Etiket: erkek

  • Bir Erkeğin Evlilik Teklif Edeceğini Nasıl Anlarsınız ?

    Bir Erkeğin Evlilik Teklif Edeceğini Nasıl Anlarsınız ?

    Erkek arkadaşınız son günlerde biraz garip mi davranıyor ? Evini değiştiriyor, harcamalarına dikkat ediyor ya da yüzüğünüz ortalarda yoksa evlilik teklifi yakın demektir.

    Sevdiğiniz adamın size evlilik teklifi edeceği günü iple çekiyorsanız; işte size o günün geldiğini gösteren işaretlerden bazıları…

    YAŞADIĞI YERİ DEĞİŞTİRMESİ
    Tek başına yaşıyorsa, evini artık bekar evi değilde, yetişkin insanların yaşayabileceği şekilde değiştiriyorsa bu en önemli işaretlerden biridir. Buna göre demekki artık evini başkalarınında yaşayabileceği şekilde hazırlıyorsa, sizi bu yaşama dahil edecektir.

    HARCAMALARINA DİKKAT EDİYORSA
    Erkek arkadaşınızın harcama alışkanlıklarına dikkat edin. Bekar bir erkek, istediği an istediği şeye bütçesinin el verdiği kadar harcama yapar. Ama bu harcamalarda bir kısıntı dikkatinizi çekiyorsa ve size sürekli para biriktirme konusunda konuşuyorsa, tek taş için para biriktiriyor olabilir.

    YÜZÜĞÜNÜ BULAMIYORSA
    Sürekli taktığınız yüzüklerinizden biri yoksa, şüphelenmeye başlayabilirsiniz. Büyük ihtimalle parmak ölçünüzü almak için birkaç günlüğüne el koymuş olabilir.

    EVLİLİKLE İLGİLİ FARKLI DÜŞÜNCELER
    Eskiden evliliğin gereksiz olduğunu düşünen ve bu konuda konuşmayan erkek arkadaşınıza bir haller oldu. Evlilik hakkında konuşuyor, hatta düğünler gitmekten keyif duyduğunu belirtiyorsa, hazır olun!

  • Haz dolu seks hayatının püf noktaları

    Haz dolu seks hayatının püf noktaları

    Cised onursal başkanı Dr. Cem Keçe: “Çiftler sevildiklerini, değerli olduklarını ve arzulandıklarını birbirlerine hissettirmelidir!”

    Özellikle uzun süreli birlikteliklerde, aşkı ve tutkuyu öldüren, monotonlaştıran cinsel hayat tarzından ziyade çiftin bakış açısıdır. Çünkü kadın ve erkek çift olmaya başladığı andan itibaren büyük tutkular ve cinsel tatminler yaşamaya başlar ve bu şehvet duygusuyla doyumsuz seksin kapıları ardına kadar açılır. Her şey güzel ve anlamlı giderken, ilerleyen zamanla birlikte çift kendi bedenlerini ve dolayısıyla istek ve arzularını da keşfetmeye başlar. Bu keşif bazen sancılı olabilir ve cinsel beklentilerden doğan anlaşmazlıklar yaşanabilir. Bu tür anlaşmazlıkların kör düğüm olmadan çözümlenebilmesi için Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (Cised) Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe, daha iyi bir seks hayatının püf noktalarını açıkladı…

    Altın değerinde öneriler…
    İdeal sekste kadına da erkeğe de eşit oranda sorumluluklar düşüyor. Cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır. Bu sanatı icra ederken çift sadece anın tadını çıkarmalı ve beyinlerini başka şeylerle meşgul etmemelidir.

    Haz dolu seks hayatının püf noktaları…

    İşte çarpıcı öneriler:

    1- Kadının cinsel yoldan doyuma ulaşabilmesi için duygusal yönden sevildiğine, değerli olduğuna ve arzulandığına inanması gerekir. Bu erkeğin gözlerinde, sözlerinde, davranışların ve dokunuşlarında fark etmek ister. Erkek sevdiğini ve sevildiğini cinsel ilişkiyle fark edebilirken, kadın da cinsel ilişkiden haz alarak ve partnerine bu hazzı yaşatarak duygusal ihtiyaçlarını fark eder.

    2- Erkeğin kadının cinsel ihtiyaçlarının farklı olabileceğini anlaması gerekir. Çünkü bir kadına haz yaşatmak ve bu haz sonunda doyuma ulaştırmak tümüyle farklı bir konudur. Sanılanın aksine, erkeği mutlu eden her şey kadını da mutlu etmeyebilir. Bu nedenle, erkeğin partnerinin bedenini tanıması ve nasıl uyarıldığını bilmesi ve zamanla keşfetmesi gerekir. Kadının da bu keşfe yardımcı olması esastır.

