cilt kanserlerinin büyük bir kısmı, vücudun güneş ışınlarına fazla maruz kalan kısımlarında oluşmaktadır.

    GÜNEŞTEN KORUNMAK
    “Güneşten korunma konusunda; davranışlar, alışkanlıklara dönüştürülmelidir!”

    Güneşten korunma kavramı, son 20-30 yılda hayatımıza girmiş bir kavram olup; sınırları henüz netlik kazanmamıştır. Güneşten korunma konusunda bugün için bilinen ve uygulamada fayda sağladığı tespit edilen bazı önemli noktalar bulunmaktadır.

    • Güneş ışınlarının yeryüzüne ulaşma şekli ve şiddeti coğrafi bölgelere, mevsimlere ve günün saatlerine göre farklılık göstermektedir. Coğrafi olarak; ekvatora yaklaştıkça, ilkbahar-yaz aylarında ve öğlen saatlerinde güneş ışınlarının şiddeti artmaktadır. Ayrıca yüksek rakımlarda güneş ışınlarının size ulaşmak için kat edeceği mesafe azalacağından şiddeti de daha fazla olmaktadır.

    • Güneş ışınlarının önemli zararları, direkt olarak gökyüzünden gelen ışınlarla olmakla birlikte; bu ışınların kar, kum ve su yüzeyinden yansıyabileceği ve bunun da zararlı etkilere yol açabileceği unutulmamalıdır.

    • Güneşte kalma süresi, alınan ışının dozunu da belirlemektedir.

    • Giysiler, güneş gözlükleri, şemsiye veya tente güneş ışınlarının önemli kısmını engelleyebilmektedir.

    • Açık tenli, açık renk gözlü, kızıl / sarı saçlı kişiler koyu tenli kişilere göre; bebek ve çocuklar ise erişkinlere göre güneş ışınlarına daha az dayanıklıdır.

    • Güneşten koruyucu ürünler, ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerini önemli ölçüde engelleyebilmektedir.

    Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunma, çocukluk çağından başlayan ve hayat boyunca devam eden bir uygulama olmalıdır.

    Alışkanlığa dönüşmesi istenilen davranışlar

    • Açık alanda kalmanız gerekiyorsa (spor aktiviteleri, plaj – havuz aktiviteleri, iş nedeniyle veya gezinti – piknik vb. sırasında), daima gölge bir yer arayın ve gölgede kalmaya çalışın.

    • Geniş kenarlıklı şapka ve ultraviyole ışınlarını yansıtan gözlük kullanın.

    • Sıkı dokunmuş kumaşlardan üretilmiş giysileri tercih edin.

    • Dış ortamda geçireceğiniz zamanın mümkünse, sabah saat: 10.00 ile 16.00 arasına denk gelmemesine özen gösterin.

    • Güneşte kalacağınız zaman cildinizin açıkta kalan tüm alanlarına güneşten koruyucu krem veya losyon sürün.

    • Çocukları ve bebekleri mutlaka yüksek koruma faktörlü (en az SPF 30) ürünlerle koruyun ve öğlen saatlerinde başka aktiviteler yaratarak, güneşte kalmalarını engelleyin.

    Koruyucu ürünler hakkında…
    “Doğru kişiye, doğru zamanda, doğru ürün!”

    Güneşten koruyucu ürünler, içerdikleri kimyasal maddeler yolu ile cildimize ulaşan ultraviyole ışınlarını emerek ya da yansıtarak derinin alt tabakalarına geçişlerini engellemektedir. Bu ürünlerin üzerindeki numaralar, güneşten korunma faktörü (SPF) olarak bilinmekte ve ultraviyole-B ışınlarını engelleme kapasitelerini belirtmektedir. Günlük aktivitelerde 15-20 faktör yeterli olabilmekte ancak deniz kenarında geçirilen bir gün için en az 30 faktörlü bir ürün kullanılmalıdır.

    Açık tenli kişiler, koyu tenli kişilere göre çocuk ve bebekler ise büyüklere göre daha yüksek koruma faktörüne ihtiyaç duymaktadır. Bu ürünlerin etkileri, sürüldükten en az 15-30 dakika sonra başladığı için güneşe çıkmadan en az yarım saat önce sürülmeleri gerekmektedir. Terleme, su ile temas (yüzme – yıkanma) ve havlu ile kurulanma sonucu koruyucu ürünlerin etkileri kaybolabileceğinden; koruyucu ürünlerin gün içerisinde ihtiyaç duyuldukça-birkaç saatte bir- tekrar sürülmeleri gerekmektedir.

    Son yıllarda koruyucu ürünlere, cildi ultraviyole–A ışınlarından da koruyan yeni bileşenler eklenmiştir ancak bu ürünlerin kalıcılık süreleri daha kısa olduğundan, bu ürünlerin, daha sık sürülmeleri gerekmektedir.

