Etiket: emzirme

  • Anne sütünün 10 önemli faydası

    Anne sütünün 10 önemli faydası

    Özellikle ilk 6 ayda yeterli kilo alan bebekte anne sütü dışında hiçbir ek gıdaya da gerek olmuyor. Anne sütünün en önemli etkilerinden biri, anne ve bebek arasındaki bağı güçlendirmesi. Bu nedenle doğumdan hemen sonra bebeğin anne memesiyle tanıştırılması en kısa zamanda sağlanmalı. ‘Bebek anne sütü ile beslenmeye ne kadar erken başlarsa, anne sütü de o kadar hızla gelecektir’ diyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ülkü Tıraş, 1-7 Ekim Dünya Emzirme Haftası öncesinde anne sütünün 10 yaşamsal öneme sahip faydasını anlattı.

    Obeziteyi önlüyor

    Emzirmenin başlangıcındaki ön sütün içeriği ile emzirmenin sonundaki ard sütün içeriği birbirinden farklı oluyor. Ön sütte protein, ard sütte de yağ oranı yüksek oluyor. Bu da bebekte doygunluk hissi sağlayarak obeziteyi önlüyor. Anne sütü prematüre doğan bebek için en uygun komposizyonda oluyor. Bu sayede prematüre bebeğin yeterli kilo almasını sağlıyor.

    Ciddi enfeksiyonlardan koruyor

    Anne sütü birçok mikro organizmaya karşı öldürücü etkiye sahip.  İçerdiği özel enzimler sayesinde bebeklere doğal bağışıklık sağlıyor. Bu sayede annenin geçirdiği kızamık, kızıl ve suçiçeği gibi hastalıklara karşı ilk 9 ay bebeği koruyor.

    Alerjik hastalıkları önlüyor

    İlk günlerde gelen anne sütüne kolostrum deniyor. Bu süt bebeğin birçok hastalıklara karşı korunmasını sağlıyor. Yararlı bakteriler bu sütte olgun süte göre çok daha fazla oluyor. Bebeğin yararlı bakterilerle bağırsağın kaplanmasını sağlıyor. Bu sayede alerji yapabilecek maddelerin emilimini engelliyor.

    I.Q. puanları daha yüksek oluyor
    Anne sütü alan bebeklerin ortalama I.Q. puanları diğerlerinde daha yüksek oluyor. “Özellikle prematüre bebeklerde bu durum daha belirgin görülüyor.” diyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ülkü Tıraş sözlerine şöyle devam ediyor: “Nedeni tam olarak saptanamamakla birlikte uzun zincirli yağ asitlerinin etkisi olduğu düşünülüyor. Bu konuda çok sayıda çalışma mevcut olup en yeni çalışma Yeni Zelanda’da yapılmış. 1000 üzerinde birey üzerinde yapılan ve bu bireylerin 18 yıllık incelenmesinden oluşan çalışmada, anne sütüyle beslenmiş olanların hem zeka seviyeleri hem de öğrenim hayatındaki başarılarının daha yüksek olduğu tespit edilmiş.”

    Büyüme faktörlerini etkiliyor

    Anne sütünün içeriğindeki çeşitli büyüme faktörleri bebeğin bağırsak ve beyin gibi birçok organ gelişiminin daha iyi olmasını sağlıyor. Bu gelecekteki bebeğin hayatını etkileyen en önemli özelliklerinden birini oluşturuyor.

    Böbreklerine ek yük oluşturmuyor

    Kolostrum bağırsak hareketlerini de hızlandırarak ilk dışkı çıkışını kolaylaştırıyor. Mikroorganizmalara karşı daha yoğun koruma faktörü içeriyor. Ozmoloritesi daha düşük olduğu için böbrekleri de koruyor.

    Meme kanserine yakalanma riski düşüyor

    Bağışıklık sistemini güçlendiren, enfeksiyon hastalıklarından koruyan anne sütünün bir diğer mucizesi; anne sütüyle beslenen kız çocuklarının ileride meme kanserine yakalanma risklerinin nispeten daha düşük olması. Aynı zamanda emziren annelerde de meme kanserine yakalanma oranı daha düşük oluyor.

    Psikolojik destek sağlıyor

    Anne sütü her an hazırdır ve zaman kaybetmeden bebeğin ihtiyacı olduğunda sunulabiliyor. Böylelikle bebeğin gereksinimi olduğu anda hazır olduğu için bebek daha az ağlıyor. Anne sütü ayrıca anneyi daha çok yanında bulan bebek için psikolojik destek ve bağlanmada da önemli role sahip. Ayrıca annenin hem kendisine hem de bebeğine daha fazla zaman ayırmasını sağlıyor.

    Ağız temizliğinde etkili oluyor

    Bazı bebekler özel nedenlerle anne yanında olamayabiliyor. Bu durumlarda annenin sütü sağılarak bebeğe veriliyor. Özelikle yoğun bakım sürecinde olan prematüre bebek ağızdan beslenemese bile ağız temizliğinde anne sütünün kullanılmasının çok yararlı olduğu gözlemlenmiş.

