Etiket: gebelikten korunma

  • Doğum Kontrol Hapının 7 Faydası

    Doğum Kontrol Hapının 7 Faydası

    Doğum kontrol haplarının gebelikten korunmak dışında birçok faydasının olduğunu biliyor musunuz? İşte doğum kontrol haplarının 7 faydası..

    Doğum kontrol hapı ne için kullanılıyor desek kuşkusuz “tabiki de gebeliğin oluşmasını engellemek için” dersiniz.

    Ancak bilmelisiniz ki doğum kontrol hapları gebelik önleme dışında 7 şeye daha fayda sağlıyor. Gebelikten korunmak için en etkili yöntemlerden biri olan doğum kontrol hapları gebeliğin dışında bakalım nelerde etkiliymiş..

    Doğum Kontrol Hapının 7 Faydası | 1

    Doğum Kontrol Hapının 7 Faydası

    1.Doğum kontrol hapları Endometrium kanseri riskinde azalmayı sağlıyor ve önlüyor.

    2.Yumurtalık tümörü ve basit kistlerin görülme olasılığını düşürüyor.

    3.Adet öncesi ortaya çıkan Menstruel migrenin azalmasına etki ediyor.

    4.Doğum kontrol hapları son adet süreci olan Premenepzal Sendrom’da oluşan etkileri azaltır.

    5.Adet öncesinde ve adet sürecinde aşırı ağrı yaşayanların ağrısını hafifletiyor.

    6.Adet kanaması uzun süren kişilerde ortaya çıkan kansızlığı azaltıyor.

    7.Doğum kontrol haplarının son faydası ise adet düzensizliği olan kişilerin adet periyodunu düzenlemede etki sağlaması.

    Doğum kontrol hapları size ne gibi fayda sağladı?

  • Gebelikten korunma yöntemleri

    Gebelikten korunma yöntemleri

    Cinsellikte korunma, kadının olduğu kadar erkeğin de sorumluluğu. Korunma yöntemleri ile ilgili eğitimler çoğunlukla kadınlara veriliyor. Bu durum da, konunun yalnızca kadınlarla ilgili olduğu yönünde yanlış bir algı oluşuyor. Doğru korunma yöntemi için çiftlerin birlikte hareket etmesi gerekir. Ayrıca bu konuda doktor desteği de alınmalıdır. Emsey Hospital’dan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Esra Can Çetin bu konudaki görüşlerini bildirdi.

    Planlanmamış bir gebeliğin kürtajla sonuçlanması, kadınlar için büyük bir travma nedenidir. Kadınların kürtaj sonrasında yaşayacakları travmaya ve cinselliği kadınların omuzlarında yük haline getirmeye engel olmak açısından, erkeğin de gebelikten korunma sorumluluğuna ortak olması gerekir. Gebelikten korunma hem erkeği hem de kadını ilgilendiren bir konu. Korunmanın hangi taraf için daha kolay olduğu, kişisel faktörlere göre değişkenlik gösterebilir. Kadınlarla ilgili yöntemler daha çok sistemik hormon alımına bağlı pek çok yan etkiyi beraberinde getirir. Erkekle ilgili yöntemlerin başında gelen prezervatif, motivasyonun yeterli olduğu durumlarda rahatlıkla tercih edilebilir. Prezervatifin bir korunma yöntemi olarak en az yan etkiye sahip olması avantajlı bir durum.

    Erkeklerde korunma yöntemleri
    Günümüzde erkeklerin kullanabileceği geri çekme, prezervatif ve vazektomi olmak üzere üç yöntem vardır. Prezervatif spermlerin vajinaya girmesini engelleyerek etkisini gösterir.Yöntemin başarılı olması için, erkekte cinsel ilişki sırasında ejakulasyondan önce salgılanan sıvılarda az sayıda da olsa hareketli sperm bulunabileceği unutulamamalı ve prezervatif kullanımı son ana bırakılmamalıdır.

