Etiket: facebook

  • İletişimi Daha Kolay Bir Hale Getirmenin En Kolay Yolu Sendpulse

    İletişimi Daha Kolay Bir Hale Getirmenin En Kolay Yolu Sendpulse

    Müşterilerinizle ve hedef kitleniz ile daha kısa yoldan iletişim sağlayabilmek için birçok platformu bir araya getirebilirsiniz. Bu konuda Sendpulse olarak sizlere çoklu iletişim kanalları sunan bir platform hizmetleri veriyoruz. Bu platform içerisinde e-mail pazarlama veya web push hizmetleri alabiliyorsunuz.

    Facebook chatbot ile Messenger kullanımı ve viber mesaj gibi birçok farklı seçeneği bir araya getiriyoruz. Bu sayede isterseniz ayrı ayrı isterseniz otomatik yanıtlama ile birleşim elde edebiliyorsunuz.Aynı platformda işlemsel e-postalar için kanalları birbirine birleştirerek, dönüşümü artırabilirsiniz.

    Bu gibi birçok imkanla birlikte yüzlerce ücretsiz şablon, tetikleyici mesajlar ve zamanlamalı gönderim elde edilebilir. Abonelik formları sağlanabilir ve izleme imkanları gibi birçok fırsatı sistemimiz sayesinde elde edebilirsiniz.

    İletişimi Daha Kolay Bir Hale Getirmenin En Kolay Yolu Sendpulse | 1

    E-Mail Pazarlama Sistemlerimizi Mutlaka Deneyin

    E-mail pazarlama temel olarak, belirli bir kitleye ulaşmak için markalara avantajlar sağlamaktadır. Hedefli gönderim ile ürün tanıtım, bilgilendirme ve kutlama mesajları gibi noktalarda da toplu e-posta gönderimleri sağlanabilir. E-mail marketing olarak da adlandırılan bu işlemlerde toplu gönderim yapılarak, avantajlı pazarlama ve yüksek geri dönüşüm sağlanabilir.

    Sendpulse sistemi olarak sizlere e-posta pazarlama kampanyalarında şablon kullanmanın avantajları konusunda da önerilerde bulunabiliriz. Kullanışlı bir e-posta editörümüz bulunduğu için sürükle-bırak yöntemi ile hızlı şekilde pratik şablonlar ile toplu mail gönderimleri sağlayabilirsiniz.

    Bu sistemde abonelerinizin faaliyetlerini kontrol edebilir, toplu mail gönderimlerinizi kişiselleştirilebilir ve abonelik formları oluşturabilirsiniz. Bilhassa e-mail marketing fiyatları konusunda en uygun hizmetleri sistemimiz üzerinden alabilirsiniz.

    Sistemimizde sunulan rapor ve grafiklerin kullanılması ile birlikte e-posta kampanyalarında sonuçları net bir şekilde görme imkanınız bulunur. İnsanlara daha kolay ulaşabilmek için toplu mail gönderimi konusunda uygun fiyatlar ile çok yüksek noktalara dahi ulaştırabilirsiniz.

    Web Push İle Ziyaretçileri Yakınınızda Tutun

    Web Push sistemi sayesinde her zaman ücretsiz pazarlama hizmetleri arasında kullanım elde edebilirsiniz. Oluşturacağınız bildirimler sayesinde ziyaretçileriniz web sitesinden ayrılsa da kısa sürede onları geri çekebilirsiniz. Kolay bir kurulum sağlayan bu hizmette çevrimdışı bildirimler oluşturabilir ve kişiselleştirme sağlayabilirsiniz.

    Sendpulse firması olarak web push nedir konusunda size gereken tüm bilgileri sağladıktan sonra pratik bir kullanım imkanı sunuyoruz. Sistemde kolayca segmentasyon sağlayabilirsiniz. Müşterileriniz için oluşturduğunuz bildirimlerde satış, sipariş durumu ve önemli olayları aktarabilirsiniz.

    Akıllı telefonlarda ve bilgisayarda kullanım sağlarken Google Chrome, Firefox ve Opera tarayıcıları ile uyum sağlayabilirsiniz. Özellikle bu bildirimler sayesinde web push notification oluşumları ile abonelik yönlendirmeleri yapabilirsiniz. Bu sayede yüksek abonelik tetikleyen mesajlar, çevrimdışı bildirimler ve yüksek tıklanma oranı elde edebilirsiniz. Hatta reklamverenler üzerinden aldığınız mesajlar ile bildirimleri para kazanma yollarına dönüştürebilirsiniz. 

    İletişimi Daha Kolay Bir Hale Getirmenin En Kolay Yolu Sendpulse | 2

    Facebook Chatbot Sayesinde Daha Fazla Kişiye Ulaşabilirsiniz

    Facebook chatbot sistemi sayesinde e-mail veya bildirimler kadar etkili şekilde birçok fazla kişiye ulaşabilirsiniz. Çünkü sosyal medya çok etkili bir mecra olarak özellikle Messenger sayesinde Facebook’ta etki göstermektedir. Bu sayede kodlama olmadan bir chatbot tasarımı sağlayabilir ve kurulumunu gerçekleştirebilirsiniz.

    Sistemimize eklediğiniz chatbot sayesinde Facebook sayfası seçebilir ve ile kişiler listenizi entegre edebilirsiniz. Sistemimiz sayesinde facebook chatbot nedir konusunda ön bilgiler alarak, daha kolay bir işlem sağlayabilirsiniz. Farklı mesaj türleri, canlı sohbet, test modülü, otomatik yayın, sohbet paneli ve mesaj ön izlemesi gibi fırsatlar bulabilirsiniz.

