Etiket: Grip

  • Yaz gribine neler iyi gelir?

    Yaz gribine neler iyi gelir?

    Soğuk algınlığı, üşütme ve yaz gribine neler iyi gelir? Sıcak yaz günlerinde hasta olmak kış mevsimine göre daha zordur. Yüksek ateş bu dönemde daha tehlikeli olabilir. Yaz aylarında gribe yakalandıysanız çabuk iyileşmeniz için öneriler hazırladık.

    Yaz gribine neler iyi gelir?

    Tüketilen soğuk içecekler, dondurma, yada klima çarpması gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilen yaz gribi zor geçebilir. Genellikle terleme sonrasında ani bir üşüme yaşadığınızda sabah yataktan kalkamayacak halde uyanabilirsiniz. Yaz gribini kolaylıkla atlatabilmeniz için bilmeniz gerekenleri sıraladık.

    Yaz gribine
    Yaz gribine

    Yaz Gribinden Kurtulmak İçin

    İlk olarak bağışıklık sisteminizi güçlendirmelisiniz. Yüksek oranda C vitamini içeren yaz meyvelerini tüketin. Kavun, çilek ve limon tüketimini arttırın.

    • Su tüketmek grip sırasında sıvı kaybeden vücudunuzun çabuk toparlanmasına yardımcı olacaktır.
    • Enfeksiyonlar yüksek ateşe neden olabilir. Gün içerisinde ılık su ile duş alın. Soğuk çok ateşiniz yoksa tercih etmeyebilirsiniz.
    • Sıcak ve soğuk etkisini sürdürmeyin. Bulunduğunuz ortamın hava sıcaklığının gün içerisinde sabit kalmasını sağlayın.
    • Bitki çayları tüketin. Adaçayı antiseptik özelliği ile boğaz enfeksiyonları ile savaşmanıza yardımcı olur. Kuşburnu yüksek C vitamini ile bağışıklık sisteminizi güçlendirir.
    • Grip döneminde yemek yemek istemeyebilirsiniz. Seçiminizi hafif olan çorba ve yoğurttan yana kullanabilirsiniz.
    • Yüksek oranda vitamin ve mineral içeren sebzelerden yapılmış yemekleri tüketin.
    • Kuruyan cildiniz için mutlaka E vitamini içeren kremler kullanın.
    • Bulunduğunuz ortamı sık sık havalandırın.
  • Yoğurt gripten koruyor!…

    Yoğurt gripten koruyor!…

    Grip salgını günlük hayatı olumsuz yönde etkiliyor…

    Takvim’de yer alan habere göre yapılan araştırmalar yoğurt yemenin soğuk algınlığını yüzde 25 oranında azalttığını ortaya koydu.

    Uzmanlar her gün bir kase kaymağı alınmış yoğurt tüketilmesini önerdi. Bunun yanı sıra; koyu yeşil, kırmızı ve sarı renkteki meyve ve sebzeler tüketin.

    Özellikle turunçgiller, domates, kivi, brokoli, maydanoz gibi C vitamini kaynaklarını sofranızdan eksik etmeyin. Günde en az 8 bardak su için.

    Özellikle hastalandığınızda ılık su, zencefil, bal, limon, tarçın, adaçayı, ıhlamur, ekinezya çayı gibi içecekleri tercih edin…

  • Grip kapınızı çalmadan şimdiden önleminizi alın

    Grip kapınızı çalmadan şimdiden önleminizi alın

    Güneşli günlere ağır ağır veda edilen bu günlerde beslenmeye daha çok dikkat etmek gerekiyor. Mevsim geçişlerinde bağışıklık sisteminin zayıflaması ile birlikte hastalıklara yakalanma riski de daha çok artıyor.

    Vücut direncini yükseltmek için vitamin-mineral ve antioksidan gibi bileşiklerin besinlerle sağlanması bu dönemde daha da önem kazanıyor. En güçlü ve en doğal antioksidan, vitamin ve mineral kaynaklarımız olan yeşil yapraklı sebzeler ve meyvelere günlük beslenme düzeninde mutlaka yer verilmesi gerekiyor. Günde 4-5 porsiyon meyve-sebze tüketimi yeterli vitamin dengesini sağlamaya yardımcı olacaktır.

