Etiket: evli kadın

  • Evli bir kadına söylememeniz gerekenler

    Evli bir kadına söylememeniz gerekenler

    Evli bir kadına söylememeniz gerekenler ..! Evlenince soyadınızın ne olduğunu, ne zaman çocuk yapacağınızı ya da kayınvalidenizle aranızın nasıl olduğunu sormazsalar içleri rahat etmez birilerinin. Siz siz olun, evlenen kız arkadaşlarınıza karşı bu soruları sormayın. Hee bir de “Evlilik seni değiştirmiş” ya da “Ben hiç evlenmeyeceğim” gibi cümleleri ağzınızdan çıkmadan yakalayın ve yutun.

    Evli bir kadına söylememeniz gerekenler

    İşte evli kadınların duymaktan nefret ettiği sorular ve cümleler…

    “Ne zaman çocuk yapacaksın?”

    Annenizden arkadaşlarınıza, müdürünüzden komşularınıza kadar herkesin en çok merak ettiği şeydir sizin ne zaman anne olacağınız. Çünkü toplumda genel inanç, evlenen herkesin çocuk sahibi olmak zorunda olduğu şeklindedir.

    “Ee ikinci ne zaman geliyor?”

    Olur da bir gün bir çocuk dünyaya getirirseniz, arkadan gelecek ikinci sorudur bu. Siz çocuklarla bir futbol takımı kurana kadar bu sorulara maruz kalabilirsiniz; en iyisi takmamayı öğrenmelisiniz.

    “Evlilik seni değiştirmiş”

    Hayır, yani nasıl değiştirmiş olabilir ki? Evliliği bir sihirli değnek olarak görenlerden duyabileceğiniz bir soru bu. Tavsiyemiz, “Parmağıma taktığım yüzük bana gerçek benliğimi ortaya çıkarmak için fırsat verdi” diyerek eğlenmeyi deneyin.

    Two women friends chatting over coffee at home
    Two women friends chatting over coffee at home

    “Evlilik nasıl gidiyor?”

    Anında verilecek kısa ve net cevap: “İyi”. Daha ötesi olamaz. Evliliğe bütün dünyanın anlamını yüklemek bir saçmalık. Bu, bir insanla yaşanan ilişki neticede. İyi de gidebilir kötü de… Ama bu durum kimseyi ilgilendirmez.

    “Soyadın ne oldu şimdi?”

    Evlenince nüfusu, kütüğü, bir de ismi değiştirmenin; doğduktan sonra edindiğinizden başka bir kimliğe geçmenin ‘normal’ algılandığı bir dünyada hemen sorulur bu soru. Oysa kendi soyadınızı kullanmaya devam edip, zorunlu olarak eşinizin soyadını resmi işlemler için sona ekleme yolunu seçmiş olabilirsiniz.

    “Kayınvalidenle aran nasıl?”

    Bu soruyu sormayı genelde anne, baba ve kardeşler tercih eder. Renk vermeyen bir ifade ile “çok iyi” demek her zaman işe yarar. Ne de olsa kayınvalidenize karşı kötü hisleriniz bile olsa kendi ailenizi dolduruşa getirmeye gerek yok.

    “Ben hiç evlenmeyeceğim”

    Artık bu yola girmiş birine, “Evlilik çok kötü bir şey olduğu için evlenmeyeceğim” demek gerçekten fazla sinir bozucu. Karşı atak olarak, “Şimdiki aklım olsaydı hiç bekar kalmazdım”demeye ne dersiniz?

    “Sen evlisin, anlayamazsın”

    Anlayamazsınız! Sanki evli bir kadın hiç hayatında bekarlık yaşamadı, hiç kimseyle flört etmedi… Sakin! Sakin olun.

     

    Kaynak: kadinvekadin

  • Aldatan erkeği nasıl anlarsınız?

    Aldatan erkeği nasıl anlarsınız?

    Kadınlar, erkeklerin davranışlarındaki farklılıkları gözden kaçırmaz. Araştırmalar gösteriyor ki kadınlar kendisini aldatan erkekleri yakalayabilir. Erkekler de eşlerine yakalanma korkusuyla kendini ele verir. İşte erkeğin kendini yakalatan davranışları…

    Artık sizinle fazla ilgilenmiyorsa

    Bir zamanlar, her yaptığınız ve her söylediğinizle ilgilenirdi. Ancak birden bütün bunlar önemsiz olmaya başladı. Sadece hatalarınızı kabullenmiş ve sizi olduğunuz gibi kabul etmiş olabilir, ancak yepyeni biriyle tanışmış da olabilir.

    Farklı kokuyorsa

    Sevgiliniz birden yeni bir koku kullanmaya başladıysa korkmayın. Ancak giysilerinde ve vücudunda farklı bir koku varsa, şüphelenmeye başlayabilirsiniz.