    Hazımsızlığa bağlı sorunları engelliyor

    Bebeğin ihtiyacı olan protein, yağ, demir ve vitamin gibi her türlü besin öğelerinden zengin olan anne sütü vücutta  daha kolay hazmediliyor. Anne sütünün tamamına yakınının  sindirildiğini belirten Dr. Ülkü Tıraş, “Bu sayede anne sütü alan bebeklerde kabızlık, ishal ile kolik tarzında hazımsızlık nedeniyle oluşan karın ağrıları az görülüyor. Anne sütü ile beslenen bebeklerde ayrıca diş eti hastalıkları, diyabet demir eksikliği anemisi, pişikle ilgili cilt hastalıkları çok daha az görülüyor. “ diyor.

    Süt gelmeyecek stresine girmeyin

    Doğumdan hemen sonraki dönemde anne sütü stresi, sütün gelmesini engelleyebiliyor. “Özellikle prematüre doğan bebeklerde anne sütü gecikebiliyor, bu beklenen bir durum.” diye konuşan Dr. Tıraş, “Bu durum sizde strese yol açmamalı. Bebek ne kadar küçük olursa olsun annesinin sütü geldiği zaman tolere edildiği gösterilmiş. Çünkü prematüre bebeği olan annenin sütü bebeğinin haftasına uygun olarak üretiliyor.” Şeklinde konuşuyor.

     

    kaynak: ntv.com.tr

  • Silikon ameliyatı olan annenin emzirme engeli yok

    Silikon ameliyatı olan annenin emzirme engeli yok

    Prof. Dr. Koray Coşkunfırat, silikon meme proteziyle meme büyültme ameliyatı geçiren bir annenin emzirmesine engel olmadığını söyledi.

    Omuz genişliği, göğüs çevresi, bel ve kalça çevresi ölçümlerinde meme hacminin önemli yer tuttuğunu ifade eden Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Koray Coşkunfırat, “Memeler, yapısal olarak değişik nedenlerle küçük ya da biri diğerinden daha küçük, asimetrik olabilir. Doğumsal olarak biri hiç olmayabilir. Her iki memenin eşit hale getirilmesi ya da hacminin arttırılması için, günümüzde en geçerli yöntem silikon meme protezleridir” diye konuştu.

    “HER PROTEZİN AYRI AVANTAJ YA DA DEZAVANTAJI VAR”

    Kişinin dokularıyla meme büyütme ameliyatlarının denendiğini belirten Prof. Dr. Coşkunfırat, ancak limitli sonuçların elde edildiğini söyledi. Prof. Dr. Coşkunfırat, “Örneğin; kişiden yağ dokusu alınarak memelerin kısmen büyütülmesi sağlanabilir ancak yağ dolgusu tamamen kalıcı bir yöntem değildir. Meme protezlerinde esas madde protezin dış yüzeyinde yer alan silikondur. İçindeki dolgu maddesi farklı olabilir. Her protezin kendine göre avantaj ve dezavantajları mevcuttur” dedi.

    “HASTALIK GELİŞME RİSKİNİN ARTTIĞI YÖNÜNDEKİ BİLGİLERİN BİLİMSEL DAYANAĞI BULUNMAMAKTA”

    Bir yabancı cisim olan proteze karşı vücutta bazı bağ dokusu hastalıklarının geliştiğini kaydeden Coşkunfırat, “Bebeğe süt vermenin zorlaştığı, protezin kansere neden olduğu ileri sürülmüştür. Ancak bunların hiçbiri bilimsel olarak kanıtlanamamıştır. Silikon ameliyatı olan hastaların emzirmesine engel yoktur ve kanser dahil herhangi bir hastalık gelişmesi riski, silikonu olmayan kişilere göre artış gösterdiğini söylemek, mevcut literatür bilgilerine göre bilimsel dayanaktan yoksundur. Ancak, memenin büyütülmesi, vücut için yabancı bir maddeyle sağlanabildiğinden, proteze ait sorunlar olabilir” diye konuştu.

    “ZAMANLA BELİRGİNLİĞİNİ YİTİREN BİR İZ KALACAKTIR”

    Silikon meme protezli bir memede kanser gelişmesi riskinin artmadığının altını çizen Prof. Dr. Coşkunfırat, “Protez, normal meme dokusuyla aynıdır. Böyle bir durum oluştuğunda protezli memede de kansere yönelik ameliyat ve diğer tedavi şekilleri standartlar doğrultusunda uygulanır. Ameliyat genel anesteziyle hastane koşullarında yapılır. Ortalama 1,5-2 saat sürer. Protezin konabilmesi için 4-5 cm’lik bir iz açılır. Giriş yeri neresi olursa olsun bir iz kalacaktır. Bunlar başlangıçta belirgin, zamanla belli belirsiz hale gelen izlerdir” şeklinde konuştu.

