Etiket: Gelin

  • Gelinler İçin 3 Adımda Cilt Bakım Önerileri

    Gelinler İçin 3 Adımda Cilt Bakım Önerileri

    Gelinler için 3 adımda cilt bakım önerileriyle düğün gününüzde herkesi kendinize hayran bırakabilirsiniz!

    Şüphesiz tüm gözlerin üzerinizde olacağı düğün gününüzde kusursuz görünmek ilk tercihiniz. Düğün gününde gelinlerin muhteşem görünmeleri için eminiz bir sürü yol var. Ancak biz sizlere en sihirli dokunuşları önereceğiz. Neler bunlar diyorsanız yazımız sizi bekliyor hanımlar!

    Gelinler İçin 3 Adımda Cilt Bakım Önerileri

    Kadınlar Kulübü olarak sizler için derlediğimiz bu yazımızı okuduğunuzda en mutlu gününüzde yani evliliğe adım atacağınız o anlarda güzelliğinizin keyfini çıkaracaksınız. Bu öneriler kendini kusursuz hissetmek isteyen gelinlere.. :)

    Gelinler İçin 3 Adımda Cilt Bakım Önerileri | 1

    Gülüşünüze ve Gözünüze Odaklanın

    Düğün gününüz sizin en mutlu günlerinizden biri olacağı için gerek düğün gecenizde gerekse fotoğraf çekimlerinizde güzel gülüşler sergilemelisiniz. Güzel gülüşlerin sırrı ise gözlerde. Bu nedenle göz çevrenizdeki kırışıklıklardan ve göz altı morluklarından acilen kurtulmaya çalışın. Aksi halde tüm gününüz içinize sinmeden geçer demedi demeyin. Göz altı morluklarınız ve kırışıklıklarınız için doğal maskeler ve peeling uygulamaları yapabilirsiniz.

    Gelinler İçin 3 Adımda Cilt Bakım Önerileri | 2

    Cilt Bakımı ile Cildi Toparlama

    Düğün günü yapacağınız makyaj her ne kadar küçük kusurları kapatsa da cildinizdeki büyük sorunlar için pek de etkili olmaz. Eminiz ki düğün gününüzde kusursuz bir makyajla birlikte kusursuz bir görünüme sahip olmak istersiniz. Ancak evlenme yaşınızı biraz geciktirdiğinizi düşünürsek cildinizdeki bazı oluşumlar canınızı sıkabilir. Eğer akne ve sivilce problemleriniz varsa mutlaka bir dermatoloğa gidip tedavi olun.

    Gelinler İçin 3 Adımda Cilt Bakım Önerileri | 3

    Saçlarınıza Bakım Yapın

    Bir gelinin yüz makyajından sonra göze ilk çarpan detay saçları. Saçlarınız ne kadar bakımlı ve ışıl ışılsa saçlarınız yapıldıktan sonra o kadar harika bir görünüm kazanırsınız. Gelinler için 3 adımda cilt bakım önerilerimizden birini saçlar oluşturuyor. Düğününüze kadar düzenli olarak saç bakımı yaptırmanızda fayda var.

    Tüm bu aşamaları atladıktan sonra düğün gününüzde bu kusursuzluğun keyfini yaşamak size kalıyor! :)

     

     

  • Kayınvalideye Kendini Sevdirmenin Yolları

    Kayınvalideye Kendini Sevdirmenin Yolları

    Kayınvalidenizle bir türlü anlaşamıyorsanız bir yerlerde yanlış yapıyor olabilirsiniz. İşte kayınvalidenize kendinizi sevdirmenin yolları..

    Gelin kaynana deyince azılı iki düşman geliyor aklınıza değil mi? Birbirlerini sevmese de biri oğlu diğeri kocası için seviyormuş gibi görünürler :)

    Tabi kayınvalide -gelin ilişkileri hep böyle gitmeyebilir. Birbirinizi gerçek anlamda sevebilir ve aranızdaki buzları eritebilirsiniz. Nasıl mı? İşte açıklıyoruz..

    Kayınvalideye Kendini Sevdirmenin Yolları | 4

    Kayınvalideye Kendinizi Sevdirmenin Yolları

    Doğal Görünün: Kayınvalidenizin sizi sevmesini istiyorsanız yapmacıklıktan öte kendiniz olun.

    Ona torun verin: Kayınvalideleri en çok sevindiren ve sizle uğraşmasının önüne geçen yöntemlerden biri de çocuk yapmanız.

    Yemek yapın: Ne kadar güzel yemekler yapabilir, becerikli olursanız kayınvalideniz tarafından o kadar çok sevilirsiniz.

    Yalan söylemeyin: Siz siz olun beyaz da olsa kaynananıza karşı yalan söylemeyin. Doğrusunu öğrenince gözünden düşebilirsiniz.

    Tanıştırdığı kişilere karşı kibar olun: Sizi çevresindeki dostlarıyla tanıştırdığına pişman etmeyin, kibar davranın.

    Bir derdim var diyorsanız tıklayın !

    Yumuşak olun: Kayınvalideler hiçbir zaman hırçın bir gelini sevmez. Hele bir de kendisi de hırçınsa elinden çekeceğiniz var.

