Etiket: gebelik

  • Bilinmeyen Hamilelik Belirtileri

    Bilinmeyen Hamilelik Belirtileri

    Hamileliğin az bilinen belirtileri nelerdir? Haamileliğin tek belirtisi mide bulantısı mı yada yorgun değil elbette. Bilinmeyen hamilelik belirtileri ile acaba hamile miyim sorusunun cevabına yaklaşabilirsiniz. Erken hamilelik belirtileri nelerdir?

    Bilinmeyen Hamilelik Belirtileri

    Hamilelik ile vücut yeni bir döneme hazırlanırken bazı sinyaller verir. Bunlardan en çok bilinenleri mide bulantısıdır. Bilmeniz gereken ise mide bulantıları gebeliğin ilk gününden itibaren başlamaz anne adaylarının hormonel durumuna bağlı olarak değişir. Her kadında hamilelik belirtilerinin kendisini farklı gösterdiğini unutmamanız gerekir. Yapmanız gereken vücudunuzu çok iyi gözlemlemek olmaldır. Bu belirtiler ile hamile olduğunuzu çıkartmadan önce gebelik testi uygulayabilirsiniz. Eğer evde gebelik testi uygulamak istiyorsanız Evde Karbonatla Hamilelik Testi inceleyebilirsiniz. En doğru sonucu size kadın doğum uzmanı verecektir.

    Bilinmeyen Hamilelik Belirtileri
    Bilinmeyen Hamilelik Belirtileri

    Bilinmeyen Hamilelik Belirtileri

    İlk haftalarda başlayabilen bel yada sırt ağrıları,
    Döllenmeden yaklaşık 2 hafta sonra oluşan kanamalar,
    Uyku isteği ve yorgunluk,
    Göğüs ucunda renk değişiklikleri ve şişkinlik hissi,
    Artan servikal sıvı ( vajina akıntısı),
    Sık idrara çıkma
    Pelvik ağrılar,
    Karın bölgesinde şişlik hissi,
    Karın bölgesinde basınç yada kramplar,
    Gaz çıkarma,

    Bu belirtileri son dönemde sık sık yaşamaya başladıysanız gebelik testi yapmanızda yarar var. Sonuçlarınızın olumlu çıkması durumunda sağlıklı bir gebelik geçirebilmek için doktora başvurmalısınız.

  • Vücudu Hamileliğe Hazırlama

    Vücudu Hamileliğe Hazırlama

    Hamilelik dönemi dışında hamile kalmadan önce yapılması gerekenler listesi vardır. Vücudu hamileliğe hazırlama nasıl olmalıdır?

    Vücudu Hamileliğe Hazırlama

    Hamilelik en özel duygulardan biridir. Bebeğinizi ilk hissetmeye başladığınız andan itibaren ona zarar gelmemesi ve sağlıkla gelişmesi için herşeyi yaparız. Bebeğin sağlıklı gelişimi ve rahat bir hamilelik dönemi için bebek kararı aldığınız andan itibaren vücudunuzu hamileliğe hazırlamanız gerekiyor.

    Vücudu Hamileliğe Hazırlama | 1

    Sigarayı Bırakın

    Hamile olduğunuzu öğrenmede çok önce atılması gereken bir adımdır. Hamile kalmadan önce sigarayı bırakın ve tüm toksinlerin giderilmesi için sağlıklı bir yaşama geçiş yapın. Henüz oluşan embriyonun kandaki sigara toksinlerinden etkilenmesine izin vermeyin.

    Beslenme

    Anne olmaya karar verdiğiniz andan itibaren vücudunuzdaki vitamin , mineral, demir, magnezyum gibi sağlık açısından  önemli maddelerin eksik olmadığından emin olmanız gerekiyor. Bu hem sağlıklı bir yumurta hemde bebeğinize yaşam alanı olacak olan vücudunuz açısından önemlidir. Özel nedenler ile tüketemediğiniz gıdaların eş değerlerini öğrenip onları tüketmeniz gerekiyor.

    Gün içerisinde protein, sağlıklı yağlar, karbonhidaratlar ile beslendiğinizden emin olun. Vücudunuzun kendisini toparlaması için bu yaşam tarzına hamilelikten en az 6 ay önce başlamalısınız.

    Sık sık tüketmeniz gereken gıdalar, tüm yeşil sebze ve meyveler, sağlıklı yağlar içeren balıklar, badem ve fındık gibi gıdalar

    Tüketmemeniz gereken gıdalar, tuz oranı yüksek paketlenmiş gıdalar, koruyucu bulunan gıdalar, yağlı besinler, kızartmalar, kan şekerinizde hızlı yükselmelere neden olup insülin hormonunuzu olumsuz etkileyen hamur işleri.

