Etiket: gebelik

  • Hamilelikte Meydana Gelen Bedensel Değişimler ile Nasıl Başa Çıkabilirsiniz?

    Hamilelikte Meydana Gelen Bedensel Değişimler ile Nasıl Başa Çıkabilirsiniz?

    Hamilelik oldukça kutsal bir süreç olmasının yanında bedensel değişimleri de beraberinde getirmektedir. Bu bedensel değişimler ile alakalı olarak ilk göze çarpan nokta ödem ve şişliklerdir. Eller ve ayaklarda meydana gelen şişmeler sebebi ile çok kilo almasanız bile bedeninizi gergin hissedebilirsiniz.

    Ayak şişmesi hamilelikte spor ile ve bol su içmek ile en aza indirilebilmektedir. Bu sorunun minimize edilebilmesi için hareketi hayatınızdan çıkarmamalısınız. Hareket azaldığı zaman vücudunuzda biriken ödemden tutun bu süreç içerisinde alacağınız kilolara kadar büyük bir artış meydana gelecektir.

    Hamileliğin En büyük Sorunu: Mide Bulantısı

    Hamilelikte meydana gelen bulantı kişiden kişiye değişebilmektedir. Bazı kadınlar sadece birkaç gün bu sorun ile karşılaşırken bazı kadınlar neredeyse doğumun meydana geldiği aylara kadar bulantılardan muzdarip olmaktadır. Hormonal değişimlerin bedeninizi ne yönde etkilediğine göre mide bulantısı şiddetinde değişim olmaktadır.

    Aşırı mide bulantısı hamilelikte beslenme düzeninizi de olumsuz yönde etkileyecektir. Bu da bebeğinizin gelişimini sekteye uğratabilir. Unutmayın ki annenin sağlığı aynı zamanda bebeğin sağlığı manasına gelecektir. Siz faydalı ve çok yönlü besiler ile beslendiğiniz zaman çocuğun anne karnındaki gelişimi de daha muntazam olacaktır. Hamilelikte mide bulantısına ne iyi gelir sorunun yanıtını bu dengeli beslenmede aramanız gerekmektedir.

    Hamilelikte Meydana Gelen Bedensel Değişimler ile Nasıl Başa Çıkabilirsiniz? | 1

    Hamilelikte Gaz Sorunu

    Hamilelikte karın ağrısı ve gaz sorunu kadınların en çok sıkıntı çektikleri alanların başında gelmektedir. Gaz sorununu çözebilmek için bolca hareket etmelisiniz. Laktoz ve gluten içeren besinlerden de uzak durmalısınız. Bu şekilde hamilelikte mide bulantısı sorununu da çözüme kavuşturma imkanını elde edebilirsiniz.

    Hamilelikte yaşanılan bulantıyı azaltmanın yolu Tıklayın !

    Hamilelikte Gaz Sancısı Nasıl Giderilir? Tıklayın !

    Hamilelikte Bulantı Ve Kusma Nasıl Geçer? Tıklayın !

  • Faydalı Besinler ile Hamileliğinizi Çok Daha Sağlıklı Geçirin

    Faydalı Besinler ile Hamileliğinizi Çok Daha Sağlıklı Geçirin

    Hamilelikte günlük beslenme kadınların genel sağlıklarını direkt olarak etkileyecektir. Sadece annenin değil bebeğin de sağlığı bu detaylardan geçmektedir. 9 aylık sürecin nasıl tamamlanacağını sizin beslenme düzeninizin yapısına göre belirlenecektir. Hiçbir besinden mahrum kalmadan ve fazla kilo almamaya özen göstererek hamilelik sürecini tamamlamalısınız.

    Cevizin hamilelikte faydaları üzerine yapılan araştırmalara bakıldığı zaman hem bebeğin hem de annenin sağlığı için olmazsa olmaz bir yapıda olduğunun unutulmaması gerekmektedir. İçerisinde yer alan yararlı yağlar ile cildinizi, bebeğinizin organ gelişimini ve kendi genel sağlığınızı muhafaza altına alabilirsiniz. Sadece ceviz değil diğer yemişleri hem kavrulmuş hem de çiğ olarak belirli ölçüerde tüketebilirsiniz.

    Faydalı Besinler ile Hamileliğinizi Çok Daha Sağlıklı Geçirin | 2

    Ödemden Nasıl Kurtulabilirsiniz?

    Ayak şişmesi hamilelikte sıklıkla rastlanan sorunların başında gelmektedir. Ödemden kurtulabilmek için hem hayatınıza hareket katmalısınız hem de karbonhidrat ağırlıklı olan besinlerden olabildiğince uzak durmalısınız. Özellikle yaz aylarında hamileliğinin son aylarını geçiren kadınların ödem sorunundan daha sık bir şekilde muzdarip oldukları bilinmektedir.