    3- Kadının erkeğe yaptıkları, aslında kendisine yapılmasını istedikleridir, erkeğin bunu anlaması gerekir. Her kadın erojen bölgelerinin keşfedilmesine yönelik erkeği yönlendirmek istemez ya da bunu yapamaz. Çekingen olan bir kadının bunu ifade edebilme yolu %87 oranında “Yaptığımı yap!” şeklindedir. Bu nedenle erkek, seks sırasında kadının ne yaptığına odaklanarak, asıl istediği şeyin ne olduğunu keşfedebilir.

    4- Cinsel birleşme sırasında, öpüşme ve dokunuşlarda, özellikle klitoral dokunuşlarda yavaş hareket edilmesi önemli bir ayrıntıdır. Erkek haz almaya başladığı noktada daha da sertleşirler ve kadının bu sertlikten hoşlanacağını düşünür fakat bu her daim böyle değildir. Özellikle erkek klitoral dokunuşlarda yavaşladığı takdirde, kadın çok daha fazla mutlu olur. Bu nedenle, erkek yavaş hareket etmeli ve kadının bedeninin sesini dinlemelidir.

    5- Kadın cinsel arzularını ne kadar hissederse ve istekleri ne kadar karşılık bulursa cinsel ilişkiden ve partnerinden o kadar zevk alır. Erkek uyarıldıktan hemen sonra testosteron hormon seviyesini düşürmek için boşalmayı hedefler, ancak kadının hormonları ancak bu seviyede çalışmaya başlar. Kadının cinselliği erkeğe göre geç ve tahrik olunca başlar ve erkeğin tersine kadın gerginliğini doyuma ulaşabilmek adına muhafaza eder. Bu gerginliğin muhafıza edilebilmesi için uyarıların yüksek olması, klitoral uyarının sevişme ve cinsel bileşme süresinde devam ettirilmesi gerekir.

    6- Kadın cinsel arzularını daha derinden hissedebilme peşinde olur. Bu da cinsel ilişki süresinin kaliteli bir şekilde uzatılması anlamına gelir. Ön sevişme sırasında yapılması gereken dokunuşlar, öpüşmeler, mimikler ve hislerin dile gelmesi söz konusu olunca, karşılıklı olarak hissedebilme yeteneği de kendiliğinden yükselir. Aslında bu sadece kadın için değil erkek için de eşsiz bir zevk, sevgi ve huzur kaynağıdır.

  • Erkeğin kalbine giden yol

    Erkeğin kalbine giden yol

    Kurduğumuz tüm ilişkiler aslında çocukken ailemizle kurduğumuz ilişkilerdeki edindiğimiz davranışlar şeklinde oluyor!

    Erkekler neden annelerinin yemeklerini isterler?
    Bilinçaltımızın en büyük özelliği herhangi bir kavram duygusu ile birlikte kayıt ediliyor. Duygusu olmayan hiçbir kavram kayıtlı değil. Dolayısı ile bir erkek ilk kez tattığı bamyayı annesin elinden çıkan koku, lezzetle o ailedeki o anki duyguyla kaydeder.

    Tabiî ki her zaman sadece iyi duyguları kayıt almaz bilinçaltımız. Çünkü bilinçaltı bazen negatif örnekleri de çağırır. Örneğin ailesinde sürekli haksızlığa uğrayan bir insanın artık ilişki modeli o olmuştur.

    Ama bu tıpkı canınız acısa da o yoldan gidip gelmeyi öğrenmişsinizdir, bildiğiniz yol en güvenli yoldur, ilkinde ölmediğinize göre devam edersiniz. Çünkü acıda verse orası artık sizin konfor alanınızdır. Orada yaşamayı öğrenmişsinizdir. Dolayısıyla bir yanımız onu çağırmaya devam eder iyi yada kötü…

    Bazen güzel duygularla kötü duyguları yaşadığımız o an nereye koyacağımızı bilemeyebiliriz ve tıpkı bilgisayarda aynı dosyaya koymak gibi bilinçaltımızda da aynı yere koyarız. Örneğin; yeşili bilmeyen birinin yeşile en yakın renk olan mavinin olduğu dosyaya koyması gibi…

    Dolayısıyla o duyguyu, yemeği, o lezzeti o ailenin içindeki küçük çocuk olma duygusu ile kaydettiyse orayı aşamıyor olması çok mümkün ve o yüzden tekrar tekrar annesinin yemeğinin lezzetini arar. Yani hepimizin anne yemeğini arama durumu bundan ibarettir.