    Hamile kalmadan önce özellikle b vitamini ve folik asit içeren zengin gıdalardan beslenmeye dikkat edebilirsiniz. Bunlar süt ürünleri, koyu yapraklı yeşil sebzeler, yüzey balıkları.

    Vücudu Hamileliğe Hazırlama | 2

    Stres Yönetimi

    Stresin vücudumuzdaki tüm organları etkilediğini biliyoruz. Stres sırasında salgılanan hormonlar yumurtalıklar üzerinde etkilidir.Sağlıklı bir hamilelik süreci içinde olabildiğince sakin bir hayat yaşayın. Nefes egzersizleri ile stresinizi azaltmayı deneyebilirsiniz.

    Spor

    Vücudunuzdaki toksinleri atmak için en hızlı yollardan biri terlemektir. Spor ile hem stres yönetimine katkı sağlayabilir. Hemde hamilelikte alınması muhtemel kilolardan önce fazlalıklarınızdan kurtulabilirsiniz. Ağır olamayan yağ yakma ve sıkılaşma konusunda etkili sporlar yapabilirsiniz.

  • Canan Karatay’ın Hamilelikte Yasakladığı Gıdalar

    Canan Karatay’ın Hamilelikte Yasakladığı Gıdalar

    Prof. Dr Canan Karatay beslenme konusunda alanında çok başarılı ve farklı önerileriyle dikkat çeken bir doktor. Canan Karatay’ın Hamilelikte Yasakladığı Gıdalar Nelerdir. Hamilelik döneminde tüketilmesi zararlı olan gıdalar nelerdir?

    Canan Karatay’ın Hamilelikte Yasakladığı Gıdalar

    Hamilelik dönemi vücudun normal seyrinin dışında bir dönem olduğu için beslenme alışkanlıklarıda hem anne adayının sağlığı hemde bebeğin gelişimi için uygun beslenme programı uygulanmalıdır.

    Canan Karatay'ın Hamilelikte Yasakladığı Gıdalar | 3

    Hamilelik döneminde şeker problemi yaşayan kadınlar özellikle bu besinlere dikkat etmelidir.

    Bebek gelişiminde tüketilmesi gereken ve tükeltimemesi gereken gıdalar ise şöyledir.

    Yağlı hamur işleri pasta, börek, yağlı kurabiye,

    Tüm ekmek çeşitleri ister kepekli ister beyaz ekmek farketmez,

    Makarnalar,

    Tüm gazlı içecekler,

    Şeker, çikolata ve tüm bu türdeki tatlı gıdalar,

    Kızartmalar ( kızartma yerine sebzelerde diğer alternatifleri deneyin)

    Şekerli yada şekersiz reçeller,

    Pirinç pilavı,

    Diyet ambalajlı gıdaların tümü,

    Süt tozu ve kremalar,

    Mayonez, ketçap, hardal gibi tüm hazır soslar,

    Patates, mısır,

    Hazır kutuda satılan meyve suları,

    Suni tatlandırıcılar.

    Hamilelik döneminde bu gıdalar tüketildiğinde çok daha sağlıklı, aşırı kilo alımı gibi problemlerin olmadığı görülecektir.  Endüstriyel gıdalarda üretiminde çok fazla koruyucu bulunduğu için anneye doğrudan bebeğe geçen bu maddeler ikisi içinde zararlıdır.

  • Hamilelikte Karbonhidrat Tüketimi

    Hamilelikte Karbonhidrat Tüketimi

    Hamilelelik karbonhidrat beslenmesi nasıl olmalıdır. Hamilelik şekeri günümüzde bir çok kadında karşılaşılan bir sağlık problemidir. Hamilelikte karbonhidrat tüketimi nasıl olmalı. Diyabet konusunda nasıl önlemler alınmalıdır.

    Hamilelikte Karbonhidrat Tüketimi

    Hamilelelik döneminde karbonhidrat tüketimine kendiniz karar vermemelisiniz. Doktorunuzu yaptığı testler sonucunda karar alınıp bir beslenme programı uygulanmalıdır. Ailenizde diyabet hastası olan varsa doktorunuza bu konuda bilgi vermeyi unutmayın.

