Etiket: grip aşısı

  • Çocuklarda Bronşit Belirtileri ve Tedavisi

    Çocuklarda Bronşit Belirtileri ve Tedavisi

    Çocuklarda bronşit nedenleri ve tedavisi sizler için araştırdık. Çocuğu bronşitten korumanın yolları arasında en bilineni ve doktorlar tarafından faydalı olduğunu söylenen yöntem çocuğa grip aşısı yaptırmaktır.

    Çocuklarda Bronşit Belirtileri

    Çocuklarda görülen bronşitin temel belirtileri şunlardır:

    • Balgamlı bir şekilde öksürme hali
    • Yorgunluk hissi
    • Nefes alıp verirken zorlanma ve bir nefes sıkışması yaşama durumu
    • Sık sık hapşırma
    • Gözlerde kızarıklık oluşması durumu
    • Boğazda ağrı hissedilmesi
    • Ateşin yükselmesi
    • Burun akıntısı olması

    Bronşit Şikayeti İle Ne Zaman Doktora Başvurmak Gerekir?

    Çocuklarda bronşit olarak genelde akut bronşiolit görülme sıklığı daha fazladır. Bu bronşlarda iltihap oluşması durumu birkaç hafta içerisinde kendiliğinden düzelebilir. Öksürük hali devam edebilir fakat bu da 15-20 gün içerisinde geçer.

    Eğer öksürük hali 15-20 gün içerisinde geçmiyor ise ve bronşit belirtileri daha şiddetli görülmeye devam ediyor ise doktora gidilmesi gereklidir. Eğer bu noktada bir tedavi yapılmaz ise kronik bronşite çevirir ve bu durumda hastalığın ciddiyeti de riskleri de artar. Kronik bronşitin risk faktörlerinden bazıları şunlardır:

    • Kronik sinüzit olması
    • Astımın ortaya çıkması
    • Bademciklerin şişmesi durumu
    • Çocuğun bağışıklık sisteminin düşük olması
    • Hava kirliliği ve polen, toz gibi alerjenler de bronşit için risk faktörlerindendir.
    • Reflü
    • Sigara dumanı
    Çocuklarda bronşit nasıl geçer
    Çocuklarda bronşit ve astım

    Bronşit Nasıl Tedavi Edilir?

    Akut bronşiolit olması durumunda 2-3 hafta içerisinde çocuk iyileşir. Akut bronşiolit sık sık tekrarlar ise çocuğun kronik bronşit olma riski vardır. Aynı zamanda astım olup olmadığından da şüphelenilmesi gereklidir. Bakteriyel enfeksiyona bağlı olarak akut bronşiolit olan bir çocuğa doktor antibiyotik tedavisi uygulayabilir.

    Çocuğun hava yollarının genişletilmesi ve oksijenlenmesinin arttırılması amacına yönelik tedaviler uygulanır. Çocuğun yeterli miktarda sıvı tüketmesi sağlanır ve öncelikli olarak burun tıkanıklığını gidermek amaçlanır.

    Özellikle 2 yaşın altındaki çocuklarda tedavi süreci takip edilmelidir ve geç kalınmamalıdır. Dilerseniz Çocuğu bronşit olan anneler forum sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

    Çoçuklarda Bronşite Ne İyi Gelir?

    Büyükler ve çocuklar için bronşite ve öksürüğe iyi gelen macun tarifi vereceğiz.

    çocuklarda bronşite ne iyi gelir
    çocuklarda bronşite ne iyi gelir

    Malzemeler:

    • Yenilebilir Bamya tohumu
    • Doğal hakiki bal
    • Doğal zeytinyağı

    Yapılışı:

    Aktardan aldığınız bamya tohumu un haline gelene kadar çektiriniz. Daha sonra un eleğinden geçirin. Bal ve zeytinyağını elektek geçirdiğiniz bamya tohumu ile bir kasede macun kıvamı olana kadar karıştırın. Ayrı bir cam kaseye bu macunu koyun. Bu macunu kahvaltı yapmadan 30 dakika önce bir çay kaşığı kadar alın. 1 hafta boyunca kullanın. Bu arada doktorunuza danışmadan uygulamayın. Şifa olması dileği ile..

    Çocuklar Bronşitten Nasıl Korunur?

    Grip aşısı sayesinde, çocukların direnç seviyesi artar ve hastalıklara yakalanma olasılığında düşüşler olur. Aynı zamanda çocuklar bronşitten korunmazsa, önlemler alınmaz ya da bronşit olduktan sonra tedavisi yapılmazsa, çocuk tekrarlayıcı hırıltıya yakalanabilir ve astımı gelişebilir. Dilerseniz Çocuklara Grip Aşısı Yapılmalı Mı? forum sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

    Bu konuda ebeveynlerin oldukça ihtiyatlı olması gerekir. Çocukları bronşitten koruma yöntemleri aşağıda sıralanmıştır;

    • Çocuklar, tozlu şehir havasından uzak tutulmalı, temiz hava alması sağlanmalıdır.
    • Çocuğun yanında sigara içilmemeli, herhangi bir nedende dolayı çocuk sigara havası solumamalıdır.
    • Mutlaka çocuğa grip aşısı yapılmalıdır.

    Bronşit, birçok büyük hastalığa giden yolda bir basamak olduğu için aileler bronşit konusunda tedbir almalı ve yukarıdaki yöntemleri uygulamalıdır.

    Çocuklarda Bronşitin Nedenleri Nelerdir?

    Uzmanlara göre, çocukların bronşit hastalığına yakalanmasının en büyük nedeni viral virüslerdir. Diğer bir neden ise, çocuğun yanında sigara içilmesi ya da açık alanda sigara dumanını solumasıdır. Aynı zamanda çocuk elini sık sık yıkamalıdır.

