Etiket: fıtık

  • Fıtığın Bitkisel Tedavisi, Doğal Çözümü

    Fıtığın Bitkisel Tedavisi, Doğal Çözümü

    Fıtığın bitkisel tedavisi, fıtığın doğal çözüm yöntemleri seçilirken oldukça dikkatli davranılmalıdır. Genellikle belde ya da boyunda görülen fıtık yoğun ağrılara ve hareketlerin kısıtlanmasına neden olabilir. Bu rahatsızlık için de doktora başvurulması gereklidir.

    Pek çok kişi fıtığı yok eden hareketlerin neler olduğuna internetten bakıyor ve bu hareketleri yapmaya çalışıyor. Bilinçsizce yapılan hareketler çok daha büyük problemlere yol açabiliyor. Fakat fıtık ağrılarını geçirmek için zararı olmayan bazı yöntemler de denenebilir.

    Fıtığın Bitkisel Tedavisi, Doğal Çözümü | 1
    Fıtığın bitkisel tedavisi

    Fıtık Ağrısı İçin Bitkisel Kürler

    Çeşitli bitkilerden hazırlanan kürler fıtık ağrılarını geçirebilmek için tüketilebilir. Bu kürlerin bir zararı yoktur. Bundan dolayı da rahatlıkla çözüm yöntemi olarak kullanılabilir. İbrahim Saraçoğlu fıtık için kür olarak kozalak ile hazırlananı öneriyor. Bu kürü hazırlamak için 5 gram kozalağı bir bardak suyun içerisine atıp 10 dakika boyunca kaynatmak gerekiyor. Günde bir bardak kozalak kürünün içilmesi özellikle bel fıtığını geçirecektir.

    Bir başka kür ise defne yaprağı ile hazırlanandır. 10 gram defne yaprağının su ile kaynatılması ile hazırlanan bu çay günde iki defa tüketilebilir. Bunun dışında rezene kürü de fıtık sorunu olan kişilere sıklıkla tavsiye edilir. Kaynamış suyun içerisine 5 gram kadar rezene tohumu atılır ve bu şekilde bir süre demlenmesi beklenir. Bu çay da yine günde bir ya da iki defa içilebilir.

    Fıtıktan Korunma Yöntemleri

    Fıtık sorunlu ile karşılaşmamak için alınabilecek bazı önlemler vardır. Bu önlemlerden bir tanesi düzenli beslenmedir. Yapılan araştırmalarda beslenmenin düzenli olması fıtığı önlediği sonucuna varılmıştır. Özellikle kalsiyumu yüksek besinlerin tüketilmesi fıtığın önlenmesi için birebirdir. Bunun dışında düzenli olarak yapılan boyun bel egzersizleri de yine fıtığı önleyen yöntemler arasındadır. Fakat fıtığı olan kişiler bu egzersizleri doktorlarına danışmadan yapmamalıdır.

    İlgili Konular;

    Bel Fıtık sorunu yaşayanlar için Tıklayın !

    Bel ağrısına ne iyi gelir? Tıklayın !

  • Ev işi yaparken fıtık olmayın

    Ev işi yaparken fıtık olmayın

    Fıtık ciddi bir sağlık sorunudur. Ev işi yaparken fıtık olamayın. Kaliteli yaşam standartınızı kaybetmemek için ev işlerinde dikkatli olmalısınız.

    Ev işi yaparken fıtık olmayın

    Fıtık hastası olan kadınların büyük çoğunluğu bu duruma neden olabilecek ev işlerini yıllarca yanlış hareketler ile yapmışlardır. Kişinin yaşam kalitesini etkileyen ve kronik ağrılara neden olabilen fıtık problemleri yaşamamak için ev işlerini doğru bir şekilde yapmalısınız.

    Dizlerinizin Üzerine Çökerek Yer Silmek
    En yanlış yapılan ev işlerinden biridir. Eğilerek yer silmek omurganızı ve bacak eklemleriniz olumsuz etkieyeceği için uzun temizleme sopaları ile temizlik yapmalısınız.

    Ev işi yaparken fıtık olmayın
    Ev işi yaparken fıtık olmayın

    Ağır Kaldırmak
    Kadınlar bazen kendi ağırlıklarından çok daha fazlasını kaldırmak zorunda kalıyor. Ev işleri yaparken tek başınıza çok yüklü kutuları kaldırmayın. Temizlik için mobilyaları sadece yana doğru kaydırın. Ağırlık kaldırmak ani bel tutulmalarına yada kas zedelenmelerine ve fıtıklara neden olabilir.