    Bakımlı olun: Kayınvalideler karşısında bakımlı ve güzel görünen gelin görmek ister hanımlar bilginize.

    Birlikte alışverişe çıkın: Gelin-kaynana birlikte gezmek hiç te fena olmaz değil mi? J Emin olun kayınvalideler böyle şeylere bayılır.

    Oğlunu sevin ve çekiştirmeyin: Kayınvalidenizin sizi sevmesini istiyorsanız oğlunu çok sevmeniz şart! İkinci olarak ise eşinizi annesine şikayet etmeyin deriz.

     

  • Gelin Adaylarına Ameliyatsız Güzelleşme

    Gelin Adaylarına Ameliyatsız Güzelleşme

    Güzel bir gelin olmayı hangi kadın istemez? Düğün hayallerini kuranların da düğün yapmaya çok hevesli olmayanların da en büyük hayallerinden biri düğünlerinde güzel bir gelin olmaktır…  Her kadın, özellikle düğünlerinde herkesin kendisine hayranlıkla bakmasını arzular…

    Düğün yapmaya hevesli olmayan birçok kadın dahi gelinlikçilerin önünden geçerken vitrinlerden gözünü alamaz. Göz ucuyla da olsa bakar : )

    Her kadının düğününde güzel bir gelin olmayı istemesi hakkıdır aslında. Kadınlar, onları rahatsız eden bazı ufak kusurlarından bu özel günde nasıl kurtulabileceklerini de düşünürler. Aslında günümüz imkanları ile bu hiç de zor değil! Düğün öncesi ameliyatsız estetik uygulamalarından haberdar mısınız? Ameliyatsız estetik uygulamaları ile hayal ettiğiniz gibi bir gelin olabilirsiniz…

    Düğün günü için kusursuz bir görünüm için birçok ameliyatsız estetik uygulaması var; baby botoks, ışık dolgusu, kaş kaldırma, dudak dolgusu ve saç bakımı… Saçlarınız daha canlı olsun istiyorsanız saç canlandırmayı deneyin! Bakışlarınızı daha belirgin hale getirmek için parlak göz altları ile kaş kaldırma uygulamalarına ne dersiniz? Mimik kırışığı tedavisi, dudak dolgunlaştırmanın yanı sıra burun estetiği, göğüs ve kalça dolgunlaştırma dahi ameliyatsız teknikler ile yapılabiliyor!

    Kadınlar Kulübü ekibi olarak Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Güncel Öztürk’ün bilgilerini sizler için derledik!

    Baby botoks ile daha dinç bir yüz mümkün!

    Baby botoks nedir en çok sorulan sorulardan bir tanesi. Minimal dozda uygulanan botoks enjeksiyonu ile mimik kırışıklıklarınızı ortadan kaldırabilirsiniz. Baby botoks enjeksiyonu ile kaş arası, kaz ayakları, gülümseme çizgileri ve boyun kırışıklıkları 15 dakikalık bir operasyonla tedavi edilebilir.

    Botoks enjeksiyonunu düğünden birkaç gün önce yaptırmanız yeterli. Çünkü botoks enjeksiyonunun etkisi tam olarak birkaç gün sonra ortaya çıkıyor.

    Merak etmeyin! Minimal dozlarda uygulandığı için kimse tarafından fark edilmez. Düğününüzde doğal ve dinç bir görünüme baby botoks ile kavuşabilirsiniz.

    baby_botoks

    Işık dolgusu ile göz altı estetiği

    Göz altı morluğu ve torbaları çok erken yaşlarda ortaya çıkabiliyor. Bir de üzerine düğün stresi eklenince ile bu morluk ve torbalanmalar daha da görünür hale gelebiliyor! Oysaki ışık dolgusu ile göz altı kusurları yine birkaç dakika içinde ameliyatsız teknikler ile tedavi edilebiliyor.

    Işıl ışıl bir yüzle gelinliğinizi giyebilir, evliliğe mutlu bir adım atabilirsiniz : )

    isik_dolgusu

    Venüs tipi dudak dolgusu ile daha dolgun dudaklar

    Gelin adaylarının en çok talep ettiği estetik operasyonların başında dudak dolgusu geliyormuş! Düğünden birkaç gün önce Venüs tipi dudak dolgusu ile dudaklarınızı dolgunlaştırabilir, dudak konturunuzu düzelttirebilirsiniz.

    Yapacağınız ufak bir makyajla dudaklarınızı ön plana çıkarabilir, daha enerjik ve çekici bir görünüme kavuşabilirsiniz.

    venus_tipi

    Kaş kaldırma estetiği ile göz makyajınız daha hoş görünecek

    Kaşın konumu ve şekli yüz güzelliğinin belirleyici öğelerinden birisi olduğunu biliyoruz. Yüzünüze uygun kaş şeklinin belirlenmesi ve uygulanması, daha genç bir görünüm sağlanmasının yanı sıra gözlerinizin de daha fazla ön plana çıkmasını sağlar. Kaş kaldırma estetiği için botoks enjeksiyonu kullanılıyor.

    kas_kaldirma

    Ameliyatsız burun estetiği

    Botoks ve dolgu enjeksiyonları ile yalnızca burun küçültme gerçekleştirilemez. Ancak burun küçültme hariç burundaki diğer estetik sorunlar ameliyata gerek olmaksızın düzeltilebilir.