    Çocuklar elini etrafa sürüp, sonra elini ağzına götürebilir. Hem çocuk hem de ebeveynler sık sık elini yıkamadığı için de çocuklar bronşit hastalığına yakalanabilir.

    Çocuklarda Bronşit Hastalığında Antibiyotik Kullanılmalı mıdır?

    Çocukların bronşit hastalığı tedavisi yapılırken, ateş düşürücü, ağrı kesici gibi ilaçlar kullanılabilir. Fakat, bronşit tedavisinde ağrı kesici kullanılmamalıdır. Çünkü, antibiyotiğin bronşit hastalığına bir etkisi yoktur.

    İlgili Konular;

  • Alerjik Çocuklarda Grip Nasıl Geçer?

    Alerjik Çocuklarda Grip Nasıl Geçer?

    Alerjik çocukların grip olması normal çocuklara göre daha büyük olasılıktadır. Uzmanların görüşüne göre, alerjik olan çocukların solunum yolu enfeksiyonuna yakalanma risklerinin, normal çocuklara göre daha fazla olduğu belirtilmektedir. Aynı şekilde alerjik çocuklar normal çocuklara göre daha çabuk grip olmaktadır. Gribin alerjileri tetiklemesi sebebiyle, grip olan alerjik çocuklar aynı zamanda alerjiye de yakalanmaktadır. Bu durum çocuğun savunma sistemini zayıflatmaktadır. Alerjik çocuklarda görülmekte olan gripte yüksek ateş ve nezle gibi bulgularla karşılaşılabilir. Yapılması gereken ilk şey, çocuğun savunma sistemini güçlendirecek besinler ve karışımlarla, çocuğun beslenmesini sağlamak ve grip olma riskini azaltmaktır.

    Alerjik Çocuklarda Grip Aşısının Önem

    Alerjik çocuklarda için grip aşısı, normal çocuklardan daha önemli bir noktada yer almaktadır. Özellikle solunum yolu alerjisini bulunan çocukların, mutlaka grip aşısı olması gerekmektedir. Çocuklarda grip ve soğuk algınlığı ilaçlarının etkisi bir yere kadar yetmektedir. Grip aşısı, gribin yayılmasını önlemek, ağır komplikasyonlar sebebiyle ölümlerin önüne geçmek, grip salgının uzun süreyle devam etmesi sonucu oluşacak grip mutasyonlarını, hastaneye yatma ve yoğun bakma girme ihtiyacını azaltmak, çocukların okula devamlılığını sağlamak ve alerjik sebeplerden dolayı gribin daha da zorlu geçmesini önlemek için oldukça önemlidir. Ancak yumurta ve tavuğa alerjisi bulunan çocukların, kesinlikle grip aşısı olmaması gerekmektedir.

    Alerjik Çocuklarda Grip Nasıl Geçer? | 1

    Çocuklarda Grip Aşısı Ne Zaman Yapılmalıdır?

    Alerjik çocuklara grip aşısının mutlaka salgın başlamadan önce yapılması gerekmektedir. Grip aşısının etkisinin ortaya çıkması adına, en az 2-3 hafta kuluçka dönemi geçirmelidir. Bu sebeple sonbaharda özellikle de ekim ayında aşının yapılması gerektiği, doktorlar tarafından belirtilmektedir. Alerjik çocuklarda gribe iyi gelen karışımlar kullanılabilir, ayrıca şu yöntemlerin uygulanmasıyla gribin başlaması engellenebilir:

    • Grip olmuş kişilerle çocuğun yakın temas etmesinin önlemek
    • Çocuğun evde dinlenmesini sağlamak
    • Çocuğa maske takmak
    • Çocuğun ellerini sürekli yıkamak

    Bebeklerde Alerji Nasıl Önlenir? Tıklayın !

    Bebeklerde Alerji Yapan Besinler Nelerdir? Tıklayınız

    Bebeklerde Gıda Alerjisi Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? Tıklayınız

    Çocuklarda Grip Nasıl Geçer? Tıklayın !

  • Gebelik ve Grip Aşısı

    Gebelik ve Grip Aşısı

    Influenza yani grip salgınları kış aylarında sık görülen ve sadece Amerika Birleşik Devletlerinde her yıl 20.000’den fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olan ciddi enfeksiyonlardır. Bu hastaların büyük bir kısmı 65 yaşından büyük kişilerdir. Hastalık çocuklarda daha sık görülmekle birlikte ciddi komplikasyonlar ve ölüm 65 yaş üzerinde daha fazladır.

    Gebelik ve Grip Aşısı

    Gribi ve neden olduğu ciddi koplikasyonları önlemenin tek ve en etkili yolu grip aşısıdır.

    Amerikan Bağışıklama Ugulamaları Tavsiye Komitesi grip aşısının asıl hedef kitlesini şu şekilde bildirmektedir:

    1. 65 yaşından büyükler
    2. Yaşı kaç olursa olsun kronik hastalığı olanlar (astım, diabet vb.)
    3. Yüksek risk altındaki kişiler ile temas halinde olanlar (sağlık personeli)
    4. Hamileliklerinin 2. ya da 3. trimesteri salgın dönemine denk gelen kadınlar

    Grip aşısı genelde 3 tür Influenza virüsüne karşı bağışıklık sağlar. Aşının içeriği her yıl değiştirilerek o yıl içinde salgınlara neden olması beklenilen virüslere karşı olacak şekilde üretilir.

    Tavuk yumurtasından elde edilen besi yerlerinde üretilen virüsler inaktive hale getirilerek enfeksiyone neden olma potansiyelleri ortadan kaldırılır ancak vücutta antiko üretimini uyarma özellikleri kaybolmaz.