    Viber Kullanımı Birçok Noktadan Daha Ucuz

    Viber kullanımı sayesinde SMS göndermek yerine çok daha ucuz bir yöntem elde edebilirsiniz. Bu sistem yine bir mesaj gönderme sistemi sağlamakla birlikte ücretsiz telefon görüşmeleri gibi imkanlar da sunar. Mesajlarda medya dosyaları ekleyebilir, karakter sayısı konusunda neredeyse 6 kat daha fazla imkan elde edebilirsiniz.

    Sistem sayesinde Viber web messenger kullanımını otomasyon sistemine eklediğimiz için metin, ürün görselleri ve kampanya görselleri birleştirilebilir. Bu sayede görsel algı artırılarak, çok daha etkili bir kampanya yürütme imkanına sahip olabilirsiniz. 1000 karakter mesajlar ile kolay bir ayarlama yapabilir, mükemmel fiyatla rahat bir yönetim elde edebilirsiniz.

    İletişimi Daha Kolay Bir Hale Getirmenin En Kolay Yolu Sendpulse | 3

    İşlemsel E-Postalar İle Binlerce Kişiye Ulaşın

    İşlemsel e-postalar belirli bir uygulama yoluyla toplu mail kampanyaları sağlıyor. Bu sayede Sendpulse sistemi üzerinde 12 bin e-postaya kadar ücretsiz gönderim elde edebiliyorsunuz. İşlemsel olduklarından dolayı bahsedildiği şekilde genellikle abonelik işlemleri, rezervasyon onayı, satış işlemleri gibi noktalarda cevap oluşturmak için kullanılırlar.Bu e-posta gönderileri hakkında etkinlik raporları alabilir, kolay bir kullanım ile otomatik cevaplamalar ve özel izleme elde edebilirsiniz.

     

    Daha fazla detaylı bilgiye ulaşmak için Sendpulse sitesini ziyaret ediniz.

     

  • Sosyal medyada çok sosyal olmayın

    Sosyal medyada çok sosyal olmayın

    Sosyal medya hayatımızın merkezine yerleşti. Peki sosyal medyada neler tehlikeli yada sosyal medya kullanırken nelere dikkat edilmelidir.

    İnstagram, facebook, snapchat, twitter hepsini o kadar aktif kullanıyoruz ki bazen bu hesaplar yüzünden başımızın ağıracağını dikkate almadan davranabiliyoruz. Sosyal medya kullanırken dikkat etmeniz gereken birkaç hatırlatmada bulunmak istiyoruz.

    Sosyal medyada çok sosyal olmayın | 4

    Herkese Açık Wifi

    İnternet paketlerinin yetmediği zamanlarda bulduğumuz açık wifiye bağlanıyoruz. Buradan kendi hesaplarımıza giriş yaptığımızda kötü niyetli kişiler bizim tüm özel bilgilerimize erişebilir. Gerçekten önemli bir işiniz varsa ortak alanlardaki wifilerden internete bağlanmayın.

    Konum Ekleme

    Bu kişilerin istediğine bağlı bir durumdur ancak kendi güvenliğiniz için her yerde yer bildirimi yapmasanız iyi olacaktır. Yer bildirimiz sürekli açık olduğu zamanlarda telefonunuz  fotoğraf çekilirkende yer bildirimi yapar ve fotoğrafların nokta atışı ile nerede çekildiğini bilir.

    Özel Hayat Gizliliği Bırakın

    Sizin hayatınızda olan kişiler zaten nereye gidip geldiğinizi bileceklerdir. Sürekli çeşitli hesaplardan yer bildirimi yaparak insanların sizin her yaptığını görmesine gerek yoktur. Gizlilik bazen önemli sorunları engelleyebilir.

    Sosyal medyada bazen uzun zaman önce paylaşılan fotoğraflar videolar yada yazılar şuan öyle düşünmüyor olsanız bile sizin hakkında insalara yanlış fikirler verebilir.

  • Boşanma sebebi facebook

    Boşanma sebebi facebook

    Boşanma sebebi facebook …! Bağımlılık haline gelen internet kullanımı gençlerde asosyalliğe, evli çiftlerde ise boşanmaya neden olabiliyor.

    Teknolojik gelişmelerle birlikte son yıllarda artan bilgisayar ve internet kullanımının bazı kişilerde zamanla bağımlılığa dönüştüğü, bu durumun gençlerde asosyalliğe, evli çiftlerde ise boşanmaya neden olabildiği bildirildi.

    GENÇLERDE ASOSYALLİĞE, ÇİFTLERDE BOŞANMALARA NEDEN OLUYOR

    Yeşilay Rize temsilcisi Bayram Ali Kavalcı, Yeşilay olarak madde bağımlılığı ve sigaranın yanı sıra televizyon ve internet bağımlılığı ile de mücadelelerini sürdürdüklerini belirtti.

    Boşanma sebebi facebook
    Boşanma sebebi facebook

    İnternet bağımlılığının diğer madde bağımlılık türleri kadar tehlikeli olduğunu, zararlarının kişinin kendisinden başlayıp çevresine yayıldığını vurgulayan Kavalcı, “Bu durum gençlerde asosyalliğe, evli çiftlerde ise boşanmaya neden olabiliyor. İnternet bağımlılığı, özellikle genç ve orta yaş evlilerde boşanma sebebi olabiliyor.” dedi.

    HER 6 DİLEKÇEDEN BİRİNDE ‘FACEBOOK’

    Bilim insanlarınca en tehlikeli rahatsızlıklardan kabul edilen teknoloji bağımlılığının son yıllarda daha çok internet aracılığı ile paylaşım sitelerini kullananlar arasında “sanal” bağımlılık olarak ortaya çıktığını dile getiren Kavalcı, “Son yıllarda sanal bağımlılık nedeniyle boşanma olaylarında önemli artışlar yaşanıyor.

