Etiket: evlilikte cinsel sorunlar

  • Evlenmeden önce cinsellik

    Evlenmeden önce cinsellik

    Niçin evleniriz; Temelde hepimiz başka insanlarla iletişim kurmayı arzu ederiz. Olgunlaştıkça da bu his bizi yakından ve derinden sevecek bir kişiyi özleyip, aramaya iter. Almakta vermekte sevginin olmazsa olmaz bölümleridir. Biri olmadan öteki pek uzun ömürlü olmaz. Evlenmenin temel nedenlerinden bir tanesi beraberlik,birine sahip olmak ve birine ait olmak duygusu, bundan doğan yakınlık, can yoldaşlığı, istenmek, anlaşılmak, çocuk sahibi olmak, kendi düzenini kurmaktır. Bunlar vazgeçilmez duygusal öğelerdir. Yine bunlar cinselliği yalnızca fiziksel yönden değil, ruhsal yönden de tamamlar.

    Özellikle kadınlar yıllar yılı evlenmeyi ve cinsel ilişkide bulunmayı dört gözle beklerler. Daha çocukluklarından beri her türlü yaşam sorununun evlenince çözümleneceğine inanırlar, ama beraberlik güzel duyguların yanı sıra birçok sorumluluğu ve sıkıntıyı da beraberinde getirir. Evlilik kişilerin bundan sonraki yaşamlarında beraberce kullanacakları sınırlı bir kredidir. Bunu ilk günden tüketebilir ve ya mantık, saygı ve sevgi doğrultusunda bir ömür boyu mutlu olarak kullanabilirsiniz. Cinsellikte bu beraberliğin vazgeçilmez bir parçası ve tamamlayıcısıdır.

    Beraberlikte ilk cinsel ilişkinin kusursuz geçmesi gerektiğine inanmışızdır. Oysa bu inancın tam tersine ilk gece gerginlik ve korku içinde geçer. Yeni beraber olan çiftlerin ilk gecelerini birtakım olumsuz duygular içinde olduklarını ve korkularını gizlemek istemeleri de gerginlik ve baskıları daha da arttırır.

    Yetersiz cinsel eğitim, daha önceden bilinmeyen ama evlilik süresinde ortaya çıkan çeşitli sağlık sorunları zaten var olan ekonomik sorunlara, toplumsal baskılara ve olumsuzluklara eklenirse cinselliği yok etmeye başlar. Bu yüzden evlilik öncesi bazı hazırlıkları yapmak kişilerin bu olabilecek negatifliklerden uzaklaştırır.

    Bunlar nelerdir ; En önemlisi her iki tarafın evlilik öncesi muayeneye gitmeleridir Erkeğin ve kadının cinsel bir anormalliği yani sağlıklı bir cinsel yaşantıyı engelliyecek problemleri var mı, varsa ve mümkünse bunun düzeltilmesi.

    Herhangi bir bulaşıcı hastalık var mı ( sarılık, cinsel yolla geçen bir hastalık, aids ve bu gibi ) varsa gerekli önlemleri alınıp, tedavi edilmesi .

    İleride sorun olabilecek herhangi bir sağlık problemi var mı. ( Gizli şeker, kalp hastalığı, hormonal bozukluk gibi )

    Bebek sahibi olmayı engelliyecek bir sebep var mı ? Erkeklerde evlenmeden önce sperm sayımı yaptırılması, kadında yumurtalıkların ve hormonal düzenin kontrol edilmesi.

    Gebelik esnasında sorun yaratabilecek kan uyuşmazlığı, kadında toksoplasma( çiğ etten geçip kırsal alanlarda yaygın bir enfeksiyondur ) gibi gebeliğin ileri ki aylarında bebeğin ölümüne sebep verebilecek bir enfeksiyonun var olup olmadığının araştırılması gerekir.

    Kan uyuşmazlığı kan grubu ile değil kanınızda ki Rh faktörü ile ilgilidir. Yalnızca kadının Rh negatif, erkeğin ise Rh pozitif olduğu durumlarda oluşabilir.