    Öne Doğru Fazla Eğilmek
    Temizlik sırasında daha fazla ayrıntıyı görebilmek için yere doğru eğilebilirsiniz. Bu pozisyonda uzun süre kalmak hem omurganızda rahatsızlıklara neden olabilir hemde tansiyon gibi şikayetlere yol açabilir.

    Ütü Yaparken Eğik Durmak
    Ütü masanızı kendi boyunuza uygun olarak ayarlamanız gerekiyor. Uzun süre ütü işlerinde eğik kalmak boyun fıtığına neden olabilir. Ütü yaparken arada boynunuzu ve sırtınızı dinlendirmelisiniz. Bu sayede omurganızı rahatlatmış olacaksınız.

    Raf Yerleştirirken
    Yazlık yada kışlıkları dolabın üst rafına kaldırırken yukarıya doğru kaldırdığınız eşyalar boyun fıtığına yol açabilir. Yüksek bir yerden eşya alırken yada yerleştirirken dikkatli olmalısınız.

  • Manipülasyon tedavisi ile fıtıklardan kurtulun

    Manipülasyon tedavisi ile fıtıklardan kurtulun

    Grafik tasarımcısı olarak sürekli masabaşında iş gören Fatih Ceylan, boynu ve belinde oluşan fıtıklardan manipülasyon tedavisi sayesinde kurtuldu.

    Uzun süre fizik tedavi görmesine rağmen boynunda ve belinde oluşan fıtıklarından kurtulamayan Fatih Ceylan, manipülasyonla hayatın tadına vardı. Baş dönmesi ile başladığı ağrılarının giderek arttığını ifade eden Ceylan, “Baş dönmesinden sonra yürümemde ve tansiyonumda dengesizlikler başladı. Gitmediğim doktor hastane kalmadı. Fizik tedavi ve elektrot uygulamaları yapıldı. Ama hiç bir faydasını görmedim. Son olarak ameliyat dediler.

    Ameliyattan korktuğum için araştırmalarım sonucun da Ali Şahabettinoğlu’nu buldum. Şuanda 10 sean uygulandı. Hayatımdaki değişikliği fark ettim. İstediğim gibi hareket ediyorum. Nefes aldığımı fark ettim. Çok büyük sıkıntılar yaşadıktan sonra bu şekilde hayatımı sürdürmek aklımın ucunda dahi geçmiyordu. Buraya geldiğim için mutluyum. Teknoloji ile iç içe yaşıyoruz. Bilgisayar ve cep telefonlarına bakarken boynumuz hep aşağı doğru kalıyor. Bu yüzden herkesin bu hastalığa yakalanma durumu var. Ameliyat olacak olanlara ameliyat öncesinde manuel terapiyi tavsiye ediyorum” dedi.

    Ceylan’ın boyun ve bel ağrılarından dolayı hareket etmekte güçlük çektiğini ifade eden Uzman Doktor Şahabettinoğlu, “Çeşitli tedavilere rağmen bu şikayetlerden bir türlü kurtulmamıştı. Yaptığımız muayene ve MR tetiklerinden sonra boynunda düzleşme ve fıtık olduğunu tespit ettik. Haftada iki seansla toplamda on seans uyguladığımız manipülasyon tedavisi sonucunda ağrılarından tümüyle kurtuldu. Tedavi sonucunda hastamızın boyun ve bel şikayetlerinin hepsi geçmiş durumda” diye konuştu.

    KÜÇÜK EGZERSİZLERLE FITIKTAN KURTULUN
    Boyun düzleşmesinin özellikle bilgisayar keşfedildikten sonra ortaya çıktığını belirten Şahabettinoğlu, “Daha önceleri sadece uzun süreli aşağı bakılan mesleklerde, yani seramik sanatçılarında, müzik aletlerini uzun süre çalanlarda ve uzun müddet yazı yazanlarda oluyordu. Ama artık boyun düzleşmesi uzun süre bilgisayara bakan veya telefonu ile uzun süre meşgul olan kişilerde de ortaya çıkmaya başladı. Bundan kurtulmanın küçük ama etkili yolları var. Uzun süre masabaşında iş yapanların 30 dakikada bir arkaya yaslanarak 5 dakika dinlenmesi gerekiyor. Ayrıca kültür fizik hareketlerinden aşağı yukarı sağa sola boyunlarını hareket ettirerek fıtık olmanın önüne geçilebilir” dedi.