    ABD’de hazırlanan her 6 boşanma dilekçesinden birinde ‘facebook‘ adının geçtiği belirlenmiş. Yeni arkadaşlar, yeni çevre ve eski arkadaşları buluşturan bu tür siteler, evlilikleri tehlikeye sokuyor. Bu siteler, evliliklerdeki sorunların daha da büyümesine neden olabiliyor. Uzmanlar, teknoloji bağımlılığı nedeniyle eşlerin birbirlerine olan sorumluluklarını yerine getirmemeye başladıklarını da belirtiyor.” diye konuştu.

    ”MADDE BAĞIMLILIĞI KADAR TEHLİKELİ”

    Türk aile yapısı açısından üzücü ve düşündürücü bir gerçek olan internet bağımlılığının, diğer madde bağımlılık türleri kadar tehlikeli olduğuna dikkat çeken Kavalcı, “Masum bir şekilde başlayan internet kullanımında kötü niyetli, maddi ve haz tatmini taşıyan binlerce tuzağın bulunduğu, bu tuzaklara karşı dikkatli olunması gerektiği unutulmamalıdır. Aksi takdirde sonu hüsran ve pişmanlık ile biten olaylar yaşanması muhtemel olmaktadır.” diye konuştu.

    Bayram Ali Kavalcı, internet bağımlılığı nedeniyle aynı evi paylaşan bireylerin birbiriyle konuşmaya, hatta yan yana gelmeye dahi fırsat bulamayabileceğine işaret ederek, şöyle dedi: “Öyle ki zamanın nasıl geçtiğini fark edemeyen bağımlılar, ekran karşısında sabahlamakta, ailesine ayırması gereken vakti bu şekilde harcayabilmektedir. Bağımlılar, gündelik iş ve sorumluluklarını bile yerine getiremeyerek hem maddi hem manevi dünyasından ve performansından önemli değerler kaybedebiliyor. Ailevi sorunlar, iş ve başarı veriminin düşmesi, ilerleyen zamanlarda ise gerçek ve sanal dünyanın ayırt edilemeyecek boyutlara varması gibi sebeplerle kişi, kendisini psikolojik sorunların içerisinde bulabiliyor. Bu büyük tehlikenin farkına varmak ve bir tür hastalık olduğunu çok iyi kavramak gerekiyor.”

    EŞ YA DA UZMAN DESTEĞİ ŞART

    Hızla yayılan internet bağımlılığının kötü etkilerinden kurtulmak için en önemli görevin yine eşlere düştüğünü dile getiren Kavalcı, “Bu bağımlılık türünün de diğer hastalıklar gibi bir hastalık olduğunu bilmeleri, buna göre karşılıklı saygı ve hoşgörü ortamında aradaki bağı kuvvetlendirmeleri gerekiyor.” diye konuştu.

    Büyüdüğü ve müdahale edilmediği taktirde tehlikeli ve kalıcı sorunlara sebep olabilecek internet bağımlılığını önemsemek gerektiğini vurgulayan Kavalcı,”Atılması gereken ilk adım bir psikiyatri uzmanına başvurmaktır. Psikiyatri uzmanı, kişide internet bağımlılığına etken olan sebepleri ortaya koyup sorunun çözümünde yardımcı olabilir. İleri derecede bir ruhsal sorun varsa ilaç tedavisi de gerekebilir.” ifadelerini kullandı.

    Kaynak: haberler.com

  • Facebook evliliği öldürür mü?

    Facebook evliliği öldürür mü?

    ABD’deki Boston Üniversitesi’nden bilim insanlarının yaptığı yeni bir araştırma, Facebook kullanan kişilerin eşlerini terk etme olasılığının kullanmayanlara kıyasla yüzde 32 daha fazla olduğunu ortaya çıkardı.

    Sosyal medyanın evlilikler üzerindeki etkisini incelemek için 2008-2010 yılları arasında ABD’nin 43 eyaletindeki boşanma istatistiklerini bu eyaletlerdeki Facebook kullanımı ile karşılaştıran araştırmacılar, bir eyaletteki Facebook hesaplarının sayısındaki yüzde 20’lik artışla, boşanma oranlarındaki 2.18’lik artış arasında bağlantı olabileceği sonucuna vardı.

    Araştırmayı gerçekleştiren ekibin başında bulunan James E. Katz, “Bu araştırma ile insan davranışlarının sosyal medya kullanımından nasıl etkilendiğini anlamaya çalıştık” dedi.

    ABD’de Teksas Üniversitesi’nin 2011 yılında 1,160 evli çift üzerinde yaptığı bir araştırmada da Facebook hesabı olmayan çiftlerin evliliklerinde yüzde 11.4 oranında daha mutlu olduğunu tespit etmişti.

  • Yatakta bağlantı kesilmesin

    Yatakta bağlantı kesilmesin

    Bir tık’la öpüşmenin bir tuşla sevişmenin mümkün olduğu günümüzde gerçek aşkın mı yoksa sanal aşkın mı daha fazla zevk verdiği tartışılmaya başlandı. Kimi bilgisayarın başında, sanal yatağında ilişki yaşamanın tadını çıkarırken kimi de sanal bir rakiple nasıl baş edebileceğinin yollarını arıyor. Durum böyle olunca da akıllara ‘Sanal seks gerçekten eğlenceli olabilir mi?’ sorusu geliyor.

    Sosyal paylaşım siteleri artık hayatımızın vazgeçilmezi oldu. Kimin ne yaptığını ne düşündüğünü bir tıkla öğrenebiliyor, eski sevgilimizi çok rahat takip edebiliyor hatta ilkokuldaki arkadaşımızı bulup, neredeyse onunla evlenebilecek hale gelebiliyoruz. Sosyalleşme bakımından yardımcı olsa da internette de aşırı davranışlar kişileri olumsuz etkileyebiliyor. İlişkiler, yaşanan sanal aşklardan etkilenebiliyor. Özellikle uzun süreli ilişkilerde heyecan yaşamak isteyen çiftler, sanal dünyada kaçamak yapmayı tercih ediyor ve bu da beraberinde sorunları getirebiliyor. Peki sanal seks gerçekten eğlenceli mi? Eğer eğlenceliyse onu bu kadar eğlenceli yapan özellikler neler? Bu soruların cevabını Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği’nden Uzman Psikolog Alper Aksoy’dan aldık.