    “4-5 GÜN İÇERİSİNDE HASTA İŞİNE DÖNEBİLİR”

    Ameliyat sonrasının genellikle rahat geçtiğine vurgu yapan Prof. Dr. Coşkunfırat, “Protez, göğüs kası arkasına konmuşsa birkaç gün kol hareketlerinde kısıtlılık olabilir. Ameliyat sonrası memeye sütyen ya da sargı uygulanır. Erken dönemde şişlik olabilir, meme başında hissizlik ve deri üzerinde morumsu renk değişimi olabilir. Bunlar kısa sürede kendiliğinden kaybolur. Hasta 4-5 gün içinde işine dönebilir. 3-4 haftadan sonra protez yerine yerleşir ve meme normal olarak işlevini kazanır” dedi.

    KAYNAK: İHA
  • Gripli anne emzirme yapabilir mi?

    Gripli anne emzirme yapabilir mi?

    Gripli anne emzirme yapabilir mi? “…Anne sütü bebekleri enfeksiyondan korur. Grip sütten bebeğinize geçmez. Maskenizi takıp bebeğinizi emzirin!..”

    Akşam’da yer alan habere göre kar ve soğukla birlikte grip artık her evde! Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Mahmut Çivilibal anneleri uyardı: “Grip olunca emzirilmez söylentisine inanmayın. Önleminizi alın ve emzirmeye devam edin. Grip, anne sütünden geçişten çok, havadan damlacık yolu ve yakın temasla bulaşır. Emzirmeyi kesen anne, aslında farkında olmadan bebeğini hastalıklara karşı koruyan doğal bir kalkanı yok etmiş oluyor. Oysa grip vakalarının arttığı bu dönemlerde, emziriyor olmak büyük bir şans. Çünkü anne sütü, içeriğindeki bağışıklığı güçlendiren, antiviral ve antibakteriyel maddeler ile bebekleri hastalıklardan koruyor. Anne sütüyle beslenen bebekler, özellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarını hafif ve daha az geçirirler” dedi.

    Mutlaka maske takın!

    Doç. Dr. Mahmut Çivilibal grip olan annenin emzirme sırasında alması gereken önlemleri şöyle sıradı:
    – Emziren anne grip veya nezle geçiriyorsa nefesini olabildiğince bebekten uzak tutmalı,
    – Bebeğin yüzüne doğru öksürüp hapşırılmamalı,  yakın temastan kaçınılmalı,
    – Emzirme gibi yakın temas durumlarında mutlaka maske takılmalı ve bu maske en fazla 30 dakika sonra yenisiyle değiştirilmeli.
    – Eller sık sık sabunla yıkanmalı,
    – Bebek ne annesi ne de bir başkası tarafından kesinlikle öpülmeli,
    – Ev sık sık havalandırılmalı. 

  • Bebekleri ilk 6 hafta biberonla tanıştırmayın!

    Bebekleri ilk 6 hafta biberonla tanıştırmayın!

    Bebeklerin ilk 6 ay ve 2 yaşına kadar da ek gıdalarla birlikte anne sütü alımına devam etmesi çok önemli. Bir bebeği beslemenin en iyi yolunun emzirme olduğunu belirten uzmanlar, özellikle ilk 6 hafta bebeklerin doğal emme hareketini öğrenebilmesi için biberonla tanıştırılmaması gerektiğini söyledi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve T.C. Sağlık Bakanlığı, bebeklerin ilk 6 ay ve 2 yaşına kadar ek gıdalarla birlikte anne sütü alımına devam etmesini öneriyor.

    ANNELER BİBERONA MECBUR KALIRSA…

    Annenin işe dönmesi, sağlık ya da sosyal yaşamın gereklilikleri nedeniyle anne bebeğinden ayrı kalabilir. Böyle durumlarda sağılmış anne sütü bebeklerin dalgaya benzer doğal emme hareketini uygulayabilecekleri bir biberonla bebeğe verilirse, anne eve döndüğünde bebeğini emzirmeye devam edebilir.” ifadelerini kullandı.

    BEBEKLER NEDEN EMZİRMEYE GERİ DÖNMEZ?

    Bebekler anne memesini emerken meme ucunu dilleri ve damakları arasına sıkıştırarak dalgaya benzer peristaltik bir hareket uygulayarak sütü çıkarırlar. Fakat standart biberonlarda bebekler bu hareketi uygulayamadıkları için biberonu kabul etmez ya da kabul ederse annesini tekrar emmek istemeyebilir. Bu duruma meme başı şaşkınlığı denir.

    Emzirmeye devam edebilmeniz için bebeğinizin dalgaya benzer peristaltik dil hareketini uygulayabileceği bir biberon seçmelisiniz. Doğru biberon seçimi ile bebekler hem anne memesinden hem de biberondan beslenebilir. Bebeklerin anne memesinde uygulamış olduğu dalgaya benzer peristaltik emme hareketini uygulamalarına olanak tanıyan biberon kullanımı annelere daha uzun süre emzirmeye devam etmeleri için destek olmaktadır. Cihan

  • Emzirirken Hamile Kaldığımı Nasıl Anlarım?

    Emzirirken Hamile Kaldığımı Nasıl Anlarım?