    Meyve Mi Rafine Şeker Mi?

    Hamilelikte elma yemek hem mide sağlığınıza yarar sağlayacak hem de bağırsaklarınızı daha hızlı ve seri bir biçimde çalıştıracaktır. Kabızlığın çözüm bulması adına elma gibi lifli besinlerin tüketilmesi hamile kadınlar için oldukça uygun olacaktır.

    Hamilelikte dondurma yemek mi yoksa meyve tüketmek mi diye düşünen kişiler için meyve seçimi çok daha mantıklı olacaktır. Özellikle karbonhidrat miktarının düşük olması ve yağ oranının oldukça az olması kadınların genel sağlığına daha çok fayda gösterecektir.

    Faydalı Besinler ile Hamileliğinizi Çok Daha Sağlıklı Geçirin | 3

    Hamilelikte neler yenmeli neler içilmeli? Tıklayın !

    Hamilelik sürecini bakımlı geçirmek için öneriler Tıklayın !

    Gebelikte Ödem Atmak İçin Yapılması Gerekenler Tıklayın !

    Hamilelikte Ödem Nasıl Engellenir? Nasıl Atılır? Tıklayın !

    Hamilelikte dondurma yemek zararlı mı? Tıklayın !

  • Hamilelerin En Sık Muzdarip Oldukları Rahatsızlıklar Nelerdir?

    Hamilelerin En Sık Muzdarip Oldukları Rahatsızlıklar Nelerdir?

    Hamilelikte diş ağrısı sorunundan başlayarak vücudunuzda meydana gelen herhangi bir sızının dahi dikkatle incelenmesi gerekmektedir. Rahatsızlıkların her biri olabildiğine az ilaç ile çözülmelidir. Alınan her ilacın bebeğin gelişimini olumsuz yönde etkileme potansiyeli olduğu tıp otoriteleri tarafından dile getirilmelidir.

    Hamilelerin En Sık Muzdarip Oldukları Rahatsızlıklar Nelerdir? | 4

    Göğüs Bölgesinde Değişim ve Ağrı

    Hamilelikte göğüs ağrısı ve göğüs yapısında meydana gelen değişimler oldukça normaldir. Öncelikli olarak göğüs bölgesinde bir büyümenin ortaya çıkacağını bilmelisiniz. Bu büyüme ile beraber göğüs bölgenizdeki hassasiyet de artış gösterecektir.

    Hormonlar sebebi ile göğüslerinizin hamilelik öncesi şeklinde olmayacağının unutulmaması lazımdır. Sadece göğüs değil rahim yapısı konusunda da hassas davranmalısınız. Hamilelikte hafif kanama geçiren kadınların bu konunun üzerini kapamamaları ve vücutlarının verdiği uyarıları dikkate almaları önerilmektedir. Göğüs ağrısı konusunda da aynı durum geçerlidir. Ağrılar dayanılmaz derecede artış gösterirse doktorunuza danışmalısınız.

    Hamilelerin En Sık Muzdarip Oldukları Rahatsızlıklar Nelerdir? | 5

    İdrar Yolları Enfeksiyonuna Karşı Bilinçli Olun

    Hamilelikte idrar yolu enfeksiyonu oldukça geniş kapsamlı bir rahatsızlıktır. Kadınların bu rahatsızlık konusunda daha şanssız oldukları bilinmelidir. Özellikle hamilelik sürecinde ve doğum sonrasında kadınların genital bölgelerinde değişimler ve deformasyonlar meydana geldiği için enfeksiyona çok daha açık ve yatkın hale gelebileceğinizin de unutulmaması lazımdır. Bu nedenle hem genital hijyene hem de kullandığınız lavaboların temizliğine önem vermelisiniz.

    Hamilelikte kahverengi leke ve idrarın oldukça koyu renkte olması idrar yolları enfeksiyonu ile alakalı ipuçları vermektedir. Bu uyarıları gözden kaçırmamalı ve doktorunuza danışmalısınız.

    Hamilelikte Diş Bakımı Nasıl Olmalıdır? Tıklayın !

    Hamilelikte Ödem Nasıl Engellenir? Nasıl Atılır? Tıklayın !

    Hamilelikte İdrar Yollarınızı Koruyun Tıklayın !

    Hamilelikte Karşılaşabileceğiniz Sağlık Sorunları Nelerdir?   Tıklayın !

  • Hamilelik Sürecinde Kanama Sorunu Nasıl Aşılmalıdır?

    Hamilelik Sürecinde Kanama Sorunu Nasıl Aşılmalıdır?

