Etiket: göz

  • Sağlıklı Gözler İçin Püf Noktalar

    Sağlıklı Gözler İçin Püf Noktalar

    Her şeyi daha iyi yapabilmemiz için kuşkusuz sağlıklı gözlere sahip olmamız gerekiyor. Göz sağlığımıza dikkat etmezsek yaşam kalitemiz hızla bozulur. Bunun dışında yaşlanma, stres ve genel kirlilik gibi genel nedenlerden dolayı göz sağlığında bozulmalar yaşanır. Bunları düşündüğümüzde gözlerinize ne kadar bakıyorsunuz sorunu sormak istiyorum hanımlar! Gözleriniz ne kadar sağlıklı? Gözlerime yeterince bakamıyorum ne yapmam gerekiyor diyorsanız;

    İşte sağlıklı gözler için ipuçları

    -Sağlıklı gözler için püf noktalardan biri dengeli beslenme. Göz sağlığınız için aşağıdakileri bol bol tüketin.

    Beta karoten için; Havuç, tatlı patates, koyu yeşil yapraklı sebzeler

    • C vitamini için; turunçgiller (portakal, mandalina gibi), kivi, yeşil-kırmızı biber, kuşburnu, maydanoz
    • A vitamini için; havuç, tatlı patates, brokoli, ıspanak, marul, yumurta, süt
    • E vitamini için; fındık, badem, ceviz gibi sert kabuklular, yağlı tohumlar, avokado, yeşil yapraklı sebzeler (marul, ıspanak, maydanoz)
    • Çinko için; deniz ürünleri, kırmızı et, buğday, kurubaklagiller, ceviz, badem
    • Lutein ve Zeaksantinin için; sebzeler, bezelye, ıspanak, semizotu, brokoli, mısır ve biber

    Sağlıklı Gözler İçin Püf Noktalar | 1

    -Gözlerinizi temiz tutun.

    -Başkalarının özel eşyalarını kullanmayın.

    -Uzun süre yakın konumda televizyon izlemeyin.

    -Gözünüzü aşırı ışıktan koruyun.

    -Geçmeyen rahatsızlıklarınızda göz doktorunuza başvurun.

    Göz sağlığı için sizin önerileriniz neler?

  • Göz Altı Torbalarını Gideren Yöntem

    Göz Altı Torbalarını Gideren Yöntem

    Sabah tüm enerjinizle uyanırsınız ta ki yüzünüzdeki göz altı torbalarını görene dek.

    Enerjinizi hemen kaybetmeyin! Sizler için hazırladığımız göz altı torbalarını gideren yöntemler çok içinize yarayacak!

    Biliyoruz hanımlar göz altı torbaları bizce de hoş değil. Ne yaptığınız makyaj içinize siner ne de o an göz altı torbalarınıza müdahale edebilirsiniz. Neyse ki kadınların bu sorununu düşündük ve sizler için etkili yöntemler bulduk. İşte evde yapabileceğiniz birkaç tedavi ile göz altı torbalarınıza elveda diyebilirsiniz.

    Hazır mısınız hanımlar muhteşem formüle başlıyoruz! :)

    İşte göz altı torbalarını gideren yöntemler

    -Her akşam yatmadan nemli bir bezi ya da havluyu buzdolabına koyun. Sabah kalktığınızda bu havluyu gözlerinizin üstünde 5 dakika bekletin. Gözlerinizdeki kızarıklığın gittiğini fark edeceksiniz.

    -Göz altı torbalarınızdan kurtulmak için gözlerinize buzlarla masaj yapın. Hazırlayacağınız buz maskelerini 10 dakika kadar gözlerinizde tuttuğunuzda göz altı torbalarınızın sıkışmasını sağlayacaksınız. Böylece göz altı torbalarınız zamanla o hoş olmayan görüntüden kurtulacak.

    -Göz altı torbalarınızın oluşmasına zemin hazırlamak istemiyorsanız düzenli uyku uyumalısınız. Ancak uyku düzeniniz kadar önemliyse yastığınızın yüksekliği de o kadar önemli. Yattığınız yastık çok yüksek olmasın. Göz altı torbalarınızın coşmasını istemiyorsanız gece siz siz olun yüzükoyun yatmayın.

    Göz Altı Torbalarını Gideren Yöntem | 2

    -İçtiğiniz poşet çayları atmayın. Ne işe yarayacak demeyin, göz altı torbalarına ilaç gibi geliyor. Kullandığınız poşet çayları buzdolabında soğuttuktan sonra gözlerinizde 20 dakika kadar bekletin ve gözlerinizi yıkayın. Poşet çay göz altı torbalarına iyi geldiği gibi göz altı morlukları içinde ideal.

    -Aloe Vera bitkisinin bu mucizesini duymadıysanız bizden duyun! Aloe Vera bitkisini ikiye bölün ve içinden çıkan jeli göz altı torbalarınıza masaj yaparak sürün. Zamanla göz altı torbalarınızın söndüğünü göreceksiniz.

    -Gözlerinizin üstüne koyduğunuz poşet çaylarından sonra gözlerinizin üstüne 10 dakika kadar da salatalık koyun ve bekleyin. Nemli bir besin olan salatalık göz altı torbalarınızın yumuşamasını sağlar.