    Daha güvenli görülüyor

    Sanal seksin neden tercih edildiğini sorduğumuzda Uzman Psikolog Alper Aksoy, “Toplumda internet kullanan kişilerin bir kısmı sadece gereksinimlerini karşılamak amacıyla internet kullanırken, bir kısmı da yaygınlığı ve ücretinin düşük olması nedeniyle çaba harcamadan birileriyle tanışmak için internetten faydalanabiliyor. Özellikle bazı kişiler, mastürbasyon yapmaya düşkün oldukları için internet onları farklı fantezilere yönlendiriyor. Ücretli ya da ücretsiz birçok arkadaşlık sitesi bulunuyor. Bu sitelerde istedikleri fanteziler doğrultusunda istedikleri özelliklere sahip kişileri arayabiliyorlar. Bu arayış ve karşı cevap verilmesiyle kişilerin kendilerine olan güveni artıyor.  Sanal olarak tercih edilmek  kişide olumlu duygular ve hazlar yaratıyor. Bu haz arayışı da davranışın devamını getiriyor. Kişiler daha güvenli olduğunu düşündüğü ve daha rahat konuştukları için sanal seksi tercih ediyor” diyor.

    Cinsel sorunlara sebep olabiliyor

    Genelde benlik değeri düşük olan ve kendine olumsuz bakan kişiler, internet sayesinde sohbet odalarında çeşitli fanteziler kurarak, kişilerle yüzleşmeden sosyalleşebiliyor. Bunlar dışında ciddi cinsel sorunları olan kişiler de sanal seksi tercih edebiliyor.

    Sanal seks gerçekten eğlenceli olabilir mi?

    Uzman Psikolog Alper Aksoy, “Sanal seks başta kişide haz duygusu yaratıyor. Kişi gerçek anlamda gerçekleştiremediği fantezileri bu yolla gerçekleştirdiği için doyuma ulaşıyor. Ama sanal seks bağımlılık haline gelmeye başladığı zaman kişide utanç duygusuna ve suçluluğa yol açıyor. Kişi kendini sanal seks yapmaktan vazgeçiremiyor. O yüzden bazı kişilerde sanal seksten sonra abdest alma, camiye gitme veya namaz kılma gibi birtakım arınma ritüelleri oluşmaya başlıyor” diyor.

    Sanal sekse yönelen kişiler, gerçek cinsellikte de sorunlar yaşamaya başlıyor. Cinsellikten uzaklaşıyorlar çünkü gerçek cinsel ilişkide istedikleri şekilde davranamıyorlar. Cinsellik doğal bir dürtü ama cinsel davranışlar sonradan öğreniliyor. Kişinin yaşamında sanal seks ön plana geçince gerçek bir arayıştan ziyade sanal arayışa yönelme olabiliyor.

    Bazen sorunlar büyüyor

    Kişinin işi, aile yaşamı ve hayatı etkilenmeye başladığında sanal seks kişinin yaşamında sorun haline gelmeye başlıyor. Bazı kişiler sanal seks yapmaktan işe konsantre olamamaya başlıyor. Evde eş ve çocuklarla ilgilenmek yerine onların uyumasını bekleyip sabaha kadar sanal seks yapıp rahatlama yolunu tercih edebiliyor. Kişi, arkadaşlarından uzaklaşmaya, sürekli bir ekranın karşısında oturur hale gelmeye başlayabiliyor.

    Aldatma zihinde başlıyor

    Uzman Psikolog Alper Aksoy, “Aldatmak göreceli bir kavram ve bence zihinde başlıyor. Birçok kişi sanal ilişkileri aldatmak olarak görmüyor çünkü ortada gerçek bir ilişki yok. Fakat sonuçta her ne olursa olsun bu da bir ilişki türü ve arayış. Kadın ya da erkek eşini yakaladığında aldatıldığını düşünüyor. Burada önemli olan sanal seks yapan kişilerin partnerlerinin ne hissettiği oluyor” diyor.

    MSN, facebook gibi sosyal paylaşım siteleri ne kadar etkili?

    MSN ve facebook bir nevi sosyalleşme aracı. Bunların ne kadar sağlıklı olduğundan ziyade kişiye verdiği zarar ve bu sitelerin kullanılış amacı önemli. Uzman Psikolog Alper Aksoy, “Günümüz internet çağı ve internet hayatımız içinde, bunu kabullenmemiz gerekiyor. İnternetle doğan bir nesil var ve ondan önceki nesil bu duruma adapte olamadı. Genelde aileler eşlerinin ve çocuklarının yanlarında ve gözlerinin önünde olmasını istiyor. İnsan olarak sosyal varlıklarız. İnternet ise iletişimimizi kolaylaştırıyor. Ama bunlar takıntı haline gelmeye başladığında sorunlar oluşmaya başlıyor” diyor.

    İlişki bağımlılığı yaratabiliyor

    Bazı kişiler internet sitelerinde birlikte olduğu kişileri takip etmeyi bir hastalık boyutunda yaşamaya başladı. Örneğin sevdiği kişinin sayfasına günde 30 defa bakmak, yorumları takip etmek gibi. Özellikle ilişki bağımlılığı yaşayan kişilerde bu davranış sıklıkla  görülüyor. Erkek arkadaşını ya da kız arkadaşını veya eski sevgililerini takip etmek için facebook kullanılabiliyor. Bunlar takıntılı davranışları olan kişilerde sıklıkla gözleniyor. Bu hastalıklı davranışlar, ilişkinin kalitesini bozarak zarar verebiliyor.