    Kadın Rh pozitif, erkek Rh negatif uyuşmazlık yok
    Kadın Rh negatif, erkek Rh negatif uyuşmazlık yok
    Kadın Rh pozitif , erkek Rh pozitif uyuşmazlık yok

    Kan uyuşmazlığının varlığının bilinmesi gebelik öncesinde veya gebeliğin başlangıcında gerekli tedbirlerin alınarak ortaya çıkabilecek rahatsız edici durumları engeller.

    Çiftlerin ailelerinde ve ya kendilerinde kalıtsal ( doğumla geçen ) bir hastalık ve ya anormallik var mı varsa bunların derecelerinin araştırılması , değerlendirilmesi eğer riziko payı varsa oluşacak gebeliklerin titizlikle takip edilmesi gerekir.

    Özellikle akraba evliliklerinde genetik danışmanın alınması ( bunu hekiminizin tavsiye ettiği bir yerde ve ya hastanelerin genetik bölümlerinde yaptırabilirsiniz )

    Akraba evliliklerinde sakat çocuk olmasının nedeni basit olarak şöyle izah edilebilir ;

    Her insanın yapısında var olan ama bulunduğu şekli ile kişide ciddi rahatsızlıklar yaratmayan birtakım anormallikler vardır ( teknik olarak herkesin genetik şifresinde ki bazı yerlerde zararsız bozukluklar vardır ) aynı sülaleden gelen kişilerde bu bozuklukların aynı yerlerde olma olasılığı fazladır. Doğacak bebeğin yapısını oluşturacak formülün yarısını anneden yarısını da babadan alacağı için aynı kökenden gelen kişilerin her ikisinin de vereceği formülde aynı yerde bozukluk olma olasılığı yüksektir. Ve böyle bir bozukluk olursa verilen şifrede aynı yerde bozukluk olacağı için ciddi sakatlıklar görülecektir.

    Teknik olarak her iki taraftan gelecek genetik şifre bozukluklarının aynı yerde ise çocukta o basamaktaki gen tamamen bozuk olacaktır.

    Evlilik öncesi cinsel eğitim ve danışma almak oluşabilecek korku ve yanlışlıkları ve bunların getirebileceği cinsel isteksizlikleri ve problemleri ortadan kaldıracaktır.
    Unutmayınız ki yaşanan her şey iz bırakır.

    Evli çiftlere bir önerimizde birbirlerini iyice tanıyana kadar çocuk sahibi olmamaları. Bunun içinde bir hekime danışarak en uygun doğum kontrol yöntemini cinsel hayatlarına başlamadan önce uygulamalarıdır. Gebe kalma korkusu altında kadın rahat bir cinsellik yaşayamaz.

    Sonuç olarak yukarıda saydığımız olumsuzlukların var olması birbirini seven iki insanın bir araya gelmesi için engel teşkil etmeyebilir. Bunların önceden bilinmesi eğer mümkünse gerekli tedavilerin yapılması ve tedbirlerin alınması faydalıdır.

    Bilinmeden evlilik sırasında ortaya çıkması ve ya getirebileceği tamiri mümkün olmayan
    sonuçlar büyük hayal kırıklıkları, olumsuzluklara hatta ilişkinin bitmesine neden olur.
    Bu gibi rahatsız edici olaylarla karşılaşmamak için önerilerimize uymanızı ve hekim kontrolünde sağlıklı bir cinselliğe adım atmanızı öneririz.

  • Mutlu Bir Evlilikte Dikkat Edilmesi Gereken 7 Öneri

    Mutlu Bir Evlilikte Dikkat Edilmesi Gereken 7 Öneri

    Mutlu bir ilişki ve evliliğiniz olmasını istiyorsanız dikkat! Eşinize karşı sergilediğiniz ve hemen terk etmeniz gereken 7 davranış biçimi.

    1. Ailesini eleştirmek

    Eşinizin ailesi hakkında belki iyi belki biraz kötü hisleriniz olabilir. Ama siz siz olun, eşinize karşı ailesi hakkında eleştiri yapmaktan kaçının. Hiç kimse, arasında kan bağı olan yakınları hakkında sert sözler duymaktan hoşlanmaz. Dolayısıyla konu bir şekilde onun ailesine geliyorsa, dilinizi tutmanızda yarar var.