    Gebelikte karbonhidrat bakımında düşük beslenmenizde yarardan çok zarar getirebilir.Hem sizin hemde bebeğinizin gelişimi açısından temel besin olan karbonhidratları sağlıklı olanlarını seçmeniz gerekiyor.

    Hamilelik sırasında vücudunuzun ağırlığı mutlaka değişecektir. Yeni bir canlıya yaşam alanı olan vücudunuzda mutlaka değişiklikler olacaktır. Sağlıklı bir beslenme programı uygulamanız gerekir.

    Hamilelikte Karbonhidrat Tüketimi | 4

    Düşük Kalorili Diyetlere Dikkat

    Eğer gebelik döneminde almanız gerekenden fazla kilo aldıysanız yada hamilelik şekeri ortaya çıktıysa tek başınıza diyet yapmayın. Çüünkü diğer diyetlerde siz durumun farkında olabilirsiniz. Bebek için düşük karbonhidratlı diyetin ne gibi bir getirisi olduğunu ancak alanında uzman kişiler karar verebilir. Özellikle atkins diyeti gibi düşük karbonhidratlı diyetlerdern uzak durun. Uygulayacağınız programda protein, karbonhidrat ve yağ alımını dengeleyin.

    Düşük karbonhidratlı diyetler beyine doyma sinyali göndermediği için anne adaylarında mutsuzluk hatta depresyon eğilimine neden olabilir. Gebelikte alacağınız en sağlıklı karbonhidartları sebze ve meyveden alabileceğinizi unutmayın.

    Sizin için sağlıklı olabilecek karbonhidrat önerileri ise şöyle

    Tam Buğday Ekmeği

    Kabuklu Pirinç

    Kepekli Buğday Makarnası (Esmer, Lifli Makarna)

    Bulgur

    Sebzeler

    Meyveler

  • Hamilelik Varisleri Nasıl Önlenir?

    Hamilelik Varisleri Nasıl Önlenir?

    Hamilelik tüm vücudu etkileyen bir süreçtir. Gebelikte oluşan varsiler için ne yapılabilir diyorsanız. Hamilelik varisleri nasıl önlenir yazımızı sonuna kadar okuyun.

    Hamilelik sürecinde vücudun  kısa süre içinde ağırlığı artmış olur. Bu nedenle belirginleşen damarlar mutlaka dikkatinizi çekecektir. Bu durumu bazı uygulamalar ile önlemek mümkündür. Hamilelikte varis görülmesinin anne ve bebeğe etkileri için yazımıza göz atabilirsiniz.

    Hamilelik Varisleri Nasıl Önlenir?

    Variköz damarlar cildinizin yüzeyinin yakınında görülen şişkin damarlardır. Büyüyen bebeğinizin basıncı ve damarlardan akan kan hacminin artışı variköz damarlara neden olabilir, bu nedenle şişme ve basıncın azaltılması önemlidir. Dolaşımınızı düzenlemek  ve varisli damarlardan kaçınmak için şişmeyi azaltan bir diyetle yaşam tarzı değişiklikleri yapabilirsiniz.

    Hamilelik Varisleri
    Hamilelik Varisleri

    Egzersiz

    Hamileliğin ilk aylarından itibren düzenli egzersiz yapın. Vücudunuzun bu duruma alışma sürecinde hareket ederek kendinizi alıştırmalısınız.  Variköz damarlar, gebeliğin ilerleyen aşamalarında, bebeğinizin ağırlığı pelvisinize aşağıya indiğinde görülür. Kan dolaşımınızı korumak ve variköz geliştirme ihtimalinizi en aza indirgemek için tüm gebelik boyunca düşük etkili egzersizler yapmaya çalışın.  Yürüyüş ve yüzme iyi düşük etkili egzersizlerdir. Özellikle geç hamilelik döneminde egzersizlerin sizin için hangisinin daha iyi olduğu konusunda doktorunuza danışın.

    Hamilelik Varisleri
    Hamilelik Varisleri

    Uzun Süre Aynı Pozisyonda Kalmayın

    Uzun süre aynı pozisyonda oturmaktan kaçının. Variköz damarlar, dolaşımınız zayıfsa gelişme eğilimindedir. Bu, uzun bir süre aynı pozisyonda oturmanız ya da fazla harekete geçmemeniz durumunda gerçekleşebilir. Kan kışını hızlandırmak için ayağa kalkmaya ve zaman zaman pozisyon değiştirmeye çalışın. Oturuyorsanız yada uzanıyorsanız ayaklarınızı daha yükseğe koyun.