    Hamilelikte hafif kanama her bireyse sıklıkla meydana gelebilen sorunlardan bir tanesidir. Tabi ki gebelikte yaş ilerledikçe bu tür sıkıntıların ortaya çıkma sıklığı da artış göstermektedir. Hamilelik süreci kapsamında kanamaların sıklaşması düşük tehlikesini de beraberinde getirmektedir.

    Hamilelikte hipertansiyon kanamalara sebebiyet veren rahatsızlıkların başında gelmektedir. Sadece yüksek tansiyon değil kan basıncı ile alakalı olan bütün dengesizlikler bebekleri de etkilemektedir. Hamile kadınların bu nedenle hem genel sağlıklarına hem de beslenmelerine büyük özen göstermeleri gerekmektedir.

    Hamilelikte kahverengi leke gördüğünüz zaman hemen telaşa kapılmasanız bile en azından önlem almayı bilmelidir. Uzmanınıza bu konuda bilgi verdiğiniz zaman süreci sorunsuz bir biçimde yönetme imkanını da elde edebilirsiniz. Bu şekilde olası düşük tehlikesi de ortadan kaldırılmış olur.

    Hamilelik Sürecinde Kanama Sorunu Nasıl Aşılmalıdır? | 6

    İdrar Yolları ile Alakalı Sorunlar Nelerdir?

    Hamilelikte idrar rengi dikkat ile takip edilmesi gereken detayların başında gelmektedir. Özellikle daha önce idrar yolları ile alakalı olarak sorun yaşamış olan kişilerin bu konuda hem kendi sağlıkları hem de bebeklerinin sağlığı için daha hassas olmaları gerekmektedir. Hamilelikte idrar yolu enfeksiyonu bebeklerin sağlığını etkileyebilmektedir. İlerleyen vakalarda bebeğin ve annenin sağlığının ciddi manada sarsılabileceği de eklenmelidir.

    Antibiyotik Kullanımı: Enfeksiyonların giderilmesi için kullanılan antibiyotiklerin büyük bir kısmı hamilelik sürecinde yasaklanmıştır. Bu nedenle gebe kadınların bu sorun ile nasıl başa çıkabileceği konusunda tıbbi olarak araştırmalar devam etmektedir.

    Hamilelikte kahverengi leke ya da kısmi kanamalar hem bebeğin sağlığında meydana gelen sorunları hem de sizin sağlık konusunda sarsıldığınızın işareti olarak dikkate alınmalıdır. Hamilelikte kanama idrar yolları enfeksiyonundan başlayarak daha birçok sebepten meydana gelebilmektedir. Vücudunuzda meydana gelen her bir aksaklığı bu 9 aylık süreçte ciddiye almalısınız.

    Hamilelikte İdrar Yollarınızı Koruyun ! Tıklayın !

    İdrar Yolu Enfeksiyonu Bitkisel Tedavi İçin Doğal Reçeteler Tıklayın !

    Doğumdan Sonra Seks İçin Öneriler Tıklayın !

  • Hamilelikte Karşılaşabileceğiniz Sağlık Sorunları Nelerdir?   

    Hamilelikte Karşılaşabileceğiniz Sağlık Sorunları Nelerdir?   

    Ayak şişmesi hamilelikte karşınıza çıkacak en hafif sorunlardan bir tanesidir. Ayaklarda ve tüm bedeninizde ödem toplamaları meydana gelebilmektedir. Bu konuda bilinçli bir gebe olmak isterseniz muhakkak yürüyüşü ve bol suyu hayatınızdan eksik etmemelisiniz.

    Hamilelikte Sindirim Problemleri

    Hamilelikte karın ağrısı sıkıntısının neden meydana geldiği konusunda uzmanlardan yardım almalısınız.

    • Karın ağrıları gaz sebepli olabilir. Hamilelik sürecinde sindirim sistemi adeta değişim içerisine girecektir.
    • Sorun gaz ile alakalı değilse ve artık rahim bölgenizde de bu sıkıntıları hissetmeye başlarsanız uzmanınıza başvurmalısınız.
    • Hamilelikte mide bulantısı sindirim konusunda sorun yaşamanıza ve beslenme düzeninizin tam olarak alt üst olmasına sebep olabilmektedir.
    • Bu nedenle mide bulantısı ile baş etmeyi öğrenmez ve kendinizi bu rahatsızlığa teslim ederseniz bebeğinizin sağlığını da olumsuz yönde etkileyebilirsiniz.

    Hamilelikte Karşılaşabileceğiniz Sağlık Sorunları Nelerdir?    | 7

    Nasıl Çözüm Bulunmalıdır?