    2. Ajanlık yapmak

    Eşinizin nerede olduğunu, ne düşündüğünü ve diğer önemsiz ayrıntıları, Facebook’undan ya da Twitter’ından sürekli takip ederek, kendiniz için iyi bir şey yaptığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Belki bu sayede onun, ilişkinizi ilgilendiren farklı alışkanlıklarından haberdar olabilirsiniz. Ama bu, ilişkinize yarar getirmekten daha çok zarar verebilir.

    3. Toplum içinde kavga etmek

    Çiftlerin ara sıra tartışmaları doğal bir şeydir. Ancak, bu tartışmanın kavgaya dönüşmesi, sık aralıklarla tekrarlanması ve özellikle başkalarının da olduğu ortamlarda herkesin ilgisini çekebilecek kadar kontrolden çıkması, sizin açınızdan utanç verici olduğu kadar ilişkiyi zedeleyici bir probleme de dönüşebilir.

    4. Kendinizi bırakmak

    Kendinize bakmayı bırakmak, kilonuza ve görünümünüze dikkat etmemek, sadece sizin sağlığınıza zarar vermekle kalmaz, ilişkinizde de karşı tarafa kötü bir mesaj verir. Kendinize bakmayı bıraktığınızda, eşiniz, ona bakmaktan da vazgeçtiğinizi, ilişkinizi önemsemediğinizi düşünecektir.

    5. Onu değiştirmeye çalışmak

    Çoğu kadının düştüğü bir hata bu! Kadınlar sürekli birlikte yaşadıkları erkeği geliştirmek için çabalarlar. Her ne kadar bu, ilişkiyi zora soksa, yeni problemler yaratsa da… Sürekli onu eleştirmek, yanlışlarını göstermek, bazı alışkanlıklarını değiştirmesi için uyarmak, kalp kırıcı olabilir. Bu da erkek açısından ilişkiyi tatsız hale getirir.

    6. Problemleri kafanıza takmak

    Herkes mükemmel bir ilişkiye sahip olduğunu düşünmek ister. İşte bu uğurda didinmek, sürekli ilişkinize ait problemlere kafa yormak, sizi üzer. Ama bu sorunları dile getirmeden, sürekli kendi içinizde onlarla boğuşursanız, kendinizi olduğu kadar eşinizi de incitebilirsiniz. İyi iletişim, mutlu olmanın ve uzun süreli bir ilişkinin köşe taşıdır.

    7. Yalan söylemek

    Birlikte güzel bir gelecek hayali kuruyorsanız, eşinize yalan söylemenin hiçbir gerekçesi olmamalı. Yani ‘beyaz yalanlar’ deyip işin içinden sıyrılmaya kalkmayın!

  • Cinsel ilişki sıklığı ne olmalı?

    Cinsel ilişki sıklığı ne olmalı?

    Haftalık Cinsel İlişki Sıklığı Ne Kadar Olmalıdır…

    Cinsel ilişki sıklığının normal bir sayısı yok. Bu bazı çiftler için her gün bazıları için haftada ya da ayda birkaç keredir. Önemli olan cinsel ilişki sıklığından ziyade yaşanan cinselliğin erkek için de kadın için de fiziksel, duygusal, psikolojik tatmin sağlamasıdır. Eğer bu tatmin azalırsa sorun geçiştirilmemeli, mutlaka incelenmeli. Ancak sıklık bakımından periyodik beraberliklerin oluşması önemlidir. Bir ilişkiden sonra uzun süre ara vermek şeklinde değil daha düzenli ilişkiler içinde olmak tatmini artırır. Yaşa göre cinsel ilişki sıklığı konusun da şu rakamları verebiliriz.

    Yaş…………………………………..Cinsel İlişki Sıklığı (Haftalık)

    20……………………………………. 4-5 kez
    30……………………………………. 3-4 kez
    40……………………………………. 2-3 kez
    50……………………………………. 1-2 kez
    60……………………………………. 10 günde ya da ayda 1 kez

  • Kadınlar Cinsellikden Neden Uzaklaşır

    Kadınlar Cinsellikden Neden Uzaklaşır

    İletişimsizlik

    Kadınların cinsel işlev bozukluklarıyla ilgili çalışmalar son yıllarda artış gösterdi. Normal cinsel yaşamı devam ederken birdenbire kadının ilişkiden soğuması, cinsel beraberlikten korkması “sorun” olarak nitelendiriliyor.