    Hamilelikte varis tedavisi
    Hamilelikte varis tedavisi

    Solunum Egzersizleri Yapın

    Dolaşımınızı düzenlemek, rahatlamak ve variköz damarları önlemek için mükemmel bir yoldur. Ayaklarınızı kalçalarınızın üzerine kaldırarak rahatça oturun. Ayaklarınızı yastıkların üzerine kaldırarak oturmayı deneyebilirsiniz. Derin nefes alın. Bu uygulamayı her gün 10 dakika yapın.

    Varisten Kurtulmanın 15 Yöntemi için Tıklayın!

    Hamilelikte varis tedavisi
    Hamilelikte varis tedavisi

    Yassı veya Alçak Topuklu Ayakkabılar Giyin

    Sık sık yüksek topuklu ayakkabı veya sıkı kayışlı ayakkabı giyiyorsanız, topuklu ayakkabı veya ayakkabılara geçin. Yüksek topuklu ayakkabılar giymek, damarlarınız üzerindeki baskıyı artırabilir ve varikoz damarları geliştirme riskinizi artırabilir. Alçak topuklu ayakkabılar, kanınızın daha kolay dolaşımını ve damarların daha sağlıklı kalmasını sağlar.

    Hamilelik Varisleri Nasıl Önlenir? | 5

    Hamile Çorabı Kullanın

    Göbeğinizin vücudunuza uyguladığı baskı hakkında yapabileceğiniz çok şey olmayabilir, ancak doğum destek çorabı yardımcı olabilir. Bunlar standart kadın çoraplarından daha kalın ve bacaklara yakınlaşırken bacaklarının yakınında daha sıkı olacak şekilde üretilmiştir. Bu, karnınızdaki baskıların bir kısmını azaltacak ve kan dolaşımınızı artıracaktır.

    Hamilelik Varisleri Nasıl Önlenir? | 6

    Sol Tarafınıza Dönüp Uyuyun

    Vücudunuzun sağ tarafında kan akışı daha fazladır. Bu damardaki ek baskıyı önlemek için, mümkünse sol tarafta uyuyun. Ayrıca bacaklar yükselmiş olarak uyuyarak bacaklarınızda baskı ve şişme olabilir. Uyumadan önce dizlerinizin ve ayak bileğinizin altına birkaç yastık yatın.

    Hamilelik Varisleri Nasıl Önlenir? | 7

    Kilo

    Damarlarınıza ek baskı uygulayan gebelik sırasında kilo alacağınız için, sağlıklı bir ağırlıkta olması önemlidir. Eğer kiloluysanız, daha rahat hissetmek için yapabileceğiniz sağlıklı yaşam tarzı ayarlamaları hakkında doktorunuzla konuşun. Örneğin, doktorunuz daha besleyici bir diyeti ve rutininize düşük etkili egzersizler eklemenizi tavsiye edebilir.

    Hamilelik Varisleri Nasıl Önlenir? | 8

    Lifli Gıdalar Tüketin

    Günde en az 20-25 gram lif tüketmeniz gerekir. Böylece sindirim sisteminizi düzenlemiş olursunuz. Kepek ve tahıl gevrekleri, fasulye ve bakliyat, meyveler, yeşillik lif bakımında oldukça zenginidir . Gün içinde bol bol su içmeyide unutmayın.

    Hamilelik Varisleri Nasıl Önlenir? | 9

    Tuzu Azaltın

    Tuz, damarlarınıza baskı oluşturacak şişme oranını artırabilir. Şişkinlik kontrolü ve variköz damarları önlemek için düşük tuz içerikli beslenin. Tuz içermeyen ürünleri seçin ve diğer baharatlarla (taze otlar gibi) tuzu değiştirin. İçerinde çok fazla tuz bulunduğu için fas food tüketmeyin.

    Hamilelik Varisleri Nasıl Önlenir? | 10

    Doğum Öncesi Vitamin Alın

    Doktorunuz muhtemelen hamileliğiniz sırasında günlük vitamin kullanmanızı tavsiye eder. Varisleri önlemek için kullandığınız ilaçlar A ve C vitamini içermelidir. Bunlar kan damarlarınızı sağlıklı tutmak için önemlidir. Bu vitaminleri yiyeceklerden de alabilirsiniz. A vitamini için, tatlı patates, havuç ve yeşillikler gibi yiyecekleri yiyin. C vitamini için iyi kaynaklar arasında portakal, kırmızı biber ve lahana bulunur.