    Emzirmek etkili korunma yöntemlerindendir, fakat emzirirken de hamile kalmak mümkündür. Emzirirken hamile kaldığımı nasıl anlarım? makalemizde gebeliğinizi gösteren bazı belirtilere yer verdik.
    1-Göğüsleriniz normalden daha hassas bir duruma gelir.
    Hamilelik hormonları meme hassasiyetinde artışa, memede acı ve tahrişe yol açabilir.
    Bu noktada göğüs bölgesinin bakımına dikkat etmeli, sabun sürmek, kuruluğu ve tahrişi artıracağından, sabun ve türevlerinden uzak durmalıdır.
    Memeye lanolin krem sürüp, ağrıyı giderebilir, olası çatlakları önleyebilirsiniz.

    2-Süt üretimi azalır. Gebelik hormonlarındaki artışla birlikte, süt üretimi de azalmaya başlar.

    3-Sütün kalitesi değişir. Anne sütünün kalitesi genellikle gebeliğin 3 haftasında, değişmeye, bozulmaya başlar. Süt daha ekşi ya da tuzlu hal alabilir. Bebeğiniz de bu tattan rahatsız olup, emmek istemeyebilir. Anne sütü daha sulu hale gelip, beyaz renginde ise azalma görülür. 2. trimesterde (4.,5.,6. aylarda) ise, anne sütü kolostruma geri döner. Bu durum, sütün bebeğe yetersiz gelip, mama ihtiyacının doğmasına neden olabilir.

    4-İmplantasyon kanama. Bu kanama, rahim duvarı içine embriyonun tutunması ile oluşur, lekelenme veya hafif kanama şeklinde kendini gösterebilir. Genellikle gebeliğin 6. ve 12. haftalar arasında meydana gelir. Emzirirken gebeliğin yaygın belirtilerinden biridir.

    5-Mide bulantısı ve kusma. Sabah bulantılarına gebeliğin ilk trimesterında (ilk 3 aylık) çok sık rastlanır. Bazı gıdalar ve çeşitli kokular bulantı ve kusmayı tetikleyebilir. Portakal, mandalin, limon gibi narenciyeleri koklamak bulantıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Bu aşamada proteinli gıdalardan daha çok, karbonhidratlı yiyeceklerden ise daha az tüketmelisiniz.

    6-Yorgunluk
    Bebek emzirmek yüksek kalori yaktıran ve annenin enerjisini düşüren bir eylemdir, buna bir de hamilelik eklenince enerji rezervlerinizde büyük bir azalma yaşanır.Kendinizi normalden daha halsiz ve güçsüz hissedersiniz, uyku ihtiyacınız artar, çocuğunuzla ilgilenecek kuvveti kendinizde bulamazsınız.
    Doğru beslenerek enerjinizi tekrar toplayabilir, halsizlikle mücadele edebilirsiniz.
    Meyve ve sebzeller, enerji düzeylerinizi artırmaya yardımcı olabilirler.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

     

  • Süt yapan çay tarifleri

    Süt yapan çay tarifleri

    Süt yapan çay tariflerini biliyor musunuz? Bu çay tarifleri sayesinde hem sütünüzün kalitesi hem de miktarı artacak. İşte süt yapan 4 çay…

    LİMONATA ÇAYI

    • 500 ml şekersiz limonata
    • 200 ml kaynamış su
    • 2 tatlı aşığı anason tohumu

    Kaynamış suda anason 5-10 dakika demlenir. Anason çayı, soğuk limonatanın içine ilave edilerek yaz aylarında afiyetle tüketilir.

    Not: Anason sütünüzü arttırırken, aynı zamanda sizde ve bebeğinizde var olan gaz şikayetlerini de azaltır.

    FERAHLATAN SOĞUK ÇAY

    • 1 litre kaynamış su
    • 3 poşet rezene çayı
    • 150 gram elma (dilimlenmiş)
    • Yarım limon (dilimlenmiş)

    Kaynamış suda rezene 5 dakika demlenir. İçine elma ve limon dilimleri ilave edilip bir gece buzdolabında bekletilir.

    SAKİNLEŞTİREN BUZLU ÇAY

    • 1 litre kaynamış su
    • 2 poşet ısırgan otu çayı
    • 1 poşet rezene çayı
    • Buz
    • 2 kabuk tarçın

    Kaynamış suya çaylar atılarak yaklaşık 5 dakika demlenir. Kabuk tarçın ve buz ilave edilerek, yaz aylarında soğuk çay keyfi yapılır.

    Not: Isırgan otu sütünüzün artmasına yardımcı olurken, mayıs papatyası ile bebeğinizi sakin sakin emzirmenin tadını çıkarın.

    SÜTLÜ ÇAY KEYFİ

    • 1 kutu yağı azaltılmış veya yağsız süt
    • 1 poşet rezene çayı
    • Kabuk tarçın

    Ilık sütte 5 dakika rezene demlenir. Kabuk tarçınla tatlandırılır.

    Not: Rezeneyi sütte demleyerek keskin tadını hafifletin, çayınızın besin değerini arttırın.