    Etkinliği
    Aşının etkinliği genelde aşı yapılan kişinin yaşına ve o yıl enfeksiyona neden olan virüsle aşının içerdiği inaktive virüsün benzerliğine bağlıdır ve ortalama %70-90 civarındadır.

    Hamilelerde grip aşısı
    Özellikle hamileliğin son dönemlerinde gribe yakalanan kadınlarda komplikasyon görülme riski artmaktadır. 1998 yılında yapılan bir araştırmada 17 sezon boyunca yapılan incelemeler sonucu hamile kaınlarda grip nedeni ile hastaneye yatırılarak tedavi edilmeyi gerektirecek kadar şiddetli yakınmaların hamile olmayanlara göre çok daha fazla görüldüğü ortaya konmuştur. Yine 1918-19 ve 1957-58 yıllarında tüm dünyayı etkileyen salgınlar sırasında pekçok hamile kadının da hayatını kaybettiği bilinmektedir.

    Hamilelik sırasında kalp atım hızında, kalbin pompaladığı kan miktarında, oksijen tüketiminde, akciğer kapasitesinde ve bağışıklık sisteminde ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler, gribe bağlı komplikasyonların görülme olasılığını arttırmaktadır.

    Bu bulguların ışığında Amerikan Hastalık Kontrol Merkezi (Centers for Disease Control and Prevention) grip sezonunda 2. ya da 3. trimesterda olacak olan tüm hamile kadınların grip aşısı olmalarını önermektedir. Amerikadaki diğer bilimsel dernekler de bu öneriyi desteklemektedir.

    Grip aşısı inkative virüs aşısı olduğundan yai canlı virüs içermediğinden gebelikte kullanımının herhangi bir sakıncası yoktur. İkibin hamile kadın üzerinde yapılan bir araştırmada aşının ne anne adayı ne de bebek üzerinde herhangi bir olumsuz etkisinin olmadığı gösterilmiştir. Benzer ancak daha az sayıda kadın üzerinde yapılan başka bir araştırma da aynı sonucu vermiştir.

    Grip aşısı gebeliğin her döneminde güvenli olmakla birlikte, ilk trimesterda çok gerekli olmadıkça ilaç kullanımından kaçınma geleneği nedeni ile pekçok hekim aşıyı bu dönemin sonunda yaptırmayı uygun görmektedir. Yine ilk trimesterda düşük olma olasılığı fazla olduğundan bu dönem atlatıldıktan sonra aşının yapılması daha uygundur.

    Aşı aynı zamanda emziren annelerde de güvenle yapılabilir.

    Kimlere yapılmaz?
    Grip aşısı, aşının içinde bulunan maddelere ve özellikle yumurtaya karşı alerjisi olanlara yapılamaz.

    Ne zaman yapılır?
    Grip aşısı için en uygun dönem Ekim ve Kasım aylarıdır. Ancak bu aylarda hamileliklerinin ilk trimesterını yaşayanlarda ertelenebilir. Aşı kas içi enjeksiyon olarak koldan yapılır.

    Yan etkiler
    Grip aşısı canlı virüs içermediğinde hastalığa neden olmaz. Aşı sonrası erken dönemde ortaya çıkan grip tamamen rastlantısaldır.

    En sık karşılaşılan yan etki enjeksiyon alanında görülen şişlik ile hassasyettir ve olguların %10-64’ünde görülür.

    Ateş, halsizlik, kas ağrısı gibi elirtiler özellikle ilk kez aşı olanlarda 6-12 saat sonra ortaya çıkabilir ve genelde 1-2 günde kaybolur.

    Nadiren alerjik reaksiyon ve anafilaksi gelişebilir. Yine çok nadir olarak Gullain-Barre Sendromunun ortaya çıkabileceği bildirilmiştir.

    Sonuç olarak hamilelikte grip aşısı güvenlidir ve yapılması önerilmektedir.

    Kaynak: mumcu.com

  • SGK’dan hamilelere ücretsiz grip aşısı!

    SGK’dan hamilelere ücretsiz grip aşısı!

    Yeni düzenlemeyle 3-6 ve 6- 9 ay arası hamilelere de ücretsiz grip aşısı yapılacak. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Sağlık Uygulamaları Tebliği’nde yapılan değişiklikle ücretsiz grip aşısı uygulamasının kapsamını genişletti.

    Yeni Asır’da yer alan habere göre Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren tebliğe göre, 65 yaş üzeri yaşlılar, yaşlı bakımevinde ve huzurevinde kalanlar, astım, kalp-damar, diyabet, immün yetmezliği hastalığı olanlar ve 6 ay-18 yaş arası asit tedavisi alanlar grip aşısını ücretsiz yaptırabiliyordu.

    Yeni düzenlemeyle 3-6 ve 6-9 ay arası hamilelere de ücretsiz grip aşısı yapılacak.

    Söz konusu hastalıkları olanlar ve hamileler, doktor reçetesi olması koşuluyla yılda bir kez grip aşısını ücretsiz yaptırabilecek.

  • Gebeler Grip Aşısı Yaptırmalı Mı?

    Gebeler Grip Aşısı Yaptırmalı Mı?

    Mevsim değişimlerinin olduğu şu günlerde hastalık riski de artıyor. Hastalıklara yakalanma riski hormonal değişimler sebebiyle gebelerde daha yaygın görülmektedir. Bunun için alınabilecek önlemler mevcut olsa da anne adayları kimi zaman kendini aldığı önlemlerle korumakta yetersiz kalabilir.