    Ne yapmak gerekiyor?

    Eşlerden birinin sanal dünyaya bağımlı olması durumunda bu konuyla ilgili çalışan bir uzmandan yardım almak gerekiyor. Bu davranış kendi kendine düzelen bir davranış değil, bir hastalık. Kişinin yaşamına sonradan, haz almak için soktuğu bir hastalık. Bu durumun düzelmesi için kişinin davranışlarını kontrol etmeyi, sıkıntı ve öfkeyle başa çıkabilmeyi ve iletişim kurabilme becerisini öğrenmesi gerekiyor.

    Sonrası suçluluk

    Sanal seks yapan kişilerde, ilk başlarda haz, rahatlama ve doyuma ulaşma daha sonraki süreçlerde ise suçluluk ve bu durumdan kurtulma duygusu oluşmaya başlıyor. Kişi, akşam ‘Bir daha yapmayacağım’ deyip söz verirken, sabah kendini aynı kısır döngünün içinde bulabiliyor.

    Formsanté Dergisi

  • Akıllı Telefon Yatak Odasına Girdi Cinselliği Bitirdi

    Akıllı Telefon Yatak Odasına Girdi Cinselliği Bitirdi

    Sosyal medya mecralarının yatak odalarına girmesinin insanların cinsel arzularını yavaş yavaş azalttığını ortaya çıktı.

    İngiltere’de yapılan bir araştırma Facebook ve Twitter gibi sosyal medya mecralarının yatak odalarına girmesiyle insanların cinsel arzularını yavaş yavaş azalttığını ortaya koydu.

    Yaşları 16 ila 44 arasında değişen 15 bin İngiliz arasında yapılan araştırmaya göre akıllı telefonların yaygınlaşması ve yoğun sosyal medya kullanımı ailelerin yatak odasını da etkiler hale geldi. Araştırmaya göre sosyal medyadan bahsedemeyeceğimiz 1990-91 ve 1999-2001 yılları arasında çiftler ayda 6 kez sevişirken, günümüzde ise bu rakam 4’e düşmüş durumda.

    Profesör Cath Mercer’a göre 90’lı yıllardan günümüze değişen bu tablodaki en büyük etken sosyal medyadan başkası değil. Zira kullanıcılar artık yatak odalarına telefonlarını alarak internete giriyor, Facebook ve Twitter gibi sosyal medya hesaplarında saatlerini geçirmeyi yeğliyor.

    Ancak tek suçlu sosyal medya değil elbette; zira sosyal medya hesaplarının kullanımını yaygınlaştıran akıllı telefon ve tabletler de bu tabloda son derece önemli bir rol oynuyor.

  • Facebook depresyon nedeni…

    Facebook depresyon nedeni…

    Başkalarının hayatlarını Facebook üzerinden takip eden internet kullanıcıları, bunları kendi hayatlarıyla kıyasladıktan sonra bunalıma giriyor”

    “Bin kişi üzerinde sosyal paylaşım siteleri konusunda yapılan ankete göre, başkalarının hayatlarını Facebook üzerinden takip eden internet kullanıcıları, bunları kendi hayatlarıyla kıyasladıktan sonra bunalıma giriyor”

    Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Osman Engin, “Göteborg Üniversite’nden bir grubun bin kişi üzerinde sosyal paylaşım siteleri konusunda yaptığı ankete göre başkalarının hayatlarını Facebook üzerinden takip eden internet kullanıcıları, bunları kendi hayatlarıyla kıyasladıktan sonra bunalıma giriyor” dedi.

    Engin, sosyal paylaşım sitelerinin bireysel düzeyde psikolojik travmalara neden olduğunu belirterek, bunun örneklerinin medyada görüldüğü söyledi.

    İnsanların kendi ölçülerinde sosyal paylaşım sitelerine sınır koyamadığını ancak sosyal paylaşım sitelerinin insanların sınırlarını zorladığına dikkati çeken Engin, “Toplumsal ve bireysel açılardan genel kabul ve red alanları birbirine karışmıştır. Bozulan sosyal yapıyla ilgili sınırsızlıkları sosyal paylaşım siteleri teşvik etmektedir” diye konuştu.

    Engin, Göteborg Üniversite’nden bir grubun bin kişi üzerinde sosyal paylaşım siteleri konusunda anket yaptığını anlatarak, şunları kaydetti: “Ankete göre, başkalarının hayatlarını Facebook üzerinden takip eden internet kullanıcıları, bunları kendi hayatlarıyla kıyasladıktan sonra bunalıma giriyor. Araştırmayı yapan gruptan Leif Dent, bu durumu sahte bir hayata benzeterek, “Facebook’ta insanlar, hayatlarının en güzel anlarını ve en güzel resimlerini paylaşır. Bu paylaşımlar diğer insanların yanılmasına sebep olur çünkü paylaşımı yapan insanın gerçek hayatını veya mutsuz anlarını Facebook’ta göremezsin. Başkalarının sanal hayatını kıskanmak, sosyal paylaşım siteleriyle beraber insanları etkileyen problemler arasına girdi” diyor. Ergenlik öncesi ve ergenlikte sosyal ağların ve teknolojinin sürekli ve uzun saatler kullanılması kaygıya, depresyona ve daha başka psiko-patolojilere neden olabildiği düşünülüyor.”

    “Facebook ve Twitter kimlik krizine sokuyor”

    Engin, Oxford Üniversitesi’nde yapılan araştırmada da Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinin gençleri kimlik krizine soktuğunun belirlendiğini kaydetti.