    Kaynak

  • Hamilelikte Saç Uzaması ve Kıllanma

    Hamilelikte Saç Uzaması ve Kıllanma

    Hamilelik döneminde saç dökülmesi olur mu sorusu sıkça sorulur aslında durum tam aksine hamilelikte saç uzaması ve kıllanma bir çok kadında görülen bir durumdur. Hamilelikte saçlar parlar mı? Hamileliğin saça etkisi nedir?  Hamilelikte kıllanma olur mu?anne adayları için derledik.

    Hamilelikte Saç Uzaması ve Kıllanma

    Genel kanının aksine hamilelik döneminde saç uzaması daha hızlı olur ve saç daha çok parlar sebebi ise hormonlar peki nasıl?

    Normal olarak saçınb% 90 – 95’i büyüme fazındayken diğer% 5 – 10’u dinlenme dönemindedir. Saçın% 90’ı ayda yarım inçlik bir oranda büyür. Dinlenme döneminden sonra, dinlenme fazındaki saçlar düşer ve yerine yeni saç follikülleri gelir. Ortalama olarak, kadınlar her gün yaklaşık 100 tel kaybederler.

    Kadınların, vücudundaki androjen düzeyleri arttıkça, ilk üç ayda gebeliğe bağlı uzaması olur. Saçlar genellikle bu periyot süresince nispeten saç dökülmeden daha dolgun ve daha gür olur. Gebelik sırasında, hormonlardaki artış saç kökünün dinlenme fazında daha uzun süre kalmasına neden olur. Böylece parlak saç görünümüne kavuşur.

    Gebelik sırasında vitamin takviyelerinin tüketilmesi de kadınlarda daha hızlı saç gelişimine neden olur. Progesteron, hamilelerde bulunan bir hormondur gizli saçlar ortaya çıkarır. Saçın büyüme evresini uzatır, saç dökülmesi ve daha az olur. Hızlı saç uzaması gebelik boyunca devam eder. Doğumdan altı ay sonra normal uzama modeline döner. Saçlar sadece daha gür hissetmekle kalmaz aynı zamanda daha parlak görünür.

    Saç dokusundaki değişim de gebelikte çok yaygındır. Örneğin, dalgalı saçlar düz döndürebilir veya tersine dönüşebilir. Saçlar çok kuru veya çok yağlı bile olabilir. Bazı kadınlar saç renginde bir değişiklik yaşayabilir.

    Kadınlar gebelik süresince daha fazla yemek yeme eğilimindedir. Uyku, vücuttaki stres seviyelerini düşürmeye yardımcı olan kortizole karşı savaşır. Bu saçların daha hızlı adımlarla uzamasına yardımcı olur.

    Kollardaki, bacaklardaki ve diğer parçalardaki saçların hızlı büyümesi gebelik sırasında sıkıntı yaratabilir. Androjenin fazla üretimi, vücudun diğer kısımlarında da aşırı kıllanmaya neden olur. Bazı kadınlar yüz, meme uçları ve hatta karnın etrafında istenmeyen yerlerde kıllanma görülebilir.

    Kan dolaşımına absorbe olabilecek ağartma, kremler ve depilatör gibi epilasyon ürünlerini kullanmaktan kaçının. Lazer ve elektroliz gibi kalıcı epilasyon tekniklerinden de gebelik sırasında kaçınılmalıdır. Çoğu durumda, istenmeyen kıllar doğumdan sonra kopar.

    Bazı hamile kadınlar hamilelik sırasında şiddetli saç dökülmesi yaşarlar. Demir, protein veya iyot yetersizliğine bağlı olabilir. Bu aynı zamanda saçların normalden daha kuru, kırılgan ve daha açık renkte olmasına neden olabilir.

    Kadınların çoğu postpartum dönemde veya emzirmeyi bıraktıktan sonra önemli miktarda saç kaybederler. Bunun nedeni, hormonların normal seviyelere geri dönmesi ve dinlenme döngüsü de önceki modeline geri dönmesidir. Saç dökülmesine neden olur. Saç normale dönmeden önce birkaç büyüme döngüsü gerekebilir. Vücut kılları doğumdan sonraki 6 ay içinde de kaybolur.

    Bahsettğimiz bu durumlar tüm hamile kadınlarda ortaya çıkmadığını lütfen unutmayın.

  • Hamilelik çatlakları nasıl geçer?

    Hamilelik çatlakları nasıl geçer?

