Etiket: faydaları

  • Çam Terebenti Yağı Kullanımı

    Çam Terebenti Yağı Kullanımı

    Çam terebentin kullanımının genellikle saç bakımı için gerçekleştirildiği unutulmamalı; fakat, çam terebentin yağının faydaları arasında yer alan saç bakımı etkisinden yararlanmak için dikkat etmeniz bir takım şeyleri, çam terebentin kullanımı öncesinde bilmeniz gerekmektedir. Çam terebentin yağını kullanmadan önce, içerisine karıştırılması gereken baz yağların varlığını aklınızın bir köşesinde tutmanız, ve çam terebentin kullanımını sade bir şekilde gerçekleştirmeniz gerekmektedir…

    Çam terebentin yağının faydaları arasında ilk olarak saç bakımından söz ettik; bunun yanında, çam terebentin yağının faydaları arasında, bel soğukluğu, solunum yolu problemleri, şeker, astım, romatizmal sorunlar, idrar yolu problemleri gibi problemlerin giderilmesidir. Çam terebentin yağının faydaları arasında, gribal enfeksiyonların görüldüğü dönemde, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmesinden de söz etmek gerekmektedir. Çam terebentin yağının faydalarından bir diğerinin de hemoroit tedavisi olduğunu belirtmek gerekmektedir. Çam terebentin yağının faydalarından bir diğerinin de saçım dökülüyor diyenler için saç dökülmesini önlemek, ve bununla birlikte, kepek oluşumunu gidermek olduğunu belirtmemiz gerekmektedir. Çam terebentin yağının faydaları arasında yer alan bir diğer unsur ise, kılcal damarları uyarmak, ve kan dolaşımını düzenlemektir. Adet söktürücü olarak da bilinen çam terebentin yağı, iştah açmak, süt arttırmak gibi etkilere de sahiptir.

    Çam terebentin kullanımına gelince: dört damla çam terebentin yağının, bir çay bardağı suyun içerisine atılması, ve bu karışımın günde iç sefer tüketilmesi gerekmektedir. Çam terebentin yağının faydalarından yararlanmak isteyenler, saç bakımı, cilt kuruması; ve egzema tedavilerinde, çam terebentin kullanımını gerçekleştirmek için, problemli bölgeye masaj uygulaması yapmalıdırlar. Çam terebentin yağının faydalarından saç bakımı için yararlanmak isteyenlerin, saç diplerine friksiyon uygulamaları, çam terebentin kullanımı için anlatılmaktadır. Çam terebentin yağının faydaları arasında sinüzit tedavisinden de söz etmek gerekmektedir; ve bunun için çam terebentin yağı, sabah akşam burna bir ya da iki damla çam terebentin yağı damlatılması ile gerçekleştirilmektedir.
    Çam terebentin yağının saç bakımı için kullanımı şu şekildedir: defne uçucu yağı, çam terebentin esansı, portakal yağı, papatya yağı, mersin yağı, biberiye yağı… Bu yağların karıştırılması, ve saç diplerine yedirilmesi gerekmektedir. Belirli süre beklemenin ardından yıkanırsa, hem saçların cansızlığı, ve yağını önler; hem de sirke, ve bit oluşumuna karşı etkilidir. Bu uygulamanın haftada iki sefer gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
    Çam terebentin yağının faydalarından saç bakımı için yararlanmak isteyenler, badem yağı, ceviz yağı, fındık yağı, ve susam yağını karıştırarak saça uygularlarsa, çam terebentin kullanımından etkin sonuç alacaklardır.
    Bütün bunların yanında çam terebentin kullanımı, çam terebentin yağının faydaları arasında yer alan saç dökülmesini önlemek için gerçekleştirilecekse, 200 gram şampuanın içerisine 25 damla damlatılan çam terebentin yağının saç dökülmesini önleyeceği belirtilmektedir. Bununla birlikte, çam terebentin kullanımının tek başına klullanılmaması gerektiğini yeniden belirterek, göz ile temas ettirilmemesi önerisinde de bulunmak isteriz…

     Çam terebentin kullanımı

    Çam Terebentin Yağı kullananlar

  • 6 Öğün Diyeti İle Zayıflama

    6 Öğün Diyeti İle Zayıflama

    HALUK SAÇAKLI 6 ÖĞÜN DİYETİ

    Zayıflamak için çeşit çeşit yöntemler var. Fakat ünlüleri zayıflatan uzman bir doktor tarafından açıklanan diyetler daha sağlıklı ve uygun yöntemler olacaktır. İşte bunlardan biri de Doktor Haluk Saçaklı’nın 6 öğün diyeti. Günde az ve sık olarak 6 öğün yemek yiyerek zayıflayabilirsiniz diyen Saçaklı Diyet önerilerini zamanında uygun şekilde yapmak gerekir diye konuştu.

    Haluk Saçaklı yeme isteğine karşı öneriler:

    *”Dayanamadınız ve atıştırmaya başladınız. Hemen kalbinizin sesini dinleyin. Kalbiniz eğer atıştırma sonrası kendinizi daha kötü hissedeceğinize dair uyarılar veriyorsa hemen soluklanın ve ortamdan uzaklaşın.

    *Lokmalar arasında çatalınızı bırakmanız, yemek sırasında durup şöyle rahatça sırtınızı sandalyeye dayamanız olumsuz duyguların uzaklaşmasını sağlayabilir. Yemeğe karşı oluşan bir anlık duygusal boşluk ortadan kalktığında kontrolün yiyecekte değil kendi ellerinizde olduğu anlayacaksınız.