  • Emzirme Döneminde Bebeğe Gaz Yapan Yiyecekler

    Emzirme Döneminde Bebeğe Gaz Yapan Yiyecekler

    Bebeklerde ağrıya ve huysuzluğa neden olan en önemli etmen gaz sorunudur. Bebeğe gaz yapan yiyecekler ve içecekler makalemiz bebeğinde kolik olan annelere yardımcı olmak için hazırlanmıştır. Bebeklerde kolik olması normal biri durumdur. Fakat sık sık gaz çıkarmakta, yediklerimizi sindirmekte problem yaşamamız normal değildir. Gaz neden olur? Bebeklerde de yetişkinlerde olduğu gibi gaz, sindirilmemiş yiyeceklerden üretilir, kokusunu ise bağırsaktaki bazı bakteriler verir. Bebeklerin sindirim sistemi henüz tam gelişmemiş olduğundan yiyecekleri hazmetmekte, gaz çıkarmakta sorun yaşarlar. Kolik olarak da bilinen bebeklerde gaz sorunu doğumdan, bebek 5-6 aylık olana kadar sürebilir.

    Bebeklerde gaz neden olur?
    -Sindirim, bağırsak sisteminin henüz tam gelişmemiş olması
    -Anne sütü alan bebekte annenin yediklerine karşı alerji meydana gelmesi
    -Annenin stres, depresyon gibi durumda bebeğini emzirmesi, bebekte süte karşı duyarlılık yapabilir.
    -Hazır mamaların bebekte şişkinliğe yol açması
    -Anne sütü alırken bebeğin hava yutması
    ve son olarak gaz yapan yiyeceklerdir. Yediğiniz şeyler süt yoluyla bebeğinize geçer, siz gaz yapan besinler tükettiğinizde, bebeğinizde gaz meydana gelir yahut ek gıdaya geçmiş bebekler gaza neden olan yiyecekler yediğinde bebekte gaz sorunu ortaya çıkar.

    Baklagiller
    Kuru fasulye, nohut gibi gıdalar büyüklerde ve bebeklerde gaza neden olur.
    Emziren bir anneyseniz bu yiyeceklere sınır getirmelisiniz.bebege_gaz_yapan_yiyecekler (1)

    Meyve
    Bebeğiniz, mandalina, limon, portakal, greyfurt gibi turunçgillerdeki asidi sindirmekte zorlanabilir. Narenciye yemeniz ve bebeğinizdeki gaz artışı arasında bir bağ olduğunu farkettiğinizde bu yiyeceklere bir süre ara verip C vitamini ihtiyacınızı bu meyvelere eşdeğer başka meyvelerden karşılayın.
    Domates, erik, kayısı, kuru üzüm, şeftali, armut,kereviz, çilek gaz yapabilen meyve ve sebzelerdendir. Gazlı bebeklere direk vermek veya emziren annenin bunları tüketmesi bebekte kolik sorununu tetikleyebilir.

    Emziren Annelerde Gaz Yapan Yiyecekler Listesi Tıklayınız

    Sebzeler
    Turpgiller diğer sebzelerden daha fazla gaza neden olur.
    Turpgillerden bazıları şunlardır; brokoli, havuç, turp, hardal, lahana, karnabahar, çin lahanası…bebege_gaz_yapan_yiyecekler (3)

    İşlenmiş Gıdalar
    Fast food yiyecekler, markette satılan paketlenmiş ürünlerde gazı tetikleyen gıdalardandır.

    Süt ve Süt Ürünleri
    Süt, peynir, yoğurt, tereyağı ve dondurma da gaza yol açabilir.
    Özellikle inek sütü doktora danışmadan bebeğe direk verilmemelidir.

    Diğer Yiyecekler
    Soda, çikolata, kahve, çay gibi kafeinli yiyecekler, kuruyemişler, patates, tahıllı ekmek gibi nişastalı gıdalar. Sarımsak, soğan, biber ve baharatlı besinlerde de gaza neden olabilir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Emziren Annelerde Gaz Yapan Yiyecekler Listesi

    Emziren Annelerde Gaz Yapan Yiyecekler Listesi

    Anne sütünün önemi tartışılmaz bir gerçektir. Emziren annelerde gaz yapan yiyecekler nelerdir? makalemizde anne sütünde gaz yapan yiyecekler konusuna yer verdik.

    Anne sütünün önemi tartışılmaz bir gerçektir.  Bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirir, hastalıklardan korur, sağlıklı bir şekilde büyümesine yardımcı olur. Pek çok uzman bebeği en az 6 ay anne sütüyle beslemeyi tavsiye ediyor. Yalnız şu var ki emziren annelerin yediği ve içtiği gıdalar süt yoluyla direk bebeğine geçeceğinden, anne yediklerine içtiklerine dikkat etmeli, gaz yapan yiyeceklerden uzak durmalıdır. Gaz yapan gıdaları sık tüketmek, bebekte kolik, şişkinlik karın ağrısı gibi mide-bağırsak sorunlarına yol açar.Emzirme döneminde beslenme nasıl olmalı? makalemiz size bu konuda bilgiler verecektir.