    Lateks alerjisi olan kadınlarda reaksiyon oluşturabilmesi dışında yan etkisi yoktur. Kadın ve erkeği AIDS dahil cinsel yolla bulaşan hastalıklardan koruması en büyük avantajıdır. Bu nedenle, çok eşlilerin ya da partneri çok eşli olan kadınların kendini cinsel yolla bulaşan enfeksiyon, genital siğil ve serviks kanserinden koruması için bu yöntemi tercih etmeleri doğru bir seçim olacak. Kondom yırtılmasından şüphe edilen durumlarda ertesi gün hapı alınabilir.

    Erkekte vazektomi denilen, testisten spermleri penise getiren kanalların kesilmesi işlemi, geri dönüşü mümkün olmayan bir cerrahi uygulamadır. Cinsel hayatı olumsuz etkilemeyen bu yöntem, hiç çocuk arzusu olmadığı konusunda emin olan erkekler için uygundur.

    Kadınlarda gebelikten korunmada bariyer yöntemler
    Bariyer yöntemler (diyafram, servikal başlık ve vajinal halka), hormonal yöntemler (doğum kontrol hapı, koruyucu iğneler, implant), spermisidler, tüp ligasyonu ve rahim içi araç olarak sayılabilir.
    Bariyer yöntemlerden olan ve kadın kondomu da denilen diyafram; vajene yerleştirilerek, halka şeklinde spermleri öldüren, yumuşak bir kauçuktur. Servikal başlık ise, rahim ağzına yerleştirilen bir bariyerdir. Kullanışsız olan bu iki yöntem, artık günümüzde tercih edilmemekte.

    Vajinal halka (Nuva Ring), yeni bir bariyer yöntemdir. Adetin 1. günü vajene yerleştirilip, 21. günü çıkartılan bu halka derine yerleştirildiği için, cinsel ilişki sırasında rahatsızlık vermez ve lokal hormon salgıladığı için hormonal yan etkisi yoktur.

    Kadınların korunmasında hormonal yöntemler
    Kadınların korunmasında hormonal yöntemler; doğum kontrol hapı, koruyucu iğneler ve implanttan oluşur. Doğum kontrol hapları, 21 gün içilip, 1 hafta ara verilen ya da 28 tane içerdiği için ara verilmeksizin kullanılan formlara sahip bir korunma yöntemidir. Estrojen ve progesteron içerirler. Bu ilaçlar emziren kadınlarda, 35 yaş üzerinde, sigara içen kadınlarda ve bazı hastalıkların varlığında kullanılamazlar. Bu gibi nedenlerle östrojen almaması gereken kadınlar için uygun olan, sadece progesteron içeren ve mini hap da denen doğum kontrol hapları da bulunmaktadır.

    Aylık ve üç aylık iğneler, ülkemizde ruhsatı olan iki aşı türünü kapsar. Bu aşılardan biri sadece progesteron içeren, 3 ayda bir kas içine uygulanan formdur (Depo Provera). Diğeri ise, ayda bir kas içine uygulanan östrojen ve progesteron birlikte içeren formdur (Mesigyna). Her ikisinde de, sistemik dolaşıma geçen yüksek dozda hormon gebeliğe uygun ortam oluşmasını çeşitli şekillerde önler.

    İmplantlar, yerleştirildikten sonra 5 yıl (Norplant) ve 3 yıl (İmplanon) koruyuculuğu olan ürünlerdir. Üst kolda cilt altına yerleştirilen kibrit çöpü boyutunda hormon salgılayan implantlar, uygun hasta gurubunda tercih edilebilir. Bu yöntemde de düzensiz kanamalar, kilo değişiklikleri, depresyon, sinirlilik, baş ağrısı, bulantı, memelerde hassasiyet olabilir. İmplant, küçük bir müdahale ile yerleştirilip çıkarılır, çıkarıldıktan yaklaşık 3 ay sonra yumurtlama normale döner.

    Kadınlarda kullanılan diğer koruyucu yöntemler
    Kadınlarda kullanılan diğer koruyucu yöntemlerden olan spermisid; spermleri öldüren, ilişkiden 10–15 dakika önce vajinaya uygulanan bir malzemedir. Köpük, jel, sprey, tablet ya da krem formunda çeşitleri bulunur.