    Soğuk Algınlığına C Vitamini

    Antioksidan olarak da görev yapan ve bağışıklık sistemini güçlendiren C vitamini, soğuk algınlığında etki göstererek belirtileri hafifletiyor. Vücutta depo edilmediği için günlük olarak tüketilmesi gerekiyor. C vitamini, sadece limon, portakal gibi turunçgillerde değil, kuşburnu, kırmızı ve yeşil sivri biber, maydanoz, roka, domates de bulunuyor.

    Sağlıklı Bağırsaklar ve Güçlü Bağışıklık Sistemi

    Bağışıklık sisteminin güç kaynağı sağlıklı bağırsaklardır. Son dönemde yapılan araştırmalarda probiyotik ve bağışıklık sistemi arasında güçlü ilişki olduğu ortaya konmuştur. Bu nedenle düzenli olarak ayran, yoğurt veya kefire günlük beslenmenizde yer vermeniz, bağışıklığınızın desteklenmesinde olumlu sonuçlar doğuracaktır. Evde yaptığınız yoğurtlara probiyotik maya kullanabilirsiniz. Barsak fonksiyonları düzenli çalışmayan kişiler günlük probiyotik tabletlerden destek alabilirler.

    Su Tüketimine Dikkat !!!

    Azalan hava sıcaklığı ile su tüketimini azaltmak hem vücutta atık maddelerin birikmesine hem de cilt kuruluğu gibi problemlere yol açacağından günlük su tüketimine dikkat edilmelidir. Ayrıca vücut ısınızın ayarlanması ve sağlıklı böbrek fonksiyonları için de düzenli su tüketimi önemlidir.

    Sonbahar Depresyonundan Besinler İle Korunun

    Bu mevsimde artan depresyon eğilimi ve stresi kontrol altına almada B vitaminlerinden zengin beslenmenin hayli faydasını göreceksiniz. B grubu vitaminler et, deniz ürünleri, yumurta ve peynirde bulunmaktadır. Açılan balık sezonuyla beraber haftada 2 kere balık tüketimi, içerdiği omega-3 sayesinde hem bağışıklığı güçlendirecek hem de sinir sisteminizi olumlu etkileyecektir.

    Her Besini Mevsiminde Tüketin.

    Doğa her mevsim vücudun ihtiyaç duyduğu besin ögesi bileşimine sahip yiyecekleri bizlere sunmaktadır. Besinleri vücudunuz için mucizeye dönüştürmek sizin elinizde.

    Her zaman mevsimine uygun beslenilmelidir. Böylece hem en doğal besinler tüketilir hem de vücudun o mevsim ihtiyaç duyduğu besin öğeleri karşılanmış olur.

    Hangi Ay Hangi Meyve Hangi Sebze

    Sonbaharda özellikle tüketilmesi gereken sebzeler: Havuç, salatalık, taze fasulye, yeşil biber, patlıcan, dolmalık biber, börülce, bamya, kırmızı biber, mantar, mısır, barbunya, kabak, fesleğen, biberiye, nane, maydanoz, tere, domates, dereotu, soğan.

    Meyveler: Şeftali, karpuz, üzüm, mürdüm eriği, incir, kızılcık, taze ceviz, fındık

    EKİM ayında;

    Sebzeler: Havuç, salatalık, yeşil biber, patlıcan, domates, kırmızı biber, mantar, yer elması, lahana, pırasa, karnabahar

    Meyveler: Nar, üzüm, incir, kızılcık, armut, kestane, fındık, ceviz

    KASIM ayında;

    Sebzeler: Lahana, kereviz, havuç, karnabahar, pırasa, ıspanak, balkabağı, yer elması, pazı, marul, roka, soğan, biberiye, nane, maydanoz, tere.

    Meyveler: Portakal, ayva, nar, greyfurt, artmut, Trabzon hurması, kivi, muz, mandalina

    Dyt. Aysu BEKCİ

  • Grip virüsleri bronşiti tetikliyor!

    Grip virüsleri bronşiti tetikliyor!

    Kış aylarının kabusu grip, bronşite de yol açıyor. Prof. Dr. Erk, ‘Sigara, kirli ve soğuk havayla coşan bronşitten korunmanın yolu, antioksidan zengini gıdalardan geçer’ diyor.

    Takvim’de yer alan habere göre her yaştan herkesi tehdit eden bronşit özellikle erkekleri seviyor.

    “Akut bronşit akciğerlere hava giriş çıkışını sağlayan bronşların şişerek iltihaplanmasıdır” diyen İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erk, “En sık neden üst solunum yolu enfeksiyonları virüsleridir. Bütün akut bronşit vakalarının yüzde 90’ınından virüsler, yüzde 10 kadarından bakteriler sorumludur. Fiziksel ve kimyasal etkenler de bronşite neden olabilir” diyor.