    *Acıkmadan yemeğe başlamak büyük hatadır. Zira yemeği kesmek daha zor olacaktır. Yemek yemenizin fiziksel açlıktan olduğuna karar verdiğinizde acele etmeden, neyi ve neden yemek istediğinizi düşünerek hareket edin.

    *Açlık ve iştahı iyi ayırt etmek gerekir. Bu ikiliyi çok iyi kontrol etmek gerekir. Açlık var olma mücadelesinin tehlikeli bir sinyalidir. İştah ise haz gereksiniminin göstergesidir.

    *Tüm bu duyguları frenlemek için her şeyden önce güçlü olmak zorundayız. Güçlü olmanın ilk yolu ‘hayır’ demesini bilmekten geçiyor.”

    6 öğün diyeti programı:
    Uyanınca
    • 1 bardak oda sıcaklığında su

    Kahvaltı
    • 1 porsiyon mevsim meyvesi
    • Şekersiz limonlu açık çay
    • 1 ince dilim kepek ekmeği
    • 1 kibrit kutusu büyüklüğünde yağsız beyaz peynir
    • 4 adet yeşil ya da siyah zeytin
    • 1 porsiyon domates – salatalık – yeşil biber

    Kuşluk
    • 1 porsiyon mevsim meyvesi
    • 2 adet grisini lŞekersiz bitkisel çay

    Öğle
    • 2 adet köfte büyüklüğünde tavuk veya peynir ilâveli 1 porsiyon yeşil salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ilave edin)
    • 2 ince dilim kepek ekmeği
    • 1 su bardağı diyet yoğurt

    İkindi
    • 1 porsiyon mevsim meyvesi
    • 1/4 sokak simidi
    • 1 kibrit kutusu büyüklüğünde yağsız beyaz peynir
    • Şekersiz limonlu açık çay

    Akşam
    • 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile hazırlanmış 1 porsiyon 4 yemek kaşığı mevsim sebzesi veya sınırsız mevsim salatası
    • 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile hazırlanmış 1.5 su bardağı kepekli makarna ya da pilav veya 12 yemek kaşığı kuru baklagil
    • 1 su bardağı diyet yoğurt

    Gece
    • 1 porsiyon mevsim meyvesi

    Yatarken
    • 1 bardak oda sıcaklığında su

    Günlük Gıda Porsiyonları:
    – Süt 2 porsiyon
    – Et 4 porsiyon
    – Sebze 3 porsiyon
    – Meyve 4 porsiyon
    – Ekmek-tahıl 8 porsiyon
    – Yağ 4 porsiyon
    – Şeker 0 porsiyon

    “6 Öğün ile Hızlı Zayıflayın”

    İlgili konular ;
    Karatay Diyeti Deneyimlerimiz – Canan Karatay
    Dukan Diyeti
    Anti Selülit Diyeti
    Atkins Diyeti
    Akdeniz Diyeti
    İsveç Diyeti
    Glisemik indeks Diyeti nedir?
    Hipotiroid Diyeti
    Bikini Diyeti
    Simit Diyeti, Simit Kaç Kalori
    Fast Food Diyeti Listesi

  • Bal masajı

    Bal masajı

    Bal masajının faydaları
    Romanyalı Bilim Adamı Dr. Stefan Stangaciu,“Botoksun alternatifi bal masajıdır” dedi. Adnan Menderes Üniversitesi Çine Meslek Yüksekokulu Arıcılık Müzesi’nde gerçekleştirilen Apiterapi (Arı Ürünleri İle Tedavi) seminerine Romanyalı Bilim Adamı Dr. Stefan Stangaciu’nun yaptığı bal masajı damgasını vurdu. Dr. Stefan Stangaciu’nun bir mankenin üzerinde uygulamalı olarak gösterdiği bal masajı kursiyerler tarafından ilgiyle izlendi.

    BAL MASAJININ FAYDALARI:

    Bal masajını özellikle sakal tıraşı sonrası erkeklerin de yapabileceğini ve her gün yapılmasında bir sakınca bulunmadığını belirten Stangaciu, “Bal masajı cildin gözeneklerini açar ve rahat nefes almasını sağlar. Ayrıca kırışıkları giderme konusunda da botoks kadar etkilidir. Botoksun insan sağlığına zararı vardır ama bal masajının hiçbir zararı yoktur. Bal masajı ile derinin altında kan dolaşımı hızlanır” dedi.

    Bal ve arı ürünlerinin doğal güzellik kremleri olduğuna dikkat çeken Stangaciu, M.Ö. 69-30 yılları arasında yaşayan ve güzelliği ile meşhur Eski Mısır Kleopatra’nın vücudunu bal ve sütle güzelleştirdiğini anımsattı.

    Stangaciu, sağlıklı bir vücut ve cilde sahip olmak için bal ve diğer arı ürünlerini bol bol yemek gerektiğini de ifade etti.

    BAL MASAJI NASIL YAPILIR?

    Bal masajının nasıl yapıldığını gösterip anlatan Stangaciu, “Balın sıvı ve taze olması gerekir. Akasya balı çok iyidir. Yoksa kestane balı ya da diğer ballarla da yapılabilir. Avuca dökülen sıvı bal iyice ovuşturularak ısıtılır. Daha sonra da yüze sürülür. Bal masajının en önemli özelliği dokunuşlardır.

    Parmak uçları ile küçük ama sık dokunuşlarla yapılır. Yüzdeki akapuntur bölgelerine parmakla hafif basılır. Balın yapışkan özelliği ile cilt parmağı çekilmesi ile birlikte kalkar. Balın yüzde yapışkanlığını kaybetmesi ile birlikte gözenekler açılır ve deri altında kan dolaşımı hızlanır. Yüzdeki bazı kızarıklar balın içine polen ve arı zehri konarak giderilebilir. Bunun bir bilenin yapması gerekir” diye konuştu.