    Kadınlarda bir diğer koruyucu yöntem olan tüp ligasyonu ise, kadında tüplerin cerrahi olarak bağlanması işlemidir ve başarısı %99,6’dır. Ancak bu yöntemin geri dönüşümü zordur. Sıklıkla laporoskopik olarak gerçekleştirilir. Lokal ya da genel anestezi gerekir. Karında küçük de olsa kesi izi olur ve laporoskopinin cerrahi riskleri (kanama, barsak hasarı gibi) söz konusu olabilir.

    Rahim içi araç (RİA), rahim içine yerleştirilen bakır metalinden, ucunda ip bulunan ve plastikten yapılmış bir alettir. Eski formları sarmal şeklinde olduğu için spiral de denen bu alet, günümüzde T harfi şeklindedir. Hormon içermediği için sistemik etkisi yoktur, koruyuculuğu on yıldır. Güvenlidir fakat senede bir jinekolog kontrolü gereklidir. Takma ve çıkarma işlemleri bir miktar ağrılıdır. Ara kanamalar, kasık ağrısı ve vajinal akıntıya yol açabilir.

    Hormonlu spiral olarak bilinen progesteron hormonunu rahim içine salgılayan rahim içi araçlar (Mirena), sistemik hormon almak istemeyen kadınlarda uygulanabilir. Etkinliği yüksektir, fakat başlangıçta kanamanın düzensiz olması, sonra kanamanın kesilmesi söz konusudur.

    Ülkemizde yeni kullanılmaya başlanan bir diğer yöntem de histeroskopik olarak yani vajenden geçilerek, kamera eşliğinde rahime girilerek uygulanır. Bu yöntem, her iki tüpe yerleştirilen, tüpleri tıkayarak geçişi engelleyen helozon şeklinde metaller kullanılarak uygulanır (Essure). İşlemin başarısı yüksektir. Anestezi olmadan yapılabilir ve karna kesi yapılmadığı için yara izi yoktur. Fakat geri dönüşü yoktur ve maliyeti diğer yöntemlere oranla daha yüksektir.

    Yüksek gebelik riski taşıyan durumlar için korunma yöntemleri
    Acil kontrasepsiyon dediğimiz, korunmasız ilişkiye girilmiş ya da doğum kontrol hapının birkaç gün unutulması, prezervatifin yırtılması gibi şüpheli durumlardan sonra kullanılabilecek yöntemler de vardır. Bu gibi durumlarda; ertesi gün hapları, sık aralık ve dozlarda alınan doğum kontrol hapları, ilişki sonrası spiral uygulaması seçeneklerinden biri uygulanabilir. Fakat, bunların sadece acil durumlarda ve tek seferlik kullanılması gerektiği, sürekli bir doğum kontrol yöntemi olmadıklarının bilinmesi önemli.

  • Planlanmayan gebelikler

    Planlanmayan gebelikler

    2011’de yapılan Kadın Sağlığı Araştırması sonuçlarına göre Türkiye’de 3 kadından yalnızca 1 tanesi, modern ve geri dönüşlü doğum kontrol yöntemlerini kullanıyor

    Türk Aile Planlaması Derneği (TAP) Başkanı Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu tarafından yapılan açıklamada ülkemizde her yıl 1.9 milyon gebelik oluştuğu ve bunların 550 bininin planlanmamış gebelik, 285 bini kürtajla sonuçlandığı belirtildi. Planlanmayan gebelikler, tüm dünyanın en büyük sorunlarından biri. Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmaları, her yıl yaklaşık 40 milyon gebeliğin yüzde 30’unun planlanmadığını, yüzde 12’sinin ise kürtajla sonlandırıldığını gösteriyor.