    Prof. Dr. Erk, bu ciddi hastalığa ilişkin şu bilgileri veriyor… “İnatçı ve şiddetli öksürük bronşitte en sık şikayettir. Balgam da sıklıkla öksürüğe eşlik eder. Balgam koyu renkli olabilir, kan içerebilir. Hafif ateş, göğüste yanma, burun akıntısı, boğaz ağrısı, eklem ve kas ağrıları olur. Erişkinlerde boğmaca hastalığı akut bronşite ve çok uzun süreli inatçı öksürüğe neden olabilir.”

    TANI KOLAY

    “Bronşit tanısı fizik muayene, kan tahlilleri ve akciğer filmi çekerek konur. Ayırıcı tanıda en önemli hastalık zatürredir. Her iki hastalık aynı şikayetlere yol açar, fakat akciğer filmleri farklıdır, zatürrede akciğerlerde kendine has sesler duyulur.”

    ÖNLEM ALIN

    “Bağışıklık sisteminin yüksek tutulması önemli. Özellikle beslenme ve uyku kalitesi vücut direncini arttırır. Yeşillikler, sebzemeyvelerden oluşan bir diyet vücudun ihtiyacı olan kalori, vitamin, mineral ve antioksidanları sağlar. Az miktarda organik, temiz ve taze hayvansal ürünler de katkı sağlar. Sık sık ellerin yıkanması önemlidir.”

    TEDAVİSİ MÜMKÜN

    “Etken, sıklıkla virüsler olduğu için antibiyotik gerekmez. Bakterilerin işin içine karıştığı anlaşılırsa antibiyotik kullanılabilir. Balgamın renkli olması hastalar ve doktorlar tarafından yanlış olarak antibiyotik kullanılması için gerekçe olarak değerlendirilir. Oysa viral bronşitte de renkli balgam söz konusu olabilir. Üst solunum yolu enfeksiyonları ve akut bronşit yanlış ve gereksiz olarak antibiyotiklerin en sık kullanıldığı hastalıklardır. Akut bronşitin tedavisi belirtilere yöneliktir. Ateş ve ağrı kesici ilaçlar, bitkisel öksürük kesici ilaçlar ve yatak istirahati sıklıkla yeterlidir.”

    DOĞAL GIDALAR TÜKE TMEYE ÖZEN GÖSTERİN

    * Havuç, elma, kuru kayısı, domates, biber gibi sarı ve tu runcu renkli, A vitamininden zengin besinlere ağırlık verilmeli.

    * Güçlü bir antioksidan olan C vitamini bakımından zengin besinler almalı. Portakal, kırmızı biber, kekik, kivi, brokoli, maydanoz ve koyu yaprak lı sebzeler gibi.

    * Nane bronşit semptomla rını azaltmaya yardımcı olabilir. Nane deki etken madde olan mentol, burun tıkanıklığını açar.

    * Bağışıklık sistemini güçlen diren bir tonik olarak kabul edilen ginseng, akut bronşite karşı koruyucudur.

    * Yeşil çay, antioksidan olup, virüslerin vücutta yayılmasını önler.

    * Somon, sardalya gibi yağlı balıklar, vücutta iltihapları önler, mikroplarla savaşarak bağışıklığı güçlendirir.

    * A vitamini ve betakaroten den zengin beslenme, iyi kaynaklı protein ve yeterli çinko alımı, bağışıklık siste mini güçlendirir. Bu üç unsuru barındıran besin ise yumurtadır.

  • Gripte hızlı iyileşme püf noktaları

    Gripte hızlı iyileşme püf noktaları

    Gripte hızlı iyileşme püf noktaları… Sonbahar ve kış aylarında sık görülen grip, nezle, soğuk algınlığı gibi hastalıklardan korunmak için bağışıklık sistemini güçlendiren meyve ve sebzelerden destek almak büyük önem taşıyor. Şifayı çoktan kapanların da yapması gereken yine iyileşmeyi hızlandıran gıdalara sarılmak.

    Gripte hızlı iyileşme püf noktaları

    “Sonbahar hastalıkları sizi fazla hırpalamadan beslenme düzeninizde birkaç değişiklik yapın. İşte o zaman hızlıca iyileştiğinizi göreceksiniz” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Melis Torluoğlu, bazı besinleri doğru tüketerek çabuk iyileşmenin mümkün olabildiğini söylüyor.

