Etiket: gelenek

  • Hıdırellezde Ne Yapılır? Nasıl Dilek Dilenir?

    Hıdırellezde Ne Yapılır? Nasıl Dilek Dilenir?

    BUGECE HIDRELLEZ, DİLEĞİNİ ÇİZMEYİ UNUTMA! ;)

    Her yıl 5 Mayısı 6 Mayıs’a bağlayan gece Hıdırellez olarak kutlanır? Peki Hıdırellez nedir? Nerelerde kutlanır? Tarihi kökeni nedir? Bu gecede neler yapılır? Kuranı Kerim’e göre Hıdırellez var mıdır? İşte ayrıntıları…

    Hıdırellez nedir?

    Hıdırellez Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu sayılarak kutlanmaktadır.Hıdırellez günü, Gregoryen takvimi (Miladi takvimi)ne göre 6 Mayıs, eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Jülyen takvimine göre 23 Nisan günü olmaktadır. 6 Mayıs’tan başlayıp 4 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 5 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır.

    Hıdırellezin tarihi kökeni nedir?

    Hızır ve Hıdırellezin kökeni hakkında çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları Hıdırellezin Mezopotamya ile Anadolu kültürlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yolundadır. Hıdırellez Bayramı’nı ve Hızır düşünüşünü tek bir kültüre mal etmek olanaksızdır.

    Hıdırellez nerelerde kutlanır ?

    Hıdrellez kutlamaları genel olarak yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır. Bu gibi yerlere bu nedenle Hıdırlık denildiği de olur. Hıdrellezde baharın taze bitkilerini ve taze kuzu eti ya da kuzu ciğeri yeme adeti vardır. Baharın ilk kuzusu yenildiği zaman sağlık ve şifa bulunacağına inanılır. Bugünde kırlardan çiçek veya ot toplayıp onları kaynattıktan sonra suyu içilirse bütün hastalıklara iyi geleceğine, bu su ile kırk gün yıkanılırsa gençleşip güzelleşileceğine inanılır.

    Hıdırellez ve Kuran-ı Kerim

    Kur’an’da Kehf suresi’nde Musa ve bir gencin kıssası anlatılmaktadır. Kehf Suresi’de dahil olmak üzere hiçbir yerde Hızır ismi geçmemektedir ancak çeşitli hadislerde bu şekilde anılmaktadır. Olayın yaşandığı yer için “iki denizin birleştiği yer” denilmektedir. Uzun bir yolculuk yapan Musa ile yanındaki gencin beraberlerinde, yemek için getirdikleri balığın kaçması ile başlayan olay sonrasında, 65. ayette Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik. denilerek Hızır olarak atfedilenden bahsedilir.

    hıdrellez
    hıdırellezde ne yapılır

    Hıdırellez gecesinde neler yapılır?

    Hıdrellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi gül ağacının altına istediklerinin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır’ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar. Aynı zamanda dileklerini kırmızı kurdaleye bağlayıp gül ağacına asarlar. Bir yıl boyunca dileklerinin yerine gelmesini beklerler. Bazı kimseler de ateş yakıp, dilek dilerler. Ondan sonra yaktıkları ateşin üstünden atlarlar. Dilerseniz Bilinmeyen ve ilginç hıdrellez gelenekleri göz atabilirsiniz.

    Hıdrellez Kısmet için:

    Evlenmek isteyen kızlar gelin maketi yapar ve gül dalına asarlarsa evlenecekleri kişiyi düşlerinde göreceklerine inanılır. Aynı amaçla tuzlu yiyecekler yiyip su içmeden yatmak gelenektendir. Düşlerinde kendilerine altın tastan su verecek kişinin koca adayı olduğuna inanılır. Evlenmekte gecikmiş olanlar o gece başlarının üzerinde kilit açtırırlar.