    Hamilelik dönemi çatlakları bir çok kadının önemsediği çözüm yolları aradığı bir konudur. Evde kolayca hazırlayabileceğiniz hızlı ve pratik bir doğal çatlak önleyici krem ile hamilelik çatlakları nasıl geçer? sorusunun cevabını bulabileceksiniz.

    Hamilelik çatlakları nasıl geçer?

    Hamilelik döneminde daha az çatlak oluşması için bir kaç püf noktasından sonra tarifimize geçebiliriz.

    Hamilelik döneminde yavaş yavaş kilo almaya çalışın ve ilk aylardan itibaren bol su içerek cildinizin  nem kaybetmesine engel olun.

    Özellikle A ,E ve C vitamini açısından zengin besinler ile beslenin.

    Cildinizi gün içersinde nemlendirin.

    Gün içerisinde yumuşak bir fırça ile cildizice masaj yapın.

    Hamilelikte çatlaklar oluşmadan önlem alınmalıdır.

    Şimdi size evde kolay ve ucuz bir şekilde hazırlayabilceğiniz tarifimizi veriyoruz.

    Hamilelik çatlakları nasıl geçer? | 11

    Doğal çatlak önleyici krem Tarifi

    3 çorba kaşığı kakao yağı

    3 çorba kaşığı hindistan cevizi yağı

    2 çorba kaşığı badem yağı

    2 kapsül E vitamini

    Benmari usulü eritip , karıştırın. Küçük bir cam kapta saklayabilirsiniz.

    Evde hazırlayacağınız hamilelik çatlakları kremlerine ağır esanslar içeren ( lavanta yağı gibi) yağlar eklemeyin.

  • Gebelik döneminde cinsel yaşam

    Gebelik döneminde cinsel yaşam

    İlk gebeliğini yaşayan anne adayları bu sürece uyum sağlarken cinselliğe karşı soğukluk yaşayabilirler. Gebelik dönemi kadın hayatını kökten etkileyen değişik bir süreçtir. Bu süreçte fiziksel değişikliklerin yanı sıra birçok psikolojik değişiklik de ortaya çıkmaktadır. Hayatın her evresinde büyük bir önem taşıyan cinsellik ve cinsel yaşam çoğunlukla gebelikten olumsuz etkilenmektedir. Özellikle de ilk gebeliğini yaşayan anne adayları bu sürece uyum sağlarken cinselliğe karşı soğukluk yaşayabilirler.

    Gebeliğin gerçekleşmesi ile birlikte kadınlarda annelik içgüdüsü daha baskın bir hale gelmektedir. İlk gebeliğini yaşayan anne adayları, dışarıdan gelecek her türlü müdahalenin bebeğine zarar vereceğini düşündüğünden dolayı cinsel isteklerinde körelme yaşayabilmektedirler. Fakat uzmanlar normal seyreden bir gebelik sürecinde cinsel ilişkinin hiç bir olumsuz etkisi olmadığını belirtiyorlar.

    Gebeliğin ilerlemesi ile ve anne adayı kendisinde gerçekleşen bu değişime uyum sağladığı sürece cinsel istekte de artış görülebilmektedir. Fakat rahimin iyice büyümesi ile cinsel ilişki teknik olarak zor bir hal almaktadır. Bu nedenden dolayı ara ara anne adayında ağrı ve acı yaşanabilir. Bundan dolayı da gebeliğin son dönemlerinde cinsel istekte yeniden azalma görülebilmektedir.

    Gebelik sürecinin normal olarak gittiği durumlarda son dört haftaya kadar cinsel yaşamda hiçbir kısıtlama yoktur. Ancak bu dönemde erkeğin ejekulasyon sıvısı içinde bulunan ve prostaglandin adı verilen maddelerin rahim kasılmalarını başlatıp erken doğuma neden olabileceği düşüncesi ile ilişki önerilmemektedir.

    • Buna ek olarak daha önceden tekrarlayan gebelik kayıpları olan ya da erken doğum yapan kadınlarda, orgazma bağlı düşük risklerinden dolayı ilk üç ayda ilişki kısıtlanabilmektedir.
    • Gebeliğinin herhangi bir döneminde vajinal kanaması olan, düşük veya erken doğum tehdidi yaşayan kadınlarda ilişki kesinlikle yasaklanmaktadır. Bu koyulan yasak ise tehlikenin ortadan kalktığı kesin olarak belirlenene kadar devam etmektedir.
    • Erkek veya kadında teşhis edilmiş genital enfeksiyon varsa tam olarak tedavi tamamlanana kadar yasak konulmalıdır.
    • Plasentanın önde gelmesi gibi gebelik sürecinde riski durumu olanlarda da kanamayı başlatma riskinden dolayı ilişkiden kaçınmak gerekmektedir.
    • Eğer ki anne adayı psikolojik korkular nedeni ile cinsel ilişkiden kaçınıyorsa bu durumu anlayışla karşılamak ve bu durumda zorlamamak gerekir.