    Torluoğlu, beslenmeyle hızlı iyileşmenin püf noktalarını şöyle anlatıyor:

    GRİPSENİZ ÇORBALARINIZA SARIMSAK EKLEYİN

    Allium ailesinin en dikkat çeken üyelerinden olan soğan ve sarımsak, içeriğinde bulunan kükürtlü bileşiklerin neden olduğu keskin koku nedeniyle tüketiminden kaçındığımız bir ikili. Fakat anti-mikrobiyel etkisiyle vücut direncinin ve bağışıklığın güçlü tutulmasına oldukça yardımcı. Isı veya parçalanmayla birlikte okside olmaması için sarımsağı çiğ olarak tüketin.

    Pişmediğinde vitamin ve mineral içeriğini kaybetmiyor. Grip, farenjit, nezle gibi hastalıklar kapınızı çaldığında çorbaların içerisine, sindirim yoluyla ilgili bir rahatsızlığınız yoksa bolca ilave edin. Sarımsağı illa pişireceksiniz mutlaka yanmamasına ve çokça pişmemesine özen gösterin.

    PANCAR SUYU İLE ENERJİ TOPLAYIN

    Pancar suyu, içeriğinde bulunan nitrat ile kan akışının düzenlenmesine ve hücrelerin oksijen alışına destek oluyor. Özellikle grip ya da soğuk algınlığı yaşayanların sıklıkla şikayet ettiği kas kasılmalarını önlemede yardımcı oluyor. Bu sayede kas ağrılarının önüne geçiyor. Hastalık evresinde günde 2 bardak pancar suyu içmeniz kendinizi daha enerjik hissetmenizi sağlıyor.

     

    KIRMIZIN ETİN YANINDA BOL LİMONLU SALATA

    Demir ve çinkonun en iyi kaynakları olan kırmızı et, dokulara daha fazla oksijen taşınmasına yardımcı olarak iyileşme sürecine hız kazandırıyor. Fakat kırmızı etin içeriğinde bulunan minerallerden daha iyi yararlanmak adına yanında bol limon ilaveli bir salata tüketmekte fayda var. Bu şekilde etin vücuda getirdiği asidik yük de azalmış oluyor. Kalp-damar hastalığınız yoksa hastalık döneminde haftada 2-3 defa kırmızı et yiyebilirsiniz.

    BALIK TÜKETMENİN TAM ZAMANI

    Balığın içerisinde bulunan omega 3 yağ asitleri anti-inflamatuar etkiye sahip. Ayrıca viral, bakteriyel, paraziter enfeksiyonlara karşı konakçı defansını zayıflatarak, hastalıklara karşı koruyucu etki gösteriyor ve iyileşme sürecini hızlandırıyor. Mevsimine uygun olarak haftada 1 veya 2 defa tüketimi kısa sürede toparlanmanıza yardımcı olabilir.

    YİYECEKLERİNİZİ LİMONLAYIN

    Grip ve soğuk algınlığının tedavisi sırasında limon ilk akla gelen besinler arasında yer alıyor. İçeriğindeki C vitamininden yeterinde yararlanabilmek ve besin kaybını önlemek için yenmeden hemen önce hazırlanması gerekiyor. Örneğin meyve suları sıkılınca hemen içilmeli, salataya eklenecek olan limon yenmeden hemen önce sıkılmalı. Ayrıca meyvelerin bütün haliyle tüketilmesinin vitamin ve posa açısından daha yararlı olduğu da unutulmamalı.

    BAHARATLARI HARMANLAYIN

    Baharatların içeriğinde bulunan antioksidanlar da bağışıklık sistemini destekliyor. Hatta bazı baharatlar, boğazda oluşan enfeksiyonun iyileşme sürecini hızlandırıyor. Fakat baharatları açık satılan yerlerden değil, bildiğiniz markaların paketli ürünlerini tercih etmelisiniz. Herhangi bir sağlık probleminiz yoksa, aşağıdaki tarifi gün içerisinde salataların veya yoğurdun içerisine ilave ederek kullanabilirsiniz.

    BAHARAT HARMANI İÇİN GEREKLİ MALZEMELER:

    2 yemek kaşığı fesleğen.

    2 yemek kaşığı karabiber.

    1 yemek kaşığı kekik.

    1 yemek kaşığı nane.

    1 çay kaşığı toz zencefil.

    1 tatlı kaşığı kimyon.

    1 tatlı kaşığı acı pul biber.