  • Tabletler Göz Sağlığını Tehdit Ediyor!

    Tabletler Göz Sağlığını Tehdit Ediyor!

    Kullandığınız bilgisayarlarınızın tabletlerinizin göz sağlığınızı bozduğunu biliyor muydunuz?

    Sürekli bilgisayar başında çalışan kişiler göz sağlığı konusunda risk altında. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bilgisayar ve tablet kullanımı sınır tanımayan boyuta ulaştı. Bunun sonucunda ise gözler bozulmaya başladı. Devamlı bilgisayar başında olan kişilerin gözleri yoruluyor ve zamanla gözleri bozuluyor. Bazen telafisi olmayan sonuçlar doğabiliyor.

    Bu nedenle göz sağlığınız için sık sık göz muayenesine gidin. Eğer gözlerinizde oluşabilecek rahatsızlıklara karşı gözlük kullanımı faydalı olacaktır. Gözlerinizi yorulduğunda dinlendirecek ve bilgisayarın zararlı ışınlarına kaşı sizi koruyacaktır. Sürekli bilgisayar kullanan biri için bilgisayar ışığından koruyan gözlükler son derece önemlidir.

    goz-sagligi

    Bilgisayar gözlere nasıl etkiler yapıyor?

    Hızlanan bilgisayar kullanımı ve bilgisayarların çoğunun monitör ekran olması nedeniyle kullanan kişilerin gözleri zaman bozulmaktadır. Bozulmaya başlayan gözlerde:  Göz ve göz çevrelerinde ağrı, hissedilen göz yorgunluğu, gözlerde yanma ve batma hissi, kaşıntı ve kızarıklık, bulanık görme ve odaklanmada zorluk çekme, gözleri sürekli kısma eğilimi ve ışığa karşı aşırı duyarlılık.

    Bunların yanında göz kapaklarında oluşan iltihap, baş ağrısı ve kepeklenme gibi nedenler gözlerinizin bozulduğunun habercisi. Gözlerinizin bozulduğunun bir diğer belirtisi ise göz kırpma sayınız.  Normal bir insanın göz kırpma sayısı dakikada 25’tir.

    Ancak göz kırpma seviyeniz 10’un altına düştüğünde hatta 5-6 arası değiştiğinde gözleriniz kırmızı alarm veriyor demektir. Göz kırpma eğilimi göz kapaklarınızı dinlendirir ve gözü korur. Bu işlem sağlıklı yapılmadığında gözlerde hasar oluşur.

    Bilgisayarın zararlı etkisi azaltılabilir mi?

    Yoğun olarak kullanılan bilgisayarlardan gözler nasıl korunur? Çoğumuzun en büyük problemi bu olsa gerek. Sizlere faydalı olabilmek adına birkaç öneri sıralıyoruz:

    Eğer bilgisayarla sık temastaysanız gözlerinizi sık olarak kırmaya çalışın. Hatta göz damlaları kullanın. Monitör tercihiniz gözlerinizi bozmayandan yana olsun.  Kullandığınız bilgisayar malzemelerinin sık sık tozunu alın.

    Bilgisayarlar yapıları gereği çok toz biriktirirler bu da gün içinde gözünüze yapışır ve göz sağlığını bozar. Bilgisayar kullanırken küçük puntolarla çalışmaktan kaçının. Gözleriniz zorlamayan karakterlerle çalışmak. Gözlerinizi en az saatte bir 5-10 dakika dinlendirerek göz sağlığınızı koruyun.

    Göz sağlığı için sizin önerileriniz nedir?

  • Baş ağrısında sinyalleri

    Baş ağrısında sinyalleri

    Hayatında hiç baş ağrısı çekmemiş insan bulmak oldukça zor. Kadınların yüzde 95’i erkeklerin ise yüzde 90’ı yılda en az bir kez baş ağrısı çekiyor. Toplumlarda görülme oranı değişmekle birlikte, yüzde 30-40 ile en sık gerilim tipi baş ağrısı, 2. sıklıkta ise ortalama her 4-5 kişiden birini etkileyen migren görülüyor. Duygusal stres, uzun süre stres içinde çalışmak, düzensiz beslenmek ve uykusuzluk gibi yaşam alışkanlıklarından etkilenen baş ağrıları günlük yaşamı olumsuz etkilese de tehlikeli olmuyor. Ancak bazı tip baş ağrıları var ki beyin tümörü, beyin kanaması veya anevrizma gibi yaşamı tehdit eden ciddi hastalıkların ilk, bazen de tek belirtisi olabiliyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Beyza Çitçi Yalçınkaya, asla atlanmaması gereken 9 baş ağrısı sinyalini anlattı.