    “Kadınların en belirgin şikayetleri cinsel davranışların ötesinde, sevgi, iletişim kurma, dokunma konusunda tatminsizliktir. Sorun, cinsel cazibe ve istekle ilgili problemler etrafında toplanmaktadır”

    Testesteron eksikliği

    Kadınlarda cinsel isteği oluşturan testesteron eksikliği halinde “uyarılma” ve “isteksizlik” sorunu meydana geliyor. Hem ilaçla hem de ilaçsız tedavisi mümkün.

    Antidepresan kullanmak

    Herkesin seks isteğini bu şekilde etkilemese de çoğu kadının seks isteğini azaltır.

    Doğum kontrol hapları

    Doğum kontrol haplarının farklı yan etkileri olabiliyor. Sinir, baş ağrısı, kilo alımı ve cinsel isteksizlik gibi. Bu haplar yaygın olmasa da bazı kadınların seks isteklerini azaltıcı rol oynayabilir. Bunun yanı sıra spiral, prezervatif gibi araçlar da kadınların seks isteklerinin azalmasına neden olabilir.

    Emzirme

    Emzirme döneminde vücut prolaktin hormonu salgılar. Bu hormon da seks isteklerini azaltır. Ama seks isteği doğumdan sonra üçüncü ayda eskisi gibi olmaya başlar.

    Uykusuzluk

    Uyku enerjimizi toplamamız için olmazsa olmazdır. Uykusuzluk cinsel istek üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Yeterli enerjiyi alamayan bünye, sekse karşı da motive olamaz.

    Stres

    İş yoğunluğu, eğitimle ilgili stresler, aile sorunları veya hastalıklar, ölümler seks isteğini azaltıcı rol üstlenebilir. Özellikle kadınlar akıllarında başka şeyler varken cinsel ilişkiyi yaşamakta zorlanırlar. Stresi yükseldiği zaman çoğu kadın seksi bir çözüm olarak görmez.

    Partnerle uyumsuzluk

    Her ilişkide duygusal ve tutku olarak farklılıklar görülebilir. Bu nedenle çiftler seksten uzak durabilir.

    Vücudunu beğenmeme

    Vücutlarını beğenmeyen kadınlar partnerlerinin gözünde kendilerini kendi gözleriyle algılarlar. Bu nedenle seksten uzak dururlar.

    Kötü cinsel deneyim

    Önceden yaşanmış ya da partneri ile yaşadığı kötü cinsel deneyimler de kadının cinsel isteksizliğinde etkilidir.

    Toplumsal baskı ve tabular

    Bekaret tabusu özellikle kadının cinsel hayatını olumsuz etkiliyor. Çocukluğundan beri “kötü” ve “günah” kelimeleri ile yan yana kullanılan cinsellik kadının kolay kolay aşamadığı bir durum haline gelmiş olabilir. Özellikle İslam ülkelerinde kadının cinsel isteksizliğinde bu durumun çok etkili olduğu görülüyor.

    Cinsel isteksizlik nasıl teşhis edilir?

    Kadınların cinsel işlev bozukluğunun teşhisi için öncelikle hormonal ve fiziksel yönden muayenesi yapılıyor. Kadının cinsellikle ilgili hikayesi dinleniyor; kilo sorunu, menopoz döneminde olup olmadığı, psikolojik durumu, eşiyle ilişkisi, hijyenik koşulları inceleniyor.
    Kadınların cinsel işlev bozukluğunun teşhisi için öncelikle hormonal ve fiziksel yönden muayenesi yapılıyor. Kadının cinsellikle ilgili hikayesi dinleniyor; kilo sorunu, menopoz döneminde olup olmadığı, psikolojik durumu, eşiyle ilişkisi, hijyenik koşulları inceleniyor.