    “ÇOK RAHATLADIM”

    Yüzünde bal masajı uygulanan manken Nesli Tan (24), “Masaj sonrası müthiş bir değişim içindeyim. Yüzümde bir rahatlama var. Cildimin nefes aldığını hissediyorum. Bundan sonra cildimi bal masajı yaparak koruyup güzelleştireceğim ve herkese de tavsiye ediyorum” dedi.

    “BU TÜR SEMİNERLER ÇOK YARARLI”

    Apiterapi Seminerinin Sponsoru Eski Aydın Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kadir Kılıç, Türkiye’nin arı yetiştiriciliği koşunda Çin’nden sonra dünyada ikinci büyük ülke olduğunu fakat arı ürünlerinin kullanımı konusunda da çok geride kaldığını söyledi.
    Romanya’da Apiterapi biliminin 1974 yılında başladığını anımsatan Kılıç, “Biz daha yeni yeni Apiterapi ile tanışıyoruz. Türkiye’nin arıcılık konusunda içinde bulunduğu durumu en iyi özetleyen örnek budur. Bir an önce bu konuda kendimizi geliştirerek üretimde dünya ikincisi olduğumuz arıcılıkta ürünlerin kullanımında da iddialı konuma gelmeliyiz. Bunun için bu tür seminerler çok yararlı” dedi.

    İlgili konular ;
    Argan Yağıyla Cilt Bakımı
    Güneş Lekeleri Nasıl Geçer?
    Isırgan Otuyla Güzellik
    Saçlarınıza Menekşe Yağı
    Saçı ve cildi canlı tutan besinler
    Maya ile gelenn pürüszüz görüntü

  • Yazın altın içeceği

    Yazın altın içeceği

    Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı, Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, yaz sıcaklarında en yararlı içeceğin ayran olduğunu, bunu yüzde yüzlük meyve suları ile karpuz ve kavun gibi su oranı yüksek olan meyvelerin izlediğini söyledi.

    Erciyes Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Neriman İnanç, günlük sıvı ihtiyacı yaklaşık 3 litre olmakla birlikte bireylerin yaşı, fiziksel aktivitesi, cinsiyeti ve ortamın ısısından etkilendiğini söyledi. Yaşa göre değişmekle birlikte yaklaşık yüzde 60-70’i sıvı olan insan vücudunun bir günde ortalama solunum yoluyla, idrarla, terle ve dışkı ile 2.5 litre sıvı kaybettiğine dikkati çeken Prof.Dr. İnanç, şöyle dedi:

    “Kaybedilen sıvı günlük tükettiğimiz su, karpuz kavun gibi su oranı yüksek olan meyve gibi besinler ve süt, ayran, çay, meyve suyu gibi diğer içeceklerle sağlanmaktadır. Günümüzde giderek artan sağlıklı beslenme bilinci ile birlikte besinlerin sağlık üzerine fonksiyonel özellikleri ve hastalıklardan koruyucu etkileri ön plana çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, her yaş grubunda sağlığın korunması için ‘bir günde 5 programı’ çerçevesinde sağlıklı bir diyetin elzem bileşenleri olan sebze ve meyvelerin tüketimini arttırılmasını önermektedir.”

    “YAŞAM İÇİN AYRAN VE YOĞURT”

    Ayran’ın yaz aylarında en mükemmel ve yararlı içecek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. İnanç, “Sıvı ihtiyacımızı karşılayacağımız diğer bir içecek ise geleneksel besinlerimizde biri olan yoğurttan yapılan ayrandır. Yoğurt ve ayran probiyotik içeren ürünlerdir. Probiyotik kelimesi Yunanca bir terim olup ’yaşam için’ anlamına gelmektedir. Yoğurt yapımında kullanılan bakteri bağırsaklarımızdaki florayı değiştirerek sağlığımız için yararlı etkileri oluşturur. Bu etkiler bağışıklık sisteminin güçlenmesi, K, biyotin, B12, niasin vb vitaminler, zararlı maddelerin (toksinler) kan dolaşımına geçmesinin engellenmesi, besin alerjilerinin, ishalin ve kabızlığın tedavisi ve bazı kanser türlerinin önlemesidir. Bu nedenle yaz aylarında, sağlığa yararlı etkileri nedeniyle de ayranın, sıcakla terle kaybettiğimiz potasyum gibi bazı mineralleri yerine koymak için meyve suları yeterli ve dengeli beslenme profili içinde uygun miktarlarda tüketilmelidir” uyarasında bulundu.

  • Alerjik Astım Hastaları İçin Bitkisel Kür

    Alerjik Astım Hastaları İçin Bitkisel Kür

    Malzemeler:

    – 6 – 7 Adet Keçiboybuzu

    – Yarım litre su

    Hazırlanışı:

    Keçiboynuzlarını kırarak soğuk suda yıkayınız. ( Bazılarının içlerinde zamanla güve yumurtası oluşur. Hiç bir zararı yoktur ama yine de yıkamanızda fayda vardır.)

    Yarım litre suda 7 – 8 dk. kaynatılıp sabah akşam içilmelidir.

    Keçiboynuzunda kafein yoktur. İçersinde astımı tetikleyen maddeler bulunmaz. Alerjik astımı tetikleyen kafeindir. O yüzden kahve, çikolata ve kızarmadan uzak durulmalıdır.

    5 yaşındaki çocuklara bile aynı tedavi uygulanabilir. Hatta içersine 1 tatlı kaşığından biraz az balda ilave edilirse daha faydalı olur.