    Yalanlarını yakalıyorsanız

    Eğer açık bir yalanını ve ya geç saatlere kadar süren bir iş toplantısı gibi klasik atlatmalarını yakalıyorsanız şüphelenmeye başlayın. Ancak unutmayın, bir kez yalan söylemesi onun her zaman yalan söyleyeceği anlamına gelmez.

    Size yaklaşmaktan çekiniyorsa

    Birdenbire sevgili yerine arkadaş gibi davranmaya başlaması, başka biriyle ilgilenmeye başladığının sinyali olabilir.

    Yepyeni bir görünüme büründüyse

    Birden farklı giysiler giymeye ve sürekli kuaföre gitmeye başladıysa, şüphelenmeye başlayabilirsiniz. Bütün bunları yeni bir işe başladığı için yapıyorsa, fazla korkmanıza gerek yok. Ancak yeni bir işe başlamadıysa ya da bu değişiklikleri sizin için yapmıyorsa, tehlike sinyalleri çalıyor demektir.

    Sağlığına birdenbire daha fazla önem vermeye başladıysa

    Sürekli spor salonuna gidiyor, daha sağlıklı yiyecekler yiyor ve kısa zamanda kilo vermeyi amaçlıyorsa, daha dikkatli olun. Bunları sadece sizin için yapıyor olabilir. Ancak spor salonundan dönüp duş aldıktan sonra nereye gittiğini size söylemiyorsa, şüphelenmeniz için iyi bir nedeniniz var demektir.

    İş saatleri uzamaya başladıysa

    Terfi etmediyse ya da çok önemli bir proje üzerinde çalışmıyorsa, iş saatlerini uzatmasının arkasında bambaşka bir nedeni var demektir. Ya sizinle bir sorunu var ya da başka biriyle ilgileniyor olabilir.

    Sizi ailesinden uzaklaştırıyorsa

    Bir zamanlar sizle tanıştırmak için can attığı ailesini sizden uzak tutmaya başladıysa, bazı hatalarını onların arkasına saklıyor olabilir.

    Birden saldırgan ve paranoyak olduysa

    Durup dururken her söylediğinizi yanlış anlıyorsa… Ona sorduğunuz en ufak soru bile kavgaya dönüşüyorsa… Bazı telefonları cevaplamaktan kaçınıyor, size garip sorular soruyorsa… Artık onunla oturup her şeyi açıkça konuşmanız, ikiniz için de en iyisi olacaktır.

    aldatan erkek

  • İkinci Kadın Olmayın

    İkinci Kadın Olmayın

    Diğer kadın olmak, sonunda hayal kırıklığından başka bir şey olmayan bir yola çıkmak gibidir… Peki kadınlar neden bu yoldan dönemezler?

    Bir adamın başka bir kadına, eve, belki de çocuklara sahip olduğunu bilerek sevmeye devam eden kadının yaşamı, moloz yığınlarının üzerine döküldüğünü göre göre kenara çekilmemesi ile eşdeğerdir. Aslında sonraki kadın olmak, ateşin ortasına atlamak kadar cesaret gerektirir. Fazladan geçirilecek bir saat bile kıymetlidir onun için…

    Çoğu zaman erkekler tarafından eksik mutluluklarının tamamlayıcısı gibi seçilen ikinci kadınların da duyguları olduğu kimsenin aklına gelmez. Onlar, kısıtlı zamanlarda kırık aşkların tamircisi vazifesini görürler. Sürekli mutlu gözükmelerinin ötesinde tercih edildikleri için sevinmeleri mi, üzülmeleri mi gerektiğini bilemezler.

    Diğer kadın olmak hayal aleminde yaşamayı da gerektirir aslında… İkinci kadınlar sevdikleri adamın evli olduğunu unutmak isterler. Çünkü o adamı tek başınaymış gibi düşünmezlerse, yaşananların mantıklı bir açıklamasının olmadığı gerçeğiyle yüz yüze gelirler. Kendilerine neden böyle bir ilişkiyi kabul ettikleri sorulduğunda ise önüne geçemedikleri bir yasam zinciri okluğunu söylerler.

    Tabii ki ikinci kadınlara yasak olan birçok şey vardır, örneğin; sevdikleri adamı her zaman arayamazlar, istedikleri her an görüşemezler. Sokakta el ele yürümeleri ise imkansızdır. Hep bir yakalanma korkusu vardır içlerinde. Tüm bunlara katlanma sebepleri ise kaybetme korkusundandır. Bazıları “Aşk için” diye itiraf ederler yaşadıkları acıyı. Bazılarında ise rekabet duygusu ve kazanma hırsı olduğu bellidir.

    Neden İkinci Kadın Olunur?