  • Güneşten Korunma Yolları

    Güneşten Korunma Yolları

    Güneşin yararları kadar cilt üzerinde olumsuz etkileri de mevcut. Güneşin yüzünü gösterdiği şu günlerde, güneşin zararlı etkilerine karşı önleminizi aldınız mı?

    Mutlaka güneş koruyucu krem kullanın. Yapılan en büyük hata koruyucu kremi sürüp hemen güneşe çıkmaktır. Halbuki koruyucu kremler sürüldükten yaklaşık 20 dakika sonra etkisini göstermektedir. Koruyucu kreminizi cilt tipine ve rengine uygun olarak seçmeli ihtiyaç duyduğunuz koruma faktörünü buna göre belirlemelisiniz.

    Geniş kenarlı şapkalarla özellikle yüzünüzü güneşin zararlı etkilerine karşı koruyabilirsiniz. Güneşin zararlı ışınlar neticesinde cildi erken yaşlandırdığını unutmamalısınız.

    12.00-15.00 saatleri arası güneş ışınları en dik açı ile geleceğinden mümkün olduğunca güneşe çıkmamaya özen gösterin.

  • İdeal Cilt Bakımı

    İdeal Cilt Bakımı

    İyi bir cilt bakımının sorumluluğu sandığınızdan çok daha fazla. Cildiniz hala genç ve formdayken gelecekte yaşayacağınız sorunların önlemini alabilirsiniz.

    İşte yedi adımda bakım rutininiz…
    -Önce yüzünüzdeki kırışıklıkları hedef alın. Hem yaşlanma karşıtı bakım hem de sivilce tedavisi sağlayan bir temizleyici ürün tercih edin.

    -İkincil hedefiniz gözeneklerinizi mümkün olduğunca açık tutmak ve cildinizi buna rağmen iyice nemlendirmek. Sivilceye yatkın bir cilt yapısına sahipseniz kullandığınız ürünlerin içeriğinde salisilik asit olmasına özen gösterin.

    -Cilt yapınıza göre seçtiğiniz nemlendiriciyi mutlaka en azından SPF15 güneş koruyucuyla destekleyin. Göz çevresi kırışıklıklarını da asla unutmayın.

    -Ölü hücreleri uzaklaştırıp, hücre yenilemesini tetiklemek için mutlaka cildinize haftada bir kez peeling yapın.

    -Doğru yiyecek ve içecekleri tüketin. Günde en az bir buçuk litre su için. Ve kolajen bağlarının arasında bağlanıp sertleştikten sonra kırılarak kırışıkların oluşmasına neden olan şeker tüketimini minimuma indirin.

    -Egzersiz yaparak hücre döngüsünü hızlandırın, yağ yakın. Emin olun bedeninizin sağlığı yüzünüze yansıyacak.

    -Cilt problemlerinizi mutlaka dermatoloğunuzla paylaşın.

  • Cildiniz Yaza Hazır mı ?

    Cildiniz Yaza Hazır mı ?

    Cildinizi yaza hazırlama vakti geldi…

    Öncelikle bağışıklık sisteminizin anlık değişimden etkilenmesini önlemeliyiz.

    – Sabahları aç karnına bir bardak ılık su ile birlikte bir yemek kaşığı bal içilmeli. Neden? Bal doğal bağışıklık güçlendiricidir ve şeker içermediği için kan şekerinin yükselmesine sebep olmaz.

    – Kahvaltıda mutlaka yeşilbiber ve maydanoz tüketin. Yeşilbiber yüksek C vitamini içerir. Maydanoz tokluk hissi verir ve vücudu toksinlerden korur.

    Cildimize iyi bakmalıyız. Kış aylarında soğuk ve ayaz cildi kurutur. Kurumuş cilt çabuk yıpranır ve kırışır.

    Bol su için. Eğer su içmekten ya da tadından hoşlanmıyorsanız; sürahinin içine koyduğunuz suya elma, salatalık, limon ya da aromasından hoşlandığınız bir meyve ekleyin. Vücudun suya ihtiyacı var. Kahve ya da çay su yerine geçmez.

    Peeling yapın. Cildinizi ölü ve kurumuş hücrelerden arındırıp nefes almasını sağlayın, yani bahar temizliği…Evinizde kolayca peeling yapabilirsiniz.

    Mesela;

    – 1 yemek kaşığı Türk kahvesi
    – 1 tatlı kaşığı Sızma Zeytinyağı…Hafta da bir gün banyo öncesi ya da banyo esnasında yumuşak hareketlerle masaj yaparak göz çevresi hariç tüm yüze peeling yapın.

    Yüzünüzde sivilce ve akne olan bölümlere asla peeling uygulaması yapmayın, köklerini aktive eder bu da sivilcelerin yayılmasına/ büyümesi,ne sebep olur.