    Sosyal paylaşım sitelerinde vakit geçirmenin dikkat eksikliğine ve sözsüz iletişime neden olabileceğine dikkat çeken Engin, şöyle devam etti: “Günümüzün en temel sosyal sorunlarının başında gelen sosyal paylaşım sitelerinin özellikle çocuklar ve gençler üzerindeki olumsuz etkilerini belirlemek amacıyla oldukça yoğun çalışmalar yapılıyor. Şüphesiz gençlerin toplumsal varlığımızın devamı ve milli, manevi, sosyal ve kültürel değer ve normlarımızı edinip benimsemeleri ve insanlık adına yeni medeniyet değerlerini üretebilecek düzeyde katkı sağlamaları bekleniyor. Toplumsal birlik ve beraberlik adına bunun gerçekleşmesi oldukça önemlidir.”

    Engin, öte yandan sosyal paylaşım siteleri kullanımının 5 yaşın altına düştüğünü sözlerine ekledi.

  • İnternet bağımlısı mısınız ?

    İnternet bağımlısı mısınız ?

    İnternet yokken nasıl yaşıyorduk, artık hatırlamıyoruz bile… Hayatımızın her alanında o var. Alışveriş yapmak, fatura ödemek ve hatta aşkı bulmak için bile bilgisayar ekranının karşısına geçiyoruz. Çağa ayak uydurmak istiyorsak bu kadarı normal. Ancak internetin girdabına kapılıp çıkamayanlar da var. Bu testi çözerek internet detoksuna ihtiyacınız olup olmadığını öğrenebilirsiniz.

    1. En büyük korkunuz;
    ■ Kişisel verilerinizin internet üzerinden çalınması
    ▲ Bilgisayarınıza virüs girmesi
    ● İnternet bağlantınızın kesilmesi
    ★ Bilgisayarınızın çökmesi

    2. Başarısızlık veya hayal kırıklığı ile karşılaştığınızda nasıl tepki verirsiniz?
    ● Kendinizi başka şeylerle oyalarsınız
    ★ İnsanlarla bu konu hakkında konuşursunuz
    ▲ Aynı şeyi tekrar yaşamamak için çözümler ararsınız
    ■ Oturup kara kara düşünürsünüz

    3. Facebook, Twitter, Skype kullanıyor musunuz?
    ▲ Arkadaşlarınız sizinle en çok burada karşılaşır
    ■ Gündemi takip etmek için buralardasınız. Havadisleri kaçırmaktan korkuyorsunuz
    ● Zor durumdaki bir arkadaşınıza destek olmak için üye oldunuz
    ★ Buralarda kaybedecek vaktiniz yok

    4. Size en kolay nasıl ulaşılır?
    ■ E-posta atarak
    ● Kısa mesaj atarak
    ▲ Sabit telefon, cep telefonu, olmadı e-posta yoluyla
    ★ Kimse size kolayca ulaşabileceğinden emin olamaz

    5. En son ne okudunuz?
    ▲ İnternet üzerinden gazete
    ■ İnternet üzerinden kitap
    ★ Bir dergi
    ● İnternette görüp aldığım yeni bir roman

    6. Arkadaşlarınızın sizi nasıl tanımlamasını istersiniz?
    ● Sevgi dolu, dinlemeyi bilen ve her zaman paylaşımcı
    ▲ Daima kibar ve işini bilen, enerjik bir lider
    ■ İşte ve özel hayatında arkadaşlarına nasıl davranacağını bilen, parlak bir zeka
    ★ Her zaman iyi tavsiyelerde bulunan dengeli bir insan

    7. Son yıllarda hayatınızı aşağıdakilerden hangisi en çok etkiledi?
    ■ Kariyerinizdeki ilerleme
    ● Cep telefonunuz
    ★ Ekonomik kriz
    ▲ İnternet ve sosyal ağlar

    8. Pazartesi işe gelince, tasarruf tedbirleri nedeniyle işten çıkarıldığınızı öğrendiniz. Hemen;
    ▲ Özgeçmişinizi kariyer sitelerine gönderirsiniz
    ★ Bir arkadaşınızı ararsınız
    ● Eve gidip hıçkıra hıçkıra ağlarsınız
    ■ Bu konu hakkında bir tweet atarsınız

    9. İnternet üzerinden randevulaşmak konusunda fikriniz;
    ■ İstatistiksel olarak işe yarayabilir. Orada birini bulma ihtimaliniz, yakın çevrenizde bulmaktan çok daha yüksek
    ★ İnsanların neden bu şekilde randevulaştığını anlayamıyorsunuz
    ▲ İnsanların birini aradıklarını rahatça belirtmeleri açısından pratik bir yöntem
    ● İlginç bir fikir olsa da, şans eseri tanışmaktaki büyünün yerini asla tutamaz

    10. E-posta konusunda sizi en çok rahatsız eden nedir?
    ● Anlamsız bir mesajın içinde onlarca insanın e-posta adresinin görünmesi
    ▲ İnsanların mesajlarınıza yanıt vermemesi
    ■ İstek dışı gelen tanıtım mesajları
    ★ İnsanların dil bilgisi ve yazım kurallarına uymaması

    DEĞERLENDİRME

    KARELER ÇOĞUNLUKTAYSA:
    Dikkat! Bağımlısınız
    Bazen dijital teknolojiyi beyninizin bir parçasıymış gibi hissediyorsunuz. Yardıma ihtiyacınız olduğunda ona sarılıyorsunuz ve kendinizi iyi hissetmenizi sağlıyor. Ancak oynadığınız bilgisayar oyununda en üst seviyeye geçseniz de, iş yerinde yaptığınız sunum takdir edilse de size yetmiyor. Performansınızdan tatmin olmuyorsunuz. Başkalarının değerlendirmelerini ise dikkate almıyorsunuz. Kendinizi geliştirmek size özgüven kazandırır ve sizi bir amaç sahibi yapar. Dürüst olun; kendi kişisel yansımanızdan gözünüzü ayırmadıkça ne kadar başarılı olabilirsiniz?
    ÖNERİMİZ: Ekranın önünde tek başınıza oturacağınıza, neden sanal dünyadaki deneyimlerinizi web üzerinden başkaları ile paylaşarak bağımlılığınızı faydaya dönüştür müyorsunuz?