    Hıdrellezz şans için:

    O yıl şansının açık olup olmadığını denemek için başvurulan uygulamalar da vardır:

    Anadolu’nun birçok yöresinde 5 Mayıs gecesi, kapının önüne süt dolu bir tas konulur, bu süt yoğurda dönüşürse evin bereketinin artacağına, evdekilerin şansının açılacağına inanılır. Yalnız, uğurun bozulmaması için kimsenin bu konuda birbirine soru sormaması gerekir. Aynı amaçla, boyları eşit iki yeşil soğandan birine beyaz diğerine siyah iplik bağlanır. Ertesi gün bakıldığında beyaz iplik bağlı olan daha çok büyümüşse o yılın uğurlu geçeceğine yok eğer siyah iplikli daha çok büyümüş ise yılın çileli geçeceğine inanılır.

    Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu sayılarak kutlanmaktadır.İslam coğrafyasına bakıldığında Hıdrellez gününün yoğunlukla Türkiye’de kutlanıldığı görülmektedir. Hıdırellez günü, Gregoryen takvimi (Miladi takvimi)ne göre 6 Mayıs, eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Jülyen takvimine göre 23 Nisan günü olmaktadır.6 Mayıs’tan 8 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 6 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 6 Mayıs günü kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığını gösteriyor.

    Kısaca hıdrellez: Hızır ve İlyas peygamberin yeryüzünde buluşup darda kalanlara, isteği olanlara, zorluk çekenlere yardım ettiği rivayet edilen gün. Hızır’ın karada, İlyas ’ın denizde hiç umulmayan bir zamanda çıkıp geldiği söylenir.6 mayıs aynı zamanda baharın başlangıcı, bereket ve bolluğa adım atış günüdür.

    Hıdırellezde neler yapılır nasıl dua edilir?

    5 mayıs akşam ezanı ile gül dallarına paralar asılır.(Eskiden kese içine para dikilip gül dibine gömülürmüş.) ya da açık cüzdan bırakılır. Böylelikle bolluk ve berekete ulaşmak, varlıklı kişiler olmak düşlenir. Asılan paralar ya da cüzdanlar 6 Mayıs sabah erkenden geri toplanır.Evdeki her kişi için yedi fasulye ya da yedi nohut ekilir, gelebilecek kötülüklerin bunlara gelmesi dilenir.

    5 Mayıs akşamı evlenme çağına gelmiş kızlara bulaşık yıkattırılmaz.

    5 Mayıs günü (Nişanlılar arsında) oğlan evi, kız evine Hıdırellez Kurbanı, olarak süslenmiş bir koç gönderir. Bu kurban ertesi gün kesilerek birlikte yenir. Yemeğe çağırılanlar, çarşaf, havlu yemeni ve gönüllerinden kopan armağanlar getirirler. Getirilen armağanlar ipler üzerinde sergilenir.

    Hıdırellez günü, erkenden kalkılıp kapılar açılır. Genç kızlar için hazırlanan sandıklar açılır. Açılır ki eve bereket dolsun, genç kızımız da iyi bir evlilik yapsın.

    Hıdırellez günü, bazıları sabah gün doğarken kırlara, bağlara, bahçelere çıkıp buralarda Hızır’ın ayak izlerine basarak bolluğa ulaşmayı düşler.

    Hıdırellez günü, doğa ve insan sevgisi çok önemlidir çünkü Hızır ve İlyas, insanları, doğayı, iyiliği ve cömertliği seven, bereketin simgesi olan, kutsallıklarına inanılan dinsel varlıklardır.

    Hıdırellez günü, hiçbir yeşil dalından koparılmaz.
    6 Mayıs günü ikindi zamanı Hıdırellezin bittiğine inanılır. Ancak eğlenceler hava kararıncaya değin sürer. Hızır uğrasın! dileği bolluk gelmesi anlamında kullanılır.