    BAŞARI ORANI YÜZDE 98
    Manipülasyonun etkili bir tedavi yöntemi olduğunu kaydeden Uzman Doktor Şahabettinoğlu, belden bacağa yayılan ağrının bel fıtığına, boyundan kola, ele vuran ağrının ise boyun fıtığına sebebiyet verebileceğini belirtti. Gülener gibi 12 fıtığı olan birine ilk defa rastladığını ifade eden Şahabettinoğlu,

    “İyi bir muayene ve MR tetkikleri neticesinde tedaviyi uygulamaya başladık. 6 seans sonunda ise bütün fıtıklarından kurtuldu. Manipülasyon tedavisi ellerle rahatsızlığın olduğu bölgeye birtakım germe ve bastırma tedavisi uygulanarak yapılıyor. Türkiye’de az sayıda uzman doktor bu tedaviyi uyguluyor. Bunlar hastanın ve hastalığın durumuna göre seanslara bölünüyor. Bel ve boyun fıtığında tedavinin başarı oranı yüzde 98’dir. Bu tedavide ilaç kullanılmadığı için hiçbir yan etkisi de yoktur” diye konuştu.

  • Vitrin Hastalığına Dikkat

    Vitrin Hastalığına Dikkat

    Dikkatli olun! Bir ileri yaş hastalığı olan ve daha çok da 50’li yaşlardan sonra ortaya çıkan Spinal Stenoz’a erken yaşlarda da yakalanmak olası…

    Emsey Hospital’dan Ortapedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Özdemir konuyla ilgili bilgiler verdi ve neden bu hastalığa vitrin hastalığı dendiğini açıkladı.

    Spinal Stenoz nedir?

    Spinal stenoz, halk arasında dar kanal olarak bilinen bir hastalık olup, polikliniklere başvuran tüm hastalar içerisinde boğaz enfeksiyonlarından sonra 2. veya 3. sıklıkta görülen bir hastalıktır. Genellikle bel omurlarında görülmekle birlikte boyun omurlarında da olabilir. Tanımı şu şekilde yapılabilir. Omuriliğin geçtiği kanal ve omurilikten çıkan sinirlerin geçtiği deliklerin bir şekilde daralmasına verilen isim dar kanal veya spinal stenoz’dur.

    Bu hastalığın pek çok sebepleri vardır. Fakat en sık rastlanılanı omurgadaki dejenerasyonlardır. Omurgamızda, bel bölgesinde beş tane omur vardır ve bundan en ortada olan üç omur arasında bu hastalık en sık görülür. Fakat bu hastalığa sebep olan sadece dejenerasyon değildir. Omurilik ve omurilikten çıkan sinirlerin kanallarını daraltan her türlü sebep, dar kanal hastalığını oluşturabilir.

    Mesela doğuştan kanal dar olabilir; enfeksiyonlar, tümörler, kırıklar, kırık sekelleri, fıtıklar bu hastalığa sebebiyet verebilir. Aynı zamanda omurgadaki bazı eğrilikler bu hastalığı meydana getirebilir. Bu eğrilikler gençlik çağından kalma eğrilikler olabildiği gibi sonradan çıkan eğrilikler de olabilir ve bunlarda karşımıza dar kanal veya Spinal Stenoz olarak çıkarlar.

    Spinal Stenoz hastalarının şikayetleri nelerdir?

    Spinal Stenoz hastalarının şikayetleri, bel ağrısı ve ayaklara vuran ağrı şeklinde seyreder. Bu hastalıkta tipik olarak nörojenik kladikasyo denen bir durum oluşur. Hastalarda ayakta durmak ve yürümekle bel ile bacak ağrıları oluşur. Dinlenmek ve öne doğru eğilmekle şikayetleri azalır. Bu yüzden ileri yaşlarda görülen bu dar kanal hastalığına maruz kalanlar, yürümekle başlayan ağrılarını gidermek için belli bir süre dururlar ve buna tipik olarak vitrin hastalığı denilir. Çünkü ağrılarını geçirmek için etrafa veya vitrinlere bakarlar. Ağrıları geçtikten sonra yürümeye devam ederler.