    İlaçsız Çözüm: Karşı karşıya kaldığınız sorun ne olursa olsun bunun olabildiğince az ilaç tüketerek çözülmesi gerekmektedir. Özellikle hamilelikte meydana gelen kritik süreçlerde ilaç kullanımına gidildiği zaman bebeklerde sıkıntı söz konusu olabilmektedir. Yardım aldığınız uzman size bu konuda gerekli bilgiyi sağlayacaktır.

    Hamilelikte mide bulantısına ne iyi gelir sorusu kadınların uzmanlarına en sık danıştıkları konu başlıklarından bir tanesidir. Mide bulantısının en aza indirilmesi için özellikle mideyi bastıracak ürünler seçilmesi gerekmektedir. Tuzlu krakerler ya da hafif şekerli içecekler sizin iyi hissetmeniz için oldukça yerinde seçimlerden biri olacaktır. Bu aşamada küçük yürüyüşlere çıkmak ve kendinizi psikolojik olarak teskin etmek de dikkate almanız gereken önemli adımlardandır. Aşırı mide bulantısı hamilelikte süreci daha da zorlaştırsa da çözümsüz olmadığını bilmelisiniz.

    Hamilelikte Karşılaşabileceğiniz Sağlık Sorunları Nelerdir?    | 8

    Hamilelikte yaşanılan bulantıyı azaltmanın yolu Tıklayın !

    Hamilelikte Aşerme ve Beslenme Tıklayın !

  • Mikro Çip ile Tüp Bebek Tedavisi Nasıl Yapılır? Mikro Çip Yönteminin Faydası Nedir?

    Mikro Çip ile Tüp Bebek Tedavisi Nasıl Yapılır? Mikro Çip Yönteminin Faydası Nedir?

    Günümüzde yeni geliştirilen tüp bebek (IVF) yöntemleri sayesinde, hastalardaki gebelik oranları giderek artmaktadır. Tüp bebek tedavisinde mikro çip uygulaması sayesinde, düşük sperm sayısı olan erkeklerde çocuk sahibi olmak kolaylaşmıştır. Amerika’da geliştirilen bu yeni yöntem, bir süredir hayata geçirilmeye başlandı. Bu yöntem, infertilite problemleri olan erkeklerde, bebek sahibi olma oranlarında anlamlı artışlara neden olmuştur. Mikro çip teknolojisi sayesinde, DNA hasarı en az olan güçlü spermler seçilebiliyor ve böylece, gebelik laboratuvar ortamında gerçekleştirilebiliyor. Bu teknoloji, tüm tüp bebek merkezlerinde henüz kullanılmaya başlanmamakla birlikte, başarılı ve güncel tıbbi yenilikleri takip eden merkezler tarafından yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Mikro çip, erkek infertilitesinin üstesinden gelmek için önemli bir katkı sağlayacaktır.

    Mikro Çip ile Tüp Bebek Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Normal yollarla, yani cinsel ilişki ile elde edilen gebeliklerde, sperm hücreleri çok uzun bir yolculuğa çıkarlar, çeşitli engelleri aşarlar ve yumurta hücresiyle buluşurlar ve döllenme gerçekleşir. Bu şekilde annede bulunan doğal semen bariyerini taklit eden mikroçipler geliştirilmiştir. Bu bağlamda, tüp bebek tedavisi sırasında yumurta ile kombine edilecek en iyi spermin seçilmesi amaçlanmaktadır. Bu ortamda, oluşturulan mikro çip sayesinde, spermler doğal ortamda olduğu gibi filtrelenir ve en iyi gübreleme kabiliyetine sahip sağlıklı sperm seçilir. Bu nedenle, en iyi kalitede embriyolar elde edilerek gebelik oranları artırılmaktadır. Diğer tıp alanlarında kullanılan mikroçip teknolojisi, tüp bebek (IVF) tedavisinde çok önemli bir gelişmedir.

    Sperm sayısı, motilitesi ve morfolojisi iyi olsa bile gebelik elde edilmediğinde veya hamileliğin başarılı olmasına rağmen ya da çiftin embriyoların genetik analizi sırasında normal embriyolar gözlenmediğinde uygulanan bir yöntemdir. Akrozomdaki genetik materyaller geliştikten sonra ortaya çıkan DNA hasarlarının ortadan kaldırıldığı ve sağlıklı spermlerin seçildiği ve işlendiği bir süreçtir.

    Mikro Çip ile Tüp Bebek Tedavisi Nasıl Yapılır? Mikro Çip Yönteminin Faydası Nedir? | 9

    Spermde DNA Hasarı Nedir?

