Etiket: evlilik

  • Evlilik öncesi hangi estetikler tercih ediliyor?

    Evlilik öncesi hangi estetikler tercih ediliyor?

    Evlilik heyecanını yaşayan gelin ve damat adayları, hayatlarının en özel gününde en güzel olmayı hayal eder.

    Gelin adayları evlilik öncesi en çok hangi operasyonları tercih ediyor?

    Burnun yüzün ortasında ve yüze bakıldığında ilk göze çarpan organ olması nedeni ile gelin adaylarımız için en fazla tercih edilen operasyonların başında burun ameliyatı geliyor. Bunun yanı sıra gelinlerin saçlarını çoğunlukla topuz yapmaları, kepçe kulak problemini de gündeme getirebiliyor. Böylesi durumlarda kulak estetiği operasyonlarında da artış oluyor. Yüze yağ enjeksiyonları, dolgular ve botoks uygulamaları da yine gelin adaylarının en fazla tercih ettiği işlemlerin başında geliyor.

    Gelin adaylarında yüz estetiği dışında tercih edilen bölgeler var mı?

    İstenilen gelinliği rahatça taşıyabilmek için meme estetiğine çok önem veriliyor. Özellikle meme hacmi yeterli olmayanlarda meme protezleri ile memeler büyütülüyor. Sarkık olması durumunda ise dikleştirme ve toparlama operasyonları yapılıyor.

    Bu ameliyatların süresi nedir?

    Operasyonların biçimine ve kişiye göre bu süre değişiyor. Örneğin, burun ameliyatları iki ila üç saat sürer. Kulak estetiğinde süre bir buçuk saattir ve hasta aynı gün taburcu edilebilir. Ancak yedi güne kadar kulakta şişmeler olabilir. Bu süre zarfında hastanın istirahat etmesi gerekmektedir. Meme estetiğinde ise süre bir ila üç saat arasında değişir ve genellikle hastanın hastanede kalması gerekmez.

    Evlilik öncesi cerrahi işlemler ne zaman başlamalı?

    Yapılacak cerrahi işlemlerin düğün tarihinden en geç iki ay, daha küçük işlemlerin ise bir ay önce tamamlanmış olması önemlidir.

    Damat adayları evlilik öncesi en çok hangi operasyonları tercih ediyorlar?

    Genellikle tıp dilinde “jinekomasti” adı verilen, erkek memesinin normalden fazla hatta aşırı derecede büyüyerek kadınsı bir vücut görünümüne neden olması durumu için evlilik öncesi bu operasyonu geçirebiliyorlar. Erkeklerde de göğüs estetiği en sık tercih edilen operasyonlardandır. Bunun dışında estetik burun ameliyatları da talep edilebiliyor.

    Hem gelin hem damat adaylarının ortak yaptırdıkları operasyonlar nelerdir?

    Özellikle bölgesel yağlanma şikâyeti olan kişilerin operasyon listesinde en hızlı ve net sonuç için liposuction görülüyor. Genç bayanlarda düğün öncesi en çok tercih edilen operasyonlardan biri de genital estetik. Bunun yanı sıra yüzdeki kırışıklara botox uygulamasının düğün tarihinden 10 gün önce yapılması uygun oluyor. Botoksun kırışıklık tedavisindeki kullanımı dışında alın, koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanındaki aşırı terlemeye engel olması da gelin ve damat adaylarında en fazla tercih edilen cerrahi işlemler arasında.

  • Kadınların aldatma nedenleri

    Kadınların aldatma nedenleri

    Kadınların aldatma nedenlerinden başlıcaları eşinden veya sevgilisinden beklemediklerini görmesidir.

    Kadının aldatmasının asıl sebebi eşidir yada sevgilisidir. Kadın sex arayışı içerisinde değildir. Kadın sevgi, şefkat ve aşk arayışı içerisindedir. Bunları kimde bulursa onunla birlikte olur. Eşinden görmediği sevgi, şefkat ve aşk başkasından gelirse mutlaka ona meyil eder. Kadın için aldatma sadece seksüel bir birliktelik değildir. Kadın zihnine yada kalbine birini yerleştirdiği andan itibaren kendisini, eşini yada sevgilisini aldatıyor konumuna sokar ve ona göre davranmaya başlar. Çünkü kadın için birinin koynundayken bir başkasını düşünmek bile aldatma olarak görülür.