    Ayrıca aynı kür, tırnak kırılmalarına karşı faydalıdır.

    Kürlerin Hazırlanışında Püf Noktaları:

    Öncelikte kullanılacak ürünler soğuk suda süzgeç yardımıyla yıkanmalı ve tozu giderilmelidir. Kaynatma işlemi ise, önce su kaynatılıp, malzeme üzerine öyle ilave edilmelidir.

    Ayrıca, mutlaka kürleri hergün taze olarak hazırlayınız.

  • Akdeniz Diyeti

    Akdeniz Diyeti

    Bitkisel kaynaklı besinler, çeşitli kronik hastalıkları, özellikle koroner, kalp hastalığı ve bazı kanser türlerini geriletiyor.

    Akdeniz yemeklerinin önemli bir kısmını sebzeler oluşturur, yıl boyu her mevsimde bol olan sebze sıkça yenilir. Yemek hazırlanırken mümkün olduğunca yiyeceğin doğallığını bozmadan pişirmeye özen gösterilir. Yemeklerde ağız tadı önemli olduğu kadar, görünüşe de çok önem verilir ve göze hitap etmesi için doğal garnitürlerle (yeşil veya siyah zeytin, yeşil sebzeler, kuru üzüm kullanılır) süslenir.

    Günümüzde bitkisel kaynaklı besinlerin daha fazla yenmesi önerileri bunları yüksek miktarda tüketen popülasyonlarda, çeşitli kronik hastalıkların, özellikle de koroner, kalp hastalığının ve bazı kanserlerin daha seyrek görülmesinden dolayıdır.

    Akdeniz ülkelerinin sıcak iklimine ve sağlığa en uygun olan bu beslenme şekli yaz için en uygun diyettir. Akdeniz sahillerinin damak tadının simgesidir Bu beslenme şekli kırmızı ete az yer verir; balık, tahıl, sebze meyve ve lif ağırlıklıdır, zeytinyağı en önemli besindir, süt yoğurt ve peynir protein kaynağı olarak balık ile birlikte yer alır. Bu beslenme tipi kalp damar hastalıkları ve kansere karşı koruyuculuk ile uzun ve kaliteli bir yaşamın temel anahtarıdır.

    Akdeniz Diyeti

    Sabah
    1 dilim tam çavdar ekmeği (erkekler için iki dilim)
    50 gram lor peyniri
    1 tatlı kaşığı zeytinyağı, kekik, pul biber, taze fesleğen
    Domates, yeşilbiber, maydanoz
    Şekersiz açık çay

    Ara öğün
    1 dilim karpuz

    Öğle
    1 kâse mercimek salatası
    1 dilim az yağlı beyaz peynir
    1 dilim tam çavdar ekmeği

    Ara öğün
    1 dilim peynir (erkekler için iki dilim peynir)
    2 kepekli grisini (4 kepekli grisini)
    5 yeşil zeytin

    Akşam
    6 çorba kaşığı kıymalı bezelye
    3 çorba kaşığı bulgur pilavı (erkekler için 4 çorba kaşığı bulgur pilavı)
    Cacık veya ayran

    Ara
    1 şeftali
    10 fındık

    Diyette dikkat edilmesi gerekenler
    Gün boyunca 4-5 fincan açık ve şekersiz siyah çay, daha fazla miktarda şekersiz bitki çayı ile en fazla 2 fincan kahve içilebilir.

    Su tüketimi kadınlar için günlük en az 8-10 bardak, erkekler için ise en az 10-12 bardak olmalıdır. Gerekli durumlarda alkol tüketimi kadın için haftada 2-3 kadeh, erkek için 4-5 kadeh ile sınırlandırılmalı ve şarap tercih edilmelidir.

    Salatalara 1 tatlı kaşığı zeytinyağı yeterlidir.

    Sebze yemeklerinde 1 kg için 2 çorba kaşığı zeytinyağı kullanılmalıdır.

    1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile 5 adet zeytin birbirinin yerine kullanılabilir.

    Bu programlar Sağlıklı Beslenme ve Diyetetik biliminin temel ilkeleri göz önünde bulundurularak düşük aktiviteye sahip sağlıklı yetişkinler için örnek olarak hazırlanmıştır.

    Kronik rahatsızlığı olanlar ile hiç sağlık muayenesinden geçmemiş olanların, hamilelik, emzirme dönemi gibi özel bir beslenme programı içinde olanların hekime danışmadan veya bir beslenme uzmanı ile şahsen görüşmeden uygulamamaları önemlidir.

    İlgili Konular ;
    İsveç Diyeti
    Glisemik indeks Diyeti nedir?
    Bikini Diyeti
    15 Günde 10 Kilo Diyetiyle Zayıflama Deneyimlerimiz

  • İsveç Diyeti

    İsveç Diyeti

    Avrupa’da çılgınca uygulanan İsveç Diyeti Türkiye’de ilk defa Aylin Livaneli tarafından tanıtıldı. Böylece Türkler, geniş kitleler tarafından uygulanacak yeni ve etkili bir diyet ile tanışmış oldu…

    İsveç diyetini uygulayan kişiler iki hafta içinde 7 ile 20 kilo arasında kilo verdiklerini söylediler.

    Bunun dışında isveç diyetinin en büyük özelliği metabolizmayı tamamen değiştirdiğinden 2 yıl boyunca hiç kilo almamanızı sağlaması.

    Ancak diyetin başarılı olaması için aşağıdaki kurallara mutlaka uymalısınız.