    Burnunuzdaki kemer, asimetri ya da burun ucu düşüklüğü gibi sorunlardan rahatsızsanız bu yöntemi deneyebilirsiniz. Saydığımız sorunlar ile birkaç dakika içinde tedavi edilebiliyor.

    burun-estetigi

    Ameliyatsız göğüs dolgunlaştırma ile istediğiniz model gelinliği giyebilirsiniz!

    Gelinlik seçerken vücut proporsiyonumuza dikkat ederek seçmeye gayret gösteririz. Birçok gelinlik modeli var. Elbet size uyacak, üzerinizde güzel duracak bir model bulacaksınız! Telaş yok : )

    Ama biz kadınlar hep imkansızı istiyoruz. Ufak göğüslerimiz varsa straplez gelinlik giymek istiyoruz, sırtımız etli ise de sırt dekoltesi olan bir gelinliği beğeniyoruz!

    gogus_dolgunlastirma

    Ameliyatsız göğüs dolgunlaştırma ile en azından ufak göğüslere çözüm bulduk! Düğün gecesinden önce hyalüronik dolgu teknikleri ile göğsünüzü özellikle ile dekolte bölgenizi birkaç dakika içinde dolgunlaştırabilirsiniz. Üstelik dolgu enjeksiyonlarının sonuçları hemen görünür hale gelir.

    Ve müjde! Balık gelinlik modelleri için daha dolgun bir vücut isterseniz; aynı teknikler ile popo ve kalça estetiği de yaptırılabilirsiniz : )

    3D simülasyon cihazı ile içiniz rahat olsun!              

    Yapılacak bütün estetik müdahaleleri 3D simülasyon cihazı ile gerçeğe en yakın görüntünüz üzerinden operasyonlardan önce görebilir, hiçbir endişe duymaksızın istediğiniz operasyona güven içinde karar verebilirsiniz.

    Kısacası botoks ve dolgu enjeksiyonu ile ameliyata gerek kalmaksızın harika bir gelin olabilir, hayatınızın en önemli gecesinin peri masalı gibi geçmesini sağlayabilirsiniz…

    3d_simulasyon_cihazi

    Güzel gelinlerimize mükemmel düğünler diliyoruz : )

  • Ülkemizden Kaynana Modelleri

    Ülkemizden Kaynana Modelleri

    Gelinler ve kaynanalar arasında geçen tatlı rekabetler hepimizin malumudur. Bugünkü makalemizde kaynana tiplerine yer verdik. Ülkemizden kaynana modelleri

    kaynana çeşitleri
    kaynana çeşitleri

    Sinsi Kaynanalar
    Anlaşılması en zor kaynana modelidir. Her sözünüzün altında bir art niyet ararlar.
    Sürekli sorun çıkarırlar. Her an herşeye kızabilirler.

    İyi Kayınvalide Nasıl Olmalı? makalemizi okumak için tıklayınız

    İyiliksever Kaynanalar
    Bu kaynana modeli adeta iyilik yapmak için yaratılmıştır. Kalp kırmamaya her zaman geçimli olmaya çalışırlar.

    kaynana çeşitleri
    kaynana çeşitleri

    Şikayetçi Kaynanalar
    Devamlı bir memnuniyetsiz hali ile insanı canından bezdirirler.
    Elbiseniz, yemeğiniz, eşyanız illaki takıcak bir kulp bulurlar.
    Onlara göre oğlu şanssızdır, iyi geline rast gelmemiştir.

    Neşeli Kaynanalar
    En nadir bulunan kaynana tiplerindendir.
    Son derece hoşgörülü ve daim güler yüzlüdürler.
    Hiç bir şeyi sorun ettikleri görülmez.

    kaynana çeşitleri
    kaynana çeşitleri

    Patron Kaynanalar
    Bu tip kaynanalar, para, ev, kısacası mal mülk yönünden zengindirler ve bunu her zaman kullanan tehlikeli tiplerdir.
    Malları ve paraları ile her şeyi yapabileceklerine inanırlar. Gelin veya damadın evine bir şey aldıkları zaman fiyat etiketini çıkartmazlar. Her konuda kendilerinin meth edilmesini isterler. Para konusunu sürekli başa kakarlar.

    Temizlik Hastası Kaynanalar
    Bu kaynana modeli için hayatta en önemli şey ev işidir.
    En çok bahsettikleri konu temizlik ve ev işidir.
    Daim ne kadar iyi bir ev hanımı oldukları konusunda öğünürler.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Kayınvalideyle Baş Etmenin Yolları

    Kayınvalideyle Baş Etmenin Yolları

    Evlilik pek çok sorumluluğu, rolü ve zorluğu beraberinde getiriyor. Kayınvalideyle baş etmenin yolları yazımız size kayınvalidenizle güzel geçinmeniz için basit ama etkili yolları sunuyor. Kayınvalide ile başa çıkma hele bir de karakter olarak kötü bir kayınvalideyle yaşamak gerçekten çertefilli bir iştir fakat onun gönlünü almak imkansız değildir.
    İşte size kayınvalideyle geçinmenin yolları

    Kayınvalideyle Baş Etmenin Yolları
    Kayınvalideyle Baş Etmenin Yolları

    Doğum Günleri
    Kayınvalidenizin doğum gününüzü asla unutmayın.
    Ya bir yere not alın veya ezberleyin, en iyisi cep telefonunuzda özel günler için
    alarm kısmına kaydetin.
    Araştırıp onun hoşuna gidebilecek en güzel hediyeyi seçin.
    Hediye aradaki sevgiyi muhabeti artırır, buzları eritir.