    Gebelerin grip aşısı yaptırması uzmanlarca önerilmektedir. Yapılan grip aşısı bebek dünyaya geldikten sonraki 6 ay, bebeği enfeksiyonlardan korumaya yardımcı olur.

    Grip, viral bir hastalıktır. Öksürük, hapşırma ve temas ile bulaşabilir. Özellikle de kış aylarında hamile olan anne adayları bu sebeple oldukça dikkatli olmalıdır. Grip belirtileri, hastalık bulaştıktan 24 saat sonra başlıyor ve 5 gün ya da daha uzun süre devam edebiliyor. Grip kendini; ateş, geniz akıntısı, hapşırık, baş ağrısı, yorgunluk ateş ve eklemlerde ağrı olarak belli ediyor.  bknz: http://hamilelik.com/anne-adaylari-grip-asisi-yaptirabilir-mi

    Anne adayları havaların soğuması ile beraber gribal enfeksiyon ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına daha sık yakalanıyorlar. Hamilelik döneminde bağışıklık sistemi hastalıklara karşı daha açık hale geldiğinden enfeksiyon riski de artıyor. Bu durumda gebelik ve anne adayı çeşitli risklerle karşılaşabiliyor.

    Grip aşısı yapıldığında bebek bu aşıdan herhangi bir sakınca görmezken, anne adayı gribe yakalanırsa, bebek bu durumdan etkilenebilmektedir. Özellikle de yüksek ateş ve enfeksiyon mevcut ise bu durumda bebek oldukça olumsuz etkilenebiliyor. Hastalık süresince bebeğin gelişimi duraksayabiliyor, erken doğum riskinde artış söz konusu oluyor. Anne adayı bu sebeple grip belirtilerini gördüğü anda zaman kaybetmeden bir doktora başvurmalıdır.

    Gebeler grip aşısı yaptırmalı mı?

    Yapılan grip aşısında, virüs canlı değildir. Bu sebeple gebelik döneminde de emzirme döneminde de güvenle uygulanabilir. Yapılan grip aşısı, yeni doğacak olan bebeği de altı ay boyunca koruyacaktır. Oluşan antikorlar sayesinde bebek yeni dünyaya geldiği dönemde enfeksiyonlardan korunmuş olacaktır. Anne adayına grip aşısı yapıldığında aşı yerinde kızarıklık olabilir, alerjik reaksiyonlarla karışlaşılabilir ya da hafif formda üst solunum yolu enfeksiyonu görülebilir. Ancak bunlar ciddi yan etkiler değildir. Bu sebeple de anne adayları endişe etmemelidir.

    Şayet anne adayı grip olmuş ise uzun süre kapalı ve kuru havanın olduğu ortamlarda bulunmamalıdır. Bulunulan oda sık sık havalandırılmalıdır. Vücut direncinin artmasını sağlamak amacıyla C vitamini alınmalı ve beslenme düzenine dikkat edilmelidir.

    Grip olduktan sonra anne adayının yapması gerekenler nelerdir?

    Gribe yakalandıktan sonra anne adayı mutlaka bir doktora danışmalıdır. Gebelik döneminde doktor talimatı dışında ilaç kullanmak gebeliğin sonlanmasına dahi yol açabilir. Doktor şayet uygun görürse; ateş düşürücü ilaçlar, vitaminler ya da pastiller önerebilir. Şayet ateş yoksa doktor herhangi bir medikal ilaç kullanımı önermeyebilir. Bu durumda anne adayının bol bol dinlenmesi ve bol bol sıvı tüketmesi gerekmektedir. Anne adayı kalabalık ortamlarda bulunmamaya dikkat etmeli ve grip riski taşıyan kişilerle temas kurmamalıdır.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

  • Hamilelikte Yapılan Aşılar Nelerdir?

    Hamilelikte Yapılan Aşılar Nelerdir?

    Hamilelik döneminde yapılan aşılar gebeliğin sağlığı için oldukça önem teşkil eder. Yapılan aşılar sayesinde bebeğin dünyaya geldikten sonraki 6 ayı boyunca muhafaza edilmesi sağlanır.

    Hamilelik döneminde yapılan aşıların esas amacı ise fetustaki büyüme geriliğini, ölü doğum ya da beyinde meydana gelebilecek anomalilerin engellenmesidir.

    Gebe anne adayları için Hepatit B:

    Hepatit B taşıyıcısı olan anneler, bu sorunu bebeklerine geçirebilir. Bundan dolayı da bu annelerin bebekleri doğduktan sonra kısa süre içerisinde hepatit B aşısı olmalıdır. Bu sorunu taşıyan baba adayı ise hamilelik sürecinde aşının yapılması gerekir.

    Gebe anne adaylarının tetanos aşısı yaptırması:

    Anne adayı gebe kalmadan önce tetanos aşısı yaptırmamış ise gebeliğin 2. Ya da 3. Aylarında mutlaka tetanos aşısı yaptırmalıdır. Tetanos aşıları tam olan anne adaylarında ise şayet aşı zamanından 10 sene geçmiş ise aşı tekrarlanır. Tetanos aşısı bebekler için oldukça önemlidir. Yenidoğanlarda bebekte tetanos gelişir ise bu durum %60 oranında ölümcüdür.

    Gebe anne adaylarının kuduz aşısı yaptırması:

    Anne adayı gebelik sürecinde aşılarından emin olmadığı hayvanlarla temas kurmuş ise mutlaka kuduz aşısı yapılmalıdır.

    Gebe anne adayları için grip aşısı:

    Grip aşısı anne adaylarını grip yapan ve zararlı bir aşı değildir. Gebe olan anne adayları da grip aşısı yaptırabilmektedir. Grip her sene kendini yenileyen bir virüstür. Bu sebeple de her sene yeni grip aşıları ortaya çıkar. Hamile olan anne adaylarının grip aşısı yaptırmasında herhangi bir sorun yoktur. Emzirme döneminde de bu aşı yapıtırılabilir.