    İnfertilite yaşayan çiftlerin yaklaşık % 35’inde ana sebep erkektir. Kadın faktörü de dahil edildiğinde, bu oran % 40 ila % 50’ye kadar ulaşmaktadır. Günümüzde, erkek infertilitesinin değerlendirilmesinde rutin semen analizi kullanılmaktadır, ancak bu problemi olan erkeklerin yaklaşık % 25’i normal semen analizi sonuçlarına sahip olsa da, bu analiz ile infertilitenin kesin tanısı oluşturulamamaktadır. Bu nedenle, fertil ve infertil erkekleri ayırmak ve gebelik sonuçlarını öngörmek için yeni belirleyicilere ihtiyaç duyulmaktadır.

    Nasıl Yapılır?

    Erkek hastalara, sperm DNA testleri ve rutin semen analizi uygulanır ve sonuçlara göre hangi mikroçipin uygulanacağına karar verilir. DNA hasarı derecesine göre bir mikroçip modeli seçilir ve hastadan ardışık bir sperm örneği alınır. Mümkünse uygun mikroçip yöntemi uygulanır.

    Mikro Çip Yönteminin Faydası Nedir?

    Özellikle iyi embriyo oranı % 25 ila % 30 arasında artarken, 5. gün olarak tanımlanan blastosist embriyo seviyesine ulaşma oranı da önemli ölçüde artmaktadır. Sigara içen, yoğun ısıya veya radyasyona maruz kalan, kimyasal ilaç veya uzun süreli ilaç tedavisi gören hastalarda başarı oranı daha yüksektir.

    Mikro Çip ile Tüp Bebekte Başarıyı Artırıyor! Tıklayın !

    Gelecek Nesil Genetik Tarama (NGS) Yöntemi Tıklayın !

    Erkek kısırlığında mikroçip avantajı Tıklayın !

    Embriyoya Genetik Test Yaptıranlar Tıklayın !

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

    AMH testi nedir? AMH Testi Ne İçin Kullanılır? AMH Seviyesi Düşük Çıkarsa Ne Olur? Tıklayın !

    Mikro Çipli Tüp Bebek Tedavisi Tıklayın !

  • Tüp Bebek Tedavilerinde Genetik Tarama Kimlere Önerilir ?

    Tüp Bebek Tedavilerinde Genetik Tarama Kimlere Önerilir ?

    Genetik tarama, önceden gebelik başarısızlıkları yaşamış çiftlerde başarılı hamilelik şansını önemli ölçüde iyileştirmek için kullanılmaktadır. Tüm gebelik başarısızlıklarının yarısından fazlasının, embriyo kalitesi ile ilgili görünen bir problemle açıklanamayacağı tahmin edilmiştir. Ancak, birçok çift için bu istatistik oldukça yanıltıcıdır. Çoğu tüp bebek merkezi, mikroskop altında embriyo görünümüne çok yakından bakmaktadır, çünkü yüksek kaliteli embriyoyu belirlemeye çalışırlar. Genel olarak embriyolar; tek tip bir boyuta sahipse ve büyüme döngülerinde belirli bir zamanda uygun sayıda hücre bölünmesi gösteriyorsa kaliteli sayılır.

    Bununla birlikte, son zamanlardaki gelişmeler, bilim adamları tarafından mikroskop altında mükemmel olarak görülen embriyoların bile, aslında oldukça anormal ve hiçbir zaman bir hamilelik oluşturmayacağını göstermiştir. Artık embriyonun en önemli içsel genetik kodu da incelenebiliyor. Ve bu genetik tarama yöntemiyle, mükemmel görünen bazı embriyoların, kötü bir genetik koda sahip olduğu görülebiliyor. Bu da, daha sağlıklı bir hamilelik üretilmesine yardımcı oluyor. Bu teknik, tüp bebek (IVF) tedavisinde başarısız olan çiftlere bir umut ışığı olabilir. İyi haber şu ki, daha önce tüp bebek (IVF) döngüsünde veya döngülerinde başarısızlıkla karşılaşan çiftler için şimdilerde genetik tarama kullanılmaktadır.

    Tüp Bebek Tedavilerinde Genetik Tarama Kimlere Önerilir ? | 10

    Tüp Bebek için Genetik Tarama Kullanımı

    Aşağıdaki koşullara sahip kişilerde veya çiftlerde genetik tarama önerilmektedir:

    • Açıklanamayan tüp bebek (IVF) başarısızlığı
    • Tekrarlayan düşükler
    • Anne yaşının 38’in üzerinde olması
    • Bebeğin kromozomal anormallik yaşama ihtimali
    • Polikistik over sendromu
    • Yumurtalık hiperstimülasyon sendromu yaşamış olmak
    • Hastada veya bir önceki çocukta (hemofili) gibi tıbbi bir sorun
    • Aynı cinsiyetten iki veya daha fazla çocuk (aile dengelemesi için cinsiyet seçimi) sahibi olmak
    • Çoklu doğum
    • Erken yumurtalık yetmezliği veya erken menopoz

    En iyi embriyoları seçmek için genetik tarama kullanımı, geleneksel seçim yöntemlerinden açıkça daha üstündür. Genetik taramayı takiben düşük yapma oranları, standart tüp bebek uygulamasına oranla çok daha düşüktür.