    Çok kuru ya da dermatit problemi olan ciltler peeling uygulamalarını 15 günde bir yapmalıdırlar. Mutlaka peeling sonrası yoğun nemlendirme özelliği olan ürünler kullanmalıdırlar.

    Cilt Maskeleri

    Kış sonunda cildi beslemek ve yaza hazırlamak gerekir. Cildinize bir iyilik yapmak istiyorsanız size bir kaç önerim olacak.

    Kuru Ciltler için Fındık Maskesi

    Malzemeler:

    • 1 tatlı kaşığı fındık yağı
    • 1 çay kaşığı arı sütü
    • 1 tatlı kaşığı gliserin
    • 1 çay kaşığı bal

    Malzemeler iyice karıştırılıp gözler ve dudaklar hariç tüm cilde uygulanır.
    15 dakika bekletildikten sonra ılık su ile temizlenir.
    Bu maske 15 günde bir 3 ay boyunca uygulandığı takdirde cilt yağı dengesini bulur ve kırışıklıklardan korunur.

    NOT: Fındık yağı kirpiklere uygulandığında gürleştirir.

    Nar’lı Hassas Cilt Maskesi

    Malzemeler

    • 1/4 nar
    • 1 yumurta sarısı
    • 1 yemek kaşığı bal

    Nar iyice ezilir. Ezilmiş Nar’ın içine yumurta sarısı ve bal ilave edilip iyice karıştırılır. Bu karışım gözler hariç tüm cilde uygulanır. Maske ciltte 15 dakika bekletilir. Ilık su ile yıkanarak çıkartılır. Haftada bir gün uygulanabilir.

    NOT: Uygulama sonrası gül suyu ile kompres yapılırsa gözenekler sıkılaşır.

    Karma Ciltler için Kil Maskesi

    Malzemeler

    • 1 yemek kaşığı beyaz kil
    • 3 çay kaşığı biberiye yağı
    • 1 yumurta sarısı

    Yumurta sarısı iyice çırpılır. Yumurtanın içine biberiye yağı ilave edilir. Ardından kil ilave edilir. Bu malzemeler iyice karıştırılır. Elde edilen maske gözler ve dudaklar hariç tüm cilde uygulanır. Ciltte 20 dakika bekletilir. Sürenin sonunda maske ılık su ile temizlenir.

    NOT: Uygulama sonrası madensuyu ile kompres yapılırsa gözenekler sıkılaşır.

    Yağlı Cilt için Domates Maskesi

    Malzemeler

    • ½ Domates
    • 2 yemek kaşığı Kil

    Kabukları soyulmuş ve rendelenmiş domatesin içine kil ilave edilir. Malzemeler macun kıvamına gelene kadar karıştırılır ve göz çevresi hariç tüm cilde uygulanır. 20 dakika bekletildikten sonra soğuğa yakın su ile yıkanır.

  • Vichy : LIFTACTIV SERUM 10

    Vichy : LIFTACTIV SERUM 10

    Vichy : LIFTACTIV SERUM 10 | 1İlk damladan itibaren yepyeni bir cilt

    GÜÇLÜ GENÇLİK SERUMU
    PÜRÜZSÜZLEŞEN KIRIŞIKLIKLAR – DARALAN GÖZENEKLER
    SIKILAŞMA ETKİSİ – ANINDA IŞILTI

    Rhamnose’un gücü
    yaşlanma karşıtı bakımda zirve olan bir
    serumda birleşti.

    YENİLİK
    İlk damladan itibaren daha pürüzsüz, yumuşak, ışıldayan bir cilt.

    ETKİNLİK
    Kırışıklık görünümünde azalma, uzun süreli sıkılaştırıcı etki, ışıldayan cilt, gözenek görünümünde azalma.

    O kadar yoğun ki;
    İlk damladan itibaren cildiniz yenilenmişcesine pürüzsüzleşir ve ışıldar.

    O kadar güçlü ki;
    Ana kırışıklık görünümü üzerinde eşsiz etki sunar.

    O kadar saygılı ki;
    Hassas ciltler dahil tüm cilt tipleri için uygundur.

    Vichy : LIFTACTIV SERUM 10 | 2

    LiftActiv Serum 10 is the latest innovation from Vichy – a powerful anti-ageing serum that leaves skin velvety smooth and reduces the appearance of wrinkles. The secret behind Vichy LiftActiv Serum 10 is a potent 10% concentration of the breakthrough anti-ageing ingredient Rhamnose (a sugar derivative capable of a long lasting lifting effect and anti-wrinkle action) combined with Hyaluronic acid which helps hydrate and plump skin. The serum also contains Vichy Thermal Spa Water, rich in soothing and regenerating minerals and a ceramide based texture which aids the absorption of the active ingredients into the papillary dermis. The results are a powerful lifting, re-plumping anti-ageing serum specifically formulated for sensitive skins.

    Hypoallergenic, Paraben free and tested under Dermatological Control.

    Vichy : LIFTACTIV SERUM 10 | 3