    Sağlık
    Onun sağlığı ile yakından ilgilenin.
    Ve o bu özel ilginizin farkında olsun.
    Hatta ekonomik olarak bütçeniz uygunsa
    check up teklif edin ve onun check-up masrafını karşılayın.

    Kayınvalideyle Baş Etmenin Yolları
    Kayınvalideyle Baş Etmenin Yolları

    Beraber Dışarı Çıkın
    Her yaştan kadında alışverişi tutkunluğu vardır.
    Kayınvalidinizle beraber alışverişe çıkın, ona hediyeler alın
    bu arada ona yemek ve sinema ısmarlayın, en gözde gelini siz olacaksınız.

    Kayınvalide İle Güzel Geçinmenin Yolları Tıklayınız

     

    Yemekte Yardım Edin
    Genelde söylemezler fakat kayınvalideler gelinlerinden ev işi ve yemek
    konusunda yardım beklerler.
    Bu nedenle hiç tereddütsüz yardım teklifinde bulunun hatta ev işleri
    için ona destek olun.
    Bütçeniz elveriyorsa haftada bir de olsa evine temizlikçi gönderin.

    Tartışmayın
    Kayınvalidenizin yanında sakın eşinizle tartışmayın, sizi mutlu görmek
    onu da mutlu edecektir.
    Şayet eşinizle aranızda gerginlik varsa çıkın hava alın, ama asla
    eşinizin tarafına mutsuzluğunuzu yansıtmayın. Oğlunu mutsuz görmek onu üzer ve size garez bağlar.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    kayınvalideyle iyi geçinmenin yolları
    kayınvalideyle iyi geçinmenin yolları
  • Düğün Masası Süslemeleri

    Düğün Masası Süslemeleri

    Bugünkü konumuz düğün masası süslemeleri, düğününüzde herşeyin mükemmel olmasını istiyorsanız bir ayrıntıda düğün masa tasarımlarıdır. Misafirlerinizi ağırlayacağınız mekanlar olan masa ve sandalyelerin de şık gözükmesini istiyorsanız sizin için seçtiğimiz birbirinden güzel ve zarif düğün masası dekorasyonu resim galerimizi incelemenizi tavsiye ederiz.
    Düğün masası çiçekleri ve dekorasyonundan oluşan bu galerimiz size ilham olacaktır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

    Düğün Masası Süslemeleri
    Düğün Masası Süslemeleri
    Düğün Masası
    Düğün Masası
    Düğün Masası
    Düğün Masası
    Düğün Masası
    Düğün Masası
    Düğün Masası Modelleri
    Düğün Masası Modelleri
    Düğün Masası
    Düğün Masası
    Düğün Masası Modelleri
    Düğün Masası Modelleri
    Düğün Masası Süslemeleri
    Düğün Masası Süslemeleri

     

  • Neden evlenmedin?

    Neden evlenmedin?

    Kariyerin yüzünden mi? Çok mu seçicisin? Yasak aşk mı yaşıyorsun? Açıklayamayacağın sorunların mı var? Üzgün müsün?

    Evet, 30 yaşınıza gelmiş ve evlenmemişseniz, yukarıdaki sorulardan en az birini mutlaka siz de duymuşsunuzdur. Sorun şu ki, “neden evlenmedin?” sorusuna vereceğiniz üstünkörü ve basit bir cevap, soruyu soranı asla tatmin etmeyecektir. Aşağıdaki cevaplardan birini dilediğiniz gibi kullanabilirsiniz.

    30 yaş ve üzeri bekar bayanlar sohbet topiği için tıklayın

    1. Birlikte yaşayabileceğim ve onsuz yapamayacağım birini bekliyorum.
    Sıradan, ama doğru! Bazıları bu insanla erkenden tanışır ve ‘toplum dırdırı’ndan kurtulur. Ancak herkesin hayat yolu farklıdır ve sorun da burada başlar. Bazı kadınlar, yaşları ne olursa olsun, yanlış insanla birlikte olmaktansa kimseyle birlikte olmamayı seçer.

    2. Bazı insanlar evliliği kendilerini şüphe ve pişmanlıktan uzak tutan gelecek sigortası olarak görüyor. Ben farklı düşünüyorum.
    Evlilik pişmanlığı ortadan kaldırmaz ve gerçekten sevmediğiniz bir erkeği “Hayatınızın Aşkı”na dönüştürmez. Evlilik uğruna birini seçerek “aşk”ın dışında kalmak, yanlış insanla ilişki yaşamaktan çok daha büyük pişmanlıkları beraberinde getirir.