    Kurallar:

    1. Diyet programındaki 1 fincan kahvenin dışında ayrıca çay, kahve ve meşrubat içilmemeli.
    2. Günde 2 litre su içilmeli.
    3. Diyet 13 günden fazla sürdürülmemeli.
    4. Diyeti ancak 6. günde kesebilirsiniz.
    5. 3 aydan kısa bir sürede diyeti tekrarlamayın.
    6. Aynı gün içinde öğle ve akşam yemekleri yer değiştirilebilir.

    Tavsiyeler:

    1. Brokoli bulamadığınızda karnabahar yenebilir.
    2. Yüksek kolesterolü olan kişiler yumurtanın akını yiyebilirler.
    3. Ölçü ve miktar belirtilmemiş yiyecekleri abartmamak koşulu ile dilediğiniz kadar yiyebilirsiniz.
    4. Diyet ağır geldiğinde 6. günde bırakıp 3 ay sonra 6 gün daha uygulanabilir.

    1. gün
    Sabah: 1 fincan kahve, 1 kesme şeker
    Öğle: 2 katı yumurta, 1 porsiyon haşlanmış ıspanak, 1 domates
    Akşam: 1 biftek(200 gram,) zeytinyağlı ve limonlu yeşil salata

    2. gün
    Sabah: 1 fincan kahve, 1 kesme şeker
    Öğle: 1 dilim salam, 100 gram yoğurt
    Akşam: 1 biftek (200 gram), yeşil salata, 1 meyve

    3. gün
    Sabah: 1 fincan kahve, 1 kesme şeker, 1 dilim kızarmış ekmek
    Öğle: Haşlanmış ıspanak, 1 domates, 1 meyve
    Akşam: 2 katı yumurta, 1 dilim salam, yeşil salata

    4. gün
    Sabah: 1 fincan kahve, 1 kesme şeker, 1 dilim kızarmış ekmek
    Öğle: 1 katı yumurta, 1 rendelenmiş havuç, 250 gram yağsız beyaz peynir
    Akşam: 2 dilim portakalın suyu, 100 gram yoğurt

    5. gün
    Sabah: 1 büyük rendelenmiş havuç (limonlu)
    Öğle: Haşlanmış yağsız balık (200 gram, limonlu ve tereyağlı)
    Akşam: 1 biftek (200 gram), salata ve brokoli

    6. gün
    Sabah: 1 fincan kahve, 1 kesme şeker
    Öğle: 2 katı yumurta, 1 büyük rendelenmiş havuç
    Akşam: Derisi alınmış tavuk (200 gram), salata

    7. gün
    Sabah: Şekersiz çay
    Öğle: Izgara et (200 gram), taze meyve
    Akşam: Hiç bir şey yenmeyecek

    8. gün
    Sabah: 1 fincan kahve, 1 kesme seker
    Öğle: 2 katı yumurta, 1 porsiyon haşlanmış ıspanak, 1 domates
    Akşam: 1 biftek(200 gram), zeytinyağlı ve limonlu yeşil salata

    9. gün
    Sabah: 1 fincan kahve, 1 kesme şeker
    Öğle: 1 dilim salam, 100 gram yoğurt
    Akşam: 1 biftek (200 gram), yeşil salata, 1 meyve

    10. gün
    Sabah: 1 fincan kahve, 1 kesme şeker, 1 dilim kızarmış ekmek
    Öğle: Haşlanmış ıspanak, 1 domates, 1 meyve
    Akşam: 2 katı yumurta, 1 dilim salam, yeşil salata

    11. gün
    Sabah: 1 fincan kahve, 1 kesme şeker, 1 dilim kızarmış ekmek
    Öğle: 1 katı yumurta, 1 rendelenmiş havuç, 250 gram yağsız beyaz peynir
    Aşam: 2 dilim portakalın suyu, 100 gram yoğurt

    12. gün
    Sabah: 1 büyük rendelenmiş havuç (limonlu)
    Öğle: Haşlanmış yağsız balık (200 gram, limonlu ve tereyağlı)
    Akşam: 1 biftek (200 gram), salata ve brokoli

    13. gün
    Sabah: 1 fincan kahve, 1 kesme şeker
    Öğle: 2 katı yumurta, 1 büyük rendelenmiş havuç
    Akşam: Derisi alınmış tavuk (200 gram), salata

    İlgili konular ;
    İsveç Diyeti Deneyimlerimiz
    Glisemik indeks Diyeti nedir?
    Hipotiroid Diyeti
    Bikini Diyeti

  • Kombucha Mucizesi Nedir ?

    Kombucha Mucizesi Nedir ?