    Kadının aldatması için mutlaka ama mutlaka karşıdaki erkeğin bir hata yapmış olması gerekiyor. Elbetteki patolojik vakaları ayrı koyuyoruz. Yani çift kişiliklilik, şizofreni, manik depresif gibi psikolojik rahatsızlığı olan hastalar hiçbir sebep olmadan aldatabilirler. Onlar bu kapsamın dışındadırlar. Normal ruh sağlığı yerine olan bir kadının eşini aldatabilmesi için mutlaka ama mutlaka sevgi aşk yada şefkat eksikliği olması gerekiyor. Sadece seks için aldatan kadın sayısı istatistiklere girmeyecek kadar azdır.

    İlgili Konular ;

    – Evlilikte hangi dönemlerde aldatma daha sık yaşanıyor?
    – Aldatma yaşanmış bir evlilik kurtarılabilir mi?
    – Her erkek eşini aldatır mı?
    – Evli erkekler eşlerini hangi nedenlerle aldatıyor?
    – Evli kadınlar eşlerini hangi nedenlerle aldatıyor?
    – Aldatan kişinin evliliğinde mutlaka sorun mu vardır?
    – Aldatılan kişi nasıl bir psikolojik destek alabilir?
    – Sevgilim beni aldattı, yine de onunla evleneyim mi?
    – Aldatmadan sonra çift nasıl bir psikolojik destek alabilir?
    – Aldatan kişi psikolojik destek almalı mı?

  • Ten uyumu nedir ?

    Ten uyumu nedir ?

    Evliliğin temelini sevgi, güven, sadakat, sağlıklı iletişim gibi dinamikler oluşturmasına karşın, eşler arasındaki birlikteliği güçlü kılan çok önemli bir faktör daha var, o da cinsellik…

    Çiftlerin sevgisi, aralarındaki iletişimin sağlıklı olması ya da güven duygusu ne kadar sağlam olursa olsun, eğer cinsel hayatlarından sıkıntı varsa, o evliliğin uzun ömürlü ya da mutluluk çerçevesinde sürebilmesi zorlaşıyor.

    Üstelik sorun, erken boşalma, ereksiyon sorunları, vajinismus gibi tedavisi mümkün olan bir sıkıntı değilse ve sorunun adı ten uyumu ise çiftleri zorlu günler bekliyor demektir.

    Cinsel Hayatın Mutlu Evliliklere Katkısı

    Yüreklerde sonsuz sevgi ile başlayan evliliklerde, eşlerin cinsel yaşamlarının ne kadar duyurucu olup olmadığı son derece önemli. Bazı araştırma sonuçlarına göre, yüzde 70, bazılarına göre ise yüzde 80 gibi ciddi oranlara varan, çiftlerin cinsel hayatlarının evliliğe yansıması, hiç kuşkusuz olağanüstü bir önem taşıyor.

    Ten Uyumsuzluğu “İlk Gece Korkusu” ile Karıştırılıyor

    Bazı rahatsızlıklar, semptomları nedeniyle başka rahatsızlıklarla karıştırılabiliyor çoğu zaman. Panik atağın, kalp krizi ile beyindeki urların migren ile karıştırılması gibi. Başta hekim için ayırdı zorlayıcı olsa da, kısa sürede gerçek tanı konuluyor. Ten uyumsuzluğunda da durum böyledir. Ten uyumsuzluğu ilk bakışta, “ilk gece korkusu” sanılabiliyor.

    Her iki durumda da belirtiler;

    – Korku,
    – Kaygı bozukluğu,
    – Eşin kendisine dokunmasına tepki,
    – Eşe dokunmak istememek,
    – Erkekte güvensizlik duygusu,
    – Kadında isteksizlik,
    – Uyku halinde bile diğer eşin dokunmasına içgüdüsel tepki.
    – Tenlerin Kimyası Var mı?
    – Neden bazı eşler birbirine dokunmadan duramazken, bazıları dokunmamak için köşe bucak kaçarlar? Neden bazı çiftler, eşleri olmadan tek başına uyuyamazken, bazıları aynı evin içinde ayrı yerlerde uyurlar? Bu soruların tek bir yanıtı var; tenlerdeki uyum ve uyumsuzluk.