    Yapılışı: Çukur bir kapta baharatları harmanlayıp salatalarınıza ve yoğurdunuza serpin.

    ÇAY-KAHVE YERİNE BİTKİ ÇAYI

    Düzenli sıvı tüketimi metabolizmanın düzgün çalışabilmesi ve toksik maddelerin atılması açısından oldukça önemli. Sıvı tüketimini artırmak için ise siyah çay ve kahve gibi vücutta di-üretik etkisi olan içecekler yerine bitki çayları tercih etmelisiniz. Özellikle ıhlamur, rezene, adaçayı, nane, zencefil, kuşburnu gibi gribe karşı destekleyici olan bitki çaylarını, kış boyunca bardaklarınızdan eksik etmeyin. Hem hastalıklarla karşı vücut direnciniz gelişir hem de hastalığa yakalansanız da iyileşme süreciniz kısalır.

    Kaynak: ntv.com.tr

  • Grip Olan Anne Emzirebilir mi?

    Grip Olan Anne Emzirebilir mi?

    Sonbaharın iyiden iyiye kendini göstermeye başlamasıyla grip sezonu da açıldı. Peki, emziren anneler grip salgınına yakalandıklarında ne yapmalılar? Emzirmek hem anne hem de bebek için çok önemli bir süreç. Bu süreçte annenin kendi sağlığını koruması bebeğin sağlığını korumak kadar önemli. Anne sütünün, bebeği her türlü hastalıktan koruduğu ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinen bir gerçekken annelerin grip olduklarında bebeği emzirmeye devam edip etmemesi, akıllarda bir soru işareti bırakabiliyor.

    Emzirmeye Devam

    Bilinenin aksine birçok uzman, annelerin gribe yakalandığında önlemlerini alıp emzirmeye devam etmeleri gerektiğini savunuyor. Anne sütü, içerisinde barındırdığı zengin anti-viral ve anti-bakteriyel maddeler sayesinde bebeği hastalıklardan korumaya yardımcı oluyor. Grip gibi salgın hastalıklar, anne sütünden ziyade havadan damlacık yolu ve yakın temasla bulaşıyor. Bu noktada annelerin önlemlerini alarak bebeği emzirmeye devam etmeleri, ancak yakın temas kurmaktan kaçınmaları şiddetle tavsiye ediliyor. Üstelik annesi grip olduğu halde emzirilmeye devam edilen bebeklerin, üst solunum yollarında oluşan bulaşıcı hastalıklardan korunma şansları da yükseliyor.

    grip_emzirmek

    Alınabilecek Önlemler

    Anneler grip olduklarında hastalığı bebeğe bulaştırmamak için maske kullanabilirler. Özellikle emzirirken maske kullanmaya özen göstermeli ve yarım saatte bir bu maskeyi değiştirmeliler. Göğüs ucunun temiz olduğundan mutlaka emin olmalılar. Maske kullanmadıkları esnada nefeslerini bebekten uzak tutmaları, bebeğin yüzüne hapşırıp öksürmemeleri çok önemli. Aynı zamanda annelerin sık sık ellerini yıkamaları ve içine hapşırıp öksürdükleri mendilleri hemen o an çöpe atmaları gerekiyor. Bu süreçte anne dahil bebeği kimsenin öpmemesi çok önemli. Aynı zamanda hava koşulları ne olursa olsun bebeğin odası dâhil tüm ev, gün içinde birkaç kez havalandırılmalı.

    İlaç Kullanımı

    Emziren annelerin doktorlarına danışmadan ilaç kullanmamaları gerekir. Eğer doktor öneriyorsa bazı ilaçların kullanımı mümkündür. Şayet anne emziremeyecek kadar hasta durumdaysa sütünün göğüs pompası ile biberona sağılması ve bebeğe verilmesi, bebeği hastalıktan korumak için son derece önemli ve gereklidir.

    Annenin Beslenmesi

    Gribe yakalanan anneler, beslenmelerine de çok dikkat etmeli. Emzirdiği için hali hazırda çok fazla sıvı tüketmeye, vitamin ve minerale ihtiyaç duyan anneler bu süreçte gribe yakalandıklarında normal beslenmelerine daha fazla sıvı, bitki çayı ve vitamin eklemeliler. Protein tüketimi süt kalitesi için önem arz ettiğinden asla unutulmamalı. Aynı zamanda anne, bebeği emzirmediği zamanlarda dinleniyor olmalı. Eğer anneler bu süreçte dinlenmezlerse hastalığın süresi uzayabilir ve bu da bebeğe hava yoluyla bulaşma ihtimalini arttırabilir. Kendi sağlığına dikkat eden ve bebeğini emzirmeye devam eden anneler, grip sürecini bebeklerine bulaştırmadan kolayca atlatabilirler.