    Türkiye Aile Planlaması derneği Başkanı Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu ; “Kürtaj bir aile planlaması yöntemi değildir. Bebek ve anne için en sağlıklı doğum aralığı 2 yıldır, bu aralık olduğunda bebek normal ağırlıkta oluyor, anomaliler azalıyor, bebek ölümleri engellenmiş oluyor, aynı şeyler annelerimiz için de geçerli, düşükler azalıyor, gebelikteki problemler azalıyor, sağlıklı doğuma ulaşma şansı artıyor. O nedenle doğumlar arasını 2 yılda tutmak, bebeği veanneyi sağlıkla mutlu sona ulaştırmak için, henüz gebelik oluşmadan kürtaj yerine etkin, modern aile planlaması yöntemlerini kullanmak ve lüzumsuz müdahalelerden kaçınmak büyük önem taşıyor” dedi.

    Prof. Şatıroğlu Türk kadınlarının doğum kontrol yöntemlerine yaklaşımlarının, yöntem kullanım alışkanlıklarının ve tercihlerinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilen Kadın Sağlığı araştırması ile ilgili de bilgi verdi. Araştırma sonuçlarına göre; 15-49 yaş grubundaki kadınlar tarafından Türkiye’de en çok kullanılan doğum kontrol yöntemi; % 22 ile bakırlı spiral. Bunu % 16 ile kondom takip ediyor.

    Modern ve güvenilir bir yöntem olan doğum kontrol haplarının Türkiye’de kullanım sadece %8 oranında. Bu oran; İran, Mısır, gibi ülkelerin bile oldukça gerisinde. Geleneksel bir yöntem olan ve gerçek bir korunma sağlamayan geri çekilme yöntemi, çoğu modern yöntemden daha fazla kullanılıyor( % 20 oranında). Ancak bu yöntem, aile planlamadığı halde gebelikle sonuçlanabiliyor. Hayatı boyunca geri çekilme yöntemiyle korunan 3 kadından biri, istemeden gebe kalıyor. Bu gebeliklerin bir kısmı da kürtaj ile sonuçlanıyor.

    Kadınların %40’ı ise, gebelik planlamadığı halde hiçbir korunma yöntemi kullanmıyor. Ne yazık ki bu gebeliklerin bir kısmı da kürtajla sonuçlanıyor. 20 ilde gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre;Kadınlar, korunmayla ilgili bilgi kaynağı olarak; jinekologlar (%40) kadar , yakın arkadaşlarına (%35) güveniyor.

    Araştırmada eşlerin doğum kontrol yöntemine etkisi sorulduğunda araştırmaya katılan kadınların %71’i, eşlerinin doğum kontrol yöntemi üzerinde etkisi olduğunu söylüyor. İlkokul mezunları arasında en sık kullanılan yöntem spiral iken, Lise ve Üniversite mezunlarının hemen hemen yarısının şimdiye kadar hiç korunma yöntemi kullanmadığı görülüyor. Kadınların çalışma durumları incelendiğinde, çalışan kadınlar doğum kontrol hapını tercih ederken çalışmayan kadınların bakırlı spiral kullanma oranının daha yüksek olduğu görülüyor.

    Riskli bir yöntem olan geri çekilme yönteminin, ilkokul mezunu kadınlar başta olmak üzere tüm kadınlar tarafından yaklaşık %20 oranında kullanıldığı görülüyor. Türk Aile Planlama Derneği olarak anne ve bebek sağlığı için gerekli olan tıbbi tavsiyelere uyarak, isteyenin istediği zaman ve istediği kadar gebe kalma hakkı olduğu evrensel insan haklarındandır inancı içinde çalışmalar yaptıklarını belirten Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, korunma yöntemleri konusunda doktor tavsiyesinin doğru bilgiye ulaşma konusunda çok önemli olduğunu da sözlerine ekledi.

  • Ertesi Gün Haplarının Tehlikelerine Dikkat

    Ertesi Gün Haplarının Tehlikelerine Dikkat

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “ERTESİ GÜN HAPLARI BİR DOĞUM KONTROL YÖNTEMİ DEĞİLDİR!”

    Kürtaja sınırlama getiren yasal düzenleme üzerindeki tartışmalar hala devam ederken, Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, gebelikten acil korunma yöntemleri arasında yer alan “Ertesi Gün Hapları” için başvuruların eskiye oranla arttığına dikkat çekti.