    3. Bazı insanlar evliliğe çok değer verdikleri için evli değildir.
    Bazı insanlar evlilik fikrini istemez, sağlıklı ve güçlü bir evlilik ister. İnsanlar, evlenmek istemeyenlerin yerleşik düzen kurmak ve bağlanmak istemedikleri genellemesini yapar. Belki de, evlenmek istemeyenler, evliliği o kadar iyi anlamışlardır ki, kesinlikle doğru seçim yapmak istiyorlardır. İşlerin ciddiye bineceğini ve “iyi günde, kötü günde”nin ömür boyu sürmesi gerektiğini düşünüyorlardır.

    4. Biz kızlarımıza bağımlı olmayı öğrettik. Çünkü toplum inancına göre, kadınlar tek başlarına ayakta duramazlar ya da durmamaları gerekir. Pekala, bazı kızlara da farklı gerçekler öğretildi!
    Toplum kadının güvende olmasını ister. Sosyal olarak, bir erkeğin ne zaman evleneceğini seçmeye hakkı olduğu gerçeğini kabul ederiz. Ancak bedeli ne olursa olsun bir eş ile kendisini güvenceye alması gerektiğine inanılan kadına, isteklerini ya da ihtiyaçlarını göz önüne alması öğretilmez. Kız çocuklarımızın potansiyellerine inanarak onları iş bulmaları, sevecekleri bir kariyer yapmaları, hayatta bir amaç edinmeleri, güçlü yönlerini keşfetmeleri ve bu yönleri en verimli şekilde kullanmaları yönünde teşvik etmeliyiz. Aksini yapmaya devam edersek, elbette ki tek başlarına hayatta kalamazlar.

    Erkeklerin Aldatmasının 8 Nedeni için tıklayın!

    5. Evlenmek bir seçimdir ve her seçim, bir diğerinden vazgeçmektir.
    Tüm kararlarımız tamamen içimize sinmeyebilir. Yaptığı her şeyden %100 memnun olan birini örnek gösterebilir misiniz? Suçluluk ve güvensizlik hissi kendimizi, dolayısıyla birbirimizi ve kararlarımızı sorgulamamıza neden olur.

    HT Hayat

  • “Evet” derken…

    “Evet” derken…

    Hayatınızın en özel “evet”i olmasını umduğumuz cevabı verirken kafanızda hiç soru işareti olmaması dileğiyle…

    Minik heyecanların yaşandığı evlilik sürecine gelmeden önce, etraftan gelen yüksek sesle yüzünden kendi içsel sesinize kulak vermeyi ihmal etmeyin. Ne kadar hazırsınız? Kendi kendimize sorup geçiştirdiğimiz önemli soruların cevabı için Klinik Psikolog Derya Utku Gazel’in kapısını çaldık.

    Evlilik için ideal bir yaştan söz edilebilir mi?
    Batıda yapılan çalışmalar, 28 yaş ve üstünde yapılan evliliklerin daha dengeli, uzun ve sağlıklı olduğuna kanaat getirmiştir. 20’li yaşların başında veya daha erken yapılan evliliklerin boşanma ile sonuçlanma oranı ise %80-85 arası. Nedenine bakıldığında kişinin benliğini keşfi, kim olduğunu idrak etmesi ve sınırlarını iyi tespit etmesi ve bu konulara akıl yürütmesi için 25 yaş üstünün daha elverişli olduğu söylenebilir.

    Kadının evliliğe hazır olup olmadığına dair kendine ne gibi sorular sorması gerekir?
    Evlilik, beraberinde ev düzeni, çocuk, para, tarafların aileleri, cinsellik gibi konuları da getirir. Bu sebeple, kişinin evlenmeden önce olayları gözden geçirmesi ve değerlendirmesinde fayda var. Çiftlerin kendilerine sorması gereken en önemli soru, evlilikten ne bekledikleri ve nasıl bir yaşamın hayalini kurdukları. 20-30 sene kendilerini nerede ve ne olarak görmek istiyorlar? Çocuk sahibi olma konusunda tarafların fikirleri nedir; buna sıcak mı bakıyorlar, bunu çok mu istiyorlar, yoksa hiç mi düşünmüyorlar? Karşı tarafın ailesi ile sınırlarını nasıl koruyacaklar? Kişisel sınırları iyi belirlemek ve korumak, sağlıklı bir evlilik için olmazsa olmazdır.

    İlişkinin, nişanlılık süresinin uzun ya da kısa olması evlilik kararını nasıl etkiliyor? Güven kavramı zaman ile doğru oranda mı ilerler?
    Nişanlılık süresi kişilerin birbirini tanıması için bir fırsattır. Sağlıklı bir ilişkinin temelinde iletişim ve etkileşim yatar. Bunu yaratmak ve olgunlaştırmak için çiftlerin birbirleri ile zaman geçirmeleri, çatışmaları çözümlemeleri, duygu alışverişinde bulunmaları önemlidir. Böylece karşılıklı güvenin, birbirini yargısızca kabul etmenin temellerini atmış olurlar. Evlilik öncesi dönem, bu anlamda tarafların işine yarayabilir. Sürenin de dengeli olması gerekir. Senelerce süren nişanlılık dönemi, ilişkinin ilerleyemediğinin, bir sonraki aşamaya geçemediğinin, tıkanıp kaldığının bir göstergesi olabilir. Ayrıca unutulmamalıdır ki, “nasıl olsa evlenince değişir” diye adım atılan evlilikler, soru işaretlerinin, kızgınlıkların ve huzursuzlukların yeterince ifade edilmediği anlamına gelmekte ve ilerde daha büyük güven sorunlarına yol açmaktadır.