  • Gripten korunmak için 10 altın kural

    Gripten korunmak için 10 altın kural

    Gripten korunmak için 10 altın kural Dr.Özgönül, “Grip özellikle yaşlılar ve çocuklar için tehlikelidir. Akciğerde çoğalıp zatürreye yol açıp başka hastalıklara da zemin hazırlaması nedeniyle grip, özellikle 65 yaş üstü kişilerde, akciğer, kalp, böbrek, karaciğer ve şeker hastalığı olanlarda ve kanser tedavisi görenlerde ve bağışıklık sistemi tam gelişmediği çocukluk döneminde ölümcül olabilir” dedi.

    Gripten korunmak için 10 altın kural

    Dr.Özgönül, gripten korunmanın 10 altın kuralını şöyle sıraladı;
    “1-      En etkili yol grip aşısı olmaktır. Özellikle yukarıda belirttiğimiz risk grubunda olan kişiler mutlaka aşılanmalıdır.
    2-      Aşı yapılması sadece gribe karşı koruma yapmayacak aynı zamanda grip sonrası gelişebilecek diğer hastalıkların ( Bronşit ve zatürre gibi ) gelişmesi de önlenmiş olacaktır.
    3-      En iyi ikinci koruma yöntemi sağlıklı beslenmektir.  Sağlıklı beslenmek dediğimizde hemen aklımıza bol salata, meyve gibi yiyecekler gelebilir. Fakat özellikle kış aylarında bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için hem bitkisel hem de hayvansal proteinlerden beslenmemiz gerekecektir.
    4-      Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için C vitamini ve özellikle çinko yönünden zengin gıdalar ile beslenmek gerekir. Limonlu ve zeytinyağlı salatalar ve özellikle taze portakal ve mandalina mükemmel bir C vitamini kaynağıdır. Çinko için ise Ispanak, kuzu ve sığır eti, badem, mantar, kabak çekirdeği, susam, fasulye, kuru fasulye, bezelye, kabak, hindi eti ve tavuk göğüs eti tüketebiliriz.
    5-      Grip en çok soluduğumuz havadan geçer. Bu nedenle havalandırması yetersiz ve çok kalabalık ortamlardan uzak durmamız bizi gribe karşı koruyacaktır.
    6-      Gribin bulaşmasının bir diğer yolu da ellerimizdir. Özellikle dışarıda dolaşırken veya bir mağazada, alışveriş merkezinde gezinirken, ellerimizle dokunabileceğimiz nesnelere ( asansör düğmesi, merdiven tutacakları, kapı kolları, yaslanılabilen duvar gibi yüzeyler, duraklarda bulunan direkler gibi ) dokunmamaya özen gösterelim veya dokunacaksak elimize bir peçete alarak onunla dokunmak ve sonrasında bu peçeteyi hemen çöpe atmak iyi olacaktır. Hastalığın en sık eller ile bulaştığını unutmayalım ve dışarıdayken ellerimizi asla ağız ve burun bölgesine götürmeyelim. Götüreceksek mutlaka temiz bir kağıt peçete kullanalım.
    7-      Başkalarının sağlığı için eğer hapşıracak veya sümküreceksek mutlaka temiz kağıt bir peçete kullanıp bunu da hemen çöpe atmamızda yarar vardır.
    8-      Yolda karşılaştığımız yakın tanıdığımız bile olsa arkadaşlarımızla asla öpüşmememiz gerekir. Çünkü e o bizim hasta olup olmadığımız ne de biz onun hasta olup olmadığını bilmiyoruz. Siz öpüşüp sarılmak için hamle yaparsanız, karşınızdaki kişi hasta bile olsa bazı durumlarda nezaketen kendini geri çekemeyebilir. Bu durumda hastalık kendiliğinden yayılmaya olanak bulur.
    9-      Ellerimizi sık sık yıkamaya çalışmalıyız ve çalıştığımız yerde kendimize özel bir bardağımız yoksa tek kullanımlık bardakları tercih etmemiz mikropların bulaşmasını engelleyecektir. Ayrıca çalıştığımız ortamda kullandığımız kalem gibi kırtasiye malzemelerine de itina ile yaklaşmalıyız. Mümkünse kendimize özel olanlarını sadece kendimiz kullanmaya gayet etmeliyiz.
    10-   Kış aylarında giyim tarzımız da vücut direncimizin düşmesine neden olabilir. Bu nedenle ne derece zor olsa bile kapalı ve sıcak bir ortama girdiğimizde üzerimizdeki fazla olan palto ceket gibi giysileri çıkararak dışarı çıkarken de bunları giyerek vücudumuzun lüzumsuz yere terlemesine veya soğuk ta kalmasına müsaade etmemeliyiz.”
    Kaynak: gazetevatan.com
  • Gripten korunmak için 7 saat uyuyun