    “CİNSEL İLİŞKİ SONRASI HAPI” ADI DAHA UYGUN…

    CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe , Ertesi Gün Hapı kullanımında çiftlerin eğitilmesi gerektiğine dikkat çekti ve şöyle devam etti: “Ertesi Gün Hapı acil durumlar için kullanılması gereken, gebeliği önleme yöntemidir ve korunmasız cinsel ilişkiye girildikten sonra ilk 72 saat içinde kullanılmalıdır. İlişkiden sonra ne kadar erken alınırsa koruyuculuğu o kadar fazla olur. Ancak cinsel eğitimin olmadığı ülkemizde ertesi gün hapı sanki bir doğum kontrol yöntemiymiş gibi kullanılmaktadır. Oysaki sürekli kullanımda, yan etkileri oldukça fazladır ve sık kullanıldığında koruyucu etkisi azalır. Ertesi Gün Hapları, ilk 24 saat içerisinde kullanıldığında istenmeyen gebeliği %95 oranında önler. Çiftler prezervatif, doğum kontrol hapı ya da spiral gibi çağdaş doğum kontrol yöntemlerini kullanmalıdır. Sağlık Bakanlığı’nın Ertesi Gün Hapları’nı ücretsiz verme kararı üzerinde konuşulması gerekiyor. Gençler ve çiftler eğitilmeden ve kamuoyu yeterince bilgilendirilmeden, bu uygulama yanlış sonuçlara yol açabilir, bilgilendirilme sonrası ise bu uygulama yalnız acil durumlar için doğru olabilir. Ayrıca, Ertesi Gün Hapları’nın adı yanlış konulmuş, ‘Ertesi Gün Hapı’ yerine ‘Cinsel İlişki Sonrası Hapı’ terimini kullanmak daha doğru olur. Çünkü çiftlerin çoğu, gerçekten bu hapın ertesi gün alınması gerektiğini sanıyor. Oysa ne kadar erken alınırsa, bu hapların etkisi o kadar fazla oluyor.”

    KAMUOYUNA YANLIŞ MESAJLAR VERİLMEMELİ!

    Ertesi Gün Hapları’nın kamuoyuna “Korunmayın, nasıl olsa gebeliği engelleyen haplar var!” şeklinde sunulmasının veya bu tür yanlış mesajların verilmesinin sakıncalarına dikkat çeken CİSED Genel Başkanı Doç. Dr. Cebrail Kısa; “Prezervatif yırtılması, alkollü korunmasız ilişkiler, dışarı boşalma gibi doğum kontrol yöntemlerinin uygulanmasındaki sıkıntılar veya tecavüz gibi istenmeyen ilişkilere maruz kalındığında ya da bir başka doğum kontrol yöntemi kullanılmakta iken aksilik olduğunda, ek yöntem olarak Ertesi Gün Hapları kullanılmalıdır.” dedi.

    KUSMA OLUNCA TEKRAR ALMAK GEREKİYOR!

    CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör , Ertesi Gün Hapları’nın bir ay içerisinde alınan normal doğum kontrol haplarının içinde bulunan östrojen ve progesteron kadar yüksek hormon yüklemesine neden olacağını ve bu nedenlevücudun hormon dengesini bozacağına dikkat çekti ve şöyle devam etti: “Ayrıca, Ertesi Gün Hapı’nı kullanan bazı kadınlarda baş ağrısı, baş dönmesi, göğüste gerilme, mide bulantısı ve nadir olarak görünen kusma gibi yan etkilergörülebilir. Bu sebeple dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü haplar içildikten sonra iki saat içinde bir kusma gerçekleşmişse, hapların tamamı ya da bir kısmı dışarı atılır yani etkisi azalır. Bu durumda Ertesi Gün Hapı’nın tekrar içilmesi gerekir. Görüldüğü üzere, normal doğum kontrol yöntemlerinden farklı olarak Ertesi Gün Hapları biraz ağırdır ve ayda en fazla bir kere kullanılmalıdır.” dedi.

  • 3 kadından biri doğru korunuyor!