    Kombu Çayı Yapmak İçin Tarif

    1) Üç litre temiz suyu (klorsuz doğal kaynak suyu olursa daha iyi olur) paslanmaz çelik ya da cam tencerede kaynatınız. (Asla alüminyum kap kullanmayınız, zira alüminyum zehirli maddeler içermektedir.)
    2) Su kaynamaya başladıktan sonra içine 1/4 litre (1,5 su bardağı) beyaz toz şeker katıp beş dakika daha kaynatınız.
    3) Ocağı kapatıp, on poşet siyah çayı suya ekleyiniz. (Alışılmış lipton poşet çayı işe yarayacaktır. Ayrıca koyacağınız 4 poşet şeftali aromalı çay ise çok hoş bir koku verir.)
    4) Çayı 15 dakika demlemeye bıraktıktan sonra içindeki çay poşetlerini alınız ve karışımı oda sıcaklığına gelinceye kadar bırakınız.
    5) Çayı çok temiz, geniş ağızlı bir cam kavonoza, Borcam cam kaseye yada Pyreks cam kaseye (kurşunlu kristal cam olmamalı) boşatınız. Not: Mantarın yayılabileceği yüzey ne kadar geniş olursa, çay o kadar süratle fermante olur.
    6) Bir önceki hafta hazırlamış olduğunuz fermante edilmiş çaydan az miktarda bu karışıma ekleyebilirsiniz. Bu fermantasyon işlemini hızladıracaktır. Asit de mantarın yüzeyde yüzmesini sağlayacaktır. Bu gerekli değildir, fakat tavsiye edilmektedir.
    7) Mantarınızı serin suyla ve temiz ellerinizle hafifçe yıkayınız ve çayın üzerine yerleştiriniz
    Her zaman mantarın daha açık renkli olan kısmının yukarı doğru bakmasına dikkat ediniz. Bazen mantar kavanozun dibine çökecektir. Yukarıya doğru genellikle kendi kendine çıkar. Bu işlem birgün içinde gerçekleşmezse temiz ellerinizle mantarın tersyüz olup olmadığına bakınız ve tekrar yüzeye yerleştiriniz.
    9) Kabı bir tülbent veya örtüyle örtünüz ve çevresine lastik geçiriniz.
    10) Kavanozu oda sıcaklığında bırakınız ki, ne çok sıcak ne çok soğuk olmasın. Endirekt ışık olabilir fakat gerekli değildir. Direkt güneş ışığı zarar vericidir. Fermantasyonun ve oluşumun gözlenebilmesi için gerekli ısı 19-29 derece (celcius)’ dur. Ortalama 23 derece (celcius) gerekli ortamı sağlayacaktır.
    11) Tat tercihinize göre çayı 4-8 gün fermantasyona bırakınız. 4 günlük fermantasyon sonrası çayın tadı üzüm şırası gibi olur, birkaç gün sonra da biraya ya da hafif şampanya ya benzer 8 günlük fermantasyon sonrası ise bu içecegin tadı sirkeye döner ve daha güçlü tıbbi özellikler kazanır; ev sirkesi olarak ya da antiseptik gargara olarak da kullanılabilir.

    Ekstra Mantarlarla Ne Yapmalı? Mantarlar, bedelsiz olarak dağıtabileceğiniz güzel birer hediyedir. İnsanlar, bu kadar farkedilebilen sonuçlara ulaşınca minnet dolu olurlar. Bazı insanlar bunu yiyor ve daha başarılı sonuç elde ettiklerini iddia ediyorlar. Bu mantar, çok kaliteli protein ve B komleks vitaminleriyle doludur.Tadı salamura edilmiş mantar gibidir. Tadı biraz serttir ve pişrmekle yoğunluğu hafifletilmez. Köpekler bazende kediler bunu yemeye bayılırlar. Bazılarının bunu tavuklarına verdiklerini duydum. Ekstra mantarlardan harika gübre yapılır. Aynı zamanda blenderdan geçirip, cilt bakımı için kullanabilir ya da derideki bir yaralanmanın üzerine uygulayabilirsiniz.

    Mantar Nasıl Yetiştirilir? Fermante edilmiş çayınızdan bir miktar kavanoza boşaltıp ağzını bir kumaş ile örterseniz bir hafta içinde yeni mantarınız oluşacaktır. Tekrar edelim; bulunduğu ortam ne sıcak ne soğuk olmamalı, sadece hafif ılık olmalıdır. Yeni mantar, önce çayın yüzeyinde bir film kalınlığında olacaktır. Zamanla tamamen olgun bir mantar oluşana kadar kalınlaşacaktır. Yine, kavanozunuzun ağzını çapı kadar çapa sahip olacaktır. Şimdiye kadar varil büyüklüğünde bir kavanozda yetiştirdiğim en büyük mantar yaklaşık 45 cm. çapında ve 10 cm.kalınlığında idi. Onunla bir seferde üç varil içecek yapabiliyordum.

    Kombu Çayını Nasıl İçmeli? Kombu çayını (mantar toniğini ) en iyi içme şekli sabahları aç karnına içmektir. En iyi sonuçlar yarım bardak tonik ile yarım bardak taze sıkılmış portakal suyunun karıştırılıp içilmesi ile alınır. Nefis bir kahvaltı içeceği olur. Bu şekilde tadı çok lezzetlenir. Olduğu gibi sadece kendisini içebilir yada az miktarda limon suyu ekleyebilirsiniz. Çok güzel bir öğleden sonra aperatifi olarak ya da spor sonrası susandığı zaman içilebilecek bir içecektir. Yemeklerden önce bir miktar sindirimi kolaylaştırması açısından alınabilir. Önce günde yarım bardak ile başlayabilir ve zaman geçtikçe dozu arttırabilirsiniz.