    Peki, bu kız çocukları içinde geçerli mi?
    Kız çocuklarında zaten kendi duygusu olduğu için, bir süre sonra kendi anne olma duygusu gelir ve belli bir süreden sonrada almaktan vermeye yönelir. O yüzden bizde illa annemin yemeği olsun duygusu çok uzun soluklu yer almaz. Çünkü biz kendimizde yaratıcılarızdır. Dişi enerji yöneten, yaratan enerjidir.

    Erkeklerin derdi sadece yemeği aramak mı yoksa hala aileye bağımlı olmak mı?
    Erkekler annelerin lezzetini ararlar ama bu yeterli olur mu yada tek başına bu mudur? Hayır, tabiî ki değildir. Zaten herhangi bir yetişkinin anneye-babaya bu kadar yapışık kalması, bütün duygularını orada hapsetmesi, aslında kendi zeminini çok genişletmediğinin ve kendi yetişkin olma durumunu sadece çocukluk bilgisiyle kısıtladığını gösterir.

    Bu durum günlük hayatta çiftler arasında çok büyük sorun haline gelebiliyor, siz bunu nasıl yorumluyorsunuz?
    Bunu psikolojinin pek çok teorisi ile açıklamak mümkün. Yetişkinlikte kurduğumuz ilişkilerin hepsi aslında çocuklukta öğrendiğimiz ilişki modelleri. Dolayısıyla yeni bir ilişki modelimiz yok.

    İlişki modeli dediğimiz şey; bizim diğer insanlarla yarattığımız temas sınırlarımız ve kendi var olabilme biçimimizdir.

    İyi ve kötü bütün ilişki modellerini çekirdek aile içinde alırız.

    Dolayısıyla günlük hayatta neden bu kadar basit bir şey sorun oluyor, neden annesinin yemeklerini arıyor diyemeyiz çünkü o kadar da basit değildir. Aslında yapmamız gereken şey temelde olan bu ilişki şekillerini yetişkin zihnimizle genişletmek. 5 yaşında bir çocuğun deneyimi ile 40 yaşındaki bir adamın deneyimi çok daha farklıdır dolayısı ile esnemesi de farklıdır.

    Evet erkekler annesinin yemeğini o an arıyor çok büyük ihtimalle o duygu ile ilgili, günlük hayat içinde mücadele ederken çocukluluğundaki aile içinde keyifli anı arıyor yada negatif duyguyu çağırıyor da olabilir. Daha da ötesi çok özlem duyduğu, anlam yüklediği, bir türlü sahip olamadığı bir şeyi de arıyor olabilir. Önemli olan karşı tarafın buna nasıl tepki verdiğidir…

    Peki, siz kadınlara bu durumda nasıl bir yol izlemesini öneriyorsunuz?
    Dönüp kendine bakmalı. Tam olarak Neye kızdığına bakmalı. Çünkü kayınvalideniz sizi ne kadar rakip görürse görsün siz bu rekabeti kabul etmediğiniz sürece bu gerçekleşemez.

    Bir ilişkide erkeğin “annesi” rolüyle rekabet ediyor olmanız ilişkide neyi almak neyi vermek konusunda razı olduğunuzun dengesini gözden geçirmeniz için iyi bir sebep… Gerçekten nasıl bir ilişki aradığınızı seçmeniz gerekir. Yan yana olan mı yoksa ast üst olan mı…

    Açıkçası “erkeklerin annelerinin yemeklerini neden arıyor of nasıl yenicem” sorunu aslında direkt oturtma yada karnıyarıkla ilgisi yok! Mesele bilinçaltımızda kalan çocuk tarafımızda, yetişkinliğimizi tamamlayamamışlığımızda…

    Nedir bu kadınların karnıyarıktan çektiği!

    Sürekli anne yemeğini hatırlatmak doğru mu?
    Hayır, tabii ki doğru değil ama asıl doğru olmayan bunu böyle bir şey yani sadece teşekkür etsin, annesinin lezzetini bulsun diye yapıyor olmak. Önemli olan neyi neden yaptığınızın farkında olarak yapmaktır.

    Sevdiğinizin sevdiği bir şeyi onun için yapmak doğru olan. Yoksa gerçekten birinin yerine geçmek için bunu yapıyorsanız bu ciddi bir yanlış.