    Dr. Beyza Çiftçi Yalçınkaya, aşağıdaki baş ağrıları sinyallerinin yaşamı tehdit eden hastalıkların habercisi olabileceği için bu durumlarda zaman kaybetmeden bir nöroloji uzmanına başvurulması gerektiği uyarısında bulundu. İşte o sinyaller:

    1. Çok şiddetli ve ani başlayan baş ağrıları: Kişi hayatında ilk kez, çok şiddetli ve yaklaşık 1 dakika içinde en yüksek şiddetine ulaşan baş ağrısı tarif ediyorsa subaraknoid kanamadan şüphe ediliyor. Subaraknoid kanama, beyin damar duvarlarındaki anomaliden kaynaklanan balonlaşma şeklinde tarif edilebilecek anevrizmaların yırtılması nedeniyle oluşuyor. Baş ağrısı bazı hastalar tarafından ”başımın içinde bir şey patladı” şeklinde de ifade ediliyor. Yakınması olmayan hastada ani ve şiddetli baş ağrısı ile birlikte bilinç değişiklikleri, uyku hali, bulantı, kusma, ışık hassasiyeti, epilepsi (sara) nöbetleri gözlenebiliyor. Hastaların yaklaşık dörtte biri ilk 24 saat içinde kaybedilebiliyor. Bu nedenle hastanın acil olarak hastaneye ulaştırılması gerekiyor.

    2. Giderek şiddetlenen ve geçmeyen baş ağrısı: Baş ağrısı altta yatan tehlikeli bir hastalık olmaksızın da sık görülmesine rağmen, eğer ağrı gittikçe artıyorsa mutlaka önemsenmeli. Sigara içen ve doğum kontrol hapı kullanan genç bir kadında gittikçe şiddeti artan baş ağrısı, beyin venlerinde pıhtılaşma sonucu oluşan serebral sinüs trombozu gibi hızla tedaviye başlanması gereken bir hastalığın işareti olabiliyor.

    3. Hapşırmak, ıkınmak, cinsel aktivite veya efor ile ortaya çıkan baş ağrısı: Egzersiz, hapşırmak veya ıkınmak gibi kafa içi basıncının artması nedeniyle baş ağrısı oluşması, kafa içinde yer kaplayan bir oluşum düşündürüyor. Beyin tümörleri, anevrizmalar bu tip baş ağrısına neden olabileceği gibi, genç-orta yaş şişman kadınlarda daha sık gözlenen, beyin omurilik sıvısının basıncının artmasının neden olduğu psödotümör serebri gibi hastalıklar da buna neden olabiliyor.

    4. Kafa travması sonrası ortaya çıkan baş ağrısı: Özellikle trafik kazaları gibi şiddetli kafa travmalarından sonra kafa kemiklerinde kırıklar, beyin dokusunda ya da beyin zarları arasında kanamalar oluşabiliyor. Daha az sıklıkta beyin zarları arasında sızıntı şeklindeki kanamalar başlangıçta bulgu vermeyip travmadan günler, hatta aylar sonra baş ağrısı ve denge bozukluğu gibi bulgularla ortaya çıkabiliyor.

    5. Kol ve bacakta uyuşma, güçsüzlük, görme bozukluğu, konuşma güçlüğü gibi nörolojik semptomların eşlik ettiği baş ağrısı: Baş ağrısı ile bu nörolojik işaretlerin görülmesi beyin dokusunda sorun olduğunu bildiriyor. Yukarıdaki hastalıklara ek olarak örneğin inme hastalarının yüzde 10’unda inme öncesinde baş ağrısı görülebiliyor.

    6. Tedaviye rağmen düzelmeyen baş ağrıları: Kafa içinde yer kaplayan lezyonlar, tümör, kafa içi basınç artışı, merkezi sinir sistemi enfeksiyonları gibi beyinde yapısal olarak değişiklik, iritasyon yapan pek çok hastalık dirençli baş ağrısı şeklinde görülebiliyor.

    7. Baş ağrısının hep aynı bölgede olması: O bölgede yer kaplayan lezyon sonucu ortaya çıkabiliyor.

    8. Yüksek ateş, uyku hali, kafa karışıklığı veya vücut döküntüsünün eşlik etmesi: Menenjit beyni çevreleyen zarların, ensefalit ise beyin dokusunun enfeksiyon etkenleri ile oluşan iltihabi hastalığıdır. Bu hastaların hemen tamamında giderek şiddeti artan baş ağrısı görülüyor. Baş ağrısı ile birlikte yüksek ateş, halsizlik, uyku hali olması mutlaka beynin enfeksiyondan etkilendiğini akla getirmeli. Merkezi sinir sistemi enfeksiyonları da ölümcül olabilen ya da sakatlığa yol açabilen hastalıkları oluşturuyor.

    9. İleri yaşta yeni başlayan baş ağrıları: Temporal arterit, 50 yaş üstü bireyleri etkileyen tehlikeli bir hastalık. Orta veya şiddetli, gittikçe artan baş ağrısına, halsizlik, eklem ağrıları, görmede azalma, çiğnerken yorulma gibi semptomlar eşlik edebiliyor. Erken tedavi edilmemesi kalıcı görme kaybına ve beyin hasarına yol açabiliyor. Yine ileri yaşlarda ortaya çıkan baş ağrıları beyin damar hastalıkları ve beyin tümörlerini akla getirmeli.