    Gebe anne adaylarının meningokok aşısı yaptırması:

    Anne adayında menenjit söz konusu ise bu aşı yapılabilir. Menenjit aşısınn bebek için ya da anne için herhangi bir sakıncası olmadığı belirtilmiştir. Doktorun uygun görmesi koşulu ile yapılabilir.

    Hamilelik döneminde doktor uygun görürse yapılması gereken aşılar:

    • Polio
    • Sarı humma
    • Boğmaca
    • Hepatit A

    Gebelik döneminde yapılması sakıncı olan aşılar:

    • BCG
    • Kabakulak
    • Kızamık
    • Kızamıkçık
    • Su çiçeği

    Kaynak: http://hamilelik.com/hamilelikte-yapilan-asilar-nelerdir/

  • Gribi atlatamayanlara hızla iyileşme önerileri

    Gribi atlatamayanlara hızla iyileşme önerileri

    “Bir ay önce grip oldum ama öksürüğüm bir türlü geçmedi” , “Bu kez çok ağır grip oldum, ne yaptıysam geçmiyor”… Son dönemlerde en çok rastlanan, şikayetleri uzun süren ve arkasında inatçı öksürükler bırakan grip havaların soğuması ile hızla artış gösteriyor. Grip öncelikle belirtileri benzerlik gösteren hastalıklardan ayrılmalı ve doğru bir şekilde tedavi edilmelidir.

    “Bir ay önce grip oldum ama öksürüğüm bir türlü geçmedi” , “Bu kez çok ağır grip oldum, ne yaptıysam geçmiyor”… Son dönemlerde en çok rastlanan, şikayetleri uzun süren ve arkasında inatçı öksürükler bırakan grip havaların soğuması ile hızla artış gösteriyor.

    Grip öncelikle belirtileri benzerlik gösteren hastalıklardan ayrılmalı ve doğru bir şekilde tedavi edilmelidir.

    Soğuk algınlığı ile grip ayırt edilmeli!
    Yavaş yavaş gelişen halsizlik, hapşırık, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğaz ağrısı, balgamlı ya da kesik kesik öksürme, soğuk algınlığının belirtileridir. Soğuk algınlığı ayakta ve hafif olarak atlatılır.

    Grip belirtileri ise, aniden ortaya çıkar. Hasta sabah işe giderken iyidir, 3-6 saat içinde birden üşüme, aşırı halsizlik, yorgunluk, ateş yükselmesi ortaya çıkar. Yaygın vücut ve baş ağrısı, özellikle göğüste rahatsızlık (baskı, ağrı) hisseder. Yorgunluk tahammül edilmez boyutlara ulaşır, tabloya kuru karakterde bir öksürük eşlik edebilir.

    Virüsü alan kişi 3 gün içinde hasta olur!
    Hasta öksürdüğünde milyonlarca virüs havaya yayılır. Sağlıklı insanlar hava yoluyla virüsü alır. Eğer virüse karşı bağışıklığı yoksa 1-4 gün içinde hasta olur. Bu yolla, sinema, otobüs, okul, ibadet yerleri gibi insanların toplu bulunduğu yerlerde yüzlerce kişi hastalık kapabilir. Özellikle çocuklar okuldan kaptıkları mikrobu evlerine getirerek diğer aile bireylerine hastalığı bulaştırabilir. Virüs dış ortamda 2-8 saat varlığını sürdürebilir. Bu özellikle hasta bir kişinin dokunduğu yerlere (kapı kolu, telefon masa, merdiven korkulukları vs.) sağlıklı insanlar temas ettiklerinde virüsü alır. Ellerini ağızlarına, gözlerine götürdükleri zaman kendilerine virüsü bulaştırmış olur.

    Grip olduktan sonra yapılan aşı hastalığın iyileşmesinde etkili değil!
    Grip mevsimi başlamadan, özellikle risk altındaki gruplar başta olmak üzere 6 ay ve üzerindeki herkes aşılanabilir. Ekim ayı aşılanmak için en uygun aydır. Fakat grip mevsiminin Mayıs ayına kadar uzadığı düşünüldüğünde kış sezonu içinde de aşılama yapılabilir. Özellikle ilkokul çağındaki çocuklar, 65 yaş üzerindeki kişiler, bağışıklık sistemini bozan, şeker, akciğer, kalp, böbrek gibi ikincil bir hastalığı olan bireyler risk altındadır. Grip olduktan sonra yapılan aşıların hastalığın tedavisine bir katkısı yoktur. Aşı, aslında, etkisi azaltılmış grip virüsüdür. Bu nedenle, kişinin bağışıklık sistemini zayıflatarak, var olan hastalığı ağırlaştırabilir.

    Grip arkasında inatçı öksürük bırakabilir!
    Grip, uzun süre tedavisiz kaldıktan sonra geçse bile arkasında inatçı öksürük bırakabilir. Çünkü virüs hava yollarını hassaslaştırır. Hasta ısı değişikliklerinden, hava kuruluğundan, tozlardan daha kolay etkilenir ve öksürür. Bu nedenle gribin etkileri tamamen ortadan kalkana kadar istirahat edilmeli ve bu süreçte de beslenme düzenine özen gösterilmelidir.

    Gripte tedavi süreci de gribi önleyici tedbirler kadar önemlidir
    Öncelikle hasta olan kişiler evlerinde izole edilmeli ve tedavilerine hemen başlanmalıdır. Hastalar ancak ateşleri düştükten bir gün sonra işlerine dönebilir. Ayrıca tüm hastalara virüsü nasıl bulaştırdıkları anlatılmalı, neler yapmaları gerektiği söylenmelidir.