    İnsanlar kendi içlerinde fiziksel ve ruhsal anlamda büyüdükçe, geliştikçe yaşam döngümüz yer değiştirir. Bunun içinde bir süre sonra anne babamızla bile aramızdaki iletişim artık anne baba ve çocuk değil her iki tarafında yetişkin olarak devam ettiği bir iletişim olur.

    Ya tam tersi bir durum varsa, hiç annesinin yemeğini sevmiyorsa, eşinin daha iyi yaptığını savunuyorsa?
    Negatif duyguyu kodladıysa mutlaka bundan dolayı bu tarz tepki veriyordur. Yada cidden eşi iyi yemek yapıyordur.

    Son olarak şunu söylüyorum herkese; Yaşadığımız her ilişki bizim için gelişim açısından iyi bir fırsat. Özellikle bizi bir şey çok sinir ediyorsa orada bakmadığımız bir şeyler vardır. Dolayısıyla ona bakmak lazım. Fark ettiniz ama söylerken zorlanıyorsunuz, bedeniniz kasılıyor, yada kendinize saklıyorsanız henüz idrak etmemişsiniz demektir, henüz o durumla barışmamışsınız demektir. Fark etmeyi başarabilirsek daha hızlı yol alırız. Ve zamanla bilebiliriz ve idrak edebiliriz böylece gelişimimizi tamamlarız.

    Şapka Koçluk – Eğitim ve Danışmanlık şirketi

  • Karşı Cinsi Tanıma Rehberi

    Karşı Cinsi Tanıma Rehberi

    İlişkilerinizi yürütemiyor musunuz? Hatayı karşı tarafa yüklemeyi bırakıp, geçmişi silin ve kendiniz için bir adım atın. İşe karşı cinsi tanımakla başlayın. Kaşı cinsi tanıyarak ve durum değerlendirmesi yaparak ileride yaşanacak sorunların önüne geçecek ve aşkta hep bir adım önde olabileceksiniz…

    Bir ilişkiyi yürütebilmek sağduyu ve güven gerektirdiği gibi çoğu zaman karşı cinsi tanımak ve biraz oyunu kurallarına göre oynamayı gerektiriyor. Gerçek hayatta bu oyunları oynamak daha kolayken sohbet odaları üzerinden arkadaş arayan kişiler için durum biraz daha zor olabilir.

    Gazeteci – Yazar Sinan Akyüz erkeklerin ve kadınların beklentilerinden yola çıkarak karşı cinsi genel olarak daha iyi tanımanın faydalı olacağını söylüyor. Genel geçer doğrular, bu oyunun kurallarını belirleyen etkenler aslında. Örneğin “evlilik teklifi tek taş pırlanta yüzük ile yapılır” gibi bazı kurallar tüm kadınların kalbine giden yolu açar.

    Oyunun kurallarını biliyorsanız hata yapma riskiniz azalır. İyi bir oyuncunun mutluluğu yakalama şansı oldukça yüksektir!

    Erkekler için konuyu ele alacak olursak kadınları tanımak biraz zaman ve bolca sabır gerektiren bir iştir. Bayan arkadaş olarak nitelendirdiğiniz kişinin yaptıklarını çok fazla düşünmeyin. Ciddi ilişki düşündüğünüz arkadaşınızla evlilik planlıyorsanız her şeyden önce unutmayın ki bir kızla evlenirken onun ailesi, çevresi ve geçmişiyle de evlenirsiniz. Bu konularda evlenmeden önce anlaşmaya varmak gerekiyor.

    Kadın her yaşadığı ilişkiyi bohça yapıp bir sonraki ilişkiye taşıyor” diyor Sinan Akyüz. Evlilik veya ciddi ilişki öncesi bu tip konularda çıkabilecek sorunları baştan çözmekte fayda var.

    Erkekler evlenecekleri kadına “çocuğuma annelik yapacak kadın” gözüyle bakıyor ve buna rağmen önce güzelliğe ardından zekayı önemsiyorlar. Bilinenin aksine erkekler zeki kadını seçiyorlar ancak Sinan Akyüz’e göre onları yıpratan zeki kadının “dırdırı”! Ayrıca erkekler kadınlardan farklı olarak geçmişlerini yanlarında taşımıyor.

    Erkekler bir ilişkiden diğerine geçerken kolay elde ettikleri, hemen teslim olan kadınları fazla tercih etmiyor. İlişkiler bir oyunsa, bu oyunu kuralına göre oynamak gerekiyor. Çünkü bu oyunda her zaman “zor kadın” kazanıyor.