    ÜÇGENLER ÇOĞUNLUKTAYSA:
    Neredeyse bağımlısınız
    Sosyal ağlar hayatınızın bir parçası olmuş. Kendinizi teknoloji ile oyalıyorsunuz. Bilginiz ve deneyimlerinizi online olarak paylaşmaktan ve kendi reklamınızı yapmaktan hoşlanıyorsunuz. Dijital teknolojinin hayatınızı elinizden aldığını düşünmüyorsunuz ama sizin için artık sadece bir eğlence olduğunu söylemek de zor.
    ÖNERİMİZ: Teknolojik uzmanlığınızı ispatlamak yerine, neden insanlarla biraz da yüz yüze görüşmüyorsunuz? Bir arkadaşınıza evini taşırken yardım etmeye ya da birkaç arkadaşınızla toplanıp makarna partisi vermeye ne dersiniz?

    DAİRELER ÇOĞUNLUKTAYSA:
    Henüz bağımlı değilsiniz
    Hayatınızı teknolojik aletlere bağlı yürütmüyorsunuz. Son model bir cep telefonu ile görülmek gibi bir kaygınız da yok. Ancak son yıllarda telefon etmek yerine kısa mesaj atmayı ya da bir arkadaşınızın ofisine geçerken uğramak yerine e-posta ile haberleşmeyi tercih ettiğiniz de bir gerçek. Uzun toplantılara katılmaktansa, uzun e-posta zincirleri size daha kolay geliyor. Ancak, bunların sonucunda arkadaşlarınızla yüz yüze iletişiminiz azaldı. Son anda yapılması gereken bir iş duyurulduğunda ya da bir arkadaşınız e-posta ile yardım istediğinde hep oradasınız. Bu da sizin fark etmeden ekran önünde fazla zaman geçirdiğinizin kanıtı…
    ÖNERİMİZ: Teknoloji ile kurduğunuz dengeli ilişkiyi aynen koruyun. Sizi teknolojiyi kullanmaya zorlayan avantajlara ve sosyal ağlardaki arkadaşlarınıza direnecek gücünüz var. İş saatlerinde ekran başında uzun saatler geçiriyorsanız, uzaklaşmanızı sağlayacak molalar verin.

    YILDIZLAR ÇOĞUNLUKTAYSA:
    Bağımlılık uzak ihtimal
    Teknolojiyi iş hayatınızda kullanmaya mecbursunuz ancak eğer arkadaşlarınız sizinle gerçekten konuşmak istiyorlarsa, yüz yüze gelmek zorundalar. Size göre fiziksel iletişimin yerini hiçbir şey tutamaz. Sizin için bundan daha iyi bir iletişim yolu yok. Dijital teknolojilere bağlanmaktan hep kaçtınız. Hatta insanların internet ya da cep telefonu mesajlarındaki kabalıkları veya aşırı samimiyetleri sizi hep rahatsız etti. Teknoloji alanındaki gelişmelerin gerisinde kaldığınızı hissediyor olabilirsiniz.
    ÖNERİMİZ: Bağımlı olmamak iyi bir şey ama yine de unutmayın; insanlarla iletişim kurmak için yüz yüze gelmek bazen imkansız olabilir. Günümüz koşullarında internet üzerinden iletişim kurmak da kaçınılmaz. Kendinizi ifade etmek için karşınızda mutlaka birisinin oturması gerekmediği gibi, iletişim kuracağınız her insandan da hoşlanmak zorunda değilsiniz. Özellikle iş hayatında, işinizi kolaylaştıracağı zamanlarda teknolojiden kaçmayın, faydalanın.

  • Mutlu Bir Evlilikte Dikkat Edilmesi Gereken 7 Öneri

    Mutlu Bir Evlilikte Dikkat Edilmesi Gereken 7 Öneri

    Mutlu bir ilişki ve evliliğiniz olmasını istiyorsanız dikkat! Eşinize karşı sergilediğiniz ve hemen terk etmeniz gereken 7 davranış biçimi.

    1. Ailesini eleştirmek

    Eşinizin ailesi hakkında belki iyi belki biraz kötü hisleriniz olabilir. Ama siz siz olun, eşinize karşı ailesi hakkında eleştiri yapmaktan kaçının. Hiç kimse, arasında kan bağı olan yakınları hakkında sert sözler duymaktan hoşlanmaz. Dolayısıyla konu bir şekilde onun ailesine geliyorsa, dilinizi tutmanızda yarar var.

    2. Ajanlık yapmak

    Eşinizin nerede olduğunu, ne düşündüğünü ve diğer önemsiz ayrıntıları, Facebook’undan ya da Twitter’ından sürekli takip ederek, kendiniz için iyi bir şey yaptığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Belki bu sayede onun, ilişkinizi ilgilendiren farklı alışkanlıklarından haberdar olabilirsiniz. Ama bu, ilişkinize yarar getirmekten daha çok zarar verebilir.

    3. Toplum içinde kavga etmek

    Çiftlerin ara sıra tartışmaları doğal bir şeydir. Ancak, bu tartışmanın kavgaya dönüşmesi, sık aralıklarla tekrarlanması ve özellikle başkalarının da olduğu ortamlarda herkesin ilgisini çekebilecek kadar kontrolden çıkması, sizin açınızdan utanç verici olduğu kadar ilişkiyi zedeleyici bir probleme de dönüşebilir.