    Yavaş ilerleyen bir hastalık olduğu için ciddi sinir arazları ve felçler olmaz. Bu durumda belli bir sinir değil, pek çok sinirler etkilenmektedir. Nörojenik kladikasyo bazı durumlarla da karışır. Özellikle damar sertlikleri ve damar tıkanıklıklarında da benzer şikayetler oluşturur.
    O yüzden bu hastaların teşhislerinde, mutlaka damar muayenelerinin de yapılması gerekmektedir.

    Radyolojik muayeneler nasıl olmaktadır?

    Muayene bulguları içerisinde üzerinde durmamız gereken en önemli unsur radyolojik muayenelerdir. Burada, direkt röntgenler ile beraberinde manyetik rezonans ve bununla beraber gerektiğinde Myelo-MR çekilerek darlıkların nerede ve ne miktarda olduğu tespit edilir.

    Spinal Stenoz tedavisi nasıl yapılır?

    Öncelikle ameliyatsız tedavi edilmesi gerekir. Pek çok Spinal Stenoz vakasında %80’e varan oranda ameliyatsız olarak iyileşme sağlanabilir. Ancak ameliyatsız yöntemlerde başarısız olunur ve beraberinde ciddi sinir arazları ortaya çıkarsa cerrahi tedavi yapılması şarttır. Hastalığın miktarına, kaç segment tuttuğuna, beraberinde eğrilikler olup olmadığına ve kaymaların varlığına göre muhtelif tedaviler gerçekleştirilebilmektedir.

    Bel kayması nasıl oluşur? Nasıl tedavi edilir?

    Bel hastalıkları içerisinde sık görüleni bel kaymalarıdır. Bunun tıbbi ismi Spondilolistezis’dir. En sık bel bölgesinde görülür fakat boyun omurlarında da olabilir. Spondilolistezis muhtelif sebeplerle meydana gelir. En az beş nedeni vardır. En sık görüleni istmik olarak bilinenidir. Omurgada çok zayıf bir nokta olan pars bölgesinde bir kırık oluşur ve bu kırık neticesinde iki omurun birbiri ile olan ilişkisi bozularak bir omur, bir alttaki omura göre öne doğru kayar. Bu sık bilinen ve sık görülen bir bel kayması sebebidir.

    Fakat bunun dışında direkt travmalar, enfeksiyonlar, tümörler, dejenatif sebepler ve doğuştan bel kaymaları da olmaktadır. Bel kaymaları dar kanal ile aynı şikayetleri verir ve tedavileri de birbirlerine oldukça benzemektedir. Bel kaymaları, omurganın %25-50’ye kadar kaydığı durumlarda ameliyatsız tedavi edilir. %50’den daha fazla olan kaymaları, doğuştan olan kaymaları ve cerrahi dışı tedaviler yapılmasına rağmen sonuç alınamayan vakaları ameliyat etmek gerekmektedir.

  • Zamanla cinsel isteksizlik sorunu başlar

    Zamanla cinsel isteksizlik sorunu başlar

    Karın bölgesinde oluşan fıtıkların en sık görülen türü olan kasık fıtığı ağrı oluşturarak günlük aktiviteleri sınırlamasının yanı sıra cinsel yaşamı da olumsuz etkileyebiliyor. Örneğin, cinsel ilişki sırasında ağrıya yol açmak gibi…

    Karın iç organların bir kısmının doğumsal veya sonradan oluşan zayıf noktalardan karın dışına çıkmasına fıtık deniliyor. Karın duvarı fıtıkları, yüzde 80 gibi rakamla en sık kasıkta ortaya çıkıyor. Her 100 kişiden 1-2’sinde görülen kasık bölgesindeki fıtık tedavi edilmezse zamanla büyüyebiliyor. Bunun sonucunda ağrı oluşturarak hayat standartlarını ciddi boyutlarda düşürebiliyor.