    Genetik Tarama ​​ve Amniyosentez

    Genetik tarama, ​​hamileliğin orta döneminde genetik ultrason değerlendirmesi ve amniyosentez veya koryonik villus örneklemesinin yerini alamaz. Yaşanan hamileliğin, toplam genetik sağlığı doğrulamak için, başarılı bir hamilelik oluşturulduktan sonra ek genetik testler ile desteklenmesi gerekmektedir.

    Tüp Bebek Tedavilerinde Genetik Tarama Kimlere Önerilir ? | 11

    Genetik Tüp Bebek (IVF) Başarısızlığında Genetik Taramanın Önemi

    Genetik anormalliklerin belirlenmesindeki doğruluk oranı % 98’in üzerindedir. Her embriyonun genetik bilgisine sahip olduktan sonra, genetik bilginin hamileliğin başarı şansını nasıl artırdığını açıklayabiliriz. Tüp bebek tedavisinde, başarısız girişimlerde bulunmuş ve şu an için “normal” olduğu bilinen embriyoların anneye nakledilişi hakkında bir bilgi vermektedir. Genetik tarama, IVF başarısını artırdığı için, birçok çift, genetik taramayı tercih etmektedir. Bu aynı zamanda çoklu doğum şansını ve prematüre şansını azaltır.

    Gelecek Nesil Genetik Tarama (NGS) Yöntemi Tıklayın !

    Embriyoya Genetik Test Yaptıranlar Tıklayın !

    Kapsamlı Kromozom Tarama Tıklayın !

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

    Tüp Bebek Tedavisi Kimlere Uygulanır? Tıklayın !

    AMH testi nedir? AMH Testi Ne İçin Kullanılır? AMH Seviyesi Düşük Çıkarsa Ne Olur? Tıklayın !

  • Hamilelikte Aşerme ve Beslenme

    Hamilelikte Aşerme ve Beslenme

    Hamilelik süreci ile alakalı efsaneleşmiş noktaların başında gelen aşerme kadınların canlarının birden bire herhangi bir besini istemesidir. Bu besinlerin genellikle mevsiminde olmayan meyveler olduğu esprili şekilde dile getirilen noktalardandır.

    Hamilelikte karpuz istemek de bu minvalde düşünülebilir. Karpuz beslenme düzeninizde oldukça hoş bir lif grubu oluşturacak olan meyvelerin başında gelmektedir. Fakat bu meyvede porsiyon kontrolünüzün yüksek olması lazımdır. İçerisinde yüksek oranda şeker barındırdığı için fazla tüketildiği zaman kan şekerinizin orantısız artmasına sebep olabilir. Ayrıca uzun vadede kilo almanıza dahi sebep olabilmektedir.

    Et Tüketimi Nasıl Olmalıdır?

    Çiğ et ya da çiğ balık tüketmekten kesinlikle kaçınmalısınız. Özellikle içerisinde mikrop barınması yüksek olan bu et gruplarının çiğ olarak yenmesi büyük sıkıntıları beraberinde getirebilir ve parazite bile sebep olabilir.

    Hamilelikte etsiz çiğ köfte yenir mi sorusu da oldukça sık bir şekilde dile getirilen hususların başında gelmektedir. Etsiz çiğ köfte içerisinde yer alan materyaller incelendiği zaman kısırın daha endüstriyel versiyonu olarak görülmektedir. Bu nedenle yenilmesinde herhangi bir sıkıntı yoktur. Fakat içeriğin tam olarak güvenilir bir biçimde hazırlandığından emin olmalısınız.

    Hamilelikte Aşerme ve Beslenme | 12

    Günlük Beslenme Nasıl Olmalıdır?

    Hamilelikte günlük beslenme nasıl olmalıdır sorusunu soran kişilerin şu noktaları dikkate almaları gerekmektedir;

    • Hamilelikte dondurma yemek kadınların en sevdikleri unsurların başında gelmektedir. Fakat porsiyon kontrolünü bu besinde de oldukça sıkı bir biçimde yapmalısınız. Hamilelikte dondurma yemek zararlı mı? Tıklayın !
    • Hamilelikte elma yemek sağlam bir lif kaynağı olduğu için uzmanlar tarafından da tavsiye edilmektedir.
    • Bolca su tüketilmesi en çok özen gösterilmesi gereken detaylardandır.

    Bu noktalar hamilelerin beslenme sistemlerinde olması gereken unsurlardan sadece bir kısmıdır.