    Gripten korunmak için 7 saat uyuyun

    Grip ve soğuk algınlığından korunmak için bağışıklık sistemini zayıflatacak durumlardan (kötü beslenme, aşırı alkol tüketimi, uykusuzluk ve stres) kaçınmak, kişisel hijyene özen göstermek, mümkünse kalabalık ve havalandırması yetersiz ortamlardan uzak durmak gerekiyor.

    Yeterli miktarda yüksek kaliteli protein ve sebze tüketmek, rafine şeker, işlenmiş gıda, ambalajlı meyve suyu, alkol ve tütün ürünlerinin kullanımından kaçınmak da hastalığa yakalanma riskini azaltıyor.

    7 SAAT UYKU, YARIM SAAT YÜRÜYÜŞ

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Demet Yalçın, ayrıca günde en az yedi saat uyumanın ve yarım saat açık havada yürüyüş yapmanı gripten korunmada büyük önem taşıdığına vurgu yapıyor. Çünkü kronik yorgunluk bağışıklık sistemini kötü yönde etkilenmesine neden oluyor.

    ELLERİNİZİ 20 SANİYE SABUNLA YIKAYIN

    Dr. Yalçın’ın verdiği bilgilere göre, hastalıktan korunmak için alınması gereken en önemli tedbirler arasında kapalı ortamların havalandırılması, optimal oda ısısının sağlanması, yeterli kişisel alanın sağlanması, klimaların bakımlarının düzenli yapılması, kullanılan yüzeylerinin ve tuvaletlerin sık aralıklarla temizlenmesi de yer alıyor. Ayrıca ellerin sık sık, su ve sabun ile en az 20 saniye yıkanması, bunun mümkün olmadığı zamanlarda ise alkol bazlı el dezenfektanlarının kullanılması gerekiyor.

     

    ntv.com.tr

  • İbrahim Saraçoğlu Soğuk Algınlığı Bitkisel Tedavi Kürü

    İbrahim Saraçoğlu Soğuk Algınlığı Bitkisel Tedavi Kürü

    Grip, burun, boğaz ve akciğerlere yani solunum sistemine virüslerin saldırması sonucu meydana gelen viral bir enfeksiyondur. İbrahim Saraçoğlu tarafından tv ekranlarından bildirilen soğuk algınlığı bitkisel tedavi kürü ile doktora gitmenize gerek kalmadan bu rahatsızlığınızı kolayca atlatabilirsiniz.
    Hem de gereksiz yere ilaç parası ödemeden!

    Grip ve nezle belirtileri

    38 derecenin üzerinde ateş
    Özellikle sırt, kol ve bacaklarda görülen kas ağrısı
    Titreme ve terleme
    Başağrısı
    Kuru, inatçı öksürük
    Yorgunluk ve halsizlik
    Burun tıkanıklığı
    Boğaz ağrısı

    Nezle ve grip neden olur?

    Grip virüsü, A, B, ve C tipi virüslerden kaynaklanır
    A tipi ve B tipi grip virüsleri mevsimsel salgınlardan sorumludur.
    A tipi virüs ördek, tavuk, domuz ve atlar da dahil olmak üzere birçok farklı hayvanlarda bulunur.
    B tipi virüs ise sadece insanlar arası yayılır. Bazen kirlenmiş yüzeye dokunarak ve sonra da ağız ya da buruna değerek de enfekte olunabilir.
    Grip insandan insana, gripli kişiyle temas, öksürük, hapşurma, ortak eşya kullanma gibi yollarla bulaşır.
    Grip semptomları başlamadan 1 gün önceden 7. güne kadar hastalık diğerlerine bulaştırılabilir. Bu şu duruma geliyor ki, kişi hasta olduğunu bilmeden de başkasıyla temasta bulunarak onun da hastalığı kapmasına yol açabilir.

    ibrahim_saracoglu_soguk_alginligi_bitkisel_tedavi

    Grip için risk grubunda olanlar kimlerdir?