    GELİŞİGÜZEL ALINAN İLAÇLAR HASTALIĞI ŞİDDETLENDİREBİLİR

    Tehlikeli hastalıkların ortaya çıkardığı baş ağrıları, ağrı kesicilere pek fazla yanıt vermiyor. Yine de bazı ağrılarda geçici düzelme ya da ağrı şiddetinde azalma sağlayarak kişinin doktora başvurmasını, dolayısıyla tanı ve tedavisini bir miktar geciktirebiliyor. Bir diğer önemli tehlike ise beyin kanamalarında, örneğin bazı kanı sulandırıcı etkiye sahip ilaçların kanamayı şiddetlendirmesi. Dolayısıyla bu tür baş ağrılarında kişilerin kendilerince çözüm arayışına girmek yerine bir an önce doktora başvurmaları gerekiyor. Günümüzdeki modern teknolojik cihazlar sayesinde baş ağrısına yol açan nedenler kolaylıkla tespit edilebiliyor.

  • Baş ağrısını ilaçsız geçirmek için 10 ipucu

    Baş ağrısını ilaçsız geçirmek için 10 ipucu

    Türkiye’de her üç kişinden biri bas ağrısından şikayetci. Araştırmalara göre 250 ye varan değişik baş ağrısı çeşidi var. Bugün eczanelerde hatta market ve bakkalar da baş ağrısına karşı kullanılacak çeşitli ilaçlar var. Bu ilaçların doktor gözetiminde kullanılması gerekmekte.

    Peki ilaç almadan baş ağrımızı kendi kendimize tedavi etmeye çalışsak nasıl olur ? İşte size baş ağrınızı ilaçsız geçirmek için 10 ipucu :

    1. Çok uzun süre aç kalmak baş ağrısının sebeplerinden biridir, çünkü açlık kan şekerinizin düşmesine neden olur. Düzenli ve dengeli beslenmek ve tabiki doğru gıda ve besinler ile beslenmek gerekir. Bol miktarda Magnezyum baş ağrılarınızın önüne geçebilir. Çok fazla yağlı ve şekerli gıda tüketimi baş ağrısının en büyük sebeplerinden biridir. Araştırmalara göre abartmadan kahve içimi baş ağrılarınızı hafifletebilir çünkü kafein kan dolaşımını dengeler.
    2. Sabahları baş ağrısıyla uyanıyorsanız, bu diş ve çenenizle ilgili bir sorununuz olduğunu gösterebilir. Diş ağrıları kendini baş ağrısı şeklinde hissettirebilir. Diş doktorunuzu düzenli olrak ziyaret etmeniz bu ihtimali ortadan kaldıracaktır. Ağız ve diş sağlığının düzenli bir şekilde yapılması, bu sebeple meydana gelebilcek baş ağrınızın önüne geçecektir.
    3. Bütün gün masa başında veya bilgisayar karşısında oturan kişilerde bel, özellikle boyun ağrıları baş ağrılarına sebep olabilir. Böyle bir sorun yaşıyorsanız fön makinanız size yardımcı olabilir. Fön makinanızı sıcak ayarına getirerek, boynunuzdan omuzlarınıza daireler çizerek bir kaç dakika masaj yapın. Yararını göreceksiniz. Ama en önemlisi masa başı veya bilgisayar karşısında doğru pozisyonda oturmalısınız.
    4. Çok uzun süreli uyumak, az uyumak kadar baş ağrısına sebep olacaktır. Hafta sonları düzensiz veya uzun süreli uykuların sonucunda oluşan baş ağrıları çok sık görülen bir sorundur. Uyku saati düzeninizi hafta sonları dahil bozmayın. Düzenli uyku saatleri sadece baş ağrılarınız için değil, sağlıklı bir vücut içinde size çok yararlı olacaktır.
    5. Farkında olmadığınız göz bozuklukları baş ağrısının sebeplerinden biridir. Kitap okurken baş ağrısı çekiyorsanız ve bazen okumakta zorlanıyorsanız bir göz doktoruna gitmenizde fayda var. Düzenli olarak göz doktoruna muayene olmak göz bozuklukları sebebiyle oluşabilecek baş ağrılarınızın önüne geçecektir.
    6. Her insandan fazla stres değişik belirtiler gösterir. Kimisinde mide ağrısı şeklinde, kimisinde boyun ağrısı kimisinde de baş ağrısı şeklinde kendini belli eder. Mümkün olduğunca stresden uzak durmalısınız ?
    7. Az su içmek kan pıhtılaşmasına sebep olur ve oksijen emilimini azaltır. Oksijen alımının azalması baş ağrılarının büyük sebeplerinden biridir. Su içmek için susamayı beklemeyin, çünkü susama hissi vücudunuzun size olan uyarısıdır. Uyarı gelmeden su tüketerek vücudunuzun su ihtiyacını karşılayın. Ortalama bir insanın günde 2 litre su tüketmesi gerekmektedir.
    8. Yukarıdaki madde de belirttiğimiz gibi oksijen alınımının azalması baş ağrılarının en büyük sebeplerinden biridir. Sigara içmek, sigara içilen ortamlarda bulunmak, havasız veya kirli havası bulunan yerlerde bulunmak, nefes aldığınızda yeterli oksijen almamanıza sebep olacaktır. Eğer kullanıyorsanız sigarayı bırakmaklı ve yukarıda bahsettiğimiz ortamlardan uzak durmalısınız.
    9. Soğuk Jel kompress ile boyuna ve omuzlara yapılan masaj baş ağrılarınızı hafifletir. Önce soğuk jel kompresi şakaklarınıza, alnınıza ve omuzlarınıza birer dakika tutun sonra 3 dakika ara verin, tekrar birer dakika soğuk kompresi uygulayın. Daha sonra nane yağıyla şakaklarınıza masaj yaparsanız nefesiniz açılacaktır. Bu size dinlenmişlik hissi verecek, rahatlatacak ve kaslarınızı gevşetecektir. Eğer naneye karşı alerjiniz varsa nane yağı masajını uygulamamalısınız.
    10. Haftada en az 3 kez yarım saat temiz havada bisiklet sürmek veya yürüyüş yapmak baş ağrılarına iyi gelecektir.