    Bilim insanları beynimizin kimyasına bağlı olarak, vücudumuzun da ve dolayısıyla tenimizin de kimyasının olduğunu ifade ediyorlar. Çiftlerin tenlerinin uyumu da bu şekilde gerçekleşiyor. Benzer hormonlar salgılanıyorsa, eşler arasındaki libido yani cinsel enerji yüksek oluyor.

  • Kadınlar Cinsellikden Neden Uzaklaşır

    Kadınlar Cinsellikden Neden Uzaklaşır

    İletişimsizlik

    Kadınların cinsel işlev bozukluklarıyla ilgili çalışmalar son yıllarda artış gösterdi. Normal cinsel yaşamı devam ederken birdenbire kadının ilişkiden soğuması, cinsel beraberlikten korkması “sorun” olarak nitelendiriliyor.

    “Kadınların en belirgin şikayetleri cinsel davranışların ötesinde, sevgi, iletişim kurma, dokunma konusunda tatminsizliktir. Sorun, cinsel cazibe ve istekle ilgili problemler etrafında toplanmaktadır”

    Testesteron eksikliği

    Kadınlarda cinsel isteği oluşturan testesteron eksikliği halinde “uyarılma” ve “isteksizlik” sorunu meydana geliyor. Hem ilaçla hem de ilaçsız tedavisi mümkün.

    Antidepresan kullanmak

    Herkesin seks isteğini bu şekilde etkilemese de çoğu kadının seks isteğini azaltır.

    Doğum kontrol hapları

    Doğum kontrol haplarının farklı yan etkileri olabiliyor. Sinir, baş ağrısı, kilo alımı ve cinsel isteksizlik gibi. Bu haplar yaygın olmasa da bazı kadınların seks isteklerini azaltıcı rol oynayabilir. Bunun yanı sıra spiral, prezervatif gibi araçlar da kadınların seks isteklerinin azalmasına neden olabilir.

    Emzirme

    Emzirme döneminde vücut prolaktin hormonu salgılar. Bu hormon da seks isteklerini azaltır. Ama seks isteği doğumdan sonra üçüncü ayda eskisi gibi olmaya başlar.

    Uykusuzluk

    Uyku enerjimizi toplamamız için olmazsa olmazdır. Uykusuzluk cinsel istek üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Yeterli enerjiyi alamayan bünye, sekse karşı da motive olamaz.

    Stres

    İş yoğunluğu, eğitimle ilgili stresler, aile sorunları veya hastalıklar, ölümler seks isteğini azaltıcı rol üstlenebilir. Özellikle kadınlar akıllarında başka şeyler varken cinsel ilişkiyi yaşamakta zorlanırlar. Stresi yükseldiği zaman çoğu kadın seksi bir çözüm olarak görmez.

    Partnerle uyumsuzluk

    Her ilişkide duygusal ve tutku olarak farklılıklar görülebilir. Bu nedenle çiftler seksten uzak durabilir.

    Vücudunu beğenmeme

    Vücutlarını beğenmeyen kadınlar partnerlerinin gözünde kendilerini kendi gözleriyle algılarlar. Bu nedenle seksten uzak dururlar.

    Kötü cinsel deneyim

    Önceden yaşanmış ya da partneri ile yaşadığı kötü cinsel deneyimler de kadının cinsel isteksizliğinde etkilidir.

    Toplumsal baskı ve tabular

    Bekaret tabusu özellikle kadının cinsel hayatını olumsuz etkiliyor. Çocukluğundan beri “kötü” ve “günah” kelimeleri ile yan yana kullanılan cinsellik kadının kolay kolay aşamadığı bir durum haline gelmiş olabilir. Özellikle İslam ülkelerinde kadının cinsel isteksizliğinde bu durumun çok etkili olduğu görülüyor.

    Cinsel isteksizlik nasıl teşhis edilir?