    Evlilik uzlaşma mıdır? İki farklı bireyin iki ayrı yolu olması gerektiğine mi inanmalı, yoksa tek yolda birlikte yürünmesi gerektiğine mi?
    Kısaca iki yaşam biçiminin buluşma noktasıdır evlilik. Tek yolda yürümesi gereken zamanlar olduğu gibi, iki ayrı yolun varlığı da kaçınılmazdır. Örnek olarak, sağlıklı ilişkilerin temelinde, tarafların kendilerine ait yaşam alanları ve etkinlik olanakları vardır. Tarafların kendilerini diledikleri gibi ortaya koydukları bir iş ya da hobi, kişiyi kendine güvenli ve üretken kılar. Bu özel yaşam alanları, tarafların birbirlerine müdahalede bulunmadıkları bir alan olmalıdır. Bunun dışındaki zamanlar sıklıkla ortaktır. Yaşanılan ev, çocuk sahibi olma, maddi konular ortak kararlar dahilindedir. Bu anlamda, iki ayrı yaşam biçiminin bir araya gelmesi, fikir ayrılıklarını, zaman zaman tartışmaları kaçınılmaz kılar. Genel anlamda uzlaşmacı ve problem çözmeye yönelik bir bakış açısı, ilişkiyi dengeli ve sağlıklı kılar. Önemli olan fikir farklılıklarına rağmen karşılıklı sevgi, şefkat ve güvendir. Ancak yaşadığımız toplumda, özellikle kadınlar yanlış inançlar ve kurallarla büyütülürler. Örnek olarak “kadın erkeğin tamamlayıcısıdır” veya “erkek evin müdürü, kadın ise onun yardımcısıdır” gibi. Bunlar günümüz ilişkilerinde geçerliliği olmayan kurallardır. Sağlıklı evlilik ilişkisi, iki tarafın eşit hak ve emeği ile gerçekleşir.

    Gelin adaylarının işi ve özel hayatı dengeyle yürütebilmesi adına neler önerirsiniz?
    Evliliğe verilen anlamlar, zaman zaman kişilerin endişelerini arttırmakta, “bilinmeyene bir yolculuk” gibi algılamalarını tetiklemektedir. Evlilik çoğu zaman bir “son” gibi algılanmaktadır. Halbuki yaşamı bir partnerle paylaşmak, hayatın yükünü hafifletmek ve andan keyif almak için eğlenceli bir yol da olabilir. Öncelikle, tarafların birbirleri ile arkadaşça bir ilişki kurmaları önemlidir. Evlilik taraflardan birinin kontrolünde değil, iki kişinin işbirliğinde yürütülmelidir. İşi ve özel hayatı dengede tutmak adına kendilerinden yüksek beklentiler içinde olmaları, her şeyi mükemmel yapmaya çalışmaları bir işe yaramadığı gibi, zamanla huzursuzluk, kızgınlık ve çöküntüye sebep olacaktır. Ellerinden geleni yaptıklarını kendilerine hatırlatmaları gerekir. Buna ek olarak, çatışmalar, her ilişkinin parçasıdır ve olması gerekir, “ilişkim iyi gitmiyor, her şey çok kötü” gibi sonuçlara varmak güven kırıcı ve yanıltıcı olabilir. Bunun yerine çatışmalardan kaçınmamak, ne olduğuna birlikte bakmak ve çözüm aramak gerekmektedir.

  • Evlilik öncesi sendromu

    Evlilik öncesi sendromu

    Bu bir peri masalı olmalıydı! Ama hissettiğiniz tek şey huzursuzluk ve gerginlik… Sanki içinizde başka biri var. Ve o tanımadığınız biri nikah masasına oturduğunuzda “Hayır!” diye haykıracak ve duvağını atıp, gözyaşları içinde koşarak salonu terk edecek… Korkmayın, hepsi geçecek… Hemen her gelinin başına gelen şeyi, evlilik öncesi sendromunu yaşıyorsunuz.

    Aslında onu çok seviyordunuz. Yani davetiye listesi ile ilgili o büyük patırtı kopmadan önce her şey gayet yolundaydı. Hele düğün pastasının kaç katlı olacağına kesinlikle karışmayacaktı! Hem evlenince kıyafetlerinize de karışmayacağı ne malum? Ayrıca bugün nikah şekeriyle ilgilenmeyen yarın sizinle hiç ilgilenmez! Böyle bir adamla ömrünüzü tüketeceğinize emin misiniz? Yoksa yol yakınken vaz mı geçmelisiniz? Ya sizi mutlu edemezse? Acaba o doğru kişi mi? Gerçekten ruh eşinizi buldunuz mu? Acaba yanlış seçim mi yapıyorsunuz?