    Eğer yukarıda saydıklarımızın faydasını görmezseniz eczanelerde reçetesiz satılan ağrı kesicilerde kullanabilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken nokta ise ayda en fazla 10 adet ve 3 gün üst üste bu ağrı kesicileri kullanmamaktır. Sürekli olarak alınan ağrı kesiciler baş ağrılarınızı kronikleştirebilir.

  • Başkasının göz yaşını elle silmek zararlı mıdır?

    Başkasının göz yaşını elle silmek zararlı mıdır?

    Vücudun en önemli organlarının başında göz geliyor. Peki en kıymetli organımız sağlığı hakkında ne kadar bilgiye sahibiz? Başkasının göz yaşını elle silmek zararlı mıdır? Saatlerce bilgisayar oyunu oynamak hangi hastalıklara davetiye çıkarır? Gözümüze yabancı bir cisim kaçarsa ne yapmalıyız?

    Dünyagöz Etiler’den Op. Dr. Elvan Yalçın, göz sağlığını korumanın 10 pratik yolunu anlattı:
    1- Bebeğinizi hiçbir şikâyeti olmasa bile ilk 1 yaşında muayene ettirin. Çünkü bu muayene bebeği göz tembelliğinden korur.
    2- Çok uzun saatler oynanan bilgisayar oyunları gözde kirpik dibi iltihabı, alerji ve kuruluk yapabilir. Ayrıca uzak görme kusuru oluşmasını tetikleyebilir.
    3- Gözde sulanma, kaşıntı, ağrı, okurken zorlanma, yazıların birbirine karışması, göz ve baş ağrısı olması, başı eğik tutarak okuma, gözleri kısarak bakma, odaklanma problemleri göz hastalıkları belirtisidir.
    4- Çalışma ortamınızda soft tone sarı aydınlatma kullanın. Şeker hastasıysanız ve sporcuysanız göz dibi muayenesini ihmal etmeyin.
    5- Makyaj malzemelerini ortak kullanmayın. Göz nezlesi olarak bilinen konjonktivit göz farı, göz kalemi ve rimel gibi başkasının makyaj malzemeleriyle geçebilir.
    6- Özellikle renkli gözlü kişiler güneş ışığına daha hassas olurlar. Renkli gözlü kişilerde kızarıklık görülme oranı koyu renkli gözlülere göre daha fazladır. Bu nedenle renkli gözlü kişilerde güneş gözlüğü kullanımı daha önemlidir.
    7- Güneş ışınlarına çok maruz kalmak zamanla lensimizde koyulaşmaya, katarakta ve görme noktasında hassasiyete sebep olur. Güneş ışınlarının dik geldiği dönemlerde güneş gözlüğü kullanmalıyız.
    8- Bilgisayar başında çalışanlarda alerji, kuruluk, kirpik dibi iltihabı görülme sıklığı artar. Aralıklı dinlenmeler ve göz kırpmak gereklidir.
    9- Gözünüze aldığınız ani bir darbe ya da gözünüze bir cisim kaçması durumda gözünüzü ovalamayınız. Var ise serum fizyoloji ile yok ise su ile bol yıkayarak göz hekimine başvurunuz.
    10- Başka birinin gözyaşını silmeyiniz. Eğer bu kişide gözde kızarıklık, aşırı sulanma ve kapak şişliği var ise bulaşıcı olabilir. Temas ettiyseniz elinizi sabun ile yıkayınız.

  • Kış Aylarının Makyaj Trendleri

    Kış Aylarının Makyaj Trendleri

    Kadınların güzelliklerini ortaya çıkaran makyaj, her mevsimde kendine has modasını yaratıyor. Gözlerde gölgeler ve metalik farlar dolgun kirpikler ile dramatik etki yaratırken, dudaklarda kırmızı her tonuyla şıklık yarışında olacak. Parlaklık yerine mat ve doğal görünüm Parlak, simli pudralarınızı kaldırıp, mat ve pürüzsüz bir cilt için kolları sıvayın. Cildinize güveniyorsanız mat bir pudra bütün bir yıl işinize yarayabilir. Cildinizde renk farklılıkları ya da deformasyon varsa mutlaka fondöten kullanın. Aydınlatıcılar ise bu yıl kaçınmamız gereken ürünlerden.