    Kadınların cinsel işlev bozukluğunun teşhisi için öncelikle hormonal ve fiziksel yönden muayenesi yapılıyor. Kadının cinsellikle ilgili hikayesi dinleniyor; kilo sorunu, menopoz döneminde olup olmadığı, psikolojik durumu, eşiyle ilişkisi, hijyenik koşulları inceleniyor.
    Kadınların cinsel işlev bozukluğunun teşhisi için öncelikle hormonal ve fiziksel yönden muayenesi yapılıyor. Kadının cinsellikle ilgili hikayesi dinleniyor; kilo sorunu, menopoz döneminde olup olmadığı, psikolojik durumu, eşiyle ilişkisi, hijyenik koşulları inceleniyor.

  • Gelinlik seçerken nelere dikkat etmek gerekir?

    Gelinlik seçerken nelere dikkat etmek gerekir?

    – Rengine de karar verin
    – Geleneksel olarak gelinin saflığını ve temizliğini yansıtan renk beyaz. Ancak diğer renkleri denemenizi öneririz, – kırık beyaz tonları hatta ‘’nude’’ denilen ten renkleri bu sezon çok moda.
    – Bütçenizi oluşturun
    – Gelinlik alışverişine çıkmadan önce bütçenizi oluşturmanız gerekir. Tabi bu rakamlar ekstra durumlarda alışılabilir.
    – Beğenilerinizi not alın
    – Beğendiğiniz tasarımcılar veya tasarım gelinlikler varsa not alın. Bütçeniz onları almaya yetmeyebilir ancak o modele uygun bir bütçeye o modele benzer bir gelinlik diktirebilirsiniz.
    – Terzinizi iyi seçin
    – Eğer gelinliğinizi kendinize özel diktirmek istiyorsanız sizi tanıyan, vücudunuzu iyi bilen birine gelinliğinizi diktirin. Bütçeniz uygunsa profesyonel yardım alabilirsiniz veya stil danışmanlarına danışıp fikir alabilirsiniz
    – Uygun modele karar verin
    – Her şeyden önce vücudunuza en uygun gelinlik modelini seçmeniz gerekir. Bunun için değişik modelleri denemelisiniz.
    – Her tür durumu göz önüne alın
    – Seçtiğiniz gelinliğin evleneceğiniz yerin konseptine uygun olması gerekir. Resmi ve ciddi düğünlerde uzun kuyruklu gelinlikler her zaman idealdir, daha rahat az sayıda kişinin katıldığı samimi düğünlerde ise kuyruksuz kısa gelinlikler rahatlık açısından idealdir.
    – Araştırma yapın
    – Mağazaları dolaşmadan önce internetten gelinlik modellerini araştırın.İnternet sayesinde ister yurtiçi isterse yurtdışı tüm kaynaklara, bilgilere veya görsellere rahatça ulaşabilirsiniz. Gelinlik dergileri de diğer alternatifiniz.
    – Alışverişte yalnız olmayın
    – Zevkine ve eleştirilerine güvendiğiniz bir arkadaşınızla veya annenizle alışverişe çıkarsanız dışarıdan bir gözle nasıl göründüğünüzü bilirsiniz.
    – Kendinize güvenin
    – Unutmayın ne olursa olsun bu sizin düğününüz ve belki hayatınızın en özel anlarından biri, bu yüzden kendinize sonuna kadar güvenin.

  • Pronovias 2012 Gelinlik Modelleri

    Pronovias 2012 Gelinlik Modelleri

    Gelinlik Seçimi

    1.Kısa boylular nasıl bir gelinlik giymeli ?
    2.Kilolu gelinler nasıl gelinlik modellerini tercih etmeli ?
    3.Kır düğünleri için hangi gelinlik modelleri uygun olur ?
    4.Uzun boylular hangi gelinlik modellerini tercih etmeli ?
    5.Orta yaşlılar için uygun gelinlik modelleri hangileri ?
    6.Otelde yapılacak düğünler için hangi gelinlik modelleri tercih edilebilir ?