    Aslında bu bir seçim değildir. Hiçbir kadın sevdiği adamı paylaşmak istemez elbette. Fakat aşk sarhoşuyken o adamın evli ya da nişanlı olduğu veya bir sevgilisinin olduğu çok da fark edilen bir şey değildir. Yani ilişki, bir bakıma kendi kurallarını kendi koyar, ikinci kadın, bu seçimi çoğu zaman istemeden yapar. Girilen bu İlişkiden yara almadan kurtulmak mümkün olmayacağından, sonunda amaç hasarı en aza indirmektir. Bunun için diğer kadın olmanın acısını taşımak yerine gerçek bir ilişkinin varlığını hissetmeye çalışmak gerekir…

    Öteki kadın ne ister?

    En çok istediği şeylerin başında, sevdiği adamla bir gece dahi olsa karanlıkta uyumak ve yeni bir güne beraber uyanmak vardır. Fakat bunun imkansız olduğunu bilir. Çünkü o adamın bir karısı ve yaşadığı bir evi vardır. Bir bardak su İçmek için bölünen uykuda sevdiği adamın karısının yanında uyuduğunu bilmek ne kadar zordur.

    İkinci kadının en umursamazı bile birlikte olduğu adamın yaşadığı ortamı görmek İster, örneğin; gömleklerini astığı gardırobu, her sabah tıraş olduğu yeri bilmek ister. Bazen bir çıkış yolunun belirmesini ister. Sevdiği adamın bir başkasına ait olduğunu bilse de yine de ölmeyen son bir umutla hayal kurar.

    İkinci kadın aslında sevdiği adamın yanında biraz daha kalmak ister. Fakat ilişkide gerçekten aşk varsa buna da boyun eğip acısını içinde yaşamayı tercih eder. Ve tabii ki öteki kadının İstediği son şey; asıl kadını görmek ya da onunla tanışmak zorunda kalmaktır. Böyle bir durumda kapıda bekleyen ağır bir depresyonun habercisi olabilir.

    Yasak ilişkiden kaçın!

    Öteki kadın olmayı kabul edenlerin çoğu ilişkinin başlarında birlikte oldukları adamın evli ya da başka bir ilişkisinin olduğunu bilmediklerini söylerler. Peki, bir adamın başka bir kadına bağlı olduğunu öğrenmenin yolları nelerdir? Öncelikle yaş çok önemlidir. Yaşı 35′i aşkın çoğu erkeğin evli olma ihtimali oldukça yüksektir. Bunun için ilk tanışmada medeni durumunu sormaktan çekinmeyin. Karşınızdaki adamın evli olduğu gerçeğini kendi ağzından duyuyorsanız bulunduğunuz yerden hemen uzaklaşmalısınız. Çünkü baslarda sizin için hiç de önemli değil gibi gözüken bu durum, İleriki dönemlerde başınıza büyük dertler açabilir.

    Eğer bir süredir çevrenizde size ilgi duyan bir erkeğin varlığından haberdarsanız fakat medeni hali hakkında hiç kimse bir sev bilmiyorsa; o adam evlidir! Çünkü genelde bekar ya da ciddi bir ilişkisi olmayan erkeklerin toplum İçerisindeki durumu açıktır. Bir erkeğin evli olup olmadığını anlamanın bir diğer yolu da akşam saatlerinde onu aramaktır. Genelde telefonunuza cevap vermiyor veya konuşsa da samimiyetten uzak duruyorsa: evlidir!

    Tabii ki bunlar ilk izlenimler. Yalnız yaşadığını söylediği halde sizi hala evine davet etmediyse ve özellikle ev telefonunu vermiyorsa ya evlidir ya da evlilik hazırlığındadır. Çünkü genelde erkekler evlenmeden önce yaşadıkları nişanlılık devresinde aldatmaya daha yatkın oluyorlar. Bunun için bir erkeğin nişanlı ya da ciddi bir beraberliğinin olup olmadığını öğrenmek sizin için daha zor olabilir.

    Sonuçta şüpheleriniz varsa bunların üzerini örtmek yerine araştırmalısınız. Eğer bulgularınız sizi haklı çıkarıyorsa rekabete girmek yerine bu durumdan olabildiğince çabuk uzaklaşmalısınız. Unutmayın her rekabet bir kayıptır! Hem de evli olan bir erkeği elde etmeye çalışmak kayıpların en büyüğüdür. Çünkü böylesi bir ilişkide baştan mağlupsunuz demektir.

    “Keşke” demeyin!

    Toplumda erkeklerin boşanmasına sebep olarak gösterilen ikinci kadınların aslında böyle bir gücü yoktur. Çünkü bütün erkekler düzen düşkünüdür. Ve hiçbir erkek çok büyük bir sorun olmadan düzenini bozmak istemez. Eğer ayrılma söz konusuysa da bu ikinci kadının yüzünden değildir. Genelde birinci eş aldatıldığını öğrenir ve ilişkiyi bitirir, ilk kadın ayrılmadıkça da üç kişilik aşkta sayı kolay kolay ikiye inmez.