    4. Kendinizi bırakmak

    Kendinize bakmayı bırakmak, kilonuza ve görünümünüze dikkat etmemek, sadece sizin sağlığınıza zarar vermekle kalmaz, ilişkinizde de karşı tarafa kötü bir mesaj verir. Kendinize bakmayı bıraktığınızda, eşiniz, ona bakmaktan da vazgeçtiğinizi, ilişkinizi önemsemediğinizi düşünecektir.

    5. Onu değiştirmeye çalışmak

    Çoğu kadının düştüğü bir hata bu! Kadınlar sürekli birlikte yaşadıkları erkeği geliştirmek için çabalarlar. Her ne kadar bu, ilişkiyi zora soksa, yeni problemler yaratsa da… Sürekli onu eleştirmek, yanlışlarını göstermek, bazı alışkanlıklarını değiştirmesi için uyarmak, kalp kırıcı olabilir. Bu da erkek açısından ilişkiyi tatsız hale getirir.

    6. Problemleri kafanıza takmak

    Herkes mükemmel bir ilişkiye sahip olduğunu düşünmek ister. İşte bu uğurda didinmek, sürekli ilişkinize ait problemlere kafa yormak, sizi üzer. Ama bu sorunları dile getirmeden, sürekli kendi içinizde onlarla boğuşursanız, kendinizi olduğu kadar eşinizi de incitebilirsiniz. İyi iletişim, mutlu olmanın ve uzun süreli bir ilişkinin köşe taşıdır.

    7. Yalan söylemek

    Birlikte güzel bir gelecek hayali kuruyorsanız, eşinize yalan söylemenin hiçbir gerekçesi olmamalı. Yani ‘beyaz yalanlar’ deyip işin içinden sıyrılmaya kalkmayın!

  • Aldatıldığınızı Önceden Fark Edebilirsiniz!

    Aldatıldığınızı Önceden Fark Edebilirsiniz!

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “TEHLİKE ÇANLARI İLİŞKİNİZ İÇİN ÇALIYOR OLABİLİR!”

    Sevgililerin, aynı evi paylaşanların, sözlülerin, nişanlıların, evlilerin, hemen hemen herkesin aldatılmak ve aldanmak gibi korkuları olabiliyor. İnsanlar sezgilerine göre partnerlerinin kendilerini aldatıp aldatmadıklarına karar veriyorlar, bu nedenle bazen yanılıyorlar ve pişman oluyorlar, bazen de doğru karar alıp uygulayamıyorlar. Bu iki ayrı kararın ortak bir sonucu oluyor; hayal kırıklığı. Bu tür bir hayal kırıklığı yaşanmaması için CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe, aldatma eyleminin en belirgin özelliklerini sıraladı…

    TEHLİKE ÇANLARI İLİŞKİNİZ İÇİN ÇALIYOR OLABİLİR!

    Aldatmanın önceden tahmin edilebilir bir durum olduğuna dikkat çeken CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe; “Araştırmalar kadınların aşk arayışı,erkeklerin ise daha çok cinsel doyumsuzluk nedeniyle eşlerini aldattığını ortaya koyuyor. Ancak neden ne olursa olsun çift devekuşu gibi kafasını kuma gömmediğinde ilişkilerinde yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu fark edebilir ve tehlike çanlarının sesini duyabilir.” dedi ve aldatmaya dair tehlike çanlarının hangi koşullarda çalmaya başladığı konusunda şu bilgileri verdi:

    • – “Her seferinde dışarı çıkmak için bahaneler uyduruyorsa eve geç geliyorsa,
    • – Cep telefonuna, tabletine veya bilgisayarına şifre koyduysa ve bunları sizden gizliyorsa,
    • – Facebook, Twitter, MSN gibi sosyal paylaşım ağlarında daha çok vakit geçirmeye başladıysa,
    • – Sık sık seyahate çıkıyorsa,
    • – Ara sıra ona ulaşamıyorsanız ve cep telefonunu açmıyorsa,
    • – Sizinle birlikte olmasının yaşamını ve işini engellediğini düşünüyorsa,
    • – Durup dururken spora başlayıp, kendine, kıyafetlerine ve iç çamaşırlarına daha önce göstermediği bir özen gösteriyorsa,
    • – Kredi kartı harcamalarında bir artış varsa,
    • – Birebir konuşmalarınızda başka şeylerle uğraşıyor ve gözünüzün içine bakmıyorsa,
    • – Size soğuk ve ukalâ bir şekilde davranıyorsa,
    • – ‘Bana hükmetmeye mi çalışıyorsun?’ diye tepki göstermeye başladıysa,
    • – Size şefkatli davranmayı bıraktıysa,
    • – Sizinle birlikte duş almıyorsa,
    • – Yatarken artık size sarılmıyor, hatta sizinle aynı yatakta yatmamak için TV karşısında uyumaya başladıysa ya da partnerinizde uykusuzluk sorunu başladıysa,
    • – Cinsel hayatınız nedensiz bir şekilde bitmişse,
    • – Sorumluluklarını art arda unutmaya başladıysa,
    • – Her seferinde, yalnız kaldığınızda ve yapacak bir işiniz olmadığında siz yokmuşsunuz gibi davranıyorsa,tehlike çanları çalmaya başlamış demektir.”

    EVLİLİK TERAPİSİ İŞE YARAYABİLİR…

    Uzun yıllar süren tecrübeler sonucu yukarıda sıralanan maddelerin aşkın bittiğini gösteren birer işaret olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyenDr. Keçe; “Bu nedenle çiftler ilişkilerinde açıkça görünen bu gerçekleri örtbas ederek görmezden gelmeye çalışmamalıdır. Bu maddelerdenen az 7‘i fark edildiğinde, sevgiliden, ilişkiden ya da yuvadan olunmak istenmiyorsa, çok gecikmeden bir evlilik terapistinden randevu almak gerekiyor.” dedi.