    Güçlü kaşlarla dramatik etki yaratın Kaşlarınızı yeterince kalın ve yüzünüzle uyumluysa doğal bırakın. Eğer yüzünüzle uyumsuz olduğunu düşünüyor ya da değişiklik istiyorsanız kaşlarınıza bir kaç ufak makyaj hilesi yapabilirsiniz. Kaş kalemini ya da kaş rimelini bu kış el altında tutun. Yapacağınız makyaj ve saça göre kaşlarınıza farklı bir hava katın.

    Metalik göz makyajı ile iddialı olun Uzun zamandır trend olan dumanlı göz makyajı ile bütünleştirebileceğiniz metalik farlar gözlerinizi ön plana çıkarmak için ideal bir seçim olabilir. Doğal görünmek istiyorsanız bu farların toz olanı yerine krem olanlarını tercih edebilirsiniz.

    Dolgun kirpikler ile bakışlarınıza anlam katın Gözlerini ön plana çıkarmak isteyen her kadının rimeller ile arası iyidir. Rimelden önce kirpiklerinizi kıvırmak ekstra dolgunluk sağlar ve gözlerinizi dah da ön plana çıkarır. Eyeliner ile göz makyajınızı tamamlayın Eyeliner sürmenin binbir türlü yolu var. Gözlerinizde yaratmak istediğiniz etkiye bağlı olarak çeşitli formlarda eyeliner sürebilirsiniz ama bu kış trend olan ince formlar.

    Kış 2013-2014 makyaj trendleri için tıklayın !

    Kırmızının cazibesine kapılın İster parlak ister mat olsun kırmızının her tonu bu kışın vazgeçilmez ruj rengi olacak. Retro ve vintage stillerle özellikle kullanabileceğiniz kırmızı rujunuzu çantanızdan eksik etmeyin. Kırmızı ruju kullanırken belli belirsiz bir göz makyajı yapmanız gerektiğini unutmayın.

  • 30 yaşını aşmış erişkinlere her yıl…

    30 yaşını aşmış erişkinlere her yıl…

    Hastalığın başlangıç döneminde genelde hastanın şikâyeti olmadığı için uzun bir süre içinde görme siniri yıpranmaya uğruyor ve bu yıpranma, hasta durumu fark ettiğinde onarılamaz düzeye ulaşıyor. Erken teşhis edilen glokom, gözde daha fazla görme kaybı oluşmadan kontrol altına alınabiliyor. Bunun için 30 yaşını aşmış erişkinlere her yıl düzenli göz muayenesi olması, göz tansiyonunu kontrol ettirmesi ve gerekirse görme alanı inceleme testleri yaptırması tavsiye ediliyor.

    Sabahları belirginleşen baş ağrısı, zaman zaman bulanık görme, geceleri ışıkların etrafında ışıklı halkalar görme ve televizyon izlerken ortaya çıkan göz etrafında ağrı bu hastalığın belirtileri arasında. Görme kaybı olana dek fark etmeyebiliyor. Göz tansiyonunun belirtileri sadece kısa bir zaman süren bulanık görüş gibi belirtilerle hafif olabilir. Glokomun ciddi işaretleri, göz çevresinde veya içinde bulanık görüşü veya uzun süreli ağrıyı kapıyor. Doğuştan gelen glokomda, işaretler gözlerin çabuk sulanmasını ve ışığa karşı hassasiyeti içerebilir.

    “Ailede göz tansiyonu öyküsünün olması (genetik yatkınlık), 35 yaşın üzerinde olunması, şeker ve guatr hastalığı, şiddetli kansızlık veya şoklar, vücut tansiyonu, yüksek miyopi ve hipermetropi, migren, uzun süreli kortizon tedavisi, hipertansiyon, kolesterol, anti-depresan vs. ilaçların kullanımı, göz yaralanmaları ve ırksal faktörler. Bu özelliklere sahip kişilerin görme sinirindeki hasarın erken tespiti amacıyla düzenli olarak göz muayenelerini yaptırmaları gerekiyor. Göz içi basıncı normalden yüksek olan kişilerde glokom gelişme riski daha yüksek, ancak bu göz içi basıncı yüksek olan herkeste glokom olabileceği anlamına gelmiyor. 60 yaşın üzerindeki kişilerde glokom riski artmakta. Uzun süreli kortizon kullanımı (damla, ağızdan veya cilt pomadı olarak) ikincil glokom gelişimine neden olabilir.”

    Glokom rutin bir göz muayenesi ile teşhis edilebiliyor. Tanı ne kadar erken konursa, o oranda görme sinir lifi ve görme hücresi hasardan kurtuluyor. Tedavi ilaçla, lazer ve cerrahi yöntemlerle gerçekleştiriliyor. İlaç tedavisinde kullanılan birçok damla mevcut. Tedaviye bir ilaçla başlanıp, yetmezse ikinci ilaç ilave ediliyor. İlaç tedavisine yeterli cevap alınamayan hastalarda lazerle tedavi seçeneği uygulanabiliyor. İlaç tedavisi ile glokom yeterince kontrol altına alınamıyorsa göz içi basıncı arzu edilen düzeye düşürülemiyorsa ameliyat yapılıyor.