    5 yaş altı çocuklar özellikle 2 yaşından küçük olanlar.
    65 yaşınının üstündeki kişiler
    Bakım evlerinde çalışanlar
    Hamile kadınlar
    Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler
    Astım, kalp hastalığı, böbrek hastalığı ve diyabet gibi kronik hastalıklar olan kişiler.
    Aşırı şişmanlar, vücut kitle indeksi 40 ve üstü grup

    İbrahim Saraçoğlu Soğuk Algınlığı Bitkisel Tedavi Kürü

    Malzemeler
    Nar kabuğu
    Karabaş bitkisi

    Yapılışı
    1,5 su bardağı suyu kaynatın.
    İçine 3 adet demir 1 milyon büyüklüğünde nar kabuğu atıp, 5 dk kaynatın.
    Daha sonra 3 başak karabaş bitkisi ekleyip 3 dk daha kaynatın.
    Ilıdıktan sonra günde 1 defa aç karına 1 bardağı için.
    Bu uygulamaya bir hafta boyunca ara vermeden devam edin.
    1 haftanın sonunda kürü sonlandırın ve şikayetin seyrine göre bir süre sonra tekrarlayabilirsiniz.
    Ayrıca bu kürü akşam uyguladığınızda uykusuzluğunuzu da giderip, rahat bir uyku çekmenizi sağlar.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Salgın söz konusu değil

    Salgın söz konusu değil

    Sağlık Bakanlığı Enfeksiyon Komitesi, ülkede görülen üst solunum yolu enfeksiyonlarının geçmiş yıllarla benzer düzeyde seyrettiğini, herhangi bir artışın ya da salgının söz konusu olmadığını belirtti.

    Üst solunum yolu enfeksiyonlarının mevsimsel değişikliklerde gözlendiğini belirten Sağlık Bakanlığı Enfeksiyon Komitesi, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Genetik Laboratuarı’nda enfeksiyon hastalıklarıyla ilgili her türlü tetkik yapıldığını da belirtti.

    1 Şubat ile 15 Mart tarihleri arasında alınan solunum yolu örneklerinden viral panel çalışıldığı kaydeden Enfeksiyon Komitesi, “Bu çalışma sonucunda herhangi bir Domuz Gribi (H1N1 virüsü) vakasına rastlanmamıştır” dedi.

    “GENETİK LABORATUARI’NDA TANISAL BAKTERİYOLOJİK VE MOLEKÜLER GENETİK TESTLER YAPILABİLİYOR”

    Enfeksiyon Komitesi, üst solunum yolu enfeksiyonları konusunda yazılı bir açıklama yaptı.

    Sağlık Bakanlığı’nın Basın Bürosu aracılığıyla yapılan açıklamada, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Genetik Laboratuarı’nda solunum yolu hastalıklarına yönelik tanısal bakteriyolojik ve moleküler genetik testlerin yapılabildiğini, gerekli tedavilerin de verilebildiği kaydedildi.

    “KAS, EKLEM AĞRISI, BURUN AKINTISI, KURU ÖKSÜRÜK VE ATEŞ YÜKSEKLİĞİ OLAN YAŞLILAR VE KRONİK HASTALAR HEKİME BAŞVURSUN”

    Kas, eklem ağrısı, burun akıntısı, kuru öksürük ve ateş yüksekliği semptomları olan özellikle yaşlı ve kronik hastaların mutlaka hekime müracaat etmesini isteyen Sağlık Bakanlığı Enfeksiyon Komitesi, hekimlere bir çağrı yaptı.

    “UZAYAN YAKINMALAR…”

    Buna göre, hekimlerin uzayan yakınmalarda gelişebilecek komplikasyonların önüne geçebilmek için hastaları Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanlarına yönlendirmesinin önemine dikkat çekildi.

    “TÜRKİYE’DE DOMUZ GRİBİ VAKASI GÖRÜLÜYOR ANCAK GRİP BİLİM KURULU BUNUN TOPLUM SAĞLIĞINI ETKİLEMEDİĞİNİ BELİRTİYOR”

    Enfeksiyon Komitesi, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın dün domuz gribiyle ilgili bir açıklama yaptığını belirtti.

    Komite, Türkiye’de “Domuz Gribi” vakalarının görüldüğünü ancak Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Grip Bilim Kurulu’nun bunun toplum sağlığını olumsuz etkileyecek bir sorun olmadığını belirttiğini söyledi.