    Hıdırellez Dilekleri -Hıdrelle Dilekler Nasıl Dilemeli

    5 Mayıs günü akşamı, gül dallarına paralar asılır.(Eskiden kese içine para dikilip gül dibine gömülürmüş.) ya da açık cüzdan bırakılır. Böylelikle bolluk ve berekete ulaşmak, varlıklı kişiler olmak düşlenir. Asılan paralar ya da cüzdanlar 6 Mayıs sabah erkenden geri toplanır.

    Evdeki her kişi için yedi fasulye ya da yedi nohut ekilir, gelebilecek kötülüklerin bunlara gelmesi dilenir.
    5 Mayıs akşamı evlenme çağına gelmiş kızlara bulaşık yıkattırılmaz.

    5 Mayıs günü (Nişanlılar arsında) oğlan evi, kız evine Hıdırellez Kurbanı, olarak süslenmiş bir koç gönderir. Bu kurban ertesi gün kesilerek birlikte yenir. Yemeğe çağırılanlar, çarşaf, havlu yemeni ve gönüllerinden kopan armağanlar getirirler. Getirilen armağanlar ipler üzerinde sergilenir.

    Hıdırellez günü, erkenden kalkılıp kapılar açılır. Genç kızlar için hazırlanan sandıklar açılır. Açılır ki eve bereket dolsun, genç kızımız da iyi bir evlilik yapsın.

    Hıdırellez günü, bazıları sabah gün doğarken kırlara, bağlara, bahçelere çıkıp buralarda Hızır’ın ayak izlerine basarak bolluğa ulaşmayı düşler.

    Hıdırellez günü, doğa ve insan sevgisi çok önemlidir çünkü Hızır ve İlyas, insanları, doğayı, iyiliği ve cömertliği seven, bereketin simgesi olan, kutsallıklarına inanılan dinsel varlıklardır.

    Hıdırellez günü, hiçbir yeşil dalından koparılmaz.

    6 Mayıs günü ikindi zamanı Hıdırellezin bittiğine inanılır. Ancak eğlenceler hava kararıncaya değin sürer.
    Hızır uğrasın! dileği bolluk gelmesi anlamında kullanılır

  • Kadında Cinsel İsteksizlik

    Kadında Cinsel İsteksizlik

    * Anksiyete ve depresyon gibi psikiyatrik sorunlar cinsel isteksizlik yaratıyor ve bu rahatsızlıklar en çok kadınları pençesine alıyor.

    * Türkiye’de cinsel isteksizlik yaşayan kadınların yaş ortalaması 30-40 civarında seyrediyor.

    * Duygusal sorunların dışında, diyabet , MS, tansiyon, kalp ve damar hastalıkları da cinsel performansı etkiliyor.

    * Hormonal dengesizlikler ise cinsel isteksizlikte başrolü oynuyor.

    * Sevişmek istemeyen kadınların çoğunun eşlerinde, ya erken boşalma ya da ereksiyon sorunu olduğu ortaya çıkıyor.

    Türk insanının cinsellikle ilgili sorunları, beklentileri, konuya genel olarak yaklaşımı son yıllarda artan bir şekilde araştırmalara konu oluyor. Yapılan araştırmaların sonuçları gösteriyor ki, Türk insanının cinselliğe yaklaşımı Avrupa ülkelerinden çok ama çok geride. Türkiye’de cinsel mitler hala insanların yaşamlarını karartıyor.

    Özellikle Avrupalı kadınlarla Türk kadınlarının cinselliğe bakışlarının çok farklı olduğu bu araştırmaların sonuçlarından çıkan en önemli göstergelerden biri.

    Acıbadem Hastanesi Cinsel İşlev Bozuklukları Merkezi Psikiyatrı Cem İncesu’nun yaptığı açıklamaya göre; Türk kadını tüm yaşamı ve genç kızlığı boyunca öylesine baskı altında tutuluyor ve cinsel ilişkiden öylesine uzaklaştırılıyor ki, evlilik yaşamı içinde de cinselliği sadece eşinin beklentileri doğrultusunda yaşayıp bir süre sonra da hiç önemsemiyor. Çünkü cinsellik onun kendisi için yaşamadığı bir eylem olarak hayatından çıkıyor ve dolayısıyla cinsel isteksizlik problemleri ile sıkça karşılaşıyor.