    3 kadından biri doğru korunuyor!

    2011’de yapılan Kadın Sağlığı Araştırması sonuçlarına göre Türkiye’de 3 kadından yalnızca 1 tanesi, modern ve geri dönüşlü doğum kontrol yöntemlerini kullanıyor

    Türk Aile Planlaması Derneği (TAP) Başkanı Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu tarafından yapılan açıklamada ülkemizde her yıl 1.9 milyon gebelik oluştuğu ve bunların 550 bininin planlanmamış gebelik, 285 bini kürtajla sonuçlandığı belirtildi. Planlanmayan gebelikler, tüm dünyanın en büyük sorunlarından biri. Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmaları, her yıl yaklaşık 40 milyon gebeliğin yüzde 30’unun planlanmadığını, yüzde 12’sinin ise kürtajla sonlandırıldığını gösteriyor.

    Türkiye Aile Planlaması derneği Başkanı Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu ; “Kürtaj bir aile planlaması yöntemi değildir. Bebek ve anne için en sağlıklı doğum aralığı 2 yıldır, bu aralık olduğunda bebek normal ağırlıkta oluyor, anomaliler azalıyor, bebek ölümleri engellenmiş oluyor, aynı şeyler annelerimiz için de geçerli, düşükler azalıyor, gebelikteki problemler azalıyor, sağlıklı doğuma ulaşma şansı artıyor. O nedenle doğumlar arasını 2 yılda tutmak, bebeği veanneyi sağlıkla mutlu sona ulaştırmak için, henüz gebelik oluşmadan kürtaj yerine etkin, modern aile planlaması yöntemlerini kullanmak ve lüzumsuz müdahalelerden kaçınmak büyük önem taşıyor” dedi.

    Prof. Şatıroğlu Türk kadınlarının doğum kontrol yöntemlerine yaklaşımlarının, yöntem kullanım alışkanlıklarının ve tercihlerinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilen Kadın Sağlığı araştırması ile ilgili de bilgi verdi. Araştırma sonuçlarına göre; 15-49 yaş grubundaki kadınlar tarafından Türkiye’de en çok kullanılan doğum kontrol yöntemi; % 22 ile bakırlı spiral. Bunu % 16 ile kondom takip ediyor.

    Modern ve güvenilir bir yöntem olan doğum kontrol haplarının Türkiye’de kullanım sadece %8 oranında. Bu oran; İran, Mısır, gibi ülkelerin bile oldukça gerisinde. Geleneksel bir yöntem olan ve gerçek bir korunma sağlamayan geri çekilme yöntemi, çoğu modern yöntemden daha fazla kullanılıyor( % 20 oranında). Ancak bu yöntem, aile planlamadığı halde gebelikle sonuçlanabiliyor. Hayatı boyunca geri çekilme yöntemiyle korunan 3 kadından biri, istemeden gebe kalıyor. Bu gebeliklerin bir kısmı da kürtaj ile sonuçlanıyor.

    Kadınların %40’ı ise, gebelik planlamadığı halde hiçbir korunma yöntemi kullanmıyor. Ne yazık ki bu gebeliklerin bir kısmı da kürtajla sonuçlanıyor. 20 ilde gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre;Kadınlar, korunmayla ilgili bilgi kaynağı olarak; jinekologlar (%40) kadar , yakın arkadaşlarına (%35) güveniyor.

    Araştırmada eşlerin doğum kontrol yöntemine etkisi sorulduğunda araştırmaya katılan kadınların %71’i, eşlerinin doğum kontrol yöntemi üzerinde etkisi olduğunu söylüyor. İlkokul mezunları arasında en sık kullanılan yöntem spiral iken, Lise ve Üniversite mezunlarının hemen hemen yarısının şimdiye kadar hiç korunma yöntemi kullanmadığı görülüyor. Kadınların çalışma durumları incelendiğinde, çalışan kadınlar doğum kontrol hapını tercih ederken çalışmayan kadınların bakırlı spiral kullanma oranının daha yüksek olduğu görülüyor.