    Kaynak: gebe.com

  • İkiz bebek sahibi olma ihtimalleri

    İkiz bebek sahibi olma ihtimalleri

    İkiz bebek normalde pek beklenmeyen bir durumdur. Hal böyleyken bazı çiftler için ikiz bebek düşüncesi korkutucu gelir ancak bir diğerleri içinse bu yaşamın bir mucizesidir.

    İkiz sahibi olmak her ne kadar doğal yollarla kendiliğinden olsa da, bazı belirtiler ikiz bebek sahibi olma şansınızı arttırır.

    İşte ikiz bebeklere sahip olabilme ihtimalinizi arttıran işaretler:
    1. Uzun olanlar
    Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Koleji tarafından yayımlanan bir araştırmada, ikiz doğumuyla ortalama uzunluğun üstündeki kadınlar arasında bağlantı kurulmuştur.

    Uzun boylu ve kilolu kadınlarda ikiz hamilelik şansı daha fazladır.

    2. Afro-Amerikan
    Bazı ırklarda ikiz hamilelik daha sık görülmektedir. Araştırmalar, Afrika kökenli Amerikalı kadınların diğer ırklardan daha çok ikiz sahibi olduğunu kanıtlıyor!
    Aynı çalışma bir kadının ayrı yumurta (dizigotik) ikizleri doğurup doğurmayacağına genlerin büyük bir katkısı olduğunu söylüyor.

    Buna göre, Batı Afrikalı anneler, Asya ırkından olanlara göre, on kat daha fazla ikiz sahibi oluyor ve Kafkas kadınları, bu iki grubun ortasında bir yerde bulunuyor.

    3. Doğum kontrol hapları
    Doğum kontrol haplarının genellikle hamileliği önlemesinde yüzde 99.9 etkili olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte, bu yüzde 0.01’in gebelikle sonuçlanabileceği gibi, aynı zamanda, ikiz gebelikle sonuçlanma ihtimalinin de yüksek olduğu kabul ediliyor.

    Doğum kontrol haplarının hormonal karışımının aşırı yumurtlamaya yol açabileceği ifade ediliyor.

    İkiz bebek sahibi olma ihtimalleri | 12
    4. Kilolu olanlar
    Bir diğer araştırma kilolu kadınlarda ikiz doğum oranlarının yükselişine işaret ediyor. Buna göre, BMI (Vücut Kitle İndeksi) 30 ya da daha yüksek olan kadınların ikizlere sahip olma ihtimali daha yüksek çıkıyor.

    Ayrıca, bu çalışma, dünyadaki ikiz doğumların artışı ile artan obezite oranı arasında ilginç bir korelasyon kuruyor.
    5. Eğer sizin ikiniz ya da ailede ikizler varsa
    Ayrı yumurta (dizigotik) ikizleri söz konusu olduğunda, kalıtım önemli rol oynuyor.

    Eğer bu genetik özellik ailenizin gen havuzunda varsa, yani ailenizde ikiz varsa, siz de bu geni taşıyor olabilir yani sizin de ikizleriniz olabilir demektir.
    Kendiniz ikiz iseniz, şansınız daha da yüksek

    6. İleri yaşta anne olmak
    Kadınların anne olma yaşı ilerledikçe, ikiz çocuk sahibi olma şansı yükseliyor.
    Çünkü yaşlı kadınlar genç olanlardan daha çok yumurta üretiyor ve bu da gebelik ve çoklu gebelik şansını arttırıyor.
    7. İlk doğumunuz değilse

    Daha önce bir ya da birkaç çocuk sahibi olmuş, 35 yaş üzeri kadınlarda ikiz gebelik olma şansı daha yüksek görülüyor.

    Bunun nedeni, ikinci veya üçüncü çocuklarını dünyaya getirdiklerinde, yaşlarının biraz daha ilerlemiş olduğu ve daha önce de belirtildiği gibi, kadınlarda yaş ilerledikçe yumurtalıkların daha çok çalışıyor olmasıdır.
    8. Emzirirken hamile kalmışsanız

    Genel olarak, emzirirken hamile kalmanızın mümkün olmadığı düşünülür çünkü emzirme süreci kadını yumurtalamadan korur. Ancak emzirirken hamile kalan ve ikiz bebekleri olan anneler de vardır. Bazı araştırmalar, emzirirken gebe kalanların ikiz veya çoklu gebelik ihtimalinin arttığına dair sonuçlara ulaşmıştır.