    Gelinliğinizi Bilerek Seçin

    1.Gelinlik seçimi yaparken vücut şekli açısından nelere dikkat etmeli?
    2.Gelinliklerde ne tür modeller var?
    3.Gelinlik provasına nasıl gidilmeli?
    4.Gelinlik seçimi yaparken en önemli unsurlar nelerdir?
    5.Gelinliklerde ne tür kumaş seçenekleri var?
    6.Gelinliği satın almak ile kiralamak arasında fark var mı?
    7.Gelinliği hazır almak ile diktirmek arasında ne fark var?
    8.Gelinlik seçerken düğünün yapılacağı yerin önemi var mı?
    9.Gelinliğin dikilme süreci nasıldır?

  • Evlenmeden önce sormamız gereken 41 Soru

    Evlenmeden önce sormamız gereken 41 Soru

    Evlenmeden önce sormamız gereken 41 Soru | 32“Bir kadın ve bir erkeğin kanunlar önünde kanunların uygun gördüğü biçimde, bir akit çerçevesinde oluşturduğu birlikteliktir.”

    Gerçekten evlilik bu cümledeki tanımdan mı ibarettir? Evet, doğru, evlilik, birbirini seven iki kişinin ilişkilerini, resmi ve kalıcı kılmalarıdır da, bu resmi kılma aynı zamanda evliliği kalıcı da kılar mı?

    Kendinizi ve sevdiğinizi gerçekçi bir değerlendirme ile tanır, ilişkinizi doğru temeller üzerine oturtarak geliştirmektir evliliğinizi kalıcı kılacak olan.

    Peki, doğru kişiyle mi evleniyorsunuz? İşte bu sorunun cevabı bu 41 soruda gizli.

    Evlenmeden önce yapacağınız bu yolculuk, beklentilerinizi doğru tanımlamanızı, sevdiğinizi doğru tanımanızı ve önünüzdeki müthiş birlikteliği doğru, keyifli, sağlıklı ve uzun ömürlü yaşamanızı sağlayacaktır.

    41 soruya alacağınız cevaplar, ilişkinizdeki olumlu, güçlü yönleri daha iyi görmenizi; ilişkinizde canınızı sıkan, zorluk çıkartan alanları net bir şekilde isimlendirmenizi sağlayacaktır.

    41 cevap ilişkinizde nerede durduğunuzu ve ilişkinizin hangi yöne gitmesini istediğinizi net olarak belirlemenizi sağlayacaktır.

    Unutmayın, ilişkinizin geleceği ancak bugününü doğru tanımlamanızla mümkündür.

    Seminerde hayatınızın en önemli kararı olan evlilik kararını vermeden önce sormanızı önerdiğim 41 soru ile tanışıp konuşacağız.

    Alacağınız tüm cevapların sizi mutlu etmesi dileğiyle;

    Dr.phil. R. Meltem KAVCAR SIRMALI

    14 Aralık 2011, Çarşamba günü 13:30 – 19:30
    18 Aralık 2011, Pazar günü 13:30 – 19:30

    Katılımcılara seminerin sonunda Evlenmeden Önce Sormanız Gereken 41 Soru kitapçığı ve katılım sertifikası verilecektir.

    Bilgi ve kayıt için; 0216 369 08 85 ve 0533 372 15 06 ve http://evlilikcheckupmerkezi.com

  • Rahatsız edilmek istemeyen bekar kadınlar pırlanta tektaş takıyor

    Rahatsız edilmek istemeyen bekar kadınlar pırlanta tektaş takıyor

    Divas Diamond’un yaptığı araştırmaya gore; evlilik teklifi sembolü olarak bilinen tektaşı çevresindeki erkekler tarafından rahatsız edilmememek için takan bekar kadınların sayısında büyük bir artış var.

    Medeniyetlerde pırlantanın kullanımı binlerce yıl öncesine uzanır. 15. yüzyılda tektaş yüzük sevgi, aşk ve bağlılığı temsil etmeye başlayan bir aksesuar takı haline gelir. Öyle ki yüzük parmağının adlandırılması insanın kalbine uzanan en uzun damarın bu parmaktan kalbe giden olduğunun belirlenmesiyle kavramsallaşır.

    Tektaş yüzüğün yüzlerce yıldır taşıdığı anlama kültürel, teknoloji ve sosyal medya gibi yeniliklerin nasıl bir etkisi olduğunu belirlemek isteyen Divas Diamond’ın 1200 kişiyle yaptığı anket çok çarpıcı bir sonucu ortaya koydu!