    Bunlara dikkat!
    Antiviral ilaçlar, gribin hem daha hafif hem de kısa sürede geçmesine yardımcı olur. Hasta şikâyetleri başladıktan 48 saat içinde doktor tarafından başlanması gerekir. Ayrıca virüsün başkalarına bulaşmasına da engel olur. Ülkemizde hem tablet hem de inhalasyon şeklinde kullanıma sunulmuş formları vardır.

    Yorgunluk, ağrı, burun akıntısı, öksürük gibi şikayetler için antigribal ilaçlar, ağrı kesiciler alınabilir.

    Hastalık hava ve temas yoluyla bulaştığından bunlara yönelik de tedbir ler alınması gerekir. Hastalar hapşırırken, öksürürken, sekresyonlarını temizlerken tek kullanımlık mendil kullanmalı, işlemde sonra hemen çöpe atmalı, ortalıkta bırakmamalıdır. Eğer hasta mendili yoksa kolun iç tarafını ağzını kapatmak için kullanabilir.

    Elleri sık ve kuralına uygun yıkamak virüs bulaşımını önemli ölçüde azaltır. Ellerimizi yıkarken sıvı sabun, kurularken de kağıt havlu kullanmaya özen göstermeliyiz.

    Gripte antibiyotikler, tedavide en son akla gelmesi gereken ancak komplikasyonlar ortaya çıktığında kullanılabilecek ilaçlardır.

    Özellikle doktora danışılmadan her gün alınan C vitamini gribi önlemenin yolu değildir. Zamanla vücutta tehlikeli bir birikime de yol açılabilir. Sadece kış döneminde alınması daha faydalı olur. Doğanın bize sunduğu zengin C vitamini kaynağını da unutmamak gerekir: Günde iki adet portakalın suyunu içmek C vitamini dopingi yapmanın en iyi yoludur.

  • Grip için en iyi tedavi nedir? Antibiyotik almam gerekir mi?

    Grip için en iyi tedavi nedir? Antibiyotik almam gerekir mi?

    Griple sürekli karıştırılan soğuk algınlığı arasındaki farkları ve griple ilgili merak edilenler…

    1. Soğuk algınlığı ve grip arasındaki fark nedir?

    Her ikisi de solunum yolu hastalığıdır; ancak bunlara farklı virüsler neden olur. Grip burun, boğaz, bronş ve muhtemelen akciğerler dahil solunum sistemini bozar. Soğuk algınlığı ise sadece üst solunum yolunu etkiler. Bu nedenle gribin ateş, vücut ağrıları, yorgunluk gibi belirtileri soğuk algınlığına göre daha şiddetlidir. Gribin başlıca belirtileri ateş, yorgunluk, vücut ağrıları, titreme, baş ağrısı, boğaz ağrısı ve öksürüktür. Öksürük bronşları tahriş edecek kadar yoğun değildir. Hastalığın en kötü günleri ilk 3-4 gündür. İstirahat ile 7-10 gün arasında geçer. Ancak hastalığın ardından birkaç hafta boyunca yorgunluk hissedebilirsiniz. Grip ilk 24-72 saat arasında bulaşıcı hale gelir. Bu nedenle hasta olsanız bile fark edemeyerek virüsü diğer sağlıklı kişilere de bulaştırabilirsiniz. Grip olduğunuzda lütfen hekiminize başvurmadan ateş düşürücü ilaçlar ya da antibiyotikler kullanmayın. Ateşlendiğinizde mutlaka istirahat edin; böylece daha hızlı toparlanabilirsiniz.

    2. Grip için en iyi tedavi nedir? Antibiyotik almam gerekir mi?

    Grip için tek bir “en iyi” tedavi yoktur, ancak semptomları azaltabilir birçok yolu vardır. Reçeteli ilaçlar grip belirtileri ilk ortaya çıktığı zaman alındığında hastalık süresini kısaltabilir. İlaçlar özellikle ilk 48 saat içerisinde alındığında hastalığın ilerlemesini engeller. Soğuk algınlığı ve grip ilaçları ateş, ağrı, burun tıkanıklığı, öksürüğü azaltma gibi konularda size yardım edebilir; ancak onlar gribi tamamen tedavi etmez; sadece bu süreci daha rahat atlatmanıza yardımcı olabilir. Dekonjestanlar burnun şişmiş mukozalarını küçülterek nefes almanıza yardımcı olur. Ayrıca tuzlu burun spreyleri de açık solunum yollarına yardımcı olabilir. Öksürük preparatları, su ve meyve suları ile birlikte, öksürük yatıştırmaya yardımcı olabilir. 4 yaş altındaki çocuklarda mecbur kalmadıkça öksürük ve soğuk algınlığı ilaçları kullanılmamalıdır. Çocuğunuz 4 ve 6 yaş arasında ise, herhangi bir ilaç vermeden önce doktorunuza danışın. 6 yaş üzeri çocuklarda semptomları hafifletmek için hekiminizin önerdiği ilaçları kullanabilirsiniz. Vücudunuzdan su kaybını önlemek için bol bol sıvı tüketin. Bu aynı zamanda burun mukozanızı da rahatlatır. Kahve, çay, kola gibi kafein içeren içecekleri sınırlayın. İştahınızın durumuna göre hareket edin. Eğer gerçekten aç değilseniz, beyaz pirinç ya da et suyu gibi basit yiyecekleri yemeyi deneyin. Antibiyotikler grip ya da soğuk algınlığı tedavisine yardımcı olmayacaktır. Antibiyotikler bakterileri öldürür, ancak grip veya soğuk algınlığına neden olan virüsler üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Grip bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir ve bakteriyel enfeksiyonlar için kapıyı açabilir. Bu nedenle gribiniz giderek kötüleşiyorsa bir hekime başvurun. Bakteriyel bir enfeksiyon geçiriyor olabilirsiniz. Bu durumda antibiyotik tedavisi gerekli olabilir.