    Hamilelikte Aşerme Neden Olur? Tıklayın !

    Hamileler neden aşerir? Tıklayın !

    Aşerdiğiniz yiyecekler ? Tıklayın !

    Eriyorum – Eriyorum Aşeriyorum Tıklayın !

    En Erken Hamilelik Belirtileri Nelerdir? Tıklayın !

    Hamile Olmayan Kadınlar Aşerir Mi? Neden Aşerir? Tıklayın !

    Hamilelikte Kız Bebek Belirtileri Tıklayın !

    Hamilelikte Erkek Bebek Belirtileri Tıklayın !

    Gebelikte Üzüm Yemenin Faydaları Nelerdir? Tıklayın !

  • Tüp Bebek Tedavisinde Yaş Sınırı Var mı? 40-43 Yaş Arası Tüp Bebek Tedavisi Başarı Oranları Kaçtır?

    Tüp Bebek Tedavisinde Yaş Sınırı Var mı? 40-43 Yaş Arası Tüp Bebek Tedavisi Başarı Oranları Kaçtır?

    Tüp bebek için yaş kısıtlamaları klinikten kliniğe göre değişir. Genel olarak, 40 yaşından büyük kadınlar, 40 yaşından küçük kadınlara kıyasla, canlı doğum için belirgin bir şekilde daha düşük bir şansa sahiptir. Yaş, muhtemelen bir tüp bebek döngüsünün sonucunu etkileyen en önemli faktördür. Birçok klinik 42 yaşından büyük hastaları tedavi etmeyecektir. İlerleyen yaşla ilgili tüp bebekle (IVF) doğum oranlarının düşük olması nedeniyle doktorların 43 yaşından büyük hastalara kendi yumurtaları ile tüp bebek yapmadığını belirtmek gerekir.

    Bir kadının tüp bebek yönteminde (IVF) başarı şansı, FSH ve estradiol düzeyleri ve döngü gününün ölçülmesiyle de tahmin edilebilir. Her iki hormondaki artış, tüp bebekte başarı oranlarının düşmesi ile ilişkilidir, bu yüzden birçok klinik, FSH veya estradiol seviyeleri bilindiğinde, ek kısıtlamalar getirmektedir. Clomiphene sitrat challenge testi (CCCT), yumurtalık rezervini değerlendirmek ve tüp bebek (IVF) başarısını tahmin etmek için başka bir araçtır. Yaşlı kadınlar, özellikle FSH seviyeleri artan ve yüksek östradiol düzeyine sahip olanlar, tüp bebek yönteminde donör yumurtaları kullanmaya teşvik edilir veya evlat edinme önerilir.

    Tüp Bebek Tedavisinde Yaş Sınırı Var mı? 40-43 Yaş Arası Tüp Bebek Tedavisi Başarı Oranları Kaçtır? | 13

    Doğal tüp bebek döngüsü, yumurtalık rezervi azalmış hastalar için başka bir tedavi alternatifi olarak ortaya çıkmıştır. Yumurtalık rezervi testlerinin, hastanın doğurganlık ilaçlarına verdiği cevabı tahmin ettiğini, ancak belirli bir hastada sağlıklı bir yumurtanın varlığını veya yokluğunu tahmin etmek için herhangi bir test yapılmadığını bilmelisiniz. Sağlıklı bir yumurtanın varlığını saptamanın tek gerçek yolu, sağlıklı bir çocuk doğurmasıdır; bu, hastanın en az bir iyi yumurtası olduğunu kanıtlar! İlginç bir şekilde, tüp bebek yöntemiyle ve kendi yumurtalarını kullanarak sağlıklı bir bebek sahibi olan en yaşlı kadın, 49 yaşındaki bir hastaydı.

    Dolayısıyla 40 ile 43 yaş arasındaki hastalar tüp bebek tedavisinin uygulanması kliniğe ve tüp bebek uzmanına kalıyor. Ancak başarı şansının çok düşük olduğunu belirtmek gerekiyor. Eğer infertile tanısı koyulduysa ve bebek sahibi olmak için yeterince beklediyseniz, tüp bebek yöntemi tavsiye edilir ve bunun için de 40 yaşına kadar beklememeniz gerekir. Yaşla birlikte azalan hormon salınımı ve yumurta rezervlerinin tükeniyor olması en büyük problemdir.

    Tüp Bebek Tedavisi Kaç Kez Uygulanır? Tüp Bebek İçin Yaş Sınırı Kaçtır? Tıklayın !

    Tekrarlayan Gebelik Kayıpları ve Tüp Bebek Tedavisi için Tıklayın !

    Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Artırmak İçin Neler Yapılmalı? Tıklayın !