    %38’i Pırlanta Tektaşı Rahatsız Edilmemek İçin Alıyor!

    Anket sonuçlarına göre tektaş pırlata yüzük %62 oranında söz, nişan ve evlilik gibi çiftlerin aile kurma yolunda attıkları resmi adımı temsil ediyor.

    Asıl çarpıcı sonuç %38’lik diğer tektaş pırlanta yüzük kullanıcılarında gündem oluyor. Bu kategoride en çok göze çarpan tektaş pırlanta yüzük kullanımları sırasıyla şöyle:

    – İlişkiler çerçevesinde çevresi tarafından rahatsız edilmek istemeyen henüz evlenmemiş kadınlar
    – Hayatlarını birleştirme kararını aralarında almış ancak aileleri henüz tanışamamış genç çiftler.

    Genç çiftlerde satın almayı ağırlıkta erkekler gerçekleştiriyorken çevresi tarafından rahatsız edilmek istemeyen kadınlar bu satın almayı kendileri doğrudan yapıyorlar.

    Erkekler daha büyük taş tercih ediyor

    Araştırmada evlenme yolunda karar alan çiftlerde, erkekler eşlerinin rahatsız edilmemesi ve tektaşın görünür olması için daha büyük taş tercih ettiklerini, kendileri için satın alma yapan kadınların sembolik ve ekonomik bir tektaş aldıklarını gösterdi. Buna göre çevresi tarafından rahatsız edilmek istemeyen henüz evlenmemiş kadınlar, tektaş yüzüğü kendisi satın alıp takıyor.

  • Akrep burcu kadınının aşk hayatı nasıldır?

    Akrep burcu kadınının aşk hayatı nasıldır?

    Olumlu Yanları: Sırdaş, duygularım belli etmez, gerçek dost, cazibeli, güçlü, seks sembolü, çalışkan, kararlı, unutmaz, güçlü sezgiler, güçlü duygular, yüksek imajinasyon, anlayışlı, dikkatli, yüksek analiz gücüne sahip, sevgi, pişmanlık.

    Olumsuz Yanları: Kindar, kuşkucu, kıskanç, alıngan, dik kafalı, suskun, akrep gibi zehirleyici, alaycı, ben merkezci, ihtiraslı

    Akrep Takım Yıldızı (Astronomi)
    Akrep takımyıldızının en üstünde, üç dekanı da kapsayacak şekilde, Zodyak’ın dışında Ophiuchus-Yılancı, onun üzerinde Hercules ve Cerberus-Cehennemin Üç Başlı Köpeği yer alır. Bunların hepsinin altında Akrep takımyıldızı bulunur. Hercules yıldız kümesindeki en parlak yıldız, Ras el Gethi’dir.

    Akrep Burcu Kadını Genel Özellikleri

    Akrep burcu kadını cazibeli, azimli,hırslı,akıllı ve sezgileri kuvvetli yapısıyla dikkat çeker. Hoş bir mizacı vardır, alçak gönüllü ve yumuşak başlı görünmesine karşın bir o kadar da mağrur ve kibirlidir.

    Kıskançlık akrep burcu kadınının mizacında vardır. Kendisinden üstün olan ya da sahip olamadığı her şeyi kıskanabilir. Dostlukları onun için çok önemlidir. Daima çevresinde nüfuzlu dostları bulunur.Yalandan nefret eder. Yalan söylenildiğini hissettiği anda o ortamdan uzaklaşmayı tercih eder. Dürüsttür ve dürüstlüğe fazlasıyla önem verir.

    Gururlu akrep burcu kadını doğru bildiği konularda kesinlikle taviz vermez.Cesurdur ve tuttuğunu koparıncaya kadar çabalamaya devam eder. Başarısızlığı hiçbir şekilde kabul etmez. En olumsuz yönü şüpheci olmasıdır. Herkese karşı garip bir şüphecilikle yaklaşır. Kolay kolay karşı tarafa güvenmez. Her ne kadar mantığıyla hareket etse de içten içe fazlasıyla duygusaldır.