    Bakırköy Prof. Dr. Mahzar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitimi ve Araştırma Hastanesi Psikiyatrlarından Dr. Armağan Samancı ise uzun zamandır evlilik terapisi yapıyor ve bu terapilerden çıkan sonuçların yorumunu yaparken şunları söylüyor. “Evlilik yaşamı ev hayatında sorunları olan kadınların cinsel istek azlığı yaşadıkları bir gerçek. Ve en önemlisi eşlerinden yeteri kadar ilgi göremeyen kadınlar da sıklıkla bu sorunu yaşıyor.

    Benim kadın hastalarımdan gözlemlediğim kadarıyla, Türk kadını, sevgiliyken cinselliği yaşayabiliyor ve isteksiz değil ancak elendikten sonra hızla anne, arkadaş, iş kadını, ev kadını gibi rolleri üstleniyor. Evlilik bunları beraberinde getiriyor ve bu roller Türkiye’de daha çok kadını eziyor. Evlenen kadının toplumsal rollerinin ağırlığı arttığı için sevgili rolü daha gerilere kayıyor. Aslında herhangi bir insan bunun testini kolaylıkla kendine uygulayabilir.

    Mesela, eve ayrılan zaman, işe ayrılan zaman, akrabalara ayrılan zaman, bir de ilişkisine ayrılan zaman değerlendirilirse ve ilişkisine diğerlerine göre çok küçük zaman ayırıyorsa sorunlar çıkıyor. Yani sevgililik rolüne verilen zaman azalıyor ve cinsellik sürekli geriye düşüyor. Türk kadınının cinselliğinden ve cinsel sorunlarından bahsedilince en çok rastlanan problem bu ve oranı yüzde 40’larda seyrediyor”

    Gelenekler ve cinsellik

    Cinsellik araştırmaları yapan, psikiyatrlar, ürologlar, sosyologlar Türkiye’de diğer toplumlara göre farklı bir tabloyla karşılaşmalarını toplumun gelenek ve göreneklere bağlı oluşuyla açıklıyorlar.

    Daha çok kırsal kesimde karşılaşılan geleneklerin baskısı aslında kimi zaman da kentlerde yaşayan kadınları baskısı altına alabiliyor. Ancak en vahim durum kırsal kesimde yaşanıyor çünkü bu baskılar nedeniyle, bastırılmış bir cinsellik ve cinselliğe hiç yaklaşımı olmayan insanlar görülüyor sıklıkla.

    Bunların yanı sıra yine araştırmalar ve sorunlarıyla doktorlara gidenlerin anlatımları gösteriyor ki, Türk erkeği kadının duygusallığını iyi tanımıyor ve kadının cinselliği ise duygusallığından geçiyor.

    İyi bir duygusal ortam yaratıldığında cinsel olarak uyarılabilir olan kadın bu durumda uyarılamıyor ve Türk erkeği bunu bilmediği için artı üzerine baskılar da eklenince ciddi problemler yaşanıyor. Kadın, karşısında monoton, heyecan vermeyen erkek modeli görünce bu cinselliği yaşamak için çok tetikleyici olmuyor. Kadının cinsel isteksizliğinde bu çok önemli bir unsur olarak kabul ediliyor.

    Psikiyatrlara göre, cinsel isteksizlik probleminin çözümü gerçekten zor çünkü sorun ilişkinin temelinden kaynaklanabiliyor. İlişkideki problemler çözülmeden onun çözülmesi de pek mümkün olmuyor. Ve kadınlar genel olarak etraflarındaki problemlerden etkileniyorlar. Eğer sorun hormonlardan kaynaklanıyorsa, ilaç tedavisi problemi çözebiliyor. Yani hormonal tedaviler ve bazı anti depresanlar önemli derecede sorunu gideriyor. Ancak bununla birlikte özellikle antidepresanların bilinçsizce alınmaması gerekli çünkü bunlar yardımcı tedaviler ve bazıları cinsel isteksizlik yaratıyor.