    Tüp Bebek Tedavisi Başarısız Olduğunda Ne Yapmalı? Tıklayın !

  • Tekrarlayan Gebelik Kayıpları ve Tüp Bebek Tedavisi

    Tekrarlayan Gebelik Kayıpları ve Tüp Bebek Tedavisi

    Tüp bebek tedavisi (IVF), tekrarlayan gebelik kayıpları yaşayan hastalar için bir seçenek olabilir. Bununla birlikte, çeşitli tıbbi tedaviler, yumurtlama indüksiyonu, suni döllenme ve diğerleri dahil olmak üzere başka birçok seçenek de mevcuttur. Tekrarlayan düşükler iki veya daha fazla ardışık ve kendiliğinden gebelik kaybı olarak tanımlanır.

    Gebeliklerin yaklaşık % 15’i, 20. haftaya varmadan oluşan bir gebelik kaybı ile sonuçlanmaktadır. Çoğu düşük, hamileliğin ilk 12 haftasında meydana gelir. “Alışılmadık hamilelik kaybı” olarak da bilinen “tekrarlayan düşükler”, genellikle üç veya daha fazla düşük olarak tanımlanmaktadır. Düşükler, bu sıklıkta ortaya çıkarsa, genetik bir kusur gibi altta yatan bir nedene bağlı olabilir. Diğer nedenler, rahimde şekil bozukluğu, rahim fibroidleri ve rahimde implantasyonu veya büyümeyi engelleyebilecek olan anormallikleri içerir. Prolaktin, tiroid hormonu veya progesteron hormonunun dengesizlikleri de, düşükle sonuçlanabilir. Diyabet veya bağışıklık sistemindeki sorunlar da düşük yapma şansını artırabilir.

    Tekrarlayan Gebelik Kayıpları ve Tüp Bebek Tedavisi | 14

    Tekrarlayan gebelik kaybı tedavisi, dikkatli izleme ve doğum öncesi bakım, cerrahi, hormon tedavisi, antibiyotik ve tüp bebek gibi prosedürlerin kullanımı gibi bir dizi seçeneği içerebilir. Tüp bebek tedavisinin, çoğu çift için güvenli ve etkili olduğu kanıtlanmıştır.

    Embriyo hücrelerindeki kromozom anormallikleri, tekrarlayan gebelik kaybının en sık karşılaşılan nedenidir. Kromozom anomalileri olan embriyolar, uterus duvarına tutunma gücüne sahip olabilir, ancak zayıflıktan dolayı fetüse dönüşmezler.

    Bir kadın yaşlandıkça, embriyoda kromozom anomalisi riski artar. Düşük kaliteli embriyolar aşağıdakiler ile sonuçlanır:

    • Doğurganlık oranlarında azalma
    • Düşük riskinde artış
    • Doğum kusurları riskinde artış

    Tekrarlayan düşükler, çift ve klinisyen üzerinde geniş kapsamlı etkileri olan yıkıcı bir tıbbi problemdir. Birkaç problem, tekrarlayan gebelik kayıpları ve uzun süre infertilite gibi bir ilişkinin kalbini zorla vurur. Tekrarlayan düşük ile in-vitro fertilizasyondan sonra tekrarlayan implantasyon başarısızlığı arasında yakın bir ilişki olduğu görülmektedir ve bazı klinisyenler bunların aynı madalyonun iki yüzü olduğuna inanmaktadır.

    Son zamanlarda yapılan bazı çalışmalar; birbirini izleyen iki düşükten sonra tekrarlayan düşük yapma riskinin, üç düşükten sonraki düşük riskiyle benzer olduğunu göstermiştir. Bu nedenle, özellikle kadının yaşı 35 yaşından büyük olduğunda tekrarlayan gebelik kayıplarında tüp bebek önerilir.

    Klinik olarak belgelenmiş tüm gebeliklerin % 12-15’i spontan düşükle sonuçlanırken, tekrarlayan gebelik kaybı kadınların yaklaşık % 1-2’sinde görülür. Tanımlanamayan gebelikler dikkate alındığında düşük oranı % 30’a kadar yükselir.

    Tüp bebekte başarı şansı, özellikle art arda düşük yapan kadınlarda, başarılı doğum şansını artırmaktadır. Gebelik kaybının nedenini bilmek ve ona göre önlem almak da, tüp bebekte başarı sağlamaya yardımcı olur.

    Tekrarlayan Düşükler ve Yeniden Hamile Kalmak için Tıklayın !

    Kimyasal Gebelik (Sessiz Düşük) Nedir Tıkayın !

    Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Artırmak İçin Neler Yapılmalı? Tıklayın !

    AMH testi nedir? AMH Testi Ne İçin Kullanılır? AMH Seviyesi Düşük Çıkarsa Ne Olur?