    Bebeklerde ilk aylarda sık görülen gaz sorunun nedeni tam olarak bilinememektir. Fakat ortaya atılan görüşler şu şekildedir; bebeğin bağırsaklarının işlevini tam yerine getirebilecek kadar gelişmemiş olması, gazının çıkarılmaması, beslenirken hava yutması vb..
    Anne Neler Yapmalı?
    Bir diyetisyenden veya anne çocuk uzmanından yardım alıp gaz yapmayan yiyeceklerden oluşan dengeli bir diyet listesi hazırlatmalı ve ona uymalı.
    Sigaradan uzak durmalı.
    Bebek biberonunu kontrol edip deliğinin çok büyük veya küçük olup olmadığını kontrol etmeli, delik büyükse bebek daha fazla hava yutup kolik olabilir.
    Bebeği doyurduktan sonra omza yaslayıp, sırtını sıvazlayıp gazını çıkarmalı.
    Tecrübeyle sabittir ki araba ile gezintiye çıkmak çoğu bebekte iyi sonuç verip onları rahatlatıyor

    emziren_annelerde_gaz_yapan_yiyecekler (1)

    Emziren annelere gaz yapan yiyecekler listesi;
    1-Kızartılmış gıdalar, baharatlar, yağlı ve soslu yiyecekler
    2- Kuru fasuyle bezelye, bakla, nohut, gibi baklagiller
    3- Yumurta, süt, dondurma,
    4- Erik, muz, elma, şeftali, kayısı, armut, kuru üzüm
    5-Çay, kola, gazoz gibi kafein oranı yüksek yiyecekler
    6- Pastörize veya doğal inek sütü
    7- Fındık, kaju fıstığı vb kuruyemişler
    8- Salam, sosis, cips vb her türlü işlenmiş gıda, marketlerde satılan aburcuburlar.
    9-Karnabahar, lahana, ıspanak, brokoli, kırmızı biber taze fasulye, soğan

    emziren_annelerde_gaz_yapan_yiyecekler (3)

    Emziren Annelerin Uzak durması gereken yiyecekler ise şu şekildedir
    İşlenmiş gıdalar, marketlerde satılan yiyecekler
    Portakal, limon, greyfurt, mandalina gibi turunçgiller
    Gaz yapan yiyecekler
    Çay, çikolata kahve, kola gibi kafeinli içecekler
    Az pişmiş etler
    Katkı maddeli gıdalar
    Baharatlı yiyecekler
    Alerji yapan besinler

    ilgili konular

    Emzirme Döneminde Bebeğe Gaz Yapan Yiyecekler Tıklayınız

    Anne Sütü Nasıl Artar?Çözüm Yolları İçin Tıklayınız

     

  • Anne sütünün daha çok gelmesi için öneriler

    Anne sütünün daha çok gelmesi için öneriler

    Bebeklerin alması gereken tüm besinleri içeren, onları bulaşıcı hastalıklara karşı koruyan ve bağışıklık sisteminin güçlü olmasını sağlayan anne sütünün artırılması için bir dizi önerilerde bulunuluyor.

    İlk 4-6 ayda anne sütü, bebek için gerekli tüm besinleri içeriyor. Bu süre içinde anne sütüyle beraberinde başka bir gıda verilmesinin gereksiz olduğu belirtiliyor.

    Emzirme anne ile bebek arasındaki ilişki kalitesinin en yüksek seviyede olmasını sağlıyor, aynı zamanda psiko-sosyal ortamı yaratıyor. Anne sütü ile beslenen çocuklarda bulaşıcı hastalıklar daha seyrek görülüyor. Ayrıca araştırmalar, emzirmenin annede meme ve yumurtalık kanseri gelişme olasılığını azalttığını gösteriyor.

    Bebeklerin sağlıklı gelişmesi, büyümesi ve hastalıklardan en iyi şekilde korunması için anne sütü vermelisi öneriliyor. Uzmanların, anne sütünün yeterince gelmesi için önerileri şöyle:

    • Kendinizi psikolojik olarak emzirmeye hazırlamak, ayrıca emzirme eğitimi ile birlikte meme başının süt vermeye hazır hale getirilmesi için gerekli egzersizleri öğrenmek ve uygulamak için doğumdan önce mutlaka bir çocuk hekimine gitmelisiniz.

    • Sütünüzün gelmesini beklemeden ve kesinlikle şekerli su vermeden, bebeğinizi doğar doğmaz ilk yarım saat içinde mutlaka emzirmelisiniz.

    • Doğduğu andan itibaren istedikçe emzirilmelidir. Yenidoğan bebekler genellikle 8-10 öğün emmek isterler. Öğün sayısı daha sonra giderek azalır. Sık emzirme bol süt gelmesini sağladığı gibi, göğüslerin şişmesini ve acımasını da önler.

    • Emzirmeden önce veya sonra ticari mama, inek sütü ya da başka gıdaların verilmesi, bebeğin aldığı süt miktarını azaltır. Bu durum da daha az süt gelmesine neden olur. Bu tür ek gıdalara, bebek 4-6 aylık olmadan başlamamak gereklidir.

    • Başkaca sıvılar vermek için biberon kullanılmamalıdır, bebeğin meme emmesini tümüyle kesebilir. Biberonun gerektirdiği emme şekli meme emilmesinden daha farklı ve kolay olduğu için biberonu tercih etmelerine neden olabilir.