    9. Büyük bir aileniz varsa

    Ortalama 2 veya daha fazla sayıda kardeşi olan kadınların, ikiz gebelik ihtimali artar.

    Herhangi kesin bir kanıt olmamakla birlikte, bu görüşü destekleyen araştırmalar vardır.
    10. Günlük süt içiyorsanız

    Bazı çalışmalar, süt ürünlerinde sentetik bir hormonun yüksek olması nedeniyle süt tüketen kadınların ikizlere daha yatkın olduklarını ortaya koymaktadır.
    11. Sizin ikiz çocuklarınız varsa

    İkiz çocuk doğuranların bir daha ikizlere sahip olma şansı daha da artar!

    Kaynak: tiphero.com / kadin.mynet.com

  • Hamilelik döneminde bol bol balık tüketilmeli

    Hamilelik döneminde bol bol balık tüketilmeli

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ebru Ünal, hamilelik döneminde anne adaylarını bol bol balık tüketmeleri konusunda uyardı.
    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ebru Ünal, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de balık tüketimin istenilen düzeyde olmadığını belirtti. Ünal, hamile kadınlar için balık tüketimin neden gerekli olduğunu ve hangi tür balıkları tüketmenin faydaları olacağına dair önemli açıklamalar da bulundu.

    DOĞMAMIŞ BEBEĞİN BEYİN GELİŞİMİNE YARDIMCI

    Omega-3’ün balık ve balık yağında bulunduğunu bununda doğmamış bebeğin beyin gelişimine yardımcı olduğunu ifade eden Ünal, “Omega-3 yağ asidi tuna, somon veya diğer balık ve balık yağlarında bulunur.
    mega-3’ün etkisi hakkında çalışmalar halen devam etmektedir. Tespit edildiğine göre omega-3 yağ asidi henüz doğmamış bebeğin beyin gelişimine yardımcı oluyor ve doğumdan sonraki dönemde de bu etkisi devam ediyor” dedi.

    “Gebelikte haftada iki kere balık tüketilmesi gereklidir”

    HAFTADA İKİ KERE TÜKETİLMELİ

    Balık tüketmenin  faydaları ve kullanma sıklığı hakkında bilgi veren Ünal, “FDA, DHA olarak bilinen bir omega-3 yağ asidi şeklinin erişkinlerde kalp hastalıklarına karşı koruyucu olduğunu açıklanmıştır. Balık ve kabuklu deniz ürünleri DHA açısından çok zengindir. Gebelikte haftada iki kere balık tüketilmesi gereklidir. Seçilen balık cinsinin civa gibi ağır metaller içermediğine dikkat edilmelidir. Derin deniz balıkları örneğin, köpek balığı, kılıç balığı, kral uskumru gibi balıklarda ağır metaller bulunur. Bu nedenle tüketilmemelidir” diye konuştu.

    “Balık, bağışıklık sistemini güçlendirir, depresyonu azaltır”

    OMEGA-3 YAĞ ASİDİ SAĞLIKLI BESLENMENİN PARÇASIDIR

    Omega-3’ün beslenmenin parçası olduğunu ve miktarında kısıtlama yapılmaması gerektiğinin belirten Dr. Ebru Ünal,
    “Gebelik sırasında yağlı yiyeceklerin miktarının azaltılması önerilir ama omega-3 yağ asidi sağlıklı beslenmenin parçasıdır ve miktarında kısıtlama yapılmamalıdır.
    Omega 3 sadece gebeler ve bebekler için değil tüm bireyler için önemlidir.

    Bağışıklık sistemini güçlendirir, depresyon belirtilerini azaltır. Balık sevmiyorsanız dahi, keten tohumu veya yağında, kanola yağı, brokoli, ıspanak, ceviz, karnabahar, barbunya gibi yiyeceklerden de omega-3 temin edebilirsiniz.

    Örneğin yarım avuç ceviz içinde 2 buçuk gram omega-3 bulunur. Takviye gıda olarakta omega-3 kullanabilirsiniz. Yüksek dozlar zararlı olabileceği için kullanımından önce mutlaka doktorunuza danışın” diyerek sözlerini noktaladı