    3. Ne zaman doktora gitmeliyim?

    Belirtiler şiddetliyse, toparlanacağınıza daha da kötüye gidiyorsanız, ateşiniz düşmüyorsa mutlaka hekime başvurun. Grip gibi başlayan ve başka bir hastalığa dönüşen bir duruma girmiş olabilirsiniz. Eğer bu belirtilerden herhangi biri varsa, hemen bir doktora görünün:

    * Nefes alma zorluğu
    * Kalıcı ateş
    * KusmaAğrılı yutma
    * Kalıcı öksürük
    * Kalıcı tıkanıklık ve baş ağrısı

    4. Grip aşısı gribe neden olabilir mi?

    Grip aşısı ölü virüslerden yapılır ve sizi grip yapmaz. Ancak, aşı vücudun bağışıklık yanıtı tetikleyebilir, böylece kas ağrısı ya da düşük dereceli ateş gibi birkaç hafif belirtileri olabilir.

    5. Neden insanlar grip hakkında bu kadar endişeli? Gribi önlemek için ne yapabiliriz?

    Grip virüsü akciğerler bulaşabilir ve zatürre gibi ciddi bir enfeksiyona neden olabilir. Grip zatürreye dönüşmeye başlarsa, bu hastanede tedavi gerekebilir. Alerjisi olanların gribe yatkınlığı yoktur. Ancak alerjiler, gribin astım, zatürre gibi hastalıklara dönüşmesini tetikleyebilir. Bu nedenle özellikle yaşlılar, hamileler, bebekler ve kronik sağlık problemleri olanların daha dikkatli hareket etmeleri gerekir. Grip ve soğuk algınlığına neden olan virüsler virüslü kişinin öksürmesi ya da hapşırmasıyla ortaya çıkan damlacıklar yoluyla yayılır. Grip ve soğuk algınlığından korunmak istiyorsanız;

    Öksürürken ya da hapşırırken yüzünüzü kolunuzun içiyle kapatın.Hapşırırken ya da öksürürken ağzınızı elinizle değil; kağıt bir mendille kapatın ve mendili hemen çöpe atın.Ellerinizi gözlerinize, burnunuza ve ağzına götürmeyin. Bu vücuda giren mikropları önler.Ellerinizi sık sık yıkayın. Eğer suya erişiminiz yoksa alkol bazlı bir dezenfektan kullanın.Çevrenizdekilere doğru öksürmeyin, kafanızı başka bir yöne çevirin.Telefon, klavye gibi ortak kullandığınız yüzeyleri dezenfekte edin. Virüsler bu yüzeylerde 8 saat yaşayabilirler.Soğuk algınlığı ve grip sezonunda kalabalıktan uzak durun.Her yıl grip aşısı olsun. Aşılar size % 100 koruma vermez; ancak hastalığı önlemenin en iyi yoludur.Bağışıklık sistemini besleyen koyu yeşil, kırmızı, sarı sebze ve meyveler tüketin.Düzenli egzersiz yapın. Egzersiz yaptığınız halde hasta olabilirsiniz; ancak hastalık daha az şiddetli belirtiler gösterir ve daha çabuk iyileşir. Aerobik, yürüyüş gibi düzenli egzersizler bağışıklık sistemini güçlendirir.

  • Grip Salgını Var mı ?

    Grip Salgını Var mı ?

    Yaklaşık son bir aydır çevremizdeki çoğu insanda grip belirtileri var. Biri hapşırdığında ona yaklaşmaktan kaçınıyoruz. Domuz gribi geri mi geliyor derken bu virüsün domuz gribi olmadığı ortaya çıktı. Yalnız uzmanlar virüse karşı insanları uyarmaya devam ediyor. Hasta olanların toplu ortamlarda bulunmamaları gerektiğini vurguluyor. Özellikle kronik hastalığı olanlar ve yaşlılar bu virüse karşı daha dikkatli olmalı.

    Grip bir virüs olduğu için antibiyotiğin iyileştirici etkisi yoktur. Bu sebeple gribe karşı antibiyotik kullanmak doğru değil. Grip aşısı olmak önleyici tedbirlerin başında geliyor. Aşı olanlar gribi hafif atlatıyor. En azından aşı, gribin zatürre gibi hastalıklara çevirmesini engelliyor. Uzmanların ifade ettiğine göre aşı için en ideal dönem Ekim ayı.

    Gribin en fark edilir belirtisi yüksek ateş. Ateşle beraber burun akıntısı, gözde kızarıklık, baş ağrısı, eklem ve kemik ağrısı, nefes darlığı ve öksürük ortaya çıkıyor. Nezlede ise sadece burun akıntısı, hapşırık ve burun tıkanıklığı oluyor.

    Gripten korunmak için ellerimizi sık sık yıkamalı, hapşırırken ve öksürürken ağzımızı kapatmalıyız. Bulunduğumuz odayı sık sık havalandırmalı ve bol sıvı tüketilmeliyiz. Kendimizi soğuktan korumalı ve kalabalık ortamlardan kaçınmalıyız.

    2014 Grip Salgını

    Yukarıda anlattıklarımız dış etkenler. Peki beslenme konusunda nelere dikkat edebiliriz ?