  • Kış 2013-2014 makyaj trendleri

    Kış 2013-2014 makyaj trendleri

     Aslında, kış 2013-2014 makyaj trendleri farklı dönemlerin, stilleri ve bugüne kadar en abartılı renklerin alışılmadık bir karışımı temsil eder. 

    Kış 2013-2014 makyaj trendleri

    Doğal Makyaj Kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    Doğal Makyaj: / Kış 2013-2014 Makyaj Trend
    Doğal Makyaj: / Kış 2013-2014 Makyaj Trend

    Soluk Makyaj Kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    Soluk Makyaj Kış 2013-2014 Makyaj Trendi
    Soluk Makyaj Kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    Sıcak kış Makyaj: / Kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    Sıcak kış Makyaj: / Kış 2013-2014 Makyaj Trend
    Sıcak kış Makyaj: / Kış 2013-2014 Makyaj Trend

    Yumuşak Pembe Allık: / Kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    yumuşak pembe allık 2013 2014 kış makyaj trendi
    yumuşak pembe allık 2013 2014 kış makyaj trendi
    Altmışlı yılların makyajı / kış 2013-2014 makyaj trendi
    Altmışlı yılların makyajı / kış 2013-2014 makyaj trendi

    :

    Kedi göz makyajı / Kış 2013-2014 Makyaj Trend

    Kedi göz makyajı / Kış 2013-2014 Makyaj Trend
    Kedi göz makyajı / Kış 2013-2014 Makyaj Trend

    Dumanlı göz makyajı Kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    Dumanlı göz makyajı Kış 2013-2014 Makyaj Trendi
    Dumanlı göz makyajı Kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    Eyeliner Alt Kapak üzerinde / kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    Eyeliner Alt Kapak üzerinde / kış 2013-2014 Makyaj Trendi
    Eyeliner Alt Kapak üzerinde / kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    Metalik Göz Makyajı: / Kış 2013-2014 Makyaj Trendi

    Metalik Göz Makyajı: / Kış 2013-2014 Makyaj Trend
    Metalik Göz Makyajı: / Kış 2013-2014 Makyaj Trend

    Kalın Kaşlar: / Kış 2013-2014 Makyaj Trend

    Kalın Kaşlar: / Kış 2013-2014 Makyaj Trend
    Kalın Kaşlar: / Kış 2013-2014 Makyaj Trend

    Parlak kırmızı dudaklar / kış 2013-2014 makyaj trendi

    Parlak kırmızı dudaklar / kış 2013-2014 makyaj trendi
    Parlak kırmızı dudaklar / kış 2013-2014 makyaj trendi
  • Rimel uygulama hileleri

    Rimel uygulama hileleri

    Doğru uygulanan rimel, gözlerinizin çok daha büyük gözükmesini ve bakışlarınızın daha etkileyici olmasını sağlayabilir.

    Rimel uygulama hileleri
    Konu makyaj malzemeleri olduğunda, kadınların birbirlerine sordukları soruların en önemlilerinden biri muhtemelen hangi marka rimeli kullandıklarıdır. Özellikle küçük gözlere sahip kadınlar neredeyse hiç makyaj yapmasalar bile, kirpiklerine rimel sürmeden evden çıkmazlar. Ancak hangi kaliteli ürünü kullandığınız kadar rimeli nasıl uyguladığınız da önemlidir. İşte size rimel sürme konusunda verebileceğimiz ipuçları:

    Doğru bir biçimde rimel sürmek
    3 adımda rimel uygulamanızı mükemmelleştirmeniz mümkündür:

    1. Rimel çubuğunuzu kirpiklerinizin ucundan değil kökünden başlayarak içeriden dışarıya doğru hareket ettirin. Gözlerinizdeki uzunluk ve büyüklük yanılsamasını bu teknik verir.
    2. Kirpiklerinize rimel uygularken, rimel çubuğunuzu sağa sola hareket ettirin. Bu kirpiklerinizin birbirinden ayrılmasını sağlayacaktır.
    3. Bu son adımda, gözlerinizi kapatın ve rimel çubuğunuzu kirpiklerinizin üst kısmına sürün. Bu da kirpiklerinizde kalan topakları temizlemenizi sağlayacaktır.

    Sizin için en uygun rimeli seçin
    Rimelinizi seçerken istediğiniz formül ve etkiyi (uzatma, sıklaştırma, suya dayanıklı ya da topaklanmayan gibi) göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Bunun dışında bir de fiyat meselesini düşünmelisiniz. Kozmetik mağazalarından ve eczanenizden basit bir rimel alabilirsiniz ya da daha kaliteli bir rimel için yüksek bir fiyat ödeyebilirsiniz. Elbette, pahalı olanlar daha dayanıklı olacaktır ve daha az topaklanacaktır. Ancak fazlasıyla ucuz ve kalitesiz bir rimel kullanmadığınız sürece, insanların rimelinize ne kadar para harcadığınızı anlaması oldukça zordur. Yaz aylarında, sahildeyken suya dayanıklı bir rimel seçmeniz gerekecektir. Birçok eczane ve mağaza memnun kalmadığınız ürünleri geri almaktadır. Ayrıca enfeksiyon riskine karşı, rimelinizi mağazada denememenizi tavsiye ederiz. Alışveriş yaptığınız mağazanın iade alım şartlarını sorun ve rimelinizi evde deneyin.