    Cinsel İlişkide Ağrı Nedeni

    Fıtık tedavi edilmezse büyüyor ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Örneğin ağır şeyler kaldırmak, öksürmek, ıkınmak, uzun süre oturmak ya da ayakta kalmak fıtık bölgesinde ağrıya neden oluyor. Fıtık aynı zamanda cinsel fonksiyonları da olumsuz etkiliyor. Örneğin her iki cinsiyette de cinsel ilişki sırasında ağrıya yol açabiliyor. Ayrıca oluşan şişlik kişileri estetik yönden rahatsız ederek özgüven eksikliği oluşturabiliyor. Bu faktörlerin etkisiyle de zamanla cinsel isteksizlik sorunu başlayabiliyor.

    Hayatı Tehdit Edebiliyor

    Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Hakan Gök tanı konduğunda fıtığın en yakın zamanda ameliyatla onarılması gerektiğini belirterek nedenlerini şöyle sıralıyor: “Çünkü geç kalındığında zayıf olan alan genişlediği için onarımı daha zor olduğu gibi fıtığın tekrarlama riski de artıyor. Ayrıca fıtığın içine giren bağırsağın boğulmasıyla, şiddetli ağrının yanı sıra delinme sonucu oluşan enfeksiyon gibi hayatı tehdit edebilecek komplikasyonlar oluşabiliyor. Bunun aksine erken tanı ve tedaviyle hasta kısa sürede normal hayatına dönebiliyor.”

    Aşırı Kilo ve Sigara Riski Artırıyor

    Fıtık herkeste görülebiliyor. Ancak; aşırı kilolularda, ileri yaştakilerde, bağ dokusu hastalığı olanlarda, sigara içenlerde ve diyaliz hastalarında risk artıyor. Kesi fıtıkları ise ameliyat yaralarının çeşitli etkenlerden ötürü tam iyileşmemesi nedeniyle zayıflamasına bağlı oluşuyor. b kolay teşhis ediliyor. Karın ön duvarı ya da kasıkta derinin altında bir şişlik ve dolgunluk fıtığın tipik belirtilerini oluşturuyor.

    Laparoskopik Yöntem Büyük Konfor Sağlıyor

    Fıtığın tek tedavisi var, o da cerrahi yöntem. Laparoskopik yöntemle uygulanan operasyonda karın bölgesi, içine özel bir iğne yardımıyla vücut için zararsız bir gaz olan karbondioksit verilerek şişiriliyor. Ardından karın duvarının uygun bir yerine 1 santim gibi küçük bir kesiden endoskop denilen ince bir teleskop benzeri alet sokularak karın içi görüntüleniyor. Endoskop bağlı olduğu kamera yardımıyla görüntüyü bir televizyon ekranına aktarıyor. Fıtık kesesi içine giren organlar yerlerine yerleştirildikten sonra sentetik bir yama zayıf olan yere tespit edilerek onarım tamamlanıyor. Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Hakan Gök operasyonun fıtığın yerine ve büyüklüğüne göre 15 dakika ile 60 dakika arasında tamamlandığını belirterek, hastaların bir gün sonra taburcu olabildiklerini ve 3-5 günde de rutin işlerine dönebildiklerini söylüyor.

  • Kadınlar Bu Haberi Mutlaka Okuyun

    Kadınlar Bu Haberi Mutlaka Okuyun

    Vazgeçemediğiniz bazı şeylerden vazgeçmek zorunda kalabilirsiniz…

    Vücut ağırlığının %15’inden fazla ağırlık kaldıranlar,  bel ve boyun fıtığı tehdidiyle karşı karşıya!

    21. Yüzyıl insanın en çok karşılaştığı sorunlardan biri olan bel ve boyun fıtıklarının günümüz koşullarında daha çok hareketsiz yaşam, iş hayatı gereği daha çok oturmak zorunda kalmak, artan depresyon, psikososyal faktörler ve obezite kaynaklı olduğu biliniyor.

    Duruş bozuklukları ve mesleğe bağlı pozisyon hatalarının sebep olduğu bel ve boyun fıtıklarının yanında tehlike oluşturan başka unsurlarda gündeme geliyor. Yakınmalar ve fizik tedavi başvuruları gösteriyor ki, ev hanımları ve çocuklu bayanlarda büyük risk altında.

    KOL ÇANTALARI POTANSİYEL TEHLİKE!
    Uzman Dr. Ali Şahabettinoğlu, kadınların günlük yaşamda 3-5 yaşlarında ki çocuklarını uzun süre veya yanlış şekilde kucaklarında taşımalarının bel ve boyunlarına gereksiz yük binmesine neden olarak, fıtık için potansiyel tehlike oluşturduğunu belirtiyor.