  • İlk gece hataları

    İlk gece hataları

    Partnerinizle ilk gece beraber olacaksınız ve hata yapmaktan korkuyorsunuz. Bilindiği üzere seks, ilişkiye yakınlık ve bağlılık getirir. Yani ilişkiniz için önemli bir dönüm noktasıdır. Seks sırasında yapılan hatalar çok sıkıntı vermediği sürece dile getirilmez fakat iki tarafında rahatsız oldukları anlar vardır…

    Kadınların hataları…

    Seksiliği abartmak!
    Onu şaşırtmak ve baştan çıkarmak istediğinizi biliyoruz. Fakat hayallerinizdeki kadın imajı gerçeğe pek uymayabilir. Bu nedenle seksiliğinizi abartıp, kötü bir görüntü ortaya çıkmasının önüne geçin. Aksesuar kullanmanızda sorun yok fakat çok fazla aksesuar ve takı kullanmamaya özen gösterin.

    Belli edin…
    İlişki sırasında sevdiğiniz pozisyonlarda sessiz kalmayın. Arzularınızı ve hoşunuza giden şeyleri belirtin ki ilk gece ikiniz için de mutlu geçsin. Ayrıca yatakta bunu zorla yapıyormuş gibi hissiz de yatmayın. Bu işten zevk alıyorsanız bunu gösterin.

    Ertesi gün utancı…
    Artık kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadınsınız. İlişkiden sonra hele ki bunu hayatınızı birlikte geçirceğiniz adamla yaptıktan sonra utanılacak hiçbirşey yok. Sabah kalktığınızda karşınızdaki bir yabancıymış gibi davranmayın. Evet, tuhaf bir sabaha uyanıyorsunuz ama elinizden geldiğince utancınızı kendinize saklayın. Utanmak ve kaçmak yerine, ona sarılın ve öpün. Hatta, önceki gece ile ilgili şakalar bile yapabilirsiniz.

    Erkeklerin hataları…

    Erkek olduğunuzu unutmayın!
    Kadınlara sorduğunuzda yatakta kimin kontrole sahip olmasını istersiniz deseler %99’u erkeklerin diyecektir. İlk gece onu cesaretlendirin ve yönlendirin. Çünkü kadınlar bu konuda daha utangaç oluyorlar. Onlara kabuklarından çıkmaları için yardımcı olun.

    Önsevişmeye önem verin!
    İlk kez birlikte olmadan önce kadınlar, korktukları için direk cinsel ilişki ile başlamak onların gözünü korkutabilir. Bunun için seks öncesinde tüm centilmenliğinizle onu sekse hazırlayın. Ön sevişme erkeklerin çok haz etmediği bir şey olsa da kadınları sekse hazırlamak için en etkili yöntemdir.

    Ona kulak verin!
    Kontrol sizde diye olayı abartmanızın da anlamı yok. Herşeyi biliyormuş edasıyla tüm ilişkiyi domine etmeyin. Onu iyi takip edin, hislerine ve isteklerine kulak verin. Çünkü hayatınızın bundan sonraki döneminde mutlu bir cinsel hayat için ilk gecenin çok önemli olduğunu ve mutlu son ile biterse iki tarafında isteksizliğinin oluşmamasını sağlarsınız. “İşini bitirdi arkasını döndü yattı” dedirtmemek ve partnerinizin seks konusunda sizinle her şeyi deneyebilmesi ve onu yüreklendirebilmek için kişisel arzularınızdan çok onu da dikkate alın.

    İki tarafın hatası…

    Fantaziler biraz bekleyebilir…
    İlk gece demek kusursuz ve unutulmayacak bir gece geçirmek değildir. İlk gece birbirinizi tanımak, nelerden hoşlandığınızı bulmak kısaca bir labirentte yol bulmak gibidir. Dikkatli ve anlayışlı olunması gerekir. İlk gece için büyük beklenti ile yatağa girmeyin. İki tarafta hayallerindeki sahnelerin gerçekleşmemesi ile hayal kırıklığına uğramamalıdır. Bu nedenle ilk gece için inanılmaz vu uçsuz bucaksız fanteziler hayal etmeyin. Sadece birbirinizi tanımak için geçireceğiniz bir deneme sürüşü gibi düşünün…

  • Sevgilinizle Boy Farkınız Ne Kadar?

    Sevgilinizle Boy Farkınız Ne Kadar?

    Eğer bir sevgiliniz veya eşiniz varsa toplumdaki tabular gereği erkeğin kadından daha uzun olması beklenir.