    Sadece sevişmek için yakınlaşmak istemiyorlar

    Hattat Hastanesi Psikoloğu Meliha Karayay ise cinsel isteksizlik problemi yaşayan kadınların belirli bir yaş ve eğitim skalası içinde değerlendirilemeyeceğini ve her yaştan kadının bu problemlerle karşılaştığına dikkat çekiyor.

    Karayay, “İş kadını, ev kadını olmaları fark etmiyor. Ancak cinsel isteksizlik sorunuyla gelen kadınların ortak özellikleri; evlilikleri ve özel yaşamlarıyla ilgili sorunlarının olması. Bu bayanlar, yoğun cinsel isteksizlik problemi ile bize geliyorlar ama partnerlerini de seviyorlar. Yani eşinden soğuma gibi bir problemleri yok.

    Sadece sevişmeyi istemiyorlar. Eşini seven ama onunla sevişmek istemeyen kadınların çoğunun eşlerinde ya erken boşalma ya da ereksiyon sorunu olduğu ortaya çıkıyor. İşte bu gerçek sorunlar kadınlarda ciddi oranda cinsel isteksizlik yaratıyor.

    Bir de eşinin sadece sevişmek isteği zaman kendisine yaklaştığını düşünen kadınlarda da cinsel istek problemi meydana geliyor. Bu konuda bir örnek vermek gerekirse, cinsel isteksizlik sorunu yaşana bir kadın bana şunları anlattı. “Sadece cinsel ilişki kurmak istediği zaman bana yaklaşıyor.

    Ben de bu nedenle uzak duruyorum, çünkü bu bir oyun gibi, hep belirli şeyleri yapıp sonra benimle sevişmek istiyor. Benden ne istediğini biliyorum ve bunu istemiyorum.” Ancak bu ve bu tür sorunları anlatarak bize gelen bayanlar cinsel anlamda daha canlı, uyanık olmak, cinsel istek duymak istiyorlar ve kendilerinde bu yönde bir eksiklik varsa bunun tedavisini isteyerek geliyorlar.

    Dolayısıyla erkekte oluşan şikayetin, kadında isteksizlik yaratması durumu da var. Kadının olayı nasıl ele aldığı da önemli. Kişisel faktörler, kişinin olayı ele alış biçimi sonucu değiştiriyor tabii ki” diyor.

    Depresyon da cinsel isteksizlik yaratır

    Karayay’a göre, cinsel isteksizlik tedavilerine bakınca; kadının ailevi sorunları, kişilik problemleri yoksa, ona cinsel tedavi yapmanın uygundur. Mesela kişi bir depresyon yaşıyorsa, ona cinsel tedavi yapmak zordur ki, cinsel isteksizlikle gelenlerin büyük bölümünde depresyon oluyor. Bu arada kadın ya da erkek iki cinste de testesteron hormonu, cinsel isteği etkileyen bir hormon.

    Bu nedenle testler yapılıyor ve cinsel yaşam kalitesi ölçülüyor. Kadında, süt oluşturan hormon, prolaktin de cinsel istek üzerinde etkili oluyor. Yani yüksekse isteksizlik yaratıyor. Testeron seviyesi düşükse kadın cinsel istek azlığı yaşayabiliyor.

    Bunun için hormon tedavisi yapılıyor. Eksik olan androjenin takviyesini mutlaka yapmak gerekiyor fakat yapılan çalışmalar androjen takviyesinin geriye dönüşümü olmayan negatif şeylere yol açtığını gösteriyor. Kıllanma gibi. Bunlar görülmesin diye testeronun düzenlenmesine yardımcı olarak hormon düzenleyici ilaç veriliyor.