    Dr. Şahabettinoğlu, kucakta çocuk taşımanın yanı sıra kadınların kullandıkları kol çantalarını kimi zaman valiz gibi doldurarak, uzun süre omuzlarında taşımalarının ve hatta alışveriş çantalarını ağırlık gözetmeksizin tek taraflı taşımaları da bu anlamda tehlike oluşturduğuna değiniyor. Toplam vücut ağırlığın %15’inden fazla ağırlık kaldırmak bel ve boyun fıtığına davetiye çıkarmak anlamına gelir. Örnek vermek gerekirse kilosu 60 olan bir bayan 9 kilogramın üstünde yük kaldırdığında ve taşıma süresi uzadığında hem bel hem de boyun fıtığı için adaydır. Bursa Maniplasyon Merkezinden Uzman Dr. Ali Şahabettinoğlu ‘taşınan yük ilk etapda yakınmaya yol açmasa bile, süre arttıkça yükün ağırlaşmasıyla kişi farkında olmadan boyun fıtığı için zemin hazırlar’ diyor.
    Bel ve boyun fıtıklarının % 98 – 99‘nun ameliyatsız tedavisinin mümkün olduğunu belirten Uzman Dr. Ali Şahabettinoğlu, sadece % 1-2 hastada ameliyat gerektiğini, bel ve boyun fıtıklarında başta maniplasyon, yani elle tedavi olmak üzere fizik tedavilerin oldukça başarılı olduğunu vurguluyor.  Maniplasyonda, yani elle tedavi de başarı oranının %98’ler de olduğunu, hafif vakalarda 2 – 3, ileri vakalarda 8 – 10 seans uygulama yapılmasının gerekliliğine dikkat çekiyor.

    AMELİYAT NE ZAMAN GEREKİR?
    Boyun fıtığında da el ve kollarda ilerleyen güç kaybı varsa, ya da ağrı ve uyuşmaları ameliyatsız tedavilere 2 – 3 ay cevap vermemiş ise ameliyat gerekecektir. Sadece bel-boyun ağrısı veya kol-bacak uyuşması olan hastalarda % 98 başarı oranı ile ameliyatsız olarak bel ve boyun fıtıkları tedavi edilebiliyor.
    Fıtık her ne kadar tedavi edilebilen bir durum olsa da, alınabilecek önlemlerle potansiyel tehlikenin önüne geçmek atılacak ilk adım olmalı.
    Bunun için;

    * Uzun süre ağır yük taşımaktan kaçınmak,

    * Çocuklar 10-12 kilo ağırlığın üzerinde ise mümkün olduğunca kucakta taşımamak, zorunlu taşımalarda ise 1 – 2 dakikayı geçmemek,

    * Alışveriş çantalarının 2 – 3 kilo ağırlığın üstünde olması durumunda taşımamak veya iki kolda eşit miktarda bölerek yük taşımak.

    * Günlük kullanılan kol çantalarında zaruri ihtiyaçlar dışında fazla yükten kaçınmak.

    * Tüm bu taşıma işlemleri sırasında ağırlığı kavramak için doğru pozisyonda eğilmek ve kalkmak (Doğru kaldırma tekniği, kaldırılacak yükü belden eğilerek değil, dizlerden çömelerek yükü bacaklara vermek sureti ile mümkün olduğunca eğilmeden tutup kaldırmak şeklindedir ).

    * Kucağımızda çocuk varken,  çorba karıştırmak ya da telefonla konuşmak gibi farklı aktiviteleri aynı anda yapmaktan kaçınmak gerekir.

    Ayrıca düzenli ve bilinçli spor yapmak da alınabilecek önlemler arasında. Uzman Dr. Ali Şahabettinoğlu, ‘Tedaviden sonra bel ve boyun fıtıklarının tekrar ortaya çıkmaması için hastalara, bel ve boyun egzersizlerini, duruş, oturuş, kaldırış, yürüyüş, çalışma şekli tavsiyelerini, yanı sıra mutlaka aşırı stresten, kronik zihinsel ve duygusal yüklenmelerden kendilerini korumalarını gerekirse psikolojik yardım almalarını öneriyoruz’ diyor.