    Kirpiklerin topaklanmasını önleyin
    Bazı kadınlar kirpik taraklarının gereksiz olduğunu düşünürler. Ancak makyaj uzmanlarına göre kirpik tarakları kirpikleri mükemmel bir şekilde ayıran ve topaklardan temizleyen harika bir buluştur. Eğer denemek isterseniz, önce rimelinizi kirpiklerinizin dibine uygulayın ve sonra onları, kirpik tarağıyla kökten uca doğru tarayın. Kirpik taraklarından hoşlanmıyorsanız, bir mendille rimel çubuğunuzdaki fazla tabakadan kurtulun. Böylece daha kirpiklerinize rimel sürmeden önce topakları önlemiş olursunuz!

    Topaklardan kurtulmanın bir diğer yoluysa temiz bir rimel çubuğuyla, ıslak kirpiklere rimel uygulamaktır. Yeni bir rimel çubuğu alabilir ya da eskisini temizleyip yeniden kullanabilirsiniz. Çubuğunuzu içinde makyaj temizleyicisi bulunan bir kaba koyun. Daha sonra çubuğunuzu sabunla yıkayıp kurulayın.

    Farklı rimelleri karıştırmaktan korkmayın
    Makyaj uzmanlarının kullandığı bir diğer hile de kirpiklere önce bir kat uzatıcı rimel sürüp daha sonra da dolgunlaştırıcı rimel uygulamalarıdır. Fazla rimeli, temiz başka bir rimel çubuğuyla ya da kirpik tarağıyla temizleyebilirsiniz.

    Renkli rimellere şans verin
    Temel rimel uygulama kuralları basittir. Siyah herkeste hoş görünür ancak açık renkli cilde sahip sarışın kadınlarda biraz fazla gibi görünebilir. Sarışın bayanlar gündüz vaktinde kahverengi/siyah rimelleri tercih edip, siyah olanları geceye saklamalıdırlar. Şarap ve kırmızı erik renkleri tıpkı mavi rimeller gibi mavi renkli gözlerin ortaya çıkmasını sağlar. Mor renk rimeller ise kahverengi gözlerde harika görünür.

    Kirpik kıvırma aleti kullanın
    Kıvırcık kirpikler gözlerin daha büyük ve geniş görünmesini sağlar. Kurutma makinenizle rimel çubuğunuzu birkaç saniye ısıtın ve aşırı sıcak olup olmadığını kontrol ettikten sonra rimelinizi kirpiklerinize uygulayın. Kirpiklerinizi rimel sürmeden önce kıvırmanız gerektiği bir efsaneden ibarettir. Rimel sürdükten sonra da kirpiklerinizi kıvırabilirsiniz, yalnızca önce rimelin kuruduğundan emin olun.

    Yalnızca üst kirpiklerinize rimel uygulayın
    Birçok makyaj uzmanı yalnızca üst kirpiklerinize rimel uygulamanızı öneriyorlar. Gözlerinizin daha büyük bir görünüme sahip olmasını istediğiniz için mutlaka alt kirpiklerinize de rimel sürecekseniz, çok hafif bir dokunuşla az miktar kullandığınızdan emin olun. Ve rimelinizi uygulamadan önce gözünüzün altına bir mendil koyun.

    Besleyici rimel kullanın
    Besleyici rimel kirpikleri sarar ve rimelinizi uygulamadan önce kirpiklerinizin ayrı kalmasını sağlar. Makyaj uzmanları besleyici rimellerin gerçekten gerekli olduğunu düşünüyorlar, bu yüzden makyajınıza biraz daha fazla zaman ayırabiliyorsanız, bu ilave adımdan faydalanmaktan çekinmeyin.

    “2 tabaka rimel uygulamak” ne demektir?
    Kirpiklerinize 3 tabakadan fazla rimel uygulamayın. İlk tabakayı sürdükten sonra kurumadan ikinci ve üçüncü tabakayı uygulayın. İkinci tabakayı sürmeden önce ilk tabaka kurursa kirpiklerinizde topaklar oluşur.

    Rimel çubuğunuzu tüpün içine sokup çıkarmayın
    Rimel çubuğunuzu sürekli tüpün içine sokup, çıkarmak, rimelinizin olması gerektiğinden daha çabuk kurumasına neden olur.

    Rimel çubuğunuzu eğin
    Maskara çubuğunu doğru bir açıda eğmeniz çok önemlidir. İşte bu hoş görünen rimelli gözlere açılan yolda bir diğer adımdır.

    Gözlerinizi kırpmadan önce bekleyin
    Eğer uzun kirpiklere sahipseniz rimel uyguladıktan sonra en azından 5 saniye beklemeye çalışın. Ve dışarıya çıkmadan önce rimellerinizin durumunu aynada bir kez daha kontrol edin.

    Bütün bu noktalara dikkat ederek ve kendinize uygun rimeli seçerek, çok daha büyük gözlere ve etkileyici bakışlara sahip olabilirsiniz.

    Rimel Sürmenin Püf Noktaları Nelerdir?