    700 kadın ve erkek arasında yapılan anket cinslerin bu konudaki tercihlerini gözler önüne seriyor.

    Kadınlara göre erkekler 20 santim daha uzun olmalı. Erkeklerin boy farkı tercihi ise bu kadar fazla değil. Kadınlardan 8 cm uzun olmanın yeterli olduğunu düşünüyorlar.

    Ankete göre ideal erkek boyu 188 cm kadın boyu ise 173 cm.

    İstatistiklere göre çiftlerin %92.5′inde erkekler kadınlardan uzun. %4‘ünde kadınlar daha uzunken %3.5‘inde çiftler aynı boyda.

  • Erkekler Ve Kadınlar Neden Tartışır?

    Erkekler Ve Kadınlar Neden Tartışır?

    Hayalinizdeki insanı bulup hayatı paylaşmaya başladığınızda bambaşka bir dünyaya adım atarsınız. Daha mutlu, sağlıklı bir insan olur, ilişkinin sayısız güzelliklerini tadarsınız. Bir süre sonra belli konularda tartışmalar başlayınca iki tarafında tadı kaçar. Ancak, konular genelde bellidir ve göreceksiniz aslında tartışmaya değmeyecek kadar da önemsizdir.

    İşte erkekler ve kadınların en çok tartıştıkları konular:

    Para meseleleri: Günümüzün olmazsa olmazı para, zaman zaman ilişkiyi sıkıntıya sokabiliyor. Bu konuda anlaşma sağlamak kimilerini zorlasa da diyalogla çözüm üretmek elbette mümkün.

    Boş zamanlar: Bu konuda hiç tartışılır mı demeyin. Çiftlerin en çok tartıştığı konu, günlük işler bittikten sonra ne yapılacağıdır. Biri evde dinlenip maç izlemek isterken diğeri dışarı çıkıp deniz kenarında bir kahve içmek ister. Bunun çözümü de bazen beraber, bazen ayrı ayrı geçirilen zamanlar olduğunu kabul edip boşlukları ona göre değerlendirmektir.

    Kıskançlık: İki tarafın zaman zaman kapıldığı bu duygu tartışmaların çoğuna sebep olur. İçinizden gelen bu duyguyu kontrol etmek zor olsa da konuşarak ve yersiz tepkileri dizginleyerek bunun önüne geçebilirsiniz.

    İş bölümü: Anlatmaya gerek yok, hepimiz biliyoruz. Söz konusu ev işleri olunca tüm yükün sizde olduğunu düşünüyorsanız, sakin ve mantıklı bir konuşma yaparak yardım isteyebilirsiniz. Tartışma ise sorununuzu çözmeyecektir. Aksine sinirleriniz daha çok bozulur.

    Din : İlişki ciddileşmeden bu konuyu konuşmakta fayda var. Böylece ileride tahmin etmeyeceğiniz sorunlarla karşılaşmazsınız.
    Politika: Politika öyle birşeydir ki aynı görüşe sahipken bile tartışabilirsiniz. Burada önemli olan karşınızdakini dinleyip fikrine saygı duymaktır. Size de aynısı yapıldığında büyük tartışmalara girmeden seviyeli ve ufkunuzu genişletici bir aktiviteye dönüşebilir. Ancak, birbirinizin farklı görüşlerine tahammül edemiyorsanız, biraz daha büyük bir sorununuz var demektir.

    Ev hayvanları: Ciddi anlaşmazlıklara sebep olabilen ev hayvanları söz konusu olduğunda, sahibini tercih yapmaya zorlamak işi iyice yokuşa sürer. Ancak çareler tükenmez, konuşarak ortak bir noktada anlaşılabilir.

    Stres: Hiç tartışmanın ortasında durup başlangıç noktasını hatırlayamadığınız zamanlar oldu mu? Yoğun bir günün sonunda normalde etkilenmeyeceğiniz şeylerin sizi sinirlendirdiğini, tahmmülünüzün düştüğünü farkedersiniz. Böyle anlarda çıkan tartışmaların elle tutulur bir sebebi olmasa da kontrolü de zordur, engelleyemezsiniz. Eğer sebepsiz yere tartıştığınızı farkedip tatlıya bağlarsanız size faydası bile olabilir. Biraz sinir atmış olursunuz.

  • Cinsel Yaşamı Korumanın Yolları

    Cinsel Yaşamı Korumanın Yolları

    Cinsel Hayatınız Sallantıda mı?

    Çiftlerin farkına varamadığı küçük sebepler ilişkinin gidişatında olumsuz etkiler yaratıyor olabilir.