    Durun! Öncelikle sakin olun. Sakın endişelenmeyin ve kendinizden şüphe etmeyin. Çünkü evleniyorsunuz ve bu durum birçok sorumluluğu beraberinde getiriyor. Yalnızca hem kendinizin hem de partnerinizin bu sorumlulukları sağlıklı bir şekilde yerine getirebileceğinizden endişe duyuyorsunuz. Bu noktadan baktığınızda altında ezilecek gibi hissettiğiniz o sorumluluklar aslında sandığınız kadar ağır değil. Ömür boyu sürmesini hayal ettiğiniz bir aşk anlaşmasına imza atıyorsunuz. Yıllardır belki de sadece günü gününe yaşamaya alışmışken, artık iki kişilik düşünmek ve yaşamınızın bundan sonraki kısmını sevdiğiniz insana göre ayarlamak ilk bakışta korkutucu gelebilir. Ama evlilik aslında hiç de içinden çıkılamayacak duygusal bir kaos değil. Sizin yaşadığınız şeyin tam adı evlilik öncesi sendromu… Ve inanın bunu yaşayan ne ilk ne de son gelin adayı siz değilsiniz!

    Aşkın gözü kör mü?

    Evliliğe hazırlanan birçok kadının yaşadığı bu çıkmazı psikiyatristler son derece normal buluyor. Belki de yaşanan sorunu çözebilmek için işin en temeline inmek ve “insan neden evlenir” sorusuna yanıt bulmak gerekiyor. Toplumun değer yargılarına göre her birey belirli bir yaş dönümüne geldiğinde evlilik ve çocuk sahibi olmakla ilgili aile ve çevre baskısı yaşamaya başlar. Cinsel çekim, psikolojik gelişim, sevgi ve aşk gibi duygular da bireye evliliği çağrıştırır. Sevginin coşkulu dönemini yaşayan kişi karşısındakinin iyi, güçlü ve olumlu özelliklerini idealleştirir. Aşık insan kendini olduğundan çok daha mutlu, coşkulu ve bütün hisseder. Sevilene yakınlık göstermek, onu anlamaya çalışmak ve onun yanında bulunmak isteği ön plandadır. Güçsüz ve yetersiz yanlar algılanmaz. Kısaca aşkın gözü kördür de denebilir…

    Aynı dönemdeki sahiplenme tutkusu, yaşanan duyguların devamının sağlanması çiftleri evlilik kararına itebilir. Düğün hazırlıkları yaptığınıza göre buraya kadar bir sorun olmamalı. Büyük ihtimalle siz ve müstakbel eşiniz de aynı evrelerden geçerek bu kararı aldınız. Ancak toplum evliliği idealleştirip, onu sonu olmayan bir yaşantı biçimi gibi sunma eğiliminde… Evlilik öncesindeki bu stres de işte tam da bu nedenle ortaya çıkıyor.

    Uzmanlar bu stresten arınmanın ilk adımını evliliği her şeyin gönlünüzce olduğu bir cennet olarak görmekten vazgeçmek olarak tanımlıyor. Uzman psikolog Handan Arslantaş sevginin aşama aşama ilerlediğini ve yüceleştirilmiş sevgiyi coşku sonrası düş kırıklığının takip edeceğini dile getiriyor: “Yaşanan düş kırıklığına dayanan, onları işleyebilen kişiler saygı ve güven ağırlıklı sürekli ilişkiler kurabilir. Kendini düşünürken karşısındakinin çıkarlarını da gözetme, eşitlik ve aynı haklara sahip olma ilkesi, ortak duygudaşlık, karşısındakiyle özdeşleşme prensiplerini yakalamak gerekir. Evlilikler genellikle bir seçme süreci sonrasında gerçekleşir. Evlilik kararı ile toplumsallaşma aileler, arkadaşlar ve ortak yaşam alanlarının paylaşılması söz konusudur. Kişi, duyguları, kendi gerçeklik algılaması ve yakın çevresinin önerileri arasında gerginleşir. Alıngan ve hassas durum güvensizliğe, şüpheciliğe, ufak olayları abartmaya, karşı tarafı denemek adına uygunsuz taleplere neden olur. Coşkulu sevginin yerini eksiz, güçsüz, yetersiz yanlarla yüzleşme ve düş kırıklığı alır. Coşkulu sevgi özlemi, alışkanlıklar, tutkular, birlikte bütünleşme isteği farklı iki algılamaya neden olur. Sevgi ile hoşlanma, aşk ile sıradan sevgi arasında ayrım yapmak zorlaşır.”

    Ruh eşi mi, baş belası mı?

    Özellikle bizimki gibi gelişmekte olan toplumlarda kız çocukları küçük yaşlardan itibaren büyüyünce özel birine aşık olacakları, sonsuza dek sürecek mutlu bir evlilik yapacakları ve bir gün anne olacakları söylemleriyle büyütülür. İlk bakışta tek eşlilik tüm çağdaş toplumların beklentisi gibi görünse de, dünya üzerindeki farklı kültürlere ait farklı topluluklar üzerinde yapılan sosyolojik araştırmalar bu beklentinin ancak beşte bir oranda gerçekleşebildiğini gösteriyor. Dolayısıyla tek eşli bir yaşamın insan doğasının ideali olduğunu söylemek pek de gerçekçi görünmüyor.