    Akrep burcu kadını yapılan iyiliği de kötülüğü de unutmaz. İntikam duygusu çok gelişmiştir. Çevresindeki kötü niyetli insanlara karşı suskun kalmayı pek tercih etmez.

    Akrep burcu kadını doğal cazibesiyle karşı cinsi fazlasıyla çeker. Bir ilişkide öncelikle sevgi ve saygıya önem verir. Fazlasıyla kıskançtır ve eşini aşırı derecede sahiplenir. Eğer erkek saygılı aşk dolu ve arzulu bir yaklaşım içinde olursa akrep burcu kadını eşini mutlu etmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Sahiplenme duygusu fazlasıyla gelişmiştir.

    Akrep burcu kadını aşkla sevdiği bir erkekle ömür boyu mutlu olabilir. İlişkisinde sorumluluk sahibidir. İlişkide genelde çocuk istemez, fakat çocuk sahibi olmuşsa sorumluluk sahibi mükemmel bir anne olacaktır.

  • Eğitimli kadında cinsel isteksizlik daha fazla

    PE-070-0471Psikolojik faktörler ve stresi daha sık yaşamaları nedeniyle, cinsel isteksizlik özellikle yüksek okul mezunu ve kariyer sahibi kadınlarda daha sık görülüyor.

    Aile Sağlığı Araştırma Derneğinin “Cinsel Danışmanlık Hattı”nı arayan kadınların katılımıyla yapılan araştırmaya göre, aile kararıyla evlenen kadınların cinsel sorunları, kendi kararıyla evlenenlere göre daha yüksek oranda.

    Derneğin “0212 282 01 01” numaralı cinsel danışmanlık hattını 5 yıl içinde arayan kadınlara, isim ve adres istenmeden “Sosyo Kültürel Faktörlerin Kadınının Cinselliğine Olan Etkisi” konulu bir araştırmaya ilişkin sorular yöneltildi. Hattı arayan 26 bin kadından sadece 3 bin 513’ü bu araştırmada yer almayı kabul etti.

    Sonuçlara ilişkin bilgi veren Avrupa Cinsel Sağlık Birliği Başkanı İrem Hattat, katılımcı kadınların, “cinsel istek kaybı“, “orgazm problemi“, “ağrı sorunu“, “seksten keyif alamamak“, “performans endişesi” ve “lübrikasyon” sorunu yaşadığını dile getirdiğini bildirdi.

    Hattat, araştırmaya katılan ve “orgazm problemi“, “istek kaybı” ve “lübrikasyon sorunu” yaşadığını belirten kadınların ağırlıklı olarak üniversite ve yüksekokul mezunu olduğuna dikkati çekti.


    Araştırmaya göre, “Cinsel ilişkiden keyif alamama sorununun” eğitimi ilkokul düzeyindeki kadınlarda yüzde 31 oranında olduğuna işaret eden Hattat, bu sorunun en az yüksek lisans seviyesindeki kadınlarda görüldüğünü belirtti.

    Hattat, bu eğitim düzeyindeki kadınların yüzde 20’sinin yüksek lisans eğitimi aldıklarını kaydetti.

    İrem Hattat, evliliklerde yaşanan cinsel sıkıntıların yüksekliğinin, özellikle eşler arasındaki iletişim problemine işaret ettiğini, evlilik kararının kişiye danışılmadan aile tarafından verildiği durumda bu sorunların daha da öne çıktığını belirtti.

    Araştırmaya katılan evli kadınlardan yüzde 43’ünün kendi kararıyla, diğerlerinin aile kararıyla evlendiğinin belirlendiğini kaydeden Hattat, “Aile kararıyla evlenen kadınların cinsel problemleri, kendi kararıyla evlenenlere göre çok daha yüksek. Özellikle ailenin kişiye danışmadan evlilik kararı verdiği durumlarda, tüm cinsel sıkıntıların en üst seviyeye çıktığını gözlemledik” dedi.

    pe-070-0677DUYGUSAL SORUNLAR

    Aile Sağlığı Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr. Halim Hattat da, kadınlarda cinsel fonksiyon problemi olarak, “cinsel isteksizlik, orgazm sorunları, ağrı hastalıkları ve uyarılma rahatsızlıklarının” görülebileceğini bildirdi.