    İlişkinizi Korumanın Yolları

    Bilindiği üzere uykusuzluk pek çok sağlık problemini de beraberinde getiriyor. Sevişme üzerinde de oldukça kötü etkiye sahip olan uyku düzenimize dikkat etmek çok önemli. Düzenli ve sağlıklı bir cinsel hayat için günde en az 6 saat uyumak gerekiyor.

    Depresyon, pek çok kadının cinsel isteksizliğinde büyük rol oynuyor. Kadın erkek ilişkilerinde oldukça olumsuz etkiye sahip olan depresyonun uzmanlar tarafından tedavi edilmesi şart. Burada koşul sadece cinsel hayatınız değil, eğer tedavi olmazsanız günlük hayatınızda da pek çok sorun ortaya çıkacaktır.

    Stresli bir iş yaşamı genelde erkeklerde libido düzeyini oldukça düşürmektedir. İş hayatınız stresli olabilir ama eve iş getirmeniz hem sizin hem de sevgilinizin gerilmesine sebep olacaktır.

    Kilo almak hem fiziksel hem de ruhsal anlamda özgüveni azaltan bir durumdur. Kadın ya da erkek kilo aldıkça kendine güveni azalacak ve zamanla sevişmekten de soğuyacaktır. Özgüven eksikliği sevişmenin büyük düşmanlarından biri.

    Kullanılan ilaçlara da dikkat etmek gerekiyor. Siz istemesenizde cinsel isteğiniz kullandığınız ilaçlara bağlı olarak azalabilir. Yan etkileri yorgunluk ve halsizlik olan bir ilaç, sizi cinsel ilişkiden tamamen soğutabilir.

  • Erken Evlenen Erkekler Daha Kibar Oluyor

    Erken Evlenen Erkekler Daha Kibar Oluyor

    Yapılan bir araştırmaya göre erken evlenen erkeklerin daha kibar olduğunu ortaya koydu…

    Michigan State Üniversitesi’nden S. Alexandra Burt’ın yürüttüğü araştırmada, 289 ikiz erkeğin 17 yaşından 29 yaşına kadar takip edildiği, bunların yarısından çoğunun tek yumurta ikizleri olduğu bildirildi.

    Araştırmada, evlenenlerin daha çok kibar erkekler olduğu ve evlendiklerinde erkeklerin daha nazik olma eğilimi gösterdikleri gözlendi.

    Hoşa gitmeyen özellikleri daha az olan erkeklerin, eninde sonunda evlenme olasılıklarının daha yüksek olduğu görülen araştırmada, evli erkekler arasında, suç işleme, yalan söyleme, saldırganlık gibi antisosyal kişilik bozukluklarıyla özleştirilen kötü davranışlar gösterenlerde, başları bağlandıktan sonra bu davranışlarının azaldığı ortaya çıktı.

    Evlilik Hazırlığı için tıklayın !

    Burt, erkeklerin, evlendiklerinde daha az antisosyal olduklarına dikkati çekti. Evlenen erkeklerin yaklaşık yüzde 60′ının 17 ila 20 yaşlarında daha az antisosyal davranışlar gösterdikleri, 29 yaşına kadar evlenmeyenlerde bu tür davranışların görülme oranının ortalama olarak yüzde 1.3, bu yaşa kadar evlenenlerde ise bu oranın yüzde 0.8 olduğu belirtildi.

    Sonuçları ‘Archives of General Psychiatry’ dergisinde yayımlanan araştırmada ayrıca, tek yumurta ikizlerinden evli olanların olmayanlara göre daha az antisosyal davranışlara sahip oldukları görüldü.

  • Erkeklerin içlerindeki sevgi…

    Erkeklerin içlerindeki sevgi…

    CİSED: “ERKEKLERİN İÇLERİNDEKİ SEVGİYLE BAĞLANTIYA GEÇME VE BUNU İFADE ETME YOLLARINDAN BİRİ SEKSTİR!”

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “SEKS ŞİFA VERİR!”