    İkinci kadın, ilişkide hep “keşkeleri” olan taraftır. Çoğu zaman başına gelen bu “üç kişilik aşk” yüzünden kendini suçlar. Kurduğu hayaller keşke ile başlar ve aynı biçimde devam eder.

    “Keşke” demek istemiyorsanız üç kişilik aşk üçgeninin parçası olmamaya çalışın. Bu ilişkiye başlamışsanız, size ne kadar zor gelse de mantığınızı devreye sokarak bitirmeye çalışın.

    Yasak ilişkinin sonu…

    Üç kişilik aşta, erkek için hep “diğer” tarafta kalan kadının gerçek bir ilişkiye sahip olması çok kuvvetli bir ihtimal değildir. Hayallerin yerini keşkeler aldıktan sonra karşılaşılan şey; tarifsiz acı ve kıskançlık duygusudur. Zaten bu duygulara sahip olmakla birlikle İlişki ya sona doğru yaklaşır ya da ikinci kadın ile sevdiği adamı karşı karşıya getirir. Bu karşılaşmaya bazen asıl kadın da katılır. Çünkü hiçbir ilişki sonsuz hoşgörü ve sınırsız özgürlüğü bünyesinde barındıramaz.

    Kadınların hisleri her zaman kuvvetlidir; doğru iz sürüldüğünde üç kişinin karşılaşması çok da zor değildir, ikinci kadın, sona yaklaştıkça sevdiği adamla gerçek bir ilişkiye sahip olma İhtimalini daha sık düşünmeye baslar. Ardından büyük kıskançlıklar ilişkideki yerini alır. Evli adama boşanması için verilen süreler, her şeyin birinci kadına açıklanacağına dair yapılan tehditler ile ayrılık zamanı gelir.

    Gerçekte diğer kadının düşündüğü şey; asıl kadının vazgeçilmezliğinin karşısında kendisinin sevilmeyen taraf olduğudur. Tehlike çanlarının çaldığı bu durum sonrasında yapılması gereken, kişinin kendine ne kadar değerli olduğunu hatırlatmasıdır. Aile ve yakın arkadaşların desteğine ihtiyaç duyulan bu dönemde çevrenizdeki olumsuz eleştirilere kulaklarınızı tıkamalısınız.

    Yasak aşkın size kaybettirdiği zamanı geri almak kolay olmayacak ancak zararınızı fark etmeniz sizin için büyük şanstır, öncelikle kaderinize yenik düşmeyip mantığınızın sesini duyabildiyseniz böyle bir ilişkiyi sonlandırmanız için savaşmanız gerektiğini bilmelisiniz. Kendinize sürekli olarak sevilmeye layık olmadığınızı söylemekten vazgeçmelisiniz. Benliğinizi perişan, garip ve üzülmeye meyilli olarak görmemeli, kendinize acımaktan vazgeçmelisiniz.

    Kurtulmak elinizde…

    Her şeyden önce “ikinci kadın olmak”tan kurtulmayı istemelisiniz. Bu, bir tür bağımlılık; gerçekten kendinize hak ettiğiniz değeri vermek istiyorsanız çaba göstermelisiniz.

    Eğer evli sevgilinizle aynı iş yerinde çalışıyorsanız mutlaka o işten ayrılmalı veya onu görmeyeceğiniz bir bölüme geçmelisiniz. Sonra gerçek bir ilişkiye sahip olmanın ne demek olduğunu tekrar hatırlamanız gerekiyor. Çevrenizde bir örnek bulamıyorsanız ufak bir gezintiye çıkmanız yeterli olacaktır. Yasakları olmadan gezen çiftleri gördüğünüzde zaman harcadığınızı daha iyi anlayacaksınız. Çünkü bir düşünün; siz yakalanma korkusu olmadan tek bir anınızı bile rahatça yaşayamadınız.

    Bir yandan kendinizle vakit geçirirken diğer yandan da sizinle olmak isteyenlere fırsat tanıyın. Flört etmekten korkmayın. Yeni bir İlişkiye başlayacak durumda hissetmiyorsanız sadece arkadaş olarak vakit geçirmeye çalışın.

    Ama ne olursa olsun kendinizi dış dünyaya kapatmayın. Yeniliklerle ve bilmediğiniz yönlerinizi keşfederek daha mutlu olduğunuzu göreceksiniz. Ertelenmek yerine değer görmek, yasaklar verine özgürlük ve ümitsizlik yerine mutluluk size daha iyi gelecektir. Unutmayın; hiçbir acı kalıcı değildir…