    • Anne bebeğini emzirdiği dönemde kendi beslenmesine de özel bir önem göstermelidir. Emziren anne, günde en az iki litre sıvı, en az iki bardak süt içmeli veya yoğurt ve peynir gibi süt ürünlerini yemelidir.

    • Protein gereksinimini karşılamak için kuru fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagiller, et, tavuk, balık gibi yiyeceklerden her öğünde yemelidir.

    • Bol bol sebze ve meyve ihmal edilmemelidir.

    • Ayrıca sütünün az geldiği düşüncesinde olan annelerin şekerli gıdalardan (pekmez, bal, reçel gibi) daha fazla tüketmesi tıbben tam kanıtlanmış olmamakla birlikte faydalı olacaktır.

    • Emziren annenin ruhsal yönden desteklenmesi, huzurlu bir ortam sağlanması ve mutlu edilmesi de son derecede önemlidir.

    • Her emzirmede, bir önceki beslenmede en son verilmiş memeden başlanmalıdır.

    • Bebeğin emme gücüne bağlı olmakla birlikte her emzirme yaklaşık 20-30 dakika sürmelidir.

  • Hamilelikte aldığınız kiloları emzirerek verin

    Hamilelikte aldığınız kiloları emzirerek verin

    Bebeklerin sağlığı için hiç bir besin anne sütünün yerini tutamıyor. Dolayısıyla anneler bebeklerini sağlıkla büyütebilecek süte sahip olabilmek için gebelikte; “Sen iki canlısın, iki kişilik ye”, emzirme döneminde ise; “ Tatlı ye ki sütün bol olsun” öğütlerine sıkça maruz kalıyor.

    Bebeğine yeterli besini sağlamak adına her yolu deneyen anneler de bu dönemlerde fazla kilolarla baş başa kalıyor. Yeni annelerin hem sağlıklı süte sahip olmaları hem de vakit kaybetmeden eski formlarına kavuşmaları ise aslında hayal değil. Diyetisyen Elvan Odabaşı Kanar, yeterli ve her açıdan dengeli beslenildiğinde hem annenin sağlığı ve kilo durumunun hem de bebeğin sağlığı ve anne sütü devamlılığının korunacağını söylüyor.

    İşte Elvan Odabaşı Kanar’ın emziklilik dönemindeki annelere önerileri…

    Düşük kalorili diyetlerden uzak durun
    Anne sütünün salgılanması için vücudun enerji harcaması gerekiyor. Bu enerji ortalama olarak her 100 ml süt salınımı için 100 kcal civarında. Bebeğin doğumundan sonraki ilk bir haftada anneden salgılanan süt miktarında yavaş yavaş artış görülüyor. Bebek normal emmeye başladıktan sonra ise annenin salgıladığı süt, ortalama olarak günlük 700- 800 ml civarında gerçekleşiyor. Bu da anne için günlük 750 kcal gibi fazladan bir enerji harcaması demek oluyor. Bu nedenle emziren anneler bu dönemde düşük kalorili beslenme programlarına maruz kalmadan kolaylıkla formlarına kavuşabilirler.

    Doğal besinleri tüketin
    Karın bölgesinde görülen yağlar normal koşullarda zor yakılırken, bu yağların süt salgılamak için kullanılması emziklilik dönemine ait bir özellik ve bu dönemdeki kilo yönetiminde oldukça önemli. Emziklilik döneminde annelerin kilo kayıplarının yavaş olması hatta olmaması, yapılan diyetsel hatalardan kaynaklanıyor. Bu dönemde annelerin çoğunlukla yaşadıkları sıkıntılardan bir tanesi olan sütlerinin azalma korkusu bazen kilo kayıplarını zorlaştırıyor. Anne sütünün verimini artırabilmesi için şeker içeriği çok olan besinleri değil, doğal besinleri kullanmak gerekiyor. Su, maden suyu, meyve, sebze, süt, yoğurt, ayran, şekersiz kompostolar, az yağlı çorbalar, tam buğday ekmeği, kuru baklagiller, bulgur ve yulaf anne sütünün verimini artırmaya yardımcı besinler arasında yer alıyor.

    Günde 2,5-3 litre su tüketin
    Annelerin emziklilik döneminde gebelik öncesi döneme göre daha fazla sıvı alması gerekiyor. Bu dönem için 2,5-3 litre su tüketimi ideal bir ölçü. İş yerinde su tüketmeyi unutmamak için çalışma masasının üzerinde bir adet su ile dolu sürahi ve bir adet bardak bulundurmakta fayda var. Bardak dolu oldukça içme eğiliminin daha da artacağını unutmamak gerekiyor.

    Kahvaltı yapmadan güne başlamayın
    Vücudumuza güne başlamak için gerekli enerjiyi sağlayan kahvaltı süt salınımını artırarak kilo verilmesine yardımcı oluyor. Bu nedenle kahvaltıyı zamanında yapmak, sabahları işe giderken kahvaltıyı atlamamak gerekiyor.

    Sebze ve kuru baklagil içeren çorbalar için
    Öğlen ve akşam yemeklerine 1 kase çorba ile başlangıç yapıp çorba tüketiminde de sebze ve kuru baklagil içeren çorbalara ağırlık verildiğinde hem sağlıklı hem de doygunluğu bol bir öğün geçirilir.