    Riskli bir yöntem olan geri çekilme yönteminin, ilkokul mezunu kadınlar başta olmak üzere tüm kadınlar tarafından yaklaşık %20 oranında kullanıldığı görülüyor. Türk Aile Planlama Derneği olarak anne ve bebek sağlığı için gerekli olan tıbbi tavsiyelere uyarak, isteyenin istediği zaman ve istediği kadar gebe kalma hakkı olduğu evrensel insan haklarındandır inancı içinde çalışmalar yaptıklarını belirten Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, korunma yöntemleri konusunda doktor tavsiyesinin doğru bilgiye ulaşma konusunda çok önemli olduğunu da sözlerine ekledi.

  • Genital Enfeksiyonlardan Korunmanın 10 Altın Kuralı

    Genital Enfeksiyonlardan Korunmanın 10 Altın Kuralı

    Doktor aksini önermedikçe vajinanın içini yıkamaya yönelik üretilen hijyen ürünlerini kullanmamalısınız.
    Tuvalet sonrası temizlik önden arkaya (vajinadan anüse) doğru yapılmalıdır.

    Genital bölgenin kuru tutulmalıdır. Mantar ve diğer bakterilerin nemli ve sıcak ortamlarda daha kolay üremesi nedeniyle genital bölgenin kuru kalması önemlidir. İç çamaşırı günlük değiştirilmeli, naylon yerine pamuklu iç çamaşırları tercih edilmeli, dar pantolon, çorap ve iç çamaşırı kullanmamalıdır.

    İlişki sonrasında ve diğer tüm zamanlarda idrar yapma ihtiyacı ortaya çıktığında asla ertelenmemelidir.
    Tam hazır olunmadan (yeterli kayganlık oluşmadan) ilişkiye başlanmamalıdır. Bu önlem mekanik tahrişe meydan vermemek açısından çok önemlidir. Gerekirse doktor tavsiyesi ile kayganlaştırıcı ilaçlar kullanılabilir.

    Adet kanaması döneminde olan kadına iş yaşamında, sosyal aktivitelerinde hareket serbestliği sağlaması, denize girebilme imkânı vermesi için üretilen vajinal tamponların kullanımında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta tamponun sık sık değiştirilmesinin ihmal edilmemesidir. Vajinal tamponu yerleştirdiğiniz andan itibaren kanla temas sonrasında bakteriler hızla çoğalmaya başlar.

    Cinsel yolla bulaşan hastalık riski altında olan biriyle cinsel ilişkiye girileceğinde partnerden kesinlikle prezervatif kullanması istenmelidir. Unutulmamalıdır ki cinsel yolla bulaşan hastalıklar erkekten kadına daha kolay bulaşırlar.

    Ağda ve jilet, genital kılların giderilmesinde oldukça etkilidir. Ancak bu iki yöntem kıl köklerinin enfeksiyonunu kolaylaştırır ve genital bölgenin daha kolay tahriş olmasına neden olur. Genital bölge için geliştirilmiş aletlerden faydalanmak veya makas kullanmak özellikle genital bölgeleri enfeksiyona ve tahrişe duyarlı kadınlarda daha iyi bir seçenek olabilir.
    Klozet kapağının üzerine serilen tek kullanımlık kâğıtlar ülkemizde de giderek yaygınlaşmakta ve hatta büyük marketlerde bu kâğıtlar herkesin cebinde taşıması için uygun bir şekilde paketlenmiş olarak satılmaktadır. Bu kâğıtları mutlaka kullanmalı.

    Düzenli olarak jinekolojik muayeneden geçilmelidir.

    İlgili Konular ;
    Vajinal Temizlik İçin Numismed mi, Sebamed mi?
    Vajinal Temizlik!
    Kadın Hastalıkları

  • Yeni yılda hayatı daha seksi yaşayın, Sağlıklı Cinsellik Önerileri

    Yeni yılda hayatı daha seksi yaşayın, Sağlıklı Cinsellik Önerileri | 2Kulaktan dolma yanlış bilgiler, rahatsız hissettiren korkular ve alışkanlıklar cinsel hayatı olumsuz yönde etkiliyor. Yeni yıl kararlarınıza bir yenisini daha ekleyin, cinsel hayatı sekteye uğratan doğru bilinen yanlışlardan kurtulun. Güvenli ve özgür bir cinsel hayat ile yaşamdan daha çok zevk alın.