    Handan Arslantaş evlilik öncesi yaşadığımız bu stresi bilimsel olarak şu şekilde açıklıyor: “Sevgili rolünden eş rolüne geçmek aynı zamanda anne-baba evindeki genç rolünden dönüşümsüz olarak vazgeçmeyi gerektiriyor. Sorumluluk almak kişiliğin olgunlaşmasında ve yetişkinliğe geçişte en önemli dönüm noktalarından biri. Evlilik öncesi dönemde bireyler birbirini bu yönde tartmaya başlar. Özgürlüklerin yönetimi, cinsellikteki doyum, maddi konularda işbirliği, ortak gelecek beklentileri, problem çözme yetenekleri, farklılıkları hoşgörüyle karşılayabilme, dini eğilimler, karşıdaki kişinin bilgi ve görgüsüne saygı duyma, ailelerin kabulu ve ebeveynleri ilişkiye karıştırmayacak kadar bireyselleşmiş olmak, neşe, espri gücü, öfke yönetimi ve günlük yaşam alışkanlıkları hep bu dönemde alıcı gözle sorgulanır. Tüm yakın çevre de bu sorgulamaya gönüllü olarak katılır. Davetiye seçimi, ailenin yanındaki bir bakış, basit bir bilginin paylaşılmaması, çıkarlardaki ufak eşitsizlikler gibi çok ufak detaylar ileride ciddi bir soruna temel olacakmış gibi masaya yatırılır.

    Ve evlilik öncesinde süre, güç mücadelesi, üstünlük ve taviz vermeme savaşına doğru kaymaya başlar. Birlik ve bütünlük kavramı, kız ya da erkek tarafı rekabetlerine, karşılıklı saldırı ve savunma durumuna dönüşebilir. Böylece beni tamamlayan doğru eşi buldum mu, yoksa başımı belaya mı sokuyorum soruları gündeme gelmeye başlar.”

    İdeal evlilik nedir?

    Evliliğe giden yolda çiftler zaman zaman ara yollara saparak amaçlarından uzaklaşabiliyorlar. En ufak bir problem ortalığı savaş alanına çevirebiliyor. Satın alınacak kanepenin rengi aslında yaşamınızı temelden etkilemeyecek bir konu olduğu halde her nasılsa bu dönemde kendinizi müstakbel kocanızla ilgili korkunç planlar yaparken bulmanıza neden olabiliyor. Unutmayın, siz evleniyorsunuz ve aslında ikiniz de aynı tarafta duruyorsunuz. Hiç de hayati olmayan bir konuyla ilgili alınacak bir kararda bile soğukkanlılığınızı kaybedecek noktaya gelmeniz, anlaşamadığınızı değil, üzerinizdeki yoğun baskılardan kaynaklanıyor. Gelinlik seçimi, evin dekorasyonu, davetli listesi, nikah şekeri gibi evlilik öncesi dönemde önem kazanan işlerin aslında birbirinizi kırmaya değecek şeyler olmadığını geriye dönüp baktıktan sonra fark ediyorsunuz. Aslında ne gelinliğinizin modelini ne de nikah şekerinizi davetlilerden hiçbiri bir süre sonra hatırlamayacaktır. Ama bir ömrü birlikte geçireceğiniz insanın kırılan kalbini onarmanız çok daha zor olacaktır.

    Stres ve gerginlik bazen öyle noktalara gelir ki, hayatınızın en güzel hatırası olması gereken düğününüzü bir kabus gibi yaşar ve tadına varamazsınız. Şunu unutmamak gerekiyor ki mükemmel ilişki yoktur. Herkes kendi kişilik sınırları içinde ve kendi doğrularıyla yaşar, ilişkilerini de bunlara göre seçer. Bir ömrü birlikte geçirmek için çiftlerin karbon kopya olması gerekmez.

    Evlilikte de birey olarak varlığını sürdürmek hem kişinin ruhsal sağlığı hem de ilişkinin sağlığı açısından oldukça önemli. Hayatını birbirine odaklanmadan, kişisel ilgi alanlarından vazgeçmeden, kariyer ve iş yaşamlarını da dengeleyerek yürütülen evlilikler her zaman daha uzun soluklu olacaktır. Ayrıca partnerinizin başlangıçta görmezden geldiğiniz, zaman içinde tahammül edilemez bulmaya başladığınız kusurlarını onunla konuşmaya çalışın. Bunlarla yüzleşmek, yıllar sonra otomobilini park ettiği yeri bulamıyor ya da dişlerini fırçalarken hırıltılı sesler çıkarıyor diye ondan soğumanızdan ya da “Benim evlendiğim erkek bu mu?” diye isyan etmenizden çok daha iyidir. Unutmayın ki, güzel bir gelin olabilmeniz stres ve gerginlikten uzak olmanıza bağlı. Siz iyisi mi bazı şeyleri oluruna bırakıp evliliğin keyfini çıkarın.

    Eğer bunu başaramıyorsanız ve şüpheleriniz sizi yiyip bitirmeye başladıysa da sağlıklı bir karar verebilmek için profesyonel bir yardım alın. “Kaçak Gelin” filmini de bir an önce unutmaya bakın…

  • Gelinlik 2014 modelleri Ziad Nakad koleksiyonu

    Gelinlik 2014 modelleri Ziad Nakad koleksiyonu

    Gelinlik 2014 modelleri Ziad Nakad koleksiyonu galerimizde sizlerle…

    Gelinlik 2014 modelleri Ziad Nakad koleksiyonu

    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri
    Gelinlik 2014 modelleri