    Bol bol sebze ve meyve tüketmeliyiz. Çok zorda kalmadıkça vitamin ilaçlarını tercih etmemeliyiz. Onun yerine koyu yeşil, kırmızı ve sarı renkte sebze ve meyveler daha sağlıklıdır. Fazla uğraşmadan dakikalar içinde mis gibi taze sıkılmış portakal suyu hazırlayabilirsiniz. Bunun için katı meyve sıkacakları ve narenciye sıkacakları mevcut. O kadar çok model var ki uygun fiyata bu ürünlere sahip olmak mümkün.

    Bağışıklık sistemini güçlendirmenin diğer yolu vücutta biriken toksinlerin atılmasıdır. Portakal-havuç, elma-havuç, pancar-havuç suyu gibi karışımlar vücuttan toksinleri uzaklaştırmak için faydalı karışımlardır.

    Yoğurdun bağışıklık sistemini güçlendirici ve hastalıklara karşı koruyucu etkisi vardır. Bu sebeple yoğurdu sofralardan eksik etmemeliyiz. Gelişen teknolojinin sağladıkları arasında evde yoğurt yapmak için kullandığımız yoğurtçular önemli bir yer tutuyor.

    Grip için riskli dönemlerde aşırı sigara içmekten kaçınmalıyız. Sigara bağışıklık sistemini zayıflatır ve vücudumuzu mikroplara karşı savunmasız hale getirir. Sigara ile vücudunuza zarar vermek yerine bir kâse dolusu yemişle vücudunuzu ödüllendirebilirsiniz.

    Aşırı alkol tüketimi bağışıklık sistemini güçsüz hale getirir. Alkol vücudu susuz bırakır. Gribe karşı sulu gıda tüketilmesi önemli olduğu için alkol kullanımından kaçınmak gerekir.  Alkol yerine pasta ve kurabiyelerle zenginleştirilmiş 5 çaylarını tercih edebilirsiniz. Ailenizle veya arkadaşlarınızla paylaşacağınız tatlı zamanlar sizi stresten uzak tutar. Gribe karşı psikolojik önlem almış olursunuz.

    Görüldüğü üzere birkaç küçük tedbirle gripten korunmak mümkün. Gribi gözümüzde büyütmemeli ve önlemlerimizi almalıyız.

  • Zencefilli, narlı formüllerle gribe meydan okuyun

    Zencefilli, narlı formüllerle gribe meydan okuyun

    Uzman Dr. Elif Güveloğlu, hem bağışıklığı artıran hem de hastalıkları kolay geçirmeye yarayan formülleri Ceyda Erenoğlu’na anlattı. İşte o formüller:

    Taze zencefil ve meyve

    Malzemeler:
    Yarım kibrit kutusu kadar çiğ zencefil
    Yarım nar (dış kabuğu soyulmuş, iç zarları ile birlikte)
    1 elma
    1 kivi
    1 mandalina veya portakal (kabuklu)

    Hazırlanışı
    Tüm malzemeyi kabuklarıyla birlikte katı meyve sıkacağından geçirin. Çocuklara verilecekse yarısını ballı su ile karıştırın.

    Zencefil çayı

    Malzemeler:
    1 kibrit kutusu taze zencefil (ince ince dilimlenmiş)
    1 avuç kurutulmuş ıhlamur çiçeği
    1-2 kabuk tarçın
    8 – 10 karanfil tanesi

    Hazırlanışı
    Porselen bir demliğe tüm malzemeyi koyun ve üzerine kaynar su boşaltarak alttaki çaydanlığın buharı ile en az 20-25 dakika siyah çay demler gibi demleyin.

    Zencefilli-ballı limonata

    Malzemeler:
    5 adet kalın kabuklu ve kabuğu işlem görmemiş doğal limon
    Yarım demet taze nane
    1 kibrit kutusu taze zencefil
    İyi kalite doğal bir süzme bal (arzu edilen miktarda)

    Hazırlanışı
    İlk olarak bir cam kabın içine limonata için gerekli olacak kadar içme suyu koyun ve bu suyun içine, rendenin en ince tarafı ile hem limon kabuklarını hem de taze zencefili rendeleyin. Sonra mikserde iyice incelttiğiniz nane yapraklarını da suya atın ve yarım saat bekletin. Ardından suyu süzüp arzu edilen miktarda bal ile tatlandırın. Eğer bala alerjiniz var veya balın kalitesinden emin değilseniz şeker ekleyin.

    Nar kabuğu çayı

    Malzemeler:
    İnce doğranmış bir adet taze nar kabuğu

    Hazırlanışı
    Doğranmış nar kabuklarını porselen demliğe koyun ve üzerine yarım litre kaynar su boca ettikten sonra 10-15 dakika demleyin. Günde 2 su bardağına kadar içebilirsiniz. Tadı acı olsa da etkili bir mikrop öldürücüdür. 5 yaşından itibaren çocuklara da verebilir, acı gelirse kaynar su ekleyebilirsiniz.

    Kuşburnu çayı

    Malzemeler:
    1 avuç kuşburnu
    Yarım litre içme suyu

    Hazırlanışı
    Kuşburnu demleme süresi uzun bir çay olarak biliniyor. Kuşburnu meyvelerini kestane dilimleri gibi bıçakla tek tek ikiye ayırın. Ardından porselen bir kaba koyup üzerine soğuk içme suyu ilave edin ve kaynayan bir çaydanlığın üzerine oturtun. Yarım saat kadar bu şekilde demlenmeye bırakın. Kaynar su kuşburnu meyveleri ile doğrudan temas etmediği için bu yöntemle kuşburnundaki C vitamininden ve diğer antioksidanlardan daha fazla yararlanırsınız.