    Bu sorunlardan bir veya birkaç tanesinin bir arada bulunabildiğine dikkati çeken Hattat, sağlık sorunları, psikolojik ve sosyal etkileşimler ile hayat tarzının cinselliği etkilediğini belirtti.

    Hattat, cinselliğin sadece fiziksel hareketler değil, sevgi, paylaşma ve güven olduğunu vurgulayarak, “Kadın cinselliğinde duygusal sorunlar, ekonomik değişimlerden daha önemli” görüşünü dile getirdi.

    Araştırma kapsamında, “istek azlığı, uyarılma problemleri ve cinsel ağrı sıkıntısı çeken” kadınların, “psikolojik, sağlık ve ekonomik durumları” göz önüne alındığında, özellikle “duygusal sorunların” cinsellik üzerinde gelir düzeyindeki azalmadan daha etkili olduğunun görüldüğünü anlatan Hattat, sağlık sorunlarının daha sık ağrı problemi yarattığını, duygusal sorunların diğer konularda hep ön planda olduğunu kaydetti.

    Halim Hattat, araştırmanın, kadınlarda cinsel sorunların genellikle birden fazla olduğunu ve bir arada görülebildiğini ortaya koyduğunu da belirtti.

    Çalışmaya katılan kadınların yalnızca yüzde 35’inin bir cinsel sorun yaşarken, yüzde 31’inin iki sorun, yüzde 18’inin üç sorun, yüzde 8’inin dört sorun, yüzde 6’sının beş sorun ve yüzde 2’sinin altı sorunu birden yaşadığının ortaya çıktığını ifade eden Hattat, “Bu da cinsel fonksiyon bozukluğu yaşayan kadınlarda, tanı ve tedavi süreçlerinin daha zor olacağı ve birden fazla tedavinin gerekebileceği anlamına geliyor” dedi.

    ÇALIŞMA HAYATININ ETKİSİ

    Prof. Dr. Halim Hattat, kadınlarda cinsel sorunların duygusal, psikolojik ve organik pek çok farklı sebebi bulunduğunu söyledi. Yapılan çalışmayla, özellikle “stres, ekonomik düzeyde düşüşler, çalışma hayatı, eğitim düzeyi ve evlilik kararlarının kadınları nasıl etkilediğini” araştırdıklarını kaydeden Hattat, şu bilgileri verdi:

    Psikolojik faktörler ve stresi daha sık yaşamaları nedeniyle, cinsel isteksizlik özellikle yüksek okul mezunu ve kariyer sahibi kadınlarda daha sık görülüyor. Aynı şekilde büyük şehirlerin kıyaslanmasında da cinsel isteksizlik özellikle 3 büyük şehirden (Ankara, İstanbul, İzmir) arayan kadınlarda daha yüksek oranlarda. İsteksizlik yaşayan kadınlar, kendilerini mutsuz, yetersiz, eşini yarı yolda bırakmış, kadınlığı azalmış ve cinsel yönden başarısız hissediyor. Bu nedenle bu sorunlarını gizlemeyip uzmanlara başvurmaları çok önemli.


    Genelde düşük eğitim seviyesine sahip olan kadın ve erkeklerde tatminkar bir cinsel deneyim yaşama şansının azaldığını ve cinsel endişe seviyelerinin arttığını dile getiren Hattat, yaptıkları araştırmanın sonuçlarına şaşırmadıklarını, eğitim düzeyi düşük kadınların jinekolojik problemleri için dahi doktora başvurmaktan çekindiklerini kaydetti.

    Halim Hattat, kadın cinselliğinde risk faktörleri arasında yaşla beraber organik faktörlerin de göz önüne alınması gerektiğine işaret ederek, araştırmaya katılan kadınların yüzde 21’inin jinekolojik problemler, yüzde 24’ünün idrar yolu enfeksiyonu, yüzde 7’sinin kalp-damar hastalıkları, yüzde 2’sinin sinir sistemi sorunları yüzde 4’ünün şeker hastalığı, yüzde 19’unun psikolojik problemler, yüzde 12’sinin hormonsal sorunlar, yüzde 3’ünün diğer problemlerle karşı karşıya olduğunu bildirdi.

    Kaynak : ntvmsnbc.com