    Cinsellik kavramı kadın ve erkekler için farklılıklar gösteriyor. Geçmişten bugüne uzanan “erkekler ve erotizm” veya “erkekler ve sekskadınlar ve romantizm” veya “kadınlar ve aşk” eşleştirilmeleri çiftlerin cinsel yaşamını ve çatışmalarının doğasını bir hayli etkiliyor. Erkeklerin sadece seks yapmak için kendileriyle ilgilendiklerini savunan ve bu nedenle onları yüzeysel olmakla suçlayan kadınların sayısı her geçen gün artıyor. Kadınların bu algılarının altında yatan nedenleri anlamaları, beklentilerin iyice arttığı günümüzde bir hayli zorlaşmış gibi görünüyor. Oysa cinsellik erkeklerin aşk ve sevgi duygularının farkına varmalarında çok önemli bir yer tutuyor. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri erkelerin erotizm alabilmek için romantizm vermelerinin, kadınlarında romantizm alabilmek için erotizmi sunmalarının önemine dikkat çekiyor.

    ERKEKLER SEKS İLE SEVGİLERİNİ GÖSTERİRLER…

    Erkeklerin seks ile sevgilerini gösterdiklerini söyleyen CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe; “Cinselliğin aşkı alevlendirdiği ve bağlılığı artırdığı artık kabul edilen bir gerçek oldu. Aslında bu işleyiş sanıldığı gibi kadınlara uzak bir düşünce değil. Kadınlarda aynı erkekler gibi cinsellik üzerinden duygularını açığa çıkartıyor, sevgi ve bağlılıklarını arttırıyorlar. Çünkü cinsellik, çift arasında olabilecek en üst düzeydeki yakınlaşmayı sağlayan, onların birbirlerini hem ruhsal hem de bedensel olarak tanımalarına ön ayak olan sıcak bir ilişkidir. Cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır… Doğaları gereği, duygusal olan, şefkate ve aşka önem veren kadınlar hisleriyle hareket ederken, sevgi açlığı duyan erkekler cinsel içgüdüleriyle aşka yöneliyorlar. Diğer bir değişle, seks erkeğin sevgi gereksinimi duymasını, kadının ise sevildiğini ve değerli olduğunu hissetmesini sağlayan önemli bir araç. Bu nedenle, kadınların erkeklerin sadece cinselliği düşündüklerini ve bu doğrultuda harekete geçtiklerini düşünmemeleri gerekiyor. Nasıl ki, kadınlar sevgi göstermenin yöntemlerinden biri olan dokunulmaktan hoşlanıyorlarsa, erkeklerde dokunmaktan hoşlanıyorlar ve seksi sevgilerini gösterme biçimi olarak yaşıyorlar. Kadınlar, erkeklerle aşklarını tazelemek adına iletişime geçmek istiyorlarsa, konuşmak, bakışmak, öpüşmek gibi eylemlerle sevildiklerini hissediyorlarsa, erkekler de sevildiklerini seks yoluyla hissederler ve gösterirler. Yani erkeklerin içlerindeki sevgiyle ve kadınsı yönle bağlantıya geçme ve bunu partnerlerine ifade etme yollarından biri sekstir. Kadınların bundan yakınmak yerine, bu farkı algılayıp erkeklerin kalplerinin kilidini seksle açmalarında fayda var. Çünkü ‘ sevmek’ belki bir şeydir ama ‘sevildiğini bilmek ve hissetmek’ çok şeydir, büyük bir zenginliktir…” dedi.

    ÇİFTLERİN ÖNCELİĞİ SEKS OLMALI…

    Çiftlerin önceliğinin seks olması gerektiğini savunan CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe; “Çiftlerin sağlıklı, mutlu ve haz dolu bir ilişkiye sahip olabilmelerinin yollarından biri ve belki de en önemlisi, cinsel ilişkilerinin kalitesi ve tutku düzeyleridir. Haz alınıp, verilen harika bir cinsel ilişki sonucunda erkekler içlerindeki sevgiyi hissedip, sevgilerini gösterirlerken, kadınlar da ihtiyaçları olan sevgiye ulaşmış oluyorlar. Çünkü erkelerin kalplerini açtıkları, sevgilerini gösterdikleri, şefkatlerini en iyi şekilde paylaştıkları ve içlerindeki kadınsı yönlerini fark ettikleri en iyi yöntemlerden biri sekstir. Aslında kadınlar da ön yargılarından arınıp, sağlıklı düşündüklerinde, seks ile yumuşadıklarını, gevşeyip, rahatladıklarını, sevildiklerini ve değerli olduklarını hissettiklerini ve daha çok partnerlerine bağlandıklarını göreceklerdir. Bu nedenle, çiftler ellerindeki en güçlü ve şifa veren silahı yani seksi daha çok kullanmalı ve hayatlarında vazgeçilmez bir yere koymalıdırlar. Böylece çiftler çok daha tutkulu bir cinsel yaşama ve hoş bir iletişime sahip olabilirler.” dedi.