    Kadınlar cinsellikte en üst noktaya 30’unda ulaşır ! YANLIŞ

    Kadınların vücutları ile artan uyumları ve sekste kendilerine olan güvenleri 30 yaşından sonra artmaya devam eder. Bir kadının orgazm kapasitesi yaşla birlikte azalmaz. Kendinize güvendiğiniz sürece cinsellikten keyif almaya hayat boyu devam edebilirsiniz.

    Geri çekilme, en doğal korunma yöntemidir ! YANLIŞ

    Geri çekilme yöntemi, geri kalmış ülkelerde sık kullanılmakla birlikte tüm doğum kontrol yöntemleri arasında istenmeyen gebelik riski en yüksek olanıdır ve aslında tam anlamıyla bir doğum kontrol yöntemi de değildir. Cinsel zevki önemli ölçüde azaltır. Boşalma anından önce cinsel ilişki sırasında salgılanan sıvı içinde sperm bulunması riski oldukça yüksektir. Gelişmemiş ülkelerde istenmeyen gebelik ve doğumların çok daha yüksek olmasının temel nedeni budur. Hayatınızın kontrolünü yeni yılda sakın şansa bırakmayın!

    Evlilikte heyecan zamanla azalır ! YANLIŞ

    Evliliğinize özen göstermiyorsanız evet, azalabilir. Ancak cinsellikten zevk alan bir kadının heyecanlandıramayacağı erkek yoktur. Öncelikle aklınızda dönen sorunları yatakta bir kenara bırakmalı ve kendiniz cinsellikten zevk almaya bakmalısınız. Sonrasında aranızdaki elektriğin katlanarak artacağına emin olabilirsiniz.

    Doğum kontrol hapları yalnızca gebelikten korunma amaçlı kullanılır ! YANLIŞ

    Bazı yeni nesil doğum kontrol hapları, gebeliği önlemekle birlikte ek faydalar için de doktorlar tarafından tercih edilebilir. Özellikle sivilce-akne ve aşırı yağlanma sorununun giderilmesinde ve adet öncesi sendromun (PMS) hafifletilmesinde tedavi amaçlı kullanılabilirler. Anti-androjenik etkili doğum kontrol hapları, tüylenme sorununa karşı da etkilidir.

    Seksi iç çamaşırları bana yakışmaz ! YANLIŞ

    Hemen internete girin, seksi iç çamaşırları satan sitelerden kendinize, seksi bir iç çamaşırı sipariş edin. Kadınlar genellikle beyinleriyle uyarılırken, erkekler için görsellik çok önemlidir. Ama inanın ki sizin kendinizde gördüğünüz o fazlalıkları ve kusurları erkekler asla fark etmez.

    Regl öncesi sendrom kadınların kaçınılmaz kaderidir ! YANLIŞ

    Regl döneminde belin ve sırtının alt kısımlarında hissedilen ağrıdan da kötüsü, hiç şüphesiz tüm dünyaya karşı sinirli hissetmek ve sebepsiz ağlama krizleri yaşamaktır. Bu rahatsızlıkları azaltmak için alınabilecek birçok önlem var. Yeni yılda bir kadın doğum uzmanına gitmeye ve PMS canavarından kurtulmaya ne dersiniz?

    Doğum kontrol hapları kilo artışına sebep olur ! YANLIŞ

    Cinselliği gebelik korkusu olmadan özgürce yaşamayı sağlayan bu minik haplardaki son gelişmelerin biz kadınlardan yana ilerlemesi gerçekten sevindirici… Yeni nesil doğum kontrol hapları, vücutta su tutulmasına sebep olmadığı için herhangi bir kilo artışı da yapmamakta. Hatta vücuttaki şişkinliğin atılmasına yardımcı bile olabilmekte.