    Yumurta tüketmeden güne başlamayın
    Mucizevi ve doğal bir hayvansal protein kaynağı olan yumurta iştah kontrolünü sağlıyor. Her gün kahvaltıda bir adet yumurta tüketerek daha uzun süre tok kalmak mümkün.

    Emziren anneler için sebze ve meyve tüketimi de çok önemli. Hayatın her döneminde olduğu gibi bu döneminde de işlenmiş şarküteri gıdalarından uzak durmak gerekiyor.

    Diyet tatlılarınızı kendiniz yapın
    Basit şeker içerikli tatlılar, sütü değil kiloyu artırıyor. Bu şekilde beslenmeyle bilinçsizce alınan gereksiz kaloriler, sütün aksine kilo artışına neden oluyor. Çözüm ise kendi diyet tatlını yapmak. Diyet yoğurdu tatlandırıcı ile çırparak biraz yulaf ve light böğürtlen reçeli kullanarak harikalar yaratmak mümkün. Üstelik bu sayede anne sütünün de kalitesi artıyor.

    Kahveye dikkat edin
    Emziklilik döneminde günde en fazla 1 ya da 2 fincan kahve içmek mümkün. Daha fazlası bebeğinizin huysuz olmasına ve uyku güçlüğü çekmesine neden olabilir. Bu nedenle fazla kahveden kaçınmak gerekiyor.

    Mineral bakımından zengin ürünleri tüketin
    Kalsiyum yönünden zengin olan süt, yoğurt ve peyniri yağsız olarak günde en az 5 porsiyon tüketmek mümkün. Magnezyum ve çinko her kadın için yaşamın her döneminde önemli. Bu nedenle her gün 10 adet badem ya da 4 tüm ceviz tüketmeyi alışkanlık haline getirmekte fayda var. Anne sütü alan bebeklerde gaz ve şişkinliğe neden olan baharatlı gıdaları ise tercih etmemek gerekiyor.

    Ara öğünler yiyin
    Emziklilik döneminde hem sütün kalitesini arttırmak ve tok kalmak hem de fazla yağlardan kolayca kurtulmak için ara öğün şart. 40 gram haşlanmış ve fırınlanmış nohut ve 125 gram light yoğurdu karıştırıp lezzetli bir ara öğün hazırlayabilirsiniz.

    Her gün 10-12 dakika güneşe çıkın
    Anne sütü içerisinde bulunan D vitamini, annenin D vitamini seviyesine bağlı. Bu nedenle güneşin D vitamini açısından zengin olduğu 11.00-14.00 saat aralığında, 10-12 dakika güneşlenmeyi ihmal etmeyin.

    Çalışıyorsanız sütünüzü sağmayı unutmayın
    Süt verimini sağlayabilmek için sanki bebeğiniz emiyormuş gibi düzenli olarak 3-4 saatte bir meme ucuna uyarı vermeniz gerekiyor. Çalışan anneler 3-4 saatte bir 10 dakikalık molalar vererek süt veriminin düşmesini önleyebilir.

    Bebeğinizi sadece anne sütü ile besleyin
    Çalışan anneler eve döndüğünüzde, bütün akşam ve gece boyunca bebeğiniz acıktığında onu sadece anne sütü ile besleyin. Eğer göğsünüzden çok az süt geliyorsa bebeğinizi göğsünüzde daha uzun süre tutmaya özen gösterin.

    Vücudunuzu dinlendirin
    Yeni anneler sabah erken kalkıp bütün gün işte oldukları ve akşamları da bebek ile vakit geçirmek istedikleri için uykusuz kalıp fazla yorulabiliyorlar. Bunun için her fırsat bulunduğunda kısa aralıklarla uzanarak kestirmekte fayda var. Bu küçük 15’er dakikalık uykulardan oluşan kestirmelerle vücudunuzu dinlendirin ve süt salınımınızı artırın.

    Doktor kontrolünden geçmeyi unutmayın
    Doğum sonunda annelerin bebekleri ile beraber doktor kontrolünden geçmeleri önemli. Diş ve kemik kayıpları, saç ve kirpik dökülmeleri, cilt kalitesindeki bozukluklar, duygusal durumun olumsuz etkilenmesi, tiroid problemleri gibi sıkıntılar emziklilik döneminde annelerde sıklıkla karşılaşılan problemler. Dolayısıyla emzikli anneler diyet programlarına başlamadan önce tam bir kontrolden geçmeli, vücutlarının sağlık durumu doktor tarafından değerlendirilmeli. Bu kontroller diyetisyenler açısından da son derece önemli. Eksikliği yaşanan vitamin ve mineraller anne sütünün kalitesini de etkiliyor.

    Yeterli ve dengeli beslenin
    Süt verimini artırmak için yeterli ve dengeli beslenmeyi öğrenmek gerekiyor. Bütün bunların uygun bir şekilde yapılmasının ardından bebeğiniz büyürken, siz de gebelik öncesi kilonuza fazladan enerji sarf etmeden kolaylıkla kavuşabilirsiniz.