    Kombu Çayının Faydaları
    – Ömrü uzatır.
    – Tüm salgı bezlerini ve hormon savunmasını uyarır.
    – Vücutta sağlıklı bir pH dengesi sağlar.
    – Vücuttaki atık madde ve zehirli maddelerin suda çözülebilir hale gelerek atılmasını sağlar
    – Kan dolaşımını hızlandırır.
    – Metabolizmayı uyarır.
    – Kalp atış ritmini düzenler.
    – Kanı temizler.
    – Sinir sistemini düzenler.
    – Yüksek tansiyonu düşürür, huzursuzluğu yatıştırır.
    – Sindirim sisteminin daha rahat çalışmasını sağlar ve mide düzensizliklerini giderir.
    – Astımı tedavi eder, astım krizlerini giderir.
    – Kan şekeri seviyesini sabitleyerek, şeker hastalığını tedavi eder.
    – Alerjileri hafifletir ve zamanla giderir.
    – Sertleşmiş karaciğeri yumuşatır ve yeniler.
    – Böbrek faliyetlerini geliştirir.
    – Kanseri önler ve tedavi eder.
    – Antioksidant nedeniyle oluşan radyasyona karşı koruyup serbest radikallerle savaşır.
    – Hücre duvarının yeniden oluşumunu sağlar.
    – Doku sertleşmesini (multiple scloris; MS) tedavi eder.
    – Damar sertliğini (arterioscloresis) tedavi eder.
    – Elastikiyet sağlar ve gevşek eklemleri kuvvetlendirir.
    – Mafsal iltihabı (arthritis) ve romatizmaya iyi gelir.
    – Gut hastalığına iyi gelir.
    – Böbrekteki ve idrardaki kumu döker, safra kesesi taşlarını düşürür.
    – Vücuttaki ürik asit ve kolesterolü suda erir hale getirerek vücuttan atılmasına yardımcı olur.
    – Peklik (kabızlık) problemini giderir.
    – Hemoroidi tedavi eder.
    – Yorgunluk bitkinlik ve sinirliliği giderir.
    – Herpes virüsünün soğuk algınlığı ağrılarını ve uçuk oluşturmasını engeller.
    – Siğil ve Dysplastik lekeleri yok eder.
    – Anjine çare olur.
    – Epstein-Barr virüsüne dayanan kronik yorgunluk hissini tedavi eder, öpüşme hastalığı (mononucleosis) iltihaplanmasını iyileştirir.
    – Kan sayımını normalize eder.
    – Akciğerlerdeki bronşiti, öksürük ve balgamı gideririr.
    – Bademcikleri tedavi eder (sirkeleşmiş çay, gargara şeklinde kullanılabilir).
    – Kan damarlarını genişleterek ve kardiak kasını uyararak kalp problemlerini giderir.
    – Adale ağrılarını giderir.
    – Baş ağrılarını yok eder.
    – Uykusuzluğu giderir.
    – Mikrobik ishali durdurur.
    – Koliti tedavi eder.
    – Koruyucu bağırsak mikroplarını sağlayan sağlıklı bakteriler ve kolon oluşturur.
    – Saç uzamasına yardım eder, kelliği engeller, gri saçın rengini koyulaştırır.
    – Görüşü kuvvetlendirir.
    – Korneada oluşan formasyonları ve kataraktı giderir.
    – Vücut ağırlığını düzenler, yağları yok eder.
    – Susuzluğu giderir ve egzersiz sırasındaki performansı artırır.
    – Mantar türü enfeksiyonlara (candida gibi) karşı savaşır.
    – Kapsamındaki antivirütik ve antibiyotik özellikler sayesinde iltihabi durumları yok eder.
    – Cinsel potansiyeli canlandırır.
    – Menapoz rahatsızlıklarını düzene sokar.
    – Deri üzerindeki yaraları tedavi eder.
    – Ciltteki kırışıklıkları, çilleri ve kahverengi lekeleri yok eder.
    – Deri nemlendiricisi görevi görür, (Kombu çayı içilerek kullanırken cilde faydalı ise de, deri dışından tatbik edildiğinde de çok etkilidir. Fazla mantarlar blenderdan geçirilerek harika bir cilt bakım kremi elde edilmiş olur.)
    – Deriye spreyle ya da sürülerek uygulandığında antibakteriyel asit tabakası görevi görür.
    – Sirke formundaki çay, sivrisinek ve pire ısırıklarından, egzamadan ve zehirli bitki dikenlerinden dolayı oluşan kabartıları yumuşatıp rahatlatır. Sirke formundaki çay, saçlar şampuanladıktan sonra durulama suyu ile kullanılırsa çok güzel parlak saçlar oluşur ve saç telleri kalınlaşır. Çay sirke sertliğine geldiği zaman içmek için kuvvetli gelebilir, o zaman bir kavanoza biberiye (rosermary), sarımsak, adaçayı ve acıbiber gibi baharatla birlikte hoş bir salata sirkesi hazırlanır. Sirkeleşmiş çayı cam porselen ve plastik yüzeylerin temizliğinde de oldukça etkilidir. Mexico’da bazı annelerin bana söylediklerine göre, bebekleri ateşlendiğin+A91de, salgı bezleri şiştiğinde veya pişik olduklarında, mantarın kendisini bebeğin bezinin (pedinin) içine koyuyorlarmış. Kombucha T-hücreleri seviyesini yükselttiği ve vücudun bağışıklık sistemine destek olduğu için son zamanlarda HIV virüsü ve AIDS ‘liler arasında da çok popüler olmuştur.

    İlgili Konular ;
    Kombucha sanırım mucize!

  • Seksin Mucizesi

    Seksin Mucizesi

    Yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan seks, düzenli yapılması halinde pek çok olumlu sonuç yaratıyor.

    Bilim adamları, düzenli bir cinsel yaşamın uzun ve mutlu bir hayatın kapısını aralayacağını söylüyor. Araştırmalara göre seks, sağlık için birçok ilaçtan bile daha ‘olmazsa olmaz…’ İşte, düzenli seksle gelen mucizeler:

    Kansere karşı korur: Haftada beşten çok seks yapan erkeklerde prostat kanseri riski üçte bir azalıyor. Bilim adamları, bunu kansere neden olan maddelerin meniyle birlikte atılmasına bağlıyor. Kadınların da düzenli seks sayesinde meme kanseri riskini azaltabileceği belirtiliyor.

    REGL DÖNEMİNDE

    Doğal ağrı kesicidir: Araştırmalar, seks yapmanın migren ağrılarını yok etmeye yardımcı olduğunu gösteriyor. Cinsel ilişki sırasında, beyindeki ağrıları kesen bölgede aktivite artışı yaşanıyor. Kadınların cinsel ilişki sırasında salgıladıkları ekstra östrojen regl dönemi ağrılarını hafifletiyor.

    Genç gösterir: 3 bin 500 kişi üzerinde 10 yıl boyunca yapılan bir araştırma, haftada en az üç kez seks yapanların daha az yapanlara oranla 10 yaş genç göründüğünü gösterdi.

    Depresyona iyi gelir: Güvendikleri partnerle prezervatif kullanmaksızın cinsel ilişkiye girmek, kadınların depresyona girme ihtimalini azaltıyor. Bilim adamları, spermde bulunan prostoglandin hormonunun depresyona yol açan hormonların dengelenmesine yardımcı olduğunu belirtiyor.

    ÖMRÜ UZATIYOR

    Kalbe yararlı: Haftada iki veya daha fazla seks yapan erkeklerde kalp krizi riski yarı yarıya azalıyor. Orgazm sayısı arttıkça ömür de uzuyor.

    İyi bir egzersiz: Her cinsel ilişkide ortalama 200 kalori yakılıyor. Tahrik durumunda nabız dakikada 70’den 150’ye çıkar. Kaslar çalışır; karın, bacak, kol ve kalça sıkılaşır.

    Yaraların kapanmasına yardımcı olur: İsveç’te yapılan bir araştırmada, seks sırasında salgılanan oksitosin hormonu enjekte edilen deney hayvanlarının yaralarının diğerlerine göre iki kat hızlı iyileştiği görüldü.

    Direnci artırır: Haftada bir-iki kez seks yapmak, virüslere karşı savaşan ve bağışıklık sistemini güçlendiren immunoglobin A antikoru seviyesini yüzde 30 artırıyor.

  • Adım Adım Dukan diyeti

    Adım Adım Dukan diyeti

    Dr. Pierre Dukan tarafından yaratılmış ve kendi adıyla anılan Dukan diyeti tüm dünyada “aç kalmadan zayıflama yöntemi” olarak biliniyor. Dr. Öz, Dukan diyetinin adımlarını mercek altına aldı.

    Henüz Dukan diyetini duymamış olan varsa, yakında duyacağından eminim. Bu yeni trend bütün Avrupa’yı sarmış durumda. Prenses Kate Middleton bile kilo almadan istediğinizi yiyebildiğiniz bu diyeti uygulayanlardan. Kulağa gerçek olmayacak kadar iyi geliyor, öyle değil mi?
    Dukan diyeti, aslında Atkins diyetinin temeli olan düşük karbonhidrat tüketimine dayanıyor; ancak bu yeni akım haftada altı gün istediğinizi yiyebileceğinizi söylüyor. Peki, nasıl işliyor? Dukan diyetinin dört aşamasına bir göz atalım.

    1- Hazırlık Aşaması: Bu ilk aşama, ne kadar kilo kaybetmek istediğinize bağlı olarak 1-10 gün arası sürüyor. Örneğin, 10-12 kg vermek isteyen birisi için bu süre bir hafta. Hazırlık döneminde herhangi bir kalori kısıtlaması yok; ancak beslenmeniz sadece yağsız proteinlerden oluşuyor ve hemen hemen hiç karbonhidrat alınmıyor.

    Yemeklerinizde ayrıca yağsız süt ürünleri ve zayıflamanın gizli silahı olarak adlandırılan yulaf kepeği var. Bu diyetin savunucuları günde 1,5 yemek kaşığı yulaf kepeğinin içerdiği lifin sisteminizi temizlerken aynı zamanda sizi tok tuttuğu konusunda hemfikir.

    2- Hedef Aşaması: Bu aşamada, 1. aşamadaki gıdaları tüketmeye devam ediyorsunuz. Sadece, diyetinize iki günde bir nişastasız sebze ekleniyor. Bu aşama hedeflediğiniz kiloya ulaşıncaya kadar devam ediyor.

    3- Takviye Aşaması: Bu diyetin yaratıcısı Dr. Dukan bu aşama ile diyetinin benzerlerinden kendisini ayırdığını söylüyor. Takviye aşamasında diyetinize karbonhidrat eklenmeye başlıyor. Haftada iki kere “kutlama öğünü” diye adlandırılan, istediğiniz her şeyi yiyebileceğiniz bir döneme giriliyor. Haftada bir gün, sadece yağsız protein tüketiliyor.

    4- Koruma ve Sabitleme Aşaması: Bu son aşama aşağıdaki üç kuralı yaşam biçiminiz haline getirmek üzerine kurulu.

    Haftada bir gün sadece protein yeniyor. (Bu, her hafta aynı gün olmalı.)
    Hayatınızın sonuna kadar günde 1,5 yemek kaşığı yulaf kepeği tüketiliyor.
    Asla asansör ve yürüyen merdiven kullanılmıyor. Günde 20 dakika yürüyüş yapılıyor.
    Dukan diyetinin artılarına baktığımızda, uzun vadede size beslenmenizi nasıl yöneteceğiniz hakkında beceri geliştirme, meyve ve bazı karbonhidratları rahatça tüketme imkanı veriyor. Benim bu noktada size önerebileceğim temel değişiklik beyaz karbonhidratları tüketmemenizdir.

    Bence, kilo vermenin en iyi yolu gıdaların dengeli tüketildiği sağlıklı bir beslenmedir. Sağlıklı bir kiloyu korumanın aylık besin miktarlarını hesaplamaktan daha önemli olduğuna inanıyorum.

    Eğer dünyaca ünlü Dukan diyetini deneyecekseniz, aşamalar arasında kilo alıp verirken oluşabilecek yo-yo etkisine dikkat edin.